Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

12. Milli Edebiyat Dönemi'yle ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisi doğrudur?
A) Milli Edebiyat Dönemi şiirinde imgelere
sıkça başvurulmuş, kullanılan imgelerin
özgün olmasına özen gösterilmiştir.
B) Milli Edebiyat akımının ortaya çıkışın-
dan sonra edebiyatımızda aruz ölçüsü
terk edilmiş, bu ölçü çok az kullanıl-
mıştır.
C) Milli Edebiyat akımına bağlı şairler şiir-
lerinde yalnızca dörtlük birimini kullan-
mışlardır.
D) Milli Edebiyat anlayışıyla yazılan şiir-
lerin bazılarında, yaşama duygusal ve
romantik bir bakış egemendir.
E) Mehmet Emin Yurdakul aruz ölçüsü-
nü kullanmış, dil zevki bakımından ise
Fecriati topluluğuna bağlı kalmıştır.
Rıza Tevfik Böl
Ebubekir Hazın
Ahmet Hikmet
Halide Nusret
Hamdullah Su
Faruk Naafiz C
Yusuf Ziya Ort
Enis Behiç Kor
Halit Fahri Oza
Orhan Seyfi O
Yahya Kemal E
Mehmet Akif
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
12. Milli Edebiyat Dönemi'yle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi doğrudur? A) Milli Edebiyat Dönemi şiirinde imgelere sıkça başvurulmuş, kullanılan imgelerin özgün olmasına özen gösterilmiştir. B) Milli Edebiyat akımının ortaya çıkışın- dan sonra edebiyatımızda aruz ölçüsü terk edilmiş, bu ölçü çok az kullanıl- mıştır. C) Milli Edebiyat akımına bağlı şairler şiir- lerinde yalnızca dörtlük birimini kullan- mışlardır. D) Milli Edebiyat anlayışıyla yazılan şiir- lerin bazılarında, yaşama duygusal ve romantik bir bakış egemendir. E) Mehmet Emin Yurdakul aruz ölçüsü- nü kullanmış, dil zevki bakımından ise Fecriati topluluğuna bağlı kalmıştır. Rıza Tevfik Böl Ebubekir Hazın Ahmet Hikmet Halide Nusret Hamdullah Su Faruk Naafiz C Yusuf Ziya Ort Enis Behiç Kor Halit Fahri Oza Orhan Seyfi O Yahya Kemal E Mehmet Akif
1
4. Açık hava basıncı, pratik olarak metal barometre ile de
ölçülür. Hassasiyeti her ne kadar civalilar gibi uzun ömürlü
değilse de basınç hakkında bize fikir verir. Bunların
göstergeli ve yazıcı olanları da vardır. Metal barometreler
yayın esnekliğinden istifade edilerek yapılmıştır. Basıncın
değişmesiyle yayın şekli değişir. Bu şekil değişikliği bir
kadran önünde hareket kabiliyetine sahip bir ibreye
nakledilir. Yay, havası kısmen boşaltılmış madeni kutu
içinde bulunur. Bu kutunun kapakları, atmosfer basıncının
uygulayacağı kuvvetin daha büyük olması, dolayısıyla
ibrenin daha fazla hareket edebilmesi için esnek bir
metalden dalgalı olarak yapılmıştır. Zamanla yayların
esnekliği bozulunca barometre hata verebilir.
Bu parçadan hareketle metal barometre aşağıdakilerin
hangisinde doğru tanımlanmıştır?
Suyun basıncını ölçen cihazdır.
Hava basıncının etkilerini gözlemlemeye yarayan
araçtır.
C) Açık hava basıncını geçici bir duyarlılıkla ölçen alettir.
Havanın nem oranını saptayan elektronik aygıttır.
Basınç ölçümlerindeki hataların tespitine yarayan
mekanizmadır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1 4. Açık hava basıncı, pratik olarak metal barometre ile de ölçülür. Hassasiyeti her ne kadar civalilar gibi uzun ömürlü değilse de basınç hakkında bize fikir verir. Bunların göstergeli ve yazıcı olanları da vardır. Metal barometreler yayın esnekliğinden istifade edilerek yapılmıştır. Basıncın değişmesiyle yayın şekli değişir. Bu şekil değişikliği bir kadran önünde hareket kabiliyetine sahip bir ibreye nakledilir. Yay, havası kısmen boşaltılmış madeni kutu içinde bulunur. Bu kutunun kapakları, atmosfer basıncının uygulayacağı kuvvetin daha büyük olması, dolayısıyla ibrenin daha fazla hareket edebilmesi için esnek bir metalden dalgalı olarak yapılmıştır. Zamanla yayların esnekliği bozulunca barometre hata verebilir. Bu parçadan hareketle metal barometre aşağıdakilerin hangisinde doğru tanımlanmıştır? Suyun basıncını ölçen cihazdır. Hava basıncının etkilerini gözlemlemeye yarayan araçtır. C) Açık hava basıncını geçici bir duyarlılıkla ölçen alettir. Havanın nem oranını saptayan elektronik aygıttır. Basınç ölçümlerindeki hataların tespitine yarayan mekanizmadır.
Hen
Bazı yazarlar niçin eserlerinde Anadolu köylüsünün yalnız
olumsuz yanları üzerinde duruyor anlamıyorum. Buna
karşılık bazıları da onları her fırsatta yüceltiyor. Her iki
yaklaşımdaki yazarları da okumuyorum. Ülkesine ve
insanına karşı sorumluluk hisseden yazar, eserini tarihi
şartları göz önünde tutarak edebî kaygılarla yazmalıdır
bence. Yoksa yanlı bir tarihçi gibi kuru bir anlatıma sahip
olur.
10.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi
kullanılmıştır?
A) Tartışma
D) Betimleme
B) Açıklama C) Öyküleme
E)Tanık Gösterme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Hen Bazı yazarlar niçin eserlerinde Anadolu köylüsünün yalnız olumsuz yanları üzerinde duruyor anlamıyorum. Buna karşılık bazıları da onları her fırsatta yüceltiyor. Her iki yaklaşımdaki yazarları da okumuyorum. Ülkesine ve insanına karşı sorumluluk hisseden yazar, eserini tarihi şartları göz önünde tutarak edebî kaygılarla yazmalıdır bence. Yoksa yanlı bir tarihçi gibi kuru bir anlatıma sahip olur. 10.Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi kullanılmıştır? A) Tartışma D) Betimleme B) Açıklama C) Öyküleme E)Tanık Gösterme
Kalan süre 0:25:17
SORU 14
Henüz cevaplanmadı
4.00 üzerinden işaretlenmiş
P Soruyu işaretle
Şiir yazılırken şair etkileyiciliği amaçlamamalıymış!
Peki, neyi esas amaç kabul etmeliymiş. Estetik
duygulardan uzak bir anlam ve etkileyicilikten uzak
bir üslupla şiir yazılabileceğini düşünebilir miyiz?
Bence düşünülemez. Şiirde kafiye, redif ve diğer
şekilsel özellikler bir nebze önemli olsa da günümüz
okuru artık bunları aramamaktadır. Bu özellikler
olsa olsa eski halk edebiyatı zevkini arayanları mutlu
eder. Bu şiirlere günümüzde çok az
rastlanılmaktadır. En çok satılan şiir kitaplarına
baktığımızda çoğunun serbest ölçüyle yazılmış
olması bize yeter sanırım.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden
hangisinden yararlanılmıştır?
a. Tümevarim
O b.
Tartışma
O c.
Öyküleme
O d.
Betimleme
O e. Tümdengelim
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Kalan süre 0:25:17 SORU 14 Henüz cevaplanmadı 4.00 üzerinden işaretlenmiş P Soruyu işaretle Şiir yazılırken şair etkileyiciliği amaçlamamalıymış! Peki, neyi esas amaç kabul etmeliymiş. Estetik duygulardan uzak bir anlam ve etkileyicilikten uzak bir üslupla şiir yazılabileceğini düşünebilir miyiz? Bence düşünülemez. Şiirde kafiye, redif ve diğer şekilsel özellikler bir nebze önemli olsa da günümüz okuru artık bunları aramamaktadır. Bu özellikler olsa olsa eski halk edebiyatı zevkini arayanları mutlu eder. Bu şiirlere günümüzde çok az rastlanılmaktadır. En çok satılan şiir kitaplarına baktığımızda çoğunun serbest ölçüyle yazılmış olması bize yeter sanırım. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisinden yararlanılmıştır? a. Tümevarim O b. Tartışma O c. Öyküleme O d. Betimleme O e. Tümdengelim
Paragrafta Anla
05
1. Bamsı Beyrek, Basat, Salur Kazan, Banu Çiçek... Bu
ülkede yaşayan insanlardan pek çoğunun kaynağını
net olarak bilmese de sıklıkla duyduğu isimlerdirb
bunlar. Tarihî romanlardan, hikâyelerden, kahramanlık
filmlerinden... Dede Korkut'un hikâyelerindeki
kahramanlar, Dede Korkut Kitabı'nı okumayanların
da zihninde yer etmiştir. Aslında Dede Korkut,
hikâyelerindeki kahramanlarla Türklerin akıl hocasıdır.
Dede Korkut Hikâyeleri'ndeki en önemli özellik, anlatıların
yazıya geçirildiği dönemdeki Türklerin inanç yapısını,
kültürünü, yaşayışını ve folklorunu aktarması ve hatta
İslam öncesi Türklerin inançları, örf ve âdetleri hakkında
bulunmaz bilgiler vermesidir.
hallet
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
Nax08 1010ou evit
A) Tanımlamaya yer verilmiştir.
B) Eksiltili cümleler kullanılmıştır.
yineH 18sev
ca inibnex
uno C) Karşılaştırmaya yer verilmiştir.
viesisy
D) Tartışmaya başvurulmuştur.
E) Açıklamalardan yararlanılmıştır. ell all sq 08
vis
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Paragrafta Anla 05 1. Bamsı Beyrek, Basat, Salur Kazan, Banu Çiçek... Bu ülkede yaşayan insanlardan pek çoğunun kaynağını net olarak bilmese de sıklıkla duyduğu isimlerdirb bunlar. Tarihî romanlardan, hikâyelerden, kahramanlık filmlerinden... Dede Korkut'un hikâyelerindeki kahramanlar, Dede Korkut Kitabı'nı okumayanların da zihninde yer etmiştir. Aslında Dede Korkut, hikâyelerindeki kahramanlarla Türklerin akıl hocasıdır. Dede Korkut Hikâyeleri'ndeki en önemli özellik, anlatıların yazıya geçirildiği dönemdeki Türklerin inanç yapısını, kültürünü, yaşayışını ve folklorunu aktarması ve hatta İslam öncesi Türklerin inançları, örf ve âdetleri hakkında bulunmaz bilgiler vermesidir. hallet Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Nax08 1010ou evit A) Tanımlamaya yer verilmiştir. B) Eksiltili cümleler kullanılmıştır. yineH 18sev ca inibnex uno C) Karşılaştırmaya yer verilmiştir. viesisy D) Tartışmaya başvurulmuştur. E) Açıklamalardan yararlanılmıştır. ell all sq 08 vis
24. Çömlekçilik, Anadolu'da çok eskiden beri yapılagelmiş
el sanatlarından biridir. Çamur, kolaylıkla elde edilen
ham maddelerin en eski, kullanışlı olanıdır. Yumuşakken
kırılmadan biçimlendirilebilir. Çömleklerin elle yapımında
uygulanan temel yöntemler çimdik, fitil, levha,
modeldir. Özlü çamurdan elle veya çömlekçi çarkından
geçirilerek çeşitli ölçülerdeki kalıplara dökülüp form
kazandırılmaktadır. Fırınlarda pişirilerek sırlanan veya
sırlanmadan yapılan toprak çanak, çömlek, testi, vazo, küp
vb. yapma sanatı olarak tanımlanabilir. Anadolu'da üretilen
çömlekler genellikle sulandırılmış çamurla sırlanmakta,
çömlekler açık ateşte pişirilmektedir. Günümüzde
fonksiyonel olarak yapısı kaybolmaya başlayan ancak
kullanım alanlarında değerlendirilen çömlekçilik sanatı,
birkaç yörede az sayıda ustasıyla devam etmektedir.
Bu parçadan "çömlekçilik" ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılabilir?
A) Ana vatanının Anadolu olduğuna
B) Çamur dışında başka maddelerin de kullanıldığına
C) Anadolu'da yaygın bir biçimde üretildiğine
DSırlı ya da sırsız olarak yapıldığına
E) Çimdik, fitil gibi çeşitlerinin olduğuna
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
24. Çömlekçilik, Anadolu'da çok eskiden beri yapılagelmiş el sanatlarından biridir. Çamur, kolaylıkla elde edilen ham maddelerin en eski, kullanışlı olanıdır. Yumuşakken kırılmadan biçimlendirilebilir. Çömleklerin elle yapımında uygulanan temel yöntemler çimdik, fitil, levha, modeldir. Özlü çamurdan elle veya çömlekçi çarkından geçirilerek çeşitli ölçülerdeki kalıplara dökülüp form kazandırılmaktadır. Fırınlarda pişirilerek sırlanan veya sırlanmadan yapılan toprak çanak, çömlek, testi, vazo, küp vb. yapma sanatı olarak tanımlanabilir. Anadolu'da üretilen çömlekler genellikle sulandırılmış çamurla sırlanmakta, çömlekler açık ateşte pişirilmektedir. Günümüzde fonksiyonel olarak yapısı kaybolmaya başlayan ancak kullanım alanlarında değerlendirilen çömlekçilik sanatı, birkaç yörede az sayıda ustasıyla devam etmektedir. Bu parçadan "çömlekçilik" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Ana vatanının Anadolu olduğuna B) Çamur dışında başka maddelerin de kullanıldığına C) Anadolu'da yaygın bir biçimde üretildiğine DSırlı ya da sırsız olarak yapıldığına E) Çimdik, fitil gibi çeşitlerinin olduğuna
Postmodernizm, modernist arayışın canlılığını kaybetmesinden
sonra XX. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan çeşitli üslup ve
yönelişlerin adıdır. Postmodern roman, modern romandan fi-
lizlenmiş, modern romanı tartışmayı ve aşmayı hedeflemiştir.
Bu anlayıştaki eserlerde somut gerçeklik yerine soyut gerçeklik
önem taşır. Öykülemede diyaloglar yerine bilinç akışı kullanılır,
karmaşık anlatım teknikleri tercih edilir. Üst kurmaca tekniğiy-
le okura eserin nasıl kurgulandığı hakkında bilgi verilir, montaj
tekniğiyle farklı edebî türlerden bölümler alınarak esere mon-
tajlanır, metinler arası düzlemden yararlanılarak başka eserlere
göndermeler yapılır.
Aşağıdaki Cumhuriyet Dönemi eserlerinden hangisi bu
parçada sözü edilen anlayışa uygun bir roman değildir?
A) Anayurt Oteli
B) Beyaz Kale
C) Kılavuz
D) Aydaki Kadın
E) Ölmeye Yatmak
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Postmodernizm, modernist arayışın canlılığını kaybetmesinden sonra XX. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan çeşitli üslup ve yönelişlerin adıdır. Postmodern roman, modern romandan fi- lizlenmiş, modern romanı tartışmayı ve aşmayı hedeflemiştir. Bu anlayıştaki eserlerde somut gerçeklik yerine soyut gerçeklik önem taşır. Öykülemede diyaloglar yerine bilinç akışı kullanılır, karmaşık anlatım teknikleri tercih edilir. Üst kurmaca tekniğiy- le okura eserin nasıl kurgulandığı hakkında bilgi verilir, montaj tekniğiyle farklı edebî türlerden bölümler alınarak esere mon- tajlanır, metinler arası düzlemden yararlanılarak başka eserlere göndermeler yapılır. Aşağıdaki Cumhuriyet Dönemi eserlerinden hangisi bu parçada sözü edilen anlayışa uygun bir roman değildir? A) Anayurt Oteli B) Beyaz Kale C) Kılavuz D) Aydaki Kadın E) Ölmeye Yatmak
9. Çarşıdaki kuyumcu dükkânları önünde Feridun iki
saattir dolaşıyor, hiçbirine girmeye cesaret edemi-
yordu. Satacağı bir şeyi kalmamıştı yalnız cebinde bir
tıraş fırçası vardı ki onun bir değeri olup olmadığını
sormak istiyordu. Fildişi saplı, nakışlı, işlemeli de olsa
bir tıraş fırçasının değeri ne olabilirdi? Bunu sormak-
tan utanıyordu. Hem yalnız utanmak değil, biraz da
korkuyordu. Kuşkusuz beş para etmeyecekti. Ona
vaktiyle bunu hediye eden Yahudi,"Değerlidir, kadri-
ni bil, sakın atma, zamanında işe yarar!" dediğinde
muhakkak eğlenmişti, bu bir şakaydı. Şimdi ona gü-
venerek nasıl soracaktı?
Bu metnin anlatımına hâkim olan aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Öyküleme
B) Betimleme
C) Benzetme
D) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
9. Çarşıdaki kuyumcu dükkânları önünde Feridun iki saattir dolaşıyor, hiçbirine girmeye cesaret edemi- yordu. Satacağı bir şeyi kalmamıştı yalnız cebinde bir tıraş fırçası vardı ki onun bir değeri olup olmadığını sormak istiyordu. Fildişi saplı, nakışlı, işlemeli de olsa bir tıraş fırçasının değeri ne olabilirdi? Bunu sormak- tan utanıyordu. Hem yalnız utanmak değil, biraz da korkuyordu. Kuşkusuz beş para etmeyecekti. Ona vaktiyle bunu hediye eden Yahudi,"Değerlidir, kadri- ni bil, sakın atma, zamanında işe yarar!" dediğinde muhakkak eğlenmişti, bu bir şakaydı. Şimdi ona gü- venerek nasıl soracaktı? Bu metnin anlatımına hâkim olan aşağıdakilerden hangisidir? A) Öyküleme B) Betimleme C) Benzetme D) Karşılaştırma
2.
Türkiye'nin 1939'da İngiltere ve Fransa ile yaptığı Ka-
şılıklı Yardım Antlaşması'na göre; Türkiye bir Avrupa
Devleti'nin saldırısına uğrarsa İngiltere ve Fransa yardım-
da bulunacaktır. Avrupa'da çıkacak bir savaş Akdeniz'e
yayılırsa Türkiye; İngiltere ve Fransa'ya yardım edecektir.
Bu antlaşmaya göre Türkiye ile ilgili,
1. ülke güvenliğine yönelik önlemler aldığı,
II. İngiltere ve Fransa'nın yayılmacı politikalarını destek-
lediği,
III. İngiltere ile Fransa arasındaki sorunları çözmeye ça-
lıştığı
çıkarımlarından hangileri savunulamaz?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve III
E) II ve III
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
2. Türkiye'nin 1939'da İngiltere ve Fransa ile yaptığı Ka- şılıklı Yardım Antlaşması'na göre; Türkiye bir Avrupa Devleti'nin saldırısına uğrarsa İngiltere ve Fransa yardım- da bulunacaktır. Avrupa'da çıkacak bir savaş Akdeniz'e yayılırsa Türkiye; İngiltere ve Fransa'ya yardım edecektir. Bu antlaşmaya göre Türkiye ile ilgili, 1. ülke güvenliğine yönelik önlemler aldığı, II. İngiltere ve Fransa'nın yayılmacı politikalarını destek- lediği, III. İngiltere ile Fransa arasındaki sorunları çözmeye ça- lıştığı çıkarımlarından hangileri savunulamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve III E) II ve III
ihtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin,
Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla,
Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin,
Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla,
Evlerin arasına dikilir yeşil bayrak,
Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak.
Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım,
Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı,
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım.
teh Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü,
Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü,
Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe,
Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü.
Nurullah Genç'e ait bu şiirle ilgili aşağıda-
yo kilerden hangisi söylenemez?
196
A) Şiirde ahengi sağlayan unsurlara yer
verilmiştir.
5838
B) Anlatımda söz sanatlarından yararla-
nılmıştır.
C)
imge ve hayalden uzak durulmuştur
D) Dinî-mistik özellikler taşımaktadır.
E) Belli bir ölçü ile kaleme alınmıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ihtiyar cübbesinden kan süzülür Nebi'nin, Gökyüzü dalgalanır ipekten kanatlarla, Mehtabını düşlerken o mühür sahibinin, Sarsılır Ebu Kubeys kovulmuş feryatlarla, Evlerin arasına dikilir yeşil bayrak, Yeryüzü avaredir, yapayalnız ve kurak. Zaman, ayaklarımda tükendi adım adım, Heyûla, bir ağ gibi ördü rüyalarımı, Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım. teh Yağmur, gülşenimize sensiz, baldıran düştü, Düşmanlık içimizde; dostluklar yaban düştü, Yenilgi, ilmek ilmek düğümlendi tarihe, Her sayfaya talihsiz binlerce kurban düştü. Nurullah Genç'e ait bu şiirle ilgili aşağıda- yo kilerden hangisi söylenemez? 196 A) Şiirde ahengi sağlayan unsurlara yer verilmiştir. 5838 B) Anlatımda söz sanatlarından yararla- nılmıştır. C) imge ve hayalden uzak durulmuştur D) Dinî-mistik özellikler taşımaktadır. E) Belli bir ölçü ile kaleme alınmıştır.
34. Prag'a gitmeden önce doğrusu uzun uzun düşündüm. Bavu-
luma ne koysaydım? Orta Çağ'dan beri dünyanın en güzel kent-
lerinden biri olan bu masal ülkesinde gezip tozmak için aya-
ğıma en çok külkedisi'nin kristal pabuçları yakışırdı herhâlde.
Çizmeli Kedi'nin sihirli çizmelerini mi ödünç alsaydım yoksa?
Aslında bu ikincisi daha çok işe yarardı. Kenti ikiye bölen VI-
tava Nehri'ni bir adımda aşıp Eski Şehir'den Küçük Mahalle'ye
geçerdim bir peri gibi. Hızımı alamayıp oradan Prag Kalesi'ne
atlar, gün batımında kenti tepeden seyrederdim. Tabii, so-
nunda gerçekçi davranıp emektar yürüyüş ayakkabılarımda
karar kıldım. Bir kentin kalbine giden yol, sokaklarında kaybol-
maktan geçermiş. Ancak ben yine de yanıma haritamı aldım
ne olur ne olmaz diye.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Örneklendirme
Bİkileme
C) Sanatlı söyleyiş
Devrik cümle
Karşılaştırma
Ja
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
34. Prag'a gitmeden önce doğrusu uzun uzun düşündüm. Bavu- luma ne koysaydım? Orta Çağ'dan beri dünyanın en güzel kent- lerinden biri olan bu masal ülkesinde gezip tozmak için aya- ğıma en çok külkedisi'nin kristal pabuçları yakışırdı herhâlde. Çizmeli Kedi'nin sihirli çizmelerini mi ödünç alsaydım yoksa? Aslında bu ikincisi daha çok işe yarardı. Kenti ikiye bölen VI- tava Nehri'ni bir adımda aşıp Eski Şehir'den Küçük Mahalle'ye geçerdim bir peri gibi. Hızımı alamayıp oradan Prag Kalesi'ne atlar, gün batımında kenti tepeden seyrederdim. Tabii, so- nunda gerçekçi davranıp emektar yürüyüş ayakkabılarımda karar kıldım. Bir kentin kalbine giden yol, sokaklarında kaybol- maktan geçermiş. Ancak ben yine de yanıma haritamı aldım ne olur ne olmaz diye. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Örneklendirme Bİkileme C) Sanatlı söyleyiş Devrik cümle Karşılaştırma Ja
Benim bir Akif'im var. Bu Akif, hayatımın otuz üç senesi-
dir. Bu otuz üç senede o, bir tek defa bayağı olmamıştır
benim için. Dostluğumuzun başında onun altmış üç se-
nelik hayatını önce kendim araştırdım. Bu ne berrak alt-
mış üç senedir, siyah tek bir noktası yok, dedim içimden.
Fakat dostluğumuz ilerleyince onun kusurlarını görmeye
başladım. Herkes gibi insandı o da. Huyu mesela, çok
çetin huyluydu. Mademki onunla dosttunuz, onun gibi
düşünecek, onun kızdığı şeye kızacak, onun sevdiği şey-
leri sevecektiniz. Benim buna tahammülüm yoktu. Böyle
zamanlarda aramızda kavga çıkıyordu ama bu kavgalar
bile tatlıydı. Onun acı tarafı ise alınganlığıydı. Filan sözü
söylemekle ona sataşmıştım. Hatta bazen tebessümüm
bile sataşmaydı, bazen de suskunluğum. İşte o anlarda
dostluğu demirden leblebiydi.
Bu parçaya göre Mehmet Akif'le ilgili;
1. Kusursuz bir insan olduğu
II. ilişkilerinde zor bir yapısının olduğu
III. Kirilgan bir ruh hâline sahip olduğu
belirlemelerinden hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız!
B) Yalnız II
D) II ve III
C) Yalnız III
E) I, II ve II
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Benim bir Akif'im var. Bu Akif, hayatımın otuz üç senesi- dir. Bu otuz üç senede o, bir tek defa bayağı olmamıştır benim için. Dostluğumuzun başında onun altmış üç se- nelik hayatını önce kendim araştırdım. Bu ne berrak alt- mış üç senedir, siyah tek bir noktası yok, dedim içimden. Fakat dostluğumuz ilerleyince onun kusurlarını görmeye başladım. Herkes gibi insandı o da. Huyu mesela, çok çetin huyluydu. Mademki onunla dosttunuz, onun gibi düşünecek, onun kızdığı şeye kızacak, onun sevdiği şey- leri sevecektiniz. Benim buna tahammülüm yoktu. Böyle zamanlarda aramızda kavga çıkıyordu ama bu kavgalar bile tatlıydı. Onun acı tarafı ise alınganlığıydı. Filan sözü söylemekle ona sataşmıştım. Hatta bazen tebessümüm bile sataşmaydı, bazen de suskunluğum. İşte o anlarda dostluğu demirden leblebiydi. Bu parçaya göre Mehmet Akif'le ilgili; 1. Kusursuz bir insan olduğu II. ilişkilerinde zor bir yapısının olduğu III. Kirilgan bir ruh hâline sahip olduğu belirlemelerinden hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız! B) Yalnız II D) II ve III C) Yalnız III E) I, II ve II
D
1. Beğenilmek; sanatın amacı değilse bile yaşaması-
nin bir koşuludur.
Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle sürdürü-
lürse yazarın “sadece sanat için" yapıt ortaya ko-
yamayacağı sonucu çıkar?
A) Beğenmek, tesadüflerin bir araya gelmesiyle
oluşan bir havada doğabilir.
By Alkışların tavanı yıkması, çok defa işe bir dış et-
kenin karıştığına işarettir.
C) Beğenilmek, sanatı küçülten bir olaydır; kendini
beğendiren eser, başkaları için yazılmıştır.
D) Beğenilmek için yazmadığını iddia eden bir sa-
natçı, yaşamın gerçeklerini göremiyordur.
E) Beğenilmek için yazmak, sanattan ekmek pa-
rası çıkarmak kadar ayip bir şeydir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
D 1. Beğenilmek; sanatın amacı değilse bile yaşaması- nin bir koşuludur. Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle sürdürü- lürse yazarın “sadece sanat için" yapıt ortaya ko- yamayacağı sonucu çıkar? A) Beğenmek, tesadüflerin bir araya gelmesiyle oluşan bir havada doğabilir. By Alkışların tavanı yıkması, çok defa işe bir dış et- kenin karıştığına işarettir. C) Beğenilmek, sanatı küçülten bir olaydır; kendini beğendiren eser, başkaları için yazılmıştır. D) Beğenilmek için yazmadığını iddia eden bir sa- natçı, yaşamın gerçeklerini göremiyordur. E) Beğenilmek için yazmak, sanattan ekmek pa- rası çıkarmak kadar ayip bir şeydir.
1. Aşağıdakilerin hangisinde güncel bir konudan söz
edilemez? A) Hani bu sene kargalara harp ilan edilmişti!
Ya bu tepemizde sürü sürü uçuşan kara kuşlar ne? Her
sabah gözlerimi, gökyüzünden gelen paslı sesler
gicırtısıyla açıyorum. B) Son senelerin ağlanacak sahte
mimarisi yüzünden değil midir ki ruhumuzun estetik
kabiliyetine delil aramak için geçmiş sanatkârların
eserlerine başvurmaktan başka çare bulamıyoruz. C) Dün
bahar bayramı idi, yani bayramların en doğalı. Papatya,
gelincik ve bülbül âlemi içinde, hayattan bir günün
acılarını unutmak için bütün bir şehir halkının şen bir
kafile hâlinde döküldükleri yeşil istikametleri takip
ederek Kâğıthane'ye indim. D) Mart başlayalı, kırkını
geçmiş nice tanıdığım hastalandı. Bazılarının bronşiti,
bazılarının romatizması azmış. Baharın hastalıkları
saymakla tükenmez ki... E) Ne sebeple olursa olsun
hatanızın üzerinde kara kara düşünmeyin. Kronik vicdan
azabı, tüm ahlakçıların hemfikir olduğu gibi, hiç de
istenmeyen bir duygudur
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1. Aşağıdakilerin hangisinde güncel bir konudan söz edilemez? A) Hani bu sene kargalara harp ilan edilmişti! Ya bu tepemizde sürü sürü uçuşan kara kuşlar ne? Her sabah gözlerimi, gökyüzünden gelen paslı sesler gicırtısıyla açıyorum. B) Son senelerin ağlanacak sahte mimarisi yüzünden değil midir ki ruhumuzun estetik kabiliyetine delil aramak için geçmiş sanatkârların eserlerine başvurmaktan başka çare bulamıyoruz. C) Dün bahar bayramı idi, yani bayramların en doğalı. Papatya, gelincik ve bülbül âlemi içinde, hayattan bir günün acılarını unutmak için bütün bir şehir halkının şen bir kafile hâlinde döküldükleri yeşil istikametleri takip ederek Kâğıthane'ye indim. D) Mart başlayalı, kırkını geçmiş nice tanıdığım hastalandı. Bazılarının bronşiti, bazılarının romatizması azmış. Baharın hastalıkları saymakla tükenmez ki... E) Ne sebeple olursa olsun hatanızın üzerinde kara kara düşünmeyin. Kronik vicdan azabı, tüm ahlakçıların hemfikir olduğu gibi, hiç de istenmeyen bir duygudur
3. Türkçeyi korumak gerekliliği ve içgüdüsü, bir annenin
evladini hayat karşısında koruyup kollama çabasını
hatırlatıyor. Ama bunu yaparken nasıl ebeveyn, ger-
çek dünyadan uzakta, çocuğu bir odada tek başına
tutmamalıysa biz de Türkçeyi diğer dillerden etkilen-
mesin diye bir cam fanusa tıkmamalıyız. Aile nasıl
çocuğunun ayakta durabilmesi için onu sistemli bir
eğitimden geçirmek zorundaysa biz de dilimizi aynı
ciddiyetle ehlileştirmeli ve yabancı kökenli sözcükleri
temizleyerek bir yere varamayacağımızı görmeli, ön-
celikle zihniyetimizi değiştirmekle işe başlamalıyız.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
ay öznellik söz konusudur.
B) Benzetme yapılmıştır.
C) Karşılaştırmalara başvlwalmuştur.
D) Somutlamaya başvurulmuştur.
E) Önerilere yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
3. Türkçeyi korumak gerekliliği ve içgüdüsü, bir annenin evladini hayat karşısında koruyup kollama çabasını hatırlatıyor. Ama bunu yaparken nasıl ebeveyn, ger- çek dünyadan uzakta, çocuğu bir odada tek başına tutmamalıysa biz de Türkçeyi diğer dillerden etkilen- mesin diye bir cam fanusa tıkmamalıyız. Aile nasıl çocuğunun ayakta durabilmesi için onu sistemli bir eğitimden geçirmek zorundaysa biz de dilimizi aynı ciddiyetle ehlileştirmeli ve yabancı kökenli sözcükleri temizleyerek bir yere varamayacağımızı görmeli, ön- celikle zihniyetimizi değiştirmekle işe başlamalıyız. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? ay öznellik söz konusudur. B) Benzetme yapılmıştır. C) Karşılaştırmalara başvlwalmuştur. D) Somutlamaya başvurulmuştur. E) Önerilere yer verilmiştir.
8
6
40. Bu parçada "plasebo ve plasebo etkisi"yle ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir
A) Hastaya farklı tekniklerle uygulanabildiğine
By Tedavinin hasta psikolojisiyle ilintili olduğuna
CL Tibbin çözüm bulamadığı pek çok hastalıkta sonug
verdiğine
DL Farklı amaçlara yönelik olarak kullanıldığına
EV Tartışma yaratan yönleri olduğunun düşünüldüğüne
1
39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Plasebo etkisi, farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın telki-
ne dayalı bir etki ortaya çıkarma hálidir. İlaç vücuda ağız,
burun veya enjeksiyon yolu ile verilebilir. Aslında plase-
bonun fiziksel anlamda tedaviye yönelik bir gücü yoktur.
Tibbin bilimsel olarak açıklayamadığı bir şekilde, insan-
ların istemeleri ve iyileşeceklerini düşünmeleri hâlinde
kendi kendilerini iyileştirme gücüne yöneliktir. Plasebo-
ların en az iki alanda kullanımı vardır: Klinik çalışmalarda
tarafsızlığı sağlamak için bir araştırma aracı olarak ve kli-
nik uygulamalarda terapi amaçlı olarak. Fakat her iki du-
rumda da tıp dünyasını ikiye bölen "iyilik" ve "özerklik
gibi önemli etik meseleler gündeme gelmiştir. "İyilik"ten
kasit, hekimin hastaya mümkün olan en iyi tedaviyi ve
bakımı sağlama görevidir. Bu prensip Hipokrat'ın "Has-
talık durumunda iki şeyi alışkanlık haline getir: Yardım
et, zarar verme." düsturuna dayanmaktadır. Bu noktada
hastaya bilinen etkili tedavi varken plasebo vermek ken-
disi ve toplumun iyiliği için bile olsa etik dışıdır, görüşünü
savunanlar vardır. "Ozerklik"ten kasit ise hastanın artısı
ve eksisiyle tedavi seçenekleri hakkında bilgilendirilme
ve karar verme hakkıdır. Plasebonun etkili olabilmesi için
bu bilgi hastadan saklanır. Tıp dünyasında, böyle bir tu-
turun etiğe aykırı olduğunu destekleyen belli bir kesim
vardır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
8 6 40. Bu parçada "plasebo ve plasebo etkisi"yle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir A) Hastaya farklı tekniklerle uygulanabildiğine By Tedavinin hasta psikolojisiyle ilintili olduğuna CL Tibbin çözüm bulamadığı pek çok hastalıkta sonug verdiğine DL Farklı amaçlara yönelik olarak kullanıldığına EV Tartışma yaratan yönleri olduğunun düşünüldüğüne 1 39 ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Plasebo etkisi, farmakolojik olarak etkisiz bir ilacın telki- ne dayalı bir etki ortaya çıkarma hálidir. İlaç vücuda ağız, burun veya enjeksiyon yolu ile verilebilir. Aslında plase- bonun fiziksel anlamda tedaviye yönelik bir gücü yoktur. Tibbin bilimsel olarak açıklayamadığı bir şekilde, insan- ların istemeleri ve iyileşeceklerini düşünmeleri hâlinde kendi kendilerini iyileştirme gücüne yöneliktir. Plasebo- ların en az iki alanda kullanımı vardır: Klinik çalışmalarda tarafsızlığı sağlamak için bir araştırma aracı olarak ve kli- nik uygulamalarda terapi amaçlı olarak. Fakat her iki du- rumda da tıp dünyasını ikiye bölen "iyilik" ve "özerklik gibi önemli etik meseleler gündeme gelmiştir. "İyilik"ten kasit, hekimin hastaya mümkün olan en iyi tedaviyi ve bakımı sağlama görevidir. Bu prensip Hipokrat'ın "Has- talık durumunda iki şeyi alışkanlık haline getir: Yardım et, zarar verme." düsturuna dayanmaktadır. Bu noktada hastaya bilinen etkili tedavi varken plasebo vermek ken- disi ve toplumun iyiliği için bile olsa etik dışıdır, görüşünü savunanlar vardır. "Ozerklik"ten kasit ise hastanın artısı ve eksisiyle tedavi seçenekleri hakkında bilgilendirilme ve karar verme hakkıdır. Plasebonun etkili olabilmesi için bu bilgi hastadan saklanır. Tıp dünyasında, böyle bir tu- turun etiğe aykırı olduğunu destekleyen belli bir kesim vardır.