Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

CAP
Bazı sinir bilimciler herkesin rüya gördüğünü kabul
etse de bunun kaynağını bilinçaltı olarak kabul etmez.
Psikanalizin babası Sigmund Freud, rüya görmenin
arzu giderme ile bağlantılı olduğunu, uyanıkken oldu-
ğu gibi rüyalarda da en baskın gücün bilinçaltı olduğu-
nu söylüyordu. İnsan akli bilinç üstü ve bilinçaltı olmak
üzere iki parçaya ayrılmıştı ve bilinçaltı çok daha geniş
bir alana sahipti. Bilinçaltının uyanıkken bilincin çok kı-
sıtlı erişebileceği büyük bilgi depoları vardır.
Bu parçanın anlatımında,
1. Nesnellik,
11. Karşılaştırma,
III. Örnekleme,
IV. Tanımlama,
V. Alıntı yapma
kavramlarından hangileri yoktur?
A) Yalnız
B) Yalnız
D)
D) III ve IV
EIV ve V
C) II ve III
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
CAP Bazı sinir bilimciler herkesin rüya gördüğünü kabul etse de bunun kaynağını bilinçaltı olarak kabul etmez. Psikanalizin babası Sigmund Freud, rüya görmenin arzu giderme ile bağlantılı olduğunu, uyanıkken oldu- ğu gibi rüyalarda da en baskın gücün bilinçaltı olduğu- nu söylüyordu. İnsan akli bilinç üstü ve bilinçaltı olmak üzere iki parçaya ayrılmıştı ve bilinçaltı çok daha geniş bir alana sahipti. Bilinçaltının uyanıkken bilincin çok kı- sıtlı erişebileceği büyük bilgi depoları vardır. Bu parçanın anlatımında, 1. Nesnellik, 11. Karşılaştırma, III. Örnekleme, IV. Tanımlama, V. Alıntı yapma kavramlarından hangileri yoktur? A) Yalnız B) Yalnız D) D) III ve IV EIV ve V C) II ve III
31. Bir şair vardır ki içinde yaşadığı devrin bütün ruhunu
şiirine doldurur ve elinde tuttuğu bu elmas bardağın
aynasına çepeçevre vuran muhitinin hususi ve gölgeli
yüzünü, gelecek asırlardan öteye taptaze ve dinç
pırıltılar hâlinde aksettirir. Bu, elbette büyük bir şairdir
fakat bundan daha büyük bir şair vardır ki içinde
bulunduğu devri ve zamanın dar cetvelini de aşarak
insanın yaratılışla olan gizli ve çapraşık münasebetinin
büyük bilinmezliklerine tercüman olur. Bu iki türlü
şairden ilkine Nedim'i, ikincisine Yunus Emre'yi delil
gösterebiliriz.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangileri-
ne başvurulmuştur?
A) Örnekleme - kişileştirme
B) Tanık gösterme - örnekleme
C
CAçıklama-örnekleme
D) Öyküleme - karşılaştırma
E) Karşılaştırma - tanık gösterme
Ölçme, Değerlendirme
MEB 2021 - 2022
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
31. Bir şair vardır ki içinde yaşadığı devrin bütün ruhunu şiirine doldurur ve elinde tuttuğu bu elmas bardağın aynasına çepeçevre vuran muhitinin hususi ve gölgeli yüzünü, gelecek asırlardan öteye taptaze ve dinç pırıltılar hâlinde aksettirir. Bu, elbette büyük bir şairdir fakat bundan daha büyük bir şair vardır ki içinde bulunduğu devri ve zamanın dar cetvelini de aşarak insanın yaratılışla olan gizli ve çapraşık münasebetinin büyük bilinmezliklerine tercüman olur. Bu iki türlü şairden ilkine Nedim'i, ikincisine Yunus Emre'yi delil gösterebiliriz. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangileri- ne başvurulmuştur? A) Örnekleme - kişileştirme B) Tanık gösterme - örnekleme C CAçıklama-örnekleme D) Öyküleme - karşılaştırma E) Karşılaştırma - tanık gösterme Ölçme, Değerlendirme MEB 2021 - 2022
en kiş
1. Evde bulunduğum zaman hayatım daha
çok kitaplığımda geçer, oradan ev işlerini
yönetmek imkânını da bulurum. Giriş ka-
pısının hemen üstündeyim; hem bahçeyi,
kümesi avluyu görürüm hem de evimin
öteki bölümleri içinde sayılırım. Hiçbir dü-
zene uymadan hiçbir amaç gütmeden bir
bu kitabı bir şu kitabı karıştırırım; zaman
olur hayal kurarım, zaman olur kurdu-
ğum hayalleri ya kendim yazarım ya da
bir aşağı bir yukarı dolaşarak başkasına
yazdırırım. Kitaplığım bir kulenin üçüncü
katındadır, birinci katta tapınak ikinci kat-
ta da yalnız kalayım diye sık sık yattığım
bir oda ile eklentileri kitaplığın üstünde ise
büyük bir sandık odası vardır.
B
Bu parçada aşağıdakilerden hangisin-
den aynı anda yararlanılmıştır?
A) Betimleme - tartışma
B) Betimleme - karşılaştırma
C) Açıklama - tartışma
D) Öyküleme - tartışma
E) Açıklama - öyküleme
himsel
edir. Bu
tim big
.
DG
/yediiklimyayıncılık
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
en kiş 1. Evde bulunduğum zaman hayatım daha çok kitaplığımda geçer, oradan ev işlerini yönetmek imkânını da bulurum. Giriş ka- pısının hemen üstündeyim; hem bahçeyi, kümesi avluyu görürüm hem de evimin öteki bölümleri içinde sayılırım. Hiçbir dü- zene uymadan hiçbir amaç gütmeden bir bu kitabı bir şu kitabı karıştırırım; zaman olur hayal kurarım, zaman olur kurdu- ğum hayalleri ya kendim yazarım ya da bir aşağı bir yukarı dolaşarak başkasına yazdırırım. Kitaplığım bir kulenin üçüncü katındadır, birinci katta tapınak ikinci kat- ta da yalnız kalayım diye sık sık yattığım bir oda ile eklentileri kitaplığın üstünde ise büyük bir sandık odası vardır. B Bu parçada aşağıdakilerden hangisin- den aynı anda yararlanılmıştır? A) Betimleme - tartışma B) Betimleme - karşılaştırma C) Açıklama - tartışma D) Öyküleme - tartışma E) Açıklama - öyküleme himsel edir. Bu tim big . DG /yediiklimyayıncılık
25. - 27. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
(1) Türkler 10. yy.in ilk yarısından itibaren İslamiyet'i
kabul etmeye başlamışlardır. (II) Islam dinine giren
Türklerin sosyal ve kültürel yaşamlarında önemli
değişiklikler olmuştur. (III) Türkler, göçebe yaşamı
bırakıp yerleşik yaşama geçmişlerdir. (IV) Bu dö-
neme kadar çok az yazılı ürün veren Türklerde bu
dönemle birlikte yazılı ürünlerde artış görülmüştür.
(V) 11. yy.dan itibaren Türkler içinde Arapçayı ve
Farsçayı bilen yeni bir aydın zümre doğmuş; bu
zümre, Arapça ve Farsçanın yanında bu dillerde
meydana getirilmiş edebiyatın etkisinde kalmıştır.
(VI) Bu dönemde ilim ve din alanında Arapça, ede-
biyat alanında Farsça ağırlık kazanmıştır.
25. İslamiyet Dönemi Türk edebiyatı hakkında de-
ğerlendirmeler yapılan bu parçadaki numara-
lanmış cümlerle ilgili olarak aşağıda verilenler-
den hangist yanlıştır?
A) I. cümlede, İslamiyet'in kabulünün 10. yüzyılın
ilk yarısından itibaren olduğu bildirilmiştir.
BI. cümlede, Islamiyet'in kabulüyle oluşan sos-
yal ve kültürel değişim vurgulanmıştır.
III. cümlede, göçebe yaşamdan yerleşik hayata
geçildiği belirtilmiştir.
IV. cümlede, bu dönemle birlikte yazılı ürünlerde
artış görüldüğü saptanmıştır.
E) V. cümlede, Türkçenin Arapça ve Farsçanın
istilasına uğradığı söylenmiştir.
26. Bu parçadan İslamiyet Dönemi Türk edebiya-
tıyla ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Bu dönemde ilim ve din alanında Arapça, ede-
biyat alanında Farsça öne çıkmıştır.
B) Bu dönemde Türkler içinde Arapça ve Farsçayı
bilen yeni bir zümre doğmuştur. +
C) Bu döneme kadar çok az yazılı ürün verilmek-
teyken bu dönemde artış sağlanmıştır.+
D) Bu dönemde göçebe kültürün yerini yerleşik
kültür almaya başlamıştır. +
E) Türkler sosyal yaşamlarıyla benzerlik gösteren
Islamiyet'in kabulde zorlanmamıştır.
27. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden
hangisi doğrudur?
A) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır.
B) Varsayım cümlesi kullanılmıştır.
C) Öykülemeden yararlanılmıştır.
DÖrneklere yer verilmiştir,
E) Kişileştirmelere başvurulmuştur.
ISEM YAYINCILIK
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
25. - 27. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Türkler 10. yy.in ilk yarısından itibaren İslamiyet'i kabul etmeye başlamışlardır. (II) Islam dinine giren Türklerin sosyal ve kültürel yaşamlarında önemli değişiklikler olmuştur. (III) Türkler, göçebe yaşamı bırakıp yerleşik yaşama geçmişlerdir. (IV) Bu dö- neme kadar çok az yazılı ürün veren Türklerde bu dönemle birlikte yazılı ürünlerde artış görülmüştür. (V) 11. yy.dan itibaren Türkler içinde Arapçayı ve Farsçayı bilen yeni bir aydın zümre doğmuş; bu zümre, Arapça ve Farsçanın yanında bu dillerde meydana getirilmiş edebiyatın etkisinde kalmıştır. (VI) Bu dönemde ilim ve din alanında Arapça, ede- biyat alanında Farsça ağırlık kazanmıştır. 25. İslamiyet Dönemi Türk edebiyatı hakkında de- ğerlendirmeler yapılan bu parçadaki numara- lanmış cümlerle ilgili olarak aşağıda verilenler- den hangist yanlıştır? A) I. cümlede, İslamiyet'in kabulünün 10. yüzyılın ilk yarısından itibaren olduğu bildirilmiştir. BI. cümlede, Islamiyet'in kabulüyle oluşan sos- yal ve kültürel değişim vurgulanmıştır. III. cümlede, göçebe yaşamdan yerleşik hayata geçildiği belirtilmiştir. IV. cümlede, bu dönemle birlikte yazılı ürünlerde artış görüldüğü saptanmıştır. E) V. cümlede, Türkçenin Arapça ve Farsçanın istilasına uğradığı söylenmiştir. 26. Bu parçadan İslamiyet Dönemi Türk edebiya- tıyla ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Bu dönemde ilim ve din alanında Arapça, ede- biyat alanında Farsça öne çıkmıştır. B) Bu dönemde Türkler içinde Arapça ve Farsçayı bilen yeni bir zümre doğmuştur. + C) Bu döneme kadar çok az yazılı ürün verilmek- teyken bu dönemde artış sağlanmıştır.+ D) Bu dönemde göçebe kültürün yerini yerleşik kültür almaya başlamıştır. + E) Türkler sosyal yaşamlarıyla benzerlik gösteren Islamiyet'in kabulde zorlanmamıştır. 27. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Açıklayıcı anlatımdan yararlanılmıştır. B) Varsayım cümlesi kullanılmıştır. C) Öykülemeden yararlanılmıştır. DÖrneklere yer verilmiştir, E) Kişileştirmelere başvurulmuştur. ISEM YAYINCILIK
17.
Tiyatrokare'de sahnelenen "Sali Ziyaretleri" adlı
oyunun özenli müzik düzenlemesini yapan
Rober Schild oyunla ilgili yazısında "yarıda
kalmış insanlar" diye bir terim kullanıyor. Bu te-
rim, yazar Ruth Gay'in ABD Yahudilerini ince-
leyen kitabının adı ve çeşitli ülkelerden
Amerika'ya göçen ama Amerikan yaşam
biçimine uyum sağlayamayan Yahudileri
tanımlıyor. Oyundaki iki karakter de birer
"yarıda kalmış insan". Onlarınkine "yarıda
kalmış yaşamlar" demek daha doğru.
aşağıdakilerin
Bu parçanın anlatımında
hangilerinden yararlanılmıştır?
b Açıklama-Karşılaştırma
B) Açıklama-Tanık gösterme
C) Tartışma-Tanımlama
D) Tartışma-Karşılaştırma
E) Öyküleme Örnekleme
YE ÖĞRETIM LTD.ŞTİ.
19
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
17. Tiyatrokare'de sahnelenen "Sali Ziyaretleri" adlı oyunun özenli müzik düzenlemesini yapan Rober Schild oyunla ilgili yazısında "yarıda kalmış insanlar" diye bir terim kullanıyor. Bu te- rim, yazar Ruth Gay'in ABD Yahudilerini ince- leyen kitabının adı ve çeşitli ülkelerden Amerika'ya göçen ama Amerikan yaşam biçimine uyum sağlayamayan Yahudileri tanımlıyor. Oyundaki iki karakter de birer "yarıda kalmış insan". Onlarınkine "yarıda kalmış yaşamlar" demek daha doğru. aşağıdakilerin Bu parçanın anlatımında hangilerinden yararlanılmıştır? b Açıklama-Karşılaştırma B) Açıklama-Tanık gösterme C) Tartışma-Tanımlama D) Tartışma-Karşılaştırma E) Öyküleme Örnekleme YE ÖĞRETIM LTD.ŞTİ. 19
27. Cebelitarık Boğazı; Akdeniz'in batısında, İspanya
ile Fas arasında yer alıyor. Akdeniz'i Atlas Okyanu-
su'yla birleştiren bu boğaz, Avrupa ve Afrika'yı bir-
birinden ayırıyor. Boğazın uzunluğu yaklaşık 60 ki-
lometre. En dar yeriyse neredeyse 15 kilometre
genişliğinde. Atlas Okyanusu'yla Akdeniz arasındaki
tek bağlantı olan bu boğazdan her gün yüzlerce gör-
kemli deniz taşıtı geçiyor.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Açıklamaya başvurulmuştur.
B) Örneklemeye yer verilmiştir.
C) Nicel verilerden yararlanılmıştır.
D) Karşılaştırma yapılmıştır.
E) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
27. Cebelitarık Boğazı; Akdeniz'in batısında, İspanya ile Fas arasında yer alıyor. Akdeniz'i Atlas Okyanu- su'yla birleştiren bu boğaz, Avrupa ve Afrika'yı bir- birinden ayırıyor. Boğazın uzunluğu yaklaşık 60 ki- lometre. En dar yeriyse neredeyse 15 kilometre genişliğinde. Atlas Okyanusu'yla Akdeniz arasındaki tek bağlantı olan bu boğazdan her gün yüzlerce gör- kemli deniz taşıtı geçiyor. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Açıklamaya başvurulmuştur. B) Örneklemeye yer verilmiştir. C) Nicel verilerden yararlanılmıştır. D) Karşılaştırma yapılmıştır. E) Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
unce
1.
19. yüzyılın sonlarında Fransa'da ortaya çıkan natüra-
lizm akımının kurucusu, Emile Zola kabul edilir. Natü-
ralizm; hayatı bilimsel bir nesnellikle ele alan, gerçeği
anlatmayr aşırılığa vardıran bir sanat akımıdır. Realizmin
daha ileri düzeye ulaşmış biçimi de denebilir. Bu akım
doğayı anlatırken deney yöntemine başvurması nede-
niyle realizmden ayrılır. Natüralistler, kişi ve olaylara bir
bilim adamı gözüyle yaklaşırlar. Özellikle Darwinci doğa
anlayışının ilke ve yöntemlerinin sanata uyarlanmasını
savunurlar. Ayrıca Hippolyte Taine'in "determinizm” anla-
yışını yazınsal alana yansıtmışlardır. Bu anlayışa göre,
aynı nedenler aynı sonuçları doğuracağından bir insanın
çevresini incelemek onu anlamanın en iyi yoludur.
F
Bu parçadan natüralizm akımıyla ile ilgili olarak;
1. duyguların yerini düşüncelerin aldığına,
11. sosyal çevrenin insan üzerinde değiştirici bir güç
taşıdığına,
III. yazarın playları bilim adamı tarafsızlığıyla ele aldı-
ğına,
IV. yaşananların nesnel bir biçimde aktarıldığına
ifadelerinden hangilerine ulaşılamaz?
AYYalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) II vell
E) Ive IV
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
unce 1. 19. yüzyılın sonlarında Fransa'da ortaya çıkan natüra- lizm akımının kurucusu, Emile Zola kabul edilir. Natü- ralizm; hayatı bilimsel bir nesnellikle ele alan, gerçeği anlatmayr aşırılığa vardıran bir sanat akımıdır. Realizmin daha ileri düzeye ulaşmış biçimi de denebilir. Bu akım doğayı anlatırken deney yöntemine başvurması nede- niyle realizmden ayrılır. Natüralistler, kişi ve olaylara bir bilim adamı gözüyle yaklaşırlar. Özellikle Darwinci doğa anlayışının ilke ve yöntemlerinin sanata uyarlanmasını savunurlar. Ayrıca Hippolyte Taine'in "determinizm” anla- yışını yazınsal alana yansıtmışlardır. Bu anlayışa göre, aynı nedenler aynı sonuçları doğuracağından bir insanın çevresini incelemek onu anlamanın en iyi yoludur. F Bu parçadan natüralizm akımıyla ile ilgili olarak; 1. duyguların yerini düşüncelerin aldığına, 11. sosyal çevrenin insan üzerinde değiştirici bir güç taşıdığına, III. yazarın playları bilim adamı tarafsızlığıyla ele aldı- ğına, IV. yaşananların nesnel bir biçimde aktarıldığına ifadelerinden hangilerine ulaşılamaz? AYYalnız I B) Yalnız II C) I ve II D) II vell E) Ive IV
İkinci bir dil öğrenmek çocukken daha kolaydır. Çünkü...
I. Beyin yapısı ikinci dil öğrenmeyi kolaylaştırır:
Çocuklar sünger gibidir. Bir çocuğun beyni, yeni bilgileri
bilinçsizce emmek için tasarlanmıştır. Bunu yetişkinler
olarak bizim bilinçsizce şarkı sözlerini, ritimleri ve melo-
dileri öğrenmemize benzer şekilde yapıyorlar. UCLA'da
nöroloji profesörü olan Dr. Paul Thompson ve ekibi, yeni
diller öğrenmede uzmanlaşmış beyin sistemlerinin yaklaşık
altı yaşından ergenliğe kadar hızla büyüdüğünü keşfettiler
Daha sonra bu sistemler, ergenlik döneminde 11'den 15'e
kadar temelde kapanır ve büyümeyi durdurur.
II. Bebek beyinlerinin ikinci dil öğrenimi için özel becerileri
vardır:
10-12 aylıktan önce bebekler tüm dillerdeki tüm sesleri
ayırt edebilirler. Daha sonra, dillere maruziyetlerine göre,
sadece anlam yaratmak için gerekli olan dil seslerini ayırt
etmeye başlarlar. Örneğin Japon dilinde I ve r sesleri
arasında ayrım yapılamaz. Oysa 10 aylıktan küçük Japon
bebekler bu sesler arasındaki farkı duyabilirler. Daha sonra
10 ila 12 aylıkken farklılaşma kapasitelerini kaybederler.
36 Aşağıdakilerden hangisi yukarıda numaralanmış iki
parça için de söylenebilir?
A) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Tanımlamadan yararlanılmıştır.
D) Varsayımlar dile getirilmiştir.
E) Bilimsel araştırmalar kaynak gösterilmiştir.
ir
n
e
7
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
İkinci bir dil öğrenmek çocukken daha kolaydır. Çünkü... I. Beyin yapısı ikinci dil öğrenmeyi kolaylaştırır: Çocuklar sünger gibidir. Bir çocuğun beyni, yeni bilgileri bilinçsizce emmek için tasarlanmıştır. Bunu yetişkinler olarak bizim bilinçsizce şarkı sözlerini, ritimleri ve melo- dileri öğrenmemize benzer şekilde yapıyorlar. UCLA'da nöroloji profesörü olan Dr. Paul Thompson ve ekibi, yeni diller öğrenmede uzmanlaşmış beyin sistemlerinin yaklaşık altı yaşından ergenliğe kadar hızla büyüdüğünü keşfettiler Daha sonra bu sistemler, ergenlik döneminde 11'den 15'e kadar temelde kapanır ve büyümeyi durdurur. II. Bebek beyinlerinin ikinci dil öğrenimi için özel becerileri vardır: 10-12 aylıktan önce bebekler tüm dillerdeki tüm sesleri ayırt edebilirler. Daha sonra, dillere maruziyetlerine göre, sadece anlam yaratmak için gerekli olan dil seslerini ayırt etmeye başlarlar. Örneğin Japon dilinde I ve r sesleri arasında ayrım yapılamaz. Oysa 10 aylıktan küçük Japon bebekler bu sesler arasındaki farkı duyabilirler. Daha sonra 10 ila 12 aylıkken farklılaşma kapasitelerini kaybederler. 36 Aşağıdakilerden hangisi yukarıda numaralanmış iki parça için de söylenebilir? A) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Tanımlamadan yararlanılmıştır. D) Varsayımlar dile getirilmiştir. E) Bilimsel araştırmalar kaynak gösterilmiştir. ir n e 7
8. (1) Bazı insanların otobüsü, metrobüsü, metroyu, treni sürekli
kaçırmasına ve işe ya da arkadaşlarıyla buluşmalara geç kalma-
sına neden olan nedir? (II) Bunun nedeni kadar önemli bir soru
daha var: Bunu düzeltmek neden bu kadar zordur? (III) Bilimsel
verilere göre, insanların geç kalmalarına neden olan en yaygın
ve basit sebeplerden birisi planlama hatası olarak bilinen, bir
işin ne kadar süreceğini tahmin edememek. (IV) Üçüncü önem-
li neden ise sürekli geç kalan kişilerin genellikle aynı anda bir-
çok işi yapan insanlar olması. (V) Bunun sebebi, çoklu görev ya-
pabilen insanlar için ne yaptığına dair üstbiliş ve farkındalığa sa-
hip olmanın güçlüğü.
T
1
4
1
1
1
1
1
1
1
1
1
1
I
1
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, dü-
şüncenin akışına göre, "Yine araştırmacıların elde ettiği verile-
re göre genellikle insanların %40'ı, bir işin tamamlanabileceği
süreyi hafife alıyor." cümlesi getirilmelidir?
A) I
B) II
C) III
D) V
E) V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
8. (1) Bazı insanların otobüsü, metrobüsü, metroyu, treni sürekli kaçırmasına ve işe ya da arkadaşlarıyla buluşmalara geç kalma- sına neden olan nedir? (II) Bunun nedeni kadar önemli bir soru daha var: Bunu düzeltmek neden bu kadar zordur? (III) Bilimsel verilere göre, insanların geç kalmalarına neden olan en yaygın ve basit sebeplerden birisi planlama hatası olarak bilinen, bir işin ne kadar süreceğini tahmin edememek. (IV) Üçüncü önem- li neden ise sürekli geç kalan kişilerin genellikle aynı anda bir- çok işi yapan insanlar olması. (V) Bunun sebebi, çoklu görev ya- pabilen insanlar için ne yaptığına dair üstbiliş ve farkındalığa sa- hip olmanın güçlüğü. T 1 4 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 I 1 Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, dü- şüncenin akışına göre, "Yine araştırmacıların elde ettiği verile- re göre genellikle insanların %40'ı, bir işin tamamlanabileceği süreyi hafife alıyor." cümlesi getirilmelidir? A) I B) II C) III D) V E) V
31. Marangoz Kerem, okuma yazmayı kendi kendine öğren-
mişti. Bana dünya olaylarını, özellikle tarihsel konuları
sorardı. Arada bir "Hep ben öğretecek değilim, sen de öğret
bir şeyler." diyerek bana takılır, beni onurlandırmak isterdi.
Sonra eklerdi: "Sana öğrettiğim tahta işleri çok önemli
değil, yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz olaylardan
ders çıkarmak önemli. Yalnız, öğrencilere öğretmelisin,
bilmeyenlere de yardımcı olmalısın." Yüzüme gülümseye-
rek bakar, sorular sormaya başlardı: Dünya'nın oluşumu,
ülkeler arasındaki savaşlar, bölüşüm kavgaları... En çok
da İkinci Dünya Savaşı'yla ilgili sorular sorardı.
Bu parçada aşağıdaki açıklamalardan hangisinin
örneği yoktur?
A) Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya
kelime gruplarıyla yapı ve anlam bakımından bağ-
lantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını
önlemek için virgül kullanılır.
B) Kendisiyle ilgili açıklama verilecek cümlenin sonu-
na iki nokta konur.
C) Anlatım olarak tamamlanmamış cümlelerin sonuna
üç nokta konur.
D) Özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine
alınır.
E) Özel adlara getirilen çekim ekleri kesme işaretiyle
ayrılır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
31. Marangoz Kerem, okuma yazmayı kendi kendine öğren- mişti. Bana dünya olaylarını, özellikle tarihsel konuları sorardı. Arada bir "Hep ben öğretecek değilim, sen de öğret bir şeyler." diyerek bana takılır, beni onurlandırmak isterdi. Sonra eklerdi: "Sana öğrettiğim tahta işleri çok önemli değil, yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz olaylardan ders çıkarmak önemli. Yalnız, öğrencilere öğretmelisin, bilmeyenlere de yardımcı olmalısın." Yüzüme gülümseye- rek bakar, sorular sormaya başlardı: Dünya'nın oluşumu, ülkeler arasındaki savaşlar, bölüşüm kavgaları... En çok da İkinci Dünya Savaşı'yla ilgili sorular sorardı. Bu parçada aşağıdaki açıklamalardan hangisinin örneği yoktur? A) Bir kelimenin kendisinden sonra gelen kelime veya kelime gruplarıyla yapı ve anlam bakımından bağ- lantısı olmadığını göstermek ve anlam karışıklığını önlemek için virgül kullanılır. B) Kendisiyle ilgili açıklama verilecek cümlenin sonu- na iki nokta konur. C) Anlatım olarak tamamlanmamış cümlelerin sonuna üç nokta konur. D) Özel olarak vurgulanmak istenen sözler tırnak içine alınır. E) Özel adlara getirilen çekim ekleri kesme işaretiyle ayrılır.
21. Roman yazmak, tarih yazmak anlamına gelmez. Ama
roman da yaşanarak yazılır; tarihe not düşer, tarihten
bir sayfadır. Eğer şu yeryüzünde "at" üzerine roman
yazılacaksa bunu da Türkler yazmalı, diye aklımdan
A geçerdi. Yaşanmış bir at medeniyeti, oluşmuş bir at
kültürü varsa o da Türklerde mevcuttur. Türk tarihinde
atın yerini görmezlikten gelmek bir kültürün büyük bir
bölümünü yok saymaktır ki bu da ---
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A nesiller arası kopukluklara sebep olacaktır
B) atın kültürel değerini gözden düşürecektir
C) kültürel ögelerin önemine gölge düşürecektir
D kültürün tanımını eksik bırakacaktır
E) tarjh-kültür ilişkisini kökünden zedeleyecektir
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
21. Roman yazmak, tarih yazmak anlamına gelmez. Ama roman da yaşanarak yazılır; tarihe not düşer, tarihten bir sayfadır. Eğer şu yeryüzünde "at" üzerine roman yazılacaksa bunu da Türkler yazmalı, diye aklımdan A geçerdi. Yaşanmış bir at medeniyeti, oluşmuş bir at kültürü varsa o da Türklerde mevcuttur. Türk tarihinde atın yerini görmezlikten gelmek bir kültürün büyük bir bölümünü yok saymaktır ki bu da --- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A nesiller arası kopukluklara sebep olacaktır B) atın kültürel değerini gözden düşürecektir C) kültürel ögelerin önemine gölge düşürecektir D kültürün tanımını eksik bırakacaktır E) tarjh-kültür ilişkisini kökünden zedeleyecektir
TYT
30. Schopenhauer'in
dünyada en fazla önem verdiği
şeylerin başında boş zaman gelir. Ona göre boş
zamanlar insanın sahip olabileceği en büyük nimettir.
Çünkü boş zaman, insanın tefekkürünü geliştirmesi
demektir. Bu yüzden kendimize olabildiğince boş
zaman yaratmamız gerektiğini belirtir. "Zihinsel olarak
doldurulamayan boş zaman ölüdür ve canlı gömülmek
gibidir." der.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi
Schopenhauer'in savunduğu görüşlerden biri
olamaz?
A) Boş zaman yoktur, boşa geçen zaman vardır.
B) Boşa harcadığın bir dakika, ömründen çaldığın bin
dakikadır.
C) Eğer boş zamanınız yoksa ruhunuzu
kaybediyorsunuz demektir.
D) Boşa geçen zamana üzülmek rüzgârı kovalamaya
benzer.
E) Kendisiyle yalnız kalan bir insan düşünceleriyle ve
iç dünyasıyla baş başa kalır.
32. Okaliptu
çeşididi
etkindir
mevcut
Endon
buluna
adapte
ağaçla
bilinm
daha
ve uz
büny
özell
bölg
mob
tohu
kull
Bu
ha
A)
YAYINLARI
LİMİT
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TYT 30. Schopenhauer'in dünyada en fazla önem verdiği şeylerin başında boş zaman gelir. Ona göre boş zamanlar insanın sahip olabileceği en büyük nimettir. Çünkü boş zaman, insanın tefekkürünü geliştirmesi demektir. Bu yüzden kendimize olabildiğince boş zaman yaratmamız gerektiğini belirtir. "Zihinsel olarak doldurulamayan boş zaman ölüdür ve canlı gömülmek gibidir." der. Buna göre, aşağıdakilerden hangisi Schopenhauer'in savunduğu görüşlerden biri olamaz? A) Boş zaman yoktur, boşa geçen zaman vardır. B) Boşa harcadığın bir dakika, ömründen çaldığın bin dakikadır. C) Eğer boş zamanınız yoksa ruhunuzu kaybediyorsunuz demektir. D) Boşa geçen zamana üzülmek rüzgârı kovalamaya benzer. E) Kendisiyle yalnız kalan bir insan düşünceleriyle ve iç dünyasıyla baş başa kalır. 32. Okaliptu çeşididi etkindir mevcut Endon buluna adapte ağaçla bilinm daha ve uz büny özell bölg mob tohu kull Bu ha A) YAYINLARI LİMİT
16. Lokantanın sahibi bir kadındı. Yanağında beni vardı.
Hâlâ çocukluğumun genç kızı gibi idi. Gülümseyerek
selam verdi. Yirmi sene evveline gidiverdim. Çok hasta
olduğum zaman, ateşim kırka yaklaştığı zaman ellerim
büyür. Dev gibi ellerim olur. Çoğunca çocukluğumda
olurdu.
-
Ellerim büyüyor, derdim.
Bu parçada aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi
kullanılmıştır?
A) Bilinç akışı
B) İç çözümleme
C) Geriye dönüş
Ber
D) Parodi
E) Pastiş
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
16. Lokantanın sahibi bir kadındı. Yanağında beni vardı. Hâlâ çocukluğumun genç kızı gibi idi. Gülümseyerek selam verdi. Yirmi sene evveline gidiverdim. Çok hasta olduğum zaman, ateşim kırka yaklaştığı zaman ellerim büyür. Dev gibi ellerim olur. Çoğunca çocukluğumda olurdu. - Ellerim büyüyor, derdim. Bu parçada aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangisi kullanılmıştır? A) Bilinç akışı B) İç çözümleme C) Geriye dönüş Ber D) Parodi E) Pastiş
MAX
F
Alison Gopnik, kariyerine şimdilerde gülünç bulduğu bir
deneyle başlıyor. Çocukların sözcükleri soyut
kavramlarla nasıl ilişkilendirdiğini anlamak için 15
aylıktan itibaren dokuz çocuğu yılda bir kez ziyaret
ediyor ve ağızlarından çıkan her şeyi kaydediyor.
Yaklaşık dört yıl süren bu çalışması sonucunda Gopnik,
çocukların sözcükleri kullanma biçimi ve ifade ettikleri
anlamların, yetişkinlerin konuşma veya düşünme
tarzıyla örtüşmediğini belirliyor. Gopnik bu sonuçlardan
hareketle çocukları, yetişkinliğe başlangıç aşamasındaki
bireyler olarak görmek yerine onların tamamen farklı
olduklarını söyleyerek yetişkin bilişsel önceliğinin bir
illüzyondan ibaret olduğunu vurguluyor. Bu görüşünü de
çocukların öğrenmeye yetişkinlerden daha açık
olmasına dayandırıyor. Çocuk beyninin boyut ve
biçiminin yetişkinlerden farklı olması sadece öğrenmeye
açıklık değil, odaklanma, plan yapma ve dürtülere
hâkimiyet konularında da çocukları yetişkinlerden üstün
kiliyor. Yetişkinlerin beyin sistemi yaratıcı düşünmeyi
sınırlandırırken yeni sinirsel bağlantılarla sürekli gelişen
esnek çocuk beyni, yeni durumlara hemen uyum
sağlayabiliyor. Bu nedenle çocuklar, gömlek düğmesi
iliklemeyi beceremeseler de soyut bulmacaları çözmede
veya az bilgiden yola çıkarak sıra dışı yöntemler
geliştirmede daha başarılı oluyor. Örneğin bir telefonun
nasıl çalıştığını kavradıktan sonra bu bilgiyi sokak
kapısının sürgüsünü açmada kullanabiliyor. Farklı
disiplinlerde ilgiyle karşılanan Gopnik'in bu çalışması,
daha akıllı otomobiller üretmeye ve bilgisayar
oyunları geliştirmeye çalışan yapay zekâ uzmanlarına
esin kaynağı oldu. Araştırmasıyla son zamanlarda
popüler olan Gopnik, çalışmaya başlarken çocukların
nasıl bir öğrenme biçimine sahip olduklarını tespit etmek
gibi bir amacı olmadığını söylüyor. Hatta çocuklardan
birinin ailesi taşınsaydı veya başka bir engel çıksaydı
onca emek çöpe gidecekti, diye ekliyor.
Soru No: 36
Bu parçada Gopnik'in araştırmasıyla ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Başlama gerekçesine
B) Veri toplama yöntemine
C) Farklı gruplarla tekrarlandığına
D) Sonuçlanının etkilediği alanlara
E) Katılımcıların niteliklerine V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
MAX F Alison Gopnik, kariyerine şimdilerde gülünç bulduğu bir deneyle başlıyor. Çocukların sözcükleri soyut kavramlarla nasıl ilişkilendirdiğini anlamak için 15 aylıktan itibaren dokuz çocuğu yılda bir kez ziyaret ediyor ve ağızlarından çıkan her şeyi kaydediyor. Yaklaşık dört yıl süren bu çalışması sonucunda Gopnik, çocukların sözcükleri kullanma biçimi ve ifade ettikleri anlamların, yetişkinlerin konuşma veya düşünme tarzıyla örtüşmediğini belirliyor. Gopnik bu sonuçlardan hareketle çocukları, yetişkinliğe başlangıç aşamasındaki bireyler olarak görmek yerine onların tamamen farklı olduklarını söyleyerek yetişkin bilişsel önceliğinin bir illüzyondan ibaret olduğunu vurguluyor. Bu görüşünü de çocukların öğrenmeye yetişkinlerden daha açık olmasına dayandırıyor. Çocuk beyninin boyut ve biçiminin yetişkinlerden farklı olması sadece öğrenmeye açıklık değil, odaklanma, plan yapma ve dürtülere hâkimiyet konularında da çocukları yetişkinlerden üstün kiliyor. Yetişkinlerin beyin sistemi yaratıcı düşünmeyi sınırlandırırken yeni sinirsel bağlantılarla sürekli gelişen esnek çocuk beyni, yeni durumlara hemen uyum sağlayabiliyor. Bu nedenle çocuklar, gömlek düğmesi iliklemeyi beceremeseler de soyut bulmacaları çözmede veya az bilgiden yola çıkarak sıra dışı yöntemler geliştirmede daha başarılı oluyor. Örneğin bir telefonun nasıl çalıştığını kavradıktan sonra bu bilgiyi sokak kapısının sürgüsünü açmada kullanabiliyor. Farklı disiplinlerde ilgiyle karşılanan Gopnik'in bu çalışması, daha akıllı otomobiller üretmeye ve bilgisayar oyunları geliştirmeye çalışan yapay zekâ uzmanlarına esin kaynağı oldu. Araştırmasıyla son zamanlarda popüler olan Gopnik, çalışmaya başlarken çocukların nasıl bir öğrenme biçimine sahip olduklarını tespit etmek gibi bir amacı olmadığını söylüyor. Hatta çocuklardan birinin ailesi taşınsaydı veya başka bir engel çıksaydı onca emek çöpe gidecekti, diye ekliyor. Soru No: 36 Bu parçada Gopnik'in araştırmasıyla ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Başlama gerekçesine B) Veri toplama yöntemine C) Farklı gruplarla tekrarlandığına D) Sonuçlanının etkilediği alanlara E) Katılımcıların niteliklerine V
3. Türk edebiyatının (yazınının) önemli yazarları (aydınları),
t
ülkeyi derinden etkileyen her siyasi ve sosyal olay gibi,
II. Dünya Savaşı'nı da edebiyat için bir malzeme olarak
görüp bu tarihî olayı sonraki nesillere (kuşaklara) aktarmayı
|||
kendilerine bir görev bilmişlerdir. II. Dünya Savaşı'ndan bah-
seden romanlarda bu savaşta (harpte) sahnenin dışında
IV
kalmayı başaran Türkiye'nin durumunun yanı sıra
savaşın içinde yer alan Polonya, Yugoslavya, İngiltere,
Fransa, Almanya, İsviçre, Norveç, Rusya gibi devletlerin
ve buralarda yaşayan etnik grupların durumları da ele
alınmıştır. Savaş dolayısıyla Türkiye'de ekonomik (iktisadi)
V
durum bozulmuştur.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı
yay ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
3. Türk edebiyatının (yazınının) önemli yazarları (aydınları), t ülkeyi derinden etkileyen her siyasi ve sosyal olay gibi, II. Dünya Savaşı'nı da edebiyat için bir malzeme olarak görüp bu tarihî olayı sonraki nesillere (kuşaklara) aktarmayı ||| kendilerine bir görev bilmişlerdir. II. Dünya Savaşı'ndan bah- seden romanlarda bu savaşta (harpte) sahnenin dışında IV kalmayı başaran Türkiye'nin durumunun yanı sıra savaşın içinde yer alan Polonya, Yugoslavya, İngiltere, Fransa, Almanya, İsviçre, Norveç, Rusya gibi devletlerin ve buralarda yaşayan etnik grupların durumları da ele alınmıştır. Savaş dolayısıyla Türkiye'de ekonomik (iktisadi) V durum bozulmuştur. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı yay ayraç () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
z yüze
ardan
, her
rünür
anla-
ani-
ginç
şa-
ma
8
1
39. Kuyucaklı Yusuf, okuduğum Türk romanları içinde ayrın-
tıların en mükemmel, en ustaca kullanıldığı romanlardan
biri. Sabahattin Ali'de inanılmaz bir gözlem gücü, inanıl-
maz bir bellek var; Kuyucaklı Yusuf'ta çizdiği dünyanın
böylesine renkli, sıcak ve inandırıcı olması, bence büyük
ölçüde yaşantısından gelen gözlemlere, ayrıntılara bağlı.
O, pek önemsizmiş gibi görünen küçük küçük ayrıntıları
açık, sade bir anlatımla ele alıyor. Böylece romana tam
bir somutluk kazandırıyor, birdenbire kendinizi anlatılan
kasabada, olayların ve insanların arasında buluyorsu-
nuz; romandaki dünya, sanki romanın çerçevesini kırıp
dışarıya fırlatıyor, sizin dünyanıza karışıyor.
Bu parçadan sözü edilen yapıtla ilgili olarak aşağı-
dakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Edebiyatımızda uzun süre etkisini devam ettirdiği
B) Olayların gerçekçi bir şekilde anlatıldığı
C) Yazanın yaşam deneyimlerini yansıttığı
D) Ayrıntıların yetkin bir biçimde anlatıldığı
E) Yalın bir anlatımının olduğu
5
40. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Koşul
B) Çıkarım
C) Karşılaştırma
D) Öznellik
E) Benzetme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
z yüze ardan , her rünür anla- ani- ginç şa- ma 8 1 39. Kuyucaklı Yusuf, okuduğum Türk romanları içinde ayrın- tıların en mükemmel, en ustaca kullanıldığı romanlardan biri. Sabahattin Ali'de inanılmaz bir gözlem gücü, inanıl- maz bir bellek var; Kuyucaklı Yusuf'ta çizdiği dünyanın böylesine renkli, sıcak ve inandırıcı olması, bence büyük ölçüde yaşantısından gelen gözlemlere, ayrıntılara bağlı. O, pek önemsizmiş gibi görünen küçük küçük ayrıntıları açık, sade bir anlatımla ele alıyor. Böylece romana tam bir somutluk kazandırıyor, birdenbire kendinizi anlatılan kasabada, olayların ve insanların arasında buluyorsu- nuz; romandaki dünya, sanki romanın çerçevesini kırıp dışarıya fırlatıyor, sizin dünyanıza karışıyor. Bu parçadan sözü edilen yapıtla ilgili olarak aşağı- dakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Edebiyatımızda uzun süre etkisini devam ettirdiği B) Olayların gerçekçi bir şekilde anlatıldığı C) Yazanın yaşam deneyimlerini yansıttığı D) Ayrıntıların yetkin bir biçimde anlatıldığı E) Yalın bir anlatımının olduğu 5 40. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Koşul B) Çıkarım C) Karşılaştırma D) Öznellik E) Benzetme