Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

26 Dünya edebiyatında bireyin içine düştüğü yabancılaşma,
tutunamama, araçsallaşma ve yaşamın anlamsızlaşması
sıkça işlenmiştir. Bu çerçevede yaratılan kahramanlardan
Madame Bovary (G. Flaubert, 1857) özendiği burjuva
yaşantısının içinde hiçbir zaman yer edinemeyeceğini
anladığı an büyük bir açmaza düşmüştür. Gregor Samsa
(F. Kafka, 1912) ise kendisini araçsallaştıran toplum düze-
ni ve çıkar ilişkileri içinde yaşadığı açmazlar sonucu bir
böceğe dönüşmüş veya dönüştüğünü hissetmiştir.
Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerin han-
gisinden yararlanılmıştır?
A) Karşılaştırma
C) Tagik gösterme
8) Örneklendirme
D) Betimleme
El Açıklama
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
26 Dünya edebiyatında bireyin içine düştüğü yabancılaşma, tutunamama, araçsallaşma ve yaşamın anlamsızlaşması sıkça işlenmiştir. Bu çerçevede yaratılan kahramanlardan Madame Bovary (G. Flaubert, 1857) özendiği burjuva yaşantısının içinde hiçbir zaman yer edinemeyeceğini anladığı an büyük bir açmaza düşmüştür. Gregor Samsa (F. Kafka, 1912) ise kendisini araçsallaştıran toplum düze- ni ve çıkar ilişkileri içinde yaşadığı açmazlar sonucu bir böceğe dönüşmüş veya dönüştüğünü hissetmiştir. Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerin han- gisinden yararlanılmıştır? A) Karşılaştırma C) Tagik gösterme 8) Örneklendirme D) Betimleme El Açıklama
el
24. Lima fasulyesi, bir kene türü olan kırmızı örümceklerin
saldırısına uğradığında destek kuvvet çağırmak için
kimyasal bir sinyal yayıyor. Bu sinyal, kırmızı örümcek-
leri yiyen etçil kenelerin toplanmasını ve henüz saldırıya
uğramamış komşu fasulyelerin de aynı kimyasalı salg -
lamasını sağlıyor. İnsanlar iletişimde genelde görsel ve
işitsel uyarıları algıladığı için tat ve kokuya hitap eden
uyarıcıların ayrımına varmaz. Bu nedenle de çevresindeki
bu türden uyarıların ne kadar fazla ve çeşitli olduğunu fark
etmez. Bitkiler bu türden bir hataya düşmüyor. Bu türden
bir sinyal aldıklarında harekete geçiyor. Lima fasulyesi
üzerinde yapılan bu araştırma ve saptama genelleştirile-
rek “Tüm bitkiler için geçerlidir." demek için henüz erken
ama araştırmacılar için bir ipucu sayılabilecek kadar
önemli.
ci
7
7
i
1
i
Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisini örneklemek
için söylenmiş olabilir?
A) Doğada hayvanlar ve bitkiler arasında karmaşık ve
hassas bir denge vardır.
B) Bitkiler, kendi türlerinden bireyleri uyarmak için kim-
yasal maddelerden yararlanıyor.
İletişim konusunda daha fazla malzemeyi kullanan
bitkiler, bu alanda insanlardan avantajlıdır.
D) Bir bitki türüyle ilgili yapılan çalışmaların sonuçlarını
tüm türler için genellemek mümkündür.
E) Bitkilerin, farklı canlı türleriyle iletişim kurabildiği
söylense de bu henüz kanıtlanmamıştır.
Diğer sayfaya geçiniz.
6
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
el 24. Lima fasulyesi, bir kene türü olan kırmızı örümceklerin saldırısına uğradığında destek kuvvet çağırmak için kimyasal bir sinyal yayıyor. Bu sinyal, kırmızı örümcek- leri yiyen etçil kenelerin toplanmasını ve henüz saldırıya uğramamış komşu fasulyelerin de aynı kimyasalı salg - lamasını sağlıyor. İnsanlar iletişimde genelde görsel ve işitsel uyarıları algıladığı için tat ve kokuya hitap eden uyarıcıların ayrımına varmaz. Bu nedenle de çevresindeki bu türden uyarıların ne kadar fazla ve çeşitli olduğunu fark etmez. Bitkiler bu türden bir hataya düşmüyor. Bu türden bir sinyal aldıklarında harekete geçiyor. Lima fasulyesi üzerinde yapılan bu araştırma ve saptama genelleştirile- rek “Tüm bitkiler için geçerlidir." demek için henüz erken ama araştırmacılar için bir ipucu sayılabilecek kadar önemli. ci 7 7 i 1 i Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisini örneklemek için söylenmiş olabilir? A) Doğada hayvanlar ve bitkiler arasında karmaşık ve hassas bir denge vardır. B) Bitkiler, kendi türlerinden bireyleri uyarmak için kim- yasal maddelerden yararlanıyor. İletişim konusunda daha fazla malzemeyi kullanan bitkiler, bu alanda insanlardan avantajlıdır. D) Bir bitki türüyle ilgili yapılan çalışmaların sonuçlarını tüm türler için genellemek mümkündür. E) Bitkilerin, farklı canlı türleriyle iletişim kurabildiği söylense de bu henüz kanıtlanmamıştır. Diğer sayfaya geçiniz. 6
?
5. Bir gün, balıkçı kahvesinin önündeki yarısı kırmızı, yarısı
beyaz çiçek açan akasyanın dalina asılmış bir dülger
balığı gördüm. Rengi denizden çıktığı zamanki esmer
renkteydi önce. Vücudunda hiçbir kimildama yoktu. Taş
kadar cansızdı. İpekten bile yumuşak zarları titreşip duru-
yordu. İlk bakışta insana zevkli, eğlenceli bir işmiş gibi
gelen bu titreme hakikatte bir ölüm dansıydı. Sanki dülger
balığının ruhu, rüzgâr rüzgâr, bu incecik zarlardan çıkıp
gidiyordu bir dirhem kalmamacasına.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Zaman ve mekân yapı unsurları olarak yer almıştır.
By Kurmaca bir metindir ve olay örgüsü ön planda değil-
dir.
C Gözlemlere ve betimleyici anlatıma yer verilmiştir.
Dy Geriye dönüş tekniğinden faydalanılmıştır.
E Metnin kahramanı insan dışında bir varlıktır.
1
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
? 5. Bir gün, balıkçı kahvesinin önündeki yarısı kırmızı, yarısı beyaz çiçek açan akasyanın dalina asılmış bir dülger balığı gördüm. Rengi denizden çıktığı zamanki esmer renkteydi önce. Vücudunda hiçbir kimildama yoktu. Taş kadar cansızdı. İpekten bile yumuşak zarları titreşip duru- yordu. İlk bakışta insana zevkli, eğlenceli bir işmiş gibi gelen bu titreme hakikatte bir ölüm dansıydı. Sanki dülger balığının ruhu, rüzgâr rüzgâr, bu incecik zarlardan çıkıp gidiyordu bir dirhem kalmamacasına. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Zaman ve mekân yapı unsurları olarak yer almıştır. By Kurmaca bir metindir ve olay örgüsü ön planda değil- dir. C Gözlemlere ve betimleyici anlatıma yer verilmiştir. Dy Geriye dönüş tekniğinden faydalanılmıştır. E Metnin kahramanı insan dışında bir varlıktır. 1
31-32. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
blayınız.
anması anla-
ori değerlen-
değişebilir
.
in eserinizin
erir. Bende
işünmedim
çıkarılma-
a edebiyat
memli isim-
i süreklili-
sorumlu-
ere değer
eder. Seçerek veya bazıları hakkındaki bilgileri karartarak ol-
Bazı tarihçiler, çeşitli sebeplerle bilinçli olarak öznelligi tercih
gular üzerinde bilinçli bir tasarrufta bulunan tarihçilere örnek
olarak vakanüvisleri hatırlayabiliriz. Resmî devlet tarihçileri
olan vakanüvislerin amacı, tahtta oturanın yaptıklarını güzel
göstermek, övgüye değer gördükleri gelişmeleri öne çıkara-
rak hükümdarı ve onun yardımcılarını yüceltmekti. Yazılanlar,
resmi ilişkiler çerçevesinde kaleme alındığı için vakanüvislerin
bugüne kadar tarihin bilimsel temellendirilmesinin nasıl yapı-
özenle dokunmuş nakışlar işlemeleri kaçınılmazdı. Bu nedenle
labileceği konusunda yüzlerce yazı yazılmış, tarihin bilim olup
olmadığı da pek çok yazıda ve bilimsel toplantıda tartışılmıştır.
(31. Bu parçada "özenle dokunmuş nakışlar işlemek" sözüy-
le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
ini söy-
arından
A) Anlatımı son derece çekici kılmak
B) Dalkavuklukta çok başarılı olmak
c) İlgi çekici noktaları öne çıkarmak
D) Genel kabulleri doğru yansıtmak
E) Sanatini halkın emrine vermek
riye de
Dikkatli
karekök
layik
enlik-
in-
wa
a
32. Bu parçadan
vakanüvislerle ilgili aşağıdakilerin han-
gisine ulaşılamaz?
A) Nes mellikten uzaklaşmaları
, bilinçli bir tercihin sonucu-
du
B) Tarihçilerin çok ciddiye alınamayacak kesimini oluştu-
rurlar.
C) Tahtta otaran kişiyle doğrudan ilişkileri bulunmaktadır.
D) Tarihle ilgili tartışmalara yol açmışlardır.
E) Övgülerini, sanatsal güçlerinin arkasına gizlemişlerdir.
10
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
31-32. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. blayınız. anması anla- ori değerlen- değişebilir . in eserinizin erir. Bende işünmedim çıkarılma- a edebiyat memli isim- i süreklili- sorumlu- ere değer eder. Seçerek veya bazıları hakkındaki bilgileri karartarak ol- Bazı tarihçiler, çeşitli sebeplerle bilinçli olarak öznelligi tercih gular üzerinde bilinçli bir tasarrufta bulunan tarihçilere örnek olarak vakanüvisleri hatırlayabiliriz. Resmî devlet tarihçileri olan vakanüvislerin amacı, tahtta oturanın yaptıklarını güzel göstermek, övgüye değer gördükleri gelişmeleri öne çıkara- rak hükümdarı ve onun yardımcılarını yüceltmekti. Yazılanlar, resmi ilişkiler çerçevesinde kaleme alındığı için vakanüvislerin bugüne kadar tarihin bilimsel temellendirilmesinin nasıl yapı- özenle dokunmuş nakışlar işlemeleri kaçınılmazdı. Bu nedenle labileceği konusunda yüzlerce yazı yazılmış, tarihin bilim olup olmadığı da pek çok yazıda ve bilimsel toplantıda tartışılmıştır. (31. Bu parçada "özenle dokunmuş nakışlar işlemek" sözüy- le anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? ini söy- arından A) Anlatımı son derece çekici kılmak B) Dalkavuklukta çok başarılı olmak c) İlgi çekici noktaları öne çıkarmak D) Genel kabulleri doğru yansıtmak E) Sanatini halkın emrine vermek riye de Dikkatli karekök layik enlik- in- wa a 32. Bu parçadan vakanüvislerle ilgili aşağıdakilerin han- gisine ulaşılamaz? A) Nes mellikten uzaklaşmaları , bilinçli bir tercihin sonucu- du B) Tarihçilerin çok ciddiye alınamayacak kesimini oluştu- rurlar. C) Tahtta otaran kişiyle doğrudan ilişkileri bulunmaktadır. D) Tarihle ilgili tartışmalara yol açmışlardır. E) Övgülerini, sanatsal güçlerinin arkasına gizlemişlerdir. 10
A
A
ÇAP/TYT - 4/ Türkçe Testi
2
18. Teknoloji, son 10 - 15 yılın hayatlarımızı en çok etki-
leyen, üzerine en çok konuşulan kavramı. Bilgisayarla
tanışmamızın üzerinden kişisel bilgisayarlara sahip
olmamız, ardından taşınabilir telefonların kullanıma
girmesiyle hayatlarımız çok farklı bir yöne doğru ev-
rildi. Derken Sosyal Medya Platformları ortaya çıkı-
verdi. ABD'de 2003 yılında kurulan Linkedin, Mayıs
2003'te web sayfasını açtı. 2004 yılında Facebook,
yine ABD'de üniversite öğrencileri arasında iletişimi
sağlamak amacıyla kuruldu. 2005 yılında YouTube,
2006'da ise Twitter oluşturuldu. Dikkat ederseniz hep-
si neredeyse birer yıl arayla hayatımıza girmişler.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Öznellik
B) Tanımlama 00
C) Tanık gösterme
D) Nesnellik
E) Örnekleme
Bu nedir
v
Venezüella'nın iklimi, hep ilkbahar. İnsanlar, yaza ve
kışa özlem duyuyor Siooldu
AP
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
A A ÇAP/TYT - 4/ Türkçe Testi 2 18. Teknoloji, son 10 - 15 yılın hayatlarımızı en çok etki- leyen, üzerine en çok konuşulan kavramı. Bilgisayarla tanışmamızın üzerinden kişisel bilgisayarlara sahip olmamız, ardından taşınabilir telefonların kullanıma girmesiyle hayatlarımız çok farklı bir yöne doğru ev- rildi. Derken Sosyal Medya Platformları ortaya çıkı- verdi. ABD'de 2003 yılında kurulan Linkedin, Mayıs 2003'te web sayfasını açtı. 2004 yılında Facebook, yine ABD'de üniversite öğrencileri arasında iletişimi sağlamak amacıyla kuruldu. 2005 yılında YouTube, 2006'da ise Twitter oluşturuldu. Dikkat ederseniz hep- si neredeyse birer yıl arayla hayatımıza girmişler. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Öznellik B) Tanımlama 00 C) Tanık gösterme D) Nesnellik E) Örnekleme Bu nedir v Venezüella'nın iklimi, hep ilkbahar. İnsanlar, yaza ve kışa özlem duyuyor Siooldu AP
21. Modern edebiyat bir ülke olsaydı vatandaşlarının hati-
ri sayılır bir bölümünü "sorunlu adamlar" teşkil ederdi.
Her edebiyat kendi çağının karakterinden yola çıkar
ve kendi zamanının ruhunu ete kemiğe büründürür.
Bir dönemin edebiyat anlayışı; o dönemin kültürünün,
üretim tarzının, yaygın kabullerinin, yazarının bilincin-
deki tezahürlerinin kasıtlı veya gayriihtiyari yansıma-
larından oluşan bir galeridir. Kahraman, sonsuz gibi
görünen yolculuğu içinde kılıktan kılığa, karakterden
karaktere bürünür. Kâh boğayı tek yumrukta deviren
Boğaç Han yahut prensesi ejderhadan kurtaran prens
kâh issız adaya düşen Robinson veya Üç İstanbul'un
Adnan Bey'i olur.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine
yer verilmemiştir?
A) Tartışma
B) Benzetme
C) Örneklendirme
D) Sessel yineleme
E) İkileme
C
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
21. Modern edebiyat bir ülke olsaydı vatandaşlarının hati- ri sayılır bir bölümünü "sorunlu adamlar" teşkil ederdi. Her edebiyat kendi çağının karakterinden yola çıkar ve kendi zamanının ruhunu ete kemiğe büründürür. Bir dönemin edebiyat anlayışı; o dönemin kültürünün, üretim tarzının, yaygın kabullerinin, yazarının bilincin- deki tezahürlerinin kasıtlı veya gayriihtiyari yansıma- larından oluşan bir galeridir. Kahraman, sonsuz gibi görünen yolculuğu içinde kılıktan kılığa, karakterden karaktere bürünür. Kâh boğayı tek yumrukta deviren Boğaç Han yahut prensesi ejderhadan kurtaran prens kâh issız adaya düşen Robinson veya Üç İstanbul'un Adnan Bey'i olur. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisine yer verilmemiştir? A) Tartışma B) Benzetme C) Örneklendirme D) Sessel yineleme E) İkileme C
. Ailece ormana, pikniğe gittiğimiz o günü unutamıyorum.
Babam, benim için kocaman bir çınar ağacının sağlam bir
dalina salıncak kurmuştu. Kendisi bile sallanmıştı onda.
İpleri çok kalındı salıncağın. O günden, bir de yediğimiz
testi kebabının tadı kaldı aklımda. Babam yapmıştı.
Yaparken onu seyretmiştim. Bir testiyi, parça etlerle ve
özenle doğranmış sebzelerle doldurup toprak altındaki
firinin ateşine gömmüştü. Yemek çok lezzetli olmuştu.
Ondan sonra hiçbir yerde yemedim bu yemeği, görmedim
de. Öyle çok sevmişim ki üzerinden yıllar geçmesine kar-
şın o tadı hâlâ hatırlıyorum.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
A) Benzetmelere başvurma
B) Niteleyici sözlerden yararlanma
C) Olay içinde yaşatma
D) Betimleyici ögeler kullanma
E) Kimi ayrıntılara yer verme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
. Ailece ormana, pikniğe gittiğimiz o günü unutamıyorum. Babam, benim için kocaman bir çınar ağacının sağlam bir dalina salıncak kurmuştu. Kendisi bile sallanmıştı onda. İpleri çok kalındı salıncağın. O günden, bir de yediğimiz testi kebabının tadı kaldı aklımda. Babam yapmıştı. Yaparken onu seyretmiştim. Bir testiyi, parça etlerle ve özenle doğranmış sebzelerle doldurup toprak altındaki firinin ateşine gömmüştü. Yemek çok lezzetli olmuştu. Ondan sonra hiçbir yerde yemedim bu yemeği, görmedim de. Öyle çok sevmişim ki üzerinden yıllar geçmesine kar- şın o tadı hâlâ hatırlıyorum. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Benzetmelere başvurma B) Niteleyici sözlerden yararlanma C) Olay içinde yaşatma D) Betimleyici ögeler kullanma E) Kimi ayrıntılara yer verme
Havada serbest bırakılan her cisim yere düşer. Bu
düşmeye sebep olan da yer çekimi kuvvetinden
başka bir şey değildir. Cisimlerin ağırlığı ya da ha-
fifliği, aslında yerin onlan daha büyük veya daha
az bir kuvvetle çekmesiyle ilgilidir. Her cismin di-
ger cisimler üzerinde belirli bir çekim kuvveti var.
dir. Bu çekim kuvveti, söz konusu cisimlerin kitle-
sine ve birbirine olan mesafesine bağlıdır. Cisimler
ağırlaştıkça ve aralarındaki mesate azaldıkça bir
birleri üzerindeki çekim kuvveti büyür.
Bu parça aşağıdakilerin hangisinden alınmış
olabilir?
A) Tanhi metin
B) Felsefi metin
C) Göstergesel metin D) Sanatsal metin
E) Bilimsel metin
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Havada serbest bırakılan her cisim yere düşer. Bu düşmeye sebep olan da yer çekimi kuvvetinden başka bir şey değildir. Cisimlerin ağırlığı ya da ha- fifliği, aslında yerin onlan daha büyük veya daha az bir kuvvetle çekmesiyle ilgilidir. Her cismin di- ger cisimler üzerinde belirli bir çekim kuvveti var. dir. Bu çekim kuvveti, söz konusu cisimlerin kitle- sine ve birbirine olan mesafesine bağlıdır. Cisimler ağırlaştıkça ve aralarındaki mesate azaldıkça bir birleri üzerindeki çekim kuvveti büyür. Bu parça aşağıdakilerin hangisinden alınmış olabilir? A) Tanhi metin B) Felsefi metin C) Göstergesel metin D) Sanatsal metin E) Bilimsel metin
5.
Tanzimat Dönemi oyunlarıyla ilgili aşağıdaki
yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Abdülhak Hamit Tarhan, kimi oyunları manzum
kimilerini ise mensur biçimde yazmıştır.
B) "Çok Bilen Çok Yanılır” oyununda Batılı tiyatroyla
geleneksel Türk tiyatrosu birleştirilmiştir.
C) Ahmet Vefik Paşa, Bursa'da yaptırdığı tiyatro binası
ve Moliere'den çeviriyle kazandırdığı oyunlarla
tiyatronun gelişimine katkı sunmuştur.
D) Ziya Paşa, Zafername adlı oyunda Sadrazam Ali
Paşa'yı ve yanlışlıklarını eleştirmiştir.
E) Direktör Ali Bey, Kokona Yatıyor ve Ayyar Hamza
uyarlamalarıyla tanınmıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
5. Tanzimat Dönemi oyunlarıyla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır? A) Abdülhak Hamit Tarhan, kimi oyunları manzum kimilerini ise mensur biçimde yazmıştır. B) "Çok Bilen Çok Yanılır” oyununda Batılı tiyatroyla geleneksel Türk tiyatrosu birleştirilmiştir. C) Ahmet Vefik Paşa, Bursa'da yaptırdığı tiyatro binası ve Moliere'den çeviriyle kazandırdığı oyunlarla tiyatronun gelişimine katkı sunmuştur. D) Ziya Paşa, Zafername adlı oyunda Sadrazam Ali Paşa'yı ve yanlışlıklarını eleştirmiştir. E) Direktör Ali Bey, Kokona Yatıyor ve Ayyar Hamza uyarlamalarıyla tanınmıştır.
A
A
AA
11. Ozgüven, kişinin kendini tanıması ve kendi analizini
13.
<
11
yapabilmesidir. Öz güven aslında kendinizle barışık bir
birey olmanız demektir. Yapabileceğimiz ya da yapama-
yacağımız şeylerin kararını başkalarının değil bizim
IV
III
verebilmemizdir. Öz güven sahibi olmak, kendiniz dışın-
daki kişilerin olumsuz duygu ve düşüncelerinin sizi
V
yönlendirmesine izin vermemenizdir.
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağı-
daki açıklamaların hangisinde yanlışlık yapılmıştır?
Tejew
A) i sözcük, tamlayan eki almış dönüşlülük zamiridir.
B 11. sözcük, edatla beraber kullanılmış zamirdir.
Chill sözcük, çoğul eki almış belgisiz zamirdir.
D) IV. sözcük, tamlayan eki almış kişi zamiridir.
E) V. sözcük, belirtme hâl eki almış kişi zamiridir.
y
Y
M
SI
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
A A AA 11. Ozgüven, kişinin kendini tanıması ve kendi analizini 13. < 11 yapabilmesidir. Öz güven aslında kendinizle barışık bir birey olmanız demektir. Yapabileceğimiz ya da yapama- yacağımız şeylerin kararını başkalarının değil bizim IV III verebilmemizdir. Öz güven sahibi olmak, kendiniz dışın- daki kişilerin olumsuz duygu ve düşüncelerinin sizi V yönlendirmesine izin vermemenizdir. Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağı- daki açıklamaların hangisinde yanlışlık yapılmıştır? Tejew A) i sözcük, tamlayan eki almış dönüşlülük zamiridir. B 11. sözcük, edatla beraber kullanılmış zamirdir. Chill sözcük, çoğul eki almış belgisiz zamirdir. D) IV. sözcük, tamlayan eki almış kişi zamiridir. E) V. sözcük, belirtme hâl eki almış kişi zamiridir. y Y M SI
32. Yüzlerce, belki binlerce senelik zeytin ağaçlarının ara-
sında uzanan, iki yanı böğürtlenlerle örülü yolda ağır ağır
yürüyordum. Arkamdan yükselen güneş, gölgemi araba
izlerinin kıvrımları üzerine serip uzaklara kadar götürüyor;
deniz tarafından yüzüme doğru esen, hafif fakat serin bir
bahar rüzgârı
, kasabadan uzaklaştığımı hatırlatıyordu.
Kırağı yemiş toprak ve taze çimen kokusu etrafı kapla-
mıştı Serçeler ağaçtan ağaca sıçriyor, güneşin en çok
vuratiğu yerlerden dalgalı bir buğu yükseliyordu. Burası,
bu bölgeye yabancı insanların tek başına gelmemesi
gereken bir yerdi.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
4) Karşılaştırma
Benzetme
@) ikileme
Diteleme
E) Betimleme
33. (1) Galaksi ve kara delik gibi devasa kütlelere sahip var-
liklarin ovrecindeki sık hükülmektedir. (II) Böylece bu
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
32. Yüzlerce, belki binlerce senelik zeytin ağaçlarının ara- sında uzanan, iki yanı böğürtlenlerle örülü yolda ağır ağır yürüyordum. Arkamdan yükselen güneş, gölgemi araba izlerinin kıvrımları üzerine serip uzaklara kadar götürüyor; deniz tarafından yüzüme doğru esen, hafif fakat serin bir bahar rüzgârı , kasabadan uzaklaştığımı hatırlatıyordu. Kırağı yemiş toprak ve taze çimen kokusu etrafı kapla- mıştı Serçeler ağaçtan ağaca sıçriyor, güneşin en çok vuratiğu yerlerden dalgalı bir buğu yükseliyordu. Burası, bu bölgeye yabancı insanların tek başına gelmemesi gereken bir yerdi. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? 4) Karşılaştırma Benzetme @) ikileme Diteleme E) Betimleme 33. (1) Galaksi ve kara delik gibi devasa kütlelere sahip var- liklarin ovrecindeki sık hükülmektedir. (II) Böylece bu
ALES
15. "O
des
gir
Kundie
14. Onto italyan yönetmenter Zavattini ve De Sica, Bisik-
let Hirsizlarni tom yeni gerçekçi filmler gibi sokakta
ve halkın içinde cekerler. İnsanın insana yabancilas-
masının ardındaki mekanizmayı bulup göstermeye
çalışırlar. Zavattini'ye göre insanın bunalım, bas-
kalarının ilgisizliğinden ve içlerindeki düşmanlıktan
kaynaklanır. Bu düşmanlığın nedenlerini filmlerinde
sergilemeye çalışan yönetmen, "Öykümdeki her bi-
reyin tüm davranışlarının, tüm seyirciler tarafından
çok iyi anlaşılmasını istiyorum." der. Bu "iyi anlaşıl-
ma" ve "her seyirciye ulaşma" isteği ve iradesi tüm
yeni gerçekçi filmler gibi Bisiklet Hırsızları'nı da dün-
yanın en çok izlenen ve o yıllarda en çok etki bıra-
kan filmlerinden biri haline getirmiştir. Savaş sonrası
dünyasında birçok insan, bu filmde kendini ve kendi
sorunlarını bulmuştur.
Aşağıdakilerin hangisi
bu parçada sözü edilen
filmin özelliklerinden biri değildir?
Bireysel sorunları ortaya çıkaran sebepleri seyir-
ciye aktarmas
B) Gerçekliği yansıtması için mekânın gündelik yer-
Y
lerden secilmesi
C) Seyirci içerikle özdeşleşebildiği için geniş kitle- R
lerce izlenmesi
G
1
D) Yönetmeninin anlaşılma kaygısını ve algılama
biçimini yansıtması
E) Sinema diline aşina olan nitelikli seyirciye hitap
etmesi
A
her seyirciye
özünde nesnenin tüm yönlerinin içinden
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ALES 15. "O des gir Kundie 14. Onto italyan yönetmenter Zavattini ve De Sica, Bisik- let Hirsizlarni tom yeni gerçekçi filmler gibi sokakta ve halkın içinde cekerler. İnsanın insana yabancilas- masının ardındaki mekanizmayı bulup göstermeye çalışırlar. Zavattini'ye göre insanın bunalım, bas- kalarının ilgisizliğinden ve içlerindeki düşmanlıktan kaynaklanır. Bu düşmanlığın nedenlerini filmlerinde sergilemeye çalışan yönetmen, "Öykümdeki her bi- reyin tüm davranışlarının, tüm seyirciler tarafından çok iyi anlaşılmasını istiyorum." der. Bu "iyi anlaşıl- ma" ve "her seyirciye ulaşma" isteği ve iradesi tüm yeni gerçekçi filmler gibi Bisiklet Hırsızları'nı da dün- yanın en çok izlenen ve o yıllarda en çok etki bıra- kan filmlerinden biri haline getirmiştir. Savaş sonrası dünyasında birçok insan, bu filmde kendini ve kendi sorunlarını bulmuştur. Aşağıdakilerin hangisi bu parçada sözü edilen filmin özelliklerinden biri değildir? Bireysel sorunları ortaya çıkaran sebepleri seyir- ciye aktarmas B) Gerçekliği yansıtması için mekânın gündelik yer- Y lerden secilmesi C) Seyirci içerikle özdeşleşebildiği için geniş kitle- R lerce izlenmesi G 1 D) Yönetmeninin anlaşılma kaygısını ve algılama biçimini yansıtması E) Sinema diline aşina olan nitelikli seyirciye hitap etmesi A her seyirciye özünde nesnenin tüm yönlerinin içinden
19 ve 20. soruları aşağıda
Türkçede kırkpare, yamali bohça, hanım dilendi bey
beğendi gibi pek çok isimle anılan kırkyama, çeşitli
bir araya getirilerek yapılan bir el sanatıdır. Kırkyama,
renk ve desendeki bez parçalarının değişik şekilleriyle
eldeki malzemelerle ihtiyaç duyulan eşyaların üretilmesi
zorunluluğundan doğmuştur. Bazı kaynaklara göre
Orta Asya bazılarına göreyse Misir kaynaklı. Bugün
bilinen en eski kırkyama parçası, bir iskit kabile reisi-
nin mezarında bulunmuş. Marco Polo'ya göre Budist
rahipler, İpek Yolu'ndan geçen yolcuların mabetlere
bıraktıklari kumaş parçalardan yapılmış giysiler kul-
lanırlardı. Kırkyamaların Haçlı Seferleri'yle Avrupa'ya
ve daha sonra da keşifler yoluyla Amerika'ya geçtiği
düşünülmektedir. Kırkyama, günümüzde bir hobi olarak
varlığını sürdürüyor. Üretimi ister elle ister makineyle
yapılsın kırkyamaya yeni başlayanlar, kendilerini renkli
bir dünyaya açılan dayanışmanın kapısında buluyor.
UĞUR
ral
20. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine
yer verilmemiştir?
A) Karşılaştırma
Tahmin
C) Tasari
Di Tanımlama
E Somutlama
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
19 ve 20. soruları aşağıda Türkçede kırkpare, yamali bohça, hanım dilendi bey beğendi gibi pek çok isimle anılan kırkyama, çeşitli bir araya getirilerek yapılan bir el sanatıdır. Kırkyama, renk ve desendeki bez parçalarının değişik şekilleriyle eldeki malzemelerle ihtiyaç duyulan eşyaların üretilmesi zorunluluğundan doğmuştur. Bazı kaynaklara göre Orta Asya bazılarına göreyse Misir kaynaklı. Bugün bilinen en eski kırkyama parçası, bir iskit kabile reisi- nin mezarında bulunmuş. Marco Polo'ya göre Budist rahipler, İpek Yolu'ndan geçen yolcuların mabetlere bıraktıklari kumaş parçalardan yapılmış giysiler kul- lanırlardı. Kırkyamaların Haçlı Seferleri'yle Avrupa'ya ve daha sonra da keşifler yoluyla Amerika'ya geçtiği düşünülmektedir. Kırkyama, günümüzde bir hobi olarak varlığını sürdürüyor. Üretimi ister elle ister makineyle yapılsın kırkyamaya yeni başlayanlar, kendilerini renkli bir dünyaya açılan dayanışmanın kapısında buluyor. UĞUR ral 20. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? A) Karşılaştırma Tahmin C) Tasari Di Tanımlama E Somutlama
36. Virginia Woolf, hayatını ruhsal çalkantılarla geçirmiş
bir yazardi. 1910 yazında, kendi tabiriyle "kara yaz"da
ruh sağlığı yine tehlikeye girdi. O dönem yazdığı
günlüklerin mizah gücüne bakılırsa kesinlikle deli
değildi. Virginia'nın ruhsal istirabı, içsel algılarla
standart ifade tarzının arasında sürekli bir sürtüşmeden
ibaretti. Onun romanlarından anladığımız ise bir
yazarın üst akli uyuklarken alt aklının son süratle
çalıştığıydı. Onun bütün kitapları büyük bir öykünün
yani yaşamının bir parçasıydı. Virginia, deneyimlerinin
ancak kaleme dökülünce gerçeklik ya da anlam
kazanacağını düşünüyordu. Onun bir anıyı ya da
varoluş anını yeniden kurgulamadaki yetkinliği, bir
imgeleme ve sembolleştirme başarısı olarak eşsizdi.
Bu parçadan, Virginia Woolf ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
A) Yazın dünyasındaki başarısını imgelem ve
sembolleştirme gücüne borçludur.
B) Yapıtlarındaki melankoli tek bir nedene
bağlanamayacak ölçüde değişkendir.
C) Yapıtlarına hâkim olan mizah unsuru, onu özgün
yapan yönlerinden biridir.
D) Büyük yapıtlarındaki başarısını ruh sağlığındaki
gelgitlere borçludur.
Kafa Dengi
E) Yaşamında var olmayan gerçeklikleri yapıtlarına
yansıtmamıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
36. Virginia Woolf, hayatını ruhsal çalkantılarla geçirmiş bir yazardi. 1910 yazında, kendi tabiriyle "kara yaz"da ruh sağlığı yine tehlikeye girdi. O dönem yazdığı günlüklerin mizah gücüne bakılırsa kesinlikle deli değildi. Virginia'nın ruhsal istirabı, içsel algılarla standart ifade tarzının arasında sürekli bir sürtüşmeden ibaretti. Onun romanlarından anladığımız ise bir yazarın üst akli uyuklarken alt aklının son süratle çalıştığıydı. Onun bütün kitapları büyük bir öykünün yani yaşamının bir parçasıydı. Virginia, deneyimlerinin ancak kaleme dökülünce gerçeklik ya da anlam kazanacağını düşünüyordu. Onun bir anıyı ya da varoluş anını yeniden kurgulamadaki yetkinliği, bir imgeleme ve sembolleştirme başarısı olarak eşsizdi. Bu parçadan, Virginia Woolf ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Yazın dünyasındaki başarısını imgelem ve sembolleştirme gücüne borçludur. B) Yapıtlarındaki melankoli tek bir nedene bağlanamayacak ölçüde değişkendir. C) Yapıtlarına hâkim olan mizah unsuru, onu özgün yapan yönlerinden biridir. D) Büyük yapıtlarındaki başarısını ruh sağlığındaki gelgitlere borçludur. Kafa Dengi E) Yaşamında var olmayan gerçeklikleri yapıtlarına yansıtmamıştır.
Genetik mühendisliği canlıların kalıtsal özelliklerini değiştire-
rek onlara yeni işlevler kazandırılmasına yönelik araştırmalar
yapan bilim alanıdıkalıtsal hastalıkların tedavisi için genleri
manipüle ve modifiye etmek üzere çalışmalar yürütmek, or-
ganizmaların DNA'sını ayıklamak veya tani testleri yapmak,
deneylerde ve ürünlerde kullanılacak yeni malzemeleri araş-
tırmak, genetik araştırma ve çalışması yapılmış olan canlıla-
ri, hücre ve dokuları uygun bir şekilde muhafaza etmek daha
sağlıklı bir yaşam ve toplum refahı için araştırma ve çalışmalar
yürüten genetik mühendislerinin genel sorumluluklarından ba-
zılarıdır.
Bu parçanın anlatımında;
açıklama,
tartışma,
I karşılaştırma,
TV örneklendirme
tekniklerinden hangilerine başvurulmuştur?
Ctekeni
A) Yalnız 1
B Yalnız II
D) NI ve IV
etti ve III
E) I ve
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Genetik mühendisliği canlıların kalıtsal özelliklerini değiştire- rek onlara yeni işlevler kazandırılmasına yönelik araştırmalar yapan bilim alanıdıkalıtsal hastalıkların tedavisi için genleri manipüle ve modifiye etmek üzere çalışmalar yürütmek, or- ganizmaların DNA'sını ayıklamak veya tani testleri yapmak, deneylerde ve ürünlerde kullanılacak yeni malzemeleri araş- tırmak, genetik araştırma ve çalışması yapılmış olan canlıla- ri, hücre ve dokuları uygun bir şekilde muhafaza etmek daha sağlıklı bir yaşam ve toplum refahı için araştırma ve çalışmalar yürüten genetik mühendislerinin genel sorumluluklarından ba- zılarıdır. Bu parçanın anlatımında; açıklama, tartışma, I karşılaştırma, TV örneklendirme tekniklerinden hangilerine başvurulmuştur? Ctekeni A) Yalnız 1 B Yalnız II D) NI ve IV etti ve III E) I ve
B
TYT/ TÜRKÇE
17. I
Sanı yagmur incecik, işigin ustune yagan başka
bir ışık gibi iniyordu. Yerler, ince yagmuru buradan
alip hızla az öteye döküveriyordu. Kuşlar; boyun-
larını içlerine çekmişler, tüyleri demur domur
olmuş, dallarda kıpırtısız duruyor, Yagmurun için-
den mor bir kelebek sell geçtileride akar çayın
kiyisinda bir çıvgina tutulup bir hayat çalısının
üstünde kasırgalandi. Hayat çalisi, mosmor oldu
tepeden tirnağa
II.
Memduh Şevket Esendal: öykülerini sade ve
temiz bir Türkçeyle yazmış, öykücülükte Çehov
tarzını benimsemiştir. Onun öykülerini okuyanlar,
eserin içinde kendilerini, çevrelerini ve hayatta
karşılaştıkları kişileri bulurlar. Esendal, günlük
hayatı iyimser bir hava içinde verir. Öykülerindeki
olaylar son derece basittir.
Jan Paul Sartre şöyle der: "insan, bazı şeyle-
ri söylemeyi seçtiği için yazardır." Bu görüşe
katılmamak mümkün mü? Söz sanatçısı dedi-
ğin, herkesin söylemek isteyip de söyleyemediği
sözleri kendine özgü biçimler arasından seçerek
söyleyivermeli ve okuyucuya "Benim söylemek
istediğimden daha güzel." dedirtmeli.
Numaralanmış parçaların anlatımında aşağıdakilerden
hangisi kullanılmıştır?
11
III
A)
Betimleme
Tartışma
Tanik Gösterme
B)
Açıklama
Örnekleme
Karşılaştırma
P
C)
Öyküleme
Sayısal
Veriden
Yararlanma
Tartışmaci
D)
Öyküleme
Tanımlama
F)
Betimleme
Tartışmaci
Açıklama
Tanik Gösterme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
B TYT/ TÜRKÇE 17. I Sanı yagmur incecik, işigin ustune yagan başka bir ışık gibi iniyordu. Yerler, ince yagmuru buradan alip hızla az öteye döküveriyordu. Kuşlar; boyun- larını içlerine çekmişler, tüyleri demur domur olmuş, dallarda kıpırtısız duruyor, Yagmurun için- den mor bir kelebek sell geçtileride akar çayın kiyisinda bir çıvgina tutulup bir hayat çalısının üstünde kasırgalandi. Hayat çalisi, mosmor oldu tepeden tirnağa II. Memduh Şevket Esendal: öykülerini sade ve temiz bir Türkçeyle yazmış, öykücülükte Çehov tarzını benimsemiştir. Onun öykülerini okuyanlar, eserin içinde kendilerini, çevrelerini ve hayatta karşılaştıkları kişileri bulurlar. Esendal, günlük hayatı iyimser bir hava içinde verir. Öykülerindeki olaylar son derece basittir. Jan Paul Sartre şöyle der: "insan, bazı şeyle- ri söylemeyi seçtiği için yazardır." Bu görüşe katılmamak mümkün mü? Söz sanatçısı dedi- ğin, herkesin söylemek isteyip de söyleyemediği sözleri kendine özgü biçimler arasından seçerek söyleyivermeli ve okuyucuya "Benim söylemek istediğimden daha güzel." dedirtmeli. Numaralanmış parçaların anlatımında aşağıdakilerden hangisi kullanılmıştır? 11 III A) Betimleme Tartışma Tanik Gösterme B) Açıklama Örnekleme Karşılaştırma P C) Öyküleme Sayısal Veriden Yararlanma Tartışmaci D) Öyküleme Tanımlama F) Betimleme Tartışmaci Açıklama Tanik Gösterme