Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

10. I. Bağ- dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da gâmın da rüzgârın görmüşüz
II. Çok da mağrur olma kim meyhane-i ikbalde
Biz hezaran mest-i mağrurun humarın görmüşüz
III. Top- ah-i inkisara pay-dar olmaz yine
Kişver-i cahin nice sengin hisarın görmüşüz
IV. Bir huruşiyle eder bin hane-i ikbali pest
Ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisarin görmüşüz
V. Bir hadeng-i can-güdaz-i ahdir sermayesi
Biz bu meydanın nice çabük-süvarın görmüşüz
VI. Bir gün eyler dest-beste pay-gâhı cây-gâh
Bî-aded mağrur-i sadr-ı i'tibarın görmüşüz
VII. Kâse-i deryuzeye tebdil olur cam-ı murad
Biz bu bezmin Nabiya çok bade-harın görmüşüz
Nâbi tarafından yazılan yukarıdaki gazelin beyitleriyle
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I.si, matla beytidir.
B)l.si
, hüsn-i matla beytidir.
C) I sü, musarra beytidir.
D) VI.si, hüsn-i makta beytidir.
E) VII.si, makta beytidir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
10. I. Bağ- dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz Biz neşâtın da gâmın da rüzgârın görmüşüz II. Çok da mağrur olma kim meyhane-i ikbalde Biz hezaran mest-i mağrurun humarın görmüşüz III. Top- ah-i inkisara pay-dar olmaz yine Kişver-i cahin nice sengin hisarın görmüşüz IV. Bir huruşiyle eder bin hane-i ikbali pest Ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisarin görmüşüz V. Bir hadeng-i can-güdaz-i ahdir sermayesi Biz bu meydanın nice çabük-süvarın görmüşüz VI. Bir gün eyler dest-beste pay-gâhı cây-gâh Bî-aded mağrur-i sadr-ı i'tibarın görmüşüz VII. Kâse-i deryuzeye tebdil olur cam-ı murad Biz bu bezmin Nabiya çok bade-harın görmüşüz Nâbi tarafından yazılan yukarıdaki gazelin beyitleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I.si, matla beytidir. B)l.si , hüsn-i matla beytidir. C) I sü, musarra beytidir. D) VI.si, hüsn-i makta beytidir. E) VII.si, makta beytidir.
Şiir (Karma)
3 ŞİİR
ÜNİTE
"1940'ta Istanbul adlı şiirim yayımladı. 1942'de Sivas Yol-
nim çıraklık döneminin ürünleridir. Bugün arkama dönüp
larında, 1944'te Hikâye adlı şiirim yayımlandı. O şiirler be-
bakarsam ne içerik ne biçim ne de şiir gereçlerini kullanış
yönünden büyük bir fark yoktur kanısındayım. Anadolu'ya
göre belli bir romantik açı hatta zaman zaman belli ölçü-
yöneliş, köylü dilini aydın edebiyatına aktarış, kendime
ler içinde açığa vurduğum siyasal anlayış. Saniyorum ki
1938'den 1975'e değin yazdıklarım arasında büyük bir ay-
rilik yoktur.
Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen sanatçı-
nin eserlerinden biri değildir?
A) Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda
B) Yeşeren Otlar
C) Adamın Biri
D) Türk Mavisi
E) Yaradana Mektuplar
2 Jo
o odne
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Şiir (Karma) 3 ŞİİR ÜNİTE "1940'ta Istanbul adlı şiirim yayımladı. 1942'de Sivas Yol- nim çıraklık döneminin ürünleridir. Bugün arkama dönüp larında, 1944'te Hikâye adlı şiirim yayımlandı. O şiirler be- bakarsam ne içerik ne biçim ne de şiir gereçlerini kullanış yönünden büyük bir fark yoktur kanısındayım. Anadolu'ya göre belli bir romantik açı hatta zaman zaman belli ölçü- yöneliş, köylü dilini aydın edebiyatına aktarış, kendime ler içinde açığa vurduğum siyasal anlayış. Saniyorum ki 1938'den 1975'e değin yazdıklarım arasında büyük bir ay- rilik yoktur. Aşağıdakilerden hangisi, bu sözleri söyleyen sanatçı- nin eserlerinden biri değildir? A) Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda B) Yeşeren Otlar C) Adamın Biri D) Türk Mavisi E) Yaradana Mektuplar 2 Jo o odne
6. Haydarpaşa Garı'nda kitap günleri düzenlendi; beni de
yolsever, trensever, Haydarpaşa'yı hepsinden çoksever
biri olarak çağırdılar, iki gün üst üste imza günü yapacak,
ayrıca trenler ve edebiyat üstüne de sohbet edecektim.
Düşünebiliyor musunuz mutluluğumu? Hani bayram olsa
ancak bu kadar sevinebilirim. Lakin yerdeki kara treni
kıskanan gökteki karabulut birden boşalınca düzenlediğim
bir uluslararası şiir buluşmasının da üstüne siyah bir ağırlık
gibi kaderin cilvesi çöküverdi. Böylece Orhan Veli'nin pek
sık tekrarladığım, gerçi o gemiler için yazmıştı ama olsun,
"bakakalırım giden geminin ardından" dizesi, tren garındaki
kitap buluşması için gerçek oldu. Gidemedim, göremedim.
Gelecek yıla diyorum artık ama bu kez duran vagonlar değil,
yolcusunu almış ve yoluna koyulmuş vagonların içinde
okur-yazar - şair buluşmaları dileyerek Haydarpaşa'ya selam
ediyorum. Bekle beni Haydarpaşa!
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Sohbet havasıyla yazılmıştır.
B) Alinti yapılmıştır.
C) Görsel ve işitsel ögelerden yararlanılmıştır.
D) Kişileştirmeye başvurulmuştur. V
E) Tekdüzelikten kaçınılmıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
6. Haydarpaşa Garı'nda kitap günleri düzenlendi; beni de yolsever, trensever, Haydarpaşa'yı hepsinden çoksever biri olarak çağırdılar, iki gün üst üste imza günü yapacak, ayrıca trenler ve edebiyat üstüne de sohbet edecektim. Düşünebiliyor musunuz mutluluğumu? Hani bayram olsa ancak bu kadar sevinebilirim. Lakin yerdeki kara treni kıskanan gökteki karabulut birden boşalınca düzenlediğim bir uluslararası şiir buluşmasının da üstüne siyah bir ağırlık gibi kaderin cilvesi çöküverdi. Böylece Orhan Veli'nin pek sık tekrarladığım, gerçi o gemiler için yazmıştı ama olsun, "bakakalırım giden geminin ardından" dizesi, tren garındaki kitap buluşması için gerçek oldu. Gidemedim, göremedim. Gelecek yıla diyorum artık ama bu kez duran vagonlar değil, yolcusunu almış ve yoluna koyulmuş vagonların içinde okur-yazar - şair buluşmaları dileyerek Haydarpaşa'ya selam ediyorum. Bekle beni Haydarpaşa! Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Sohbet havasıyla yazılmıştır. B) Alinti yapılmıştır. C) Görsel ve işitsel ögelerden yararlanılmıştır. D) Kişileştirmeye başvurulmuştur. V E) Tekdüzelikten kaçınılmıştır.
Türkçe
P
Aşağıdaki parçaların hangisinde "yazarlık ya da şa-
irliğin hem abartılı hem de normal bir durum" olduğun-
dan söz edilmiştir?
A) Şairin dediği gibi “Ağrımasa bilir miydim yüreğimin
nerede olduğunu?". Bazen muhteşem şeylerin or-
taya çıkması bir felaketin yaşanmasıyla mümkün.
Dünya'nın oluşumu buna örnek ama insan da buna
sosyal ve edebî bir örnektir. Bu bir şairse anlatmak
kolay değil. Bir ömür meselesi bu.
B) Şairler, güzelliğin ve aşkın ortaya çıkması için belki
de tasavvurda zorlandığımız o kadar içsel felaketler
yaşıyorlar ki şayet buna dünya gözü ile tanık olur-
sak göreceklerimiz karşısında bir saniye bile daya-
namayabiliriz. Evrenine düşmüş buğudan tutun da
sefaletine kadar kendini dürten her kavramla sınırsız
beslenmesi, aslında onun başka insanlar gibi bilgiye
eşit hâlidir.
c) Şairler ve yazarlar, acılarını yazarak ağırlıklarından
bir bakıma kurtulurlar. Ama onların yorgunluk bilme-
yen bir hüzün işçisi olduklarını belirtirsek anlatılmak
istenen daha iyi anlaşılır.
D) Yazmak sabır, donanım ve yaşanmışlık isteyen ama
nereye varılmak istendiği belli olmayan yolculuk-
tur. Şairler ve yazarlar, bir yerlere yetişmenin tela-
şini taşımadan bu yolculuğun belki de ta kendileridir.
Şairler bu yola koyulurken aslında arkasına, sa-
ğina, soluna kendi penceresinden de bakmayı ihmal
etmez.
E) Şairlerin yakaladığı imgeler ve keşfine çıktığı sir-
lar, onu yaşadığı zamandan ve çağdan uzak tutmaz.
Buna karşı o yine kendi dünyasının derin imgeleriyle
beslenir. Bir şiir panoramasını bu yolculukta bilgi gi-
dası olarak taşır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Türkçe P Aşağıdaki parçaların hangisinde "yazarlık ya da şa- irliğin hem abartılı hem de normal bir durum" olduğun- dan söz edilmiştir? A) Şairin dediği gibi “Ağrımasa bilir miydim yüreğimin nerede olduğunu?". Bazen muhteşem şeylerin or- taya çıkması bir felaketin yaşanmasıyla mümkün. Dünya'nın oluşumu buna örnek ama insan da buna sosyal ve edebî bir örnektir. Bu bir şairse anlatmak kolay değil. Bir ömür meselesi bu. B) Şairler, güzelliğin ve aşkın ortaya çıkması için belki de tasavvurda zorlandığımız o kadar içsel felaketler yaşıyorlar ki şayet buna dünya gözü ile tanık olur- sak göreceklerimiz karşısında bir saniye bile daya- namayabiliriz. Evrenine düşmüş buğudan tutun da sefaletine kadar kendini dürten her kavramla sınırsız beslenmesi, aslında onun başka insanlar gibi bilgiye eşit hâlidir. c) Şairler ve yazarlar, acılarını yazarak ağırlıklarından bir bakıma kurtulurlar. Ama onların yorgunluk bilme- yen bir hüzün işçisi olduklarını belirtirsek anlatılmak istenen daha iyi anlaşılır. D) Yazmak sabır, donanım ve yaşanmışlık isteyen ama nereye varılmak istendiği belli olmayan yolculuk- tur. Şairler ve yazarlar, bir yerlere yetişmenin tela- şini taşımadan bu yolculuğun belki de ta kendileridir. Şairler bu yola koyulurken aslında arkasına, sa- ğina, soluna kendi penceresinden de bakmayı ihmal etmez. E) Şairlerin yakaladığı imgeler ve keşfine çıktığı sir- lar, onu yaşadığı zamandan ve çağdan uzak tutmaz. Buna karşı o yine kendi dünyasının derin imgeleriyle beslenir. Bir şiir panoramasını bu yolculukta bilgi gi- dası olarak taşır.
1. Dolapdere'de bostanları sulayan dolabı gözümüzü ka-
pamadan görüyoruz: Sıra sıra bostanların kuyuları,
kocaman kovalar, gözlerine mendil bağlanmış bir emek-
tar beygir, bir gicirti, kovaların deliklerinden durmadan
düşen su, zincir şıkırtıları, dolap beygirinin adaleleri,
tahtadan olukların arklara gönderdiği sularda ışık ve
güneş oyunları, atın duraklayışı, hızlanışı, çıplak ayaklı
bir Arnavut kızının pespembe topukları, tütün ve hiddet
tutuşan bir ellilik bahçıvan, kuyruğu havada düşmanca
dönüvermiş, sırtının tüyleri diken diken, burnu ağzı kap-
kara, ipislak, dili bir eski zaman pembesi ile pembe bir
acar, edepsiz dişi köpek...
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Birden fazla duyudan yararlanılmıştır
.
.
B) Pekiştirmeli sözcüğe yer verilmemiştir.
Betimleyici anlatımdan faydalanılamıştır.
D) Mecaz anlamlı sözcüklere yer verilmiştir.
E) 1. Kişili anlatım söz konusudur.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1. Dolapdere'de bostanları sulayan dolabı gözümüzü ka- pamadan görüyoruz: Sıra sıra bostanların kuyuları, kocaman kovalar, gözlerine mendil bağlanmış bir emek- tar beygir, bir gicirti, kovaların deliklerinden durmadan düşen su, zincir şıkırtıları, dolap beygirinin adaleleri, tahtadan olukların arklara gönderdiği sularda ışık ve güneş oyunları, atın duraklayışı, hızlanışı, çıplak ayaklı bir Arnavut kızının pespembe topukları, tütün ve hiddet tutuşan bir ellilik bahçıvan, kuyruğu havada düşmanca dönüvermiş, sırtının tüyleri diken diken, burnu ağzı kap- kara, ipislak, dili bir eski zaman pembesi ile pembe bir acar, edepsiz dişi köpek... Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Birden fazla duyudan yararlanılmıştır . . B) Pekiştirmeli sözcüğe yer verilmemiştir. Betimleyici anlatımdan faydalanılamıştır. D) Mecaz anlamlı sözcüklere yer verilmiştir. E) 1. Kişili anlatım söz konusudur.
TÜRKÇE TESTİ
29. e
y
27. Gazeteci Hangi konu olursa olsun sanatçı onu yaşayarak me
biçim içerik süreci içinde sanat eserine dönüştürür?
Yazar: Van Gogh'un yaptgi Eski Papuçlarjonlan ayaklan
da sürükleyerek yürüyen yoksul, tükenmiş insanlann acilan
ni yansıtabiliyorsa sanatçısınin yaşamla iç içe olmasındandır.
Gazeteci: Insanlan böylesine etkileyen sanat eserleri aça-
ba neye yarar?
Yazar: ilkin kendisini oluşturan sonra kendisini okuyanı, din-
leyeni ya da seyredeni kurtarmaya yarar.
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki yazarın
sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?
A) Yaratma eylemi anında bazen sıkıntılar, sancılar içinde
kivranırsa da sanatçı sonuçta büyük bir sevinç duyar.
B) Dostoyevski'nin, Rubens'in ve Wagner'in sanat için çalış-
tiklanı düşünülemez, onlar ne pahasına olursa olsun, yük-
lerinden kurtulmak, canlı varlıkların ağırlığını dışarıya at-
mak için çalıştılar.
C) Sanat eseri bir düşe benzer; düş görerek, bilinç
dışının
baskısından kurtulan kişi eğer sanatçı ise düş göreceği-
ne eser yaratarak bilinç dışının yoğunlaşan baskısından
kurtulur.
D) Yaşamsal duyarlılığı içeren sanat, psikososyal bir ilaçtır,
kendisini yaratani ve izleyeni tedavi eder.
E) Sanatçı, son derece gürültülü olan içgüdüsel ihtiyaçları
tarafından dürtülmekte olan bir kişidir; onurlandırılmak,
ünlü olmak, sevgi duymak ister.
28. Okuyucuya, devamını siz hayal edin, demeyi seviyorum, çok
doğru. Kitaplarımın son sayfası aslında bir kapıdir.
Oradan
rafasida hikâyeye yeni sonlar yazar ya
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TÜRKÇE TESTİ 29. e y 27. Gazeteci Hangi konu olursa olsun sanatçı onu yaşayarak me biçim içerik süreci içinde sanat eserine dönüştürür? Yazar: Van Gogh'un yaptgi Eski Papuçlarjonlan ayaklan da sürükleyerek yürüyen yoksul, tükenmiş insanlann acilan ni yansıtabiliyorsa sanatçısınin yaşamla iç içe olmasındandır. Gazeteci: Insanlan böylesine etkileyen sanat eserleri aça- ba neye yarar? Yazar: ilkin kendisini oluşturan sonra kendisini okuyanı, din- leyeni ya da seyredeni kurtarmaya yarar. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) Yaratma eylemi anında bazen sıkıntılar, sancılar içinde kivranırsa da sanatçı sonuçta büyük bir sevinç duyar. B) Dostoyevski'nin, Rubens'in ve Wagner'in sanat için çalış- tiklanı düşünülemez, onlar ne pahasına olursa olsun, yük- lerinden kurtulmak, canlı varlıkların ağırlığını dışarıya at- mak için çalıştılar. C) Sanat eseri bir düşe benzer; düş görerek, bilinç dışının baskısından kurtulan kişi eğer sanatçı ise düş göreceği- ne eser yaratarak bilinç dışının yoğunlaşan baskısından kurtulur. D) Yaşamsal duyarlılığı içeren sanat, psikososyal bir ilaçtır, kendisini yaratani ve izleyeni tedavi eder. E) Sanatçı, son derece gürültülü olan içgüdüsel ihtiyaçları tarafından dürtülmekte olan bir kişidir; onurlandırılmak, ünlü olmak, sevgi duymak ister. 28. Okuyucuya, devamını siz hayal edin, demeyi seviyorum, çok doğru. Kitaplarımın son sayfası aslında bir kapıdir. Oradan rafasida hikâyeye yeni sonlar yazar ya
ACOCI
EV193
Os
5. Servetifünun Dönemi'nde topluluk yazarlarının, karşıtları-
nin ya da dışta kalanların edebiyat ve dil konusunda yazın-
sal durum ya da gelişimle ilgili görüşleri oldukça değişiktir.
Bu değişik tutum, düşünce ve değerlendirmelerin, dilin
yalınlaşması dışında, edebiyat ve eleştiri bağlamlarında
olumlu bir sürece girdiğini göstermektedir. Servetifünun-
cular, Tanzimat Dönemi şair ve yazarlarına göre edebiya-
ta daha değişik ve geniş açılardan bakmışlardır. Anlatım
özelliklerinin incelenmesi, Batı edebiyatı dolayısıyla estetik
ve başka alanlarda araştırmaların yapılması onların bakış
açılarının değişmesine yol açmıştır.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Değerlendirme cümleleri kullanılmıştır.
B) Karşılaştırma yapılmıştır.
C) Çıkarımda bulunulmuştur.
D) Gerekçe bildiren yargılar kullanılmıştır.
E) Öngörüde bulunulmuştur.
ly
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ACOCI EV193 Os 5. Servetifünun Dönemi'nde topluluk yazarlarının, karşıtları- nin ya da dışta kalanların edebiyat ve dil konusunda yazın- sal durum ya da gelişimle ilgili görüşleri oldukça değişiktir. Bu değişik tutum, düşünce ve değerlendirmelerin, dilin yalınlaşması dışında, edebiyat ve eleştiri bağlamlarında olumlu bir sürece girdiğini göstermektedir. Servetifünun- cular, Tanzimat Dönemi şair ve yazarlarına göre edebiya- ta daha değişik ve geniş açılardan bakmışlardır. Anlatım özelliklerinin incelenmesi, Batı edebiyatı dolayısıyla estetik ve başka alanlarda araştırmaların yapılması onların bakış açılarının değişmesine yol açmıştır. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Değerlendirme cümleleri kullanılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Çıkarımda bulunulmuştur. D) Gerekçe bildiren yargılar kullanılmıştır. E) Öngörüde bulunulmuştur. ly
TYT/Türkçe
TÜRKÇE TESTİ
1. Bu testte 40 soru vardır.
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz
3. Postmodem
karakteris
kuskusite
artik belli bir
1. Dolapdere'de bostanları sulayan dolabı gözümüzü ka
kocaman kovalar, gözlerine mendil bağlanmış bir emek-
pamadan görüyoruz. Sıra sira bostanların kuyuları,
tar beygir, bir gicirti, kovaların deliklerinden durmadan
düşen su, zincir şıkırtıları, dolap beygirinin adaleleri,
tahtadan olukların arklara gönderdiği sularda işik ve
güneş oyunları, afin duraklayışı, hızlanışı, çıplak ayaklı
bir Arnavut kızının pespembe topukları, tütün ve hiddet
tutuşan bir ellilik bahçıvan, kuyruğu havada düşmanca
dönüvermiş, sırtının tüyleri diken diken, burnu ağzı kap-
kara, ipislak, dili bir eski zaman pembesi ile pembe bir
meyecek bu
eski yöntem
metnin eles
eser, döner
lik daha fal
gibi bilim
metinler ar
kazanmıştu
Bu parçad
şılabilir?
acar, edepsiz dişi köpek...
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
Birden fazla duyudan yararlanılmıştır.
B/ Pekiştirmeli sözcüğe yer verilmemiştir.
Betimleyici anlatımdan faydalanılmıştır.
D Mecaz anlamlı sözcüklere yer verilmiştir.
E) 1. kişili anlatım söz konusudur.
A Sanat
dan
B Bilim ve
ki disid
C Metin
reysel
D) Postmc
dogg
Gunun
Ain de
2. İşkoliklik çağımızın
4. Sanalla
bir
alandar
konusu
Bu par
en büyük sorunlarından biri hâline
geldi. Dinlenmek aslında çalışmaktan çok daha önemliy-
ken ona asla hak ettiği değeri vermiyoruz/Hatta çalışan
birinin yanında dinlenmek, sanki işten kaytarıyormuş, bo-
şa zaman geçiriyormuşuz hissini veriyor hepimize. Alex
uyku ve tatil arasındaki çok önemli ilişkiyi hatırlatıyor.
Soojung ve Kim Pang, bu kitapla bize çalışma, dinlenme,
Titiz, bilimsel ve analitik araştırmalarıyla Darwin'den
Stenben King'e yazarların, ressamların, düşünürlerin ve
| Gor
orte
olu
nin
11. Bir
nhtarı ol-
nerek yaratıcılıklarını ve per
hir dille anlatan bu
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TYT/Türkçe TÜRKÇE TESTİ 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz 3. Postmodem karakteris kuskusite artik belli bir 1. Dolapdere'de bostanları sulayan dolabı gözümüzü ka kocaman kovalar, gözlerine mendil bağlanmış bir emek- pamadan görüyoruz. Sıra sira bostanların kuyuları, tar beygir, bir gicirti, kovaların deliklerinden durmadan düşen su, zincir şıkırtıları, dolap beygirinin adaleleri, tahtadan olukların arklara gönderdiği sularda işik ve güneş oyunları, afin duraklayışı, hızlanışı, çıplak ayaklı bir Arnavut kızının pespembe topukları, tütün ve hiddet tutuşan bir ellilik bahçıvan, kuyruğu havada düşmanca dönüvermiş, sırtının tüyleri diken diken, burnu ağzı kap- kara, ipislak, dili bir eski zaman pembesi ile pembe bir meyecek bu eski yöntem metnin eles eser, döner lik daha fal gibi bilim metinler ar kazanmıştu Bu parçad şılabilir? acar, edepsiz dişi köpek... Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Birden fazla duyudan yararlanılmıştır. B/ Pekiştirmeli sözcüğe yer verilmemiştir. Betimleyici anlatımdan faydalanılmıştır. D Mecaz anlamlı sözcüklere yer verilmiştir. E) 1. kişili anlatım söz konusudur. A Sanat dan B Bilim ve ki disid C Metin reysel D) Postmc dogg Gunun Ain de 2. İşkoliklik çağımızın 4. Sanalla bir alandar konusu Bu par en büyük sorunlarından biri hâline geldi. Dinlenmek aslında çalışmaktan çok daha önemliy- ken ona asla hak ettiği değeri vermiyoruz/Hatta çalışan birinin yanında dinlenmek, sanki işten kaytarıyormuş, bo- şa zaman geçiriyormuşuz hissini veriyor hepimize. Alex uyku ve tatil arasındaki çok önemli ilişkiyi hatırlatıyor. Soojung ve Kim Pang, bu kitapla bize çalışma, dinlenme, Titiz, bilimsel ve analitik araştırmalarıyla Darwin'den Stenben King'e yazarların, ressamların, düşünürlerin ve | Gor orte olu nin 11. Bir nhtarı ol- nerek yaratıcılıklarını ve per hir dille anlatan bu
11. Bir lamba hüznüyle
Kısıldı altın ufuklarda akşamın güneşi
Söndü göllerde aksi girye-vesi
Gecenin avdeti-i sükûnetiyle
Yollar
Ki gider kimsesiz, tehi, ebedi
Yollar
Hep bir hatti-i pür sükut oldu
Akşamın sine-i gubarında
aşa-
aşa-
Ahmet Haşim'in bir şiirinden alınan bu dizelerden
ğıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
y
A Belirli zaman dilimleri ve kavramları üzerinde durul-
muştur.
B Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü bir dil
kullanılmıştır.
C) Divan şiiri nazım biçimlerine bağlı kalınmıştır.
D Doğa betimlemeleri öznel bir şekilde yapılmıştır.
E) Ölçü ve uyağa önem verilmiştir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
11. Bir lamba hüznüyle Kısıldı altın ufuklarda akşamın güneşi Söndü göllerde aksi girye-vesi Gecenin avdeti-i sükûnetiyle Yollar Ki gider kimsesiz, tehi, ebedi Yollar Hep bir hatti-i pür sükut oldu Akşamın sine-i gubarında aşa- aşa- Ahmet Haşim'in bir şiirinden alınan bu dizelerden ğıdakilerden hangisi çıkarılamaz? y A Belirli zaman dilimleri ve kavramları üzerinde durul- muştur. B Arapça, Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü bir dil kullanılmıştır. C) Divan şiiri nazım biçimlerine bağlı kalınmıştır. D Doğa betimlemeleri öznel bir şekilde yapılmıştır. E) Ölçü ve uyağa önem verilmiştir.
26. Tarım Devrimi (Neolitik Devrim) üretime dayalı bir ekono-
mi modeli, geçim yöntemidir. Tarım Devrimi ile beraber
avci-toplayıcı insanların devri biterek Neolitik Çağ başlar
ve bu dönemin başlaması ile beraber, avci-toplayıcı ya-
şam stili yerini yerleşik yaşam stiline bırakır. Çoğu aka-
demisyene göre Tarım Devrimi, insan zekâsıyla gerçekle-
şen en önemli tarihsel adımdı. Evrim sonucunda insanlar
sürekli daha zeki hâle geldi ve doğanın tüm sırlarını çöze-
rek koyunları ve mısırları evcilleştirerek kontrolleri altına
aldılar, böylece yerleşik hayata geçişin kapısını bilinçli bir
şekilde açtılar. Bu geçişin ardından kısa bir süre sonra
eski barbar/avci-toplayıcı stili yaşamlarını, yeni yerleşik
ve medeni stilleri ile değiştirdiler. Tarım Devrimi'nin te-
melinde yatan neden aslında iklim değişimiydi. Bahar
ve yaz zamanlarında avci-toplayıcılar için doğada gayet
zengin besin kaynakları mevcuttu fakat kış aylarında bu
besin kaynakları azalıyordu. İnsanlar bazı yabani bitki
ve hayvanları evcilleştirerek bu soruna karşı bir şeyler
yapmak istedi, bunun sonucunda Tarım Devrimi, Tarım
Devrimi'nin sonucunda da yerleşik hayat doğdu.
Bu parçada,
1. Tarım Devrimi neden yerleşik hayata geçişin temeli-
dir?
II. Tarım Devrimi insanlık tarihi için ne ifade etmektedir?
14. Farm Devrimi'ni hangi ulus başlatmıştır?
numaralanmış sorulardan hangisinin ya da hangileri-
nin cevabı vardır?
A) Yalnız 1 B) I ve II CH+vetit
D) Il ve II Ett vett
27.
1. Covid-19'un Omicron varyantının hastalığın daha ha-
fif seyirli olmasına ve hızlı yayılmasına neden olması,
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
26. Tarım Devrimi (Neolitik Devrim) üretime dayalı bir ekono- mi modeli, geçim yöntemidir. Tarım Devrimi ile beraber avci-toplayıcı insanların devri biterek Neolitik Çağ başlar ve bu dönemin başlaması ile beraber, avci-toplayıcı ya- şam stili yerini yerleşik yaşam stiline bırakır. Çoğu aka- demisyene göre Tarım Devrimi, insan zekâsıyla gerçekle- şen en önemli tarihsel adımdı. Evrim sonucunda insanlar sürekli daha zeki hâle geldi ve doğanın tüm sırlarını çöze- rek koyunları ve mısırları evcilleştirerek kontrolleri altına aldılar, böylece yerleşik hayata geçişin kapısını bilinçli bir şekilde açtılar. Bu geçişin ardından kısa bir süre sonra eski barbar/avci-toplayıcı stili yaşamlarını, yeni yerleşik ve medeni stilleri ile değiştirdiler. Tarım Devrimi'nin te- melinde yatan neden aslında iklim değişimiydi. Bahar ve yaz zamanlarında avci-toplayıcılar için doğada gayet zengin besin kaynakları mevcuttu fakat kış aylarında bu besin kaynakları azalıyordu. İnsanlar bazı yabani bitki ve hayvanları evcilleştirerek bu soruna karşı bir şeyler yapmak istedi, bunun sonucunda Tarım Devrimi, Tarım Devrimi'nin sonucunda da yerleşik hayat doğdu. Bu parçada, 1. Tarım Devrimi neden yerleşik hayata geçişin temeli- dir? II. Tarım Devrimi insanlık tarihi için ne ifade etmektedir? 14. Farm Devrimi'ni hangi ulus başlatmıştır? numaralanmış sorulardan hangisinin ya da hangileri- nin cevabı vardır? A) Yalnız 1 B) I ve II CH+vetit D) Il ve II Ett vett 27. 1. Covid-19'un Omicron varyantının hastalığın daha ha- fif seyirli olmasına ve hızlı yayılmasına neden olması,
Düşünceyi Geliştirme Yolları - 2
3. Anadolu topraklarında dolaşan gezginler karşılaştıkları
sayısız doğal, kültürel ve tarihî zenginlikten paylarını alır-
lar. Türkiye'yi, Türk-İslam kültürünü tanımak isteyenlerin
yolu mutlaka Selçuklu eserlerine de varır. Divriği Ulu Cami
ve Darüşşifası, Konya'daki Karatay Medresesi, Ahlat'taki
Selçuklu Mezarlığı, Alanya'daki tersane, Aksaray'daki
Sultanhanı gibi birçok yapı Anadolu topraklarında yapıl-
mış mimari şaheserler olarak hayranlık uyandırır. Selçuk-
lular matematikle statiği, mimarlıkla estetiği buluşturan
bu eserlerin ayrıntılarında taş ustalığının ve çinilerde
mavinin güzelliğinin sirrina ermişlerdi. Konya'daki Kara-
tay Medresesi ve İnce Minareli Medrese, Erzurum'daki
Çifte Minareli Medrese ve Sivas'taki Gök Medrese gibi
yapıların taç kapıları içeriye girdiğinizde karşılaşacağınız
görkemli bir güzelliğin habercisi gibidir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisin
yer verilmemiştir?
A) Örneklemeye
)
B) Açıklamaya
c) Karşılaştırmaya
D) Betimlemeye
E) Deyimlere
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Düşünceyi Geliştirme Yolları - 2 3. Anadolu topraklarında dolaşan gezginler karşılaştıkları sayısız doğal, kültürel ve tarihî zenginlikten paylarını alır- lar. Türkiye'yi, Türk-İslam kültürünü tanımak isteyenlerin yolu mutlaka Selçuklu eserlerine de varır. Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, Konya'daki Karatay Medresesi, Ahlat'taki Selçuklu Mezarlığı, Alanya'daki tersane, Aksaray'daki Sultanhanı gibi birçok yapı Anadolu topraklarında yapıl- mış mimari şaheserler olarak hayranlık uyandırır. Selçuk- lular matematikle statiği, mimarlıkla estetiği buluşturan bu eserlerin ayrıntılarında taş ustalığının ve çinilerde mavinin güzelliğinin sirrina ermişlerdi. Konya'daki Kara- tay Medresesi ve İnce Minareli Medrese, Erzurum'daki Çifte Minareli Medrese ve Sivas'taki Gök Medrese gibi yapıların taç kapıları içeriye girdiğinizde karşılaşacağınız görkemli bir güzelliğin habercisi gibidir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisin yer verilmemiştir? A) Örneklemeye ) B) Açıklamaya c) Karşılaştırmaya D) Betimlemeye E) Deyimlere
(1)Doğu Karadeniz'in yaylalarını mutlaka görün.
(II)Kıyılarda hiç oyalanmadan kartpostallardaki kadar güzel
ormanların üzerindeki muhteşem yaylalara çıkın.(III) Her
biri ötekinden farklı olan yaylaların birinden ötekine
yürüyün.(IV) Ahşap yayla evlerinde konaklayıp yöresel
yemeklerin tadına bakın. (V)Yamaçlarda horon tepin;
vadilere çökmüş, denizi andıran sis bulutlarına karşı tembel
tembel yatın.
S.8.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
betimleyici ögelere yer verilmemiştir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
(1)Doğu Karadeniz'in yaylalarını mutlaka görün. (II)Kıyılarda hiç oyalanmadan kartpostallardaki kadar güzel ormanların üzerindeki muhteşem yaylalara çıkın.(III) Her biri ötekinden farklı olan yaylaların birinden ötekine yürüyün.(IV) Ahşap yayla evlerinde konaklayıp yöresel yemeklerin tadına bakın. (V)Yamaçlarda horon tepin; vadilere çökmüş, denizi andıran sis bulutlarına karşı tembel tembel yatın. S.8.Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde betimleyici ögelere yer verilmemiştir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
36. (1) Son yıllarda hem bireysel olarak hem de devletler düze
yinde yenilenebilir enerjiye yönelik bir ilgi artisi oldugu açık
(II) Bu çerçevede birçok alanda yenilenebilir enerji kullanım
teşvik ediliyor ancak enerji talebinin yenilenebilir enerjiden
karşılanmasını sağlayacak yesil dönüşüm o kadar da kolay ol-
mayabilir. (III) Ekonomik ve kültürel engeller bir tarafa, yeni-
lenebilir enerjinin etkin kullanımı için gerekli olan ve nadir bu-
lunan madenlere erisim sorunu var. (IV) Yetersiz alım teminat-
ları, elektrik şebekesi bağlantı kriterleri, jeotermal çalışmala-
rinin yüksek maliyeti, AR-GE fonlarının yetersizligi yenilenebi-
lir enerji kaynaklarının yaygınlaşmasını zorlaştırıyor. (V) Örne-
gin, bir rüzgar türbini inga etmek için aynı ölçekteki bir gaz
santraline göre dokuz kat daha fazla az bulunan madenlerden
harcamak gerekiyor.
ul
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce-
nin akısını bozmaktadır?
B) 1
A)
C) III
D) IV
E) V
DMCA
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
36. (1) Son yıllarda hem bireysel olarak hem de devletler düze yinde yenilenebilir enerjiye yönelik bir ilgi artisi oldugu açık (II) Bu çerçevede birçok alanda yenilenebilir enerji kullanım teşvik ediliyor ancak enerji talebinin yenilenebilir enerjiden karşılanmasını sağlayacak yesil dönüşüm o kadar da kolay ol- mayabilir. (III) Ekonomik ve kültürel engeller bir tarafa, yeni- lenebilir enerjinin etkin kullanımı için gerekli olan ve nadir bu- lunan madenlere erisim sorunu var. (IV) Yetersiz alım teminat- ları, elektrik şebekesi bağlantı kriterleri, jeotermal çalışmala- rinin yüksek maliyeti, AR-GE fonlarının yetersizligi yenilenebi- lir enerji kaynaklarının yaygınlaşmasını zorlaştırıyor. (V) Örne- gin, bir rüzgar türbini inga etmek için aynı ölçekteki bir gaz santraline göre dokuz kat daha fazla az bulunan madenlerden harcamak gerekiyor. ul Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşünce- nin akısını bozmaktadır? B) 1 A) C) III D) IV E) V DMCA
SYAL BİLİMLER - 1 TESTI
AYT
24. Bilinç akışında cümleler arasında bir anlam kopukluğu, gev-
şekliği söz konusu olur. Zihnin serbest işleyişinin bire bir met-
ne dönüştürümü olarak tanımlayabileceğimiz bu uzaklığı ya-
ratan temel öge ise çağrışım olur. Bir düşünce, bir başkasını
çağrıştırır, o da ötekini.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi bilinç
akışı tekniğine örnek olarak gösterilebilir?
A) Espri yaparak kurtulamazsın; koltukta söz verdin. Vaz-
geçiyorum; bütün insanlığın önünde eğilerek özür dili-
yorum: beni yanlışlıkla çıkardilar sahneye. Ben yoldan
geçen... Bütün sorumluluk sende. Hayır değil. Benden
paso; çocuk daha altı yaşını doldurmadı biletçi amcası.
Evet çocuklar da bekliyor. Paramı geri istiyorum; yanlış
filme gelmişim. Görüyorsun, benim gibi rezil bir insan-
dan hayır gelmez. Ölü evinde oturmuş... Yataktan fırla-
yarak kalktı, pencerenin önüne gitti.
B) Küçük Ağa başını kaldırdı ve soran gözlerle baktı. Dok-
tor çevik bir davranışla ayağa kalkmıştı. Gidecekti artık.
Onun hâlâ soran gözlerine dost gözlerle bakarak:
Çünkü, dedi. Küçük Ağa'nın siz oluşu.. yani.. nasıl
söylemeli?.. Anlıyor musunuz veya anlatabiliyor muyum,
bilmem... Sizin gibi genç, güçlü, kuvvetli... ve bilhassa
bilgili, akıllı biri oluşu... Kısacası işte siz oluşunuz benim
için hususi bir kıymet ve ehemmiyet taşıyor.
C) Yüzü yanıyordu. Elini yanağına götürdü. Başındaki ağır-
lik artmıştı. Annem gibi benim de bir yerime inecek bir
gün. Ben dayanamam. Bu kızı doğuracağıma Allah ca-
nimi alsaydi. Gider şimdi onu uyandırır, sıkıştırırım. Uy-
ku sersemliğiyle her şeyi söyler. Söyletirim. Benim elim-
den kurtulamaz o. Anasıyım. Hakkımdır. Sekiz sene ben
ona hem analık hem babalik ettim.
D) Oturdular. Neriman'ın buraya üçüncü gelişiydi. Her se-
ferinde burasını biraz daha seviyor ve beğeniyordu. Her
şey temiz, her şey güzel. Zevkli bir kadın eliyle döşenmiş
küçük bir ev odası gibi. Ve baş başa konuşmaya müsa-
it! Pastacı, muhallebici gibi yerleri daima dükkân fikriyle
beraber düşünmeye alışmış Neriman için, bu mahrem
küçük salon yepyeni bir şeydi.
You
Bugün annem, ilk kez, ben sormadan, babamdan söz
etti. Doğum günümden konuşuyorduk. İki gün sonra do-
ğum günüm. Annem, babamın da doğum günüme ge-
lebileceğinden üstü kapalı söz etti. Nereden biliyor? De-
mek benden gizli görüşüyorlar. Ben de annemden gizli,
babamla mektuplaşıyorum. Ama üçümüz bir araya ge-
lemiyoruz. Tuhaf bir bilmece. Babam doğum günüme
gelirse sevinçten çıldırırım. Boynuna sarılır, asla gitme-
sine izin vermem.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
SYAL BİLİMLER - 1 TESTI AYT 24. Bilinç akışında cümleler arasında bir anlam kopukluğu, gev- şekliği söz konusu olur. Zihnin serbest işleyişinin bire bir met- ne dönüştürümü olarak tanımlayabileceğimiz bu uzaklığı ya- ratan temel öge ise çağrışım olur. Bir düşünce, bir başkasını çağrıştırır, o da ötekini. Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçalardan hangisi bilinç akışı tekniğine örnek olarak gösterilebilir? A) Espri yaparak kurtulamazsın; koltukta söz verdin. Vaz- geçiyorum; bütün insanlığın önünde eğilerek özür dili- yorum: beni yanlışlıkla çıkardilar sahneye. Ben yoldan geçen... Bütün sorumluluk sende. Hayır değil. Benden paso; çocuk daha altı yaşını doldurmadı biletçi amcası. Evet çocuklar da bekliyor. Paramı geri istiyorum; yanlış filme gelmişim. Görüyorsun, benim gibi rezil bir insan- dan hayır gelmez. Ölü evinde oturmuş... Yataktan fırla- yarak kalktı, pencerenin önüne gitti. B) Küçük Ağa başını kaldırdı ve soran gözlerle baktı. Dok- tor çevik bir davranışla ayağa kalkmıştı. Gidecekti artık. Onun hâlâ soran gözlerine dost gözlerle bakarak: Çünkü, dedi. Küçük Ağa'nın siz oluşu.. yani.. nasıl söylemeli?.. Anlıyor musunuz veya anlatabiliyor muyum, bilmem... Sizin gibi genç, güçlü, kuvvetli... ve bilhassa bilgili, akıllı biri oluşu... Kısacası işte siz oluşunuz benim için hususi bir kıymet ve ehemmiyet taşıyor. C) Yüzü yanıyordu. Elini yanağına götürdü. Başındaki ağır- lik artmıştı. Annem gibi benim de bir yerime inecek bir gün. Ben dayanamam. Bu kızı doğuracağıma Allah ca- nimi alsaydi. Gider şimdi onu uyandırır, sıkıştırırım. Uy- ku sersemliğiyle her şeyi söyler. Söyletirim. Benim elim- den kurtulamaz o. Anasıyım. Hakkımdır. Sekiz sene ben ona hem analık hem babalik ettim. D) Oturdular. Neriman'ın buraya üçüncü gelişiydi. Her se- ferinde burasını biraz daha seviyor ve beğeniyordu. Her şey temiz, her şey güzel. Zevkli bir kadın eliyle döşenmiş küçük bir ev odası gibi. Ve baş başa konuşmaya müsa- it! Pastacı, muhallebici gibi yerleri daima dükkân fikriyle beraber düşünmeye alışmış Neriman için, bu mahrem küçük salon yepyeni bir şeydi. You Bugün annem, ilk kez, ben sormadan, babamdan söz etti. Doğum günümden konuşuyorduk. İki gün sonra do- ğum günüm. Annem, babamın da doğum günüme ge- lebileceğinden üstü kapalı söz etti. Nereden biliyor? De- mek benden gizli görüşüyorlar. Ben de annemden gizli, babamla mektuplaşıyorum. Ama üçümüz bir araya ge- lemiyoruz. Tuhaf bir bilmece. Babam doğum günüme gelirse sevinçten çıldırırım. Boynuna sarılır, asla gitme- sine izin vermem.
27. O sabah ana mektebinin bahcesinde fevkalade bir telaş
canlılık vardı. Talebe bayramı günüydü. İlk ve orta
mektepler, kafile kafile marşlar söyleyerek sokaklardan
geçiyor, şehrin uzak mesirelerine çil yavrusu gibi
dağılıyorlardı. En ihtiyar talebesi altı yaşında olan bu ana
mektebinin o kadar uzaklara götürülmesine imkân yoktu.
Onlar, bayramlarını kendi minik ve paytak adımlarıyla yir
dakika çeken bir dere kenarında yapacaklardı. Nihayet
hazırlık bitti, kafile yola düzüldü. Bir elleriyle taburda
arkadaşlarının ellerini tutuyorlar; ötekiyle renkli paketler,
küçük sepetler, yiyecekler ve oyuncaklar taşıyorlardı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer
verilmemiştir?
A) Kalıplaşmış sözlere
B) Sessel yinelemeye
yirelemeye
c) Karşılaştırmaya
D) Nitelendirmelere
E) Kişileştirmelere
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
27. O sabah ana mektebinin bahcesinde fevkalade bir telaş canlılık vardı. Talebe bayramı günüydü. İlk ve orta mektepler, kafile kafile marşlar söyleyerek sokaklardan geçiyor, şehrin uzak mesirelerine çil yavrusu gibi dağılıyorlardı. En ihtiyar talebesi altı yaşında olan bu ana mektebinin o kadar uzaklara götürülmesine imkân yoktu. Onlar, bayramlarını kendi minik ve paytak adımlarıyla yir dakika çeken bir dere kenarında yapacaklardı. Nihayet hazırlık bitti, kafile yola düzüldü. Bir elleriyle taburda arkadaşlarının ellerini tutuyorlar; ötekiyle renkli paketler, küçük sepetler, yiyecekler ve oyuncaklar taşıyorlardı. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yer verilmemiştir? A) Kalıplaşmış sözlere B) Sessel yinelemeye yirelemeye c) Karşılaştırmaya D) Nitelendirmelere E) Kişileştirmelere
L YÜRÜTME
&
11. Reklam sektöründe; otomobil, gıda ve temizlik
maddeleri gibi ürünlerin tanıtımında beğenilen
ve sevilen kişilerin yer alması aşağıdakilerden
hangisinin göstergesi olabilir?
A) Statüsü yüksek kişilerin gözlemci üzerinde
daha etkili olduğunun
B) Belirli sektörlerde çalışanların belirli reklamları
takip ettiğinin
c) Reklamların, satış rakamlarını çok yükseltti-
ğinin
D) Reklamların belirli ürünler üzerinde yoğunlaş-
tığının
E) Tüketicilerin ürün seçerken öncelikle reklamı
yapılan ürünleri tercih ettiğinin
12. "Algida seçicilik”, kişilerde olan algı sürecinde etkili
olduğu kabul edilen psikolojik bir kavramdır."
cevrede bulur-- rişilerden, nesnelerden
Jolaylardan
kkatini daha fazla
tedir. Bur:
deneyimleri, bi'
yargılar
ma sürecinde
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
L YÜRÜTME & 11. Reklam sektöründe; otomobil, gıda ve temizlik maddeleri gibi ürünlerin tanıtımında beğenilen ve sevilen kişilerin yer alması aşağıdakilerden hangisinin göstergesi olabilir? A) Statüsü yüksek kişilerin gözlemci üzerinde daha etkili olduğunun B) Belirli sektörlerde çalışanların belirli reklamları takip ettiğinin c) Reklamların, satış rakamlarını çok yükseltti- ğinin D) Reklamların belirli ürünler üzerinde yoğunlaş- tığının E) Tüketicilerin ürün seçerken öncelikle reklamı yapılan ürünleri tercih ettiğinin 12. "Algida seçicilik”, kişilerde olan algı sürecinde etkili olduğu kabul edilen psikolojik bir kavramdır." cevrede bulur-- rişilerden, nesnelerden Jolaylardan kkatini daha fazla tedir. Bur: deneyimleri, bi' yargılar ma sürecinde