Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

d
8. Küresel sorunlar ve çevre sorunlannin çözümü
konusunda her ülkenin çağdaş yöntemlerle ve ileti-
şim araçlarıyla halkını bilgilendirmesi bir görev olma-
lidir. Sanayinin kent içinden uzaklaştinimasına ve
milli parkların gereği gibi korunup doğal hali ile tutu-
larak toplumun yararlandırılmasına öncelik verilmeli-
dir.
Yukarıdaki parçadan yola çıkılarak makaleyle
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
CAP
A) Toplumsal yaşama katkıda bulunmak için yazılır.
B) Ulusal veya evrensel problemlere çözüm aranır.
C) Makaleler, fikir yazılarıdır.
f
D) Gazete veya dergiler yoluyla halka ulaştırılırlar.
E) Konu derinlemesine değil, yüzeysel işlenir...
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
d 8. Küresel sorunlar ve çevre sorunlannin çözümü konusunda her ülkenin çağdaş yöntemlerle ve ileti- şim araçlarıyla halkını bilgilendirmesi bir görev olma- lidir. Sanayinin kent içinden uzaklaştinimasına ve milli parkların gereği gibi korunup doğal hali ile tutu- larak toplumun yararlandırılmasına öncelik verilmeli- dir. Yukarıdaki parçadan yola çıkılarak makaleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? CAP A) Toplumsal yaşama katkıda bulunmak için yazılır. B) Ulusal veya evrensel problemlere çözüm aranır. C) Makaleler, fikir yazılarıdır. f D) Gazete veya dergiler yoluyla halka ulaştırılırlar. E) Konu derinlemesine değil, yüzeysel işlenir...
12. İçimizdeki güzellikler arasında neşenin yeri bambaşkadır.
Hele gençliğimizin getirdiği neşe ve kahkahaları sakın kı-
sıtlamayalım. Bazı kişilerin "Sırıtıp durma!" gibi bilgece (!)
uyarılarına aldırmayın. Tam tersine daha çok gülelim. Bol
bol kahkaha atalım. Sorunlarımıza bile gülerek bakabilir-
sek yükümüz anında hafifleyecektir. Onca sorunun, çevre
kirliliğinin, savaşların, ölümlerin yer aldığı dünyamızda ne-
şeye her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Bu nedenle
hayatımızı daha güzel yaşamak istiyorsak önce içimizdeki
güzellikleri geliştirelim, ortaya çıkaralım.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Öznellik söz konusudur. J
B) Çıkarımda bulunulmuştur.
Ironiden yararlanılmıştır.
Betimleyici ögeler kullanılmıştır.
E) Koşul dile getirilmiştir.
Karmas
KTCLLCT
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
12. İçimizdeki güzellikler arasında neşenin yeri bambaşkadır. Hele gençliğimizin getirdiği neşe ve kahkahaları sakın kı- sıtlamayalım. Bazı kişilerin "Sırıtıp durma!" gibi bilgece (!) uyarılarına aldırmayın. Tam tersine daha çok gülelim. Bol bol kahkaha atalım. Sorunlarımıza bile gülerek bakabilir- sek yükümüz anında hafifleyecektir. Onca sorunun, çevre kirliliğinin, savaşların, ölümlerin yer aldığı dünyamızda ne- şeye her zamankinden fazla ihtiyacımız var. Bu nedenle hayatımızı daha güzel yaşamak istiyorsak önce içimizdeki güzellikleri geliştirelim, ortaya çıkaralım. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Öznellik söz konusudur. J B) Çıkarımda bulunulmuştur. Ironiden yararlanılmıştır. Betimleyici ögeler kullanılmıştır. E) Koşul dile getirilmiştir. Karmas KTCLLCT
2.
18
35
bei Betre
Kara tahtanın yanında asılı Türkiye fiziki haritasının göbeğin-
de, büyük mavi bir leke. Etrafı boz kahverengilerle kuşatılmış,
yeşilin kıyısından geçmediği gizemli bir şekil. Yıllar sonra, ha-
ritanın düz hatlarından çıkıp o şeklin kıyısında durduğumda,
bir göle değil de gökyüzünü yere seren buz mavisi bir aynaya
bakıyordum sanki. Milim kıpırdamayan su kütlesi ufuk çizgisini
yok etmiş, yer ve gökten düşsel bir boyut yaratmıştı. Gerçek-
liğin kaba çizgilerini dışarı itiyordu bu boyut, biz insanlar birer
karikatüre dönmüştük. O zaman aylardan ocaktı. Bu yaz sonu,
aynı kıyıdan Tuz Gölü'ne bakarken ise gözlerim boşuna o rüya
efektini arıyor. Bu mevsimde yer de gök de ufuk çizgisi de
yerli yerinde. Buharlaşan sudan geriye, ayaklarımızın altında
katur kutur ezilen sert tuz tabakası kalmış. Bu beyaz tabaka,
kristal pırıltılar saçarak Ankara sınırlarından çıkıyor; Aksaray
ve Konya'ya uzanıyor. Su, yeni oyunlar peşinde; kâh ortadan
kayboluyor kâh uzaklarda uçuk mavi renkli bir havuz yaratıyor
kâh ölü kadar kıpırtısız ve gri; üzerindeki buzulları andıran tuz
kümeleriyle kutup taklidi yapıyor. "Bu su durmaz!" diyor koyun-
larını göl kıyısından geçiren bir çoban, "Bütün gün rüzgârla yön
değiştirip durur."
Bu parçanın anlatımında aşağıda verilenlerden hangisine
başvurulmamıştır?
A) Benzetme
Kişileştirme
D) Tanık gösterme
E) Yineleme
Beti
Betimleme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
2. 18 35 bei Betre Kara tahtanın yanında asılı Türkiye fiziki haritasının göbeğin- de, büyük mavi bir leke. Etrafı boz kahverengilerle kuşatılmış, yeşilin kıyısından geçmediği gizemli bir şekil. Yıllar sonra, ha- ritanın düz hatlarından çıkıp o şeklin kıyısında durduğumda, bir göle değil de gökyüzünü yere seren buz mavisi bir aynaya bakıyordum sanki. Milim kıpırdamayan su kütlesi ufuk çizgisini yok etmiş, yer ve gökten düşsel bir boyut yaratmıştı. Gerçek- liğin kaba çizgilerini dışarı itiyordu bu boyut, biz insanlar birer karikatüre dönmüştük. O zaman aylardan ocaktı. Bu yaz sonu, aynı kıyıdan Tuz Gölü'ne bakarken ise gözlerim boşuna o rüya efektini arıyor. Bu mevsimde yer de gök de ufuk çizgisi de yerli yerinde. Buharlaşan sudan geriye, ayaklarımızın altında katur kutur ezilen sert tuz tabakası kalmış. Bu beyaz tabaka, kristal pırıltılar saçarak Ankara sınırlarından çıkıyor; Aksaray ve Konya'ya uzanıyor. Su, yeni oyunlar peşinde; kâh ortadan kayboluyor kâh uzaklarda uçuk mavi renkli bir havuz yaratıyor kâh ölü kadar kıpırtısız ve gri; üzerindeki buzulları andıran tuz kümeleriyle kutup taklidi yapıyor. "Bu su durmaz!" diyor koyun- larını göl kıyısından geçiren bir çoban, "Bütün gün rüzgârla yön değiştirip durur." Bu parçanın anlatımında aşağıda verilenlerden hangisine başvurulmamıştır? A) Benzetme Kişileştirme D) Tanık gösterme E) Yineleme Beti Betimleme
Ormanlar, dünyamızın akciğerleri gibidir. Ağaç ve ormanın in-
san hayatına doğrudan ve dolaylı o kadar çok faydası vardır
ki... Aklıma gelen birkaç tanesini sıralayayım isterseniz. O za-
man ne demek istediğimi daha iyi anlamış olursunuz. Tabiatın
harika, sessiz süpürgeleri ormanlar yaratılmasaydı yaşadığı-
mız dünya tozdan geçilmeyecekti. 1000 m² ladin ormanı yılda
32 ton, kayın ormanı 68 ton ve çam ormanı ise 30-40 ton tozu
hüp diye emebilir ve havadaki zehirli gazları da filtre eder.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki düşünceyi geliştirme
yollarından hangisine başvurulmamıştır?
Karşılaştırma
Benzetme
Sayısal verilerden yararlanmal
Örneklendirme
E) Tanımlama
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Ormanlar, dünyamızın akciğerleri gibidir. Ağaç ve ormanın in- san hayatına doğrudan ve dolaylı o kadar çok faydası vardır ki... Aklıma gelen birkaç tanesini sıralayayım isterseniz. O za- man ne demek istediğimi daha iyi anlamış olursunuz. Tabiatın harika, sessiz süpürgeleri ormanlar yaratılmasaydı yaşadığı- mız dünya tozdan geçilmeyecekti. 1000 m² ladin ormanı yılda 32 ton, kayın ormanı 68 ton ve çam ormanı ise 30-40 ton tozu hüp diye emebilir ve havadaki zehirli gazları da filtre eder. Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmamıştır? Karşılaştırma Benzetme Sayısal verilerden yararlanmal Örneklendirme E) Tanımlama
2021-ALES/3/SÖZEL
43-46. soruları aşağıdaki bilgilere göre
birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız.
Bir üniversitede Elif, Furkan, Gökhan ve Hülya adlı
öğrenciler; danışmanlık için Ali, Beyhan, Ceren ve Deniz
adlı hocalar arasından üçer tercih yapmıştır.
Öğrencilerin tercih sıralarına ilişkin kimi bilgiler şu
şekildedir:
. Her bir öğrenci üç farklı danışman tercih etmiştir.
Elifin birinci, Hülya'nın üçüncü tercihi Ali Hoca'dır.
Ali Hoca'yı tercih eden öğrenciler, Ceren Hoca'yı
tercih etmemiştir.
Beyhan Hoca, sadece ikinci sırada tercih
edilmiştir.
Ceren Hoca'yı tercih eden tek öğrenci Furkan'dır.
e
●
6
e
43. Buna göre
1. Furkan,
II. Gökhan,
III. Hülya
adlı öğrencilerden hangileri Deniz Hoca'yı birinci
sırada tercih etmiş olabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız III
D) II ve Ill
C) I ve II
E) I, II ve III
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
2021-ALES/3/SÖZEL 43-46. soruları aşağıdaki bilgilere göre birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. Bir üniversitede Elif, Furkan, Gökhan ve Hülya adlı öğrenciler; danışmanlık için Ali, Beyhan, Ceren ve Deniz adlı hocalar arasından üçer tercih yapmıştır. Öğrencilerin tercih sıralarına ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: . Her bir öğrenci üç farklı danışman tercih etmiştir. Elifin birinci, Hülya'nın üçüncü tercihi Ali Hoca'dır. Ali Hoca'yı tercih eden öğrenciler, Ceren Hoca'yı tercih etmemiştir. Beyhan Hoca, sadece ikinci sırada tercih edilmiştir. Ceren Hoca'yı tercih eden tek öğrenci Furkan'dır. e ● 6 e 43. Buna göre 1. Furkan, II. Gökhan, III. Hülya adlı öğrencilerden hangileri Deniz Hoca'yı birinci sırada tercih etmiş olabilir? A) Yalnız I B) Yalnız III D) II ve Ill C) I ve II E) I, II ve III
20. 1. Tarihî süreç buna benzer uygulamaları bize göster-
diği gibi günümüzde de aynı döngünün tekrarına
şahit olmaktayız.
Türkçe
II. Zira insan bağlı olduğu ilke çerçevesinde geliştir-
diği ideolojiyi savunmada veya başkalarına kabul
ettirebilmede birer "ideolog" mantığıyla hareket et-
mektedir.
III. Zaman zaman psikososyal tepkilerle gösterilen
mücadeleler yeri geldiğinde sosyolojik boyutuyla
tam bir isyan hâlini de almıştır.
1
IV. İnsanoğlu, yaşam sürecini ihtiyacı ölçüsünde geli-
şen ilkelerle düzenlemiş; bu ilkeleri ideolojilerle sar-
sılmaz kalıplar içerisinde muhafaza etmeye çalış-
mıştır.
2 V. Bu muhafaza dışarıdan gelen farklı ideolojilerle et-
kileşime girerek ayakta kalma mücadelesi vermiş-
tir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü-
tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş-
tan ikinci olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
20. 1. Tarihî süreç buna benzer uygulamaları bize göster- diği gibi günümüzde de aynı döngünün tekrarına şahit olmaktayız. Türkçe II. Zira insan bağlı olduğu ilke çerçevesinde geliştir- diği ideolojiyi savunmada veya başkalarına kabul ettirebilmede birer "ideolog" mantığıyla hareket et- mektedir. III. Zaman zaman psikososyal tepkilerle gösterilen mücadeleler yeri geldiğinde sosyolojik boyutuyla tam bir isyan hâlini de almıştır. 1 IV. İnsanoğlu, yaşam sürecini ihtiyacı ölçüsünde geli- şen ilkelerle düzenlemiş; bu ilkeleri ideolojilerle sar- sılmaz kalıplar içerisinde muhafaza etmeye çalış- mıştır. 2 V. Bu muhafaza dışarıdan gelen farklı ideolojilerle et- kileşime girerek ayakta kalma mücadelesi vermiş- tir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü- tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baş- tan ikinci olur? A) I B) II C) III D) IV E) V
12. Yaz mevsimi geldiğinde köyüne gider, ekinleri biçer,
ailesine yardımcı olurdu. Güneşin ışıkları gözlerini ka-
1
11
IV
maştırınca alnından ter akardı.
V
Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağıdaki
lerden hangisi yanlıştır?
A) I. sözcük iyelik eki almıştır.
B) II. sözcük türemiş yapılıdır.
C) II. sözcük bulunma hâli eki almıştır.
D) IV. sözcük tamlayan eki almıştır.
EV. sözcük geniş zaman eki almıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
12. Yaz mevsimi geldiğinde köyüne gider, ekinleri biçer, ailesine yardımcı olurdu. Güneşin ışıkları gözlerini ka- 1 11 IV maştırınca alnından ter akardı. V Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerle ilgili aşağıdaki lerden hangisi yanlıştır? A) I. sözcük iyelik eki almıştır. B) II. sözcük türemiş yapılıdır. C) II. sözcük bulunma hâli eki almıştır. D) IV. sözcük tamlayan eki almıştır. EV. sözcük geniş zaman eki almıştır.
ng-
ve
niz
mak istenmiş. (IV) Kitaptaki fark-
li dönemlere ait yazılarda Le Guin'in zengin iç dünyasını, tüm
eserlerine damgasını vuran ana merak hatlarını görebiliyoruz.
(V)Le Guin'i bir yazar olarak daha iyi tanımak, onun ne kadar
çok yönlü bir kişi olduğunu anlamak isteyenler, Le Guin'in ilk
bu kitabını okumalılar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde amaç
söz konusudur?
A) I ile II
D) III ile V
B) II ile III
E) IV ile V
9. Aşağıdakilerin hangisinde bir "yakınma vardır?
A) Ela gözlerine kurban olduğum
Yüzüne bakmaya doyamadım ben
B) Hangi kuştan aldın sen bu avazı
Söyle doğrusunu gel inkâr etme
Paran yoksa kimse bakmaz yüzüne
İtibar etmezler doğru sözüne
C) II ile IV
D) Geçmiş günü beyhude yere yâd etme
Bir gelmemiş an için de feryat etme
E) Yanarım, öyle bakma yüzüme yağmur gibi
Dağıt kalbini saran hasret bulutlarını
10. (I) Bu eleştirmenimizin sinema üzerine yazdığı yazıları oku
mak, başlı başına bir keyifti. (II) Halkımızda sinema sevgisin
ve bilgisinin oluşup yaygınlaşmasında, sinema yazarlığının b
meslek olarak kendini göstermesinde onun kadar emeği g
çen başka bir kişi yoktur. (III) 80'ler boyunca ve 90'ların baş
da sinema konusunda halkımızın biricik beslenme
di onun hazine değerindeki film eleştirileri. (IV) Yurt dışınc
festivallerde, özellikle Cannes'da dünya sinemasının devle
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ng- ve niz mak istenmiş. (IV) Kitaptaki fark- li dönemlere ait yazılarda Le Guin'in zengin iç dünyasını, tüm eserlerine damgasını vuran ana merak hatlarını görebiliyoruz. (V)Le Guin'i bir yazar olarak daha iyi tanımak, onun ne kadar çok yönlü bir kişi olduğunu anlamak isteyenler, Le Guin'in ilk bu kitabını okumalılar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde amaç söz konusudur? A) I ile II D) III ile V B) II ile III E) IV ile V 9. Aşağıdakilerin hangisinde bir "yakınma vardır? A) Ela gözlerine kurban olduğum Yüzüne bakmaya doyamadım ben B) Hangi kuştan aldın sen bu avazı Söyle doğrusunu gel inkâr etme Paran yoksa kimse bakmaz yüzüne İtibar etmezler doğru sözüne C) II ile IV D) Geçmiş günü beyhude yere yâd etme Bir gelmemiş an için de feryat etme E) Yanarım, öyle bakma yüzüme yağmur gibi Dağıt kalbini saran hasret bulutlarını 10. (I) Bu eleştirmenimizin sinema üzerine yazdığı yazıları oku mak, başlı başına bir keyifti. (II) Halkımızda sinema sevgisin ve bilgisinin oluşup yaygınlaşmasında, sinema yazarlığının b meslek olarak kendini göstermesinde onun kadar emeği g çen başka bir kişi yoktur. (III) 80'ler boyunca ve 90'ların baş da sinema konusunda halkımızın biricik beslenme di onun hazine değerindeki film eleştirileri. (IV) Yurt dışınc festivallerde, özellikle Cannes'da dünya sinemasının devle
n
3
TÖF
olması
esnek dokun
iseiten.
baktun
29. Sezai Karakoç, şiirin dirilişini gelenekte arıyordu.
Fakat eski şiirin ruhunun dirilişiydi aradığı, biçimlerin
ve manzumların aynen algılanışı değil. Eski şiir,
yeni şekiller doğurmalıydı güne hitap eden. Şiir
aruzla yazılmak zorunda değildi mesela. Aruzun
ruhuna, yankısına talip olunmalıydı belki. Bülbül de
yenilenmeliydi gül de; şarap da yenilenmeliydi sâki
de. Destanlar günümüz insanının okuyabileceği
tarzda yeniden yazılmalıydı. Sezai Karakoç için
önemli olan özdü)
Bu parçada Sezai Karakoç'un şiire bakışı ile ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
AY Şiirin dirilişi geleneğe yönelmekle mümkündür.
B) Gelenekten olduğu gibi değil onu güncelleyerek
faydalanılmalıdır.
C) Günümüze hitap eden eserler verilmelidir.
D) Eski özellikler olmalı ancak yenilenerek
kullanılmalıdır.
E) Bazı ürünleri özüne zarar vermeden olduğu gibi
yansıtılmalıdır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
n 3 TÖF olması esnek dokun iseiten. baktun 29. Sezai Karakoç, şiirin dirilişini gelenekte arıyordu. Fakat eski şiirin ruhunun dirilişiydi aradığı, biçimlerin ve manzumların aynen algılanışı değil. Eski şiir, yeni şekiller doğurmalıydı güne hitap eden. Şiir aruzla yazılmak zorunda değildi mesela. Aruzun ruhuna, yankısına talip olunmalıydı belki. Bülbül de yenilenmeliydi gül de; şarap da yenilenmeliydi sâki de. Destanlar günümüz insanının okuyabileceği tarzda yeniden yazılmalıydı. Sezai Karakoç için önemli olan özdü) Bu parçada Sezai Karakoç'un şiire bakışı ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? AY Şiirin dirilişi geleneğe yönelmekle mümkündür. B) Gelenekten olduğu gibi değil onu güncelleyerek faydalanılmalıdır. C) Günümüze hitap eden eserler verilmelidir. D) Eski özellikler olmalı ancak yenilenerek kullanılmalıdır. E) Bazı ürünleri özüne zarar vermeden olduğu gibi yansıtılmalıdır. Diğer sayfaya geçiniz.
3. Günlük yaşamımda karşılaştığım olaylardan sonra
kafama bazı fikirler üşüşür ve kitaplarım için, düşün-
düklerimi en iyi özetleyen bir başlığı tasarlarım. Bu
kitap başlıklarından biri de "dilencilik"tir. Toplumumuz-
da dilenciliğin değişik türlerinin yaygın olduğunu düşü-
nüyorum. Bence dilencilik, kişinin hak etmediği bir
şeyi, karşılığını vermeden istemesidir. En bilinen dilen-
cilik türü para dilenciliğidir ama ---- - Çevremde doktor ve
avukatlardan hemen yararlanmak için sosyal ortamları
ve ilişkileri kullanan çok sayıda insan gördüm... Ve bu
kişilerin aklının ucuna bile gelmiyor, o an dilencilik yap-
tıkları.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) insanların zamanlarını ve para ödemeden bilgileri-
ni isteyen dilencilik de çok yaygın
B) sosyal dokusu zedelenmiş toplumlarda çok daha
fazla görülüyor
her dilenciye de bunu iş olarak yapıyor diye bak-
mamak gerek
D) kişinin paraya ihtiyacı ortadan kalksa da dilencilik-
ten vazgeçmiyor
bazen şeker, yağ, un gibi temel gıda maddeleri is-
teyen dilenciler de var
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
3. Günlük yaşamımda karşılaştığım olaylardan sonra kafama bazı fikirler üşüşür ve kitaplarım için, düşün- düklerimi en iyi özetleyen bir başlığı tasarlarım. Bu kitap başlıklarından biri de "dilencilik"tir. Toplumumuz- da dilenciliğin değişik türlerinin yaygın olduğunu düşü- nüyorum. Bence dilencilik, kişinin hak etmediği bir şeyi, karşılığını vermeden istemesidir. En bilinen dilen- cilik türü para dilenciliğidir ama ---- - Çevremde doktor ve avukatlardan hemen yararlanmak için sosyal ortamları ve ilişkileri kullanan çok sayıda insan gördüm... Ve bu kişilerin aklının ucuna bile gelmiyor, o an dilencilik yap- tıkları. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) insanların zamanlarını ve para ödemeden bilgileri- ni isteyen dilencilik de çok yaygın B) sosyal dokusu zedelenmiş toplumlarda çok daha fazla görülüyor her dilenciye de bunu iş olarak yapıyor diye bak- mamak gerek D) kişinin paraya ihtiyacı ortadan kalksa da dilencilik- ten vazgeçmiyor bazen şeker, yağ, un gibi temel gıda maddeleri is- teyen dilenciler de var
9
10 (
14
15
KLERİNDE ANLAM-IV undul
Anlamı
leave
Yeryüzünün talihsiz coğrafyaları vardır. Ben o coğraf-
yalardan birinde doğdum. Eğitimsizliğin, yoksulluğun,
şiddetin, acının kol gezdiği... Sadece ben değil, sanatım
da burada doğdu. Bu toprakların sesini duyurmayı, bu
yüzden boynumun borcu bildim.
Bu parçadaki altı çizili sözün parçaya kattığı anlam
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ülkesinin sıkıntılarını, sorunlarını öteki insanlara an-
latmak
B) Ülkesinde yaşanan acılara bir son vermek
C) Buradaki insanları, kendilerini anlayabilecek insan-
larla bir araya getirmek
D) Ünlü olarak ülkesinin tanıtımına katkı sağlamak
E) Toplumun beğenisini kazanacak eserler üretmek
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
9 10 ( 14 15 KLERİNDE ANLAM-IV undul Anlamı leave Yeryüzünün talihsiz coğrafyaları vardır. Ben o coğraf- yalardan birinde doğdum. Eğitimsizliğin, yoksulluğun, şiddetin, acının kol gezdiği... Sadece ben değil, sanatım da burada doğdu. Bu toprakların sesini duyurmayı, bu yüzden boynumun borcu bildim. Bu parçadaki altı çizili sözün parçaya kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir? A) Ülkesinin sıkıntılarını, sorunlarını öteki insanlara an- latmak B) Ülkesinde yaşanan acılara bir son vermek C) Buradaki insanları, kendilerini anlayabilecek insan- larla bir araya getirmek D) Ünlü olarak ülkesinin tanıtımına katkı sağlamak E) Toplumun beğenisini kazanacak eserler üretmek
ÜRKÇE TESTI
mar
Syle
her
niz
"tir;
kra-
asi,
ük-
dan
en-
dır.
ığı,
as-
ala-
lar-
ngi-
V
A
Y
A
Y
N
cek- L
da A
rine R
J
den,
dan
17) Wolfgang Amadeus Mozart, 27 Ocak 1756'da Avus-
turya Salzburg'da doğmuş, henüz 36 yaşındayken
5 Aralık 1791'de Viyana'da hayata gözlerini yum-
muştur. Dünyanın en ünlü bestecilerinden biridir.
Müzik dünyasının dahi çocuklarından biri olarak kü-
çük yaşta tanınmış, henüz 5 yaşındayken besteler
yapmaya başlamıştır. Onun sesleri, notaları birbiri-
ne ekleyişi, usta bir dantel işleyicinin gergefe muh-
teşem görsellikte desenler yerleştirmesi gibidir. Don
Juan, Figaro, Saraydan Kız Kaçırma, Sihirli Flüt gibi
operaları ile romantik opera sanatının en güzel eser-
lerini veren sanatçının piyano ve orkestra için beste-
lediği 25 konçertosu ve ayrıca 2 keman konçerosu
vardır. Ailesinin karşı çıkmasına karşın evlendiği
karısının bir süre sonra hastalanması üzerine onun
tedavi masraflarını karşılamak amacıyla sürekli ça-
lışmaktan yorgun ve hasta düşen sanatçıya, 35 ya-
şında iken esrarengiz biri yakında ölecek bir kişi için
bir ölüm marşı sipariş eder. Bunu kendi ölümü için
Azrail tarafından yapılan bir sipariş olarak düşünen
Mozart, ruhsal ve bedensel çöküntü sonucu bu mar-
şı tamamlayamadan bu dünyadan ayrılmıştır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi-
si yoktur?
A) Benzetme
C) Karşılaştırma
B) Örnekleme
Dotaytama
Foro
Tartışma
C
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ÜRKÇE TESTI mar Syle her niz "tir; kra- asi, ük- dan en- dır. ığı, as- ala- lar- ngi- V A Y A Y N cek- L da A rine R J den, dan 17) Wolfgang Amadeus Mozart, 27 Ocak 1756'da Avus- turya Salzburg'da doğmuş, henüz 36 yaşındayken 5 Aralık 1791'de Viyana'da hayata gözlerini yum- muştur. Dünyanın en ünlü bestecilerinden biridir. Müzik dünyasının dahi çocuklarından biri olarak kü- çük yaşta tanınmış, henüz 5 yaşındayken besteler yapmaya başlamıştır. Onun sesleri, notaları birbiri- ne ekleyişi, usta bir dantel işleyicinin gergefe muh- teşem görsellikte desenler yerleştirmesi gibidir. Don Juan, Figaro, Saraydan Kız Kaçırma, Sihirli Flüt gibi operaları ile romantik opera sanatının en güzel eser- lerini veren sanatçının piyano ve orkestra için beste- lediği 25 konçertosu ve ayrıca 2 keman konçerosu vardır. Ailesinin karşı çıkmasına karşın evlendiği karısının bir süre sonra hastalanması üzerine onun tedavi masraflarını karşılamak amacıyla sürekli ça- lışmaktan yorgun ve hasta düşen sanatçıya, 35 ya- şında iken esrarengiz biri yakında ölecek bir kişi için bir ölüm marşı sipariş eder. Bunu kendi ölümü için Azrail tarafından yapılan bir sipariş olarak düşünen Mozart, ruhsal ve bedensel çöküntü sonucu bu mar- şı tamamlayamadan bu dünyadan ayrılmıştır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi- si yoktur? A) Benzetme C) Karşılaştırma B) Örnekleme Dotaytama Foro Tartışma C
20. Ben onu tanıdığımda artık neredeyse yaşlılığını bile
geride bırakacak çağlardaydı, yaşını kimse bilmezdi,
ISSız bir peronda son treni beklerken ayaklarının dibin-
deki bir karınca yuvasını seyrederek oyalanmaya ça-
lışan gamsız bir yolcu gibi hayata da, insanlara da
aldırmaz bir ilgi göstererek yaşardı.
Bu parçada yazar söylediklerini inandırıcı kılmak için
aşağıdakilerden hangisine başvurmuştur?
A) Tanımlama
B) Karşılaştırma
C) İlişki kurma
D) Örnekleme
E Benzetme
000000
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
20. Ben onu tanıdığımda artık neredeyse yaşlılığını bile geride bırakacak çağlardaydı, yaşını kimse bilmezdi, ISSız bir peronda son treni beklerken ayaklarının dibin- deki bir karınca yuvasını seyrederek oyalanmaya ça- lışan gamsız bir yolcu gibi hayata da, insanlara da aldırmaz bir ilgi göstererek yaşardı. Bu parçada yazar söylediklerini inandırıcı kılmak için aşağıdakilerden hangisine başvurmuştur? A) Tanımlama B) Karşılaştırma C) İlişki kurma D) Örnekleme E Benzetme 000000
5 Ormanlar, dünyamızın akciğerleri gibidir. Ağaç ve ormanın in-
san hayatına doğrudan ve dolaylı o kadar çok faydası vardır
ki... Aklıma gelen birkaç tanesini sıralayayım isterseniz. O za-
man ne demek istediğimi daha iyi anlamış olursunuz. Tabiatın
harika, sessiz süpürgeleri ormanlar yaratılmasaydı yaşadığı-
mız dünya tozdan geçilmeyecekti. 1000 m² ladin ormanı yılda
32 ton, kayın ormanı 68 ton ve çam ormanı ise 30-40 ton tozu
hüp diye emebilir ve havadaki zehirli gazlanı da filtre eder.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki düşünceyi geliştirme
yollarından hangisine başvurulmamıştır?
Karşılaştırma
Benzetme
Sayısal verilerden yararlanma
Örneklendirme
E) Tanımlama
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
5 Ormanlar, dünyamızın akciğerleri gibidir. Ağaç ve ormanın in- san hayatına doğrudan ve dolaylı o kadar çok faydası vardır ki... Aklıma gelen birkaç tanesini sıralayayım isterseniz. O za- man ne demek istediğimi daha iyi anlamış olursunuz. Tabiatın harika, sessiz süpürgeleri ormanlar yaratılmasaydı yaşadığı- mız dünya tozdan geçilmeyecekti. 1000 m² ladin ormanı yılda 32 ton, kayın ormanı 68 ton ve çam ormanı ise 30-40 ton tozu hüp diye emebilir ve havadaki zehirli gazlanı da filtre eder. Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmamıştır? Karşılaştırma Benzetme Sayısal verilerden yararlanma Örneklendirme E) Tanımlama
5. Ormanlar, dünyamızın akciğerleri gibidir. Ağaç ve ormanın in-
san hayatına doğrudan ve dolaylı o kadar çok faydası vardır
ki... Aklıma gelen birkaç tanesini sıralayayım isterseniz. O za-
man ne demek istediğimi daha iyi anlamış olursunuz. Tabiatın
harika, sessiz süpürgeleri ormanlar yaratılmasaydı yaşadığı-
mız dünya tozdan geçilmeyecekti. 1000 m² ladin ormanı yılda
32 ton, kayın ormanı 68 ton ve çam ormanı ise 30-40 ton tozu
hüp diye emebilir ve havadaki zehirli gazları da filtre eder.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki düşünceyi geliştirme
yollarından hangisine başvurulmamıştır?
A Karşılaştırma
Benzetme
Sayısal verilerden yararlanma
D) Örneklendirme
E) Tanımlama
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
5. Ormanlar, dünyamızın akciğerleri gibidir. Ağaç ve ormanın in- san hayatına doğrudan ve dolaylı o kadar çok faydası vardır ki... Aklıma gelen birkaç tanesini sıralayayım isterseniz. O za- man ne demek istediğimi daha iyi anlamış olursunuz. Tabiatın harika, sessiz süpürgeleri ormanlar yaratılmasaydı yaşadığı- mız dünya tozdan geçilmeyecekti. 1000 m² ladin ormanı yılda 32 ton, kayın ormanı 68 ton ve çam ormanı ise 30-40 ton tozu hüp diye emebilir ve havadaki zehirli gazları da filtre eder. Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmamıştır? A Karşılaştırma Benzetme Sayısal verilerden yararlanma D) Örneklendirme E) Tanımlama
1. Şimdi, gözlerimi elimdeki kalemin ucunda ezilen sessizliğin
cızırtılarından ayırıp o ikindi vaktine çevirdiğimde, nedense
oracıkta kalakalan kendimden önce şehrin ortasındaki havu-
zun göğe fışkıran sularını görüyorum. Yanıp sönen binlerce
damla, birbirlerine eklenip çözülerek, berrak bir sesle, ışıl ışıl
uçuşuyor. İkindinin sarısı, yavaş yavaş aydınlanıyor onlarla...
Meydan aydınlanıyor. Kurumuş ağaçlar sonra, meydanla bir-
likte. Ağaçların dibinde naylon kuşlar satan, yüzleri kırış kırış
ihtiyarlar. Hızla gelip geçen simitçilerin susam kokulu sesle-
ri sonra da, piyango bileti satan adamların beyaz şapkaları,
kalabalığın adımları, karşı kaldırıma dizilen ayakkabı boya-
cılarının elleri ve poposuna bağlı kamyon lastiğinin üzerinde
sürüklenen bacakları kopuk dilencinin çer çöp dolu saçları...
Hatta, ben baktıkça bütün bu insanların gördükleri şeyler, işit-
tikleri sesler ve girip çıktıkları, terk ettikleri, ya da varmak üzere
oldukları çeşitli yerler de aydınlanıyor da artık şehir belleğimde
büsbütün tamamlanıyor.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Birinci kişili anlatım söz konusudur.
B) Öyküleyici anlatım tekniği ağır basmaktadır.
C) Görme ve işitme duyularına ait ayrıntılara yer verilmiştir.
0) Betimleyici ögeler yoğun olarak kullanılmıştır.
E) Duyu aktarımı yapılmıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1. Şimdi, gözlerimi elimdeki kalemin ucunda ezilen sessizliğin cızırtılarından ayırıp o ikindi vaktine çevirdiğimde, nedense oracıkta kalakalan kendimden önce şehrin ortasındaki havu- zun göğe fışkıran sularını görüyorum. Yanıp sönen binlerce damla, birbirlerine eklenip çözülerek, berrak bir sesle, ışıl ışıl uçuşuyor. İkindinin sarısı, yavaş yavaş aydınlanıyor onlarla... Meydan aydınlanıyor. Kurumuş ağaçlar sonra, meydanla bir- likte. Ağaçların dibinde naylon kuşlar satan, yüzleri kırış kırış ihtiyarlar. Hızla gelip geçen simitçilerin susam kokulu sesle- ri sonra da, piyango bileti satan adamların beyaz şapkaları, kalabalığın adımları, karşı kaldırıma dizilen ayakkabı boya- cılarının elleri ve poposuna bağlı kamyon lastiğinin üzerinde sürüklenen bacakları kopuk dilencinin çer çöp dolu saçları... Hatta, ben baktıkça bütün bu insanların gördükleri şeyler, işit- tikleri sesler ve girip çıktıkları, terk ettikleri, ya da varmak üzere oldukları çeşitli yerler de aydınlanıyor da artık şehir belleğimde büsbütün tamamlanıyor. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Birinci kişili anlatım söz konusudur. B) Öyküleyici anlatım tekniği ağır basmaktadır. C) Görme ve işitme duyularına ait ayrıntılara yer verilmiştir. 0) Betimleyici ögeler yoğun olarak kullanılmıştır. E) Duyu aktarımı yapılmıştır.