Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

13:02 TYT/Türkçe 37-39. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Yüzmek sağlıklı olmak için en çok önerilen spor etkinliklerinden biri olarak kabul ediliyor. (II) Bundan dolayı birçok yaş grubunda insanların yüzmeye olan ilgisi arttı. (III) Ayrıca yaz ayına özgü etkinlik olarak görülen yüzme, havuzlar sayesinde popüler bir spor hâline geldi. (IV) Artık farklı yaş gruplarından insanlar yaz ya da kış kapalı ya da açık havuzlara koşuyor. (V) Yüzmenin sağlığa olan olumlu etkilerine dair hiç kimsenin aklında bir soru işareti olmasa da halka açık hthavuzlar çok çabuk kirleniyor. (VI) Havuza girenlerden suya bulaşan organik ve inorganik kirler ile özellikle maçık havuzlarda çevreden gelebilecek toz, kum, yap- rak havuzların kirlenmesine neden oluyor. (VII) Bu ne- denle havuzu sağlık koşullarına uygun hâle getirmek, havuzun hijyenini sağlamak için filtreler ve çeşitli kim- yasallar kullanılıyor. X 9 You par 89. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? A cümlede yüzmenin bir amaca yönelik yapıldığı vurgulanmıştır. B) II. cümlede bir gerekçeye yer verilmiştir. CV. cümlede hem olumlu hem de olumsuz bir duru- ma değinilmiştir. DV. cümlede bir durumun sebeplerinden söz edil- miştir. EVII cümle amaç-sonuç bildirmemektedir.

il vodafone TR FI 01:20 25. Günümüzde azalan fosil yakıt rezervlerine çözüm olabi- lecek ve aynı anda çevreye zarar vermeyecek, sürdürü- lebilir enerji kaynakları üzerinde birçok çalışma yapılıyor. Araştırmaların geldiği noktada en çok merak edilen soru "Su yosunu kullanılarak elektrik üretmek mümkün olabilir mi?" California Stanford Üniversitesinden bilim insanları, su yosunlarının hücrelerine 30 nanometre genişliğinde elektrotlar yerleştirebilecekleri bir teknik geliştirdiler. Böy- lece fotosentez sırasında oluşan küçük elektrik akımları elde ettiler. →] 1 %79 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi var- dir? A) Betimleme B) Öyküleme C) Tartışma D) Açıklama E) Benzetme X C

27. Araştırmacı: (1) ---- Doktor: Beyin ile bağırsaklar arasındaki bağlantı ilişkisi 19. yüzyılın ortalarında Alman Nörolog Dr. Leopold Auer- bach tarafından ortaya çıkarılan bir konudur. Dr. Leopold Auerbach, bağırsaktan aldığı bir parçacık üzerinde yaptığı incelemede bağırsakların duvarında iki katmanlı sinir hüc- relerinden oluşan bir iletişim ağı olduğunu buluyor. Daha sonra İngiliz doktorlar William Bayliss ve Ernest Starling, Auerbach'in bu çalışmasını genişletiyorlar. Araştırmacı: (11) - wwww Doktor: Son çalışmalar beyninizin bağırsak sağlığınızı etkilediğini ve bağırsaklarınızın, beyin sağlığınızı bile et- kileyebileceğini göstermektedir. Bağırsak ve beyniniz ara- sındaki iletişim sistemine bağırsak-beyin ekseni deniyor. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) (1) Insan beyni ile hangi organlar arasında bağlantı vardır? (II) Bağırsaklar ikinci beynimizdir, diyebilir miyiz? B) (1) Her insanda beyin ile bağırsak arasındaki ilişki aynı mıdır? (II) İnsan bağırsağındaki rahatsızlık beyni nasıl etki- ler? C) (1) Beyin ile bağırsak arasındaki bağlantı nasıl ortaya çıkmıştır? (II) Bağırsak ile beyin arasındaki ilişkiye ne isim veriliyor? D) (1) Beyindeki bir sıkıntı bağırsaklardan mı kaynakla- nir? (II) Bağırsaklardaki hastalıkların sebebi beyin midir? E) (1) Beyin, bağırsakların çalışmasını neden etkiler? (II) Beyne yapılan baskı sonucu nasıl bir tepkime oluşur? 28.

4 (1) İnsanlar hakkında iyi veya kötü diye hüküm vermek hiç de kolay değildir. (II) Fakat doğayı acımasızca yok edenleri duraksamadan "kötüler" sınıfına koyabiliriz. (III) Onlar, bir kişiye karşı değil, bütün bir topluma karşı suç işlemişlerdir. (IV) Üstelik aynı tutumu hayatları boyunca sergilemeye devam ederler. (V) Hepimiz hayatımızın bir anında muhakkak bu tür insanlarla karşılaşırız. Yukarıdaki cümleler için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümle kanıtlanabilirlik açısından öznel bir t cümledir. B) II. cümledeki yargı III. cümlede gerekçelendirilmiştir. C) IV. cümlede bir eylemin değişmezliği + vurgulanmıştır. D) III. ve IV. cümle anlamca ve biçimee olumlu cümlelerdir. + E) V. cümlede bir eylemin kesinleşmesinden söz edilmiştir. İTARCIĞI 3

3. Tony'yi tanıdığım yaz, hemen hemen bitmiş bir insan- dim. Yaklaşık iki yıldır, Avrupa'nın en büyük nükleer fizik laboratuvarında çalışıyordum. Meslektaşlarıma, akrabalarıma, Türkiye'deki dostlarıma göre övünüle- cek bir konumdaydım. En iyi okulların diplomalarını kâğıt peçeteler gibi üst üste yığmış, böylesine genç bir yaşta -yirmi beş yaşındaydım- bu dev laboratu- varda tez olanağı elde eden ilk Türk öğrencilerden biri olmayı başarmıştım. Üstelik de bu alandaki kadın fizikçilerin oranı yüzde beşi bile zar zor buluyordu. Uzun yıllar baleyle uğraştığım, kısa ömürlü edebiyat dergilerinde öyküler yayımlatıp ödüller kazandığım için "çok yönlü" diye tanımlanırdım. Sonuçta, insan- lara pazarlayabileceğim birkaç özelliği, birkaç kurum- sal başarıyı, gene kâğıt peçeteler gibi diyeceğim, üst üste koymuştum. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İkilemeye yer verilmiştir. B) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. C) Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Benzetme yapılmıştır. E) Örneklemeye başvurulmuştur.

cak gi- Z? ğı e- NET e ? n 20 (1) Kitaplığım yusyuvarlak bir oda; masamla sandal- yemi alacak kadar yer var, bir bakışta kitaplarımın tümünü birden görebileceğim şekilde düzenlenmiş beş raflı dolaplar çember hâlinde duvarları kaplar. (II) Odanın, on altı adım çapında boşluğa bakan çok geniş ve çok güzel manzaralı üç penceresi var. (III) Kışın daha az bulunurum bu odada çünkü adın- dan da anlaşılacağı gibi evim bir tepenin üstündedir, hiçbir odası da bu oda kadar yer almaz; bir gayret sarf etmemi gerektirdiği, ıssız bir yerde olduğu için hoşuma gider. (Oturduğum yer, böyle bir yer iş- te; orada tam bir egemenlik kurmaya, yalnız orasını karımdan da çocuklarımdan da toplum hayatının ge- leneklerinden de uzak tutmaya çalışırım. (V) Başka nerde olursa olsun egemenliğim sözde kalır; aslında zaten şüpheli bir egemenliktir bu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- w sinden sonra "Böylece, hem çalışmamın verimli ol- Rey masını sağlar hem de topluluktan beni uzak tutar." cümlesi getirilebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V

17 TYT 16. Sonbahar geldi. Doğanın rengi yavaş yavaş değişiyor. Benim duygularım da renk değiştiriyor her zaman. Ben de her yıl başka bir ben oluyorum. Şimdiki ben, daha bir yıpranmış görünüyor. Eskiden daha hayat doluydum sanki. Geniş yapraklı ağaçlar hiç dayanamaz sonbahara. Kayısı, erik ve çınar ağaçları hemen döker yapraklarını. Sararıp kızardıktan sonra planör gibi rüzgârla süzülür yapraklar. Her sonbahar geldiğinde ben de süzülürüm. Aklıma gençliğim ve anam gelir. Sonra babam... Yalnızlığım gelir aklıma. TÜRKÇ Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kişileştirmeye yer verilmiştir. B) Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. Benzetme yapılmıştır. E) Örneklemeye başvurulmuştur. Tal

19. Yeniye bakalım, yeniyle yol alalım, onu kuşanalım, onunla yükselip yücelelim. Ama önce dilini bularak... Ona bürü- nerek, onun erdemi kadar günlük yaşama şevki yanında güzelliğini de kuşanarak... Hayatsız bir söylem, yeniliğin cevheri olamaz. Dil, nihayet bir yüksek düşünme ve sanat eylemidir. Bu yüzden insan 've toplum olmanın ana kay- nağıdır. Bugün klasik sayıp da bağrımıza bastığımız nice yeni dili, geçmişte olduğu gibi bir gecikme ve yok sayma ambarına kapatmayalım. Yeni, yaşıyorsa vardır. Bu parçaya göre sanatta yeni olmanın en önemli koşu- lu aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşama şevki vermesi B) Geleceği aydınlatması C) Güncel olması D) Estetik yönden etkilemesi E) Çağını her yönüyle yansıtması

9. Korku, bir belirsizlik karşısında tehdit algısı ile te- tiklenen rahatsız edici ve olumsuz bir histir, Korku, belirli bir ağrı veya tehdit olarak algılanan bir durum sonucunda, uyarıcı bir tepki olarak ortaya çıkan ya- şamsal bir mekanizmadır. Korku, görünüşte evrensel bir duygudur. Cesaret ise yiğitlik, kararlılık, ataklık ve dayanıklılık özelliklerini de içeren; korku, aci, risk. belirsizlik veya tehdit ile başa çıkabilme yeteneğidir. "Fiziksel cesaret" fiziksel bir acı, zorluk veya ölüm tehlikesi ile yüzleşme sırasındaki cesareti tanimlar- ken ahlaki cesaret çoğunlukla muhalefeti, utanç skandal veya şevk kıncılığı karşısında etik davran- mayı ifade etmektedir. Bu parçada düşünceyi geliştirmek için daha çok aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? A) Betimlemeye C) Tanımlamaya B) Alıntı yapmaya D) Tartışmaya E) Orneklendirmeye

Konsantrasyon Anlam Bilgisi 5. Şinasi, Tanzimat Döneminin en önemli sair ve. yazarlarından biridir. Agah Efendi ile birlikte ülkemizin ilk özel gazetesi Tercüman-ı Ahval'i, ardından tek başına Tasvir-i Efkâr gazetesini çıkarmıştır. Fransızcadan ilk şiir çevirilerini yapmış, ilk yerli oyunumuz Şair Evlenmesini yazmıştır. Sanatçı, edebiyatımızda ilk makaleyi yazmış, nesirde bağ-fiillerle uzayıp giden cümleyi süsten kurtarıp düşünceyi ve anlaşılmayı ön plana almıştır. Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? A) Öyküleme B) Tanımlama & Karşılaştırma D) Betimleme E) Açıklama 7

6. Burada ünlü Avusturyalı devlet adamı Matternich ile ünlü Türk dostu İngiliz diplomat Davit Urquhart'ın birbirine çok benzeyen sözlerini hatırlayalım. Matternich 19. asrin başında, Urquhart ise ikinci yarısında Osmanlı Devlet adamlarına "Bizim nezdimizde de saygıdeğer kalmak istiyorsanız lütfen kendiniz olarak kalın." anlamında sıkça uyarılarda bulunmuşlardı. Özü muhafaza çok önemlidir. Başkasına öykünmek benlik yoksunluğudur. Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmuştur? A) Örneklendirme B) Tamik gösterme C) Tanımlama D) Tartışma E) Karşılaştırma GÜNCEL ANLATIM VİDEOLARI HOCALARA GELDİK KANALINDA HOCALARA GEL

1. Alçak hava basıncının neden olduğu "Zeynep" kasırgası, Almanya'da üzücü haberlere konu oldu. Peki, kasırgalara kadın ya da erkek ismi verme geleneği nereden geliyor dersiniz? Amerikan Hava Servisi, zamanında Pasifik'te meydana gelen tayfunları kadın isimleriyle tanımlamaya başlamış. 1954'te ise Berlin Özgür Üniversitesi Meteoroloji Enstitüsü öğrencisi Karla Wege'nin Orta Avrupa'daki hem alçak hem de yüksek basınçtan kaynaklanan tüm kasırgaları adlandırmayı önermesi üzerine o tarihten itibaren Enstitü; alçak hava basınçlarını kadın isimleriyle, yüksek hava basınçlarını da erkek isimleriyle adlandırmış. 1998'e gelince bunun ayrımcılık olduğu tartışmaları başlamış ama bu durum görüldüğü üzere günümüzde de sürüyor. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Kasırgaların kadın isimleriyle kodlanması kısa öyküsü B) Rüzgâr tiplerine kadın ya da erkek adı verilmesinin önemi C Atmosfer hareketliliklerini insan isimleriyle karşılamanın sonuçları DY Bilim insanlarınca yapılan kasırga adlandırmalarına tepkiler 2. E) Basınçtan kaynaklanan kasırgalara insan ismi verilmesinin tarihî seyri

Deneme - 1 21. Yeniye bakalım, yeniyle yol alalım, onu kuşanalım, onunla yükselip yücelelim. Ama önce dilini bularak... Ona bürü- nerek, onun erdemi kadar günlük yaşama şevki yanında güzelliğini de kuşanarak... Hayatsız bir söylem, yeniliğin cevheri olamaz. Dil, nihayet bir yüksek düşünme ve sanat eylemidir. Bu yüzden insan ve toplum olmanın ana kay- nağıdır. Bugün klasik sayıp da bağrımıza bastığımız nice yeni dili, geçmişte olduğu gibi bir gecikme ve yok sayma ambarına kapatmayalım. Yeni, yaşıyorsa vardır. Bu parçaya göre sanatta yeni olmanın en önemli koşu- Ju aşağıdakilerden hangisidir? (A) Nase Yaşama şevki vermesi B) Geleceği aydınlatması C) Güncel olması D) Estetik yönden etkilemesi E) Çağını her yönüyle yansıtması

3. 9 Ormanın derinliklerinde etrafı ekinlerin altın sarısıyla çevrili, zümrüt yeşili sarıçamların içine daldım. Çimenliğin arasında sağa sola serpiştirilmiş şahane çiçekler birer yıldız gibi duruyordu. Burada ilkbaharda kokulu, inci beyazlığında goncalar açan, sonbaharda da bol meyve veren on iki tane şeftali ağacı vardı. Kuşlar bu ağaçların dallarına konarak saatlerce öylesine hoş şarkılar söylerdi ki çocuklar dayanamayıp oyunlarını keser, bu muhteşem müziği dinlerlerdi. Bu parçada ayrıntıların seçiminde aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmamıştır? A) Görme B) Tatma D) Kokláma C) Dokunma E) İşitme 3

(com daten) ak 12. İlk şiirleri, Galatasaray Lisesinde okuduğu sırada Servetifü- hun dergisinde yayımlandı. Kitabına da ad olan bir şiiri, bir şiir yarışmasında birinci oldu. Hayatındaki değişiklikleri, ölümlü bir varlık oluşunu, ruhsal bir acı duyarak ortaya koydu. Hecenin kalıplaşmış durakların ortadan kaldırarak bu ölçüye yeni olanaklar getirdi. T of. JI Bu parçada sözü edilen sanatçı, aşağıdakilerden han- gisidir? Faruk Natiz Can eserleri A) Faruk Nafiz Çamlıbel B) Ahmet Muhip Dıranas bel Hon Duvarlar C) Cahit Sıtkı Tarancı D) Necip Fazıl Kısakürekobon Geşmes E) Ziya Osman Saba Sarnt bilin

14. (1) Üniversiteden arkadaşım Burak beni görmek için İstanbul'a gelmişti(II) Hayatında ilk defa İstanbul'a ge- len Burak, bu şehrin buyüleyici havasını teneffüs et- mişti. (III) Mevsimin bahar, yani lale mevsimi, olmasını fırsat bilip Burak'la Emirgan Korusu'na gittik. (IV) Ko- runun girişinden itibaren etrafımızı sarılı, kırmızılı, mor- lu laleler sarmıştı. (V) Beyaz Köşk'e doğru yürürken ufak gölde anne ördek ile yavrularının oyun oynadık- larına tanık olduk. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerin- de betimleyici ögelere yer verilmiştir? A) I ve II D) III ve V B) I ve III E) IV ve V C) ve IV