Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

Eis
nlan
....
11. Gülerler
Gümüş kollar gül eller
Yiğit aşka düşünce
Söyletirler gülerler a
Bahçıvanca bahtım yok
Sümbül oksar gül eller
vo
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy
lenemez?
A) Cinaslı uyak kullanılmıştır.
BY Teşbihibeliğ sanatı yapılmıştır.
C) Kesik mani olarak adlandırılır.
D) ilk dize uyak oluşturmak için kullanılmıştır.
Düzenli bir durak ve kafiye örgüsü yoktur.
2. 17. yüzyıl âsık edebiyatının en büyük temsilcisi olarak ka
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Eis nlan .... 11. Gülerler Gümüş kollar gül eller Yiğit aşka düşünce Söyletirler gülerler a Bahçıvanca bahtım yok Sümbül oksar gül eller vo Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy lenemez? A) Cinaslı uyak kullanılmıştır. BY Teşbihibeliğ sanatı yapılmıştır. C) Kesik mani olarak adlandırılır. D) ilk dize uyak oluşturmak için kullanılmıştır. Düzenli bir durak ve kafiye örgüsü yoktur. 2. 17. yüzyıl âsık edebiyatının en büyük temsilcisi olarak ka
8.
(1) Orta oyunu, palanga ya da meydan adı verilen alan-
da oynanır. (II) Başlıca dekoru ey, dükkân gibi yerleri
simgeleyen, "yeni dünya" ve "dükkân" adı verilen para-
van oluşturur. (III) Bu paravanda bir perde oluşturulur
ve perdeye yansıtılan karakterlerle oyun başlatılır. (IV)
Orta oyununun en önemli aksesuarlarından biri Pişekâr in
elinde tuttuğu iki dilimli, birbirine çarpınca ses çıkaran
şakşaktır. (V) Ayrıca oyunun Karagöz'de olduğu gibi
kendine özgü argosu vardır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir
bilgi yanlışı vardır?
A) I
B) II
AYT-SB01/EDEBİYAT/A SERİSİ
C) III
D) IV
E) V
56
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
8. (1) Orta oyunu, palanga ya da meydan adı verilen alan- da oynanır. (II) Başlıca dekoru ey, dükkân gibi yerleri simgeleyen, "yeni dünya" ve "dükkân" adı verilen para- van oluşturur. (III) Bu paravanda bir perde oluşturulur ve perdeye yansıtılan karakterlerle oyun başlatılır. (IV) Orta oyununun en önemli aksesuarlarından biri Pişekâr in elinde tuttuğu iki dilimli, birbirine çarpınca ses çıkaran şakşaktır. (V) Ayrıca oyunun Karagöz'de olduğu gibi kendine özgü argosu vardır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır? A) I B) II AYT-SB01/EDEBİYAT/A SERİSİ C) III D) IV E) V 56
22. Murat Melih Özen'in sekizinci albümü "Bulutlu Sabah"
dinleyicilerle buluşuyor. 90'li yılların sonlarında kurulan
Türkçe sözlü post-grunge grubu Rint'in gitarist ve voka-
listi Özen, solo devam ettirdiği müzik kariyerindeki yeni
albümünde 12 şarkıya yer veriyor. Albümde yer alan ve
yakında yayımlanacak "Yangın Yeri" adlı şarkının klibi
de müzikseverlerle buluşacak. Bir seneye yakın bir za-
manda tamamlanan albümün ilk şarkısı "Yangın Yeri'nin
söz ve müziği Murat Melih Özen'e ait.
Bu parçada sözü edilen albümle ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisine değinilmemiştir
A) Sanatçının kaçıncı albümü olduğuna
SSOS Cons
B) Kaç şarkıdan oluştuğuna
CÇıkış parçasının ismine
D) Ne kadar sürede hazırlandığına
E) Şarkıların tek kişi tarafından hazırlandığına
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
22. Murat Melih Özen'in sekizinci albümü "Bulutlu Sabah" dinleyicilerle buluşuyor. 90'li yılların sonlarında kurulan Türkçe sözlü post-grunge grubu Rint'in gitarist ve voka- listi Özen, solo devam ettirdiği müzik kariyerindeki yeni albümünde 12 şarkıya yer veriyor. Albümde yer alan ve yakında yayımlanacak "Yangın Yeri" adlı şarkının klibi de müzikseverlerle buluşacak. Bir seneye yakın bir za- manda tamamlanan albümün ilk şarkısı "Yangın Yeri'nin söz ve müziği Murat Melih Özen'e ait. Bu parçada sözü edilen albümle ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine değinilmemiştir A) Sanatçının kaçıncı albümü olduğuna SSOS Cons B) Kaç şarkıdan oluştuğuna CÇıkış parçasının ismine D) Ne kadar sürede hazırlandığına E) Şarkıların tek kişi tarafından hazırlandığına
gore yanıtlayınız.
Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında tek başına, gece
gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tıpkı kafese konmuş terbiyeli bir arslanı andı-
riyordu. Uzun boylu, iri pençeli, kalın pazılı, geniş omuzlu bir pehlivandı. On yıldır bu ka-
ranlık in içinde ham demirden dövdüğü kılıç ve namluları tüm Anadolu'da, tüm Rumeli'de,
sınır boylarında büyük bir ün kazanmıştı. Hatta İstanbul'da bile yeniçeriler; satın alacakları
kamaların, saldırmaların, yatağanların üstünde "Ali Usta'nın İşi" damgasını arıyorlardı. O,
çeliğe çifte su vermesini biliyordu. Uzun kılıçlar değil, yaptığı kısacık bıçaklar bile iki kat
olur, kırılmazdı; "Çifte su vermek" sanatının yalnız ona özgü bir sırrı vardı. Yanına çırak
almaz, kimseyle çok konuşmaz, dükkânından dışarı çıkmaz, durmadan uğraşırdı...
1. Bu metinde geçen altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Bir yeri aydınlatan güç, ışık
C) Kolay anlaşılacak derecede açık olan
2. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili,
Bilgi vermek amacıyla yazılmıştır.
I.Gözlem gücünden yararlanılmıştır.
HI. Öznel cümlelere yer verilmiştir.
VÜçüncü kişi ağzından anlatılmıştır.
özelliklerden hangisi söylenemez?
A) Yalnız I.
B) ve II.
B) Kötülükten uzak, temiz, saf
DIşık alan
C) II ve III.
D) III ve IV.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
gore yanıtlayınız. Dar kapısından başka aydınlık girecek hiçbir yeri olmayan dükkânında tek başına, gece gündüz kıvılcımlar saçarak çalışan Koca Ali, tıpkı kafese konmuş terbiyeli bir arslanı andı- riyordu. Uzun boylu, iri pençeli, kalın pazılı, geniş omuzlu bir pehlivandı. On yıldır bu ka- ranlık in içinde ham demirden dövdüğü kılıç ve namluları tüm Anadolu'da, tüm Rumeli'de, sınır boylarında büyük bir ün kazanmıştı. Hatta İstanbul'da bile yeniçeriler; satın alacakları kamaların, saldırmaların, yatağanların üstünde "Ali Usta'nın İşi" damgasını arıyorlardı. O, çeliğe çifte su vermesini biliyordu. Uzun kılıçlar değil, yaptığı kısacık bıçaklar bile iki kat olur, kırılmazdı; "Çifte su vermek" sanatının yalnız ona özgü bir sırrı vardı. Yanına çırak almaz, kimseyle çok konuşmaz, dükkânından dışarı çıkmaz, durmadan uğraşırdı... 1. Bu metinde geçen altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Bir yeri aydınlatan güç, ışık C) Kolay anlaşılacak derecede açık olan 2. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili, Bilgi vermek amacıyla yazılmıştır. I.Gözlem gücünden yararlanılmıştır. HI. Öznel cümlelere yer verilmiştir. VÜçüncü kişi ağzından anlatılmıştır. özelliklerden hangisi söylenemez? A) Yalnız I. B) ve II. B) Kötülükten uzak, temiz, saf DIşık alan C) II ve III. D) III ve IV.
5.
----, şiirlerinde dinî konuları işlememiştir. Mesnevi nazım
biçimini kullanmamış, gazel ve terkibibentte ustalığını
kanıtlamıştır. Bir kuyumcu titizliğiyle işlediği şiirlerinin
tekniği güçlüdür, dizelerinde yakaladığı ahenk ve akıcılık
onun mahlas kullanmasına gerek bırakmamıştır. İstanbul
Türkçesini başarıyla kullanmış, kendisinden sonraki şairler
için öncü olmuştur.
Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) Bakî
D) Nabî
B) Fuzulî
C) Nef'î
E) Necati
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
5. ----, şiirlerinde dinî konuları işlememiştir. Mesnevi nazım biçimini kullanmamış, gazel ve terkibibentte ustalığını kanıtlamıştır. Bir kuyumcu titizliğiyle işlediği şiirlerinin tekniği güçlüdür, dizelerinde yakaladığı ahenk ve akıcılık onun mahlas kullanmasına gerek bırakmamıştır. İstanbul Türkçesini başarıyla kullanmış, kendisinden sonraki şairler için öncü olmuştur. Bu parçanın başına aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bakî D) Nabî B) Fuzulî C) Nef'î E) Necati
8. (I) Yaşatmaya çalıştığım romanlar bir gün sahiden
yaşamaya karar verdiler. (II) Üstelik hesap da
soruyorlardı. (III) Her Gece Bodrum, aynı adı taşıyan bir
tatil kasabasında neler bulduğumu soruyor; Ölüm
İlişkileri'yse "Günlük hayattaki ilişkilere hiç
değinmeyecek miyiz biz? diye öfkeli öfkeli
XIV)
söyleniyordu. Çehov'un Marti'sında geçen bu sözle
ince bir
kücgeni kuracaktım. (V) Cehennem
Kraliçesi'ne gelince bu Fellini Visconti havasından ne
zaman kurtulacağımın tasasına düşmüştü. (VI) Bir
Akşam Alacası ise söyleyecekleri için sırada bekliyordu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
C) III.
DIV. EV.
A) I.
B) II.
KRG
ideal çöz
1.
(1)
be
ve
kit
isr
Di
bü
de
alc
da
bu
ok
id:
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
8. (I) Yaşatmaya çalıştığım romanlar bir gün sahiden yaşamaya karar verdiler. (II) Üstelik hesap da soruyorlardı. (III) Her Gece Bodrum, aynı adı taşıyan bir tatil kasabasında neler bulduğumu soruyor; Ölüm İlişkileri'yse "Günlük hayattaki ilişkilere hiç değinmeyecek miyiz biz? diye öfkeli öfkeli XIV) söyleniyordu. Çehov'un Marti'sında geçen bu sözle ince bir kücgeni kuracaktım. (V) Cehennem Kraliçesi'ne gelince bu Fellini Visconti havasından ne zaman kurtulacağımın tasasına düşmüştü. (VI) Bir Akşam Alacası ise söyleyecekleri için sırada bekliyordu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? C) III. DIV. EV. A) I. B) II. KRG ideal çöz 1. (1) be ve kit isr Di bü de alc da bu ok id:
İlkel beyin, hayatta kalmak için kaynaklarını
boşa harcamaması gerektiğiyle ilgili bir davranış
eğilimi geliştirir. Bu eğilim, kimi zaman insanın
herhangi bir alanda zarar etmeye, sıkıntı
çekmeye başladığı bir süreçte de karşısına çıkar.
Böylece bireylerin, bir iş, bir faaliyet için sarf
ettikleri para, zaman ve çaba gibi kaynakların
boşa gitmemesini istemeleri sebebiyle yanlış,
fayda sağlamayan ya da umulanın aksi bir
durumu ortaya çıkaran bir karara devam etmeyi
tercih ettiklerine sıklıkla rastlanır. İşte kişiyi
zarara sokan o karara bağlı kalma eğilimi, "batık
maliyet yanılgısı" olarak tanımlanmaktadır. Bu
yanılgı, önceki emeklerle duygusal bağ kurmakla
da ilişkilendirilebilir.
36. Buna göre "batık maliyet yanılgısı"
aşağıdakilerden hangisiyle de ifade edilebilir?
A) Kaynakların daha iyi değerlendirilmesi
için gerekli olan araştırma ve geliştirme
çalışmalarında ciddi düzeyde yetersiz kalma
B) Kazanç sağlama hedefiyle başlanan bir işte,
gerekli duygusal bağ kurulamadığı için hızlı
bir genleme sürecine girme
C) Geleceği parlak bir iş girişiminde ya da ilgi
çekici bir faaliyette kår ve zarar hesabını
yanlış yapıp muhtemel firsatlan kaçırma
D) Telafi edilemeyen maddi manevi harcamalan
düşünerek zaman kaybettiren ya da kazanç
sağlamayan bir faaliyette israrcı olma
E) Zarara sebep olan herhangi bir faaliyeti
kazanca çevirme aşamalarında sart edilen
çaba, zaman ve parayı önemsiz kabul etme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
İlkel beyin, hayatta kalmak için kaynaklarını boşa harcamaması gerektiğiyle ilgili bir davranış eğilimi geliştirir. Bu eğilim, kimi zaman insanın herhangi bir alanda zarar etmeye, sıkıntı çekmeye başladığı bir süreçte de karşısına çıkar. Böylece bireylerin, bir iş, bir faaliyet için sarf ettikleri para, zaman ve çaba gibi kaynakların boşa gitmemesini istemeleri sebebiyle yanlış, fayda sağlamayan ya da umulanın aksi bir durumu ortaya çıkaran bir karara devam etmeyi tercih ettiklerine sıklıkla rastlanır. İşte kişiyi zarara sokan o karara bağlı kalma eğilimi, "batık maliyet yanılgısı" olarak tanımlanmaktadır. Bu yanılgı, önceki emeklerle duygusal bağ kurmakla da ilişkilendirilebilir. 36. Buna göre "batık maliyet yanılgısı" aşağıdakilerden hangisiyle de ifade edilebilir? A) Kaynakların daha iyi değerlendirilmesi için gerekli olan araştırma ve geliştirme çalışmalarında ciddi düzeyde yetersiz kalma B) Kazanç sağlama hedefiyle başlanan bir işte, gerekli duygusal bağ kurulamadığı için hızlı bir genleme sürecine girme C) Geleceği parlak bir iş girişiminde ya da ilgi çekici bir faaliyette kår ve zarar hesabını yanlış yapıp muhtemel firsatlan kaçırma D) Telafi edilemeyen maddi manevi harcamalan düşünerek zaman kaybettiren ya da kazanç sağlamayan bir faaliyette israrcı olma E) Zarara sebep olan herhangi bir faaliyeti kazanca çevirme aşamalarında sart edilen çaba, zaman ve parayı önemsiz kabul etme
Antik dönemlerden beri iskân edilen Kütahya kalesi, 5'inci
yüzyılda Bizanslıların yaptırdığı surlarla ve Selçuklular,
Germiyanoğulları ve Osmanlılar tarafından yapılan onarım
ve eklerle güçlendirilmiştir. (II) Yukarı, iç ve aşağı kale olmak
üzere üç bölümden var olan kalenin sık yerleştirilmiş
burçları, moloz ve kesme taş karışımı ile tuğla sıralardan
oluşmaktadır. (III) Orta Hisar Mescidi olarak bilinen Yukarı
Kale Maruf Mahallesindedir. (IV) Taş kapıdaki yazıttan,
Germiyanoğlu Süleyman şah tarafından 1377-1378
yıllarında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. (V) Moloz taş ve
köşelerde kesme taş kullanılan, kiremit örtülü yapının
minare kaidesi, düzgün kesme taş arasına ardı sıra ahşap
döşenekek yapılmıştır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangilerinde
yazım yanlış yoktur?
A) ve II
D) II ve IV
B) I ve III
ENV ve V
Il ve V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Antik dönemlerden beri iskân edilen Kütahya kalesi, 5'inci yüzyılda Bizanslıların yaptırdığı surlarla ve Selçuklular, Germiyanoğulları ve Osmanlılar tarafından yapılan onarım ve eklerle güçlendirilmiştir. (II) Yukarı, iç ve aşağı kale olmak üzere üç bölümden var olan kalenin sık yerleştirilmiş burçları, moloz ve kesme taş karışımı ile tuğla sıralardan oluşmaktadır. (III) Orta Hisar Mescidi olarak bilinen Yukarı Kale Maruf Mahallesindedir. (IV) Taş kapıdaki yazıttan, Germiyanoğlu Süleyman şah tarafından 1377-1378 yıllarında yaptırıldığı anlaşılmaktadır. (V) Moloz taş ve köşelerde kesme taş kullanılan, kiremit örtülü yapının minare kaidesi, düzgün kesme taş arasına ardı sıra ahşap döşenekek yapılmıştır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangilerinde yazım yanlış yoktur? A) ve II D) II ve IV B) I ve III ENV ve V Il ve V
27. "Elveda İstanbul! Aziz ve büyük şehir, çocukluğumun rü-
yası, gençliğimin emeli, hayatımın unutulmaz hatırası! El-
veda, Şark'ın güzel ve ölümsüz kraliçesi! Zaman bahtını,
güzelliğini bozmadan değiştirsin ve çocukların seni bir gün
benim seni gördüğüm ve terk ettiğim aynı delikanlı heyeca-
nının sarhoşluğu içinde görebilsinler.”Otuzuna yaklaşmış-
ken İstanbul'a gelen İtalyan edibi Edmondo de Amicis, im-
paratorluk başkentini büyüleyici bir belde olarak yorumlar.
Zaman, on dokuzuncu yüzyılın son çeyreğine çok yakın.
Büyülenişine yer yer yıkık yıprak, bayındırlıktan uzak, ka-
ranlık, kasvetli görünümler eşlik etse bile, yazar bu kenti,
bu kentin doğal güzelliklerini hayranlıkla ifade etmekten ka-
çınmaz. "Bir göl gibi durgun ve mavi lon Denizi'nden, “gün
batışıyla yaldızlanmış Ege'den geçerek İstanbul Boğazı'na
varmıştır. Deniz yolculuğu on sekiz gün sürmüştür.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi yok-
tur?
A) Tanımlama
B) Betimleyici Ögeler
C) Kişileştirme
✓
D) Karşıtlıklardan yararlanma
E) Alıntı yapma ✓
✓
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
27. "Elveda İstanbul! Aziz ve büyük şehir, çocukluğumun rü- yası, gençliğimin emeli, hayatımın unutulmaz hatırası! El- veda, Şark'ın güzel ve ölümsüz kraliçesi! Zaman bahtını, güzelliğini bozmadan değiştirsin ve çocukların seni bir gün benim seni gördüğüm ve terk ettiğim aynı delikanlı heyeca- nının sarhoşluğu içinde görebilsinler.”Otuzuna yaklaşmış- ken İstanbul'a gelen İtalyan edibi Edmondo de Amicis, im- paratorluk başkentini büyüleyici bir belde olarak yorumlar. Zaman, on dokuzuncu yüzyılın son çeyreğine çok yakın. Büyülenişine yer yer yıkık yıprak, bayındırlıktan uzak, ka- ranlık, kasvetli görünümler eşlik etse bile, yazar bu kenti, bu kentin doğal güzelliklerini hayranlıkla ifade etmekten ka- çınmaz. "Bir göl gibi durgun ve mavi lon Denizi'nden, “gün batışıyla yaldızlanmış Ege'den geçerek İstanbul Boğazı'na varmıştır. Deniz yolculuğu on sekiz gün sürmüştür. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi yok- tur? A) Tanımlama B) Betimleyici Ögeler C) Kişileştirme ✓ D) Karşıtlıklardan yararlanma E) Alıntı yapma ✓ ✓
B
32. 300'e yakın Avrupa kentinde ağaçlandırılan bölgelerin
arazi yüzey sıcaklığı, sensörlerle donatılmış uydular
aracılığıyla ölçüldü. Mera ve tarım arazilerindeki yüzey
sıcaklıkları da ölçülerek karşılaştırmalar yapıldı. Ağaçlı
alanların yüzey sıcaklığının yakınlardaki ağaçsız
bölgelerin yüzey sıcaklığına göre Güney Avrupa
şehirlerinde 4 °C daha düşük olduğu, Orta Avrupa
şehirlerinde ise bu sıcaklık farkının 12 °C'ye kadar
çıktığı görüldü. Ağaçsız yeşil alanların yüzey
sıcaklıklarını azaltma etkisinin ağaçlandırılmış
bölgelere kıyasla 2-4 kat daha düşük olduğu saptandı.
Kırsal alanlarda ve diğer bitki örtüsü türlerinde ise
önemli bir sıcaklık farklılığı tespit edilmedi.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Kent merkezleri daha fazla ağaçlandırılarak bu
bölgelerdeki yüzey sıcaklığı düşürülebilir.
B Meralar ve tarlalar kentlere göre daha ilimandır.
e) Ağaçların kırsalda yüzey sıcaklığını düşürücü,
kentte yükseltici bir işlevi vardır.
D) Kırsal kesimin kentlerden daha sıcak olmasının
nedeni, barındırdığı bitki örtüsüdür.
E) Ağaçlandırmanın yüzey sıcaklığına etkisi sabittir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
B 32. 300'e yakın Avrupa kentinde ağaçlandırılan bölgelerin arazi yüzey sıcaklığı, sensörlerle donatılmış uydular aracılığıyla ölçüldü. Mera ve tarım arazilerindeki yüzey sıcaklıkları da ölçülerek karşılaştırmalar yapıldı. Ağaçlı alanların yüzey sıcaklığının yakınlardaki ağaçsız bölgelerin yüzey sıcaklığına göre Güney Avrupa şehirlerinde 4 °C daha düşük olduğu, Orta Avrupa şehirlerinde ise bu sıcaklık farkının 12 °C'ye kadar çıktığı görüldü. Ağaçsız yeşil alanların yüzey sıcaklıklarını azaltma etkisinin ağaçlandırılmış bölgelere kıyasla 2-4 kat daha düşük olduğu saptandı. Kırsal alanlarda ve diğer bitki örtüsü türlerinde ise önemli bir sıcaklık farklılığı tespit edilmedi. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Kent merkezleri daha fazla ağaçlandırılarak bu bölgelerdeki yüzey sıcaklığı düşürülebilir. B Meralar ve tarlalar kentlere göre daha ilimandır. e) Ağaçların kırsalda yüzey sıcaklığını düşürücü, kentte yükseltici bir işlevi vardır. D) Kırsal kesimin kentlerden daha sıcak olmasının nedeni, barındırdığı bitki örtüsüdür. E) Ağaçlandırmanın yüzey sıcaklığına etkisi sabittir.
8.
Tan yeri ağardıktan biraz sonra doğu ufuklarını kızıla bo-
yayan güneş doğdu. Güneşle birlikte tabiat da uyandı ve
bütün canlılar harekete geçti. İşte bir adam yeni doğan
güneşin ışıklarını yüzüne silip duruyor. İbikleri köz gibi kıp-
kırmızı horozlar ise güneşin doğduğunu birbirinden önce
haber vermek için sesleri yettiğince bağırıp ötmeye baş-
ladı. Sarı, beyaz, kızıl... elvan elvan güllerin üzerine çiğ
damlaları düşmüştü.
enezen feyso knip
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine başvurulmamıştır?
was
A) Söz sanatlarına yer vermeye
B) Gözlem gücünden yararlanmaya
C) Söylenenleri örneklerle zenginleştirmeye
D) Deyimlere başvurarak anlatımı güçlendirmeye
E) Olayları oluş sırasına göre anlatmaya
ov nercipis xensio
12.
libe
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
8. Tan yeri ağardıktan biraz sonra doğu ufuklarını kızıla bo- yayan güneş doğdu. Güneşle birlikte tabiat da uyandı ve bütün canlılar harekete geçti. İşte bir adam yeni doğan güneşin ışıklarını yüzüne silip duruyor. İbikleri köz gibi kıp- kırmızı horozlar ise güneşin doğduğunu birbirinden önce haber vermek için sesleri yettiğince bağırıp ötmeye baş- ladı. Sarı, beyaz, kızıl... elvan elvan güllerin üzerine çiğ damlaları düşmüştü. enezen feyso knip Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine başvurulmamıştır? was A) Söz sanatlarına yer vermeye B) Gözlem gücünden yararlanmaya C) Söylenenleri örneklerle zenginleştirmeye D) Deyimlere başvurarak anlatımı güçlendirmeye E) Olayları oluş sırasına göre anlatmaya ov nercipis xensio 12. libe
ebreimüld log
sid pinig
100 abilembis un
2. Gül, edebiyatımızda, bilhassa divan edebiyatında adı sık-
ça zikredilen bir çiçektir. Gül, bir unsur olarak sevgili, ma-
gimeşuk, vs.nin sembolüdür. Güzel renkleri ve taze kokusu ile
bilinir. Bütün bu güzel yanlarına rağmen gülün çiçeği kı-
sa ömürlü olur, dalından koparılınca çok kısa sürede so-
lar. Bu bakımdan naifliğini, temsil ettiği her şeyde göste-
rir. Eskiler, gül dalında güzeldir diyerek onun doğasından
koparılmamasını salık vermişlerdir.
Bu parçada öne sürülen görüş aşağıdaki yöntemlerin
hangisiyle daha belirgin hâle getirilmiştir?
A) Tanık gösterme
B) Örneklendirme
D) Betimleme
em C) Tartışma
10
E) Karşılaştırma
5.
-omi
C
MA
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ebreimüld log sid pinig 100 abilembis un 2. Gül, edebiyatımızda, bilhassa divan edebiyatında adı sık- ça zikredilen bir çiçektir. Gül, bir unsur olarak sevgili, ma- gimeşuk, vs.nin sembolüdür. Güzel renkleri ve taze kokusu ile bilinir. Bütün bu güzel yanlarına rağmen gülün çiçeği kı- sa ömürlü olur, dalından koparılınca çok kısa sürede so- lar. Bu bakımdan naifliğini, temsil ettiği her şeyde göste- rir. Eskiler, gül dalında güzeldir diyerek onun doğasından koparılmamasını salık vermişlerdir. Bu parçada öne sürülen görüş aşağıdaki yöntemlerin hangisiyle daha belirgin hâle getirilmiştir? A) Tanık gösterme B) Örneklendirme D) Betimleme em C) Tartışma 10 E) Karşılaştırma 5. -omi C MA
3
Avrupa'da "Kral öldü, yaşasın yeni krai!" sözüyle ifade
edilen anlayış, tahta çıkışta devamliliğin önemini vur
gulamaktadır. Bu şekilde yeni hükümdara eski hüküm
darin meşruiyeti aktarilir. Tarihte en ilginç tahta çikip
törenlerinden biri olan Napolyon'un kendi kendine tag
giydirmesi bile süreklilik unsurları taşıyordu: Papa'nin
seyirci olarak da olsa katılması, Antik Roma sembolle-
ninin çokluğu, imparator unvaninin ta kendisi./Bütün
bunlar, Napolyon'un yeni konumunu meşru kılanın as
Inda çok eski bir geleneğin yaşantılmasından başka
bir şey olmadığını gösteriyordu.
Bu parçada hareketle aşağıdakilerden hangisi söy-
lenebilir?
A) Napolyon kendi kendine taç giydirerek egemen-
liğinin kaynağı olarak kindisini gördüğünü ifade
etmiştir.
B) Napolyon'dan önce tahta çıkmış olan imparator-
lara taçlarını zamanın papası giydirmiştir.
C) Tahta çıkış törenlerinde yenilikler bulunabilse bile
geleneksel olanın vurgulanması önemli olmuştur.
D) Napolyon tahta çıkış töreninde, uzun zaman
önce unutulmuş Antik Roma sembollerini kullan-
mıştır.
E) Krallar tahta çıkarken o anın tarihsel anlamına
uygun askeri simgelerin kullanımına önem ver-
miştir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
3 Avrupa'da "Kral öldü, yaşasın yeni krai!" sözüyle ifade edilen anlayış, tahta çıkışta devamliliğin önemini vur gulamaktadır. Bu şekilde yeni hükümdara eski hüküm darin meşruiyeti aktarilir. Tarihte en ilginç tahta çikip törenlerinden biri olan Napolyon'un kendi kendine tag giydirmesi bile süreklilik unsurları taşıyordu: Papa'nin seyirci olarak da olsa katılması, Antik Roma sembolle- ninin çokluğu, imparator unvaninin ta kendisi./Bütün bunlar, Napolyon'un yeni konumunu meşru kılanın as Inda çok eski bir geleneğin yaşantılmasından başka bir şey olmadığını gösteriyordu. Bu parçada hareketle aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Napolyon kendi kendine taç giydirerek egemen- liğinin kaynağı olarak kindisini gördüğünü ifade etmiştir. B) Napolyon'dan önce tahta çıkmış olan imparator- lara taçlarını zamanın papası giydirmiştir. C) Tahta çıkış törenlerinde yenilikler bulunabilse bile geleneksel olanın vurgulanması önemli olmuştur. D) Napolyon tahta çıkış töreninde, uzun zaman önce unutulmuş Antik Roma sembollerini kullan- mıştır. E) Krallar tahta çıkarken o anın tarihsel anlamına uygun askeri simgelerin kullanımına önem ver- miştir.
için mo-
nasi ge-
yer alan
modern
llanımı,
rın etki-
e altına
le şekli
önemli
llanımı-
en çok
astalık-
in üze-
gün de
madığı
a kalite
neden-
sitlerin
ğıdaki-
üzerin-
gere-
llanım
mlerine
ezden
endemik-
13
6
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Organik (ekolojik) balık, izlenebilir ve kontrol edilebilir
organik yetiştirme standartlarına uygun olarak üreti-
len sertifikalı balıklara denir. Ancak bu ürünlere doğal
ürünler denilmesi doğru değildir. Doğal balıkla organik
balık arasındaki fark, organik olanının yumurtasından
yetiştirildiği suya, hasat edilmesine ve paketlenmesi-
ne kadar her aşamasının denetlenip sertifika verilme-
si yani sertifikalı olmasıdır. Burada amaç, tüketiciye
daha sağlıklı, kaliteli ve güvenilir ürün satılmasıdır.
Ancak doğadan her yakalanan ve doğal balık olarak
adlandırılan ürünler bu özellikleri taşımayabilir. Söz
gelimi yıllardır kanalizasyon ve sanayi atığının bıra-
kıldığı İzmir Körfezi'nde son yıllarda su kalitesinde te-
mizlenme işaretleri görülse de zemininin ne kadar kirli
olduğunu biliyoruz. Buna rağmen bir balık sürüsünün
bu ortamda yaşadığını ve beslendiğini hatta kıyıdaki
insanlar tarafından yakalanıp tüketildiğini görüyoruz.
Şimdi burada yakalanan balıkların "organik" olduğunu
söyleyebilir miyiz?
37. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Açıklama
B) Karşılaştırmà
C Tanımlama
D) Örnekleme
E) Tanık gösterme
38. Bu parçaya göre doğal balıkların organik olarak
kabul edilmemesinin temel nedeni aşağıdakilerden
hangisidir?
brA) Ticari bir değerinin olmaması
B Üretim ve satış süreçlerinin belli kriterlere göre kont-
pirace rol edilememesi
C) Kimyasal ilaç ve yiyeceklerden uzak olması
D) Besin değerinin ve fiziksel görüntüsünün ilgi çekici
olmaması
E) Doğal yoldan beslendiği için lezzet açısından iste-
nen düzeyde olmaması
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
için mo- nasi ge- yer alan modern llanımı, rın etki- e altına le şekli önemli llanımı- en çok astalık- in üze- gün de madığı a kalite neden- sitlerin ğıdaki- üzerin- gere- llanım mlerine ezden endemik- 13 6 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Organik (ekolojik) balık, izlenebilir ve kontrol edilebilir organik yetiştirme standartlarına uygun olarak üreti- len sertifikalı balıklara denir. Ancak bu ürünlere doğal ürünler denilmesi doğru değildir. Doğal balıkla organik balık arasındaki fark, organik olanının yumurtasından yetiştirildiği suya, hasat edilmesine ve paketlenmesi- ne kadar her aşamasının denetlenip sertifika verilme- si yani sertifikalı olmasıdır. Burada amaç, tüketiciye daha sağlıklı, kaliteli ve güvenilir ürün satılmasıdır. Ancak doğadan her yakalanan ve doğal balık olarak adlandırılan ürünler bu özellikleri taşımayabilir. Söz gelimi yıllardır kanalizasyon ve sanayi atığının bıra- kıldığı İzmir Körfezi'nde son yıllarda su kalitesinde te- mizlenme işaretleri görülse de zemininin ne kadar kirli olduğunu biliyoruz. Buna rağmen bir balık sürüsünün bu ortamda yaşadığını ve beslendiğini hatta kıyıdaki insanlar tarafından yakalanıp tüketildiğini görüyoruz. Şimdi burada yakalanan balıkların "organik" olduğunu söyleyebilir miyiz? 37. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Açıklama B) Karşılaştırmà C Tanımlama D) Örnekleme E) Tanık gösterme 38. Bu parçaya göre doğal balıkların organik olarak kabul edilmemesinin temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? brA) Ticari bir değerinin olmaması B Üretim ve satış süreçlerinin belli kriterlere göre kont- pirace rol edilememesi C) Kimyasal ilaç ve yiyeceklerden uzak olması D) Besin değerinin ve fiziksel görüntüsünün ilgi çekici olmaması E) Doğal yoldan beslendiği için lezzet açısından iste- nen düzeyde olmaması
3. Ünite
FÖY 7
Paragraf
Anlatım Biçimleri ve Düşüncey
7.
O gün köyde bir düğün olacaktı. Güneş yavaş yavaş dağ-
ların arkasına saklanmaya hazırlanırken usta bir ressam
gibi gökyüzünü kızıla boyamıştı. Sanki bohçasından si-
yah örtüsünü çıkarıp sessiz sedasız, ağır ağır köyün üs-
tünü özenle örtmüştü. Gece, merhaba derken köyde na-
raları duyulmaya başladı. Naraları toprak damlı, kerpiç
duvarlı küçük bacası olan tek odalı evde yankılanıyor; ev-
dekilerin yüreğinin yağını damla damla eritiyordu.
aqulualoy eonion
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
gibA) Farklı duyularla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir.
se onipli o
B) Betimleyici ögeler kullanılmıştır.
thegey
C) Karşılaştırmalara yer verilmişt
nobrt
ülyöa
Ansh
D) Yinelemelere yer verilmiştir.
E) Kişileştirmelere başvurulmuşturminatoque
tooslut
utafinenia svegob mavsl id illi einsen (A
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
3. Ünite FÖY 7 Paragraf Anlatım Biçimleri ve Düşüncey 7. O gün köyde bir düğün olacaktı. Güneş yavaş yavaş dağ- ların arkasına saklanmaya hazırlanırken usta bir ressam gibi gökyüzünü kızıla boyamıştı. Sanki bohçasından si- yah örtüsünü çıkarıp sessiz sedasız, ağır ağır köyün üs- tünü özenle örtmüştü. Gece, merhaba derken köyde na- raları duyulmaya başladı. Naraları toprak damlı, kerpiç duvarlı küçük bacası olan tek odalı evde yankılanıyor; ev- dekilerin yüreğinin yağını damla damla eritiyordu. aqulualoy eonion Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? gibA) Farklı duyularla ilgili ayrıntılara yer verilmiştir. se onipli o B) Betimleyici ögeler kullanılmıştır. thegey C) Karşılaştırmalara yer verilmişt nobrt ülyöa Ansh D) Yinelemelere yer verilmiştir. E) Kişileştirmelere başvurulmuşturminatoque tooslut utafinenia svegob mavsl id illi einsen (A
1. (1) Her şair, gücü ölçüsünde beş, on, yirmi şaheser üretir;
daha sonra yazacağı eserler bunların pırıltıları olarak kalır.
(II) Her sanatçının, klasik kabul edilecek birkaç eseri var-
dır, diğerleri sadece bunların yansımasıdır. (III) Sanatçıla-
rin pek çoğu kendilerinden sonra gelecek nesillere ışık tut-
mak ister. (IV) Sanatçıların en büyük ilham kaynağı yaşam-
larıdır. (V) Bazı büyük sanatçıların tüm eserleri aynı mükem-
melliktedir. (VI) Bir yapıtın şaheser sayılması için bazen yüz-
yıllar gerekebilir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi atılır-
sa parçanın anlamında bir değişme olmaz?
A) II.
B) III.
C) IV
D) V.
E) VI.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1. (1) Her şair, gücü ölçüsünde beş, on, yirmi şaheser üretir; daha sonra yazacağı eserler bunların pırıltıları olarak kalır. (II) Her sanatçının, klasik kabul edilecek birkaç eseri var- dır, diğerleri sadece bunların yansımasıdır. (III) Sanatçıla- rin pek çoğu kendilerinden sonra gelecek nesillere ışık tut- mak ister. (IV) Sanatçıların en büyük ilham kaynağı yaşam- larıdır. (V) Bazı büyük sanatçıların tüm eserleri aynı mükem- melliktedir. (VI) Bir yapıtın şaheser sayılması için bazen yüz- yıllar gerekebilir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi atılır- sa parçanın anlamında bir değişme olmaz? A) II. B) III. C) IV D) V. E) VI.