Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

emlerinden birinde
- ara ile ölmesi onu birden-
sebep olmuştu.
Ediliyordu. Aşağı sofa
ştı. Davet
karıdan kilimler, is
akşamları
den hazırladı.
geniş göğsü,
bir yürüme-
TER
STANCES
william Fall
varlara vurarak donuyor.
Ogleye doğru muayene odasının önü doldu. Sıralarda oturacak yer kalmadığı için yeni gelenler ayakta durdu-
Karanlık dehliz. Kapalı kapıların mustatil buzlu camlarından gelen soğuk ışıkların buğusu, yüksek ve çıplak du-
ar ve anneler, hasta çocuklarını dizlerine oturtabilmek için duvar diplerine çömeldiler.
uzaklarda kaybolan bir beyaz gömlek ve iyot, eter, yağ, ifrazat ve saire kokularından mürekkep, terkibi tama-
görünmeden açılıp kapanan bir kapının gıcırtısı. Muşambalara sürtünen bir ayak sesi. Köpüklenerek uçan ve
Saatlerce bekleyenler var. Fakat buna alışmışlar. Az kımıldanıyorlar, hiç konuşmuyorlar. Dehlizin sonlarında,
myla anlaşılmayan bir hastahane kokusu.
anne, pelerinini iliklemek bahanesiyle omuzu sarılı çocuğunun sırtını okşuyor. Onu biraz sonra çekeceği acıya
Hasta çocuklar, yanlarında ailelerinden birer büyük insan ki hastalarından daha endişeli görünüyorlar ve bir
hazırlamak için.
ETKİNLİK
& Parçada
Parçada anlatıcı
PRATIK DEFTER
Bilinç akışsal edebiyat modernist akimia yakından ilişkilidir
kullanan yazarlara omek olarak James Joy-
calışan bir edebi tek-
Cümlelerde boş bırakılan yerleri verilen parçadan hareketle uygun ifadelerle doldurunuz.
1. Parçada.
2 Parçada
ve
Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
tekniği kullanılmıştır.
mekan olarak kullanılmıştır.
kişidir.
153
anlatım biçimlerine başvurulmuştur.
9. SINIF
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
emlerinden birinde - ara ile ölmesi onu birden- sebep olmuştu. Ediliyordu. Aşağı sofa ştı. Davet karıdan kilimler, is akşamları den hazırladı. geniş göğsü, bir yürüme- TER STANCES william Fall varlara vurarak donuyor. Ogleye doğru muayene odasının önü doldu. Sıralarda oturacak yer kalmadığı için yeni gelenler ayakta durdu- Karanlık dehliz. Kapalı kapıların mustatil buzlu camlarından gelen soğuk ışıkların buğusu, yüksek ve çıplak du- ar ve anneler, hasta çocuklarını dizlerine oturtabilmek için duvar diplerine çömeldiler. uzaklarda kaybolan bir beyaz gömlek ve iyot, eter, yağ, ifrazat ve saire kokularından mürekkep, terkibi tama- görünmeden açılıp kapanan bir kapının gıcırtısı. Muşambalara sürtünen bir ayak sesi. Köpüklenerek uçan ve Saatlerce bekleyenler var. Fakat buna alışmışlar. Az kımıldanıyorlar, hiç konuşmuyorlar. Dehlizin sonlarında, myla anlaşılmayan bir hastahane kokusu. anne, pelerinini iliklemek bahanesiyle omuzu sarılı çocuğunun sırtını okşuyor. Onu biraz sonra çekeceği acıya Hasta çocuklar, yanlarında ailelerinden birer büyük insan ki hastalarından daha endişeli görünüyorlar ve bir hazırlamak için. ETKİNLİK & Parçada Parçada anlatıcı PRATIK DEFTER Bilinç akışsal edebiyat modernist akimia yakından ilişkilidir kullanan yazarlara omek olarak James Joy- calışan bir edebi tek- Cümlelerde boş bırakılan yerleri verilen parçadan hareketle uygun ifadelerle doldurunuz. 1. Parçada. 2 Parçada ve Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu tekniği kullanılmıştır. mekan olarak kullanılmıştır. kişidir. 153 anlatım biçimlerine başvurulmuştur. 9. SINIF
A) II.
7.
(1) Cevdet Kudret, edebiyatın sadece bir türünde değil,
birden çok türünde eser vermiş bir isim. (II) 1926 yılında
Servetifünun'da yayımlanan ilk şiiriyle, on dokuz yaşında
edebiyata adım atmıştır. (III) Kudret'in 'Birinci Perde' isimli
ilk şiir kitabı, kendisi henüz yirmi iki yaşındayken yayımlan-
mıştır. (IV) Bu şiir kitabıyla Yedi Meşaleciler akımının önde
gelen şairlerinden biri olmuştur. (V) Kudret'in şiirlerini oyun-
ları izlemiş ve bundan sonraki süreç, yazarın muazzam kül-
liyatının çok çeşitil alanlarına kapı aralamıştır.
Bu parçada numaralı cümlelerin hangisinden sonra
"Fakat daha sonra, dergilerde çeşitli şiirleri yayımlanmasına
rağmen, ilk kitabı dışında başka bir şiir kitabı yayımlama-
mıştır." cümlesi getirilmelidir?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V
kolk
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
A) II. 7. (1) Cevdet Kudret, edebiyatın sadece bir türünde değil, birden çok türünde eser vermiş bir isim. (II) 1926 yılında Servetifünun'da yayımlanan ilk şiiriyle, on dokuz yaşında edebiyata adım atmıştır. (III) Kudret'in 'Birinci Perde' isimli ilk şiir kitabı, kendisi henüz yirmi iki yaşındayken yayımlan- mıştır. (IV) Bu şiir kitabıyla Yedi Meşaleciler akımının önde gelen şairlerinden biri olmuştur. (V) Kudret'in şiirlerini oyun- ları izlemiş ve bundan sonraki süreç, yazarın muazzam kül- liyatının çok çeşitil alanlarına kapı aralamıştır. Bu parçada numaralı cümlelerin hangisinden sonra "Fakat daha sonra, dergilerde çeşitli şiirleri yayımlanmasına rağmen, ilk kitabı dışında başka bir şiir kitabı yayımlama- mıştır." cümlesi getirilmelidir? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V kolk
20. "Sanma Şâhım herkesi sen sâdikâne yâr olur.
Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur.
Sâdıkâne belki ol bu âlemde bir dildâr olur.
Yâr olur ağyâr olur dildâr olur serdâr olur..."
Yukarıdaki şiirin şekil bakımından adı aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Şarkı
D) Türkü
B) Tuyuğ
E) Rubai
C) Satranç
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
20. "Sanma Şâhım herkesi sen sâdikâne yâr olur. Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur. Sâdıkâne belki ol bu âlemde bir dildâr olur. Yâr olur ağyâr olur dildâr olur serdâr olur..." Yukarıdaki şiirin şekil bakımından adı aşağıdakiler- den hangisidir? A) Şarkı D) Türkü B) Tuyuğ E) Rubai C) Satranç
17. Beyitleri arasında anlam birliği bulunan gazellere
denir.
• Öz ve güzel anlamlı kolayca anımsanabilen dizelere
denir.
Birbiriyle kafiyeli olan beyitlere verilen addır.
Bir gazelin her beyitinin önüne aynı vezin ve kafiyede
ikişer dize eklemektir.
Gazelin içindeki en güzel beyitidir.
Divan edebiyatı ile ilgili aşağıdaki terimlerden hangisi-
nin tanımı yukarıda verilmemiştir?
B) Musarra
●
●
A) Şah beyit
D) Taç beyit
C) Terbi
EXYek-ahenk
side
e b
bu
ma
||
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
17. Beyitleri arasında anlam birliği bulunan gazellere denir. • Öz ve güzel anlamlı kolayca anımsanabilen dizelere denir. Birbiriyle kafiyeli olan beyitlere verilen addır. Bir gazelin her beyitinin önüne aynı vezin ve kafiyede ikişer dize eklemektir. Gazelin içindeki en güzel beyitidir. Divan edebiyatı ile ilgili aşağıdaki terimlerden hangisi- nin tanımı yukarıda verilmemiştir? B) Musarra ● ● A) Şah beyit D) Taç beyit C) Terbi EXYek-ahenk side e b bu ma ||
mi yapan
u durum
duğu kı-
9
ÖRNEK SORU
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözde özne" yoktur?
AY Şehirde ona ait birçok hikâyelsöylenirdi.
B) Karşıki mescitte acı acı akşam ezaninokunuyordu.
C) Bu akşam Ramazan gibi bütün kandiller yanmıştı
D) Yeni aldığı beş yüz koyun da mandıradan çalınmıştı.
E) Koca Ali'nin sol kolunun kesilmesine karar verildi.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
mi yapan u durum duğu kı- 9 ÖRNEK SORU Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözde özne" yoktur? AY Şehirde ona ait birçok hikâyelsöylenirdi. B) Karşıki mescitte acı acı akşam ezaninokunuyordu. C) Bu akşam Ramazan gibi bütün kandiller yanmıştı D) Yeni aldığı beş yüz koyun da mandıradan çalınmıştı. E) Koca Ali'nin sol kolunun kesilmesine karar verildi.
2.
ö
N:
Bir bahar sabahı güneş, bahçedeki evvel zamandan
kalma çitlembik ağaçlarının üstünden doğarken evimin
kapısından çıkmıştım. Caddelerde dalgın dalgın geziniyor
ve ilk yazıyı bitirinceye kadar ayakta durabilmek için neler
yapabileceğimi düşünüyordum. Buralara yabani güller ve
aşısız iğdeler arasında alımlı edalarla kıvrıla kıvrıla
dolaşan, gölgeli, hoş kokulu yollardan inilirdi. Minik tüylü
kediler, bu kalabalıktan ve ışıktan çok memnun
görünüyorlardı. Ne onların yazı derdi ne de benim açlık
derdim vardı.
Bu parcanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Düşünceleri örneklerle pekiştirme
B) Birinci kişili anlatıma yer verme
C) Mecazlı söyleyişe yer verme
D) Öznel düşüncelere başvurma
E) İkilemelerden yararlanma
✓
C
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
2. ö N: Bir bahar sabahı güneş, bahçedeki evvel zamandan kalma çitlembik ağaçlarının üstünden doğarken evimin kapısından çıkmıştım. Caddelerde dalgın dalgın geziniyor ve ilk yazıyı bitirinceye kadar ayakta durabilmek için neler yapabileceğimi düşünüyordum. Buralara yabani güller ve aşısız iğdeler arasında alımlı edalarla kıvrıla kıvrıla dolaşan, gölgeli, hoş kokulu yollardan inilirdi. Minik tüylü kediler, bu kalabalıktan ve ışıktan çok memnun görünüyorlardı. Ne onların yazı derdi ne de benim açlık derdim vardı. Bu parcanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Düşünceleri örneklerle pekiştirme B) Birinci kişili anlatıma yer verme C) Mecazlı söyleyişe yer verme D) Öznel düşüncelere başvurma E) İkilemelerden yararlanma ✓ C
FASİKÜL
PARAGRAF Kavrama Testi: 47
5.
Romanların çay sahnelerinde ince yaz esintileri, usul usul
akşam renklerine bürünen gökyüzü, kuşların gün sonu
ötüşmesi, esintinin dalgalandırdığı çiçek kokuları, şeb-
boylar, güller, zambaklar... Bizim evdeyse, dedim ya, iç
karartıcı konuşmalar, memleketin hâli, cevizli kekin tekrar-
lana tekrarlana bayatlamış tarifi; sıcak yaz günlerindeyse
açık pencereler, havasız, yapraksız sokak... 1950'lerde
yayımlanmış bir sözlükte "çay", tıpkı o romanlardaki gibi
anlatılıyor: "Misafirlerin çay, pasta, bisküvi ile ağırlandığı,
danslı ve musikili yahut danssız toplantı."
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
A) Sözde soru cümlesi
BY Farklı duyulara seslenen ayrıntılar
C) Karşılaştırma
D) Tanımlama
E) Eksiltili cümle
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
FASİKÜL PARAGRAF Kavrama Testi: 47 5. Romanların çay sahnelerinde ince yaz esintileri, usul usul akşam renklerine bürünen gökyüzü, kuşların gün sonu ötüşmesi, esintinin dalgalandırdığı çiçek kokuları, şeb- boylar, güller, zambaklar... Bizim evdeyse, dedim ya, iç karartıcı konuşmalar, memleketin hâli, cevizli kekin tekrar- lana tekrarlana bayatlamış tarifi; sıcak yaz günlerindeyse açık pencereler, havasız, yapraksız sokak... 1950'lerde yayımlanmış bir sözlükte "çay", tıpkı o romanlardaki gibi anlatılıyor: "Misafirlerin çay, pasta, bisküvi ile ağırlandığı, danslı ve musikili yahut danssız toplantı." Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A) Sözde soru cümlesi BY Farklı duyulara seslenen ayrıntılar C) Karşılaştırma D) Tanımlama E) Eksiltili cümle
15. Balat, İstanbul keşmekeşinden kurtulup sokaklarında başı-
boş dolaşılacak bir semt. Balat'ı keşfetmenin en keyifli ya-
ni adım adım tarihin içinde dolaşırken şimdiyi de birlikte
yaşamaktır. Eski Türk filmlerinde kalmış mekânlar, bütün
canlılığıyla önünüzdedir. Cumbalı evler, yan yana hizalan-
mış dükkânlar, merdivenli yokuşlar, etrafa nefis kokuların
yayıldığı esnaf lokantaları, daracık Arnavut kaldırımlı sokak-
lar, pencereden pencereye gerilen iplere asılmış çamaşır-
lar... Cadde üzerinde bir vitrindeki giysiler ve aksesuarlar
sizi 60'lı, 70'li yıllara götürür. Çıfıt Çarşısı adıyla bilinen kü-
çük dükkânların olduğu iki sokak, minik sanat atölyeleri ve
semt esnafıyla karşılar sizi. Tarihî turşucu, antikacıyla kar-
şı karşıyadır. Yan sokakta eski film makineleri satan dük-
kânın bitişiği, sahaftır. Hayat bir başka zamanda akar bu-
rada.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır?
A) Öyküleme B) Örneklendirme
D) Tanık gösterme
C) Tanımlama
E) Karşılaştırma
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
15. Balat, İstanbul keşmekeşinden kurtulup sokaklarında başı- boş dolaşılacak bir semt. Balat'ı keşfetmenin en keyifli ya- ni adım adım tarihin içinde dolaşırken şimdiyi de birlikte yaşamaktır. Eski Türk filmlerinde kalmış mekânlar, bütün canlılığıyla önünüzdedir. Cumbalı evler, yan yana hizalan- mış dükkânlar, merdivenli yokuşlar, etrafa nefis kokuların yayıldığı esnaf lokantaları, daracık Arnavut kaldırımlı sokak- lar, pencereden pencereye gerilen iplere asılmış çamaşır- lar... Cadde üzerinde bir vitrindeki giysiler ve aksesuarlar sizi 60'lı, 70'li yıllara götürür. Çıfıt Çarşısı adıyla bilinen kü- çük dükkânların olduğu iki sokak, minik sanat atölyeleri ve semt esnafıyla karşılar sizi. Tarihî turşucu, antikacıyla kar- şı karşıyadır. Yan sokakta eski film makineleri satan dük- kânın bitişiği, sahaftır. Hayat bir başka zamanda akar bu- rada. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi vardır? A) Öyküleme B) Örneklendirme D) Tanık gösterme C) Tanımlama E) Karşılaştırma
İzmir'de alışverişin kalbinin attığı Kemeraltı Çarşısı'nda gelenek-
sel Türk el sanatlarının birçok çeşidini görebilirsiniz. Daha girişte
usta ellerden çıkan seramikler karşılar sizi. Onların hemen yanın-
da çini panolar, ahşap ürünler bekler. İçeriye doğru ilerledikçe el
dokuması halı ve kilimler süslemektedir vitrinleri. Tam onların gü-
zelliğiyle büyülenmişken hemen önünüzde bir bakır ustası yeni
bir kaba son şekini vermektedir. Cezveler, sürahiler, tepsiler di-
zilmiştir yan yana. Hediyelik eşya satan dükkânlarda ağaç oyma-
cılığının en güzel örneklerini görürsünüz bu tarihî çarşıda.
Bu parçada yazar söylediklerini inandırıcı kılmak için aşağı-
dakilerden özellikle hangisine başvurmuştur?
A) Kanılarını öne çıkarma
B) Örneklemelere ağırlık verme
C) Konuyu tartışma içinde sunma
D) Okurun hayal gücüne dayanma
E Öyküleyici anlatım yolunu seçme
8.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
İzmir'de alışverişin kalbinin attığı Kemeraltı Çarşısı'nda gelenek- sel Türk el sanatlarının birçok çeşidini görebilirsiniz. Daha girişte usta ellerden çıkan seramikler karşılar sizi. Onların hemen yanın- da çini panolar, ahşap ürünler bekler. İçeriye doğru ilerledikçe el dokuması halı ve kilimler süslemektedir vitrinleri. Tam onların gü- zelliğiyle büyülenmişken hemen önünüzde bir bakır ustası yeni bir kaba son şekini vermektedir. Cezveler, sürahiler, tepsiler di- zilmiştir yan yana. Hediyelik eşya satan dükkânlarda ağaç oyma- cılığının en güzel örneklerini görürsünüz bu tarihî çarşıda. Bu parçada yazar söylediklerini inandırıcı kılmak için aşağı- dakilerden özellikle hangisine başvurmuştur? A) Kanılarını öne çıkarma B) Örneklemelere ağırlık verme C) Konuyu tartışma içinde sunma D) Okurun hayal gücüne dayanma E Öyküleyici anlatım yolunu seçme 8.
Ahmet Adnan Saygun'un uzun yıllar sürdürdüğü araş-
tırmalardan sonra Yunus Emre'nin dizeleri üzerine bes-
telediği eser, 13'üncü yüzyılda yaşayan ünlü halk oza-
nımızın felsefesini izleyicilerle buluşturuyor.
R.M
Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde sıra-
sıyla doğru verilmiştir?
Zarf tümleci - Özne - belirtili nesne - yüklem
Özne - zarf tümleci - belirtisiz nesne - yüklem
Özne - belirtili nesne - ilgeç tümleci - yüklem
D) Zarf tümleci - Özne - belirtili nesne - ilgeç tümleci -
yüklem
E) Özne - belirtisiz nesne - ilgeç tümleci - yüklem
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Ahmet Adnan Saygun'un uzun yıllar sürdürdüğü araş- tırmalardan sonra Yunus Emre'nin dizeleri üzerine bes- telediği eser, 13'üncü yüzyılda yaşayan ünlü halk oza- nımızın felsefesini izleyicilerle buluşturuyor. R.M Bu cümlenin ögeleri aşağıdakilerin hangisinde sıra- sıyla doğru verilmiştir? Zarf tümleci - Özne - belirtili nesne - yüklem Özne - zarf tümleci - belirtisiz nesne - yüklem Özne - belirtili nesne - ilgeç tümleci - yüklem D) Zarf tümleci - Özne - belirtili nesne - ilgeç tümleci - yüklem E) Özne - belirtisiz nesne - ilgeç tümleci - yüklem
a
1.
?
AYT (Alan Yeterlilik Testi)
Bu testte 24 soru vardır.
1 ve 2. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
* Bir yuvarlak masanın etrafında buluyoruz adeta ken-
dimizi bu yapıtı okurken. Masanın başında kitabın
yazan oturuyor. Onu "Burada soruları ben soranm!*
diyen bir kişiden çok, yazar arkadaşlarının nasıl bir
yazı evresinden geçerek kitaplanını okurla buluştur-
duğunu merak eden bir başka yazar olarak görü-
yoruz. Soruların muhataplan ise edebiyatımızın bu-
gününe damgasını vuran isimler. Kitapta yazarların,
yazmaya başlamadan önceki ve yazdıklarını yayım-
latma aşamasına kadar geçen süreç mercek altına
alınıyor. Kişisel sorular da var yöneltilenler içinde,
meselenin teknik boyutlarına dokunup muhatabin-
dan daha detaylı yanıtlar bekleyenler de. Ancak yö-
neltilen soru her ne olursa olsun karşı taraftan gelen
yanıt candan ve samimi oluyor. Kitaba, bir yuvarlak
masa sohbeti havasını da tam olarak bu arkadaşlık
ortamı veriyor zaten.
8
Q
A) Mecázlı sözlere yer verilmiştir.
B) Açıklamalardan yararlanılmıştır.
C) Koşula bağlı yargılara yer verilmiştir.
D) Tekdüzelikten kaçınılmıştır.
E) Benzetmeden yararlanılmıştır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
olarak a
den hangisi söylenemez?
Frf Yayınları
C
Q
3.
4
?
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
a 1. ? AYT (Alan Yeterlilik Testi) Bu testte 24 soru vardır. 1 ve 2. SORULARI AŞAĞIDAKİ PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. * Bir yuvarlak masanın etrafında buluyoruz adeta ken- dimizi bu yapıtı okurken. Masanın başında kitabın yazan oturuyor. Onu "Burada soruları ben soranm!* diyen bir kişiden çok, yazar arkadaşlarının nasıl bir yazı evresinden geçerek kitaplanını okurla buluştur- duğunu merak eden bir başka yazar olarak görü- yoruz. Soruların muhataplan ise edebiyatımızın bu- gününe damgasını vuran isimler. Kitapta yazarların, yazmaya başlamadan önceki ve yazdıklarını yayım- latma aşamasına kadar geçen süreç mercek altına alınıyor. Kişisel sorular da var yöneltilenler içinde, meselenin teknik boyutlarına dokunup muhatabin- dan daha detaylı yanıtlar bekleyenler de. Ancak yö- neltilen soru her ne olursa olsun karşı taraftan gelen yanıt candan ve samimi oluyor. Kitaba, bir yuvarlak masa sohbeti havasını da tam olarak bu arkadaşlık ortamı veriyor zaten. 8 Q A) Mecázlı sözlere yer verilmiştir. B) Açıklamalardan yararlanılmıştır. C) Koşula bağlı yargılara yer verilmiştir. D) Tekdüzelikten kaçınılmıştır. E) Benzetmeden yararlanılmıştır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- olarak a den hangisi söylenemez? Frf Yayınları C Q 3. 4 ?
Araba Babiâli yokuşundan aşağı inmiş, ara sokaklara
sapmıştı. Sis açılmış, o tuhaf ışığın yerine her zaman-
ki parlak ışık yerleşmişti. Cevdet Bey, yaz güneşinin
şimdiden ısıttığı arabada pişiyordu. "Çok sıcak bir
gün olacak! Bugün ne yapacağım? Dükkânda işleri
çabuk bitirmem lâzım! Belki ağbimi gider görürüm!"
Beyoğlu'nda bir pansiyonda hasta yatan ağbisini hatır-
layınca canı sıkıldı. "Sonra Fuat Bey ile yemek yiye-
/cektik. Selanik'ten gelmiş. Öğleden sonra Nişantaşı'na
Şükrü Paşa'nın konağına gideceğim." Nişanlısını üçün-
cü defa görebilme umuduyla heyecanlandı. "Sonra,
tellalın bulduğu o eve tekrar bakarım." Nişantaşı ya da
Şişli'de evlendikten sonra oturacağı bir ev satın almaya
karar vermişti.
Bu parçada, aşağıdaki anlatım tekniklerinden han-
gleine özgü nitelikler ağır basmaktadır?
Aç monolog
D) Pastiş
B) Bilinç akışı
C) Parodi
E) Metinlerarasılık
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Araba Babiâli yokuşundan aşağı inmiş, ara sokaklara sapmıştı. Sis açılmış, o tuhaf ışığın yerine her zaman- ki parlak ışık yerleşmişti. Cevdet Bey, yaz güneşinin şimdiden ısıttığı arabada pişiyordu. "Çok sıcak bir gün olacak! Bugün ne yapacağım? Dükkânda işleri çabuk bitirmem lâzım! Belki ağbimi gider görürüm!" Beyoğlu'nda bir pansiyonda hasta yatan ağbisini hatır- layınca canı sıkıldı. "Sonra Fuat Bey ile yemek yiye- /cektik. Selanik'ten gelmiş. Öğleden sonra Nişantaşı'na Şükrü Paşa'nın konağına gideceğim." Nişanlısını üçün- cü defa görebilme umuduyla heyecanlandı. "Sonra, tellalın bulduğu o eve tekrar bakarım." Nişantaşı ya da Şişli'de evlendikten sonra oturacağı bir ev satın almaya karar vermişti. Bu parçada, aşağıdaki anlatım tekniklerinden han- gleine özgü nitelikler ağır basmaktadır? Aç monolog D) Pastiş B) Bilinç akışı C) Parodi E) Metinlerarasılık
TÜRKÇE TEST
19. Eskiden elmas yüzük yapan kuyumcuların arasında
hile ile para kazananlar da varmış. Bunlar, elmas ol-
mayan taşı elmas diye satabilmek için taşın altına
"foya" denen parlak bir kağıt koyarlarmış. Böylece
taş, elmas gibi parlar ve insanlar onu elmas niye-
tine satın alırlarmış. Ne var ki bu sahte elmasların
altındaki foya zamanla parlaklığını yitirir, yüzüğe
parlaklı veren maddenin elmas ganılan taş değil,
foya adlı bomadde olduğu anlaşımış. İşte "Foyası
ortaya çıktı." a deyim halk ağznda böyle oluşmuş
ve günümüze kadar gelmiş.
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Okura bilgi vermek amacıyla kaleme alınmıştır.
Bir deyimle ilgili rivaye aktarılmıştır.
C) Tanık göstermeye baurulmuştur.
D) Birleşik yapılı cümlelerle bağlı cümlelerden oluş-
muştur.
E) Amaç ve neden-sonuç ilgisi bulunan cümlelere
yer verilmiştir.
20.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TÜRKÇE TEST 19. Eskiden elmas yüzük yapan kuyumcuların arasında hile ile para kazananlar da varmış. Bunlar, elmas ol- mayan taşı elmas diye satabilmek için taşın altına "foya" denen parlak bir kağıt koyarlarmış. Böylece taş, elmas gibi parlar ve insanlar onu elmas niye- tine satın alırlarmış. Ne var ki bu sahte elmasların altındaki foya zamanla parlaklığını yitirir, yüzüğe parlaklı veren maddenin elmas ganılan taş değil, foya adlı bomadde olduğu anlaşımış. İşte "Foyası ortaya çıktı." a deyim halk ağznda böyle oluşmuş ve günümüze kadar gelmiş. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Okura bilgi vermek amacıyla kaleme alınmıştır. Bir deyimle ilgili rivaye aktarılmıştır. C) Tanık göstermeye baurulmuştur. D) Birleşik yapılı cümlelerle bağlı cümlelerden oluş- muştur. E) Amaç ve neden-sonuç ilgisi bulunan cümlelere yer verilmiştir. 20.
anıştıran
uyup
n biriydi.
de biliniyor,
m yüzüncü
or. Gene de
şmalarını
canlıydı,
eise Camus
steriş
ktan çok
erhålde
değildir.
rasında
?
ine
olduğuna
kliliğine
atçıları
B
PALME
YAYINEVİ
mini
PALME
YAYINEVİ
B
TYT/ Türkiye Genell - 1
16. Geçmişte tabu olarak görülen, son yirmi yılda özellikle
genç erişkin ve ergen bireyler arasında dövme yaptırmak
gündelik hayatın içinde giderek popülerleşen ve kullanım
oranı artan bir unsur olmuştur. Peki, dövme popüler
bir kültür ürünü olarak kabul edilebilir mi? Bu soru
cevaplanması zor, aynı zamanda kafa karıştırıcıdır.
Zira psikolojik ve sosyal sonuçlanı ile dövmeyi popüler
bir kültür ürünü olarak anlamlandırmak yanıltıcı olabilir.
O hâlde dövmeyi bu kadar çekici kılan şey nedir? Yoksa
dövme yaptırmak anlık bir dürtü ve geçici bir heves
midir? Bu durum insan doğasının ilkele dönüşü ile
açıklanabilir mi? Belki de cevabı kitle iletişim araçlarının
dövmeye olan ilgiyi artırmasında aranmalıdır. Medyada
dövme ile ilgili pek çok konu hem doğrudan hem de
medyatik kişiler üzerinden izleyici kitlesine aktarılarak
gündeme getirilmektedir. Hangi kanalı açsanız, hangi
internet sitesine girseniz, bir film ya da aktüel bir konuyu
izlemeye çalışsanız bir şekilde dövmeli insanlarla
karşılaşmanız mümkündür.
Bu parçada dövme ile ilgili aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
bils
A) Dövme yaptırma arzusunun altında yatan nedenlerin
tam olarak bilinmediğine
B) Son yıllarda ergenler ve gençler arasında hızla
yaygınlık kazandığına
C) Medyada dövmeye geniş ölçüde yer verildiğine
D) Gemişte dövmeye günümüzden farklı bir gözle
bakıldığına
E) Dövmenin büyük bir sektör hâline gelerek ticarete
dönüştürüldüğüne
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
anıştıran uyup n biriydi. de biliniyor, m yüzüncü or. Gene de şmalarını canlıydı, eise Camus steriş ktan çok erhålde değildir. rasında ? ine olduğuna kliliğine atçıları B PALME YAYINEVİ mini PALME YAYINEVİ B TYT/ Türkiye Genell - 1 16. Geçmişte tabu olarak görülen, son yirmi yılda özellikle genç erişkin ve ergen bireyler arasında dövme yaptırmak gündelik hayatın içinde giderek popülerleşen ve kullanım oranı artan bir unsur olmuştur. Peki, dövme popüler bir kültür ürünü olarak kabul edilebilir mi? Bu soru cevaplanması zor, aynı zamanda kafa karıştırıcıdır. Zira psikolojik ve sosyal sonuçlanı ile dövmeyi popüler bir kültür ürünü olarak anlamlandırmak yanıltıcı olabilir. O hâlde dövmeyi bu kadar çekici kılan şey nedir? Yoksa dövme yaptırmak anlık bir dürtü ve geçici bir heves midir? Bu durum insan doğasının ilkele dönüşü ile açıklanabilir mi? Belki de cevabı kitle iletişim araçlarının dövmeye olan ilgiyi artırmasında aranmalıdır. Medyada dövme ile ilgili pek çok konu hem doğrudan hem de medyatik kişiler üzerinden izleyici kitlesine aktarılarak gündeme getirilmektedir. Hangi kanalı açsanız, hangi internet sitesine girseniz, bir film ya da aktüel bir konuyu izlemeye çalışsanız bir şekilde dövmeli insanlarla karşılaşmanız mümkündür. Bu parçada dövme ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? bils A) Dövme yaptırma arzusunun altında yatan nedenlerin tam olarak bilinmediğine B) Son yıllarda ergenler ve gençler arasında hızla yaygınlık kazandığına C) Medyada dövmeye geniş ölçüde yer verildiğine D) Gemişte dövmeye günümüzden farklı bir gözle bakıldığına E) Dövmenin büyük bir sektör hâline gelerek ticarete dönüştürüldüğüne
11. SINIF/Türk Dili ve Edebiyatı
9. Toplum meseleleriyle ilgilenmeyen edebiyat bence ek-
sik, güdüktür. Elini eteğini toplumdan çekip fil dişi kule-
sinde kozasını ören sanatçı makbul bir sanatçı değildir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada vurgulanan dü-
şünceyle örtüşmez?
A Duvarda iki resim tablosu vardı. Birisi bir bostan do-
labının gölgesini ve şıkırtısını, kovaların akşam ışığıyla
dolmuş parıltısını bir fotoğraf hissizliği ile aksettiriyor.
Bir diğeri, acemi fakat çok hassas bir fırçanın çok
çabuk kaçan bir hayali zapt etmek için baş döndü-
rücü bir acele içinde çırpındığı bir genç kız portresi idi.
B) Benimki seninkinden berbat. Yarım top patiska alı-
rız. Ne yorganda yüz kaldı ne de yatakta çarşaf. Yas-
tık örtüleri dersen, yama yama üstüne... Fanilalarımız
dersen o da keza... Hiç olmazsa yarımşar düzine fa-
nila almalıyız ki bir müddet gitsin.
C) Onlara, İstanbul'un dört devletin askerî işgali altında
olduğunu, İzmir'in ta Bursa'ya kadar Yunanlar ta-
rafından istila edildiğini haber veriyor ve her birinin
yüzüne ayrı bir dikkatle bakıyordum. Hiçbirinde ne
hayret ne dehşet ne de alelade bir alaka izine tesa-
düf ettim.
D) "Ne, nasıl oldu?" demeye vakit kalmıyor. Bir müjde,
bir müjde daha! Türk ordusu Alaşehir'i geçmiş, Tur-
gutlu'da... Lakin Turgutlu İzmir şehrinin kapısı değil
mi? "Demek ki nerdeyse Izmir'e gireceğiz." sözünü
söylemek şöyle dursun hatırdan geçirmeye bile vakit
kalmıyor.
E) Bana kalırsa yeni fırka açma işinin en önemli ne-
deni bu mesele: borçları altınla ödemek. Cumhuriyet
Hükümeti'nin payına düşen Osmanlı borçlarının nasıl
ödeneceği Lozan'da, en çetin meselelerden biriydi.
Uyuşulamadı.
11. Dil
se
zılı
Yu
de
be
te
gr
B
y
A
12.
13
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
11. SINIF/Türk Dili ve Edebiyatı 9. Toplum meseleleriyle ilgilenmeyen edebiyat bence ek- sik, güdüktür. Elini eteğini toplumdan çekip fil dişi kule- sinde kozasını ören sanatçı makbul bir sanatçı değildir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada vurgulanan dü- şünceyle örtüşmez? A Duvarda iki resim tablosu vardı. Birisi bir bostan do- labının gölgesini ve şıkırtısını, kovaların akşam ışığıyla dolmuş parıltısını bir fotoğraf hissizliği ile aksettiriyor. Bir diğeri, acemi fakat çok hassas bir fırçanın çok çabuk kaçan bir hayali zapt etmek için baş döndü- rücü bir acele içinde çırpındığı bir genç kız portresi idi. B) Benimki seninkinden berbat. Yarım top patiska alı- rız. Ne yorganda yüz kaldı ne de yatakta çarşaf. Yas- tık örtüleri dersen, yama yama üstüne... Fanilalarımız dersen o da keza... Hiç olmazsa yarımşar düzine fa- nila almalıyız ki bir müddet gitsin. C) Onlara, İstanbul'un dört devletin askerî işgali altında olduğunu, İzmir'in ta Bursa'ya kadar Yunanlar ta- rafından istila edildiğini haber veriyor ve her birinin yüzüne ayrı bir dikkatle bakıyordum. Hiçbirinde ne hayret ne dehşet ne de alelade bir alaka izine tesa- düf ettim. D) "Ne, nasıl oldu?" demeye vakit kalmıyor. Bir müjde, bir müjde daha! Türk ordusu Alaşehir'i geçmiş, Tur- gutlu'da... Lakin Turgutlu İzmir şehrinin kapısı değil mi? "Demek ki nerdeyse Izmir'e gireceğiz." sözünü söylemek şöyle dursun hatırdan geçirmeye bile vakit kalmıyor. E) Bana kalırsa yeni fırka açma işinin en önemli ne- deni bu mesele: borçları altınla ödemek. Cumhuriyet Hükümeti'nin payına düşen Osmanlı borçlarının nasıl ödeneceği Lozan'da, en çetin meselelerden biriydi. Uyuşulamadı. 11. Dil se zılı Yu de be te gr B y A 12. 13
A
A
21. Folkman'a göre kişilerin karşı karşıya kaldıkları sorunlar-
la baş etmek için başvurdukları iki temel yol vardır: Bun-
lar, problemi çözmeye odaklı ve duygusal rahatlamaya
odaklı baş etme yollarıdır. Problem çözmeye odaklı tarz,
doğrudan olumsuz duyguyu yaşatan problemi azaltacak
veya tamamen ortadan kaldıracak davranışlara yönel-
meyi gerektiriyor. Duygusal rahatlamaya odaklı tarzda
ise kişi ya durumu herhangi bir çaba göstermeden kabul
etmeye ya da bu duyguyu ortaya çıkaran ortamdan kaç-
maya yöneliyor.
Buna göre;
okuldaki bir tiyatro gösterisinde rol alan birinin yü-
zünün kızardığını düşünüp doğaçlama yöntemiyle
bunu alaya alan cümleler sarf etmesi,
II. bir tartışma esnasında ortaya attığı bir fikrin yanlış
olduğunu fark eden birinin bozuntuya vermeden bu
fikri israrla savunmaya devam etmesi,
A
III. birbiriyle dargın olan iki arkadaşın arasını bulmak-is-
teyen bir başka ortak arkadaşın eğer barışmazlarsa
her ikisine de küseceğini belirtmesi
D) II ve III
durumlarından hangileri "problem çözmeye odaklı baş
etme yollarına" örnek gösterilebilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
E) I, II ve III
22
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
A A 21. Folkman'a göre kişilerin karşı karşıya kaldıkları sorunlar- la baş etmek için başvurdukları iki temel yol vardır: Bun- lar, problemi çözmeye odaklı ve duygusal rahatlamaya odaklı baş etme yollarıdır. Problem çözmeye odaklı tarz, doğrudan olumsuz duyguyu yaşatan problemi azaltacak veya tamamen ortadan kaldıracak davranışlara yönel- meyi gerektiriyor. Duygusal rahatlamaya odaklı tarzda ise kişi ya durumu herhangi bir çaba göstermeden kabul etmeye ya da bu duyguyu ortaya çıkaran ortamdan kaç- maya yöneliyor. Buna göre; okuldaki bir tiyatro gösterisinde rol alan birinin yü- zünün kızardığını düşünüp doğaçlama yöntemiyle bunu alaya alan cümleler sarf etmesi, II. bir tartışma esnasında ortaya attığı bir fikrin yanlış olduğunu fark eden birinin bozuntuya vermeden bu fikri israrla savunmaya devam etmesi, A III. birbiriyle dargın olan iki arkadaşın arasını bulmak-is- teyen bir başka ortak arkadaşın eğer barışmazlarsa her ikisine de küseceğini belirtmesi D) II ve III durumlarından hangileri "problem çözmeye odaklı baş etme yollarına" örnek gösterilebilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II E) I, II ve III 22