Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

6. Kuyucaklı Yusuf, kişilerin iç dünyasındaki ayrıntıları ben-
zersiz bir dille aktarmadaki ustalığıyla, mahallî renkleri
butun canlılığıyla vermedeki üstün başarısıyla, toplum-
sal gerçeklikle insani gerçeklik arasındaki çatışmaları tüm
dünyada okunabilecek bir mükemmellik içinde yansıt-
masıyla hiç eskimeyecek, tazeliğini yıllarca sürdürecek
bir romandır.
Bu cümlede aşağıdaki kavramlardan hangisine
yer verilmemiştir?
A) Özgünlük
B) Yalınlık
D) Ulusallik
Kalıcılık
Evrensellik
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
6. Kuyucaklı Yusuf, kişilerin iç dünyasındaki ayrıntıları ben- zersiz bir dille aktarmadaki ustalığıyla, mahallî renkleri butun canlılığıyla vermedeki üstün başarısıyla, toplum- sal gerçeklikle insani gerçeklik arasındaki çatışmaları tüm dünyada okunabilecek bir mükemmellik içinde yansıt- masıyla hiç eskimeyecek, tazeliğini yıllarca sürdürecek bir romandır. Bu cümlede aşağıdaki kavramlardan hangisine yer verilmemiştir? A) Özgünlük B) Yalınlık D) Ulusallik Kalıcılık Evrensellik
ay-
â-
nd-
e-
ISI
en
a-
ut-
S-
a-
h-
a-
a-
Kolay
Orta
Zor
28. Televizyon "anlam kurma" sürecidir. İzleyici ile
televizyon arasında zihinsel bir ilişki vardır. Tele-
vizyondan yayılan her türlü mesaj, bireyler üze-
rinde mutlaka olumlu ya da olumsuz bir şey-
ler ifade eder. Televizyon, toplumdaki bireyle-
rin günlük yaşamlarında öğrendiklerini geliştiren,
bu deneyimlerin içeriğinde önemli değişikliklere
yol açan, dünyayı gözümüzün önüne getiren bir
özelliğe sahiptir.
Çocuklar çizgi film izlemek için en çok tele-
vizyonu kullanırlar. Böyle bir kitle iletişim aracı
olması nedeniyle, çocuk açısından da bir anlam
yarattığı, yani öğrenilen bilgilerin çocuklarda da
birtakım değişme ve gelişmelere yol açtığı düşü-
nülebilmektedir. Araştırmalara göre, okul öncesi
çocuklarının % 65,2'si, ilköğretime devam eden
çocukların % 57,7'si günde en az iki saatini te-
levizyon karşısında geçirmektedir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Farklı fikirlerin aslında birbirini desteklediğini
göstermektedir.
B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir fikir olduğu vur-
gulamaktadır.
Aynı olgu neden- sonuç ilişkisiyle örneklendirile-
rek ele alınmıştır.
D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı ör-
hekler verilmiştir.
E) Farklı yöntemler kullanılsa da konuyu benzer
nedenlerle açıklamaktadır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ay- â- nd- e- ISI en a- ut- S- a- h- a- a- Kolay Orta Zor 28. Televizyon "anlam kurma" sürecidir. İzleyici ile televizyon arasında zihinsel bir ilişki vardır. Tele- vizyondan yayılan her türlü mesaj, bireyler üze- rinde mutlaka olumlu ya da olumsuz bir şey- ler ifade eder. Televizyon, toplumdaki bireyle- rin günlük yaşamlarında öğrendiklerini geliştiren, bu deneyimlerin içeriğinde önemli değişikliklere yol açan, dünyayı gözümüzün önüne getiren bir özelliğe sahiptir. Çocuklar çizgi film izlemek için en çok tele- vizyonu kullanırlar. Böyle bir kitle iletişim aracı olması nedeniyle, çocuk açısından da bir anlam yarattığı, yani öğrenilen bilgilerin çocuklarda da birtakım değişme ve gelişmelere yol açtığı düşü- nülebilmektedir. Araştırmalara göre, okul öncesi çocuklarının % 65,2'si, ilköğretime devam eden çocukların % 57,7'si günde en az iki saatini te- levizyon karşısında geçirmektedir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Farklı fikirlerin aslında birbirini desteklediğini göstermektedir. B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir fikir olduğu vur- gulamaktadır. Aynı olgu neden- sonuç ilişkisiyle örneklendirile- rek ele alınmıştır. D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı ör- hekler verilmiştir. E) Farklı yöntemler kullanılsa da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadır.
hangisinin, parçanın anlam bütünlüğünü
bozduğunu bulunuz.
16. (1) Kübist resimlerde modernlik duygusu, en ayırt edici
ifadesini özellikle kentteki günlük yaşamdan beslenen
konu seçiminde bulmuştur. II) Empresyonistlerin aksine
kübistler, doğal manzaraları -Seine Nehri'ni, parkları,
bahçeleri- resmetmeyi pek tercih etmemişlerdir.
(III) Kübistlerin genellikle yapıları, modern yaşamı
donatan parçaları, insan elinden çıkmış ve sözcüğün
gerçek anlamıyla el altında olan nesneleri kullanmış
olmaları bu seçimin yansımasıdır. (V) Herhangi bir
kahve masasını, lavaboyu, telefonu veya gazeteyi konu
alan eserlerinde, nesnelerin sıradanlığını vurgulaya
bir dikkat öne çıkar. (V) Bu resimlerde vurgulana
nesnelere ait yeni sıradanlık, modern kent yaşamının ve
ucuz kitle üretiminin sonucudur. (VI) Bu açıdah kübistler,
sanatta daha önce kabul edilmemiş bir d
ister gibidirler: İmal edilmiş sıradan
eri kutsamak
A) II B) III
C) IV
azilzenin değerini.
E) VI
T
maz.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
hangisinin, parçanın anlam bütünlüğünü bozduğunu bulunuz. 16. (1) Kübist resimlerde modernlik duygusu, en ayırt edici ifadesini özellikle kentteki günlük yaşamdan beslenen konu seçiminde bulmuştur. II) Empresyonistlerin aksine kübistler, doğal manzaraları -Seine Nehri'ni, parkları, bahçeleri- resmetmeyi pek tercih etmemişlerdir. (III) Kübistlerin genellikle yapıları, modern yaşamı donatan parçaları, insan elinden çıkmış ve sözcüğün gerçek anlamıyla el altında olan nesneleri kullanmış olmaları bu seçimin yansımasıdır. (V) Herhangi bir kahve masasını, lavaboyu, telefonu veya gazeteyi konu alan eserlerinde, nesnelerin sıradanlığını vurgulaya bir dikkat öne çıkar. (V) Bu resimlerde vurgulana nesnelere ait yeni sıradanlık, modern kent yaşamının ve ucuz kitle üretiminin sonucudur. (VI) Bu açıdah kübistler, sanatta daha önce kabul edilmemiş bir d ister gibidirler: İmal edilmiş sıradan eri kutsamak A) II B) III C) IV azilzenin değerini. E) VI T maz.
Divan edebiyatı ile ilgili aşağıdaki "Doğru (D) / yanlış
(Y) değerlendirmelerinin hangisinde bir yanlışlık
yapılmıştır?
A) Divan şiirinde genellikle soyut konular işlenmiştir.
işlenen konular büyük oranda hayattan kopuktur. (D)
B) Divan edebiyatında en çok gazel, kaside, mesnevi,
rubai gibi nazım biçimleri kullanılmıştır. (D)
C) Türkler divan edebiyatına terkibibent ve terciibent
gibi nazım biçimlerini eklemişlerdir. (Y)
D) Şairler genellikle medrese eğitimi almış aydın züm-
reye mensupturlar. (Y)
E) Iran mitolojisi, divan şiirinin yararlandığı tarihi kay-
naklar arasındadır. (D)
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Divan edebiyatı ile ilgili aşağıdaki "Doğru (D) / yanlış (Y) değerlendirmelerinin hangisinde bir yanlışlık yapılmıştır? A) Divan şiirinde genellikle soyut konular işlenmiştir. işlenen konular büyük oranda hayattan kopuktur. (D) B) Divan edebiyatında en çok gazel, kaside, mesnevi, rubai gibi nazım biçimleri kullanılmıştır. (D) C) Türkler divan edebiyatına terkibibent ve terciibent gibi nazım biçimlerini eklemişlerdir. (Y) D) Şairler genellikle medrese eğitimi almış aydın züm- reye mensupturlar. (Y) E) Iran mitolojisi, divan şiirinin yararlandığı tarihi kay- naklar arasındadır. (D)
Tasarımın dünyadaki büyük zorlukların ve
çözüm önerilerinin çekirdeği olmasından ötürü,
tasarımcıların asli sosyal sorumlulukları bulun-
maktadır. Tasarımın, yaşam biçimini etki-
leyen muazzam bir gücü vardır. (Bu gücü
tasarımcı, müşterisinin ticari ürününü pazarlamak
için kullanırken aynı zamanda dünyadaki çevre-
sel, sosyokültürel problemleri çözerek farkındalık
kazandırmak için de kullanabilmektedir. (V) Örnek
olarak bir silah üreten firmaya amblem tasarlamak
ya da sigara dağıtımı yapan bir firmanın reklam
tasarımlarını hazırlamak kişisel bir seçimdir. ()
Tasarımcının neleri yapabileceği ya da yapamaya-
cağı, müşteri, proje, takım arkadaşlarının inançlar
doğrultusunda belirlemek kişisel bir yaklaşımdır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-
sine düşüncenin akışına uygun olarak "Sosyal
sorumluluk tasarımında önemli bir konu da etiktir."
cümlesi getirilebilir?
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Tasarımın dünyadaki büyük zorlukların ve çözüm önerilerinin çekirdeği olmasından ötürü, tasarımcıların asli sosyal sorumlulukları bulun- maktadır. Tasarımın, yaşam biçimini etki- leyen muazzam bir gücü vardır. (Bu gücü tasarımcı, müşterisinin ticari ürününü pazarlamak için kullanırken aynı zamanda dünyadaki çevre- sel, sosyokültürel problemleri çözerek farkındalık kazandırmak için de kullanabilmektedir. (V) Örnek olarak bir silah üreten firmaya amblem tasarlamak ya da sigara dağıtımı yapan bir firmanın reklam tasarımlarını hazırlamak kişisel bir seçimdir. () Tasarımcının neleri yapabileceği ya da yapamaya- cağı, müşteri, proje, takım arkadaşlarının inançlar doğrultusunda belirlemek kişisel bir yaklaşımdır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- sine düşüncenin akışına uygun olarak "Sosyal sorumluluk tasarımında önemli bir konu da etiktir." cümlesi getirilebilir? B) II C) III D) IV E) V
2. Akılsız kimse iyi niyetli olsa dahi yaptığı işin ne gi-
bi kötü sonuçlar doğuracağını hesap edemediğin-
den dostuna bilmeden fenalık edebilir. Akıllı düş-
manın yapacağı kötülükse akıl yoluyla sezilir ve
gereken tedbir alınabilir.
Bu parçayı aşağıdaki atasözlerinden hangisi
özetler?
A) Cahilin dostluğundan arifin düşmanlığı yeğdir.
B) Cahile laf anlatmak deveye hendek atlatmak-
tan güçtür.
C) Adamın adı çıkacağına canı çıksın.
D) Can bostanda bitmez.
E) Can canın yoldaşıdır.
23_1101_AYT
SINAV
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
2. Akılsız kimse iyi niyetli olsa dahi yaptığı işin ne gi- bi kötü sonuçlar doğuracağını hesap edemediğin- den dostuna bilmeden fenalık edebilir. Akıllı düş- manın yapacağı kötülükse akıl yoluyla sezilir ve gereken tedbir alınabilir. Bu parçayı aşağıdaki atasözlerinden hangisi özetler? A) Cahilin dostluğundan arifin düşmanlığı yeğdir. B) Cahile laf anlatmak deveye hendek atlatmak- tan güçtür. C) Adamın adı çıkacağına canı çıksın. D) Can bostanda bitmez. E) Can canın yoldaşıdır. 23_1101_AYT SINAV
Tarihi yüzyıllar öncesine uzanan Harran evlerinin benzerlerini
Şanlıurfa dışında iki yerde görebilirsiniz: Halep'te ve Italya'da.
Şanlıurfa'yla aynı kültür ve coğrafyayı paylaşması nedeniyle
Halep'te görülmesi doğal; ancak bu evlere İtalya'da rastla-
mak oldukça şaşırtıcı... Bunun öyküsü şöyle: Şanlıurfa'ya
gelen Italyan ressamlar Harran evlerinden çok etkilenmişler.
Evlerin fotoğraflarını çekmişler ve İtalya'nın Puglia bölge-
sinde Harran evlerine benzer mimaride evler yapılmasına
öncülük etmişler. Bugün İtalya'da da Harran'da olduğu gibi
turistik amaçla kullanılan evler, restoran ve otel olarak hizmet
veriyor. Harran mimarisinin uzantısı olan bu evlere İtalya'da
"trulli" adı veriliyor. Harran'da toprağın bir parçasıymış gibi
görünen evler, İtalya'da bir süs eşyası, bir biblo gibi duruyor.
Harran tipi evlerin Şanlıurfa'da toprağın bir parçası, İtal-
ya'da ise süs eşyası gibi görünmesi aşağıdakilerden
hangisine bir kanıttır?
A Maddi kültürün doğal çevreyle uyumlu bir bütün olduğuna
B) Evlerin yapımında kullanılan malzemenin görünümde et-
kili olduğuna
C) Geleneksel mimari ile modern mimarinin bağdaşmadığına
D) Mimaride, yapıların kullanım amaçlarının dikkate alındığı-
na
E) Toplumların yabancı kültürleri benimsemede güçlük çeke-
bileceğine
(2006-ALES)
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Tarihi yüzyıllar öncesine uzanan Harran evlerinin benzerlerini Şanlıurfa dışında iki yerde görebilirsiniz: Halep'te ve Italya'da. Şanlıurfa'yla aynı kültür ve coğrafyayı paylaşması nedeniyle Halep'te görülmesi doğal; ancak bu evlere İtalya'da rastla- mak oldukça şaşırtıcı... Bunun öyküsü şöyle: Şanlıurfa'ya gelen Italyan ressamlar Harran evlerinden çok etkilenmişler. Evlerin fotoğraflarını çekmişler ve İtalya'nın Puglia bölge- sinde Harran evlerine benzer mimaride evler yapılmasına öncülük etmişler. Bugün İtalya'da da Harran'da olduğu gibi turistik amaçla kullanılan evler, restoran ve otel olarak hizmet veriyor. Harran mimarisinin uzantısı olan bu evlere İtalya'da "trulli" adı veriliyor. Harran'da toprağın bir parçasıymış gibi görünen evler, İtalya'da bir süs eşyası, bir biblo gibi duruyor. Harran tipi evlerin Şanlıurfa'da toprağın bir parçası, İtal- ya'da ise süs eşyası gibi görünmesi aşağıdakilerden hangisine bir kanıttır? A Maddi kültürün doğal çevreyle uyumlu bir bütün olduğuna B) Evlerin yapımında kullanılan malzemenin görünümde et- kili olduğuna C) Geleneksel mimari ile modern mimarinin bağdaşmadığına D) Mimaride, yapıların kullanım amaçlarının dikkate alındığı- na E) Toplumların yabancı kültürleri benimsemede güçlük çeke- bileceğine (2006-ALES)
21. ve 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
California Üniversitesinde yapılan yeni bir araştırma, sosyal bi-
limler ve tip alanlarındaki pek çok bulgunun, diğer araştırmacı-
lar söz konusu deneyleri tekrarlamaya çalıştığında geçerliliğini
yitirdiğini söylüyor ve buna "tekrarlama krizi" deniyor. Science
Advances bülteninde yayımlanan araştırmaya göre; önde gelen
bilim bültenlerinde yayımlanan, tekrarlanamayan ve bu yüzden
doğru olma ihtimali düşük olan makaleler, genelde akademik
araştırmalarca en çok atıf yapılan çalışmalar oluyor. Çalışmada,
deneyler tekrarlandığı zaman doğrulanamayan araştırma bul-
gularının zamanla daha büyük bir etki kazandığı ortaya çıkarıl-
mış. Araştırmacılar, başarısız makalelere kıyasla, başarılı şekilde
tekrarlanan makalelere 153 kat daha düşük atıf yapıldığını bul-
muş. Güvenilmez ama merak uyandıran araştırmalara, genellik-
le yayının tekrarlanamamasından çok uzun süre sonra bile san-
ki sonuçlar doğruymuş gibi atıf yapılıyor. Neden? Çünkü sonuç-
lar ilginç.
21. Bu parçada araştırma makaleleriyle ilgili olarak asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A Sosyal bilimler ve tip alanlarında ilginç makalelerin, okunur-
luğunun yüksek olduğu
Merak uyandıran makalelerin, çalışma tekrarlandığında ay-
ni sonucu vermese de çokça atif aldığı
Önde gelen bilim dergilerinde yayımlanan bazı araştırmala-
rin tekrarlandığında aynı sonucu vermediği
Bilim dünyasında merak uyandıran konular hakkında araş-
tırmaların daha çok yapıldığı
E) Çok atıf alan birçok makalenin, araştırma tekrarlandığında
doğrulanma oranının yükseldiği
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
21. ve 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. California Üniversitesinde yapılan yeni bir araştırma, sosyal bi- limler ve tip alanlarındaki pek çok bulgunun, diğer araştırmacı- lar söz konusu deneyleri tekrarlamaya çalıştığında geçerliliğini yitirdiğini söylüyor ve buna "tekrarlama krizi" deniyor. Science Advances bülteninde yayımlanan araştırmaya göre; önde gelen bilim bültenlerinde yayımlanan, tekrarlanamayan ve bu yüzden doğru olma ihtimali düşük olan makaleler, genelde akademik araştırmalarca en çok atıf yapılan çalışmalar oluyor. Çalışmada, deneyler tekrarlandığı zaman doğrulanamayan araştırma bul- gularının zamanla daha büyük bir etki kazandığı ortaya çıkarıl- mış. Araştırmacılar, başarısız makalelere kıyasla, başarılı şekilde tekrarlanan makalelere 153 kat daha düşük atıf yapıldığını bul- muş. Güvenilmez ama merak uyandıran araştırmalara, genellik- le yayının tekrarlanamamasından çok uzun süre sonra bile san- ki sonuçlar doğruymuş gibi atıf yapılıyor. Neden? Çünkü sonuç- lar ilginç. 21. Bu parçada araştırma makaleleriyle ilgili olarak asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A Sosyal bilimler ve tip alanlarında ilginç makalelerin, okunur- luğunun yüksek olduğu Merak uyandıran makalelerin, çalışma tekrarlandığında ay- ni sonucu vermese de çokça atif aldığı Önde gelen bilim dergilerinde yayımlanan bazı araştırmala- rin tekrarlandığında aynı sonucu vermediği Bilim dünyasında merak uyandıran konular hakkında araş- tırmaların daha çok yapıldığı E) Çok atıf alan birçok makalenin, araştırma tekrarlandığında doğrulanma oranının yükseldiği
33. Ekonomi sahasında uzman olan Meksikalı Josefina
Vázquez Mota, istatistiklerle ilgili şöyle söylüyor: "Yalan
söylemenin iki yolu vardır: Birincisi, gerçeği söyleme-
mek, ikincisi ise istatistik uydurmak." Gerçekten de is-
tatistikler son derece tehlikeli oyuncaklardır. Dolayısıyla
istatistiki bilgileri değerlendirirken çok dikkatli analiz et-
mek ve konu hakkında yeterli donanım ve arka plana
sahip olduğumuzdan emin olmak gerekir. Hangisinin
bilimsel temelli hangisinin manipülasyon amaçlı oldu-
ğunu bilemezsek istatistiklerin bizi kolayca kandırması
kaçınılmaz olacaktır.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A Benzetme
C) Kişileştirme
BY Tanık gösterme
D) Karşılaştırma
E) Örnekleme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
33. Ekonomi sahasında uzman olan Meksikalı Josefina Vázquez Mota, istatistiklerle ilgili şöyle söylüyor: "Yalan söylemenin iki yolu vardır: Birincisi, gerçeği söyleme- mek, ikincisi ise istatistik uydurmak." Gerçekten de is- tatistikler son derece tehlikeli oyuncaklardır. Dolayısıyla istatistiki bilgileri değerlendirirken çok dikkatli analiz et- mek ve konu hakkında yeterli donanım ve arka plana sahip olduğumuzdan emin olmak gerekir. Hangisinin bilimsel temelli hangisinin manipülasyon amaçlı oldu- ğunu bilemezsek istatistiklerin bizi kolayca kandırması kaçınılmaz olacaktır. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A Benzetme C) Kişileştirme BY Tanık gösterme D) Karşılaştırma E) Örnekleme
Moliere, güldürü alanında kuşkusuz en önemli
isimlerdendir. O, yalnız Fransa'nın değil; dünyanın en
büyük yazarlarından biridir. Salt güldürmek için yapılan
güldürü anlayışını yıkmış, güldürerek eğitme ve öğretme
anlayışını getirmiştir.
Bu parçadaki altı çizili sözün anlamını karşılayabilecek
bir kullanım,
1. Kitap okumak, yeni nesil için farklı dünyalara yeni
kapılar açacak ve onlara kültürel donanım
sağlayacaktır.
II. Vücuttaki trilyonlarca hücre, birbirleriyle akıl almaz bir iş
birliği içinde bulunmaktadır.
III. Birçok yörede, kentte, beldede düzenlenen festivaller
genellikle sadece müzikle ilgili oluyor.
cümlelerinin hangilerinde vardır?
Yalnız I
B) Yalnız III
D) I ve III
E) II ve III
C) I ve II
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Moliere, güldürü alanında kuşkusuz en önemli isimlerdendir. O, yalnız Fransa'nın değil; dünyanın en büyük yazarlarından biridir. Salt güldürmek için yapılan güldürü anlayışını yıkmış, güldürerek eğitme ve öğretme anlayışını getirmiştir. Bu parçadaki altı çizili sözün anlamını karşılayabilecek bir kullanım, 1. Kitap okumak, yeni nesil için farklı dünyalara yeni kapılar açacak ve onlara kültürel donanım sağlayacaktır. II. Vücuttaki trilyonlarca hücre, birbirleriyle akıl almaz bir iş birliği içinde bulunmaktadır. III. Birçok yörede, kentte, beldede düzenlenen festivaller genellikle sadece müzikle ilgili oluyor. cümlelerinin hangilerinde vardır? Yalnız I B) Yalnız III D) I ve III E) II ve III C) I ve II
34. Halk dilinde saklı kalan kelimeler, ekler, yazı dilinin en
önemli kaynağıdır. Buradan yazı dili sözlüğüne Cumhu-
riyet tarihi boyunca kelimeler alınmıştır. Omuz anlamında
"çiğin" sözcüğü bunlardan biridir. Türkçe Sözlük'te "omuz"
da var. Ancak halk ağzında yaşayan kelime, deyim, birle-
şik kelime gibi pek çok türden söze henüz sıra gelmemiş-
tir. "Yüzdeki istenmeyen kılları almak, makyaj yapmak"
anlamında "yüz almak", Türkçe Sözlük'ün dışında kalmış-
tır. Halk ağzında zehir" anlamında geçen "ağu" kelimesi,
yazı diline girememiştir. Bu kelime, terim olarak da kulla-
nılmadı. Buna karşılık hudut Arapça diye Rumca "sınır"
kelimesi öne çıkarıldı ve dilde sıklıkla kullanıldı. Verilen
örneklerden anlaşıldığı gibi, halk dilinden yazı diline keli-
me kazandırmada belirlenmiş bir tutumumuz yok.
Bu parçada
Halk dilindeki sözcüklerin Türkçe Sözlük'e alınmasın-
da ağır davranılması
37
II. Halk ağzındaki ifadelerin metinlerde geçtiği hâlde he-
hüz Türkçe Sözlük'e alınmaması
WI. Türkçe Sözlük'e alınmayan Türkçe kelimeler dururken
yabancı dilde bazı kelimelerin yerine yine yabancı dil-
den başka kelimelerin kullanıma sokulması
durumlarından hangilerinden yakınılmaktadır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve III
E) II ve III
e) ve II
3
karekök
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
34. Halk dilinde saklı kalan kelimeler, ekler, yazı dilinin en önemli kaynağıdır. Buradan yazı dili sözlüğüne Cumhu- riyet tarihi boyunca kelimeler alınmıştır. Omuz anlamında "çiğin" sözcüğü bunlardan biridir. Türkçe Sözlük'te "omuz" da var. Ancak halk ağzında yaşayan kelime, deyim, birle- şik kelime gibi pek çok türden söze henüz sıra gelmemiş- tir. "Yüzdeki istenmeyen kılları almak, makyaj yapmak" anlamında "yüz almak", Türkçe Sözlük'ün dışında kalmış- tır. Halk ağzında zehir" anlamında geçen "ağu" kelimesi, yazı diline girememiştir. Bu kelime, terim olarak da kulla- nılmadı. Buna karşılık hudut Arapça diye Rumca "sınır" kelimesi öne çıkarıldı ve dilde sıklıkla kullanıldı. Verilen örneklerden anlaşıldığı gibi, halk dilinden yazı diline keli- me kazandırmada belirlenmiş bir tutumumuz yok. Bu parçada Halk dilindeki sözcüklerin Türkçe Sözlük'e alınmasın- da ağır davranılması 37 II. Halk ağzındaki ifadelerin metinlerde geçtiği hâlde he- hüz Türkçe Sözlük'e alınmaması WI. Türkçe Sözlük'e alınmayan Türkçe kelimeler dururken yabancı dilde bazı kelimelerin yerine yine yabancı dil- den başka kelimelerin kullanıma sokulması durumlarından hangilerinden yakınılmaktadır? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III E) II ve III e) ve II 3 karekök
9,9
K/s
diğinder
duymuy
ann birb
laşma
laşmalar
cikmişt
e böylece
cevab
orlaşmış
varan ne
clarindan
misiniz?
bağlana
3-ALES)
1.-3. SORULARI AŞAĞIDAKI
PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ.
A) Saldıranın kimliğini gizleyebilmesi
B) Dünyanın her yerinden yapılabilmesi
C) Toplumsal yaşamı derinden etkileyebilmesi
D) Küçük bütçelerle gerçekleştirilebilmesi
Sonuçlarının kısa bir sürede görülebilmesi
1. Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi, siber saldırıların
özelliklerinden biri değildir?
1. Yerel bilgisayar sistemleri kullanma
II. Büyük bir bütçe ayırma
III. Yasal düzenlemeler yapma
IV. Savunma grupları oluşturma
(Günümüzde bir ülkedeki bilgisayar sistemlerinin binlerce
kilometre uzaktan bile devre digi birakiimani hiç de zor deği
bunun için sadece birkaç yüz siber savaşçıya, yeterli dona
nima ve internet bağlantısına ihtiyaç var. (11) Siber saldinya
geçenler, ülkelerinden ne kadar uzakta olursa, olsun, bask
olkelerden bilgisayarlan esir alabiliyor ve saldırtan bu bilgisa
yarlar üzerinden vine baske-uikelordaki bilgisayarlah oferinde
gerçekleştiriyor. () Bu nedekle siber saldınlanın Kaynağ
nin tespit ve ispat edilmesi dafty dá zorlaşıyor hatta bazen
imkansiz hale geliyor (TV lyi planlanmus bir siber saldininin
yapacağı yıkımın, en az klasik bir savaşihki-Kadar büyük ola-
cağr da ne yazık ki bir gerçek. (V Siber salon, saldıran taraf
açısından son derece düşük, saldinya maruz kalan taraf ac-
sindan ise son derece yüksek bir mayor ortaya çıkarıyou (Vi
Böyle bir teknolojik savaşta büyük kayıplar yaşanmaması için
uluslararası savaş hukukunun bir an önce güncellenerek sa-
vunma amaçlı olmayan siber saldınların bütün ülkeler Carafin-
asaklanması gerekiyor. (VII) Ayrıca, ülkelerin korunma
amaçlı siber ordular kurması, bilgisayar sistemigini ve koru-
ma programlarını daha güvenli hale getirmesi bekleniyor.
dan
A) Yalnız I
D) II ve IV
%65
TEST-41
B) I ve II
B) III.
III ve IV
K INFORMAL YAYINLARI
(2013-KPSS)
Sanatta b
Tordur. Be
Bu parçaya göre, siber saldırılardan korunmak için yuka-
ndaki önlemlerden hangilerine başvurulmalıdır?
D) V.
de, aslin
Çonka o
tanidir be
Bu sözle
nitelend
A) Kimi
hirsh
B) Bask
nu d
D) Bag
E) Bag
0¹ 09:58
5. Der
C) I ve Ill
(2013-KPSS)
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangisinde
bir karşılaştırma yapılmamıştır?
C) IV.
Edil
edil
old
ya
ma
ya
g
y
T
1
M.
(2013-KPSS)
[2
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
9,9 K/s diğinder duymuy ann birb laşma laşmalar cikmişt e böylece cevab orlaşmış varan ne clarindan misiniz? bağlana 3-ALES) 1.-3. SORULARI AŞAĞIDAKI PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. A) Saldıranın kimliğini gizleyebilmesi B) Dünyanın her yerinden yapılabilmesi C) Toplumsal yaşamı derinden etkileyebilmesi D) Küçük bütçelerle gerçekleştirilebilmesi Sonuçlarının kısa bir sürede görülebilmesi 1. Bu parçaya göre aşağıdakilerin hangisi, siber saldırıların özelliklerinden biri değildir? 1. Yerel bilgisayar sistemleri kullanma II. Büyük bir bütçe ayırma III. Yasal düzenlemeler yapma IV. Savunma grupları oluşturma (Günümüzde bir ülkedeki bilgisayar sistemlerinin binlerce kilometre uzaktan bile devre digi birakiimani hiç de zor deği bunun için sadece birkaç yüz siber savaşçıya, yeterli dona nima ve internet bağlantısına ihtiyaç var. (11) Siber saldinya geçenler, ülkelerinden ne kadar uzakta olursa, olsun, bask olkelerden bilgisayarlan esir alabiliyor ve saldırtan bu bilgisa yarlar üzerinden vine baske-uikelordaki bilgisayarlah oferinde gerçekleştiriyor. () Bu nedekle siber saldınlanın Kaynağ nin tespit ve ispat edilmesi dafty dá zorlaşıyor hatta bazen imkansiz hale geliyor (TV lyi planlanmus bir siber saldininin yapacağı yıkımın, en az klasik bir savaşihki-Kadar büyük ola- cağr da ne yazık ki bir gerçek. (V Siber salon, saldıran taraf açısından son derece düşük, saldinya maruz kalan taraf ac- sindan ise son derece yüksek bir mayor ortaya çıkarıyou (Vi Böyle bir teknolojik savaşta büyük kayıplar yaşanmaması için uluslararası savaş hukukunun bir an önce güncellenerek sa- vunma amaçlı olmayan siber saldınların bütün ülkeler Carafin- asaklanması gerekiyor. (VII) Ayrıca, ülkelerin korunma amaçlı siber ordular kurması, bilgisayar sistemigini ve koru- ma programlarını daha güvenli hale getirmesi bekleniyor. dan A) Yalnız I D) II ve IV %65 TEST-41 B) I ve II B) III. III ve IV K INFORMAL YAYINLARI (2013-KPSS) Sanatta b Tordur. Be Bu parçaya göre, siber saldırılardan korunmak için yuka- ndaki önlemlerden hangilerine başvurulmalıdır? D) V. de, aslin Çonka o tanidir be Bu sözle nitelend A) Kimi hirsh B) Bask nu d D) Bag E) Bag 0¹ 09:58 5. Der C) I ve Ill (2013-KPSS) Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerin hangisinde bir karşılaştırma yapılmamıştır? C) IV. Edil edil old ya ma ya g y T 1 M. (2013-KPSS) [2
1. Resme henüz çocukken tutuldu (yeltendi). Resim yapmak
1
öylesine (o kadar çok) heyecan ve keyif vericiydi ki bu tutkudan
J
asla vazgeçmedi. Babası rıza göstermediği (uygun bulmadığı)
III
hâlde tip fakültesini yarıda bırakarak güzel sanatlar akade-
misine girdi. Bunu öğrenen babası yıkıldı (mahvoldu) ama o
IV
"Türkiye'de resim yapılamaz, resim sergisi açılamaz." gibi boş
V
(dayanaksız) yargıları aşan bir sanatkâr oldu.
Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi, ayraç
içinde verilen açıklamayla anlamca uyuşmamaktadır?
A) I
B) II
C) III
E) V
D) IV
23
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1. Resme henüz çocukken tutuldu (yeltendi). Resim yapmak 1 öylesine (o kadar çok) heyecan ve keyif vericiydi ki bu tutkudan J asla vazgeçmedi. Babası rıza göstermediği (uygun bulmadığı) III hâlde tip fakültesini yarıda bırakarak güzel sanatlar akade- misine girdi. Bunu öğrenen babası yıkıldı (mahvoldu) ama o IV "Türkiye'de resim yapılamaz, resim sergisi açılamaz." gibi boş V (dayanaksız) yargıları aşan bir sanatkâr oldu. Bu parçada numaralanmış sözcüklerin hangisi, ayraç içinde verilen açıklamayla anlamca uyuşmamaktadır? A) I B) II C) III E) V D) IV 23
stır?
stir.
6.
Bütün olaylar bir mekân çerçevesinde gerçekleşir ve gel
Reel varlıklan bu kategorinin dışında düşünmek mümk
değildir. Mekân kavramının çok soyut ve kompleks d
bu kavramin taniminin yapılmasını zorlaştırmaktadır. Med
felsefe ve bilimde oldukça eski bir tarihe sahiptir ve h
araştırma konusu olan bir sorundur. Çünkü mekanın ona
belirlenmiş bir tanımı ya da sınırlanı yoktur. Bu bize mek
ne kadar önemli olduğunu ve araştınılmaya değer den br
konu olduğunu düşündürmektedir. Bütün bunlara ra
varlık, bilgi ve değer konulannda kendilerine ait mettete
genel kavramlan ve tanimlan bulmaya çalışan filozofa
mekan kavramıyla da ilgilenmeleri son derece doğaldr
Bu sözler aşağıdaki sorunların hangisine karşılık söyle
miş olabilir?
A) Felsefe ile ilgili söylemlerinize göre mekân kavram te
bir duyumdan elde edilebilir mi?
B) Belli bir şekli olmayan mekân, içindeki nesnelerin şei-
ni nasıl almaktadır?
C) Mekân, somut bir gerçeklik olarak yaşamı nasıl etkiler?
D) Mekân kavramının bazı özellikleri onun tanimini zor
tırmakta midir?
E) Mekan kavramını araştıran kişiler olay ve kişilerin de
önemini yeterince kavramakta midir?
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
stır? stir. 6. Bütün olaylar bir mekân çerçevesinde gerçekleşir ve gel Reel varlıklan bu kategorinin dışında düşünmek mümk değildir. Mekân kavramının çok soyut ve kompleks d bu kavramin taniminin yapılmasını zorlaştırmaktadır. Med felsefe ve bilimde oldukça eski bir tarihe sahiptir ve h araştırma konusu olan bir sorundur. Çünkü mekanın ona belirlenmiş bir tanımı ya da sınırlanı yoktur. Bu bize mek ne kadar önemli olduğunu ve araştınılmaya değer den br konu olduğunu düşündürmektedir. Bütün bunlara ra varlık, bilgi ve değer konulannda kendilerine ait mettete genel kavramlan ve tanimlan bulmaya çalışan filozofa mekan kavramıyla da ilgilenmeleri son derece doğaldr Bu sözler aşağıdaki sorunların hangisine karşılık söyle miş olabilir? A) Felsefe ile ilgili söylemlerinize göre mekân kavram te bir duyumdan elde edilebilir mi? B) Belli bir şekli olmayan mekân, içindeki nesnelerin şei- ni nasıl almaktadır? C) Mekân, somut bir gerçeklik olarak yaşamı nasıl etkiler? D) Mekân kavramının bazı özellikleri onun tanimini zor tırmakta midir? E) Mekan kavramını araştıran kişiler olay ve kişilerin de önemini yeterince kavramakta midir?
ce
k
WORKW
XWIN
eri
ak
WORKWI
15. Sözümü tamamlayamadım. Derin hıçkırıklar içinde
boğuluyordum. Ağlaya ağlaya Pervin'e anlattım. Şimdi
babama kaşağıyı kırdığımı söylersem kardeşim Hasan
da duyacak ve belki beni bağışlayacaktı.
- Yarın söylersin, dedi.
- Hayır, şimdi gideceğim.
- Şimdi baban uyuyor, yarın sabah söylersin. Hasan da
uyuyor.
ÖĞRENCİNİN
VIN
Pekâlâ!
- Haydi şimdi uyu!
Sabaha kadar gene gözlerimi kırpmadım. Hava ağarırken
Pervin'i uyandırdım. Kalktım. Ben içimdeki zehirden
vicdan azabını boşaltmak için acele ediyordum. Yazık ki
zavallı suçsuz kardeşim o gece ölmüştü. Sofada çiftlik
imamıyla Dadaruh'u ağlarken gördük. Babamın dışarı
çıkmasını bekliyorlardı.
-
Bu parça için, aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi
doğrudur?
A) Manzum özellikler taşıdığı için bir mesneviden
alınmış olabilir.
B) Hareket akışına dayandığından Dede Korkut
Hikâyeleri'nden alınmış olabilir.
C) Olağanüstü olay ve kahramanları içerdiğinden bir
destandan alınmış olabilir.
D) Duygu yoğunluğu içerdiği için bir halk hikâyesinden
alınmış olabilir.
E) "Ölüm" gibi ani bir sona dayandırıldığı için bir olay
hikâyesinden alınmış olabilir.
2
17.
SINAV
WORK
dypere
1. Nazi
11. Ola
III. Böl
taşı
IV. Baz
şel
V. Ya
Yukar
hikây
A) I
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ce k WORKW XWIN eri ak WORKWI 15. Sözümü tamamlayamadım. Derin hıçkırıklar içinde boğuluyordum. Ağlaya ağlaya Pervin'e anlattım. Şimdi babama kaşağıyı kırdığımı söylersem kardeşim Hasan da duyacak ve belki beni bağışlayacaktı. - Yarın söylersin, dedi. - Hayır, şimdi gideceğim. - Şimdi baban uyuyor, yarın sabah söylersin. Hasan da uyuyor. ÖĞRENCİNİN VIN Pekâlâ! - Haydi şimdi uyu! Sabaha kadar gene gözlerimi kırpmadım. Hava ağarırken Pervin'i uyandırdım. Kalktım. Ben içimdeki zehirden vicdan azabını boşaltmak için acele ediyordum. Yazık ki zavallı suçsuz kardeşim o gece ölmüştü. Sofada çiftlik imamıyla Dadaruh'u ağlarken gördük. Babamın dışarı çıkmasını bekliyorlardı. - Bu parça için, aşağıdaki değerlendirmelerden hangisi doğrudur? A) Manzum özellikler taşıdığı için bir mesneviden alınmış olabilir. B) Hareket akışına dayandığından Dede Korkut Hikâyeleri'nden alınmış olabilir. C) Olağanüstü olay ve kahramanları içerdiğinden bir destandan alınmış olabilir. D) Duygu yoğunluğu içerdiği için bir halk hikâyesinden alınmış olabilir. E) "Ölüm" gibi ani bir sona dayandırıldığı için bir olay hikâyesinden alınmış olabilir. 2 17. SINAV WORK dypere 1. Nazi 11. Ola III. Böl taşı IV. Baz şel V. Ya Yukar hikây A) I
22. 1. Köpek balıklarının kullanıldığı korku-gerilim filmle-
rini izlemişliğiniz varsa bu durum bilinçaltınıza yer
etmiştir.
II. Özellikle derinliği fazla olan bölgelerde yüzerken he-
pimizin aklından mutlaka böyle bir senaryo geçmiş-
tir.
III. Köpek balıkları, görünüşleriyle insanda korku uyan-
dıran hatta her an derinlerden bize saldıracakmış
hissi yaşadığımız yırtıcı balıklardır.
IV. Bu senaryo, film endüstrisinin bizler üzerinde yarat-
tığı etkinin göstergesidir.
V. Bilinçaltınıza yerleşen bu durumdan kurtulmanız da
kolay kolay mümkün değildir.
Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluştura-
cak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü
olur?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
O
2
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
22. 1. Köpek balıklarının kullanıldığı korku-gerilim filmle- rini izlemişliğiniz varsa bu durum bilinçaltınıza yer etmiştir. II. Özellikle derinliği fazla olan bölgelerde yüzerken he- pimizin aklından mutlaka böyle bir senaryo geçmiş- tir. III. Köpek balıkları, görünüşleriyle insanda korku uyan- dıran hatta her an derinlerden bize saldıracakmış hissi yaşadığımız yırtıcı balıklardır. IV. Bu senaryo, film endüstrisinin bizler üzerinde yarat- tığı etkinin göstergesidir. V. Bilinçaltınıza yerleşen bu durumdan kurtulmanız da kolay kolay mümkün değildir. Numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluştura- cak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V O 2