Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

Î
19. Abbasî halifeleri Harun Reşid ve Me'mun Dönemlerinde Bağ-
dat'ta çeşitli dinî ve dünyevi ilimlerin eğitiminin, araştırma ve
tercüme faaliyetlerinin yapıldığı bir yüksek eğitim kurumu açıl-
mıştır. Bu kurumda farklı medeniyetlere ait kültür, bilim ve fel-
sefe eserleri tercüme ediliyor, ilmî araştırmalar ve eğitim yapı-
lıyordu. Bu bilim kuruluşunun gökyüzünü izlemekte kullanılan
bir gözlemevi bir de büyük kütüphanesi vardı. Söz konusu yapı
zamanla Orta Çağ'ın ilimler akademisi hâline gelmiş olup İslam
ilim dünyasına, beş yüzyıldan fazla kaynaklık etmiştir.
Bu parçada aşağıdaki eğitim kurumlarından hangisinin
üzerinde durulmuştur?
15
A) Mektep
C) Beytü'l-hikme
E) Daru'l-hadis
B) Rasathane
D) Daru'l-kurra
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Î 19. Abbasî halifeleri Harun Reşid ve Me'mun Dönemlerinde Bağ- dat'ta çeşitli dinî ve dünyevi ilimlerin eğitiminin, araştırma ve tercüme faaliyetlerinin yapıldığı bir yüksek eğitim kurumu açıl- mıştır. Bu kurumda farklı medeniyetlere ait kültür, bilim ve fel- sefe eserleri tercüme ediliyor, ilmî araştırmalar ve eğitim yapı- lıyordu. Bu bilim kuruluşunun gökyüzünü izlemekte kullanılan bir gözlemevi bir de büyük kütüphanesi vardı. Söz konusu yapı zamanla Orta Çağ'ın ilimler akademisi hâline gelmiş olup İslam ilim dünyasına, beş yüzyıldan fazla kaynaklık etmiştir. Bu parçada aşağıdaki eğitim kurumlarından hangisinin üzerinde durulmuştur? 15 A) Mektep C) Beytü'l-hikme E) Daru'l-hadis B) Rasathane D) Daru'l-kurra Diğer sayfaya geçiniz.
14. (1) Teknolojinin gelişmesi ve akıllı telefon, tabletler gibi
cihazların hemen herkes tarafından kullanılmasıy-
la başlayan sosyal platformların aktif kullanımı, sos-
yal medya yönetimi kavramını da beraberinde getirdi.
(II) Sosyal medya yönetimi sadece paylaşım yapmak veya
mesajlara cevap vermek olarak değerlendirilmemelidir.
(III) Sosyal medya yönetiminde hata payının düşük bir
seviyede olması için bu yönetimin profesyoneller aracılı-
ğıyla yapılması gerekmektedir. (IV) Dijital reklam ajans-
larınca yapılan yönetme işlemi, belli bir plan ve program
üzerinden işlemektedir. (V) Çünkü sosyal platformlarda
düzensiz aralıklarla yapılan paylaşımlar, etkileşim olma-
dığı için başarısızlığın ortaya çıkmasına neden olur.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
önce "Bu planlama, çalışılan kurumun marka kimliğine
özel olarak oluşturulur ve bu süreç, düzenli bir şekilde
yürütülmesi gereken ve süreklilik yakalandığında başarı
getiren bir durumdur." cümlesi getirilmelidir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
14. (1) Teknolojinin gelişmesi ve akıllı telefon, tabletler gibi cihazların hemen herkes tarafından kullanılmasıy- la başlayan sosyal platformların aktif kullanımı, sos- yal medya yönetimi kavramını da beraberinde getirdi. (II) Sosyal medya yönetimi sadece paylaşım yapmak veya mesajlara cevap vermek olarak değerlendirilmemelidir. (III) Sosyal medya yönetiminde hata payının düşük bir seviyede olması için bu yönetimin profesyoneller aracılı- ğıyla yapılması gerekmektedir. (IV) Dijital reklam ajans- larınca yapılan yönetme işlemi, belli bir plan ve program üzerinden işlemektedir. (V) Çünkü sosyal platformlarda düzensiz aralıklarla yapılan paylaşımlar, etkileşim olma- dığı için başarısızlığın ortaya çıkmasına neden olur. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden önce "Bu planlama, çalışılan kurumun marka kimliğine özel olarak oluşturulur ve bu süreç, düzenli bir şekilde yürütülmesi gereken ve süreklilik yakalandığında başarı getiren bir durumdur." cümlesi getirilmelidir? A) I B) II C) III D) IV E) V
2
PARAGRAFTA ANLATIM-11
19. Kuşlar yağmur yağdırır da
Yağmur güneşe vururdu ya
Ben sana gelirdim
Sevincin yarısı ağzımda
Zambağa birikir sabahlar
Ovalar atlara binerdi
Kulesine koşuşunca deniz
Cebimde geceden yıldızlar
Arılarla ballarla kanımda
Yüreğim avuç olurdu da
Sonra çeşme de olurdu ya
Mutsuz dönüşler ayında
Ben sana gelirdim.
Bu dizelerin anlatımıyla aşağıdakilerden hangisi arasında
ilişki kurulamaz?
A) Imgelere başvurma
B) Abartmaya yer verme
C) Değişik mekânlar
D) Çağrışımlardan yararlanma
E) Duyularla ilgili ayrıntı
20
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
2 PARAGRAFTA ANLATIM-11 19. Kuşlar yağmur yağdırır da Yağmur güneşe vururdu ya Ben sana gelirdim Sevincin yarısı ağzımda Zambağa birikir sabahlar Ovalar atlara binerdi Kulesine koşuşunca deniz Cebimde geceden yıldızlar Arılarla ballarla kanımda Yüreğim avuç olurdu da Sonra çeşme de olurdu ya Mutsuz dönüşler ayında Ben sana gelirdim. Bu dizelerin anlatımıyla aşağıdakilerden hangisi arasında ilişki kurulamaz? A) Imgelere başvurma B) Abartmaya yer verme C) Değişik mekânlar D) Çağrışımlardan yararlanma E) Duyularla ilgili ayrıntı 20
(IV)
11
ildi.
angi
Türkçe
15. Kerem der ki benim yârim incedir
Dudakları yarı açmış goncadır
Sümbül sapı topuğundan yücedir
Bir tel saçın vermem dünya malına
Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) lyelik eki almış ad
B) Ek fiille çekimlenmiş sözcükler
C) Kalma durum eki almış ad
D) Sayı sıfatı
E) Çekimli eylem
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
(IV) 11 ildi. angi Türkçe 15. Kerem der ki benim yârim incedir Dudakları yarı açmış goncadır Sümbül sapı topuğundan yücedir Bir tel saçın vermem dünya malına Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) lyelik eki almış ad B) Ek fiille çekimlenmiş sözcükler C) Kalma durum eki almış ad D) Sayı sıfatı E) Çekimli eylem
27. Bazı kitapları okumaya, bazı yazarları sevmeye şartlan-
dinliyoruz. Kitapçi raflarını her hafta sayısız. çok satan
kitap dolduruyor ve çoğu aninda unutuluyor. 1990'larda
aylarca 1 numara olmuş bir kitabı bugün arasanız bula-
miyorsunuz çünkü yeni baskısı yapılmıyor. Yazıldıktan
70 sene sonra da okunan kitaplar var oysa. Insan, edebi
değeri ölçek alıyorsa hangi kitabın kalıcı olacağını, hangi
kitabın silinip gideceğini kestirebilir. Edebiyat konusunda
azcik sezgisi, bilgisi olan bir okur, bunu anlar. Bizdeyse
hiçbir değer yargisi çok da tartışılarak, ölçülüp biçilerek
verilmiyor ve okur, göklere çıkarması beklenen yazarları
övgülere boğarken diğerlerinin yüzüne bakmıyor.
Bu parçada altı çizili ifadeyle
1. İyi yazarların yazdığı her eserin başyapıt sayılması
II. Kitabın kalıcılığının edebî değeriyle ilgili olması
Bir dönem çok okunan bir eserin yıllar sonra, yeni
baskısı yapılmadığı için bulunamaması
durumlaryidan hangilerine gönderme yapılmıştır?
A) Yaz!
B) Yalnız II
C) Yalniz III
D) I ve Il
E) II ve III
kares
29
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
27. Bazı kitapları okumaya, bazı yazarları sevmeye şartlan- dinliyoruz. Kitapçi raflarını her hafta sayısız. çok satan kitap dolduruyor ve çoğu aninda unutuluyor. 1990'larda aylarca 1 numara olmuş bir kitabı bugün arasanız bula- miyorsunuz çünkü yeni baskısı yapılmıyor. Yazıldıktan 70 sene sonra da okunan kitaplar var oysa. Insan, edebi değeri ölçek alıyorsa hangi kitabın kalıcı olacağını, hangi kitabın silinip gideceğini kestirebilir. Edebiyat konusunda azcik sezgisi, bilgisi olan bir okur, bunu anlar. Bizdeyse hiçbir değer yargisi çok da tartışılarak, ölçülüp biçilerek verilmiyor ve okur, göklere çıkarması beklenen yazarları övgülere boğarken diğerlerinin yüzüne bakmıyor. Bu parçada altı çizili ifadeyle 1. İyi yazarların yazdığı her eserin başyapıt sayılması II. Kitabın kalıcılığının edebî değeriyle ilgili olması Bir dönem çok okunan bir eserin yıllar sonra, yeni baskısı yapılmadığı için bulunamaması durumlaryidan hangilerine gönderme yapılmıştır? A) Yaz! B) Yalnız II C) Yalniz III D) I ve Il E) II ve III kares 29
34. Bir yazar, kitabını okuyucuya sonuna kadar oku
sa daha kitabın başında okuyucuyu bağlamalıdır. Bu durum
bir yönden ilk görüşte aşka benzer. Yani bir şeyi başlangıçta
ya
ya
‒‒‒‒‒
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hang-
isi sırasıyla getirilmelidir?
A) görürsünüz, görmezsiniz.
savunursunuz, savunmazsınız.
C kabul edersiniz, benimsersiniz.
D) istersiniz, istemezsiniz.
E) seversiniz, bağlanırsınız,
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
34. Bir yazar, kitabını okuyucuya sonuna kadar oku sa daha kitabın başında okuyucuyu bağlamalıdır. Bu durum bir yönden ilk görüşte aşka benzer. Yani bir şeyi başlangıçta ya ya ‒‒‒‒‒ Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hang- isi sırasıyla getirilmelidir? A) görürsünüz, görmezsiniz. savunursunuz, savunmazsınız. C kabul edersiniz, benimsersiniz. D) istersiniz, istemezsiniz. E) seversiniz, bağlanırsınız,
kat
er-
bir
ga-
la co
me >
si,
Yayıncılık
ür
Tammat
110
1
V. cümlede ek fiil vardır.
teşekkür
1. Bana bu iyiliği de yaptın ya bence sen dünyanın en iyi
(derim =)
kalpli insanısın. Burdaks ek eykur
11. Burası Osmanlı zamanında görkemli bir konakmış, şimdi
göremedim.
ise harabe...
M. Kışa hazırlık yapmak isteyen köylüler sonbaharda tarla-
larda olurdu.
V. Çocuğumu o okula kaydetmek istemedim çünkü okulun
sınıfları çok kalabalıktı. d
V. Son derece akıcı dili ve adeta insana kendi varlığını yine
kendisi üzerinden bir okuma sunma denemesi ile "Biri,
Hiçbiri, Binlercesi" beni son derece etkileyen bir roman
oldu.
Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde ek fiil kul-
lanılmamıştır?
of a gi
A) I
E) V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
kat er- bir ga- la co me > si, Yayıncılık ür Tammat 110 1 V. cümlede ek fiil vardır. teşekkür 1. Bana bu iyiliği de yaptın ya bence sen dünyanın en iyi (derim =) kalpli insanısın. Burdaks ek eykur 11. Burası Osmanlı zamanında görkemli bir konakmış, şimdi göremedim. ise harabe... M. Kışa hazırlık yapmak isteyen köylüler sonbaharda tarla- larda olurdu. V. Çocuğumu o okula kaydetmek istemedim çünkü okulun sınıfları çok kalabalıktı. d V. Son derece akıcı dili ve adeta insana kendi varlığını yine kendisi üzerinden bir okuma sunma denemesi ile "Biri, Hiçbiri, Binlercesi" beni son derece etkileyen bir roman oldu. Yukarıda numaralanmış cümlelerin hangisinde ek fiil kul- lanılmamıştır? of a gi A) I E) V
22231244
B
TYT
32. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Bu bir kaygı olabilir,
dahası bir dert olabilir, bir duygudaş arama çabası ola-
bilir ve tabii ki bambaşka bir şey de olabilir ama sizi
imajlar dünyasına ve film çekmeye yönelten şey ne ol-
du." sorusuna cevap vermektedir?
X Ben, iyilik nedir kötülük nedir konusuyla ilgili yıllar-
dir hiçbir tanımlama yapamadım; bundan sonra da
yapabileceğimi sanmıyorum. Ama bu konuda so-
rular üretmenin, daha iyiyi arama çabamıza hizmet
edebileceğini düşünüyorum.
"Acaba bu film izlenir mi? Acaba seyirciye hitap
eder mi? Hikâyeyi biraz daha mı hızlandırsam?"
sorusunu dert edindiğimi söyleyemeyeceğim. Be-
nim isteğim eteğimdeki taşlar dökülsün, üzerim-
deki yükler kalksın, biraz ferahlayayım. Çünkü bir
hikâyeyi geride bırakma hissini size anlatmam o
kadar güzel oluyor ki. Sürekli kafanızı meşgul eden
sorulardan biraz olsun arınmak... İhtiyaçtan yap-
mış olmamdan ötürü tam bir meslek gibi de baka-
miyorum aslında.
Yani akşam başımızı yastığa koyduğumuzda bizi
kemiren, konuşmaya değer bulunmayacağından
çekindiğimiz için kimseyle konuşamadığımız me-
seleler olduğunu düşünüyorum. Mesela, o bana ni-
ye günaydın demedi? Onun altında aşağılık komp-
leksi olabilir, kendini sevdirme istediği olabilir o ka-
dar çok faktör sayabiliriz ki ve tek bir kişi özelinde
bu faktörler değişebilir.
By Aztex
DY Izleyicinin kendini hikâyeye kaptıracak kadar ger-
çekçi olmasını arzu ettiğim bir hikâyenin oyuncu-
luklarının çok iyi olması gerekiyordu. O yüzden
dan oyunculuğa neredeyse en baş sırada özenmem
gerektiğini biliyordum. Buna hiç repliği olmayan
yardımcı oyuncuların oyunculukları da dâhil.
Hikâyeyi takip ederken yaşanacak iki saniyelik bir
kopuş bile filme zarar vermeye yetebilirdi gibi his-
sediyordum.
Oyunculukla ilgileniyor olmamın güzel etkiler yap-
tığını düşünüyorum. Oyunculuğun çok zor bir şey
olduğunu bilmem, oyuncularla iyi ilişkiler kurma-
mı, onları daha iyi anlamamı sağlıyor olabilir. Tabii
Borç'taki oyuncular bu kadar özverili olmasaydı
hem de kişilik olarak da bu kadar iyi anlaşmasay-
dik belki benim oyunculuk yapıyor olmamın olum-
lu etkileri çok da rahat hissedilemeyebilirdi.
D
33.
34.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
22231244 B TYT 32. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Bu bir kaygı olabilir, dahası bir dert olabilir, bir duygudaş arama çabası ola- bilir ve tabii ki bambaşka bir şey de olabilir ama sizi imajlar dünyasına ve film çekmeye yönelten şey ne ol- du." sorusuna cevap vermektedir? X Ben, iyilik nedir kötülük nedir konusuyla ilgili yıllar- dir hiçbir tanımlama yapamadım; bundan sonra da yapabileceğimi sanmıyorum. Ama bu konuda so- rular üretmenin, daha iyiyi arama çabamıza hizmet edebileceğini düşünüyorum. "Acaba bu film izlenir mi? Acaba seyirciye hitap eder mi? Hikâyeyi biraz daha mı hızlandırsam?" sorusunu dert edindiğimi söyleyemeyeceğim. Be- nim isteğim eteğimdeki taşlar dökülsün, üzerim- deki yükler kalksın, biraz ferahlayayım. Çünkü bir hikâyeyi geride bırakma hissini size anlatmam o kadar güzel oluyor ki. Sürekli kafanızı meşgul eden sorulardan biraz olsun arınmak... İhtiyaçtan yap- mış olmamdan ötürü tam bir meslek gibi de baka- miyorum aslında. Yani akşam başımızı yastığa koyduğumuzda bizi kemiren, konuşmaya değer bulunmayacağından çekindiğimiz için kimseyle konuşamadığımız me- seleler olduğunu düşünüyorum. Mesela, o bana ni- ye günaydın demedi? Onun altında aşağılık komp- leksi olabilir, kendini sevdirme istediği olabilir o ka- dar çok faktör sayabiliriz ki ve tek bir kişi özelinde bu faktörler değişebilir. By Aztex DY Izleyicinin kendini hikâyeye kaptıracak kadar ger- çekçi olmasını arzu ettiğim bir hikâyenin oyuncu- luklarının çok iyi olması gerekiyordu. O yüzden dan oyunculuğa neredeyse en baş sırada özenmem gerektiğini biliyordum. Buna hiç repliği olmayan yardımcı oyuncuların oyunculukları da dâhil. Hikâyeyi takip ederken yaşanacak iki saniyelik bir kopuş bile filme zarar vermeye yetebilirdi gibi his- sediyordum. Oyunculukla ilgileniyor olmamın güzel etkiler yap- tığını düşünüyorum. Oyunculuğun çok zor bir şey olduğunu bilmem, oyuncularla iyi ilişkiler kurma- mı, onları daha iyi anlamamı sağlıyor olabilir. Tabii Borç'taki oyuncular bu kadar özverili olmasaydı hem de kişilik olarak da bu kadar iyi anlaşmasay- dik belki benim oyunculuk yapıyor olmamın olum- lu etkileri çok da rahat hissedilemeyebilirdi. D 33. 34.
16. İnsanoğlunun yerleşik hayata geçmesi, yaşam biçimi
ve yerleşim bölgesi arasında gerçekleşecek sürekli bir
etkileşimin de başlangıcıydı. Yaşam alanını seçerken
ilk olarak doğal kaynaklara ve bölgenin güvenli olma-
sına dikkat eden insanoğlu, zamanla içinde bulunduğu
ortamı değiştirdi. Doğa da kendini şekillendirmeye de-
vam ederken insanlara zarar vermeye başladı. Bunun
üzerine insanlar, yaşadıkları bölgeyi terk etmek zorunda
kaldı. Şimdilerde bu bölgelerin yaşadığı değişimleri an-
lamak için disiplinler arası çalışmalar gerçekleştiriliyor.
Bunlardan biri de arkeolojik alanlardaki bulgu ve kayıtla-
rin değerlendirilerek sebep-sonuç ilişkilerinin kurulma-
sına yardımcı olan bir alt bilim dalı olan jeoarkeoloji.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
yoktur?
A) Karşılaştırma
Tanımlama
B) Kişileştirme
D) Örnekleme
E) Niteleme
18.
Tanın bom
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
16. İnsanoğlunun yerleşik hayata geçmesi, yaşam biçimi ve yerleşim bölgesi arasında gerçekleşecek sürekli bir etkileşimin de başlangıcıydı. Yaşam alanını seçerken ilk olarak doğal kaynaklara ve bölgenin güvenli olma- sına dikkat eden insanoğlu, zamanla içinde bulunduğu ortamı değiştirdi. Doğa da kendini şekillendirmeye de- vam ederken insanlara zarar vermeye başladı. Bunun üzerine insanlar, yaşadıkları bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. Şimdilerde bu bölgelerin yaşadığı değişimleri an- lamak için disiplinler arası çalışmalar gerçekleştiriliyor. Bunlardan biri de arkeolojik alanlardaki bulgu ve kayıtla- rin değerlendirilerek sebep-sonuç ilişkilerinin kurulma- sına yardımcı olan bir alt bilim dalı olan jeoarkeoloji. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Karşılaştırma Tanımlama B) Kişileştirme D) Örnekleme E) Niteleme 18. Tanın bom
B
B
TYT
28. Telekinezi; insanın, zihniyle ve herhangi bir fiziksel te-
mas olmaksızın nesneleri hareket ettirebilmesidir. Te-
lekinezi kelimesi, "uzak" anlamında olan "tele" kelime-
si ile "hareket" anlamına gelen "kinesis" kelimelerinin
birleşiminden oluşmuştur. Bazen telekineziye "aklın ci-
simler üzerindeki gücü" de denmektedir. Telekinezi ye-
rine kullanılan başka bir terim ise psikokinezidir. Psi-
kokinezi, Yunancada "ruh" anlamına gelen "psyche"
kelimesi ile "hareket" anlamına gelen "kinesis" kelime-
lerinden türemiştir. Psişik güçlere inanan veya onları
kullanabildiğini iddia eden insanlar, bu güçlerin çeşit-
lerinden bahsetmişlerdir. Prekognisyon (gelecekte ola-
cakları önceden bilme gücü), pirokinezi (zihin gücüyle
nesneleri tutuşturabilme ve ateş yakabilme), telapati
(uzakta olan şeyleri bilebilme, görebilme) psişik güç-
lerden bazılarıdır. Bu güçlerin varlığına inanan insanlar
olsa da psişik güçler bilimsel olarak kanıtlanabilmiş
değildir.
layer Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Ruhsal bir güç olan telekinezinin çeşitli etkilerinin
olduğu savunulmaktadır.
B) Telekinezi yerine kullanılan terimin doğusu Yunan-
caya dayanmaktadır.
Pşişik güçlere inananlar çıksa da bu güçler, bilim
dünyası tarafından ispat edilememiştir.
D Telekineziye inananlar, onun üç farklı durumundan
bahsetmiştir.
Telekinezinin farklı tanımları da bulunmaktadır.
B
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
B B TYT 28. Telekinezi; insanın, zihniyle ve herhangi bir fiziksel te- mas olmaksızın nesneleri hareket ettirebilmesidir. Te- lekinezi kelimesi, "uzak" anlamında olan "tele" kelime- si ile "hareket" anlamına gelen "kinesis" kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Bazen telekineziye "aklın ci- simler üzerindeki gücü" de denmektedir. Telekinezi ye- rine kullanılan başka bir terim ise psikokinezidir. Psi- kokinezi, Yunancada "ruh" anlamına gelen "psyche" kelimesi ile "hareket" anlamına gelen "kinesis" kelime- lerinden türemiştir. Psişik güçlere inanan veya onları kullanabildiğini iddia eden insanlar, bu güçlerin çeşit- lerinden bahsetmişlerdir. Prekognisyon (gelecekte ola- cakları önceden bilme gücü), pirokinezi (zihin gücüyle nesneleri tutuşturabilme ve ateş yakabilme), telapati (uzakta olan şeyleri bilebilme, görebilme) psişik güç- lerden bazılarıdır. Bu güçlerin varlığına inanan insanlar olsa da psişik güçler bilimsel olarak kanıtlanabilmiş değildir. layer Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Ruhsal bir güç olan telekinezinin çeşitli etkilerinin olduğu savunulmaktadır. B) Telekinezi yerine kullanılan terimin doğusu Yunan- caya dayanmaktadır. Pşişik güçlere inananlar çıksa da bu güçler, bilim dünyası tarafından ispat edilememiştir. D Telekineziye inananlar, onun üç farklı durumundan bahsetmiştir. Telekinezinin farklı tanımları da bulunmaktadır. B
6. Ülkemizde de yazarların bir basın ataşesi var ()
Bunlardan biri geçenlerde, temsil ettiği yazar için ()
"Yeni bir yapıta kadar basında eskisi gibi sık görün-
meyecek." diyordu () Bunun anlamı şu () Bundan
böyle yazar, yazınsal bir metin üreten kişi değil ()
görüntüsü kullanılan yüzdür.
Bu parçada ayraçlarla () belirtilen yerlere aşağı-
dakilerin hangisinde verilen noktalama işaretle-
ri sırasıyla getirilmelidir?
A): () () (6)
(C) () (;) (.) (:) (.)
B) () () () ()
D) (:) () () ()
agrow
EQ00(0
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
6. Ülkemizde de yazarların bir basın ataşesi var () Bunlardan biri geçenlerde, temsil ettiği yazar için () "Yeni bir yapıta kadar basında eskisi gibi sık görün- meyecek." diyordu () Bunun anlamı şu () Bundan böyle yazar, yazınsal bir metin üreten kişi değil () görüntüsü kullanılan yüzdür. Bu parçada ayraçlarla () belirtilen yerlere aşağı- dakilerin hangisinde verilen noktalama işaretle- ri sırasıyla getirilmelidir? A): () () (6) (C) () (;) (.) (:) (.) B) () () () () D) (:) () () () agrow EQ00(0
42
7.
7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
• Hidroponik, toprak kullanmadan su içinde mineral
besin çözümleri kullanarak bitki yetiştirme yöntemidir.
Hidrokültürün bir alt kümesidir. Karasal bitkiler,
mineral besin solüsyonunda veya perlit, çakıl,
mineral yün, genişletilmiş kil ve Hindistan cevizi
kabuğu gibi nötr bir ortamda kendi kökleriyle
yetiştirilebilir. Hidroponik sistemlerde kullanılan
besinler balık dışkısı, ördek gübresi, kimyasal
gübreler ya da yapay besin çözeltileri gibi çok farklı
kaynaklardan gelebilir. Hidroponik olarak asal
ortamda yetiştirilen bitkiler; domates, biber, hiyar,
marul, haşhaş ve Arabidopsis thaliana gibi model
bitkileri kapsar.
Hidroponik, toprağa ihtiyaç duymadığı için bu
yöntemle toprağı verimsiz olan yerlerde de tarım
yapılabilir. Su ihtiyacı azalır. Bitkilerin beslenme
seviyeleri kontrol edilebilir, bu sayede daha nitelikli
deneyler yapılabilir. Kirlilik gibi etkenlerden
etkilenilmez. Hasat kolaylığı sağlanır. Bitkiler daha
sağlıklı büyür. Hidroponik, tarım için su kullanımında
azalma gibi pek çok avantaj sağlar. 1 kg domates
yetiştirmek için yaygın çiftçilik yöntemlerinde 400 litre
su kullanmak gerekir; hidroponik yönteminde 70 litre
su yeterlidir. Üretime gerek duyulan su eksikliği
yüzünden ulaşılabilir suya sahip olmayan uygunsuz
ortamlarda gıda maddesi yetiştirmek bu yöntemle
mümkündür.
Bu iki parça arasındaki ilişkiyle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Geleneksel tarımın yeni yöntemlerini anlatarak maliyet
analizi yapmaktadırlar.
B) Yeni bir tarım türünün nasıl yapılacağını ve
kazanımlarını anlatmaktadırlar.
C) Hidroponik tarıma getirilen yenilikleri ve bu işin
ekonomik kazanımlarını sıralamaktadırlar.
D) Topraksız tarımın ana başlıklarını ve bu yöntemin
yararlarını anlatmaktadırlar.
E) Sağlıklı bir tarım çeşidini tanıtmakta ve bu işin ne
kadar gelir getireceğini aktarmaktadırlar.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
42 7. 7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. • Hidroponik, toprak kullanmadan su içinde mineral besin çözümleri kullanarak bitki yetiştirme yöntemidir. Hidrokültürün bir alt kümesidir. Karasal bitkiler, mineral besin solüsyonunda veya perlit, çakıl, mineral yün, genişletilmiş kil ve Hindistan cevizi kabuğu gibi nötr bir ortamda kendi kökleriyle yetiştirilebilir. Hidroponik sistemlerde kullanılan besinler balık dışkısı, ördek gübresi, kimyasal gübreler ya da yapay besin çözeltileri gibi çok farklı kaynaklardan gelebilir. Hidroponik olarak asal ortamda yetiştirilen bitkiler; domates, biber, hiyar, marul, haşhaş ve Arabidopsis thaliana gibi model bitkileri kapsar. Hidroponik, toprağa ihtiyaç duymadığı için bu yöntemle toprağı verimsiz olan yerlerde de tarım yapılabilir. Su ihtiyacı azalır. Bitkilerin beslenme seviyeleri kontrol edilebilir, bu sayede daha nitelikli deneyler yapılabilir. Kirlilik gibi etkenlerden etkilenilmez. Hasat kolaylığı sağlanır. Bitkiler daha sağlıklı büyür. Hidroponik, tarım için su kullanımında azalma gibi pek çok avantaj sağlar. 1 kg domates yetiştirmek için yaygın çiftçilik yöntemlerinde 400 litre su kullanmak gerekir; hidroponik yönteminde 70 litre su yeterlidir. Üretime gerek duyulan su eksikliği yüzünden ulaşılabilir suya sahip olmayan uygunsuz ortamlarda gıda maddesi yetiştirmek bu yöntemle mümkündür. Bu iki parça arasındaki ilişkiyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Geleneksel tarımın yeni yöntemlerini anlatarak maliyet analizi yapmaktadırlar. B) Yeni bir tarım türünün nasıl yapılacağını ve kazanımlarını anlatmaktadırlar. C) Hidroponik tarıma getirilen yenilikleri ve bu işin ekonomik kazanımlarını sıralamaktadırlar. D) Topraksız tarımın ana başlıklarını ve bu yöntemin yararlarını anlatmaktadırlar. E) Sağlıklı bir tarım çeşidini tanıtmakta ve bu işin ne kadar gelir getireceğini aktarmaktadırlar.
Türkçe
23. Şiirde sembolik dil kullanmanın iki gerekçesi vardır.
Bunlardan birincisi şiiri oluşturanın, anlatmak istedik-
lerini doğrudan vermesinin sakıncalı olduğuna inan-
ması; ikincisi ise şairin, şiiri oluşturan etkiyi açık bir bi-
çimde anlatamamasıdır. İlk sebep, halktan bilginin sak-
lanması ve çaba sarf edenlerin alması sonucunu do-
ğurur. Bütün kapalı yapılar, bu sembolik dili kullanır.
Çünkü
----.
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa-
ğıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) sembol ele alınan konunun bütün detaylarına gön-
derimde bulunur
B) şiiri okuyan kişinin hayal gücü bilgiyi doğrudan ak-
taracak derinliğe sahip değildir
C) şiirin ilahi nitelikte olması "gerçeğin" delili olarak
kabul edilir
D) semboller dille üretilen eserlerin etki alanını epey
genişletir
E) semboller yorumlanmaya açık olduğundan savun-
ma yapmayı kolaylaştırır
24. "." der Nietzsche Böyle Konuştu Zerdüşt adlı baş-
yapıtında. Bu azılı düşman yani kişinin kendine karşı
giriştiği savaş, Nietzsche'nin hayat anlayışının ve eser-
lerinin merkezindedir. İlginçtir ki kendi felsefesini "ters
çevrilmiş Platonculuk" diye tanımlayan bu düşünürün
eserlerinde konu edindiği savaşım, zıtlaştığı o Yunan
filozofun şaheseri kabul edilen diyaloğun da ana te-
masıdır
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Türkçe 23. Şiirde sembolik dil kullanmanın iki gerekçesi vardır. Bunlardan birincisi şiiri oluşturanın, anlatmak istedik- lerini doğrudan vermesinin sakıncalı olduğuna inan- ması; ikincisi ise şairin, şiiri oluşturan etkiyi açık bir bi- çimde anlatamamasıdır. İlk sebep, halktan bilginin sak- lanması ve çaba sarf edenlerin alması sonucunu do- ğurur. Bütün kapalı yapılar, bu sembolik dili kullanır. Çünkü ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) sembol ele alınan konunun bütün detaylarına gön- derimde bulunur B) şiiri okuyan kişinin hayal gücü bilgiyi doğrudan ak- taracak derinliğe sahip değildir C) şiirin ilahi nitelikte olması "gerçeğin" delili olarak kabul edilir D) semboller dille üretilen eserlerin etki alanını epey genişletir E) semboller yorumlanmaya açık olduğundan savun- ma yapmayı kolaylaştırır 24. "." der Nietzsche Böyle Konuştu Zerdüşt adlı baş- yapıtında. Bu azılı düşman yani kişinin kendine karşı giriştiği savaş, Nietzsche'nin hayat anlayışının ve eser- lerinin merkezindedir. İlginçtir ki kendi felsefesini "ters çevrilmiş Platonculuk" diye tanımlayan bu düşünürün eserlerinde konu edindiği savaşım, zıtlaştığı o Yunan filozofun şaheseri kabul edilen diyaloğun da ana te- masıdır
değil,
sunuz
ne iğ-
Fuzuli
tların
nan
7
HiperZeka
19. 1. Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tabib
Kilma dermân kim.helâkim zehri dermândadır.
II. İnledikçe eleminden vatanın her nefesi,
Gelin imdada diyor, bak budur Allah sesi!
Sırasıyla divan edebiyatı ve Tanzimat edebiyatından alınan
dizeler değerlendirildiğinde bu iki edebiyat dönemi arasın-
daki en belirgin fark aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kullandıkları ölçü
B) Nazım biriml
C) Nazım biçimleri
D) Uyak ve redifin kullanımı
E) Konu ve temaları
>>> Diğer sayfaya geçiniz
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
değil, sunuz ne iğ- Fuzuli tların nan 7 HiperZeka 19. 1. Aşk derdiyle hoşem el çek ilâcımdan tabib Kilma dermân kim.helâkim zehri dermândadır. II. İnledikçe eleminden vatanın her nefesi, Gelin imdada diyor, bak budur Allah sesi! Sırasıyla divan edebiyatı ve Tanzimat edebiyatından alınan dizeler değerlendirildiğinde bu iki edebiyat dönemi arasın- daki en belirgin fark aşağıdakilerden hangisidir? A) Kullandıkları ölçü B) Nazım biriml C) Nazım biçimleri D) Uyak ve redifin kullanımı E) Konu ve temaları >>> Diğer sayfaya geçiniz
4. Anlattı erenler: Bir bahar değil,
Aşıkın ömründe bin bahar varmış.
Hicranla ağaran bu saçlar değil,
Sevgisiz kalan kalp ihtiyarlarmış...
Bu dizelerde altı çizili bölümde anlamı güçlendirmek için
aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur?
A) Teşbih
B) Mübalağa
D) İntak
E) Telmih
C) Teşhis
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
4. Anlattı erenler: Bir bahar değil, Aşıkın ömründe bin bahar varmış. Hicranla ağaran bu saçlar değil, Sevgisiz kalan kalp ihtiyarlarmış... Bu dizelerde altı çizili bölümde anlamı güçlendirmek için aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? A) Teşbih B) Mübalağa D) İntak E) Telmih C) Teşhis
7. Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi.
Yol, hep yol, daima yol... Bitmiyor düzlük yine.
Ne civarda bir köy var ne bir evin hayali,
Sonun ademdir diyor insana yolun hâli
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A) Şair, anlatımda benzetmelerden yararlanmıştır.
B) Söyleyici, izlenimlerin yarattığı felsefi sorgulama içindedir.
C) Söyleyici dış âlemi olduğu gibi betimlemiştir.
D) 14'lü hece ölçüsü ile ahenk sağlanmıştır.
E) Sade bir dil, lirik bir söyleyiş hâkimdir.
11.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
7. Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi. Yol, hep yol, daima yol... Bitmiyor düzlük yine. Ne civarda bir köy var ne bir evin hayali, Sonun ademdir diyor insana yolun hâli Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A) Şair, anlatımda benzetmelerden yararlanmıştır. B) Söyleyici, izlenimlerin yarattığı felsefi sorgulama içindedir. C) Söyleyici dış âlemi olduğu gibi betimlemiştir. D) 14'lü hece ölçüsü ile ahenk sağlanmıştır. E) Sade bir dil, lirik bir söyleyiş hâkimdir. 11.