Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

1. TÜR 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türkçe Testi için ayrılar Nuri Demirağ, ilk uçak mühendislerimizden Selahattin Alan'ı yanına alarak Istanbul'da uçak tasarımlarını gerçekleştirdi ve milli uçağımızı imal etmeye başladı. Beşiktaş'taki fabrikada ilk olarak 65 adet planör ve 24 adet eğitim uçağı imal edildi. Fakat Atatürk'ün ölümünden hemen sonra bazı yöneticilerin yeni projeler bakımından ikircikli davranması, milletimiz için hayati öneme sahip bu çalışmaların akim kalmasına neden oldu Bu parçada altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir? A) Kararsız kalmak - başarıya ulaşamamak B) Samimi olmamak - sürüncemede kalmak C) Güven duymamak - karışıklığa yol açmak D) Destek vermemek - içselleştirememek Einanmamak - değersizleştirmek

Sıra say! Sifati 2. "Her bir eserin gelenek içinde konumunun tam olarak gösterilmesi, edebiyat tarihinin birinci görevidir." diyor Wellek-Warren ikilisi. Edebiyat tarihinin amaçları, nüfus ettiği saha nispetinde oldukça geniş bir yelpazeye sa- hiptir. Bu amaçlar edebi şahsiyetlerin dünya görüşüne ve yaşadıkları devre bağlı olarak farklılıklar gösterebilir. Edebiyat tarihinin, edebiyatın diğer birimleriyle de kuv- vetli bir etkileşimde olduğu da unutulmamalıdır. Bu parçaya göre aşağıda belirtilen ifadelerden hangisi yanlıştır? 2 LA Sıra sayı sıfatı kullanılmıştır. edebî şahsiyet! B) Yazım yanlışı bulunmaktadır. . Tüm fiiller basit çekimlidir. diyor, pös tee bilic unutulmonple LD Yapıca iç içe birleşik cümle bulunmaktadır. www.edebiyatveturkcetcom E) Yapım ekinin çekim ekinden sonra geldiği bir örnek ifade bulunmaktadır. Nomelde vok+y.etae One istiSNALAR VO teyzempil → teyze -m - pil ce the pideren git-of-yout > 3 Rune hir edebiyat tarihini yapabilecek kadar malze- Türk edebiyatı-

B 21. Pokut Yaylası; Makrevis, Ortan ve Pogina köylülerinin ortaklaşa kullandığı, 2100 metre yükseklikte bir yayla. Biz de yaylada bulunan evimize ulaşmak için sabah erkenden yola çıkardık. Yaylada elektrik olmadığından gündüz gözüyle her şey ayarlanmak durumundaydı. Sabahın mahmurluğunda ilk etapta zor olsa da belli bir mesafe kat ettikten sonra şölene dönüşen yolculuğun en güzel taraflarından biri buz gibi pınarların yanı başında mola verip evde hazırlanan kumanyayı tüketmek olurdu. Genellikle sabah pişirildiği için soğuyan yumurta, domates, salatalık, ekmek bazı yolcularda da karalâhana sarması bu çeşitlemeyi tamamlardı. Bu, tadını başka hiçbir şeyde bulamadığımız yemek ritüelinden sonra yollara koyulurduk. Asırlık çam ve gürgen ağaçlarının arasından yukarılara doğru tırmanmak zor olsa da yer yer düzleşen orman patikaları bir nebze olsun yorgunluğumuzu atardı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Gerekçeli yargı B Karşılaştırma C) Dokunma duyusu D) Koşul öne sürme Benzetme

11 A 22 Sabah 7.30'da daha kuşlar bile ötmezken uyanıyoruz ve yorulacağımız gün için kahvaltı sırasında enerjimizi topluyoruz. Ilk durağımız Truva oluyor. Truva "Troya": otelimizden 32 kilometre uzaklıkta yer alan, rehberimizin deyimiyle tabakalaşmanın muhteşem örneklerinden biri olan antik bir kent. Yol boyunca Çanakkale Boğazı'nı bir tarafımıza alıp rehberimizin söylediklerine kulak veriyoruz ve Tunç Dönemi'nden (MÖ 4500) son kalıntılara bakılınca Bizans'a kadar uzanan büyük bir tarihin içine dalıyoruz. Yol boyunca mitolojik kahramanlar ve onların hikâyele- riyle de yolculuğumuz renklenmeye devam ediyor. Sıra geliyor Orta Çağ sonrası Batı'nın aydınlanmasıyla birlikte hakkında sayısız kitap yazılan, film çevrilen Homeros'un ünlü İlyada ve Odysseia Destanı'na da konu olan Truva Savaşları'na. Neden bu kadar rağbet gördüğü ise otobüs seyahatimiz boyunca üstüne kafa yorulan ama rehbe- rimizin bize "Batı dünyasında Yunan kültürü saplantısı olması" şeklinde yorumlamasıyla son bulan bu konu, yerini Doğu-Batı çatışmasına ve yakın zamanda bunun tarihimize nasıl yansıdığına bırakıyor. TÜRKÇE Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Özel isimlerden yararlanılmıştır. B) Kişileştirmeye başvurulmuştur. C) Deyimlerden yararlanılmıştır. D) Nitelik bildiren sözcükler kullanılmıştır. E) Ad aktarması bulunmaktadır.

8. İstanbul'la Ankara'yı birbirine bağlayan ve Türkiye ulaşımında atar- damarı olan kara yolunun neredeyse tam ortasında Bolu Dağı. Kimi zaman sislerle, kazalarla, dumanı tüten "kendin pişir kendin ye"ci- lerle anımsanan bir mola yeri. Ama gerçek gezginler için dört mev- simi dört aynı güzellik kraliçesi olarak karşılayan Bolu'nun yüreği de aynı zamanda. Doğa, her mevsimde farklı düşler görüyor bu coğrafyada. Şimdiyse kar yağıyor. Biliyorum, Göynük'te, tepede beyaz bir gelinlik giymiş gibi duran Saat Kulesi izliyor kırmızısı ak pak olan damları. Burada yayla evleri yavaş yavaş kristal bir örtü- nün altında sessizce kayboluyor. Kıbrısçık'ta dedeler torunlarına kızak yapıp uyandıklarında görüp sevinsinler diye usulca başuc- larına bırakıyorlar. Bolu'da kar, bütün harfleri beyaz bir masal gi- bi yağıyor. 1-A Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A) Devrik cümlelerle anlatım doğallaştırılmıştır. B) Nitelendirmelerden yararlanılmıştır. C) Benzetme yapılmıştır. D) Yineleme vardır. ✓ E) Farklı duyularla algılanan ayrıntılara yer verilmiştir. 2-B 3-C 4-E 5-D Jon 6-B

37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Dostoyevski, birey ve toplum ilişkilerinden doğan insan sorunlarını ve değerlerini eserlerinde ele alıp çağdaş sos- yal bilimlere etki etmiş bir düşünürdür. Dostoyevski'nin yaşamış olduğu sıkıntılar onu etkilemiştir. Çocukluğu katı bir baba baskısı altında geçmiştir. Freud, onun Karama- zov Kardeşler adlı eserini, dünyadaki en büyük günah olan baba katilliği üzerine kurgulamasını çocukluğundaki baba baskısına dayandırmaktadır. Sürgün yıllarında ya- şadığı olaylar, tanıştığı insanlar onda yepyeni ufuklar aç- mış, yazacağı eserleri için birer canlı örneklem olmuştur. Sibirya dönüşü Ölü Bir Evden Hatıraları yazarak bu yılla- rını anlatmıştır. Onun hayatını etkileyen etmenlerden bir tanesi de hayatı boyunca yaşadığı ekonomik sıkıntılardır. Ekonomik olarak yaşadığı sıkıntılar onu sürekli yazmaya sevk etmiştir. 37. Bu parçaya dayanarak Dostoyevski ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? AY Çocukluğunda yaşadıkları eserlerine yansımıştır. B) Ekonomik sıkıntılar yaşaması sanatına yön vermiştir. Eserleriyle sosyal bilimleri etkilemiştir. D) Edebiyatın çeşitli dallarında eserler veren çok yönlü bir yazardır. E) Eserlerinde yakın çevresindeki gerçek kişileri konu edinmiştir.

3. Bu sanatçının sanatı üzerinde doğrudan tesiri olan herhangi bir kişi yoktur. Babasının şiir yazdığı bilinse de onun sanat zevkini geliştirecek bir kültürel ortamın varlığına dair bir bilgi mevcut değildir. Kalemi zaman zaman suskunluk dönemleri geçirmiş olsa da yazmayı "hayatın manası" olarak gören sanatçıya göre sanat ve edebiyat, toplumla olduğu kadar insanın kendisiyle de ilişkilidir. Sanatın estetik tatmin açısından önemli olduğunu düşünen yazar, ülkenin içinde bulunduğu şartlardan dolayı toplumsal konulara daha çok yönelmek zorunda kalmıştır. Resme karşı kabiliyeti, birçok eleştirmen tarafından tasvirlerdeki başarısıyla ilişkilendirilen sanatçı, eserlerinde sadece toplumda iyi gitmeyen şeyleri anlatmayı tercih etmemiş; yaşama ait güzellikleri çeşitli kurgularla okuyucuya taşıma gayreti içinde de olmuştur. Bu parçadan sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Sanatı, bireysel bir çabadan ibaret olarak görmediğine B) Eserlerinin kendi yaşamından izler taşıdığına ww C) Kesintisiz bir yazma süreci yaşamadığına D) Resimle ilgilenmesinin yazarlığına katkı sağladığına E) Sanatla iç içe olmayan bir çevrede yetiştiğine S S

22. Gençliğimde İstanbul'da sadece iki köprü biliyordum: Üniver- siteye veya Süleymaniye Kütüphanesine gitmek için yürüye- rek geçtiğim Galata Köprüsü ile Atatürk Köprüsü. Anadolu Yakası'na veya şoförlerin dediği gibi "öbür tarafa" geçmek için Karaköy'den veya Kabataş'tan bazen de Beşiktaş'tan vapura biniyordum. Vapurların limon, tahta ve katran karı- şımı kokusunu seviyordum. Bazen de satıcı kadınlar binin- ce yasemin ve lavanta kokusu sarardı ortalığı. Vapurlardan inince Üsküdar İskelesi yakınında bir pastanede çay içmeye otururdum. Pastaneler o günlerin buluşma noktaları gibiydi. Bir köşede birbirlerini tanımaya çalışan sevgililer, diğer yan- da eski bir arkadaşıyla hasret gideren genç bir memur, öte tarafta garsona yapması gerekenleri anlatan bir patron... Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır. B) Açıklayıcı anlatım biçimi kullanılmıştır. C) Olaylar okuyucunun zihninde canlandırılmaya çalışıl- mıştır. D) Betimleyici ögelere yer verilmiştir. Sessel yinelemeye başvurulmuştur. MİRAY YAYINLARI MIF

33. Garip akımı, beraberinde büyük tartışmalar getirmişti. Özellikle Orhan Veli'nin "Yazık oldu Süleyman Efen- di'ye" misrası edebiyat çevresinde kimilerince şiddetli şekilde eleştirilirken kimilerince Türkçede yazılmış en güzel dizelerden biri olduğu savunuldu. Ama son noktayı koyan, dönemin en etkili eleştirmenlerinden Nurullah Ataç oldu. Dizenin "vapurlara, tramvaylara, kahvehanelere kadar" girdiğini savunan Ataç, Orhan Veli'nin şiirine verdiği destekle Garip akımının da ede- biyat tarihimizde bu kadar etkin bir rol almasına sebep oldu. Orhan Veli için en güzel tanımıysa Sait Faik yapar. "Orhan Veli; üzerinde en çok durulmuş, zaman zaman alaya alınmış, zaman zaman kendini kabul ettir- miş, tekrar inkâr, tekrar kabul ediliş, zamanında hem iyi hem kötü şöhrete ermiş bir şair." Bu parçadan Garip akımı ve Orhan Veli ile ilgili ola- rak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? VEdebiyatımızda önemli bir misyon üstlenmiş olduğu Birbirine zit denebilecek eleştiriler aldığı C) Geçmişe ait şiirsel özellikleri reddettiği D) Günlük yaşamın şiirlerinde kendine yer bulduğu E) Yazın dünyasında fikir ayrılıklarına yol açtığı ekizoniki Kurumsal Deneme Sınavı 5

3. Yaza Yolculuk, yaz başında erişilen gerçek bir mutluluk dersem abarttığım sanılmasın. Öykü okuru için Türkçenin tadıyla ve halis edebiyatın iliklerine işlediği bir dokuyla kotarılmış bu dokuz öykülük Tomris Uyar şöleni; bulanık, puslu, umutsuzluğun kol gezdiği edebiyat ortamımızda paha biçilmez bir armağan kuşkusuz. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Okuyucuda benzersiz deneyimler oluşturmak B) Büyük bir ustalıkla üstesinden gelmeyi başarmak C) Başarısına gölge düşürecek hiçbir unsur içermemek D) Bütün varlığını kaplayacak şekilde hazırlamış olmak EUzun süre etkisini kaybetmeyecek nitelikte olmak UZL

11. (1) Fatma Aliye köklü bir ailenin kızı; babası, Ahmed Cevdet Paşa. (II) Şark felsefesi, Fransızca, fizik, kimya, riyaziye hatta hukuk okumuş Fatma Aliye, özel öğrenim görmüş. (III) Önce 'Bir Hanım' imzasıyla bir çeviri ro- man... (IV) Büyük yankılar uyandırıyor bu çeviri roman, Bir Hanım'ın Fatma Aliye olduğu anlaşılınca dedikodular başlıyor, kendisine yardım edildiği söyleniyor. (V) Daha tatsızı, bir kadının böylesi çalışmaların altından kalka- mayacağına inanılıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde bir noktalama yanlışı vardır? B) II C) III C 1 D) IV E) V

Hançer gibi keskin ve çiçekler gibi ince Çehren bana uğrunda ölüm hazzı verince Gönlümdeki azgın devi rüzgârlara attım; Gözlerle günah işlemenin zevkini tattım. Gözler ki birer parçasıdır sende llah'ın, Gözler ki senin en katı zulmün ve silahın, Bu dizelerde aşağıda verilenlerden hangisi yoktur? A) Sifat görevinde kullanılmış isim tamlaması B) Tamlayanı düşmüş isim tamlamaları Belirtisiz isim tamlaması D) Tamlayanı ile tamlananı yer değiştirmiş isim tamlaması E) Bir tamlayanın birden fazla tamlanana bağlandığı isim tam- laması

54. Onsra. Alın size az bilinen bir kelime. Söylerken biraz zor, anlamı ise bir daha âşık olunmayacağı hissedildiğinde duyulan acı imiş. Neden bilmem tuhaf bir şekilde merak ettim bu kelimenin anlamı- ni. Geçtim bilgisayarın başına ve başladım anla- mını araştırmaya. Onsra, Kuzey Hindistan dili olan Bodo dilinden bir kelimeymiş. Onsra, muhtemelen az kullanılan yavaş yavaş unutulmaya yüz tutan kelimelerden sadece birisi. Bu parçada kullanılan anlatım biçimi aşağıdaki- lerden hangisidir? Tartışma B) Betimleme C) Örneklendirme D) Açıklama E) Öyküleme

1, 4 öve 12. Bireylerin dünya, evren, toplum ve insana bakış açısı olarak anlamlandırılan ideoloji; ---- Bu cümle aşağıdakilerden hangisiyle tamamlanırsa öge dizilişi "özne - zarf tümleci - zarf tümleci - yüklem" şeklinde olur? 2-Testevergh F 2-T A) çoğu zaman dinle benzeşen ve örtüşen bir ifade biçimi olarak görülmüştür Bybazı çevrelerde dile getirilmesi zorunlu olarak görülen bir kavramdır sim Nose 00 (A kimi durumlarda insanın hayatını olumsuz yönde etkileyebiliyor chose plid Dinsanların kolayca üzerine konuşamadığı bir kavram olarak öne çıkmaktadır T Nese Extoplumsal hayatın içinde insana çeşitli özellikler yüklemektedir went unčob imi/satov

21.. A Oğuz Atay, onu ölüme götürecek hastalığını öğrendik- ten sonra günlüğüne "Geleceği kaybetmek, yaşanan zamanı boşlaştırıyor." diye yazmıştı. Bu böyledir. Insa- ni yaşama motive eden yegâne şey yarının merakıdır. Bir insanın elinden yarınını alırsan bugününü öldürür- sün. Gelecekte rahat yaşama umuduyla yaşadığı anı heba eden nice insan var. Açlık, yokluk hatta eziyet çeker ama "İleride rahat ederim." diye avunur bunlar. Çoğu da ilerisini göremeden biriktirdiklerini bırakır, gider. Görülmesi garanti olmayan gelecek için hayatının en güzel zamanlarını feda edenlere şaşmamak elde de- ğil. Gelecek, anı yaşamaya engel. Bu iki parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- bilir? İki farklı görüşün aslında ortak noktaları olduğunu göstermektedirler. B) Aynı konunun benzer ve farklı yönlerini vurgulamakta- dırlar. GAynı olguyu farklı bakış açılarıyla ele alıp değerlendir- mektedirler. Türkçe 5)ayrı düşüncenin benzer sonuçta birleştiğini örnek- lerle sunmaktadırlar. nedenlerle EX Ayrı üsluplar kullansalar da konuyu benzer açıklamaktadırlar. 22. Perçemli Sokak'taki şiirleri nasıl anlayacağım? Çünkü bir şiirden zevk almak için, ilkin onu anlamam gerekir. Per- toki siirleri, bir kere değil, beş kere okudum. madım. Çünkü anlayış Ren şiiri,

VİP Yayınları 8 28. Aşağıdaki dizelerin hangisinde hem ünsüz benzeşmesi hem de ünlü düşmesi vardır? A) Nihayetsiz bir ova ağarttı benzimizi Yollar bir şerit gibi ufka bağladı bizi B) Körfez düşünür, Kanlıca mahzundur uzakta Mazi gibi sislenmiş Emirgan, Çınaraltı C) Sorardım sırrını hiç düşünmeden Bu fani gönlümün sevinci neden? D) Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda Yanan alnım duvarda, sönen gözlerim camda E) Ya beni aşkınla yaşat ya öldür Aklımı başımdan aldı gözlerin DIX iniz