Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

1.
Gömleğin iki yakasını bir araya getiren düğme
Sevdiğini görünce sarılan bir insan
Bir yara üzerine konulan pansuman bezinin yerinde sabit
kalmasını sağlamak için kullanılançengelli iğne
Yukarıdaki günlük hayatımızdan verilen örnekler aşağı-
daki olaylardan hangisine benzetilebilir?
A) Polar bir çözücü olan suyun içinde polar özellikteki etil
alkolün çözünmesi
B) Azot molekülünden azot atomlarının oluşması
simin
C) Kuru buzun süblimleşmesi
Suyun elektrolizinde H-O bağlarının kırılması
E) Katı taneciklerinin ısıtılmasıyla birbirinden uzaklaşması
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
1. Gömleğin iki yakasını bir araya getiren düğme Sevdiğini görünce sarılan bir insan Bir yara üzerine konulan pansuman bezinin yerinde sabit kalmasını sağlamak için kullanılançengelli iğne Yukarıdaki günlük hayatımızdan verilen örnekler aşağı- daki olaylardan hangisine benzetilebilir? A) Polar bir çözücü olan suyun içinde polar özellikteki etil alkolün çözünmesi B) Azot molekülünden azot atomlarının oluşması simin C) Kuru buzun süblimleşmesi Suyun elektrolizinde H-O bağlarının kırılması E) Katı taneciklerinin ısıtılmasıyla birbirinden uzaklaşması
Aşağıdakilerden hangisinde verilen sanatçı yanlış açık-
lanmıştır?
A) Seyranî: Kayseri Develilidir. Hem âşık tarzı halk ede-
biyatı hem de tekke- tasavvuf edebiyatı temsilcisidir.
Taşlamalarıyla ünlüdür. Tasavvufçu gönlüyle âşık görü-
nüşüyle dinî meselelere eğilir.
B) Adem Dede: Mevleviler içinde hece vezniyle Yunus tarzı
ilahiler söyleyen ilk şairdir.
C) Bitlisli Müştak Baba: Hacı Bayram-ı Veli'den etkilenmiş-
tir. Onun kabri başında söylediği gazel çok önemlidir.
Gazelinde 1923'te bir cuma günü Ankara'nın başkent
olacağını söylemiştir. Gazelindeki anahtar sözcüklerden
bu sonuca varılır. Bir "istihracname" örneğidir.
D) Mahtumkulu: Safevi Devleti'nin kurucusu ve Erdebil
Tekkesi'nin şeyhidir. Hem divan edebiyatı hem de tekke
- tasavvuf edebiyatı temsilcisidir. Şii savunucusudur.
E) Eşrefoğlu Rûmi: Hacı Bayram-1 Veli'nin damadıdır.
Eşrefiyye tarikatını kurar ve halkı İslam'a davet eder.
Kadiriler çevresinde "Piri Sani" olarak anılır. "Müzekki'n
Nüfus" ve "Divan" adlı iki önemli eseri vardır. Hece ve
aruzu kullanmıştır.
87
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Aşağıdakilerden hangisinde verilen sanatçı yanlış açık- lanmıştır? A) Seyranî: Kayseri Develilidir. Hem âşık tarzı halk ede- biyatı hem de tekke- tasavvuf edebiyatı temsilcisidir. Taşlamalarıyla ünlüdür. Tasavvufçu gönlüyle âşık görü- nüşüyle dinî meselelere eğilir. B) Adem Dede: Mevleviler içinde hece vezniyle Yunus tarzı ilahiler söyleyen ilk şairdir. C) Bitlisli Müştak Baba: Hacı Bayram-ı Veli'den etkilenmiş- tir. Onun kabri başında söylediği gazel çok önemlidir. Gazelinde 1923'te bir cuma günü Ankara'nın başkent olacağını söylemiştir. Gazelindeki anahtar sözcüklerden bu sonuca varılır. Bir "istihracname" örneğidir. D) Mahtumkulu: Safevi Devleti'nin kurucusu ve Erdebil Tekkesi'nin şeyhidir. Hem divan edebiyatı hem de tekke - tasavvuf edebiyatı temsilcisidir. Şii savunucusudur. E) Eşrefoğlu Rûmi: Hacı Bayram-1 Veli'nin damadıdır. Eşrefiyye tarikatını kurar ve halkı İslam'a davet eder. Kadiriler çevresinde "Piri Sani" olarak anılır. "Müzekki'n Nüfus" ve "Divan" adlı iki önemli eseri vardır. Hece ve aruzu kullanmıştır. 87
27. Nysa antik kenti, Ege'nin derin vadilerinde âdeta zeytin
ormanının içine saklanmış gerçek bir hazine. Karia'nın
kuzeyinde önemli bir merkez idi Nysa. Günümüzde ise
şehir, iyi korunmuş bir ören yeridir. Tanrı Dionysos'un
burada doğduğu rivayetinden yola çıkılarak şehre Nysa
adının verildiği düşünülmektedir. Roma hâkimiyeti
altında altın çağını yaşayan şehir, bu dönemde
Coğrafyacı Strabon'a bir süreliğine ev sahipliği
yapmıştır. Strabon, şehrin birleşmiş üç yerleşimden
oluştuğunu belirtir. Buna ek olarak şehrin adının bir
zamanlar Athymbra olduğunu ancak MÖ 2. yüzyılda
büyük ihtimalle Kral I. Antiochus Soter'in eşini
onurlandırmak için Nysa olarak yeniden adlandırıldığını
yazar.
Bu parçada Nysa antik kentiyle ilgili
aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Tarihsel konumuyla günümüzdeki durumuna
B) Adını almasıyla ilgili söylenegelen söylentiye
C) En verimli dönemini yaşadığı uygarlığa
D) Tarih boyunca dokusunu kaybetmediğine
E) Birden fazla medeniyete ev sahipliği yaptığına
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
27. Nysa antik kenti, Ege'nin derin vadilerinde âdeta zeytin ormanının içine saklanmış gerçek bir hazine. Karia'nın kuzeyinde önemli bir merkez idi Nysa. Günümüzde ise şehir, iyi korunmuş bir ören yeridir. Tanrı Dionysos'un burada doğduğu rivayetinden yola çıkılarak şehre Nysa adının verildiği düşünülmektedir. Roma hâkimiyeti altında altın çağını yaşayan şehir, bu dönemde Coğrafyacı Strabon'a bir süreliğine ev sahipliği yapmıştır. Strabon, şehrin birleşmiş üç yerleşimden oluştuğunu belirtir. Buna ek olarak şehrin adının bir zamanlar Athymbra olduğunu ancak MÖ 2. yüzyılda büyük ihtimalle Kral I. Antiochus Soter'in eşini onurlandırmak için Nysa olarak yeniden adlandırıldığını yazar. Bu parçada Nysa antik kentiyle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Tarihsel konumuyla günümüzdeki durumuna B) Adını almasıyla ilgili söylenegelen söylentiye C) En verimli dönemini yaşadığı uygarlığa D) Tarih boyunca dokusunu kaybetmediğine E) Birden fazla medeniyete ev sahipliği yaptığına
smına işaretleyiniz.
en
in-
er.
7-
Yazarlığın bencilce, takıntılı bir uğraş (meşguliyet) olduğunu
anımsatmaya gerek yok. Hangi itki (zorunluluk) saatler
boyu, sonu müphem (belirsiz) bir çabanın peşinde koşmayı
||
904X
All
sağlar, bunu kestirmenin de kolay olduğunu söyleyemem.
Kimi özel hissetmek için masa başına otururken kimi ruhsal
iztiraplarını (sıkıntı) dindirmek, içe kapanık hâllerinden kur-
V
tulmak ya da kendi kendine konuşmak için yazmayı seçmiş-
tir. Bu durumda yaşam öyküleriyle bizim imgelemimizdeki
V
(hayal dünyası) karşılıkları arasında uçurum olması kaçı-
nılmazdır.
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anla-
mi parantez () içindeki sözün anlamıyla uyuşmamak-
tadır?
IIUMIX
A) I
E) V
B) II
C) I
D) IV
JOAY08
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
smına işaretleyiniz. en in- er. 7- Yazarlığın bencilce, takıntılı bir uğraş (meşguliyet) olduğunu anımsatmaya gerek yok. Hangi itki (zorunluluk) saatler boyu, sonu müphem (belirsiz) bir çabanın peşinde koşmayı || 904X All sağlar, bunu kestirmenin de kolay olduğunu söyleyemem. Kimi özel hissetmek için masa başına otururken kimi ruhsal iztiraplarını (sıkıntı) dindirmek, içe kapanık hâllerinden kur- V tulmak ya da kendi kendine konuşmak için yazmayı seçmiş- tir. Bu durumda yaşam öyküleriyle bizim imgelemimizdeki V (hayal dünyası) karşılıkları arasında uçurum olması kaçı- nılmazdır. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anla- mi parantez () içindeki sözün anlamıyla uyuşmamak- tadır? IIUMIX A) I E) V B) II C) I D) IV JOAY08
13.
Bir polisiye üstüne tanıtım yazısı yazmak zordur. Çünkü bir anda romandaki bütün sırrı farkında olmadan ifşa
edebilirsiniz. Okur, yazdıklarınızdan ya da yazmadıklarınızdan katilin kim olduğuna, cinayetin nasıl çözüleceği-
ne dair ipuçları elde edebilir. Benim için neredeyse hiç önem arz etmeyen bir şey olsa da birçok insan katilin kim
olduğunu bile bile o romanı alıp okumaz. Tolstoy'un Anna Karenina'daki "Zevk bilinmezi çözmekte değil, onu
araştırmaktadır." sözüne istinaden ben iyi yazılmış bir metinden o zevki fazlasıyla alırım ama az önce yazdığım
durumun genel bir kabul olduğunu da biliyorum.
Bu metinden yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Bir metinden zevk almanın sonuçta değil, süreçte saklı olduğu
B) Polisiye metinlerin tanıtım yazılarında metinle ilgili ipuçlarına rastlanabileceği
C) Metnin yazarının her türlü polisiye romanı okumaktan keyif aldığı
D) Polisiye romanlarda katilin kim olduğunu önceden bilmenin okuma motivasyonunu düşürdüğü
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
13. Bir polisiye üstüne tanıtım yazısı yazmak zordur. Çünkü bir anda romandaki bütün sırrı farkında olmadan ifşa edebilirsiniz. Okur, yazdıklarınızdan ya da yazmadıklarınızdan katilin kim olduğuna, cinayetin nasıl çözüleceği- ne dair ipuçları elde edebilir. Benim için neredeyse hiç önem arz etmeyen bir şey olsa da birçok insan katilin kim olduğunu bile bile o romanı alıp okumaz. Tolstoy'un Anna Karenina'daki "Zevk bilinmezi çözmekte değil, onu araştırmaktadır." sözüne istinaden ben iyi yazılmış bir metinden o zevki fazlasıyla alırım ama az önce yazdığım durumun genel bir kabul olduğunu da biliyorum. Bu metinden yola çıkılarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bir metinden zevk almanın sonuçta değil, süreçte saklı olduğu B) Polisiye metinlerin tanıtım yazılarında metinle ilgili ipuçlarına rastlanabileceği C) Metnin yazarının her türlü polisiye romanı okumaktan keyif aldığı D) Polisiye romanlarda katilin kim olduğunu önceden bilmenin okuma motivasyonunu düşürdüğü
35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla-
yınız.
35. Kahve, dünyada en çok tüketilen içeceklerin başında geli-
yor ve her gün tonlarca kahve telvesi çöpe gidiyor. İçtiğimiz
kahvelerin telvelerini yeniden kullanmak ise mümkün.
Kahve telvesi, doğal gübre veya kozmetik ürün bileşeni
olarak kullanılıyor hatta kahveden biyoyakıt elde edilebili-
yor. Kahve atıklarını geri dönüştürmenin bir diğer yolu da
Almanya'da hayata geçirildi: telveden fincan üretmek.
KaffeForm isimli firma, kahve atıklarından kahve fincanı
üretiyor. Her şey, ürün tasarımcısı Julian Lechner'in
İtalya'daki eğitimi sırasında kahve tüketiminden oluşan
organik atıkların nasıl değerlendirilebileceği ve bu atıklar-
dan yeni bir ürün üretilip üretilemeyeceği üzerine düşün-
mesi ile başlamış. Bilim insanları ile 3 yıl süren deneyler
2015'te ilk meyvesini veriyor ve telveden kahve fincanı
üretiliyor. Berlin'deki kahve dükkânlarından toplanan telve-
ler önce kurutuluyor; daha sonra ağaç yongası ile karıştırı-
larak kalıplara dökülüp fincan elde ediliyor. Altı bardak
telveden bir espresso fincanı ve altlığı elde edilebiliyor.
KaffeeForm fincanlar yıkanıp tekrar kullanılabiliyor. Kahve
atıklarından elde edilen bu fincanların kendisi de geri
dönüştürülebilir ya da kompost merkezlerinde ayrıştırılabi-
lir.
Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden hangisi üze-
rinde durulmaktadır?
A) Telveden yapılan fincanların dayanıklılığı
B) Geri dönüşümün ülke ekonomisine katkısı
C) KaffeeForm isimli firmanın yaratıcılığı
D) Telvenin çeşitli biçimlerde geri dönüştürülebilir olması
E) KaffeeForm fincanlarının niteliği
36. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Karşılaştırmaya başvurulmuştur.
B) Tanıklara yer verilmiştir.
C) Öğreticilik esas alınmıştır.
D) Tümdengelim yöntemi kullanılmıştır.
E) Açıklayıcı anlatım ağır basmaktadır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
35 ve 36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. 35. Kahve, dünyada en çok tüketilen içeceklerin başında geli- yor ve her gün tonlarca kahve telvesi çöpe gidiyor. İçtiğimiz kahvelerin telvelerini yeniden kullanmak ise mümkün. Kahve telvesi, doğal gübre veya kozmetik ürün bileşeni olarak kullanılıyor hatta kahveden biyoyakıt elde edilebili- yor. Kahve atıklarını geri dönüştürmenin bir diğer yolu da Almanya'da hayata geçirildi: telveden fincan üretmek. KaffeForm isimli firma, kahve atıklarından kahve fincanı üretiyor. Her şey, ürün tasarımcısı Julian Lechner'in İtalya'daki eğitimi sırasında kahve tüketiminden oluşan organik atıkların nasıl değerlendirilebileceği ve bu atıklar- dan yeni bir ürün üretilip üretilemeyeceği üzerine düşün- mesi ile başlamış. Bilim insanları ile 3 yıl süren deneyler 2015'te ilk meyvesini veriyor ve telveden kahve fincanı üretiliyor. Berlin'deki kahve dükkânlarından toplanan telve- ler önce kurutuluyor; daha sonra ağaç yongası ile karıştırı- larak kalıplara dökülüp fincan elde ediliyor. Altı bardak telveden bir espresso fincanı ve altlığı elde edilebiliyor. KaffeeForm fincanlar yıkanıp tekrar kullanılabiliyor. Kahve atıklarından elde edilen bu fincanların kendisi de geri dönüştürülebilir ya da kompost merkezlerinde ayrıştırılabi- lir. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerden hangisi üze- rinde durulmaktadır? A) Telveden yapılan fincanların dayanıklılığı B) Geri dönüşümün ülke ekonomisine katkısı C) KaffeeForm isimli firmanın yaratıcılığı D) Telvenin çeşitli biçimlerde geri dönüştürülebilir olması E) KaffeeForm fincanlarının niteliği 36. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırmaya başvurulmuştur. B) Tanıklara yer verilmiştir. C) Öğreticilik esas alınmıştır. D) Tümdengelim yöntemi kullanılmıştır. E) Açıklayıcı anlatım ağır basmaktadır.
5. Konuşurken yeterince düşünüp en uygun sözü ve söyleyişi
bulmaya zaman yoktur. Ama yazdığımız bir yazıyı her oku-
yuşta, o yazıdaki dalgınlıktan, dikkatsizlikten doğan yanlışları
görüp düzeltme, düşünme ve araştırma, eksiklerini tamamla-
ma, gereksiz bölümleri atma olanağı vardır."
Bu parçada altı çizili sözde yazmayla ilgili asıl anlatılmak
istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yazarken mükemmel kelime ve cümleleri dikkatli seçmeye
zaman olması
B) Yazıları gereksiz ayrıntılardan arındırmanın zor olması
C) Düşünerek yazmanın kötü sonuçlardan kurtarması
D) Okumada ve yazmada her zaman dikkatli davranmak
gerektiği
E) Uzun ifadelerden arındırmak için çok zaman harcanması
VOGO
ımızın
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
5. Konuşurken yeterince düşünüp en uygun sözü ve söyleyişi bulmaya zaman yoktur. Ama yazdığımız bir yazıyı her oku- yuşta, o yazıdaki dalgınlıktan, dikkatsizlikten doğan yanlışları görüp düzeltme, düşünme ve araştırma, eksiklerini tamamla- ma, gereksiz bölümleri atma olanağı vardır." Bu parçada altı çizili sözde yazmayla ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarken mükemmel kelime ve cümleleri dikkatli seçmeye zaman olması B) Yazıları gereksiz ayrıntılardan arındırmanın zor olması C) Düşünerek yazmanın kötü sonuçlardan kurtarması D) Okumada ve yazmada her zaman dikkatli davranmak gerektiği E) Uzun ifadelerden arındırmak için çok zaman harcanması VOGO ımızın
romanlarda
er yardımcı
7) Bunlar,
ğunu da
de "sahi-
k gerçek
gördüğü-
ve bu yö-
andandır.
konusu
celeriyle
okurun
ve ya-
mızda,
terlerin
ha ba-
ilgili
ştir?
maya
ştır.
diril-
aşa-
ina
B
B
B
1. Anakronizm, Grekçede "arka, eski, geri ve
uzak" anlamlarına gelen "ana" ile zaman anla-
mindaki "chronos" kelimelerinin birleşiminden
türemiş olup "tarihsel kişi, olgu ve olaylar ara-
sındaki kronolojik ilişkinin tahrif edilmesi" de-
mektir.
II. Bir sanatçı; farklı tarihsel dönemler arasındaki
teknoloji, terminoloji, dil, gelenek ve tutumların
farklılığından habersiz olarak tarihi bir karakte-
ri yaşadığı zamandan farklı bir zaman diliminde
yaşatarak ona kendi zamanında yapamayaca-
ğı şeyleri yaptırarak; soyut veya somut tarihsel,
zamansal veya mekânsal herhangi bir nesneyi
çağından koparıp başka bir tarih içine monte
ederek anakronizme düşer.
Numaralanmış II. cümleyle ilgili aşağıdakiler-
den hangisi söylenebilir?
cümledeki ifadenin koşulları belirtilmiştir.
1. cümledeki kavram örneklerle açıklanmıştır.
cümledeki açıklama alıntılarla kanıtlanmıştır.
D. cümledeki yargı karşılaştırmalı olarak ele alın-
mıştır.
E) I. cümledeki tanımın nedenleri sıralanmıştır.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
romanlarda er yardımcı 7) Bunlar, ğunu da de "sahi- k gerçek gördüğü- ve bu yö- andandır. konusu celeriyle okurun ve ya- mızda, terlerin ha ba- ilgili ştir? maya ştır. diril- aşa- ina B B B 1. Anakronizm, Grekçede "arka, eski, geri ve uzak" anlamlarına gelen "ana" ile zaman anla- mindaki "chronos" kelimelerinin birleşiminden türemiş olup "tarihsel kişi, olgu ve olaylar ara- sındaki kronolojik ilişkinin tahrif edilmesi" de- mektir. II. Bir sanatçı; farklı tarihsel dönemler arasındaki teknoloji, terminoloji, dil, gelenek ve tutumların farklılığından habersiz olarak tarihi bir karakte- ri yaşadığı zamandan farklı bir zaman diliminde yaşatarak ona kendi zamanında yapamayaca- ğı şeyleri yaptırarak; soyut veya somut tarihsel, zamansal veya mekânsal herhangi bir nesneyi çağından koparıp başka bir tarih içine monte ederek anakronizme düşer. Numaralanmış II. cümleyle ilgili aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? cümledeki ifadenin koşulları belirtilmiştir. 1. cümledeki kavram örneklerle açıklanmıştır. cümledeki açıklama alıntılarla kanıtlanmıştır. D. cümledeki yargı karşılaştırmalı olarak ele alın- mıştır. E) I. cümledeki tanımın nedenleri sıralanmıştır.
6. Vapur dopdoluydu, son düdük öttü ve iki yan-
daki çarklar, dar kafeslerinde birden uyanan
alışkın ve müthiş deniz aygırları gibi hiddetli bir
gürültü çıkararak kımıldandı. Bütün vapur hafif-
çe sarsıldı. Hava gayet güzeldi, Kadıköy'e gi-
diyorduk. Sonu leylak renkli sisler içinde eriyen
Marmara'nın kubbeli, ince minareli ufuklarında,
büyük ve beyaz kenarlı bulutlar, parçalanmış
köpük dağları halinde yavaş yavaş büyüyor; de-
rin çukurlarında ve yüksek tepelerinde morluk-
lar, koyu mavilikler birikiyordu. Haziranın yakıcı
güneşi, vapurun dumanlardan ve yağmurdan
esmerleşmiş tentelerine düşüyor; ara sıra du-
ran ve yine birden esmeye başlayan kararsız
rüzgarı sanki ılıklaştırıyordu. Uzak ve bilinmez
masal adalarından gelmişe benzeyen süt gibi
beyaz martılar etrafımızda uçuşuyor, çıkardık-
ları tatlı ve derin sesleriyle kalabalıktan, hırslar-
dan bunalmış zavallı insanları kendi vatanlarına
çağırıyorlardı.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A) Yinelemelere yer verilmiştir.
B) Birden fazla duyudan yararlanılmıştır.
C) Doğadan insana aktarma yapılmıştır.
D) Betimleyici öğeler kullanılmıştır.
E) Tanımlamaya başvurulmuştur.
7.-
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
6. Vapur dopdoluydu, son düdük öttü ve iki yan- daki çarklar, dar kafeslerinde birden uyanan alışkın ve müthiş deniz aygırları gibi hiddetli bir gürültü çıkararak kımıldandı. Bütün vapur hafif- çe sarsıldı. Hava gayet güzeldi, Kadıköy'e gi- diyorduk. Sonu leylak renkli sisler içinde eriyen Marmara'nın kubbeli, ince minareli ufuklarında, büyük ve beyaz kenarlı bulutlar, parçalanmış köpük dağları halinde yavaş yavaş büyüyor; de- rin çukurlarında ve yüksek tepelerinde morluk- lar, koyu mavilikler birikiyordu. Haziranın yakıcı güneşi, vapurun dumanlardan ve yağmurdan esmerleşmiş tentelerine düşüyor; ara sıra du- ran ve yine birden esmeye başlayan kararsız rüzgarı sanki ılıklaştırıyordu. Uzak ve bilinmez masal adalarından gelmişe benzeyen süt gibi beyaz martılar etrafımızda uçuşuyor, çıkardık- ları tatlı ve derin sesleriyle kalabalıktan, hırslar- dan bunalmış zavallı insanları kendi vatanlarına çağırıyorlardı. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Yinelemelere yer verilmiştir. B) Birden fazla duyudan yararlanılmıştır. C) Doğadan insana aktarma yapılmıştır. D) Betimleyici öğeler kullanılmıştır. E) Tanımlamaya başvurulmuştur. 7.-
15. Çocuk doğduğu andan itibaren toplumsal düzenin
dilini kullanmakta ne kadar iyi eğitilirse yaşamla
olan ilişkisinde kendisini kıskıvrak bağlayacak bir
deli gömleğini sırtına o sıkılıkta geçirecektir.
Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı aşağı-
dakilerin hangisinde verilmiştir?
A) Belirtisiz nesne - zarf tümleci - zarf tümleci -
özne - yer tamlayıcısı - yüklem
B) Belirtili nesne zarf tümleci zarf tümleci - Özne
- yer tamlayıcısı - yüklem
C) Özne - zarf tümleci - belirtili nesne yer tamla-
yıcısı - zarf tümleci - yüklem
D) Zarf tümleci - Özne - zarf tümleci - belirtili nesne
- yüklem
E) Özne - zarf tümleci-yer tamlayıcısı - zarf tum-
leci yüklem
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
15. Çocuk doğduğu andan itibaren toplumsal düzenin dilini kullanmakta ne kadar iyi eğitilirse yaşamla olan ilişkisinde kendisini kıskıvrak bağlayacak bir deli gömleğini sırtına o sıkılıkta geçirecektir. Bu cümledeki ögelerin doğru sıralanışı aşağı- dakilerin hangisinde verilmiştir? A) Belirtisiz nesne - zarf tümleci - zarf tümleci - özne - yer tamlayıcısı - yüklem B) Belirtili nesne zarf tümleci zarf tümleci - Özne - yer tamlayıcısı - yüklem C) Özne - zarf tümleci - belirtili nesne yer tamla- yıcısı - zarf tümleci - yüklem D) Zarf tümleci - Özne - zarf tümleci - belirtili nesne - yüklem E) Özne - zarf tümleci-yer tamlayıcısı - zarf tum- leci yüklem
5. Etna'nın karlı doruğunu seyrederken cadı kazanı gibi kaynayan,
yerkürenin derinliklerinden fokurdayıp gelen lavi düşündüm.
Sonra, başımı kaldırıp gökyüzüne bakınca bulutları gördüm. Bir
renk şöleni içinde yer değiştiriyor, biçimden biçime girerek rüz-
gârda savruluyorlardı. Nicedir böyle hareket hâlinde görmemiş-
tim onlar Biz büyük kentlerde yaşayanlar çok az haşır neşirdik
doğayla. Kentin ışıkları, yıldızları; beton yapıları da bulutları, pa-
muk helvası gibi gökyüzünde dağılan bulutları, görmemizi en-
gelliyor ne yazık ki.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
si söylenemez?
A Benzetmelere başvurulmuştur.
Bizlenimlerden yararlanılmıştır.
C) İkilemeye yer verilmiştir.
D) Karşılaştırmalarla anlatım somutlaştırılmıştır.
E) Bir yakınma dile getirilmiştir.
kosilastrmo
değil mi?
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
5. Etna'nın karlı doruğunu seyrederken cadı kazanı gibi kaynayan, yerkürenin derinliklerinden fokurdayıp gelen lavi düşündüm. Sonra, başımı kaldırıp gökyüzüne bakınca bulutları gördüm. Bir renk şöleni içinde yer değiştiriyor, biçimden biçime girerek rüz- gârda savruluyorlardı. Nicedir böyle hareket hâlinde görmemiş- tim onlar Biz büyük kentlerde yaşayanlar çok az haşır neşirdik doğayla. Kentin ışıkları, yıldızları; beton yapıları da bulutları, pa- muk helvası gibi gökyüzünde dağılan bulutları, görmemizi en- gelliyor ne yazık ki. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- si söylenemez? A Benzetmelere başvurulmuştur. Bizlenimlerden yararlanılmıştır. C) İkilemeye yer verilmiştir. D) Karşılaştırmalarla anlatım somutlaştırılmıştır. E) Bir yakınma dile getirilmiştir. kosilastrmo değil mi?
Türkçe
rin-
te,
de
an
Sa-
61
ev
in
an
ir-
S
e T
USTKT
T
DER
R
K
i
NIKAK
y
L
*
A KİTAPÇIĞI
39. ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
avlanmaya karşı genellikle devriyeler aracılığıyla korunu-
Soyu tehlike altında olan güney beyaz gergedanları kaçak
yor. Koruma çalışmaları sayesinde sayıları 1900'lerin başın-
dan itibaren çarpıcı biçimde artarak bugün 20.000 dolay-
larına ulaştı. Ancak ne yazık ki son yıllarda bu artışa kaçak
avcılıktaki artış da eşlik etti. Afrika'da 2013-2017 aralığın-
daki her yıl 1000'den fazla gergedan kaçak avcılar tarafın-
dan öldürüldü. Geleneksel devriyeli koruma yöntemi hayli
pahalı bir seçenek olduğu için gergedanların yaşam alanı
olan koruma bölgelerinin ve parkların yönetimi için ciddi bir
ekonomik güçlük oluşturuyor. Araştırmacılar gergedanları
kaçak avcılığın yoğun olduğu bölgelerden uzaklaştırmak
için seslerin, kokuların ve drone'ların işe yarayıp yarama-
yacağını test etti. Yaptıkları saha deneylerinde Güney Afri-
ka'daki özel bir koruma alanında yaşayan bir güney beyaz
gergedanını bu uyaranların her birine maruz bırakıp takip
eden dakikalar içinde neler olduğunu kayıt altına aldılar.
Drone'ların ve keskin siren seslerinin gergedanların alanı
terk etmesini sağlamada en etkili araçlar olduğu görüldü.
Anneler ve yavruları yerden 100 metre kadar yüksekteki
drone'lardan bile hızla kaçıp uzaklaştı.
39. Bu parçadan hareketle güney beyaz gergedanları ile
ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir?
A) Vahşi güney beyaz gergedanları, uygun ortamlar sağ-
landığında bakicilar kontrolünde kolayca üreyebilir.
B) Güney beyaz gergedanlarının üreme oranı, oldukça
- düşük olduğundan nesli tükenme tehlikesi altındadır.
C) Kaçak avcılıkla etkin mücadeleye rağmen bu hayvan
populasyonu halen kritik bir seviyededir.
D) Savunmasız turlerden olan gergedanlar için kaçak av-
cılıktan sonra en büyük tehlike vahşi yaşamdır.
E) Insan aktivitesi genel olarak gergedanların doğal yaşam
alanlarını küçülerek havyaların yaşamını riske ediyor.
40. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen araş-
tırmanın amacları arasında gösterilebilir?
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Türkçe rin- te, de an Sa- 61 ev in an ir- S e T USTKT T DER R K i NIKAK y L * A KİTAPÇIĞI 39. ve 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. avlanmaya karşı genellikle devriyeler aracılığıyla korunu- Soyu tehlike altında olan güney beyaz gergedanları kaçak yor. Koruma çalışmaları sayesinde sayıları 1900'lerin başın- dan itibaren çarpıcı biçimde artarak bugün 20.000 dolay- larına ulaştı. Ancak ne yazık ki son yıllarda bu artışa kaçak avcılıktaki artış da eşlik etti. Afrika'da 2013-2017 aralığın- daki her yıl 1000'den fazla gergedan kaçak avcılar tarafın- dan öldürüldü. Geleneksel devriyeli koruma yöntemi hayli pahalı bir seçenek olduğu için gergedanların yaşam alanı olan koruma bölgelerinin ve parkların yönetimi için ciddi bir ekonomik güçlük oluşturuyor. Araştırmacılar gergedanları kaçak avcılığın yoğun olduğu bölgelerden uzaklaştırmak için seslerin, kokuların ve drone'ların işe yarayıp yarama- yacağını test etti. Yaptıkları saha deneylerinde Güney Afri- ka'daki özel bir koruma alanında yaşayan bir güney beyaz gergedanını bu uyaranların her birine maruz bırakıp takip eden dakikalar içinde neler olduğunu kayıt altına aldılar. Drone'ların ve keskin siren seslerinin gergedanların alanı terk etmesini sağlamada en etkili araçlar olduğu görüldü. Anneler ve yavruları yerden 100 metre kadar yüksekteki drone'lardan bile hızla kaçıp uzaklaştı. 39. Bu parçadan hareketle güney beyaz gergedanları ile ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Vahşi güney beyaz gergedanları, uygun ortamlar sağ- landığında bakicilar kontrolünde kolayca üreyebilir. B) Güney beyaz gergedanlarının üreme oranı, oldukça - düşük olduğundan nesli tükenme tehlikesi altındadır. C) Kaçak avcılıkla etkin mücadeleye rağmen bu hayvan populasyonu halen kritik bir seviyededir. D) Savunmasız turlerden olan gergedanlar için kaçak av- cılıktan sonra en büyük tehlike vahşi yaşamdır. E) Insan aktivitesi genel olarak gergedanların doğal yaşam alanlarını küçülerek havyaların yaşamını riske ediyor. 40. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen araş- tırmanın amacları arasında gösterilebilir?
6. 1. Çocukluğumda evimizin birkaç kilometre
uzağında çıplak bir tepenin eteğinde na-
sılsa serpilip gelişmiş bir ahlat ağacı vardı.
II. Şaşkınlık, korku, heyecan, şüphe ve
sevincimi katmer katmer artırarak hiçbir
şey söylemeden odanın ortasında dolanıp
duruyordum.
Aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisi
iki metinde bulunmaktadır?
A) Mekân - Zaman
B) Olay - Kisi
C) Olay - Zaman
D) Zaman - Kisi
E) Kişi - Mekân
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
6. 1. Çocukluğumda evimizin birkaç kilometre uzağında çıplak bir tepenin eteğinde na- sılsa serpilip gelişmiş bir ahlat ağacı vardı. II. Şaşkınlık, korku, heyecan, şüphe ve sevincimi katmer katmer artırarak hiçbir şey söylemeden odanın ortasında dolanıp duruyordum. Aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisi iki metinde bulunmaktadır? A) Mekân - Zaman B) Olay - Kisi C) Olay - Zaman D) Zaman - Kisi E) Kişi - Mekân
cevap-
iire Düş-
telektüel
di. "Halk
kân ver-
içindeki
iştir. O
güçler
emleri,
Ne de
iirimiz-
ardı ve
derek
a baş
ndan
ere."
düş-
ığa
dir.
an-
-
kir
37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Sanki genetik olarak herkeste bir şair (1) damarı var. Lise
yıllarında öyküyle uğraşan bir genç bulamazsınız. Oysa
hemen her öğrencinin en az üç dört şiir denemesi vardır.
İnternet sitelerine girin, kum gibi yığınla şairle karşılaşır-
sınız. Keza antolojiler takip edilemeyecek kadar çok şairi
barındırır sayfalarında. Hayatlarında belki de doğru dürüst
bir "şiir okuyucusu" bile olamamış sayısız insan, eline ka-
lemi aldı mı şair kesiliverir. Oysa şöyle bir düşünelim kaç
şiir var hafızamızda, kaç şiir bizi derinden etkilemiştir? Kaç
şiiri işte bu, diyerek gönlümüzün tahtına oturtmuşuzdur?
Başka bir şeye benzemez şiir, bir atımlık kurşun gibidir.
Hedefi ya tutturur ya tutturmaz. Bazıları ıskalar, bazıları
değer geçer. Bazılarıysa bir yere saplanır, kalır, en derine
giren en iyi şiirdir. Herkes şapka çıkarır onların önünde.
37. Bu paragraftan aşağıdakilerden hangisine kesinlikle
ulaşılamaz?
A) Şiire ilginin yaş sınırı olmadan herkeste olabileceğine
B) Şiir yazmanın öykü veya başka bir tür yazmaktan daha
kolay olduğuna
Sanal ortamlar dâhil birçok yerde birçok şair olduğuna
DYŞiir yazmadan önce şiir okumak gerektiğini düşünme-
yen insanların şiir yazdığına
Şiirin ikinci bir şansı vermemesinden dolayı dikkatli
yazılması gerektiğine
ELTED
on
DYNER
Varust
38) Aşağıdakilerden hangisi bu parçada geçen altı çizili
söz öbeklerinden herhangi birinin anlamını karşıla-
maz?
DÇok olmak, yığın olmak
ELAşkla bağlı olmak.
Değerini bilmek, el üstünde tutmak
Son kozunu oynamak
Takdir etmek
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
cevap- iire Düş- telektüel di. "Halk kân ver- içindeki iştir. O güçler emleri, Ne de iirimiz- ardı ve derek a baş ndan ere." düş- ığa dir. an- - kir 37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Sanki genetik olarak herkeste bir şair (1) damarı var. Lise yıllarında öyküyle uğraşan bir genç bulamazsınız. Oysa hemen her öğrencinin en az üç dört şiir denemesi vardır. İnternet sitelerine girin, kum gibi yığınla şairle karşılaşır- sınız. Keza antolojiler takip edilemeyecek kadar çok şairi barındırır sayfalarında. Hayatlarında belki de doğru dürüst bir "şiir okuyucusu" bile olamamış sayısız insan, eline ka- lemi aldı mı şair kesiliverir. Oysa şöyle bir düşünelim kaç şiir var hafızamızda, kaç şiir bizi derinden etkilemiştir? Kaç şiiri işte bu, diyerek gönlümüzün tahtına oturtmuşuzdur? Başka bir şeye benzemez şiir, bir atımlık kurşun gibidir. Hedefi ya tutturur ya tutturmaz. Bazıları ıskalar, bazıları değer geçer. Bazılarıysa bir yere saplanır, kalır, en derine giren en iyi şiirdir. Herkes şapka çıkarır onların önünde. 37. Bu paragraftan aşağıdakilerden hangisine kesinlikle ulaşılamaz? A) Şiire ilginin yaş sınırı olmadan herkeste olabileceğine B) Şiir yazmanın öykü veya başka bir tür yazmaktan daha kolay olduğuna Sanal ortamlar dâhil birçok yerde birçok şair olduğuna DYŞiir yazmadan önce şiir okumak gerektiğini düşünme- yen insanların şiir yazdığına Şiirin ikinci bir şansı vermemesinden dolayı dikkatli yazılması gerektiğine ELTED on DYNER Varust 38) Aşağıdakilerden hangisi bu parçada geçen altı çizili söz öbeklerinden herhangi birinin anlamını karşıla- maz? DÇok olmak, yığın olmak ELAşkla bağlı olmak. Değerini bilmek, el üstünde tutmak Son kozunu oynamak Takdir etmek
3.
apat artık pencereni-2
Çoktan derinliğine çekmiş deniz
belit
C) Ebedi aşığın dönüşünü bekler
Yalan yeminlerin tanığı çiçekler
ise
tsive
Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın
Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın
Give
E) Ve körler gibi sanki elleriyle derinde
Yitmiş hayallerini arıyorlardı yer yer
A) I
beni belirtme
belirten
(1) Ürkek ürkek çalıyorum kapıyı. (II) İçeriden beni duyma-
ları için kapıya daha hızlı vurmam gerekti. (III) Zaman iler-
ledikçe, vuruşların hızı azaldı. (IV) Evimizin soğuğundan
sonra merdiven boşluğu daha bir üşüttü beni. (V) Çıplak
ayaklarımı birbiri üstüne koyarak, kızaran ellerimi soluğum-
la ısıtmaya çalıştım.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
"iyelik (aitlik) ekinden sonra tamlayan eki" almış bir söz-
cük vardır?
B) II
3,42
C) III
D) IV
E) V
6.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
3. apat artık pencereni-2 Çoktan derinliğine çekmiş deniz belit C) Ebedi aşığın dönüşünü bekler Yalan yeminlerin tanığı çiçekler ise tsive Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın Give E) Ve körler gibi sanki elleriyle derinde Yitmiş hayallerini arıyorlardı yer yer A) I beni belirtme belirten (1) Ürkek ürkek çalıyorum kapıyı. (II) İçeriden beni duyma- ları için kapıya daha hızlı vurmam gerekti. (III) Zaman iler- ledikçe, vuruşların hızı azaldı. (IV) Evimizin soğuğundan sonra merdiven boşluğu daha bir üşüttü beni. (V) Çıplak ayaklarımı birbiri üstüne koyarak, kızaran ellerimi soluğum- la ısıtmaya çalıştım. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde "iyelik (aitlik) ekinden sonra tamlayan eki" almış bir söz- cük vardır? B) II 3,42 C) III D) IV E) V 6.
6. Aşağıdakilerin hangisinde kısaltmaların yazımıyla
ilgili bir yanlışlık yapılmıştır?
A) TÜBİTAK'a yapılacak başvuruların süresi uzatıldı.
B) 100 TL 25 kru bulunan adamın parası alacağı ürü-
wane yetmedi.
33
C) Bu yil TDK'de pek çok değişiklik yapılacak gibi.
D) TBMM'ye seçilen vekiller, mazbatayı aldı.
E) Her yıl BOTAŞ'ta protestolar olur ama kimseler
bilmez.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
6. Aşağıdakilerin hangisinde kısaltmaların yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır? A) TÜBİTAK'a yapılacak başvuruların süresi uzatıldı. B) 100 TL 25 kru bulunan adamın parası alacağı ürü- wane yetmedi. 33 C) Bu yil TDK'de pek çok değişiklik yapılacak gibi. D) TBMM'ye seçilen vekiller, mazbatayı aldı. E) Her yıl BOTAŞ'ta protestolar olur ama kimseler bilmez.