Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

13. Soğuk bir kış günü oturduğum çay bahçesinde bir bar-
dak sıcak çayı yudumlarken duyduğum sıcaklığın ve çayın
bana verdiği haz ilk izlenimdir çünkü doğrudan yaşanan
bir durumdur. Akşam sedirde oturdum, sıcaklık ve haz fik-
rinin bende bıraktığı etkiyi hatırlıyorum. D. Hume bu fikrin,
kaçınılmaz olarak ilk izlenimin daha zayıf bir versiyonu ola-
cağını ileri sürer. Benzer bir biçimde yaşadığım herhangi
bir acıyı veya hazzı ilk izlenimler kadar güçlü bir biçimde
zihnime geri çağıramam.
B) Kritisizm
A
Deneme-5
Bu parçaya göre ilk izlenimleri bilginin temeli gören bil-
gi kuramı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Rasyonalizm
D) Pragmatizm
Empirizm
E) Entüisyonizm
in Rüşd'e göre felsefeyle dir-ayn-yelun yolcusudur; aynı
hedefe giden yolda yürüyen bu disiplinler, sadece farklı
araçları kullanır. Aynı hakikat felsefede bilimsel bir tarzda,
dinde ise hitabet yoluyla ifade edildiğinden onlar yalnızca
aynı hakikati farklı şekilde dile getiren disiplinlerdir. Bundan
dolayı felsefe, dinin ikiz kardeşidir ya da onlar birbirlerini ta-
biatları gereği seven iki arkadaş gibidir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
13. Soğuk bir kış günü oturduğum çay bahçesinde bir bar- dak sıcak çayı yudumlarken duyduğum sıcaklığın ve çayın bana verdiği haz ilk izlenimdir çünkü doğrudan yaşanan bir durumdur. Akşam sedirde oturdum, sıcaklık ve haz fik- rinin bende bıraktığı etkiyi hatırlıyorum. D. Hume bu fikrin, kaçınılmaz olarak ilk izlenimin daha zayıf bir versiyonu ola- cağını ileri sürer. Benzer bir biçimde yaşadığım herhangi bir acıyı veya hazzı ilk izlenimler kadar güçlü bir biçimde zihnime geri çağıramam. B) Kritisizm A Deneme-5 Bu parçaya göre ilk izlenimleri bilginin temeli gören bil- gi kuramı aşağıdakilerden hangisidir? A) Rasyonalizm D) Pragmatizm Empirizm E) Entüisyonizm in Rüşd'e göre felsefeyle dir-ayn-yelun yolcusudur; aynı hedefe giden yolda yürüyen bu disiplinler, sadece farklı araçları kullanır. Aynı hakikat felsefede bilimsel bir tarzda, dinde ise hitabet yoluyla ifade edildiğinden onlar yalnızca aynı hakikati farklı şekilde dile getiren disiplinlerdir. Bundan dolayı felsefe, dinin ikiz kardeşidir ya da onlar birbirlerini ta- biatları gereği seven iki arkadaş gibidir.
a'nin UNESCO'nun
ölge üzerindeki
ap vermektedir?
as Listesi'ne giren
Japon
da, ülkenin en
neyinde
kadar dağlık bir
un Alpler"i
Yakuşima'yı
lâhil eden ana
ikal iklimle adanın
ki farkın yarattığı
ğlarına özgü
bu ekosistem,
rinden biri kılıyor.
e giren
olayla birlikte arttı.
eşim genellikle
eren Miyanoura
un Dünya Miras
ünün beşte
ve balıkçılıktı.
Lsayısıyla
omotifine
ağar." sözü bir
ya Miras
ez görenler,
run
sanatlarında
ardan daha
tanmış ve
ar,
na bağlı olarak
lluk sembolü
ynı zamanda
esidir nar.
ten çok sayıda
a ve yeniden
miştir. Ayrıca
in bir arada
tedir?
C) I ve III
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız
kalmadı. Ingiltere'de eğrelti desenleri her türden
19. yüzyılın ortalarında İngiltere'de başlayan ve yarım
yüzyıl kadar devam eden eğrelti çılgınlığı, kısa bir
sürede ülkenin tamamına bulaşıcı bir hastalık gibi
yayıldı. Ingiltere'de 1837-1918 yılları arasında eğrelti
otları konusunda tam yüz kitap yayımlandı. Eğrelti
çılgınlığının etkisi, bitkilerin somut varlıklarıyla da sınırlı
nesnenin üzerinde görülmeye, insanlar olur olmaz her
şeye eğrelti motiflerini işlemeye başladı. Mobilyalar,
kıyafetler, mücevherler, cam, tekstil, çanak çömlek,
ahşap, kâğıt, çaydanlık, mezar taşları hatta kremalı
bisküviler bile bundan payını aldı. İster canlı yetiştiriliyor
olsun, kendi eğrelti koleksiyonuna sahip olmak aranan
isterse de kurutulmuş hâlde albümlerde sergileniyor
bir statü haline geldi. Başından beri eğrelti toplama, o
dönemde sınıf engellerini aşabilen çok az hobiden
biriydi. Fabrika işçileri ve çiftçiler, aristokratlar ve bilim
insanları kadar hevesli koleksiyonculardı.
35. Bu r
a
all tor
hifs
Trey
-Ull
gine
nangisine...
nse
ortar
di
ia
" ile ilgili
ina
.tiğine
36. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır.
B) Benzetmeye başvurulmuştur.
C) Açıklama yapılmıştır.
D) Kesinlik bildiren cümlelere yer verilmiştir.
ELKoşul bildiren cümleler vardır.
37-38. sc
cevaplayı
Kendi adım
okuyucusu
geçen her
dönemini
geçtikten s
sonra hem
sovie
hayatımda
ok
benim
bambaşk
seyleri go
taraf vard
güdükle
da Türki
Belli bir
nitelene
kurmac
gri alar
buluşa
açabilm
37. Aşağ
SÖZÜ
A
B) G
38
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
a'nin UNESCO'nun ölge üzerindeki ap vermektedir? as Listesi'ne giren Japon da, ülkenin en neyinde kadar dağlık bir un Alpler"i Yakuşima'yı lâhil eden ana ikal iklimle adanın ki farkın yarattığı ğlarına özgü bu ekosistem, rinden biri kılıyor. e giren olayla birlikte arttı. eşim genellikle eren Miyanoura un Dünya Miras ünün beşte ve balıkçılıktı. Lsayısıyla omotifine ağar." sözü bir ya Miras ez görenler, run sanatlarında ardan daha tanmış ve ar, na bağlı olarak lluk sembolü ynı zamanda esidir nar. ten çok sayıda a ve yeniden miştir. Ayrıca in bir arada tedir? C) I ve III 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız kalmadı. Ingiltere'de eğrelti desenleri her türden 19. yüzyılın ortalarında İngiltere'de başlayan ve yarım yüzyıl kadar devam eden eğrelti çılgınlığı, kısa bir sürede ülkenin tamamına bulaşıcı bir hastalık gibi yayıldı. Ingiltere'de 1837-1918 yılları arasında eğrelti otları konusunda tam yüz kitap yayımlandı. Eğrelti çılgınlığının etkisi, bitkilerin somut varlıklarıyla da sınırlı nesnenin üzerinde görülmeye, insanlar olur olmaz her şeye eğrelti motiflerini işlemeye başladı. Mobilyalar, kıyafetler, mücevherler, cam, tekstil, çanak çömlek, ahşap, kâğıt, çaydanlık, mezar taşları hatta kremalı bisküviler bile bundan payını aldı. İster canlı yetiştiriliyor olsun, kendi eğrelti koleksiyonuna sahip olmak aranan isterse de kurutulmuş hâlde albümlerde sergileniyor bir statü haline geldi. Başından beri eğrelti toplama, o dönemde sınıf engellerini aşabilen çok az hobiden biriydi. Fabrika işçileri ve çiftçiler, aristokratlar ve bilim insanları kadar hevesli koleksiyonculardı. 35. Bu r a all tor hifs Trey -Ull gine nangisine... nse ortar di ia " ile ilgili ina .tiğine 36. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır. B) Benzetmeye başvurulmuştur. C) Açıklama yapılmıştır. D) Kesinlik bildiren cümlelere yer verilmiştir. ELKoşul bildiren cümleler vardır. 37-38. sc cevaplayı Kendi adım okuyucusu geçen her dönemini geçtikten s sonra hem sovie hayatımda ok benim bambaşk seyleri go taraf vard güdükle da Türki Belli bir nitelene kurmac gri alar buluşa açabilm 37. Aşağ SÖZÜ A B) G 38
Bilim insanlarının yaptığı yeni hesaplamaya göre vücudu-
muzda günde yaklaşık 330 milyar hücre yenileniyor. Yani
vücudumuz sadece bir saniyede 3,8 milyon yeni hücre
üretiyor da diyebiliriz. Bu hücrelerin %86'sını kan hücrele-
ri oluşturmaktadır. Geriye kalan %12'sinde sindirim siste-
mi hücreleri yer alıyor. Gün boyu yenilenen ortalama 330
milyar hücrenin ağırlığı da yaklaşık 80 gram olarak tespit
edilmiştir. Yok olan bu hücrelerin tamamı parçalanarak vü-
cutta geri dönüştürülüyor. Hücrelerin hiçbiri boşa gitmiyor.
Ekibe göre, hücre değişim miktarının sayı ve ağırlık olarak
ilk kez hesaplandığı bu araştırma insan bivolojisini, fizyo-
lojisini ve hastalıkların seyrini daha iyi gözlemleyebilmek
için temel oluşturacak.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Nicelik bildiren ifadelerden yararlanılmıştır.
Örneklemelerden yararlanılmıştır.
Didaktik bir anlatım tekniği kullanılmıştır.
DAçıklama bildiren cümleye yer verilmiştir.
E Amaç ifade eden cümleye yer verilmiştir.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Bilim insanlarının yaptığı yeni hesaplamaya göre vücudu- muzda günde yaklaşık 330 milyar hücre yenileniyor. Yani vücudumuz sadece bir saniyede 3,8 milyon yeni hücre üretiyor da diyebiliriz. Bu hücrelerin %86'sını kan hücrele- ri oluşturmaktadır. Geriye kalan %12'sinde sindirim siste- mi hücreleri yer alıyor. Gün boyu yenilenen ortalama 330 milyar hücrenin ağırlığı da yaklaşık 80 gram olarak tespit edilmiştir. Yok olan bu hücrelerin tamamı parçalanarak vü- cutta geri dönüştürülüyor. Hücrelerin hiçbiri boşa gitmiyor. Ekibe göre, hücre değişim miktarının sayı ve ağırlık olarak ilk kez hesaplandığı bu araştırma insan bivolojisini, fizyo- lojisini ve hastalıkların seyrini daha iyi gözlemleyebilmek için temel oluşturacak. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Nicelik bildiren ifadelerden yararlanılmıştır. Örneklemelerden yararlanılmıştır. Didaktik bir anlatım tekniği kullanılmıştır. DAçıklama bildiren cümleye yer verilmiştir. E Amaç ifade eden cümleye yer verilmiştir.
20.
E
sosyal yapıyı ortaya koyar
bry Yayınları
Eve yorgun ve bitkin hâlde döndüğünüzde sizi kapıda
hafif bir sürünme ile karşılayan; tüm yorgunluğunuzu
evin içinde attığınız her adımda bırakmanızı sağlayan
bir dosttur evdeki kedi. Akşam kanepeye oturduğu-
nuzda hayatın üzerinize oluk oluk akan yükünü, yanı
başınıza kıvrılmış huzur içinde uyuyan kediciği izler-
ken unutursunuz. Ona her baktığınızda aldığınız derin
nefeste mutluluk, huzur ve şefkat duyguları sarar tüm
benliğinizi. Evdeki kedi sadece bir kedi değildir; sizin-
le dertleşen, sizinle mutlu olan ya da hüzünlenen bir
can yoldaşıdır.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Konu sohbet havasında, samimi bir üslupla ele
alınmıştır.
B) Kediyle yaşamanın kişiye hissettirdikleri öznel
yargılarla dile getirilmiştir.
C) Uzun cümleler kullanılsa da açık, anlaşılır ifadeler
tercih edildiğinden anlatım akıcıdır.
D) Sayıp dökmelerden, tasvir ve öykülemeden yarar-
anılarak oluşturulmuştur.
E) Dilin, aligyı harekete geçirme işlevi kullanılarak
okur ele alınan konuda ikna edilmek istenmiştir.
gelmel
birlikte
yönter
Bu pa
daki
B)
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
20. E sosyal yapıyı ortaya koyar bry Yayınları Eve yorgun ve bitkin hâlde döndüğünüzde sizi kapıda hafif bir sürünme ile karşılayan; tüm yorgunluğunuzu evin içinde attığınız her adımda bırakmanızı sağlayan bir dosttur evdeki kedi. Akşam kanepeye oturduğu- nuzda hayatın üzerinize oluk oluk akan yükünü, yanı başınıza kıvrılmış huzur içinde uyuyan kediciği izler- ken unutursunuz. Ona her baktığınızda aldığınız derin nefeste mutluluk, huzur ve şefkat duyguları sarar tüm benliğinizi. Evdeki kedi sadece bir kedi değildir; sizin- le dertleşen, sizinle mutlu olan ya da hüzünlenen bir can yoldaşıdır. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Konu sohbet havasında, samimi bir üslupla ele alınmıştır. B) Kediyle yaşamanın kişiye hissettirdikleri öznel yargılarla dile getirilmiştir. C) Uzun cümleler kullanılsa da açık, anlaşılır ifadeler tercih edildiğinden anlatım akıcıdır. D) Sayıp dökmelerden, tasvir ve öykülemeden yarar- anılarak oluşturulmuştur. E) Dilin, aligyı harekete geçirme işlevi kullanılarak okur ele alınan konuda ikna edilmek istenmiştir. gelmel birlikte yönter Bu pa daki B)
2.
İlk çağlarda çok güzel ve bereketli bir bölgede ku-
rulan, birlik ve beraberlik içinde yaşayan, komşu-
larıyla iyi geçinen, haklının yanında olan, sürekli
yeni bir şeyler ortaya koyan, çalışkan ve dürüst
insanların ülkesi Karya, "Dağların Ülkesi" olarak
ünlenmiştir.
Bu cümleden yola çıkılarak Karya ile ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi kesinlikle söylenemez?
Antik dönemlerde kurulmuş bir ülkedir.
A
B) _Halkı-barış içinde yaşamaktadır.
C) Gelir düzeyleri yüksek, güçlü bir toplumdur.
D Gayretli ve üretici bir halkı vardır.
E) Verimli topraklar üzerinde kurulmuştur.
uf
4.
r
n
k
be
ya
As
oz
A)
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
2. İlk çağlarda çok güzel ve bereketli bir bölgede ku- rulan, birlik ve beraberlik içinde yaşayan, komşu- larıyla iyi geçinen, haklının yanında olan, sürekli yeni bir şeyler ortaya koyan, çalışkan ve dürüst insanların ülkesi Karya, "Dağların Ülkesi" olarak ünlenmiştir. Bu cümleden yola çıkılarak Karya ile ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi kesinlikle söylenemez? Antik dönemlerde kurulmuş bir ülkedir. A B) _Halkı-barış içinde yaşamaktadır. C) Gelir düzeyleri yüksek, güçlü bir toplumdur. D Gayretli ve üretici bir halkı vardır. E) Verimli topraklar üzerinde kurulmuştur. uf 4. r n k be ya As oz A)
Yumn
5. Bir gün, balıkçı kahvesinin önündeki yarısı kırmızı, yarısı
beyaz çiçek açan akasyanın dalına asılmış bir dülger
balığı gördüm. Rengi denizden çıktığı zamanki esmer
renkteydi önce. Vücudunda hiçbir kımıldama yoktu. Taş
kadar cansızdı. İpekten bile yumuşak zarları titreşip duru-
yordu. İlk bakışta insana zevkli, eğlenceli bir işmiş gibi
gelen bu titreme hakikatte bir ölüm dansıydı. Sanki dülger
balığının ruhu, rüzgâr rüzgâr, bu incecik zarlardan çıkıp
gidiyordu bir dirhem kalmamacasına.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Benzetmeye yer verilmiştir.
B) Kurmaca bir metindir ve olay örgüsü ön planda değil-
dir.
C) Gözlemlere ve betimleyici anlatıma yer verilmiştir.
D) Geriye dönüş tekniğinden faydalanılmıştır..
E) Metnin kahramanı insan dışında bir varlıktır.
7.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Yumn 5. Bir gün, balıkçı kahvesinin önündeki yarısı kırmızı, yarısı beyaz çiçek açan akasyanın dalına asılmış bir dülger balığı gördüm. Rengi denizden çıktığı zamanki esmer renkteydi önce. Vücudunda hiçbir kımıldama yoktu. Taş kadar cansızdı. İpekten bile yumuşak zarları titreşip duru- yordu. İlk bakışta insana zevkli, eğlenceli bir işmiş gibi gelen bu titreme hakikatte bir ölüm dansıydı. Sanki dülger balığının ruhu, rüzgâr rüzgâr, bu incecik zarlardan çıkıp gidiyordu bir dirhem kalmamacasına. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Benzetmeye yer verilmiştir. B) Kurmaca bir metindir ve olay örgüsü ön planda değil- dir. C) Gözlemlere ve betimleyici anlatıma yer verilmiştir. D) Geriye dönüş tekniğinden faydalanılmıştır.. E) Metnin kahramanı insan dışında bir varlıktır. 7.
TYT / TÜRKÇE
35. Bizler konukseveriz ama yurdumuza, evimize gelen İngilizce,
benim dilimi susturuyor, onu kovmaya çalışıyorsa bütün satış
yerlerinin, meydanların, otellerin, büyük binaların, iş hanlarının,
özel televizyonların, magazin dergilerinin adlarından benim güze-
lim Türkçem kovuluyorsa bütün gücümüzle buna karşı çıkmamız
gerekiyor. Yurduma gelen konuk elimizi dostça tutuyorsa, dilimi-
ze saygı gösteriyorsa onu her zaman hoş karşılarız. Ama elimizi
tutmuyor da parmaklarımızı sıkarak kırmaya çalışıyorsa o el dost
eli değildir. Unutmayalım, diller ulusların gece gündüz yanan kan-
dilleridir. Ülkeme gelenler benim kandillerimi, sokak lambalarımı
söndürüyorlarsa bu noktada şapkamızı önümüze alıp düşünme
vaktimiz gelmiş demektir.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır?
A) İngilizcenin bir salgın hastalık gibi dilimizi kuşatmasından
B) Dil bilincinin yeterince oluşturulamamasından
C) İngilizcenin dünya dili olma yolunda hızla ilerlemesinden
D) Türkçenin zenginliğinin keşfedilememesinden
E) Yabancı kökenli sözcüklerin konuşmalarımızın arasına sıkıştı-
rılmasından
maxaid siya
Monshos quing
glods
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TYT / TÜRKÇE 35. Bizler konukseveriz ama yurdumuza, evimize gelen İngilizce, benim dilimi susturuyor, onu kovmaya çalışıyorsa bütün satış yerlerinin, meydanların, otellerin, büyük binaların, iş hanlarının, özel televizyonların, magazin dergilerinin adlarından benim güze- lim Türkçem kovuluyorsa bütün gücümüzle buna karşı çıkmamız gerekiyor. Yurduma gelen konuk elimizi dostça tutuyorsa, dilimi- ze saygı gösteriyorsa onu her zaman hoş karşılarız. Ama elimizi tutmuyor da parmaklarımızı sıkarak kırmaya çalışıyorsa o el dost eli değildir. Unutmayalım, diller ulusların gece gündüz yanan kan- dilleridir. Ülkeme gelenler benim kandillerimi, sokak lambalarımı söndürüyorlarsa bu noktada şapkamızı önümüze alıp düşünme vaktimiz gelmiş demektir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden yakınılmaktadır? A) İngilizcenin bir salgın hastalık gibi dilimizi kuşatmasından B) Dil bilincinin yeterince oluşturulamamasından C) İngilizcenin dünya dili olma yolunda hızla ilerlemesinden D) Türkçenin zenginliğinin keşfedilememesinden E) Yabancı kökenli sözcüklerin konuşmalarımızın arasına sıkıştı- rılmasından maxaid siya Monshos quing glods
Paragrafta Anlatım
Sıcaklar arttıkça serin yorier aramak adeta tabil bir ihtiya
haline geliyor. Insan Boğaz'da yükseldikçe yükseliyor. Ben
bile kısa zaman için Göksu'yu bırakarak sulara doğru aktim.
Büyükdere'de biraz oturup karnımı doyurayım diyerek uzun-
ca, bahçesi denize kadar uzanan bir lokantaya girdim. Sol-
rada alafranga, beyaz, kar gibi örtü. Takımlar temiz. Ortada
bir liste. Ben zaten deniz havasını bilirim. Beni her zaman
acıktırır. Lüzumundan fazla masrafa sokar. Listeyi ele alır al-
maz içindekilerin her birinden birer tabak yemek istedim. Ne
de güzel ne de ustalıkla yazılmış: Piliç suyuna çorba, piliçli
pilav, pirzola, tas kebabı, orman kebabı, şiş kebabı, dağ ke-
babı, Büyükdere kebabı, Izmir köftesi... Bunlar etli yemek-
ler. Gelelim sebzelere: Patlıcan beğendi, patlican musakka,
patlican oturtması, imambayıldı, patlıcan tavası, Ayşe kadın,
barbunya... Tamam! Her şey var. Fakat hangisini yiyeyim?
Çorba: Hava sıcak. Piliçil pilav: Birdenbire tikar. Piliç ekşisi:
Kim bilir nasıl bir şey?
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Sayip dokmelerden faydalanılmıştır.
BY Anlatıcı 1. kişidir.
Samimi bir üslupla oluşturulmuştur.
Betimiame cümlesine yer verilmiştir.
E) iklayıcı anlatımla oluşturulmuştur.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Paragrafta Anlatım Sıcaklar arttıkça serin yorier aramak adeta tabil bir ihtiya haline geliyor. Insan Boğaz'da yükseldikçe yükseliyor. Ben bile kısa zaman için Göksu'yu bırakarak sulara doğru aktim. Büyükdere'de biraz oturup karnımı doyurayım diyerek uzun- ca, bahçesi denize kadar uzanan bir lokantaya girdim. Sol- rada alafranga, beyaz, kar gibi örtü. Takımlar temiz. Ortada bir liste. Ben zaten deniz havasını bilirim. Beni her zaman acıktırır. Lüzumundan fazla masrafa sokar. Listeyi ele alır al- maz içindekilerin her birinden birer tabak yemek istedim. Ne de güzel ne de ustalıkla yazılmış: Piliç suyuna çorba, piliçli pilav, pirzola, tas kebabı, orman kebabı, şiş kebabı, dağ ke- babı, Büyükdere kebabı, Izmir köftesi... Bunlar etli yemek- ler. Gelelim sebzelere: Patlıcan beğendi, patlican musakka, patlican oturtması, imambayıldı, patlıcan tavası, Ayşe kadın, barbunya... Tamam! Her şey var. Fakat hangisini yiyeyim? Çorba: Hava sıcak. Piliçil pilav: Birdenbire tikar. Piliç ekşisi: Kim bilir nasıl bir şey? Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Sayip dokmelerden faydalanılmıştır. BY Anlatıcı 1. kişidir. Samimi bir üslupla oluşturulmuştur. Betimiame cümlesine yer verilmiştir. E) iklayıcı anlatımla oluşturulmuştur.
Behey elâ gözlü dilber
Vaktin geçer demedim mi
Harami mi olmuş gözlerin
Beller keser demedim mi
Karac'oğlan der merd ile
Sözüm yoktur nâmerd ile
Kahpe felek bu derd e
Bizi eğer demedim mi
D
4. Bu şiirin nazım türü aşağıdakilerden hangisi-
dir?
Güzelleme B) Ağit
D) Semai
C) Varsağı
E) Mani
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Behey elâ gözlü dilber Vaktin geçer demedim mi Harami mi olmuş gözlerin Beller keser demedim mi Karac'oğlan der merd ile Sözüm yoktur nâmerd ile Kahpe felek bu derd e Bizi eğer demedim mi D 4. Bu şiirin nazım türü aşağıdakilerden hangisi- dir? Güzelleme B) Ağit D) Semai C) Varsağı E) Mani
ürünüdür
C) doğamızın önemli bir özelliğinden
D) madde salgılayarak bağımlılık tipi
E)
sıradan fizyolojik aktivitelerimiz
SINAV
6. (1) Kurmaca metinlerde satırların altını çizmeme
taraftarıyım normalde. (II) Bunun, bütünü gözden
kaçırmaya sebep olmasından endişe ederim.
(III) "Kar ve İnci"ye başlarken de bu düşünceyle
yanıma kalem almamıştım. (IV) Ama sayfalar
ilerleyince dayanamadım ve sayfalarda kendime
yol çizgileri çizdim. (V) İçindeki aforizmalar
ayıklansa belki bir başka kitap daha çıkar ortaya.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede bir düşünceye yer verilmiştir.
B) II. cümle, I. cümledeki yargının gerekçesidir.
C) III. cümlede çıkarıma yer verilmiştir.
D) IV. cümlede bir tavır değişikliğinden söz
edilmiştir.
E) V. cümlede koşula bağlı olasılık söz
konusudur.
22 TYT-1210
(IV)
sürd
bar
ihtiy
do
ye
B
O
F
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ürünüdür C) doğamızın önemli bir özelliğinden D) madde salgılayarak bağımlılık tipi E) sıradan fizyolojik aktivitelerimiz SINAV 6. (1) Kurmaca metinlerde satırların altını çizmeme taraftarıyım normalde. (II) Bunun, bütünü gözden kaçırmaya sebep olmasından endişe ederim. (III) "Kar ve İnci"ye başlarken de bu düşünceyle yanıma kalem almamıştım. (IV) Ama sayfalar ilerleyince dayanamadım ve sayfalarda kendime yol çizgileri çizdim. (V) İçindeki aforizmalar ayıklansa belki bir başka kitap daha çıkar ortaya. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede bir düşünceye yer verilmiştir. B) II. cümle, I. cümledeki yargının gerekçesidir. C) III. cümlede çıkarıma yer verilmiştir. D) IV. cümlede bir tavır değişikliğinden söz edilmiştir. E) V. cümlede koşula bağlı olasılık söz konusudur. 22 TYT-1210 (IV) sürd bar ihtiy do ye B O F
19. Yılanlar, dayanılmaz sıcak çöllerden yemyeşil tropik
ormanlara kadar ağaç, kaya, fundalik vb. ortamlarda
yaşayan canlılardır. Mühendisler, yılanların bu ortamlarda
nasıl hareket ettiğini inceleyerek büyük adımlarla çevik
ve istikrarlı bir şekilde zor alanları tırmanabilen bir yılan
robotu geliştirmişlerdir. Çalışmaların amacının her türlü
çetin arazi şartlarında başarılı bir şekilde gezebilecek
arama ve kurtarma robotlarının oluşturulması olduğu
belirtilmiştir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi
kullanılmıştır?
A) Açıklama
C) Benzetme
B) Örneklendirme
D) Tartışma
E) Tanık gösterme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
19. Yılanlar, dayanılmaz sıcak çöllerden yemyeşil tropik ormanlara kadar ağaç, kaya, fundalik vb. ortamlarda yaşayan canlılardır. Mühendisler, yılanların bu ortamlarda nasıl hareket ettiğini inceleyerek büyük adımlarla çevik ve istikrarlı bir şekilde zor alanları tırmanabilen bir yılan robotu geliştirmişlerdir. Çalışmaların amacının her türlü çetin arazi şartlarında başarılı bir şekilde gezebilecek arama ve kurtarma robotlarının oluşturulması olduğu belirtilmiştir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi kullanılmıştır? A) Açıklama C) Benzetme B) Örneklendirme D) Tartışma E) Tanık gösterme
8.
(1) Yaşatmaya çalıştığım romanlar bir gün sahiden
yaşamaya karar verdiler. (II) Üstelik hesap da
soruyorlardı. (III) Her Gece Bodrum, aynı adı taşıyan bir
tatil kasabasında neler bulduğumu soruyor; Ölüm
İlişkileri'yse "Günlük hayattaki ilişkilere hiç
değinmeyecek miyiz biz?" diye öfkeli öfkeli
söyleniyordu. (IV) Çehov'un Marti'sında geçen bu sözle
ince bir aşk üçgeni kuracaktım. (V) Cehennem
Kraliçesi'ne gelince bu Fellini Visconti havasından ne
zaman kurtulacağımın tasasına düşmüştü. (VI) Bjr
Akşam Alacası ise söyleyecekleri için sırada bekliyordu.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
A) I.
B) II.
C) III.
D) IV.
E) V.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
8. (1) Yaşatmaya çalıştığım romanlar bir gün sahiden yaşamaya karar verdiler. (II) Üstelik hesap da soruyorlardı. (III) Her Gece Bodrum, aynı adı taşıyan bir tatil kasabasında neler bulduğumu soruyor; Ölüm İlişkileri'yse "Günlük hayattaki ilişkilere hiç değinmeyecek miyiz biz?" diye öfkeli öfkeli söyleniyordu. (IV) Çehov'un Marti'sında geçen bu sözle ince bir aşk üçgeni kuracaktım. (V) Cehennem Kraliçesi'ne gelince bu Fellini Visconti havasından ne zaman kurtulacağımın tasasına düşmüştü. (VI) Bjr Akşam Alacası ise söyleyecekleri için sırada bekliyordu. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
A
A
- 36. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız.
Yazıyla, düşünceyle içli dışlı olan insanlar; duyduklarını
bir kenara not etmezlerse kolay hatırlayamazlar. Bir
konudan söz edecekleri zaman, o konuyla ilgili notlarına 36. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi
vardır?
bakma gereğini duyarlar, bilgilerini tazelemek için.
Okuryazar olmadıkları için not alma imkânı olmayan
bazı insanların her şeyi akılda tutmak durumunda
oldukları için güçlü bir hafızaları vardır. Bu insanlar
duyduklarını kolay unutmamakta yeri geldiğinde de
doğru bir şekilde ifade edebilmektedir. Bize ilginç
gelse de aslında tipik bir insan özelliğidir bu. Elbette
bu durumda okuryazar olmamanın avantajlı bir durum
olduğu sonucu çıkmaz.
Bu parçada sözü edilen okuryazar olmayan kişilerle
ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Tanımlama
B) Karşılaştırma
6) Tanık gösterme
D) Tartışma
E) Öyküleme
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
A A - 36. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız. Yazıyla, düşünceyle içli dışlı olan insanlar; duyduklarını bir kenara not etmezlerse kolay hatırlayamazlar. Bir konudan söz edecekleri zaman, o konuyla ilgili notlarına 36. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangi vardır? bakma gereğini duyarlar, bilgilerini tazelemek için. Okuryazar olmadıkları için not alma imkânı olmayan bazı insanların her şeyi akılda tutmak durumunda oldukları için güçlü bir hafızaları vardır. Bu insanlar duyduklarını kolay unutmamakta yeri geldiğinde de doğru bir şekilde ifade edebilmektedir. Bize ilginç gelse de aslında tipik bir insan özelliğidir bu. Elbette bu durumda okuryazar olmamanın avantajlı bir durum olduğu sonucu çıkmaz. Bu parçada sözü edilen okuryazar olmayan kişilerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Tanımlama B) Karşılaştırma 6) Tanık gösterme D) Tartışma E) Öyküleme Diğer sayfaya geçiniz.
3. Ünlü bir bilim insanı, arkadaşlarına Beethoven'ın bir eserini
sonra "Ben hiç yaşamamış olsam 'belirsizlik ilkesi'ni
Beethoven hiç doğmamış
başka biri formüle ederdi
olsaydı bu çaldığım eseri kimse yazamazdı."
====
‒‒‒‒
MON
Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) dinlettikten - belli ki - neredeyse
B) şaldıktan - muhtemelen - ancak
C) anlattıktan - ne yazık ki - hatta
D) övdükten - sanırım - özellikle
E) getirdikten - tahminen - maalesef
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
3. Ünlü bir bilim insanı, arkadaşlarına Beethoven'ın bir eserini sonra "Ben hiç yaşamamış olsam 'belirsizlik ilkesi'ni Beethoven hiç doğmamış başka biri formüle ederdi olsaydı bu çaldığım eseri kimse yazamazdı." ==== ‒‒‒‒ MON Bu cümlede boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) dinlettikten - belli ki - neredeyse B) şaldıktan - muhtemelen - ancak C) anlattıktan - ne yazık ki - hatta D) övdükten - sanırım - özellikle E) getirdikten - tahminen - maalesef
bas-
nda
ve
D.
B
B
TYT
B
34. Yapısalcı bakış açısıyla yazında anlam konusu yazara
ve yazarın amacına bağlı olarak ele alınırken post-
yapısalcı dönemde anlam farklı tartışmalara açılmıştır.
Ronald Barthes, uzun yıllardır edebiyat eleştirisinde
yazarın niyeti ve yazarın kişiliğinden psikolojik yaşan-
tısına dek araştırılırken metnin kendisinin ihmal edildi-
ğini belirtmiştir. Post-yapısalcı bakış açısıyla Barthes,
edebiyat eleştirisi yapılırken anlam konusunda yaza-
rin değil, metnin ve okurun öncelikli olduğuna dikkat
çekmiştir. Zaten anlamın kesinlikle sabit ve değişmez
kabul edilemeyeceği görüşüne dayanan post-yapısalcı
yaklaşımda nihayetinde yorumlama öncelik kazanmak-
tadır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
post-yapısalcı yaklaşımla örtüşmektedir?
A) Eseri yazarından, yazarı da yaşadığı zamandan
ayırmak mümkün değildir.
B) Yaşadığı çevre yazar üzerinde etkilidir ve bu etki
esere de yansır.
C) Bir edebî eserin yazılma zamanı yazarı ve eseri et-
kileyen en önemli faktördür.
D) Edebî eserler, her okurun kendine göre bir anlam
çıkarmasına uygun bir yapıdadır.
E) Yazarın otobiyografisi eserin anlamlandırılmasında
etkin bir rol oynar.
35.-
ce
Mü
ola
lirle
zik
rü
la
ZI
m
C
r
35.
[
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
bas- nda ve D. B B TYT B 34. Yapısalcı bakış açısıyla yazında anlam konusu yazara ve yazarın amacına bağlı olarak ele alınırken post- yapısalcı dönemde anlam farklı tartışmalara açılmıştır. Ronald Barthes, uzun yıllardır edebiyat eleştirisinde yazarın niyeti ve yazarın kişiliğinden psikolojik yaşan- tısına dek araştırılırken metnin kendisinin ihmal edildi- ğini belirtmiştir. Post-yapısalcı bakış açısıyla Barthes, edebiyat eleştirisi yapılırken anlam konusunda yaza- rin değil, metnin ve okurun öncelikli olduğuna dikkat çekmiştir. Zaten anlamın kesinlikle sabit ve değişmez kabul edilemeyeceği görüşüne dayanan post-yapısalcı yaklaşımda nihayetinde yorumlama öncelik kazanmak- tadır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi post-yapısalcı yaklaşımla örtüşmektedir? A) Eseri yazarından, yazarı da yaşadığı zamandan ayırmak mümkün değildir. B) Yaşadığı çevre yazar üzerinde etkilidir ve bu etki esere de yansır. C) Bir edebî eserin yazılma zamanı yazarı ve eseri et- kileyen en önemli faktördür. D) Edebî eserler, her okurun kendine göre bir anlam çıkarmasına uygun bir yapıdadır. E) Yazarın otobiyografisi eserin anlamlandırılmasında etkin bir rol oynar. 35.- ce Mü ola lirle zik rü la ZI m C r 35. [
Yüzlerce, belki binlerce senelik zeytin ağaçlarının arasında
uzanan, çukur, iki yanı böğürtlen ve hayıtlarla örülü yolda
ağır ağır yürüyordum. Arkamdan yükselen güneş, gölgemi
araba izlerinin kıvrımları üzerine serip uzaklara kadar gö-
türüyor; deniz tarafından yüzüme doğru esen hafif fakat
serin bir bahar rüzgârı, kasabadan uzaklaştığımı hatırla-
tıyordu. Kırağı yemiş toprak ve taze çimen kokusu etrafı
kaplamıştı. Tarla kuşlarıyla serçeler, ötüşe ötüşe neşeli bir
şekilde ağaçtan ağaca sıçriyor, güneşin vurduğu yerlerden
dalgalı bir buğu yükseliyordu. Kazdağı'nın eteklerindeki
Zeytinli köyünün, bahçesi salkım söğütlerle gölgelenmis
havuzlu kahvesinde bir çay içip Yüksekoba'nın yolunu sor-
dum.
11.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok-
tur?
A Niteleyici sözcükler kullanma
B) Gözlemlere yer verme
CYÖyküleyici anlatıma başvurma
D) Orneklere ağırlık verme
Birden fazla duyuya seslenme
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Yüzlerce, belki binlerce senelik zeytin ağaçlarının arasında uzanan, çukur, iki yanı böğürtlen ve hayıtlarla örülü yolda ağır ağır yürüyordum. Arkamdan yükselen güneş, gölgemi araba izlerinin kıvrımları üzerine serip uzaklara kadar gö- türüyor; deniz tarafından yüzüme doğru esen hafif fakat serin bir bahar rüzgârı, kasabadan uzaklaştığımı hatırla- tıyordu. Kırağı yemiş toprak ve taze çimen kokusu etrafı kaplamıştı. Tarla kuşlarıyla serçeler, ötüşe ötüşe neşeli bir şekilde ağaçtan ağaca sıçriyor, güneşin vurduğu yerlerden dalgalı bir buğu yükseliyordu. Kazdağı'nın eteklerindeki Zeytinli köyünün, bahçesi salkım söğütlerle gölgelenmis havuzlu kahvesinde bir çay içip Yüksekoba'nın yolunu sor- dum. 11. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yok- tur? A Niteleyici sözcükler kullanma B) Gözlemlere yer verme CYÖyküleyici anlatıma başvurma D) Orneklere ağırlık verme Birden fazla duyuya seslenme