Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Düşünceyi Geliştirme Yolları Soruları

ÇAP/TYT-1/Türkçe Testi
25 Sokrates'e birisi için seyahat onu hiç değiştirmedi, de-
mişler. O da "Çok doğal, çünkü kendisini de beraber
götürmüştür." demiş.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi
destekler niteliktedir?
A) İnsan mekân değiştirse de dünyanın başka bir
ucuna gitse de sevdikleri yanında değilse mutlu-
luğu yakalayamaz.
B) Yalnızlık insana belli bir zamana kadar iyi gelir,
sonrasında mutlaka başka insanlara ihtiyaç duyar.
C) Seyahat etmek insanın bilgi ve görgüsünü artırsa
da kişiliğinde ve görünüşünde hiçbir değişiklik yap-
maz.
D) İnsan dış dünyasını değiştirse de kendine acı veren
düşüncelerini değiştirmedikçe huzura kavuşamaz.
E) İnsan çok sevdiği birinden kötülük görmüşse yüre-
ğinde açılan yarayı hiçbir iyilik tedavi edemez.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
ÇAP/TYT-1/Türkçe Testi 25 Sokrates'e birisi için seyahat onu hiç değiştirmedi, de- mişler. O da "Çok doğal, çünkü kendisini de beraber götürmüştür." demiş. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir? A) İnsan mekân değiştirse de dünyanın başka bir ucuna gitse de sevdikleri yanında değilse mutlu- luğu yakalayamaz. B) Yalnızlık insana belli bir zamana kadar iyi gelir, sonrasında mutlaka başka insanlara ihtiyaç duyar. C) Seyahat etmek insanın bilgi ve görgüsünü artırsa da kişiliğinde ve görünüşünde hiçbir değişiklik yap- maz. D) İnsan dış dünyasını değiştirse de kendine acı veren düşüncelerini değiştirmedikçe huzura kavuşamaz. E) İnsan çok sevdiği birinden kötülük görmüşse yüre- ğinde açılan yarayı hiçbir iyilik tedavi edemez.
24. Şehirler de insanlar gibidir. Birlikte yaşarken kıymeti bi-
linmez de ayrı düşünce içten içe hasreti çekilir. Buram
buram gözünüzde tüter, sonra da zaman perdesi ko-
yulaştıkça yavaş yavaş unutulur. Gözden ve gönülden
irak, anılar defterine gömülür gider. Bir kez aranız soğu-
mayagörsün; günün birinde yolunuz düşüp de gittiğiniz-
de artık o şehir sizin şehriniz, her köşe bucağı anılarla
dolu eski mekânınız değildir. Size umursamaz davranır,
omuz silker ve soğuk soğuk bakar gözünüze. Şehirler,
dostlukları yaşatmak konusunda oldukça vefasızdır.
Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden yakın-
maktadır?
A) Sehirlerin insanlar gibi farklı farklı karakter özellikle-
rine bürünebilmesinden
BY Bir şehirle ilgili anıların, insanı her gittiği yerde takip
etmesinden
C) Şehir insanlarının zamanın şartları yüzünden gittikçe
vefasız hâle gelmesinden
D) Bir şehirle olan derin bağın oradan ayrılmakla orta-
dan kalkmasından
E) Bir şehre alıştıktan sonra başka bir şehre uyum sağ-
lamanın imkânsız olmasından
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
24. Şehirler de insanlar gibidir. Birlikte yaşarken kıymeti bi- linmez de ayrı düşünce içten içe hasreti çekilir. Buram buram gözünüzde tüter, sonra da zaman perdesi ko- yulaştıkça yavaş yavaş unutulur. Gözden ve gönülden irak, anılar defterine gömülür gider. Bir kez aranız soğu- mayagörsün; günün birinde yolunuz düşüp de gittiğiniz- de artık o şehir sizin şehriniz, her köşe bucağı anılarla dolu eski mekânınız değildir. Size umursamaz davranır, omuz silker ve soğuk soğuk bakar gözünüze. Şehirler, dostlukları yaşatmak konusunda oldukça vefasızdır. Bu parçada yazar aşağıdakilerin hangisinden yakın- maktadır? A) Sehirlerin insanlar gibi farklı farklı karakter özellikle- rine bürünebilmesinden BY Bir şehirle ilgili anıların, insanı her gittiği yerde takip etmesinden C) Şehir insanlarının zamanın şartları yüzünden gittikçe vefasız hâle gelmesinden D) Bir şehirle olan derin bağın oradan ayrılmakla orta- dan kalkmasından E) Bir şehre alıştıktan sonra başka bir şehre uyum sağ- lamanın imkânsız olmasından
TYT/Türkçe
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Cüneyt Arkın, Türk sinemasının en yakışıklı jönlerindendi ve
oynadığı pek çok aşk filmiyle genç kızların hayallerini süsledi.
Anadolu'nun bağrından kopup gelmiş yoksul bir çocuğun İs-
tanbul'da tıp fakültesi okurken bir yandan inşaat işçiliği, hasta
bakıcılığı yapması, oynadığı filmlerde rolünü tam olarak yaşa-
masını sağladı. Belki de bu yüzden Türk halkı onu çok sev-
di. Dövüş filmleriyle Türkiye'nin Jackie Chan'i oldu. Zamane
gençleri onun gibi dövüşmeye çalıştı ve Uzak Doğu sporlarına
merak saldı. Koca Bizans ordusunu tek başına yenmesi "Aman
ne saçma!" desek de alttan alta gururumuzu okşadı, milliyetçi-
lik damarlarımızı kabarttı. Onca kurşuna karşı kafasını sallaya
sallaya ayakta duran Komiser Cemil'imizdi. Maden, Öğretmen
Kemal, Vatandaş Rıza filmlerinde sosyalist; tarihî filmlerde
milliyetçi; polisiye filmlerde adaletin savunucusu; romantik aşk
filmlerinde tam bir salon adamıydı. "O iyi insanlar, o güzel atla-
rina binip çekip gittiler." diyen Yaşar Kemal'in İnce Memed'ine
hayat veren Cüneyt Arkın da o beyaz atına binip gitti bu dün-
yadan. Kulaklarımızda "Nayır, n'olamaz!" nidaları, sımsıcak
bakışı ve gülüşüyle dolu filmleri geride bırakarak.
37. Bu parçaya göre Cüneyt Arkın ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Türk sinemasında büyük bir ilgi uyandırmayı başardığı
B) Memleketinden ayrılarak eğitim gördüğü şehirde çeşitli iş-
lerde çalıştığı
villimevu (l
39-40.s
yaşlı us
wydüğünc
içmesi
who içmez
Abe nasıl
en verdi
Çırağını
nuşm
Çırağ
iste
nin
-emptad
ve
us
ya
Y
1-
C) Filmlerinde canlandırdığı bazı karakterlerin gerçeklikten
uzak olduğu
39.
gerçeklikten PR
TOPR
D) Oynadığı filmlerin türüyle ilişkilendirilen roller üstlendiği
E Jackie Chan'e olan hayranlığı sonucu aksiyon filmlerine
yöneldiği
-AS
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
TYT/Türkçe 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Cüneyt Arkın, Türk sinemasının en yakışıklı jönlerindendi ve oynadığı pek çok aşk filmiyle genç kızların hayallerini süsledi. Anadolu'nun bağrından kopup gelmiş yoksul bir çocuğun İs- tanbul'da tıp fakültesi okurken bir yandan inşaat işçiliği, hasta bakıcılığı yapması, oynadığı filmlerde rolünü tam olarak yaşa- masını sağladı. Belki de bu yüzden Türk halkı onu çok sev- di. Dövüş filmleriyle Türkiye'nin Jackie Chan'i oldu. Zamane gençleri onun gibi dövüşmeye çalıştı ve Uzak Doğu sporlarına merak saldı. Koca Bizans ordusunu tek başına yenmesi "Aman ne saçma!" desek de alttan alta gururumuzu okşadı, milliyetçi- lik damarlarımızı kabarttı. Onca kurşuna karşı kafasını sallaya sallaya ayakta duran Komiser Cemil'imizdi. Maden, Öğretmen Kemal, Vatandaş Rıza filmlerinde sosyalist; tarihî filmlerde milliyetçi; polisiye filmlerde adaletin savunucusu; romantik aşk filmlerinde tam bir salon adamıydı. "O iyi insanlar, o güzel atla- rina binip çekip gittiler." diyen Yaşar Kemal'in İnce Memed'ine hayat veren Cüneyt Arkın da o beyaz atına binip gitti bu dün- yadan. Kulaklarımızda "Nayır, n'olamaz!" nidaları, sımsıcak bakışı ve gülüşüyle dolu filmleri geride bırakarak. 37. Bu parçaya göre Cüneyt Arkın ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Türk sinemasında büyük bir ilgi uyandırmayı başardığı B) Memleketinden ayrılarak eğitim gördüğü şehirde çeşitli iş- lerde çalıştığı villimevu (l 39-40.s yaşlı us wydüğünc içmesi who içmez Abe nasıl en verdi Çırağını nuşm Çırağ iste nin -emptad ve us ya Y 1- C) Filmlerinde canlandırdığı bazı karakterlerin gerçeklikten uzak olduğu 39. gerçeklikten PR TOPR D) Oynadığı filmlerin türüyle ilişkilendirilen roller üstlendiği E Jackie Chan'e olan hayranlığı sonucu aksiyon filmlerine yöneldiği -AS
Edirne'de çeşitli iklim tipleri görülür. Toprakları fazla engebe-
li olmadığı ve denize kıyısı olduğu halde Balkanların şiddetli
kara iklimi etkilidir. Ayrıca Akdeniz'in ılık ve yağışlı iklimi ile ba-
zen Karadeniz iklimi görülür. Edirne; Balkan yarımadası, Orta
Avrupa, Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Marmara Denizi'nin etkisi
altındadır. Ergene havzasında kara iklimi hakimdir. Kışlar sert
ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak geçer. Yıllık ortalama yağış 597
mm'dir. Edirne topraklarının %57'sinde tarım yapılır. Toprakla-
rın çok az kısmı çayır ve meralıktır. Ekime uygun olmayan ara-
zi ise yok denecek kadar azdır. Edirne, Trakya'nın en verimli
toprağıdır. Ormanlarında meşe, kızılçam ve karaçam çoğun-
luktadır. Koru Dağları ile Saroz Körfezi arasında kalan kısım
makiliktir. Edirne, nemli, ve rüzgarlıdır. Rüzgarlar buharlaşma-
yı önler. Bu da bitki örtüsünün çeşitli olmasını sağlamaktadır.
Bütün mevsimlerin dopdolu yaşandığı Edirne, âdeta doğal bir
stüdyoyu andırmaktadır.
5. Bu parçadan hareketle Edirne ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Bazı bölgelerinde kara iklimi etkilidir.
B) Az da olsa ekime uygun olmayan arazisi de vardır.
VC) Bölgenin en verimli topraklarına sahiptir.
VD) Engebeli olmadığından denizellik söz konusudur.
E) Buharlaşmanın azlığından bitki örtüsü çeşitlidir.
bahsetmiyor
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Edirne'de çeşitli iklim tipleri görülür. Toprakları fazla engebe- li olmadığı ve denize kıyısı olduğu halde Balkanların şiddetli kara iklimi etkilidir. Ayrıca Akdeniz'in ılık ve yağışlı iklimi ile ba- zen Karadeniz iklimi görülür. Edirne; Balkan yarımadası, Orta Avrupa, Akdeniz, Ege, Karadeniz ve Marmara Denizi'nin etkisi altındadır. Ergene havzasında kara iklimi hakimdir. Kışlar sert ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak geçer. Yıllık ortalama yağış 597 mm'dir. Edirne topraklarının %57'sinde tarım yapılır. Toprakla- rın çok az kısmı çayır ve meralıktır. Ekime uygun olmayan ara- zi ise yok denecek kadar azdır. Edirne, Trakya'nın en verimli toprağıdır. Ormanlarında meşe, kızılçam ve karaçam çoğun- luktadır. Koru Dağları ile Saroz Körfezi arasında kalan kısım makiliktir. Edirne, nemli, ve rüzgarlıdır. Rüzgarlar buharlaşma- yı önler. Bu da bitki örtüsünün çeşitli olmasını sağlamaktadır. Bütün mevsimlerin dopdolu yaşandığı Edirne, âdeta doğal bir stüdyoyu andırmaktadır. 5. Bu parçadan hareketle Edirne ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Bazı bölgelerinde kara iklimi etkilidir. B) Az da olsa ekime uygun olmayan arazisi de vardır. VC) Bölgenin en verimli topraklarına sahiptir. VD) Engebeli olmadığından denizellik söz konusudur. E) Buharlaşmanın azlığından bitki örtüsü çeşitlidir. bahsetmiyor
3.
Düz-geniş (a,e) ünlülerle biten fiillere "-yor" eki getirildi-
ğinde bu ünlüler düz-dar (1, i) ünlülere dönüşür. Buna ünlü
daralması denir.
Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden
hangisi ünlü daralmasına örnek olarak gösterilemez?
A) Annesi ne derse desin, o kendi bildiği yolda ilerliyor.
B) Evin tüm malzemelerini sokağın sonundaki marketten
alıyor.
C) Bu yıl okulda dersler sabah saat 8.00'de başlıyor.
D) Bütün soruları bir komisyon yeniden inceliyor.
E) Söyledikleri bütün gündür kafamı kurcalıyor.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
3. Düz-geniş (a,e) ünlülerle biten fiillere "-yor" eki getirildi- ğinde bu ünlüler düz-dar (1, i) ünlülere dönüşür. Buna ünlü daralması denir. Aşağıdaki cümlelerde geçen altı çizili sözcüklerden hangisi ünlü daralmasına örnek olarak gösterilemez? A) Annesi ne derse desin, o kendi bildiği yolda ilerliyor. B) Evin tüm malzemelerini sokağın sonundaki marketten alıyor. C) Bu yıl okulda dersler sabah saat 8.00'de başlıyor. D) Bütün soruları bir komisyon yeniden inceliyor. E) Söyledikleri bütün gündür kafamı kurcalıyor.
26. Çocuğun gelişiminde kitabın en önemli unsur olduğunu
söylemeye gerek yok herhalde. Başlarda çocuk edebiyatı
alanında yapıt veren yazarlarımız fazla yoktu. Hatta kimi
yazarlar "Çocuk edebiyatı yoktur, salt edebiyat vardır." di-
yordu. Yayınevleri de çocuk edebiyatına pek de önem ver-
mezken iyi bir okur kitlesini yakalamanın çocukluk çağın-
daki kitapla tanışma döneminden geçtiğini fark ettiler. Tıpkı
yakın zamanda kaybettiğimiz sevgili Muzaffer İzgü'nün de-
diği gibi "çocuk okuru olmayan bir toplumun büyük okuru
olamayacağını gördüler. Bu anlayışla çocuk ve gençlik
kitaplarıyla ilgili yarışmalar düzenlemeye başladılar. Birçok
yazar da çocuk kitapları yazmaya başladı.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine değinilme-
miştir?
A) İyi bir okur kitlesi kazanmak isteyen yazarların çocuk
kitaplarına yöneldiğine
B) Eskiden çocuk edebiyatına gereken önemin verilmedi-
ğine
Muzaffer İzgü'nün çocuk edebiyatındaki önemli yazar-
lardan biri olduğuna
D) Çocuklara farklı bakış açıları kazandırabilmek için
yazarların özel bir çaba harcadığına
E) Kimi yazarların edebiyatta çocuk edebiyatı vb. ayrımın
olmadığına inandıklarına
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
26. Çocuğun gelişiminde kitabın en önemli unsur olduğunu söylemeye gerek yok herhalde. Başlarda çocuk edebiyatı alanında yapıt veren yazarlarımız fazla yoktu. Hatta kimi yazarlar "Çocuk edebiyatı yoktur, salt edebiyat vardır." di- yordu. Yayınevleri de çocuk edebiyatına pek de önem ver- mezken iyi bir okur kitlesini yakalamanın çocukluk çağın- daki kitapla tanışma döneminden geçtiğini fark ettiler. Tıpkı yakın zamanda kaybettiğimiz sevgili Muzaffer İzgü'nün de- diği gibi "çocuk okuru olmayan bir toplumun büyük okuru olamayacağını gördüler. Bu anlayışla çocuk ve gençlik kitaplarıyla ilgili yarışmalar düzenlemeye başladılar. Birçok yazar da çocuk kitapları yazmaya başladı. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine değinilme- miştir? A) İyi bir okur kitlesi kazanmak isteyen yazarların çocuk kitaplarına yöneldiğine B) Eskiden çocuk edebiyatına gereken önemin verilmedi- ğine Muzaffer İzgü'nün çocuk edebiyatındaki önemli yazar- lardan biri olduğuna D) Çocuklara farklı bakış açıları kazandırabilmek için yazarların özel bir çaba harcadığına E) Kimi yazarların edebiyatta çocuk edebiyatı vb. ayrımın olmadığına inandıklarına
Aşağıdakilerin hangisinde yay ayraç içinde verilene örnek
yoktur?
A) Kararsızlık, üzüntü ve pişmanlıklarımızın tek nedenidir.
(Tekil isim)
B) Vatandaştan ilgi gören aşevinde her gün yemek çıkıyor.
(Birleşik isim)
C) Körpecik salatalıkları tek başına toplayıvermiş bahçeden.
(Küçültme adı)
D) Türkçenin yanlış kullanımlarından kaçınmak gerek.
(Özel ad)
E) O yıllar, bütün tatlı ve acı anılarıyla gerilerde kalmıştı.
(Tür adı)
AYDIN YAYINLARI
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Aşağıdakilerin hangisinde yay ayraç içinde verilene örnek yoktur? A) Kararsızlık, üzüntü ve pişmanlıklarımızın tek nedenidir. (Tekil isim) B) Vatandaştan ilgi gören aşevinde her gün yemek çıkıyor. (Birleşik isim) C) Körpecik salatalıkları tek başına toplayıvermiş bahçeden. (Küçültme adı) D) Türkçenin yanlış kullanımlarından kaçınmak gerek. (Özel ad) E) O yıllar, bütün tatlı ve acı anılarıyla gerilerde kalmıştı. (Tür adı) AYDIN YAYINLARI
va kelime
niam ba-
Imadığını
anşikliğ
elimeler-
kesirleri
klarında
n sonra
elerinde
Di mad-
V
21
Kişiliğimizde iz bırakmadıkça yaşadıklarımız,
biz farkına varmadan geçip gider(,) Çoğunluk-
la(-) "Bugün neler yaptın sorusuna hemen
herkes() "Hiçbir şey()" yanıtını verir. Çünkü,
sürekli bir şey yapmadığımız, bir işe yarama-
dığımız duygusu içindeyizdir.
Bu parçada parantezle () belirtilen yerlere,
aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangi-
si sırasıyla getirilmelidir?
A) (((()
00(?) () ()
E) () () (?) () ()
0
11
88
B) () () (?) () ()
D) (...) () (((...)
>
6
8
>
L
>
9
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
va kelime niam ba- Imadığını anşikliğ elimeler- kesirleri klarında n sonra elerinde Di mad- V 21 Kişiliğimizde iz bırakmadıkça yaşadıklarımız, biz farkına varmadan geçip gider(,) Çoğunluk- la(-) "Bugün neler yaptın sorusuna hemen herkes() "Hiçbir şey()" yanıtını verir. Çünkü, sürekli bir şey yapmadığımız, bir işe yarama- dığımız duygusu içindeyizdir. Bu parçada parantezle () belirtilen yerlere, aşağıdaki noktalama işaretlerinden hangi- si sırasıyla getirilmelidir? A) (((() 00(?) () () E) () () (?) () () 0 11 88 B) () () (?) () () D) (...) () (((...) > 6 8 > L > 9
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
(1) Asaf Halet Çelebi, gençlik döneminde aruz ölçüsüyle kla-
sik divan şiiri tarzında rubai ve gazeller kaleme aldı. (II) 19
yaşından sonra da kendine özgü ve serbest ölçü ile güzel
şiirler yazdı. (III) Necip Fazıl'ın 1936'da çıkardığı "Ağaç" der-
gisinde ilk kez imzası görülen Çelebi, şiirsel düzyazı tarzin-
daki denemelerinin ilk örneğini ise 1938 yılında yayımlanan
"Kasap" kitabında okurlarının beğenisine sundu. (IV) Öğren-
diği yabancı diller vasıtasıyla Doğu'yu ve Batı'yı yakından
tanıdı. (V) Araştırmacılar onun sanatsever bir sosyal çevrede
yetiştiğini söyleyerek onu bambaşka bir gözle değerlendirdi-
ler.
parça
O
cümlelerin anlatımı ile ilgili
söylenemez?
38. Bu parçada "Asaf Halet Çelebi" ile ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
Eserlerini yayımladığı kaynaklara
C) Gençlik eserlerini kiminle çıkardığına
D) Aruz ölçüsünü ne zaman kullandığına
E) Kendi tarzını ne zaman yakaladığına
(39
16
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
37.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Asaf Halet Çelebi, gençlik döneminde aruz ölçüsüyle kla- sik divan şiiri tarzında rubai ve gazeller kaleme aldı. (II) 19 yaşından sonra da kendine özgü ve serbest ölçü ile güzel şiirler yazdı. (III) Necip Fazıl'ın 1936'da çıkardığı "Ağaç" der- gisinde ilk kez imzası görülen Çelebi, şiirsel düzyazı tarzin- daki denemelerinin ilk örneğini ise 1938 yılında yayımlanan "Kasap" kitabında okurlarının beğenisine sundu. (IV) Öğren- diği yabancı diller vasıtasıyla Doğu'yu ve Batı'yı yakından tanıdı. (V) Araştırmacılar onun sanatsever bir sosyal çevrede yetiştiğini söyleyerek onu bambaşka bir gözle değerlendirdi- ler. parça O cümlelerin anlatımı ile ilgili söylenemez? 38. Bu parçada "Asaf Halet Çelebi" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? Eserlerini yayımladığı kaynaklara C) Gençlik eserlerini kiminle çıkardığına D) Aruz ölçüsünü ne zaman kullandığına E) Kendi tarzını ne zaman yakaladığına (39 16
6. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde sıfat yapan
"-ki" kullanılmıştır?
A) Düşüncelerim onunki kadar esnek olmadığı
için anlaşamıyoruz.
B) Bugünkü aklım olsaydı yaşadığım hiçbir şeye
bu kadar üzülmezdim.
C) Böyle söyleyerek sanki bizimkileri üzüyordu.
D) Benim araştırmam seninkinden daha kapsamlı
oldu.
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
6. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde sıfat yapan "-ki" kullanılmıştır? A) Düşüncelerim onunki kadar esnek olmadığı için anlaşamıyoruz. B) Bugünkü aklım olsaydı yaşadığım hiçbir şeye bu kadar üzülmezdim. C) Böyle söyleyerek sanki bizimkileri üzüyordu. D) Benim araştırmam seninkinden daha kapsamlı oldu.
"Uçsuz bucaksız bir ormandayız şimdi. Karanlıklar ortasında kaybolmuşuz. Bir
kuyunun dibine düşmüş gibiyiz, duyulmuyor sesimiz Nefesimiz kabarıyor,yüreğimiz
daralıyor ve
gittikçe artıyor yalnızlığımız
Uzaklardan, çok uzaklardan bir çığlık işitiyoruz. Bir hayat işığı, bir ses, bir varlık
yansıması; kendine çağırıyor bizi. Ormanı çığlığa boğarak, düşüncemizi dağıtarak
çağırıyor. Çağrıya uyup o sesle birleşiyoruz Ses bizi bütünlüyor, yüzümüz aydınlanıyor ve
yüreğimiz duruluyor. O ses bize çok yakın, tanıdık bize. O, bizim eski, bizim çocuk sesimiz.
Kopup giden, aşınan ve şehirde yiten yanımız, çocukluğumuz
Herkesin bir çocuk yanı vardır. Bastırılmış, korkutulmuş ve kovulmuş çocukluğu...
'çocuklaşma!' der büyükler. Aslında, bilmeden 'kendin gibi, özünde olduğun gibi
davranma' demek isterler. Ne çıkar çocuklaşsa insan? Kirletilmemiş günlerdeki kendine
dönse ne olur? Çocukça duygularımız büsbütün kuruyunca damarlarını yitirmiş bir ırmak
gibi kalmaz mıyız ortalıkta?"
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
"Uçsuz bucaksız bir ormandayız şimdi. Karanlıklar ortasında kaybolmuşuz. Bir kuyunun dibine düşmüş gibiyiz, duyulmuyor sesimiz Nefesimiz kabarıyor,yüreğimiz daralıyor ve gittikçe artıyor yalnızlığımız Uzaklardan, çok uzaklardan bir çığlık işitiyoruz. Bir hayat işığı, bir ses, bir varlık yansıması; kendine çağırıyor bizi. Ormanı çığlığa boğarak, düşüncemizi dağıtarak çağırıyor. Çağrıya uyup o sesle birleşiyoruz Ses bizi bütünlüyor, yüzümüz aydınlanıyor ve yüreğimiz duruluyor. O ses bize çok yakın, tanıdık bize. O, bizim eski, bizim çocuk sesimiz. Kopup giden, aşınan ve şehirde yiten yanımız, çocukluğumuz Herkesin bir çocuk yanı vardır. Bastırılmış, korkutulmuş ve kovulmuş çocukluğu... 'çocuklaşma!' der büyükler. Aslında, bilmeden 'kendin gibi, özünde olduğun gibi davranma' demek isterler. Ne çıkar çocuklaşsa insan? Kirletilmemiş günlerdeki kendine dönse ne olur? Çocukça duygularımız büsbütün kuruyunca damarlarını yitirmiş bir ırmak gibi kalmaz mıyız ortalıkta?"
8.
Bir kimsenin, bir ailenin ya da topluluğun belirli ve geniş bir
zaman dilimi içindeki yaşam ve yaşayış dönemlerini anlatan
uzun romanlardır.
Bu cümlede sözü edilen roman türü aşağıdakilerin han-
gisidir?
(A) Bilimkurgu roman
Sosyal roman
B) Fantastik roman
D) Polisiye roman
E) Nehir roman
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
8. Bir kimsenin, bir ailenin ya da topluluğun belirli ve geniş bir zaman dilimi içindeki yaşam ve yaşayış dönemlerini anlatan uzun romanlardır. Bu cümlede sözü edilen roman türü aşağıdakilerin han- gisidir? (A) Bilimkurgu roman Sosyal roman B) Fantastik roman D) Polisiye roman E) Nehir roman
your
"Kırık Cam Teorisi" ABD'li suç psikoloğu Philip Zimbardo'
nun 1969'da yaptığı bir deneyden ilham alınarak gelişti-
rilmişti. Zimbardo; suç oranının yüksek olduğu, yoksul
Bronx bölgesi ile daha yüksek yaşam standardına sahip
Pale Alto'nun çeşitli bölgelerine birer 1959 model araç
bıraktı. Araçların plakası yoktu, kaputları aralıktı. Burada
olup bitenleri gizli kamerayla izledi. Bronx 'taki otomobil
üç gün içinde baştan aşağıya yağmalandiı. Diğerine ise
bir hafta boyunca kimse dokunmadı. Ardından Zimbardo
ile iki öğrencisi zarar görmeyen otomobilin yanına gidip
çekiçle kelebek camını kırdı. Daha ilk darbe indirilmişti ki
çevredeki insanlar da olaya dâhil oldu, Birkaç dakika son-
ra o otomobil de kullanılmaz hale gelmişti. Demek ki diyor-
du Zimbardo, ilk camın kırılmasına ya da çevreyi kirleten
ilk duvar yazısına izin vermemek gerekir; aksi hâlde kötü
gidişatı engelleyemeyiz.
25. Bu parçada sözü edilen Kırık Cam Teorisi'ne ve "teori-
nin çıkarımına
V. Suç işleyenlerin çeşitli yöntemlerle islah edilmeye
çalışılması
Toplu taşıma araçlarına bilet almadan binenleri önle-
mek için çeşitli cezaların olması
Çöp atılan bir yerden çöpün kaldırılmaması halinde
oranın çöp yığını hâline dönüşmesi
ifadelerinden hangileri örnek verilebilly?
A) Yalna H
B) Yalnız III
Dit vermi
Gem
I, II ve III
S
C
d
d
ne
hi
ba
KO
Ba
zo
evr
taya
ger
mey
zam
kulla
şartl
koşu
kıştır
Bu iki
söylene
A) Farklı
mekte
B) Iki fari
lamak
Ayni
sunma
D) Ayni o
ele alm
E) Farklı
le açık
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
your "Kırık Cam Teorisi" ABD'li suç psikoloğu Philip Zimbardo' nun 1969'da yaptığı bir deneyden ilham alınarak gelişti- rilmişti. Zimbardo; suç oranının yüksek olduğu, yoksul Bronx bölgesi ile daha yüksek yaşam standardına sahip Pale Alto'nun çeşitli bölgelerine birer 1959 model araç bıraktı. Araçların plakası yoktu, kaputları aralıktı. Burada olup bitenleri gizli kamerayla izledi. Bronx 'taki otomobil üç gün içinde baştan aşağıya yağmalandiı. Diğerine ise bir hafta boyunca kimse dokunmadı. Ardından Zimbardo ile iki öğrencisi zarar görmeyen otomobilin yanına gidip çekiçle kelebek camını kırdı. Daha ilk darbe indirilmişti ki çevredeki insanlar da olaya dâhil oldu, Birkaç dakika son- ra o otomobil de kullanılmaz hale gelmişti. Demek ki diyor- du Zimbardo, ilk camın kırılmasına ya da çevreyi kirleten ilk duvar yazısına izin vermemek gerekir; aksi hâlde kötü gidişatı engelleyemeyiz. 25. Bu parçada sözü edilen Kırık Cam Teorisi'ne ve "teori- nin çıkarımına V. Suç işleyenlerin çeşitli yöntemlerle islah edilmeye çalışılması Toplu taşıma araçlarına bilet almadan binenleri önle- mek için çeşitli cezaların olması Çöp atılan bir yerden çöpün kaldırılmaması halinde oranın çöp yığını hâline dönüşmesi ifadelerinden hangileri örnek verilebilly? A) Yalna H B) Yalnız III Dit vermi Gem I, II ve III S C d d ne hi ba KO Ba zo evr taya ger mey zam kulla şartl koşu kıştır Bu iki söylene A) Farklı mekte B) Iki fari lamak Ayni sunma D) Ayni o ele alm E) Farklı le açık
B
B
ÇAP/TYT-1/Türkçe Testi
8. (1) Birçok araştırmacı bilimsel anlamda tıpın MÖ 5.
yüzyılda Yunan hekim Hipokrat'ın tanıya ve gerekçe-
li bir tedavi yaklaşımını ortaya atmasıyla başladığına
inanmaktadır. (II) Bunun yanında 2007 yılında bir grup
araştırmacı, milattan önce 1850 yıllarına tarihlenen
dört adet Mısır papirüsündeki bine yakın reçeteyi de-
şifre ettiler. (III) Günümüzde kullanılan modern reh-
berlerde listelenmiş bitki, hayvan ve mineral adları
ile papirüslerdeki materyaller karşılaştırıldığında 284
materyalin yüzde 62'sinin 1970'lere kadar kullanıldı-
ğını fark ettiler. (IV) Bu kâğıtlar arasında yer alan has-
talıklar için yazılmış bitkilerden bazıları şöyleydi: nar,
kişniş, kimyon, kereviz tohumu... (V) Bu da gösteriyor
ki tıp alanına yönelik araştırmalar köklü bir tarihe sa-
hiptir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde
yazım yanlışı vardır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
B B ÇAP/TYT-1/Türkçe Testi 8. (1) Birçok araştırmacı bilimsel anlamda tıpın MÖ 5. yüzyılda Yunan hekim Hipokrat'ın tanıya ve gerekçe- li bir tedavi yaklaşımını ortaya atmasıyla başladığına inanmaktadır. (II) Bunun yanında 2007 yılında bir grup araştırmacı, milattan önce 1850 yıllarına tarihlenen dört adet Mısır papirüsündeki bine yakın reçeteyi de- şifre ettiler. (III) Günümüzde kullanılan modern reh- berlerde listelenmiş bitki, hayvan ve mineral adları ile papirüslerdeki materyaller karşılaştırıldığında 284 materyalin yüzde 62'sinin 1970'lere kadar kullanıldı- ğını fark ettiler. (IV) Bu kâğıtlar arasında yer alan has- talıklar için yazılmış bitkilerden bazıları şöyleydi: nar, kişniş, kimyon, kereviz tohumu... (V) Bu da gösteriyor ki tıp alanına yönelik araştırmalar köklü bir tarihe sa- hiptir. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde yazım yanlışı vardır? A) I B) II C) III D) IV E) V
Bütün sırrımızı aşikar ettin
Ayrıldı yollarımız işte seninle
Bak düşmanlarımı bahtiyar ettin.
Görülür hesabım kışta seninle
Bu dizelerde hangi ses olayı yoktur?
A) Ünlü türemesi
B) Ünlü düşmest
e Ünsüz benzeşmesi
D Ünsüz değişimi
E) Ünlü daralması
K
P
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Bütün sırrımızı aşikar ettin Ayrıldı yollarımız işte seninle Bak düşmanlarımı bahtiyar ettin. Görülür hesabım kışta seninle Bu dizelerde hangi ses olayı yoktur? A) Ünlü türemesi B) Ünlü düşmest e Ünsüz benzeşmesi D Ünsüz değişimi E) Ünlü daralması K P
7. ÜNİTE
Ad Soylu Sözcükler Karma Test
Bir mübaşir girdi içeri. Savcı:
Evladım bize iki kahve söyle, dedi.
Adama dönüp sordu: Siz nasıl içiyorsunuz?
- Az şekerli kahve rica edeyim.
Tekrar mübaşire:
İkisi de az şekerli olsun, dedi.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur?
A) Niteleme sıfatı
B) Sayı sıfatı
C) Belgisiz sifat
D) Soru sıfatı
E) Kurallı birleşik sıfat
Lise Türkçe
Düşünceyi Geliştirme Yolları
7. ÜNİTE Ad Soylu Sözcükler Karma Test Bir mübaşir girdi içeri. Savcı: Evladım bize iki kahve söyle, dedi. Adama dönüp sordu: Siz nasıl içiyorsunuz? - Az şekerli kahve rica edeyim. Tekrar mübaşire: İkisi de az şekerli olsun, dedi. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin örneği yoktur? A) Niteleme sıfatı B) Sayı sıfatı C) Belgisiz sifat D) Soru sıfatı E) Kurallı birleşik sıfat