Özne-Yüklem İlişkisi Soruları

10.) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sözde özne kulla- nılmıştır? A) El atına binen, tez iner. B) Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlar. C) Gürültü istemeyen, kazancı dükkânına girmez. D) Davulun sesi uzaktan hoş gelir. E) Doğmadık çocuğa kaftan biçilmez.

4. Sökülsün dağların buzu sökülsün Öne insin çöl ovaya dökülsün Erzurum dağının karı çekilsin Ak koyunlar yürüsün de gidelim Bu dizelerin nazım şekli ve şiir türü aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? A) Semai - pastoral B) 'Koşma - lirik Türkü - pastoral DKoçaklama - lirik E) Koşma - didaktik

9. Uyanıp kaçamadılar Kuş olup uçamadılar Açıldı kuyular, kimse inemez Erzincan beygiri rahvandır amma Ölüler ata binemez Yan yana, sırtüstü yatan ölüler... Bu dizelerle ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Geçişsiz fiillere yer verilmiştir. B) Birden fazla geçişli fiil kullanılmıştır. C) Edilgen çatılı fill vardır. D) Etken çatılı birden fazla fill vardır. E) Durum fiillerine yer verilmiştir.

6. Odalarda ışıksızım, katıksızım, virâneyim I Seni sensiz duvarlara yazan benim, divaneyim Kanım aksın ki terk etmem seni, || Peşindeyim yâr!.. IV Ellerimsin, gözlerimsin, inanmazsın yâr!.. V Bu parçada numaralanmış altı çizili sözcüklerden hangilerinde çatı özelliği aranmaz? A) I ve II. B) I ve III. D) III ve IV. E) I ve IV. C) IV ve V. PEKİSTİRME TESTLERİ

7. Şiirin nesirle de olabileceğini sananlar aymazlık içindedirler. Şiir ancak ölçekle ve uyakla oluşur. Şiir musikinin kızkardeşidir, aletsiz söylenemez. (...) Olağanüstü güzel bir nesri olan Victor Hugo, nesre "fukara şiiri" derdi. Şüphesiz Hugo'nun bu sözü de böylesine birçok sözleri gibi aşırıdır; biraz kendi zararına olarak da söylenmiş yalnız, nesri şiirden tam olarak ayırma bakımından doğrudur. Şiir duygusunu dil haline getirinceye kadar yoğur- mak, onu çok toplu bir madde haline sokmak, o kadar ki, dize güya duygunun ta kendisi imiş gibi okuyucuda içten bir sanı uyandırmak. İşte bunu özlüyorum. www Bu görüşler, aşağıdaki sanatçılardan hangisine ait olabilir? A) Tevfik Fikret B) Mehmet Emin Yurdakul Yahya Kemal Mehmet Akif Ersoy E) Ziya Gökalp

37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Bugün soyu tükenen dinozorlarla aynı dönemde yaşayan bukalemunların yeryüzündeki varlığı yaklaşık 200 milyon yıl öncesine kadar gider. Eski Yunanlılar, "yer aslanı" dedikle- ri bu canlıların olağanüstü etkilere sahip olduklarına inanır; onları yağmur yağdırabilmek veya sıtmayı tedavi edebilmek amacıyla ayinlerde bulundururlardı. Bilinmeyen yönleriyle bi- lim insanlarını bile büyüleyen bukalemunların her geçen gün yeni bir türü ortaya çıkıyor. Daha ne kadar türünün olduğu ya da ne kadar türünün günümüze kadar ulaşmadığı bilinmiyor. Dengesini yitirmekten korkarcasına attıkları adımlarla ger- çekleştirdikleri o sıra dışı ve şaşırtıcı yürüyüşleri, izleyenleri büyülüyor. Dilleri; boylarının 1-1,5 katı uzunluğunda, hare- ketli ve yapışkanlıdır. Süper optik gözlerle çevreyi radar gibi tarayan bu canlıların gözlerinden biri yukarı bakarken diğeri aşağı bakabilir. Doğada şans eseri fark edildiklerinde sanki kaçmakta kararlı değilmiş gibi, ayağı bir ileri bir geri gidip ge- liyor. Aynı ritmik hareketle vücut da ileri geri salınıyor. Ayağını yere indiriyor, bu kez sıra diğer ayağa geliyor. İlk bakışta, bu kararsız ve ağır hareketlerin mantığını kavrayamıyor insan. Ancak aslında bu da kamuflaj ustasının hilelerinden biri. Bu davranışlarıyla rüzgârın etkisiyle hışırdayan yaprakları taklit ediyor ve uzaktan bakıldığında doğanın diğer unsurlarından ayırt edilemiyorlar. 37. Bu parçadan bukalemunlarla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi çıkarılamaz? A) Gelişmiş bir kamuflaj yeteneğine sahip oldukları BY Gözlerini birbirinden bağımsız hareket ettirebildikleri C) Tarihin eski dönemlerinde dinsel amaçlı törenlerde kulla- nildıkları D) Nesli tükenmekte olan canlılar içinde sınıflandırıldıkları E) Ayak ve vücut hareketlerini kendini gizlemek için kulla- nabildikleri 38. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden han- gisi söylenebilir? A) Terimlere ağırlık veren bilimsel bir dil kullanılmıştır. BOznel ifadelerin de bulunduğu açıklayıcı anlatıma sahip- tir. C) Kanıtlanabilir yargıların tanık göstermeyle desteklendiği yansız bir söylem vardır. D) Örnekleme ve karşılaştırmalarla zenginleştirilmiş betim- leyici anlatım ağır basmıştır. E) Dilin alıcıyı harekete geçirme işlevi belirgindir.

10. I. Dün gece sunduğun teklifi enine boyuna düşündüm. II. Özlemlerimize kavuşmak adına ellerimi tut. III. Yollar, bir yılan gibi önümde kıvrılıyor. IV. Suskun bir şehrin siniri ile uyandım yine. V. Bu akşam da yine problemleri çözmek için konuştular. Numaralanmış cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? B) II C) I A) DIV EV A) I 2.

1. Haykırdı ak tolgalı beylerbeyi "ilerlę" II. Bir yaz günü geçtik tunadan kafilelerle III. Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan IV. Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla V. Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik Numaralanmış dizelerin hangilerinde dönüşlü çatılı eylem kullanılmıştır? s A) I. ve II. B) II. ve III. D) IV. ve V. E) I. ve V. III. ve IV.

buluştu- nle Ka- mu ya- ce bu dö- Do- Fiil Çatısı den 5) Aşağıdaki cümlelerden hangisi özne-yüklem ilişkisi- ne göre ötekilerden farklıdır? A) Yapımına geçen yıl başlanan inşaat bitirilmiş. B Olimpiyatlara değişik branşlardan sporcular katıldı. Sitenin girişine süs havuzu yapılacakmış. Yerdeki meyveler sepetlerde toplandı. Öğrencilere sonraki sınav için hedefler verildi.

9. Dilerim Tanrı'dan ki sana açık kucaklar Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun. Kan tükürsün adını candan anan dudaklar Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tamlayanı zamirden oluşan isim tamlaması B) Emir kipiyle çekimlenmiş fiil C) Yönelme durumu eki almış kişi zamiri D) Birden fazla sıfat tamlaması E) Birleşik zamanlı fiil

2. Osmanlı devleti, kuruluşundan itibaren padişahlıkla yönetildi. (II) Bu yönetim sisteminde iktidar babadan oğula geçmekteydi. (III) Şehzadeler, hükümdar olmadan önce sancaklara gönderilirdi. (IV) Böylece şehzadeler, devlet yönetiminde tecrübe kazanırdı. (V) Padişah I. Ahmet Dönemi'nde ekber ve erşed sistemine geçilerek hanedanın en büyük ve olgun üyesi padişah seçilmeye başlandı. Bu parçadaki numaralanmış cümlelere yönelik aşa- ğıdaki tespitlerden hangisi yanlıştır? LA) I. cümlede dönüşlü fiil kullanılmıştır. B) II. cümlede isim -fiil yüklem görevindedir. CIII. cümlede zarf -fiile ve edilgen fiille yer verilmiştir. D) IV cümlede fiil, geniş zamanın hikâyesi biçiminde çekimlenmiştir. E) V. cümlede edilgen fiil yapan yapım eki, üç ayrı söz- cükte kullanılmıştır. Zafer Yayınları 224 11 nakların geldi. - Bıyığ Berbe - Çok Bu F daki A) C) D) E)

2. Kimi zaman cümlede öznenin açıkça belirtilmesi gerekli görülmez. Bu durumda fiil, edilgen çatılı yapılarak özne cümleden çıkarılır ve aslında yapılan işten etkilenmekte olan "nesne" işi yapan konumuna (özne) geçer ve özneyi bulmak için yükleme sorulan sorulara cevap verir. İşi ger- çekten yapmadığı halde yapar görünen bu tür öznelere "sözde özne" denir. Aşağıdaki cümlelerden hangisinin öznesi, bu açıkla- maya örnektir? A) Yüksek bir kayadan denize dalarken yaptığı gibi oto- büs garajının kapısından geçerken gözlerini yum- muştu. B) Uzunca bir süre hiçbir şey konuşmadan ışıklar sa- çan gözleriyle sevgi dolu bakışmışlardı. C) Odanın ortasına iyice kızarmış kömürle tepeleme dolu bir gaz tenekesi konmuştu. D) Orasına burasına yapışıp kendisini çekiştirenlerden kurtulmanın yolunu öğrenip öğrenmediğini sınaya- caktı şimdi. E) Gösterdikleri yere yaklaşırken otobüslerden birinin sessiz bir filmdeymiş gibi çıt çıkarmadan süzülüp gittiğini gördü. Zafer Yayınları 216

yorsanız bundan bir an önce vazgeçmeniz lazım. K bir odade 6. küçük alışkanlıklarınızla ün gün bir sayfaya bakarak gücünüzü işleterek yaşam serüvenine girişebilirsiniz. olmak için yola çıkan kimse avranışlardan hangisi uygun düşmez? A Bagarma azmi BY Göz akcı bir yaşama isteği C) Engin bir hayal gücü Tutkulu bir yazma isteği E Sabırlı çalışma Bana "Türk tiyatrosunun kurucusu kim?" diye sorulursa duraksamadan Ahmet Vefik Paşa derim. O, tiyatroyu biling li bir çalışmayla Istanbul dışında yaşayan halkın da beğ nisine sundu. Moliere'den yaptığı çeviri ve uyarlamalarda: Agünün dil anlayışının çok ötesinde yalın bir Türkçeyle sathe dilinin kurulmasına katkıda bulundu. Yazdığı sözlük ise: günün koşularına göre erişilmezliğini hâlâ koruyor. & Egitimin te merkezli k di merkezi dğretmeni lev, öğretr belki de es durumda öğrenciler Bakanlığı, leriyle ilgil becerisi letişim ku öğretmenl bu yeterlil Bu parça Bu parçada Ahmet Vefik Paşa ile olarak aşağıdakiler den hangisine değinilmemiştir? A) Oyunlarının sosyal içerikli olduğuna B) Türk tiyatrosunun kurucusu olduğuna C Tiyatro çevirileri yaptığına D) Sade bir Türkçe kullandığına E) Çok değerli bir sözlük yazdığına dan 1 öğrem 1. milli MR. d hangilerin A) Yalnız

dönüştü 6. "Dedem odadaki en rahat koltuğa kurulmuştu." cümlesin- de görülen özne-yüklem ilişkisi, aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır? A) Nedense her defasında ona aldanıyorum. B) Savaş mağdurları güvenli bölgeye sevk edildi. C) Her geçen gün bu şehre alışıyorum. D) Mahalledeki birçok sokağa asfalt dökülmüş. E) Yeni yılla birlikte bizde kimi değişiklikler oldu.

3. Aşağıdaki dizelerde geçen yüklem görevli sözcüklerden hangisinde çatı özelliği aranmaz? A) Bu gece rüyama efkârlı girdin, Ne derdin var ise yaz gönder bana. B) Cemal'im gülerken bir resim çektir, Kederden arınmış yüz gönder bana. C) Yüreğim yanarken aşk ateşinden, Üşüdüm hasretin kara kışından. D) Saçını saklama seher yelinden, Kokunu getirsin gurbet elinden. E) Zarafet dünyaya geldiği gündür, Güzellik hududu seninle sondur. er

16. Nesne alan eylemler geçişli, nesne almayanlar geçişsizdir. Buna göre aşağıdaki atasözlerinin hangisinde altı çizili eylem, geçişsizdir? A) El, elin eşeğini türkü çığırarak arar. B) Sütten ağzı yanan, yoğurdu üfleyerek yer. C) Ayağını vorganına göre uzat. D) Can çıkmayınca buy çıkmaz. E) Bugünün işini yarına bırakma.