Paragraf Genel Tekrar Soruları

GRENO 35. Kralın biri bir gün rüyasında kendini sarayın bahçesindeki güller içinde görür. Birbirinden güzel ve canlı bu güller ara- sında dolaşırken birden etrafındaki güller teker teker kuru- yup dökülür. Şaşkınlık ve korkuyla rüyasından uyanan kral, ülkedeki en iyi rüya tabircilerinin bulunmasını ister. Ülkedeki en iyi iki tabirci saraya getirilir. Kral bunlardan ilkine rüyasını anlatır ve rüyadaki hikmeti sorar. Tabirci, krala: "Kralım maa- lesef tüm sevdiklerinizin ölümünü göreceksiniz." der. Kral bu yoruma çok hiddetlenir ve tabirciyi zindana attırır. İkinci tabirciyi çağıran kral, rüyasını tekrar anlatır ve yorum bekler. ikinci tabirci ise şöyle der: "Kralım müjde! Sevdiklerinizle birlikte geçireceğiniz bu hayatta en uzun ömürlü olan sizsi- niz." Bunun üzerine kral bu tabirciyi bir kese altınla ödüllen- dirir. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine varılabilir? A) Doğruluğundan emin olunmayan bir bilgiyi vermek, her zaman sıkıntı yaşatır. B) İnsanlar, yalnızca duymak istediklerini dinler. Tatlı dilli kişiler, insanlar tarafından daha çok benimsenir ve sevilir. D) Sözün güzeli, olumsuz bir durumu olumluya çevirir. E) İyi bir eğitim alan kişiler, dili daha etkili kullanır. 13

1 Aşağıdaki parçalardan hangisi “Çocuk kitabı yazarlığının, okuru çocuk yerine koyma yazarlığı olmadığı düşüncesi ede- biyatımızda yeni yeni yerleşiyor; yazar ve yayıncıların güzel olanın yaşa göre değişmeyeceğini fark etmeleri gerekiyor." odüşüncesine uzak düşmektedir? A) ilk yazdığım çocuk öykülerini yıllar sonra okuduğumda kendime epey kızdığımı hatırlıyorum. Bunca tatsız tuz- suz kelime yığınını bir çocuk okuyup da ne yapacak? b) Çok satılan yabancı çocuk kitaplarını okuyana dek içine birtakım öğütler yerleştirilen ve birbirinden farksız hikâ- yeleri çocuk kitabı sanıyordum. Çocukların bu kitaplar- la okuma alışkanlığı edinmesini beklemek tabii ki hayal- di. C) Bir büyüğün de keyif alarak okuyamayacağı kitabı “Oku!" diye çocuğun eline tutuşturmak çocuğa da edebiyata da saygısızlık. Acaba o kitabı, yazarı bile ikinci kez oku- maya tahammül edebilir mi? D) Her çocuğun severek okuyabileceği kitap farklıdır. An- cak her çocuk için ortak olan husus şu: Adam yerine konmak ve zekâsıyla alay edilmemek. E) Çocukları, kişilik ve etik açıdan yücelteceğine inanma- sak bu kitapları ne çocuklara ne velilerine önerirdik. An- cak görüyoruz ki veliler bunları okumaya direnç göste- ren çocuklarına yeterince israrcı olamıyor.

baktch töder DENEME SINAVI 2A AL Slayı aç- erekiyor. - birinin saklan- oluyor. bilmek ekiyor. çürü- oşluk- P ---- inden ez da- 24. insanlık, geçmişin devasa birikimi ve deneyimiyle günü- müzde kendi tasarımı olan ve gittikçe daha fazla çeşit- lilik arz eden akıllı cihazlarla kuşatılmış durumdadır. Bu cihazlara bir yandan hayatı kolaylaştırdıkları, sınırsız bir konfor alanı sağladıkları, bilgiye ve diğer insanlara erişimi hızlandırdıkları ve pek çok alanda fayda sağladıkları için hayranlık duyulmakta ancak Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Öte yandan inanç ve değerlerden uzaklaşmaya yol astigi için kuşkuyla yaklaşılmakta, bunlarla ilgili en- dişe ve tedirginlik yaşanmaktadır. B) diğer taraftan da bağımlılığa, pasif tüketimciliğe, işsizliğe, bireyselciliğe, ahlakî problemlere izin ver- memektedir. C) toplumun şekillenmesinde ve geleceğe yön verme- sinde yetersiz kaldığı için şüpheli bir görünüm arz etmektedir. D) aşırı maliyetleri nedeniyle de pek çok kişi tarafından kabul görmektedir. E) toplumsal birlikteliğe ciddi bir biçimde katılımı artır- dığı için zamanla hayatın vazgeçilmezleri arasında- dir. Umler üsü" ayen Za- se- etini eddi pi- ani Zis- dan şü- til- an ün şe 0- m

TYT / Türkçe 32. Gürpınar'ın halka aşılamak istediği fikirler köklü değer değişiklikleri anlamını taşır ve felsefesi çok karamsardır. 33. Insan doğuştan bencil bir hayvandır ve yaşam bu bencil insanlar arasında sonu gelmeyen korkunç ve iğrenç bir didişmedir. Altta kalanın canı çıksın ilkesince sürdürülen bu bireysel ve sınıfsal savaşta bile, kurnazlık, yalancilik, ikiyüzlülük gibi silahları ustalıkla kullananlar güçlü olur, ahmakları ezerler. Onun için tüm dünyada insanlar, güçlü ve güçsüz, zeki ve ahmak, aldatan ve aldanan olmak üze- re iki kısımdır. Gürpınar'ın bu görüşünün özgün olmadığını söylemeye gerek yok sanırım. Bu parçada söz edilen yazarın eleştirilme nedeni aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Halka empoze etmek istediği fikirlerin eski değerler taşıması B) Insana bakış açısının olumsuz nitelikte olması ve bu görüşünün orijinal olmaması İnsanları basit bir şekilde kategorize etmek istemesi D) Kötü özelliklere sahip insanların başarılarına duyduğu inanç E) Insanların doğuştan gelen özelliklerini yadsıması

35. Etkin iletişimi engelleyen faktörlerden biri de kişilerin farklı duygusal yapılandır. Özellikle iş ortamında astlar, rasyonel ölçülerin gerektirdiği şekilde davranıyorlarmış gibi gözük seler de bunlar arasında duygular, bazen akıl ve mantik tan önce gelir. Eğer, bir yönetici duygusal bir kişiliğe sahip ise astların onu üzme endişesi, normal boyutların ötesine geçecektir. Duygular, yalnızca mesajın aktarılmasını değil, dinlenmesini ve anlaşılmasını da etkiler. Duygulann iletil- mesinde kelime karmaşasından doğan bazı güçlükler söz. konusudur. Bu nedenle bir yönetici diğer kişilerin duygularını öğrenmek istediği zaman, onların ne söylediklerinden çok nasıl davrandıklarına dikkat etmelidir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisi söylene- bilir? A) İletişim sürecinin aldığı süre bazen bir engel olarak kar- şımıza çıkabilir. B) Karmaşık mesajların, ast alıcı tarafından tümüyle anla- şılması zordur. C) Kişilerin psikolojik durumları iletişimin etkili olmasında önemlidir. D) Gönderici bir iletiyi alıcının seviyesine göre düzenleye- mediğinde beklediği tepkiyi göremez. E) Aktif bir iletişimde sözlü ifadeden çok davranışlar etkilidir.

an PARA a sıklıklan 10. Gazeteci: Gazetede günlük fikra yazmanızı isteyen genel yayın yönetmeni ile niçin anlaşamadınız? Yazar: Ücret konusu problem oldu. klik haftada 12 Gazeteci: Bildiğim kadarıyla sizin için ücret sorun tlayicini Sik sik sida ven olmazdı? Yazar: Dediğiniz doğru. Bir köşe yazısı uzunluğunda bir fikra için ücret bile istemem. Ama benden bir köşe yazısının içeriğini beş cümlelik bir yazıya sığdırmamı az", 30 se "gi istedi. yeme Cilarin Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) Artık insanlar uzun metinler okumaktan sıkılıyorlar, onun için eskiden üç dört sayfada anlattığım bir hikâyeyi şimdi bir oturmada yarım sayfada bitirmeye çalışıyorum. sinen vittig ery isi B) Bazı okurlar, sayfalar boyunca ilerleyen uzun metinler okumaktan sıkılıyorlar. Bazıları da kısa yazınca yazıklanıyorlar; işi mi sıkışık ki, baştan mı saviyor ki, diyorlar. C) Gazetede sayfa mizanpajını yapan kişiler, yer yer yazardan yazısını şu kadar kelime kısaltmasını ya da şu kadar satır uzatmasını isteyebiliyorlar. D) Romanı yazı bilen herkesin, öyküyü söz tasarruf uzmanlarının, kısa öyküyü has sanatçıların, şiiri ise hamuru yıldız tozundan karılmışların çok emek harcayarak yazabileceği görüşündeyim. CD 1 E) Gazete yazılarında uzunluk ya da kısalık her ne kadar içerikle ilgili ise de bazen yazının yayımlanacağı yerin küçüklüğü ya da büyüklüğü ile ilgili olabilmekte. 'S

anlatır 1 E) Aytmatov, eserlerinde doğaya yer veren bir yazardır. CAP 7. 1. Şair, özünde yatan yeteneği arada bir kaldirip bilgiyle doyurmali. II. Yetenek bilgiyle karışınca fevkalade bir nok taya ulaşır. Numaralanmış II. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) 1. cümlede ileri sürülen gerekliliğin nedenini bildirmiştir. B) 1. cümlenin aksine bir tanım cümlesidir. C) 1. cümleyi açıklayan bir örnektir. D) Şiirde bilgi ve yeteneğin önemini karşılaştırmakta- dır. E) Vcumleyle amaç-sonuç ilişkisiyle bağlanmıştır. 4 Diğer sayfaya geçiniz

( W Bedenimi görebilirim, söz gelimi aynaya bakarım; peki ya zihnimi? Zihin görülebilir mi? Zihin beyinde ise beyin açıp bakıldığında orada zihin görünür mü? Aynı biçimde bir beden yani cisim söz konusu olduğunda bu bedenin bilgisi nesnel olarak herkese açıktır. Dileyen herkes bedeni cogitli deney araçlarıyla enine boyuna inceleyebilir. Oysa zihin için aynı şey söz konusu değildir. Bir kişinin kendi zihin deneyimi kendisine özgüdür, bir başkasının erişimine açık değildir. # Kendi zihin durumlarımıza doğrudan ve aracısız erişebilme olanağı varken bir başkasının zihin durumlarına dolaylı ve aracılı erişebiliriz.y Bir başkasının zihin durumunu, anlattığı ya da davranışlarına yansıdığı ölçüde kestirebiliriz.X Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre yukarıdakilerden hangileri getirilebilir? 4) Yalnız! B) Yalnız II C) I ve II E) I, II ve III D) Il ve III

5. Servetifünun (Fenlerin Zenginliği) dergisi, 1891'de Recaizade Mahmut Ekrem'in öğrencilerinden yayımlamaya başladığı bol resimli, çeviri yazıların yer aldığı bir bilim ve magazin dergisidir. Derginin başına 1896 yılında Recaizade Mahmut Ekrem'in isteğiyle Tevfik Fikret getirilince dergi, sanat ve edebiyat dergisi kimliğine bürünür ve çevresinde Tanzimat Dönemi'nde açılan yabancı okullarda öğ- renim görmüş, Batı kültürüyle yetişmiş birçok sa- natçı toplanır. Böylece Servetifünun edebiyatı baş- lamış olur. Dergi 1901 yılında sanatçının "----" adlı Fransızcadan çevirdiği, Fransız İhtilali'ni konu alan bir makalesi gerekçe gösterilerek kapatılır. - Bu parçada boş bırakılan yerlere sırsıyla aşağı- da verilenlerden hangisi getirilmelidir? A) Cenap Şahabettin'in - Tiryaki Sözleri B) Ali Ekrem Bolayır'ın - Şiirimiz C) Hüseyin Cahit Yalçın'ın - Edebiyat ve Hukuk D) Emin Bülend Serdaroğlu'nun - Şiirimiz E) Ahmet İhsan Tokgöz'ün - Edebiyat ve Hukuk - Aşağıdakilerin hangisi Servetifünun edebiya- tuyla ilgili yanlış bir bilgidir?

rindan ders çıkarabilenlerdir (1) la to ---- Yeni bir zevk ortaya çıkarabilmek için eski olan her şey- den uzak duran Orhan Veli, hece ve aruz vezinlerini kullanmayı reddetti. Kafiyeyi ilkel; mecaz, teşbih, mu- balağa gibi edebî sanatları gereksiz bulduğunu açıkladı. "Geçmiş edebiyatların öğrettiği her şeyi, bütün geleneği atmak" amacıyla cesur bir şekilde yola çıkan şairin bu arzusu şiirinde kullanabileceği teknik olanakları azaltsa da ele aldığı konular, bahsettiği kişiler ve özgün tarzıyla kullandığı sözcükler aslında kendisine yeni alanlar oluş- turdu. Bu açıdan Bu parçanın sonuna düşüncenin akışana göre, I. kendi şiir alanını ne kadar genişletmişse kendisinden sonraki şairlerin şiir alanını da daraltmış kabul edilir W. kendine özgü bir dil ve biçim oluşturmuş, edebiyatı- mizin yerleşik kurallarını yıkan yürekli şairlerden biri olarak görülür III. odern edebiyatımızın başlangıç noktasındaki kap- nin anahtarı sayılır cümlelerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız! B) Yalnız 11 c) Yalnız III D) I ve II Il ve III C Olly TYTÜD20215-2 6

16. (1) Fotoğraf makinesi 1839'da Fox Talbot tarafından icat edildi. (LI) Başlangıçta seçkinlerin kullanımına açık olar cihaz; 30 yıl gibi kısa bir süre sonra polis dosya kayıtları, savaş muhabirliği, aile albümleri ve kartpostallar için kul- lanılmaya başlandı. (III) Kullanım alanı hızla artan fotoğ- raf makinesinin halk için ucuz maliyetli üretilen ilk örneği, pazara 1888'de sürüldü. (IV) Kullanım olanaklarının böylesine artması, fotoğraf makinesinin toplumu çok derinden ve can alıcı bir biçimde etkileyeceğinin göster- gesiydi. (V) Fotoğrafın, görünümlere gönderme yapmada en baskın ve en doğal yol olması, sanayileşmenin sonuçla- rinin alınmaya başlandığı dönemde gerçekleşti. (VI) Fotoğ- raf, her şeyi yakından gören tanık olarak dünyanın yerine o zaman geçti. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A)! B) II C) III D) IV E) V

10. Beyninizin size kızmaması ve kendi bildiğini yapmaması için ona, ne istediğinizi onun anlayacağı dilden, açık bir biçimde iletmelisiniz. Beyin, Ona "Hafıza eğitimi alarak hatırlama gücümü artırmalıyım." derseniz beyni- niz, "artırmalıyım" sözcüğünü kesinlik olmadığı için dik- kate almayabilir. Bu nedenle kesin bir dil kullanın ve aynı cümleyi "Hafıza eğitimi alarak hatırlama gücümü artıraca- ğım." biçiminde söyleyin. A) gönderilen mesaja kendi fizyolojik durumuna göre kar- şılık verir B) zihinsel performans düzeyine göre anlar ve harekete geçer C) netlik içermeyen komutları yerine getirmeme eğilimine sa- hiptir D) doğru iletişim kurulduğu takdirde güçlü bir şekilde çalışır E) gelen uyarıcılarin niteliğine göre sinir sistemine emirler verir (2021-ALES)

2022-TYT/Türkçe 28. Aşağıda sektörü cevap A) İns: ölc ica 25-26. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bir Türkmen boyu olan Sarıkeçililer her an doğa sevgisinin, özgürlük tutkusunun ve baharın peşindedir. Bahar, göçebe- nin yoldaşı, keçilerin en temel ihtiyacı olan taze otların mev- simidir. Nisan ayının ortalarında guguk kuşunun ötmesiyle başlar yolculuk. Kış aylarını Akdeniz'de Mersin sahillerinde geçiren Sarıkeçililer, yaz aylarında Konya ve Karaman yay- lalarına kurar çadırlarını. Sonbaharda havalar soğumaya başlayınca aynı şekilde Akdeniz sahillerine geri dönerler. Tüm hayatlarını kıl çadırlarda sürdürürler. Çadır kurdukları yerlere yurt adını verirler, su kaynaklarına göre uygun bul- dukları yerlerde bir ya da birkaç gün konaklarlar. Her yeni yurtta birbirine uzak mesafelere kurulan çadırlar, hanelerinin ve sürülerinin karışmaması açısından önemlidir. sü B) is n corte D 25. Bu parçadan hareketle Sarıkeçililer ile ilgili; Konargöçer bir yaşam biçimi sürdürürler, Sürülerini ayırt etmek için farklı yöntemler uygularlar, III. Her baharda zorlu bir yolculuğa çıkarlar yargılarından hangilerine ulaşılabilir? ? A) Yalnız B) Yalnız 11 C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III D 26. Bu parçada Sarıkeçililer ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine deginilmemiştir? endemik A) Konakladıkları yerlere isim verdiklerine yout loro

6. Başarının getirdiği en büyük armağanlar- dan birisi de kişisel özgürlüktür. Ne kadar başanlı olursanız o kadar çok seçenek sa- hibi olursunuz. Başarılıysanız seçen siz olursunuz, başarısızsanız seçilen siz olur- sunuz. Başarının getirdiği özgürlük, neyi başardığınıza bağlıdır! Bu özgürlük, cani- nin istediği her şeyi yapabilmekten daha çok istemediği şeyleri yapmayabilme öz- gürlüğünü içerir. Sevmediği insanlara katlanmak zorunda kalmamak da bu öz- gürlüğe dâhildir. Başarılı bir insanın elin- deki seçenekler, başarısız insanların önündekilerden daha fazladır. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmaktadır. B) Uyarıda bulunulmaktadır. C) Hedef gösterilmektedir. D) Başarının önemi vurgulanmaktadır E) Özgürlük hedeflenmektedir. 3 da lu

2022-TYT/Türkçe 23. 21. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Yapıtlarımda çizdiğim dün- ya, gerçekliğin kötü bir kopyası değildir ama dünyanın rengini ve kokusunu muhafaza eder.” düşüncesine uzak düşer? A) Tarık Buğra, Küçük Ağa'da büyük bir imparatorluğun acı sonunu ve onun küçük bir sembolü diyebileceğimiz bir Anadolu kasabasını ve çevresini, orada yaşanan dramatik ve trajik olayları gerçeğe uygun bir şekilde dile getirmiştir. B) Kemal Tahir, Devlet Ana'da Osmanlının hangi temeller üzerinde kurulup yükseldiğini 13. yüzyılın sosyal, kültürel ve siyasi çerçevesi içerisinde kendi bakış açısıyla anlatır. C) 1862'de kaleme alınan Babalar ve Oğullar, Turgen- yev'in en meşhur eseri olduğu kadar Batılılaşmanın çelişkilerini yaşayan, devrimin eşiğindeki Rusya'nın ruhunu en derinden yakalayan romanlardan biridir. D) Fakir Baykurt; köy yerindeki küçük hesapları, bu he- sapların peşinde koşan fırsatçıları, onların siyasetteki, bürokrasideki uzantılarını ve o zalimlerin ezmek, yok etmek istediği aydınlık insanları Yılanların Öcü roma- ninda anlatıyor. E) Richard Bach, Marti Jonathan Livingston adlı kitabında Marti Jonathan üzerinden sürü içinde sıradan bir martı olmayı reddedip, öğrenmeyi amaç edinerek hakikate ulaşmayı, gelenekleri sorgulamayı, çoğunluktan farklı olabilmeyi, sınırın dışına taşmayı anlatıyor. Vendemik

23. Yetenek bir sayfa değil , 300 sayfa yazmaktır. Sıradan bir aklın yaratamayacağı hiçbir roman yoktur. Acemi bir yazar bile güzel bir cümle oluşturabilir. Bundan sonra yapılacak tek şey kalemi alıp sabirla kâğıdı dol- durmaktır. Güçlü olanlar hiçbir zaman dùraksamaz. Masaya otururlar, terlerler ama sonuna kadar gider- -ler. İşte, bir türlü çalışmaya başlayamayan tembellerle yetenekli yazarları ayıran budur. Zafer sürekli çaba harcanarak elde edilebilir. Yapıtınızdaki kişiler size benzememeli ya da çok az benzemeli. Onlar kendileri- ne benzemelidir. Sözcükleriniz de sizlere değil, onlara ait olmalıdır. Aynı şekilde, sizin sevdiğiniz nesneleri ya da mekânları değil, onların hoşuna giden durum ya da yerleri betimlemelisiniz. Aksi takdirde onlara değil, size ait olanları anlatmış olursunuz. Bu nedenle dikkat! Bu parçada üzerinde durulan kavramlar aşağıdaki- lerin hangisinde verilmiştir? A kendini küçük görmemek - Kendi yaşamını yapita yansıtmamak B) Bir amaca sahip olmak - Belirli bir dil ve üsluba sahip olmak C) Aklına koyduğunu yapmak Kahramanları ger- çekçi anlatmak meD) Kararlılıkla devam etmek-Esere kendi gölgesini düşürmemek E) Başladığı işi bitirmek - Kahramanların yaşamına müdahale etmemek