Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Genel Tekrar Soruları

TYT/Türkçe
25. Antik Çağ'ın Yunan filozoflarından ünlü matematikçi
Pisagor, "Tellerin kıpırtısında geometri vardır, küreler
arasındaki boşlukların hesaplanmasında da müzik."
demiştir. Bundan dolayı, müzik aletlerindeki tellerin
uzunluğu ile çıkardıkları sesler arasında bağlantı
olduğunu öne süren ilk kişinin de MÖ 6. yüzyılda
yaşayan Pisagor olduğu düşünülür. Ünlü
matematikçinin aynı cümlede küreler sözcüğüyle
kastettiği ise gök cisimleridir. Pisagor'un ortaya attığı
kürelerin müziği kuramına göre Güneş, Ay, Dünya ve
diğer gezegenlerin yörünge hareketleri kendilerine
özgü bir ses yayar. Bu sesler gök cisimlerinin birbirine
uzaklığına göre farklılık gösterir
. Bu kuram, MÖ 6.
yüzyıldan 17. yüzyılda Rönesans'ın sonlarına kadar gök
bilimi ile ilgilenenler arasında popülerliğini korudu.
Ancak Aydınlanma Çağı ile birlikte tarihe karışmıştır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Tanım yapılmıştır.
By Terimlerden yararlanılmıştır.
CY Alıntıya yer verilmiştir.
Di Farklı yapıda cümleler kullanılmıştır.
(e) Tahmin
E) Tahminde bulunulmuştur.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
TYT/Türkçe 25. Antik Çağ'ın Yunan filozoflarından ünlü matematikçi Pisagor, "Tellerin kıpırtısında geometri vardır, küreler arasındaki boşlukların hesaplanmasında da müzik." demiştir. Bundan dolayı, müzik aletlerindeki tellerin uzunluğu ile çıkardıkları sesler arasında bağlantı olduğunu öne süren ilk kişinin de MÖ 6. yüzyılda yaşayan Pisagor olduğu düşünülür. Ünlü matematikçinin aynı cümlede küreler sözcüğüyle kastettiği ise gök cisimleridir. Pisagor'un ortaya attığı kürelerin müziği kuramına göre Güneş, Ay, Dünya ve diğer gezegenlerin yörünge hareketleri kendilerine özgü bir ses yayar. Bu sesler gök cisimlerinin birbirine uzaklığına göre farklılık gösterir . Bu kuram, MÖ 6. yüzyıldan 17. yüzyılda Rönesans'ın sonlarına kadar gök bilimi ile ilgilenenler arasında popülerliğini korudu. Ancak Aydınlanma Çağı ile birlikte tarihe karışmıştır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Tanım yapılmıştır. By Terimlerden yararlanılmıştır. CY Alıntıya yer verilmiştir. Di Farklı yapıda cümleler kullanılmıştır. (e) Tahmin E) Tahminde bulunulmuştur.
PARACRAFTAA
TEST
16
9. Amatör tiyatrolara olan ilginin düşük oluşu beni en-
dişelendiriyor. Zaten salt komedi olarak anlaşılmaya
başlanmış tiyatro sanatı yeterince bayağılaşmıyor-
muş gibi kendi imkânlarıyla bu sanata gönül vermiş
sanatçı ruhlu kişilere de yeterince destek verilmiyor.
Anca hatır gönül üzerine pahalı bulunmuş bir bilet ali-
nabiliyor. Amatör tiyatrolardan yetişmemiş, tepeden
inme birçok oyuncu yetenekleriyle değil fiziki özellik-
leriyle ön plana çıkıyor. Biraz ağız taklidi yapıp azıcık
da ağzınızı yüzünüzü oynattınız mi sözde profesyo-
nel oluyorsunuz. Amatör tiyatrolar ise hâlâ eski tarz.
Aylar süren çalışmalar, küçücük dekorları bile binbir
güçlükle bulmalar, evden getirilen kostümler, boğaz
tokluğuna sanat yapma telaşı...
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla-
maz?
A) Amatör tiyatrolar profesyonel tiyatroların temelini
oluşturmalıdır.
B) Sanatsal bir saygı bulunmaktadır.
C) Günümüzde tiyatro komedi olarak algılanmakta-
dır.
D) Amatör tiyatroların oyunlarına sadece hatır için
gidilir.
1
E) Amatör tiyatrolarda oynayanlar çok para kazana-
mazlar.
ISEM YAYING
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
PARACRAFTAA TEST 16 9. Amatör tiyatrolara olan ilginin düşük oluşu beni en- dişelendiriyor. Zaten salt komedi olarak anlaşılmaya başlanmış tiyatro sanatı yeterince bayağılaşmıyor- muş gibi kendi imkânlarıyla bu sanata gönül vermiş sanatçı ruhlu kişilere de yeterince destek verilmiyor. Anca hatır gönül üzerine pahalı bulunmuş bir bilet ali- nabiliyor. Amatör tiyatrolardan yetişmemiş, tepeden inme birçok oyuncu yetenekleriyle değil fiziki özellik- leriyle ön plana çıkıyor. Biraz ağız taklidi yapıp azıcık da ağzınızı yüzünüzü oynattınız mi sözde profesyo- nel oluyorsunuz. Amatör tiyatrolar ise hâlâ eski tarz. Aylar süren çalışmalar, küçücük dekorları bile binbir güçlükle bulmalar, evden getirilen kostümler, boğaz tokluğuna sanat yapma telaşı... Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarıla- maz? A) Amatör tiyatrolar profesyonel tiyatroların temelini oluşturmalıdır. B) Sanatsal bir saygı bulunmaktadır. C) Günümüzde tiyatro komedi olarak algılanmakta- dır. D) Amatör tiyatroların oyunlarına sadece hatır için gidilir. 1 E) Amatör tiyatrolarda oynayanlar çok para kazana- mazlar. ISEM YAYING
TÜRKÇE TESTİ
34-35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayiniz.
Muzik, insanın zihinsel ve ruhsal geliyim költörel olgunluğu ve
uygarca yaşamı için büyük önem taşımaktadır. Beyin ve ma
zik arasındaki ilişki oldukça güclüdür. Araytracitar Iasik Ba-
ti ve klasik Türk müziğinin, insan beyni üzerindeki olumlu etki
leri nedeniyle beyin faaliyetlerini belirgin bir şekilde arttirdiğini
saptamagtir. Almanya'daki bir üniversitenin öncülagünde yapı
lan araştırmalarda, profesyonel ve amatör olarak müzikle uğra-
şan insanlann beyinlerinin daha büyük olduğu belirlenmiştir. DO
zenli olarak müzik aleti çalmanın beynin görme duyma, hareket
etme ve koordinasyonla ilgili bölümlerinin büyümesini saladigi
tespit edilmiştir. Yapılan deneyler, klasik müziğin insanlar üze-
rindeki olumlu eticilerinin, bitkiler için de geçerli olduğunu sap
tamiştir. Ayn odalara yerleştirilmiş, eşit miktarda işik ve su veril
mis aynı türdeki bitkilerin sürekli müzik ortamında tutulduğunda
çıkan sonuç oldukça ilginçtir. Klasik müzik ortamındaki bitkile-
rin son derece hızlı büyüyüp çiçek açtıklan belirlenmiştir. Avru-
pa'da, bitkilerde olduğu gibi, hayvanlara da yumurta ve süt ve
rimlerini arttırmak amacıyla klasik müzik dinletildigi bilinmektedir.
Bar
nid
me
ve
nin
an
KÜL
da
am
ral
ver
36
34. Bu parçada klasik Bati ve Türk müziği ile ilgili
Üzerinde yapdan çalışmalara
lorasında kullanan teknikere
. Canlıların gelişimi szerindeki etkilerine
Sosyal ilişkilerdeki yene
ifadelerinden hangilerine değinilmemistir?
boy
Kiven
Drive
Yalnız IV
Yalnız
Eriver
IV
35. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşi-
labilir?
37
Klasik müziğin, günlük yaşamda verimliliği artıncı yanlan
bulunmaktadır.
Enstrüman çalmak bireylerde, uzun süreli, önemli yarar-
lar ve etkiler bırakmaktadir.
of Duygulan, sesimizle veya enstrümanlar aracılığıyla ifade
etmek, düşünüldüğünden daha karmaşık bir olaydır.
Dr Müzik, otistik çocukların tedavi ve eğitiminde etkili bir rol
oynamaktadır.
Müziğin yaşlılar üzerindeki etki ve faydalan gittikçe artan
bir hızla dikkate alınmaktadir.
12022122
10
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
TÜRKÇE TESTİ 34-35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayiniz. Muzik, insanın zihinsel ve ruhsal geliyim költörel olgunluğu ve uygarca yaşamı için büyük önem taşımaktadır. Beyin ve ma zik arasındaki ilişki oldukça güclüdür. Araytracitar Iasik Ba- ti ve klasik Türk müziğinin, insan beyni üzerindeki olumlu etki leri nedeniyle beyin faaliyetlerini belirgin bir şekilde arttirdiğini saptamagtir. Almanya'daki bir üniversitenin öncülagünde yapı lan araştırmalarda, profesyonel ve amatör olarak müzikle uğra- şan insanlann beyinlerinin daha büyük olduğu belirlenmiştir. DO zenli olarak müzik aleti çalmanın beynin görme duyma, hareket etme ve koordinasyonla ilgili bölümlerinin büyümesini saladigi tespit edilmiştir. Yapılan deneyler, klasik müziğin insanlar üze- rindeki olumlu eticilerinin, bitkiler için de geçerli olduğunu sap tamiştir. Ayn odalara yerleştirilmiş, eşit miktarda işik ve su veril mis aynı türdeki bitkilerin sürekli müzik ortamında tutulduğunda çıkan sonuç oldukça ilginçtir. Klasik müzik ortamındaki bitkile- rin son derece hızlı büyüyüp çiçek açtıklan belirlenmiştir. Avru- pa'da, bitkilerde olduğu gibi, hayvanlara da yumurta ve süt ve rimlerini arttırmak amacıyla klasik müzik dinletildigi bilinmektedir. Bar nid me ve nin an KÜL da am ral ver 36 34. Bu parçada klasik Bati ve Türk müziği ile ilgili Üzerinde yapdan çalışmalara lorasında kullanan teknikere . Canlıların gelişimi szerindeki etkilerine Sosyal ilişkilerdeki yene ifadelerinden hangilerine değinilmemistir? boy Kiven Drive Yalnız IV Yalnız Eriver IV 35. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşi- labilir? 37 Klasik müziğin, günlük yaşamda verimliliği artıncı yanlan bulunmaktadır. Enstrüman çalmak bireylerde, uzun süreli, önemli yarar- lar ve etkiler bırakmaktadir. of Duygulan, sesimizle veya enstrümanlar aracılığıyla ifade etmek, düşünüldüğünden daha karmaşık bir olaydır. Dr Müzik, otistik çocukların tedavi ve eğitiminde etkili bir rol oynamaktadır. Müziğin yaşlılar üzerindeki etki ve faydalan gittikçe artan bir hızla dikkate alınmaktadir. 12022122 10
38 - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
39. Bu parçanın genelinde aşağıdakilerden hangisinin üze-
rinde durulmaktadır?
Av Pelsefe ve edebiyatın kişisel yaratım açısından farkları
By Felsefe ve edebiyatın dil sorunları
or Yaşamı sorgulamada felsefenin ve edebiyatın sınırları
D Deneyimlerin edebiyat ve felsefedeki etkileri
EV Etik ve estetik bakış açılarının edebiyat ve felsefedeki ko-
humlanışlar
Hem edebi eser, hem de felsefi eser bireysel bir çabanın ürü-
nüdür. Ama edebî eserde üslup, estetik zevk önemli olduğu için
esere yazarın üslubu, estetik zevk anlayışı yansımakta ve yaza-
rin kişiliği eserde bulunmaktadır. Felsefi eserde ise amaç, estetik
zevk olmadığı için kullanılan dil soyut ve kuru bir dildir. Dolayısıy-
la akıl yürütme ve mantiksal çözümlemelerle doludur. Edebiyat
kavram analizlerinden uzaklaşarak, olaylar somut bir hâle ge-
tirerek felsefenin soyutluğunu ve kuruluğunu giderir. Bir felse-
fi eser de filozofun eseri olmasına rağmen, bireyselliği aşan bir
konuma sahiptir. Ancak bireyselliğin aşılması, o eseri başka bir
filozofun da yazabileceği anlamına gelmez. Nasıl kl Karamozof
Kardesler'i Dostoyevski'den baskasi yazamazsa Pratik Aklin Eles-
tirisi'ni de Kant'tan başkası yazamazdı. Ama felsefi bir eser, ev-
renselleştirilebilen bir içerikle karşımıza çıkar. Kant'ın insan aklını
eleştiri ve incelemeye tabi tutuşu, sadece "bir birey'le ilgili değil-
dir. Oysa bir romanda ele alınan, bir bireyin yaşam ve düşünce-
leridir ve ele alınan olaylar belli zaman ve mekânla sınırlidir. Ro-
mana da büyük oranda yazarın kişiliği yansımıştır. Felsefi eserin
konusu ise, zaman ve mekânla sınırlı kalmayıp yazarın kişiliğin-
den bağımsız olmak durumundadır. Bir bakıma felsefe, tipkı bi-
lim gibi kişisellikten uzak olmak zorundadır. Felsefedeki kişisel-
lik ile edebiyattaki kişisellik birbirinden farklıdır. Çünkü felsefede
konu ve sorular bellidir ve uzun bir felsefe tarihi, bütün bu soru-
ları evrensel tarzda çözme çabası gibi görünmektedir. Alan so-
rularının objektifliği, filozofu bir anlamda kendisinden çıkarır ve
dolayısıyla filozof kendisini anlatmaz. Çünkü o, soruya bağlıdır.
Oysa sanatçı ya da edebiyatçı için ortada çözülmesi gereken ha-
zir sorular yoktur. O kendi sorularını kendisi yaratmak zorundadır.
AV-
40. Bu parçaya göre felsefedeki bakış açısının edebiyattan
ayrı olmasının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
gö-
de-
+6113
mis-
18
A Hayal gücünü kullanmayı gerektirmesi
B) Konu ve sorularının estetik duyarlığa değil, nesnelliğe yas-
lanmasi
CHem dil ve söz varlığı bakımından hem de sözlerin iç ya-
III
Dilde sadeliğe önem vermesi
EY Metinlerin arka planlarında bazı düşüncelerin yer alması
adaki alti cizili sözle asağıdakilerden hangisine
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
38 - 40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 39. Bu parçanın genelinde aşağıdakilerden hangisinin üze- rinde durulmaktadır? Av Pelsefe ve edebiyatın kişisel yaratım açısından farkları By Felsefe ve edebiyatın dil sorunları or Yaşamı sorgulamada felsefenin ve edebiyatın sınırları D Deneyimlerin edebiyat ve felsefedeki etkileri EV Etik ve estetik bakış açılarının edebiyat ve felsefedeki ko- humlanışlar Hem edebi eser, hem de felsefi eser bireysel bir çabanın ürü- nüdür. Ama edebî eserde üslup, estetik zevk önemli olduğu için esere yazarın üslubu, estetik zevk anlayışı yansımakta ve yaza- rin kişiliği eserde bulunmaktadır. Felsefi eserde ise amaç, estetik zevk olmadığı için kullanılan dil soyut ve kuru bir dildir. Dolayısıy- la akıl yürütme ve mantiksal çözümlemelerle doludur. Edebiyat kavram analizlerinden uzaklaşarak, olaylar somut bir hâle ge- tirerek felsefenin soyutluğunu ve kuruluğunu giderir. Bir felse- fi eser de filozofun eseri olmasına rağmen, bireyselliği aşan bir konuma sahiptir. Ancak bireyselliğin aşılması, o eseri başka bir filozofun da yazabileceği anlamına gelmez. Nasıl kl Karamozof Kardesler'i Dostoyevski'den baskasi yazamazsa Pratik Aklin Eles- tirisi'ni de Kant'tan başkası yazamazdı. Ama felsefi bir eser, ev- renselleştirilebilen bir içerikle karşımıza çıkar. Kant'ın insan aklını eleştiri ve incelemeye tabi tutuşu, sadece "bir birey'le ilgili değil- dir. Oysa bir romanda ele alınan, bir bireyin yaşam ve düşünce- leridir ve ele alınan olaylar belli zaman ve mekânla sınırlidir. Ro- mana da büyük oranda yazarın kişiliği yansımıştır. Felsefi eserin konusu ise, zaman ve mekânla sınırlı kalmayıp yazarın kişiliğin- den bağımsız olmak durumundadır. Bir bakıma felsefe, tipkı bi- lim gibi kişisellikten uzak olmak zorundadır. Felsefedeki kişisel- lik ile edebiyattaki kişisellik birbirinden farklıdır. Çünkü felsefede konu ve sorular bellidir ve uzun bir felsefe tarihi, bütün bu soru- ları evrensel tarzda çözme çabası gibi görünmektedir. Alan so- rularının objektifliği, filozofu bir anlamda kendisinden çıkarır ve dolayısıyla filozof kendisini anlatmaz. Çünkü o, soruya bağlıdır. Oysa sanatçı ya da edebiyatçı için ortada çözülmesi gereken ha- zir sorular yoktur. O kendi sorularını kendisi yaratmak zorundadır. AV- 40. Bu parçaya göre felsefedeki bakış açısının edebiyattan ayrı olmasının temel nedeni aşağıdakilerden hangisidir? gö- de- +6113 mis- 18 A Hayal gücünü kullanmayı gerektirmesi B) Konu ve sorularının estetik duyarlığa değil, nesnelliğe yas- lanmasi CHem dil ve söz varlığı bakımından hem de sözlerin iç ya- III Dilde sadeliğe önem vermesi EY Metinlerin arka planlarında bazı düşüncelerin yer alması adaki alti cizili sözle asağıdakilerden hangisine
20.1. Yüksek basınçtaki bu volkanik akışkanların özellik-
lerinin belirlenmesi gelecekteki patlamalarla ilgili
daha doğru öngörülerde bulunmak için gereklidir.
II. Ancak bu görüntüleme yönteminde volkanik yapılar-
daki bazı kayaçlar, volkanik akışkanların özelliklerinin
yeterince hassas şekilde belirlenmesini
engelliyordu.
III. Volkanik patlamalar verin derinliklerinde bulunan yük-
sek sıcaklıktaki erimiş kayaçların ve suyun olusturdu-
ğu basınç sonucu ortaya çıkar.
IV. Araştırmacılar, volkanik akışkanların özelliklerindeki
değişiklikler incelenerek volkanik patlamalara yöne-
lik daha doğru tahminler yapılabileceğini söylüyor.
V. Bu amaç doğrultusunda sismik dalgaların kullanıldı-
ği görüntüleme yöntemleri, volkanik yapıların özel-
liklerinin belirlenmesinde kullanılıyordu.
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı ve kurallı bir
bütün oluşturduğunda hangisi baştan üçüncü olur?
A) 1
B) 11
)
IV-
90-19
D)
-
) V
6
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
20.1. Yüksek basınçtaki bu volkanik akışkanların özellik- lerinin belirlenmesi gelecekteki patlamalarla ilgili daha doğru öngörülerde bulunmak için gereklidir. II. Ancak bu görüntüleme yönteminde volkanik yapılar- daki bazı kayaçlar, volkanik akışkanların özelliklerinin yeterince hassas şekilde belirlenmesini engelliyordu. III. Volkanik patlamalar verin derinliklerinde bulunan yük- sek sıcaklıktaki erimiş kayaçların ve suyun olusturdu- ğu basınç sonucu ortaya çıkar. IV. Araştırmacılar, volkanik akışkanların özelliklerindeki değişiklikler incelenerek volkanik patlamalara yöne- lik daha doğru tahminler yapılabileceğini söylüyor. V. Bu amaç doğrultusunda sismik dalgaların kullanıldı- ği görüntüleme yöntemleri, volkanik yapıların özel- liklerinin belirlenmesinde kullanılıyordu. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı ve kurallı bir bütün oluşturduğunda hangisi baştan üçüncü olur? A) 1 B) 11 ) IV- 90-19 D) - ) V 6
B
I.
Kırgızların millî destanı olan Manas; baba Manas,
oğul Semetey ve torun Seytek dönemlerini anlatan üç
bölümden ve 500 bin 553 misradan oluşuyor; nesil-
den nesile aktarılan destan; bin yıl önceki Kırgızların
kahramanı Manas'ı, halkın yaşayışını, dinini, inanışla-
rini ve kahramanlık hikâyelerini anlatıyor.
II. Destanın bütününü eksiksiz, ezbere bilen ve anlat-
mayı meslek edinen kişilere "Manasçı” adı veriliyor.
Cengiz Aytmatov'un bir romanında anlattığı Manasçı-
lik geleneği hâlen devam ediyor ve 4 Aralık'ta Manas
Destanı Günü'nde Manasçıların da katıldığı çeşitli
anma etkinlikleri düzenleniyor.
Yukarıdaki Il numaralı cümle ile ilgili hangisi söylenebi-
lir?
A) l. de ifade edilen konuyla ilgili farkına varılmayan ayrıntı-
lar ortaya konmaktadır. Bunun
B) 1. de biçim ve içeriğinden söz edilen destan ile ilgili farklı
bilgiler dile getirilmektedir.
C) I. de çok değer verildiği bildirilen bir kültür varlığına gös-
terilen ilginin gerekçesine değinilmiştir.
D. de ileri sürülen bir görüşün kanıtlanmasına yönelik
farklı öneriler içermektedir.
E) I. de dış yapısı ve olay örgüsü verilen destanın üslubuyla
ilgili açıklamalar yapılmaktadır.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
B I. Kırgızların millî destanı olan Manas; baba Manas, oğul Semetey ve torun Seytek dönemlerini anlatan üç bölümden ve 500 bin 553 misradan oluşuyor; nesil- den nesile aktarılan destan; bin yıl önceki Kırgızların kahramanı Manas'ı, halkın yaşayışını, dinini, inanışla- rini ve kahramanlık hikâyelerini anlatıyor. II. Destanın bütününü eksiksiz, ezbere bilen ve anlat- mayı meslek edinen kişilere "Manasçı” adı veriliyor. Cengiz Aytmatov'un bir romanında anlattığı Manasçı- lik geleneği hâlen devam ediyor ve 4 Aralık'ta Manas Destanı Günü'nde Manasçıların da katıldığı çeşitli anma etkinlikleri düzenleniyor. Yukarıdaki Il numaralı cümle ile ilgili hangisi söylenebi- lir? A) l. de ifade edilen konuyla ilgili farkına varılmayan ayrıntı- lar ortaya konmaktadır. Bunun B) 1. de biçim ve içeriğinden söz edilen destan ile ilgili farklı bilgiler dile getirilmektedir. C) I. de çok değer verildiği bildirilen bir kültür varlığına gös- terilen ilginin gerekçesine değinilmiştir. D. de ileri sürülen bir görüşün kanıtlanmasına yönelik farklı öneriler içermektedir. E) I. de dış yapısı ve olay örgüsü verilen destanın üslubuyla ilgili açıklamalar yapılmaktadır.
35. Tanımadığım bir şehirde gece vakti gezerken
pencerelere bakarım. Bir evin işığı yanıyorsa duvarlarında
bol kitap varsa "Bu bizden biri." diye düşünürüm. Onun
hangi milletten olduğu, ne iş yaptığı, kadın mı erkek mi
olduğu hiç önemli değildir. Aynı kabileden olduğumuz
duygusu uyanır içimde. Kapıyı çalsam o insanla kitaplar
sayesinde diyalog kurabiliriz. Kitap okumayan, kitaba
hayatında fazla yer vermemiş biriyle ne konuşabilirim ki?
Tabii ki hiçbir şey. O hâlde zaman kaybı neden?
Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Tanımadığı insanlarla bile kitap sayesinde
kaynaşabileceğine inanmaktadır.
B Millet, cinsiyet, kültür ayrımı yapmaksızın tüm
insanlara eşit yaklaşmaktadır.
C) Kendisi gibi olmayan insanlara karşı ön yargılı bir
tutumu vardır.
Yayatı algılayışı kendisininkiyle aynı olan kişilerle
iletişim kurmak istemektedir.
E) Okumayı seven kişilerle daha iyi anlaşabileceğini
düşünmektedir.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
35. Tanımadığım bir şehirde gece vakti gezerken pencerelere bakarım. Bir evin işığı yanıyorsa duvarlarında bol kitap varsa "Bu bizden biri." diye düşünürüm. Onun hangi milletten olduğu, ne iş yaptığı, kadın mı erkek mi olduğu hiç önemli değildir. Aynı kabileden olduğumuz duygusu uyanır içimde. Kapıyı çalsam o insanla kitaplar sayesinde diyalog kurabiliriz. Kitap okumayan, kitaba hayatında fazla yer vermemiş biriyle ne konuşabilirim ki? Tabii ki hiçbir şey. O hâlde zaman kaybı neden? Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Tanımadığı insanlarla bile kitap sayesinde kaynaşabileceğine inanmaktadır. B Millet, cinsiyet, kültür ayrımı yapmaksızın tüm insanlara eşit yaklaşmaktadır. C) Kendisi gibi olmayan insanlara karşı ön yargılı bir tutumu vardır. Yayatı algılayışı kendisininkiyle aynı olan kişilerle iletişim kurmak istemektedir. E) Okumayı seven kişilerle daha iyi anlaşabileceğini düşünmektedir.
3. Dünya artık ipini koparıp terakki yolunda alabildiğine pald
küldür gidiyordu.
Bu cümledeki altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam
aşağıdakilerin hangisinde yoktur?
A) Doğru yolda, seçtiğim bir yolda ilerlemem gerekir.
B) Milletlerin her alanda yükselişi bireylerin eğitimine bağ-
lidir.
C) Filika hafif hafif sallanıyor, denizin alçalıp yükselmesine
ayak uydurmuş.
D) Şiir, uygarlıkların doğuşunda, gelişmesinde ilk işaret
oluyor.
E) Bu yazılarda Türkiye'nin kalkınması için ilim ve tekniğin
lüzumuna sık sık işaret edilmiştir.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
3. Dünya artık ipini koparıp terakki yolunda alabildiğine pald küldür gidiyordu. Bu cümledeki altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde yoktur? A) Doğru yolda, seçtiğim bir yolda ilerlemem gerekir. B) Milletlerin her alanda yükselişi bireylerin eğitimine bağ- lidir. C) Filika hafif hafif sallanıyor, denizin alçalıp yükselmesine ayak uydurmuş. D) Şiir, uygarlıkların doğuşunda, gelişmesinde ilk işaret oluyor. E) Bu yazılarda Türkiye'nin kalkınması için ilim ve tekniğin lüzumuna sık sık işaret edilmiştir.
B
B
B
33. Kötümse
Mücade
kabul e
iyimses
güçlo
benie
Böy!
söy!
A)
B
C
Türkçe
31. Muhabir: lik çalışmalannızda daha geveze karakterlere
rastlarken son dönem ürünlerinizde bir farklılık dikkat
çekiyor. Bu kinlmanın altında yatan sebep nedir?
Senarist: insan hem hayatta hem de mesleğinde yol
aldıkça susmanin ne kadar güçlü bir silah olduğunu
keşfediyor.
Muhabir: Öyleyse geriye dönüp çalışmalarınızı yeniden
yazma imkanınız olsa birtakım değişiklikler yapmak
istersiniz, doğru mu anlıyorum?
Senarist: Maalesef doğru değil. Çünkü beni bu
noktaya getiren yaşadıklarım, hâliyle geriye dönsem
beni şimdiki ben yapan şeyleri yaşamamış
olacağımdan bahsettiğiniz değişiklikleri yapma isteğim
de doğmayacaktır.
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki
senaristin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?
A) Yaşanmışlıkların gölgesi, metnin satır aralarında
hissedili
B) Derinlikli, fazla konuşmayan karakterler yaratmak;
sanılanın aksine zordur.
C) Sanatkâr, hayıflanma duygusu taşımaksızın kendini
geliştirmeye çabalamalıdır.
D) Bir eserle bütünleşmenin en kestirme yolu,
özdeşleşebileceğiniz bir kahraman bulmaktır.
E) Senaryoda söz ve görsel uyumu ne kadar
başarılıysa ürün, izleyicide o ölçüde karşılık bulur.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
B B B 33. Kötümse Mücade kabul e iyimses güçlo benie Böy! söy! A) B C Türkçe 31. Muhabir: lik çalışmalannızda daha geveze karakterlere rastlarken son dönem ürünlerinizde bir farklılık dikkat çekiyor. Bu kinlmanın altında yatan sebep nedir? Senarist: insan hem hayatta hem de mesleğinde yol aldıkça susmanin ne kadar güçlü bir silah olduğunu keşfediyor. Muhabir: Öyleyse geriye dönüp çalışmalarınızı yeniden yazma imkanınız olsa birtakım değişiklikler yapmak istersiniz, doğru mu anlıyorum? Senarist: Maalesef doğru değil. Çünkü beni bu noktaya getiren yaşadıklarım, hâliyle geriye dönsem beni şimdiki ben yapan şeyleri yaşamamış olacağımdan bahsettiğiniz değişiklikleri yapma isteğim de doğmayacaktır. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki senaristin sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) Yaşanmışlıkların gölgesi, metnin satır aralarında hissedili B) Derinlikli, fazla konuşmayan karakterler yaratmak; sanılanın aksine zordur. C) Sanatkâr, hayıflanma duygusu taşımaksızın kendini geliştirmeye çabalamalıdır. D) Bir eserle bütünleşmenin en kestirme yolu, özdeşleşebileceğiniz bir kahraman bulmaktır. E) Senaryoda söz ve görsel uyumu ne kadar başarılıysa ürün, izleyicide o ölçüde karşılık bulur.
5.
1. Yaşanan çağ, değerlerine sahip çıkamayan ve yeni
değerler oluşturamayan toplumların geleceklerinin
sıkıntılı olacağını göstermektedir.
II. Felsefe, bir yandan evrensel değerlerin öğrenilmesi
ve oluşturulması sonucunu doğururken bir yandan da
toplumun kendine özgü değerlerine yönelmeyi
sağlamaktadır.
Numaralanmış l. cümle ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) II. cümlede değinilen bilim dalının sosyal faydalarını
karşılaştırmalı olarak ele almaktadır.
B) II. cümlede vurgulanan "Felsefe birikimli ilerler."
iddiasını temellendirmenin koşulunu belirtmektedir.
C) Al. cümlede sözü edilen alanın geniş kitlelerin bakış
açısına göre değişim yaşadığını ortaya koymaktadır.
D) II. cümlede belirtilen felsefenin toplumlar tarafından
nasıl algılandığını dile getirmektedir.
E) II. cümlede dile getirilen felsefenin işlevsellik açısından
önemini açıklamaktadır.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
5. 1. Yaşanan çağ, değerlerine sahip çıkamayan ve yeni değerler oluşturamayan toplumların geleceklerinin sıkıntılı olacağını göstermektedir. II. Felsefe, bir yandan evrensel değerlerin öğrenilmesi ve oluşturulması sonucunu doğururken bir yandan da toplumun kendine özgü değerlerine yönelmeyi sağlamaktadır. Numaralanmış l. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) II. cümlede değinilen bilim dalının sosyal faydalarını karşılaştırmalı olarak ele almaktadır. B) II. cümlede vurgulanan "Felsefe birikimli ilerler." iddiasını temellendirmenin koşulunu belirtmektedir. C) Al. cümlede sözü edilen alanın geniş kitlelerin bakış açısına göre değişim yaşadığını ortaya koymaktadır. D) II. cümlede belirtilen felsefenin toplumlar tarafından nasıl algılandığını dile getirmektedir. E) II. cümlede dile getirilen felsefenin işlevsellik açısından önemini açıklamaktadır.
T& Bu soruyu sadece insanlar için düşündüğümüzde "Varoluş
amacımız nedir?" noktasına geliyoruz. Daha geniş
baktığımızda ise "Gezegenler, galaksiler
, evren neden
var? Bir amaca hizmet ediyor mu? Neden bu kadar net
fizik kurallarıyla yönetilen bir evrende yaşıyoruz ve bu
kuralların tam olarak böyle olmasının bir sebebi var mı?"
diye düşünmeye başlıyoruz. Sean Carroll “Modern fizik,
neden başka kurallarla değil de bu kurallarla yaşadığımızı
açıklamıyor." diyor. Filozoflar ise bu soruyu antropik ilke
ile yanıtlamaya çalışıyor. Yani içinde bulunduğumuz
evren, biz böyle olduğumuz ve onu böyle gözlemlediğimiz
için bu şekilde var olmaya devam ediyor. Bu cevap, iç
rahatlatmanın aksine durumu daha da karmaşık hâle
getiriyor.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) içinde yaşadığımız evren gerçek mi?
B) Evren zamanla değişen kurallarla mı doğmuştur?
c) Varoluş olgusu, açıklamasını fizik kurallarına mı
borçludur?
D) Neden hiçlik yerine karmaşık insan problemleriyle
zaman geçiriliyor?
EN İnsanların varlık algısı ne şekildedir?
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
T& Bu soruyu sadece insanlar için düşündüğümüzde "Varoluş amacımız nedir?" noktasına geliyoruz. Daha geniş baktığımızda ise "Gezegenler, galaksiler , evren neden var? Bir amaca hizmet ediyor mu? Neden bu kadar net fizik kurallarıyla yönetilen bir evrende yaşıyoruz ve bu kuralların tam olarak böyle olmasının bir sebebi var mı?" diye düşünmeye başlıyoruz. Sean Carroll “Modern fizik, neden başka kurallarla değil de bu kurallarla yaşadığımızı açıklamıyor." diyor. Filozoflar ise bu soruyu antropik ilke ile yanıtlamaya çalışıyor. Yani içinde bulunduğumuz evren, biz böyle olduğumuz ve onu böyle gözlemlediğimiz için bu şekilde var olmaya devam ediyor. Bu cevap, iç rahatlatmanın aksine durumu daha da karmaşık hâle getiriyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) içinde yaşadığımız evren gerçek mi? B) Evren zamanla değişen kurallarla mı doğmuştur? c) Varoluş olgusu, açıklamasını fizik kurallarına mı borçludur? D) Neden hiçlik yerine karmaşık insan problemleriyle zaman geçiriliyor? EN İnsanların varlık algısı ne şekildedir?
34. Türkiye'de sanat tarihi, bir bilim dalı olarak
20. yy.da ortaya çıkmıştır ancak bu alan-
daki çalışmalar, adı "sanat tarihi" olmasa da
geçmiş dönemlerde de mevcuttu. Osmanlı
Dönemi'nde ve öncesinde, zengin kültür ha-
yatı ve bu kültürü oluşturan pek çok eserin
kayıtları devlet arşivlerine alınmıştır. Dönemin
belirli olaylarını belgeleme amacıyla tutulan bu
kayıtlar doğal olarak bir "sanat tarihi" anlayı-
şini ortaya çıkarmıştır. Batılılaşma sürecinde
de askeri okullar, sanat ve sanat tarihi eğiti-
minin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır.
Sanat tarihi eğitiminin temelleri buralarda atil-
mıştır. Özellikle, 1882'de, sanat tarihçisi ve
ressam Osman Hamdi Bey tarafından kurulan
Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel Sanatlar Aka-
demisi) Türkiye'de akademik anlamda sanat
tarihi eğitiminin başlamasına öncülük etmiştir.
35. 1941'd
dünyas
den Old
Yeni'y
etkisiy
hep ye
nin on
gidir.
varan
tek o
ve bir
alır.
köylü
aksa
yapıs
terci
tüm
lumc
Bu
aşa
B)
Bu parçada sanat tarihi ile ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Tarihçesinin, bilim dalı olarak ortaya çıkı-
şından çok eski olduğuna
By Anlayış olarak ortaya çıkışında hangi çalış-
manın folü bulunduğuna
Osmanlının kültür zenginliğini
korumada
uygun bir yol olarak görüldüğüne
D) Bu alandaki çalışmaların kurumsallaşması
için kimin önayak olduğuna
E) Eğitimine yönelik ilk önemli çalışmaların
askeri okullarda başlatıldığına
final dergisi
o
E
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
34. Türkiye'de sanat tarihi, bir bilim dalı olarak 20. yy.da ortaya çıkmıştır ancak bu alan- daki çalışmalar, adı "sanat tarihi" olmasa da geçmiş dönemlerde de mevcuttu. Osmanlı Dönemi'nde ve öncesinde, zengin kültür ha- yatı ve bu kültürü oluşturan pek çok eserin kayıtları devlet arşivlerine alınmıştır. Dönemin belirli olaylarını belgeleme amacıyla tutulan bu kayıtlar doğal olarak bir "sanat tarihi" anlayı- şini ortaya çıkarmıştır. Batılılaşma sürecinde de askeri okullar, sanat ve sanat tarihi eğiti- minin gelişmesine büyük katkı sağlamıştır. Sanat tarihi eğitiminin temelleri buralarda atil- mıştır. Özellikle, 1882'de, sanat tarihçisi ve ressam Osman Hamdi Bey tarafından kurulan Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel Sanatlar Aka- demisi) Türkiye'de akademik anlamda sanat tarihi eğitiminin başlamasına öncülük etmiştir. 35. 1941'd dünyas den Old Yeni'y etkisiy hep ye nin on gidir. varan tek o ve bir alır. köylü aksa yapıs terci tüm lumc Bu aşa B) Bu parçada sanat tarihi ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Tarihçesinin, bilim dalı olarak ortaya çıkı- şından çok eski olduğuna By Anlayış olarak ortaya çıkışında hangi çalış- manın folü bulunduğuna Osmanlının kültür zenginliğini korumada uygun bir yol olarak görüldüğüne D) Bu alandaki çalışmaların kurumsallaşması için kimin önayak olduğuna E) Eğitimine yönelik ilk önemli çalışmaların askeri okullarda başlatıldığına final dergisi o E
29. Modernleşme sürecinde fotoğraf, dönüşen yaşamın
kaydını tutmaktan çok daha fazlasını ifade eder. Modern
kimliklerin ve aidiyetlerin nasıl tanımlanacağı, yaşamın
hangi yanlarının görünür kılınacağı ve gelecek kuşakların
belleğine nasıl aktarılacağı sorularının yanıtlarını
bulacağımız mecralardan biridir. Bu bağlamda fotoğraf,
yeni şekillenmekte olan toplumsal ve iktisadi yapıları
açıklamanın yollarından biridir.
Bu parçaya göre fotoğrafın işlevi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Toplumun genel kabullerinin sorgulanmasını sağlama
B) Hayatın anlatımını görsellikle çerçeve içine alma
C) Sanatın bir bütün olarak yaygınlaşmasını sağlama
D) Toplumun görsel sanatlara bakış açısını değiştirme
E) Sosyal ve ekonomik durumu gözler önüne serme
30. Aşağıdaki parçalardan hangisi insan emeği, gayreti,
meydana getirdiği somut ve soyut her husus; 'kültür'
kavramı açısından temel yapı taşını teşkil etmiştir."
düşüncesine uzak düşmektedir?
Kültür, zihniyetle bir paranın iki yüzü gibidir. Kültürü ne
yaşamdan ne de zihinsel süreçten tamamen ayırmak
mümkün olmuştur. Kültür ikisinden de bir şekilde
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
29. Modernleşme sürecinde fotoğraf, dönüşen yaşamın kaydını tutmaktan çok daha fazlasını ifade eder. Modern kimliklerin ve aidiyetlerin nasıl tanımlanacağı, yaşamın hangi yanlarının görünür kılınacağı ve gelecek kuşakların belleğine nasıl aktarılacağı sorularının yanıtlarını bulacağımız mecralardan biridir. Bu bağlamda fotoğraf, yeni şekillenmekte olan toplumsal ve iktisadi yapıları açıklamanın yollarından biridir. Bu parçaya göre fotoğrafın işlevi aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumun genel kabullerinin sorgulanmasını sağlama B) Hayatın anlatımını görsellikle çerçeve içine alma C) Sanatın bir bütün olarak yaygınlaşmasını sağlama D) Toplumun görsel sanatlara bakış açısını değiştirme E) Sosyal ve ekonomik durumu gözler önüne serme 30. Aşağıdaki parçalardan hangisi insan emeği, gayreti, meydana getirdiği somut ve soyut her husus; 'kültür' kavramı açısından temel yapı taşını teşkil etmiştir." düşüncesine uzak düşmektedir? Kültür, zihniyetle bir paranın iki yüzü gibidir. Kültürü ne yaşamdan ne de zihinsel süreçten tamamen ayırmak mümkün olmuştur. Kültür ikisinden de bir şekilde
18. Paul Erdös, kendini mesleğine adadığı için evlenmemiş
9
bir teorisyendir. Sürekli seyahat hâlindeydi,
meslektaşlarının kapıları önünde aniden ortaya çıkıp
“Algılarım açık." diyerek çalışmalarının peşinden koşardı.
Sorunlar üzerine bir ya da iki gün düşünürdü. İlerleyen
yaşlarında çok fazla kahve içmeye başladı çünkü günde
19-20 saat matematik üzerine çalışıyordu. Nitekim
kararlılığı ve işine olan odaklılığıyla karşılığını da aldı.
Paul Erdös, yaklaşık 1.500 önemli makale yayımladi;
günümüz matematikçileri ise altı dereceli ayrılık sayılarını
açıklayan “Erdős sayıları"nı hesaplamaya çalışıyor.
OBO
Bu parçaya göre Paul Erdös'ün, içinde bulunduğu
ruhsal durumu en iyi anlatan sözcük çifti
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Aşırılık - tutarlılık
-
B) Özveri - kanaat
-
Motivasyon - israr
B) Yenilik - taklit
-
E) Yetkinlik - değişkenlik
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
18. Paul Erdös, kendini mesleğine adadığı için evlenmemiş 9 bir teorisyendir. Sürekli seyahat hâlindeydi, meslektaşlarının kapıları önünde aniden ortaya çıkıp “Algılarım açık." diyerek çalışmalarının peşinden koşardı. Sorunlar üzerine bir ya da iki gün düşünürdü. İlerleyen yaşlarında çok fazla kahve içmeye başladı çünkü günde 19-20 saat matematik üzerine çalışıyordu. Nitekim kararlılığı ve işine olan odaklılığıyla karşılığını da aldı. Paul Erdös, yaklaşık 1.500 önemli makale yayımladi; günümüz matematikçileri ise altı dereceli ayrılık sayılarını açıklayan “Erdős sayıları"nı hesaplamaya çalışıyor. OBO Bu parçaya göre Paul Erdös'ün, içinde bulunduğu ruhsal durumu en iyi anlatan sözcük çifti aşağıdakilerden hangisidir? A) Aşırılık - tutarlılık - B) Özveri - kanaat - Motivasyon - israr B) Yenilik - taklit - E) Yetkinlik - değişkenlik
6.
(1) ABD'deki ileri gelen teknoloji şirketleri insanlar hakkında top-
lanan verileri yeni altın madenleri gibi görüyor ve satın alıyorlar.
(II) Facebook, Google, IBM, Microsoft gibi teknoloji devleri insan
olmayan ama insana en yakın olan makineyi yapmak için büyük
bir yarış içinde. (III) Bu verileri yapay zekânın hayata dair kavram-
ları enine boyuna öğrenmesi için eğitim malzemesi olarak kulla-
niyorlar. (IV) Durmaksızın bu verilerle beslenen ve yoğun bir eğiti-
me maruz kalan makineler de insanları tam anlamıyla çözümleyip
insandan ayırt edilemeyecek gibi davranabiliyor. (V) Şirketler, ya-
pay zekânın yeterince eğitilip pratik yaptıktan sonra insandan da-
ha iyi yapamayacağı bir görevin kalmayacağını öngörüyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin
akışını bozmaktadır?
@
A)
(B) IN
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
6. (1) ABD'deki ileri gelen teknoloji şirketleri insanlar hakkında top- lanan verileri yeni altın madenleri gibi görüyor ve satın alıyorlar. (II) Facebook, Google, IBM, Microsoft gibi teknoloji devleri insan olmayan ama insana en yakın olan makineyi yapmak için büyük bir yarış içinde. (III) Bu verileri yapay zekânın hayata dair kavram- ları enine boyuna öğrenmesi için eğitim malzemesi olarak kulla- niyorlar. (IV) Durmaksızın bu verilerle beslenen ve yoğun bir eğiti- me maruz kalan makineler de insanları tam anlamıyla çözümleyip insandan ayırt edilemeyecek gibi davranabiliyor. (V) Şirketler, ya- pay zekânın yeterince eğitilip pratik yaptıktan sonra insandan da- ha iyi yapamayacağı bir görevin kalmayacağını öngörüyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? @ A) (B) IN C) III D) IV E) V
6
7. Zipkın gibi bir duruşu vardı. Dimdik ve kararlı. Ağır
ağır konuşması ve sevecen gülüşü. Tamamıyla dik-
kat çeken bir kişilik. Insan onu görünce ne yapaca-
ğını şaşırır. Eli ayağı tutmaz. Konuşmak için cümle
seçemez. Bunların nedeni daha çok heybetli ve kor-
kutucu duruşundan, başka bir şeyden değil. Kavak
gibi boy diye başlasaydım onu anlatmaya belki bu
kadar etkili olmazdı ama anlattığım her şey doğru.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Atasözüne yer verilmiştir.
B) Benzetmeye yer verilmiştir.
C) Niteleyici ifadeler söz konusudur.
D) Görme duyusuna yönelik bin
ayrintiya yer veril-
miştir.
E)
Kısa cümleler kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
6 7. Zipkın gibi bir duruşu vardı. Dimdik ve kararlı. Ağır ağır konuşması ve sevecen gülüşü. Tamamıyla dik- kat çeken bir kişilik. Insan onu görünce ne yapaca- ğını şaşırır. Eli ayağı tutmaz. Konuşmak için cümle seçemez. Bunların nedeni daha çok heybetli ve kor- kutucu duruşundan, başka bir şeyden değil. Kavak gibi boy diye başlasaydım onu anlatmaya belki bu kadar etkili olmazdı ama anlattığım her şey doğru. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Atasözüne yer verilmiştir. B) Benzetmeye yer verilmiştir. C) Niteleyici ifadeler söz konusudur. D) Görme duyusuna yönelik bin ayrintiya yer veril- miştir. E) Kısa cümleler kullanılmıştır.