Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Genel Tekrar Soruları

B
LC til. cümlede bir koşula bağlılık vardır.
D. 1. cümlede bir saptama yapılmıştır.
E) V cümlede tasarı anlamı vardır.
8. "Söze yeni bir nefes aldıramayan şair hem kendini hem
de kalemini inzivaya çekmelidir."
Eleştirmen bu sözüyle aşağıdakilerden hangisini
anlatmak istemiştir?
A) Şair sözcüklere her mevsimi yaşatmalıdır.
B)
B Şair farkli söyleyiş ve anlamları yakalayabilmelidir.
C) Şair şiirini zirveye taşıyandır.
D) Şair söyledikleriyle bütünleşmeyi bilmelidir.
E) Şairin her sözü mihenk taşı olmalıdır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
B LC til. cümlede bir koşula bağlılık vardır. D. 1. cümlede bir saptama yapılmıştır. E) V cümlede tasarı anlamı vardır. 8. "Söze yeni bir nefes aldıramayan şair hem kendini hem de kalemini inzivaya çekmelidir." Eleştirmen bu sözüyle aşağıdakilerden hangisini anlatmak istemiştir? A) Şair sözcüklere her mevsimi yaşatmalıdır. B) B Şair farkli söyleyiş ve anlamları yakalayabilmelidir. C) Şair şiirini zirveye taşıyandır. D) Şair söyledikleriyle bütünleşmeyi bilmelidir. E) Şairin her sözü mihenk taşı olmalıdır. Diğer sayfaya geçiniz.
9 ve 10. soruları aşağıdaki metne göre cevap-
layınız.
--------
İnsanoğlu ilk çağlardan bu yana hep yarını merak
etmiş ve bu merakını gidermek, yarınıni garanti
altına almak için – bilimsel olsun olmasın her
yola başvurmuştur. Yüzyıllar geçtikçe çe-
şitlenen ve "fal" adını alan “geleceği tahmin etme
yöntemleriyle ilgili ilk bilimsel çalışmalar (astro-
nomi, astroloji) Dicle - Fırat civarında Babiller
tarafından başlatılmış ve oradan Mısır'a, Çin'e,
Avrupa'ya sıçramıştır. Bu bağlamdaki araştırma-
larla ilgili bazı kitaplar İstanbul'daki, Misir'daki
kütüphanelerde bulunan "Falnâme, Yıldızname,
rüyanâme” başlıklı yazılar çok fazladır. Ayrıca
bazı bilimlerin yanında el falı, kahve falı, su falı
gibi fal çeşitleriyle geleceği öğrenme merakı gi-
derilmeye çalışılmıştır.
b. Bu metinde boş bırakılan yere aşağıdakiler-
den hangisi getirilebilir?
A) Bu yollar bazılarına göre geçersiz birer uğ-
raştan ibarettir.
By Her birey kendi geleceğini her şeyden üstün
tutar.
AT Yıldız falına bakarak zengin olanlar çok fazla-
dir.
DY Bu merak sonucunda astronomi, metafizik,
psikoloji gibi bilimler doğmuştur.
El Bunlardan biri de yıldızların hareketlerine ba-
karak gelecekle ilgili yorumlar yapmaktır.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
9 ve 10. soruları aşağıdaki metne göre cevap- layınız. -------- İnsanoğlu ilk çağlardan bu yana hep yarını merak etmiş ve bu merakını gidermek, yarınıni garanti altına almak için – bilimsel olsun olmasın her yola başvurmuştur. Yüzyıllar geçtikçe çe- şitlenen ve "fal" adını alan “geleceği tahmin etme yöntemleriyle ilgili ilk bilimsel çalışmalar (astro- nomi, astroloji) Dicle - Fırat civarında Babiller tarafından başlatılmış ve oradan Mısır'a, Çin'e, Avrupa'ya sıçramıştır. Bu bağlamdaki araştırma- larla ilgili bazı kitaplar İstanbul'daki, Misir'daki kütüphanelerde bulunan "Falnâme, Yıldızname, rüyanâme” başlıklı yazılar çok fazladır. Ayrıca bazı bilimlerin yanında el falı, kahve falı, su falı gibi fal çeşitleriyle geleceği öğrenme merakı gi- derilmeye çalışılmıştır. b. Bu metinde boş bırakılan yere aşağıdakiler- den hangisi getirilebilir? A) Bu yollar bazılarına göre geçersiz birer uğ- raştan ibarettir. By Her birey kendi geleceğini her şeyden üstün tutar. AT Yıldız falına bakarak zengin olanlar çok fazla- dir. DY Bu merak sonucunda astronomi, metafizik, psikoloji gibi bilimler doğmuştur. El Bunlardan biri de yıldızların hareketlerine ba- karak gelecekle ilgili yorumlar yapmaktır.
4. PARAGRAF
YOUTUBE
16. DERS
4.3. PARAGRAFTA YAPI (PARAGRAF OLUŞTU
YER DEĞİŞTİRME) - 11
1. Ancak canlıların faydalanabileceği su miktarı son derece
1.
sinirlidir.
3.
1. I
II. İnsanların kullanabileceği tatlı su miktarı %0,36 oranında-
II.
dır.
IV.
III. Dünya'nın yüzeyinin 3/4'ü sularla kaplıdır.
iv
. Bu suların kaynakları genellikle göller ve nehirlerdir.
V. Çünkü yeryüzündeki suların %95'ini okyanus ve denizler-
deki tuzlu sular oluşturur.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturul-
mak istense cümleler aşağıdakilerden hangisindeki gibi
sıralanmalıdır?
ADT - IV - III - 1 - V
C) III - 11 - 1-1-V
B) I - III - 11 - IV-V
D) II - IV-1-V-III
E) IV - 1 - III - V-||
Cl
cil
2.
1. Orhun alfabesinde 38 hart vardır.
II. Bu harflerin 4 tanesi Ünlü, geriye kalan 34 tanesi ünsüz
işaretleridir
oral Türkçede bu kadar sessiz harf bulunmaz.
ince oluşu
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
4. PARAGRAF YOUTUBE 16. DERS 4.3. PARAGRAFTA YAPI (PARAGRAF OLUŞTU YER DEĞİŞTİRME) - 11 1. Ancak canlıların faydalanabileceği su miktarı son derece 1. sinirlidir. 3. 1. I II. İnsanların kullanabileceği tatlı su miktarı %0,36 oranında- II. dır. IV. III. Dünya'nın yüzeyinin 3/4'ü sularla kaplıdır. iv . Bu suların kaynakları genellikle göller ve nehirlerdir. V. Çünkü yeryüzündeki suların %95'ini okyanus ve denizler- deki tuzlu sular oluşturur. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturul- mak istense cümleler aşağıdakilerden hangisindeki gibi sıralanmalıdır? ADT - IV - III - 1 - V C) III - 11 - 1-1-V B) I - III - 11 - IV-V D) II - IV-1-V-III E) IV - 1 - III - V-|| Cl cil 2. 1. Orhun alfabesinde 38 hart vardır. II. Bu harflerin 4 tanesi Ünlü, geriye kalan 34 tanesi ünsüz işaretleridir oral Türkçede bu kadar sessiz harf bulunmaz. ince oluşu
28. Avini yiyen timsahın vicdan azabı çektiği için gözyaşı dök-
tüğü iddiası bir şehir efsanesidir. Bu efsaneyi Orta Çağ'da
yaşamış bir ansiklopedi yazarı üretmiş ve "Bir timsah su ke-
narında öldürdüğü bir adamın üzerine gözyaşını döker ve
onu hemen yutar." diye yazmış. Oysa timsahın gözyaşları,
gözünün korneasını kayganlaştırıp bir tür göz kapağı göre-
vi gören saydam zarın kornea üzerinde kolayca hareket et-
mesine yararmış. Bu yüzden belki de "gözyaşı denmesi bi-
le yanlış. Yani timsahın gözyaşlarının duygusal bir nedeni
yok. Ama yine de yaygın anlamı nedeniyle "timsah gözyaş-
ları" hoş bir metafordur.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Yerleşik bazı bilgilerin bilimsel dayanaktan yoksun ola-
bileceğine
Bbilimin öncelikli görevinin, toplumu doğru bilgiye ulaş.
tırmak olduğuna
Bilim alanında doğrulanmayı bekleyen pek çok bilgi bu-
lunduğuna
D) Yanlışlığı bilimsel olarak ispatlanan bilgilerin kolayca terk
edildiğine
E) Kökeni uzun bir geçmişe dayanan sözlerin günümüz ko-
şullarına uyarlanması gerektiğine
10
TYT DENEME-1
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
28. Avini yiyen timsahın vicdan azabı çektiği için gözyaşı dök- tüğü iddiası bir şehir efsanesidir. Bu efsaneyi Orta Çağ'da yaşamış bir ansiklopedi yazarı üretmiş ve "Bir timsah su ke- narında öldürdüğü bir adamın üzerine gözyaşını döker ve onu hemen yutar." diye yazmış. Oysa timsahın gözyaşları, gözünün korneasını kayganlaştırıp bir tür göz kapağı göre- vi gören saydam zarın kornea üzerinde kolayca hareket et- mesine yararmış. Bu yüzden belki de "gözyaşı denmesi bi- le yanlış. Yani timsahın gözyaşlarının duygusal bir nedeni yok. Ama yine de yaygın anlamı nedeniyle "timsah gözyaş- ları" hoş bir metafordur. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? Yerleşik bazı bilgilerin bilimsel dayanaktan yoksun ola- bileceğine Bbilimin öncelikli görevinin, toplumu doğru bilgiye ulaş. tırmak olduğuna Bilim alanında doğrulanmayı bekleyen pek çok bilgi bu- lunduğuna D) Yanlışlığı bilimsel olarak ispatlanan bilgilerin kolayca terk edildiğine E) Kökeni uzun bir geçmişe dayanan sözlerin günümüz ko- şullarına uyarlanması gerektiğine 10 TYT DENEME-1
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
"Körgörü" olarak bilinen fenomen, bildiğimiz anlamda
kör olan bireylerde gözlemlenen bir durumdur. Bu birey-
ler göremediklerini ifade ediyor olsalar dahi bir nesne-
nin nerede olduğunu hiçbir belirti olmadan işaret ederek
göstermeleri istendiğinde tüm şaşkınlıklarına rağmen
büyük oranda doğru yanıt veriyorlar. Bunun sebebi, sa-
pan sinyallerin bizi hedefe yönlendiren parietal nöronları
aktive etmesidir. İşaret ettiğimiz noktada ne olduğunun
biz bilincinde olmasak da beynimiz bilincindedir ve be-
denimizi nesneye doğru yönlendirir. Körgörü üzerine ya-
pılan araştırmalar, kişinin bu yolla yalnızca bir nesnenin
belirli bir alandaki konumunu saptamakla kalmadığını;
nesnenin şeklini, rengini ve bir nesnenin ilerlediği gü-
zergâhı da saptayabildiğini hatta ve hatta “göremediği”
bir yüzün ifadesini dahi okuyabildiğini gösterdi. Bir kişi
karşısındakinin yüzünü bilinçli olarak görmüyorken dahi
yüzün kime ait olduğunu tayin edebiliyor. Körgörünün,
normal görme yeteneğine sahip insanlarda da bulundu-
ğu görüldü. Normal şekilde görülemeyecek kadar süratli
gelen tenis toplarını karşılayabilen başarılı tenisçilerin
bu yeteneğinin açıklaması da körgörü olsa gerek.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi körgörü olarak
nitelendirilebilir?
A) Koşar adımlarla arkamızdan gelen birinin kim oldu-
ğunu anlamak
Bir labirentte gözleri bağlı, dokunmadan yolunu bu-
labilmek
Ø) Fren sesinden bir aracın hızla kendimize yaklaştığını
hissetmek
Gözler bağlı iken sesli yönlendirme ile hedefi okla
vurabilmek
Gecenin karanlığında bize doğru yaklaşan bir sivrisi-
neği fark etmek
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. "Körgörü" olarak bilinen fenomen, bildiğimiz anlamda kör olan bireylerde gözlemlenen bir durumdur. Bu birey- ler göremediklerini ifade ediyor olsalar dahi bir nesne- nin nerede olduğunu hiçbir belirti olmadan işaret ederek göstermeleri istendiğinde tüm şaşkınlıklarına rağmen büyük oranda doğru yanıt veriyorlar. Bunun sebebi, sa- pan sinyallerin bizi hedefe yönlendiren parietal nöronları aktive etmesidir. İşaret ettiğimiz noktada ne olduğunun biz bilincinde olmasak da beynimiz bilincindedir ve be- denimizi nesneye doğru yönlendirir. Körgörü üzerine ya- pılan araştırmalar, kişinin bu yolla yalnızca bir nesnenin belirli bir alandaki konumunu saptamakla kalmadığını; nesnenin şeklini, rengini ve bir nesnenin ilerlediği gü- zergâhı da saptayabildiğini hatta ve hatta “göremediği” bir yüzün ifadesini dahi okuyabildiğini gösterdi. Bir kişi karşısındakinin yüzünü bilinçli olarak görmüyorken dahi yüzün kime ait olduğunu tayin edebiliyor. Körgörünün, normal görme yeteneğine sahip insanlarda da bulundu- ğu görüldü. Normal şekilde görülemeyecek kadar süratli gelen tenis toplarını karşılayabilen başarılı tenisçilerin bu yeteneğinin açıklaması da körgörü olsa gerek. Buna göre aşağıdakilerden hangisi körgörü olarak nitelendirilebilir? A) Koşar adımlarla arkamızdan gelen birinin kim oldu- ğunu anlamak Bir labirentte gözleri bağlı, dokunmadan yolunu bu- labilmek Ø) Fren sesinden bir aracın hızla kendimize yaklaştığını hissetmek Gözler bağlı iken sesli yönlendirme ile hedefi okla vurabilmek Gecenin karanlığında bize doğru yaklaşan bir sivrisi- neği fark etmek
DENEME-3
26.
Çin tıbbında duygular...
Çin tıbbında hastalıkların sebepleri içsel ve dışsal olmak
üzere ikiye ayrılır: İç sebepler, duyguların; dış sebepler
rüzgâr, sıcak, soğuk, nem gibi çevresel faktörlerin beden
üzerindeki etkileridir. Modern tıpta duyguların organlar
üzerindeki etkisi ikincil plandayken çin tıbbında duygu-
lar, iç organların fonksiyonlarının ayrılmaz bir parçası ve
hastalıkların doğrudan sebebidir. Çin tibbinin kökenleri
Tao felsefesine uzanmaktadır. Tao felsefesine göre insan
kendi içinde ve evrenle bütünlük içindedir, buna göre duy-
gular ve beden de bütünlük arz eder. Peki, duygular hangi
durumlarda hastalık sebebi olur? Her duygunun kendisiyle
ilgili organi etkileyen karakteristik özelliği vardır. Bu ne-
denle her duygu, kendi karakterine yakın organı etkiler.
Örneğin öfke, karaciğer ile ilgilidir. Öfkenin aşırı olması
hâlinde yol açacağı şikâyetler şunlardır: Baş ağrısı (en
sik), kulak çınlaması, boyun sertliği. Heyecan, kalp ile
ilgilidir. Heyecanın fazlalığı kalbe zarar verir. Kaygı, da-
lakla ilgilidir. Hüzün ve yas, akciğerle ilgili duygulardır.
Aşırı üzüntü karaciğerde kanin duraklamasına, ağrıya ve
depresyona yol açar. Korku ve dehşet böbrek ile ilgili duy-
gulardır. Korku; panik ve paranoyaya yol açar.
Bu parçadaki köşe yazısıyla ilgili olarak
1. Kanıtlanmayan düşünceler üzerinden okuyucu yön-
lendirilmek istenmektedir.
II. Çikarim yapılarak duyguların bazen insan yaşamının
kalitesini artırdığına dikkat çekilmektedir.
III. Başlıktaki ifadeyle parça arasında örnekler üzerin-
den acıklayıcı bir ilişki kurulmaktadır.
yargılarından hangileri söylenebilir?
A) Yalnız
B) Yalniz II c) Yalnız III
D) yvel E) I, II ve III
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
DENEME-3 26. Çin tıbbında duygular... Çin tıbbında hastalıkların sebepleri içsel ve dışsal olmak üzere ikiye ayrılır: İç sebepler, duyguların; dış sebepler rüzgâr, sıcak, soğuk, nem gibi çevresel faktörlerin beden üzerindeki etkileridir. Modern tıpta duyguların organlar üzerindeki etkisi ikincil plandayken çin tıbbında duygu- lar, iç organların fonksiyonlarının ayrılmaz bir parçası ve hastalıkların doğrudan sebebidir. Çin tibbinin kökenleri Tao felsefesine uzanmaktadır. Tao felsefesine göre insan kendi içinde ve evrenle bütünlük içindedir, buna göre duy- gular ve beden de bütünlük arz eder. Peki, duygular hangi durumlarda hastalık sebebi olur? Her duygunun kendisiyle ilgili organi etkileyen karakteristik özelliği vardır. Bu ne- denle her duygu, kendi karakterine yakın organı etkiler. Örneğin öfke, karaciğer ile ilgilidir. Öfkenin aşırı olması hâlinde yol açacağı şikâyetler şunlardır: Baş ağrısı (en sik), kulak çınlaması, boyun sertliği. Heyecan, kalp ile ilgilidir. Heyecanın fazlalığı kalbe zarar verir. Kaygı, da- lakla ilgilidir. Hüzün ve yas, akciğerle ilgili duygulardır. Aşırı üzüntü karaciğerde kanin duraklamasına, ağrıya ve depresyona yol açar. Korku ve dehşet böbrek ile ilgili duy- gulardır. Korku; panik ve paranoyaya yol açar. Bu parçadaki köşe yazısıyla ilgili olarak 1. Kanıtlanmayan düşünceler üzerinden okuyucu yön- lendirilmek istenmektedir. II. Çikarim yapılarak duyguların bazen insan yaşamının kalitesini artırdığına dikkat çekilmektedir. III. Başlıktaki ifadeyle parça arasında örnekler üzerin- den acıklayıcı bir ilişki kurulmaktadır. yargılarından hangileri söylenebilir? A) Yalnız B) Yalniz II c) Yalnız III D) yvel E) I, II ve III
35. Geçmişte insan beyni beden içinde yaşayan bağım-
siz bir yapı olarak görülüyordu. Beyin, bu görüşe göre
içinde büyük sırlar barındıran yapayalnız bir organdı.
Görüntüleme tekniklerinin ilerlemesiyle birlikte beynin
sırları da açığa çıkıyor ve artık beyinlerimizin nasıl da
ilişkisel olduğunu görüyoruz. Beyin gayet toplumsal bir
organ, hem başka beyinlerden etkileniyor hem de on-
ları etkileyebiliyor.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A Tiptaki yeni gelişmeler beyin hakkında da bazı
bilinmeyenleri gün ışığına çıkarmıştır.
B) Vücuttaki tüm organların kusursuz işlemesinde
beynin kilit bir rolü vardır.
C) Beyin vücuttaki diğer organlarla sürekli bir etkileşim
içindedir.
s Sanılanın aksine beyin bireysel değil kolektif bir ya-
piya sahiptir.
Onceleri beynin vücuttaki diğer organlarla bir
bağının olmadığı düşünülmüştür.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
35. Geçmişte insan beyni beden içinde yaşayan bağım- siz bir yapı olarak görülüyordu. Beyin, bu görüşe göre içinde büyük sırlar barındıran yapayalnız bir organdı. Görüntüleme tekniklerinin ilerlemesiyle birlikte beynin sırları da açığa çıkıyor ve artık beyinlerimizin nasıl da ilişkisel olduğunu görüyoruz. Beyin gayet toplumsal bir organ, hem başka beyinlerden etkileniyor hem de on- ları etkileyebiliyor. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A Tiptaki yeni gelişmeler beyin hakkında da bazı bilinmeyenleri gün ışığına çıkarmıştır. B) Vücuttaki tüm organların kusursuz işlemesinde beynin kilit bir rolü vardır. C) Beyin vücuttaki diğer organlarla sürekli bir etkileşim içindedir. s Sanılanın aksine beyin bireysel değil kolektif bir ya- piya sahiptir. Onceleri beynin vücuttaki diğer organlarla bir bağının olmadığı düşünülmüştür.
L
G
anla-
coğun
film-
e ön
işimi
kta-
mo-
araç
salt
çin
ol-
ka
an
5-
S
A
R
M
A
19. 1980 öncesinde tüm film şirketlerinin İstanbul'un Beyoğlu
semtinde, Taksim'e yakın bir alanda, Yeşilçam Soka-
ğı'nda yazıhaneleri bulunduğu için Türk sinemasına Ye-
şilçam adı verilmiştir. Kısacası Türkiye'nin Hollywood'u
Yeşilçam olmuştur. Tüm film şirketleri bu sokakta bulun-
maktadır. Büyük imkânsızlık yaşayan Yeşilçam, gücün
ve dayanıklılığın da simgesi olmuştur. Yaz kış yaprakla-
rini dökmeyen çam ağacı gibi Yeşilçam sineması da her
daim ayakta kalmayı başarmıştır.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A) Ad aktarmasına yer verilmiştir.
B) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştık.
C) Benzetmeden yararlanılmıştır.
D) Olay örgüsüne dayanan bir anlatım kullanılmıştır.
E) Genellemeye başvurulmuştur.
7
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
L G anla- coğun film- e ön işimi kta- mo- araç salt çin ol- ka an 5- S A R M A 19. 1980 öncesinde tüm film şirketlerinin İstanbul'un Beyoğlu semtinde, Taksim'e yakın bir alanda, Yeşilçam Soka- ğı'nda yazıhaneleri bulunduğu için Türk sinemasına Ye- şilçam adı verilmiştir. Kısacası Türkiye'nin Hollywood'u Yeşilçam olmuştur. Tüm film şirketleri bu sokakta bulun- maktadır. Büyük imkânsızlık yaşayan Yeşilçam, gücün ve dayanıklılığın da simgesi olmuştur. Yaz kış yaprakla- rini dökmeyen çam ağacı gibi Yeşilçam sineması da her daim ayakta kalmayı başarmıştır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) Ad aktarmasına yer verilmiştir. B) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştık. C) Benzetmeden yararlanılmıştır. D) Olay örgüsüne dayanan bir anlatım kullanılmıştır. E) Genellemeye başvurulmuştur. 7 Diğer Sayfaya Geçiniz.
PARAGRAFTA KONU VE ANA DÜŞÜNC
SONUÇ TESTIT
ve
TB. Ante
Oy
ta
16 Köpek balıkları insan olsaydı, denizin dibinde küçük
baliklar için sağlam sandıklar yapt, sandıkları içine
koyarlardı. Sandıklarda her zaman taze su bulunmasına
bitkisel olsun hayvansal olsun, her çeşit yiyecek
dikkat ederler, her türlü sağlık tedbirlerini alırlardı.
Örneğin bir balığın kanadı yaralansa, balığın vaktinden
önce köpek balıklarının elinden çıkmaması için onun
yarasını hemen sararlardı. Küçük balıkların üzülmemesi
için ara sıra büyük su eğlenceleri düzenlerlerdi. Çünkü
neşeli balıkların eti, üzüntülü balıkların etine göre daha
tatlı olur. Büyük sandıkların içinde okullar da bulunurdu
elbet. Küçük balıklar bu okullarda, köpek baliklannin
boğazından nasıl geçileceğini öğrenirlerdi. Örneğin, bir
kenarda tembel tembel yatan köpek balıklarının nerede
bulunduğunu öğrenmek için coğrafya dersine
ihtiyaçlan olacaktı. Şüphesiz en önemli konu, küçük
balıkların ahlak yönünden eğitilmesi sayılırdı.
Bu parçadaki düşünceyi en iyi açıklayan atasözü
aşağıdakilerden hangisidir?
Mermer iyi taştan, iyilik iki baştan olur.
B) İyilik eden, iyilik bulur.
Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.
Xiyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze biçak olmazdı.
İyilik yap, denize at; balik bilmezse Halik bilir.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
PARAGRAFTA KONU VE ANA DÜŞÜNC SONUÇ TESTIT ve TB. Ante Oy ta 16 Köpek balıkları insan olsaydı, denizin dibinde küçük baliklar için sağlam sandıklar yapt, sandıkları içine koyarlardı. Sandıklarda her zaman taze su bulunmasına bitkisel olsun hayvansal olsun, her çeşit yiyecek dikkat ederler, her türlü sağlık tedbirlerini alırlardı. Örneğin bir balığın kanadı yaralansa, balığın vaktinden önce köpek balıklarının elinden çıkmaması için onun yarasını hemen sararlardı. Küçük balıkların üzülmemesi için ara sıra büyük su eğlenceleri düzenlerlerdi. Çünkü neşeli balıkların eti, üzüntülü balıkların etine göre daha tatlı olur. Büyük sandıkların içinde okullar da bulunurdu elbet. Küçük balıklar bu okullarda, köpek baliklannin boğazından nasıl geçileceğini öğrenirlerdi. Örneğin, bir kenarda tembel tembel yatan köpek balıklarının nerede bulunduğunu öğrenmek için coğrafya dersine ihtiyaçlan olacaktı. Şüphesiz en önemli konu, küçük balıkların ahlak yönünden eğitilmesi sayılırdı. Bu parçadaki düşünceyi en iyi açıklayan atasözü aşağıdakilerden hangisidir? Mermer iyi taştan, iyilik iki baştan olur. B) İyilik eden, iyilik bulur. Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez. Xiyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze biçak olmazdı. İyilik yap, denize at; balik bilmezse Halik bilir.
1. Canlı bir organizma olan dil, her an değişmeye müsait yapı-
sıyla kendi içinde devinerek evrilmektedir. Bu evrim sürecin-
de konuşulanın şartları değiştiğinde dilin kendi bünyesinde
mevcut olan konuşma farklılıkları giderek derinleşir. Böylece
önceleri dil topluluğunun tümü tarafından anlaşılan iletiler
daha sonraki zamanlarda bu topluluğun yalnızca bir bölümü
tarafından anlaşılır.
Bu parçada söz edilen farklılaşmanın temelinde aşağıda-
kilerin hangisi vardır?
A) Coğrafi şartların değişmesi
B) Dili konuşanların azalması
C) Dilde mecazlaşmanın artması
D) Yazılı eser verilmemesi
E) Okuma - yazmanın artması
07197
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
1. Canlı bir organizma olan dil, her an değişmeye müsait yapı- sıyla kendi içinde devinerek evrilmektedir. Bu evrim sürecin- de konuşulanın şartları değiştiğinde dilin kendi bünyesinde mevcut olan konuşma farklılıkları giderek derinleşir. Böylece önceleri dil topluluğunun tümü tarafından anlaşılan iletiler daha sonraki zamanlarda bu topluluğun yalnızca bir bölümü tarafından anlaşılır. Bu parçada söz edilen farklılaşmanın temelinde aşağıda- kilerin hangisi vardır? A) Coğrafi şartların değişmesi B) Dili konuşanların azalması C) Dilde mecazlaşmanın artması D) Yazılı eser verilmemesi E) Okuma - yazmanın artması 07197
19. Edebiyat akımlarının gelişimine bakıldığında bu akım-
lann salt edebiyata özgü olmadığı, genel bir sanat
akımı olarak geliştiği görülür. Üstelik hemen hepsi,
genelde doğduklar çağın toplumsal yapısının, bu ya-
piya bağlı düşünüş biçiminin, ideolojilerinin ürünüdür.
O yüzden aydınlar, yazıncılar, genç kuşak sanatçıları
baskıcı dönemlerde, savaş gibi önemli koşullarda yeni
akımların oluşumuna önderlik ederler. Yazınsal ve sa-
natsal akımlann çıkışında bu savaşımcı, atılımcı, yön-
lendirici amaç ve ruh egemendir
.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
maz?
A) Sanat akımlarının birbirleriyle etkileşim kurarak
gelişim gösterdiğine
B) Aydınların, baskıcı dönemlerde yeni akımların
ortaya çıkmasına liderlik ettiklerine
c) Sanatsal akımların, sanatçıların
baskıya karşı di-
renme, yol gösterme araçları olduğuna
D) Aydınların dünyayla ilgili eleştirilerini akımlarla
ortaya koyduklarına
Sanatın her dalında ortaya çıktığı dönemin ideo-
lojisini yansıtan akımlar olduğuna
E)
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
19. Edebiyat akımlarının gelişimine bakıldığında bu akım- lann salt edebiyata özgü olmadığı, genel bir sanat akımı olarak geliştiği görülür. Üstelik hemen hepsi, genelde doğduklar çağın toplumsal yapısının, bu ya- piya bağlı düşünüş biçiminin, ideolojilerinin ürünüdür. O yüzden aydınlar, yazıncılar, genç kuşak sanatçıları baskıcı dönemlerde, savaş gibi önemli koşullarda yeni akımların oluşumuna önderlik ederler. Yazınsal ve sa- natsal akımlann çıkışında bu savaşımcı, atılımcı, yön- lendirici amaç ve ruh egemendir . Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- maz? A) Sanat akımlarının birbirleriyle etkileşim kurarak gelişim gösterdiğine B) Aydınların, baskıcı dönemlerde yeni akımların ortaya çıkmasına liderlik ettiklerine c) Sanatsal akımların, sanatçıların baskıya karşı di- renme, yol gösterme araçları olduğuna D) Aydınların dünyayla ilgili eleştirilerini akımlarla ortaya koyduklarına Sanatın her dalında ortaya çıktığı dönemin ideo- lojisini yansıtan akımlar olduğuna E)
3.
Maksim Gorki, firinci çıraklığı yıllarında, Tolstoy'un
bir hikayesini okurken, öylesine kendinden geçer
ki acaba kagidin içinde büyüle bir şey mi var diye
havaya kaldın bakar. Tabii ki beyaz sahife Uze-
rinde siyah harflerden başka bir şey görmez. Saf
firinci çırağını ve bütün saf okuyuculan büyüleyen
şey, o ak sahife üzerinde yazılı kara harflerden
başka bir şey değildir. Harfler, seslerin işaretle-
ridir. Kelimeler ise seslerden ibarettir. Yazılı veya
sözlü işaretlerle, göz önünde bulunmayan her
şeyi göz önüne getirebilir, ölüleri diriltebilir, ağaç
ları konuşturabilirsiniz. Bu büyü değil de nedir?
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Yazma eylemi kelimelere hayat vererek büyü-
lü bir dünyayı okura sunmaktır.
B) Çoğu insan, kitaplar sayesinde deneyimler
edinerek kendini geliştirir.
C) Tolstoy gibi yazarlar güçlü kalemleriyle birçok
yazarın yetişmesini sağlamıştır.
D) Kağıda yazılan yazılar okuyanda derin izler
bıraktığı zaman gerçek bir değer kazanır.
E) Gerçek hayatta olması mümkün olmayan her
şey, yazıyla gerçekleşebilir.
WIB
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
3. Maksim Gorki, firinci çıraklığı yıllarında, Tolstoy'un bir hikayesini okurken, öylesine kendinden geçer ki acaba kagidin içinde büyüle bir şey mi var diye havaya kaldın bakar. Tabii ki beyaz sahife Uze- rinde siyah harflerden başka bir şey görmez. Saf firinci çırağını ve bütün saf okuyuculan büyüleyen şey, o ak sahife üzerinde yazılı kara harflerden başka bir şey değildir. Harfler, seslerin işaretle- ridir. Kelimeler ise seslerden ibarettir. Yazılı veya sözlü işaretlerle, göz önünde bulunmayan her şeyi göz önüne getirebilir, ölüleri diriltebilir, ağaç ları konuşturabilirsiniz. Bu büyü değil de nedir? Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazma eylemi kelimelere hayat vererek büyü- lü bir dünyayı okura sunmaktır. B) Çoğu insan, kitaplar sayesinde deneyimler edinerek kendini geliştirir. C) Tolstoy gibi yazarlar güçlü kalemleriyle birçok yazarın yetişmesini sağlamıştır. D) Kağıda yazılan yazılar okuyanda derin izler bıraktığı zaman gerçek bir değer kazanır. E) Gerçek hayatta olması mümkün olmayan her şey, yazıyla gerçekleşebilir. WIB
84
Bu testte sırasıyla, Tarih (1-5), Coğrafya (6-10), belsefe (11-15), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (16-20), Din Kültürü v
alanlar için Felsefe (21-25) alanlarına ait toplam 25 soru vardır
.
Cevaplarınızı
, cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Temel Yeterlilik Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
Bu testi; sınava giren tüm grupların çörmesi zorunludur.
2.
1. Kuruluş Dönemi'nde Söğüt ve Domaniç çevresinin yurt
edinilmesi Osmanlı Beyliği'ne önemli katkılar sağlamıştır.
Osmanlı Beyliği Bizans İmparatorluğu'nun önemli ticaret
yolları üzerinde bulunan büyük kent ve kasabalarla kom-
şuydu ve bu şehirlerle yapılan ticaretten önemli gelir elde
ediyordu. Anadolu ve Balkanlar çevresinde güçlü dev-
letler yoktu. Bu durum Osmanlı Beyliği'nin büyümesini
kolaylaştırmıştı. Bu dönemde Bizans İmparatorluğu kimi
zaman iç karışıklıklarla uğraşıyor, kimi zaman da kendisi..
ne bağlı "tekfur" denilen bölgesel yöneticilere bile söz ge-
çiremiyordu. Anadolu'daki beyliklerin çoğu komşu olma-
sına rağmen topraklarını genişletebilmek için birbirleriyle
mücadele etmek zorunda kalmışlardı. Osmanlı Beyliği
ise bulunduğu konumun sağladığı avantaj ile mücadele-
sinin çoğunu komşusu olan Bizans Devleti ile yapmıştı.
Yukarıdaki metinde Osmanlı Devleti'nin kısa sürede
büyümesinde etkili olan aşağıdaki faktörlerden hangi-
sine değinilmemistir?
A) Bizans'a komşu olunması
B) Coğrafi konumun uygunluğu
C) Merkezi otoritenin güçlü olması
Dt Anadolu ve Balkanların siyasi durumu
Anadolu beyliklerine karşı izlenen tutupa
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
84 Bu testte sırasıyla, Tarih (1-5), Coğrafya (6-10), belsefe (11-15), Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (16-20), Din Kültürü v alanlar için Felsefe (21-25) alanlarına ait toplam 25 soru vardır . Cevaplarınızı , cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Temel Yeterlilik Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. Bu testi; sınava giren tüm grupların çörmesi zorunludur. 2. 1. Kuruluş Dönemi'nde Söğüt ve Domaniç çevresinin yurt edinilmesi Osmanlı Beyliği'ne önemli katkılar sağlamıştır. Osmanlı Beyliği Bizans İmparatorluğu'nun önemli ticaret yolları üzerinde bulunan büyük kent ve kasabalarla kom- şuydu ve bu şehirlerle yapılan ticaretten önemli gelir elde ediyordu. Anadolu ve Balkanlar çevresinde güçlü dev- letler yoktu. Bu durum Osmanlı Beyliği'nin büyümesini kolaylaştırmıştı. Bu dönemde Bizans İmparatorluğu kimi zaman iç karışıklıklarla uğraşıyor, kimi zaman da kendisi.. ne bağlı "tekfur" denilen bölgesel yöneticilere bile söz ge- çiremiyordu. Anadolu'daki beyliklerin çoğu komşu olma- sına rağmen topraklarını genişletebilmek için birbirleriyle mücadele etmek zorunda kalmışlardı. Osmanlı Beyliği ise bulunduğu konumun sağladığı avantaj ile mücadele- sinin çoğunu komşusu olan Bizans Devleti ile yapmıştı. Yukarıdaki metinde Osmanlı Devleti'nin kısa sürede büyümesinde etkili olan aşağıdaki faktörlerden hangi- sine değinilmemistir? A) Bizans'a komşu olunması B) Coğrafi konumun uygunluğu C) Merkezi otoritenin güçlü olması Dt Anadolu ve Balkanların siyasi durumu Anadolu beyliklerine karşı izlenen tutupa
E) Zebralanın beslenme alışkanlığını merak ettiğim için
okuduğum yazıda sadece Serengeti Milli Parkı hak-
kında ilginç bilgiler edindim.
32. Dil hakkında konuşanların bir kısmı, dille ilgili bilgilerden
yoksundur. Dile meraklı olanlardan kelimelerin hangileri-
nin yabancı, hangilerinin Türkçe veya yabancı kelimenin
Türkçedeki karşılığının hangisi olduğunu bilmesi beklenir.
Çok titizleniyorsa diline "sathi" kelimesi geldiğinde onun
yerine "yüzeysel'i kullanmalı veya "yüzeysel" diline geldi-
ğinde karşılığı olan "sathi"yi hatırlamalı. Gazetelerde gö-
rüyorum; biri "mahalli idareler", diğeri "yerel yönetimler"
sözünü kullanıyor.
Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden yakın-
maktadır?
A) Dilimize çokça yabancı kelime geçmesinden
B) Gazetelerde dilin yanlış kullanılmasından
C) Dile merakli olanların kelime bilgisinin yetersiz olma-
sindan
D) Kelimenin Türkçesi varken yabancısının tercih edil-
mesinden
E) "Mahalli idareler" yerine "yerel yönetimler” sözünün
kullanılmasından
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
E) Zebralanın beslenme alışkanlığını merak ettiğim için okuduğum yazıda sadece Serengeti Milli Parkı hak- kında ilginç bilgiler edindim. 32. Dil hakkında konuşanların bir kısmı, dille ilgili bilgilerden yoksundur. Dile meraklı olanlardan kelimelerin hangileri- nin yabancı, hangilerinin Türkçe veya yabancı kelimenin Türkçedeki karşılığının hangisi olduğunu bilmesi beklenir. Çok titizleniyorsa diline "sathi" kelimesi geldiğinde onun yerine "yüzeysel'i kullanmalı veya "yüzeysel" diline geldi- ğinde karşılığı olan "sathi"yi hatırlamalı. Gazetelerde gö- rüyorum; biri "mahalli idareler", diğeri "yerel yönetimler" sözünü kullanıyor. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden yakın- maktadır? A) Dilimize çokça yabancı kelime geçmesinden B) Gazetelerde dilin yanlış kullanılmasından C) Dile merakli olanların kelime bilgisinin yetersiz olma- sindan D) Kelimenin Türkçesi varken yabancısının tercih edil- mesinden E) "Mahalli idareler" yerine "yerel yönetimler” sözünün kullanılmasından
kila
D) Ins
lar
ma
5.
Osmanlı Dönemi'nden günümüze kalmış olan en
nadide ve en özel miraslardan birisi olan çini sa-
natı, kullanılmaya devam etmektedir.
Türbe ve camilerin iç ve dış duvarlarında karşıla-
şılan çini sanatı, saray ve köşklerin iç ve dış cep-
helerini de süslemektedir.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi-
dir?
E) Ki
la
ar
B
G
7. (1) Si
siyati
(II) K
siyat
dele
vb. r
dini
dön
teda
(V)
S
A
H
M
şak
A
A) Saray, köşk, türbe ve çamilerin iç ve dış cephelerini
süsleyen çini sanatının geçmişi Osmanlı Dönemi'nden
daha eskiye dayanıp günümüze kalmış nadide, özel
miraslar olarak günümüzde de devam etmektedir.
B) Osmanlı Dönemi'nden günümüze kalmış olan en
nadide ve en özel miraslardan birisi olan çini sanatı,
kullanılmaya devam etmekle birlikte birçok saray ve
köşkün iç ve dış cephelerini de süslemektedir.
Saray, köşk, türbe ve camilerin iç ve dış cephelerini
süsleyen çini sanatı, Osmanlı Dönemi'nden günü-
müze kalmış, seyrek görülen, özel miraslar olarak
günümüzde de kullanılmaktadır.
DT Osmanlı Dönemi'nde genellikle türbe ve camile-
rin duvarlarında karşılaşılan çini sanatı, günümüze
kalmış olan en nadide ve en özel miraslardan birisi
olarak saray ve köşklerin iç ve dış cephelerini de
süslemektedir.
E) Türbe ve camilerin duvarlarında karşılaşılan çini sa-
natı, Osmanlı Dönemi'nden günümüze kalmış olan
en nadide ve en özel miraslardan birisi olup saray ve
köşklerin iç ve dış cephelerini de süslemektedir.
yat
Siy
ça
ve
(B)
D
E
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
kila D) Ins lar ma 5. Osmanlı Dönemi'nden günümüze kalmış olan en nadide ve en özel miraslardan birisi olan çini sa- natı, kullanılmaya devam etmektedir. Türbe ve camilerin iç ve dış duvarlarında karşıla- şılan çini sanatı, saray ve köşklerin iç ve dış cep- helerini de süslemektedir. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisi- dir? E) Ki la ar B G 7. (1) Si siyati (II) K siyat dele vb. r dini dön teda (V) S A H M şak A A) Saray, köşk, türbe ve çamilerin iç ve dış cephelerini süsleyen çini sanatının geçmişi Osmanlı Dönemi'nden daha eskiye dayanıp günümüze kalmış nadide, özel miraslar olarak günümüzde de devam etmektedir. B) Osmanlı Dönemi'nden günümüze kalmış olan en nadide ve en özel miraslardan birisi olan çini sanatı, kullanılmaya devam etmekle birlikte birçok saray ve köşkün iç ve dış cephelerini de süslemektedir. Saray, köşk, türbe ve camilerin iç ve dış cephelerini süsleyen çini sanatı, Osmanlı Dönemi'nden günü- müze kalmış, seyrek görülen, özel miraslar olarak günümüzde de kullanılmaktadır. DT Osmanlı Dönemi'nde genellikle türbe ve camile- rin duvarlarında karşılaşılan çini sanatı, günümüze kalmış olan en nadide ve en özel miraslardan birisi olarak saray ve köşklerin iç ve dış cephelerini de süslemektedir. E) Türbe ve camilerin duvarlarında karşılaşılan çini sa- natı, Osmanlı Dönemi'nden günümüze kalmış olan en nadide ve en özel miraslardan birisi olup saray ve köşklerin iç ve dış cephelerini de süslemektedir. yat Siy ça ve (B) D E
12
TEST
Paragraf
1.
2.
Bilim insanları dondurma yerken yapış yapış olan
ellere, tamamen tesadüf eseri bir çözüm buldu.
2011'deki tsunami Japonya'nın çilek tarlalarını taru-
mar ettiğinde meyveler bütün halde satılamayacak
kadar kötü görünüyordu. Kanazawa Universitesinden
bir eczacılık profesörü ve ekibi, bir çözüm buldukla-
rini düşündü. Bu çileklerden sivi polifenol, yani tatlı
sosu olarak kullanılabilecek bir özüt elde edecekler-
di. Ancak özütü dondurmaya eklediklerinde karışım
anında katılaşıyor, bu da polifenolü sos olarak işe ya-
ramaz ama harç olarak kusursuz kiliyordu. Farkında
olmadan erimeyen bir tür donmuş tatlı üretmiş oldu-
lar. Oda sıcaklığında bir saat boyunca donuk kala-
bilen Kanazawa dondurması, şimdilerde Japonya'nın
her yerinde satılıyor.
Bu parçayla ilgili olarak
1.
Teknolojik gelişmeler gıda üretimini doğrudan
etkileyen unsurlardır.
II. Ülkede yaşanan problemler bilim insanlarını çö-
züm üretmeye iter.
III. Bilim insanları kimi zaman keşiflerini farkında ol-
madan yapabilir.
yargılarının hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalno
B) Yalnız II C) Yalnız III
E) II ve Ill
D Ive
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
12 TEST Paragraf 1. 2. Bilim insanları dondurma yerken yapış yapış olan ellere, tamamen tesadüf eseri bir çözüm buldu. 2011'deki tsunami Japonya'nın çilek tarlalarını taru- mar ettiğinde meyveler bütün halde satılamayacak kadar kötü görünüyordu. Kanazawa Universitesinden bir eczacılık profesörü ve ekibi, bir çözüm buldukla- rini düşündü. Bu çileklerden sivi polifenol, yani tatlı sosu olarak kullanılabilecek bir özüt elde edecekler- di. Ancak özütü dondurmaya eklediklerinde karışım anında katılaşıyor, bu da polifenolü sos olarak işe ya- ramaz ama harç olarak kusursuz kiliyordu. Farkında olmadan erimeyen bir tür donmuş tatlı üretmiş oldu- lar. Oda sıcaklığında bir saat boyunca donuk kala- bilen Kanazawa dondurması, şimdilerde Japonya'nın her yerinde satılıyor. Bu parçayla ilgili olarak 1. Teknolojik gelişmeler gıda üretimini doğrudan etkileyen unsurlardır. II. Ülkede yaşanan problemler bilim insanlarını çö- züm üretmeye iter. III. Bilim insanları kimi zaman keşiflerini farkında ol- madan yapabilir. yargılarının hangilerine ulaşılabilir? A) Yalno B) Yalnız II C) Yalnız III E) II ve Ill D Ive