Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragraf Genel Tekrar Soruları

ERI YAYINL
FEN
8.
(1) Karadeniz Teknik Üniversitesince yapılan araştır-
malar, insan davranışlarıyla iklim arasında bir bağlantı
olduğunu gösteriyor. (II) Üniversiteye bağlı bilim adam-
ları, özellikle sinirlilik, sıkıntı, acelecilik gibi özelliklerin
iklimle çok yakından ilgili olduğunu ifade etti. (III) İnsa-
nın iklim koşullarından nasıl etkileneceğini, onun içsel
savunma mekanizması ve yetişme tarzı belirliyor. (IV)
Havanın sürekli kapalı veya yağmurlu olduğu Doğu
Karadeniz'de insanların, sıkıntıyla seyreden kimi has-
sertalıklara daha sık yakalandığı görülüyor. (V) Karadeniz
siinsanıyla özdeşleşen çabuk sinirlenme, acelecilik gibi
sbn özelliklerde havanın kapalı olmasının önemli bir rolü
var.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü-
şüncenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
ERI YAYINL FEN 8. (1) Karadeniz Teknik Üniversitesince yapılan araştır- malar, insan davranışlarıyla iklim arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor. (II) Üniversiteye bağlı bilim adam- ları, özellikle sinirlilik, sıkıntı, acelecilik gibi özelliklerin iklimle çok yakından ilgili olduğunu ifade etti. (III) İnsa- nın iklim koşullarından nasıl etkileneceğini, onun içsel savunma mekanizması ve yetişme tarzı belirliyor. (IV) Havanın sürekli kapalı veya yağmurlu olduğu Doğu Karadeniz'de insanların, sıkıntıyla seyreden kimi has- sertalıklara daha sık yakalandığı görülüyor. (V) Karadeniz siinsanıyla özdeşleşen çabuk sinirlenme, acelecilik gibi sbn özelliklerde havanın kapalı olmasının önemli bir rolü var. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V
32. Bir devi gömdük toprağa
Ihlamurlar kan ağladı
Bu dizelerde görülen söz sanatları
aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) Mübalağa - tezat
B) Tevriye teşbih
C) Telmih - cinas
D) İntak-teşhis
E) Mübalağa - teşhis
O
I
kilacımdan tahin
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
32. Bir devi gömdük toprağa Ihlamurlar kan ağladı Bu dizelerde görülen söz sanatları aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) Mübalağa - tezat B) Tevriye teşbih C) Telmih - cinas D) İntak-teşhis E) Mübalağa - teşhis O I kilacımdan tahin
E) Neden yapıtlarınızda sadece çağdaş yazarlara yer verip
önceki dönemleri yok sayıyorsunuz?
7. Öykü ilginç biçimde Türkiye'de pek çok ülkeye göre çok
daha fazla yazılıyor ve yayımlanıyor. Bunun sonucunda da
gittikçe daha nitelikli bir edebiyat geleneği oluşuyor elbette.
Ama basılı yayın sıkıntısı nedeniyle bu, fark edilebilir häie
gelemiyor. Genç yazarların, yazdıklarını okura ulaştıracakla-
ri yayın çok az. Benim öteden beri her kesimden okurun se-
vebileceği; vapurda, otobüste, bekleme salonlarında okuyup
sonra katlayıp cebine koyabileceği, yalnızca öykü yayımla-
yan bir yayın hayalim vardı. Ancak içine çok öykü sığdırabi-
leceğimiz, bu arada az sayfalı bir tasarım düşündük. Boyutu
nedeniyle de adı gazete oldu. İşte Öykü Gazetesi böylece
yayın hayatına atılmış oldu.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söy-
lenmiş olabilir?
A) Niçin diğer öykü gazetelerini beğenmiyorsunuz?
B) Ülkemizde öyküleri içerik yönüyle diğer ülkelerde yayım-
lanan öykülerle karşılaştırır mısınız?
C) Öykü Gazetesi düşüncesi nasıl ortaya çıktı?
D) Neden öykü yazarları, eserlerini okuyuculara ulaştırmak-
ta sorunlar yaşıyor?
E) Sizce Öykü Gazetesi, hak ettiği ilgiyi görebilecek mi?
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
E) Neden yapıtlarınızda sadece çağdaş yazarlara yer verip önceki dönemleri yok sayıyorsunuz? 7. Öykü ilginç biçimde Türkiye'de pek çok ülkeye göre çok daha fazla yazılıyor ve yayımlanıyor. Bunun sonucunda da gittikçe daha nitelikli bir edebiyat geleneği oluşuyor elbette. Ama basılı yayın sıkıntısı nedeniyle bu, fark edilebilir häie gelemiyor. Genç yazarların, yazdıklarını okura ulaştıracakla- ri yayın çok az. Benim öteden beri her kesimden okurun se- vebileceği; vapurda, otobüste, bekleme salonlarında okuyup sonra katlayıp cebine koyabileceği, yalnızca öykü yayımla- yan bir yayın hayalim vardı. Ancak içine çok öykü sığdırabi- leceğimiz, bu arada az sayfalı bir tasarım düşündük. Boyutu nedeniyle de adı gazete oldu. İşte Öykü Gazetesi böylece yayın hayatına atılmış oldu. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söy- lenmiş olabilir? A) Niçin diğer öykü gazetelerini beğenmiyorsunuz? B) Ülkemizde öyküleri içerik yönüyle diğer ülkelerde yayım- lanan öykülerle karşılaştırır mısınız? C) Öykü Gazetesi düşüncesi nasıl ortaya çıktı? D) Neden öykü yazarları, eserlerini okuyuculara ulaştırmak- ta sorunlar yaşıyor? E) Sizce Öykü Gazetesi, hak ettiği ilgiyi görebilecek mi?
9. Kierkegaard hayatın ileri doğru yaşandığını fakat geriye
bakarak anlaşıldığını söylüyor. Ama ne yazık ki biz ço-
ğu zaman oraya baktığımızda sadece anlamak istediği-
mizi anlıyoruz. Beynin her daim ihtiyaca göre şekillenen
bir ajandası var. Hatırlamak da unutmak da pek masum
işler sayılmaz. Bunlar bizim kendi küçük bellek suikast-
larımız çoğu zaman. Geçmişe saplanıp kalmak yanlı-
si değilim ama bugünü anlamak için hem bireysel hem
toplumsal olarak geriye bakıyorum. Görünürdekine de-
ğil, onun arkasındakine, onu oraya taşıyana, besleyen ve
çoğu zaman zehirleyen şeye... O şeyin adı geçmiş. Ço-
ğu zaman çocukluk, ev, aile... Buralar benim kazı alan-
larım oldu hep. Neredeyse saplantılı bir biçimde etrafla-
rında gezindim, içlerine girip eşelendim.
Bu parçada;
I. yakınma,
II. şaşkınlık,
III. kararlılık
duygularından hangileri belirgindir?
A) Yalnız I
(₁
DY I ve III
B) Yalnız II
E) I, II ve III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
9. Kierkegaard hayatın ileri doğru yaşandığını fakat geriye bakarak anlaşıldığını söylüyor. Ama ne yazık ki biz ço- ğu zaman oraya baktığımızda sadece anlamak istediği- mizi anlıyoruz. Beynin her daim ihtiyaca göre şekillenen bir ajandası var. Hatırlamak da unutmak da pek masum işler sayılmaz. Bunlar bizim kendi küçük bellek suikast- larımız çoğu zaman. Geçmişe saplanıp kalmak yanlı- si değilim ama bugünü anlamak için hem bireysel hem toplumsal olarak geriye bakıyorum. Görünürdekine de- ğil, onun arkasındakine, onu oraya taşıyana, besleyen ve çoğu zaman zehirleyen şeye... O şeyin adı geçmiş. Ço- ğu zaman çocukluk, ev, aile... Buralar benim kazı alan- larım oldu hep. Neredeyse saplantılı bir biçimde etrafla- rında gezindim, içlerine girip eşelendim. Bu parçada; I. yakınma, II. şaşkınlık, III. kararlılık duygularından hangileri belirgindir? A) Yalnız I (₁ DY I ve III B) Yalnız II E) I, II ve III C) Yalnız III
L
E
S
6. Hikâyeyi tahlil etmek demek, bir bakıma, insan hayatına ka-
rişan, ona şekil veren veya onu bozan, mesut veya bedbaht
eden unsurları, bir kelime ile "gerçek insanı" incelemek de-
mektir. Mükemmel bir edebî eser, insanı bütünüyle veren
eserdir. Buna göre, edebî eseri inceleyen, ondaki bütün un-
surları ve bunlar arasındaki münasebeti incelemelidir. Yazar
ne kadar kültürlü ise hayatı ve insanı o kadar derinden kav-
rar. Fakat geniş kültüre sahip olmak yeterli değildir. Hikâyeci
bir bakıma, hayatın özellik ve güzelliğini, yaratırken bulur.
Daha iyi anlatma endişesi, onun tasvir ve üslubuna derinlik,
incelik ve keskinlik verir. Hikâyeci için yazmak; incelemek
ve araştırmak demektir. Hikâye tahlilcisi, onun bulduklarını
gözden geçirir, bu suretle o da hayata ve insana hikâyecinin
gözüyle bakar. Diğer bir deyişle hikâye tahlilcisi de
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
1.
insanı bütün yönleriyle anlamanın ve kavramanın yol-
larını arar.
II. hayatın içindeki bütün unsurları fark edip anlamaya
çalışır.
III. kültürel birikimin tahlil için tek başına yeterli olacağını
bilir.
SONDAG
yukarıdakilerden hangileri getirilebilir?
A) Yalnız I
B) Yalniz II
Drive 11
G-Yalnız III
-E) Hve #
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
L E S 6. Hikâyeyi tahlil etmek demek, bir bakıma, insan hayatına ka- rişan, ona şekil veren veya onu bozan, mesut veya bedbaht eden unsurları, bir kelime ile "gerçek insanı" incelemek de- mektir. Mükemmel bir edebî eser, insanı bütünüyle veren eserdir. Buna göre, edebî eseri inceleyen, ondaki bütün un- surları ve bunlar arasındaki münasebeti incelemelidir. Yazar ne kadar kültürlü ise hayatı ve insanı o kadar derinden kav- rar. Fakat geniş kültüre sahip olmak yeterli değildir. Hikâyeci bir bakıma, hayatın özellik ve güzelliğini, yaratırken bulur. Daha iyi anlatma endişesi, onun tasvir ve üslubuna derinlik, incelik ve keskinlik verir. Hikâyeci için yazmak; incelemek ve araştırmak demektir. Hikâye tahlilcisi, onun bulduklarını gözden geçirir, bu suretle o da hayata ve insana hikâyecinin gözüyle bakar. Diğer bir deyişle hikâye tahlilcisi de Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre 1. insanı bütün yönleriyle anlamanın ve kavramanın yol- larını arar. II. hayatın içindeki bütün unsurları fark edip anlamaya çalışır. III. kültürel birikimin tahlil için tek başına yeterli olacağını bilir. SONDAG yukarıdakilerden hangileri getirilebilir? A) Yalnız I B) Yalniz II Drive 11 G-Yalnız III -E) Hve #
Tarihsel olarak Batılı alışveriş merkezi, seç-
kin tüketimden kitlesel bir tüketim biçimine
geçişi vurgular. Bu yeni kent mekânlarında
alışveriş yapmak; satın almayı, görmeyi, do-
laşmayı ve yeme-içmeyi içeren bütüncül bir
deneyim oluşturur. Burası kişinin daha iyi bir
yaşam tarzı üzerine hayaller kurduğu ve bu
hayalleri beslediği mekân hâline de gelmek-
tedir. Bunda mekânın her tür sosyoekonomik
sınıftan insana açık olmasının rolü bulunmak-
tadır. Alışveriş merkezine girdiğinde kişi ken-
dini içerideki mekânlara ve ürünlere sınırsız
erişimi olan daha üst olanaklara sahip biri
gibi hisseder. İyi ısıtılmış ve ışıklandırılmış
bu mekânlarda alıcı ile ürün arasındaki ilişki,
mağaza elemanından da bağımsızdır. Müşte-
riye, ürünleri serbestçe tanıması ve bunların
hangi ihtiyacını gidereceğini zihninde tasarla-
ması için denetimli ve ürkütmeyen bir ortam
sunulur. Tezgahların ortadan kaldırıldığı dük-
kânlarda çeşitli sergileme yöntemleri geliştiril-
miştir. Sunulan seçim yapma olanağına gö-
rünmez bir satın alma etkisi eşlik eder. Bunun
aksine geleneksel dükkânlarda alışveriş süre-
ci satış elemanı tarafından kişisel ve duygusal
bir şekilde yönlendirilir. Alışveriş merkezlerin-
de ise kişisel etkileşimden ziyade arzu edilen
objeler üzerinde daha yoğun enerji harcanır.
Bunun yanı sıra alışveriş merkezinde kişinin
sosyal kimliğinden sıyrılıp evrensel bir kimliğe
bürünmesi istenir. Ürünlerin kalitesi ve fiyatı
hakkında açıklayıcı bilgiler sayesinde erkek
veya kadın müşterilerin kamuya açık alanlar-
da duydukları güvensizlik hissini üzerlerinden
atmaları sağlanır. Büyük mağazalar da sade-
ce kadın müşteri kesimini hedeflemek yerine
bir çeşitlilik ve çoğulculuk anlayışını benim-
ser. Yeniden tasarlanan bu tüketim kültürü
çocuklardan, gençlerden ve erkeklerden yeni
pazarlar yaratmaya çalışır. Keyif sunan me-
kânlar kadınsı karakterini yitirirken her kesim-
den insan, müşteri olarak hedeflenir.
28.-30. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
N
E
V
R
G
1
Y
28. Aşa
teri in
AT DOP
yin C
Pelgro
B) Alışver
yar, her
deneyimi
C) Mekanlarına
riş merkezim
laştırır.
D) Bireyin daha iy
isteği, alışveriş
sahiptir.
E) Alışveriş merkezle
yerine mekânda tü
odaklanmaktadır.
B
29. Bu parçaya göre alışveriş merkezleriyle gelenek
sel alışveriş mekânları arasındaki temel farklık
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Alışveriş merkezlerinin, geleneksel dükkânlar
aksine ürün tanıtımına daha çok ihtiyaç duymas
B) Alışveriş merkezlerinin sunduğu deneyimde
aracı bireylerden çok nesneye odaklanılması
C) Geleneksel mekânlarda etkileşimin yoğunlaşma
sının satın alma zorunluluğunu artırması
DY Bireyin, alışveriş merkezinde geleneksel alışve
rişten değil, geleneksel hayattan uzaklaşması
E) Geleneksel alışverişte etkileşimin, alışveriş mer
kezinde ise ürün çokluğunun satın almayı beli
lemesi
C
be
dig
topl
ropor
Tarın y
uyum S
tepkiler
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
Tarihsel olarak Batılı alışveriş merkezi, seç- kin tüketimden kitlesel bir tüketim biçimine geçişi vurgular. Bu yeni kent mekânlarında alışveriş yapmak; satın almayı, görmeyi, do- laşmayı ve yeme-içmeyi içeren bütüncül bir deneyim oluşturur. Burası kişinin daha iyi bir yaşam tarzı üzerine hayaller kurduğu ve bu hayalleri beslediği mekân hâline de gelmek- tedir. Bunda mekânın her tür sosyoekonomik sınıftan insana açık olmasının rolü bulunmak- tadır. Alışveriş merkezine girdiğinde kişi ken- dini içerideki mekânlara ve ürünlere sınırsız erişimi olan daha üst olanaklara sahip biri gibi hisseder. İyi ısıtılmış ve ışıklandırılmış bu mekânlarda alıcı ile ürün arasındaki ilişki, mağaza elemanından da bağımsızdır. Müşte- riye, ürünleri serbestçe tanıması ve bunların hangi ihtiyacını gidereceğini zihninde tasarla- ması için denetimli ve ürkütmeyen bir ortam sunulur. Tezgahların ortadan kaldırıldığı dük- kânlarda çeşitli sergileme yöntemleri geliştiril- miştir. Sunulan seçim yapma olanağına gö- rünmez bir satın alma etkisi eşlik eder. Bunun aksine geleneksel dükkânlarda alışveriş süre- ci satış elemanı tarafından kişisel ve duygusal bir şekilde yönlendirilir. Alışveriş merkezlerin- de ise kişisel etkileşimden ziyade arzu edilen objeler üzerinde daha yoğun enerji harcanır. Bunun yanı sıra alışveriş merkezinde kişinin sosyal kimliğinden sıyrılıp evrensel bir kimliğe bürünmesi istenir. Ürünlerin kalitesi ve fiyatı hakkında açıklayıcı bilgiler sayesinde erkek veya kadın müşterilerin kamuya açık alanlar- da duydukları güvensizlik hissini üzerlerinden atmaları sağlanır. Büyük mağazalar da sade- ce kadın müşteri kesimini hedeflemek yerine bir çeşitlilik ve çoğulculuk anlayışını benim- ser. Yeniden tasarlanan bu tüketim kültürü çocuklardan, gençlerden ve erkeklerden yeni pazarlar yaratmaya çalışır. Keyif sunan me- kânlar kadınsı karakterini yitirirken her kesim- den insan, müşteri olarak hedeflenir. 28.-30. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. N E V R G 1 Y 28. Aşa teri in AT DOP yin C Pelgro B) Alışver yar, her deneyimi C) Mekanlarına riş merkezim laştırır. D) Bireyin daha iy isteği, alışveriş sahiptir. E) Alışveriş merkezle yerine mekânda tü odaklanmaktadır. B 29. Bu parçaya göre alışveriş merkezleriyle gelenek sel alışveriş mekânları arasındaki temel farklık aşağıdakilerden hangisidir? A) Alışveriş merkezlerinin, geleneksel dükkânlar aksine ürün tanıtımına daha çok ihtiyaç duymas B) Alışveriş merkezlerinin sunduğu deneyimde aracı bireylerden çok nesneye odaklanılması C) Geleneksel mekânlarda etkileşimin yoğunlaşma sının satın alma zorunluluğunu artırması DY Bireyin, alışveriş merkezinde geleneksel alışve rişten değil, geleneksel hayattan uzaklaşması E) Geleneksel alışverişte etkileşimin, alışveriş mer kezinde ise ürün çokluğunun satın almayı beli lemesi C be dig topl ropor Tarın y uyum S tepkiler
28. Deniz, Sait Faik için sonsuz özgürlük demektir. (1) Dertlerden,
tasalardan, huzursuzluktan kurtuluştur. (II) Yazarın deniz yakla-
şımını en iyi tanımlayan öyküsü Stelyanos Harispulas Gemisi'dir.
(III) Tüm ailesini kaybetmiş on iki yaşındaki Trifo'nun hayalleri
eserde bir gemi ile temsil edilir. (IV) Trifo bu gemiyle dünyayı
dolaşacak, şehirlere uğrayacak yeni yerler görecektir. (V) Ancak
gemiyi mahalle çocuklarının batırmasıyla toplumsal yaşamdaki
değer yargılarının bireysel özgürlükleri kısıtladığı görülür.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra
düşüncenin akışına göre "Gemi bir anlamda onun kıstırılmış
hayatından kurtulma aracı, özgürlük düşlerinin simgesidir.
cümlesi getirilmelidir?
A) I
B) II
C) III
D) IV
E)V
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
28. Deniz, Sait Faik için sonsuz özgürlük demektir. (1) Dertlerden, tasalardan, huzursuzluktan kurtuluştur. (II) Yazarın deniz yakla- şımını en iyi tanımlayan öyküsü Stelyanos Harispulas Gemisi'dir. (III) Tüm ailesini kaybetmiş on iki yaşındaki Trifo'nun hayalleri eserde bir gemi ile temsil edilir. (IV) Trifo bu gemiyle dünyayı dolaşacak, şehirlere uğrayacak yeni yerler görecektir. (V) Ancak gemiyi mahalle çocuklarının batırmasıyla toplumsal yaşamdaki değer yargılarının bireysel özgürlükleri kısıtladığı görülür. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra düşüncenin akışına göre "Gemi bir anlamda onun kıstırılmış hayatından kurtulma aracı, özgürlük düşlerinin simgesidir. cümlesi getirilmelidir? A) I B) II C) III D) IV E)V
5. 1. Teknolojinin bu konuda ciddi bir havuz olduğu
bilinmelidir.
II. Bu durum genellikle teknolojik anlamda gerçek-
leştirilen bir durum.
III. Ama hedef oluşturmak kavramı adından da an-
laşılacağı üzere olmayan bir hedefi kendi kişilik
özelliklerinize göre oluşturmaktır.
IV. Var olan hedeflerden birini kendimize yakın his-
sedip ona ulaşmaya çalışmak zaten hayatımızın
ta kendisi.
V. Hedef oluşturmak kavramını çoğumuz yeni du-
yuyor olmalı.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi-
si baştan dördüncü olur?
A) I
B) I
C) III
D) IV
E) V
7.
vinevi.com.tr
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
5. 1. Teknolojinin bu konuda ciddi bir havuz olduğu bilinmelidir. II. Bu durum genellikle teknolojik anlamda gerçek- leştirilen bir durum. III. Ama hedef oluşturmak kavramı adından da an- laşılacağı üzere olmayan bir hedefi kendi kişilik özelliklerinize göre oluşturmaktır. IV. Var olan hedeflerden birini kendimize yakın his- sedip ona ulaşmaya çalışmak zaten hayatımızın ta kendisi. V. Hedef oluşturmak kavramını çoğumuz yeni du- yuyor olmalı. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si baştan dördüncü olur? A) I B) I C) III D) IV E) V 7. vinevi.com.tr
Test
1
121.
CÜMLE DÜZEYİNDE AN
• Cümle Tamamlama ve Cümle
Nuri Bilge Ceylan, gözden uzak olan, kalpten irak olurun
ama buraları üstün yeteneğiyle çoğu-
adeta istisnası
muzdan daha iyi tahlil eden bir insan.
----
Bu cümlede boş bırakılan yeri anlamca tamamlayabile-
cek en uygun söz aşağıdakilerden hangisidir?
A) onun filmleri ülkemizde gösterilmiyor
B) hafızasında yaşattığı vatanını anlatıyor hep
uzun zamandır yurt dışında yaşıyor
D) sevgiye adanmış bir yüreğe sahip o
E asla unutmuyor memleketini
4.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
Test 1 121. CÜMLE DÜZEYİNDE AN • Cümle Tamamlama ve Cümle Nuri Bilge Ceylan, gözden uzak olan, kalpten irak olurun ama buraları üstün yeteneğiyle çoğu- adeta istisnası muzdan daha iyi tahlil eden bir insan. ---- Bu cümlede boş bırakılan yeri anlamca tamamlayabile- cek en uygun söz aşağıdakilerden hangisidir? A) onun filmleri ülkemizde gösterilmiyor B) hafızasında yaşattığı vatanını anlatıyor hep uzun zamandır yurt dışında yaşıyor D) sevgiye adanmış bir yüreğe sahip o E asla unutmuyor memleketini 4.
S
4.
lanılmıştır.
Nesnel yargı vardir.
uştur.
O gün babası eve her zamankinden erken gelmiş, kimseyle
konuşmadan odasına çekilmişti. Yemek saatine kadar oda-
sından dışarı çıkmamıştı. Dört kişilik bu ailenin bütün fertleri
her zamanki yemek saatinde masanın başında toplandilar.
Yemeğe başladılar, odayı kaşık çatal sesleri dolduruyordu.
Çocuk düşündü: "O neşeli, tatlı dilli, cana yakın babasına
ne olmuştu?" Aslında bütün aile fertleri için akla gelen bir
soruydu bu.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söyle
nemez?
A) Öyküleyici anlatımla oluşturulmuştur.
B) İşitsel ögelere yer verilmiştir.
Atasözü kullanılmıştır.
D) Deyim kullanılmıştır.
E) İç monoloğa yer verilmiştir.
ÖSYM SORU TİPLERİYLE %100 PARAGRAF
%
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
S 4. lanılmıştır. Nesnel yargı vardir. uştur. O gün babası eve her zamankinden erken gelmiş, kimseyle konuşmadan odasına çekilmişti. Yemek saatine kadar oda- sından dışarı çıkmamıştı. Dört kişilik bu ailenin bütün fertleri her zamanki yemek saatinde masanın başında toplandilar. Yemeğe başladılar, odayı kaşık çatal sesleri dolduruyordu. Çocuk düşündü: "O neşeli, tatlı dilli, cana yakın babasına ne olmuştu?" Aslında bütün aile fertleri için akla gelen bir soruydu bu. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söyle nemez? A) Öyküleyici anlatımla oluşturulmuştur. B) İşitsel ögelere yer verilmiştir. Atasözü kullanılmıştır. D) Deyim kullanılmıştır. E) İç monoloğa yer verilmiştir. ÖSYM SORU TİPLERİYLE %100 PARAGRAF %
3. Kum köpek balıkları yalnız Yumurtalık'ta üreyecek!
Nesli tükenmekte olan kum köpek balıklarının Adana'nın Yu-
murtalık ilçesindeki koylarda yaşadığını öğrenen Çukurova
Üniversitesinden uzmanlar çalışmalarının 2020 Aralık'ında
tamamlandığını belirttiler. Gökova Boncuk Koyu'ndan sonra
Yumurtalık Koyu'nun da kum köpek balıklarının yaşam alanı
olduğunu söyleyen uzmanlar, bu canlıların deniz ekosiste-
minin vazgeçilmez bir parçası olduğunu, üreme ve bakım
alanlarında balıkçılık yapanların dikkatli ve eğitimli olması
gerektiğini vurguladı. Bu canlıların Türkiye'nin dışında 11
üreme ve bakım alanı bulunuyor. Canlıların aynı tarih ara-
lığında Tunus, Gökova ve Yumurtalık'ta görülmesinin de
onların artık üremeye başladığını ve yok olmaktan kurtuldu-
ğunu gösterdiğini söyleyen yetkililer, bu köpek balıklarının
yavrularını 9-12 aylık gebelikle doğurduğunu da belirtiyor.
Bu haber metniyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Ortak bir konunun geçmişteki durumuyla güncel durumu
karşılaştırılarak yansıtılmaktadır.
B) Farklı uzmanların ortak bir konuyla ilgili bakış açıları
karşılaştırılmaktadır.
Dayanaksız öngörülerde ve çıkarımlarda bulunulmakta-
dır.
Konuyla ilgili nesnel ve yansız bir yaklaşım ortaya ko-
nulmamaktadır.
E) Kendi içerisinde çelişkili ve tutarsız bilgiler içermekte-
dir.
4.
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
3. Kum köpek balıkları yalnız Yumurtalık'ta üreyecek! Nesli tükenmekte olan kum köpek balıklarının Adana'nın Yu- murtalık ilçesindeki koylarda yaşadığını öğrenen Çukurova Üniversitesinden uzmanlar çalışmalarının 2020 Aralık'ında tamamlandığını belirttiler. Gökova Boncuk Koyu'ndan sonra Yumurtalık Koyu'nun da kum köpek balıklarının yaşam alanı olduğunu söyleyen uzmanlar, bu canlıların deniz ekosiste- minin vazgeçilmez bir parçası olduğunu, üreme ve bakım alanlarında balıkçılık yapanların dikkatli ve eğitimli olması gerektiğini vurguladı. Bu canlıların Türkiye'nin dışında 11 üreme ve bakım alanı bulunuyor. Canlıların aynı tarih ara- lığında Tunus, Gökova ve Yumurtalık'ta görülmesinin de onların artık üremeye başladığını ve yok olmaktan kurtuldu- ğunu gösterdiğini söyleyen yetkililer, bu köpek balıklarının yavrularını 9-12 aylık gebelikle doğurduğunu da belirtiyor. Bu haber metniyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Ortak bir konunun geçmişteki durumuyla güncel durumu karşılaştırılarak yansıtılmaktadır. B) Farklı uzmanların ortak bir konuyla ilgili bakış açıları karşılaştırılmaktadır. Dayanaksız öngörülerde ve çıkarımlarda bulunulmakta- dır. Konuyla ilgili nesnel ve yansız bir yaklaşım ortaya ko- nulmamaktadır. E) Kendi içerisinde çelişkili ve tutarsız bilgiler içermekte- dir. 4.
PAR
Sana romantik şiirler yazmayacağım artık. Ne şiir ne
edebiyat... Sana senin anlayacağın dilden yazaca-
ğim, matematikle yazacağım. Neymiş edebiyatın ya-
lancı sevdaları bir geometrici matematikten anlar ve
reel olur. Dedim ya gülüm, sana senin anlayacağın
dilden yazacağım. Matematikle yazacağım bulundu-
ğum koordinatlara bakıp düşündüm. Sonra kendimi
buldum. Ben aşk çemberine teğet geçen bir doğru-
yum tek tesellim hâlâ doğru oluşum. Teğet geçme
nedenim ise; çemberin yerinde sabit durmayışından.
Eksiğim yok muydu? Vardı tabii, iki komşu dik kenar
arasındaki bir açı kadar diktim. Doksan dereceydim
yani ve seni de hipotenüs gibi hep karşıma duracak
sandım. Lakin aldanmışım. İlişkimizin boyutları bir üç-
gen gibi genişleseydi tamam, ama sen bir gün çekip
gidince üçgenimiz bozuldu! Ben de iki vektör arasın-
daki açı olup çıktım. Oysa üçgen olmalıydık, dörtgen
olmalıydık, beşgen olmalıydık, ne bileyim çokgen ol-
malıydık ama asla yamuk olmamalıydık.
1.
Bu sözleri söyleyen biri için,
1. Umutlu
II. Kararlı
III. Vurdumduymaz
nitelemelerinden hangileri yapılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız III
E) II ve III
3.
M
Ö
10 sh
NLAMLI SORU BANKASI
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
PAR Sana romantik şiirler yazmayacağım artık. Ne şiir ne edebiyat... Sana senin anlayacağın dilden yazaca- ğim, matematikle yazacağım. Neymiş edebiyatın ya- lancı sevdaları bir geometrici matematikten anlar ve reel olur. Dedim ya gülüm, sana senin anlayacağın dilden yazacağım. Matematikle yazacağım bulundu- ğum koordinatlara bakıp düşündüm. Sonra kendimi buldum. Ben aşk çemberine teğet geçen bir doğru- yum tek tesellim hâlâ doğru oluşum. Teğet geçme nedenim ise; çemberin yerinde sabit durmayışından. Eksiğim yok muydu? Vardı tabii, iki komşu dik kenar arasındaki bir açı kadar diktim. Doksan dereceydim yani ve seni de hipotenüs gibi hep karşıma duracak sandım. Lakin aldanmışım. İlişkimizin boyutları bir üç- gen gibi genişleseydi tamam, ama sen bir gün çekip gidince üçgenimiz bozuldu! Ben de iki vektör arasın- daki açı olup çıktım. Oysa üçgen olmalıydık, dörtgen olmalıydık, beşgen olmalıydık, ne bileyim çokgen ol- malıydık ama asla yamuk olmamalıydık. 1. Bu sözleri söyleyen biri için, 1. Umutlu II. Kararlı III. Vurdumduymaz nitelemelerinden hangileri yapılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) II ve III 3. M Ö 10 sh NLAMLI SORU BANKASI
2. Yalın bir dil, lafı kısaca söylemek değildir. Her romanın bir
atmosferi vardır. Bu atmosfer, yazarın dili kullanışındaki özel-
liklerle yaratılır. Orhan Kemal bir zamanlar pek yaygın olan
sanatsız, yalın dili beğeniyor. Bence bu durum, düşüncesiyle
çelişiyor. Görüş açısı diye bir şey kalmıyor. Hareketler, rast-
gele bir konuşmadaki tutumla öyküleniyor. Yalın bir dille an-
latmanın, böyle bir şey olduğuna biz inanmıyoruz. Şairanelik
başkadır, sanatkârca anlatmak başkadır. Yalın bir dille sıradan
söylemek başkadır. Yalın bir dille alelade anlatmak mı yoksa
yalın bir dille sanatkârca anlatmak mi? Ben ikincisinden yana-
yım.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
Yalın bir dille de şairane anlatım yapılabilir.
B) Orhan Kemal bir dönem sade dille yazmayı öne çıkarmıştır.
C) Sade dille eser vermek pek mümkün bir şey değildir.
D)Yalın dille yazmak bakış açısını daraltabilmektedir.
Sıradan anlatım ile yalın dille anlatım arasında fark vardır.
I
1
1
I
I
I
I
I
1
1
I
99
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
2. Yalın bir dil, lafı kısaca söylemek değildir. Her romanın bir atmosferi vardır. Bu atmosfer, yazarın dili kullanışındaki özel- liklerle yaratılır. Orhan Kemal bir zamanlar pek yaygın olan sanatsız, yalın dili beğeniyor. Bence bu durum, düşüncesiyle çelişiyor. Görüş açısı diye bir şey kalmıyor. Hareketler, rast- gele bir konuşmadaki tutumla öyküleniyor. Yalın bir dille an- latmanın, böyle bir şey olduğuna biz inanmıyoruz. Şairanelik başkadır, sanatkârca anlatmak başkadır. Yalın bir dille sıradan söylemek başkadır. Yalın bir dille alelade anlatmak mı yoksa yalın bir dille sanatkârca anlatmak mi? Ben ikincisinden yana- yım. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? Yalın bir dille de şairane anlatım yapılabilir. B) Orhan Kemal bir dönem sade dille yazmayı öne çıkarmıştır. C) Sade dille eser vermek pek mümkün bir şey değildir. D)Yalın dille yazmak bakış açısını daraltabilmektedir. Sıradan anlatım ile yalın dille anlatım arasında fark vardır. I 1 1 I I I I I 1 1 I 99
3. SERI
PARAGRAE
5. Hayat, bütün hiçliklerden daha kuvvetlidir ve dünyada ondan
daha kutsal bir şey yoktur. İşte bunun için insan öldürüle-
mez, bunun için öldürmemek zorundayız. Ama düşman gelip
senin toprağını işgal etmişse dövüşülür, savaşılır. Sevgilinin
şerefi de insanın ana vatanı gibi korunmalıdır. Ayrılık acist
taşınamayacak kadar ağırdır, omuzlara çöken bir dağ gibi-
dir. Çünkü o sevgili olmadan özellik olmaz, renkler olmaz,
ışık, neşe ve gelecek günler olmaz. İşte bütün bundandır ki
insan bütün şarkıların içeriğini sayıp dökemez.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A) Somutlaştırma
B) Farklı düşünceleri art arda sıralama
C) Kesinlik bildiren yargı
D) Koşula ve sebebe bağlı yargı
E) Tahmin bildirme
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
3. SERI PARAGRAE 5. Hayat, bütün hiçliklerden daha kuvvetlidir ve dünyada ondan daha kutsal bir şey yoktur. İşte bunun için insan öldürüle- mez, bunun için öldürmemek zorundayız. Ama düşman gelip senin toprağını işgal etmişse dövüşülür, savaşılır. Sevgilinin şerefi de insanın ana vatanı gibi korunmalıdır. Ayrılık acist taşınamayacak kadar ağırdır, omuzlara çöken bir dağ gibi- dir. Çünkü o sevgili olmadan özellik olmaz, renkler olmaz, ışık, neşe ve gelecek günler olmaz. İşte bütün bundandır ki insan bütün şarkıların içeriğini sayıp dökemez. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Somutlaştırma B) Farklı düşünceleri art arda sıralama C) Kesinlik bildiren yargı D) Koşula ve sebebe bağlı yargı E) Tahmin bildirme
5.
BÖLÜM 2: SÖZEL MANTIK MUHAKEME
KONU 2: IKİ VE DAHA FAZLA DEĞİŞKENLİ SIRALAMA
0007
5.-8. soruları aşağıdaki bilgilere göre
cevaplayınız.
20
Dikkat, soruları birbirinden bağımsız olarak
cevaplayınız.
Bir markette K, L, M, N, P, R, S, T markalarında sabunlar
satılmaktadır. Sabunlar, en alttaki 1. olmak üzere üst üste
5 rafta yer almaktadır.
Sabunların bulundukları raflarla ilgili aşağıdakiler bilin-
mektedir:
► Her rafta en fazla 2 farklı markanın sabunları bulun-
maktadır.
3. rafta sadece P markalı sabunlar yer almaktadır.
▸N ve L markalı sabunlar, S markalı sabunların bir üst
rafındadır.
YINLARI K Kara Kutu YAYIN INFORMAL YAYINLARI K Kara Kutu YAYINK INFORMAL YAYINLARI K Kara Kutu YAYIN AK INFORMAL YAYINLARI
Xen
►K markalı sabunlar, T markalı sabunlarla farklı rafta ve
M markalı sabunların bir alt rafındadır.
▸R markalı sabunlar, S ve M markalı sabunlarla aynı
rafta değildir.
M
KXT
Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
SIGY (A
A) R markalı sabunlar 1. raftadır.
Il av 11 (C
BR ve K markalı sabunlar aynı raftadır.
C) L markalı sabunlar 5. raftadır.
D) M ve T markalı sabunlar aynı raftadır.
-E)K markalı sabunlar 4. raftadır.
7.
h
Aşağıd
maz?
A) M
(2009-ALES)
M
K
8.
X
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
5. BÖLÜM 2: SÖZEL MANTIK MUHAKEME KONU 2: IKİ VE DAHA FAZLA DEĞİŞKENLİ SIRALAMA 0007 5.-8. soruları aşağıdaki bilgilere göre cevaplayınız. 20 Dikkat, soruları birbirinden bağımsız olarak cevaplayınız. Bir markette K, L, M, N, P, R, S, T markalarında sabunlar satılmaktadır. Sabunlar, en alttaki 1. olmak üzere üst üste 5 rafta yer almaktadır. Sabunların bulundukları raflarla ilgili aşağıdakiler bilin- mektedir: ► Her rafta en fazla 2 farklı markanın sabunları bulun- maktadır. 3. rafta sadece P markalı sabunlar yer almaktadır. ▸N ve L markalı sabunlar, S markalı sabunların bir üst rafındadır. YINLARI K Kara Kutu YAYIN INFORMAL YAYINLARI K Kara Kutu YAYINK INFORMAL YAYINLARI K Kara Kutu YAYIN AK INFORMAL YAYINLARI Xen ►K markalı sabunlar, T markalı sabunlarla farklı rafta ve M markalı sabunların bir alt rafındadır. ▸R markalı sabunlar, S ve M markalı sabunlarla aynı rafta değildir. M KXT Aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? SIGY (A A) R markalı sabunlar 1. raftadır. Il av 11 (C BR ve K markalı sabunlar aynı raftadır. C) L markalı sabunlar 5. raftadır. D) M ve T markalı sabunlar aynı raftadır. -E)K markalı sabunlar 4. raftadır. 7. h Aşağıd maz? A) M (2009-ALES) M K 8. X
3. SERİ
PARAGRAF KAMPI
15. Estetik kaygı; güzele, daha güzele, en güzele ulaşabilmede
yaşanan tedirginlik hâlidir. Bu tanım çerçevesinde, estetik
kaygının yalnızca sanatla, sanat eserleriyle olan ilişkileri-
mizde değil tüm tutum ve davranışlarımızda daha duyarlı
olmamızı sağladığı da söylenebilir. Güzel ile karşılaşmanın,
özellikle de sanatın alanındaki güzelle, güzellikle karşılaş
manın üzerimizdeki etkisini yüzeysel bir etki olmaktan çıka-
rip derin etkiye dönüştüren şey estetik kaygıdı Yüzeysel
etki; heyecan duyma, hoşlanma ve zevk alma şeklinde ta-
nımlanabilir. (Derin etkise yalnızca duygusal yaşantılarımızı
değil düşüncelerimizi, dünya görüşümüzü, tüm kişiliğimizi
etkiler, değiştirir. Yüzeysel etk, insan ürünü de olsa doğa-
nın bir parçası olarak da karşımıza çıksa güzel ile her kar-
şılaşmamızda edinilebilir. Oysa derin etki, ancak ve ancak
sanatla, sanat eserleriyle kurulan ilişkiyle sağlanır.
Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söyle-
mesi beklenir?
A) Estetik kaygı, güzeli ararken ortaya çıkan ve yalnızca
sanat eserine bakışımızı etkileyen tedirginlik hâlidir.
B) Yüzeysel ve derin etkinin oluşmasını sağlayan temel
unsur estetik kaygı kaynaklı tedirginlik halidir.
16. 1, Siz d
C) insan veya doğa ürünü bütün güzelliklerin derin etkisi
sadece estetik kaygısı olanlarda ortaya çıkar.
D) İnsanın bir sanat eseri karşısında derin etkiye kapılması
ancak estetik kaygıya sahip olmasıyla mümkündür.
E) Estetik kaygının meydana getirdiği tedirginlik hâli dav-
ranışlarımızı kontrol etmemizi zorlaştiny.
P
ça
IV. Y
y
k
E
1 km
An
S
Yul
da
A
Lise Türkçe
Paragraf Genel Tekrar
3. SERİ PARAGRAF KAMPI 15. Estetik kaygı; güzele, daha güzele, en güzele ulaşabilmede yaşanan tedirginlik hâlidir. Bu tanım çerçevesinde, estetik kaygının yalnızca sanatla, sanat eserleriyle olan ilişkileri- mizde değil tüm tutum ve davranışlarımızda daha duyarlı olmamızı sağladığı da söylenebilir. Güzel ile karşılaşmanın, özellikle de sanatın alanındaki güzelle, güzellikle karşılaş manın üzerimizdeki etkisini yüzeysel bir etki olmaktan çıka- rip derin etkiye dönüştüren şey estetik kaygıdı Yüzeysel etki; heyecan duyma, hoşlanma ve zevk alma şeklinde ta- nımlanabilir. (Derin etkise yalnızca duygusal yaşantılarımızı değil düşüncelerimizi, dünya görüşümüzü, tüm kişiliğimizi etkiler, değiştirir. Yüzeysel etk, insan ürünü de olsa doğa- nın bir parçası olarak da karşımıza çıksa güzel ile her kar- şılaşmamızda edinilebilir. Oysa derin etki, ancak ve ancak sanatla, sanat eserleriyle kurulan ilişkiyle sağlanır. Bu parçanın yazarının aşağıdakilerden hangisini söyle- mesi beklenir? A) Estetik kaygı, güzeli ararken ortaya çıkan ve yalnızca sanat eserine bakışımızı etkileyen tedirginlik hâlidir. B) Yüzeysel ve derin etkinin oluşmasını sağlayan temel unsur estetik kaygı kaynaklı tedirginlik halidir. 16. 1, Siz d C) insan veya doğa ürünü bütün güzelliklerin derin etkisi sadece estetik kaygısı olanlarda ortaya çıkar. D) İnsanın bir sanat eseri karşısında derin etkiye kapılması ancak estetik kaygıya sahip olmasıyla mümkündür. E) Estetik kaygının meydana getirdiği tedirginlik hâli dav- ranışlarımızı kontrol etmemizi zorlaştiny. P ça IV. Y y k E 1 km An S Yul da A