Paragraf Genel Tekrar Soruları

1. Muhabir: Yönetmen: - Her şeyin daha iyi olacağı inancı bunda etkili oldu. Elbette ilk filmlerim çok beğenilmedi hatta devamlı olumsuz yorumlar aldı. Buna aldanıp da çekimleri bıraksaydım şu an bu röportajı yapamıyor olurduk. Bu diyalogda boş bırakılan yere aşağıdaki sorular- dan hangisi getirilmelidir? A) Bugün bu makama ulaşmanızda hangi filminiz daha etkili oldu? B) Ulaştığınız noktada sizi destekleyen en önemli şey neydi? C) Sizin başarılı olmanızı istemeyenlere nasıl bir ce- vap verdiniz? D) Her şeyin iyi olacağı inancı sizin hangi eserleriniz- de daha net görülür? E) Sizin filmlerinizin beğenilip beğenilmemesi sizi na- sıl etkiler? m.tr

AYT/TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 16. (...) Subaylar, derme çatma bir çadırda oturmuşlar, bir şeyler yiyorlar. Daima yanımdaki askerlerle beraber, yanlarına yaklaştım. Fransızca: - Müsaade ederseniz, sizinle bir iki söz konuşmaya gel- dim, dedim. Dört kişi idiler. Dördü de birden ayağa kalkıp telaşla bana doğru yürüdüler. İçlerinden biri: Siz kimsiniz? Burada işiniz ne? dedi. - Ben, gördüğünüz gibi, bir sakat askerim. Bu köye çekil- miş oturuyorum ve size askerlerinizin, köylülere ettikleri ezadan şikayete geliyorum. - Ne gibi? Ne gibi? - Haydi köyü yaktınız. Para ve yiyecek namina ne varsa aldınız. Fakat şu biçare insanlara eza edilmesinin mana ve lüzumunu anlamıyorum. Subay, kaşlarını çattı: - Yunan askeri öyle şey yapmaz. Yanlışınız var, dedi. Nasıl yanılmış olabilirim? Şimdi gözümle gördüm. Bir çoban çocuğu benim evimde öldürülmüş yatıyor. Emine, dediğim gibi yaptı. Fakat ben kalkacak hâlde miyim? Koynumdan defterimi ve cebimden kalemimi çıkar- dim. Sabahın alaca karanlığında şu son sayfaları bin zahmetle ve yalnız sıtma ateşinin verdiği insan gücünden üstün bir kudrete dayanarak yazıyorum: Şu yazıyorum kelimesine geldikten sonra artık en son sözümü bitirmiş olduğuma hükmetmiştim. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Kahraman anlatıcının bakış açısıyla yazılmıştır. B) Diyalog tekniğinden yararlanılmıştır. C) Kurtuluş Savaşı'nı konu edinen Yaban romanından alın- mıştır. D) Başkişisinin bazı özellikleriyle ilgili çıkarımlarda bulunu- labilir. E) Kahramanın kendi iç hesaplaşmasına yer verilmiştir. 17.

25. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Kalburüstü bir eleştirmen, eleştirisini, yazana değil; yazılana yöneltmelidir." düşüncesine uzak düşmektedir? A) Suç ve Ceza büyük bir incelikle yazılmış. Roman, kah- ramanlarının yaşadıklarını tüm ayrıntılarıyla okuyucuya hissettiriyor. Okumaya ara verdiğiniz her an, defalar- ca şükrediyorsunuz. Rüyadan uyandığınızda sizde "İyi ki rüyaymış." dercesine bir his uyandırıyor. B) Babamın Cinayet Defteri, Erdinç Akkoyunlu'nun ilk romanı. 17'nci yüzyılda işlenen garip cinayetlerden, 1992'de ortaya çıkan tuhaf suçlara ve günümüzde yaşanan sosyal-siyasal ortam köklerine uzanan at- mosferiyle çok katmanlı bir siyasal-psikolojik-polisiye metnidir. Tolstoy, Anna Karenina'nın ilk taslağını yazdığında Anna hiç sempati duyulası bir karakter değildi; trajik sonunu haklı çıkaran şekilde betimlenmişti. Romanın son hâli çok farklı ancak Tolstoy'un, yaratım sürecinde ahlaki fikirlerin üzerine kafa yorduğunu pek sanmıyorum. D) Roman gerçeği değil, varoluşu inceler. Varoluş, insani olasılıkların alanıdır; insanın olabileceği ve yapabile- ceği her şeydir. Romancılar, şu ya da bu insan olasılı- ğını keşfederek varoluş haritasını çizerler. Dolayısıyla hem karakteri hem de onların dünyası, olasılıklar üzerine verilmemelidir. E) Müderris ve Virtüöz, her şeyden önce, tarihe hayal gü- cünün içinden kapsayıcı bir bakış yöneltmenin yolları- ni arayan bir roman. İncelikle işlenmiş dili, sağlam bir kurgusu var. Okuru kendine çekmekte hiç zorlanmıyor.

15. Fuzull Hakimane gazel II. Nabi Şuhane gazel 111. Âşıkane gazel IV. Nedim Rindane gazel Sanatçı-gazel türü eşleştirmelerindeki yapbozun doğru şekilde tamamlanması için boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Baki B) Nef'i A) Âşık Paşa D) Şeyh Galip E) Şeyhi

28. Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir adlı eserine yeni bir şehir eklese bu kuşkusuz Paris olurdu. Tanpınar; Yahya Kemal'den, Proust'tan okuduğu bu şehre ancak İkinci Dünya Savaşı sonrasında gidebildi. Yazar için gecikmiş bu ziyaret, hayalindeki Paris ile karşılaştığı şehir arasında çatışmalara neden oldu/Tanpınar için düş kırıklıklarıyla dolu bu seyahatin izlerine, bazı deneme ve mektuplarında rastlanır. Yazarın Istanbul'u, kişisel tarihine dönerek arşınlamasına benzer biçimde Paris'i de kendi soyut tasarımlarındaki hâliyle görmeye çalıştığı ama gerçekte gördükleri karşısında şehre dair bu zihinsel kabulleri terk ederek yepyeni bir çatı, daha derin bir temel arayışına girdiği anlaşılıyor. Bu parçadan hareketle Ahmet Hamdi Tanpınar ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Hayalindeki Paris'i, başkalarının anıları ile edebî eserlerinden hareketle biçimlendirdiği B) Istanbul'u, edebiyatla iç içe oluşan somut deneyimleriyle yorumladığı türlerdeki eserlerinde yer: nelirli bir yer zaman çeşitli C) Paris'e dair izlenimlerinin zaman D) Istanbul ve Paris'in, edinen şehirler arasında olduğu E) Paris değerlendirmelerinde zamanla değişim gösterdiği sya en yazali iznilmazın kullana çok başlangıçtaki beklentilerin

yar da as 18. Canlıların vücut kısımları iş bölümü metodu- nu uygulayarak çalışır. Atom, bir maddenin L kimyasal ve fiziksel niteliklerini yansıtan en R küçük yapı taşı olarak adlandırılır. Atomlar 20. İnsanlar A I radyo ve arasında birçok hâle geldiğinde molekülleri oluşturur. Hücre canlının temel birimidir. Hücrelerin bir araya gelmesiyle dokular, dokuların bir araya gelmesiyle organlar oluşur. En son organların bir araya gelmesiyle de organizmalar meyda- na gelir. İş bölümü yaparak organize olan un- surlar canlı organizmaların oluşumunu sağla- yarak hayatı oluşturur. yına da den elek liğa sah çarpip y le iletişi Bu parçayla ilgili olarak 1. Canlıların iş bölümü metodunu uyguladığı, II. En küçük yapı taşının atomyolduğu, III. Dokuların hücreler aracılığıyla dlustuğu, IV. Organlar ile organizmanın meydana geldiği, V. Canlılığın temelinin atomlara dayandığı durumlarından hangileri söylenemez? A) I BYII of y By Cy D) E) V 68 Bu par ğinilmi A) İleti B) iyon C) ilet min D) Ele E) Ra

22. Editör: (1) Yazar: Çocukluğumda ve gençliğimde sürekli okurdum, o yüz- den yanıt vermek güç. Kimleri okuduğum zamanla de- ğişti, herkeste olduğu gibi. Lisedeyken, Jane Austen'dan bilim kurguya ne varsa okudum, üniversitedeyken Sha- kespeare'den Kafka'ya Beckett'e ne varsa okudum. Bir de Kanadalı yazarların kitaplarını, bulabildiğimde onları da okudum. Ama illâ birini seçeceksem, yine Shakespe- are ve eserleri derdim. Editör: (II)-- Yazar: Önce ne tür bir okurdan bahsettiğimizi soralım. Genç bir adamsa, Antilop ve Flurya. Genç bir kadın mı? Damızlık Kızın Öyküsü. Tarihe ilgi duyan biraz daha yaşlıcana biri- ne, Alias Grace'i veya Kör Suikastçı'yı okumasını derdim. Çok çok kısa şeyler okumak isteyen biriyse, öykü kitap- larımdan birini önerirdim. Şiir okumak isteyenlere de Se- lected Poems ya da Morning in the Burned House ya da The Door derdim. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A 1. Okuma alışkanlığını ne zaman ve nasıl kazandınız? II. Okurun sizleri ve eserlerinizi eleştirmesini nasıl kar- şılarsınız? B) 1. Okurlarınıza sizin eserleriniz dışında hangi eserleri okumasını önerirsiniz? II. Bir okurun okumak istediği kitaplar için bir yaş ara- lığı var mıdır? Gençliğinizde sizi etkileyen yazar var mıydı bu ya- zarlar kimlerdi? II. Okurun sizin eserlerinizden öncelikle hangisini oku- masını önerirsiniz? 1. Okuduğunuz yazarların zaman içinde değiştiğini dü- şünüyor musunuz? II. Kitap okumak isteyen kişilere öncelikle hangi eser- lerinizi tavsiye edersiniz? E1. Bir yazar olarak sizi en çok etkileyen birkaç kitabı söyler misiniz? II. Bir okur sizi okumak istiyorsa hangi eserinizle baş- lamasını önerirdiniz? 23.

7. Bazı edebi eserler, kendi içinde derin bir anlam taşı- digi ve estetik bir yapıya sahip olduğu için güzeldir Onlan yazıldığı şartların dışına çıkarsanız da de- gerlerinden bir şey kaybetmezler. Bazı edebi eser- ler ise değer ve anlamın içinde doğduğu zaman ve mekana borçludur. Mehmet Emin Yurdakul'un Anadolu dan Bu Ses adlı şir bu sonuncu gruba gi rer Bugun iyi niyetle de olsa ona estetik bakımdan güzel bir şiir denemez. Çünku ondan sonra gelen şairler, çok daha güzel eserler yazmıştır. Fakat Yurdakul'un Anadolu'dan Bir Ses şiiri ve bu şirin yer aldığı Türkçe Şiirler kitabı, basıldığı dönemde yepyeni bulunmuş ve büyük ilgiyle karşılanmıştır Yurdakul da Türk halkioin yüzyıllardan beri bekledi- gi bir şair olarak gorulmuştür Bu parçadan hareketle Mehmet Emin Yurdakul ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Şurlerinin yazıldığı dönemde çok etkili oldugu 8) Eserlennin gurumuzun edebi zevkine hitap et- meyebileceğ C) Sertens tanhi bir işlevi yerine getirme kavgısıyla kaleme aldığı D) Bir donem halkın sesi olmayı başarmış bir şair olarak değerlendirildiği E) Kendisinden sonrakı dönemlerde daha nitelikli şürler yazıldığı

26.) (1) Yeni bir sinema festivali daha başlıyor. (II) Her şeyin saman alevi gibi parlayıp söndüğü, sonrasında hatırlanmadığı bu çağda bir sanat dalının ilgi çekmesi umut verici (III) Hayatını kamera elinde kazanmaya çalışanlar için özellikle bu böyle. (IV) Sinema sektöründe özellikle kamera arkasında çalışan emekçilerin, bu emeklerin karşılığını alamaması üzüntü verici bir durum. (V) On gün sürecek olan festivalde yerli yabancı ödül almış birçok film gösterimde olacak. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) B) IV C) III D) II EXX PEGEMYAYINLARI 8

22-23. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Uzun süredir yayın hayatına devam eden bir sanat dergisinin yayın kurulu; 2018'e kadar "direnmek", "tanık olmak", "mucize" gibi bilindik ve çarpıcı bir başlık seçerek bu başlık çerçevesinde yayımlanacak sayının yazılarını oluşturuyordu. Kurul: 2018'de ise yayımlanacak sayının temasına, görece deneysel bir şekilde yaklaşmayı tercih etti. "Dünyayı anlatmak, yeni dünyalar yaratmak için diller bitmez tükenmez bir kaynak olsa da bizi sessiz bırakan yapıtlar, manzaralar ve durumlar vardır. Bunları ifade edecek sözcükleri bulamayız ama deneriz hiç değilse. Bazen kekeleriz, bazen de bunu ifade edecek bir sözcük yok deyip susarız. İfade edecek sözcük bulunamaz mi sahiden?" sözleriyle başladıkları bu yolculukta oluşturdukları ilk sözcük "Akdeniz-lemek" oldu. Yayın kurulu, bulduğu bu sözcüğe "Akdeniz kıyılarına derin bir bağlılık duymak ve kendini orada evinde hissetmek", "bir kültürden diğerine geçiş yapmak" gibi yeni anlamlar yükledi. Dergi, "Akdenizlemek" kelimesi için belirlenen bu farklı ve yeni anlamlardan hiçbirini sabitlemeyi amaçlamiyor. Hatta okur, sanatçı ve düşünürlerle yapılan söyleşilerde sözcüğün anlamları yeniden sorgulanıyor. 23. Bu parçada sözü edilen derginin 2018 yılından sonra gerçekleştirdiği deneysel çalışma aşağıdakilerden hangisidir? Kelime hazinesini türetilen yeni sözcüklerle sürekli zenginleştirmek B) Sözcüklerin bilinen anlamları yerine daha az bilinen anlamlarını seçmek TU olmak Türetilen bir sözcüğe farklı anlamlar bulma çabasında D) Sözcüğün bilinen anlamı yerine bulunan yeni anlamını öncelemek E) Söz dağarcığında yer alan sözcükleri özgüSIZING bağlamlarda kullanmak ÖSYM'nin yazılı izni olmaksızın, dan kullanılamaz.

Bir okulun A ve B şubelerinde öğrenim gören Nil Orhan, Pelin Reyhan ve Serhat adlı öğrencilerden Edison, Gutenberg ve Tesla adlı mucitlerin hayatları hakkında bilgi toplamaları istenmiştir. Öğrencilerin şubelerine ve seçtikleri mucitlere ilişkin kimi bilgiler şu şekildedir: Her bir öğrenci, sadece bir mucit seçmiştir. • A şubesinde toplam üç öğrenci bulunmaktadır. Edison ve Tesla'yı ikişer öğrenci seçmiştir. Reyhan'ın seçtiği mucit, Tesla'dır. @ Farklı şubelerdeki Nil ve Serhat'ın seçtiği mucitler aynıdır. * Orhan ve Pelin, aynı şubede öğrenim görmektedir.

35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. 1-030 Bob Marley bir yıldız mıydı? Kesinlikle evet. Fakat bili- nen şöhretlerden çok farklıydı. Unvan ve para için ça- aplışıp üretmeyen; dünya ve çevresindekiler için daima söyleyecek bir sözü olan, bunları cesaretle dillendiren, insanların sorunlarına ve yeryüzündeki problemlere kafa yoran, hobi olarak futbol oynayan ve futbolla düşü- nen bir müzisyendi. Daha da önemlisi bir ozandı. Mar- nab ley, bir varoluşçudan çok varoluşçuydu, onu da aşan bir bilgeydi kimi yorumculara göre. Savunduğu fikirlerin ve muyorum kattığı hümanizmin peşinden gitmişti. Göründü- ğü gibi olan ve olduğu gibi görünen Marley'in, "Dünyada yaşıyorum ama bu dünyadan değilim." sözü, onu yansı- tan büyük bir ipucuydu. -Üm ab AD svom -fumu taburo nurod GTAS 35. Bu parçada altı çizili sözle Bob Marley'in hangi yö- nüne dikkat çekilmiştir? A) Sıra dışı kişiliğine 2164 egonales mult olyo ililiganie B) Samimi duruşuna C) Vicdani yönüne Sab D) Sorunlara karşı duyarlılığına UUE) Sevgi dolu benliğine 36. Bu parçadan hareketle Bob Marley'le ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Düşündüğünü açıkça söyleyen biridir. B) Farklı mesleklerde çalışmıştır. C) Toplumsal sorunlara duyarlılık göstermiştir. D) Kendine has felsefi bir düşüncesi vardır. E) Evrensel bir insancıl düşüncesi bulunmaktadır.

2021-TYT/Türkçe 6. Ahmet Hamdi Tanpınar, hem yaşadığı dönemde hem de ölümünden günümüze kadar Türk kültür ve sanatı- nın konuşulduğu her ortamda, adından her fırsatta söz ettiren bir isim olmuştur. Cumhuriyet' in kurulduğu yıl olan 1923'te İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi' nden mezun olan Tanpınar, daha sonraları tanıştığı Yahya Kemal ve Ahmet Haşim'in yakın dostu olması yanında, özellikle Yahya Kemal' in adeta devamlı bir öğrencisi olur. Eserlerinde ve konuşmalarında Yahya Kemal'den bahsetmeyi ihmal etmez. Yalnız, Tanpınar'ı sadece bir edebiyatcı olarak tanımlamak ona en büyük haksızlık olur. O aynı zamanda Türk kültür ve medeni- yetinin her dalında özgün fikirleriyle kalem oynatan bir fikir adamıdır. Sahip olduğu Doğu ve Batı kültür biriki- mini başta romanları olmak üzere bazı fikir ve edebiyat kitaplarında da bize aktarmıştır. Tanpınar ayrıca iyi bir musiki dinleyicisidh ve sanat birikiminin önemli argü- manieri arasında müziğin payı oldukça kabarıktır. Türk musikisine olan ilgi ve yakınlığında da Yahya Kemal'in etkileri tartışılamaz. Tanpınar için müzik "zaman geçiş- lerini sağlayan bir başka unsur"dur. Tanpınar müzikle o kadar iç içedir ki, müzik dinlerken gözlerinin önünde canlanan cisimler gördüğünden ve bunun da "uyanık- ken görülen rüya" olduğundan söz eder. Hatta müzik onun nazarında "duadan farksızdır." Bu parçadan Ahmet Hamdi Tanpınar'la ilgili olarak; 1. Türk kültür ve medeniyet alanında özgün bir fikir adamı olduğu II. Bazı ünlü şairlerle arkadaş olduğu III. Üniversite'den mezun olduğu yıl Cumhuriyet'in ku- rulduğu IV. Musiki alanında bestelerinin olduğu ifadelerinden hangisi doğru olarak verilmiştir? A) Yalnız I B) I ve II C) II ve III D) I, II ve III E) I, III, IV 7. CELAL AYDIN YAYINLARI Orhan alaya yoktu, yazılm ona." yazılo kada yor. I ğe k Bu iste At B) C) D 8.

Düşünce Akışı Cümlesi - Akışı Bozan Cümle 5. (1) Genel anlamda birçok kaynakta Dede Korkut, "Oğuzların bilgini" olarak geçer (II) Dede Korkut hak- kında bir öz yaşam ya da yaşam öyküsü yoktur (ill) Biz onu bize bırakılan ve kendi adıyla anılan Kitab- Dede Korkut eserinden biliyoruz (IV) Dede Korkut: Dedem Korkut, Korkut Ata, Atam Korkut olarak da isimlendirilen bir kişinin felsefeci olma ihtimali blle vardır (V) Tahminimizce Dede Korkut, bir çıkış nok- tası olarak Türk edebiyatının geçiş döneminin önem- li bir sanatçısı olarak anılmaya devam edecektir. Yukarıdaki paragrafta numaralanmış cümlelerden hangisi anlam akışını bozmaktadır? A) L B) II. C) III. D) IV E) V.

5. Karlı dağların başında Salkım salkım duran bulut Saçın çözüp benim için Yaşın yaşın ağlar mısın Bu beyitte altı çizili dizede yapılan edebî sanat aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) İstiare B) Mecazımürsel C) Teşbih D) Teşhis E) Kinaye SOA

TYT/Türkçe 23. Diyalektiğin temel özelliklerinden biri, tez ve antiteze sa- hip olmasıdır. Bu iki unsur, birbirine göre karşıt veya çe lişik durumda bulunabilir. Mantık açısından tez ve antitez olarak kabul edilebilecek en uygun çift, birbiriyle çeliş- meyen ve birlikte doğru olabilen alt-karşıt önermelerdir. Çünkü diyalektik düşünüşün diğer bir temel özelliği, tez ve antitezden hareketle ulaşılabilecek bir yargının yani bir sentezin bulunmasıdır. Alt-karşıt önermelerin birlikte doğru olabilecekleri dikkate alınırsa sentez bu önermele- ri yani tez ve antitezi birlikte ihtiva edebilecektir. Örneğin, "Bazı kalemler mavidir." tezinin antitezi "Kırmızı renkte kalemler de vardır." ifadesi olabilir. Bu iki yargı alt-karşıt- tır, dolayısıyla sentez elde edilebilir. Bu parçaya göre, parçada verilen tez ve antitez örne- ğinin sentezi aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Kalemler çeşitli renklerde olabilir. B) Mavi olmayan kalemler kırmızıdır. C) Kırmızı ve mavi dışında kalem yoktur. D) Bütün kalemler tek renk taşır. E) Kırmızı kalemle mavi kalem eşit sayıdadır, 24. "Kaplumbağa Makamı", Onur Çalı'nın öykü kitabı. "Kap- lumbağa" denince telassız vürüyen, kabuğundan tanı- 25. K o H O lu d B $ a