Paragrafın Yapısı Soruları

18. GÜN Soru Tipi 1. Gordion'daki Büyük Tümülüs'te yapılan kazılarda, mezar armağanı olarak bırakılmış 145 adet fibula bulunmuştur. Parçanın Yapısı - 6 II. Bu moda Yunanistan'dan Doğu Anadolu ve hatta Güney Anadolu'ya kadar geniş bir alanda kendini göstermiş ve bu takılar, bazen çok uzak coğrafyalarda bile görünür olmuştur. III. Frig dönemi takıları arasında özellikle giysileri tutturmada kullanılan bronz ve gümüş fibulalar, döneme damgasını vurmuş, âdeta bir moda yaratarak bunların ticareti yapılmıştır. IV. Bu takıların yanı sıra Friglere ait Gordion Nekropolve Ankara Tümülüs kazılarında ele geçirilen bronz ve gümüşten omphaloslu tas, kazan, kepçe, fibula ile fildişi ve ahşap mobilya ayrıca aplik parçaları ile dokumalar, onların el sanatlarındaki hünerlerini gösteren örneklerdir. V. Friglerin baştanrıça olarak kutsadıkları Kybele'nin heykellerinin bazılarında tanrıçanın boynunda geniş bir gerdanlık ile kollarında manşet şeklinde çift bilezik taşıdığı görülür. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I. ile III. D) II. ile V. B) II. ile III. 49 Günde TYT Türkçe E) III. ile IV. C) II. ile IV Soru Çözüm Taktiği: Bu sorularda bir parçanın cümleleri numaralanır, sonra bu cümlelerden ikisinin yerleri değiştirilir. Sizden bu yerleri değiştirilmiş cümleleri belirlemeniz istenir. Olayın veya düşüncenin akışına göre parçayı dikkatli okuyarak bu cümleleri belirleyebilirsiniz. Seçeneklerde verilenleri sırasıyla uygulamak da işe yarayacak bir yöntemdir, sizi cevaba götürür. Yukarıdaki parçada, Frig Dönemi takıları üzerinde durulmuş; bunlardan biri olan fibulalar ayrıntılı olarak açıklanmıştır. III numaralı cümlede bu takı ürününün moda hâline gelerek ticaretinin yapıldığı II. cümlede ise bu modanın etkisini gösterdiği coğrafyalar verilmiştir. Dolayısıyla bu bilgilerin verilişinde bir yanlışlık olduğu anlaşılıyor. Bu cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için II. cümle ile III. cümlenin yer değiştirmesi gerekir. Ancak o zaman cümlelerin tamamı yerli yerinde kullanılarak anlamlı bir bütün oluşturulmuş olur. Sorunun cevabi B seçeneğidir. 76 2. 1. 1. S ş a II. D PU d III. B ÇI IV. B di ol V. Es ça ol Yukarı oluştur yer de A) I. ile 1. Org kar. II. Zor hor vb. III. Org orga IV. Böy uyur Will V. But olara Yukarıda oluşturm yer değiş A) I. ile III.

TYT/Türkçe 5. Günümüzde Özerk Altay Cumhuriyeti'nin sınırlarına dâhil olan Ukok Platosu'nda MQ 5. yüzyılda yaşamış olan Sibiryalı bir prensesin yoğun bir buz tabakası içerisinde bulunan mumya- sını inceleyen bilim insanları onun yaklaşık olarak 20-30 yaşları arasında gömüldüğünü ve ölüm sebebinin de meme kanseri olduğunu ortaya koydular. Aşağıdaki yargılardan hangisi bu cümleden kesin olarak çıkarılabilir? A) Buz tabakası, prensesin mumyasının bu zamana kadar ko- runmasını sağlamıştır. B Prenses 20-30 yaşları arasında meme kanserine yakalan- mıştır. C) Sibiryalı prensesin MÖ 500'lü yıllarda yaşadığı belirlenmiş- tir. Ukok Platosu daha önce başka bir ülkenin sınırları içerisin- de bulunmaktadır. Bulunan mumya bu bölgede çıkarılan ilk mumya olma özel- liğine sahiptir.

A r 17. Karadeniz'e döküldüğü alanın da içinde yer aldığı 56.000 hektarlık deltası ile Türkiye'nin önemli sulak alanlarının başında gelen Kızılırmak, ----. Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi getirilirse "Kızılırmak Nehri'nin fiziki görünümünde zamanla değişik- lik olduğu" sonucuna ulaşılır? n A) üzerinde kurulan on iki baraj ve hidroelektrik santrali ile ülke enerji üretimine katkı sağlamaktadır B) geçtiği illerdeki tarım arazilerinin sulama faaliyetlerinde çiftçiler tarafından aktif olarak yararlanılmaktadır C) üzerinde kano, beyaz su raftingi, balıkçılık gibi birçok su sporu yapmaya imkân tanımaktadır D) birçok tatlı su türüne ev sahipliği yaparak canlı bir eko- sistem olma özelliğini korumaktadır E deniz seviyesinden yaklaşık iki bin metre gibi oldukça yüksek bir yamaçtan doğmaktadır A M A 6

A A A 37. (1) Bankada bir hesap sahibi olduğunu düşün, he- sabına her sabah 86 400 dolar para yatırılıyor. (11) Fakat bu paranın hepsini akşama kadar har- camak zorundasın. (III) Para ertesi güne trans- fer edilemez. (IV) Ne yaparsın? (V) Hepimiz "za- man" adlı bu bankanın müşterisiyiz. (VI) Her sabah 86 400 saniyeye sahip oluyoruz, bu değerli hazineyi en iyi şekilde kullanmalıyız. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi çı- karılırsa parçanın anlamında önemli bir değişme ol- maz? A) II B) III C) IV D) V E) VI

38. Bahçemde ıslak toprağın, odamda eski kitapların kokusu, aklımdaysa hüznü var gözlerinin, ellerinin. Garip bir serinlik içinde yüzüyor dışarıda ağaçlar. Açık kalan penceremden içeriye dolduruyor rüzgâr, serinliği. Bir kahve çekiyor canım şöyle bol köpüklü, şeker misali katıyorum hatıranı üzerine. Kahveyle birlikte hatıran da karışıyor. Son gülleri suluyorum, ekmek veriyorum güvercinlere. Mademki eylül işte, mademki dökülüyor yapraklar, dökülüyor gözyaşım da senden kalan satırların üzerine. Bir kuş pencere- me konuyor, bir kadın kaldırım taşına çöküp oturu- yor, bir ilkokul geçiyor kaldırımdan civil civil. Radyo- da Aşiyan yollarından ses veriyor Zeki Müren. Öğle uykusundan uyanmış bir çocuğun o tatlı sersemliği içinde sen; şarkım, şiirim ve ruhum oluyorsun dilim- de. Ve saklanıyor sesim sokak satıcılarının gürültü- süne. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Eksiltili cümleler kullanma B) Betimleyici ögelerden yararlanma C)Yinelemelerle ahenk yaratma D) Benzetme ve ad aktarmasına yer verme E) Anlatıcının duygusal etkilenmesini yansıtma TYT Deneme Sınavı - 4 10

5. Aşağıda, Uşak'ın aylık ortalama yağış verileri ile bu verilerden yararlanılarak elde edilen aylık ortalama yağış grafiği ve yağışın mevsimlere dağılışı verilmiştir; grafikteki bilgiler doğrultusunda, yağış miktarının Uşak'a etkisine dair çıkarımlarda bulunulmuştur. Aylar Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık ORTALAMA Yağış (mm) 70,0 63,1 54,3 54,3 44,4 25,8 15,8 9,5 16,7 40,3 56,3 80,5 531,0 Yağış (mm) 100/ 80 60/ 40 20 0 OSMNMHTAEEKA %40,23 Kiş %21,34 Sonbahar 9,62 Yaz %28,81 Ilkbahar Uşak ilinin aylık ortalama yağış verilerine ve yağışın mevsimlere dağılımına bakıldığında ortalama yağış miktarının çok fazla olmadığı görülmektedir. - - - . Yaz mevsiminde yağış oranının düşük olması ve yaz kuraklığı nedeniyle birçok tarım ürünü yetiştirilememektedir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Gelecek yıllarda tarım ürünlerinin oldukça rağbet göreceği düşünülmektedir. Yağış oranlarına bakıldığında insanlığın büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğu hemen fark edilmektedir. C) Son yıllarda yaşanan kıtlıklar doğal kaynakların bilinçsizce kullanımından kaynaklanmaktadır. D) Bu durum yer üstü ve yer altı su kaynaklarının beslenmesini olumsuz etkilemektedir. E) Uzmanlar, kuraklık gibi büyük bir sorunla karşı karşıya kalmamak için insanları bilinçlendirmektedir. 67

1. Osmanlı Devleti'nde, devşirilecek çocuklar arasından özellikle 9-14 yaş aralığında olanlar tercih edilirdi. 15 yaşın üzerinde çocukların devşirilmesi ise nadir görülürdü. Devşirme sırasında sancak beyi, kadı ve papazlar devşirme memuruna yardım ederlerdi. (1) Memur, vaftiz defterlerine bakarak şartlan elverişli olanlan ayınır; en ince teferruatına kadar iki deftere bunlann kaydı yapılırdı. (1) Acemi oğlan olarak alınanların her birinin adi, anne-baba adı, köylü sipahilerinin adlanı, boyu, saç ve göz rengi ile görünümü ayrıntılarla deftere kaydedilirdi. (III) Kanuna göre çocuklann en soylulan, papaz oğullanı, iki veya daha fazla çocuğu bulunanın en sağlıklısı tercih edilir, tek erkek çocuğu olan ailelerin oğlu alınmazdı. (IV) Çocukların orta boylu olmasına dikkat edilir, uzun boylu olup da fiziği düzgün olanlar saray için ayrılırdı. (V) Devşirme işlemi bittikten sonra 100- 200 kişilik kafileler hâlinde devlet merkezine sevk edilen çocuklar, burada tekrar kontrolden geçirilir ve sünnet edilirdi. VISünnet merasimi öncesinde isimleri değiştirilen acemi oğlanlar, defterlere yeni Türk isimleri ile yeniden kaydedilirdi. (VII) Bu defterlerden bir kayıt şu şekildedir: "Hızır nam acemi oğlan Müslüman olamadın kendunun adı Sotiri ve babasının adı Yorgi olup uzun boylu, sarışın, gök yüzlü, kumral saçlı, sağ kaşı üzerinde yareciği ve sağ kulağında ve ellerinde dahi benleri olup hâlâ tahminen on yedi yaşında olup..." (VIII) Devşirilenlerden bazıları saray için ayrılır, kalanlar da Türk köylüsünün yanına verilirdi. (IX) Acemi oğlanlar, Türk ailelerin yanında tarım yaparak ve diğer işlerde çalışarak Türk-İslam adetlerini, ahlakını ve Türkçeyi öğrenirdi. Burada dört veya beş yıl çalışırlar, daha sonra Acemi Ocağına alınırlardı. B Bu parça üç paragrafa ayrılmak istendiğinde ikinci ve üçüncü paragraflar sırasıyla aşağıdaki cümlelerin hangisinden sonra başlar? (B) C D) E) II. paragraf l al 111 V V III. paragraf vil VII VIII VII IX

2. Tek Kuşak-Tek Yol İpek Yolu Çin'den başlayarak Anadolu ve Akdeniz üzerinden Avrupa'da son bulan bir ticaret yolunu temsil etmektedir. Adını en önemli simgesi olan "ipek"ten alan bu ticaret yolu, yalnızca ticari malların değil insanların, kültürlerin ve fikirlerin taşınmasında da aracı bir rol oynamıştır. Doğu ile Batı kültürü arasındaki etkileşimi tarih boyunca sağlamış olan yol, alternatif güzergâhların bulunmasıyla birlikte önemini yitirmiş olmasına rağmen son yıllarda tekrar dünya gündemine girmiştir. 2000'li yıllardan sonra artan sanayileşme ve teknolojik gelişmeler ile birlikte ciddi bir ekonomik büyüme performansı sergileyen Çin, hemen her ülkenin iş birliği yapmak istediği bir aktör hâline gelmiştir. Bu avantajını kullanarak etki alanını genişletmeyi amaçlayan Çin, dünyanın en büyük ulaşım projesi olmak üzere bağımsızlıklarını kazandıktan sonra dünyayla ekonomik entegrasyona öncelik veren Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile Türkiye, Iran ve Rusya gibi önemli ülkeleri içeren bir projeyi gündeme getirmiştir. Asya, Afrika ve Avrupa'yı birbirine bağlayacak olan Modern Ipek Yolu Projesi (karayolları, tren yolları, limanlar ve enerji nakil hatlarını içeren milyarlarca dolarlık alt yapı yatırım girişimi) ile ilgili olarak ilk kez 14-15 Mayıs 2017 tarihlerinde Pekin'de bir zirve düzenlenmiştir. 29 ülkenin devlet ve hükümet başkanlarının katıldığı zirvede proje dünyaya anlatılmıştır. Türkiye'nin önerdiği "Orta Koridor" projeleri ile uyum içinde olması planlanan Modern Ipek Yolu Projesi'nin, güzergâh üzerindeki ülkeleri kara, deniz, hava ve demir yolları ve liman-boru hatları aracılığıyla birbirine bağlaması planlanmaktadır. Modern Ipek Yolu Projesi en basit hâliyle geçeceği 65 ülkeyi yol, liman, demir yolu, havaalanı ile birbirine bağlamayı hedeflemektedir. Ipek Yolu Kervanı Anıtı (Kazakistan) Ipek Yolu'na döşenen demir yolu (Çin) Buna göre bu parçada 1. Kültürlerin ve fikirlerin taşınmasında İpek Yolu'nun görevi nedir? D II. Ülkelerin Çin ile iş birliği yapmak istemesinin nedenleri nelerdir? III. Modern Ipek Yolu Projesi hangi ticari alanlardaki yatırım girişimlerini içermektedir? IV. Modern İpek Yolu Projesi'nin Türk ekonomisine etkileri neler olabilir? - V. Tarihî Ipek Yolu ile Modern Ipek Yolu arasındaki önemli farklılıklar nelerdir? sorularından hangisinin yanıtına yer verilmiştir? A) Yalnız I C) II ve 11 B) I ve Il D1, ve III E) IV ve V

60 4. (1) Roman, gerçekleşmiş veya gerçekleşme ihtimas olan olayların ayrıntısıyla anlatıldığı uzun metinlerdir (II) Romanda şahıs kadrosu geniştir ve kişiler hem fiziksel hem de ruhsal yönden ayrıntısıyla tanıtıl çoğu kez. (III) Bu türün ilk örneklerini 15. yüzyılda Fransız yazar Rabelais vermiştir. (IV) Ancak roman türü, asıl niteliklerini ve gücünü romantizm ve rea lizm akımlarının etkili olduğu dönemlerde kazanmış tır. (V) Roman, belirli bir olay örgüsü etrafında geli şir ve genelde sebep-sonuç ilişkisine göre olaylar anlatılır. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi dü şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V g la d

ampçi- çin uy- nırları dilmiş- , çel- mingo, ş türü aşar, eçirir. ların ulesi mek lik- a- 10 Bu parçanın başına düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Ses dalgalarının nasıl oluştuğunu yayıldığını anlamak için bir radyodan çıkan ses incelenebilir B) Radyo en eski kitle iletişim araçlarından biri olup postaljik anları hatırlatan bir özelliğe sahiptir Radyonun nasıl ses çıkardığıyla ilgili farklı birden çok açıklama vardır D Ses dalgalarının oluşumuna günlük yaşamın için- Hoparlörden çıkan sesin yüksekliği çeşitli rahat- déki araç gereçlerde tanık olunabilir sızlıklara yol açabilir IVA) I ve 29. (1) Kömürün yer altında gazlaştırılması fikri ilk defa Sir William Siemens tarafından yaklaşık 150 yıl önce kayıtlara geçirildi. (II) Bundan sonra aralarında Nobel Ödüllü kimyacı Sir William Ramsay'nin de bulunduğu bilim insanları bu yöntemin ticari uygulamalarını ge- liştirmek için çalıştı. (III) Yer altı kömür gazlaştırma teknolojisi ilk defa 1930'lu yıllarda Sovyetler Birli- ği'nde hayata geçti. (IV) Hayata geçtikten sonra da sürdürülebilirliğini sağladı, söz gelimi Özbekistan'ın Angren şehrindeki santral 50 yıldan fazla zamandır faaliyetini devam ettiriyor. (V) Günümüzde ise Avust- ralya, Kanada, Çin ve Güney Afrika'da pilot uygula- malar gerçekleştiriliyor. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine düşüncenin akışına göre, "Ancak I. Dünya Savaşı bu girişimlerin askıya alınmasına neden oldu." cüm- lesi getirilebilir? BHT C) III D) IV Diğer sayfaya geçiniz.

RKÇE TESTİ kısmına işaretleyiniz. i ì i B 3. Günümüzde teknoloji, her üretim alanını olumsuz etki- lemektedir. Buna rağmen çömlekçilik yaşamını sürdür- meyi başarmakta olan bir el sanatıdır. Çömlekçilik, bu el sanatına ya da seri üretime dayalı atölyelerden çıkan mamülleriyle hâlâ pek çok alanda üretimini ve pazarlan- masını sürdürmeyi başarmaktadır. Daha çok süs eşyası, çömlekçiliğin yaşam alanı bulmasını sağlamıştır. Böylece küp, vazo, küllük, çanak, kâse, tas, şekerlik, çerezlik, güveç, saklama kapları, pano vb. çok çeşitli çömlek mamülü üretim şekilleri icat edilerek pazar bulma şansı- ni sürdürmektedir. Pek çok il ve ilçede yaşama şansını sürdüren, çömlek atölyelerinde üretilen çömlekler ve türleri mutfakları terk etse de özellikle turistlik süs eşyası amaçlı üretilen otantik çizgilerle bezenmiş şekilde yapılan mamüllerdir. Bu parçada yazar, çömlekçilikle ilgili hangi durumdan şikayet etmektedir? Gelişen sanayi ile birlikte insanların mutfakta çöm- lekten yapılmış eşyaları kullanmamasından B) Çömlekçiliğin gelişme sahasının darlığından C) Çömlekçilik mesleğine duyulan ilgisizlikten D) Çömlekçiliğin ülke piyasasında pazar bulamayışından E) Süs eşyası olarak kullanılan çömleklerin çok ucuza satılmasından Zeki Demirluub

3. Yukarıdaki görseli en iyi açıklayan ifade hangisidir? A Doğru aracı elde ettiğinizde çözülmeyecek bir sorun yoktur. B) Problemler karşısında sabırlı olmak, çözüme ulaşmayı sağlar.. Insan, merak ettiklerinin peşinden gitmek için her yolu denemelidir. Sorun çözmek, araçla değil doğru akıl yürütmekle sağlanır. Çaba gösteren insanın erişemeyeceği bir hedef yoktur.

Oksijen Yayınla 5 E) Yenilikçilerle gelenekçileri SVEN En çarpıcı fark yazarın, kendi hayatına çok uzak bir dünyayı, çok farklı hayatları ve daha önce anlatmadığı bir İstanbul'u ilk defa bu kadar yakından anlatmaya soyunmuş olmasıdır. 1. Dahası; kız kaçırmadan görücü usulüyle kız aramaya, okul - askerlik yaşantılarına, vatandaş - seyyar satıcı ilişki- lerine ait birçok ritüel de yazarın önceki romanlarında pek rastlamadığımız türden unsurlardır. III. 1960'ların sonlarında Anadolu'dan İstanbul'a gelip farkında olmadan yeni İstanbul'u kuranlar; gecekondu sahipleri, kö- şeyi dönmeye çalışanlar, büyüyen ranttan pay almaya çalı- şanlar; yoksul aileler... Pamuk'un cesaretle keşfetmeye ve anlatmaya çalıştığı tüm bu ayrıntılar roman boyunca hep canlı. V. Karşımızda birçok açıdan Orhan Pamuk'un önceki roman- larından farklı bir roman var. V.Öyle ki bu roman, yazarın tanımadığı bir dünyayı tarafsız ve başarılı anlatması yönüyle romanları arasında en başarı- li eser konumuna yükseliyor. Bu cümlelerle bir paragraf oluşturulsa numaralanmış cüm- lelerden hangisi giriş cümlesi olur? AH B) III CHV D) V EXT

10. (1) Sanat, çocukların kendilerini özgürce ve dolaysız bi- çimde anlatmalarında kullandıkları bir üst dildir. (II) Bu dilin gelişimi, sözel dilin gelişiminden hem daha önce hem daha etkindir. (III) İlk zamanlar sözel olarak ken- dini çok iyi ifade edemeyen çocuklar çizgiler, renkler, biçimler yoluyla başka bir anlatıma yönelirler. (IV) Bu anlatımlarında duyguların ve heyecanlarının yansıma- larını bulabilmek mümkündür. (M) Çocuklar kendilerini, kendilerince ve özgün biçimde anlatabildikleri sanat- sal etkinlikleri yoluyla güven duygularını da geliştirirler. (VI) Sanatsal etkinlikler, çocukların "ben yaptım, bu benim eserim" diyebildikleri yegâne alanlardan biridir. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerden hangisiyle baş- lar? A) II B) III C) IV D) V E) VI

p 31- Dş 7- a- m ir- an er- arı r e- gi- in- un ata de- la- ğu yal Sıra Sende 5. Şirketlerin kötü yöneticileri! Onlar hakkında bir sürü şey söyleyebiliriz çünkü eskiden sayıca çok daha fazla olan bu yöneticiler hakkında hemen hepimiz bir şeyler biliyo- ruz. Evet, eskiden daha fazla dedim; nite- kim günümüz koşulları diğer pek çok şey gibi yönetici kavramının da farklı bir hål al- masını sağladı. Bilginin sonsuzluğu, kuru- luşlar arasındaki rekabet, çalışanların ve şirketin performansı gibi nedenlerden do- layı yöneticiler de daha başarılı olmak için uğraşmaya başladı. Çünkü başta olanın diğerleri üzerinde ne kadar büyük bir etki yarattığı ve çalışanların mutluluğuyla üret- kenliği arasında ne kadar doğru orantılı bir ilişki olduğu anlaşıldı. İşte bu nedenle de yöneticiler de kendini geliştirmek için, daha iyi yöneticiler olabilmek için uğraş- maya başladı. PARAGRAF Bu parçada anlatılanlar aşağıdaki so- rulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Yöneticilik mi çalışan olmak mi rahattır? B) Severek yapılan bir iş, kişiye neler ka- zandırır? C) Başarılı bir çalışan mı, kötü bir yönetici mi olmak istersiniz? D) Şirket yöneticilerinin kötüden iyiye dö- nüşümünü nasıl değerlendirirsiniz? E) Yöneticilik yapmanın kolay olduğunu söyleyebilir misiniz?

layınız. 3-4. soruları aşağıdakı parçaya gore cevap- Matematik; herhangi bir konuda doğru düşünme s natıdır, diyebiliriz. Buradaki kilit kavram "doğru" keli- mesiyle anlatılıyor. Sağduyu da herhangi bir konuda sağduyu- doğru yolu bulmak olarak açıklanabilir ama s yu betimlerken kullandığımız doğru kelimesi, zamana ve mekâna göre değişir. Geçen yıl yolda karşılaştığımız dostlarımıza sarılıp ýanaklarından öpmek doğru bir davranıştı Bu yıl iki metre uzaktan, ağzımızda maske ile korkarak sohbet ediyoruz. Pek çok bilim dalındaki doğrular da yıldan yıla değişir çünkü öğrenmek bir sü- reçtir, Yeni deneylerin getirdiği yeni bilgilerle eski kav- ramlarımızı geliştirir, doğayı daha gerçekçi açıklayacak teoriler geliştiririz. Beş yıl önceki bilgilerimiz eskir, Şim- diki bilgilerimiz de beş yıl sonra eskiyecek ama biz bu bilgilerin omuzlarında o yeni bilgilere ulaşmış olacağız. Eğer Merkür gezegenin hareketlerini eskisinden daha hassas şekilde gözleyemeseydik Newton mekaniğinin bu hareketleri öngörmediğini bilemeyecektik. Einstein da bu ve buna benzer sorunları açıklayacak yeni bir te- ori peşinde koşmayacaktı, Belki de bu yüzden pek çok bilim dalında beş yıl önce yazılmış makaleler çok nadi- ren okunur Her bir bilim dalını diğer bilim dallarından ayıran en az bir özelliği vardır. İşte matematiği de diğer bilim dallarından ayıran, bu doğru kelimesine yüklenen anlamdadır Matematikte doğru demek; zamandan ve mekândan, gelenek ve görenekten, insandan ve ülke- den bağımsız olarak her zaman doğru kalacak bilgi demektir Örnek olarak Öklid'in iki bin üç yüz yıl önce yazdığı kitaba bakın! O kitabın bir yerinde sonsuz tane asal sayı vardır, demişti. Hâlâ sonsuz tane asal olmaya devam ettiği gibi iki bin üç yüz yıl sonra da bu durum değişmeyecek. İşte "Matematik, herhangi bir konuda doğru düşünme sanatıdır." derken böylesi bir doğruluk kavramından söz ediyoruzy Rodin'in Düşünen Adam heykeli, kim bilir belki de ----. Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Karşılaştırma yapılmıştır. B) Bazı düşünceler gerekçeli olarak sunulmuştur. Öyküleyici bir anlatımla yazılmıştır. Farklı cümle türleri kullanılmıştır. Kişisel görüşlere yer verilmiştir. Bu u parçanın sonuna, düşüncenin akışına göre aşa- A) bize düşünmenin de bir sanat olduğunu anlatmaya ğıdakilerden hangisi getirilebilir? çalışıyor. ve üzerin- B) her doğrunun zamanla değişebileceğini v de düşünmenin anlamsız olduğunu ifade ediyor. C) doğru yolu bulmanın düşünmekten geçtiğini gös- teriyor. D) değişmez doğruları bulmanın düşünmekle gerçek- leşeceğini göstermeye çalışıyor. E bize doğru düşünmenin ne kadar yoğun bir eylem olduğunu göstermeye çalışıyor.