Paragrafın Yapısı Soruları

19. Türkiye'nin en büyük su örtüsü olan Van Gölü'nün en derin yeri 451 metredir. Nemrut Dağı'nın patlaması 50- nucu oluşan Van Gölü, Bu parçanın sonuna aşağıdakilerden hangisi geti- rilirse Van Gölü'nün su yapısında zamanla değişiklik olduğu sonucuna ulaşılır? A) bölgede akan büyük bir su yolunun önünün kapan- masıyla volkanik bir set gölü olmuştur B) birçok akarsuyun ve derenin beslediği geniş bir pla- toyu kaplayarak Anadolu'nun en büyük gölü unvanını kazanmıştır C) dağın bünyesinde bulunan volkanik tüflerin yüzlerce yıl boyunca erimesiyle sodalı bir göl haline gelmiştir D) sodalı suda yaşayabilen, göle özgü endemik bir tür olan inci kefali ile her yıl binlerce yerli ve yabancı tu- risti kendine çekiyor E) her ne kadar adını Van'dan alsa da gölün %65'lik kısmı Bitlis il sınırları içinde kalıyor 20

28. L Yeryüzünde kilometre kare başına II. Yüzölçümü olarak II. En az insanın yaşadığı ülke IV Kilometrekareyi bulan Moğolistan V. Bir buçuk milyon VI. Olarak biliniyor. Yukarıdaki sözler anlamlı ve kurallı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında baştan üçüncü cümle hangisi olur? A) I B) IL C) III. D) IV. |-||-|V 1114 E) V -|V

3. 1. Ama okudukça gelişen zihin artık kendini bir an önce ifade etmek ister. II. III. Çok okuyup da yavaş konuşan elbette vardir. Bunun sebebi çok okuyan bireyin artık daha hız- lı düşünüyor olması ve tabii ki düşünce hızıyla bunu dışarı vurma hızının birbirini yakalayamı- yor olmasıdır. IV. Çok okuyanların hızlı konuştuklarına çoğu za- man şahit olmuşuzdur. V. Buna yetişenler elbette vardır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si ilk cümle olur? A) I B) II C) III D) IV E) V

ME TESTI PARAGRAFTA YAPI-BOŞLUK VE DİYALOG TAMAMLAMA h Cevdet Anday, günlüklerinin birinde, iyi şiirlerin mk ileri yaşlarda geleceğine inanmaya başladığını işti. Ben de bunu deneme için düşünürüm. İyi meler, --- yazarların elinden çıkar. Yaşça değilse güce hayli yol almış olması gerekir ecinin. ada boş bırakılan yere düşüncenin akışına ağıdakilerden hangisi getirilemez? örmüş geçirmiş UR Hanya'sını Konya'sını görmüş emberinden geçmiş lesini yemiş kaç bucak olduğunu anlamış llanı, çeşitli dönemlerde, bir zaman geçirilmeyi, böylelikle yeniden gözden unlu kılar. sanat dallarını kapsar bu yargı ama rla. idir. e, sözgelimi müzik, resim, yontu... değil midir bu? eliyor? lamlı bir bütün oluşturacak hangisi baştan ikinci olur? D) IV E) V paragrafın giriş cümlnni LİMİT YAYINLARI ----. Bunu tarihten bir olayla somutlamak mümkün. Uyvar Kalesi, 1573-1581 yılları arasında Macaristan'ı Osmanlı ordularına karşı savunmak amacıyla inşa edilmiştir. Bu kalenin fethi imkânsız olarak görülmekteydi. Osmanlılar Uyvar Kalesi'ni 6 defa kuşatmışlardır. 1663 yılında, IV. Mehmet Dönemi'nde Köprülü Fazıl Ahmed Paşa'nın kumandasındaki bir ordu kaleyi ele geçirdi. Bu kuşatmada Fazıl Ahmet Paşa o kadar çetin bir mücadele verdi ki onun bu mücadelesi bugün bile Avrupa'da kullanılan bir deyimi doğurdu: "Uyvar Kalesi önünde bir Türk gibi güçlü olmak." Evet, bugün bu deyim; çetin bir işte sebat edenler için kullanılıyor. 8. Bu parçanın başına anlam akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir? A) Osmanlı; fethettiği topraklara kendi kültür ve inanç unsurlarını zaman içinde, barışçıl yöntemlerle yerleştirmiştir BY Dilin söz varlığı, durağan değildir; bir kısım deyimler, atasözleri unutulurken yenileri doğar C) Dilin söz varlıklarını insan ihtiyaçları, insan davranışları belirler; deyimler, atasözleri bir yaşantının tezahürüdür D) Tarihî olayları doğru anlamak için o günün koşullarını iyi bilmek gerekir E) Yeryüzündeki bütün diller, özellikle yakın komşularının etkisinde kalmıştır 9. (1) Cengiz Dağcı hem roman sanatı hem de romanlarında ele aldığı konular bakımından önemli sayılması gereken bir romancidir. (II) Ülkemiz dışında yaşamasına ve Türkiye'yi hiç görm eserlerini Tü GELI KRO Ideal çöza 1. (1) ka b C b C

24.-25. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 1809-1852 yılları arasında yaşayan Nikolay Vasiliyeviç Gogol, şüphesiz Rus edebiyatında ardılı olarak gelmiş başta Dostoyevski, Tolstoy, Çehov ve Gorki olmak üzere birçok yazara ilham kaynağı olmuştur. Hikâyelerinde ve oyunlarında, içinde bulunduğu Rus toplumunun yapısını yansıtırken bir yandan da bu yapıyı ağır bir şekilde tenkit etmiştir. Sanatın temel görevinin toplumları bulundukları uyuşuk durumdan kurtarmak olduğunu savunmuş, bu nedenle de düşünsel açıdan derinliği olan eserler bırakmaya çalışmıştır. Eski feodal düzenden Sanayi Devrimi'ne geçiş dönemi içerisinde yaşamış olan Gogol; toplumun bu geçiş dönemi içerisindeki çalkantılı yapısını bütün gerçekliği ve çarpıklığı ile gözler önüne sermiştir. 24. Bu parçadan hareketle Gogol ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Ferdi bir sanat anlayışına sahip olduğuna B) Cağına tanıklık ettiğine e Sanatın kitleleri harekete geçirici bir güç olduğuna inandığına D) Sosyal eleştiri yaptığına E) Kendisinden sonra gelen bazı yazarları etkilediğine 25. Parçada sözü edilen sanatçı ile ilgili aşağıdaki genellemelerden hangisi söylenir?

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisine, düşün- cenin akışına göre, "Fakat ne bambaşka ne kendine has bir anlatış!" cümlesi getirilebilir? 0₁ 6. Abdülhak Şinasi Hisar, belki sadece anlatıyor. (1) Yaşamak, ta- dina varmak saadetine erdiği geçmiş zamanlar, onun üslup- çu kalemiyle başka türlü dile geliyor. (II) Onun tanımış, acımış, sevmiş ve saymış olduğu insanlar, onun anlatımıyla nasıl yeni- den hayata kavuşup nasıl bizim de tanıdıklarımız olup çıkıyor. (III) Âdeta onlar, kim bilir kaç yıl önce gömüldükleri topraklar- dan silkinerek kalkıyor; bir zamanlar yaşadıkları semtlerde ve evlerde konuşup gülüyorlar. (IV) Bence yalan dünyadan göç- müş bu fanilerin en büyük mutlulukları toprağa olduğu kadar, Abdülhak Şinasi Hisar gibi bir yazarın vefalı hafızasına da gö- mülmüş olmalarındadır. (V) 1 B) II C) III D) IV E) V 00 8

8. Felsefenin bir disiplini olan etik, kendini ahlaki eylemin bilimi olarak tanımlar. Ahlakilik kavramını temellendirmek için insan davranışlarını, mevcut ahlakilik koşulları açısından araştırır. Her insan az ya da çok etik üzerine düşünür. Gelgelelim insanlar genelde etiğe sistematik olarak yaklaşmadığı için bir kuram oluşturmazlar. Gündelik hayat içinde ortaya çıkan etik kaygı ve düşünceler, çoğu zaman belli bir çelişkiyle bağlantılı olarak gündeme gelir. Çelişki çözülür çözülmez de etik konusu kişilerin gündeminden çıkar. Buparçaya göreinsanların etikleolan ilişkisi hakkında doğrudur? A) Etik kavramının felsefi temellerini sorgulamaya meyillidirler. B) Davranışları genel ahlaka uygunluk yönünden değerlendirirler. C) Yalnızca ahlaki bir sorunla karşılaşınca etik üzerine düşünürler. D) Ahlaki açıdan endişe veren davranışlar hakkında araştırma yaparlar. E) Toplum içindeki konumlarına göre farklı ahlak anlayışları geliştirirler. abang 8 imid ab ayohur alatu gimpling # Il sinisy levi How d

Mezopotamyalılar insan sağlığına önem vermiş, bitkilerin özellikle kök, sap, meyve ve yapraklarını henüz gelişmekte olan kimya bilgilerinden yararlanarak ilaç yapımında kullanmışlardır. Günümüzde bulunan bir kil tablet, en eski ilaç kitabının Mezopotamyalılara ait olduğunu göstermektedir. Bu tablette on iki farklı ilacın nasıl hazırlandığı anlatılmaktadır. İlaçların hazırlanmasında simyadan kimyaya aktarılan öğütme, kaynatma, çalkalama, yıkama, özütleme, çözme gibi fiziksel yöntemler kullanılmıştır. Mezopotamya'da ayrıca bitki ve hayvanlardan kimyasal süreçlerde elde edilen boyalarla derilerin boyandığına, cam ve camdan yapılan eşyaların, mineral ve metallerin süs eşyası olarak kullanıldığına dair bilgilere rastlanmaktadır. ==== atakent HASTANESİ 15:00- 444 16 77 www.atakenthastanesi.com.tr SAĞLIĞINIZIN GÜLÜMSEYEN YÜZ si insanligin ortak çabasının bir sonucuaur 2. Bu parçadan, 1. Mezopotamya'da ileri düzeyde bir kimya bilgisi olduğu II. En eski ilaç kitabının bir tablet olup kimyasal yöntemlerle ilaç yapımını anlattığı II. Mezopotamyalıların kimyasal süreçlerle boya yapımını bildikleri DIve yargılarından hangilerine ulaşılamaz? (A) Yalnız I B) Yalnız II E) I ve III ek < e- e) Yalnız III

tanusalar-gosterdiği C) kayıtsız kalsafa-yaşadığı D) engel olsalar gelistirdiği E) göz yumsafar - taşıdığı Cevap Anahtarı: Soru No: 3 Geleneksel düşünürlere göre ---- Günümüzde ise bireysel ve deneyimleyen benliklerin sosyal sürecin parçası olmadan önce fark edilebilir bir biçimde var olduğu fikri çunutulmüştür. Buna göre deneyim veya davranışın sosyal süreci, bireylerden ve bireylerin yaşadıklarını deneyimlemesinden önce gelir. Benlikler sosyal etkileşimlerden doğar ve toplumun içinde oluşur. Bireyin bebeklikten itibaren deneyimleyip içselleştirdiği tutumların modeli "sosyal ben duygusunu yaratır. Böylece "sosyal ben" başkalarıyla etkileşim üzerinden öğrenilen davranışlar, beklentiler ve tutumları temsil eder. A) toplumsal etkileşimin kaynağında benliklerin çatışması yer alır B) bireylerin özerk benlikleri bir araya gelerek toplumu oluşturur C) benlik gelişimi bebeklikte başlayarak yetişkinlik döneminde tamamlanır D) ortak bilincin ögeleri kültürel normlar bağlamında benligi meydana getirir E) taklit ederek öğrenme, benlik gelişiminin temel süreçlerine işlerlik kazandırır Cevap Anahtarı: Bel har Dar WARSAWER top Bir tez etr olu dey daras içi (ba rit di

TEST 3 8. I. Insan beyni milyarlarca sinir hücresinin birleşiminden meydana gelir ve her bir sinir hücresi, "nöron", sinir hücrelerinin bağlantı noktaları da "sinaps" olarak ad- landırılır. Paragrafta Yapı II. İnsan beyni denildiğinde ilk akla gelen ise kıvrımlı yapı serebral kortekstir. III. Beyin kabuğu olarak da anılan bu yapı merkezi sinir sisteminin en üst kontrol noktasıdır. IV. İşlevlerinin henüz çok azı bilinen bu bölge genel olarak yüksek düzey beyin işlevle- rini, algılama ve değerlendirmeye yönelik işlevleri yerine getirir. V. 2011 yılında IBM firması işlem ve hafızayı bir arada barındıran nörosinaptik bir çip üretmiştir. Y A VI. Nörosinaptik çipler, son 70 yılda gelişen işlemci mimarisini kökten değiştirmiş, ta- R sarımlar tümüyle beyin modelli olarak ya- pılmaya başlanmıştır. G I A) I ve II C) III ve V Y Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden A anlamlı iki paragraf oluşturulmak istense Y hangi iki cümle farklı bir paragrafta olmak zorundadır? I E) V ve VI 9. Gazeteci: (1) Uzman: B) I ve III D) II ve IV N L A R 1 Gazeteci: Dünyada hiçbir dost, insana yakın değildir. Sıkıntımızın hayatımıza biraz renk kama vermek, daracık dünyama ğımız şeyleri yaşamak iç kitaplara sarılmaktır. Birak adaya gitmeyi, herhangi bir karken bile hangi okuryazar roman, bir-iki şiir kitabı almay (11) senzers ---- Paragra 1. (1) Ilk üretild ye aritmetik gisayarlanın. hızla gelişi ENIAC in c gisayar ça keşfi, 195 gelişen mikroişle inde s Uzman: -- Kitap, bizi avuttuğu gibi, yüks hayatında insanın edindiği dere dar azdır. Oysaki şiirler ve roma tıcılarının türlü iç deneyleriyle Onlarla zenginleşir, onlarla e gideririz. Bir şeyler öğrenmek ya da şiir okunduğunu sanm natçı bir şeyler öğretmek, bat göstermek amacıyla yazmamış da öğrenmek için okusun. ikrois retimi iştir. zlı Bu diyalogda boş bırakılan yer dakilerden hangisi sırasıyla ge A) (1) Dostlarımızla ilişkilerimiz tebilmek için kitap okumali my (II) Kitapların insanları avut şünüyorsunuz? mi romanlar m B) (1) Şiir kitapları yanızı daha çok geliştirdi? (II) İnsanların eksikliklerini g kitap okumaları sizce doğru m unumuzda gap VT ki

Soru No: 11 + Bu nedenle bir sahnede rol alan oyuncuların sürekli karşılıklı ilişki hâlinde olmaları gerekmektedir. II. Fakat bazı durumlarda duyguyu daha yoğun vermek amacıyla tek yakın çekimlere ihtiyaç duyulur ve bu çekimler daha fazla konsantrasyon) gerektirdiği için aynca çekilir. III. Oyuncunun tek yakın çekimleri gerçekleştirilirken daha önce birlikte oynadığı rol arkadaşının olmaması ise duygu-düşünce paylaşımıaçısından oyuncuya daha fazla sorumluluk yükler. SYM IV. Zira oyunculukta bir davranışın anlam ve mantığını seyircinin anlayabilmesi, oyuncunun sahnede bulunan diğer oyuncularla karşılıklı) duygu-düşünce paylaşımı sayesinde olabilmektedir. V. Sinemada oyuncuların karşılıklı konuşmalar dışında bedensel hareketlerle de duygu-düşünce paylaşımını sürdürmeleri.beklenir. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) 1 / D) IV E) V *****

4. (1) Kop Dağı'nı aşıyoruz, Zigana'nın daha yüksekliğinden geçeceğiz. (11) Meğer bu dağın yüksekliği fazla değilmiş de bulunduğu konum yüksekte olduğu için yüksek bir dağ olarak görülürmüş. (III) Fakat kışın, tipi zamanı, her tarafı açık ve her tarafı çıplak olduğu için bütün karlar burada toplanırmış. (IV) Dorukta bir sığınak binası, yolu göster- mek için yüksek direkler ve yolunu kaybedenleri kendine çağıran büyük bir çan... (V) Belli ki Kop, yazın önemsen- memesinin bütün hıncını kışın çıkarıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangilerinde sanatlı söyleyiş daha baskındır? A) I ve II B) II ve III D) III ve V E) IV ve V C) III ve IV

PARAGRAFTA BOŞLUK DOLDURMA Bazen en derin varlığımızla dış âlem arasında bağ kuramayışımızın verdiği ızdırap, bizi ruhsal bir hastalığa sürükler. Bu ızdırabın kaynağı, belki kişisel sorunlarımızdır ancak onu berkiten, içinden çıkılmaz hâle getiren, çirkinliğin ta ken- Yani aslında bize mevzilerinden ateş disidir. yağdıran bir çirkinliğe tepki olarak sipere yatıp ruhumuzu sakınmak isteriz. Böylece çirkin şehir- ler, çirkin ilişkiler ve çirkin sözler karşısında geri çekilmek, varlığımızı savunmak için son çare olur. 39. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getiril- melidir? A) Bu yönüyle depresyon bazen süregiden bir çirkinliğe verilmiş bir direnç tepkisidir. B) Çirkinlik, ruhumuzun algı gözeneklerini zaman zaman tikasa da mücadele azmi de oluşturabilir. C) Kişisel sorunların insanların sadece az bir kısmında depresyona dönüşüyor olması ilginçtir. D) Güzelliği göremeyen ruh, yeknesaklık ve can sıkıntısının elinde oyuncak olur. E) Bir güzellik anına tanık olduğumuzda o yoğunluğu her zaman kelimelere dökeme- yebiliriz. 40. VOH

A A 40. Modern sanat denildiğinde akla ilk gelen soru, "Bu ne- den sanat?"tır. Mesela modern sanat denince akla ilk gelen isimlerden Andy Warhol'un herhangi bir eserini bir müzede değil de bir reklam afişinde pazarlama amaçlı görseydik o eseri bir ilan olarak algılardık. Üstelik yadır. gamaz, o esere "bir sanat yapıtı" algısını da yüklemezdik. Fakat aynı eseri New York Modern Sanatlar Müzesinde gördüğümüzde bu kez de reklam olarak algılamıyoruz. Warhol, bunu müzede sergileyerek aslında bize "Bakış açınızı değiştirin." diyor. Zaten modern sanat bu değil mi? A Bu parçada modern sanat eserinin hangi yönü vur- gulanmaktadır? A) Yalnızca ait olduğu dönemde bir anlam taşıdığı B) Sanatsal olana yönelik bir başkaldırı niteliğinde oldu- ğu C) Yapılan eserlerde sanatsal değerden ziyade fikrin önem taşıdığı D) Estetik algıları yeniden biçimlendirme amacı taşıdığı Gündelik olanı değil şaşırtıcı olanı aktarmayı hedefle- diği TV 1. 2. 1.

18. (1) Hayır, insan istediği gibi yaşayamaz, doğrudur. (II) Yoksa insan en derin zekânın bile içinden çıkamaya- cağı bir çelişmeler karanlığına düşer. (III) Bir gün bir şeyi istersin, ertesi gün tutkuyla, ölesiye ona bağlanırsın, daha ertesi gün onu istediğinden utanırsın, arzun yerine geldi- ği için hayata lanet edersin. (IV) Ancak insan hayatının kontrolünü eline alırsa mutlu olur boşvermişlik içerisinde bir mutluluk yoktur. (V) İşte insan hayatta kendi istediğinin peşinden serbestçe giderse böyle olur. (VI) Bastığımız yeri yoklayarak yürümeliyiz; bazı şeylerden gözlerimizi çevirmeliyiz, mutluluk hülyalarına kapılmamalıyız, mut- luluk elimizden kaçarsa isyan etmemeliyiz; hayat budur işte... Numaralandırılmış cümlelerden parçanın anlam akışı- ni bozán cümle aşağıdakilerden hangisidir? A) J B) III C) IV V Vel 19. (1) Tarihin büyük hir hölümünd Isitmal E) VI 21. F Bir les 11. Za III. H S IV. S V. Yu olu de

6. (1) İlk özel kanal olan Star TV 1990'da, diğer özel kanallardan Te- leon TV ve Show TV ise 1992'de kurulmuştur. (1) Televizyon ya- yıncılığı, radyoculuğun yaklaşık kırk yıl sonrasında başlamıştır. (III) Teknik ve karmaşık bir yapı gerektiren televizyon yayıncılı- ğı, ilk yıllarda uzman kadroların yok denecek kadar az ve teknik imkânsızlıkların olması sebebiyle çok zor şartlarda varlığını sür- dürmeye çalışmıştır. (IV) Bu olumsuz şartlara rağmen 1968 yılın- da toplamda 500 saate yakın haftada 3 gün yayın yapıldığı görül- mektedir. (V) Sonraki süreçte, yaşanan bu sorunların giderilmesi amacıyla yurt dışına uzmanlar gönderilerek daha kaliteli yayın ve içeriğe sahip olmanın yolu açılmıştır. bingo Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV E) V