Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafın Yapısı Soruları

B
B
B
3
25. 1.
Plak göz ardı edilirse mineralleşerek temizlenmesi
zor tartar (diş taşı) hâline gelebilir.
2".
II. Diş üzerinde plak oluşunca ona yapışıp çoğalarak
koloni oluştururlar.
A III. Dişlerinizdeki yiyecekleri parçalayan bakteriler "plak"
denilen bir artık bırakır.
IV. Bakteriler hem plağı hem de çoğalmayı severler.
V. Mikrop yuvasına dönüşen bu diş taşları birçok ağız
hastalığına davetiye çıkarır.
Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
dördüncü olur?
A) I
B) II
C) III D) IV
EV
111-11-1-V-IV
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
B B B 3 25. 1. Plak göz ardı edilirse mineralleşerek temizlenmesi zor tartar (diş taşı) hâline gelebilir. 2". II. Diş üzerinde plak oluşunca ona yapışıp çoğalarak koloni oluştururlar. A III. Dişlerinizdeki yiyecekleri parçalayan bakteriler "plak" denilen bir artık bırakır. IV. Bakteriler hem plağı hem de çoğalmayı severler. V. Mikrop yuvasına dönüşen bu diş taşları birçok ağız hastalığına davetiye çıkarır. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan dördüncü olur? A) I B) II C) III D) IV EV 111-11-1-V-IV
1. Ihlamurun yapısında bulunan antioksidan kimyasallar
terletici ve idrar sökücü etkileriyle vücutta bulunan tok-
sinlerin ve iltihapların azalmasına yardımcı olabilir.
II. Türkiye'de yetişen ıhlamur çiçekleri, sonbahar ayların-
da olgunlaşır ve genellikle sonbaharın son dönemlerin-
de toplanır.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca en doğru bi-
çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sonbaharın son dönemlerinde toplanan ihlamur çiçek-
leri vücutta bulunan toksinlerin ve iltihapların azalma-
sını sağladığı için tercih edilen bir bitkidir.
B) Yapısında antioksidan kimyasallar olduğundan terletici
ve idrar sökücü özellikleri bulunan ıhlamurun çiçekleri,
Türkiye'de sonbaharda olgunlaştığı için bu mevsimde
toplanır.
C) Vücutta bulunan toksinlerin ve iltihapların azalmasına
yardımcı olan ıhlamur sonbaharda toplanıp çayı dem-
lenerek tüketilir.
D) Ihlamurun yapısında bulunan antioksidan kimyasalların
vücuda faydası bilindiğinden Türkiye'de sonbaharda
toplanıp bütün mevsimlerde tüketilir.
E) Yapısındaki antioksidan kimyasalların terletmesi ve id-
rar sökmesiyle vücutta bulunan toksinlerin ve iltihapla-
rin azalmasına yardımcı olan ıhlamur, yazın başlarında
çiçek açmaya başlar, sonbaharın sonlarında toplanır.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
1. Ihlamurun yapısında bulunan antioksidan kimyasallar terletici ve idrar sökücü etkileriyle vücutta bulunan tok- sinlerin ve iltihapların azalmasına yardımcı olabilir. II. Türkiye'de yetişen ıhlamur çiçekleri, sonbahar ayların- da olgunlaşır ve genellikle sonbaharın son dönemlerin- de toplanır. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca en doğru bi- çimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Sonbaharın son dönemlerinde toplanan ihlamur çiçek- leri vücutta bulunan toksinlerin ve iltihapların azalma- sını sağladığı için tercih edilen bir bitkidir. B) Yapısında antioksidan kimyasallar olduğundan terletici ve idrar sökücü özellikleri bulunan ıhlamurun çiçekleri, Türkiye'de sonbaharda olgunlaştığı için bu mevsimde toplanır. C) Vücutta bulunan toksinlerin ve iltihapların azalmasına yardımcı olan ıhlamur sonbaharda toplanıp çayı dem- lenerek tüketilir. D) Ihlamurun yapısında bulunan antioksidan kimyasalların vücuda faydası bilindiğinden Türkiye'de sonbaharda toplanıp bütün mevsimlerde tüketilir. E) Yapısındaki antioksidan kimyasalların terletmesi ve id- rar sökmesiyle vücutta bulunan toksinlerin ve iltihapla- rin azalmasına yardımcı olan ıhlamur, yazın başlarında çiçek açmaya başlar, sonbaharın sonlarında toplanır.
VERİ / Türkçe
25. Şimdi hayatta olmayan değerli bir fikir adamımız "Biz düşünme-
yen bir toplumuz." derdi. Tabii onun bu düşüncesi, ülkemizin Ba-
tıyla yapılmış bir kıyaslanmasından doğuyordu. Bu hükmü daha
çok da günümüzdeki gevşekliğe, kolaya, basite kaçan düşünme
tembelliğine, taklitçiliğe, şekilciliğe, kalıplaşmaya bakarak veri-
yordu. Haksız da değildi. Düşünmek için sorumluluk, düşünmek
için bilgi, düşünmek için istek, yetenek ve eğitim gerekli. Kısaca-
si her işin başı sağlık ise her başarının temeli düşünmek. Bütün
bunlar, düşünememekten kaynaklanıyor. İnsanımız önce düşün-
meyi öğrenmeli. "Hayır, ben papağan değilim, benim de bir al-
gim var; ben sürü değilim, benim de bir kişiliğim var." diyebilmeli.
Erozyon sebebiyle Türkiye, her yıl Kıbrıs Adası büyüklüğünde
toprak kaybediyormuş. Bu, kimsenin umurunda değil. Oysa ba-
zen bir karaçalı bile toprağı tutan değerli bir unsurdur. Sadece
falan sokağı, filan kıyı kasabasını değil ülkenin bütününü koru-
yabiliyorsak o zaman evrecilikten söz edebiliriz. Korumamız
gereken yalnız çevremiz mi? Birde kültür değerlerimiz var. İn-
sanın emeğiyle, insanın düşi cesiyle ortaya çıkmış. Çevremizi
koruyalım, tabiatı ve kültürümüzü koruyalım. Bunu, düşünmeyi
öğrenmekle gerçekleştireceğiz.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
maz?
A) Batılılar gibi düşünemediğimiz için ülkemizin gelişemediği
BDüşünmek kadar neyi ne şekilde düşünmemiz gerektiğinin
önemi
C) Her konuda eğitim seviyemizin yetersizliği
DÜlke insanımızın Batıyı taklitten vazgeçip düşünmeyi işlev-
selleştirmesi gerektiği
E) Kültür ve çevreyi koruma becerisinin yeterli eğitimle öğreti-
lebileceği
VERİ YAYINLARI
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
VERİ / Türkçe 25. Şimdi hayatta olmayan değerli bir fikir adamımız "Biz düşünme- yen bir toplumuz." derdi. Tabii onun bu düşüncesi, ülkemizin Ba- tıyla yapılmış bir kıyaslanmasından doğuyordu. Bu hükmü daha çok da günümüzdeki gevşekliğe, kolaya, basite kaçan düşünme tembelliğine, taklitçiliğe, şekilciliğe, kalıplaşmaya bakarak veri- yordu. Haksız da değildi. Düşünmek için sorumluluk, düşünmek için bilgi, düşünmek için istek, yetenek ve eğitim gerekli. Kısaca- si her işin başı sağlık ise her başarının temeli düşünmek. Bütün bunlar, düşünememekten kaynaklanıyor. İnsanımız önce düşün- meyi öğrenmeli. "Hayır, ben papağan değilim, benim de bir al- gim var; ben sürü değilim, benim de bir kişiliğim var." diyebilmeli. Erozyon sebebiyle Türkiye, her yıl Kıbrıs Adası büyüklüğünde toprak kaybediyormuş. Bu, kimsenin umurunda değil. Oysa ba- zen bir karaçalı bile toprağı tutan değerli bir unsurdur. Sadece falan sokağı, filan kıyı kasabasını değil ülkenin bütününü koru- yabiliyorsak o zaman evrecilikten söz edebiliriz. Korumamız gereken yalnız çevremiz mi? Birde kültür değerlerimiz var. İn- sanın emeğiyle, insanın düşi cesiyle ortaya çıkmış. Çevremizi koruyalım, tabiatı ve kültürümüzü koruyalım. Bunu, düşünmeyi öğrenmekle gerçekleştireceğiz. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- maz? A) Batılılar gibi düşünemediğimiz için ülkemizin gelişemediği BDüşünmek kadar neyi ne şekilde düşünmemiz gerektiğinin önemi C) Her konuda eğitim seviyemizin yetersizliği DÜlke insanımızın Batıyı taklitten vazgeçip düşünmeyi işlev- selleştirmesi gerektiği E) Kültür ve çevreyi koruma becerisinin yeterli eğitimle öğreti- lebileceği VERİ YAYINLARI
Halide Edip Adıvar, eserinde II. Abdülhamit Dönemi'nin
İstanbul'unu her zümreden insana yer vererek anlatmakla
yetinmemiş. Yalnızca belli bir tarih dönemindeki yaşamı
canlandırmak değil, aynı zamanda bu insanların yaşamı
dolayısıyla genel bazı siyasal ve toplumsal sorunlarla
ilgili düşüncelerini anlatmayı da amaçlamış. Bunun için
de tezli bir roman yazmış. Tezli romanın tehlikesi, yazarı,
kişiler arasındaki ilişkiyi, olayları tezin doğrultusunda
zorlamaya itmesidir. Halide Edip Adıvar da "Sinekli Bakkal
da bu tehlikeyi savuşturamamış. Okurken hissediyoruz
ki olaylar, yazarın kafasındaki bir görüşü dile getirmek
için düzenlenmekte ve Rabia ile Italyan Peregrini de
yazarın tezi gereği evlendirilmektedir. Kısacası, olayların
kitabın ilk yarısındaki doğal gelişimi, çatışmaların yarattığı
gerilim ve dramatik sahneler ikinci yarıda silinip giderken
yerlerini, Rabia ile Pergerini arasındaki zorlama ve yapay
bir ilişkinin gelişimine bırakınca roman, hızını ve canlılığını
kaybetmektedir.
40. Bu parçadan hareketle Halide Edip Adıvar ile ilgili
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Kahramanlarına kendi kişiliğinin damgasını vurmuştur.
B) Anlattıklarında okurların kendilerini bulmasını
sağlamıştır.
C) Bir şeyleri kanıtlama kaygısı, romancılık kaygısına üstün
gelmiştir.
Roman türündeki kalıplaşmayı kırmak için konu
çeşitliliğine yönelmiştir.
Eserinde okurların beklentilerine cevap vermeyi
hedeflemiştir.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
Halide Edip Adıvar, eserinde II. Abdülhamit Dönemi'nin İstanbul'unu her zümreden insana yer vererek anlatmakla yetinmemiş. Yalnızca belli bir tarih dönemindeki yaşamı canlandırmak değil, aynı zamanda bu insanların yaşamı dolayısıyla genel bazı siyasal ve toplumsal sorunlarla ilgili düşüncelerini anlatmayı da amaçlamış. Bunun için de tezli bir roman yazmış. Tezli romanın tehlikesi, yazarı, kişiler arasındaki ilişkiyi, olayları tezin doğrultusunda zorlamaya itmesidir. Halide Edip Adıvar da "Sinekli Bakkal da bu tehlikeyi savuşturamamış. Okurken hissediyoruz ki olaylar, yazarın kafasındaki bir görüşü dile getirmek için düzenlenmekte ve Rabia ile Italyan Peregrini de yazarın tezi gereği evlendirilmektedir. Kısacası, olayların kitabın ilk yarısındaki doğal gelişimi, çatışmaların yarattığı gerilim ve dramatik sahneler ikinci yarıda silinip giderken yerlerini, Rabia ile Pergerini arasındaki zorlama ve yapay bir ilişkinin gelişimine bırakınca roman, hızını ve canlılığını kaybetmektedir. 40. Bu parçadan hareketle Halide Edip Adıvar ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Kahramanlarına kendi kişiliğinin damgasını vurmuştur. B) Anlattıklarında okurların kendilerini bulmasını sağlamıştır. C) Bir şeyleri kanıtlama kaygısı, romancılık kaygısına üstün gelmiştir. Roman türündeki kalıplaşmayı kırmak için konu çeşitliliğine yönelmiştir. Eserinde okurların beklentilerine cevap vermeyi hedeflemiştir.
(1) Tibbi uygulamalarda biyomalzemelerin oldukları gibi
kullanıldığı durumlar nadir görülür. (II) Daha yaygın yak-
laşım, tedaviye yönelik olarak biyomalzemelerin çeşitli
süreçlerden geçirilerek uygun protez ve cihazlara dönüş--
türülmesidir. (III) Biyomalzeme alanında farklı akademik
ve endüstriyel birikime sahip araştırmacıların bir arada
çalışması gerekiyor. (IV) lyi bir biyomalzeme bilimcinin
polimer, metal, seramik, cam, kompozit ve biyolojik malze-
meler hakkında bilgi sahibi olması şarttır (V) Biyomalzeme
araştırmacıları uzmanlaşırken ise genellikle yumuşak
doku ve sert doku üzerine çalışanlar olarak ayrılma eği-
limi gösterirler (V) Sert doku biyomalzemeler üzerinde
çalışanların alanlarını çoğunlukla metaller ve seramikler
oluştururken yumuşak doku biyomalzemeleri üzerinde
çalışanlarınkini ise polimerler oluşturur.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
B) III
CIV
D) V E) VI
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
(1) Tibbi uygulamalarda biyomalzemelerin oldukları gibi kullanıldığı durumlar nadir görülür. (II) Daha yaygın yak- laşım, tedaviye yönelik olarak biyomalzemelerin çeşitli süreçlerden geçirilerek uygun protez ve cihazlara dönüş-- türülmesidir. (III) Biyomalzeme alanında farklı akademik ve endüstriyel birikime sahip araştırmacıların bir arada çalışması gerekiyor. (IV) lyi bir biyomalzeme bilimcinin polimer, metal, seramik, cam, kompozit ve biyolojik malze- meler hakkında bilgi sahibi olması şarttır (V) Biyomalzeme araştırmacıları uzmanlaşırken ise genellikle yumuşak doku ve sert doku üzerine çalışanlar olarak ayrılma eği- limi gösterirler (V) Sert doku biyomalzemeler üzerinde çalışanların alanlarını çoğunlukla metaller ve seramikler oluştururken yumuşak doku biyomalzemeleri üzerinde çalışanlarınkini ise polimerler oluşturur. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III CIV D) V E) VI Diğer Sayfaya Geçiniz.
ilimler Testi için ayrılan kısm
4. N
i
1. II. Kök Türk Devleti hükümdarlarından İnal Kağan, devlet
yönetiminde başarısız olunca halk arasında kendisi
hakkında "Kut ondan memnun kalmadı." şeklinde bir
kanaat belirmiştir. Bunun üzerine kağan, kuzenleri Bilge ve
Kül Tigin kardeşler tarafından tahttan indirilmiştir.
A-E
Bu durum aşağıdakilerden hangisinin doğrudan
göstergesidir?
A Hokümdarların başarılarına göre tahtta kaldığının
B) Hükümdarların belli sürelerle tahta çıktığının
C) Ülkenin hükümdar çocuklarının malı sayıldığının
D) Hükümdarların halka karşı hesap verdiğinin
E) Kut sisteminde belirleyici gücün halk iradesi olduğunun
2.
Karahanlılar; buğday, arpa, darı, çavdar, susam, pirinç,
çörek otu, sebze (soğan, kabak, şalgam) ve değişik
meyveler yetiştirmişlerdir.
Bu bilgiye bakılarak Karahanlılarla ilgili,
VI. Gelişmiş bir tarım kültürü vardır.
✓
II. Temel geçim kaynağı tarımdır.
III. Verimli topraklara sahiptirler.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve Ill
E) I, II ve III
3.
XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde Anadolu toprakları;
Karayazıcı, Deli Hasan, Tavil Halil, Kalenderoğlu Mehmet,
Canboladoğlu gibi makam peşinde olan Celâli liderlerinin
eşkıyalık hareketleriyle talan olmuştur.
Bu durumun Osmanlı Devleti'nde aşağıdakilerden
hangisine yol açtığı savunulamaz?
rün fiyatlarının yükselmesine
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
ilimler Testi için ayrılan kısm 4. N i 1. II. Kök Türk Devleti hükümdarlarından İnal Kağan, devlet yönetiminde başarısız olunca halk arasında kendisi hakkında "Kut ondan memnun kalmadı." şeklinde bir kanaat belirmiştir. Bunun üzerine kağan, kuzenleri Bilge ve Kül Tigin kardeşler tarafından tahttan indirilmiştir. A-E Bu durum aşağıdakilerden hangisinin doğrudan göstergesidir? A Hokümdarların başarılarına göre tahtta kaldığının B) Hükümdarların belli sürelerle tahta çıktığının C) Ülkenin hükümdar çocuklarının malı sayıldığının D) Hükümdarların halka karşı hesap verdiğinin E) Kut sisteminde belirleyici gücün halk iradesi olduğunun 2. Karahanlılar; buğday, arpa, darı, çavdar, susam, pirinç, çörek otu, sebze (soğan, kabak, şalgam) ve değişik meyveler yetiştirmişlerdir. Bu bilgiye bakılarak Karahanlılarla ilgili, VI. Gelişmiş bir tarım kültürü vardır. ✓ II. Temel geçim kaynağı tarımdır. III. Verimli topraklara sahiptirler. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve Ill E) I, II ve III 3. XVII. yüzyılda Osmanlı Devleti'nde Anadolu toprakları; Karayazıcı, Deli Hasan, Tavil Halil, Kalenderoğlu Mehmet, Canboladoğlu gibi makam peşinde olan Celâli liderlerinin eşkıyalık hareketleriyle talan olmuştur. Bu durumun Osmanlı Devleti'nde aşağıdakilerden hangisine yol açtığı savunulamaz? rün fiyatlarının yükselmesine
4. I. Son kullanma tarihi ciddi anlamda geçmiş bazı
ürünlerin unutulduğu ve raflarda bizi beklediği
görülmüştür.
II. Market reyonlarında gördüğümüz her şeyin yeni
gelmiş izlenimi yaratmasına aldanmadan son
kullanım tarihlerine mutlaka bakmalıyız.
III. Ürünlerin tarihi geçmişse de tekrar rafa koymak
yerine kasiyere hemen bilgi verilir.
IV. Bu kontrol birkaç saniye içinde yapılabilir.
V. Bunun önüne geçmek için ciddi bir kontrol yap-
mak gerekir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi-
si baştan üçüncü olur?
B) II
A)I
C) III
D) IV
E)V
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
4. I. Son kullanma tarihi ciddi anlamda geçmiş bazı ürünlerin unutulduğu ve raflarda bizi beklediği görülmüştür. II. Market reyonlarında gördüğümüz her şeyin yeni gelmiş izlenimi yaratmasına aldanmadan son kullanım tarihlerine mutlaka bakmalıyız. III. Ürünlerin tarihi geçmişse de tekrar rafa koymak yerine kasiyere hemen bilgi verilir. IV. Bu kontrol birkaç saniye içinde yapılabilir. V. Bunun önüne geçmek için ciddi bir kontrol yap- mak gerekir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si baştan üçüncü olur? B) II A)I C) III D) IV E)V
n
LARI
6. I. Radyonun temelleri, Guglielmo Marconi'nin
İtalya'daki Bologna yakınlarındaki evinin tavan
arasında yaptığı deneylerle atıldı.
II. Havadan mesaj göndermek için radyo dal-
galarından yararlanma düşüncesine kapılan
Marconi'nin icadı olan "verici"yi Heinrich Hertz,
geliştirerek elektrik kıvılcım jeneratörünü buldu.
III. Sonraki sekiz yıl içinde Atlas Okyanusu üzerin-
den 4 bin 800 kilometreyi aşan radyo mesajları
göndermeyi başardı.
IV. Marconi, önce 1884'te oda içinde gönderilen
radyo sinyalleriyle çalan bir elektrikli zil yaptı.
V. Jeneratörün yaydığı dalgalar, Fransız Eduard
Branly'nin icat etmiş olduğu bir alıcı tarafından
yakalanıyor, alıcı daha sonra bu dalgaları elekt-
rik akımına dönüştürüyordu.
Yukarıdaki cümlelerin anlamlı bir bütün oluştur-
ması için numaralanmış cümlelerden hangileri-
nin yer değiştirmesi gerekir?
A) I ile II
B) II ile III
C) II ile IV
D) III ile V
E) IV. ile V
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
n LARI 6. I. Radyonun temelleri, Guglielmo Marconi'nin İtalya'daki Bologna yakınlarındaki evinin tavan arasında yaptığı deneylerle atıldı. II. Havadan mesaj göndermek için radyo dal- galarından yararlanma düşüncesine kapılan Marconi'nin icadı olan "verici"yi Heinrich Hertz, geliştirerek elektrik kıvılcım jeneratörünü buldu. III. Sonraki sekiz yıl içinde Atlas Okyanusu üzerin- den 4 bin 800 kilometreyi aşan radyo mesajları göndermeyi başardı. IV. Marconi, önce 1884'te oda içinde gönderilen radyo sinyalleriyle çalan bir elektrikli zil yaptı. V. Jeneratörün yaydığı dalgalar, Fransız Eduard Branly'nin icat etmiş olduğu bir alıcı tarafından yakalanıyor, alıcı daha sonra bu dalgaları elekt- rik akımına dönüştürüyordu. Yukarıdaki cümlelerin anlamlı bir bütün oluştur- ması için numaralanmış cümlelerden hangileri- nin yer değiştirmesi gerekir? A) I ile II B) II ile III C) II ile IV D) III ile V E) IV. ile V
A
TÜRKÇE TESTİ
15.
Her bahar Japonya'nın tüm büyük kanalları ülkenin gü-
neyinden başlayıp yavaş yavaş kuzeye ilerleyen bir olayı
anbean takip eder: Kiraz çiçeklerinin açışı. Kiraz çiçekleri
açmaya başladığında milyonlarca Japon elindeki işi bırakır
ve kendini dışarı atar, gölgesi müsait olan her kiraz ağa-
cının altına naylon örtüler serip piknik yapar. Bu, Japon-
ya'nın en büyük festivali şüphesiz. Çiçeklerle bezenmiş bir
kiraz ağacı görmeye değer bir şey ve kimsenin kurtlarını
dökmek için böyle bir bahaneye itirazı olmaz. Kiraz çiçek-
lerini Japonlar için bu kadar çekici hâle getiren şey geçici-
likleri. Bir anda bir güzellik patlamasıyla karşılaşıyorsunuz
sonra bir iki hafta geçiyor ve bakıyorsunuz hepsi gitmiş.
Ülkenin hava koşulları güvenilmez olduğundan ne zaman
başlayıp ne zaman biteceğini asla bilemiyorsunuz. Ama
çiçeklerin tamamının açtığı güneşli bir günde aile ve ar-
kadaşlarla dışarıda eğlenmek Japonya'da herkes için son
derece keyifli bir faaliyet.
Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Yinelemelere yer verilmiştir.
B) Nitelik bildiren sözler kullanılmıştır.
C) Betimleyici bir yol izlenmiştir.
€2 Farklı duyulara ait ayrıntılara yer verilmiştir.
E) Kesinlik ve genelleme bildiren sözler kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
A TÜRKÇE TESTİ 15. Her bahar Japonya'nın tüm büyük kanalları ülkenin gü- neyinden başlayıp yavaş yavaş kuzeye ilerleyen bir olayı anbean takip eder: Kiraz çiçeklerinin açışı. Kiraz çiçekleri açmaya başladığında milyonlarca Japon elindeki işi bırakır ve kendini dışarı atar, gölgesi müsait olan her kiraz ağa- cının altına naylon örtüler serip piknik yapar. Bu, Japon- ya'nın en büyük festivali şüphesiz. Çiçeklerle bezenmiş bir kiraz ağacı görmeye değer bir şey ve kimsenin kurtlarını dökmek için böyle bir bahaneye itirazı olmaz. Kiraz çiçek- lerini Japonlar için bu kadar çekici hâle getiren şey geçici- likleri. Bir anda bir güzellik patlamasıyla karşılaşıyorsunuz sonra bir iki hafta geçiyor ve bakıyorsunuz hepsi gitmiş. Ülkenin hava koşulları güvenilmez olduğundan ne zaman başlayıp ne zaman biteceğini asla bilemiyorsunuz. Ama çiçeklerin tamamının açtığı güneşli bir günde aile ve ar- kadaşlarla dışarıda eğlenmek Japonya'da herkes için son derece keyifli bir faaliyet. Bu parçanın anlatımı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yinelemelere yer verilmiştir. B) Nitelik bildiren sözler kullanılmıştır. C) Betimleyici bir yol izlenmiştir. €2 Farklı duyulara ait ayrıntılara yer verilmiştir. E) Kesinlik ve genelleme bildiren sözler kullanılmıştır.
an
U-
a.
1
22. Cicero, Yaşlılık Üzerine adlı kitabında, yaşlılığın getirdiği
dört ana sorunu belirlemişti: Çalışmak zorlaşıyor, beden
zayıflıyor, fiziksel hazların verdiği zevk azalıyor ve ölüm
yaklaşıyordu. Yaşlılık kaçınılmazdır ancak Cicero'nun
da ardından eklediği gibi bu süreci nasıl yöneteceğimi-
zi kendimiz seçebiliriz. Bir kere yaşlı insanlar, çoğu kez
deneyimleri sayesinde, daha az çalışarak bir şeylerin üs-
tesinden gelebilirler; dolayısıyla yaptıkları herhangi bir
iş, daha etkili olabilir. Bedenleri ve zihinleri, şayet onları
işletirlerse ani bir düşüşe geçmeyecektir. Ayrıca fiziksel
hazları onlara daha az keyif verse bile, başlı başına çok
değerli olan dostluk ve sohbet üzerine daha fazla za-
man harcayabilirler. Son olarak Cicero, ruhun sonsuza
kadar yaşadığına inanırdı, yani yaşlıların ölecekleri için
endişelenmelerine gerek yoktu. Cicero'nun tutumu,
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı-
dakilerden hangisi getirilmelidir?
A) bir gemiyle denize açılan ve fırtınayla oradan oraya sü-
rüklenen birinin yolculuk yapmadığını, sadece oradan
oraya savrulduğunu gösteriyordu bize.
B) hem doğal yaşlanma sürecini kabul etmemiz hem de
bu süreç karşısında kötümser bir tavır takınmak gerek-
mediğini kavramamız yönündeydi.
C) ölümün yaklaştığını görebilen yaşlı insanların, yaşamda
gerçekten istedikleri şeyi başarabilmek için birkaç yıl
daha yaşamayı dilemelerinin anlamsızlığını koyuyordu
ortaya.
D) esas sorunun hayatlarımızın kısa olması değil, birço-
ğumuzun zamanı kötü kullanması olduğunun da bir
göstergesiydi.
E) seçimlerimizi doğru da yapsak, boş işlerle zaman da
harcamazsak yine de hayatın birçok şeyi yapabilece-
ğimiz kadar uzun olmadığı gerçeğiyle yüzleştiriyor bizi.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
an U- a. 1 22. Cicero, Yaşlılık Üzerine adlı kitabında, yaşlılığın getirdiği dört ana sorunu belirlemişti: Çalışmak zorlaşıyor, beden zayıflıyor, fiziksel hazların verdiği zevk azalıyor ve ölüm yaklaşıyordu. Yaşlılık kaçınılmazdır ancak Cicero'nun da ardından eklediği gibi bu süreci nasıl yöneteceğimi- zi kendimiz seçebiliriz. Bir kere yaşlı insanlar, çoğu kez deneyimleri sayesinde, daha az çalışarak bir şeylerin üs- tesinden gelebilirler; dolayısıyla yaptıkları herhangi bir iş, daha etkili olabilir. Bedenleri ve zihinleri, şayet onları işletirlerse ani bir düşüşe geçmeyecektir. Ayrıca fiziksel hazları onlara daha az keyif verse bile, başlı başına çok değerli olan dostluk ve sohbet üzerine daha fazla za- man harcayabilirler. Son olarak Cicero, ruhun sonsuza kadar yaşadığına inanırdı, yani yaşlıların ölecekleri için endişelenmelerine gerek yoktu. Cicero'nun tutumu, Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) bir gemiyle denize açılan ve fırtınayla oradan oraya sü- rüklenen birinin yolculuk yapmadığını, sadece oradan oraya savrulduğunu gösteriyordu bize. B) hem doğal yaşlanma sürecini kabul etmemiz hem de bu süreç karşısında kötümser bir tavır takınmak gerek- mediğini kavramamız yönündeydi. C) ölümün yaklaştığını görebilen yaşlı insanların, yaşamda gerçekten istedikleri şeyi başarabilmek için birkaç yıl daha yaşamayı dilemelerinin anlamsızlığını koyuyordu ortaya. D) esas sorunun hayatlarımızın kısa olması değil, birço- ğumuzun zamanı kötü kullanması olduğunun da bir göstergesiydi. E) seçimlerimizi doğru da yapsak, boş işlerle zaman da harcamazsak yine de hayatın birçok şeyi yapabilece- ğimiz kadar uzun olmadığı gerçeğiyle yüzleştiriyor bizi.
asi,
gel
en
SI
n
Paylaşım Yayınları
B
35. Hepimiz yaşamımızda övgü aldığımız zamanlan
yaptığınız yemeğin beğenilmesi gibi hayatta aldığınız
değerlendirmenizin olumlu sonuçlanması veya
hatırlarız. Okul tiyatrosunda aldığınız alkış, performans
övgüler vardır. Bir kez övgü aldınız mı daha fazla övgü
almak için yaptığınızı yapmaya devam etmek istediğinial
de belki keşfetmişsinizdir. Daha iyi performans
göstermek, daha iyi çalışmak hatta daha iyi yemek
Gelişimsel yetersizliği
----
yapmak istemişsinizdir.
olanları da dahil çocuklar, bizden farklı değillerdir.
Davranışları için ödüllendirildikleri zaman olumlu tepki
verirler. Bu ödüllere pekiştireç denir ve bunlar belki de
otizmli çocukların öğrenmesine yardımcı olmakta sahip
olacağınız en güçlü araçlardır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en
uygundur?
A) Kısaca sizde görülen her değişimi olumlu karşılama
gibi bir alışkanlığınız olması normal değildir
B) Başka bir deyişle aldığınız övgülerin ve ödüllerin, sizi
illa başarıya götüreceğine inanma hatasına
düşmemelisiniz
C) Yani aldığınız ödüller kararlılığınızı pekiştirmiş ve
ilerleyen zamanlarda iyi davranışınızın artmasını
sağlamıştır
D) Her şeyden önce ödül alma, kişinin yaşamında ana
hedef olmamakla birlikte yadsıyacağı da bir olgu
değildir
E) Övgüler elbette yaşamınıza olumlu katkı sağlar ama
bazen sizin yanlış bir tutumda sabitlenmenize de
neden olabilir
TYT/
k
ta
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
asi, gel en SI n Paylaşım Yayınları B 35. Hepimiz yaşamımızda övgü aldığımız zamanlan yaptığınız yemeğin beğenilmesi gibi hayatta aldığınız değerlendirmenizin olumlu sonuçlanması veya hatırlarız. Okul tiyatrosunda aldığınız alkış, performans övgüler vardır. Bir kez övgü aldınız mı daha fazla övgü almak için yaptığınızı yapmaya devam etmek istediğinial de belki keşfetmişsinizdir. Daha iyi performans göstermek, daha iyi çalışmak hatta daha iyi yemek Gelişimsel yetersizliği ---- yapmak istemişsinizdir. olanları da dahil çocuklar, bizden farklı değillerdir. Davranışları için ödüllendirildikleri zaman olumlu tepki verirler. Bu ödüllere pekiştireç denir ve bunlar belki de otizmli çocukların öğrenmesine yardımcı olmakta sahip olacağınız en güçlü araçlardır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi en uygundur? A) Kısaca sizde görülen her değişimi olumlu karşılama gibi bir alışkanlığınız olması normal değildir B) Başka bir deyişle aldığınız övgülerin ve ödüllerin, sizi illa başarıya götüreceğine inanma hatasına düşmemelisiniz C) Yani aldığınız ödüller kararlılığınızı pekiştirmiş ve ilerleyen zamanlarda iyi davranışınızın artmasını sağlamıştır D) Her şeyden önce ödül alma, kişinin yaşamında ana hedef olmamakla birlikte yadsıyacağı da bir olgu değildir E) Övgüler elbette yaşamınıza olumlu katkı sağlar ama bazen sizin yanlış bir tutumda sabitlenmenize de neden olabilir TYT/ k ta
D
V
36. Şiirin iyisi kötüsü yoktur. Şiir yapıtının tarihsel ve evrensel
ölçütlere göre şiir değeri üretip üretemediği, şiir çerçeve-
sinin içine yerleşip yerleşemediği ya da yeni bir çerçeve,
değer ve ölçüt önerip öneremediğidir önemli olan. Şiire, şiir
olma hedefini tutturup tutturamadığı açısından bakmak,
şiiri iyi ya da kötü gibi ahlak kalıbının içine hapsetmekten
bande kurtarır. Şiiri estetik değer ve ölçülerle düşünmeye da-
ha çok yaklaştırır. Ahlaklı olmasını şiirden değil, şairden
beklemek gerekir.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi çıka-
all rılabilir?
hiblal
A) Şiirin değerini içerik ve biçimsel özelliklere uyup uyma-
ması belirler.
B) Bir şiire iyi veya kötü diyebilmek, içinde bulunulan za-
manla ilgilidir.
C) Ahlak anlayışı, edebî türlerin üstünde olan bir kavram-
dır.
D) Şairin şiir türüne yenilik getirdiğinde iyi şiirden söz et-
meye hakkı vardır.
E) Şiire bakış açısı onun değerini belirlemede önemli bir
kriterdir.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
D V 36. Şiirin iyisi kötüsü yoktur. Şiir yapıtının tarihsel ve evrensel ölçütlere göre şiir değeri üretip üretemediği, şiir çerçeve- sinin içine yerleşip yerleşemediği ya da yeni bir çerçeve, değer ve ölçüt önerip öneremediğidir önemli olan. Şiire, şiir olma hedefini tutturup tutturamadığı açısından bakmak, şiiri iyi ya da kötü gibi ahlak kalıbının içine hapsetmekten bande kurtarır. Şiiri estetik değer ve ölçülerle düşünmeye da- ha çok yaklaştırır. Ahlaklı olmasını şiirden değil, şairden beklemek gerekir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi çıka- all rılabilir? hiblal A) Şiirin değerini içerik ve biçimsel özelliklere uyup uyma- ması belirler. B) Bir şiire iyi veya kötü diyebilmek, içinde bulunulan za- manla ilgilidir. C) Ahlak anlayışı, edebî türlerin üstünde olan bir kavram- dır. D) Şairin şiir türüne yenilik getirdiğinde iyi şiirden söz et- meye hakkı vardır. E) Şiire bakış açısı onun değerini belirlemede önemli bir kriterdir.
X
31. 1. Fakat bu uyarıcının büyütülmesi, eğitilmesi, geliştiril-
mesi ve organize edilmesi gerekmektedir. 20
II. Müziğin bu etkisinin sağlıklı bireylerde olduğu gibi zihin-
sel veya farklı bir açıdan sorunlar yaşayan bireylerde
de olduğu belirtilmiştir.
III. Antik Çağ'dan itibaren birçok bilim insanı, müziğin hem
zihinsel ve fiziksel gelişimde hem eğitimde hem de te-
davi alanında etkili olduğunu vurgulamışlardır.
IV. Her çocuğun içinde işittiği bir müziğe fiziksel olarak
cevap vermek için bir uyarıcı vardır.
V. Uyarıcının bu şekilde kullanılır hâle gelmesi, çocuğun
bedeninde olduğu kadar zihninde de önemli bir eğitim-
sel etkiye sahiptir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün
oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan
üçüncü olur?
A) I
B) II
C) III D) IV
E) V
11
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
X 31. 1. Fakat bu uyarıcının büyütülmesi, eğitilmesi, geliştiril- mesi ve organize edilmesi gerekmektedir. 20 II. Müziğin bu etkisinin sağlıklı bireylerde olduğu gibi zihin- sel veya farklı bir açıdan sorunlar yaşayan bireylerde de olduğu belirtilmiştir. III. Antik Çağ'dan itibaren birçok bilim insanı, müziğin hem zihinsel ve fiziksel gelişimde hem eğitimde hem de te- davi alanında etkili olduğunu vurgulamışlardır. IV. Her çocuğun içinde işittiği bir müziğe fiziksel olarak cevap vermek için bir uyarıcı vardır. V. Uyarıcının bu şekilde kullanılır hâle gelmesi, çocuğun bedeninde olduğu kadar zihninde de önemli bir eğitim- sel etkiye sahiptir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) I B) II C) III D) IV E) V 11
B
B
Bazı insanlar vardır; hangi işten, hangi spordan, han-
gi sanattan bahsedilse hemen atlayıverir muhabbete.
Sanki her şeyi başkalarına bildiğini göstermek kişiyi
her ortamda baştacı yapacak. Bu düşüncede olan in-
sanların azlığı her alanda büyük bir ferahlık oluştura-
cağı gibi basın dünyasında da ferahlık oluşturacaktır.
Gazetecilkte --- Horozun bülbüllüğe, kedinin tilkiliğe
öykünmesine hiç gerek yok.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez?
A) bérkes yerini bilse muhakkak daha rahat edilir,
daha iyi iş görülür.
hepimiz kendi alanımızla ilgilensek daha iyi, kaliteli
işleri ortaya çıkarmış oluruz.
ruhumuza, yeteneğimize uygun konularla uğraşsak
daha başarılı olacağız.
D) bir konuyla uğraşırken başka konulara yönelme-
miz, karmaşaya yol açacaktır.
E herkesin kendi işine yoğunlaşması işte bu yüzden
çok önemlidir.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
B B Bazı insanlar vardır; hangi işten, hangi spordan, han- gi sanattan bahsedilse hemen atlayıverir muhabbete. Sanki her şeyi başkalarına bildiğini göstermek kişiyi her ortamda baştacı yapacak. Bu düşüncede olan in- sanların azlığı her alanda büyük bir ferahlık oluştura- cağı gibi basın dünyasında da ferahlık oluşturacaktır. Gazetecilkte --- Horozun bülbüllüğe, kedinin tilkiliğe öykünmesine hiç gerek yok. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) bérkes yerini bilse muhakkak daha rahat edilir, daha iyi iş görülür. hepimiz kendi alanımızla ilgilensek daha iyi, kaliteli işleri ortaya çıkarmış oluruz. ruhumuza, yeteneğimize uygun konularla uğraşsak daha başarılı olacağız. D) bir konuyla uğraşırken başka konulara yönelme- miz, karmaşaya yol açacaktır. E herkesin kendi işine yoğunlaşması işte bu yüzden çok önemlidir.
ak
a
-ir
4. Misyonu bilgi üretmek ve ürettiği bilgiyi demokratikleştirmek
olan akademisyenler, sisteme nitelikli iş gücü yetiştirmeye ve
misyonu her durumda hakikati söylemek ve mevcut düzenin
herkesin lehine olacak şekilde dönüşmesine öncülük etmek
olan entelektüeller, iktidarın veya alternatif iktidarların
sözcülüğünü yapmaya devam ettiği sürece daha yaşanılası
bir dünya için nasıl ümitli olabiliriz?
Aşağıdakilerin hangisi bu cümleye anlamca en yakındır?
C
A) Akademisyenlerin ve entelektüellerin görevi politika
yapmak değil kendi alanlarında nitelikli bilgi üretmektir.
B) Anlamlı tarihsel görevi dünyayı insan lehine dönüştürmek
olanlar sistemin devamını sağlayan sonuçlar
üretmemelidir.
C) Hangi meslek grubunda olursanız olun, yapmanız
gereken o alanın çağdaş ölçülerle şekillenmesini
sağlamaktır.
D) Dünyanın daha güzel bir yer olması için iktidarın ve
tahakkümün olmadığı bir dünya tasarımı geliştirmemiz
gerekir.
E) Her meslek sistemle ilişkilidir ve ürettiği sonuçlar
bakımından sistemin devamına yönelik çıktılar verir.
e
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
ak a -ir 4. Misyonu bilgi üretmek ve ürettiği bilgiyi demokratikleştirmek olan akademisyenler, sisteme nitelikli iş gücü yetiştirmeye ve misyonu her durumda hakikati söylemek ve mevcut düzenin herkesin lehine olacak şekilde dönüşmesine öncülük etmek olan entelektüeller, iktidarın veya alternatif iktidarların sözcülüğünü yapmaya devam ettiği sürece daha yaşanılası bir dünya için nasıl ümitli olabiliriz? Aşağıdakilerin hangisi bu cümleye anlamca en yakındır? C A) Akademisyenlerin ve entelektüellerin görevi politika yapmak değil kendi alanlarında nitelikli bilgi üretmektir. B) Anlamlı tarihsel görevi dünyayı insan lehine dönüştürmek olanlar sistemin devamını sağlayan sonuçlar üretmemelidir. C) Hangi meslek grubunda olursanız olun, yapmanız gereken o alanın çağdaş ölçülerle şekillenmesini sağlamaktır. D) Dünyanın daha güzel bir yer olması için iktidarın ve tahakkümün olmadığı bir dünya tasarımı geliştirmemiz gerekir. E) Her meslek sistemle ilişkilidir ve ürettiği sonuçlar bakımından sistemin devamına yönelik çıktılar verir. e
B
31. Müzik, sanatın soyut bir dalı olduğu için çocuğun
yaratıcı ve soyut düşünme yeteneğini de geliştirir.
Müzikal etkinlikler, birden çok katılımcıyı
gerektirdiğinden çocuğun arkadaş edinmesini ve
sosyalleşmesini destekler. Şarkı ve tekerlemeler,
çocuğun dil gelişimini hızlandırır ve kelime dağarcığını
zenginleştirir. Herhangi bir müzik enstrümanı çalan,
müzik parçalarını çok iyi seslendiren veya müzik
eşliğinde çok iyi ritim tutan çocukların öz güvenleri
yükselir. Dolayısıyla çocuklar, birçok alanda sahip
oldukları öz güven sayesinde başarı kazanabilirler.
Kısaca müzik,
----
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) özellikle okul öncesi dönemde çok daha etkin bir
öğretim aracı olarak kullanılabilir
B) pek çok insanın boş zamanlarını değerlendirdiği
bir eğlence kaynağıdır
C) çocuğun sosyal yaşama sorunsuz bir şekilde
katılmasına olanak sağlar
duyguları harekete geçirir; müzik dinlemek, bir
enstrüman çalmak, kişilere büyük zevk verir
E) estetik temelli olup bireysel, toplumsal, kültürel,
dilsel ve eğitimsel nitelikler taşır
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
B 31. Müzik, sanatın soyut bir dalı olduğu için çocuğun yaratıcı ve soyut düşünme yeteneğini de geliştirir. Müzikal etkinlikler, birden çok katılımcıyı gerektirdiğinden çocuğun arkadaş edinmesini ve sosyalleşmesini destekler. Şarkı ve tekerlemeler, çocuğun dil gelişimini hızlandırır ve kelime dağarcığını zenginleştirir. Herhangi bir müzik enstrümanı çalan, müzik parçalarını çok iyi seslendiren veya müzik eşliğinde çok iyi ritim tutan çocukların öz güvenleri yükselir. Dolayısıyla çocuklar, birçok alanda sahip oldukları öz güven sayesinde başarı kazanabilirler. Kısaca müzik, ---- Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) özellikle okul öncesi dönemde çok daha etkin bir öğretim aracı olarak kullanılabilir B) pek çok insanın boş zamanlarını değerlendirdiği bir eğlence kaynağıdır C) çocuğun sosyal yaşama sorunsuz bir şekilde katılmasına olanak sağlar duyguları harekete geçirir; müzik dinlemek, bir enstrüman çalmak, kişilere büyük zevk verir E) estetik temelli olup bireysel, toplumsal, kültürel, dilsel ve eğitimsel nitelikler taşır