Paragrafın Yapısı Soruları

Yolda yürürken kaldırım kenarlarına ya da ağaç diple- rine hayvanlar için bırakılan yiyecek veya su kaplarını görmüşsünüzdür. (1) Yaz aylarında sıcaktan bunalan hayvanlar için su kapları, yiyecek bulmanın zor oldu- ğu kış aylarında ise yiyecek kapları bulundurmak hay- van dostlarımıza yapabileceğimiz küçük iyilikler ara- sında. (II) Eskiden atalarımız da benzer duygular ve kaygılarla hayvanları, özellikle de hassas bir yapıya sa- hip olan küçük kuşları korumak için özel çaba göste- rirlerdi. (III) Günümüze kadar gelmiş kuş evleri bunun en güzel örneklerinden biri. (IV) Osmanlı mimarisinde 16. yüzyıldan beri örneklerine rastlanan kuş evleri, kuş- ların korunması ve yuva olarak kullanılması amacıyla tasarlanan yapılardı. (V) Kuş evleri; hem evlerin hem de cami, hastane, darülaceze gibi kamusal binaların duvarlarına inşa edilirdi. Bu parça iki paragrafa bölünmek istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? 4) I B) II C) III D) IV E) V

32. Aşağıdakilerden hangisi "Müspet düşünce ile ilgili görüşlerinizi özetleyebilir misiniz?" sorusuna cevap vermektedir? A) Pozitif psikoloji, Polyannacı olmak değildir; mutluluk bili- mi öğretisidir. Pozitif psikolojinin önemli savunucularından olan Martin Seligman, PP'nin güncel psikolojinin karşıtı olmadığını belirtiyor. Mutluluğun; üzüntü, hüzün, keder, korku, öfke gibi duyguların olmaması anlamına gelmediğini vurguluyor. Olumlu düşünen bir insan zindanda olsa dahi rahatlatacak ipuçları bulabilir. Olumsuz düşünen insan sa- rayda dahi olsa hâlinden şikâyet edebilir. B) Bilim, akıldan doğandan başka bir bilginin ihtimalini yüzyıl- lardır inkâr etmişti. Sezgisel bilim çalışmaları halk arasında- ki popüler inancın bilimden daha kavrayışlı olduğunu kanıt- ladı. Duyguların kendine has nedenleri vardı ve bunu akıl, karıncanın fili anlayamaması gibi anlayamıyordu. Genellikle, negatif duyguları pozitif duygulardan daha yo- ğun ve itirazsız deneyimleriz. Bir melodram, duygularımızı komedinin bizi güldürmesinden daha çabuk harekete geçi- rir. Bu nahoş acayipliği biyolojiye borçluyuz. D) Doğanın eğitmenleri tarafından bize hem mutluluk ve hem de mutsuzluk öğretilir. Hayatın en temel yönlerinde onun emirle- rini algılarız, hedefleri varlığımızı sürdürmek için ve bize mut- luluk getirmesi için izleriz: yemek, içmek, arkadaşlıklar gibi. E) Günümüzde, mutluluğu aramaktan çok riski engellemeye çalışıyoruz. Tüm gazetelerin manşetlerinde, iyi haberlerden ziyade kötü haberler yer alıyor. Kayıplar, eş değer kazanç- ların getirdiği neşeden daha çoğunu götürüyor. Eğer reak- siyonlarımızın bu çarpıklığından sorumlu olan beyinsel me- kanizma, eğitilmemiş ve geliştirilmemişse mutlu olamayız.

(1) 1960'lı yıllarda oyun yazarlarımız yeni türler denemiş ve tiyatromuza taze bir soluk kazandırmışlardır. (II) Haldun Taner, kabare türünün öncülüğünü yapar. (III) 1950'li yılların başında yazdığı oyunlarında benzetmeci kurgu yöntemini benimseyen Taner'in, altmışlı yıllarda başlayan geleneksel tiyatrodan hareketle çağdaş bir sentez yakalama hareketi, 1970'li yıllarda yoğunlaşmıştır. (IV) Tiyatro topluluklarının popüler halk tiyatrosu özellikleri taşıyan geleneksel tiyatromuzun meddahlık geleneğinden, tuluat özelliğinden yararlandıkları görülür. (V) Bertolt Brecht'in oyunlarında uyguladığı epik tiyatro yöntemlerinden, aynı zamanda orta oyunu, Karagöz gibi geleneksel halk oyunlarımızın biçiminden yararlanmıştır. 8-Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? (10 Puan) A) I B) II C) III D) IV E) V

4. okuduk- alemi 1. Unutma, bir şeyin yapılamaz olduğunu düşünerek uyursan başkasının o şeyi yaparken çıkardığı gü- rültüyle uyanırsın. II. Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar. Yukarıda verilen II numaralı cümleyle ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? A) I. cümlede verilmek istenen mesajın aksi bir duru- mu ifade edilmiştir. B) I. cümlede anlatılmak istenenle anlamca aynı doğ- rultudadır. C) I. cümlede ifade edilenleri çürütmek için başka ör- nek sunulmuştur. D) I. cümlede söylenenlerin somutlaştırılması söz ko- nusudur. E) I. cümlede söylenenler örneklemeyle desteklen- mektedir.

21221232 Televizyon, ortaya çıktığından itibaren hayatın vazge- çilmez bir parçası olmuştur. Televizyon hareket, ses, renk ve ışığı birleştirerek ilgi çekmekte; birden fazla du- yuya yöneldiği için de etkisini arttırmaktadır. Toplumun en küçük bireyleri olan çocuklar da günümüzün en yay- gın ve etkin kitle iletişim aracı olan televizyondan etki- lenmektedirler. Çocukların yaşına, gelişimine, ailesel ve çevresel faktörlerine, izledikleri program içerikleri- ne bağlı olarak televizyondan etkilenme düzeylerinin farklılaştığı görülmektedir. Televizyonun etkileri "olum- lu ve olumsuz etkiler" şeklinde ikiye ayrılabilmektedir. Türkiye'de çocuklara yönelik şiddetin ve diğer olum- suz olayların yaşanması ve bunların televizyonda yer alması, basın meslek ilkelerinin dikkate alınmadığı ha- berlerin yayımlanması çocuklar üzerinde derin izler bi- rakabilmektedir. Haberlerin şiddet, kavga ve savaş gi- bi kavramlarla insanlara sunulması ve bunların çocuk- lar tarafından da izleneceğinin hesaba katılmaması, haber denilince çocukların aklına olumsuz olguların gelmesine neden olmaktadır. Hâlbuki televizyonların toplumun yararına bir kitle iletişim aracı olarak işlev- selliğini ve önemini koruyabilmesi için eğitici içerikte programlara yer verilmeli ve çocuklara yönelik nitelik- li yayınlar gerçekleştirilmeli. 38. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söy- lenebilir? A) Türkiye'deki televizyon yayınlarında çocukların dik- kate alınmadığı B) Dünya kamuoyunda televizyonun etkilerinin gitgi- de arttığı C) Haberlerde daima kötü sonuçlanan olaylara yer ve- rildiği D) Televizyondaki karakterleri çocukların rol model olarak seçtiği E) Televizyonlarda reyting uğruna yayın ilkelerine uyul- madığı 11 39-40. son cevaplay Pek çoğ da eseri kız, evin nin gire başka bazı e konu Adir der bir ge B C E) S 40. Bu Sen Sıla A) B

C) IV B) III D) V A) II E) VI 18. I. Kaside, "niyet etmek, yaklaşmak, kastetmek, yö- nelmek" manalarında "kasada" kökünden gelen Arapça bir kelimedir. II. Şair; kasidesini, sevdiği, takdir ettiği bir kişiyi öv- mek, sevmediği bir kişiyi yermek veya bunların di- şında belli bir konuyu işlemek maksadıyla yazar. III. Edebiyat terimi olarak ise kaside; Arap, Fars ve Türk edebiyatlarında kullanılan, belirli bir maksada yönelik olarak yazılan, ortak ve yaygın nazım şe- killerinden biridir. IV. Bu nazım şekli Arap edebiyatında doğmuş, Fars edebiyatında bazı değişikliklere uğrayarak geliş- miş ve oradan Türk edebiyatına geçmiştir. V. Bu Arapça kelime, belli bir maksada yönelmeyi, bir maksada dayanılarak yapılan işi ifade eder. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bü- tün oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerekir? A) I ve IV B) I ve V C) II ve IV D) Il ve V E) III ve V Diğer sayfaya geçiniz.

16. (I) Yazarlık hep içimde taşıdığım, derinlerde bir ye lerde olgunlaşıp zamanı gelince kendi kendine ortaya çıkacak bir hevesti sanırım. (II) Bu heves ilk belirtilerir lise yıllarındaki okul etkinliklerinde yazdığım yazılar da kendini gösterecekti. (III) Daha sonra gerçeküstü olayların anlatıldığı bugünkü öykülerimi kaleme aldım (IV) Bir gün aklımdan geçenleri küçük kâğıtlara not al dim. (V) Bunları, tanıdıklarıma okuttuğumda çok ilging bulduklarını söylediler, bu yazıların hangi yazara ai olduğunu sordular. (VI) Benim yazmış olduğum dü şüncesi o an için pek çoğuna inandırıcı gelmedi ama onlarla yaptığım bu görüşmeler beni heveslendirdi ve cümleler sayfalara dönüştü. Bu parçada anlam bütünlüğünü sağlamak için aşa- ğıdaki değişikliklerden hangisinin yapılması gere- kir? ob A) I. cümle parçanın sonuna konmalı. B) II. cümle ile III. cümle yer değiştirmeli. C). cümle parçadan çıkarılmalı. D) III. cümle parçanın sonuna konmalı. E) IV. cümle ile VI. cümle yer değiştirmeli.co

Köyümüz, köylümüz, EQünya cennetinden çiçekler derip Türküler söylensin barıştan yana 8. Kutsal kitapları yağmalamak, Yunan mitolojisinden şir çıkarmak entelektüel görünmek için yeterli olmaktan çıka li epey oldu ama hâlâ tutunanlar var bu birikime ancak böylelikle evrenselliğe ulaşabileceğini düşünenler mevc şiirimizde. Olsun varsın, bunda bir sakınca yoktur elbette Yok da bilgisini göstermekten utanacak kadar görgülü bir şiir yazılmasını dilemek, bir okur olarak da bizim hakkı mızdır sanıyorum. Bilgi yığışımı gibi duran mekanik şiir- ler, yazanının bile yaprağını kıpırdatmıyorsa okurun hangi dalını silkeleyebilecektir? Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağı- dakilerin hangisinde doğru verilmiştir? A) Sıradan olayları ele alan şiirler B) Günlük hayatı konu alan şiirler C) Öğretiden uzak şiirler Dk okuyuşta anlaması güç şiirler E) Duygudan yoksun şiirler

2, T E M P O (1) Ne zaman gençler üzerinde bir anket yapılsa içi- mi bir sıkıntı kaplıyor. (II) Bir eğitimci olarak beni hayal kırıklığına uğratacak şeylerle karşılaşmaktan endişeleniyorum. (III) Geçtiğimiz günlerde bir ga- zete, yine gençler üzerinde bir anket yapmış. (IV) Araştırma merkezince yapılan anket sonucu, çar- pici gerçekler ortaya çıkmış. (V) Bunlar içinde en çok ilgimi çekeni, gençlerin demokrasi taleplerinin yüzde sekizlik oranla yok denecek kadar az oluşu. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangi- sinde yazar, kaygı duyduğu bir durumdan söz etmiştir? S R i S i A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.

E S SHOWEIGH 17. (1) Subliminal mesaj veya bilinçaltı mesaj; başka bir objenin P içine gömülü olan bir işaret ya da mesajdır ve normal insan algısı limitlerinin altında kalmak, o anda fark edilmemek üzere tasarlanmıştır. (II) Subliminal mesajların farkına varıl- madan bilinçaltına uzandığı ve böylece bilinçaltını etkilediği ileri sürülmektedir. (III) Subliminal teknikler, reklamcılık ve propaganda alanlarında sıklıkla kullanılmaktadır; dizilerde veya filmlerde karakterlerin içtiği içecek markaları, kıyafetleri subliminal mesaj örneklerindendir. (IV) Subliminal mesajın etkileriyle ilgili olarak ülkemizde yeterli bir hassasiyet ve far- kındalık henüz bulunmamaktadır. (V) Marka ve ürünlerin pa- zarlamasından toplumun ilgi, ihtiyaç ve algısını değiştirmeye kadar birçok konuda kullanılmaktadır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) IV E) V

A TÜRKÇE TESTI 26. "Üstün zekali beklenmedik düşük başarılılar, eği- tim sistemi içinde çok farklı görülebilir. Bu bireyle- rin yaşadıkları başarısızlık, kısa süreli veya kronik olabilir. Aynı şekilde, ebeveynleri, akranları veya öğretmenleri tarafından farklı nitelendirilebilirler. Yaramaz, haylaz, mızmız veya inatçı gibi anılabilir- ler. Çok farklı semptomlar gösterdikleri için "üstün zekâlı beklenmedik düşük başarılılar"ı fark etmesi zordur. Eğitim sisteminin bir noktasında bu durumu anladığınızda artık iş işten geçmiş olabilir. Bunun olması, kişinin yeteneğinin fark edilmeden kaybol- ması demektir. Böyle bir durum sadece bireye de- ğil; ailesine, çevresine, ülkesine ve dünyaya zarar vermektedir. Çünkü kaybolan yetenekler, belki bir hastalığın çözümünün, belki de harika bir binanın yapımının veya mükemmel bir şiirin yazılmasının engellenmesi demektir. Bu parçadan hareketle "üstün zekâlı beklenme- dik düşük başarılılar” ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Eğitim sistemi bünyesinde bu bireylerin tespiti güçtür. B) Bu bireylerin yeteneklerinin farkına varama- mak, bu yeteneklerin kaybolmasına neden ol- maktadır. Bu bireylerin başarılarında ailelerine, akranla- rına ve öğretmenlerine büyük görev düşmekte- dir. D) Bu bireylerin üstün yeteneklerinin farkına vara- mamak ulusal ya da global olumsuz sonuçlar doğurabilmektedir. E) Başarısızlıkları anlık olabilmekte ya da uzun bir zaman dilimine yayılabilmektedir. bi ol- mler- stur. kla- lik- kle ski r-

A 31. Psikoloji biliminde davranışlar bilimsel ölçütlerle bilimsel amaçlar doğrultusunda ve bilimsel yöntemler kullanılarak incelenir. Psikoloji biliminin amaçları insan davranışlarını tanımlamak, anlamak ve açıklamak, önceden kestirebilmek, etkilemek ve kontrol etmektir. Psikoloji ilk olarak insan davranışlarını tanımlar. İkinci adımda tanımlanan bu davranışların ortaya çıkış nedenlerini deney ve gözlem yoluyla anlamaya ve açıklamaya çalışır. Bu verilerden yararlanarak benzer durumlarda benzer davranışların ortaya çıkabileceğini tahmin eder. Son olarak istenen davranışların oluşması, istenmeyen davranışların önlenmesi için davranışları etkileyerek kontrol etmeye çalışır. Bu parçadan hareketle psikolojiyle ilgili, 1. Davranışların ortaya çıkma nedenlerini bilimsel araştırır. II. Insan davranışlarını anlamak, tanımlamak vb. psikolojinin amaçlarındandır. III. Psikolojik bozuklukları çeşitli desteklerle tedavi eder. yargılarından hangisine ulaşılır? A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III

20201218 MW 22. Doğduğumuz günden beri her an şahit olduğumuz doğal olayları öyle kanıksarız ki olayların perde arkasında söz sahibi olan doğa yasalarını irdelemek çoğu insanın aklına gelmez. Buna en güzel örnek yer çekimidir. Norveçli yazar Jostein Gaarder'ın yazdığı Sofie'nin Dünyası'nda vurgulandığı gibi, kahvaltı masasındaki bir bebek, annesi mutfak tezgâhında arkası dönük çalışırken babasının havalanıp uçtuğunu görse bakışlarındaki şaşkınlıkta bir artış olmaz. Çünkü zaten her şey o bebek için acayiptir, yenidir ve ilginçtir. Ancak anne arkasını dönüp de kocasını havada görürse şaşkınlıktan çığlık atacaktır. Çünkü o güne kadar yer çekimine aykırı davranan hiçbir şey görmemiştir. İşte ----. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) yer çekimi bu kadar benimsediğimiz bir doğa olayıdır B) bebeklerle yetişkinlikler arasındaki temel fark budur C) yaşadığımız gezegenin en temel kanunu bu olaydır D) şaşkınlığımızın altında yatan asil gerçek bu durumdur E) bebeklerin şaşırmamasının biricik nedeni yer çekimini bilmemesidir 24.

18. I. İlk çağlarda Babil haritasında gösterildiği gibi Mezopotamya ve çevresi ya da Batlamyus haritasında olduğu gibi Akdeniz havzası ile sınırlanmış bir mekân bilgisinden söz edilebilir. II. Bugün, insanoğlu güneş sistemindeki diğer gezegenleri araştırırken uzay istasyonlarında -az sayıda da olsa- yaşama- ya başlamış, yani yaşam alanına uzayı da eklemiştir. III. İnsanlık tarihinin, bilginin var oluşu süreci ile paralel gittiği kabul edilirse bu bilgi yığını içinde kozmografya, astronomi ve coğrafya nerede durmaktadır? IV.Bu bilgiyi insana yaşam alanı olan mekânlar oluşturmuştur. V. Bilgi insanın eriştiği mekânla birlikte artmıştır, amacı in- san ve mekân arasındaki ilişkiyi açıklamak olan coğrafya için mekân, zaman içinde değişiklik göstermiştir. 7 VI. Böylelikle coğrafya biliminin incelediği mekânın sınırları da genişlemiştir. Numaralanmış cümlelerden anlamlı bir paragraf oluştu- rulduğunda baştan ikinci cümle aşağıdakilerden hangi- si olur? A) II B) III C) IV D) V E) VI

TÜ 22. Beyazıt Havuzu'nun kenarındaki kanepelerden biri- ne oturmuş, sizi bekliyorum. Yaşını almış bir adamın yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşa- ması ne demektir, diye düşünüyorum: Belki bir geç olma hadisesi... Belki de bir çeşit hazları, kederle- ri, çocuklukları uzatma temayülü... Ama bu uzayan yaz, kışın gelmeyeceğine alamet değil. Kış müthiş olacak, kar yolları kapayacak, bembeyaz ovada ölü- lük uzayıp gidecek... Sizi bekliyorum. Sizi göreceğim, içimde bir şey koşa- cak. Siz görmeden geçeceksiniz. Ben kederle sevin- ci duyup dalacağım istediğim âleme. Dünyayı yeni- den kederlerle kuracağım. Sonra çarşılardan çarşı- lara, insan sesleri arasında, her şeyi sizinle kurulmuş bir şehirde dolaşacağım. Herkes geçti, siz geçmediniz. Yüzünüzü göremedim. Bayramım, çocukluk bayramım salıncaksız geçmiş gibi gözüme yaş doldu. Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Öykü kişisinin hayal kırıklığından bahsedildiği B) Anlatımda yer yer betimlemelere başvurulduğu CDüşüncelerin, bilinç akışı tekniğiyle aktarıldığı D) Gerçekle hayalin iç içe geçtiği bir anlatıma sahip olduğu E) Durum hikâyesine özgü nitelikler taşıdığı

Bu dene 1. Bakır, --- insanoğlunun hayatını kolaylaştıran ma- denlerin başında yer almış ve bir çağa adını vermiştir. İnsanların önce bakırı, ardından kalayla birleşiminden oluşan tunçu keşfetmeleri medeniyet seviyesinde -- ilerleme sağlamıştır. Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) eskiden - birçok B) yüzyıllardır - beklenmedik C) gelecekte müthiş D) günümüzde - hayli E) tarih boyunca - büyük E