Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafın Yapısı Soruları

20, (1) Antalya'nın Demre ilçesi sınırları içindeki bir bölgede
yapılan kazı çalışmalarında Roma Dönemi'ne ait bir yüzük
taşı bulundu. (II) Yaklaşık 1800 yıllık olduğu tahmin edilen
yüzük taşı, kırmızı renkli jasper taşından yapılmış. (III) Bir
santimlik yüzük taşı üzerine 4 atlı yarış arabasının yarıştığı
hipodrom sahnesi işlenmiş. (IV) Yüzük taşının alt yarısında
atlı arabalar, üst kısımda genel görünümüyle hipodrom
yer alıyor. (V) Yarış atlarının güzelliği ve hipodromların
mimarisi, yüzük taşı işleyen ustaların ilgisini tarih öncesi
çağlardan bu yana çekmiş
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anla-
tımın akışını bozmaktadır?
A) I
B) II
C) III
D) IV
EV
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
20, (1) Antalya'nın Demre ilçesi sınırları içindeki bir bölgede yapılan kazı çalışmalarında Roma Dönemi'ne ait bir yüzük taşı bulundu. (II) Yaklaşık 1800 yıllık olduğu tahmin edilen yüzük taşı, kırmızı renkli jasper taşından yapılmış. (III) Bir santimlik yüzük taşı üzerine 4 atlı yarış arabasının yarıştığı hipodrom sahnesi işlenmiş. (IV) Yüzük taşının alt yarısında atlı arabalar, üst kısımda genel görünümüyle hipodrom yer alıyor. (V) Yarış atlarının güzelliği ve hipodromların mimarisi, yüzük taşı işleyen ustaların ilgisini tarih öncesi çağlardan bu yana çekmiş Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi anla- tımın akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III D) IV EV
n
1. Kulaktan dolma bilgilerle ahkam kesmeyi genel
2
olarak çok severiz.
II. Sonu her zamanki gibi ahkam kestiğimiz kişiye
karşı mahcubiyet.
III. Sadece duyduklarımızla hareket eder sonra da
hiç bilmediğimiz bir konuda kendimizi savunma-
ya geçeriz.
IV. Kişinin hakkına girilip girilmemesi hiç düşünül-
mez.
V. Bir şeyin aslını astarını öğrenmeden çoğunluğa
göre hareket etmek kolay gelir.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir
bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi-
si baştan dördüncü olur?
A) I VB) II
C) III
D) IV
E) V
193
4.
C) M
1. Öz güvenin
bu durumu
II. Kalabalıkla
lir.
III. Insanlar ca
biraz artın
IV. Bu durum
V. Bir bilgis
engelle
Yukarıdaki
bütün olus
si baştan
A) I
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
n 1. Kulaktan dolma bilgilerle ahkam kesmeyi genel 2 olarak çok severiz. II. Sonu her zamanki gibi ahkam kestiğimiz kişiye karşı mahcubiyet. III. Sadece duyduklarımızla hareket eder sonra da hiç bilmediğimiz bir konuda kendimizi savunma- ya geçeriz. IV. Kişinin hakkına girilip girilmemesi hiç düşünül- mez. V. Bir şeyin aslını astarını öğrenmeden çoğunluğa göre hareket etmek kolay gelir. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangi- si baştan dördüncü olur? A) I VB) II C) III D) IV E) V 193 4. C) M 1. Öz güvenin bu durumu II. Kalabalıkla lir. III. Insanlar ca biraz artın IV. Bu durum V. Bir bilgis engelle Yukarıdaki bütün olus si baştan A) I
onda bir çocuk &
forlatiyor
kaç saniyede ge
D) 6
922
TYT
34. Gazeteci:
(0)
Yazar:
- Var. Son olarak İstanbul Hatırası ve Bab-ı Esrar'ın
film haklarını verdim, çok da heyecanlıyım ama
Türkiye'de iyi bir sinema sektörü olmadığı için film aşa-
ması uzun sürüyor. Ne zaman tamamlanır bilemiyo-
rum.
Gazeteci:
(11)-
Yazar:
- Yazarken kendimi romanın içindeki hayatta buluyo-
rum. Romanın içine giriyor, gerçek ben'i unutuyorum.
Kitaptaki hikayede ve mekânda, karakterlerle birlikte
yaşamaya başlıyorum. Dolayısıyla bu, okura da geçi-
yor.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A Sinemaya uyarlanmasını istediğiniz romanları-
niz var mı?
IL Esin kaynaklarınız nelerdir, nasıl yazarsınız? Bi-
raz bahseder misiniz?
B) Fitme uyarlanmasını isteyeceğiniz romanlarınız
var mı, varsa bunlar hangileridir?
II. Yaklaşık otuz yıllık yazın hayatınızda okurla kur-
duğunuz ilişkisinin hiç kesintiye uğramamış ol-
masını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Beyaz perdede sizin romanlarınızın uyarlamala-
rini görmeyi özledik. Yakında yeni projeler var
mı?
II. Biz okur olarak genelde romanlarınızın başkah-
ramanıyla özdeşlik kuruyoruz. Siz yazarken ka-
rakterlerle aranıza mesafe koyuyor musunuz?
Henüz tamamlanmamış kitaplarınızın dahi filme
uyarlanmak istendiğini biliyorum. Film projeleri
için görüşmeler var mı?
II. Kitaplarınızı çok gerçekçi yazıyorsunuz ve okur,
kitapla âdeta birleşiyor. Bunu neye besclusunuz?
Sinematografik bakımdan güçlü bulduğunuz ro-
manlarınız hangileridir?
II. Romanlarınızdaki içten yaklaşımı neye bağlıyor-
sunuz?
ESEN YAYINLARI
35-36.
(1) N
iki t
yön
de
ku
res
di
ol
lid
y
~
C
35.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
onda bir çocuk & forlatiyor kaç saniyede ge D) 6 922 TYT 34. Gazeteci: (0) Yazar: - Var. Son olarak İstanbul Hatırası ve Bab-ı Esrar'ın film haklarını verdim, çok da heyecanlıyım ama Türkiye'de iyi bir sinema sektörü olmadığı için film aşa- ması uzun sürüyor. Ne zaman tamamlanır bilemiyo- rum. Gazeteci: (11)- Yazar: - Yazarken kendimi romanın içindeki hayatta buluyo- rum. Romanın içine giriyor, gerçek ben'i unutuyorum. Kitaptaki hikayede ve mekânda, karakterlerle birlikte yaşamaya başlıyorum. Dolayısıyla bu, okura da geçi- yor. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A Sinemaya uyarlanmasını istediğiniz romanları- niz var mı? IL Esin kaynaklarınız nelerdir, nasıl yazarsınız? Bi- raz bahseder misiniz? B) Fitme uyarlanmasını isteyeceğiniz romanlarınız var mı, varsa bunlar hangileridir? II. Yaklaşık otuz yıllık yazın hayatınızda okurla kur- duğunuz ilişkisinin hiç kesintiye uğramamış ol- masını nasıl değerlendiriyorsunuz? Beyaz perdede sizin romanlarınızın uyarlamala- rini görmeyi özledik. Yakında yeni projeler var mı? II. Biz okur olarak genelde romanlarınızın başkah- ramanıyla özdeşlik kuruyoruz. Siz yazarken ka- rakterlerle aranıza mesafe koyuyor musunuz? Henüz tamamlanmamış kitaplarınızın dahi filme uyarlanmak istendiğini biliyorum. Film projeleri için görüşmeler var mı? II. Kitaplarınızı çok gerçekçi yazıyorsunuz ve okur, kitapla âdeta birleşiyor. Bunu neye besclusunuz? Sinematografik bakımdan güçlü bulduğunuz ro- manlarınız hangileridir? II. Romanlarınızdaki içten yaklaşımı neye bağlıyor- sunuz? ESEN YAYINLARI 35-36. (1) N iki t yön de ku res di ol lid y ~ C 35.
32.
ma do
KIUK
31.
(1) Dünyadaki canlılar içinde en yavaş hareket eden hay-
van hangisidir diye sorulduğunda akla ilk gelenlerden
birisi tembel hayvan olur. (II) Başlıca besin kaynağı yap-
raklar olan bu hayvanların kesici dişleri yoktur ve yap-
rakları dudaklarıyla kopararak yerler. (III) Orta ve Güney
Amerika'nın tropikal ormanlarında yaşayan bu hayvan-
lar genelde yüksek ağaçların en tepesinde yapraklar
arasında hareketsiz hâlde durarak yırtıcılardan saklanır.
(IV) Sindirimleri oldukça yavaş olduğu için diğer hayvanla-
rin birkaç saatte sindirebileceği besini tembel hayvanların
sindirmesi günlerce sürer. (V) Yavaş ve uykulu olmaları-
nın temel nedeni metabolik hızlarının çok düşük olması
ve yedikleri yaprakların yeterince besleyici olmamasıdır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) I
B) II G) III
D) IV
E) V
Eserin ünü ile yazarının ünü arasında aşağı yukarı bir
denklik olsa da terazinin kefelerinin şaştığı çok olur. Bazi
gölgede bırakır Okurlar
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
32. ma do KIUK 31. (1) Dünyadaki canlılar içinde en yavaş hareket eden hay- van hangisidir diye sorulduğunda akla ilk gelenlerden birisi tembel hayvan olur. (II) Başlıca besin kaynağı yap- raklar olan bu hayvanların kesici dişleri yoktur ve yap- rakları dudaklarıyla kopararak yerler. (III) Orta ve Güney Amerika'nın tropikal ormanlarında yaşayan bu hayvan- lar genelde yüksek ağaçların en tepesinde yapraklar arasında hareketsiz hâlde durarak yırtıcılardan saklanır. (IV) Sindirimleri oldukça yavaş olduğu için diğer hayvanla- rin birkaç saatte sindirebileceği besini tembel hayvanların sindirmesi günlerce sürer. (V) Yavaş ve uykulu olmaları- nın temel nedeni metabolik hızlarının çok düşük olması ve yedikleri yaprakların yeterince besleyici olmamasıdır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) I B) II G) III D) IV E) V Eserin ünü ile yazarının ünü arasında aşağı yukarı bir denklik olsa da terazinin kefelerinin şaştığı çok olur. Bazi gölgede bırakır Okurlar
25-34), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam 40 soru
yal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz.
3. I. 2014 yılında CERN'deki bilim insanları, dört
kuarktan oluşan ve tetrakuark adı verilen ilk
parçacığı keşfetti.
II. Geçen yıl aynı ekip, beş üyesi bulunan farklı bir tür
parçacığı da keşfetmişti.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru
biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerin hangisidir?
A) 2014 yılında, dört kuarktan oluşan ve tetrakuark adı
verilen ilk parçacığı keşfeden CERN'deki bilim
insanları; daha önce de beş üyesi bulunan farklı bir
tür parçacığı keşfetmişti.
B) 2014 yılında, dört kuarktan oluşan ve tetrakuark adı
verilen ilk parçacığı keşfeden CERN'deki bilim
insanları; yine bir önceki yıl, beş üyesi bulunan farklı
bir tür parçacığı keşfetmişti.
C) Dört kuarktan oluşan ve tetrakuark adı verilen bir
parçacığı 2014'te keşfeden CERN'deki bilim
insanları; bir önceki yıl, beş üyesi bulunan farklı bir
tür parçacığı da keşfetmişti.
DY 2014 yılında, dört kuarktan oluşan ve tetrakuark adı
verilen ilk parçacığı da keşfeden CERN'deki bilim
insanları; geçmişte, beş üyesi bulunan farklı bir tür
parçacığı keşfetmişti.
E 2013'te, beş üyesi bulunan farklı bir tür parçacığı
keşfeden ekiple 2014 yılında, dört kuarktan oluşan
ve tetrakuark adı verilen ilk parçacığı keşfeden ekip
aynı bilim insanlarından oluşmaktaydı.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
25-34), Coğrafya-1 (35-40) alanlarına ait toplam 40 soru yal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. 3. I. 2014 yılında CERN'deki bilim insanları, dört kuarktan oluşan ve tetrakuark adı verilen ilk parçacığı keşfetti. II. Geçen yıl aynı ekip, beş üyesi bulunan farklı bir tür parçacığı da keşfetmişti. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerin hangisidir? A) 2014 yılında, dört kuarktan oluşan ve tetrakuark adı verilen ilk parçacığı keşfeden CERN'deki bilim insanları; daha önce de beş üyesi bulunan farklı bir tür parçacığı keşfetmişti. B) 2014 yılında, dört kuarktan oluşan ve tetrakuark adı verilen ilk parçacığı keşfeden CERN'deki bilim insanları; yine bir önceki yıl, beş üyesi bulunan farklı bir tür parçacığı keşfetmişti. C) Dört kuarktan oluşan ve tetrakuark adı verilen bir parçacığı 2014'te keşfeden CERN'deki bilim insanları; bir önceki yıl, beş üyesi bulunan farklı bir tür parçacığı da keşfetmişti. DY 2014 yılında, dört kuarktan oluşan ve tetrakuark adı verilen ilk parçacığı da keşfeden CERN'deki bilim insanları; geçmişte, beş üyesi bulunan farklı bir tür parçacığı keşfetmişti. E 2013'te, beş üyesi bulunan farklı bir tür parçacığı keşfeden ekiple 2014 yılında, dört kuarktan oluşan ve tetrakuark adı verilen ilk parçacığı keşfeden ekip aynı bilim insanlarından oluşmaktaydı.
24. (1) Tiyatro kalabalık içinde olduğum, insanlarla ilişki kur-
duğum bir iş. (II) Yazarken tam tersi, tek başınasınız ve
kimseyle iletişim kurmanız gerekmiyor (III) Bazen bu
yalnızlık hâline çok ihtiyaç duyuyorum. (IV) Tiyatro bir
ekip işi olduğu için sorumluluğu da çok fazla. (V) Yazar-
ken sadece kendime karşı sorumluluğum var. (VI) Öte
yandan içimde biriken tüm düşünceleri, duyguları başta
kızgınlığı yazarak dışa aktarıyorum. (VII) Söylemek iste-
diğim her şeyi söylemiş oluyorum bir sonraki biriktirme-
ye kadar.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra, "Büyük bir rahatlama yaşıyorum yazmayı
tamamladığımda." cümlesi getirilmelidir?
A) II
B) III
C) IV
D) V
VI
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
24. (1) Tiyatro kalabalık içinde olduğum, insanlarla ilişki kur- duğum bir iş. (II) Yazarken tam tersi, tek başınasınız ve kimseyle iletişim kurmanız gerekmiyor (III) Bazen bu yalnızlık hâline çok ihtiyaç duyuyorum. (IV) Tiyatro bir ekip işi olduğu için sorumluluğu da çok fazla. (V) Yazar- ken sadece kendime karşı sorumluluğum var. (VI) Öte yandan içimde biriken tüm düşünceleri, duyguları başta kızgınlığı yazarak dışa aktarıyorum. (VII) Söylemek iste- diğim her şeyi söylemiş oluyorum bir sonraki biriktirme- ye kadar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, "Büyük bir rahatlama yaşıyorum yazmayı tamamladığımda." cümlesi getirilmelidir? A) II B) III C) IV D) V VI
arı
ve
ur-
or-
1-
ki
k
B
B
B
24. I. Küresel iklim krizinin, daha doğru bir terimle küresel ik-
lim yıkımının tam ortasındayız.
II. Apokaliptik bir filmden sahneler değil bunlar, içinde ya-
şadığımız dünyada şu an olup bitenler.
III. Kum firtinaları, hortumlar, kasırgalar, aylarca damla
düşmeyen yağmur, aniden bastıran dolu, yaz ortasın-
da kış havası, kıraçlaşan tarlalar, kuruyan göller, seller-
le boğuşan kentler, haftalarca söndürülemeyen orman
yangınları...
IV Dünyada da Türkiye'de de artık hiçbir şey eskisi gibi de-
ğil ve olmayacak.
V. Üstelik yaşadığımız coğrafyada bu yıkımın etkilerinin
çok daha erken ve şiddetli görülmesi bekleniyor, özellik-
le de tarımda.
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün
nuh oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle
deyer değiştirmesi gerekir?
A) I ile l
Q
B) ile III
C) II e IV
D) II ile y
E) I ile
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
arı ve ur- or- 1- ki k B B B 24. I. Küresel iklim krizinin, daha doğru bir terimle küresel ik- lim yıkımının tam ortasındayız. II. Apokaliptik bir filmden sahneler değil bunlar, içinde ya- şadığımız dünyada şu an olup bitenler. III. Kum firtinaları, hortumlar, kasırgalar, aylarca damla düşmeyen yağmur, aniden bastıran dolu, yaz ortasın- da kış havası, kıraçlaşan tarlalar, kuruyan göller, seller- le boğuşan kentler, haftalarca söndürülemeyen orman yangınları... IV Dünyada da Türkiye'de de artık hiçbir şey eskisi gibi de- ğil ve olmayacak. V. Üstelik yaşadığımız coğrafyada bu yıkımın etkilerinin çok daha erken ve şiddetli görülmesi bekleniyor, özellik- le de tarımda. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün nuh oluşturması için aşağıdakilerden hangilerinin birbiriyle deyer değiştirmesi gerekir? A) I ile l Q B) ile III C) II e IV D) II ile y E) I ile
24. Her zaman gerçek mesleğimin gazetecilik olduğuna
inandım. (1) Eskiden gazetecilik hakkında sevmediğim
şey çalışma koşullarıydı. (l) Ayrıca, düşünce ve görüş-
lerimi çalıştığım gazetenin çıkarlarına göre koşullan-
dırmalıydım (ID) Gazetecilikte gerçek olmayan bir öge
bile olursa bütün işinizin üstüne gölge düşebilir fakat bir
romancı insanları inandırdığı sürece her şeyi yapabilir.
(IV) Simdi ise, romancılığa yıllarımı verdikten ve romanci
olarak geçimimi sağlayabildikten sonra, kendi ilgimi çe-
ken ve düşüncelerimle örtüşen konular bulabiliyorum.
MTHer koşulda, iyi gazetecilik yapabileceğim durumları
yakalamaktan hoşlanıyorum.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisi
düşüncenin akışını bozmaktadır?
AV I
B) II
C) III
D) IV EXV
1
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
24. Her zaman gerçek mesleğimin gazetecilik olduğuna inandım. (1) Eskiden gazetecilik hakkında sevmediğim şey çalışma koşullarıydı. (l) Ayrıca, düşünce ve görüş- lerimi çalıştığım gazetenin çıkarlarına göre koşullan- dırmalıydım (ID) Gazetecilikte gerçek olmayan bir öge bile olursa bütün işinizin üstüne gölge düşebilir fakat bir romancı insanları inandırdığı sürece her şeyi yapabilir. (IV) Simdi ise, romancılığa yıllarımı verdikten ve romanci olarak geçimimi sağlayabildikten sonra, kendi ilgimi çe- ken ve düşüncelerimle örtüşen konular bulabiliyorum. MTHer koşulda, iyi gazetecilik yapabileceğim durumları yakalamaktan hoşlanıyorum. Bu parçada numaralandırılmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? AV I B) II C) III D) IV EXV 1
annelikteki kadar baskindir.
B) Annelikle yazarlık arasında birbirini tamamlayan odak
noktaları bulunmaktadır.
C) Yazarlık, kendinden başka bir uğraşı kabul etmeyen
bencil bir tutumdur.
D) Annelik duygusu, bencillik anlayışını sorumluluk
duygusunun gerisine atar.
E) Anne yazarların kendilerine özgü tutumlarını dengeli
biçimde sergilemeleri mümkün değildir.
31. Davranışın psikiyatrik ve psikolojik açıdan
değerlendirmesinde iki temel yaklaşım vardır.
Tanımlayıcı yaklaşımda Kraepelin'in öncülüğünü
yaptığı, hastalığın klinik belirtileri, tanımlanması ve
sınıflandırması baz alınır. Psikodinamik yaklaşımlar
ise Freud'la popülerlik kazanmış olup davranışların
altında yatan güçleri, anlamlarını ve nedensel etkenleri
açıklar. Psikopatolojilerdeki anlamsız gibi görünen birçok
belirtinin anlamı dinamik psikiyatriyi doğurmuştur.
Bu değerlendirmeye göre,
I. kan tahlili sonucunu öğrenen hastanın moralinin
bozulması,
II. istediği oyuncağın alınmamasına içerleyen
çocuğun yemek yemeye karşı tepkisel bir duruş
sergilemesi,
III. doktorun hastasına konulan teşhisi anlatabilmek
için ailesinden yardım alması
-
durumlarından hangileri Freud'un çalışma alanına
girer?
C) Yalnız t
B) Yalnız t
A) Yalnız I
D) ve ll
E) Il ve III
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
annelikteki kadar baskindir. B) Annelikle yazarlık arasında birbirini tamamlayan odak noktaları bulunmaktadır. C) Yazarlık, kendinden başka bir uğraşı kabul etmeyen bencil bir tutumdur. D) Annelik duygusu, bencillik anlayışını sorumluluk duygusunun gerisine atar. E) Anne yazarların kendilerine özgü tutumlarını dengeli biçimde sergilemeleri mümkün değildir. 31. Davranışın psikiyatrik ve psikolojik açıdan değerlendirmesinde iki temel yaklaşım vardır. Tanımlayıcı yaklaşımda Kraepelin'in öncülüğünü yaptığı, hastalığın klinik belirtileri, tanımlanması ve sınıflandırması baz alınır. Psikodinamik yaklaşımlar ise Freud'la popülerlik kazanmış olup davranışların altında yatan güçleri, anlamlarını ve nedensel etkenleri açıklar. Psikopatolojilerdeki anlamsız gibi görünen birçok belirtinin anlamı dinamik psikiyatriyi doğurmuştur. Bu değerlendirmeye göre, I. kan tahlili sonucunu öğrenen hastanın moralinin bozulması, II. istediği oyuncağın alınmamasına içerleyen çocuğun yemek yemeye karşı tepkisel bir duruş sergilemesi, III. doktorun hastasına konulan teşhisi anlatabilmek için ailesinden yardım alması - durumlarından hangileri Freud'un çalışma alanına girer? C) Yalnız t B) Yalnız t A) Yalnız I D) ve ll E) Il ve III
SÜPERVİZÖR
BBB
24. Tarih yazımı alanında farklı yaklaşımlar ve yöntemler
belirleme noktasında hızlı bir gelişim sergilendiği
söylenemez. Bu disiplin, mahiyeti gereği eskiyle
uğraştığından olsa gerek, reformist bir yapı
sergileyemez; sergilemesi de beklenmez. Tarih yazımı
azımsanamayacak bir çoğunluk tarafından ironik bir
biçimde, tarihçilik mesaisinin dışında bir faaliyet alanı
olarak görüldüğünden bu alanda yapılan çalışmalar
disiplin içerisinde hak ettiği değeri pek bulamaz.
Geçmişin sırrına ermek, doğanın gizemini çözmek
kadar yalın değildir. Bu tümce ne tarihi yüceltme ne de
pozitif bilimleri küçümseme niyetiyle sarf edilmiştir. Doğa
ve kesin nitelikler
bilimlerinde olduğu gibi genelgeçe
gösteren dizgesel bilgi oluşturma adına -Demokles'in
kılıcı misali- şart koşulan bilimsel normlar hakikate
ulaşma uğraşısı içinde olan tarih için de geçerlidir.
Bu parçada tarih yazımıyla ilgili yakınılan durum
aşağıdakilerin hangisidir?
Teknolojik gelişmelere hızlı şekilde adapte
olunamaması
B) Kişisel yargıların bilimselliğin önüne geçmesi
Geleneksel tutum doğrultusunda hareket edilmesi
Çalışmalar yapılırken bir alanda yoğunlaşılması
EX Nesnel verilerin gerektiği şekilde dikkate alınmaması
25. Gazete
Eleşti
Gaz
Ele
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
SÜPERVİZÖR BBB 24. Tarih yazımı alanında farklı yaklaşımlar ve yöntemler belirleme noktasında hızlı bir gelişim sergilendiği söylenemez. Bu disiplin, mahiyeti gereği eskiyle uğraştığından olsa gerek, reformist bir yapı sergileyemez; sergilemesi de beklenmez. Tarih yazımı azımsanamayacak bir çoğunluk tarafından ironik bir biçimde, tarihçilik mesaisinin dışında bir faaliyet alanı olarak görüldüğünden bu alanda yapılan çalışmalar disiplin içerisinde hak ettiği değeri pek bulamaz. Geçmişin sırrına ermek, doğanın gizemini çözmek kadar yalın değildir. Bu tümce ne tarihi yüceltme ne de pozitif bilimleri küçümseme niyetiyle sarf edilmiştir. Doğa ve kesin nitelikler bilimlerinde olduğu gibi genelgeçe gösteren dizgesel bilgi oluşturma adına -Demokles'in kılıcı misali- şart koşulan bilimsel normlar hakikate ulaşma uğraşısı içinde olan tarih için de geçerlidir. Bu parçada tarih yazımıyla ilgili yakınılan durum aşağıdakilerin hangisidir? Teknolojik gelişmelere hızlı şekilde adapte olunamaması B) Kişisel yargıların bilimselliğin önüne geçmesi Geleneksel tutum doğrultusunda hareket edilmesi Çalışmalar yapılırken bir alanda yoğunlaşılması EX Nesnel verilerin gerektiği şekilde dikkate alınmaması 25. Gazete Eleşti Gaz Ele
DENEME 19
29. (1) Nihayet sabah oldu. (II) Gecenin keskin ayazına yenik
düşmedim. (III) Yorgunluktan yataklarında sızıp kalanları
uyandırmakla işe başladım. (IV) Biraz acele edersek güneş
yükselmeden yola çıkabilirdik. (V) Keskin yüz hatları o yaştaki
bütün çocukları korkuturdu. (VI) Güneş yükselmeden yola çık-
mak için hazırlanmaya başladık.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşün-
cenin akışını bozmaktadır?
A) II.
B) III.
C) IV.
D) V.
E) VI.
31. Yap
anc
sar
yış
olu
fot
çı
la
K
ri
E
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
DENEME 19 29. (1) Nihayet sabah oldu. (II) Gecenin keskin ayazına yenik düşmedim. (III) Yorgunluktan yataklarında sızıp kalanları uyandırmakla işe başladım. (IV) Biraz acele edersek güneş yükselmeden yola çıkabilirdik. (V) Keskin yüz hatları o yaştaki bütün çocukları korkuturdu. (VI) Güneş yükselmeden yola çık- mak için hazırlanmaya başladık. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşün- cenin akışını bozmaktadır? A) II. B) III. C) IV. D) V. E) VI. 31. Yap anc sar yış olu fot çı la K ri E
Sözcüklerle, söylemek istediğimiz şey arasındaki yolun
uzaklığına 'dev uzaklık' der Ungaretti. Bunun kısa
tutulmasını öğütler. Bir çeşit sözcük ekonomisi diyebiliriz
buna. Ayrıkotlarına aman vermemek: Söylemek
istediğimizi söyleyip en kısa yoldan çekilmek. Şiir hep
böyle bir yolculuğun sonudur hem.
8.Bu parçayla ilgili aşağıdaki yargıların hangisi doğru
değildir?
A) Deneme türündeki bir yazıdan alınmıştır.
B) Yazar, düşüncesini kanıtlamaya çalışmıştır.
C) İçten, doğal, akıcı, yalın bir anlatımı vardır.
D) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur.
E) Tanık göstermeye başvurmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
Sözcüklerle, söylemek istediğimiz şey arasındaki yolun uzaklığına 'dev uzaklık' der Ungaretti. Bunun kısa tutulmasını öğütler. Bir çeşit sözcük ekonomisi diyebiliriz buna. Ayrıkotlarına aman vermemek: Söylemek istediğimizi söyleyip en kısa yoldan çekilmek. Şiir hep böyle bir yolculuğun sonudur hem. 8.Bu parçayla ilgili aşağıdaki yargıların hangisi doğru değildir? A) Deneme türündeki bir yazıdan alınmıştır. B) Yazar, düşüncesini kanıtlamaya çalışmıştır. C) İçten, doğal, akıcı, yalın bir anlatımı vardır. D) Açıklayıcı anlatıma başvurulmuştur. E) Tanık göstermeye başvurmuştur.
28. Eleştirmen: Romanlarınızda alışılagelmiş söz kalıpla-
rından ve anlatım tekniklerinden özellikle ayrılmıyorsu-
nuz gibi. Sebebini açıklar mısınız?
Yazar: Okurumun çaba harcayarak benimle zihinsel
bir ortaklık kurmasını istemem.
Eleştirmen: Aynı tutuma şiirlerinizde başvurmamanız,
"cankır, sevgör" gibi dilsel sapmalara yer vermenizi
neyle açıklıyorsunuz?
Yazar: Şiir zaten doğası gereği biçem oyunlarının er
meydanıdır.
Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki
yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir?
A) Farklı edebî ekoller, farklı zevklere hitap ederek sa-
natta çeşitliliği sağlar.
B) Yazarın okurla buluşmasının en tabii yolu, içten bir
anlatımdan ayrılmamasıdır.
C) Yazarlığın tek doğrusu vardır, o da dilinin incelikle-
rine sonuna kadar hâkim olmaktır.
D) Her yiğidin yoğurt yiyişi nasıl farklıysa her edebî tü-
rün anlatım biçimi de o ölçüde farklıdır.
E) Bir sanat eserinin alıcısına ulaşmasını belirleyen
başat ölçüt, yazıldığı çağın şartlarını ne derece yan-
sıttığıdır.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
28. Eleştirmen: Romanlarınızda alışılagelmiş söz kalıpla- rından ve anlatım tekniklerinden özellikle ayrılmıyorsu- nuz gibi. Sebebini açıklar mısınız? Yazar: Okurumun çaba harcayarak benimle zihinsel bir ortaklık kurmasını istemem. Eleştirmen: Aynı tutuma şiirlerinizde başvurmamanız, "cankır, sevgör" gibi dilsel sapmalara yer vermenizi neyle açıklıyorsunuz? Yazar: Şiir zaten doğası gereği biçem oyunlarının er meydanıdır. Aşağıdaki yargılardan hangisinin bu diyalogdaki yazarın sanat anlayışıyla örtüştüğü söylenebilir? A) Farklı edebî ekoller, farklı zevklere hitap ederek sa- natta çeşitliliği sağlar. B) Yazarın okurla buluşmasının en tabii yolu, içten bir anlatımdan ayrılmamasıdır. C) Yazarlığın tek doğrusu vardır, o da dilinin incelikle- rine sonuna kadar hâkim olmaktır. D) Her yiğidin yoğurt yiyişi nasıl farklıysa her edebî tü- rün anlatım biçimi de o ölçüde farklıdır. E) Bir sanat eserinin alıcısına ulaşmasını belirleyen başat ölçüt, yazıldığı çağın şartlarını ne derece yan- sıttığıdır.
5.
(1) Oldukça duyarlı bir insandı. (II) Nerede bir
yoksul görse onun derdine çare bulmaya çalışır
hatta tanıdığı tüm insanları da yardıma çağırırdı.
(III) Dostluk, arkadaşlık en önemli kavramlardı
onun için. (IV) Arkadaş hatırına çiğ tavuk yenir,
derdi gülerek. (V) Sıcak bir günün bitimine doğru
esiveren serin bir yel gibiydi o.
Numaralanmış cümlelerden hangileri kendile-
rinden sonra gelen cümlelerin nedenidir?
A) I ve III
B) I ve IV
C) II ve III
E) III ve V
9/11
Il ve IV
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
5. (1) Oldukça duyarlı bir insandı. (II) Nerede bir yoksul görse onun derdine çare bulmaya çalışır hatta tanıdığı tüm insanları da yardıma çağırırdı. (III) Dostluk, arkadaşlık en önemli kavramlardı onun için. (IV) Arkadaş hatırına çiğ tavuk yenir, derdi gülerek. (V) Sıcak bir günün bitimine doğru esiveren serin bir yel gibiydi o. Numaralanmış cümlelerden hangileri kendile- rinden sonra gelen cümlelerin nedenidir? A) I ve III B) I ve IV C) II ve III E) III ve V 9/11 Il ve IV
Tatbikat Sınavı
O
20. Üniversitelerin sayısının artması, niteliklerinin de artması
anlamına gelmiyor. Nicelik arttıkça nitelik düşüyor
maalesef. Ancak bununla birlikte, birçok üniversitede
dil bilimi konusunda değerli bilim insanlarımız mevcut.
Bunlar, çok kıymetli çalışmalar yapıyor. Maalesef ki
bireysel üretim olarak algılandığı için bunların dil bilimi
konusunda ses getirmesi oldukça güç oluyor.
Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık
söylenmiş olabilir?
A) Universitelerin sayısının artması, onların niteliğini de
artırır mı?
B) Üniversitelerde dil bilimi alanında yapılan çalışmalar
nelerdir?
C) Üniversitelerdeki dil bilimi çalışmaları yeterli mi?
D) Üniversitelerde yapılan çalışmalar neden bireysel
olarak algılanıyor?
E) Üniversitelerdeki dil bilimcilerin özellikleri nelerdir?
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
Tatbikat Sınavı O 20. Üniversitelerin sayısının artması, niteliklerinin de artması anlamına gelmiyor. Nicelik arttıkça nitelik düşüyor maalesef. Ancak bununla birlikte, birçok üniversitede dil bilimi konusunda değerli bilim insanlarımız mevcut. Bunlar, çok kıymetli çalışmalar yapıyor. Maalesef ki bireysel üretim olarak algılandığı için bunların dil bilimi konusunda ses getirmesi oldukça güç oluyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Universitelerin sayısının artması, onların niteliğini de artırır mı? B) Üniversitelerde dil bilimi alanında yapılan çalışmalar nelerdir? C) Üniversitelerdeki dil bilimi çalışmaları yeterli mi? D) Üniversitelerde yapılan çalışmalar neden bireysel olarak algılanıyor? E) Üniversitelerdeki dil bilimcilerin özellikleri nelerdir?
22 Mayıs Paz
ogm.eba.gov.tr
19. Klasik çağın ilk döneminde eleştirel düşüncede,
sofist, "bilgici" denen gezgin öğretmenler tarafın-
dan bir büyük atılım yapıldı. Bu kişilerin hepsi de
çeşitli Yunan kentlerinden gelip yıldızı parlayan
Atina'da ders veriyordu, doğum tarihleri İÖ 490-
460 arasındaydı yani Sokrates ile aynı kuşaktandı-
lar. Bilge (sofos) kökünden türeme sözcük belli bir
işin bilgilisi, bilgesi anlamına geliyordu..
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre
aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Sadece doğa araştırmaları yapan ilk filozofların
aksine, etik ile siyasal düşünce alanlarını dü-
şünce konusu yapıp çeşitli değerleri, fikirleri,
nasıl anlamak gerektiği soruları düşüncelerin-
de merkezî bir yer tutar
B) Örneğin Antifon bu ikiliği adalete uyguladı, ya-
saların çoğu kez doğayla uyum içinde olmadı-
ğını öne sürerken dille gerçeklik arasındaki iliş-
kiyi düşünmeye, aynı akıl yürütmenin tersinin
de aynı ikna edicilikte yapılabileceğini göster-
meye çalıştı
C) Sokrates Platon'un ilk dönem diyaloglarından
bildiğimiz üzere, bir konuyu bildiğini iddia eden-
lerle ya da o konunun uzmanı olması gereken-
lerle sohbetlerinde "nedir" sorusuyla dostluk,
iyilik, adalet, erdem gibi değerlerin aslında ne
olduğunu sorgulama yöntemi geliştirmişti
D) Herhangi bir örgün eğitimin bulunmadığı Yunan
dünyasında, siyasal hayatta yükselmek isteyen
gençler, sofistlerden söylev sanatı dersleri alır-
lardı ve onlar da erdemi öğrettiklerini öne sür-
dükleri dersleri parayla verirlerdi
E) Sorular daha küçük sorulara bölünüp bunlarda
çeşitli açmazlar saptanıp belirli bir tanıma ula-
şılmasa da bildiğini iddia edenlerin aslında o
şeyin bilgisettemelinden habersiz olduğu açığa
- 137 B
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
22 Mayıs Paz ogm.eba.gov.tr 19. Klasik çağın ilk döneminde eleştirel düşüncede, sofist, "bilgici" denen gezgin öğretmenler tarafın- dan bir büyük atılım yapıldı. Bu kişilerin hepsi de çeşitli Yunan kentlerinden gelip yıldızı parlayan Atina'da ders veriyordu, doğum tarihleri İÖ 490- 460 arasındaydı yani Sokrates ile aynı kuşaktandı- lar. Bilge (sofos) kökünden türeme sözcük belli bir işin bilgilisi, bilgesi anlamına geliyordu.. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Sadece doğa araştırmaları yapan ilk filozofların aksine, etik ile siyasal düşünce alanlarını dü- şünce konusu yapıp çeşitli değerleri, fikirleri, nasıl anlamak gerektiği soruları düşüncelerin- de merkezî bir yer tutar B) Örneğin Antifon bu ikiliği adalete uyguladı, ya- saların çoğu kez doğayla uyum içinde olmadı- ğını öne sürerken dille gerçeklik arasındaki iliş- kiyi düşünmeye, aynı akıl yürütmenin tersinin de aynı ikna edicilikte yapılabileceğini göster- meye çalıştı C) Sokrates Platon'un ilk dönem diyaloglarından bildiğimiz üzere, bir konuyu bildiğini iddia eden- lerle ya da o konunun uzmanı olması gereken- lerle sohbetlerinde "nedir" sorusuyla dostluk, iyilik, adalet, erdem gibi değerlerin aslında ne olduğunu sorgulama yöntemi geliştirmişti D) Herhangi bir örgün eğitimin bulunmadığı Yunan dünyasında, siyasal hayatta yükselmek isteyen gençler, sofistlerden söylev sanatı dersleri alır- lardı ve onlar da erdemi öğrettiklerini öne sür- dükleri dersleri parayla verirlerdi E) Sorular daha küçük sorulara bölünüp bunlarda çeşitli açmazlar saptanıp belirli bir tanıma ula- şılmasa da bildiğini iddia edenlerin aslında o şeyin bilgisettemelinden habersiz olduğu açığa - 137 B