Paragrafın Yapısı Soruları

✓ NEN BİLİMLERİ n 30. Bir yazı, şu dört amaçtan birine yöneliktir: bilgi verme, kani- ları değiştirme, olay içinde yaşatma, izlenim kazandırma. e Aşağıdakilerden hangisi, “izlenim kazandırma"ya yöne- liktir? r 1 A) Elóm sonuna doğru ağaçlar yapraklarını döker; her yer sapsari, kalın bir örtüyle kaplanır; buralara gelenler dizlerine kadar bu gürültülü, sarı örtüye gömülür. B) Son araştırmaların ışığında hazırlanan Marmara fay haritası, Dikkat, Kırılabilir! başlıklı bir yazıyla birlikte okurlara sunuluyor, C) Herkes gelecekte yaşar, geçmiş sadece arkadan gelir ve sahici şimdiki zaman asla orada değildir. D) O gece son vapur da limandan ayrıldıktan sonra, hiç- bir yere gidemeyeceğini, buna cesareti olmadığını anlayıp eve döndü. E) Işığın eğik geldiği sabah ve akşam saatlerinde gölge- lere dikkat edilirse güzel fotoğraflar çekilebilir.

- 11 37 . Irmağa giden yol, kasabadan kurtulunca, göz ala- bildiğine uzanan sayısız şeftali bahçeleri arasından geçerdi. mleket eseri yeden Slarak i ise vatan II. Toplamakla biter tükenir şey değildi; ürünün yarısı ağaçlarda kalır, böyle, pişip oldukça teker teker, ağır ağır toprağa düşer, karışır, kaybolurdu. III. Yüksek dallardaki fazla olgun, ballı şeftaliler sapla- rindan kurtularak dolgun, yumuşak bir sesle yerlere, çimenler içine, yatanların üzerine durmamacasına yer sinda ray'ın çoğu yavaş yavaş dökülürdü. a ve erde krat- vcut yler ndi- IV. Her tarafa taşkın bir şeftali kokusunun dolup sindiği durgun sıcak günlerde işsizler takım takım kasabadan inerler, ırmakta yıkandıktan sonra gelip gölgeli çimen- lerde yatarlardı. Suların serinliği, taze ot kokusu, gölgelik ve bereket içinde bahar, bu bahçelerde ta kışa kadar uzanıp giderdi. graf BENİM HOCAM VI. Haziran içinde bile taşkın dere ayaklarının çamurlu, islak tuttuğu bu gölgeli yerlerde otlar bütün bir yaz mevsimi yeniden yeniye sürer, kızgın güneş, ağaçların tepelerinde meyveleri pişirirken rutubetli toprakta birbi- ri arkasına yoncalar fışkırır, çayırlar kabarırdı. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamli bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan üçüncü olur? A) || B) III C) IV D) V E) VI IT

27. () Siber risklerin değişen niteliği, analitik ve yapay zekà uygulamalarıyla kişisel verilerin işlenmesinin yaygınlaşması, veri işleme ve saklama ortamlarının çeşitlenmesi, sektörel düzenlemelerin artması, klasik veri koruma yaklaşımlanının yetersiz kalmasına sebep olmuştur. (ID) Bu bağlamda, değişen veri koruma ve mahremiyet düzlemlerinde ortaya çıkan yeni riskler ve sorunlar için etkin bir çözüm olarak hesap verebilirlik ilkesi ortaya çıkmıştır. (1) Bu ilke, veri sorumlularının, veri koruma düzenlemelerine uyum için uygun ve et- kin tedbirleri almasını ve talep hâlinde de bunu ispat etmelerini gerektirmektedir. (IV) Hesap verebilirlik ilke- si, salt mevzuata uyumu aşan ve kavramsal derinliğe haiz bir paradigma değişikliğidir. (V) Diğer bir deyişle hesap verebilirlik ilkesi, kişisel verilerin korunmasının bir veri sorumlusu nezdinde sürekli gözetilen, etkin şe- kilde uygulanan ve düzenli olarak denetlenen bir de- ğer olduğunun ispatı sürecidir. Bu parçanın anlam bütünlüğünün sağlanması için aşağıdakilerden hangisi yapılmalıdır? A) II. cümle V. cümleden sonra getirilmeli. B) Ill. cümle V. cümleden sonra getirilmeli. C) Il ve III. cümleler yer değiştirmeli. D) 1. cümle IV. cümleden sonra getirilmeli. E) III. ve IV. cümleler yer değiştirmeli.

RAF Im Teknikleri 3. Azgın konuşmacılar da keşke, diğer söz suçluları gibi ceza gör- selerdi. Hep öfkenin alıp götürdüğü bu fikir çarpışmalarında, in- sanın etmediği kötülük kalmaz çünkü. İlkin fikirlere, sonra da in- sanlara çatılır. Bir panel ya da açık oturumda esas, karşıdakinin düşüncesini çürütmek olduğu ve herkesin düşüncesi çürütül- düğü için programın sonunda olan şey, gerçeklerden büsbü- tün uzaklaşmaktır. Onun için Platon, Devlet adlı eserinde akılca ve ruhça zayıf olanlara konuşmayı yasak etmiştir. Doğru dürüst une adım atıp yürümesini bilmeyen bir insanla gerçeği aramaya çık- manın anlamı olur mu hiç? Halbuki aranan şey bırakılıp onun nasıl bir yoldan aranacağı düşünülse ondan hiç de uzaklaşılma- mış olunur. Bu da insanları gerçeğe yaklaştırır. Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi yan- lıştır? A) Sayıp dökmelere yer verilmiştir. hlubb B) Kanit gösterilmiştir. CJ Sözde soru cümlesi kullanılmıştır. D) İkileme kullanılmıştır. E) Tartışmacı bir havası vardır. sme

E) V 20. 1 yapıtlarında birbirini tekrar eden dokular 4 Il formlarda ve ters yüz olmuş hiyerarşide bir araya getirdiği 3 III. detaylı seramik çalışmalarıyla bilinen 7 IV. malzeme ve konu seçimiyle gerçekçi ve V. sanatçı; bitki, hayvan ve insanı tanımsızlaşan 2 VI. ve biçimlerle yeni yaşam alanlan yaratıyor Yukarıda numaralanmış sözler anlamlı ve kuralli bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi bastan üçüncü olur? A1 8) 111-v-11- C) III D) IV E)

20. (1) Gündelik hayatta çoğu kez kullandığımız kültürlü insan kavramr; edebiyat, müzik, sanat gibi konular- da genel bilgisi yüksek kişileri ifade eder. (1) Kültür, sosyolojide insanların toplumda yaşamaları sonucu öğrendikleri şeylerin toplamını içerir. (III) Kültürel si- nıflandırma yapılırken birçok farklı ölçütler dikkate alınmaktadır. (IV) Sosyal bilimciler inceleme alanla- rina göre kültürü farklı biçimde sınıflandırmaktadır. (V) Genel kültür ve alt kültür temel iki başlık olarak ge- nel kabul görmektedir. (VI) Genel kültür, özel bir top- lumun genel alışkanlıklarını; alt kültür ise bir topluma hâkim olan genel kültürden farklılık gösteren sistemi yansıtır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) || B) III C) IV D) VE) VI

3. Mevlânâ 1207 yılında günümüzde Afganistan sınırları içinde kalan Belh şehrinde doğmuştur. Mevlânâ'nın babası “Bilginler Sultanı" unvanını taşıyan Bahaeddin Veled'dir. Bu iki cümlenin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Mevlânâ'nın, "Bilginler Sultanı" unvanını taşıyan babası Bahaeddin Veled, 1207'de Afganistan sınırlarına dâhil olan Belh şehrine yerleşmiştir. B) Mevlânâ'nın babası olan, “Bilginler Sultanı" unvanını taşıyan ve 1207'de doğan Bahaeddin Veled, günümüzde Afganistan sınırları içinde kalan Belh şehrinde yaşamıştır. C) Günümüzde Afganistan sınırları içindeki Belh şehrinde 1207'de doğan Mevlânâ, babası Bahaeddin Veled'den "Bilginler Sultanı" unvanını almıştır. D) 1207'de, günümüzde Afganistan sınırları içinde kalan Belh şehrinde doğan Bahaeddin Veled, "Bilginler Sultanı" unvanını taşıyan Mevlânâ'nın babasıdır. E) "Bilginler Sultanı" olarak anılan Bahaeddin Veled'in oğlu Mevlânâ, günümüzde Afganistan sınırları içinde kalan Belh şehrinde 1207 yılında doğmuştur.

Büyük ilgi gösterdiğiniz serinin yeni kitabını yazmaya iki yıl önce başladım. Kitabımın tek cilt hâlinde basılamayacak kadar büyüdüğünü fark ettiğimde hâlâ yazıyordum. Dolayısıyla kitabı ikiye bölmek zorunda kaldım. Bunu yapmanın en bilinen ve en kolay yolu; eldeki malzemeyi almak, ortalara doğru kesmek ve “Devam edecek." cümlesiyle bitirmek olacaktı. Fakat bu konuyu düşündükçe okuyucu için en iyi şeyin, bütün karakterlerin yarım hikâyesini anlatmaktansa, karakterlerin yarısının bütün hikâyesini anlatmak olduğunu hissedip bu yolda yürümeyi tercih ettim. Bu şekilde iki ciltte de kendi içinde tamamlanmış yarımlar yaratmış oldum. , Bar para oynayan Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden AT Hayatın içinden karakterlere eserlerinde yer veren B) Kitabın sürükleyiciliği için karakterlerinden ödün veren C) Kitaplarını zahmetsiz yöntemlerle kurgulamayı tercih eden D) Kitabında ele aldığı konuları sonuca bağlayan E) Okurlarının isteklerine göre çalışmasını şekillendiren

9. Oteki bilimlerin durduğu, soru sormayı bırakıp varsayımları ka- bul ettiği yerde, felsefeci soru sormaya başlar. Bilimler, bilgi or- taya koyar; felsefeci, bilinenin ne olduğunu sorar. Bilimler, yasa- lar ortaya koyar; filozof, yasanın ne olduğu sorusunu ortaya atar. Sokaktaki insan ya da politikacı, hazdan veya yarardan söz eder; filozof ise haz ile yarardan gerçekte ne anlaşılması gerektiğini sorar. Demek ki felsefe, köklere gitmesi bakımından aynı zaman- da bir kök bilimidir. Öteki bilimlerin yeterli gördükleri yerde so- ru sormaya ve araştırmaya devam etmek istemesi bakımından da ötekilerden daha derindir. SE Vive Bu parçadan hareketle 1. Bireylerdeki haz olgusu ve faydacı yaklaşımlar felsefenin ko- nusunu oluşturur. II. Felsefe, araştırma sürekliliği yönünden diğer disiplinlerden ayrılır. III. Filozofun sorgulayıcı tutumu, kendine özgü nitelik taşır. yargılarından hangileri doğrudur? A) Yalnız 1 B) Yalnız II olan C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III 298

rülmek, layacak 4. Dış uyaranları ----, insanlar ve diğer canlılar için hayati önemdedir. Geçtiğimiz yıllarda bu konuda önemli çalış- malar yapan bilim insanları, üç kez Nobel Ödülü ile -- 1906 yılında Camillo Golgi ve Santiago Ramony Cajal sinir sisteminin yapısı, 1952 yılında Charles Sherring- ton ve Edgar Adnan nöronların işlevleri, 1944 yılında da Joseph Erlanger ve Herbert Spencer Gasser, tekil duyu sinirlerinin işlevleri üzerine çalışmalarla Nobel Ödülü'nü kazanmışlardı. görülme- ümlesine hâkimin de kolay < nokta, Glen Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? algılamak onurlandırılmıştı - yaptıkları B) kavramak - ödüllendirilmişti - işledikleri C) anlamlandırmak - sevindirilmişti - oluşturdukları D) gözlemlemek - adlandırılmıştı - kurguladıkları E) fark etmek - ön plana çıkarılmıştı - ilgilendikleri a önce na son msire.

uyga dr. Osman yanyi ya sona ami stanbul Belgrad Aralardan gücünün zin said dalgalar markon degildir ellgi olarak dintomi Bu par tan koson hem de saz yapimcards Calgyapiminin tarihinden Ankonurn fark yönleri hekinda com para ile ilgili asagidakilerdeyi hangisiyle Ayonce pektivishlanmaken C) Omelerin ortak yanlarını dile getirmek D) A konuda poligen görgslerin bulunduğu editor yang hr AL tedirler E) IN tarkkonuya ilişkin ortak bir görüge van die amaktadylar 16. Abe ra tu P E S 14. Uçurtma Avcisi, Afganistan doğumlu Amerikalı yazar Halit Afgan tarafından ingilizce yazılmış ilk romandır. "Afganis. Hüseyni'nin ilk romanidir. 2003 yılında yayımlanan kitap bit değişimleri, yıkımın nasıl başladığını ve nasıl devam etti- tan'da çok çocuk var, çocukluk yok. Afganistan'ın geçirdiği gini..." Okur okumaz insanı kavrayan, sarsan bu sözler ese- rin hem özeti hem de en dikkat çeken yonudur. Okur bu durum karşısında aslında kitabı okurken fark etmeden çok şey öğreniyor. Içinde inanılmaz duygular barindiriyor. Bu duygusallik birkaç yönlü verilmiş. Bazıları diğerlerine göre ön planda olsa da onları asla gölgelemiyor. Bir zaman iki az kadaşın dramına ağlanırken başka bir zaman baba ve oğul sevinci hissedilir. Bu parçada altı çizili ifadeyle 1. Kitabın içinde çeşitli yönleriyle verilen kimi duyguların ön plana çıkarılmasına II. Yaşanılanların çarpıcı bir biçimde dile getirilmesine III. Birbirine karşı duyguların eserin içinde zaman zaman değişmesine durumlardan hangilerine gönderme yapılmamıştır? A) Yalnız! B) Yalnız 11 C) I ve 10 een kötü steğimiz grupla- D) Lve it! E) Hve the 6 Diğer Sayfaya Geçiniz

2/Türkçe Ders Notları ÖRNEK Bu Bölümden Nasıl Soru Gelir? 1. Objeye ilişkin çevresel uyarıcılar değişse de obje aynı şekilde algılanır. II. Sonuç olarak obje anlam olarak zihnimizde aynı kalır. W. Bir objenin değişik koşullarda aynı biçimde görülmesine, algılanmasına algısal değişmezlik denir. IV. Bu durum, beynin dışarıdan gelen duygusal bilgiyi daha anlamlı hâle getirmek için organize ettiğini göstermektedir. ♡ Temelde üç tür algı değişmezliğinden söz edilir; büyüklük ; değişmezliği, renk ve parlaklık değişmezliği. Yukarıdaki cümlelerde anlamlı bir paragraf oluşturulursa hangisi baştan üçüncü olur? 1) 1 B) 11 C) 111 D) IV EV Beco I

22 21. (1) Bugünkü teknik ve teknoloji patlamasının başlan- gici, klasik bilim görüşünün pozitiflik varsayımıdır. (ll) Bu inancın sonucunda klasik bilimin şartladığı insan türü, her olguyu ölçmek ve sayısal olarak belirlemek saplantısına düşmüştür. (III) Pozitiflik varsayımının bir sonucu da başlangıç şartları belirli ise sistemin zaman içindeki değişimi hesaplanabileceği inancıdır (V) Her yapıyı oluşturan temel taşların var olduğu varsayımı, bilim insanlarını temel yapı taşlarını aramaya yönelt- miştir. V) Maddelerin temel yapr tasları "elementer" parçacıklar olduğundan onlar aranmalı ve bulunmalı- dır. (VT) Undirgeviciliğin sonucu nedensellik meydana gelmiş, her olayın nedeninin belirlenebileceği görüşü yerleşmiştir. (VII) Ancak modern bilim ve özellikle ku- antum kuramı, indirgeme metodunun her zaman ge- çerli olmadığını ve nesnelerin hem dalga hem parça özelliğine sahip olduklarını deneysel olarak kanıtla- mıştır. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci pa- ragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle baş- lar? C) IV DV E) VI A) II B) III

deyimleşmiş biçimidir. rmadan çok dikkatli dinlemek” ifadelerin ; kulak misafiri olmak, "hiç düşürücü AYINLARI Bu parçada numaralanmış deyimlerden hangisi yanlış açıklanmıştır? PLIMIT A) blue B) II Kişileştirme, insona ait bir dzellipin volipa verilmesidic. Mecaali onlatim, benzetme anlamı dasic C) III D) IV cans -ulur tiği bir kterden cüyle 4. (1) İstanbul tarihinin canlı şahitlerinden biri olan Çemberlitaş'a Rumlar "Konstantinos Sütunu”, Osmanlılar ise "Dikilitaş" dediler; günümüzde ise "Çemberlitaş" ismiyle meşhur. U istanbul'a, yeni evine álışmaya çalışan Çemberlitaş, ilk büyük kâbusu 24 Ağustos 358'de İzmit'i yerle bir eden büyük depremle shyaşadı. (W) kâbus sona erdikten sonra etrafına bakınan ve korkudan her zerresi titreyen bu nazik yapı, korkunç manzarayla karşı karşıya kalmıştı. Başka felaketler de yaşayan bu şehirde çıkan yangınları seyrederken, yanan evlerden yükselen feryatları duyarken içi acıyordu Çemberlitaş'ın... Nice felaketlerle karşı karşıya kalan Çemberlitaş'ı en çok korkutan ve bütün ümitlerini silen hadise hiç şüphe yok ki Latin İstilası’ydı. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde kişileştirmeye başvurulmamıştır? A) 13171 LETIT LON lon Diğer sayfaya geçiniz.

her şuur onu kendi anlayışına göre yorumlar ve ulaşabildiği derinlikte zevk alır Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına gäre numaralanmış cümlelerden hangileri getirile- bilir? A) Yalnız B) Yalnız 11 C) Yalnız III D) I ve II E) Il ye III II ) Buyu CAP 22X(1) Matematiksel işlemlerde artı ve eksi değerlerde- ki sayıları çarptığınızda sonuç her zaman eksidir. (II) Topladığınızda büyük olan değer kazanır. (III) Kar- şısındaki insanın eksi de olsa kazandığı değer büyük- se kaybeden taraf olabilirsiniz. (IV) Bütün yaptıkları- mızın kumdan kaleler gibi yıkılmasını istemeyiz. (V) O hâlde başka çocukların da kendi çocuğumuz gibi iyi yetişmesini sağlamak zorundayız. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisin- den sonra düşüncenin akışına göre “Çocuğunuzun kazandığı değerlerin her zaman daha büyük olduğun- dan emin olamazsınız." cümlesi getirilmelidir? AVT BE C) III EW Ø DIV

1. 3. Anna Sewell dikkat edilmesi gereken bir yazar. Dünya çapında milyonlarca okura ulaşan Siyah İnci'nin sıcacık bir yürek barındıranlara anlatmak istediği çok şey var. B arkadaşlar biraz zaman bulup da böyle çarpıcı eserleri okuyabilseler keşke... İşte o zaman kendi çabalarının ne kadar anlamsız olduğunu fark edip nefes alma şansı verirler kendilerine ve yeryüzüne. Bu parçada altı çizili sözle sözü edilen yazarın hangi yönü vurgulanmak istenmiştir? A) Bireysel hisleri başarıyla yansıtması B Genç yazarlara örnek olabilecek nitelikte duygusal yoğunluklu bir eser yazması es Insanlan etkileyen, fikirlerini değiştirebilen bir eser yazması DV Hayatın dramatik yönlerine yer vermesi It Farklı çağnşımlar yansıtması