Paragrafın Yapısı Soruları

B 19. 1. Gittikçe önem kazanan ve gelişen kentleşme ise beraberinde yeni umutları ve yeni beklentileri ortaya çıkarmıştır. II. Bu durum da insanların işsiz kalmasına ve giderek yoksullaşmasına sebebiyet vermiştir. III. 19. yy.da sanayileşme, hızla gelişerek beraberinde kentleşmeyi getirmiştir. IV. Bütün bunlara ek olarak miras yoluyla toprakların bölünmesi ve bu toprakların artık mevcut ihtiyaçları karşılayamaması, şehirlerin cazibesini daha da artırmıştır. V. Köy ve kir yaşantısında gün geçtikçe artan sıkıntılar, bu mekân değişimini hızlandırmış; tarımın sanayileşmesiyle kırsal bölgelerde emek gücüne olan ihtiyac azalmıştır. Yukarıdaki numaralanmış cümleler kurallı ve anlamlı bir bütün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? A) C) III D) IV E)

11. Yığın edebiyatı da denen popüler edebiyat turen, hazır kalıplar içerisinde üretildiğinden terranera cause, sanat kaygısı taşıyan yapıtlardan çok fardu Bure sıradan ve günlük duygulanımlarla içidir, eleştirmeyen insanların önüne, kültür endur tarafından "Halk böyle istiyor." diye sunulur. Ora gerçek bir sanat yapıtı ---- Bir heykelin, bir tablonun hayat için doğrudan doğruya hiçbir faydası yoouten Bu faaliyetin gayesi zaruri bir ihtiyacın giderilmes değildir zaten ama bu eserler, insanı yasama vars tutum değişikliğine iter, çevresini ve olayları fark gots görmesini sağlar. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) hayatın ne kadar kıymetli olduğunu, insanlara ve doğaya sevgiyle yaklaşmamız gerektiğini bize fisica B) insanı düşünmeye, sorgulamaya yönlendirir, gerçeğe birkaç yoldan gidilebileceğini gösterir C) yaşarda daha önce göremediğimiz kimi aynından bize tüm yönleriyle tanıtır D) insanda sanata ve sanatçıya karşı bir duyarik oluşturarak sanata ilgiyi artırır E) insan gerçeğinin bir parçası olarak toplumsal haya biçimlendirir; ona, doğru olanı dikte eder

11. çabuk yanan kişi bir kelime mak anlamına gidilmemiş yerlere anlamında uyu ya da anı ince bir derinlik öyle Urkçemizde de 1. Insanoğlunun yerleşik hayata geçmesi, yaşam biçimi ve yerleşim bölgesi arasında gerçekleşecek sürekli bir etkileşimin de başlangıcıydı aslında. II. Yaşam alanını seçerken ilk olarak doğal kaynaklara, tarıma elverişli alanlara, bölgenin güvenli olmasına dikkat eden insanoğlu, zamanla yaşadığı bölgeye müdahale ederek içinde bulunduğu ortamı değiştirdi ya da doğa, onu yaşadığı ortamr terk etmek zorunda bıraktı. Yukarıda verilen Il numaralı cümleyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) 1. cümlede belirtilen durumun daha önce de gerçekleştiğinden söz edilmektedir. meklendirmek an, anlamini tam mlayan B) I cümledeki olgu, destekleyici bilgiler eşliğinde açıklanmaktadır. al yönü ağır C) 1. cümlede anlatılan durumun ortaya çıkardığı olumlu bir sonuca değinilmektedir. Karşılığı DL cümlede belirtilen olguyla ilgili çelişen bilgilerden söz edilmektedir. mtryle diğer E) 1. cümlede verilen bilgiden yola çıkılarak bir çıkarım yapılmaktadır.

1 i 4. (1) Yabancı bir ülkedeydim, mecburiyet bir yana kendi isteğim- le uyumlu ve çalışkan bir işçi oldum. (II) Bu sayede sürekli yük- selerek önce bölüm şefi sonra da fabrikanın müdürü oldum. (III) Böyle büyük bir başarının hayatımın dönüm noktasını oldu- ğunu düşünüyorum. (IV) Ailem beni hep böyle üst görevde iyi ücret alan saygın biri olarak gördü. (V) Bu olanağı elde etmek için verdiğim mücadele ve çektiğim eziyetlere ilişkin duyguları ve anılarımı sadece kendime saklamışımdır hep. Bu parçada numaralanmış yerlerden hangisine “O sıralar- da, ailemden kimse yanımda olmadığı için herhangi biri bu sü- recime tanıklık edemedi.” cümlesi getirilirse parçanın anlam bütünlüğü bozulmaz? j A) 1 B) II C) III D) IV E) V

Yashların 26. Paris'te yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi Emile Zola. Cadde, sokak ve okullarıyla bütün bir Paris'ti onun evi. Sokaktaki insanın kalbinden başka bir yere de gitmedi. Sokakta nasıl olunursa her yerde öyleydi. Sokaktaki herkesten farkı, sokağı edebiyata taşıyor. olmasıydı. Hem Fransız hem dünya edebiyatı için yeni ve modern bu anlayışı büyük bir aşkla yansıttı. Bu parçadan hareketle Emile Zola ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) Çevresini eserlerine yansıtmıştır. V B) İşini tutkuyla yapmıştır: V Y Edebiyata bir yenilik getirmiştir. DI Üslubu herkes tarafından beğenilmiştir. E) insanlarla gönül bağı kurmuştur.

22. (1) Denemeler, 16. yüzyılda yaşamış olan Fransız yazar Michel de Montaigne'nin ilk kez 1580 yılında yayımlanan eseridir. (II) Montaigne bu eserini 1570 yılından sonra yazmaya koyulmuş, ölümüne kadar da yazmayı sürdürmüştür. (III) Eserini farklı farklı zamanlarda tekrar tekrar gözden geçirmiş ve ona eklemeler yapmıştır. (IV) Yazar, üç ayrı dönemde yaptığı bu gözden geçirmeleri üç özgün baskı ile yayımlamıştır. (V) Montaigne, deneme türünü ortaya çıkaran ilk ve en büyük ustası olarak kalmayı başarmıştır . Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra başlar? A) I B) 11 C) III D) IV EV

Paraf Yayınları 16. 14. İnsan faaliyetleri, gezegenin iklim koşullarını yavaş ama kalıcı ve tehlikeli bir şekilde değişikliğe uğratabilmektedir . (1) Meydana gelecek değişimlerin boyutları ve sonuçları hakkında kesin tahminler yapılamamakla birlikte, insanlığın bu değişimden ciddi zararlar göreceği bir gerçektir . (II) İklim değişikliğinin özellikle sıcaklık ve yağış eğilimlerini etkilemesi insanlığı kuraklık, çölleşme veya sel gibi felaketlerle karşı karşıya bırakmaktadır. (III) İklim değişikliğinin yaratığı veya yaratacağı bu olumsuz koşullar yalnızca insanı değil, tüm canlı sistemlerini etkilemektedir. (IV) Isınmaya bağlı sıcaklık artışıyla buharlaşma artmakta, toprağın nemi azalmaktadır . (V) Canlıların bu hızlı değişen iklim koşullarına adaptasyon sürelerinin de farklı olması ekolojik sistemleri doğrudan etkileyecektir. Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine "Bu durumda nemli ortamlarda yaşayan, bitki, hayvan, mikroorganizma çeşitliliği de değişmektedir." cümlesinin getirilmesi uygun olur? AI B) II C) III D) IV E) V DENEME-4

Paragraf ZOR TEST - 1 8. 7 önem- ez bana nuşlardı. yorum." Idukları- erle fikir , ayrıntı ani bes- Elevi. Bir z birçok ina teş- ngisine Fethi Naci, ortaya koyduğu çalışmalarla güven uyandi- ran bir eleştirmendi. Edebiyatımızı toplumsal açıdan ir- deleyip yerine oturtanlardan biridir. Yazarlarımızın sa- natsal emeğiyle toplumsal konumu arasındaki büyük emeği geçmiştir. Hiçbir kitabı üstünkörü okumamıştır; bir kitabi değerlendirecekse onu dipnotlarına kadar okuyup iyice kavradıktan sonra yargıda bulunduğu, onu tanıyanların ortak düşüncesidir. Serzenişlerin di- şında kimsenin ona tepki göstermemesinin temelinde bu yatar. Sözünü sakınmaz, sert görünüşünün ardin- da duygu yüklü bir yürek taşırdı. Sanata saygı uğru- na o yüreği bastırmayłbilmiştir. Eleştirisini kanıtlara bağlayarak yapmıştır. Her an, düşüncesini kanıtlayan veriler vardı aklında. Çevreme bakıyorum; ağzından ne çıkacak diye beklenen, onun eleştiri dünyasındaki yerine oturacak bir eleştirmen ne yazık ki yok. Bu parçada sözü edilen kişiyle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Kendisine yönelik tepkinin yakınmayla sınırlı kal- dığına B) Ele aldığı eserleri titizce okuduğuna by Eleştirisine duygularını katmadığına yazarlarımızın toplumsal konulara yönelmesini sağladığına E) Eleştiri dünyasındaki yerinin doldurulamadığına dostları Dilinçal- Guna ğrışım- ayrıntı- A Y N L A bir ko- R yasak 9. Her şeyden önce, şaşırtıcı bir olayı pek sıradan say- ma eğiliminde olduğumuzu unutmayalım. Milyonlar- un krisi kitap okuyor, sinemaya, tiyatroya gidiyor. Ne- e, ünlü

KONU 3 BÖLÜM 1 ALTI Test-8 KARA KUTU KİTAPLARI aldığı Pulp amini şöy- Fakteristik ergi veya n da ana mi, diğer re sine- aktır. Bu an popü- endisine ine has lik yılla- zeydeki nmıştır. utkuyla e getir- fikirdir. Arkeoloji, geçmişe ait anlaşılması çaba gerektiren kar- maşık detaylara odaklanır. Arkeologların ürettiği bilgi zahmetsizce anlaşılabilecek türden bir bilgi olmadığın- dan toplumda karşılık bulmaz. Buradaki eksikliği müzeler tamamlar. Müzelerde göze hoş görünen, ilgi çekici, ne olduğu anlaşılabilecek heykel, taki, para gibi buluntular sergilenir . Üstelik bunlar medya aracılığıyla "Arkeologlar şu muhteşem eseri buldu." türünden çarpıcı ifadelerle ge- niş kitlelere duyurulur. Tüm bunlar, arkeolojinin amacına yönelik yanlış bir algının yerleşmesine yol açar. Bu parçada altı çizili sözle aşağıdakilerden hangisine gönderme yapılmamıştır? YINLARI KA INFORMAL YAYINLARI KA INFORMAL YAYINLARI XRA INFORMAL YAYINLA A) Emek gerektirdiği için arkeolojinin ürettiği asıl bilgiyle ilgilenilmemesine B) Arkeolojik bilgilerin detay içermeleri sebebiyle anlaşıl- masının kolay olmamasına C) Arkeolojik bilginin uygulama ve teşhir alanları olan mü- zelerde sergilenmesine D) Arkeolojinin maddi kazanç sağlayan bir alan olarak de- ğerlendirilmesine E) Medyanın arkeolojik bilgiden ziyade ilgi çekici örnekleri ön plana çıkarmasına olarak Emaya a be- (2021-ALES) 10. Walter Mischel, Trinidad'da kültürel fark üzerine bir araştırma ya rinde 2.

2. (1) Hoşumuza giden bir şeyi elde etmek istediğimiz ya da ulaşılması çok zor olan bir şeyi istediğimiz zaman kullanılan bir deyim, göz koymak. (II) Hepimiz zaman zaman bu deyimi kullanırız. (III) Orneğin iyi bir araba sahibi olmak için veya biraz daha iyi bir iş sahibi olmak için kullanmi- şizdir. (IV) Böyle insanlar başkalarının hayatları boyunca canla başla çalışıp elde ettiklerine göz dikenlerdir. (V) Evet onları kıskanıp onlar gibi olmak isteyen- ler bunu bir kıskançlıkla yaparlar. (VI) Ondan dolayıdır ki göz dikmekle göz koymak deyimleri anlam olarak birbirin- den çok farklıdır. Bu parçadaki numaralanmış cümle- lerden hangisinin yerine düşüncenin akışına uygun olarak, “Fakat bu deyimi yanlış anlayanlar da aramızda yok değil." cümlesi getirilmelidir? A) II B) III C) IV D) V E) VI

1. Bir eserin yayımlanmasında tabir yerindeyse dört elebaşı vardır. Yazar-şair, eser, yayımcı ve okur. Önce toplumun bir bireyi olan yazar, gücü ve emeği nispetinde (oranın- 1 da) eserini ortaya koyar. Çekmece gözünde kilitli bir roman, yayımlanıp okunmadan eser katına çıkar mı? Dolayısıyla (dolaylı olarak) sanatçı yapıtını yayımlam- II ak için bir ortam bulmalıdır. Nihayet (sonunda) eser, III yayıncılar vasıtasıyla okurla buluşur. Aslında onlar, vasıtası (unsur) ve malzemesi dil olan kitabın mad- IV di varlığıyla ilgilenirler. Burası işin karmaşıklaştığı ve edebiyatın topluma doğduğu kısımdır. Aynaya nasıl bakıldığı önemlidir, oradan yansıyan başka, insanın gördüğü ise başka olabilir. İnsan, çok zaman aynada başka şeyler görmeye meyillidir (ilgili). Okur da kuşk- V usuz, aynada gördüğüyle ilgili olarak kendine has bir yorum yapar. Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı ayraç içinde verilen açıklamayla uyuş- mamaktadır? A) B) II C) III D) IV E) V

(1) Son yıllarda sürdürülebilir ekonomi alanında öne çıkan başlıca kavramlar, geleneksel kavramları daha "yeşil" bir içeriğe kavuşturmayı amaçlıyor. (II) 2016 yılında yürürlüğe giren “Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı"nın sürdürülebilir kalkınma hedefleri, hem insana ve doğaya saygılı hem de daha eşitlikçi bir dünya tasarımının genel çerçevesini ortaya koyuyor. (III) Döngüsel ekonomi modeli, ortaya konan yeni ekonomik tasarımı tanımlayan unsurlar arasında yer alıyor. (IV) Kâr odaklı ve üretim etkinliğinin öncelendiği geleneksel ekonomi modelinde, çevresel kaygıların ön planda olmadığı bir üretim amaçlanıyor. (V) Döngüsel ekonomi; ürün, malzeme ve kaynakların değerlerinin olabildiğince sürdürülebildiği, atik miktarının asgariye indirildiği bir ekonomik yapı olarak tanımlanıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır?

34. 1. Bir bestenin kalitesi nasıl anlaşılır? II. Bir bestenin en büyük sınavı zamandır. III. Yaygınlık bu işteki tek ölçü müdür? Elbette hayır! IV. Son yıllardaki konserlerimde, bestelerimi söyleyen gençleri görünce içimin isindığını itiraf etmeliyim. V. Eğer beste yıllara dayanabiliyor, bestelendikten 20-30 yıl sonra hâlâ söyleniyor, hele kuşaktan kuşağa aktarılıyorsa sınavı geçmiş demektir. Yukarıdaki cümlelerle anlam bütünlüğü olan bir pa- ragraf elde edilmek istense sıralama aşağıdakilerin hangisindeki gibi olur? ALL-IV-11-V B) I-III-11-V-IV CI-II-V-I-IV D) IV-1-IN-11-V ELKIV-V-11-111 B

Test 1. 2019 / TYT (1) Geçmişten bugüne uçaklara yıldırımlar kadar türbülanslar da ciddi hasarlar verir. (II) Uçaklar genellikle tırmanır veya alçalırken yıldırım çarpmasına maruz kalırlar. (III) Yıldırım ilk olarak uçağın burun veya kanat ucu gibi sivri bir kısmına temas eder. (IV) Temasın gerçekleştiği noktada havadaki moleküllerin iyonlaşması nedeniyle oluşan bir parlama görülür. (V) Ardından elektrik yüklü parçacıklar iletken dış yüzey boyunca ilerler ve uçağın bütünlüğüne zarar vermeden kuyruk gibi bir başka sivri kısmından gökyüzüne dağılır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) B) || C) III D) IV E) V

(1) Hepimiz keyifli bir romanin satırlarında ilerlerken hayalimizde kendi oyuncularımızla kendi filmimizi çe- keriz. (II) Sayfalar arasında kaybolurken gördüğümüz, sadece harfler değil, o harflerin bir araya gelmesiyle düş gücümüzün oluşturduğu sahnelerdir artık. (III) Bu durumun farkında olan sinema yönetmenleri, edebiyat dünyasından her zaman ilham almış ve bu ilhamı si- nemaya taşımışlardır. (IV) Heyecanla okuduğumuz bazı yapıtları beyaz perdede gördüğümüzde bazen hayal kırıklığına uğrayabiliyoruz. (V) Sinemanın ve ede- biyatın birbirinden çok farklı anlatım özellikleri, filmin hangi amaçlarla yapıldığı gibi unsurlar bu noktada önem kazanıyor. (VI) Birçok klasik yapıtın sinemaya uyarla- maları bizi tatmin etmezken birçok uyarlama da on- lardan yeni şaheserler meydana getiriyor. (VII) Dünya sinemasına baktığımızda gişe rekoru kıran filmlerin romandan sinemaya uyarlanan filmler olduğu söyle- nebilir. 39. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır? (At. cum A) X. cümlede, roman okuyan herkesin romanı kafa- sında bir film kurgusu şeklinde canlandırdığı söy- leniyor. B) II. cümlede, romanların insanlarda hayal dünyası- Atharekete geçirdiği vurgulanıyor. C) III. cümlede, bir önceki yargının nedenine yer veri- natal V. cümlede, filmin başarılı olup olmamasında etkili olan unsurlar üzerinde duruluyor. E) V. cümlede, sinemaya uyarlamada iki farklı sonu- cun ortaya çıkabildiği dile getiriliyor.

bir yakla- tüşmediği 17. L G 1. Sosyoloji, insanlığın ve toplumların tarihsel gelişim sürecinde geçtiği aşamaları ve geliştirdiği kültürel yapıları anlamada antropolojiden; bir mal üretilirken, paylaşılırken ve tüketilirken bireylerin ve sosyal grup- ların birbirleriyle ilişkilerini incelemede, toplumsal ger- çekliği açıklamada ekonomi biliminden yararlanır. A M II. Sosyoloji, karmaşık ve çok yönlü olan sosyal gerçek- liği bütüncül biçimde açıklamayı amaç edinen bir sos- yal bilim dalıdır. Numaralanmış l. cümle ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) II. cümlede değinilen olgunun gerçekleşmesinin geçtiği aşamalardan bahsetmektedir. B) II. cümlede dile getirilen düşüncenin her alan için farklı özellikler barındırdığına dikkat çekmektedir. |l. cümlede tanımlanan bir kavramın işlevleri hakkında örneklendirme yapmaktadır. D) II. cümlede ortaya konan genel yargının örneklerine de- ğinmektedir. E) II. cümlede verilen bilginin kaynağı ve türlerinden söz et- mektedir. 4 Diğer Sayfaya Geçiniz.