Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafın Yapısı Soruları

TYT
TÜRKÇE
1. Bu testte 40 soru vardır.
2. Cevaplarinizi, cevap kâğıdinin Türkçe Testi için ayrılan kisminais
1. Yüzyıllardır aklımızı kurcalayan (meşgul ve rahatsız
1
eden) bir soru var. O soru ki, tüm bilimsel atılıplara
11
(ilerleme çabalarına) rağmen cevabına bir arpa boya (çok
III
az) bile yaklaşamadığımız az sayıdaki sorulardan biri:
Evrende yalnız mıyız? Hâlihazırda (şu anda) bu soruya
IV
verebileceğimiz bir cevap olmasa da Venüs'ün atmosferinde
keşfedilen fosfin gazı, araştırmacıları ciddi (tehlikeli)
v
anlamda heyecanlandırdı.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin
anlamı parantez (() içinde verilen açıklamayla
uyuşmamaktadır?
A) B) II
C) IN
D) IV
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
TYT TÜRKÇE 1. Bu testte 40 soru vardır. 2. Cevaplarinizi, cevap kâğıdinin Türkçe Testi için ayrılan kisminais 1. Yüzyıllardır aklımızı kurcalayan (meşgul ve rahatsız 1 eden) bir soru var. O soru ki, tüm bilimsel atılıplara 11 (ilerleme çabalarına) rağmen cevabına bir arpa boya (çok III az) bile yaklaşamadığımız az sayıdaki sorulardan biri: Evrende yalnız mıyız? Hâlihazırda (şu anda) bu soruya IV verebileceğimiz bir cevap olmasa da Venüs'ün atmosferinde keşfedilen fosfin gazı, araştırmacıları ciddi (tehlikeli) v anlamda heyecanlandırdı. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez (() içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) B) II C) IN D) IV
7 Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz?
A) sanat, bakmakla yetinmeyen böylesine yetenekli insanlara görme yetileri kazandırır.
B) Edebiyatın insanlar arasında kurduğu bağ, ortak bir köken bilincine varmalarını sağlar.
C) Yazılı edebiyatı olmayan bir toplum, kendini edebiyat metinleriyle geliştirmiş bir toplum kadar iyi ifade edemez.
D) Sanatsal çalışmaların hareket noktası, insanın sanat 
serinde kendinden bir şeyler bulmasıdır.
E) Sanatsal metinde, dış dünyada var olanın bilinçli bir çabayla yeniden dönüştürülmesi söz konusudur.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
7 Aşağıdakilerden hangisi bir paragrafın giriş cümlesi olamaz? A) sanat, bakmakla yetinmeyen böylesine yetenekli insanlara görme yetileri kazandırır. B) Edebiyatın insanlar arasında kurduğu bağ, ortak bir köken bilincine varmalarını sağlar. C) Yazılı edebiyatı olmayan bir toplum, kendini edebiyat metinleriyle geliştirmiş bir toplum kadar iyi ifade edemez. D) Sanatsal çalışmaların hareket noktası, insanın sanat serinde kendinden bir şeyler bulmasıdır. E) Sanatsal metinde, dış dünyada var olanın bilinçli bir çabayla yeniden dönüştürülmesi söz konusudur.
ndel
9. (I) Yağmur mu yağıyor, hava kapalı mı? (II) "Oh! Bu havada
ne güzel kitap okunur." derdi. (III) Hava açık güneşli mi? (IV)
Akdeniz'de yeni bir mavi yolculuğun projesi ya da eski yol-
culuğun anıları uyanırdı onda. (V) O herkese karşı çok alçak
gönüllü ve hoşgörülü bir dosttu. (VI) Bir beşinci mevsim olsa
onda da sevilecek yanlar bulacağı muhakkaktı.
SO
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşünce-
nin akışını bozmaktadır?
A) II.
B) III.
C) IV.
1
D) V.
E) VI.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
ndel 9. (I) Yağmur mu yağıyor, hava kapalı mı? (II) "Oh! Bu havada ne güzel kitap okunur." derdi. (III) Hava açık güneşli mi? (IV) Akdeniz'de yeni bir mavi yolculuğun projesi ya da eski yol- culuğun anıları uyanırdı onda. (V) O herkese karşı çok alçak gönüllü ve hoşgörülü bir dosttu. (VI) Bir beşinci mevsim olsa onda da sevilecek yanlar bulacağı muhakkaktı. SO Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşünce- nin akışını bozmaktadır? A) II. B) III. C) IV. 1 D) V. E) VI.
D27. Bunun en basit cevabı kendilerinden emin olmamaları,
toplumun önüne çıkınca bir şey söyleyememek, istediği
ve düşündüğü şey ve kelimelerden başka şeyler söyle-
mek, toplumun kendini kabul etmemesi hatta tahrik etme
endişesidir
. Bunu yenebilmek için her şeyden önce insanın
korktuğu şeyi yapması ve böylece toplumun sanıldığı gibi
korkunç, hiçbir hatayı affetmeyen, anlayışsız ve somurtkan
insanlardan bir araya gelmediğini tecrübe ile anlaması
lazımdır. İşte toplum önünde konuşmayı öğreten kursların
ilk yaptığı şey insana belirli egzersizlerle kendisini ve dola-
yısıyla bu korkuyu unutturmasıdır.
1.
insanlar bilhassa toplum önünde konuşmaktan
neden çekinirler?
II. Toplum önünde konuşma fobisine kursların herhan-
gi bir faydası oluyor mu?
WW. Toplum tarafından eleştirilme korkusu daha çok
hangi yaş grubunu etkisi altına almaktadır?
By parsada yukarıdaki sorulardan hangilerinin cevabı
vardır?
A) Yalnız!
B) Yalnız 11
C) Yalnız 111
D) I ve II
E) I ve II
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
D27. Bunun en basit cevabı kendilerinden emin olmamaları, toplumun önüne çıkınca bir şey söyleyememek, istediği ve düşündüğü şey ve kelimelerden başka şeyler söyle- mek, toplumun kendini kabul etmemesi hatta tahrik etme endişesidir . Bunu yenebilmek için her şeyden önce insanın korktuğu şeyi yapması ve böylece toplumun sanıldığı gibi korkunç, hiçbir hatayı affetmeyen, anlayışsız ve somurtkan insanlardan bir araya gelmediğini tecrübe ile anlaması lazımdır. İşte toplum önünde konuşmayı öğreten kursların ilk yaptığı şey insana belirli egzersizlerle kendisini ve dola- yısıyla bu korkuyu unutturmasıdır. 1. insanlar bilhassa toplum önünde konuşmaktan neden çekinirler? II. Toplum önünde konuşma fobisine kursların herhan- gi bir faydası oluyor mu? WW. Toplum tarafından eleştirilme korkusu daha çok hangi yaş grubunu etkisi altına almaktadır? By parsada yukarıdaki sorulardan hangilerinin cevabı vardır? A) Yalnız! B) Yalnız 11 C) Yalnız 111 D) I ve II E) I ve II
am sure
sayısı
yanlış
.
7. (1) Akıl insanın yeryüzündeki pusulası adeta kullanım
kılavuzudur. (II) Bir elektronik makineyi nasıl kullanma
kılavuzu olmadan kullanamıyoruz, yeryüzündeki olay-
beları, insanın varoluşu, dünyadaki ilişkileri de akıl olma-
dan anlamak imkânsızdır.(III) İşte o zaman akıl kendi
kuyusunu kendisi kazar ve asıl görevini yani doğru ile
yanlışı ayırt etme görevinin dışında kullanır. (IV) Bura-
- da bana göre dikkat edilmesi gereken nokta; insanın
Y sadece aklını tek yol gösterici olarak alması onu ilah-
i laştırması, adeta ben en doğruyu biliyorum demesidir.
(V) Bazen halkımızın da dilinde de akılla ilgili deyimler
kullanılır. (VI) Mesela aklı evvel, aklı bir karış havada
gibi...
Bu parçanın dil ve anlatım akışındaki bozukluğu
giderebilmek için aşağıdakilerden hangisi yapıl-
malıdır?
A) II. cümle I. cümleden önce getirilmelidir.
B) III. ve IV. cümle yer değiştirmelidir.
C) VI. cümle parçadan atılmalıdır.
D) II. ve III. cümle yer değiştirmelidir.
E) I. ve VI cümle yer değiştirmelidir.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
am sure sayısı yanlış . 7. (1) Akıl insanın yeryüzündeki pusulası adeta kullanım kılavuzudur. (II) Bir elektronik makineyi nasıl kullanma kılavuzu olmadan kullanamıyoruz, yeryüzündeki olay- beları, insanın varoluşu, dünyadaki ilişkileri de akıl olma- dan anlamak imkânsızdır.(III) İşte o zaman akıl kendi kuyusunu kendisi kazar ve asıl görevini yani doğru ile yanlışı ayırt etme görevinin dışında kullanır. (IV) Bura- - da bana göre dikkat edilmesi gereken nokta; insanın Y sadece aklını tek yol gösterici olarak alması onu ilah- i laştırması, adeta ben en doğruyu biliyorum demesidir. (V) Bazen halkımızın da dilinde de akılla ilgili deyimler kullanılır. (VI) Mesela aklı evvel, aklı bir karış havada gibi... Bu parçanın dil ve anlatım akışındaki bozukluğu giderebilmek için aşağıdakilerden hangisi yapıl- malıdır? A) II. cümle I. cümleden önce getirilmelidir. B) III. ve IV. cümle yer değiştirmelidir. C) VI. cümle parçadan atılmalıdır. D) II. ve III. cümle yer değiştirmelidir. E) I. ve VI cümle yer değiştirmelidir.
31. Deneme, büyük savlar içermeyen bir yazı türüdür. Daha
çok duyguya, sezgiye, birikime ve akla dayanır. Dene-
mede yazar kendi birikimini özgürce aktarır. Nurullah
Ataç deneme türünün edebiyatımızdaki en önemli tem-
silcilerindendir ve şöyle der: “Deneme benin ülkesidir.”
Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene-
mez?
A Tanımlamadan yararlanılmıştır.
By Tanik göstermeye başvurulmuştur.
Örneklemeye yer verilmiştir.
D) Açıklamalarda öznel ifadelere yer verilmiştir.
EX Edebî zevk yaratmak amacıyla yazılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
31. Deneme, büyük savlar içermeyen bir yazı türüdür. Daha çok duyguya, sezgiye, birikime ve akla dayanır. Dene- mede yazar kendi birikimini özgürce aktarır. Nurullah Ataç deneme türünün edebiyatımızdaki en önemli tem- silcilerindendir ve şöyle der: “Deneme benin ülkesidir.” Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylene- mez? A Tanımlamadan yararlanılmıştır. By Tanik göstermeye başvurulmuştur. Örneklemeye yer verilmiştir. D) Açıklamalarda öznel ifadelere yer verilmiştir. EX Edebî zevk yaratmak amacıyla yazılmıştır.
2. "Yağmur yağar örtmelere" dizesini alalım. Söyleyişi
yalın ve basit görünen bu dize, türkü içine girince çok
şey ifade ediyor. Hem dize tek başına düşünüldüğünde
cegli, kendinden Sunlani Dizeyle Ciclinic duşunuiduguri-
de yoğun bir anlam ifade ediyor. Basit gibi görünse de
türkülerimiz ----
Düşüncenin akışına göre bu parçayı aşağıdakilerin
hangisiyle tamamlamak en uygundur?
K
O
N
J
A) halkımızın en çok hoşlandığı ürünlerdir.
B) yoğun bir anlam, zengin bir içeriğe sahiptir.
C) ana sütü gibidir.
D) derlenip saklanmalıdır.
E) edebiyatımızın en güzel ürünleridir.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
2. "Yağmur yağar örtmelere" dizesini alalım. Söyleyişi yalın ve basit görünen bu dize, türkü içine girince çok şey ifade ediyor. Hem dize tek başına düşünüldüğünde cegli, kendinden Sunlani Dizeyle Ciclinic duşunuiduguri- de yoğun bir anlam ifade ediyor. Basit gibi görünse de türkülerimiz ---- Düşüncenin akışına göre bu parçayı aşağıdakilerin hangisiyle tamamlamak en uygundur? K O N J A) halkımızın en çok hoşlandığı ürünlerdir. B) yoğun bir anlam, zengin bir içeriğe sahiptir. C) ana sütü gibidir. D) derlenip saklanmalıdır. E) edebiyatımızın en güzel ürünleridir.
Once Konuyu
Tanımak
TYT Türkçe
25 ve 26. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız.
(1) Her konuşmadan ve her yazıdan aynı tadı ala-
bilir miyiz? (II) Günlük konuşmalar da bize tat verir
mi? (III) Şüphesiz, dilin kendine has tadı, günlük
konuşmalarda da vardır. (IV) "Altıyı beş geçe,
dokuza on kala, koşarak merdivenlerden indim,
yavrucuğum gözlüğümü bana uzatır mısın?" ibare-
lerinde ben Türkçenin tadını buluyorum. (V) Dilin
örgüsü bozulmaz, konuşurken kelimeler düzgün
söylenirse dilin tadı her zaman duyulur.
27. Sosyal medy
söylemek ist
ve insanlar
Bunun gere
şeyleri tart
Burası bir
katin en ço
dince tuha
siz bir ala
Bu neden
tarma şa
Bu parç
ğıdakile
A) Sos
25. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
B) Sos
yak
C) So
A) Sadece sanatsal metinlerde yazılı dilden yarar-
lanılmalıdır.
D) Ins
E) SO
m
B) Günlük dilde bile söz dizimi ahenkli olursa dil-
den zevk alınabilir.
AKADEMİK
DESTEK
C) Bir dilin kendine özgü yazılı ve sözlü kullanımı
vardır.
eha
D) Dilin anlaşılır olması için sözcüklerin seçimi çok
önemlidir.
E) Dilde kullanılan sözcüklerin okunuşunda dikkat
edilmesi gereken kurallar vardır.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
Once Konuyu Tanımak TYT Türkçe 25 ve 26. soruları aşağıdaki parçaya göre yanıtlayınız. (1) Her konuşmadan ve her yazıdan aynı tadı ala- bilir miyiz? (II) Günlük konuşmalar da bize tat verir mi? (III) Şüphesiz, dilin kendine has tadı, günlük konuşmalarda da vardır. (IV) "Altıyı beş geçe, dokuza on kala, koşarak merdivenlerden indim, yavrucuğum gözlüğümü bana uzatır mısın?" ibare- lerinde ben Türkçenin tadını buluyorum. (V) Dilin örgüsü bozulmaz, konuşurken kelimeler düzgün söylenirse dilin tadı her zaman duyulur. 27. Sosyal medy söylemek ist ve insanlar Bunun gere şeyleri tart Burası bir katin en ço dince tuha siz bir ala Bu neden tarma şa Bu parç ğıdakile A) Sos 25. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? B) Sos yak C) So A) Sadece sanatsal metinlerde yazılı dilden yarar- lanılmalıdır. D) Ins E) SO m B) Günlük dilde bile söz dizimi ahenkli olursa dil- den zevk alınabilir. AKADEMİK DESTEK C) Bir dilin kendine özgü yazılı ve sözlü kullanımı vardır. eha D) Dilin anlaşılır olması için sözcüklerin seçimi çok önemlidir. E) Dilde kullanılan sözcüklerin okunuşunda dikkat edilmesi gereken kurallar vardır.
u
Ady
F1 / DENEME-6
TYT | TÜRKÇE TESTİ
36 ve 37. sore
layınız.
eit ve 500 yıl bo-
- Roma villasının
a İtalya'dan ayn
Pon Savaşı'nda
bölge olmuştu.
n kat seviyeleri,
keologlar Afrika
e ortaya çıkardı.
wnağının çoğun-
Euğla ve fayans
na ekibi villanın
en ve havadan
anda araştırma
kadar genişle-
1
cümle aşağı-
Kadın konusu, k
yan hemen her
konu olarak gö
görülen aile ve
Batı dışındaki to
yarattığı travma
lumların tarihse
sürekli karşılaş
yarini aynı and:
ödünç aldıkları
dina dair konul
olmuştur. Esas
bu tıkanma kült
tadır. Kültürel
da geleneği ne
yaklaşım; diğer
koşar adım gic
birakan, Batı'y
Fakat bu tavır,
rimcılığı ve on
de zorlaştırır.
E) V
35. Muhabir:
(1) ----
Eleştirmen:
Bir dil, siyasi ve sosyal açıdan günlük hayatla be-
raber yürür. Zenginliği veya kısırlığı kullanım alanıyla
çerçevelenebilir. Dolayısıyla Tanzimat'ta inşa edilmeye
başlanmış bir dile çok yıkıcı bir kazma vurulmuştur, de-
mek yerinde olur. Böylece edebiyatımızda bir çatlağın
oluşmasına sebep olunmuştur diyebiliriz. Meydana gelen
bu çatlak ise günümüze kadar bizim konuşma ve yazı
dilimizin birbirinden farklı olduğu iddiasıdır.
Muhabir:
(II) ----
Eleştirmen:
Dil, yaşayan bir varlıktır. Bir medeniyeti var eden
o toplumun dilidir. Dil, öte yönden felsefi ve hikemî an-
lamda bir medeniyetin varlığına vurgudur. Bu vurgu, dile
gösterilen değerle ilişkilidir. Günlük hayatta cümleleri-
mizin kaç kelimeden oluştuğunu hesaplamak gerekirse
bunun kısır kaldığını görürüz. Bu soruna Türk dili ile ilgi-
lenen kurumun müdahale etmesi gerekir. Bugün iş yer-
lerimizin ve sokak adlarının Türkçe olmadığını üzülerek
görmekteyiz. Türkçeye gereken değer verilip Türkçemiz
düzgün bir şekilde kullanılırsa bilinçsizce dil kullanan bir
neslin de bilinçlenmesini sağlanacaktır. Sadece eğitim
kurumları değil, bütün kurumlar aynı titizlikle bu konuya
yaklaşmalıdır.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin
hangisinde verilenler getirilmelidir?
A) 1. Türkçenin doğal seyrini edebî dönemlere göre
değerlendirdiğinizde bu dönemlerin dil gelişimi açı-
sindan günümüze etkisi hakkında neler söyleyebilir-
siniz?
II. Türkçenin bugünkü hâlini nasıl buluyorsunuz,
Türkçeye hak ettiği değer ve özen gösteriliyor mu?
B) I. Edebiyat ve sanat Tanzimat'tan bu yana nasıl bir
ilişki ile günümüze ulaşmıştır?
II. Eserlerinizde kullandığınız sözcüklerin benzer
özelliklerde olduğu görülüyor, bunun için ne diye-
ceksiniz?
e) I. Dili edebî dönemlere göre incelediğinizde dilin do-
ğal seyrinde nasıl bir değişiklik yapmak isterdiniz?
II. Bir eleştirmen olarak karakteriniz ile kullandığınız
sözcükler arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır?
Đ) I. Türkçeyi edebî dönemlere göre incelemekteki ga-
yeniz neydi?
II. Gençlerin Türkçeye gösterdiği özeni kurumları-
miz gösteriyor mu sizce?
1. Dil gelişimine etkisi bakımından edebî dönemlerin
ne gibi zararları olmuştur?
II. Kurumlarımızın Türkçeye verdiği değeri yeterli
buluyor musunuz?
o
36. Bu parçadan
şılabilir?
AT Kadın, ha
meli, hakl
BY Doğu top
dan daha
Kadın ko
şiliklerin
D Kültürel
görülme
E) Kadın
Batı'da
1
1
1
1
1
1
37. Bu parça
hangisind
A) Örnel
B) Toply
C) Kars
D) Top
E) Doğ
1
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
u Ady F1 / DENEME-6 TYT | TÜRKÇE TESTİ 36 ve 37. sore layınız. eit ve 500 yıl bo- - Roma villasının a İtalya'dan ayn Pon Savaşı'nda bölge olmuştu. n kat seviyeleri, keologlar Afrika e ortaya çıkardı. wnağının çoğun- Euğla ve fayans na ekibi villanın en ve havadan anda araştırma kadar genişle- 1 cümle aşağı- Kadın konusu, k yan hemen her konu olarak gö görülen aile ve Batı dışındaki to yarattığı travma lumların tarihse sürekli karşılaş yarini aynı and: ödünç aldıkları dina dair konul olmuştur. Esas bu tıkanma kült tadır. Kültürel da geleneği ne yaklaşım; diğer koşar adım gic birakan, Batı'y Fakat bu tavır, rimcılığı ve on de zorlaştırır. E) V 35. Muhabir: (1) ---- Eleştirmen: Bir dil, siyasi ve sosyal açıdan günlük hayatla be- raber yürür. Zenginliği veya kısırlığı kullanım alanıyla çerçevelenebilir. Dolayısıyla Tanzimat'ta inşa edilmeye başlanmış bir dile çok yıkıcı bir kazma vurulmuştur, de- mek yerinde olur. Böylece edebiyatımızda bir çatlağın oluşmasına sebep olunmuştur diyebiliriz. Meydana gelen bu çatlak ise günümüze kadar bizim konuşma ve yazı dilimizin birbirinden farklı olduğu iddiasıdır. Muhabir: (II) ---- Eleştirmen: Dil, yaşayan bir varlıktır. Bir medeniyeti var eden o toplumun dilidir. Dil, öte yönden felsefi ve hikemî an- lamda bir medeniyetin varlığına vurgudur. Bu vurgu, dile gösterilen değerle ilişkilidir. Günlük hayatta cümleleri- mizin kaç kelimeden oluştuğunu hesaplamak gerekirse bunun kısır kaldığını görürüz. Bu soruna Türk dili ile ilgi- lenen kurumun müdahale etmesi gerekir. Bugün iş yer- lerimizin ve sokak adlarının Türkçe olmadığını üzülerek görmekteyiz. Türkçeye gereken değer verilip Türkçemiz düzgün bir şekilde kullanılırsa bilinçsizce dil kullanan bir neslin de bilinçlenmesini sağlanacaktır. Sadece eğitim kurumları değil, bütün kurumlar aynı titizlikle bu konuya yaklaşmalıdır. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler getirilmelidir? A) 1. Türkçenin doğal seyrini edebî dönemlere göre değerlendirdiğinizde bu dönemlerin dil gelişimi açı- sindan günümüze etkisi hakkında neler söyleyebilir- siniz? II. Türkçenin bugünkü hâlini nasıl buluyorsunuz, Türkçeye hak ettiği değer ve özen gösteriliyor mu? B) I. Edebiyat ve sanat Tanzimat'tan bu yana nasıl bir ilişki ile günümüze ulaşmıştır? II. Eserlerinizde kullandığınız sözcüklerin benzer özelliklerde olduğu görülüyor, bunun için ne diye- ceksiniz? e) I. Dili edebî dönemlere göre incelediğinizde dilin do- ğal seyrinde nasıl bir değişiklik yapmak isterdiniz? II. Bir eleştirmen olarak karakteriniz ile kullandığınız sözcükler arasında nasıl bir ilişki bulunmaktadır? Đ) I. Türkçeyi edebî dönemlere göre incelemekteki ga- yeniz neydi? II. Gençlerin Türkçeye gösterdiği özeni kurumları- miz gösteriyor mu sizce? 1. Dil gelişimine etkisi bakımından edebî dönemlerin ne gibi zararları olmuştur? II. Kurumlarımızın Türkçeye verdiği değeri yeterli buluyor musunuz? o 36. Bu parçadan şılabilir? AT Kadın, ha meli, hakl BY Doğu top dan daha Kadın ko şiliklerin D Kültürel görülme E) Kadın Batı'da 1 1 1 1 1 1 37. Bu parça hangisind A) Örnel B) Toply C) Kars D) Top E) Doğ 1
21.
1.
Eski Mısırlılar yazı yazmak için papirüs kâğıdı-
ni icat ederek insanların işlerini kolaylaştırmış-
II. Kuruyan kaliplar fil dişi ile parlatılıp satışa su-
lardır.
22.
nuluyordu.
III. Misir'da kurulan Iskenderiye Kütüphanesinde
çoğunluğu papirüs kâğıdından hazırlanmış
yaklaşık 900 bin kitap bulunuyordu.
IV. Nil Nehri kıyılarında yetişen papirüs bitkisini ig.
neye benzeyen bir aletle şeritler halinde soyu-
yorlar, sonra da bu şeritleri bir kalipta dikey ve
yatay olarak hasır örer gibi yapıştırıyorlardı.
V. Papirüsler katlandığında kırıldığından ancak
üst üste istiflenerek saklanabiliyordu.
Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü-
tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi
Bazı mesle
ler ise zamana
liliğini koruyabi
yapıldığı döne
Jarinin altına
otomobillerin
yerini lastikt
kaybolurken
Bilgisayar
gibi mesle
man geçe
torluk, og
yüzyıllarg
Bu parc
göre ag
A) Me
sondan ikinci plur?
me
is
A)
B) 11
C) IN
D) IV
Eyv
B)
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
21. 1. Eski Mısırlılar yazı yazmak için papirüs kâğıdı- ni icat ederek insanların işlerini kolaylaştırmış- II. Kuruyan kaliplar fil dişi ile parlatılıp satışa su- lardır. 22. nuluyordu. III. Misir'da kurulan Iskenderiye Kütüphanesinde çoğunluğu papirüs kâğıdından hazırlanmış yaklaşık 900 bin kitap bulunuyordu. IV. Nil Nehri kıyılarında yetişen papirüs bitkisini ig. neye benzeyen bir aletle şeritler halinde soyu- yorlar, sonra da bu şeritleri bir kalipta dikey ve yatay olarak hasır örer gibi yapıştırıyorlardı. V. Papirüsler katlandığında kırıldığından ancak üst üste istiflenerek saklanabiliyordu. Yukarıdaki numaralanmış cümleler anlamlı bir bü- tün oluşturacak biçimde sıralandığında hangisi Bazı mesle ler ise zamana liliğini koruyabi yapıldığı döne Jarinin altına otomobillerin yerini lastikt kaybolurken Bilgisayar gibi mesle man geçe torluk, og yüzyıllarg Bu parc göre ag A) Me sondan ikinci plur? me is A) B) 11 C) IN D) IV Eyv B)
WORK
24. Johannes Müller, Helmholtz, Weber ve Fechner gibi
bilim insanlarının çalışmalarının psikolojinin bilim
olmasında çok önemli bir katkısı ve etkisi vardır. Bu
bilim insanlarının amacı, Newton fiziğini fizyolojiye
uygulamaktı.
Bu sözler aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülürse
parça iki paragrafa ayrılmış olur?
A) Bu bağlamda sinir sistemi ve beyin üzerine
çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmalar,
kısa bir süre sonra psikolojinin doğuşuna zemin
hazırlamıştır.
B) Onların temel sorusu: “Eğer evren fiziki ilkelere
dayanılarak açıklanabiliyorsa insan bedeni ve zihni
de bu şekilde açıklanamaz mı?” sorusuydu.
C) Nitekim ilerleyen yıllarda Wundt'un çalışmasında
“psikolojinin fiziği” kavramını kullanması, fiziğin
psikoloji üzerindeki etkisini net bir biçimde
göstermektedir. Yani aslında psikoloji, pozitif bilim
olma amacıyla yola çıkmıştır.
D) Fakat bellek, öğrenme, dil, duyum, algi vb. gibi üst
düzey bilişsel fonksiyonların fiziğin yöntemleri ile
araştırılmasında zorluklar yaşanmıştır. Bu durum,
psikolojiyi sosyal bilim safına doğru kaydırmıştır.
E) Evrenin mekanik ilkelere göre işleyen bir yapı olduğu
fikri, felsefe dünyasında önemli bir dönüm noktası
oldu. Descartes'in otomat fikrinin altyapısını da bu
yaklaşım oluşturdu.
TYT (1. Oturum)
7
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
WORK 24. Johannes Müller, Helmholtz, Weber ve Fechner gibi bilim insanlarının çalışmalarının psikolojinin bilim olmasında çok önemli bir katkısı ve etkisi vardır. Bu bilim insanlarının amacı, Newton fiziğini fizyolojiye uygulamaktı. Bu sözler aşağıdakilerden hangisiyle sürdürülürse parça iki paragrafa ayrılmış olur? A) Bu bağlamda sinir sistemi ve beyin üzerine çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Bu çalışmalar, kısa bir süre sonra psikolojinin doğuşuna zemin hazırlamıştır. B) Onların temel sorusu: “Eğer evren fiziki ilkelere dayanılarak açıklanabiliyorsa insan bedeni ve zihni de bu şekilde açıklanamaz mı?” sorusuydu. C) Nitekim ilerleyen yıllarda Wundt'un çalışmasında “psikolojinin fiziği” kavramını kullanması, fiziğin psikoloji üzerindeki etkisini net bir biçimde göstermektedir. Yani aslında psikoloji, pozitif bilim olma amacıyla yola çıkmıştır. D) Fakat bellek, öğrenme, dil, duyum, algi vb. gibi üst düzey bilişsel fonksiyonların fiziğin yöntemleri ile araştırılmasında zorluklar yaşanmıştır. Bu durum, psikolojiyi sosyal bilim safına doğru kaydırmıştır. E) Evrenin mekanik ilkelere göre işleyen bir yapı olduğu fikri, felsefe dünyasında önemli bir dönüm noktası oldu. Descartes'in otomat fikrinin altyapısını da bu yaklaşım oluşturdu. TYT (1. Oturum) 7
miasindan
18-19. soruları aşağıdaki parçaya
göre cevaplayınız.
YEDİİKLIM
Döneminin en ilginç müzik grupların-
dan biri olan R.E.M, Georgia eyaletinin
Athens kentindeki bir kulüpte, Aralık
1990'da verdiği konseri akorlu bir aşk
şarkısı ile açtı. Dinleyenin kulağında
asılı kalan bir mandolin melodisi üze-
rine kurulan şarkının adı, "Losing My
Religion", Amerika'nın güney eyaletle-
rinde "bıçak kemiğe dayandı", "sabrim
taştı" anlamlarında kullanılan bir de-
yişten geliyordu. Şarkı, grup üyelerin-
den Peter Buck'ın mandoliniyle yaka-
ladığı bir melodiye dayanıyordu. Grup,
Temmuz 1990'da geçici olarak "Sugar
Cane" adını verdikleri şarkının demo-
sunu yaptı. Sözleri yazan grup solisti
Micheal Stipe, "Losing My Religion" in
karşılıksız aşk ve tutku üzerine klasik
bir pop şarkısı olduğunu söyledi. Plak
şirketi, şarkının alışılmamış melodisinin
müzikseverlere hitap etmeyeceğini sa-
vunmuştu. Ne var ki "Losing My Religi-
on" şirketin şüphelerini boşa çıkardı ve
kısa sürede XX. yüzyılın en beğenilen
19. Bu parçada altı çizili sözle, "Losing
My Religion" şarkısıyla ilgili anlatıl-
mak istenen aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Benzer aşk parçalarını çağrıştırdığı
B) Dikkat çeken ve unutulmayan bir ti-
nisi olduğu
C) Dinleyende hüzün duygusu uyan-
dırdığı
D) Kolay anlaşılan ve sade bir melodi-
ye sahip olduğu
E) Melodisiyle sözleri arasında uyum
olduğu
şarkılarından biri oldu.
151
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
miasindan 18-19. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. YEDİİKLIM Döneminin en ilginç müzik grupların- dan biri olan R.E.M, Georgia eyaletinin Athens kentindeki bir kulüpte, Aralık 1990'da verdiği konseri akorlu bir aşk şarkısı ile açtı. Dinleyenin kulağında asılı kalan bir mandolin melodisi üze- rine kurulan şarkının adı, "Losing My Religion", Amerika'nın güney eyaletle- rinde "bıçak kemiğe dayandı", "sabrim taştı" anlamlarında kullanılan bir de- yişten geliyordu. Şarkı, grup üyelerin- den Peter Buck'ın mandoliniyle yaka- ladığı bir melodiye dayanıyordu. Grup, Temmuz 1990'da geçici olarak "Sugar Cane" adını verdikleri şarkının demo- sunu yaptı. Sözleri yazan grup solisti Micheal Stipe, "Losing My Religion" in karşılıksız aşk ve tutku üzerine klasik bir pop şarkısı olduğunu söyledi. Plak şirketi, şarkının alışılmamış melodisinin müzikseverlere hitap etmeyeceğini sa- vunmuştu. Ne var ki "Losing My Religi- on" şirketin şüphelerini boşa çıkardı ve kısa sürede XX. yüzyılın en beğenilen 19. Bu parçada altı çizili sözle, "Losing My Religion" şarkısıyla ilgili anlatıl- mak istenen aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Benzer aşk parçalarını çağrıştırdığı B) Dikkat çeken ve unutulmayan bir ti- nisi olduğu C) Dinleyende hüzün duygusu uyan- dırdığı D) Kolay anlaşılan ve sade bir melodi- ye sahip olduğu E) Melodisiyle sözleri arasında uyum olduğu şarkılarından biri oldu. 151
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Klasik müzik konseri, yabancı terimleri ve alışılmamış davranış-
ları olan aktiviteler olarak görülebilir. Konser sırasında ne oldu-
ğunu anlamak bazen zor olabilir. Nasıl davranacağını bilemez
duruma düşülebilir. Tuvaletlerin yerini bulmak bile kimi zaman
büyük bir soruna dönüşebilir. Konserler, bazı yönleriyle top
oyunlarına benzetilebilir; hem konserlerin hem de top oyunla-
rinin kendine özgü davranış kuralları ve âdetleri vardır ve ikisi
de neler olduğunu anlamadığınız sürece oldukça kafa karıştırıcı
gelebilir.
37. Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Klasik müzik dinleyenlerin elit tabakadan insanlar olduğu
B) Klasik müzik hakkında bilgisi olmayanların konsere gitme-
mesi gerektiği
C) Klasik müziğin birçok yönden top oyunlarına benzediği
D) Klasik müzik dinlemenin bir ayrıcalık olduğu
E) Klasik müzik konserlerinde kural ve âdetleri bilmemenin so-
runlara neden olacağı
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Klasik müzik konseri, yabancı terimleri ve alışılmamış davranış- ları olan aktiviteler olarak görülebilir. Konser sırasında ne oldu- ğunu anlamak bazen zor olabilir. Nasıl davranacağını bilemez duruma düşülebilir. Tuvaletlerin yerini bulmak bile kimi zaman büyük bir soruna dönüşebilir. Konserler, bazı yönleriyle top oyunlarına benzetilebilir; hem konserlerin hem de top oyunla- rinin kendine özgü davranış kuralları ve âdetleri vardır ve ikisi de neler olduğunu anlamadığınız sürece oldukça kafa karıştırıcı gelebilir. 37. Bu parçada asıl anlatılmak istenen, aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Klasik müzik dinleyenlerin elit tabakadan insanlar olduğu B) Klasik müzik hakkında bilgisi olmayanların konsere gitme- mesi gerektiği C) Klasik müziğin birçok yönden top oyunlarına benzediği D) Klasik müzik dinlemenin bir ayrıcalık olduğu E) Klasik müzik konserlerinde kural ve âdetleri bilmemenin so- runlara neden olacağı
TYT / TÜRKÇE
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayiniz.
Yaşar Kemal' sadece okurların ve edebiyat araştırma-
cilanının değil
, sosyologların, antropologların, etimolog-
lann, tarihçilerin, siyaset bilimcilerin, dil bilimcilerin hatta
müzikologların da aynı iştahla okuması gerekir. Çünkü
Yaşar Kemal; Anadolu halklarının geleneklerini, mitlerini,
dillerini, türkülerini ve düşlerini sadece anlatmamıs, bize
adeta sesleriyle kokularıyla yaşatmıştır. Yaşar Kemal, kır
insanına ilişkin edebiyatın nazım şekilleri olan koçaklama,
güzelleme, ağıt ve taşlamayı tek forma indirgeyip şiirli bir
düzyazıya dönüştürür. Şiir, Yaşar Kemal külliyatının en
karakteristik özelliklerinden biridir. O, kendine has bir doku-
da oluşturduğu bu dille, Anadolu insanını ve içinde yaşadığı
doğayı, düş gücü sınırlı okurun gözünde dahi kâh bir düğün
coşkusunda kâh bir ağıt hüznünde bire bir canlandırır.
37. Bu parçadan hareketle Yaşar Kemal için aşağıdakiler-
den hangisi söylenemez?
A) Birçok alanı ilgilendiren eserler yazmıştır.
B) Eserlerinde şiirlere yer vermiştir.
C) Özgün bir üsluba sahiptir.
D) Karşıt duyguları bir arada işlemistir.
E) Şiirsel bir anlatimdan yararlanmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
TYT / TÜRKÇE 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayiniz. Yaşar Kemal' sadece okurların ve edebiyat araştırma- cilanının değil , sosyologların, antropologların, etimolog- lann, tarihçilerin, siyaset bilimcilerin, dil bilimcilerin hatta müzikologların da aynı iştahla okuması gerekir. Çünkü Yaşar Kemal; Anadolu halklarının geleneklerini, mitlerini, dillerini, türkülerini ve düşlerini sadece anlatmamıs, bize adeta sesleriyle kokularıyla yaşatmıştır. Yaşar Kemal, kır insanına ilişkin edebiyatın nazım şekilleri olan koçaklama, güzelleme, ağıt ve taşlamayı tek forma indirgeyip şiirli bir düzyazıya dönüştürür. Şiir, Yaşar Kemal külliyatının en karakteristik özelliklerinden biridir. O, kendine has bir doku- da oluşturduğu bu dille, Anadolu insanını ve içinde yaşadığı doğayı, düş gücü sınırlı okurun gözünde dahi kâh bir düğün coşkusunda kâh bir ağıt hüznünde bire bir canlandırır. 37. Bu parçadan hareketle Yaşar Kemal için aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? A) Birçok alanı ilgilendiren eserler yazmıştır. B) Eserlerinde şiirlere yer vermiştir. C) Özgün bir üsluba sahiptir. D) Karşıt duyguları bir arada işlemistir. E) Şiirsel bir anlatimdan yararlanmıştır.
TYT / TÜRKÇE
39.
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Yaşar Kemal'i sadece okurların ve edebiyat araştırma-
cilarinin değil, sosyologların, antropologların, etimolog-
ların, tarihçilerin, siyaset bilimcilerin, dil bilimcilerin hatta
müzikologların da aynı iştahla okuması gerekir. Çünkü
Yaşar Kemal; Anadolu halklarının geleneklerini, mitlerini,
dillerini, türkülerini ve düşlerini sadece anlatmamış, bize
âdeta sesleriyle kokularıyla yaşatmıştır. Yaşar Kemal, kir
insanına ilişkin edebiyatın nazım şekilleri olan koçaklama,
güzelleme, ağıt ve taşlamayı tek forma indirgeyip şiirli bir
düzyazıya dönüştürür. Şiir, Yaşar Kemal külliyatının en
karakteristik özelliklerinden biridir. O, kendine has bir doku-
da oluşturduğu bu dille, Anadolu insanını ve içinde yaşadığı
doğayı, düş gücü sinirli okurun gözünde dahi kâh bir düğün
coşkusunda kâh bir ağıt hüznünde bire bir canlandırır.
37. Bu parçadan hareketle Yaşar Kemal için aşağıdakiler-
den bangsi söylenemez?
Bir çok alanı ilgilendiren eserler yazmıştır.
By Eserlerinde şiirlere yer vermiştir.
C) Ozgün bir üsluba sahiptir.
D) Karşit duyguları bir arada işlemiştir.
E) Siirsel bir anlatımdan yararlanmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
TYT / TÜRKÇE 39. 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yaşar Kemal'i sadece okurların ve edebiyat araştırma- cilarinin değil, sosyologların, antropologların, etimolog- ların, tarihçilerin, siyaset bilimcilerin, dil bilimcilerin hatta müzikologların da aynı iştahla okuması gerekir. Çünkü Yaşar Kemal; Anadolu halklarının geleneklerini, mitlerini, dillerini, türkülerini ve düşlerini sadece anlatmamış, bize âdeta sesleriyle kokularıyla yaşatmıştır. Yaşar Kemal, kir insanına ilişkin edebiyatın nazım şekilleri olan koçaklama, güzelleme, ağıt ve taşlamayı tek forma indirgeyip şiirli bir düzyazıya dönüştürür. Şiir, Yaşar Kemal külliyatının en karakteristik özelliklerinden biridir. O, kendine has bir doku- da oluşturduğu bu dille, Anadolu insanını ve içinde yaşadığı doğayı, düş gücü sinirli okurun gözünde dahi kâh bir düğün coşkusunda kâh bir ağıt hüznünde bire bir canlandırır. 37. Bu parçadan hareketle Yaşar Kemal için aşağıdakiler- den bangsi söylenemez? Bir çok alanı ilgilendiren eserler yazmıştır. By Eserlerinde şiirlere yer vermiştir. C) Ozgün bir üsluba sahiptir. D) Karşit duyguları bir arada işlemiştir. E) Siirsel bir anlatımdan yararlanmıştır.
u u
3.
Sel gelince yıkılırmış yar dedim
Al hançeri vur sineye yâr dedim
Yeter cevr ü cefa etme yâr dedim
Cism ü bedenimi yüz de seyreyle
Çeşmîyâ bin gazel yazdım divane
El bağladım yâre durdum divane
Dedi var yıkıl git behey divane
Aşkın deryasında yüz de seyreyle
Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) Yabancı sözcüklere yer verildiği
B) Koşmaya özgü nitelikler taşıdığı
C) Uyaktan yararlanıldığı
V
D) Sözcük hâlinde redif kullanıldığı →
E) Bütün dizelerin 4+4+3 duraklı oluşturulduğu ✓
Lise Türkçe
Paragrafın Yapısı
u u 3. Sel gelince yıkılırmış yar dedim Al hançeri vur sineye yâr dedim Yeter cevr ü cefa etme yâr dedim Cism ü bedenimi yüz de seyreyle Çeşmîyâ bin gazel yazdım divane El bağladım yâre durdum divane Dedi var yıkıl git behey divane Aşkın deryasında yüz de seyreyle Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) Yabancı sözcüklere yer verildiği B) Koşmaya özgü nitelikler taşıdığı C) Uyaktan yararlanıldığı V D) Sözcük hâlinde redif kullanıldığı → E) Bütün dizelerin 4+4+3 duraklı oluşturulduğu ✓