Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

8. Apağıdaki şiirlerin hangisinin tor
A) Zincirin altinsa da hatta, koparıp ke
emak ne demekmiş, yere göğe hayk
de senin bas n
AYT-5
I. egemenlik anlayışında değişikliğe gidildiği,
II. veraset sisteminde düzenlemeler yapıldığı,
III. şehzadelerin devlet yönetiminde tecrübe
kazanmalarının önüne geçildiği
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız F
B) Yalarz
30. 1. Ahmet Dönemi'nde ortaya çıkan Ekber ve Erşed
Sistemi'ne göre hanedanın en yaşlı üyesi, padişah olarak
tahta geçecekti. Diğer hanedan üyeleri ise sancağa
gönderilmeyecek ve Kafes Usulü denilen uygulama
doğrultusunda sarayda yaşayacaktı.
Buna göre Osmanlı Devleti'nde;
DII ve III
TEST-16
E) I, II ve III
5-A
Clive
>?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. Apağıdaki şiirlerin hangisinin tor A) Zincirin altinsa da hatta, koparıp ke emak ne demekmiş, yere göğe hayk de senin bas n AYT-5 I. egemenlik anlayışında değişikliğe gidildiği, II. veraset sisteminde düzenlemeler yapıldığı, III. şehzadelerin devlet yönetiminde tecrübe kazanmalarının önüne geçildiği yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız F B) Yalarz 30. 1. Ahmet Dönemi'nde ortaya çıkan Ekber ve Erşed Sistemi'ne göre hanedanın en yaşlı üyesi, padişah olarak tahta geçecekti. Diğer hanedan üyeleri ise sancağa gönderilmeyecek ve Kafes Usulü denilen uygulama doğrultusunda sarayda yaşayacaktı. Buna göre Osmanlı Devleti'nde; DII ve III TEST-16 E) I, II ve III 5-A Clive >?
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Sedan geçmişte önemli ve zengin kişilerin taşındığı Türkçe
karşılığı tahtırevan olarak adlandırılan taşıma aracının
karşılığıdır. Günümüz taşıt sektöründe ise 4 veya daha fazla
oturma yeri olan 2 veya 4 kapılı, sabit şaseli veya orta
kolonlu, 4 veya daha fazla penceresi olan kapalı binek
taşıtlarına denir. Bagaj kısmı kabine dâhil olan, kompakt ve
küçük bir görünüme sahip, 3-5 kapılı otomobillere ise
hatchback model otomobil denir. Türkiye pazarında bu tarz
küçük sınıf otomobillerin satış adetleri hızla yükseliyor.
Çalışan kadınların sayısının artması, ailelerin küçülmesi bu
sınıftaki artışı tetikliyor. Ayrıca tutumlu motorları, kalabalık
şehir trafiğinde ve park sorununda sağladığı pratiklik gibi
özellikleri de bu otomobilleri daha çekici kılıyor. Her ne kadar
küçük otomobil olarak adlandırılsa da bu sınıftaki otomobiller
yenilenirken boyları da eski versiyonlara kıyasla büyüyor.
Sportif görünürler ama güçlü görünüşe sahip araba tercih
edenler için hatcback arabalar çok çekici olmayabilir.
edict nao eflen
37. Bu parçada yapılan sedan ve hatcback araba modeli
karşılaştırmasından hareketle aşağıdakilerin hangisi
söylenemez?
desdexibe 011 Nedbles
A) Sedan model taşıtlar daha konforlu bir kullanım
sunmaktadır.
B) Hatcback model arabalar daha az yakıt harcamaktadır.
C) Çekirdek aile modeli küçük binek arabalarına ilgiyi
artırmıştır.
D Sedan model taşıtlar daha güçlü bir görünüme sahiptir.
E) Hateback model arabalar park sorununu aşmada avantaj
yaratmaktadır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Sedan geçmişte önemli ve zengin kişilerin taşındığı Türkçe karşılığı tahtırevan olarak adlandırılan taşıma aracının karşılığıdır. Günümüz taşıt sektöründe ise 4 veya daha fazla oturma yeri olan 2 veya 4 kapılı, sabit şaseli veya orta kolonlu, 4 veya daha fazla penceresi olan kapalı binek taşıtlarına denir. Bagaj kısmı kabine dâhil olan, kompakt ve küçük bir görünüme sahip, 3-5 kapılı otomobillere ise hatchback model otomobil denir. Türkiye pazarında bu tarz küçük sınıf otomobillerin satış adetleri hızla yükseliyor. Çalışan kadınların sayısının artması, ailelerin küçülmesi bu sınıftaki artışı tetikliyor. Ayrıca tutumlu motorları, kalabalık şehir trafiğinde ve park sorununda sağladığı pratiklik gibi özellikleri de bu otomobilleri daha çekici kılıyor. Her ne kadar küçük otomobil olarak adlandırılsa da bu sınıftaki otomobiller yenilenirken boyları da eski versiyonlara kıyasla büyüyor. Sportif görünürler ama güçlü görünüşe sahip araba tercih edenler için hatcback arabalar çok çekici olmayabilir. edict nao eflen 37. Bu parçada yapılan sedan ve hatcback araba modeli karşılaştırmasından hareketle aşağıdakilerin hangisi söylenemez? desdexibe 011 Nedbles A) Sedan model taşıtlar daha konforlu bir kullanım sunmaktadır. B) Hatcback model arabalar daha az yakıt harcamaktadır. C) Çekirdek aile modeli küçük binek arabalarına ilgiyi artırmıştır. D Sedan model taşıtlar daha güçlü bir görünüme sahiptir. E) Hateback model arabalar park sorununu aşmada avantaj yaratmaktadır.
Kitaplar bir dönemi aydınlatmak ya da içinde olunan döne-
min ihtiyaçlarını karşılamak üzere ortaya çıkıyor ve hayatr
mıza girerek yer ediniyor. Bugüne kadar dergicilik yaptığım
yayın hayatımda ve kişisel gelişim kitaplarımda kadınlar
için yazıyordum. Levlå ise bir kadının arayış hikâyesi üze-
rinden insanlığın günümüzün tekno kölelik ile spiritüel
uyanışı arasındaki sıkışmışlığın, arayışın, fark edişin ve
yükselişin hikâyesini içeriyor. Pandemi öncesi çok severek
yaptığım kayak sporunda sağ omzumu üç yerden kırdım.
Bir hafta sonra İsviçre'de Covid nedeniyle tüm dünya gibi
evlere kapandık. Hastalandik, korktuk, psikolojik olarak
zorlandık, can kayıpları yaşadık. "Bunlar benim başıma
neden geldi? İnsanlık niye bunu yaşıyor? Memleketimden,
sevdiklerimden uzakta esaret ve ölüm korkusunu yaşamak
ne gibi bir travmaya neden olacak? Hayat bize ne diyor?"
sorularıyla cevaplar da gecikmedi. Farklı ekollerden mih-
mandarlar, spiritüel dünyadan kadim üstatlar yoluma çıktı.
Her şeyden önce hayatın okunması gereken bir kitap ol-
duğunu, hayatın bize sürekli bir şey anlattığını fark ettim.
40. Bu parçanın yazarının Levlâ adlı eserinin diğer eserle-
rinden farkı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kadınların aile içindeki rolünü göstermesi
B) Sanat dallarının ortak özelliklerini vermesi
Kadın konusu üzerinden insanlığı anlatması
D) Yaşadığı ülkenin ortamına ait örnekler içermesi
E) Kendini hangi alanda geliştirdiğini ispat etme fırsatı
sunması
ANAMORFİK YAYINLARI
1. Bu parçada yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
sine değinilmemiştir?
A) Eserlerini nerede oluşturduğuna
B) Aklındaki sorulara yanıtlar bulduğuna
C) Covid sürecinde Türkiye'de yer alamadığına
D) Yazarlık dışında bir sektörde de yer aldığına
E) Levlâ adlı eserinin temelini kadının arayışı üzerine kur-
duğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Kitaplar bir dönemi aydınlatmak ya da içinde olunan döne- min ihtiyaçlarını karşılamak üzere ortaya çıkıyor ve hayatr mıza girerek yer ediniyor. Bugüne kadar dergicilik yaptığım yayın hayatımda ve kişisel gelişim kitaplarımda kadınlar için yazıyordum. Levlå ise bir kadının arayış hikâyesi üze- rinden insanlığın günümüzün tekno kölelik ile spiritüel uyanışı arasındaki sıkışmışlığın, arayışın, fark edişin ve yükselişin hikâyesini içeriyor. Pandemi öncesi çok severek yaptığım kayak sporunda sağ omzumu üç yerden kırdım. Bir hafta sonra İsviçre'de Covid nedeniyle tüm dünya gibi evlere kapandık. Hastalandik, korktuk, psikolojik olarak zorlandık, can kayıpları yaşadık. "Bunlar benim başıma neden geldi? İnsanlık niye bunu yaşıyor? Memleketimden, sevdiklerimden uzakta esaret ve ölüm korkusunu yaşamak ne gibi bir travmaya neden olacak? Hayat bize ne diyor?" sorularıyla cevaplar da gecikmedi. Farklı ekollerden mih- mandarlar, spiritüel dünyadan kadim üstatlar yoluma çıktı. Her şeyden önce hayatın okunması gereken bir kitap ol- duğunu, hayatın bize sürekli bir şey anlattığını fark ettim. 40. Bu parçanın yazarının Levlâ adlı eserinin diğer eserle- rinden farkı aşağıdakilerden hangisidir? A) Kadınların aile içindeki rolünü göstermesi B) Sanat dallarının ortak özelliklerini vermesi Kadın konusu üzerinden insanlığı anlatması D) Yaşadığı ülkenin ortamına ait örnekler içermesi E) Kendini hangi alanda geliştirdiğini ispat etme fırsatı sunması ANAMORFİK YAYINLARI 1. Bu parçada yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- sine değinilmemiştir? A) Eserlerini nerede oluşturduğuna B) Aklındaki sorulara yanıtlar bulduğuna C) Covid sürecinde Türkiye'de yer alamadığına D) Yazarlık dışında bir sektörde de yer aldığına E) Levlâ adlı eserinin temelini kadının arayışı üzerine kur- duğuna
8.
04
8-10. cümlelerden çıkarılabilecek kesin yargıları
bulunuz.
Eski çağlarda Mısır'da hem yüzyıllara meydan okuyan pi-
ramitlerin inşasında hem de Nil Nehri'nin sebep olduğu
periyodik sellere maruz kalan tarlaların kadastrolarının
tekrar yapılmasında, Mısırlı ustalar bazı basit geometrik
formüller kullanıyordu.
A) Mısırlılar geometriyi pratik ihtiyaçların karşılanmasın-
da kullanan ilk medeniyetlerdendir.
B) Sel gibi tekrar eden doğa olayları Mısır'da geometrinin
ortaya çıkışında etkili olmuştur.
C) Piramitlerin dayanıklığının nedenlerinden biri yapımla-
rinda geometriden yararlanılmasıdır.
D) Piramitlerin planlama ve inşa süreçlerinde geometrik
şekillerden ilham alındığı bilinmektedir.
E) Eski Mısır'da geometri, yarar elde etmek amacıyla ha-
yatın farklı alanlarında kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
8. 04 8-10. cümlelerden çıkarılabilecek kesin yargıları bulunuz. Eski çağlarda Mısır'da hem yüzyıllara meydan okuyan pi- ramitlerin inşasında hem de Nil Nehri'nin sebep olduğu periyodik sellere maruz kalan tarlaların kadastrolarının tekrar yapılmasında, Mısırlı ustalar bazı basit geometrik formüller kullanıyordu. A) Mısırlılar geometriyi pratik ihtiyaçların karşılanmasın- da kullanan ilk medeniyetlerdendir. B) Sel gibi tekrar eden doğa olayları Mısır'da geometrinin ortaya çıkışında etkili olmuştur. C) Piramitlerin dayanıklığının nedenlerinden biri yapımla- rinda geometriden yararlanılmasıdır. D) Piramitlerin planlama ve inşa süreçlerinde geometrik şekillerden ilham alındığı bilinmektedir. E) Eski Mısır'da geometri, yarar elde etmek amacıyla ha- yatın farklı alanlarında kullanılmıştır.
ANAMORFIK YAYINLARI
Misafir odasının eski özel konumu ve anlamı kayboldu an-
cák kültürümüzdeki karşılığı başlı başına bir olgudur. Çocuk-
jar Için Bach romanıyla tanıdığımız Helen Garner, dilimiz-
deki bu karşılıktan haberli mi bilmiyoruz ama Roza Hakmen
tam da yerinde bir tasarrufla Misafir Odası olarak çevirmiş
The Spar Room'u. Böylece oda salt bir yapısal mekân ol-
maktan çıkmış, insandan insana yönelişin odağına dönüş-
müştür. Hacim olarak az, sıkılık yönünden esaslı metinler
yazıyor Helen Garner. Misafir Odası da öyle. Bir insanın bir
insana sadece odasını değil dünyasını açmasının da öykü-
sü. Her ne kadar konu artık yaygın bir hastalığın yarattığı
bir acı olsa da romanın merkezinde, yazarın derdi ajitas-
yon değil. Bir hastalık felsefesine de odaklanmıyor. Her şey
kendi normal akışı içinde meseleleşiyor.
Bu parçaya göre çevirmenin The Spar Room adlı ese-
ri dilimize Misafir Odası adıyla çevirmesi aşağıdakiler-
den hangisini sağlamıştır?
A) Uzun yıllardan beri kullanılan misafir odası kavramını
sınıflandırmayı
B) Misafir odası kavramının yıllar içindeki gelişim sürecini
fark ettirmeyi
C) Farklı eserlerde görülen ikili kullanımlar arasındaki ay-
rıntıyı görmeyi svad id doleg imelo diplosia
D) Misafir odası kavramını yer adından çıkarıp kültürü-
müzdeki karşılığına taşımayı
E) Eserin orijinal isminin yanlış anlamlara gelebileceğini
fark ettirip insanlarda derin bir etki bırakmayı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ANAMORFIK YAYINLARI Misafir odasının eski özel konumu ve anlamı kayboldu an- cák kültürümüzdeki karşılığı başlı başına bir olgudur. Çocuk- jar Için Bach romanıyla tanıdığımız Helen Garner, dilimiz- deki bu karşılıktan haberli mi bilmiyoruz ama Roza Hakmen tam da yerinde bir tasarrufla Misafir Odası olarak çevirmiş The Spar Room'u. Böylece oda salt bir yapısal mekân ol- maktan çıkmış, insandan insana yönelişin odağına dönüş- müştür. Hacim olarak az, sıkılık yönünden esaslı metinler yazıyor Helen Garner. Misafir Odası da öyle. Bir insanın bir insana sadece odasını değil dünyasını açmasının da öykü- sü. Her ne kadar konu artık yaygın bir hastalığın yarattığı bir acı olsa da romanın merkezinde, yazarın derdi ajitas- yon değil. Bir hastalık felsefesine de odaklanmıyor. Her şey kendi normal akışı içinde meseleleşiyor. Bu parçaya göre çevirmenin The Spar Room adlı ese- ri dilimize Misafir Odası adıyla çevirmesi aşağıdakiler- den hangisini sağlamıştır? A) Uzun yıllardan beri kullanılan misafir odası kavramını sınıflandırmayı B) Misafir odası kavramının yıllar içindeki gelişim sürecini fark ettirmeyi C) Farklı eserlerde görülen ikili kullanımlar arasındaki ay- rıntıyı görmeyi svad id doleg imelo diplosia D) Misafir odası kavramını yer adından çıkarıp kültürü- müzdeki karşılığına taşımayı E) Eserin orijinal isminin yanlış anlamlara gelebileceğini fark ettirip insanlarda derin bir etki bırakmayı
(yeni yayımlanan) Dua Çiçeği ile çıktı geldi.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı
parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?
A) L
B) II
6) III
D) IV
EX
2. (1) Yapay zekâ hayatımıza girdiği günden beri her gün ye-
ni bir gelişme ve farklı bir haberle karşı karşıya kalıyoruz. (II)
Karşılaştığımız bu yeni bilgilerin pek çoğuna şaşırıp gün içe-
risinde hep yapay zekâdan konuşuyoruz. (III) Bazı bilgilerin
abartılmış olduğu, gerçeklikten uzak olduğu veya yalan ol-
duğu ayrımını ise henüz yabancılık çektiğimiz bu konuda ya-
pamıyoruz. (IV) Bu sebeple pek çok noktada yapay zekâ ile
ilgili bir bilgi kirliliği yaşıyoruz. (V) Bu durum, çoğunlukla ka-
famızın karışmasına ve endişe duymamıza sebep olabiliyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı-
dakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede bir saptama yapılmıştır.
B) II. cümlede, bir gündemden söz edilmiştir.
C) Icümlede, bir pişmanlık dile getirilmiştir.
D) IV. cümle, bir sonuçtan söz edilmiştir.
E) V. cümlede, bir sorunun psikolojik yansıması belirtilmiş-
tir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
(yeni yayımlanan) Dua Çiçeği ile çıktı geldi. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşmamaktadır? A) L B) II 6) III D) IV EX 2. (1) Yapay zekâ hayatımıza girdiği günden beri her gün ye- ni bir gelişme ve farklı bir haberle karşı karşıya kalıyoruz. (II) Karşılaştığımız bu yeni bilgilerin pek çoğuna şaşırıp gün içe- risinde hep yapay zekâdan konuşuyoruz. (III) Bazı bilgilerin abartılmış olduğu, gerçeklikten uzak olduğu veya yalan ol- duğu ayrımını ise henüz yabancılık çektiğimiz bu konuda ya- pamıyoruz. (IV) Bu sebeple pek çok noktada yapay zekâ ile ilgili bir bilgi kirliliği yaşıyoruz. (V) Bu durum, çoğunlukla ka- famızın karışmasına ve endişe duymamıza sebep olabiliyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede bir saptama yapılmıştır. B) II. cümlede, bir gündemden söz edilmiştir. C) Icümlede, bir pişmanlık dile getirilmiştir. D) IV. cümle, bir sonuçtan söz edilmiştir. E) V. cümlede, bir sorunun psikolojik yansıması belirtilmiş- tir.
1.
a
K
A
A
A
27. Bildiğimiz her şey değişiyor. Soluduğumuz havanın içeri-
ğinden yüzdüğümüz denizin asit seviyesine her şey, biz-
den öncekilerin bildiğinden farklı. Önceki nesillere yeten
sıcaklık haritaları, günümüzde eski moda kalıyor. Bizler,
bu acayip havaları yansıtabilmek için sıcaklık haritalarına
yeni renkler ekliyoruz. Karlarına roman yazılan Kilimanja-
ro Dağı, üzerinde artık azıcık kar kaldığından bizi pek he-
yecanlandırmıyor. Bizim neslimiz, kutuplara gidip milyon-
larca tonluk buzulların denize karışmasını; kuzeyinde ve
güneyinde kutupları bulunan Dünya'nın, tek kutuplu hale
dönüşmesini izliyor.
Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Dünyada yaşanan iklim değişikliğinin insan hayatına
etkileri.
B) Önceleri bizi hayranlık içinde bırakan yerlerin artık es-
kisi kadar etkilemediği.
C) Değişen şeyin dünya değil insan olduğu
D) Insanlığın, dünyanın yok oluşunu çaresizlik içinde iz
lediği.
E) Dünyanın sürekli bir değişim içinde olduğu ve hiç
şeyin eskisi gibi olmayacağı.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. a K A A A 27. Bildiğimiz her şey değişiyor. Soluduğumuz havanın içeri- ğinden yüzdüğümüz denizin asit seviyesine her şey, biz- den öncekilerin bildiğinden farklı. Önceki nesillere yeten sıcaklık haritaları, günümüzde eski moda kalıyor. Bizler, bu acayip havaları yansıtabilmek için sıcaklık haritalarına yeni renkler ekliyoruz. Karlarına roman yazılan Kilimanja- ro Dağı, üzerinde artık azıcık kar kaldığından bizi pek he- yecanlandırmıyor. Bizim neslimiz, kutuplara gidip milyon- larca tonluk buzulların denize karışmasını; kuzeyinde ve güneyinde kutupları bulunan Dünya'nın, tek kutuplu hale dönüşmesini izliyor. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Dünyada yaşanan iklim değişikliğinin insan hayatına etkileri. B) Önceleri bizi hayranlık içinde bırakan yerlerin artık es- kisi kadar etkilemediği. C) Değişen şeyin dünya değil insan olduğu D) Insanlığın, dünyanın yok oluşunu çaresizlik içinde iz lediği. E) Dünyanın sürekli bir değişim içinde olduğu ve hiç şeyin eskisi gibi olmayacağı.
bir ozelliğidir. Ilk görüşte çevresinde bir
fantezi olmaktan çok
sempati havası yaratmasının nedeni belki de budur. Insanı
saran, teselli eden dostluk ve sevgi dolu bir havası vardır.
Onun için ona hemen bağlanıvermiş.
Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki belirlemelerden
hangisi doğru değildir?
B
Açıklayıcı betimleme örneğidir.
B) İkilemeye yer verilmiştir.
C) Üçüncü kişili anlatım söz konusudur.
Soyut anlamlı ifadelere yer verilmiştir.
(E) Deyimlere yer verilmiştir.
21. Anti sosyal kişilik bozukluğu olan kişiler sürekli yalan söy-
leme, kişisel çıkarı ve zevki için başkalarını kandırma, dü-
rüst olmama eğilimindedirler. Yapılan bir araştırmaya göre
dışa dönük kişilerin daha çok yalan söylediği görülmüştür.
Ayrıca sosyal iletişim becerileri güçlü, ifade etme becerisi
yüksek olan, ince düşünen kişilerin yala söyleseler dahi
yalan söylediklerini çok belli etmedikleri ortaya çıkmıştır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula-
şılamaz?
SYDN
LARI
izlenimsel
Tarpenar
E) Tenp
A) Yalan söyleme durumu anti sosyal kişilere göre sosyal
kişilerde daha fazla görülür.
B) Anti sosyal kişilerin yalana eğilimi daha fazladır.
C) Sosyal yönü kuvvetli olanlar yalanlarını belli etmezler.
D) Kişisel çıkarları için başkalarını kandıranlar anti sosyal
kişilerdir.
23. Musa
güze
dec
E) Içe dönük kişilere oranla dışa dönük olanlar daha fazla
aldatır.
hip
Mu
sa
Z
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
bir ozelliğidir. Ilk görüşte çevresinde bir fantezi olmaktan çok sempati havası yaratmasının nedeni belki de budur. Insanı saran, teselli eden dostluk ve sevgi dolu bir havası vardır. Onun için ona hemen bağlanıvermiş. Bu parçanın anlatımı için aşağıdaki belirlemelerden hangisi doğru değildir? B Açıklayıcı betimleme örneğidir. B) İkilemeye yer verilmiştir. C) Üçüncü kişili anlatım söz konusudur. Soyut anlamlı ifadelere yer verilmiştir. (E) Deyimlere yer verilmiştir. 21. Anti sosyal kişilik bozukluğu olan kişiler sürekli yalan söy- leme, kişisel çıkarı ve zevki için başkalarını kandırma, dü- rüst olmama eğilimindedirler. Yapılan bir araştırmaya göre dışa dönük kişilerin daha çok yalan söylediği görülmüştür. Ayrıca sosyal iletişim becerileri güçlü, ifade etme becerisi yüksek olan, ince düşünen kişilerin yala söyleseler dahi yalan söylediklerini çok belli etmedikleri ortaya çıkmıştır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ula- şılamaz? SYDN LARI izlenimsel Tarpenar E) Tenp A) Yalan söyleme durumu anti sosyal kişilere göre sosyal kişilerde daha fazla görülür. B) Anti sosyal kişilerin yalana eğilimi daha fazladır. C) Sosyal yönü kuvvetli olanlar yalanlarını belli etmezler. D) Kişisel çıkarları için başkalarını kandıranlar anti sosyal kişilerdir. 23. Musa güze dec E) Içe dönük kişilere oranla dışa dönük olanlar daha fazla aldatır. hip Mu sa Z C
i
23. Sanatçı, çocuk edebiyatına yaratıcı kurgularının yanı sıra
çözümleyici eleştiri ve değerlendirme yazılarıyla yoğun
emek veren yazarlar arasında başta gelen isimlerden.
Onun çocuk kitaplarına damgasını vuran başlıca özellik;
akıcı, duru, bir melodi gibi çocuk ruhuna işleyen incecik D
dili ve benzersiz, ışıltılı üslubudur bence. Bütün
kitaplarında, ilginç, farklı ve ustalıklı kurgularının dokusu
içine sinmiş olan, yaratıcılığını taçlandıran dil ve üslubu,
bu alanda yazdığı birçok yapıta unutulmazlık niteliği
kazandırıyor.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yapıtlarının kalıcılık özelliği taşıdığı
LB) Özgün bir anlatımının olduğu
CYazınsal yazıların yanında kuramsal yazılar da yazdığı
D) Çocuk edebiyatı alanında öncü olduğu
E) Ahenkli bir söyleyişe sahip olduğu
DENEME-1
7
olc
dič
Bil
ilen
zar
hü
yirı
yo
öğ
ya
ka
hâ
BL
V
ya
A)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
i 23. Sanatçı, çocuk edebiyatına yaratıcı kurgularının yanı sıra çözümleyici eleştiri ve değerlendirme yazılarıyla yoğun emek veren yazarlar arasında başta gelen isimlerden. Onun çocuk kitaplarına damgasını vuran başlıca özellik; akıcı, duru, bir melodi gibi çocuk ruhuna işleyen incecik D dili ve benzersiz, ışıltılı üslubudur bence. Bütün kitaplarında, ilginç, farklı ve ustalıklı kurgularının dokusu içine sinmiş olan, yaratıcılığını taçlandıran dil ve üslubu, bu alanda yazdığı birçok yapıta unutulmazlık niteliği kazandırıyor. Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yapıtlarının kalıcılık özelliği taşıdığı LB) Özgün bir anlatımının olduğu CYazınsal yazıların yanında kuramsal yazılar da yazdığı D) Çocuk edebiyatı alanında öncü olduğu E) Ahenkli bir söyleyişe sahip olduğu DENEME-1 7 olc dič Bil ilen zar hü yirı yo öğ ya ka hâ BL V ya A)
27. Bu kentin insanları, yaşamın her yönünü severler, bir işi
-mun yaparken rahattırlar. Yaşamdan heyecan duyup alabile-
cekleri her şeye istek duyarlar. Kitapları, sporları, kon-
syserleri, dağları, çiftlikleri, hayvanları kısaca yeni olan her
şeyi sever ve onlarla ilgilenirler. Bu insanların yanınday-
ken onların hiç şikâyet etmediklerini, iç çekmediklerini
fark edersiniz. Olanı mantıklı bir şekilde kabullenirler. Bu
insanlar geçmiş veya gelecekte değil bugünde yaşarlar.
"Keşke böyle olmasaydı." diyerek zamanlarını boşa har-
camazlar.
QBY Bu parçada sözü edilen kişiler için,
lide 1. Yaşadıkları ana odaklanan
II. Hatalarından ders çıkaran
III. İlgi alanları geniş olan
IV. Hiçbir şeyden yakınmayan
ifadelerden hangisi ya da hangileri söylenemez?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II.
D) II ve III.
E) III ve IV.
DUBAI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Bu kentin insanları, yaşamın her yönünü severler, bir işi -mun yaparken rahattırlar. Yaşamdan heyecan duyup alabile- cekleri her şeye istek duyarlar. Kitapları, sporları, kon- syserleri, dağları, çiftlikleri, hayvanları kısaca yeni olan her şeyi sever ve onlarla ilgilenirler. Bu insanların yanınday- ken onların hiç şikâyet etmediklerini, iç çekmediklerini fark edersiniz. Olanı mantıklı bir şekilde kabullenirler. Bu insanlar geçmiş veya gelecekte değil bugünde yaşarlar. "Keşke böyle olmasaydı." diyerek zamanlarını boşa har- camazlar. QBY Bu parçada sözü edilen kişiler için, lide 1. Yaşadıkları ana odaklanan II. Hatalarından ders çıkaran III. İlgi alanları geniş olan IV. Hiçbir şeyden yakınmayan ifadelerden hangisi ya da hangileri söylenemez? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve II. D) II ve III. E) III ve IV. DUBAI
YEDIIKLIMⓇ
Tarihsel olarak Batılı alışveriş merke-
zi, seçkin tüketimden kitlesel bir tüke-
tim biçimine geçişi vurgular. Bu yeni
kent mekânlarında alışveriş yapmak;
satın almayı, görmeyi, dolaşmayı ve
yeme-içmeyi içeren bütüncül bir dene-
yim oluşturur. Burası kişinin daha iyi bir
yaşam tarzı üzerine hayaller kurduğu
ve bu hayalleri beslediği mekân hâline
de gelmektedir. Bunda mekânın her tür
sosyoekonomik sınıftan insana açık ol-
masının rolü bulunmaktadır. Alışveriş
merkezine girdiğinde kişi kendini içe-
rideki mekânlara ve ürünlere sınırsız
erişimi olan daha üst olanaklara sahip
biri gibi hisseder. İyi ısıtılmış ve ışık-
landırılmış bu mekânlarda alıcı ile ürün
arasındaki ilişki, mağaza elemanından
da bağımsızdır. Müşteriye, ürünleri
serbestçe tanıma ve bunların hangi
ihtiyacını gidereceğini zihninde tasar-
laması için denetimli ve ürkütmeyen bir
ortam sunulur. Tezgâhların ortadan kal-
dırıldığı dükkânlarda çeşitli sergileme
yöntemleri geliştirilmiştir. Sunulan se-
çim yapma olanağına görünmez bir sa-
tın alma etkisi eşlik eder. Bunun aksine
geleneksel dükkânlarda alışveriş süreci
satış elemanı tarafından kişisel ve duy-
gusal bir şekilde yönlendirilir. Alışveriş
merkezlerinde ise kişisel etkileşimden
ziyade arzu edilen objeler üzerinde
daha yoğun enerji harcanır. Bunun yanı
sıra alışveriş merkezinde kişinin sosyal
kimliğinden sıyrılıp evrensel bir kimliğe
bürünmesi istenir. Ürünlerin kalitesi ve
fiyatı hakkında açıklayıcı bilgiler sa-
yesinde erkek veya kadın müşterilerin
Mau
101
kamuya açık alanlarda duydukları gü-
vensizlik hissini üzerlerinden atmaları
sağlanır. Büyük mağazalar da sadece
kadın müşteri kesimini hedeflemek ye-
rine bir çeşitlilik ve çoğulculuk anlayışı-
ni benimser. Yeniden tasarlanan bu tü-
ketim kültürü çocuklardan, gençlerden
ve erkeklerden yeni pazarlar yaratmaya
çalışır. Keyif sunan mekânlar kadınsı
karakterini yitirirken her kesimden in-
san, müşteri olarak hedeflenir.mi
sust meesy
gunel
28. Aşağıdakilerden hangisi alışveriş
merkezi - müşteri ilişkisi söz konusu
olduğunda doğrudur?
A) Dükkânlardaki mekânsal tasarım
özellikleri, bireyin ürünlere ulaşa-
bilme imkânı hakkında yanlış algı
Exm
oluşturmasına yol açar.
BY Alışveriş merkezleri sınıf ayrımına
odaklanmayan, her ekonomik ola-
Ayub e nağa uygun bir satın alma deneyimi
sunmaktadır.
lesug
C) Mekânların fiziksel yeterlikleri müş-
terinin alışveriş merkezinde geçirdi-
ği sürenin artmasını kolaylaştırır.
D) Bireyin daha iyi yaşam olanaklarına
sahip olma isteği, alışveriş merkez-
lerini dönüştürücü etkiye sahiptir.
EX Alışveriş merkezleri uzun ömürlü
ürünler satmak yerine mekânda tü-
preb ketilebilir ürünlerin reklamına odak-
lanmaktadır.
¡MⓇ
30.
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
YEDIIKLIMⓇ Tarihsel olarak Batılı alışveriş merke- zi, seçkin tüketimden kitlesel bir tüke- tim biçimine geçişi vurgular. Bu yeni kent mekânlarında alışveriş yapmak; satın almayı, görmeyi, dolaşmayı ve yeme-içmeyi içeren bütüncül bir dene- yim oluşturur. Burası kişinin daha iyi bir yaşam tarzı üzerine hayaller kurduğu ve bu hayalleri beslediği mekân hâline de gelmektedir. Bunda mekânın her tür sosyoekonomik sınıftan insana açık ol- masının rolü bulunmaktadır. Alışveriş merkezine girdiğinde kişi kendini içe- rideki mekânlara ve ürünlere sınırsız erişimi olan daha üst olanaklara sahip biri gibi hisseder. İyi ısıtılmış ve ışık- landırılmış bu mekânlarda alıcı ile ürün arasındaki ilişki, mağaza elemanından da bağımsızdır. Müşteriye, ürünleri serbestçe tanıma ve bunların hangi ihtiyacını gidereceğini zihninde tasar- laması için denetimli ve ürkütmeyen bir ortam sunulur. Tezgâhların ortadan kal- dırıldığı dükkânlarda çeşitli sergileme yöntemleri geliştirilmiştir. Sunulan se- çim yapma olanağına görünmez bir sa- tın alma etkisi eşlik eder. Bunun aksine geleneksel dükkânlarda alışveriş süreci satış elemanı tarafından kişisel ve duy- gusal bir şekilde yönlendirilir. Alışveriş merkezlerinde ise kişisel etkileşimden ziyade arzu edilen objeler üzerinde daha yoğun enerji harcanır. Bunun yanı sıra alışveriş merkezinde kişinin sosyal kimliğinden sıyrılıp evrensel bir kimliğe bürünmesi istenir. Ürünlerin kalitesi ve fiyatı hakkında açıklayıcı bilgiler sa- yesinde erkek veya kadın müşterilerin Mau 101 kamuya açık alanlarda duydukları gü- vensizlik hissini üzerlerinden atmaları sağlanır. Büyük mağazalar da sadece kadın müşteri kesimini hedeflemek ye- rine bir çeşitlilik ve çoğulculuk anlayışı- ni benimser. Yeniden tasarlanan bu tü- ketim kültürü çocuklardan, gençlerden ve erkeklerden yeni pazarlar yaratmaya çalışır. Keyif sunan mekânlar kadınsı karakterini yitirirken her kesimden in- san, müşteri olarak hedeflenir.mi sust meesy gunel 28. Aşağıdakilerden hangisi alışveriş merkezi - müşteri ilişkisi söz konusu olduğunda doğrudur? A) Dükkânlardaki mekânsal tasarım özellikleri, bireyin ürünlere ulaşa- bilme imkânı hakkında yanlış algı Exm oluşturmasına yol açar. BY Alışveriş merkezleri sınıf ayrımına odaklanmayan, her ekonomik ola- Ayub e nağa uygun bir satın alma deneyimi sunmaktadır. lesug C) Mekânların fiziksel yeterlikleri müş- terinin alışveriş merkezinde geçirdi- ği sürenin artmasını kolaylaştırır. D) Bireyin daha iyi yaşam olanaklarına sahip olma isteği, alışveriş merkez- lerini dönüştürücü etkiye sahiptir. EX Alışveriş merkezleri uzun ömürlü ürünler satmak yerine mekânda tü- preb ketilebilir ürünlerin reklamına odak- lanmaktadır. ¡MⓇ 30. C
A
20. (1) Servetifünun edebiyatında kaçma temi geniş bir yer tu-
tar (II) Hayatlarında da aynı temayülün ifadelerine rastla-
nir. (III) Tevfik Fikret, memuriyetten ve kalabalıktan ka-
çar, Robert Koleje Aşiyan'a sığınır. (IV) Diğerleri de hep
birer tarafa kaçarlar. Bir zamanlar hepsi uzak bir adaya
kaçmak istemişlerdi. (V) Bu arzularını maddi olarak ger-
çekleştiremeyince fikir ve hayal planına aktardılar. (VI)
Servetifūnun edebiyatında hakikat ve hayal çatışması te-
mi, ortak bir tem olarak sonraki yıllarda da kendini göster-
miştir.
01
A
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag-
raf numaralandırılmış cümlelerin hangisiyle başlar?
A) II
B) III
C) IV
D) V
E) VI
Sara hirkan an
A
APENZI
23.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A 20. (1) Servetifünun edebiyatında kaçma temi geniş bir yer tu- tar (II) Hayatlarında da aynı temayülün ifadelerine rastla- nir. (III) Tevfik Fikret, memuriyetten ve kalabalıktan ka- çar, Robert Koleje Aşiyan'a sığınır. (IV) Diğerleri de hep birer tarafa kaçarlar. Bir zamanlar hepsi uzak bir adaya kaçmak istemişlerdi. (V) Bu arzularını maddi olarak ger- çekleştiremeyince fikir ve hayal planına aktardılar. (VI) Servetifūnun edebiyatında hakikat ve hayal çatışması te- mi, ortak bir tem olarak sonraki yıllarda da kendini göster- miştir. 01 A Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralandırılmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II B) III C) IV D) V E) VI Sara hirkan an A APENZI 23.
ğmuş bi-
ir."
den han-
an doldu-
eride kişi-
da zayıf-
mindan ol-
< olan du-
n alışkanlı-
layabilecek
ir tür olarak
nluk ve çar-
kü; karakter
. Daha çok
msal yapısı
Aktunç, Te-
Şakar, Tarık
önemde öne
27..
aşağıdaki-
B
Klasik kosullanma yoluyla öğrenme kuramı Ivan Pavlov'un
yaptığı araştırmalara dayanır. Onun ortaya attığı "bağ kur-
ma" yöntemiyle olaylar ve nesneler arasında bağlar kuru-
lur. Pavlov yaptığı deneyde, bir eliyle köpeğine et verirken
öbür eliyle de bir zili çalar. Köpek başta bunu anlamaz çün-
kü eti yemekten başka bir şeyle ilgilenmiyordur fakat birkaç
seferden sonra köpek, ne zaman zil çalsa peşinden et de
geldiğinden artık zile karşı da tepki verir. Pavlov gözlemler
ki köpek, zil çalınca da et verilmiş gibi salya salgılamaya
başlar. Başlangıçta köpek için bir anlam ifade etmeyen şey,
daha sonra onun için anlam ifade eden bir şeye dönüştü.
Edimsel koşullanma, ödülü almayı ya da cezadan kurtul-
mayı sağlayan davranışı öğrenmedir. İlk edimsel koşullan-
ma deneylerini yapan Skinner, aç bırakılan bir fareyi bir ku-
tunun içine koyar. Fare, kutunun içinde gezinirken rastgele
kutudaki pedala basar ve içeri yiyecek düşer. Fare yiyeceği
yer ve dolaşmaya devam eder. Dolaşırken yine rastgele
pedala basar ve içeri yine yiyecek düşer. Bu olay, fare
pedala her bastığında tekrarlanınca fare bağlantıyı çözer
ve acıktıkça pedala basar yani ortada duygu sonucu değil
düşünce sonucu davranışa yönelme vardır. Organizma öğ-
renirken aktiftir, zihinsel çaba sonucu öğrenme gerçekleş-
miştir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nebilir?
A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermek-
tedir.
TOPRA
BAynı konuya ilişkin farklı görüşler olduğunu vurgulamakta-
dır.
CFarklı olguları farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadır.
D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun-
maktadır.
E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle
açıklamaktadır.
28. Gençlik yıllarında sana sıkıcıymış gibi gelen rutinler, yaşlandı-
ğında ayakta kalman için iskele direkleri gibi hayati önem taşır.
Tüm güzellikler icin
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ğmuş bi- ir." den han- an doldu- eride kişi- da zayıf- mindan ol- < olan du- n alışkanlı- layabilecek ir tür olarak nluk ve çar- kü; karakter . Daha çok msal yapısı Aktunç, Te- Şakar, Tarık önemde öne 27.. aşağıdaki- B Klasik kosullanma yoluyla öğrenme kuramı Ivan Pavlov'un yaptığı araştırmalara dayanır. Onun ortaya attığı "bağ kur- ma" yöntemiyle olaylar ve nesneler arasında bağlar kuru- lur. Pavlov yaptığı deneyde, bir eliyle köpeğine et verirken öbür eliyle de bir zili çalar. Köpek başta bunu anlamaz çün- kü eti yemekten başka bir şeyle ilgilenmiyordur fakat birkaç seferden sonra köpek, ne zaman zil çalsa peşinden et de geldiğinden artık zile karşı da tepki verir. Pavlov gözlemler ki köpek, zil çalınca da et verilmiş gibi salya salgılamaya başlar. Başlangıçta köpek için bir anlam ifade etmeyen şey, daha sonra onun için anlam ifade eden bir şeye dönüştü. Edimsel koşullanma, ödülü almayı ya da cezadan kurtul- mayı sağlayan davranışı öğrenmedir. İlk edimsel koşullan- ma deneylerini yapan Skinner, aç bırakılan bir fareyi bir ku- tunun içine koyar. Fare, kutunun içinde gezinirken rastgele kutudaki pedala basar ve içeri yiyecek düşer. Fare yiyeceği yer ve dolaşmaya devam eder. Dolaşırken yine rastgele pedala basar ve içeri yine yiyecek düşer. Bu olay, fare pedala her bastığında tekrarlanınca fare bağlantıyı çözer ve acıktıkça pedala basar yani ortada duygu sonucu değil düşünce sonucu davranışa yönelme vardır. Organizma öğ- renirken aktiftir, zihinsel çaba sonucu öğrenme gerçekleş- miştir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermek- tedir. TOPRA BAynı konuya ilişkin farklı görüşler olduğunu vurgulamakta- dır. CFarklı olguları farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadır. D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sun- maktadır. E) Farklı üsluplar kullansalar da konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadır. 28. Gençlik yıllarında sana sıkıcıymış gibi gelen rutinler, yaşlandı- ğında ayakta kalman için iskele direkleri gibi hayati önem taşır. Tüm güzellikler icin
en
ak
15. Gelenekten kopuşumuzda asıl sorun, dilin
değişmesinde gizli. Bu kopuş ve değişim beni
yaralamıyor, diyemem. Yani bir insan
okuduğunu anlamalıdır. Okuduğunu
anlayamıyorsa o zaman kendisine sormalıdır:
"Bunu anlamamak benden mi yoksa bunu
yazandan mı kaynaklanıyor?" diye. Hemen
hepimiz genellikle kolaycılığa kaçarak ikincisini
söyleriz. Eksikliği kendimizde aramamak
yanlışına düşeriz. "Bunu anlamamak
bendendir." demeyiz. "Bu şair bana göre
söylememiş." deriz. Bunu dedirtmek için
propaganda da yapılmış tabi. Bugünün gençleri
divan şiiri ile karşılaştıklarında, hiç itiraf
etmeseler bile öncelikle şöyle düşünüyorlar:
"Şimdi bu şair kim bilir ne kadar derin şeyler
söyledi; ben kimim, bunu anlamak kim, boş
ver." İşte itiraf edemediğimiz asıl büyük problem
burada ve bizim eski şairlerimiz bugüne bire bir
hitap edecek sözler söylemelerine rağmen
kelimelerimizi değiştirdiğimiz için onları anlamaz
olduk.
Böyle diyen bir sanatçıyla ilgili olarak
1. Öz eleştiri yapabilen bir kişidir.
II. Gelenekten kopulmasına üzülmektedir.
III. Günümüzde yazılan şiirleri yetersiz bulur.
IV. Divan şairlerinin hiçbir zaman
anlaşılmadığını düşünür.
yargılarından hangileri söylenebilir?
I ve II
B) I ve III
"Cayer"
D) Ive IV
E) III ve IV
C) I ve IV
16. Insa
Yer
tonguç kampüs
yar
ok
ta
ç
O
n
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
en ak 15. Gelenekten kopuşumuzda asıl sorun, dilin değişmesinde gizli. Bu kopuş ve değişim beni yaralamıyor, diyemem. Yani bir insan okuduğunu anlamalıdır. Okuduğunu anlayamıyorsa o zaman kendisine sormalıdır: "Bunu anlamamak benden mi yoksa bunu yazandan mı kaynaklanıyor?" diye. Hemen hepimiz genellikle kolaycılığa kaçarak ikincisini söyleriz. Eksikliği kendimizde aramamak yanlışına düşeriz. "Bunu anlamamak bendendir." demeyiz. "Bu şair bana göre söylememiş." deriz. Bunu dedirtmek için propaganda da yapılmış tabi. Bugünün gençleri divan şiiri ile karşılaştıklarında, hiç itiraf etmeseler bile öncelikle şöyle düşünüyorlar: "Şimdi bu şair kim bilir ne kadar derin şeyler söyledi; ben kimim, bunu anlamak kim, boş ver." İşte itiraf edemediğimiz asıl büyük problem burada ve bizim eski şairlerimiz bugüne bire bir hitap edecek sözler söylemelerine rağmen kelimelerimizi değiştirdiğimiz için onları anlamaz olduk. Böyle diyen bir sanatçıyla ilgili olarak 1. Öz eleştiri yapabilen bir kişidir. II. Gelenekten kopulmasına üzülmektedir. III. Günümüzde yazılan şiirleri yetersiz bulur. IV. Divan şairlerinin hiçbir zaman anlaşılmadığını düşünür. yargılarından hangileri söylenebilir? I ve II B) I ve III "Cayer" D) Ive IV E) III ve IV C) I ve IV 16. Insa Yer tonguç kampüs yar ok ta ç O n
10
38. "Otomatik Portakal" romanıyla tanıdığımız Anthony
Burgess'e 1959 yılında tedavisi mümkün görünmeyen
bir beyin tümörü tanısı konur. Doktorlar ona bir yıldan az
ömrünün kaldığını söylerler. Burgess telaşla masasının
başına geçer, on iki aylık bir zaman diliminde beş bu-
çuk roman yazıp bitirir. Fakat bir senenin sonunda talih
küçük şakasını açık eder. Burgess'e yanlış teşhis kon-
duğu ortaya çıkar. Son saatlerini yeryüzünde tatmadığı
tek lezzet bırakmayana dek iştahla geçirmeyi bu süreçte
hiç düşünmez. Tek yaptığı durup dinlenmeksizin yazmak
olur. Ölecek olma duygusu, yaşamın asla veremeyeceği
yazma şevkini verir ona. Ve bu şevki ömür boyu azalmaz.
Bu parçada Anthony Burgess'in yazma şevkinin
ömür boyu azalmamasının nedeni ne olabilir?
A) Hayatta görüp görebileceği her güzel şeyi yaşamış
olması
B) Ölüm konusunda yazacağı çok fazla konu olması
C) Toplumun beklentilerini karşılayacak düzeyde eser
ortaya koyamaması
D) Ölümün amansız bir tehdit olduğunu anlaması
E) Azimli, kararlı bir yapıya sahip olması
1
1
1
1
1
1
T
1
1
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10 38. "Otomatik Portakal" romanıyla tanıdığımız Anthony Burgess'e 1959 yılında tedavisi mümkün görünmeyen bir beyin tümörü tanısı konur. Doktorlar ona bir yıldan az ömrünün kaldığını söylerler. Burgess telaşla masasının başına geçer, on iki aylık bir zaman diliminde beş bu- çuk roman yazıp bitirir. Fakat bir senenin sonunda talih küçük şakasını açık eder. Burgess'e yanlış teşhis kon- duğu ortaya çıkar. Son saatlerini yeryüzünde tatmadığı tek lezzet bırakmayana dek iştahla geçirmeyi bu süreçte hiç düşünmez. Tek yaptığı durup dinlenmeksizin yazmak olur. Ölecek olma duygusu, yaşamın asla veremeyeceği yazma şevkini verir ona. Ve bu şevki ömür boyu azalmaz. Bu parçada Anthony Burgess'in yazma şevkinin ömür boyu azalmamasının nedeni ne olabilir? A) Hayatta görüp görebileceği her güzel şeyi yaşamış olması B) Ölüm konusunda yazacağı çok fazla konu olması C) Toplumun beklentilerini karşılayacak düzeyde eser ortaya koyamaması D) Ölümün amansız bir tehdit olduğunu anlaması E) Azimli, kararlı bir yapıya sahip olması 1 1 1 1 1 1 T 1 1 1
37. Daha çok Van Gogh olarak anılsa da o, eserlerinde "Vin-
cent" ön adını kullanırdı. Dostlarının da kendisine Vincent
olarak seslenmesini isterdi. Çocukluğunun ilk yıllarını yal-
nızlık içinde geçiren Vincent'in ilk kardeşi yaşamları bo-
yunca zaman zaman kırgınlıklar yaşasa da asla kopama-
yacağı ve hemen her döneminde yanında ve destekçisi
inigolan Theo'dur. Brüksel'de Güzel Sanatlar Akademisine
devam ettiği dönem, ikinci kez aşık olduğu ve reddedil-
diği dönemdir ki dul kuzeni Kee Voos'a aşık olur. Kee'nin
"hayır, hiçbir zaman, asla” sözlerine rağmen içinde umut
beslemeye devam eder.
Theo'ya yazdığı mektupların birinde "Onu o kadar uzun
süre seveceğim ki, sonunda o da beni sevecek." der.
Ancak Kee onu hiçbir zaman sevmemiştir.
Bu parçadan hareketle Van Gogh hakkında aşağıda-
kilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Çocukluk yıllarında yalnızlık çektiğine
B) Yalnızlık bunalımından dolayı depresif bir ruh hali
olduğuna
C) Theo ile zaman zaman kopuşlar yaşadığına
D) Brüksel'de güzel sanatlar üzerine eğitim aldığına
E) Kee tarafından reddedildiği üzücü bir aşkın içinde
olduğuna
1
1
1
1
1
I
1
1
I
E
1
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
37. Daha çok Van Gogh olarak anılsa da o, eserlerinde "Vin- cent" ön adını kullanırdı. Dostlarının da kendisine Vincent olarak seslenmesini isterdi. Çocukluğunun ilk yıllarını yal- nızlık içinde geçiren Vincent'in ilk kardeşi yaşamları bo- yunca zaman zaman kırgınlıklar yaşasa da asla kopama- yacağı ve hemen her döneminde yanında ve destekçisi inigolan Theo'dur. Brüksel'de Güzel Sanatlar Akademisine devam ettiği dönem, ikinci kez aşık olduğu ve reddedil- diği dönemdir ki dul kuzeni Kee Voos'a aşık olur. Kee'nin "hayır, hiçbir zaman, asla” sözlerine rağmen içinde umut beslemeye devam eder. Theo'ya yazdığı mektupların birinde "Onu o kadar uzun süre seveceğim ki, sonunda o da beni sevecek." der. Ancak Kee onu hiçbir zaman sevmemiştir. Bu parçadan hareketle Van Gogh hakkında aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz? A) Çocukluk yıllarında yalnızlık çektiğine B) Yalnızlık bunalımından dolayı depresif bir ruh hali olduğuna C) Theo ile zaman zaman kopuşlar yaşadığına D) Brüksel'de güzel sanatlar üzerine eğitim aldığına E) Kee tarafından reddedildiği üzücü bir aşkın içinde olduğuna 1 1 1 1 1 I 1 1 I E 1 1