Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

1. Geçmişte Dünya'nın ortalama sıcaklığının bilinenin çok üzerine çıktığı ya da çok altında kaldığı dönemler de oldu. II. Dünya'da ortalama sıcaklık yaklaşık 15 derece olarak ölçülür. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? A) Geçmişte Dünya'nın ortalama sıcaklığının bilinenin çok üzerine çıktığı ya da çok altında kaldığı dönemler de olmasından dolayı ortalama sıcaklık yaklaşık 15 derece olarak ölçülür. od lane (3 B) Dünya'da ortalama sıcaklık yaklaşık 15 derece olarak ölçülürken geçmişte bilinenin çok üzerine çıktığı ya da çok altında kaldığı dönemler de çok oldu. C) Dünya'da ortalama sıcaklık yaklaşık 15 derecedir ancak geçmişte ortalama sıcaklığın bunun çok üzerine çıktığı ya da çok altında kaldığı dönemler de oldu. D) Dünya'da ortalama sıcaklık yaklaşık 15 derecedir çünkü geçmişte Dünya'nın ortalama sıcaklığının çok üzerine çıktığı ya da çok altında kaldığı dönemler de gözlenmiştir. E) Geçmişte Dünya'nın ortalama sıcaklığının bilinenin çok üzerine çıktığı ya da çok altında kaldığı dönemlerine rağmen ortalama sıcaklık yaklaşık 15 derecede sabit- lenmiştir.

baret diğini adan ma- mla- rluk- e onu atılır. akte- rurlu Kuzey Işıkları'nı oluşturan durum, Güneş'te meydana gelen patlamalarla yayılan elektrik yüklü parçacıkların atmosferimiz- deki gazlarla girdiği tepkimedir. Güneş'teki yoğun patlamadan savrulan parçacıklar, Dünya'ya girince manyetik alanların et- kisi ile Kuzey ve Güney Kutbu'na doğru çekiliyor. Aurorayı, Dünya'nın kuzey ve güney kısımlarında görmemizin sebebi de bu. Güneş'teki aktivitenin çok yoğun olduğu günler de olu- yor, hiç yoğun olmadığı günler de. Güneş'te olan biteni takip ederek aurora durumunu öngören uygulamalar var. Güneş'ten savrulan parçacıklar Dünya'ya ortalama 4 günde ulaştığından ışıkların ne yoğunlukta olacağı sadece 4 günlük tahminlerle verilebiliyor ama en doğru tahmin günlük tahminler oluyor. Do- layısıyla Kuzey Işıkları'nı görmek için aylar öncesinden plan yaptığınızda bir bakıma yazı tura atmış oluyorsunuz. RES 30 37. Bu parçaya göre Kuzey Işıkları'nın görülebilir olmasını be- lirleyen durum aşağıdakilerden hangisidir? www. KONDENSMITE HA (A) Güneş'teki aktivitenin yoğunluğu (B) Kutuplara olan yakınlık GDünya'nın şeklinin geoid olması PES HORSES DY Günlük hava durumu takibi E) Kişinin şansının yolunda gitmesi C k E 39. TON yayine

33. Gazeteci: penceresinden bakmayı onlardan öğrendim. Yakın çevrem, arkadaşlarım da her zaman destek oldular bana. Bu desteğin şairliğime katkı yaptığını söylememek, onlara haksızlık olur. (1)- Yazar: - Çevremdeki herkesin, gözümün değdiği her şeyin gölgesi vardır üzerimde. En çok da annemin ve ablamın. Sanatçı duyarlılığı ayrı bir şey. Çok şanslıydım o konuda. Bana her konuda destek oldular. Bunun yazı hayatıma yansımadığını söyleyemem. Yazıp çiziyor olmamı çok önemsediler. Yaşama sanatın Gazeteci: (11) --- Yazar: Okuduğum, izlediğim, karşılaştığım, dinlediğim her şeye dair notlar tutarım. Özellikle bir konuya odaklanacaksam o konuyu beynimde öne alır, ona dair okur, her şeye o gözle bakmaya çalışırım. Bir kitabı değerlendireceksem masama o kitabı alırım ve mutlaka masada oturarak notlar alır, ek okumalar yaparım. Kendimi hazır hissettiğimde kâğıda kaleme sarılırım. Bir taraftan da müzik çalar yanı başımda. Aynı şarkı, son noktayı koyana kadar devam eder. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Yaşadığınız dönemin koşulları şiir anlayışınızı ne ölçüde etkiledi? II. Yazma sürecinizde sizi en çok nelerin zorladığından söz eder misiniz? B) I. Şiirlerinizin geniş bir okur kitlesince beğenilmesini neye bağlıyorsunuz? II. Yapıtlarınızın etkileyiciliğini artırmak için nelere dikkat edersiniz? C) I. II. Sanat anlayışınızın oluşmasında okur kitlesinin istekleri rol oynadı mı? Yazılarınızı tamamlama sürecinde kendinizi dış dünyaya kapatır mısınız? D) I. Şiirlerinizdeki duygu yoğunluğunun altında yatan sebeplerden söz eder misiniz? Değerlendirme yazısı yazacağınız kitapları seçerken nelere dikkat edersiniz? II. E) I. Sanatçı bir ailede doğup büyümenizin şiir yolculuğunuzda size bir etkisi oldu mu? II. Yazılarınızın oluşum süreçlerinden, nasıl yazdığınızdan bahseder misiniz?

18. "İyi öykü nasıl yazılır?" sorusunun genelgeçer bir yanıtı yoktur ama nitelikli öykülerin bazı ortak özellikleri vardır. Cümleleri rastlantısallıktan uzaktır bu öykülerin çünkü eylemler güçlü bağlarla bağlıdır. Genellikle çağrışımlara açık bir yapısı vardır. Ayrıntılar anlamı çoğaltır ve o öyküyü sahici kılan bir atmosferi bulunur. Ögelerine, bileşenlerine ayrılmasının pek mümkün olmadığı, bir formüle indirgenmeyi yadsıyan öykülerdir bunlar aynı zamanda. Bu öyküleri yazanlar, bir de üstüne kendi yazdıkları üzerine düşünen, hayatın ve insanın ne olduğuna dair kafa yormuş kişilerdir. Yapıtları da bu zihinsel egzersizin vücut bulmuş hâlidir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi nitelikli öykülerin özelliklerinden bir değildir? A) Yoğun ve özlü bir anlatımının olması B) Sabit bir şablona dayanmaması 4 C) Özetlenmesinin mümkün olmaması d D) İyi düşünülmüş bir içeriğinin olması E) Neden-sonuç ilgisinin sağlam kurulması

e-6 rak TYT/Türkçe 28. Ali Ural'ın son kitabı "Ay Tiradi", tek kişilik bir gösteri kadar sarsıyor insanı. Yazarın aynı zamanda şair olması, kitabın şiirsel anlatımında büyük etki sağlıyor. Bütün iyi yazarlar şairdir aslında! Her tekrar, imgelerle beynimize çakılan çi- viler gibi sarsıyor bu yüzden. Nihilizmin reddettiği birçok inanç ve değer, bizleri beraber olmaya çağırıyor. Bu çağ- riya icabet edebilecek insanın önce benliğinden sıyrılması gerektiğini hatırlatmaya ihtiyaç var mı? Bu parçada sorulan soru ile aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmiştir? A) Insan, benliğinden sıyrılamaz. B) Aynadan yüzünü alamayan insan yalnızlaşmaktan kur- tulamaz. C) Sosyal hayatın içinde var olan birey yalnızlığı da kolay- lıkla seçebilir. D) Inanç ve değerlerinden uzaklaşmış birey zaten yalnız- laşmıştır. E) Bireyselleşme ve çağrı birbiriyle çelişir.

Mük ediyorlar. Do- pünkü çoğunluğa nuz ki halk, co- i bu değerli bir Kendi aleminde iliyor, alay edi- arının savu- enemez kazani nyansit- in plan- ni 38. Zekâsı, büyüklüğü ve simsiyah olması sebebiyle zihinlerde yer eden kuzgunların plan yapabildikleri, bu özellikleri ne- deniyle insanları yönlendirdikleri hülasa farklı bakış açıları sundukları düşünülür. (1) Kuzgunlar yaşamın içindedir., (II) Bir efsaneye göre kuzgunlar, yeryüzünde ilk defin işlemini gerçekleştiren hayvanlardır. (III) Adem ve Havva'nın oğul- ları Habil'in ölümü sonrası ne yapacaklarını bilememesi üzerine, bir kuzgunun kendi cinsinden birini öldürüp ga- gasıyla toprağı deşerek bir çukur açtığı ve cesedi oraya ittign rivayet edilir. (IV) Bir başka efsaneye göre ise kuzgu- na günümüzdeki siyah rengini veren kişi Nuh'tur. Nuh pey- gamber, gemisi Ağrı Dağı'na oturduktan sonra bir kuzgunu havalanması için yollamış, o geri gelmeyince de ardından güvercin salmıştır. (V) Güvercinin, gagasında bir zeytin da- lıyla dönmesi, kuzguna olan öfkesini diriltmiş ve onu lanet- lemiştir ve o güne değin beyaz bir kuş türü olduğu rivayet edilen kuzgun, siyaha bürünür. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? ₂ patateste ortaya le bir milyon insanın hayatına mal Amerika'ya o dönemde göç etmişti. Bugün Irlandallar ve Türkler arsındaki yakınlık, Ingiliz yönetiminin ablukasın delen Osmanlı yardımına dayandırılır. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? 01 A 19. yüzyılda Amerika'dan Avrupa'ya gida yardium of muştur. (B) Osmanlı, ingilizlerin Irlanda'ya uyguladığı diş baskıyı ortadan kaldırmıştır. OF Yaşamın her döneminde virus tehdidi olmuştur. D 19. yüzyılda Irlanda'da çok sayıda insan hayatını kay- betmiştir. E Türklerle irlandalıların yakınlığı Osmanlı'ya dayanmak- tadir B) II e III DY IV EV

Paragraf 50 11. Her birkaç saniyede bir bilinçsizce gözlerimizi kırparız. Göz kapaklarımız kapanırken göz küresi göz çukurunun içinde geriye doğru çekilir. Birkaç yüz milisaniye sonra göz kapakları açılırken göz küresi de yeniden ileri doğru hareket eder. Gözlerimizi kırparken kısa bir süre için göze ışık giremez. Bu sırada beyin, gözlerin kırpma sonrası odaklandığı noktayı kırpma öncesiyle aynı yapmak için göz kaslarını harekete geçiriyor ve kırpma öncesiyle sonrası görüntüleri birbirine uyduruyor. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık söylenmiş olabilir? A) Göz kırpma hareketinin göz sağlığı açısından önemli olduğu doğru mu? B) İnsanların bir günde kaç kere göz kırptığıyla ilgili bir çalışma var mı? C) Gözümüzü kırparken görme algımız neden kesintiye vea nelagh.ON uğramaz? yöejelen st D) Göz kırpma sıklığının yaşa ve cinsiyete göre değiştiği fikrine katılıyor musunuz? E) Göz kırpmanın göz kuruluğunun giderilmesine nasıl bir katkısı var? by (8

12. Montaigne, bir denemesini 1563 yılın- da henüz otuz üç yaşındayken hayata gözlerini yuman kıymetli dostu Etienne de la Boetie'yle ilişkisi hakkında yaz- mıştır. "Benim anlattığım dostlukta ruh- lar birbiriyle o kadar derinden uyuşmuş ve kaynaşmıştır ki onları birleştiren diki- şi belirsiz hâle getirmişlerdir." der Mon- taigne. Ona göre bu türden bir ilişkide "ben" ve "öteki" arasındaki ayrım hâlen korunmaktadır. Her biri, bireyselliğini ve emsalsizliğini belirgin şekillerle muha- faza ederken gözlemcinin baktığında "bulamadığı" şey, onları bağlayan ve dolayısıyla bir varlığı ötekinden ayıran hattı teşkil eden "dikiş"tir. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Gerçek dostların birbirine karşı her zaman içten, pazarlıksız ve göste- rişsiz bir tavır sergilediği B) Bireysel farklılıkların, insan ilişkile- rinde gerçek ve derinlikli bir bağın oluşmasına engel teşkil ettiği C) Gerçek dostluğu inşa eden temel unsurların, iki birey arasındaki güçlü bağları pekiştirerek ilişkideki sürek- liliği sağladığı D) İki bireyi güçlü bir şekilde birbirine bağlayan temel unsurun var olan ancak somut olarak görünmeyen bir ayrılığın olduğu E) Bireysel ilişkileri şekillendiren top- lumsal değerlerin her iki tarafça be- nimsenip muhafaza edilmesi gerek- tiği /yediiklimyayıncılık

BÖLÜM B DENEME-3 18. Mehmet hafta içi Türkçe, matematik, fen bilimleri ve İngilizce derslerinden soru çözmüştür. Mehmet'in hafta içi hangi ders- ten ne zaman soru çözdüğüyle ilgili bilinenler şunlardır: → Mehmet Türkçeden sadece salı ve perşembe günü soru çözmüştür. → Pazartesi ve çarşamba günü matematik dersinin yanında bir dersten daha soru çözmüştür. → Sadece cuma günü üç dersten soru çözmüştür. → Matematik dersinden üç gün soru çözmüştür. → Fen bilimleri ve İngilizce derslerinden iki gün soru çözmüştür. Verilen bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Mehmet, perşembe matematikten soru çözmüştür. B) Mehmet, salı günü sadece Türkçeden soru çözmüştür. C) Mehmet'in pazartesi günü soru çözdüğü derslerden biri fen bilimleridir. D) Mehmet, cuma günü İngilizceden soru çözmüştür.

LO arımızın arlı. Bu- 5 tli eşya ek artık le çev- in kısa bisiklet ktarını zararlı kirli- tular, onuç aşa- miz nek bir ev- ir TYT/Türkçe "SN 1054", gelmiş geçmiş en göz alıcı astronomik olaylardan biriydi. Süpernova patlamasının ardın- dan günümüzde M1-Yengeç Bulutsusu adıyla bi- ste linen yapıyı meydana getirdi. Bununla birlikte MS 1054'te yani gerçekleştiği yıl, gökyüzünde aşırı de- recede parlak bir yıldızdı ve Samanyolu tarihinde kaydedilen sekiz süpernovadan biriydi. Ne var ki okuryazar dünyanın yalnızca yarısı tarafından fark edildi. 23.. 9. Araştırmacılar, Bizans İmparatoru IX. Konstantin tarafından bastırılan bir madenî paranın özel bir versiyonunun imparatorun başının çevresinde iki yıldız gösterdiğini keşfettiler; bu ikinci yıldız, süper- novanın Hristiyan dünyasının başka yerlerinde de le görüldüğüne dair yazılı kanıtların yanı sıra muhte- melen "SN 1054"ün varlığına ait bir işareti tasvir ediyordu. ● inst Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? AY Bir yıldızın şiddetle patlaması sonucu meydana ge- aboul len süpernova olayının varlığının bilinmezliğinden yakınılmaktadır. B) Astronomik bir olay olan SN 1054'ün varlığına ilişkin bilginin sınırlı bir çevrede kaldığı belirtilmektedir. Süpernova olayının meydana gelmesinin nedenleri tarihsel gerçekliğiyle açıklanmaktadır. Süpernovanın kültürel boyutu ortaya konmaktadır. Gözlemlenen süpernova olayının farklı bir astrono- mik olay olduğu ele alınmaktadır. endemik- 25 Stati da t Suz Çoc kim top ba bil ve O 25

sayısı en faz nnda görür. pilir. kaşınmak yılır. Paylaşım Yayınları A) I B) II C) III D) IV E) V 12. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde gizli özne yoktur? A) Akşamları televizyondan maç izlemeyi severdi. B) Olan meyveleri bir bir dallarından topladık. dan C) Uyandığımda evin her bir köşesi temizlenmişti. D) Edebiyat dergisine eski bir yazımı gönderdim. E) Filmin sonunu merak ettiysem de söylemediler. 2.

dir- paragraf YON 36. şey degl yaşayıp çalışan sanat adamına düşman ke yor, eziyet ediyor. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın yazarının savu- nacağı düşüncelerden biri olamaz Ad Toplumun tamamının sanatı anlaması bekleneme B) Sanat yalnızca toplum için olduğunda anlam kazanı Sanat, sanatçının duygu ve düşünce dünyasınvansit- ma şeklidir. DY Sanat eserinden herkesin anlayacağı farklıdır. E Sanat eseri oluştururken sanat yapma kaygısı ön plan- da tutulmalıdır. Musiki sanatımızın günümüzde belki de en çok ihtiyaç duyduğu alan eleştirmenlik; sanatta düşünce üretimi sağlayan, toplumu hatta sanatçıyı yönlendirip eğiten, müzikolojinin kullanımına yönelik bilgi alanlarının bizce en önemlisi ve gerçekten sanatın vazgeçilmez bir par- çasıdır. II. Eleştirmen, profesyonel bir yazardır. Yani yaptığı işi, amacına uygun olarak en iyi biçimde sonuçlandıran kişidir. Kendine özgü düşünceleri, eğilimleri ve ilkeleri vardır; o bunları bilgisiyle, tiyatro sahnesindeki deneyi- _miyle kendi açısından yansız bir biçimde ortaya koyar. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? 38 A) Aynı olgu farklı yönleriyle ele alınıp değerlendirilmiştir. B) Iki farklı konuya ilişkin aynı sonuca ulaşılmıştır. e) Aynı düşünce farklı şekillerde ve üsluplarda anlatılmış- tır. DY Aynı kavramın farklı sahalardaki önemine değinilmiştir. E) Farklı bilim dallarındaki önemli unsurlardan söz edil- miştir.

6 kındalık Yapıtlarının kimi yerlerinde okurun anlamlandıracağı boş- uklasin bulunduğu Yoğun bir anlatımının olduğu E) Gerçekçi ve hayali ögeleri iç içe ele aldığı 24. Güneş'e en yakın gezegen Merkür olmasına rağmen Güneş sis- feminin en sıcak gezegeninin Venüs olmasının nedeni, Venüs atmosferindeki %96'lık karbondioksit oranı ve bu yoğun kar- bondioksidin atmosferinde oluşturduğu sera gazı etkisidir. Bu cümleden aşağıdakilerden hangisi kesinlikle çıkarılabilir? A) unes sisteminde Merkür ve Venüs dışında gezegenler de vardır. Venüs gezegeninin yüzey sıcaklığı ile Güneş sistemindeki diğer gezegenlerin yüzey sıcaklığı arasında çok yüksek mik- tarda farklılık vardır. Güneş'e yakınlık, bir gezegenin yüzey sıcaklığının artma- sında ya da azalmasında en önemli sebeplerden biridir. mosferinde karbondioksit nedeniyle sera gazı oluşan ge- zegenler, diğer bütün gezegenlerden daha sıcak bir yüzeye sahiptir.ho Güneş'e yakınlık ya da Güneş'ten uzaklık, Güneş'ten ge- len ısının gezegen yüzeyinde tutulmasında belirleyici tek faktör değildir. I. OTURUM (TYT) DENEME - 5 Diğer sayfaya geçiniz.

Satranç kişi arasında hanelere bölünmüş, kare şeklinde belirli bir zemin üzerinde on altışardan otuz iki taşla oyna nan bir zeka oyunudur. Satranç, eskiden olduğu gibi bugün de düşünmeyi, zihni işletmeyi seven insanların zevk aldığı bir oyundur. Bu bakımdan bir çeşit zihin sporu kabul edilir. Bu zeká sporunun tarihi ile ilgili kesin bir bilgi yoktur. Bazı tarihçilere göre satrancı ilk defa Truva'nın kuşatılması si- rasında askerlerin oyun oynayıp vakit geçirmeleri için Pa lamides adında bir komutan bulmuştur. Başka kaynaklara göre de o çağlarda "peteia" denilen satranca çok benzer bir oyunun varlığından söz edilir. Bazı Arap kaynaklarına göre de satranç Hindistan'da genç bir prense ders veren bir Brahma rahibi tarafından kralların bile tek başına hiçbir şey yapamayacağını, daima başkalarının yardımlarına ihtiyacı olacağını anlatmak için düzenlenmiş bir oyundur. Diğerle- rine göre kesin olarak kabul edilen bilgi ise zamanımızdan en az 4000 yıl önce Mısır'da oynandığına dair bulguların piramitlerdeki kabartmalarda bulunmasıdır. 303. Bu parçada satranç ile ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemistir? AY Iki kişilik bir oyun olduğuna B Beyni çalıştırma işlevi bulunduğuna C) Taş sayısının değişkenliğine Dj Bazı eski oyunlarla benzerlik gösterdiğine E) Belirli bir zemin üzerinde oynandığına 304. Bu parçaya göre satrancın tarihi ile ilgili kesin olmayan. bilgiler arasında aşağıdakilerden hangisk yoktur? Palamides adlı bir komutanın bulması BY Brahma rahibi tarafından düzenlenmesi gruv Truva kuşatması sırasında askerler arasında oynan- masr Mısır'da piramitlerdeki kabartmalarda yer alması E) Arap kaynaklarına göre Hindistan'da ortaya çıkması YAYIN DENİZİ PRO

Gazetec eya bi ilmesi albuki yor, fil Fikrimi azıları mek par kınm Yaz Eles Düs Ok Ele ven niz 1. Bilimsel bilginin uygarlığın temelini oluşturduğu günümüzde, yabancı dilin önemi görmezlikten gelinemez. İyi temellendirilmiş bir Türkçeyle destek- lenen ikinci, üçüncü bir dil öğrenme, yeni dünyalara kapımızı aralayacak; bilgiye, bilime ulaşmamızı ko- laylaştıracaktır. Öte yandan, yabancı dil öğreniminde sözlüklerin ayrı bir yeri vardır. Sözlükler salt sözcük- lerin sıralandığı kitaplar değildir. Onlarda aranan başka özellikler de vardır. Kullanımdaki yabancı dil sözlüklerinin eksikleri arasında Türkçe açıklamala- rındaki özensizlik basta gelmektedir. Açıklamalar, Osmanlıca denilen Arapça, Farsça karışımı sözcüklerle yapıldığından onları anlamak için çoğu kez ayrı bir Türkçe sözlüğe gerek duyulmaktadır. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin yanıtı yoktur? A) İkinci veya üçüncü bir dil öğrenmenin ne gibi bir applide faydası vardır? 3. B) Yabancı dil öğrenmenin sağlayacağı yararlar nelerdir? To Türkçe sözlükler, yetersiz yabancı dil sözlüklerine nasıl yardımcı olmaktadır? Yabancı dil sözlükleri hangi bakımdan eleştiril- mektedir? Günümüz uygarlığının temel dayanağı nedir? Bir ga birtal da b büki işin olm lar, KAFASI ola mis top ins na m B F

B B TYT B 21. Uyarlama çalışmasında, başka bir sanat dalı altında üretilmiş eseri sinema sanatının gereklerine uygun bi- çime sokma çabası ağır basar. Uyarlamada, birbirin- den çok farklı iki sanatın dilleri ve anlatım biçimleri ara- sında uygun karşılıklar ve kesişme noktaları bulmak söz konusudur. Uyarlama, başka bir sanat eserindeki ögeleri yeni araca uygun bir şekilde aktararak yeni bir sanat eseri meydana getirme eylemidir. Bu anlamda başka bir sanat dalına ait herhangi bir metnin sinema- ya ait araçlarla görüntüye aktarılması olarak özetlene- bilecek uyarlama kavramı, beraberinde birtakım zo- runluluklar da getirir. Başta öykü, tema ve ana kahra- manların korunması temeline dayanan bu aktarma iş- lemi sırasında pek tabii bazı kısaltma, çıkarma ve ge- nişletmelere başvurmak; sinemasal anlatının uygula- nabilirliği açısından mecburidir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada savunulanları destekler niteliktedir? A) Sinema; yeni yaşam biçimi, ahlaki ve estetik de- ğerler yaratmada güçlü bir sanattır. B) Sinema; edebiyata yaygınlık kazandırır, bunu ya- parken de geniş halk kitlelerinin beğenisini göze- tir. C) Toplumsal ve kültürel değişim kol kola olduğundan bunun izleri, edebiyat ve sinema gibi kültür ürün- lerinde görülür. D) Edebiyatın diyalog, tema, konu bakımından sine- maya sunduğu hazır malzeme; sinemacıları her dö- nemde kendine çekmiştir. E) Romani uyarlayacak yönetmen ve bundan adap- tasyon yapacak olan senarist, edebî metni sinema sanatının imkânlarına uydurmak için bazı seçimler yapar. 22.