Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

A
AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1
8. Plasebo etkisi, hiçbir tibbi değeri olmayan bir tedavinin
faydalı sonucudur. Tuzlu su enjekte edilen veya bir şeker
hapı verilen hasta, çoğunlukla kendini daha iyi hisseder.
Bu sonuç; migren, sırt ağrısı ve depresyon gibi öznel ola-
rak değerlendirilen bozukluklar için özellikle geçerlidir. Pla-
sebo etkisi, ilaçla tedaviye yüklediğimiz iyileştirici değerin
önemli bir kısmına karşılık gelir. Açının ilacla tedavisinde
plasebo etkisi, kısmen beyin kimyası ile açıklandı. Beyin
acıyı yaşadığı zaman endorfin -acıyı hafifletmek için doğal
morfin gibi davranan kimyasallar-salgılar. Beyin görüntü-
leme çalışmaları, ilaç olduğu düşünülerek plasebo alındı-
ğında endorfin salgılanmasının tetiklendiğini göstermiştir.
Nörolojik olarak bakıldığında kişi gerçekten de ilaç almış
gibidir. Bir de daha az anlaşılmış ama eşit derecede güçlü
nosebo etkisi vardır. Insanlara bir ilacın yan etkilerini dene-
yimleyecekleri söylendiğinde bu, herhangi tibbi bir neden
olmamasına rağmen sıklıkla gerçekleşir. Haşta olduğunu-
zu düşünmek, sizi hasta eder.
Bu parçada plasebo etkisi ile ilgili aşağıdakilerin han-
gisine değinilmemiştir?
ceriğinde günlük beslenme ürünlerinden bazılarının yer
aldığına
B) Tibbi olarak ilaç olmamasına rağmen olumlu sonuçlar
verdiğine
C) Coğunlukla ilaçlayan etkilerinin görülmesine yol aç-
tığına
D) Vücuda acı veren bazı rahatsızlıklarda olumlu sonuçlar
gösterdiğine
E) Acıyı azaltan maddenin beyin tarafından salgılanmasını
sağladığına
9. Bir çocuk düşerkenki gibi baktım
Dünya çok alçak bir yer / indim / uçmadım
"Dünya" kelimesi Arapçada "alçak yer" demektir. Bu di-
zelerde "alçak" sözcüğü hem gerçek hem mecaz anlamını
sezdirecek şekilde kullanılmıştır. Edebiyatta bu sanata ---
denir.
Bu modd
10. Ol dem
Nefsî de
Ye's ile
Destûr-
Sen Ah
Hak'da
Bîçâred
Dest-i
Râhm
Ez-cüm
Sen Ah
Hak'da
Şeyh C
den ha
A) Naz
B) Naz
C) Düz
D Şar
E) Ber
11. I. Sih
II. ÇOB
III. Yok
IV. Ağy
Bu dize
turulma
olur?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A AYT/Türk Dili ve Edebiyatı-Sosyal Bilimler-1 8. Plasebo etkisi, hiçbir tibbi değeri olmayan bir tedavinin faydalı sonucudur. Tuzlu su enjekte edilen veya bir şeker hapı verilen hasta, çoğunlukla kendini daha iyi hisseder. Bu sonuç; migren, sırt ağrısı ve depresyon gibi öznel ola- rak değerlendirilen bozukluklar için özellikle geçerlidir. Pla- sebo etkisi, ilaçla tedaviye yüklediğimiz iyileştirici değerin önemli bir kısmına karşılık gelir. Açının ilacla tedavisinde plasebo etkisi, kısmen beyin kimyası ile açıklandı. Beyin acıyı yaşadığı zaman endorfin -acıyı hafifletmek için doğal morfin gibi davranan kimyasallar-salgılar. Beyin görüntü- leme çalışmaları, ilaç olduğu düşünülerek plasebo alındı- ğında endorfin salgılanmasının tetiklendiğini göstermiştir. Nörolojik olarak bakıldığında kişi gerçekten de ilaç almış gibidir. Bir de daha az anlaşılmış ama eşit derecede güçlü nosebo etkisi vardır. Insanlara bir ilacın yan etkilerini dene- yimleyecekleri söylendiğinde bu, herhangi tibbi bir neden olmamasına rağmen sıklıkla gerçekleşir. Haşta olduğunu- zu düşünmek, sizi hasta eder. Bu parçada plasebo etkisi ile ilgili aşağıdakilerin han- gisine değinilmemiştir? ceriğinde günlük beslenme ürünlerinden bazılarının yer aldığına B) Tibbi olarak ilaç olmamasına rağmen olumlu sonuçlar verdiğine C) Coğunlukla ilaçlayan etkilerinin görülmesine yol aç- tığına D) Vücuda acı veren bazı rahatsızlıklarda olumlu sonuçlar gösterdiğine E) Acıyı azaltan maddenin beyin tarafından salgılanmasını sağladığına 9. Bir çocuk düşerkenki gibi baktım Dünya çok alçak bir yer / indim / uçmadım "Dünya" kelimesi Arapçada "alçak yer" demektir. Bu di- zelerde "alçak" sözcüğü hem gerçek hem mecaz anlamını sezdirecek şekilde kullanılmıştır. Edebiyatta bu sanata --- denir. Bu modd 10. Ol dem Nefsî de Ye's ile Destûr- Sen Ah Hak'da Bîçâred Dest-i Râhm Ez-cüm Sen Ah Hak'da Şeyh C den ha A) Naz B) Naz C) Düz D Şar E) Ber 11. I. Sih II. ÇOB III. Yok IV. Ağy Bu dize turulma olur?
34. Gazeteci:
(1)
Senarist:
TYT
Bilmiyorum. Öyle olduğuna inanmıyorum. Bir sanat
eserinin bu tür bir duyguya dayanabileceğine
inanmıyorum. Olumlu bir manevi anlamı olmalı; umut,
inanç taşımalı. Filmimin umut kırıcı olduğunu
sanmıyorum, öyleyse sanat eseri değildir. Umutsuzluk
anları içerse de onların üstüne çıkan bir film.
Gazeteci:
(11) -
Senarist:
-
- Diğer bütün sanat formlarının aksine sinema,
zamanın akışını yakalayıp tutabiliyor; onu
durdurabiliyor, neredeyse sonsuza dek ona sahip
olabiliyor. Sinemanın, zaman heykeltıraşlığı olduğunu
söyleyebilirim.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) I. Filminizle ilgili yapılan olumsuz eleştirilere
katiliyor musunuz?
H. Sinemanın kuşatıcılığı ile ilgili neler söylemek
istersiniz?
I. Son filminiz çok karamsar bulundu. Ne dersiniz?
II. Sizi edebiyata değil de sinemaya yönlendiren
temel sebep nedir?
1. Filminizin umut kırıcı olduğunu söyleyenlere ne
diyorsunuz?
II. Sizce sinemanın kendine has gücü nereden
geliyor?
D) I. Filmlerinizin genel özellikleri hakkında bilgi
paylaşabilir misiniz okurlarımızla?
Sinemada zamanı aktarmak için en çok hangi
teknikten yararlanıyorsunuz?
E) I. Filmlerinizdeki karakterlerin karamsarlığı
nereden geliyor?
II. Sizin için sinema nedir, ne ifade etmektedir?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
34. Gazeteci: (1) Senarist: TYT Bilmiyorum. Öyle olduğuna inanmıyorum. Bir sanat eserinin bu tür bir duyguya dayanabileceğine inanmıyorum. Olumlu bir manevi anlamı olmalı; umut, inanç taşımalı. Filmimin umut kırıcı olduğunu sanmıyorum, öyleyse sanat eseri değildir. Umutsuzluk anları içerse de onların üstüne çıkan bir film. Gazeteci: (11) - Senarist: - - Diğer bütün sanat formlarının aksine sinema, zamanın akışını yakalayıp tutabiliyor; onu durdurabiliyor, neredeyse sonsuza dek ona sahip olabiliyor. Sinemanın, zaman heykeltıraşlığı olduğunu söyleyebilirim. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir? A) I. Filminizle ilgili yapılan olumsuz eleştirilere katiliyor musunuz? H. Sinemanın kuşatıcılığı ile ilgili neler söylemek istersiniz? I. Son filminiz çok karamsar bulundu. Ne dersiniz? II. Sizi edebiyata değil de sinemaya yönlendiren temel sebep nedir? 1. Filminizin umut kırıcı olduğunu söyleyenlere ne diyorsunuz? II. Sizce sinemanın kendine has gücü nereden geliyor? D) I. Filmlerinizin genel özellikleri hakkında bilgi paylaşabilir misiniz okurlarımızla? Sinemada zamanı aktarmak için en çok hangi teknikten yararlanıyorsunuz? E) I. Filmlerinizdeki karakterlerin karamsarlığı nereden geliyor? II. Sizin için sinema nedir, ne ifade etmektedir?
İslam halifeliğinin merkezi olan İstanbul'un Hristiyanlar
tarafından işgal edilmesi, Yunanlıların İzmir yöresinde
halka yaptıkları baskının da etkisiyle Hint Müslümanları
Milli Mücadele Hareketine para yardımında bulunmuştur.
Bu durum,
1. halifelik kurumunun Müslümanlar üzerinde etkili ol-
duğu,
H. Milli Mücadele'ye yönelik dış desteğin Müslümanlarla
sınırlı kaldığı,
J. Türk İstiklal Mücadelesi'nin ülke dışında da etki oluş-
turduğu
çıkarımlarından hangilerinin göstergesidir?
B) Yalnız II
C) Yalnız III
A Yalnız I
D) Ive II
E) I ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
İslam halifeliğinin merkezi olan İstanbul'un Hristiyanlar tarafından işgal edilmesi, Yunanlıların İzmir yöresinde halka yaptıkları baskının da etkisiyle Hint Müslümanları Milli Mücadele Hareketine para yardımında bulunmuştur. Bu durum, 1. halifelik kurumunun Müslümanlar üzerinde etkili ol- duğu, H. Milli Mücadele'ye yönelik dış desteğin Müslümanlarla sınırlı kaldığı, J. Türk İstiklal Mücadelesi'nin ülke dışında da etki oluş- turduğu çıkarımlarından hangilerinin göstergesidir? B) Yalnız II C) Yalnız III A Yalnız I D) Ive II E) I ve III
r.
urgu
iştir.
atının
enebil-
hemin-
56.yy.
eramik
ektedir.
nçarkta
slenmiş
ise hay-
kilerden
ştüğü
Gerçekten yazık! Zamanın azaldığını insan, ancak bir
yaşa geldikten sonra fark ediyor. Hazin olan budur. În-
sanoğlu kolay yetişmiyor, kolay olgunlaşmıyor. Bazı işleri
yapabilmek için belirli bir olgunluğa erişmek lazım. Ancak
o olgunluğa vardıktan sonra gücünüzün bazı işleri başar-
maya yettiğini görürsünüz. İşte bunu gördüğünüz zaman
bir telaştır başlar. Yaşınız en az kırka varmıştır. Önünüz-
de kaç seneniz kaldı? Daha kaç sene yaşayacaksınız?
Bilemezsiniz. "Aman şunu da yapayım, aman bunu da
yapayım!" diye çırpınırsınız.
Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Zamanın hızla akıp gittiği ve insanoğlunun bunun
karşısında çaresiz olduğu
insanların istediklerini yapmakta çok geciktiği ve
sonra telaşa kapıldığı
C) Zaman kavramının insanda belirli bir olgunluğa eriş-
tikten sonra fark edildiği
D) Hiç kimsenin hayatının ne zaman sonlanacağına dair
bir fikrinin olmadığı
E) Herkesin hayatının sonuna kadar yapmak istediklerini
yapmaları gerektiği
4. Yaba
likle f
lar. C
ların
konu
tik b
iki fa
ları
Bu
yet
olu
pe
BL
di
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
r. urgu iştir. atının enebil- hemin- 56.yy. eramik ektedir. nçarkta slenmiş ise hay- kilerden ştüğü Gerçekten yazık! Zamanın azaldığını insan, ancak bir yaşa geldikten sonra fark ediyor. Hazin olan budur. În- sanoğlu kolay yetişmiyor, kolay olgunlaşmıyor. Bazı işleri yapabilmek için belirli bir olgunluğa erişmek lazım. Ancak o olgunluğa vardıktan sonra gücünüzün bazı işleri başar- maya yettiğini görürsünüz. İşte bunu gördüğünüz zaman bir telaştır başlar. Yaşınız en az kırka varmıştır. Önünüz- de kaç seneniz kaldı? Daha kaç sene yaşayacaksınız? Bilemezsiniz. "Aman şunu da yapayım, aman bunu da yapayım!" diye çırpınırsınız. Bu parçada asıl vurgulanmak istenen aşağıdakiler- den hangisidir? A) Zamanın hızla akıp gittiği ve insanoğlunun bunun karşısında çaresiz olduğu insanların istediklerini yapmakta çok geciktiği ve sonra telaşa kapıldığı C) Zaman kavramının insanda belirli bir olgunluğa eriş- tikten sonra fark edildiği D) Hiç kimsenin hayatının ne zaman sonlanacağına dair bir fikrinin olmadığı E) Herkesin hayatının sonuna kadar yapmak istediklerini yapmaları gerektiği 4. Yaba likle f lar. C ların konu tik b iki fa ları Bu yet olu pe BL di
Bu tür fotoğrafların birçoğunda bulanık alanlara
yakından bakarsanız, görüntüdeki parıltıların genellikle
pul pul serpiştirilmiş gibi, olduğundan büyük hayali ışık
parçacıkları hâline gelerek dizilişlerini görürsünüz. İşte
kamera lenslerinin renk ve dokunun pürüzsüz ve güzel
biçimde geçişini oluşturduğu bu tür bulanıklaşmaya
fotografide "bokeh" veya "bokeh etkisi" (bokeh efekti)
deniyor.
V
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
Arka planı bulanık ve sadece konunun net olduğu
fotoğraflar her fotoğrafseverin ilgisini çeker
BYoğun duygu yaşanan her yer, anlatımı güçlü fo-
toğrafların çekilebileceği yerlerdir
Fotoğrafçı; fotoğrafında yaşama dair şeyleri bazen
doğrudan, bazen de imgeleme yoluyla anlatır
Çekim süreci hedef odaklı olmayan fotoğraflar boş
ve anlamsız bir faaliyetten ibarettir
Fotoğrafı oluşturan unsur; gökteki konumu, geliş
açısı ve günün zamanına bağlı olarak ışıktır
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Bu tür fotoğrafların birçoğunda bulanık alanlara yakından bakarsanız, görüntüdeki parıltıların genellikle pul pul serpiştirilmiş gibi, olduğundan büyük hayali ışık parçacıkları hâline gelerek dizilişlerini görürsünüz. İşte kamera lenslerinin renk ve dokunun pürüzsüz ve güzel biçimde geçişini oluşturduğu bu tür bulanıklaşmaya fotografide "bokeh" veya "bokeh etkisi" (bokeh efekti) deniyor. V Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? Arka planı bulanık ve sadece konunun net olduğu fotoğraflar her fotoğrafseverin ilgisini çeker BYoğun duygu yaşanan her yer, anlatımı güçlü fo- toğrafların çekilebileceği yerlerdir Fotoğrafçı; fotoğrafında yaşama dair şeyleri bazen doğrudan, bazen de imgeleme yoluyla anlatır Çekim süreci hedef odaklı olmayan fotoğraflar boş ve anlamsız bir faaliyetten ibarettir Fotoğrafı oluşturan unsur; gökteki konumu, geliş açısı ve günün zamanına bağlı olarak ışıktır
SIRA SENDE
Aşağıdaki parçadan numaralı cümlelerin hangisi çıkarılırsa parçanın anlamında önemli bir daralma olmaz,
işaretleyiniz.
(1) Türkiye'de klasik müziğin yayılması ve dinlenmesi hakkında kötümser bir yaklaşım içinde değilim. (II) Bundan
on yıl öncesine baktığımızda Türkiye'deki toplam orkestra sayısı bir elin parmaklarını bile geçmezken şu anda sa-
yamayacağınız kadar çok özel orkestra ve devlet orkestrası bulunuyor. (III) Klasik müziği hiçbir zaman popüler mü-
zikle kıyaslayamazsınız. (IV) Popüler müzikle klasik müziği karşılaştırmak, elmayla armudu toplamaktır. (V) Klasik
müziği tam anlamıyla anlayabilmeniz için belli bir eğitim seviyesinin üzerinde olmanız gerekiyor. (VI) Türkiye'deki
eğitim seviyesi arttıkça bu müziklere olan ilgi de fazlalaşacaktır.
Or
0 11
O III
Ov
OVI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
SIRA SENDE Aşağıdaki parçadan numaralı cümlelerin hangisi çıkarılırsa parçanın anlamında önemli bir daralma olmaz, işaretleyiniz. (1) Türkiye'de klasik müziğin yayılması ve dinlenmesi hakkında kötümser bir yaklaşım içinde değilim. (II) Bundan on yıl öncesine baktığımızda Türkiye'deki toplam orkestra sayısı bir elin parmaklarını bile geçmezken şu anda sa- yamayacağınız kadar çok özel orkestra ve devlet orkestrası bulunuyor. (III) Klasik müziği hiçbir zaman popüler mü- zikle kıyaslayamazsınız. (IV) Popüler müzikle klasik müziği karşılaştırmak, elmayla armudu toplamaktır. (V) Klasik müziği tam anlamıyla anlayabilmeniz için belli bir eğitim seviyesinin üzerinde olmanız gerekiyor. (VI) Türkiye'deki eğitim seviyesi arttıkça bu müziklere olan ilgi de fazlalaşacaktır. Or 0 11 O III Ov OVI
Aşağıdaki dizelerin hangisinde benzetmeye yer verilme-
miştir?
A) Uzak bir şehir kadar yalnızım şimdi
Her yerine anılar yağan topraktan geldim
Ömrüme düşen kardır gözlerin
Üşümek ne büyük hüner senden gelince
C) Gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan
Çeviriyor o küçücük güneşimizi
Kalbime kelepçeydi o son bakışın
Ben o günden sonra hiç özgür olmadım
EGönlümü dağlıyor gördüğü yerde
Kanıma susamış silah gözlerin
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Aşağıdaki dizelerin hangisinde benzetmeye yer verilme- miştir? A) Uzak bir şehir kadar yalnızım şimdi Her yerine anılar yağan topraktan geldim Ömrüme düşen kardır gözlerin Üşümek ne büyük hüner senden gelince C) Gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan Çeviriyor o küçücük güneşimizi Kalbime kelepçeydi o son bakışın Ben o günden sonra hiç özgür olmadım EGönlümü dağlıyor gördüğü yerde Kanıma susamış silah gözlerin
CÜMLEDE ANLAM
liği ta-
orman
a baş-
da gi-
, hoş-
irinci-
er za-
; hem
maya
daha
rkese
dene-
olan
Doktrin Yayınları
DOKERIN
PAYINLAR
4. (1) Bilim, kültür, sanat ışıklarıyla çocuklarımızın özü-
ne gidilmedikçe yaşamı anlamlı kılamayız. (11) Çö-
küntü büyür, düşünce küçülür, sevgi kanserleşir.
(III) Hoşgörüsüzlük, anlamsızlık sarar her yanı. (IV)
Böyle bir ortamda demokrasi yaralı bir kuştur. (M)
Özgürlüğün dudakları kilitlidir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi-
₁ B) II
sinde yargı koşula bağlanmıştır?
C) III
D) IV
E) V
koşula bağlanmıştır.
yargı
5. Ey hükümdar! Söz erbabına iltifatını eksik etme ki;
onlar cihanı elinde tutan sultanlar hakkında şiirler
yazarak onların adlarını yaşatırlar.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak
istenenle çelişir?
A) Şairler yaşadıkları çağın hükümdarlarını gele-
cek kuşaklara tanıtırlar.
B)
Hükümdarların söz ustalarına övgüyü, ikramı
eksik etmemeleri gerekir.
C) Gelecek kuşaklar tarafından da tanınmak iste-
yen hükümdarlar şairlere iltifat etmelidir.
D)
Şairler, hükümdarlardan bahsetmemiş olsalar-
di; büyük hükümdarları tanıyamazdık.
Ancak güçsuz hükümdarlar, şairlere iltifat gös-
termişlerdir.
6. nüsünceleri, inançları ile sanat görüşü birbirine
an sanatçı, iyi bir sanatçı değildir.
eleştiri yazısını okurken
SON
7
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
CÜMLEDE ANLAM liği ta- orman a baş- da gi- , hoş- irinci- er za- ; hem maya daha rkese dene- olan Doktrin Yayınları DOKERIN PAYINLAR 4. (1) Bilim, kültür, sanat ışıklarıyla çocuklarımızın özü- ne gidilmedikçe yaşamı anlamlı kılamayız. (11) Çö- küntü büyür, düşünce küçülür, sevgi kanserleşir. (III) Hoşgörüsüzlük, anlamsızlık sarar her yanı. (IV) Böyle bir ortamda demokrasi yaralı bir kuştur. (M) Özgürlüğün dudakları kilitlidir. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangi- ₁ B) II sinde yargı koşula bağlanmıştır? C) III D) IV E) V koşula bağlanmıştır. yargı 5. Ey hükümdar! Söz erbabına iltifatını eksik etme ki; onlar cihanı elinde tutan sultanlar hakkında şiirler yazarak onların adlarını yaşatırlar. Aşağıdakilerden hangisi bu cümlede anlatılmak istenenle çelişir? A) Şairler yaşadıkları çağın hükümdarlarını gele- cek kuşaklara tanıtırlar. B) Hükümdarların söz ustalarına övgüyü, ikramı eksik etmemeleri gerekir. C) Gelecek kuşaklar tarafından da tanınmak iste- yen hükümdarlar şairlere iltifat etmelidir. D) Şairler, hükümdarlardan bahsetmemiş olsalar- di; büyük hükümdarları tanıyamazdık. Ancak güçsuz hükümdarlar, şairlere iltifat gös- termişlerdir. 6. nüsünceleri, inançları ile sanat görüşü birbirine an sanatçı, iyi bir sanatçı değildir. eleştiri yazısını okurken SON 7
10. (I) Yaz başında bir ödül jürisi üyesi telefon ederek bu
önemli ödülün jüri toplanmadan, oylama yapılma-
dan yaşlı bir yazara verildiğini, bu nedenle de istifa
ettiğini bildirdi. (I) Karşı çıktığı, ödülün veriliş biçimi.
(III) Benim kitabım da bu ödüle aday olduğundan
taraf olduğumu düşünerek durumu bana aktarma
gereğini duyduğunu söylüyor. (IV) Hiç şaşırmıyorum
buna. (V) Bu yeni bir şey değil ki! (VI) Ödüllerin çoğu
böyle dağıtılıyor zaten.
Bu parçada yazar, ödül verilmesindeki durumu
doğal karşıladığını numaralanmış cümlelerin
hangisinden başlayarak anlatmıştır?
A) I
C) II
DUV
B) II
E) V
TÜRKÇE SORU BANKASI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. (I) Yaz başında bir ödül jürisi üyesi telefon ederek bu önemli ödülün jüri toplanmadan, oylama yapılma- dan yaşlı bir yazara verildiğini, bu nedenle de istifa ettiğini bildirdi. (I) Karşı çıktığı, ödülün veriliş biçimi. (III) Benim kitabım da bu ödüle aday olduğundan taraf olduğumu düşünerek durumu bana aktarma gereğini duyduğunu söylüyor. (IV) Hiç şaşırmıyorum buna. (V) Bu yeni bir şey değil ki! (VI) Ödüllerin çoğu böyle dağıtılıyor zaten. Bu parçada yazar, ödül verilmesindeki durumu doğal karşıladığını numaralanmış cümlelerin hangisinden başlayarak anlatmıştır? A) I C) II DUV B) II E) V TÜRKÇE SORU BANKASI
5.
Kentlerde yeşil alanlar pek çok farklı şekilde görülmekte-
dir. Bunlar; kent parkları, mahalle parkları, çocuk parkları,
refüjler, kavşaklar, koruluk, ormanlık, ev ve özel bahçeler,
spor sahaları, kurumlara ve işletmelere ait bahçeler şek-
linde sayılabilir. Bireylerin faaliyet gösterdiği, kullandıkları
alanlar (park, bahçe vb.) aktif vesil alanlar olarak nitele-
nirken bireylerin faaliyet göstermediği alanlar ise (orman,
refüj, kavşak vb.) pasif yeşil alanlar olarak nitelenmektedir.
11
Günümüzde kentleşmeyle birlikte yeşil alanların kısıtlandı-
ğı görülmektedir. Hızla büyüyen inşaat sektörü, şehirlerde
doğal yaşam alanlarını yok denecek kadar azalmıştır.
Şehirler hızla binadan ibaret bir hâl almaktadır. Bu durum-
da şehirde yeşil alan görme olasılığı oldukça düşüktür.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Her iki parçada da iki farklı konunun ortak özelliklerine
değinilmiştir. X
B) II. parçada anlatılan, I. parçada anlatılanlarla çeliş-
mektedir.
C) Aynı konu ile ilgili farklı dönemlere ait farklı görüşlere
yer verilmiştir.
D) I. parçada, II. parçada anlatılanlar örneklendirilmiştir.
E) iki parçada da farklı anlatım biçimleri kullanılmıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. Kentlerde yeşil alanlar pek çok farklı şekilde görülmekte- dir. Bunlar; kent parkları, mahalle parkları, çocuk parkları, refüjler, kavşaklar, koruluk, ormanlık, ev ve özel bahçeler, spor sahaları, kurumlara ve işletmelere ait bahçeler şek- linde sayılabilir. Bireylerin faaliyet gösterdiği, kullandıkları alanlar (park, bahçe vb.) aktif vesil alanlar olarak nitele- nirken bireylerin faaliyet göstermediği alanlar ise (orman, refüj, kavşak vb.) pasif yeşil alanlar olarak nitelenmektedir. 11 Günümüzde kentleşmeyle birlikte yeşil alanların kısıtlandı- ğı görülmektedir. Hızla büyüyen inşaat sektörü, şehirlerde doğal yaşam alanlarını yok denecek kadar azalmıştır. Şehirler hızla binadan ibaret bir hâl almaktadır. Bu durum- da şehirde yeşil alan görme olasılığı oldukça düşüktür. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Her iki parçada da iki farklı konunun ortak özelliklerine değinilmiştir. X B) II. parçada anlatılan, I. parçada anlatılanlarla çeliş- mektedir. C) Aynı konu ile ilgili farklı dönemlere ait farklı görüşlere yer verilmiştir. D) I. parçada, II. parçada anlatılanlar örneklendirilmiştir. E) iki parçada da farklı anlatım biçimleri kullanılmıştır.
IS-
ayı
iz
1-
-k
r
r
T
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Yazı bir yolculuksa eğer insana, hayata bakışta bir
ayna olarak nitelendirebileceğimiz roman, bu yolculu-
ğun en şenlikli yerinde durur. Uzun, solukludur bunun
yolu. Okurken de yazarken de izlerken de bunu görür,
hissedersiniz. Buradan bakınca romanımızın yüz elli yıl-
lık ömrü, bir yanıyla yenidir; gelişmeye açık bir birikimi
oluşturabilmiştir öte yanıyla da. Bunu, bugüne yani bu-
gün yazılan romana bakarak söylemiyorum. Ahmet Mit-
hat'tan, Halit Ziya'ya oradan Reşat Nuri'ye, Orhan Ke-
mal'e ulaşan; Tanpınar'a, Oğuz Atay'a, Orhan Pamuk'a
varan bir yolun güzergâhlarına dönerek oluşagelen gele-
neğin önemli bir roman birikimi getirdiğini düşünüyorum.
39. Bu parçada romanla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
A) Başarılı örneklerinin bu geleneğin var olduğu toplum-
larda verilebileceğine
B) Gerçek hayatın bir yansıması olduğuna
C) Bir yanıyla gelişmeye açık olduğuna
D) Bu türe katkıda bulunmuş birçok romancımız oldu-
ğuna
E) Birikim gerektiren bir tür olduğuna
40. Bu parçadan
I. Roman, hayatın gerçekliğini en iyi yansıtan edebî tür-
dür.
II. Roman yüz elli yıllık bir süreçte belli soluklarla varlığı-
na devam etmiştir.
III. Yüz elli yıllık bir gelenekte romanla ilgili yapılabile-
cekler vardır.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
E) II ve III
C) Yalnız III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
IS- ayı iz 1- -k r r T 39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Yazı bir yolculuksa eğer insana, hayata bakışta bir ayna olarak nitelendirebileceğimiz roman, bu yolculu- ğun en şenlikli yerinde durur. Uzun, solukludur bunun yolu. Okurken de yazarken de izlerken de bunu görür, hissedersiniz. Buradan bakınca romanımızın yüz elli yıl- lık ömrü, bir yanıyla yenidir; gelişmeye açık bir birikimi oluşturabilmiştir öte yanıyla da. Bunu, bugüne yani bu- gün yazılan romana bakarak söylemiyorum. Ahmet Mit- hat'tan, Halit Ziya'ya oradan Reşat Nuri'ye, Orhan Ke- mal'e ulaşan; Tanpınar'a, Oğuz Atay'a, Orhan Pamuk'a varan bir yolun güzergâhlarına dönerek oluşagelen gele- neğin önemli bir roman birikimi getirdiğini düşünüyorum. 39. Bu parçada romanla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Başarılı örneklerinin bu geleneğin var olduğu toplum- larda verilebileceğine B) Gerçek hayatın bir yansıması olduğuna C) Bir yanıyla gelişmeye açık olduğuna D) Bu türe katkıda bulunmuş birçok romancımız oldu- ğuna E) Birikim gerektiren bir tür olduğuna 40. Bu parçadan I. Roman, hayatın gerçekliğini en iyi yansıtan edebî tür- dür. II. Roman yüz elli yıllık bir süreçte belli soluklarla varlığı- na devam etmiştir. III. Yüz elli yıllık bir gelenekte romanla ilgili yapılabile- cekler vardır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) I ve II B) Yalnız II E) II ve III C) Yalnız III
TYT/Türkçe
9.
Okuma eylemi; yazılı, görsel ve elektronik metinler
üzerinde dikkat, algılama, hatırlama, anlamlandırma,
yorumlama, sentezleme, değerlendirme ve çözümleme
gibi zihinsel işlemlerin eş zamanlı gerçekleştiği bir dil
becerisidir. Toplumda konuşulan günlük dil, bir kültür
adamına yetmez. Çünkü günlük konuşma dilindeki
kelime sayısı oldukça azdır. Bunların birçoğu da bazı
kalıplardan ibarettir. Sınırlı bir kelime hazinesi ile bilimsel
bir makaleyi, bir romanı, hikâyeyi anlamak mümkün
değildir. Asla unutulmaması gerekir ki bir kültür ve
medeniyetin gücü, sözlüğünde bulunan kelime sayısı
ile ölçülür. Okuduğunu anlamayanlar bu noktada
kendilerini tanımaya, eksikliklerini gidermeye
çalışmalıdır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Okuma alışkanlığı, zamanla ve sürekli okumakla elde
edildiği için okunanın hemen anlaşılmamasını normal
karşılamak gerekir.
B) Bilimsel makalelerin anlaşılmasının hikâyeye göre
biraz daha zor olduğunun bilinerek okunması,
anlamayı kolaylaştırır.
C) Yazarların, eserlerini toplumun kültür seviyesini göz
önüne alarak yazması gerekir ki okuyucu okuduğunu
anlayabilsin.
D) Kelime hazinesinin zenginliği, kişinin okuduklarını
daha kolay anlamasını sağlar.
E) Okunanı anlamanın yolu, okunacak yazıları herkesin
kendi ilgi alanına göre seçmesinden geçer.
11. Huzur ic
sunular
gerçek
basam
kadar
getiriy
unutm
ediya
verdi
yard
büyü
olan
yön
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT/Türkçe 9. Okuma eylemi; yazılı, görsel ve elektronik metinler üzerinde dikkat, algılama, hatırlama, anlamlandırma, yorumlama, sentezleme, değerlendirme ve çözümleme gibi zihinsel işlemlerin eş zamanlı gerçekleştiği bir dil becerisidir. Toplumda konuşulan günlük dil, bir kültür adamına yetmez. Çünkü günlük konuşma dilindeki kelime sayısı oldukça azdır. Bunların birçoğu da bazı kalıplardan ibarettir. Sınırlı bir kelime hazinesi ile bilimsel bir makaleyi, bir romanı, hikâyeyi anlamak mümkün değildir. Asla unutulmaması gerekir ki bir kültür ve medeniyetin gücü, sözlüğünde bulunan kelime sayısı ile ölçülür. Okuduğunu anlamayanlar bu noktada kendilerini tanımaya, eksikliklerini gidermeye çalışmalıdır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Okuma alışkanlığı, zamanla ve sürekli okumakla elde edildiği için okunanın hemen anlaşılmamasını normal karşılamak gerekir. B) Bilimsel makalelerin anlaşılmasının hikâyeye göre biraz daha zor olduğunun bilinerek okunması, anlamayı kolaylaştırır. C) Yazarların, eserlerini toplumun kültür seviyesini göz önüne alarak yazması gerekir ki okuyucu okuduğunu anlayabilsin. D) Kelime hazinesinin zenginliği, kişinin okuduklarını daha kolay anlamasını sağlar. E) Okunanı anlamanın yolu, okunacak yazıları herkesin kendi ilgi alanına göre seçmesinden geçer. 11. Huzur ic sunular gerçek basam kadar getiriy unutm ediya verdi yard büyü olan yön
düşük
ecaz
an
k
olsun,
23.
B
• Kadınlar, erkeklere göre ortam sıcaklığı
düşüşünde daha hassastır yani daha çabuk
üşürler. Dinlenme hâlindeki kadın vücudunun
metabolizma hızı, bir erkeğinkine kıyasla yaklaşık
%23 daha düşüktür. Düşük metabolik hız, isi
enerjisi üretiminin az olmasını da beraberinde
getirir. Dolayısıyla kadın vücudu, bulunduğu
ortama aktararak kaybettiği ısıyı telafi etmekte
zorlanır.
Erkek ve kadınlar arasındaki kas ve yağ dokusu
oranlarının farklılığı metabolizmalarını
etkilemektedir. Aynı vücut kütlesine sahip bireyler
arasında, kadınlar genellikle erkeklerden daha az
kas dokusuna sahiptir. Kas dokusu, ısı açığa
çıkarma konusunda oldukça başarılıdır. Bu da
erkeklerin daha geç üşümelerinin nedenlerinden
biridir.
Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Aynı konu, iki farklı sebep-sonuç ilişkisine göre
değerlendirilmektedir.
B) Aynı konunun çelişen yönleri ortaya konmaktadır.
C) Farklı görüşlerin birbiriyle olan ilişkisi
gösterilmektedir.
D) Birbiriyle ilişkisi olmayan farklı iki konu birbiriyle
ilişkiliymiş gibi örnek verilerek açıklanmaktadır.
E) Farklı iki konu aynı üslupla anlatılarak olayın
ciddiyetine dikkat çekilmekedir.
ip
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
düşük ecaz an k olsun, 23. B • Kadınlar, erkeklere göre ortam sıcaklığı düşüşünde daha hassastır yani daha çabuk üşürler. Dinlenme hâlindeki kadın vücudunun metabolizma hızı, bir erkeğinkine kıyasla yaklaşık %23 daha düşüktür. Düşük metabolik hız, isi enerjisi üretiminin az olmasını da beraberinde getirir. Dolayısıyla kadın vücudu, bulunduğu ortama aktararak kaybettiği ısıyı telafi etmekte zorlanır. Erkek ve kadınlar arasındaki kas ve yağ dokusu oranlarının farklılığı metabolizmalarını etkilemektedir. Aynı vücut kütlesine sahip bireyler arasında, kadınlar genellikle erkeklerden daha az kas dokusuna sahiptir. Kas dokusu, ısı açığa çıkarma konusunda oldukça başarılıdır. Bu da erkeklerin daha geç üşümelerinin nedenlerinden biridir. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Aynı konu, iki farklı sebep-sonuç ilişkisine göre değerlendirilmektedir. B) Aynı konunun çelişen yönleri ortaya konmaktadır. C) Farklı görüşlerin birbiriyle olan ilişkisi gösterilmektedir. D) Birbiriyle ilişkisi olmayan farklı iki konu birbiriyle ilişkiliymiş gibi örnek verilerek açıklanmaktadır. E) Farklı iki konu aynı üslupla anlatılarak olayın ciddiyetine dikkat çekilmekedir. ip
2. Mehmet Cemil, Adana'ya varır varmaz bir kenar
mahallede 250 metre arsa alarak iki odalı bir gece-
kondu yaptı. Arsanın bir köşesinde de atı için küçük
bir ahir... Daha sonra bir at arabası aldı. Fatma'yla
mütevazi yuvada yaşamaya başladılar.
Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Tartışma
C) Betimleme
E) Öyküleme
B) Benzetme
D) Açıklama
3. Romanı anlatamam ama bakalım bende süren duy-
gusunu anlatabilecek miyim? "Bütün duygusal şiir-
ler aşk şiiridir." denildiği gibi galiba şairlerin yazdığı
bütün romanlar da "aşk romanı"...
E) Açıklama
Bu parçada düşünceyi geliştirme yöntemlerin-
den hangisi kullanılmıştır?
A) Tanımlama
C Tartışma
TÜRKÇE SORU BANKASI
Doktrin Yayınları
B) Benzetme
D) Örnekleme
5.
12
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Mehmet Cemil, Adana'ya varır varmaz bir kenar mahallede 250 metre arsa alarak iki odalı bir gece- kondu yaptı. Arsanın bir köşesinde de atı için küçük bir ahir... Daha sonra bir at arabası aldı. Fatma'yla mütevazi yuvada yaşamaya başladılar. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) Tartışma C) Betimleme E) Öyküleme B) Benzetme D) Açıklama 3. Romanı anlatamam ama bakalım bende süren duy- gusunu anlatabilecek miyim? "Bütün duygusal şiir- ler aşk şiiridir." denildiği gibi galiba şairlerin yazdığı bütün romanlar da "aşk romanı"... E) Açıklama Bu parçada düşünceyi geliştirme yöntemlerin- den hangisi kullanılmıştır? A) Tanımlama C Tartışma TÜRKÇE SORU BANKASI Doktrin Yayınları B) Benzetme D) Örnekleme 5. 12
E) Fotoğraf ve plak, sanat eserini çoğaltarak eserin tekliğini
ortadan kaldırmıştır.
zleşmiştir.
31. Norveçli dışavurumcu ressam Edvard Munch tarafından
yapılan Çığlık tablosu 19. yüzyılın ikonik sanat eserlerinden
biridir. Çığlık ressamın yaşam, aşk, ölüm ve bunların
uyandırdığı yoğun duyguları anlattığı Yaşam Frizi serisinin
bir parçasıdır. Munch, seriyi yeni resimler ekleyerek ve
çizdiği resimleri yenileyerek geliştirmiştir. Çığlık tablosunun
da taş baskı, yağlı boya, tempra tekniğiyle yaptığı farklı
versiyonları vardır. Tablo, 19. yüzyılın dışavurumculuk
akımında temsil edilen korku ve endişe duygularının âdeta
simgesi olmuştur.
Bu parçadan Çığlık adlı resimle ilgili aşağıdakilerden
hangisine değinilmemiştir?
AY Yaşam Frizi serisinin parçası olduğuna
BEle aldığı duyguları gerçekle ilişkilendirdiği
Ressamının dışavurumcu olduğuna
Farklı tekniklerle yeniden yapıldığına
E Dişavurumculuğun bir yönünü temsil ettiğine
4K YAYINLARI
12
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
E) Fotoğraf ve plak, sanat eserini çoğaltarak eserin tekliğini ortadan kaldırmıştır. zleşmiştir. 31. Norveçli dışavurumcu ressam Edvard Munch tarafından yapılan Çığlık tablosu 19. yüzyılın ikonik sanat eserlerinden biridir. Çığlık ressamın yaşam, aşk, ölüm ve bunların uyandırdığı yoğun duyguları anlattığı Yaşam Frizi serisinin bir parçasıdır. Munch, seriyi yeni resimler ekleyerek ve çizdiği resimleri yenileyerek geliştirmiştir. Çığlık tablosunun da taş baskı, yağlı boya, tempra tekniğiyle yaptığı farklı versiyonları vardır. Tablo, 19. yüzyılın dışavurumculuk akımında temsil edilen korku ve endişe duygularının âdeta simgesi olmuştur. Bu parçadan Çığlık adlı resimle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? AY Yaşam Frizi serisinin parçası olduğuna BEle aldığı duyguları gerçekle ilişkilendirdiği Ressamının dışavurumcu olduğuna Farklı tekniklerle yeniden yapıldığına E Dişavurumculuğun bir yönünü temsil ettiğine 4K YAYINLARI 12
SIRA SENDE
Aşağıdaki diyaloglarda boş bırakılan yerlere sırasıyla getirilmesi gerekenleri verilenlerden belirleyip
işaretleyiniz.
1.
Muhabir:
(1)-
Yazar:
Aslında temel çıkış noktam hep, edebiyat değeri
olan bir hikâye oluşturmaktı. Çocuklara edebiyat merak-
lısı bir entelektüel olduklarını hissettirerek davranmak.
Tabii ki bunu eğlenceli, okumaktan zevk alınan bir me-
tinle yapmanın hem yazan hem de okuyan için çok ke-
yifli bir süreç olduğunu söylemeliyim. Şüphesiz yepyeni
kuşaklar geliyor dünyaya. Bizim baş edemediğimiz, dert
eder gibi yapıp dert etmediğimiz sorunlara başka bir ba-
kışları var. Onlar kendilerinden önceki kuşakların ertele-
dikleri sorunları sırtlarında taşıyorlar ne yazık ki. Ben de
onlarla hikâyelerim yoluyla diyalog kurmak istiyorum.
Muhabir:
1
Yazar:
- İçinde bulunduğunuz koşullar ne kadar kötü olursa
olsun o koşullara rağmen her zaman insanın yapabile-
ceği bir şeyler olabileceğini bu kitabı okuyanların his-
sedebileceğini ümit ediyorum. Koşullar sizin değiştire-
meyeceğiniz kadar ağır ve zorlu olsa da sizin değişti-
rebileceğiniz, kendi iradenizin damgasını vurabileceği-
niz bir alan vardır. Koşullar önemlidir ama sizin iradeniz
de önemlidir. Direndikçe güçlenirsiniz. Bunlar yeni fikir-
ler değil, binlerce yıldır söylenen ve bilinen gerçekler
ama bir insanın bunu yaşarken anlatmasının okuyan-
ların umutlarını ve dirençlerini artırmakta küçük de olsa
bir yardımı olabileceğini umuyorum.
I. Çocuk kitaplarına ilginiz ne zaman ve nasıl
başladı?
II. Kitaplarınızı yazarken ilham aldığınız yazarlar
oldu mu?
OI. Çocuk hikâyeleri yazmadaki temel motivasyo-
nunuz neydi?
II. Bu kitabın yayımlanmasıyla neyin gerçekleş-
mesini umuyorsunuz?
1. Çocuk edebiyatının sizin için ifade ettiği anla-
mi biraz açar mısınız?
II. Çocuk kitabı yazmaya başlama gerekçeniz
neydi?
2.
Gazeteci:
Akademisyen::
Hiç tanıma imkânım olmadı ama dedem kuş göz-
lemcisiydi. Annem Ingiltere'nin Norfolk kıyısındaki yazlık
evimize bizi kuş gözlemlemeye götürürdü. Allecek gidip
gözlem yapılan kulübelerde otururduk, genelde yağmur
yağardı. Su kıyısında yaşayan kuşları ve yer yer de yır-
tıcı kuşları gözlemlemeye çalışırdık. Küçüklüğümün çok
hoşuma giden anlarındandır bu küçük kaçışlar.
Gazeteci:
Akademisyen:
Esas araştırma alanım iki konu üzerinde, biri Gü-
neydoğu Asya'da bulunan karst arazilerindeki biyoçe-
şitliliğinin araştırılması. Çin'in güneydoğusunda yakla-
şık 800.000 kilometrekarelik bir alan kaplıyor karst ara-
zisi. Burada bulunan pek çok kuş türü dünyanın baş-
ka yerinde yok. Diğer konum ise Güneydoğu Asya ve
civarında yaşayan ve çeşitli enlem ve boylamlardaki
kuş türlerinin dağılımını çalışan araştırmacıları bir ara-
ya getirecek bir ağ kurmak üzerine. Böylece iklim deği-
şikliğinin dağılımlar üzerindeki etkisini daha iyi anlaya-
bilir ve bunu dağılım modelleri yapmak için kullanabili-
riz. Bu ikisi şimdilik ana çalışma konularım.
1. Meslek seçiminizde ailenizin rolü oldu mu?
II. Araştırmalarınıza arazi çalışmalarının katkısı
nedir?
1. Doğayla iç içe büyümenizin işinize katkısı olu-
yor mu?
II. Biyoçeşitlilik üzerine hangi araştırmaları yürü-
tüyorsunuz?
1. Kuşlara ilginiz nasıl başladı?
II. Yürüttüğünüz araştırma konularına dair biraz
daha detay verebilir misin?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
SIRA SENDE Aşağıdaki diyaloglarda boş bırakılan yerlere sırasıyla getirilmesi gerekenleri verilenlerden belirleyip işaretleyiniz. 1. Muhabir: (1)- Yazar: Aslında temel çıkış noktam hep, edebiyat değeri olan bir hikâye oluşturmaktı. Çocuklara edebiyat merak- lısı bir entelektüel olduklarını hissettirerek davranmak. Tabii ki bunu eğlenceli, okumaktan zevk alınan bir me- tinle yapmanın hem yazan hem de okuyan için çok ke- yifli bir süreç olduğunu söylemeliyim. Şüphesiz yepyeni kuşaklar geliyor dünyaya. Bizim baş edemediğimiz, dert eder gibi yapıp dert etmediğimiz sorunlara başka bir ba- kışları var. Onlar kendilerinden önceki kuşakların ertele- dikleri sorunları sırtlarında taşıyorlar ne yazık ki. Ben de onlarla hikâyelerim yoluyla diyalog kurmak istiyorum. Muhabir: 1 Yazar: - İçinde bulunduğunuz koşullar ne kadar kötü olursa olsun o koşullara rağmen her zaman insanın yapabile- ceği bir şeyler olabileceğini bu kitabı okuyanların his- sedebileceğini ümit ediyorum. Koşullar sizin değiştire- meyeceğiniz kadar ağır ve zorlu olsa da sizin değişti- rebileceğiniz, kendi iradenizin damgasını vurabileceği- niz bir alan vardır. Koşullar önemlidir ama sizin iradeniz de önemlidir. Direndikçe güçlenirsiniz. Bunlar yeni fikir- ler değil, binlerce yıldır söylenen ve bilinen gerçekler ama bir insanın bunu yaşarken anlatmasının okuyan- ların umutlarını ve dirençlerini artırmakta küçük de olsa bir yardımı olabileceğini umuyorum. I. Çocuk kitaplarına ilginiz ne zaman ve nasıl başladı? II. Kitaplarınızı yazarken ilham aldığınız yazarlar oldu mu? OI. Çocuk hikâyeleri yazmadaki temel motivasyo- nunuz neydi? II. Bu kitabın yayımlanmasıyla neyin gerçekleş- mesini umuyorsunuz? 1. Çocuk edebiyatının sizin için ifade ettiği anla- mi biraz açar mısınız? II. Çocuk kitabı yazmaya başlama gerekçeniz neydi? 2. Gazeteci: Akademisyen:: Hiç tanıma imkânım olmadı ama dedem kuş göz- lemcisiydi. Annem Ingiltere'nin Norfolk kıyısındaki yazlık evimize bizi kuş gözlemlemeye götürürdü. Allecek gidip gözlem yapılan kulübelerde otururduk, genelde yağmur yağardı. Su kıyısında yaşayan kuşları ve yer yer de yır- tıcı kuşları gözlemlemeye çalışırdık. Küçüklüğümün çok hoşuma giden anlarındandır bu küçük kaçışlar. Gazeteci: Akademisyen: Esas araştırma alanım iki konu üzerinde, biri Gü- neydoğu Asya'da bulunan karst arazilerindeki biyoçe- şitliliğinin araştırılması. Çin'in güneydoğusunda yakla- şık 800.000 kilometrekarelik bir alan kaplıyor karst ara- zisi. Burada bulunan pek çok kuş türü dünyanın baş- ka yerinde yok. Diğer konum ise Güneydoğu Asya ve civarında yaşayan ve çeşitli enlem ve boylamlardaki kuş türlerinin dağılımını çalışan araştırmacıları bir ara- ya getirecek bir ağ kurmak üzerine. Böylece iklim deği- şikliğinin dağılımlar üzerindeki etkisini daha iyi anlaya- bilir ve bunu dağılım modelleri yapmak için kullanabili- riz. Bu ikisi şimdilik ana çalışma konularım. 1. Meslek seçiminizde ailenizin rolü oldu mu? II. Araştırmalarınıza arazi çalışmalarının katkısı nedir? 1. Doğayla iç içe büyümenizin işinize katkısı olu- yor mu? II. Biyoçeşitlilik üzerine hangi araştırmaları yürü- tüyorsunuz? 1. Kuşlara ilginiz nasıl başladı? II. Yürüttüğünüz araştırma konularına dair biraz daha detay verebilir misin?