Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

SIRA SENDE
Aşağıdaki parçanın sonuna düşüncenin akışına göre parçanın altında verilen cümlelerden hangileri
getirilebilir, işaretleyiniz.
İster düşünsel boyutlu olsun ister yazınsal bu "iki kapaklı yer altı kovuğu'na girebilme güç bir iştir. Okurun kimi bilgi
ve becerilerle donanmış olmasını gerektirir. Bunların başında da okuma ya da kitap sevgisi gelir. Kişi, öyle bir sev-
giden yoksunsa kapakları aralayıp sayfaların arasına giremez. "Ak kâğıt üstündeki kara lekeleri anlamlandırmayı,
basılı sözcüklerle boğuşabilmeyi göze alamaz. Dahası sözcüklerin kabuğunu kırarak yazarın söylemeye çalıştığı
yalanın artalanındaki ışığı bulup yakalamaya çalışmaz.
1. Söylenmiş olanla yetinir; zor olanı, sezdirilmek isteneni bulmaya yanaşmaz.
II. Anlatılanları us süzgecinden geçirerek kimilerine katılır, kimilerine katılmaz.
III. Okuduklarını kendi gözlem, yaşantı ve deneyimleriyle değerlendirir.
IV. Sözcüklerle didişmekten, bunların anlam ağını kendince kurmaktan tat alır.
V. Eleştirel düşünme alışkanlığı kazanmak için çaba sarf etmez.
II ve III
III ve IV
I ve V
O II, III ve IV
OI, III ve V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
SIRA SENDE Aşağıdaki parçanın sonuna düşüncenin akışına göre parçanın altında verilen cümlelerden hangileri getirilebilir, işaretleyiniz. İster düşünsel boyutlu olsun ister yazınsal bu "iki kapaklı yer altı kovuğu'na girebilme güç bir iştir. Okurun kimi bilgi ve becerilerle donanmış olmasını gerektirir. Bunların başında da okuma ya da kitap sevgisi gelir. Kişi, öyle bir sev- giden yoksunsa kapakları aralayıp sayfaların arasına giremez. "Ak kâğıt üstündeki kara lekeleri anlamlandırmayı, basılı sözcüklerle boğuşabilmeyi göze alamaz. Dahası sözcüklerin kabuğunu kırarak yazarın söylemeye çalıştığı yalanın artalanındaki ışığı bulup yakalamaya çalışmaz. 1. Söylenmiş olanla yetinir; zor olanı, sezdirilmek isteneni bulmaya yanaşmaz. II. Anlatılanları us süzgecinden geçirerek kimilerine katılır, kimilerine katılmaz. III. Okuduklarını kendi gözlem, yaşantı ve deneyimleriyle değerlendirir. IV. Sözcüklerle didişmekten, bunların anlam ağını kendince kurmaktan tat alır. V. Eleştirel düşünme alışkanlığı kazanmak için çaba sarf etmez. II ve III III ve IV I ve V O II, III ve IV OI, III ve V
4G
Turk Telekom 4.
5. (1) Yazarın bu romanda sağlam bir olay örgüsü oluştur-
duğunu hemen fark edersiniz. (II) Olay geçişlerinde
sağlanan açık ipuçları onları birbirine kolayca bağlıyor.
(III) Anlatımın bu iki özelliği okurda yüksek bir gerçeklik
duygusu uyandırıyor. (IV) Böylelikle metnin inandırıcılığı
alabildiğine artıyor. (V) Okur, yazarın birbirine başarıyla
bağladığı olaylara ve yarattığı karakterlere kendiliğinden
inanıyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra, “Öte yandan romandaki karakterler ete kemi-
ğe bürünmüş olarak karşımıza çıkıyor." cümlesi geti-
rilmelidir?
A) I
B) II
C) III
-B
O
44 14:11
D) IV
0
E) V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4G Turk Telekom 4. 5. (1) Yazarın bu romanda sağlam bir olay örgüsü oluştur- duğunu hemen fark edersiniz. (II) Olay geçişlerinde sağlanan açık ipuçları onları birbirine kolayca bağlıyor. (III) Anlatımın bu iki özelliği okurda yüksek bir gerçeklik duygusu uyandırıyor. (IV) Böylelikle metnin inandırıcılığı alabildiğine artıyor. (V) Okur, yazarın birbirine başarıyla bağladığı olaylara ve yarattığı karakterlere kendiliğinden inanıyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra, “Öte yandan romandaki karakterler ete kemi- ğe bürünmüş olarak karşımıza çıkıyor." cümlesi geti- rilmelidir? A) I B) II C) III -B O 44 14:11 D) IV 0 E) V
1. Haldun Taner; öykülerini hayat ve doğayı yüceltme,
samimiyet ve dürüstlük övgüsü ama hepsinden ziyade
insan sevgisi üzerine kurmuştur.
II. Uzun zamana yayılan öykü serüveninde Haldun Taner;
dönemsel akımlara, yazınsal gruplara daima mesafeli
almuştur.
Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde
birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
G
Dönemsel anlayışlara, yazınsal tartışmalara daima me-
safeli olan ve uzun yıllar öykü yazan Haldun Taner; öy-
külerinde doğa ile iç içe bir hayatı, içtenlik ve dürüstlüğü
ama hepsinden daha çok, insan sevgisini yüceltmiştir.
B) Haldun Taner; dönemsel akımlardan, yazınsal gruplar-
dan hep uzak durarak uzun zamana yayılan öykü serü-
venini hayat ve doğayı yüceltme, samimiyet ve dürüstlük
övgüsü, temelde de insan sevgisiyle biçimlendirmiştir.
Öykülerini hayat ve doğayı yüceltme içtenlik ve dürüst-
lük övgüsü ama hepsinden çok, insan sevgisi üzerine
kuran Haldun Taner; (uzun bir süre dönemsel akımlar-
dan, edebî topluluklardan uzak durmuştur.
Q
Öykülerinin merkezine insan sevgisini koyan, bununla
birlikte hayat ve doğayı, samimiyet ve dürüstlüğü yücel-
ten Haldun Taner; uzun zamana yayılan öykü serüveni-
ni kurarken dönemsel akımlardan, edebî topluluklardan
daima uzak durmuştur.
Uzun bir süre öykü yazarlığı yapan ve bu süreçte dönem-
sel akımlara, yazınsal gruplara hep karşı olan Haldun
Taner; öykülerini hayat ve doğayı yüceltme, samimiyet
ve dürüstlük övgüsü ama hepsinden ziyade insan sev-
gisiyle yoğurmuştur.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Haldun Taner; öykülerini hayat ve doğayı yüceltme, samimiyet ve dürüstlük övgüsü ama hepsinden ziyade insan sevgisi üzerine kurmuştur. II. Uzun zamana yayılan öykü serüveninde Haldun Taner; dönemsel akımlara, yazınsal gruplara daima mesafeli almuştur. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru biçimde birleştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? G Dönemsel anlayışlara, yazınsal tartışmalara daima me- safeli olan ve uzun yıllar öykü yazan Haldun Taner; öy- külerinde doğa ile iç içe bir hayatı, içtenlik ve dürüstlüğü ama hepsinden daha çok, insan sevgisini yüceltmiştir. B) Haldun Taner; dönemsel akımlardan, yazınsal gruplar- dan hep uzak durarak uzun zamana yayılan öykü serü- venini hayat ve doğayı yüceltme, samimiyet ve dürüstlük övgüsü, temelde de insan sevgisiyle biçimlendirmiştir. Öykülerini hayat ve doğayı yüceltme içtenlik ve dürüst- lük övgüsü ama hepsinden çok, insan sevgisi üzerine kuran Haldun Taner; (uzun bir süre dönemsel akımlar- dan, edebî topluluklardan uzak durmuştur. Q Öykülerinin merkezine insan sevgisini koyan, bununla birlikte hayat ve doğayı, samimiyet ve dürüstlüğü yücel- ten Haldun Taner; uzun zamana yayılan öykü serüveni- ni kurarken dönemsel akımlardan, edebî topluluklardan daima uzak durmuştur. Uzun bir süre öykü yazarlığı yapan ve bu süreçte dönem- sel akımlara, yazınsal gruplara hep karşı olan Haldun Taner; öykülerini hayat ve doğayı yüceltme, samimiyet ve dürüstlük övgüsü ama hepsinden ziyade insan sev- gisiyle yoğurmuştur.
TYT
4. MODUL
U
Paragra
SIRA SENDE
Aşağıdaki cümlelerden hangileri bir paragrafın giriş cümlesi olabilir, işaretleyiniz.
1. Herman Hesse'nin anlatılarının neredeyse tümündeki bu başlangıçlar etkileyicidir ve onu her okurken
yapıtının hemen bitmesini istemezsiniz.
2. Çünkü o masalların iç sesimizle ve birlikte yaşadığımız insanlarla bağlantı kurmamıza yardım ettiğine,
dünyayı değiştirmek adına ilham verdiğine yürekten inanıyor.
3. Bir iş adamı balıkçının yanına gelir ve onun iyi bir balıkçı olduğunu, işleri büyütürse çok para kazanıp
sonunda güzel bir emeklilik yaşayacağını söyler.
4. Tipik bir gerilim hikâyesi olarak ilerlerken felsefî mesajın en sonda ortaya çıkması aslında kurgu açısından
çok yenilikçi bir yaklaşım da içeriyor kısacası.
5. Her şekilde ortaya şu çıkıyor: Yok etmenin ön koşulu ötekileştirmektir, insan ötekileştirerek kendisini
azaltır ve yalnızlaştırır ve nihayetinde ötekileştirdiğini yok ederek bu yalnızlığı mutlaklaştırır.
6. Bilhassa onuncu bölümde Kral ve Küçük Prens arasında geçen diyaloğun güçlü bir ontolojik, teolojik ve
politik kavrayışa uygun olduğunu söylemek mümkün.
7. Felsefe ve edebiyat, varoluş meselesini ele alan metinler ve düşünceler üreten iki sanat türü olduğundan
birbiriyle temas halindedir.
8. Günümüzde ise sadece moda, marka ilgisi ile gününü gün etmek mottosunda olan gençlerin, diğer insanların
ve hatta kendilerinin gerçek sorunlarını göremediği konuşuluyor.
9. Cemal Süreya ve Turgut Uyar ile İkinci Yeni'nin en önemli şairlerinden Edip Cansever, 28 Mayıs 1986'da
aramızdan ayrıldı.
10. Kimileri kendini acılarından, kâbuslarından ve saplantılarından beslenen Dostoyevski'ye yakın hissederken
kimileri ise kendini destan geleneğinin son ve en büyük temsilcisi kabul edilen Tolstoy'a yakın hissetti.
11. Yeni dünyada edebiyatın kitleleri etkilemesi ve toplumsal değişimlere katkı sağlaması noktasında çok
önemli bir rolü olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir.
12. Anlatıcı seçimi yaparken sıklıkla yapılan yanlış, benim de çokça içine düştüğüm bir tuzaktır bu, olanı
anlatmak için en uygun olanın birinci tekil şahıs olduğunu sanmak.
13. Kaçınılmaz olarak etkiliyor, insan dediğimiz şey değişiyor ve ona dair anlattığımız bütün hikâyeler de;
benlik gelişimi belki de en çok birbirimize verdiğimiz isimlerden etkileniyor.
14. Dolayısıyla böyle bir tutum içinden geçtiğimiz çağda okura ya da yazar adaylarına nereye kadar tavsiye
edilebilir; bunu dert edinmek nereye kadar anlamlı görünür, karşılığını ne oranda bulur, inan bilmiyorum.
15. Edebiyat yerine göre büyüleyici bir güç; yerine göre zevk veren, eğlendiren, bunu yaparken uyandıran,
silkeleyen, düşündüren bir sanat dalı.
STRA
Aşağıc
bölüm
1. Ku
üs
gu
de
2. Y
3.
ST
A
O
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT 4. MODUL U Paragra SIRA SENDE Aşağıdaki cümlelerden hangileri bir paragrafın giriş cümlesi olabilir, işaretleyiniz. 1. Herman Hesse'nin anlatılarının neredeyse tümündeki bu başlangıçlar etkileyicidir ve onu her okurken yapıtının hemen bitmesini istemezsiniz. 2. Çünkü o masalların iç sesimizle ve birlikte yaşadığımız insanlarla bağlantı kurmamıza yardım ettiğine, dünyayı değiştirmek adına ilham verdiğine yürekten inanıyor. 3. Bir iş adamı balıkçının yanına gelir ve onun iyi bir balıkçı olduğunu, işleri büyütürse çok para kazanıp sonunda güzel bir emeklilik yaşayacağını söyler. 4. Tipik bir gerilim hikâyesi olarak ilerlerken felsefî mesajın en sonda ortaya çıkması aslında kurgu açısından çok yenilikçi bir yaklaşım da içeriyor kısacası. 5. Her şekilde ortaya şu çıkıyor: Yok etmenin ön koşulu ötekileştirmektir, insan ötekileştirerek kendisini azaltır ve yalnızlaştırır ve nihayetinde ötekileştirdiğini yok ederek bu yalnızlığı mutlaklaştırır. 6. Bilhassa onuncu bölümde Kral ve Küçük Prens arasında geçen diyaloğun güçlü bir ontolojik, teolojik ve politik kavrayışa uygun olduğunu söylemek mümkün. 7. Felsefe ve edebiyat, varoluş meselesini ele alan metinler ve düşünceler üreten iki sanat türü olduğundan birbiriyle temas halindedir. 8. Günümüzde ise sadece moda, marka ilgisi ile gününü gün etmek mottosunda olan gençlerin, diğer insanların ve hatta kendilerinin gerçek sorunlarını göremediği konuşuluyor. 9. Cemal Süreya ve Turgut Uyar ile İkinci Yeni'nin en önemli şairlerinden Edip Cansever, 28 Mayıs 1986'da aramızdan ayrıldı. 10. Kimileri kendini acılarından, kâbuslarından ve saplantılarından beslenen Dostoyevski'ye yakın hissederken kimileri ise kendini destan geleneğinin son ve en büyük temsilcisi kabul edilen Tolstoy'a yakın hissetti. 11. Yeni dünyada edebiyatın kitleleri etkilemesi ve toplumsal değişimlere katkı sağlaması noktasında çok önemli bir rolü olduğu herkesçe bilinen bir gerçektir. 12. Anlatıcı seçimi yaparken sıklıkla yapılan yanlış, benim de çokça içine düştüğüm bir tuzaktır bu, olanı anlatmak için en uygun olanın birinci tekil şahıs olduğunu sanmak. 13. Kaçınılmaz olarak etkiliyor, insan dediğimiz şey değişiyor ve ona dair anlattığımız bütün hikâyeler de; benlik gelişimi belki de en çok birbirimize verdiğimiz isimlerden etkileniyor. 14. Dolayısıyla böyle bir tutum içinden geçtiğimiz çağda okura ya da yazar adaylarına nereye kadar tavsiye edilebilir; bunu dert edinmek nereye kadar anlamlı görünür, karşılığını ne oranda bulur, inan bilmiyorum. 15. Edebiyat yerine göre büyüleyici bir güç; yerine göre zevk veren, eğlendiren, bunu yaparken uyandıran, silkeleyen, düşündüren bir sanat dalı. STRA Aşağıc bölüm 1. Ku üs gu de 2. Y 3. ST A O E
15 Öğretici metinlerin amacı bilgi vermek, öğretmektir.
Ama bu metinlerde ne öğretilmek istenir? Metinde
ele alınan, bize verilmek istenen düşünce nedir?
Yazı ne amaçla yazılmıştır? Yazıdan çıkaracağımız
sonuç nedir? İşte bu soruların cevabı, ana düşün-
cedir. Metnin tamamının iletmek istediği düşüncenin
en kısa, yoğun ifadesine ana düşünce denir. Öğreti-
ci metinlerin incelenmesinde metnin ana düşüncesi-
ni tespit etmek gerekir. Eğer, biz bu düşünceye ula-
şamamışsak metni yeterince anlamamışız demektir.
Ana düşünceyle metnin kaleme alındığı dönem ara-
sında ilişki kurulabilir.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil-
memiştir?
A) Yazıdan çıkaracağımız sonucun ana düşüncey-
le ilgili olduğuna
B) Öğretici metinlerin bilgi verme ve öğretme ama-
cıyla yazıldığına
Metindeki ana düşünceye ulaşma ile metni anla-
ma arasında ters orantı olduğuna
D) Ana düşünce ile metnin yazıldığı dönem arasın-
da ilişki olduğuna
E) Ana fikrin, metnin iletmek istediği kısa ve yoğun
ifade olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
15 Öğretici metinlerin amacı bilgi vermek, öğretmektir. Ama bu metinlerde ne öğretilmek istenir? Metinde ele alınan, bize verilmek istenen düşünce nedir? Yazı ne amaçla yazılmıştır? Yazıdan çıkaracağımız sonuç nedir? İşte bu soruların cevabı, ana düşün- cedir. Metnin tamamının iletmek istediği düşüncenin en kısa, yoğun ifadesine ana düşünce denir. Öğreti- ci metinlerin incelenmesinde metnin ana düşüncesi- ni tespit etmek gerekir. Eğer, biz bu düşünceye ula- şamamışsak metni yeterince anlamamışız demektir. Ana düşünceyle metnin kaleme alındığı dönem ara- sında ilişki kurulabilir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- memiştir? A) Yazıdan çıkaracağımız sonucun ana düşüncey- le ilgili olduğuna B) Öğretici metinlerin bilgi verme ve öğretme ama- cıyla yazıldığına Metindeki ana düşünceye ulaşma ile metni anla- ma arasında ters orantı olduğuna D) Ana düşünce ile metnin yazıldığı dönem arasın- da ilişki olduğuna E) Ana fikrin, metnin iletmek istediği kısa ve yoğun ifade olduğuna
4. (1) Düşünce ve sanat adamlan sözleri ve yazılarıyla dile değer kazandınırlar, bu işi dile yenilikler getirmekten çok onu
bükmek, olanaklarını çoğaltmak, gücünü artırmak yoluyla yaparlar. (II) Yeni sözcükler getirmezler, onları zenginleştirir-
ler, anlamlarını ve kullanımlarını sağlamlaştırır, derinleştirirler ve onlara alışılmamış bir çeşni verirler ama bunu da dört
bir yanı düşünerek ustalıkla yaparlar. (III) Zamanımızın yazarlarına bakınca herkesin harcı olmadığı anlaşılıyor bu işin.
(IV) Herkes gibi konuşmayı küçümseyerek cüretli işlere girişiyorlar. (V) Ama hünersizlik ve zevksizlik yüzünden yaya kalı-
yorlar.
2
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren olumsuz eleştiri söz konusudur?
A) I
B) II
C) III
B) IV
E) V
11
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
4. (1) Düşünce ve sanat adamlan sözleri ve yazılarıyla dile değer kazandınırlar, bu işi dile yenilikler getirmekten çok onu bükmek, olanaklarını çoğaltmak, gücünü artırmak yoluyla yaparlar. (II) Yeni sözcükler getirmezler, onları zenginleştirir- ler, anlamlarını ve kullanımlarını sağlamlaştırır, derinleştirirler ve onlara alışılmamış bir çeşni verirler ama bunu da dört bir yanı düşünerek ustalıkla yaparlar. (III) Zamanımızın yazarlarına bakınca herkesin harcı olmadığı anlaşılıyor bu işin. (IV) Herkes gibi konuşmayı küçümseyerek cüretli işlere girişiyorlar. (V) Ama hünersizlik ve zevksizlik yüzünden yaya kalı- yorlar. 2 Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren olumsuz eleştiri söz konusudur? A) I B) II C) III B) IV E) V 11
lyi niyetle yapılan işler herkes taraf
D) İnsanların içinde iyilik yapanlara sahip çıkma duygu-
su vardır
E) Hayat her zaman karşıtlıkları içinde barındırır.
4. Jane Austen, sadece kırk iki yıllık, gözden uzak ve sade
yaşantısına karşın yazdıklarıyla "roman tarihinin ilk büyük
kültü olmayı başaran bir 19. yüzyıl romancısıdır. Yazarın
1813'te yayımanan ikinci romani Gurur ve Ön Yargi tüm
zamanların en sevilen romanlarının başında gelir. Kitabın
önemi Austen'in, dünyanın pek çok yerinde gelenekle-
rin kadına biçtiği "en iyi gelecek rolüyle kadınların aşk-
larını seçme hakkı arasındaki gerilimimizah, zekâ ve şe-
vecenlikle yansıtmasından kaynaklanmaktadır. Anlatılan
olaylar, Güney İngiltere'de geçer. Bayan Bennet'in hayat-
taki tek amacı, kızlarını varlıklı ailelere gelin etmektir. Ro-
man, Bennet ailesinin çiftlik sahibi Bingley ile tanışmala-
rıyla başlayan olayların tarihsel ve toplumsal nedenlerini
ve muhtemel sonuçlarını eleştirel bir perspektifle ele alır.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin ceva-
bi yoktur?
A) Gurur ve Ön Yargı adlı romanda neler anlatılmaktadır?
B) Gurur ve Ön Yargı adlı romanda yazar anlattığı olay-
lara nasıl bir yaklaşım sergiler?
C) Jane Austen'in Gurur ve Ön Yargı adlı romanda gö-
rülen anlatım özellikler nelerdir?
DJane Austen, romanlannda kendi yaşamını yansıtmak
Tein nasıl bir yorizlemektedir?
E) Jane Austen, dünya edebiyatında önemli bir yazar ol-
mayı nasıl başarmıştır?
135
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
lyi niyetle yapılan işler herkes taraf D) İnsanların içinde iyilik yapanlara sahip çıkma duygu- su vardır E) Hayat her zaman karşıtlıkları içinde barındırır. 4. Jane Austen, sadece kırk iki yıllık, gözden uzak ve sade yaşantısına karşın yazdıklarıyla "roman tarihinin ilk büyük kültü olmayı başaran bir 19. yüzyıl romancısıdır. Yazarın 1813'te yayımanan ikinci romani Gurur ve Ön Yargi tüm zamanların en sevilen romanlarının başında gelir. Kitabın önemi Austen'in, dünyanın pek çok yerinde gelenekle- rin kadına biçtiği "en iyi gelecek rolüyle kadınların aşk- larını seçme hakkı arasındaki gerilimimizah, zekâ ve şe- vecenlikle yansıtmasından kaynaklanmaktadır. Anlatılan olaylar, Güney İngiltere'de geçer. Bayan Bennet'in hayat- taki tek amacı, kızlarını varlıklı ailelere gelin etmektir. Ro- man, Bennet ailesinin çiftlik sahibi Bingley ile tanışmala- rıyla başlayan olayların tarihsel ve toplumsal nedenlerini ve muhtemel sonuçlarını eleştirel bir perspektifle ele alır. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisinin ceva- bi yoktur? A) Gurur ve Ön Yargı adlı romanda neler anlatılmaktadır? B) Gurur ve Ön Yargı adlı romanda yazar anlattığı olay- lara nasıl bir yaklaşım sergiler? C) Jane Austen'in Gurur ve Ön Yargı adlı romanda gö- rülen anlatım özellikler nelerdir? DJane Austen, romanlannda kendi yaşamını yansıtmak Tein nasıl bir yorizlemektedir? E) Jane Austen, dünya edebiyatında önemli bir yazar ol- mayı nasıl başarmıştır? 135
plan-
ir yazar
anlam-
fırlatti-
yatımı-
alnızlık
ara-
er-
y.
1. Neredeyse ilkokul yıllarından beri söylenmiştir bize gün-
lük tutmamız. "İleride yazdıklarınız kendi kişisel tarihini-
zin önemli bir belgesi olarak yer alır yaşamınızda." sözü
ile yönlendirildik günlük tutmaya. Kimi zaman bir yaza-
rın günlüklerinden parçalar okundu derslerde. Kimi za-
man elimize günlük türünde bir kitap tutuşturuldu. Bun-
ların hepsi, bizde alttan alta bir günlük tutma altyapısını
oluşturmaya çalışmaktı. Aşkla, şevkle özel defterler alın-
di, odamızın başköşesine kondu. Yanına özel kalemler
de bırakıldı. Yani bir günlük oluşturmamız için her şey ha-
zırlandı. İlk günlükler bu heyecan atmosferinde tutuldu.
Sonra heyecan soğudu, günlük defterlerimiz yalnızlığa
terk edildi, kitaplığımızın tozlanan köşelerinde unutuldu.
Bir gün hasbelkader elimize geçtiğinde neler yazdığımı-
zı merak ederek heyecanla karıştırdık sayfalarını. Bir çır-
pida okuduk yazdıklarımızı O sımsıcak metinler, tarifsiz
tatlar bıraktı. Ne yazık ki o tat-damağımızda kaldı çünkü
çok az şey yazmıştık. "Keşke daha çok şey yazsaydık!"
diye hayıflandık. "Neyse daha zamanı geçmemiş." dedik.
Günlüğümüzü yeniden gündemimize aldık. Yeni metin-
ler oluşturduk bir süre daha. Sonra soğuduk yine o def-
terden... Bu hep böyle oldu. Kesik kesik...
Bu parçanın yazarı ile ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Günlük tutmanın birçok kazancının olduğunu düşün-
mektedir.
B) Geçmişte yapmadığı bazı şeyler için üzülmektedir.
C) Günlük yazmayı sürekli ve düzenli olarak yapama-
miştur.
D) Sevresindeki kişilerin günlük yazma konusundaki
sözlerini gerekli bulmamaktadır.
E) Yazdığı günlükleri okumaktan mutluluk duymaktadır.
4.
3
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
plan- ir yazar anlam- fırlatti- yatımı- alnızlık ara- er- y. 1. Neredeyse ilkokul yıllarından beri söylenmiştir bize gün- lük tutmamız. "İleride yazdıklarınız kendi kişisel tarihini- zin önemli bir belgesi olarak yer alır yaşamınızda." sözü ile yönlendirildik günlük tutmaya. Kimi zaman bir yaza- rın günlüklerinden parçalar okundu derslerde. Kimi za- man elimize günlük türünde bir kitap tutuşturuldu. Bun- ların hepsi, bizde alttan alta bir günlük tutma altyapısını oluşturmaya çalışmaktı. Aşkla, şevkle özel defterler alın- di, odamızın başköşesine kondu. Yanına özel kalemler de bırakıldı. Yani bir günlük oluşturmamız için her şey ha- zırlandı. İlk günlükler bu heyecan atmosferinde tutuldu. Sonra heyecan soğudu, günlük defterlerimiz yalnızlığa terk edildi, kitaplığımızın tozlanan köşelerinde unutuldu. Bir gün hasbelkader elimize geçtiğinde neler yazdığımı- zı merak ederek heyecanla karıştırdık sayfalarını. Bir çır- pida okuduk yazdıklarımızı O sımsıcak metinler, tarifsiz tatlar bıraktı. Ne yazık ki o tat-damağımızda kaldı çünkü çok az şey yazmıştık. "Keşke daha çok şey yazsaydık!" diye hayıflandık. "Neyse daha zamanı geçmemiş." dedik. Günlüğümüzü yeniden gündemimize aldık. Yeni metin- ler oluşturduk bir süre daha. Sonra soğuduk yine o def- terden... Bu hep böyle oldu. Kesik kesik... Bu parçanın yazarı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Günlük tutmanın birçok kazancının olduğunu düşün- mektedir. B) Geçmişte yapmadığı bazı şeyler için üzülmektedir. C) Günlük yazmayı sürekli ve düzenli olarak yapama- miştur. D) Sevresindeki kişilerin günlük yazma konusundaki sözlerini gerekli bulmamaktadır. E) Yazdığı günlükleri okumaktan mutluluk duymaktadır. 4. 3
7.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Bu
anl
A)
/Türkçe
Oturup kendi ana dilim üzerinde çalışıyorum. Ona özen
gösteriyorum. Bizde dil son derece kısır tartışmaların
konusu olagelmiş. Farklı kesimler, kendi görüşlerine
göre aynı anlama gelen Osmanlıca ve Türkçe
kelimelerden birine sahip çıkıp diğerini elemekten yana
bir tutum izliyorlar. Bana göre, her iki kelime de madem
yaşamaya devam ediyor, etsin. İnsanlar gibi kelimelerin
de bir ömrü var. Kelimeler eceliyle ölmeli, ölen kelimeler
de hortlatılmamalı. Bu arada Türkçe-Osmanlıca sözlük
okuyorum. Ayrıca annem diplomat olduğu için çok defa
yurt dışına gidip geldim. O dönemlerde Türkçeye
yabancılaştım. Bu da dilime merakımı artırdı. Emeğimi,
parami, zamanımı yabancı bir dil yerine kendi dilime
sarf ettim.
B) V
D
VERO E
C) Başka dillerden alınan sözcüklerle
zenginl
kş olduğu
70
arak
gisidir?
ayrımının dile
inin etkin rol
nemesi
i doğru
1. Dille ilgili ideolojik yaklaşımlardan rahatsızlık
duymaktadır.
D) II ve IV
II. Türkçe konuşulan coğrafyadan uzak olmasının,
dil becerisini olumsuz etkilediğini düşünmektedir.
III. Ana dilinim inceliklerine hâkim olmak
istemektedir.
IV. Yabancı dil öğrenmenin, ana dili anlama ve
kavramada yardımcı olduğunu iddia etmektedir.
Kendisinden bu şekilde söz eden yazarla ilgili olarak
yukarıdakilerden hangileri söylenemez?
A) I ve Il
B) I ve III
Aday Yayin
E) Yalnız IV
Il ve III
39
3
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
7.-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Bu anl A) /Türkçe Oturup kendi ana dilim üzerinde çalışıyorum. Ona özen gösteriyorum. Bizde dil son derece kısır tartışmaların konusu olagelmiş. Farklı kesimler, kendi görüşlerine göre aynı anlama gelen Osmanlıca ve Türkçe kelimelerden birine sahip çıkıp diğerini elemekten yana bir tutum izliyorlar. Bana göre, her iki kelime de madem yaşamaya devam ediyor, etsin. İnsanlar gibi kelimelerin de bir ömrü var. Kelimeler eceliyle ölmeli, ölen kelimeler de hortlatılmamalı. Bu arada Türkçe-Osmanlıca sözlük okuyorum. Ayrıca annem diplomat olduğu için çok defa yurt dışına gidip geldim. O dönemlerde Türkçeye yabancılaştım. Bu da dilime merakımı artırdı. Emeğimi, parami, zamanımı yabancı bir dil yerine kendi dilime sarf ettim. B) V D VERO E C) Başka dillerden alınan sözcüklerle zenginl kş olduğu 70 arak gisidir? ayrımının dile inin etkin rol nemesi i doğru 1. Dille ilgili ideolojik yaklaşımlardan rahatsızlık duymaktadır. D) II ve IV II. Türkçe konuşulan coğrafyadan uzak olmasının, dil becerisini olumsuz etkilediğini düşünmektedir. III. Ana dilinim inceliklerine hâkim olmak istemektedir. IV. Yabancı dil öğrenmenin, ana dili anlama ve kavramada yardımcı olduğunu iddia etmektedir. Kendisinden bu şekilde söz eden yazarla ilgili olarak yukarıdakilerden hangileri söylenemez? A) I ve Il B) I ve III Aday Yayin E) Yalnız IV Il ve III 39 3
avran-
ekle-
eve
ger
tü
e
ar
4.
zamanda. Oysa Kundera'nın Yavaşlık'ta sözünü ettiği
dünya, 1990'lı yılların başında, henüz cep telefonlarımızı
elimize almadığımız, birbirimize mektup yazıp kartpostal
attığımız, internet ağıyla kuşatılmadığımız (engellenmedi-
ğimiz) bir dünyadır.
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an-
lami parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşma-
maktadır?
K
B)
C III
D) IV
ayni
Albert Camus, Yabancı, Veba, Düşüş gibi çok güçlü ede-
bî eserler yazmıştır. Denilebilir ki edebî eserlerinde insan-
lık durumu hakkında ortaya koyduğu saptamalar, aslında
onun felsefi bakış açısının canlandırılmış hâlidir.
Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabile-
cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır?
A) Halit Ziya Uşaklıgil'in Aşk-ı Memnu romanında Bihter,
kendi kaderini annesine dayandırarak natüralizmin
soya çekimini ete kemiğe büründürüyor.
B) Çevirmenin çevirdiği eserin diline olan hakimiyeti,
çevirinin başarısını olumlu etkiliyor, böyle olduğunda
çeviri orijinalini aratmıyor.
C) Eserlerinin en can alıcı özelliği üsluptaki eşsizlikten
geliyor, taklit edilemez oluşunu da buna bağlamak
mümkün.
D) Biraz oyalandıktan sonra, canlanan parmaklarını be-
yaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı sevdiği bes-
teyi.
E) Unutulmayan filmler, şarkılar, oyunlar, şiirler bir bakı-
ma anıları taze tutmanın yollarıdır; geçmişin renklerini
ortaya çıkarır.
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
avran- ekle- eve ger tü e ar 4. zamanda. Oysa Kundera'nın Yavaşlık'ta sözünü ettiği dünya, 1990'lı yılların başında, henüz cep telefonlarımızı elimize almadığımız, birbirimize mektup yazıp kartpostal attığımız, internet ağıyla kuşatılmadığımız (engellenmedi- ğimiz) bir dünyadır. Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin an- lami parantez () içinde verilen açıklamayla uyuşma- maktadır? K B) C III D) IV ayni Albert Camus, Yabancı, Veba, Düşüş gibi çok güçlü ede- bî eserler yazmıştır. Denilebilir ki edebî eserlerinde insan- lık durumu hakkında ortaya koyduğu saptamalar, aslında onun felsefi bakış açısının canlandırılmış hâlidir. Bu cümledeki altı çizili sözü anlamca karşılayabile- cek bir kullanım aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Halit Ziya Uşaklıgil'in Aşk-ı Memnu romanında Bihter, kendi kaderini annesine dayandırarak natüralizmin soya çekimini ete kemiğe büründürüyor. B) Çevirmenin çevirdiği eserin diline olan hakimiyeti, çevirinin başarısını olumlu etkiliyor, böyle olduğunda çeviri orijinalini aratmıyor. C) Eserlerinin en can alıcı özelliği üsluptaki eşsizlikten geliyor, taklit edilemez oluşunu da buna bağlamak mümkün. D) Biraz oyalandıktan sonra, canlanan parmaklarını be- yaz tuşlarda koşturarak çalmaya başladı sevdiği bes- teyi. E) Unutulmayan filmler, şarkılar, oyunlar, şiirler bir bakı- ma anıları taze tutmanın yollarıdır; geçmişin renklerini ortaya çıkarır. Diğer sayfaya geçiniz.
/Türkçe
Pragmatist felsefeye göre eğitim durumları yaşamın
kendisi olmalıdır. Bu felsefeye göre eğitimde konu,
yaşamda kullanılabilecek bilgi, beceri ve sorunların
çözümüne yönelik davranışların edinilmesini içermelidir.
Pragmatist eğitimde bireylere toplumsal yaşamda işe
yaracak, işleri kolaylaştıracak bilgi, beceri ve tutumların
verilmesi amaçlanır. Eğitim programının temel amacı,
bireyi yaşama hazırlamaktır. Pratik yönü, gözlem ve
deneye ağırlık veren bir felsefe olmasından ötürü
öğretim süreçleri uygulamaya yönelik etkinlikleri içerir.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi pragmatist
felsefenin eğitim alanında ilke edindiği bir slogan
olabilir?
A) Gerçekleri değil, düşünmek için aklını eğit.
B) Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır.
C) Yaparak öğren, yaptırarak öğret.
D) En çok hürriyet nerede ise en çok eğitim oradadır.
E) İnsanları iyi terbiye et ki onlarda bulunan kabiliyetler
gelişsin.
notaci
nuosafely
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
/Türkçe Pragmatist felsefeye göre eğitim durumları yaşamın kendisi olmalıdır. Bu felsefeye göre eğitimde konu, yaşamda kullanılabilecek bilgi, beceri ve sorunların çözümüne yönelik davranışların edinilmesini içermelidir. Pragmatist eğitimde bireylere toplumsal yaşamda işe yaracak, işleri kolaylaştıracak bilgi, beceri ve tutumların verilmesi amaçlanır. Eğitim programının temel amacı, bireyi yaşama hazırlamaktır. Pratik yönü, gözlem ve deneye ağırlık veren bir felsefe olmasından ötürü öğretim süreçleri uygulamaya yönelik etkinlikleri içerir. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi pragmatist felsefenin eğitim alanında ilke edindiği bir slogan olabilir? A) Gerçekleri değil, düşünmek için aklını eğit. B) Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır. C) Yaparak öğren, yaptırarak öğret. D) En çok hürriyet nerede ise en çok eğitim oradadır. E) İnsanları iyi terbiye et ki onlarda bulunan kabiliyetler gelişsin. notaci nuosafely
A
91. Çoğumuz, kelebekleri birbirinden pek ayırt edeme-
yiz. Kuşları; serçe, martı, karga ya da leylek olarak
adlandırırız ama adıyla tanıdığımız kaç kelebek
türü vardır? Kelebek, pullu ve renkli kanatları olan,
en zengin tür çeşitliliğine sahip olan böceklerden
biridir. Kelebeklerin dünyasına biraz ilgi duyduğu-
muzda renk ve desenlerine göre türlere ayrıldığını
fark ederiz. Her türü, farklı mevsimlerde uçar ve
farklı bitkilerle beslenir. Çok seveni ve çok sayıda
ilgileneni olan bir böcek türüdür.
A) Tespite yer verilmiştir.
MATFEN
M
Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
Benzetmeye yer verilmiştir.
Tanımlamaya başvurulmuştur.
E) Örneklemeden yararlanılmıştır.
Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
oplnis Rug
GITIM
URUMLAR
93. (1) S
mü
dü
AF
(II)
Kit
lay
(IN
bu
6 =
B
F
94
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A 91. Çoğumuz, kelebekleri birbirinden pek ayırt edeme- yiz. Kuşları; serçe, martı, karga ya da leylek olarak adlandırırız ama adıyla tanıdığımız kaç kelebek türü vardır? Kelebek, pullu ve renkli kanatları olan, en zengin tür çeşitliliğine sahip olan böceklerden biridir. Kelebeklerin dünyasına biraz ilgi duyduğu- muzda renk ve desenlerine göre türlere ayrıldığını fark ederiz. Her türü, farklı mevsimlerde uçar ve farklı bitkilerle beslenir. Çok seveni ve çok sayıda ilgileneni olan bir böcek türüdür. A) Tespite yer verilmiştir. MATFEN M Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. Benzetmeye yer verilmiştir. Tanımlamaya başvurulmuştur. E) Örneklemeden yararlanılmıştır. Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? oplnis Rug GITIM URUMLAR 93. (1) S mü dü AF (II) Kit lay (IN bu 6 = B F 94
Roman, karakterlerin derinlik içinde analiz edildiği bir
edebî türdür; karakterler, olaylarla birlikte değişim
geçirir ve yeni nitelikler kazanır. Roman, okurun "Tıpkı
benim düşündüğüm şey gibi." diyeceği yahut "Bunu
nasıl da düşünememişim!" deme gereğini hissedeceği
yaşantılarla örülür. Roman, yazarın beden, ruh ve akıl
hakkında düşünmesi; düşüncesinin farkına varması ve
estetik olarak kavranmış insanı yine insana göstermek
istemesi gibi yazma arzularıyla kurulur. Roman okuru
da böylece, insanda keşfedilmiş ve hedefi yine insan
olan hakikatlerle yüzleşir. Kundera'nın deyişiyle roman,
insanı o güne kadar göremediği yeni bir hakikatle karşı
karşıya getirir.
Bu parçadan romanla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisine ulaşılamaz?
A) Çeşitli yönleriyle insanı anlatma amacı taşıdığına
B) İnsanda yaşamla ilgili bir farkındalık oluşturduğuna
C) İnsanın estetik algısını geliştirmeyi esas aldığına
D) Kahramanlarının dinamik bir yapıda kurgulandığına
E) Okurun duygu ve düşünce dünyasında bir
karşılığının olduğuna
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Roman, karakterlerin derinlik içinde analiz edildiği bir edebî türdür; karakterler, olaylarla birlikte değişim geçirir ve yeni nitelikler kazanır. Roman, okurun "Tıpkı benim düşündüğüm şey gibi." diyeceği yahut "Bunu nasıl da düşünememişim!" deme gereğini hissedeceği yaşantılarla örülür. Roman, yazarın beden, ruh ve akıl hakkında düşünmesi; düşüncesinin farkına varması ve estetik olarak kavranmış insanı yine insana göstermek istemesi gibi yazma arzularıyla kurulur. Roman okuru da böylece, insanda keşfedilmiş ve hedefi yine insan olan hakikatlerle yüzleşir. Kundera'nın deyişiyle roman, insanı o güne kadar göremediği yeni bir hakikatle karşı karşıya getirir. Bu parçadan romanla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Çeşitli yönleriyle insanı anlatma amacı taşıdığına B) İnsanda yaşamla ilgili bir farkındalık oluşturduğuna C) İnsanın estetik algısını geliştirmeyi esas aldığına D) Kahramanlarının dinamik bir yapıda kurgulandığına E) Okurun duygu ve düşünce dünyasında bir karşılığının olduğuna
Her ne söylüyorsam, yazıyorsam elbette ki içimde
oluşanları dışarıya aktarmak içindir. Adı sanı ne olursa
olsun konuşmam, yazmam, çığırıp bağırmam ve çok
ileri gidersek sabrim ve suskunluğum bile bir ifade
ihtiyacındandır. Sanırım şiir dediğimiz usul de bu tür bir
yükselme ve derinleşme anlarımızın resimleridir.
Ruhumuzun paylaşabildiğimiz hatıralarının şekli ve
şemailidir şiir! Ben hiçbir şiiri hikâyesiz, hatırasız,
Özlemsiz yazamadım. Şiirlerim salt bana ait olamayacak
kadar çok ortağa sahiptir.
Bu parçada şairin kendisiyle ilgili olarak anlatmak
istediği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Her şiirinde rol oynayan bir arka planın olduğu
BDuygularını ifade ederken içinden geldiği gibi
davrandığı
C) Şiir yazarken sadece kişisel yaşamını ölçüt aldığı
D) Etkilendiği edebî anlayışlar doğrultusunda hareket
ettigi
E) Şiire bir misyon yüklemeyi doğru bulmadığı
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Her ne söylüyorsam, yazıyorsam elbette ki içimde oluşanları dışarıya aktarmak içindir. Adı sanı ne olursa olsun konuşmam, yazmam, çığırıp bağırmam ve çok ileri gidersek sabrim ve suskunluğum bile bir ifade ihtiyacındandır. Sanırım şiir dediğimiz usul de bu tür bir yükselme ve derinleşme anlarımızın resimleridir. Ruhumuzun paylaşabildiğimiz hatıralarının şekli ve şemailidir şiir! Ben hiçbir şiiri hikâyesiz, hatırasız, Özlemsiz yazamadım. Şiirlerim salt bana ait olamayacak kadar çok ortağa sahiptir. Bu parçada şairin kendisiyle ilgili olarak anlatmak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Her şiirinde rol oynayan bir arka planın olduğu BDuygularını ifade ederken içinden geldiği gibi davrandığı C) Şiir yazarken sadece kişisel yaşamını ölçüt aldığı D) Etkilendiği edebî anlayışlar doğrultusunda hareket ettigi E) Şiire bir misyon yüklemeyi doğru bulmadığı Diğer sayfaya geçiniz.
AYT
1. Bu testte sırasıyla, Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Tarih-1 (25-3
2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bi
A
TÜRK DİLİ ve EDEBİY
1. İnsanlık tarihi kadar eski olan bilgi kavramı, ona sahip
olan kişi veya topluma her zaman değer katan bir güç
olmuştur. Bilgi, insanlığın gelişiminde önemli bir paya
sahiptir. Çünkü insanları muvaffakiyete götüren bilinçli
eylemler mutlaka bilgiye göre şekillenmektedir. Başka
bir deyişle yaşamların refah içerisinde devam ettirilme-
sinde, davranışların belirlenmesinde, gelecek kararların
şekillendirilmesinde ve bunlar gibi daha birçok yaşam-
sal konuda bilgi en önemli kavramdır.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) istek ve iradeyle yapılan faaliyetlerin insanları başa-
riya sevk ettiği
BY Bilinçaltında yapılması planlanan işlerin insanları
mutlaka başarıya götüreceği
Başarıya giden yolda yapılacakların planlanmış ol-
masının sonucu değiştirmeyeceği
D) Bllinç dahilinde gerçekleştirilen eylemlerin insanları
doğru bilgiye ulaştıracağı
E) İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği onu
başarılı eylemlere götüreceği
sonuca götüren
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
AYT 1. Bu testte sırasıyla, Türk Dili ve Edebiyatı (1-24), Tarih-1 (25-3 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Türk Dili ve Edebiyatı - Sosyal Bi A TÜRK DİLİ ve EDEBİY 1. İnsanlık tarihi kadar eski olan bilgi kavramı, ona sahip olan kişi veya topluma her zaman değer katan bir güç olmuştur. Bilgi, insanlığın gelişiminde önemli bir paya sahiptir. Çünkü insanları muvaffakiyete götüren bilinçli eylemler mutlaka bilgiye göre şekillenmektedir. Başka bir deyişle yaşamların refah içerisinde devam ettirilme- sinde, davranışların belirlenmesinde, gelecek kararların şekillendirilmesinde ve bunlar gibi daha birçok yaşam- sal konuda bilgi en önemli kavramdır. Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) istek ve iradeyle yapılan faaliyetlerin insanları başa- riya sevk ettiği BY Bilinçaltında yapılması planlanan işlerin insanları mutlaka başarıya götüreceği Başarıya giden yolda yapılacakların planlanmış ol- masının sonucu değiştirmeyeceği D) Bllinç dahilinde gerçekleştirilen eylemlerin insanları doğru bilgiye ulaştıracağı E) İnsanın kendisini ve çevresini tanıma yeteneği onu başarılı eylemlere götüreceği sonuca götüren
A
(1) Güdüleyici görüşme, karşıdaki kişiyle yapılan açık
uçlu bir tartışma içerisinden kişinin değişime ne kadar
hazır olduğunu anlayıp değişimi kişinin kendi değişme
isteğine ve güdüsüne dayandırmayı hedefleyen bir
yaklaşım. (II) Bu yöntemde kişiyi bir düşünceye
inandırmak, kişinin kaygıları da dikkate alınarak, empati
ve anlayış göstererek dostane şekilde onunla birlikte
hareket etme amaçlanır. (III) Yapılan araştırmalarda
güdüleyici görüşme, potansiyel olarak faydalı bir iletişim
yöntemi olarak sunuluyor. (IV) Sağlıksız davranışları
değiştirmek amacıyla kullanılan güdüleyici görüşmenin
aşı tereddütlü gruplarda aşıyı kabul etme oranında artış
sağladığını gösteren araştırmalar da var. (V) Güdüleyici
görüşme aslında karşıdaki kişiyi ikna etmeyi, çalışma
sürecinden çok, ilgili duruma karşıdaki kişi ile birlikte
bakmayı ve karşılıklı fikir ve bilgi paylaşımı yaparak
yönlendirmeyi amaçlar.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri
anlamca birbirine en yakındır?
A) I ve I
B) I ve IV =
D) III ve IV
E) III ve V
C) II ve V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A (1) Güdüleyici görüşme, karşıdaki kişiyle yapılan açık uçlu bir tartışma içerisinden kişinin değişime ne kadar hazır olduğunu anlayıp değişimi kişinin kendi değişme isteğine ve güdüsüne dayandırmayı hedefleyen bir yaklaşım. (II) Bu yöntemde kişiyi bir düşünceye inandırmak, kişinin kaygıları da dikkate alınarak, empati ve anlayış göstererek dostane şekilde onunla birlikte hareket etme amaçlanır. (III) Yapılan araştırmalarda güdüleyici görüşme, potansiyel olarak faydalı bir iletişim yöntemi olarak sunuluyor. (IV) Sağlıksız davranışları değiştirmek amacıyla kullanılan güdüleyici görüşmenin aşı tereddütlü gruplarda aşıyı kabul etme oranında artış sağladığını gösteren araştırmalar da var. (V) Güdüleyici görüşme aslında karşıdaki kişiyi ikna etmeyi, çalışma sürecinden çok, ilgili duruma karşıdaki kişi ile birlikte bakmayı ve karşılıklı fikir ve bilgi paylaşımı yaparak yönlendirmeyi amaçlar. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I ve I B) I ve IV = D) III ve IV E) III ve V C) II ve V