Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

TEST - 1 (1) Bağ bozumu mevsimindeyiz, bütün köylüler he- yecanlı bir telaş içinde. (II) Olgunlaşan üzümler bağ- lardan özenle toplanmış, kasalara doldurulmuş. (I) Hasadı yapılan bu üzümleri köylüler en yakındaki iş- letmelere götürüyor (IV)Köylüler acele ediyor, üzüm- ler bozulmadan, değerini yitirmeden işlensin istiyor. (V) Bağ bozumunun tarihinin Anadolu topraklarında altı bin yıl öncesine dek uzandığı biliniyor. (VI) zü mün o zamandan günümüze kadar Anadolu da ye- şeren tüm uygarlıklarda ne denli önemli olduğunu bi- ze o günlerden kalan kabartoralar, heykeller, efsane- ler anlatıyor. 6. Bu parça iki paragrafa ayrıl ak istense ikinci pa- ragraf hangi çü. leyle başlar? A) II. B) III. N. D) V E) V 9. (1) stanbul'un bancılar yüzl geçmişine iş rinde yoğunl mış siyasi oll sanat dünya tanbul'un çe lar ortaya ç geleceğiyle Bu parça ragraf kaç A II. 10. (1) Hani c onlardar rulması rim (ill

28.-29. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Tiyatro oyunlarının beş yıl içinde bilgisayar tarafından yazıl- ması mümkün olacak, yapay zekânın roman yazma beceri- lerinin gelişmesi çok zaman almayacak. Yapay zekâ, Harry Potter'la yapılan denemelerin gösterdiği üzere henüz tutarlı bir roman yazma kapasitesine sahip değil. Şirketi, ScriptBo- ok'un senaryo yazan yapay zekâyı geliştirdiği Nadira Azer- mai'ye göre beş yıl içinde insanların yazdığından daha kali- fiye senaryolar ortaya çıkaran yapay zekâya sahip olacağız. Eğer ScriptBook'un yapay zekâsı iyi bir senaryo ortaya çı- kanırsa makine üretimi bir romanın da yazılması pek yakın- da mümkün olacaktır. Ancak, bu tür romanlar insan elinden çıkma eserlerden daha iyi hâle gelse bile, bir şeyin kaybedi- leceği hissiyatına kapılmamak elde değil. Belki de bu hissi- yat, edebiyatın bir iletişim yolu olması fikrinden kaynaklanı- yor. Rebecca Solnit'in öne sürdüğü gibi, eğer bir kitap "baş- ka birinin göğsünde atan bir kalp" ise iki kişiye ihtiyaç vardır: Metni yazan ve okuyan. Yapay zekâ, kurgu yazdığında bir şey eksik kalır, metnin kalbinde, anlamın bulunması gereken yerde bir boşluk vardır. 28. Bu parçada yapay zekâ ile ilgili aşağıdakilerden hangisi- ne değinilmemiştir? A) Henüz dört başı mamur bir eser ortaya koyamadığına B) Yaygınlaşmasıyla beraber edebiyatın "iletişim" kavramı- nı yitirebileceğine Şu ana değin tanınmış bir eser üzerinde denendiğine D) Insana ait duyguları daha nesnel bir bakış açısıyla suna- bileceğine E) Seneler içerisinde insanlara göre daha nitelikli metinler ortaya koyabileceğine

4. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünürüm. Hiçbir şeyi göz ardı etmem. Bu nedenle bir işle uğraşıyorsam başka hiçbir şeyi düşünmeden kendimi o işe veririm. Dikkatimin dağılmasına sebebiyet verecek bir ortamda çalışmam. Basitliğe, bayağılığa hiç tahammülüm yok- tur. Hayatımın kaliteli olması için uğraştığım gibi içinde yaşadığım toplumun insanlarının da öyle vasamasını isterim. Herkesin iyi yaşamaya hakkı olduğunu düşünü- rüm. Bu nedenle de mükemmelliyetçiyim. Bu durumun hayatımı zorlaştırdığının, bazen çekilmez bir insan olduğumun da farkındayım. Bu sözlerle kendini tanıtan kişi için aşağıdakilerden hangisi şöylenemez? AY Her şeyin en iyisi için uğraş vermektedir. B) Detaylara önem veren bir kişidir. Diçinde yaşadığı toplumu önemsemektedir. — DYSakin bir hayatı hayal etmektedir. Öz eleştiri yapmaktan kaçınmamaktadır.

göre cevaplayınız. a Amerika'da bulunu- oldukça farklıydı. Mi- e, o bölgenin yerlileri ekleri nasıl hazırlaya- erken bulgular, kakao pul biberle harmanla- eriyor. Bu bizim bildi- , canlandırıcı, köpür- gün çikolatanın fazla unuz. Orta Amerika- onlar kakaonun, tüy- a armağan ettiği ola- ardı. Aztekler, kakao tlamalarında içecek skerlere ödül olarak worlardı. -n hangisine ulaşı- nde ilgi görmüş, eş- er diğer içeceklere nda başarının sim- da, farklı anlamlar endikten sonra bu erden hangisine 32. 33. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Fotoğraf ve fotoğrafçılığın günümüzde yeri ve önemini ha- yatımızın bir noktasında muhakkak aşina olmuş durumun- dayız. Fotoğraf, geçmişinden bugünkü konumuna kadar ge- lişim göstererek kendine yeni alanlar ve imkânlar yaratarak bulunduğu konumunun önemini daha da arttırmıştır. Geçmiş- te özellikle basın ve tarihi olaylar dolayısıyla kullanılan fotoğ- raf bugün kendine fotoğrafçılık özelinde yeni olanaklar yarat- mış ve alanla ilgili alt dallar da ortaya çıkmıştır. Bu alt dallar- dan biri de mobil fotoğrafçılıktır. Gelişen teknolojinin imkan vermesiyle fotoğraf makinelerin teknik özelliklerini kolaylıkla edinilebilen akıllı telefonlar, fotoğrafçının hikaye ve fotoğraf- ta kompozisyon yaratma emeğine kolaylık sağlaması ve fo- toğrafçılığının makine özelinde alıştığımız bir araçtan ceple- re sığan araçlara dönüşmesi eleştirilse de kullanımı kolay ol- duğu için çok tercih edilir. 32. Bu parçada fotoğrafçılıkla ilgili aşağıdakilerden hangisi- ne değinilmemiştir? A) Tarihsel gelişimine B) Günümüzdeki kullanımına C Teknik yönlerine D) Tercih edilme nedenlerine E) Kullanım alanlarına 33. Bu parçadan hareketle mobil fotoğrafçılığın eleştirilme nedeni aşağıdakilerden hangisidir? A) Çaba sarf edilerek yapılması gereken bir işi kolaylaştır- ması için ¹ B) Gerekli kalitenin cep telefonu ile sağlanamayacağı kanısı C) Teknik özelliklerin küçük bir cihaza sıkıştırılması -D Kompozisyon yaratmada yetersiz kalması E) Alışılagelmişin dışında bir kullanımı olması

22. Hepimiz değişebilir ve kendimizi geliştirebiliriz. Değişim bi- zim için sağlıklı ve iyidir. Faydalı olmayan şey başkalarının bizim için değişmelerini istemektir. İnsanlar kabul edilmeye ve kendi istekleriyle değişmelerine izin verilmesine ihtiyaç duyarlar. Çoğu insan, kendi kafalarındaki imaja uyacak şekilde değişmesini isteyenlere şiddetle karşı koyma eğilimi gösterir. Bizi değiştirmek isteyenlere tolerans gösterebiliriz fakat onları dinlemeyiz. Söyleyecekleri gerçekten umurumuzda değildir. Bu parçadan hareketle değişmeyle ilgili olarak; Başkalarının değişmesini istemek en doğal hakkımızdır. Bu konuda sadece kendi düşüncelerimizle hareket etmek isteriz. Kişilerin kendimize göre değişmesini istemek boş bir hayaldir. yargılarından hangisine ulaşılabilir? Yalnız II AYYalnız! gri ve ll II ve III Yalnız III

7/ 24. Ülkemizde elinden hiçbir iş gelmeyen, herhangi bir ustalığı ya da mahareti olmayanlar için "okuryazar" denir. Yani, bunun anlamı şudur: Bu adamın okuma ve yazması vardır ama başka da hiçbir şey bilmez. İşte ben, altı yaşında okumayı kendi kendine söktüğüm günden beri sadece okuyor ve ya- zıyorum. Elimden başka da bir iş gelmiyor! Geyikli Park, tüm kitaplarım gibi, aslında okumayı öğrendiğim o ilk günlerde yazılmaya başlandı. Bu parçadan, kendisinden bu şekilde söz eden bir yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? Alçakgönüllü ve içten bir yapısının olduğu Okumayı yaşıtlarından daha erken söktüğü Cr Kitaplarının konusunu basit olaylardan seçtiği Edebiyatta söz sahibi olmak gibi bir amacının olmadığı Değerlendirmelerini objektif olarak yaptığı NOT

2. Günümüzde herkes blogger, herkes bir şeyler karalıyor ve kendisine öyle ya da böyle bu unvanı veriyor. Peki, başarılı blogger olmak için dikkat edilmesi gereken hu- suslar nelerdir? atmma • Öncelikle blogun ne olduğunu ve bu konuda neye hiz- met etmeniz gerektiğini iyi belirleyiniz. ● ● Etkili ve düzenli postlarla dikkat çekecek konular ha- zırlamayı başarabilirseniz ummadığınız kadar kısa bir sürede kendi topluluğunuzu yaratabilirsiniz. Samimi bir dil, karşılıklı konuşma izlenimi yaratan me- tinler ve renk bakımından cömert paylaşımlar yapın. İçeriklerinizde bir problem çözücü olmak, takipçileri- niz ve potansiyel müşterileriniz için kusursuz bir çe- kim kaynağı olacaktır. Bloglar genellikle bireyseldir, iki ya da daha fazla kişi tarafından yönetilenler ise çoğunlukla finansal bir ama- ca hizmet etmektedir. Kendinizi kısıtlamayın, siz de rahatlıkla içeriklerinizi finanse edebilir, blogunuzdan ekonomik anlamda gelir elde edebilirsiniz. Bu parçada başarılı bir blogger olabilmek için dikkat edilmesi gereken hususlar arasında aşağıdakiler- den hangisi yoktur? A) Sorun yaratıcı değil sorun çözücü olunmalı. B) Takipçi sayısını artırmak için dikkat çeken postlara yer verilmeli. e) Kaliteli paylaşımlar ile içten bir dil kullanılmalı. D) Gelir elde edebilmek için bloga yeni yöneticiler alın- malı. E) İlk olarak blogun amacı belirlenmeli.

Bilim insanları 30 saatten daha kısa sürede ilaç üretebilen ve boyutu bir evin salonu kadar olan ilaç fabrikası inşa ettiler. Üretilecek ilaca göre kolaylıkla yeniden yapılandırılabilen bu küçültülmüş fabrikalarla eksikliği hissedilen ilaçlar hızlı bir şekilde temin edilebilecek. İlaç üretimi, birbirinden bağımsız birçok adımı içeren oldukça karmaşık süreçler içeriyor. Ham maddelerin ilaca dönüşmesi bazı durumlarda bir yıldan fazla sürebiliyor. Buna bağlı olarak üretim maliyetleri de oldukça yüksek oluyor. Ayrıca tüm bu süreçlerde kusurlu ve kalitesiz üretim olasılığı da artıyor. Sektörler arası kıyaslama yapılacak olursa yarı iletken endüstrisinde hatalı üretim oranı yaklaşık %0,0003 iken bu oran, ilaç üretim süreçlerinde %6,7 ile %30,9 arasında gerçekleşiyor. Farklı üretim süreçleri yerine sürekli ve tek bir üretim süreci, ilaç elde edilmesindeki tüm bu sorunları asgariye indirebilir. 37. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) İlaç üretiminin aşamaları birçok karmaşıklıklar içermektedir. B) İlaç üretiminde hata payı, yarı iletken üretimi hata payından yüksektir. C) Tek tip üretim odaklı ilaç üretiminde sorunlar azalmaktadır. D) Portatif ilaç üretim fabrikası kısa sürede ilaç üretmesiyle dikkat çekmektedir. E) İlaç üretiminde kusursuz ve kaliteli ürün almak için sektörler arası uyum şarttır.

nız. bilen şa Gi laç kça r. ek m 2 A TYT Deneme Sınavı 01 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Son yıllarda teknoloji ve sanayinin hızla gelişmesi, çevre sorunlarının da artmasına sebep olmuştur. Artan nüfusla birlikte devreye giren altyapılar, faaliyete geçtikleri günde bile yetersiz kalmaktadır. Bu plansız endüstrileşme ve sağlıksız kentleşme, nukleer denemeler, bölgesel savaşlar, verimi artırmak amacıyla tarımda kimyasal maddelerin bilinçsizce kullanılmasıyla birlikte, gerekli çevresel önlemler alınmadan ve aritma tesisleri kurulmadan yoğun üretime geçen sanayi tesisleri çevre kirliliğini tehlikeli boyutlara çıkarmıştır. Yapılan araştırmalar dünyadaki mevcut çevre kirliliğinin % 50'sinin, son 35 yılda meydana geldiğini ortaya koymaktadır. 40. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi anlatılmak istenmiştir? A) Çevre kirliğini önlemek için altyapı yatırımlarına önem verilmelidir. B) Dünyanın geleceği için nükleer çalışmalara acilen son verilmelidir. C) Teknoloji ve sanayileşme sonucunda çevre sorunları gittikçe artmaktadır. D) Nüfus artışı kontrol altına alınırsa plansız kentleşmenin önüne geçilebilir. E) Çevre kirliğini önlemek için üretim yerlerine arıtma tesisi zorunlu olmalıdır. Türkçe Testi Bitti. Sosyal Bilimler Testine Geçiniz. 1

noti- hti- aç- irs ek- ra in lir. en sa- m in- si, n el n, a ci- ens Yayınları Dili kullanma yeteneğinin göstergesidir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız SEDUCTALIS B) Yalnız II D) II ve III I ve III 8. Roman; günümüzün dünyası, 19. yüzyıldan ne kadar farklıysa o kadar farklı yazılabilir. Bunu hem anlaşılır hem de kaçınılmaz bir değişim olarak görmek gerekir. Kaldı ki roman bütün ülkelerde en çok yazılan, en çok yayımla- nan ve okunan tür olma özelliğini hep koruyor. Piyasanın dışına çıkınca meraklı okurların ve nitelikli edebiyat tut- kunlarının keşfedebileceği, bizim sıklıkla göremediğimiz, anlatılanı da anlatım biçimini de örnek olarak alabileceği- miz yeni yazarlar var elbette. Per Petterson'un Türkçede yayımlanan üç romanını okudum. "At Çalmaya Gidiyoruz" Norveç ormanlarında bir grup insanın herkesin ilgisini çekmeyecek hayatına ilişkin çok etkileyici bir anlatım dili ve yazarın ustalığından çıkan ayrıntılar üstüne kurgulan- mış önemli bir roman. Bu roman bizim okurun gözünden kaçabilir fakat bir romanı büyük yapan özelliklere bakarak "At Çalmaya Gidiyoruz'un büyük bir roman olduğunu düşünüyorum. E) , ve!!! Bu parça aşağıdaki soruların hangisine verilmiş bir cevap niteliğindedir? AZERSİZ TESTLERİ A) Günümüzde özgün romanlar ve romancılar var mi- dire B) Bir romanın başarısı size göre neye bağlıdır? Günümüz romanları ile geçmişteki romanların farkı ne? En çok yazılan ve okunan tür sizce hangi türdür? Bir romancinha başaris nelere bağlıdır? ÇocuP adıkl. v içle Jaki s erir. c gin e küçü yor. C yaz ebilirs inimi bir c iş b Ede air çö etm in be ğinm ci olm sikie dir as mek arşıla rim. bu ndi ker dü

urup çin- atik uğu ren aya arklı asa rgu na, tır. gili de ar. ini er, y- ğlı a n S i T 1 /benimhocam benimhocam TEST 39 3. Az gelişmiş ve gelişmekte olan, özellikle yüksek nüfusa sahip ülkelerdeki çalışma koşullarının kötülüğü; gelişmiş olan ülke- lerin tepkisine yol açmaktadır. Bu ülkelerdeki işsizlik oranının yüksek olduğu için ücretler çok düşük ve çalışma saatleri çok uzundur. Ancak ne yazık ki gelişmiş ülkelerdeki dünyaca ünlü şirketler bu durumu kendi lehlerine kullanmakta ve kendi ülkelerinde üretim yapmaktansa iş gücü maliyetlerinin çok düşük, fakirliğin çok yoğun olduğu bu ülkelere üretimlerini kaydırmayı daha kârlı bulmaktadırlar. Özellikle son yıllarda bir yandan artan yoksulluk ve yoksulluğun getirdiği ve tüm dünyayı tehdit eden sefalet öte yandan da bu işletmelerin sömürü düzenindeki insanlık dışı uygulamaları, halkın ve sivil toplum kuruluşlarının dikkatini çekmeye başlamış ve tepkilere neden olmuştur. Güçlenen sivil toplum örgütlerinin, iş görenlerine sağlıklı çalışma ortamı sağlamayan, haklarını vermeyen özellikle maliyetlerini düşürmek ve yasalardan kaç- mak için üretimlerini 3. dünya ülkelerine kaydıran işletmelere karşı yaptıkları protestolar, sosyal sorumluluk standardının oluşturulmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu parçadan yola çıkarak gelişmiş ülkelerdeki büyük şirketler için 1. Olumsuz çalışma koşullarım kendi çıkarları için kullan- -mışlardır. Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki ağır çalışma şartlarına tepki göstermişlerdir. III. Sivil toplum örgütlerinin haksız bulduğu uygulamalar yap- mışlardır. IV. Gelişmiş ülkelerde çalışan işçileri insanlık dışı uygulama- lara maruz bırakmışlardır. V. Sosyal sorumluluk standardının oluşturulmasında dolaylı da olsa etkili olmuşlardır. yargılarından hangisi söylenemez? A) I ve BMI ve V Varfres Yalnız II 9 E) I ve IV ve IV

c 22. (1) Şimdi yeniden başa dönelim ve "Ne anlatıyor bu roman?" sorusunu bir kez daha yanıtlamaya çalışalım. (II) En genel cevap, iki genç insanın aynı zaman diliminde ama ayrı mekânlarda çocukluktan yetişkinliğe geçişleri ve rastlantıyla karşılaşmalarından doğan aşkları olabilirdi herhalde. (III) Ancak bu özetin çok farklı niyetlerle yazılan romanları da işaret ettiğini biliyoruz. (IV) Mesela popüler aşk romanlarında çok yaygındır bu tür hikayeler. (V) İyilerin mutlu sonla ödüllendirildiği nice Kerime Nadir, Muazzez Tahsin romanları okumadık mı? (VI) Ya da geleneksel ahlaki değerler üzerine kurulu Tanzimat romanlarında farklı mıdır bu akış? Bu parçayla ilgili aşağıdaki verilenlerden hangisi yanlıştır? SÖZEL A) 1. cümlede, soru yoluyla düşündürme amaçlan- mıştır. BY 11. cümlede, romanın içeriğindekiler özetlenmiştir. C III. cümlede, bir uyarıda bulunulmuştur. - DY V. cümlede, önceki cümleye uygun örnekler veril- miştir. B VI. cümlede, bir benzerlik sezdirilmiştir.

23. Adalar, İstanbul'un güneyinde, Marmara Denizi'nin maviliklerinde, bir grup yeşil tepecik hâlinde yükselmektedir. İstanbullular için önemli bir kaçış noktası olan Adalar, İstanbul sınırları içinde olsa da şehrin hayhuyundan uzak, seçkin bir yazlık ve halka açık bir piknik yeri olarak işlevini sürdürüyor. Bu nedenle, yaz ve bahar aylarında çok sayıda ziyaretçi çekiyor. Fakat, havalar soğuyup okullar açılınca geride bir avuç insan kalıyor. Ancak, yerlileri hiç terk etmiyor, yaz ve kış yaşıyor Adalar'da. Bu yüzden, kendine özgü âdetleri, gelenekleri ve eğlence biçimleriyle canlı bir ada kültürü oluşmuş. Bu parçaya göre, Adalar'a özgü bir kültür oluşmasındaki asıl etken aşağıdakilerden hangisidir? A) Büyük bir kentin sayfiye yeri olması B) Günübirlik ziyaretçi sayısının fazla olması C) Tarihî dokunun korunmuş olması D) Yıllardır bir arada yaşayan yerli nüfusun olması E) Ziyaretçilere değişik olanaklar sağlaması

Yüzyıllar içinde, karşılaştığımız medeniyetlerden de etkilenmiş, aldığını özümsemiş, değiştirmiş, yeni arayışlarla zenginleşmiş bir musiki geleneği oluştu Bu gelenek önce saray çevresinde şekillendi. Devlet yöneticileri tarafından himaye edildi. Çeşitli formlar- da bestelenmiş eserler ve musikimizin temelini oluş- turan makamlara ait çalışmalar ödüllendirild. Usta çırak ilişkisine dayanan musiki eğitiminde hanende ve sazendelere tavır ve üslup başarılı bir şekilde ak- tarılıyordy Musikinin kitaptan öğrenilemeyeceğine inanan gençler soluğu hocalarının dizinin dibinde alı- yorlardı Ne var ki insan belleğinin sınırları vardı. Öğ- renilmiş eserler unutuluyor veya eksik hatırlanıp yeni öğrencilere aktarılırken eser orjinalinden uzaklaşıyor ve değişiyordu/Bu sorunun önün geçmek için çeşitli nota yazıları denendi. D 51. Bu parçada musiki ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Uzun bir süre içinde oluştuğuna. Idareciler tarafından destek gördüğüne. COğretiminin birebir yapıldığına. D) Zengin bir yazılı birikime sahip olduğuna. E) Başka kültürlerden aldığını bünyesine kattığına.

TYT/Sosyal Bilimler Q Saba Ma Ta 1. Bu testte sırasıyla, Tarm (1-5), Coğrafya (6-10), Felsefe (11- toplam 20 soru vardır. 2. Cevaplarınızı, cevap kâğıdının Sosyal Bilimler Testi için ay D 2 yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yaln B) Yalnız II SOSYAL BİLİMLER XIV. yüzyıl tarihçilerinden Hafız Abru'nun anlattıklarına göre Alp Arslan, Nişabur'u ziyareti sırasında camide toplanmış bir grup görünce Nizâmülmülk'e bunların kim olduğunu sorar. Vezir de onların dünya zevklerini terk etmiş, kendileri erdemli olmaya ve mukemmelleştirmeye adamış ilim insanları olduklarını söyler. Bunun üzerine Sultan onlardan ülkesinin bekasi için dua etmelerini ister. Ayrıca ilimle uğraşanların rahatlıkla toplanıp özgürce tahsil yapabilmeleri için her şehirde eğitim kurumları inşa edilmesi talimatını verir. Buna göre Sultan Alp Arslan ile ilgili olarak; I. devleti töre kurallarına göre idare ettiği, yönetimde tek söz sahibi olduğu, V III. bilimsel faaliyetleri ülke genelinde yaygınlaştırmak istediği D) | vell gyr EI, II ve III C) I ve II Emeviler Dönemi'nde, Arap milliyetçiliği politikan Paylaşım Yay

25. Er Ryan'ı Kurtarmak, Steven Spielberg tarafın dan yönetilen, Robert Rodat tarafından yazılan, II. Dünya Savaşı konulu bir savaş filmidir. Film, Yüz- başı John H. Miller (Tom Hanks) ve yanında bulu- nan askerlerin (Tom Sizemore, Edward Burns, Barry Pepper, Vin Diesel, Giovanni Ribisi, ve Adam Gold- berg), diğer üç kardeşi savaş sırasında farklı cephe- lerde ölen, bunun sonucunda eve dönüş vizesi alan James Francis Ryan isimli askeri bulmaya çalışırken başlarından geçenleri konu almaktadır. Filmin ilk 20 dakikasındaki Normandiya Çıkarması sahnelerinin, dünya sinema tarihindeki yeri ayrıdır. Bunun yanı sıra film güçlü aksiyon sahneleriyle seyirciyi sürük- leyip götürüyor. Kuvvetli ses efektlerinin de sahne- leri güçlendirmesiyle aksiyonseverlere muazzam bir film sunuyor. Yalnız filmin senaryosunun fazlasıyla içerden olması filmde bu kadar hissettirilmese filmin etkisi daha uzun sürebilirdi. Bu fazla içerdenlik filmin II. Dünya Savaşı ile alakalı Amerikan yapımı diğer filmlerden bir farkını bırakmıyor. Bu parçada söz edilen filmin senaryosunun eleş- tirilmesinin asıl nedeni aşağıdakilerden hangi- sidir? Olayları daha çok Amerika'nın bakış açısıyla sunması B) Savaş sahnelerinde abartıya kaçılmış olması Amerikan askerlerinin mağdur olarak gösterilmesi D) Diğer Amerikan filmlerinden ayrılan yönlerinin bulunmaması E) İçeriğinin sadece bir savaşla ve aksiyonla sınırlı kalması