Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

u gene
Quze
²)
1
Paragrafın Yorumu -
8. Şiirlerle başlayan bir yolculuktu benimki.
Onun dillerde gezen dizeleri, bir yerlere kay-
dedilen sözleri ilgimi çekmişti her zaman.
Çevirileriyle buluştuğumdaysa onunla ilgili
pek çok şeyi öğrenmiştim. Zamanın dönü-
şümünü anlatan şairin yaşamındaki renklilik,
- yazıda gezindiği yerleri ortaya çıkarma serü-
venini de anlatıyordu bana. Şiirine bakarken
dipten akıp giden zenginliği hissediyordum.
Ama adım attığı düzyazıda, bambaşka bir
seyrin kapılarını açması için biraz beklemem
gerekiyordu.
Bu parçada sözü edilen yazar ve eserle-
riyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Eserlerinde yaşamından izlere rastlandığı
B) Yabancı dilden tercümeler yaptığı
C) Anlam derinliğine önem verdiği
D) Belleklerde bir yer edindiği
E) Şiirdeki başarısını öteki türlerde de gös-
terdiği
11
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
u gene Quze ²) 1 Paragrafın Yorumu - 8. Şiirlerle başlayan bir yolculuktu benimki. Onun dillerde gezen dizeleri, bir yerlere kay- dedilen sözleri ilgimi çekmişti her zaman. Çevirileriyle buluştuğumdaysa onunla ilgili pek çok şeyi öğrenmiştim. Zamanın dönü- şümünü anlatan şairin yaşamındaki renklilik, - yazıda gezindiği yerleri ortaya çıkarma serü- venini de anlatıyordu bana. Şiirine bakarken dipten akıp giden zenginliği hissediyordum. Ama adım attığı düzyazıda, bambaşka bir seyrin kapılarını açması için biraz beklemem gerekiyordu. Bu parçada sözü edilen yazar ve eserle- riyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Eserlerinde yaşamından izlere rastlandığı B) Yabancı dilden tercümeler yaptığı C) Anlam derinliğine önem verdiği D) Belleklerde bir yer edindiği E) Şiirdeki başarısını öteki türlerde de gös- terdiği 11
23.
DENEME-14
Örneğin İç Anadolu Bölgesi yumuşak ve sert çekir-
dekli meyvelere (Elma, armut, kuşburnu, kiraz, vişne,
kayısı, erik, kızılcık, iğde, ceviz vs.). Akdeniz Bölgesi
turunçgillere, Karadeniz Bölgesi çay ve fındık üretimine
daha uygundur. Bu nedenle başarılı bir meyve yetiştirici-
liğinin anahtarı, seçilmiş tür ve çeşitlerle yetiştiricilik yap-
maktır.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Türkiye, dünya üzerinde uygun iklim kuşağındaki ko-
numu itibariyle bahçe bitkileri yetiştiriciliği açısından
üstün ekolojik avantaja sahiptir.
BÜlkemizin çok farklı iklim koşullarına sahip olması
nedeniyle her yerde aynı meyve tür ve çeşitlerini ye-
tiştirmek olanaksız.
C) Ülkemizde meyve türlerinde yapılan üretim, kendi
gereksinimimizi karşılamaktan başka dış ticarete de
önemli katkılarda bulunmaktadır.
D) Türkiye'nin hemen bütün meyvelerde bugünkü yetiş-
tirme potansiyelinden çok daha fazlasına sahip oldu-
ğunu söylemek mümkündür.
Meyve yetiştiriciliğinde Türkiye'nin önümüzdeki yıl-
lardaki hedefi, yüksek kalitede yetiştireceği meyve-
lerle dış pazarlarda marka olabilmektir.
24. Şair
Ideal KONDISYON
duya
bunu
ma c
gibi
söz
lerin
diye
düz
Bu
ola
A)
C)
E)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
23. DENEME-14 Örneğin İç Anadolu Bölgesi yumuşak ve sert çekir- dekli meyvelere (Elma, armut, kuşburnu, kiraz, vişne, kayısı, erik, kızılcık, iğde, ceviz vs.). Akdeniz Bölgesi turunçgillere, Karadeniz Bölgesi çay ve fındık üretimine daha uygundur. Bu nedenle başarılı bir meyve yetiştirici- liğinin anahtarı, seçilmiş tür ve çeşitlerle yetiştiricilik yap- maktır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Türkiye, dünya üzerinde uygun iklim kuşağındaki ko- numu itibariyle bahçe bitkileri yetiştiriciliği açısından üstün ekolojik avantaja sahiptir. BÜlkemizin çok farklı iklim koşullarına sahip olması nedeniyle her yerde aynı meyve tür ve çeşitlerini ye- tiştirmek olanaksız. C) Ülkemizde meyve türlerinde yapılan üretim, kendi gereksinimimizi karşılamaktan başka dış ticarete de önemli katkılarda bulunmaktadır. D) Türkiye'nin hemen bütün meyvelerde bugünkü yetiş- tirme potansiyelinden çok daha fazlasına sahip oldu- ğunu söylemek mümkündür. Meyve yetiştiriciliğinde Türkiye'nin önümüzdeki yıl- lardaki hedefi, yüksek kalitede yetiştireceği meyve- lerle dış pazarlarda marka olabilmektir. 24. Şair Ideal KONDISYON duya bunu ma c gibi söz lerin diye düz Bu ola A) C) E)
an
ni
di
in
3,
ÇE DENEMELERİ
Eski Anadolu çağlarının yetiştirdiği en gerçekçi,
en kuşkucu, en sivri dilli yazar olan Samsatis
Lukianos, edebiyat tarihindeki ilk bilim kurgu eserin
de yaratıcısıdır. (II) IS II. yüzyılın ortalarında yaşamış
olan Lukianos, Suriye'nin Kommagene ilinin başkenti
Samosata'da doğmuştur, Samosata'ya biz bugün
Samsat diyoruz; Malatya ilinin küçük bir kasabasıdır.
(III) Lukianos'un başlıca yapıtları, insan ruhunun kötü
yanlanını eleştirmek, İlk Çağ'ın birçok tanrılar kabul
eden dininin çürüklüğünü, anlamsızlığını göstermek
için yazılmıştır. (IV) Ana dili olmadığı halde Yunancayı
çok temiz yazarmış ve Lukianos'tan bize seksen üç
yapıt kalmıştır; kimi küçücük, kimi büyükçe olan bu
yazıların içine kendisinin olmayanlar da karışmıştır. (V)
Belki bir gün bütün yapıtları Türkçeye çevrilir.
Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerle ilgili
olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
1. cümlede edebiyat dünyasının ilk bilimsel
yapıtının yazarından bahsedilmiştir
II. cümlede Samosata'nın yerleşkesinden söz
edilmiş.
III. cümlede yazarın yapıtlarının içeriğinden
bahsedilmiştir.
IV. cümlede yazarın kendi dili dışında da yapıtlar
verdiği belirtilmiş.
V. cümlede yapıtlara ilgili bir beklenti dile
getirilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
an ni di in 3, ÇE DENEMELERİ Eski Anadolu çağlarının yetiştirdiği en gerçekçi, en kuşkucu, en sivri dilli yazar olan Samsatis Lukianos, edebiyat tarihindeki ilk bilim kurgu eserin de yaratıcısıdır. (II) IS II. yüzyılın ortalarında yaşamış olan Lukianos, Suriye'nin Kommagene ilinin başkenti Samosata'da doğmuştur, Samosata'ya biz bugün Samsat diyoruz; Malatya ilinin küçük bir kasabasıdır. (III) Lukianos'un başlıca yapıtları, insan ruhunun kötü yanlanını eleştirmek, İlk Çağ'ın birçok tanrılar kabul eden dininin çürüklüğünü, anlamsızlığını göstermek için yazılmıştır. (IV) Ana dili olmadığı halde Yunancayı çok temiz yazarmış ve Lukianos'tan bize seksen üç yapıt kalmıştır; kimi küçücük, kimi büyükçe olan bu yazıların içine kendisinin olmayanlar da karışmıştır. (V) Belki bir gün bütün yapıtları Türkçeye çevrilir. Bu parçadaki numaralandırılmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? 1. cümlede edebiyat dünyasının ilk bilimsel yapıtının yazarından bahsedilmiştir II. cümlede Samosata'nın yerleşkesinden söz edilmiş. III. cümlede yazarın yapıtlarının içeriğinden bahsedilmiştir. IV. cümlede yazarın kendi dili dışında da yapıtlar verdiği belirtilmiş. V. cümlede yapıtlara ilgili bir beklenti dile getirilmiştir.
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Dümdüz bir yol boyunca, dört tekerlekli bir arabayı iterek giden
birinin, arabayı itmeyi bıraktığını düşününüz. Sürtünme nedeniy-
le duracak olan araba tam olarak durmadan önce ise bir süre da-
ha gidecektir. Şimdi şunu soralım: Bu süre nasıl artırılabilir? Bu-
nun için tekerlekleri yağlamak ve yolu çok pürüzsüz yapmak çö-
züm olabilir. Tekerlekler ne kadar kolay dönerse, yol ne kadar düz-
gün olursa arabanın hareketini sürdürmesi de o kadar uzayacak-
tır. Bununla dış etkiler zayıflatılmış, hem tekerleklerdeki hem de
tekerlekler ile yol arasındaki sürtünme dediğimiz etki azaltılmış
olur. Bu, şimdilik, görünür kanıtın teorik bir yorumudur ve gerçek-
te keyfi bir yorumdur. Önemli bir adım daha atarak doğru ipucu-
nu ele geçireceğiz. Tam anlamı ile düzgün bir yol ve hiç sürtün-
mesi olmayan tekerlekler düşününüz. O zaman, arabayı durdura-
cak hiçbir şey olmazdı ve bundan dolayı da araba hiç durmadan
öylece giderdi. Bu sonuca, ancak düşünselleştirilmiş ve asla ger-
çekten yapılamayacak bir deney tasarlanarak varılıyor çünkü bü-
tün dış etkileri gidermek olanaksızdır.
20 Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
hangisi kullanılamaz?
40) Bu parçada yazarın "düşünselleşmiş oncy .arak
kavramsallaştırdığı durum için aşağıdaki örneklerden
E) Işınlanma teknolojisi ile galaksiler arasında olağanüstü
hızda seyahat etmek
TÜRKÇE TESTİ BİTTİ.
SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.
le-
nda
A) Bilincimizi tümüyle bilgisayara aktararak ölümsüzlüğü
yakalamak
B) Devasa bir kaldıraç ve dayanak yardımıyla dünyayı ye-
rinden oynatmak
Gıda sorununun çözümü için topraksız tarım çalışmala-
rına hız vermek
D) Insanları, binlerce yıl uyutarak gelecekte istedikleri bir
tarihe taşımak
TVT
SIZ
SI
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Dümdüz bir yol boyunca, dört tekerlekli bir arabayı iterek giden birinin, arabayı itmeyi bıraktığını düşününüz. Sürtünme nedeniy- le duracak olan araba tam olarak durmadan önce ise bir süre da- ha gidecektir. Şimdi şunu soralım: Bu süre nasıl artırılabilir? Bu- nun için tekerlekleri yağlamak ve yolu çok pürüzsüz yapmak çö- züm olabilir. Tekerlekler ne kadar kolay dönerse, yol ne kadar düz- gün olursa arabanın hareketini sürdürmesi de o kadar uzayacak- tır. Bununla dış etkiler zayıflatılmış, hem tekerleklerdeki hem de tekerlekler ile yol arasındaki sürtünme dediğimiz etki azaltılmış olur. Bu, şimdilik, görünür kanıtın teorik bir yorumudur ve gerçek- te keyfi bir yorumdur. Önemli bir adım daha atarak doğru ipucu- nu ele geçireceğiz. Tam anlamı ile düzgün bir yol ve hiç sürtün- mesi olmayan tekerlekler düşününüz. O zaman, arabayı durdura- cak hiçbir şey olmazdı ve bundan dolayı da araba hiç durmadan öylece giderdi. Bu sonuca, ancak düşünselleştirilmiş ve asla ger- çekten yapılamayacak bir deney tasarlanarak varılıyor çünkü bü- tün dış etkileri gidermek olanaksızdır. 20 Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? hangisi kullanılamaz? 40) Bu parçada yazarın "düşünselleşmiş oncy .arak kavramsallaştırdığı durum için aşağıdaki örneklerden E) Işınlanma teknolojisi ile galaksiler arasında olağanüstü hızda seyahat etmek TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ. le- nda A) Bilincimizi tümüyle bilgisayara aktararak ölümsüzlüğü yakalamak B) Devasa bir kaldıraç ve dayanak yardımıyla dünyayı ye- rinden oynatmak Gıda sorununun çözümü için topraksız tarım çalışmala- rına hız vermek D) Insanları, binlerce yıl uyutarak gelecekte istedikleri bir tarihe taşımak TVT SIZ SI
(1) Her yıl dünyada yaklaşık 400.000 kök hücre nakli
yapılmakta ve kök hücre nakli yapılan hastalar daha
sonra olağan hayatlarına devam edebilmektedir.
(II) Hastalığın vücutta yayılmasını önleyen ilaçların
kullanılması ve destek tedavideki gelişmeler
neticesinde, kök hücre nakli sonrası hastaların yaşam
süreleri giderek uzamaktadır. (III) Kök hücre nakli
sonrası hastalarda bağışıklık zayıflığı oluşmaktadır.
(IV) Bu durum, nakil zamanındaki alıcı ile vericinin yaş
farkı, hücre vericisinin cinsiyeti ile doğrudan ilgili olup
nakil yapılan hastaların büyük çoğunluğunda daha
önce görülen hastalıklara direnci ortadan
kaldırmaktadır. (V) Kök hücre nakli yapılan hastalar;
suçiçeği, aşırı dereceli nezle, kızamık, kabakulak başta
olmak birçok hastalığa yakalanmaya karşı korunmasız
hâle gelmektedir.
37. Kök hücre naklinin ele alındığı bu parçadaki
numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, saptamada bulunulmuştur.
B) II. cümlede, yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir.
C) III. cümlede, istenmeyen bir durumun nedenlerine
yer verilmiştir.
D) IV. cümlede, bir önceki yargıya bağlı bir bilgilendirme
yapılmıştır.
E) V. cümlede, örneklemeden yararlanılarak anlam
pekiştirilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
(1) Her yıl dünyada yaklaşık 400.000 kök hücre nakli yapılmakta ve kök hücre nakli yapılan hastalar daha sonra olağan hayatlarına devam edebilmektedir. (II) Hastalığın vücutta yayılmasını önleyen ilaçların kullanılması ve destek tedavideki gelişmeler neticesinde, kök hücre nakli sonrası hastaların yaşam süreleri giderek uzamaktadır. (III) Kök hücre nakli sonrası hastalarda bağışıklık zayıflığı oluşmaktadır. (IV) Bu durum, nakil zamanındaki alıcı ile vericinin yaş farkı, hücre vericisinin cinsiyeti ile doğrudan ilgili olup nakil yapılan hastaların büyük çoğunluğunda daha önce görülen hastalıklara direnci ortadan kaldırmaktadır. (V) Kök hücre nakli yapılan hastalar; suçiçeği, aşırı dereceli nezle, kızamık, kabakulak başta olmak birçok hastalığa yakalanmaya karşı korunmasız hâle gelmektedir. 37. Kök hücre naklinin ele alındığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, saptamada bulunulmuştur. B) II. cümlede, yargı gerekçesiyle birlikte verilmiştir. C) III. cümlede, istenmeyen bir durumun nedenlerine yer verilmiştir. D) IV. cümlede, bir önceki yargıya bağlı bir bilgilendirme yapılmıştır. E) V. cümlede, örneklemeden yararlanılarak anlam pekiştirilmiştir.
40. Zannederiz ki şiir, öteden beri bazı kayıtlarla beraber
vezinli, kafiyeli söz" diye tarif olunur. Bu tarifin sebebi
tabiatın manzum (misralar hâlinde) sözü, mensur
(düzyazı şeklinde) söze ve kafiyeli nazmı kafiyesiz
nazma tercih etmek yöneliminde bulunmasından ileri
gelmiştir. Yoksa şiirin mutlaka kafiyeli ve vezinli olması
için gerçek bir sebep yoktur. Manzum söze örfte şiir
diyoruz. Çünkü bu isme en çok layık görülecek çekici
sözler nazım arasında bulunabilir. Biz genel olarak güzel
sözlere edebiyat demekle beraber, bunların en çok güzel
olanlarına şiir diyoruz. Manzum veya mensur olmasını
kastetmiyoruz. Bununla beraber şiir denilebilecek bir
sözün mensur olmasına nispetle manzum olmasından
daha çok zevk duyduğumuzu itiraf eyliyoruz. Şiir denildiği
zaman, vezinli ve kafiyeli söz hatıra geliyor. Hâlbuki, öyle
vezinli kafiyeli sözler var ki şiir olmak şöyle dursun
bayağı edebiyattan bile sayılamaz. Aksine, öyle mensur
sözler de var ki nice manzumeden üstün bulunuyor.
Bu parçadan hareketle "şiir" ile ilgili aşağıdaki
çıkarımlardan hangisi yapılamaz?
Şiir, insanlar arasında genellikle vezin ve kafiye ile
söylenen söz olarak algılanmaktadır.
B) Mutlaka kafiye ya da vezinli olmak zorunda değildir.
C) insanlar, en güzel dile getirilen ifadelerin şiir olduğunu
düşünmektedir.
D) Bazı vezin ve kafiyeli sözler şiir olmaktan oldukça
uzaktır.
Şiirin vezinli yahut ve vezinsiz olacağını belirleyen
yine şairin kendisidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
40. Zannederiz ki şiir, öteden beri bazı kayıtlarla beraber vezinli, kafiyeli söz" diye tarif olunur. Bu tarifin sebebi tabiatın manzum (misralar hâlinde) sözü, mensur (düzyazı şeklinde) söze ve kafiyeli nazmı kafiyesiz nazma tercih etmek yöneliminde bulunmasından ileri gelmiştir. Yoksa şiirin mutlaka kafiyeli ve vezinli olması için gerçek bir sebep yoktur. Manzum söze örfte şiir diyoruz. Çünkü bu isme en çok layık görülecek çekici sözler nazım arasında bulunabilir. Biz genel olarak güzel sözlere edebiyat demekle beraber, bunların en çok güzel olanlarına şiir diyoruz. Manzum veya mensur olmasını kastetmiyoruz. Bununla beraber şiir denilebilecek bir sözün mensur olmasına nispetle manzum olmasından daha çok zevk duyduğumuzu itiraf eyliyoruz. Şiir denildiği zaman, vezinli ve kafiyeli söz hatıra geliyor. Hâlbuki, öyle vezinli kafiyeli sözler var ki şiir olmak şöyle dursun bayağı edebiyattan bile sayılamaz. Aksine, öyle mensur sözler de var ki nice manzumeden üstün bulunuyor. Bu parçadan hareketle "şiir" ile ilgili aşağıdaki çıkarımlardan hangisi yapılamaz? Şiir, insanlar arasında genellikle vezin ve kafiye ile söylenen söz olarak algılanmaktadır. B) Mutlaka kafiye ya da vezinli olmak zorunda değildir. C) insanlar, en güzel dile getirilen ifadelerin şiir olduğunu düşünmektedir. D) Bazı vezin ve kafiyeli sözler şiir olmaktan oldukça uzaktır. Şiirin vezinli yahut ve vezinsiz olacağını belirleyen yine şairin kendisidir.
31. Yunan mitolojisinde ölülerin ve yeraltının tanrısı olarak
bilinen namı diğer Hades. Hades, Olimpos tanrılarından
biridir. Cronus ve Rhea'nin oğlu ve aynı zamanda tüm
tanrıların babası olarak bilinen Zeus'un kardeşidir.
Titanlara karşı savaş ilan edip kazanan Zeus, dünyayı
kardeşleriyle paylaşmak ister. Kendine gökyüzünü alır,
Poseidon'a denizleri ve Hades'e de yeraltını vererek
hakimiyeti üç parçaya böler. Hades ismi "görünmezlik"
anlamına gelir ve bu acımasız tanrı görünmezlik özelliğine
sahiptir. Görünmezliğini sağlayan şey ise giydiği miğferidir.
Adı "bident" olan iki uçlu bir asası vardır. Asanın özelliği,
bir ucunun yaşamı, diğer ucunun ise ölümü temsil
etmesidir. Hades hakkında pek bilinmeyen bir diğer bilgi
ise yeraltı kaynaklarına ve zenginliklerine de sahip olduğu
için Roma mitolojisinde Plüton ismiyle tanınıyor olmasıdır.
Plüton'un kelime anlamı, Hades'in zenginliğinden de
anlaşılacağı gibi, "değerli varlıktır.
Bu parçaya göre "Hades" ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez? \-(
A) Giymiş olduğu miğfer ona görünmezlik sağlamaktadır.
B) Hâkimiyet kurduğu bölge ona Zeus tarafından
verilmiştir.
C) Isminin kelime anlamı, görünmezliktir.
D) Roma mitolojisindeki Plüton adlı tanrıya
benzetilmektedir.
Yunan mitlerinde yeraltının ölümcül tanrısı olarak
geçmektedir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31. Yunan mitolojisinde ölülerin ve yeraltının tanrısı olarak bilinen namı diğer Hades. Hades, Olimpos tanrılarından biridir. Cronus ve Rhea'nin oğlu ve aynı zamanda tüm tanrıların babası olarak bilinen Zeus'un kardeşidir. Titanlara karşı savaş ilan edip kazanan Zeus, dünyayı kardeşleriyle paylaşmak ister. Kendine gökyüzünü alır, Poseidon'a denizleri ve Hades'e de yeraltını vererek hakimiyeti üç parçaya böler. Hades ismi "görünmezlik" anlamına gelir ve bu acımasız tanrı görünmezlik özelliğine sahiptir. Görünmezliğini sağlayan şey ise giydiği miğferidir. Adı "bident" olan iki uçlu bir asası vardır. Asanın özelliği, bir ucunun yaşamı, diğer ucunun ise ölümü temsil etmesidir. Hades hakkında pek bilinmeyen bir diğer bilgi ise yeraltı kaynaklarına ve zenginliklerine de sahip olduğu için Roma mitolojisinde Plüton ismiyle tanınıyor olmasıdır. Plüton'un kelime anlamı, Hades'in zenginliğinden de anlaşılacağı gibi, "değerli varlıktır. Bu parçaya göre "Hades" ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? \-( A) Giymiş olduğu miğfer ona görünmezlik sağlamaktadır. B) Hâkimiyet kurduğu bölge ona Zeus tarafından verilmiştir. C) Isminin kelime anlamı, görünmezliktir. D) Roma mitolojisindeki Plüton adlı tanrıya benzetilmektedir. Yunan mitlerinde yeraltının ölümcül tanrısı olarak geçmektedir.
arla
ntili
arın
kip
Eve
ne
lim
bir
ğu,
ha
az
de
V
MOTİVA EĞİTİM
51)
1. Zengin ülkelerce geliştirilip üretilen, son derece
komplike hastalıklara karşı olan ilaçlar o denli pahalı
ki dünyanın yoksul ülkeleri bunları satın alacak
kaynağa sahip değiller.
II. Çünkü, sıtma ilaçları gibi bu tip ilaçlar, şirketleri
doyurabilecek kadar "para etmiyorlar".
III. Kaldı ki bu ülkeler, başlarına hala bela olan sıtma gibi
100 yıl öncesinin hastalıkları için bile ilaç
bulamıyorlar.
IV. İngiltere'nin başkenti Londra'da 8 Haziran günü,
doktor ve bilim adamlarından oluşan bir grup,
dünyanın en yoksul toplumlarında milyonlarca
ölüme yol açan bu hastalıklara savaş konusunda bir
bildiri yayımladı.
V. "... Hastalıklar İçin ilaç" adlı bildiride; sıtma,
tüberküloz gibi hastalıklarla düşük kar marjı
nedeniyle Ilgilenilmediğini, bunun insanlığın geleceği
için kritik bir nokta olduğunu vurguladı.
52)
A) I ve III
D) III ve V
B) II ve III
C) II ve V
E) IV ve V
18 ya gelindiğinde ise bütün dünyada hemen her
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
arla ntili arın kip Eve ne lim bir ğu, ha az de V MOTİVA EĞİTİM 51) 1. Zengin ülkelerce geliştirilip üretilen, son derece komplike hastalıklara karşı olan ilaçlar o denli pahalı ki dünyanın yoksul ülkeleri bunları satın alacak kaynağa sahip değiller. II. Çünkü, sıtma ilaçları gibi bu tip ilaçlar, şirketleri doyurabilecek kadar "para etmiyorlar". III. Kaldı ki bu ülkeler, başlarına hala bela olan sıtma gibi 100 yıl öncesinin hastalıkları için bile ilaç bulamıyorlar. IV. İngiltere'nin başkenti Londra'da 8 Haziran günü, doktor ve bilim adamlarından oluşan bir grup, dünyanın en yoksul toplumlarında milyonlarca ölüme yol açan bu hastalıklara savaş konusunda bir bildiri yayımladı. V. "... Hastalıklar İçin ilaç" adlı bildiride; sıtma, tüberküloz gibi hastalıklarla düşük kar marjı nedeniyle Ilgilenilmediğini, bunun insanlığın geleceği için kritik bir nokta olduğunu vurguladı. 52) A) I ve III D) III ve V B) II ve III C) II ve V E) IV ve V 18 ya gelindiğinde ise bütün dünyada hemen her
24. Ben, bir acının peşinden gittim; onu görmek, ona
dokunabilmek, onu anlayabilmek için. Orada gazeteciliğimi
de İstanbullu oluşumu da unuttum. Yol yok orada, su yok,
elektrik yok ve zaten daha ilk saatte İstanbul diye bir yer
de yoktu benim için. Ne gazeteci ne yazar ne
Istanbullu... Ben orada en büyük imtihanı kendimle verdim.
Çektiklerini anlatan insanları dinlerken, onları bir köşede
izlerken elimi ayağımı nereye koyacağımı, kime ne
diyeceğimi bilemediğim, çok afalladığım ve hatta bu
çaresizlikle baş edemediğim zamanlar oldu. Ben;
imtihanımı kendimle, insanlığımla, vicdanımla verdim.
-.
Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
A) Mahrumiyetler ve sıkıntılar içinde bir yer
B) Gazeteci olarak gittim ama gazeteci olamadım
C) Istanbul'dan kaçarcasına gittiğim bu yerdir belki
aradığım
Her insanın bir imtihan zamanı ve yeri vardır
E) Bazen insan konfor alanından kaçmak ister
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
24. Ben, bir acının peşinden gittim; onu görmek, ona dokunabilmek, onu anlayabilmek için. Orada gazeteciliğimi de İstanbullu oluşumu da unuttum. Yol yok orada, su yok, elektrik yok ve zaten daha ilk saatte İstanbul diye bir yer de yoktu benim için. Ne gazeteci ne yazar ne Istanbullu... Ben orada en büyük imtihanı kendimle verdim. Çektiklerini anlatan insanları dinlerken, onları bir köşede izlerken elimi ayağımı nereye koyacağımı, kime ne diyeceğimi bilemediğim, çok afalladığım ve hatta bu çaresizlikle baş edemediğim zamanlar oldu. Ben; imtihanımı kendimle, insanlığımla, vicdanımla verdim. -. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Mahrumiyetler ve sıkıntılar içinde bir yer B) Gazeteci olarak gittim ama gazeteci olamadım C) Istanbul'dan kaçarcasına gittiğim bu yerdir belki aradığım Her insanın bir imtihan zamanı ve yeri vardır E) Bazen insan konfor alanından kaçmak ister
20. O yıllarda bazı gençler bireyci edebiyatın peşindeydi ve
orada var olmanın olanaklarını arıyorlardı. Bireyin içinde
bulunduğu durumu Fransız edebiyatına öykündüklerini
sezdiren bir tavırla anlatıyorlardı. Kendileri ortada yoktu,
kişilikleri çok sonra bizim insanımıza döndüklerinde, bizim
insanımızın sorunlarını kurcaladıklarında gelişecekti.
Bireyci edebiyatla toplumcu edebiyatların ters yönde
akışına kapılan gençler, birbirlerine karşı düşmanca bir
tutum içindeydiler. Âdeta sinsice, gizli gizli birbirlerini
eleştiriyorlardı. Böyle olmakla birlikte aynı kahvelere,
aynı meyhanelere gidiyorlardı; görünürde dosttular,
arkadaştılar.
070
Bu parçada anlatılan edebiyatçı gençler için
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Bağlı oldukları edebî anlayışı başkalarına kabul
ettirme dertleri yoktur.
B) Fikirlerin esiri olduklarından edebî yönden henüz
yeterli olgunluğa ulaşmamışlardır.
Sanatın bir uğraşıdan ibaret olması gerektiğini
düşünmektedirler.
D) Fikir münakaşalarına girmek isteyen gençleri dışlaya
bir yapıları vardır.
E) Sanat için sanat ilkesinden taviz vermeyi doğru
bulmamaktadırlar.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
20. O yıllarda bazı gençler bireyci edebiyatın peşindeydi ve orada var olmanın olanaklarını arıyorlardı. Bireyin içinde bulunduğu durumu Fransız edebiyatına öykündüklerini sezdiren bir tavırla anlatıyorlardı. Kendileri ortada yoktu, kişilikleri çok sonra bizim insanımıza döndüklerinde, bizim insanımızın sorunlarını kurcaladıklarında gelişecekti. Bireyci edebiyatla toplumcu edebiyatların ters yönde akışına kapılan gençler, birbirlerine karşı düşmanca bir tutum içindeydiler. Âdeta sinsice, gizli gizli birbirlerini eleştiriyorlardı. Böyle olmakla birlikte aynı kahvelere, aynı meyhanelere gidiyorlardı; görünürde dosttular, arkadaştılar. 070 Bu parçada anlatılan edebiyatçı gençler için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Bağlı oldukları edebî anlayışı başkalarına kabul ettirme dertleri yoktur. B) Fikirlerin esiri olduklarından edebî yönden henüz yeterli olgunluğa ulaşmamışlardır. Sanatın bir uğraşıdan ibaret olması gerektiğini düşünmektedirler. D) Fikir münakaşalarına girmek isteyen gençleri dışlaya bir yapıları vardır. E) Sanat için sanat ilkesinden taviz vermeyi doğru bulmamaktadırlar.
A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V
X
29. Kariyer olarak tarım üzerindeki önem ayrıca genç
insanların kendi çiftliklerini açmalarını ve başkaları
için daha fazla gıda üretmelerini cesaretlendirmek-
tedir. Dünya açlığı sorunu, dünya nüfusu çiftçilerin
üretebildiği gida miktarından ciddi ölçüde yüksek
olmaya devam ettiği sürece daima sürecektir. Nü-
fus artışını kontrol altına almak için yapılan geniş
kapsamlı gayretlerin hiç rağbet görmediğini ve ne-
redeyse uygulamasının imkânsız olduğunu söyle-
mek mümkündür.
Yukarıdaki parçadan aşağıdakilerden hangisi-
ne ulaşılamaz?
A) Kariyer gelişimi açısından gençler de tarıma
önem vermelidir.
B) Dünya nüfusu artmaya devam ettikçe açlık so-
runu bitmeyecektir.
C) Nüfus artışını kontrol altına almak rağbet gör-
memektedir.
DNüfus artışını kontrol altında tutmak imkansız
laşmıştır.
E) Gençler, tarım özeliyle gıda üretiminde cesaret-
Mendirilmelidir.
31
9
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A) I B) II C) III D) IV E) V X 29. Kariyer olarak tarım üzerindeki önem ayrıca genç insanların kendi çiftliklerini açmalarını ve başkaları için daha fazla gıda üretmelerini cesaretlendirmek- tedir. Dünya açlığı sorunu, dünya nüfusu çiftçilerin üretebildiği gida miktarından ciddi ölçüde yüksek olmaya devam ettiği sürece daima sürecektir. Nü- fus artışını kontrol altına almak için yapılan geniş kapsamlı gayretlerin hiç rağbet görmediğini ve ne- redeyse uygulamasının imkânsız olduğunu söyle- mek mümkündür. Yukarıdaki parçadan aşağıdakilerden hangisi- ne ulaşılamaz? A) Kariyer gelişimi açısından gençler de tarıma önem vermelidir. B) Dünya nüfusu artmaya devam ettikçe açlık so- runu bitmeyecektir. C) Nüfus artışını kontrol altına almak rağbet gör- memektedir. DNüfus artışını kontrol altında tutmak imkansız laşmıştır. E) Gençler, tarım özeliyle gıda üretiminde cesaret- Mendirilmelidir. 31 9
29. Toplumsal değerlerimizden
olan komşuluk, büyük
şehirlerin artmasıyla iyiden iyiye törpülenmiş durumda
ne yazık ki. Daha çok şehirlilik bilincinin tam
oturmaması ve yetersizliği ile ilgilidir bu durum. Yaşadığı
apartmanda komşuluğu göz ardı eden apartman
sakinlerinin, yazlıklarında komşular edindiklerini
gözlemleriz. Apartmanın yan duvarındaki komşusuyla
görüşmek istemeyen insana ne olmuştur da yazlığında
komşu edinmek istemektedir? Burada yaşama mekani
olarak yazlığın apartmana nazaran daha insani olması,
bir etken olarak görülebilir.
Bu parçada anlatılanlar aşağıdakilerden hangisine
karşı çıkmak için yazılmış olabilir?
A) Bütün şehirlerin bir kimliğinin, bir kişiliğinin ve bir
karakterinin olması beklenir.
B) Metropol şehirlerde çok kültürlülük, zenginliğin
yanında sıkıntılarıyla da beraber gelmektedir.
C) Büyük şehirlerde yaşayan kişiler, komşuluk olgusunu
tamamen yitirmiştir.
D) Geleneğimizde yalnızlığa çözüm olarak komşuluk
ilişkilerinin geliştirilmesi ön plana çıkar.
E) Günümüzde büyük şehirlerde sosyal ilişkiler, daha
çok sosyal medya platformlarına kaymıştır.
Ya
ki
ő
h
31
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
29. Toplumsal değerlerimizden olan komşuluk, büyük şehirlerin artmasıyla iyiden iyiye törpülenmiş durumda ne yazık ki. Daha çok şehirlilik bilincinin tam oturmaması ve yetersizliği ile ilgilidir bu durum. Yaşadığı apartmanda komşuluğu göz ardı eden apartman sakinlerinin, yazlıklarında komşular edindiklerini gözlemleriz. Apartmanın yan duvarındaki komşusuyla görüşmek istemeyen insana ne olmuştur da yazlığında komşu edinmek istemektedir? Burada yaşama mekani olarak yazlığın apartmana nazaran daha insani olması, bir etken olarak görülebilir. Bu parçada anlatılanlar aşağıdakilerden hangisine karşı çıkmak için yazılmış olabilir? A) Bütün şehirlerin bir kimliğinin, bir kişiliğinin ve bir karakterinin olması beklenir. B) Metropol şehirlerde çok kültürlülük, zenginliğin yanında sıkıntılarıyla da beraber gelmektedir. C) Büyük şehirlerde yaşayan kişiler, komşuluk olgusunu tamamen yitirmiştir. D) Geleneğimizde yalnızlığa çözüm olarak komşuluk ilişkilerinin geliştirilmesi ön plana çıkar. E) Günümüzde büyük şehirlerde sosyal ilişkiler, daha çok sosyal medya platformlarına kaymıştır. Ya ki ő h 31
33. Son yıllarda dünyanın birçok bölgesinde büyük or-
man yangınları yaşanıyor. Ormanlar ayrı ayrı canlılara
yaşam alanları sunar. Ormanların yok olması hayvan
türlerini bir araya getiriyor. Farklı türler birbirine çok
yakın yaşamaya ve aynı alandan beslenmeye başlı-
yor. Her zamanki rutin beslenmelerini yapamıyorlar,
hastalıkları artıyor. Bakterileri ve virüsleri artıyor. İnsa-
noğlu kendi sınırlarını aşıp doğaya girdiği için hay-
vandan insana geçen hastalıklarla yüz yüze kalıyor.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz?
A) Doğal yaşam alanları yok olan canlıların çeşitli so-
runlarla karşılaştığı
B) Yanginlar sonucu yaşam alanları yok olan farklı
türlerin birbirine temas ettiği
Hayvanlardaki bazı hastalıkların insanların doğa-
ya müdahaleşi sonucu ortaya çıktığı
D) Kendi yaşam alanından uzaklaşan canlıların baş-
ka türlerin yaşamı için risk oluşturduğu
E) İnsanların diğer canlıların yaşam alanına girmesi
sonucu bazı hastalıkların ortaya çıktığı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
33. Son yıllarda dünyanın birçok bölgesinde büyük or- man yangınları yaşanıyor. Ormanlar ayrı ayrı canlılara yaşam alanları sunar. Ormanların yok olması hayvan türlerini bir araya getiriyor. Farklı türler birbirine çok yakın yaşamaya ve aynı alandan beslenmeye başlı- yor. Her zamanki rutin beslenmelerini yapamıyorlar, hastalıkları artıyor. Bakterileri ve virüsleri artıyor. İnsa- noğlu kendi sınırlarını aşıp doğaya girdiği için hay- vandan insana geçen hastalıklarla yüz yüze kalıyor. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılamaz? A) Doğal yaşam alanları yok olan canlıların çeşitli so- runlarla karşılaştığı B) Yanginlar sonucu yaşam alanları yok olan farklı türlerin birbirine temas ettiği Hayvanlardaki bazı hastalıkların insanların doğa- ya müdahaleşi sonucu ortaya çıktığı D) Kendi yaşam alanından uzaklaşan canlıların baş- ka türlerin yaşamı için risk oluşturduğu E) İnsanların diğer canlıların yaşam alanına girmesi sonucu bazı hastalıkların ortaya çıktığı
sitesi tarafından 2015'te
rt-Of yolunu keşfetme-
yan bu yol artık kulla-
bizi yeni yola yönlen-
uçurum olan, toprak
tehlikeli yere varma-
aşladık. "Eyvah, bu-
diye düşündük. Bu
sı yol olarak yapıl-
anzaralan olan yo-
Delli olmuyor ama
ar. O yüzden çok
angisi yoktur?
ile yarıl-
el olarak
yayla-
hi yük-
bulu-
Fakat
yük-
Tibet
Anlatım Teknikleri
=vu-
Prf Yayinla
15. Sosyoloji, çevremizde olup bitenleri anlamamızı ve kendi ya-
şantımızla toplumsal süreçler arasında ilişki kurmamızı sağla-
yan bir alandır. Sosyoloji, çevremizdeki toplumsal kurallar, kül-
türel normlar, yoksulluk, ayrımcılık gibi olguların belirli tarihsel
süreçlerle şekillenmiş olduğunu, dolayısıyla kaçınılmaz olma-
dığını gösterir. Bu özelliğiyle doğru bildiklerimizi sorgulamaya
açarak bizlere başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösterir;
özgür ve demokratik bir toplum/oluşturabilme konusunda biz-
leri donanımlı hâle getirir.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden verilen-
lerden yararlanılmıştır?
A) Açıklama - betimleme
B) Tanımlama - örnek verme
C) Açıklama-örnek verme
D) Betimleme Öyküleme
E) Açıklama-Tanımlama
16. Bir elbise askısı, bir iskemle, bir koltuk ve üstü kartonlar, boya tüp-
leri ve kalemlerle dolu bir masa... Bir köşede külleri altında uyuk-
layan kahve mangalı... Fincanlar ve ibrikler çok temiz ve düzgünce
dizilmiş, Halis kahvenin güzel kokusu burnumu okşarken gözle-
rim kusursuz sanatla işlenmiş camlar üzerinde geziyordu.
Bu parçanın anlatımında ağır basan anlatım tekniği aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Betimleme
B) Öyküleme
D) Açıklama
C) Karşılaştırma
E) Tartışma
17. Orada terk edilmiş bir kayık vardı. Koyun kıyısında... İçinde kuru
etler ve birkaç fıçı tatlı su... Bir güney rüzgârı oldukça etkili, buz
parçasın Tsalal Adası'na getiren ters akıntıyı andırır tarzda esi-
yordu. Kayıla bir yerlere varrim diye düşündü. Bu rüzgâr onu
kayıkla birlikte günlerce sürükledi. Oradan bir geçit bulup seti
aştı sonunda. Bu yaşadıkları kabus gibi gelmişti ona.
A) Hâkim anlatıcılı bakış açısından
B) Öyküleyici anlatından
Örneklerden
Yukarıdaki parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisin-
den yararlanılmamışth?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
sitesi tarafından 2015'te rt-Of yolunu keşfetme- yan bu yol artık kulla- bizi yeni yola yönlen- uçurum olan, toprak tehlikeli yere varma- aşladık. "Eyvah, bu- diye düşündük. Bu sı yol olarak yapıl- anzaralan olan yo- Delli olmuyor ama ar. O yüzden çok angisi yoktur? ile yarıl- el olarak yayla- hi yük- bulu- Fakat yük- Tibet Anlatım Teknikleri =vu- Prf Yayinla 15. Sosyoloji, çevremizde olup bitenleri anlamamızı ve kendi ya- şantımızla toplumsal süreçler arasında ilişki kurmamızı sağla- yan bir alandır. Sosyoloji, çevremizdeki toplumsal kurallar, kül- türel normlar, yoksulluk, ayrımcılık gibi olguların belirli tarihsel süreçlerle şekillenmiş olduğunu, dolayısıyla kaçınılmaz olma- dığını gösterir. Bu özelliğiyle doğru bildiklerimizi sorgulamaya açarak bizlere başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösterir; özgür ve demokratik bir toplum/oluşturabilme konusunda biz- leri donanımlı hâle getirir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden verilen- lerden yararlanılmıştır? A) Açıklama - betimleme B) Tanımlama - örnek verme C) Açıklama-örnek verme D) Betimleme Öyküleme E) Açıklama-Tanımlama 16. Bir elbise askısı, bir iskemle, bir koltuk ve üstü kartonlar, boya tüp- leri ve kalemlerle dolu bir masa... Bir köşede külleri altında uyuk- layan kahve mangalı... Fincanlar ve ibrikler çok temiz ve düzgünce dizilmiş, Halis kahvenin güzel kokusu burnumu okşarken gözle- rim kusursuz sanatla işlenmiş camlar üzerinde geziyordu. Bu parçanın anlatımında ağır basan anlatım tekniği aşağı- dakilerden hangisidir? A) Betimleme B) Öyküleme D) Açıklama C) Karşılaştırma E) Tartışma 17. Orada terk edilmiş bir kayık vardı. Koyun kıyısında... İçinde kuru etler ve birkaç fıçı tatlı su... Bir güney rüzgârı oldukça etkili, buz parçasın Tsalal Adası'na getiren ters akıntıyı andırır tarzda esi- yordu. Kayıla bir yerlere varrim diye düşündü. Bu rüzgâr onu kayıkla birlikte günlerce sürükledi. Oradan bir geçit bulup seti aştı sonunda. Bu yaşadıkları kabus gibi gelmişti ona. A) Hâkim anlatıcılı bakış açısından B) Öyküleyici anlatından Örneklerden Yukarıdaki parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisin- den yararlanılmamışth?
2. Sade bir dille ve hece ölçüsüyle şiir yazma konu-
sunda Mehmet Emin Yurdakul'un çıkışı, Genç
Kalemler dergisinde yazan ve kendilerine Yeni
Lisancılar denen şairlerle daha da ileri götürülür.
Ziya Gökalp bu gruba sonradan katılmasına kar-
şın, etkisi en büyük olan sanatçıdır. Sonuçta bu
dönemde Ziya Gökalp etkisinde sade bir dille ve
hece ölçüsüyle millî konuları öne çıkaran, halka
moral aşılayan, milliyetçilik fikrini destekleyen, di-
daktik şiirler yazılmıştır. Bu şiirlerin sanatsal yönü
zayıftır. Biçimsel yönden ölçü ve uyak sağlanmış-
tır. Ancak birçok şiirde uyakların doldurma olduğu
hissi uyanmaktadır.
Bu paragrafta altı çizili sözcükle anlatılmak is-
tenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Uyakların özenle kurulması
B) Uyakların şiire ayrı bir anlam kazandırması
C) Her dizede uyakların olması
D) Uyakların şiirde bulunmak zorunda olduğu
için kullanılması
E) Uyakların dizelerin anlamını bozması
com t
nangank
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Sade bir dille ve hece ölçüsüyle şiir yazma konu- sunda Mehmet Emin Yurdakul'un çıkışı, Genç Kalemler dergisinde yazan ve kendilerine Yeni Lisancılar denen şairlerle daha da ileri götürülür. Ziya Gökalp bu gruba sonradan katılmasına kar- şın, etkisi en büyük olan sanatçıdır. Sonuçta bu dönemde Ziya Gökalp etkisinde sade bir dille ve hece ölçüsüyle millî konuları öne çıkaran, halka moral aşılayan, milliyetçilik fikrini destekleyen, di- daktik şiirler yazılmıştır. Bu şiirlerin sanatsal yönü zayıftır. Biçimsel yönden ölçü ve uyak sağlanmış- tır. Ancak birçok şiirde uyakların doldurma olduğu hissi uyanmaktadır. Bu paragrafta altı çizili sözcükle anlatılmak is- tenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Uyakların özenle kurulması B) Uyakların şiire ayrı bir anlam kazandırması C) Her dizede uyakların olması D) Uyakların şiirde bulunmak zorunda olduğu için kullanılması E) Uyakların dizelerin anlamını bozması com t nangank
21. Yıldızların ölümüyle ortaya çıkan Nebulalar, aynı
zamanda yeni yıldızların da hayata geldiği olu-
şumlardır. Ölen bir yıldızdan geriye kalan gazların
kütle çekim sonucunda yakınlaşarak oluşturduğu,
sıcaklığı da 15 bin dereceyi aşan bulutsularda gaz-
lar arası yeni bir füzyon reaksiyonu süreci başlar.
Ana yıldız, demir ve karbon yığını olarak ömrünü
tamamlarken, geride bıraktığı gazların arasındaki
yeni füzyon reaksiyonları yeni bir yıldızın oluşumu-
na yol açar. Yeni yıldız, içinden doğduğu eski yıldız
kadar olmasa da yine gaz püskürtmesi yapar.
Bu parçanın bütününe baktığımızda "Nebula ile
ilgili en kapsamlı ifade aşağıdakilerden hangi-
sidir?
A) Nebulaların ne olduğu
B) Yıldızlarla olan bağları
Ortaya çıkışları
D Sebep olduğu olaylar
Oluşum zorluğu
23.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. Yıldızların ölümüyle ortaya çıkan Nebulalar, aynı zamanda yeni yıldızların da hayata geldiği olu- şumlardır. Ölen bir yıldızdan geriye kalan gazların kütle çekim sonucunda yakınlaşarak oluşturduğu, sıcaklığı da 15 bin dereceyi aşan bulutsularda gaz- lar arası yeni bir füzyon reaksiyonu süreci başlar. Ana yıldız, demir ve karbon yığını olarak ömrünü tamamlarken, geride bıraktığı gazların arasındaki yeni füzyon reaksiyonları yeni bir yıldızın oluşumu- na yol açar. Yeni yıldız, içinden doğduğu eski yıldız kadar olmasa da yine gaz püskürtmesi yapar. Bu parçanın bütününe baktığımızda "Nebula ile ilgili en kapsamlı ifade aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Nebulaların ne olduğu B) Yıldızlarla olan bağları Ortaya çıkışları D Sebep olduğu olaylar Oluşum zorluğu 23.