Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

TYT - Türkçe
37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Hayatın normal akışında devam ederken "pat" diye bir
olay olur. Dehşete kapılır, panikler, ödün patlar, olan-
ları değerlendirme yetini kaybedersin. Travmatik stres
belirtileridir bunlar! Ruhsal ve fiziksel olarak seni yara-
lar ama en çok olay sonrasında süregiden huzursuzluk,
güvensizlik, korku ve panikatak günlük yaşantını komp-
le değiştirir. Psikiyatristler diyor ki: Beynimiz için gerçek
ile hayal arasında pek bir fark yok. Sen yaşadığın olay
sonrası kötü senaryoları yazdığında onların gerçekleş-
me ihtimali bile seni korkutmaya yetiyor. Daha açık an-
latayım: Bir filmi seyrettiğimiz zaman aktörün gerçekte
ölmediğini bilmemize rağmen ağlıyor; geçmiş bir anıyı
hatırladığımız zaman şu anda gerçekleşiyormuş gibi
bedensel reaksiyon veriyor; hüzünlü bir anımızı düşün-
düğümüzde gözyaşlarımızı, mutlu bir anımızı düşündü-
ğümüzde de gülümsememizi kontrol edemiyoruz. Aynı
şey korkularımız için de geçerli oluyor.
37. Bu parçadan yola çıkarak
1. Korktuğumuz şey o anda gerçekleşmemesine
rağmen biz gerçekleşmiş gibi duygusal ve fizik-
sel olarak etkilerini yaşıyoruz.
II. Aniden gelişen bir olay karşısında hepimiz de-
neyimlerimize göre bedensel reaksiyonlar veri-
yoruz.
III. Yaşamaktan korktuğumuz şeyi gerçek dünyada.
olmasa da zihinsel ve fiziksel olarak kendimize
deneyimletmiş oluruz.
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A) Yalnız
38. Bu parca
B) Yalniz II
D) Ive 11
Eve
C)Yalnız t
Raunt
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT - Türkçe 37-38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Hayatın normal akışında devam ederken "pat" diye bir olay olur. Dehşete kapılır, panikler, ödün patlar, olan- ları değerlendirme yetini kaybedersin. Travmatik stres belirtileridir bunlar! Ruhsal ve fiziksel olarak seni yara- lar ama en çok olay sonrasında süregiden huzursuzluk, güvensizlik, korku ve panikatak günlük yaşantını komp- le değiştirir. Psikiyatristler diyor ki: Beynimiz için gerçek ile hayal arasında pek bir fark yok. Sen yaşadığın olay sonrası kötü senaryoları yazdığında onların gerçekleş- me ihtimali bile seni korkutmaya yetiyor. Daha açık an- latayım: Bir filmi seyrettiğimiz zaman aktörün gerçekte ölmediğini bilmemize rağmen ağlıyor; geçmiş bir anıyı hatırladığımız zaman şu anda gerçekleşiyormuş gibi bedensel reaksiyon veriyor; hüzünlü bir anımızı düşün- düğümüzde gözyaşlarımızı, mutlu bir anımızı düşündü- ğümüzde de gülümsememizi kontrol edemiyoruz. Aynı şey korkularımız için de geçerli oluyor. 37. Bu parçadan yola çıkarak 1. Korktuğumuz şey o anda gerçekleşmemesine rağmen biz gerçekleşmiş gibi duygusal ve fizik- sel olarak etkilerini yaşıyoruz. II. Aniden gelişen bir olay karşısında hepimiz de- neyimlerimize göre bedensel reaksiyonlar veri- yoruz. III. Yaşamaktan korktuğumuz şeyi gerçek dünyada. olmasa da zihinsel ve fiziksel olarak kendimize deneyimletmiş oluruz. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız 38. Bu parca B) Yalniz II D) Ive 11 Eve C)Yalnız t Raunt
me
ak
na
el
7-
Z
-
A
31. Fransız şair Leconte de Lisle; titiz ve temizdi, toplu-
mun kötülüklerine bulaşmamak için toplumun dışına
çekildi. Gerçi kötülüklere bulaşmadı ama hiçbir kötü-
lüğü de ortadan kaldıramadı. Erdemli kaldı ama kötü-
lükleri yıkamadı. O, toplumdan kaçınca toplum onun
kendisinden nefret ettiğini sandı. Oysa o, toplumu
çok seviyordu. İstiyordu ki toplum kendi dilediği gibi
olsun, bunu göremeyince toplumun dışında kaldı.
Bu parçada söz edilen Fransız şair ile ilgili aşa-
ğıdakilerin hangisi soylenemez?
Toplumdan yalıtılmış bir yaşam sürdüğü
Karşı çıktığı durumları düzeltemediği
Dikkatli ve özenli davranan biri olduğu
D) Bireysel tutumundan yer yer ödün verdiği
Toplumsal aksaklıkları kendine dert edindiği
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
me ak na el 7- Z - A 31. Fransız şair Leconte de Lisle; titiz ve temizdi, toplu- mun kötülüklerine bulaşmamak için toplumun dışına çekildi. Gerçi kötülüklere bulaşmadı ama hiçbir kötü- lüğü de ortadan kaldıramadı. Erdemli kaldı ama kötü- lükleri yıkamadı. O, toplumdan kaçınca toplum onun kendisinden nefret ettiğini sandı. Oysa o, toplumu çok seviyordu. İstiyordu ki toplum kendi dilediği gibi olsun, bunu göremeyince toplumun dışında kaldı. Bu parçada söz edilen Fransız şair ile ilgili aşa- ğıdakilerin hangisi soylenemez? Toplumdan yalıtılmış bir yaşam sürdüğü Karşı çıktığı durumları düzeltemediği Dikkatli ve özenli davranan biri olduğu D) Bireysel tutumundan yer yer ödün verdiği Toplumsal aksaklıkları kendine dert edindiği
2.
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş, Laonicus Chal-
condyles'un yazdığı Kehanetler Kitabı'ndan alın-
tilanan "İnsan olmanın ne demek olduğunu her
geçen gün daha az bileceğiz." cümlesiyle başlıyor.
Saramago'nun menşei kötülük olan tüm anlatıları,
insan olmayı masaya yatırıyor. Sorgulatıyor. O yüz-
den kalem tutan eli demir gibi! Okurken yediğiniz
demir yumruğun acısını, eline geçirdiği kadife eldi-
ven nedeniyle biraz geç anlıyoruz sadece.
Bu parçada altı çizili sözle Saramago ile ilgili an-
latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşamın zorluklarını herkesin anlayabileceği
yalınlıkta verdiği
BY Yaşanan acıları hiçbir örtüye ihtiyaç duymadan
aktarma yoluna gittiği
a
C) Hayatın sarsıcı gerçeklerini yumuşatarak, his-
settirmeden anlattığı
DY Anlatılması güç durumları büyük bir kolaylık ve
akıcılıkla sunduğu
Hayatın acı gerçeklerini düşsel olayların içinde
eriterek dile getirdiği
TYT 9. DENEME
Raunt
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
2. Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş, Laonicus Chal- condyles'un yazdığı Kehanetler Kitabı'ndan alın- tilanan "İnsan olmanın ne demek olduğunu her geçen gün daha az bileceğiz." cümlesiyle başlıyor. Saramago'nun menşei kötülük olan tüm anlatıları, insan olmayı masaya yatırıyor. Sorgulatıyor. O yüz- den kalem tutan eli demir gibi! Okurken yediğiniz demir yumruğun acısını, eline geçirdiği kadife eldi- ven nedeniyle biraz geç anlıyoruz sadece. Bu parçada altı çizili sözle Saramago ile ilgili an- latılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşamın zorluklarını herkesin anlayabileceği yalınlıkta verdiği BY Yaşanan acıları hiçbir örtüye ihtiyaç duymadan aktarma yoluna gittiği a C) Hayatın sarsıcı gerçeklerini yumuşatarak, his- settirmeden anlattığı DY Anlatılması güç durumları büyük bir kolaylık ve akıcılıkla sunduğu Hayatın acı gerçeklerini düşsel olayların içinde eriterek dile getirdiği TYT 9. DENEME Raunt 1
or-
Raunt
32. Hastalık insanlık tarihi kadar eskidir ve hastalık için
yapılan cerrahi tedavinin de insanın başlangıcından
beri var olduğunu kabul etmek yanlış olmaz. İlk in-
sanlar genellikle hastalıkların kötü tanrılar tarafın-
dan gönderildiğini düşünüyorlardı. Ancak dikkatli
olan bazıları birtakım hastalıklara hangi gıdaların
iyi geldiğini ya da gelmediğini gözlemlediler. Bu şe-
kilde yapılan gözlemler birikti ve tedavi yöntemleri
oluşmaya başladı. İlk insanlar muhtemelen kana-
maları durdurmaya çalıştılar ancak elde kanıt olan
ilk cerrahi tedavi trefinasyondur. Kafatasının bir
kısmının matkap benzeri aletlerle çıkartılması kafa
travması, epilepsi tedavisi için oldukça sık uygula-
nan bir tedavi biçimiydi. Bu işleme ait bulunan en
eski kemikler 12.000 yıl öncesine aittir.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme-
miştir?
A) Hastalık ve cerrahi müdahalenin tarihçesine
B) İlk insanların hastalıkları bağladığı nedene
C) Tedavi yöntemlerinin oluşma sürecine
D) Tarihteki belgelenen ilk cerrahi tedavi yöntemine
Tarihteki ilk cerrahi müdahaleyi gerçekleştiren-
lere
Diğer sayfaya geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
or- Raunt 32. Hastalık insanlık tarihi kadar eskidir ve hastalık için yapılan cerrahi tedavinin de insanın başlangıcından beri var olduğunu kabul etmek yanlış olmaz. İlk in- sanlar genellikle hastalıkların kötü tanrılar tarafın- dan gönderildiğini düşünüyorlardı. Ancak dikkatli olan bazıları birtakım hastalıklara hangi gıdaların iyi geldiğini ya da gelmediğini gözlemlediler. Bu şe- kilde yapılan gözlemler birikti ve tedavi yöntemleri oluşmaya başladı. İlk insanlar muhtemelen kana- maları durdurmaya çalıştılar ancak elde kanıt olan ilk cerrahi tedavi trefinasyondur. Kafatasının bir kısmının matkap benzeri aletlerle çıkartılması kafa travması, epilepsi tedavisi için oldukça sık uygula- nan bir tedavi biçimiydi. Bu işleme ait bulunan en eski kemikler 12.000 yıl öncesine aittir. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilme- miştir? A) Hastalık ve cerrahi müdahalenin tarihçesine B) İlk insanların hastalıkları bağladığı nedene C) Tedavi yöntemlerinin oluşma sürecine D) Tarihteki belgelenen ilk cerrahi tedavi yöntemine Tarihteki ilk cerrahi müdahaleyi gerçekleştiren- lere Diğer sayfaya geçiniz.
TYT - Türkçe
29. Bilim ve matematik dünyasının en sık gündeme
gelen konularından biri, kimin bir buluşu ilk olarak
yaptığı konusudur. Bir olgunun ilk olarak farkına
varmak, onunla ilgili bir ifadede bulunmak tarihsel
açıdan çok önemlidir. Örneğin, Newton'un gözlem-
lediği efsanevi elma ağacı hikâyesini düşünürseniz
yer çekimi ile ilgili buluşunu yaptığı zaman insanoğ-
lu uçamayan şeylerin yere düştüğünü izleyeli 1-2
milyon yıl kadar olmuştu. Ama Newton, diğerlerin-
den farklı olarak neden düştüğünü gözlemleyen ve
bunu bilimsel bir temel ile bulan ilk kişi oldu.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ula-
şulabilir?
A) Yenilik çabaları, bilimsel birikimden yararlanma-
yı ve ortak akla başvurmayı reddeder.c
Bilimsel bir buluşa imza atmak, bilimsel birikim-
den ayrılmayı zorunlu kılar,
Her problemin çözümünde uzun bir çaba ve or-
tak bir deneyimin rolü bulunur.
D) Bir problemi fark etmek, bilimsel buluşa giden
yolda çok bir şey ifade etmez.
31.
E) Problemi fark etmek ortak algıdan uzaklaşmayı,
problemi çözmek ortak deneyimden uzaklaşma-
yı gerektirir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT - Türkçe 29. Bilim ve matematik dünyasının en sık gündeme gelen konularından biri, kimin bir buluşu ilk olarak yaptığı konusudur. Bir olgunun ilk olarak farkına varmak, onunla ilgili bir ifadede bulunmak tarihsel açıdan çok önemlidir. Örneğin, Newton'un gözlem- lediği efsanevi elma ağacı hikâyesini düşünürseniz yer çekimi ile ilgili buluşunu yaptığı zaman insanoğ- lu uçamayan şeylerin yere düştüğünü izleyeli 1-2 milyon yıl kadar olmuştu. Ama Newton, diğerlerin- den farklı olarak neden düştüğünü gözlemleyen ve bunu bilimsel bir temel ile bulan ilk kişi oldu. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ula- şulabilir? A) Yenilik çabaları, bilimsel birikimden yararlanma- yı ve ortak akla başvurmayı reddeder.c Bilimsel bir buluşa imza atmak, bilimsel birikim- den ayrılmayı zorunlu kılar, Her problemin çözümünde uzun bir çaba ve or- tak bir deneyimin rolü bulunur. D) Bir problemi fark etmek, bilimsel buluşa giden yolda çok bir şey ifade etmez. 31. E) Problemi fark etmek ortak algıdan uzaklaşmayı, problemi çözmek ortak deneyimden uzaklaşma- yı gerektirir.
entle-
şüm
li bir
likle
nsiz
iyle
meç-
mak
ey-
etil-
ş-
isi
radikal YAYIN
31. Teknolojinin hayata bu kadar hâkim olmadığı dö-
nemlerde, kitap ve kütüphane meraklıları epey faz-
laydı. İnsanların kitap ve kütüphane ile olan bağları
önceleri daha sıkıydı. Kitabın her devirde bugünkü
gibi rahat rahat okunduğunu, bir yerden başka bir
yere götürülürken bunun gayet tabii bir iş olduğunu
ve her yere de ulaştırılabildiğini zannetmek aslında
büyük bir yanılgıdır. Bugünkü bütün kolaylıklar
büyük gayretlerin sonucudur. Bu noktada kalaca-
ğını sanmak da kitabın bugünkü hâliyle doğduğunu
zannetmek kadar yanlıştır. Kitap; baskısı, biçim-şe-
kil yönü, boyu, eni, içi, dışı bakımlarından kim bilir
daha ne mühim aşamalardan geçecek ve ileride bu-
günkü kitaplara göre kim bilir nasıl farklılaşacak?
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Kitap dağıtım işi geçmiş dönemlere göre daha
kolay gerçekleştirilebilmektedir.
B) Kitaplara ulaşma imkânları arttıkça okuma oran-
larında da artış yaşandığı bir gerçektir.
C) Insanların kitaplara ilgisinin eskilere göre daha
çok olduğunu söylemek mümkün değildir.
b) Her geçen gün kitap basım ve yayım işinde bü-
yük değişimler yaşanmaktadır.
E) Teknolojideki gelişmelere paralel olarak kitap
basım işlerinde büyük gelişmelerin yaşanacağı
muhakkaktır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
entle- şüm li bir likle nsiz iyle meç- mak ey- etil- ş- isi radikal YAYIN 31. Teknolojinin hayata bu kadar hâkim olmadığı dö- nemlerde, kitap ve kütüphane meraklıları epey faz- laydı. İnsanların kitap ve kütüphane ile olan bağları önceleri daha sıkıydı. Kitabın her devirde bugünkü gibi rahat rahat okunduğunu, bir yerden başka bir yere götürülürken bunun gayet tabii bir iş olduğunu ve her yere de ulaştırılabildiğini zannetmek aslında büyük bir yanılgıdır. Bugünkü bütün kolaylıklar büyük gayretlerin sonucudur. Bu noktada kalaca- ğını sanmak da kitabın bugünkü hâliyle doğduğunu zannetmek kadar yanlıştır. Kitap; baskısı, biçim-şe- kil yönü, boyu, eni, içi, dışı bakımlarından kim bilir daha ne mühim aşamalardan geçecek ve ileride bu- günkü kitaplara göre kim bilir nasıl farklılaşacak? Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kitap dağıtım işi geçmiş dönemlere göre daha kolay gerçekleştirilebilmektedir. B) Kitaplara ulaşma imkânları arttıkça okuma oran- larında da artış yaşandığı bir gerçektir. C) Insanların kitaplara ilgisinin eskilere göre daha çok olduğunu söylemek mümkün değildir. b) Her geçen gün kitap basım ve yayım işinde bü- yük değişimler yaşanmaktadır. E) Teknolojideki gelişmelere paralel olarak kitap basım işlerinde büyük gelişmelerin yaşanacağı muhakkaktır.
im-
eni
ibi
li
A
27. Olağan insan, yaşamına bir anlam katmak ve ken-
dini geliştirmek amacıyla sürekli çaba gösterir ve
toplumun da isteklendirmesiyle çeşitli alanlarda
kendini yüceltir. Bu çabasında kendi hakkındaki var-
sayımları oldukça gerçekçidir, kendisini zorlamaz.
Nevrotik düzeyde güç kazanma ihtiyacı ise köke-
nini; anksiyete, kızgınlık ve eksiklik duygularından
alır. Dolayısıyla güç, para ve saygınlık kazanmak
için gösterilen çaba, anksiyeteye karşı korunma
görevinin yanı sıra, baskı altında tutulan düşmanca
duygular için de bir boşalım yoludur.
Bu parçaya göre nevrotik düzeyde güç kazanma
ihtiyacının temelinde aşağıdakilerin hangisi yat-
maktadır?
Hem kendi hem de toplum üzerinde denetim
kurma
BY Diğer insanların ilgisini ve onayını sağlayabilme
CYToplum içinde silinme ve önemsiz görülmekten
çekinme
Boyurulmamış istek ve davranışları başka istek
ve davranışlarla giderme
Kendi onayının ve girişiminin dışındaki gelişme-
lere katlanamama
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
im- eni ibi li A 27. Olağan insan, yaşamına bir anlam katmak ve ken- dini geliştirmek amacıyla sürekli çaba gösterir ve toplumun da isteklendirmesiyle çeşitli alanlarda kendini yüceltir. Bu çabasında kendi hakkındaki var- sayımları oldukça gerçekçidir, kendisini zorlamaz. Nevrotik düzeyde güç kazanma ihtiyacı ise köke- nini; anksiyete, kızgınlık ve eksiklik duygularından alır. Dolayısıyla güç, para ve saygınlık kazanmak için gösterilen çaba, anksiyeteye karşı korunma görevinin yanı sıra, baskı altında tutulan düşmanca duygular için de bir boşalım yoludur. Bu parçaya göre nevrotik düzeyde güç kazanma ihtiyacının temelinde aşağıdakilerin hangisi yat- maktadır? Hem kendi hem de toplum üzerinde denetim kurma BY Diğer insanların ilgisini ve onayını sağlayabilme CYToplum içinde silinme ve önemsiz görülmekten çekinme Boyurulmamış istek ve davranışları başka istek ve davranışlarla giderme Kendi onayının ve girişiminin dışındaki gelişme- lere katlanamama
17: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı
vardır?
A) Dağ Kültürü Derneğinin bu yıl 5'incisini düzenlediği
Dağ Filmleri Festivali, 30 Mart'ta başladı.
4 Nisan'a kadar sürecek festival; yamaç paraşüdü,
kayak ve dağ bisikleti gibi doğa sporlarının konu
edinildiği filmlerin yanında çevre ve doğa
belgesellerini de ağırlıyor.
C) Festivalde belgesel, kısa film ve kurmaca uzun
metraj gibi çeşitli kategorilerde 28'i yerli, 16'sı
yabancı toplam 44 film yer alıyor.
D) 23 Nisan; köylüsünden kentlisine, sivilinden
askerine kadar el ele veren bir milletin bağımsızlığa
olan aşkının, gözlerinin içi gülen bir çocuk
masumluğunda ifadesidir.
L
E Her yıl elliden fazla ülkeden 8-14 yaş arası
çocukların katıldığı 23 Nisan Şenlikleri bu yılki
kutlamalarla 90. yıl dönümünü tamamlayacak.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
17: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır? A) Dağ Kültürü Derneğinin bu yıl 5'incisini düzenlediği Dağ Filmleri Festivali, 30 Mart'ta başladı. 4 Nisan'a kadar sürecek festival; yamaç paraşüdü, kayak ve dağ bisikleti gibi doğa sporlarının konu edinildiği filmlerin yanında çevre ve doğa belgesellerini de ağırlıyor. C) Festivalde belgesel, kısa film ve kurmaca uzun metraj gibi çeşitli kategorilerde 28'i yerli, 16'sı yabancı toplam 44 film yer alıyor. D) 23 Nisan; köylüsünden kentlisine, sivilinden askerine kadar el ele veren bir milletin bağımsızlığa olan aşkının, gözlerinin içi gülen bir çocuk masumluğunda ifadesidir. L E Her yıl elliden fazla ülkeden 8-14 yaş arası çocukların katıldığı 23 Nisan Şenlikleri bu yılki kutlamalarla 90. yıl dönümünü tamamlayacak.
M₁AV = V₂₂
Glikan
Daz
BIS A
7.
(1) Anadolu'nun birçok yerinde bebek yürümeye başla-
dığında ailesi tarafından çörek yapılıp dağıtılmasına "ilk
adım çöreği" denir. (II) Orta Asya'dan Balkanlar'a kadar
oldukça geniş bir bölgede böyle bir gelenek vardır. (III)
Yürümeye başlayan bebeğin ailesi, komşuları, yakınları
çörek hazırlamak için bir araya gelirler. (IV) Çöreklerden
bazılarının hamuruna metal para saklanır. (V) Çörekler pi-
şirilirken bebeğin ömrünün uzun olması, sağlıklı olması,
iyi bir insan olması yönünde dilekler belirtilir.
"İlk adım çöreği"nin anlatıldığı bu parçadaki numara-
lanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söy-
lenemez?
A) I. cümlede, nasit bir gelenek olduğu açıklanmıştır.
B) II. cümlede, sınırları büyük bir coğrafyada uygulandı-
ğı belirtilmiştir.
C) MI. cümlede, toplumsal yönünden söz edilmiştir.
IV. cümlede, çöreklerin nasıl hazırlandığı açıklanmış-
tır.
E) V. cümlede, âdet hâline gelmiş bir uygulama açıklan-
mıştır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
M₁AV = V₂₂ Glikan Daz BIS A 7. (1) Anadolu'nun birçok yerinde bebek yürümeye başla- dığında ailesi tarafından çörek yapılıp dağıtılmasına "ilk adım çöreği" denir. (II) Orta Asya'dan Balkanlar'a kadar oldukça geniş bir bölgede böyle bir gelenek vardır. (III) Yürümeye başlayan bebeğin ailesi, komşuları, yakınları çörek hazırlamak için bir araya gelirler. (IV) Çöreklerden bazılarının hamuruna metal para saklanır. (V) Çörekler pi- şirilirken bebeğin ömrünün uzun olması, sağlıklı olması, iyi bir insan olması yönünde dilekler belirtilir. "İlk adım çöreği"nin anlatıldığı bu parçadaki numara- lanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? A) I. cümlede, nasit bir gelenek olduğu açıklanmıştır. B) II. cümlede, sınırları büyük bir coğrafyada uygulandı- ğı belirtilmiştir. C) MI. cümlede, toplumsal yönünden söz edilmiştir. IV. cümlede, çöreklerin nasıl hazırlandığı açıklanmış- tır. E) V. cümlede, âdet hâline gelmiş bir uygulama açıklan- mıştır.
DEBİYATI Soru Bankası
gil)
abi
#
18. Kamil iken cahil ettim âlimi
bentbocam TEST 39
Vahşi iken yahşi ettim zalimi
Yavuz iken zebun ettim Selim'i
Her oyunu bozan gizli zor benim
Dörtlükte geçen altı çizili kelimeler arasındaki edebî
sanat aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tenasüp
C) Tezat
B) Tevriye
D) lilifat
E) İstifham
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
DEBİYATI Soru Bankası gil) abi # 18. Kamil iken cahil ettim âlimi bentbocam TEST 39 Vahşi iken yahşi ettim zalimi Yavuz iken zebun ettim Selim'i Her oyunu bozan gizli zor benim Dörtlükte geçen altı çizili kelimeler arasındaki edebî sanat aşağıdakilerden hangisidir? A) Tenasüp C) Tezat B) Tevriye D) lilifat E) İstifham
Öğrenci:
(1) ..................?
Öğretmen:
Yazar; duygu, düşünce ve hayalleri olan bir insandır. Bazen
mutludur, bazen hüzünlü. İşte her edebî metin, yazarının ese-
rini oluşturduğu andaki ruh hâlinden az ya da çok izler taşır.
Sanatçılar, eserlerindeki kahramanların durumlarını tahlil
ederken psikolojinin imkânlarından faydalanırlar.
Öğrenci:
(II) .............….....?
Öğretmen:
Olay etrafında gelişen eserlerde çeşitli unsurlar olmalıdır.
Bunlar kişi, zaman ve yerdir. Sanatçı betimleme yoluyla coğ-
rafyayı dolaylı olarak eserlerinde işler. Bazen de gezi yazıla-
ri ve egzotik romanlarda olduğu gibi belli bir coğrafyayı doğ-
rudan anlatma yoluna gidebilir.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakile-
rin hangileri getirilmelidir?
A) (1) Yazar, eserlerini nasıl oluşturur
(II) Eserlerde en önemli unsur nedir
B) (1) Yazarın ruh hâli, esere yansır mi
(II) Yazar, yaşadığı çevreyi mi anlatmalıdır
(1) Edebiyatın psikoloji ile ilişkisi var mıdır
(II) Coğrafyanın edebiyatla nasıl bir bağı vardır
D) (1) Eser yazan bir kişi nasıl bir psikolojide olmalıdır
(II) Bir eserde olması gereken unsurlar nelerdir
E) (I) Yazarlar, nasıl insanlardır
(II) Coğrafya bilinmeden eser yazılabilir mi
X
X
X
2.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Öğrenci: (1) ..................? Öğretmen: Yazar; duygu, düşünce ve hayalleri olan bir insandır. Bazen mutludur, bazen hüzünlü. İşte her edebî metin, yazarının ese- rini oluşturduğu andaki ruh hâlinden az ya da çok izler taşır. Sanatçılar, eserlerindeki kahramanların durumlarını tahlil ederken psikolojinin imkânlarından faydalanırlar. Öğrenci: (II) .............….....? Öğretmen: Olay etrafında gelişen eserlerde çeşitli unsurlar olmalıdır. Bunlar kişi, zaman ve yerdir. Sanatçı betimleme yoluyla coğ- rafyayı dolaylı olarak eserlerinde işler. Bazen de gezi yazıla- ri ve egzotik romanlarda olduğu gibi belli bir coğrafyayı doğ- rudan anlatma yoluna gidebilir. Bu diyalogda boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakile- rin hangileri getirilmelidir? A) (1) Yazar, eserlerini nasıl oluşturur (II) Eserlerde en önemli unsur nedir B) (1) Yazarın ruh hâli, esere yansır mi (II) Yazar, yaşadığı çevreyi mi anlatmalıdır (1) Edebiyatın psikoloji ile ilişkisi var mıdır (II) Coğrafyanın edebiyatla nasıl bir bağı vardır D) (1) Eser yazan bir kişi nasıl bir psikolojide olmalıdır (II) Bir eserde olması gereken unsurlar nelerdir E) (I) Yazarlar, nasıl insanlardır (II) Coğrafya bilinmeden eser yazılabilir mi X X X 2.
)-
n
n
a
t
r.
Di
1
ir
1-
n
li
Polisiye türünün bilinen ilk örneklerini veren Edgar
Allan Poe ile Agatha Christie'nin eserleri başta olmak
üzere bu türde kaleme alınmış kurgusal eserlerde
modern insanın anlam dünyasına ilişkin ipuçlarını bul-
mak mümkündür. Kültürel anlamda farklılaşsa da tü-
rün klasik eserlerinin temelinde bir formülün yer aldığı
görülür. Bir suçun işlenmesiyle ortaya çıkan tüm bu
hikâyelerde suçu işleyebilecek şüpheliler üzerine bir
soruşturma yürütülür. Okurun da soruşturma sürecinin
bir parçası olması, kendini kahramanın yerine koyması
ve ipuçları temelinde zihinsel bir sorgulama gerçekleş-
tirmesi beklenir. Tabii ki kurgu; okurun gerçek suçluyu,
romanın kahramanından önce bulmasını engelleye-
cek şekilde oluşturulur. Aynı zamanda olay örgüsü bir
neden sonuç ilişkisi temelinde tersten başlar; önce-
likle sonuç verilir, sonrasında nedenler ele alınır. Bu
sayede hikâye; modern hayatın birbirini tekrar eden
günlerinde nefes almak isteyen okura, kendi güvenli
ortamında bir gerilim yaşama ve hikâyenin çözüme
ulaşmasıyla rahatlama fırsatı sağlar.
36. Bu parçaya göre Edgar Allan Poe ve Agatha
Christie'nin romanlarını okuyan birinin aşağıda-
kilerden hangisini söylemesi beklenmez?
A) Romani okurken durmadan suçlunun kim oldu-
ğunu bulmaya çalıştım ama sonunda hiç aklıma
gelmeyen birinin suçlu olduğunu öğrendim.
B) Romani okurken olayların akışında kahramanın
neler hissettiğini ve sonraki hamlesinin ne olabi-
leceğini tahmin etmeye çalıştım.
C) Elimden bırakamadığım bu romanı okurken kimi
zaman kendimi romanın içinde suçlunun peşin-
den koşarken gördüm.
D) Romanın başlarında bir toz bulutu gibi görünen
olayların, romanın son doğru bir suçun et-
rafında geliştiğini anladım.
E) Ara sıra heyecanlandığım, bazen stres yaşadı-
ğım bu romanın sonuna geldiğimde mutlu oldu-
ğumu fark ettim.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
)- n n a t r. Di 1 ir 1- n li Polisiye türünün bilinen ilk örneklerini veren Edgar Allan Poe ile Agatha Christie'nin eserleri başta olmak üzere bu türde kaleme alınmış kurgusal eserlerde modern insanın anlam dünyasına ilişkin ipuçlarını bul- mak mümkündür. Kültürel anlamda farklılaşsa da tü- rün klasik eserlerinin temelinde bir formülün yer aldığı görülür. Bir suçun işlenmesiyle ortaya çıkan tüm bu hikâyelerde suçu işleyebilecek şüpheliler üzerine bir soruşturma yürütülür. Okurun da soruşturma sürecinin bir parçası olması, kendini kahramanın yerine koyması ve ipuçları temelinde zihinsel bir sorgulama gerçekleş- tirmesi beklenir. Tabii ki kurgu; okurun gerçek suçluyu, romanın kahramanından önce bulmasını engelleye- cek şekilde oluşturulur. Aynı zamanda olay örgüsü bir neden sonuç ilişkisi temelinde tersten başlar; önce- likle sonuç verilir, sonrasında nedenler ele alınır. Bu sayede hikâye; modern hayatın birbirini tekrar eden günlerinde nefes almak isteyen okura, kendi güvenli ortamında bir gerilim yaşama ve hikâyenin çözüme ulaşmasıyla rahatlama fırsatı sağlar. 36. Bu parçaya göre Edgar Allan Poe ve Agatha Christie'nin romanlarını okuyan birinin aşağıda- kilerden hangisini söylemesi beklenmez? A) Romani okurken durmadan suçlunun kim oldu- ğunu bulmaya çalıştım ama sonunda hiç aklıma gelmeyen birinin suçlu olduğunu öğrendim. B) Romani okurken olayların akışında kahramanın neler hissettiğini ve sonraki hamlesinin ne olabi- leceğini tahmin etmeye çalıştım. C) Elimden bırakamadığım bu romanı okurken kimi zaman kendimi romanın içinde suçlunun peşin- den koşarken gördüm. D) Romanın başlarında bir toz bulutu gibi görünen olayların, romanın son doğru bir suçun et- rafında geliştiğini anladım. E) Ara sıra heyecanlandığım, bazen stres yaşadı- ğım bu romanın sonuna geldiğimde mutlu oldu- ğumu fark ettim.
ldu. Aç ve
onusunda
I gözükü-
rumunda
alleri hiç
iri çanta-
. Hemen
m üsleri-
an sonra
nda yüz-
aşağıda
dirilebi-
emmel-
anlara
rını iyi
-i tüm
karşı-
şeye
B
Deneme-1
290 Insanoğlu yüzyıllardan beri mutluluk, dirlik düzenlik,
ölümsüzlük yönündeki özlemlerini çoğunlukla uzak bir
ada görüntüsüyle birleştirerek dile getirmeyi seçmiş.
Günlük yaşamının katı gerçekliğinden bunaldıkça gön-
lündeki adanın mutlu yalnızlığına sığınmış. İnsanın gön
lünde yatan bu eğilim, edebiyatın zengin kaynaklarından
biri olmuş. İlk Çağ'da, Orta Çağ'da zaman zaman yer-
yüzü cenneti pırıl pırıl bir ada olarak düşünülmüş. Sonra
More, Campanella, Bacon gibi düşünürler; toplumlarının
düzeniyle yetinmeyerek özlemini duydukları örnek top-
lumu açık denizler ortasında birer düşsel adada kurmuş-
lar. Sancho Panza bile Don Kişot'un ardında, efendisinin
bir gün kendisine güzel bir ada bağışlayacağı umuduyla
dolaşır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ula-
şılabilir?
A) Adanın eski zamanlardan beri insanın mutluluk özle-
mini sembolize eden bir yer olduğuna
B) Birçok insanın ıssız bir adada yaşamayı hayal ettiği
Châlde bu hayaline ulaşamadığına
Canın edebiyatçılar tarafından özlem duyulan bir
hayal ülkesi hâline getirildiğine
D) Eski dönem romanlarının çoğunda ada kavramının bir
sembol olarak kullanıldığına
E) Düşünürlerin kendi özgün düşüncelerini halka anlat-
mak için ada imgesinden yararlandığına
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ldu. Aç ve onusunda I gözükü- rumunda alleri hiç iri çanta- . Hemen m üsleri- an sonra nda yüz- aşağıda dirilebi- emmel- anlara rını iyi -i tüm karşı- şeye B Deneme-1 290 Insanoğlu yüzyıllardan beri mutluluk, dirlik düzenlik, ölümsüzlük yönündeki özlemlerini çoğunlukla uzak bir ada görüntüsüyle birleştirerek dile getirmeyi seçmiş. Günlük yaşamının katı gerçekliğinden bunaldıkça gön- lündeki adanın mutlu yalnızlığına sığınmış. İnsanın gön lünde yatan bu eğilim, edebiyatın zengin kaynaklarından biri olmuş. İlk Çağ'da, Orta Çağ'da zaman zaman yer- yüzü cenneti pırıl pırıl bir ada olarak düşünülmüş. Sonra More, Campanella, Bacon gibi düşünürler; toplumlarının düzeniyle yetinmeyerek özlemini duydukları örnek top- lumu açık denizler ortasında birer düşsel adada kurmuş- lar. Sancho Panza bile Don Kişot'un ardında, efendisinin bir gün kendisine güzel bir ada bağışlayacağı umuduyla dolaşır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ula- şılabilir? A) Adanın eski zamanlardan beri insanın mutluluk özle- mini sembolize eden bir yer olduğuna B) Birçok insanın ıssız bir adada yaşamayı hayal ettiği Châlde bu hayaline ulaşamadığına Canın edebiyatçılar tarafından özlem duyulan bir hayal ülkesi hâline getirildiğine D) Eski dönem romanlarının çoğunda ada kavramının bir sembol olarak kullanıldığına E) Düşünürlerin kendi özgün düşüncelerini halka anlat- mak için ada imgesinden yararlandığına
10. İster farkına varılsın ister varılmasın; aynı kuşaktan olmayanların
diyaloğu, aynı kuşaktan olanların diyaloğuyla benzer tonda değildir.
Aslında konuşulan dil aynıdır fakat bu dilin içinde insanın bilgilerini,
tecrübelerini, yaşantılarını, görgülerini kapsayan bir dünya vardır ve
aynı kuşaktan olmayanlarda bu dünyalar arasında uçurum söz konusu
olabilir. İnsanlar anlaşmak yerine tartışmaktan hoşlanır nedense.
İletişim esnasında dille birlikte o iki dünya yan yana gelir, işte o
zaman ıssız bir adada karşılaşan iki varlığın dünyası söz konusu
olur. Yanlış yorumlamalar, iletişim kopuklukları da derin farklılıktan
ortaya çıkar. Bu durum sevgi ve hoşgörüyle aslında kolayca aşılabilir.
Bu parçadan hareketle
1. Aynı dönemlerde yetişen insanların yaşamlarında ortak noktalar
olduğundan bu insanlar daha kolay anlaşırlar.
II. Tolerans sahibi olmak, kuşaklar arası çatışmayı önleyecek bir
güçtür.
Ill. Nesiller arası kültür farkı, modern toplumlarda azalma eğilimi
göstermektedir.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
D) I ve II
C) Yalnız III
E) II ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10. İster farkına varılsın ister varılmasın; aynı kuşaktan olmayanların diyaloğu, aynı kuşaktan olanların diyaloğuyla benzer tonda değildir. Aslında konuşulan dil aynıdır fakat bu dilin içinde insanın bilgilerini, tecrübelerini, yaşantılarını, görgülerini kapsayan bir dünya vardır ve aynı kuşaktan olmayanlarda bu dünyalar arasında uçurum söz konusu olabilir. İnsanlar anlaşmak yerine tartışmaktan hoşlanır nedense. İletişim esnasında dille birlikte o iki dünya yan yana gelir, işte o zaman ıssız bir adada karşılaşan iki varlığın dünyası söz konusu olur. Yanlış yorumlamalar, iletişim kopuklukları da derin farklılıktan ortaya çıkar. Bu durum sevgi ve hoşgörüyle aslında kolayca aşılabilir. Bu parçadan hareketle 1. Aynı dönemlerde yetişen insanların yaşamlarında ortak noktalar olduğundan bu insanlar daha kolay anlaşırlar. II. Tolerans sahibi olmak, kuşaklar arası çatışmayı önleyecek bir güçtür. Ill. Nesiller arası kültür farkı, modern toplumlarda azalma eğilimi göstermektedir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) II ve III
Kistek=aneel
9. 1) Insan bazen anlatmak istediklerine karşılık gelecek araç
Jan bulamayabiliyor Verili olanların sınırlarını aşma is
teği de denilebilir buna (III) Ben de üzerine düşündüğüm
çalıştığım konularla ilgili dönem dönem eldeki makinelerin
düşündüklerime karşılık gelmediğini gördüm. (IV) Bunun so
nucu olarak yine fotoğrafın teknolojisi içinde çözümler üret
meye çalıştım. (V) Bu yeni bir şey değil, fotoğrafın sınırlanın
zorlamaktır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden
sonra "Bu, fotoğraf için de geçerli bir durum." cümlesi get-
rilirse anlama uygun olur?
B) II
D) K
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Kistek=aneel 9. 1) Insan bazen anlatmak istediklerine karşılık gelecek araç Jan bulamayabiliyor Verili olanların sınırlarını aşma is teği de denilebilir buna (III) Ben de üzerine düşündüğüm çalıştığım konularla ilgili dönem dönem eldeki makinelerin düşündüklerime karşılık gelmediğini gördüm. (IV) Bunun so nucu olarak yine fotoğrafın teknolojisi içinde çözümler üret meye çalıştım. (V) Bu yeni bir şey değil, fotoğrafın sınırlanın zorlamaktır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Bu, fotoğraf için de geçerli bir durum." cümlesi get- rilirse anlama uygun olur? B) II D) K
AYA
gidenler,
ap yapı-
nzetirler.
değil, yi-
- Ahşap
yapılanı
da... Bu
mima-
üstüne
orumak
bu yapı-
merdi-
ortam-
küçük
seren-
erilen
mak-
2010 ALES llkbahar/Sözel
61. VE 62. SORULARI AŞAĞIDAKI PARÇAYA
GÖRE CEVAPLAYINIZ.
Bayramlardan bir gece önce, içimdeki küçük kız çıkı
veriyor ortaya. Yatağının baş ucuna koymak için, ka-
bank, kısa bir etek, yeni açmış nar çiçeği renkli bir
gömlek, altına siyah rugan ayakkabı ve kıvırcık saç-
lanını iki yandan tutturacak parlak taşlı tokalar istiyor
benden. Sürekli yanımda olmasını isteyip de bulama-
dığım o küçük kızın gönlünü etmek, bu tek başına
geçirilen günlerde öylesine zor geliyor ki bana... Emi-
nim benim gibi daha niceleri var üstelik. Çocukluğum-
daki bayramlanı özlüyorum! O bayramları anımsa-
mak, o günleri aramak eskimiş olmak mı, diye düşü-
nüyorum sıklıkla. Gelenekleri yadsımanın neredeyse
erdem sayıldığı günümüzde, bayramları bile eskiten
biz değil miyiz aslında? Geçmişten bugüne neler de-
ğişti de bayramları bayram gibi yaşayamaz olduk?
52. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangl
siyle nitelendirilemez?
A) Küskün
C) Eski-ganieni özleyen
B) Duygusal
D) Uzgün
E) Geleneklerine bağlı
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
AYA gidenler, ap yapı- nzetirler. değil, yi- - Ahşap yapılanı da... Bu mima- üstüne orumak bu yapı- merdi- ortam- küçük seren- erilen mak- 2010 ALES llkbahar/Sözel 61. VE 62. SORULARI AŞAĞIDAKI PARÇAYA GÖRE CEVAPLAYINIZ. Bayramlardan bir gece önce, içimdeki küçük kız çıkı veriyor ortaya. Yatağının baş ucuna koymak için, ka- bank, kısa bir etek, yeni açmış nar çiçeği renkli bir gömlek, altına siyah rugan ayakkabı ve kıvırcık saç- lanını iki yandan tutturacak parlak taşlı tokalar istiyor benden. Sürekli yanımda olmasını isteyip de bulama- dığım o küçük kızın gönlünü etmek, bu tek başına geçirilen günlerde öylesine zor geliyor ki bana... Emi- nim benim gibi daha niceleri var üstelik. Çocukluğum- daki bayramlanı özlüyorum! O bayramları anımsa- mak, o günleri aramak eskimiş olmak mı, diye düşü- nüyorum sıklıkla. Gelenekleri yadsımanın neredeyse erdem sayıldığı günümüzde, bayramları bile eskiten biz değil miyiz aslında? Geçmişten bugüne neler de- ğişti de bayramları bayram gibi yaşayamaz olduk? 52. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangl siyle nitelendirilemez? A) Küskün C) Eski-ganieni özleyen B) Duygusal D) Uzgün E) Geleneklerine bağlı