Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Aç ve
usunda
özükü-
13:43
munda
eri hiç
-anta-
emen
sleri-
onra
üz-
da
pi-
a
Vi
45G
Deneme-1
B
29 Insanoğlu yüzyıllardan beri mutluluk, dirlik düzenlik,
ölümsüzlük yönündeki özlemlerini çoğunlukla uzak bir
ada görüntüsüyle birleştirerek dile getirmeyi seçmiş.
Günlük yaşamının katı gerçekliğinden bunaldıkça gön-
lündeki adanın mutlu yalnızlığına sığınmış. İnsanın gön-
lünde yatan bu eğilim, edebiyatın zengin kaynaklarından
biri olmuş. İlk Çağ'da, Orta Çağ'da zaman zaman yer-
yüzü cenneti pırıl pırıl bir ada olarak düşünülmüş. Sonra
More, Campanella, Bacon gibi düşünürler; toplumlarının
düzeniyle yetinmeyerek özlemini duydukları örnek top-
lumu açık denizler ortasında birer düşsel adada kurmuş-
lar. Sancho Panza bile Don Kişot'un ardında, efendisinin
bir gün kendisine güzel bir ada bağışlayacağı umuduyla
dolaşır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ula-
şılabilir?
A) Adanın eski zamanlardan beri insanın mutluluk özle-
mini sembolize eden bir yer olduğuna
B Birçok insanın ıssız bir adada yaşamayı hayal ettiği
Châlde bu hayaline ulaşamadığına
Canın edebiyatçılar tarafından özlem duyulan bir
hayal ülkesi hâline getirildiğine
D) Eski dönem romanlarının çoğunda ada kavramının bir
sembol olarak kullanıldığına
E) Düşünürlerin kendi özgün dü
|||
%89
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Aç ve usunda özükü- 13:43 munda eri hiç -anta- emen sleri- onra üz- da pi- a Vi 45G Deneme-1 B 29 Insanoğlu yüzyıllardan beri mutluluk, dirlik düzenlik, ölümsüzlük yönündeki özlemlerini çoğunlukla uzak bir ada görüntüsüyle birleştirerek dile getirmeyi seçmiş. Günlük yaşamının katı gerçekliğinden bunaldıkça gön- lündeki adanın mutlu yalnızlığına sığınmış. İnsanın gön- lünde yatan bu eğilim, edebiyatın zengin kaynaklarından biri olmuş. İlk Çağ'da, Orta Çağ'da zaman zaman yer- yüzü cenneti pırıl pırıl bir ada olarak düşünülmüş. Sonra More, Campanella, Bacon gibi düşünürler; toplumlarının düzeniyle yetinmeyerek özlemini duydukları örnek top- lumu açık denizler ortasında birer düşsel adada kurmuş- lar. Sancho Panza bile Don Kişot'un ardında, efendisinin bir gün kendisine güzel bir ada bağışlayacağı umuduyla dolaşır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ula- şılabilir? A) Adanın eski zamanlardan beri insanın mutluluk özle- mini sembolize eden bir yer olduğuna B Birçok insanın ıssız bir adada yaşamayı hayal ettiği Châlde bu hayaline ulaşamadığına Canın edebiyatçılar tarafından özlem duyulan bir hayal ülkesi hâline getirildiğine D) Eski dönem romanlarının çoğunda ada kavramının bir sembol olarak kullanıldığına E) Düşünürlerin kendi özgün dü ||| %89
erden herhang
4) Kendi çağını anlamak, tanımak
B) Geçmiş birikimin eksiklerinin farkında olmak
C) lletişim yolları, bağlantılar kurmak
D) Geleneği bugünün anlayışıyla yorumlamak
E) Kalıcı olmak
Hayatımın her alanında planlıyımdır. Neyi, ne zaman
yapacağımı bilmek beni rahatlatır ve her işimin her adı-
mini belirlerim. Yalnız, yazmanın doğası, en azından
benim için, buna izin vermiyor. Kervanı yolda dizen ya-
zarlardanım; başlarken işin nereye varacağı konusunda
bek bir şey bildiğim söylenemez.
Bu parçada sözü edilen "kervanı yolda dizen" yazarın
Szelliği aşağıdakilerden hangisi olabilir?
4) Sürekli yenilik arayışında olan
B) Eserlerini klasik bir planla oluşturan
C) Kendine has yöntemler geliştiren
D) Yazmadan önce anlatının akışını belirlemeyen
E) Yazının basmakalıp ilkelerinden sıyrılmak isteyen
usevabatte çok eğlendim, epeyce dinlendim. Am
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
erden herhang 4) Kendi çağını anlamak, tanımak B) Geçmiş birikimin eksiklerinin farkında olmak C) lletişim yolları, bağlantılar kurmak D) Geleneği bugünün anlayışıyla yorumlamak E) Kalıcı olmak Hayatımın her alanında planlıyımdır. Neyi, ne zaman yapacağımı bilmek beni rahatlatır ve her işimin her adı- mini belirlerim. Yalnız, yazmanın doğası, en azından benim için, buna izin vermiyor. Kervanı yolda dizen ya- zarlardanım; başlarken işin nereye varacağı konusunda bek bir şey bildiğim söylenemez. Bu parçada sözü edilen "kervanı yolda dizen" yazarın Szelliği aşağıdakilerden hangisi olabilir? 4) Sürekli yenilik arayışında olan B) Eserlerini klasik bir planla oluşturan C) Kendine has yöntemler geliştiren D) Yazmadan önce anlatının akışını belirlemeyen E) Yazının basmakalıp ilkelerinden sıyrılmak isteyen usevabatte çok eğlendim, epeyce dinlendim. Am
ink
D) YO
E) Yer
oluşm
kuşkusuz bu da in
ook katmanlı, çağrı
ir sonucudur.
End
aktivit
kullar
rumu tar
6.
verilen
ğını yer
at
Mücadele yılların
tan F
en har
Visar ve
eştirme
Bes
UcDör
Yanlış
A) Koşula bağlı cümle bulunmaktadır.
B) Karşıt kavramlara yer verilmiştir.
C Sebep-sonuç cümlesi bulunmaktadır.
D) İzlenimsel bir anlatım tercih edilmiştir.
E) Öznel cümleler bulunmaktadır.
X
Her insanın dinleme anlayışı birbirinden farklıdır.
Dinlemede kişinin o anki psikolojisi, dinlemedeki ve cevap
vermedeki akışı bile sağlayabiliyor. Dinleme sürecinde
söylenenleri hafızada tutmamız bize kolaylık sağlayacaktır.
Zaten hafızada tutmak, konuşmanın planını da çizer.
ami Fakat çok konuşmak bir medeniyet gibi görülür. Aslında
çok konuşmak, konuşmanın kompozisyonunu bozar. Bu
amaçla iyi bir dinleyici söylenenleri not eden ve bunları
gerekli gördüğü yerde kullanmasını bilen kişidir. Onun için
dinleme alışkanlığı kazanmak çok zor bir süreçtir. İçsel
olarak insanoğlu, dinlemeyi değil konuşmayı tercih eder.
Aslında her konuşma insanın kendi kimliğini de ortaya
çıkarır. Bu kimliğin oluşmasındaki ilk basamak dinlemeden
geçer.
DENEME-4
Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
d
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ink D) YO E) Yer oluşm kuşkusuz bu da in ook katmanlı, çağrı ir sonucudur. End aktivit kullar rumu tar 6. verilen ğını yer at Mücadele yılların tan F en har Visar ve eştirme Bes UcDör Yanlış A) Koşula bağlı cümle bulunmaktadır. B) Karşıt kavramlara yer verilmiştir. C Sebep-sonuç cümlesi bulunmaktadır. D) İzlenimsel bir anlatım tercih edilmiştir. E) Öznel cümleler bulunmaktadır. X Her insanın dinleme anlayışı birbirinden farklıdır. Dinlemede kişinin o anki psikolojisi, dinlemedeki ve cevap vermedeki akışı bile sağlayabiliyor. Dinleme sürecinde söylenenleri hafızada tutmamız bize kolaylık sağlayacaktır. Zaten hafızada tutmak, konuşmanın planını da çizer. ami Fakat çok konuşmak bir medeniyet gibi görülür. Aslında çok konuşmak, konuşmanın kompozisyonunu bozar. Bu amaçla iyi bir dinleyici söylenenleri not eden ve bunları gerekli gördüğü yerde kullanmasını bilen kişidir. Onun için dinleme alışkanlığı kazanmak çok zor bir süreçtir. İçsel olarak insanoğlu, dinlemeyi değil konuşmayı tercih eder. Aslında her konuşma insanın kendi kimliğini de ortaya çıkarır. Bu kimliğin oluşmasındaki ilk basamak dinlemeden geçer. DENEME-4 Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? d
dünyamı,
DENEME-4
lama" olarak da bilinen ve kedilerin genelde
dikleri zaman yaptıkları mırlamalara hepimiz
mayızdır. (II) Ancak kedilerin mırlamasının
esin nedenleri iyi anlaşılmamıştır çünkü kediler
yaralandıklarında veya doğum yaparken de mirlarlar bu
nedenle mırlama sadece bir memnuniyet ifadesi değildir.
(III) Bazı araştırmacılar, kediler oldukça hareketsiz bir
yaşam sürdüğü için, mırlamanın titreşim yoluyla kemik ve
kas büyümesini teşvik etmenin bir yolu olarak evrimleşmiş
olabileceğini düşünüyor. (IV) Kedilerin tam uyku
halindeyken mırıldamayı bıraktıklarını fark etmişsinizdir.
(V) Buradan yola çıkarak mırıldamanın, bilinçli bir eylem
olduğunu ve dolayısıyla kedilerin bu sesi bilerek ve
isteyerek çıkardıklarını söyleyebiliriz..
Bu parçada, numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, insanlara tanıdık gelen bir durumdan
bahsedilmiştir.
B) I. cümlede, yanlış bir algının söz konusu olduğu
belirtilmiştir.
atagındar
C) III. cümlede, gerekçe olabilecek bir yaklaşımdan söz
edilmiştir.
slablacak bir
D) IV. cümlede, bir önceki yargıyı destekleyen bir örnek
verilmiştir.
defoxcayen t
E) V. cümle, kendinden önceki yargının gerekçesi
durumundadır.
vargain
beklentilerimize aort başı mamur bir şekilde karş....
vermiyor.
+
).
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
dünyamı, DENEME-4 lama" olarak da bilinen ve kedilerin genelde dikleri zaman yaptıkları mırlamalara hepimiz mayızdır. (II) Ancak kedilerin mırlamasının esin nedenleri iyi anlaşılmamıştır çünkü kediler yaralandıklarında veya doğum yaparken de mirlarlar bu nedenle mırlama sadece bir memnuniyet ifadesi değildir. (III) Bazı araştırmacılar, kediler oldukça hareketsiz bir yaşam sürdüğü için, mırlamanın titreşim yoluyla kemik ve kas büyümesini teşvik etmenin bir yolu olarak evrimleşmiş olabileceğini düşünüyor. (IV) Kedilerin tam uyku halindeyken mırıldamayı bıraktıklarını fark etmişsinizdir. (V) Buradan yola çıkarak mırıldamanın, bilinçli bir eylem olduğunu ve dolayısıyla kedilerin bu sesi bilerek ve isteyerek çıkardıklarını söyleyebiliriz.. Bu parçada, numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, insanlara tanıdık gelen bir durumdan bahsedilmiştir. B) I. cümlede, yanlış bir algının söz konusu olduğu belirtilmiştir. atagındar C) III. cümlede, gerekçe olabilecek bir yaklaşımdan söz edilmiştir. slablacak bir D) IV. cümlede, bir önceki yargıyı destekleyen bir örnek verilmiştir. defoxcayen t E) V. cümle, kendinden önceki yargının gerekçesi durumundadır. vargain beklentilerimize aort başı mamur bir şekilde karş.... vermiyor. + ).
24. Gök bilimcilerin "galaksimizin ikiz kardeşi" olarak
adlandırdığı "Andromeda Bulutsusu"nu ilk olarak
fark edenler MS 10. yüzyılda yaşamış olan Arap
gök bilimcilerdir. Abdurrahman ez-Sufi, 905 yılında
yazdığı Yıldızlar Kitabı'nda Andromeda Bulutsu-
su'ndan "küçük bir bulut" diye söz eder. Galileo'nun
teleskopu icat edişinden birkaç yıl sonra, 1611 ya da
1612'de Simon Marius'un, Andromeda'yı teleskopla
gözlediği sanılıyor. Marius, teleskopla gördüğünü
düşündüğümüz hafif parlaklığı, "bir mum alevi"ne
benzetmiş. 1784 yılında ise Messier, Andromeda'yı
Bulutsu Cisimler Kataloğu'na 31 numaralı cisim ola-
rak kaydetmiştir.
Bu parçada "Andromeda Bulutsusu" ile ilgili aşağı-
daki sorulardan hangisinin karşılığı yoktur?
A) Ne zaman ve kim tarafından kayıt altına alınmış-
tır?
B) İlk kez ne zaman teleskop yardımıyla kesin ola-
rak görüntülenmiştir?
C) Galileo'nun teleskopu icat etmesinden önce var-
lığı bilinmiyor muydu?
D) Simon Marius gördüğünde neye benzetmiştir?
E) Bir galaksi olarak isimlendirilmesi ne zaman ol-
muştu?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
24. Gök bilimcilerin "galaksimizin ikiz kardeşi" olarak adlandırdığı "Andromeda Bulutsusu"nu ilk olarak fark edenler MS 10. yüzyılda yaşamış olan Arap gök bilimcilerdir. Abdurrahman ez-Sufi, 905 yılında yazdığı Yıldızlar Kitabı'nda Andromeda Bulutsu- su'ndan "küçük bir bulut" diye söz eder. Galileo'nun teleskopu icat edişinden birkaç yıl sonra, 1611 ya da 1612'de Simon Marius'un, Andromeda'yı teleskopla gözlediği sanılıyor. Marius, teleskopla gördüğünü düşündüğümüz hafif parlaklığı, "bir mum alevi"ne benzetmiş. 1784 yılında ise Messier, Andromeda'yı Bulutsu Cisimler Kataloğu'na 31 numaralı cisim ola- rak kaydetmiştir. Bu parçada "Andromeda Bulutsusu" ile ilgili aşağı- daki sorulardan hangisinin karşılığı yoktur? A) Ne zaman ve kim tarafından kayıt altına alınmış- tır? B) İlk kez ne zaman teleskop yardımıyla kesin ola- rak görüntülenmiştir? C) Galileo'nun teleskopu icat etmesinden önce var- lığı bilinmiyor muydu? D) Simon Marius gördüğünde neye benzetmiştir? E) Bir galaksi olarak isimlendirilmesi ne zaman ol- muştu?
1.
Herkes bilir ki bizim mecmuada her türlü söz söy-
lenmez. Burada çıkacak yazıların suya sabuna
1
dokunmaması (sakıncalı konularla ilgilenmemek)
lazımdır. Bunu herkes gibi ben de bilirim. Bildiğim
için de yazılarımı tarta tarta (bir şeyin bütün so-
nuçlarını düşünmek) yazar, elimden geldiği kadar
|||
(yapabildiği kadar) zülfüyâre dokunmamaya (eleşti-
rileri kendi üzerine çekmemek) çalışırım. Bu kadar
çalıştığım hâlde ölçülerim derginin ölçülerine pek
mi aykırıdır nedir, yine ipin ucunu kaçırırım (bir şeyi
kullanmada gereken ölçüyü yitirmek).
Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin
anlamı, ayraç içinde verilen açıklamayla uyuş-
mamaktadır?
of
A) I
IV
Bill
Cil
D) IV
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
1. Herkes bilir ki bizim mecmuada her türlü söz söy- lenmez. Burada çıkacak yazıların suya sabuna 1 dokunmaması (sakıncalı konularla ilgilenmemek) lazımdır. Bunu herkes gibi ben de bilirim. Bildiğim için de yazılarımı tarta tarta (bir şeyin bütün so- nuçlarını düşünmek) yazar, elimden geldiği kadar ||| (yapabildiği kadar) zülfüyâre dokunmamaya (eleşti- rileri kendi üzerine çekmemek) çalışırım. Bu kadar çalıştığım hâlde ölçülerim derginin ölçülerine pek mi aykırıdır nedir, yine ipin ucunu kaçırırım (bir şeyi kullanmada gereken ölçüyü yitirmek). Bu parçada numaralanmış sözlerden hangisinin anlamı, ayraç içinde verilen açıklamayla uyuş- mamaktadır? of A) I IV Bill Cil D) IV
r
kapıyı gözlüyor.
Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
Akişileştirme
1) llahi bakış açısı
e Oyküleme
Dy Betimleme
E Benzetme
22. (1) Hakikati kelimelerle açıklamak mümkün değildir ama yine de di-
lime gelen sözcüklerle şunu söyleyebilirim: Hakikat dilsizdir, tektir,
andadır; zihnimiz sustuğu vakit içimizde belirir ve bizden uzakta
değildir. (II) Fakat biz hakikati hep dil ile aradığımızdan karşımıza
laf kalabalığından örülmüş sayısız yanıt çıkmıştır. (III)-Birçok sis-
tem hakikati açıklama adı altında insanın etrafına kalın duvarlar
örmüştür ve hiçbiri insanı hakikate yaklaştırmamıştır aksine yeni
ayrımlar yaratmıştır: Biz ve onlar. (IV) Halbuki o tek olan hakikate
ulaşmak için insan sayısı kadar yol vardır ve her insan kendi içsel
seyahatine çıkıp hakikati bu seyahatte aramalıdır. (V) Kendi ben-
liğinin gösterdiği yoldan giderek ama başkalarını yok saymadan,
ötekileştirmeden tamamlamalıdır yolculuğunu.
Bu parçada numaranlamış cümlelerin hangisinden sonra Biz
hakikati biliriz, onlar bilmezler diyerek çoğunluğun mutsuz ve bik-
kın olduğu, kendi kendini tüketen bir dünyanın ortaya çıkmasına
vesile olmuşlardır." cümlesi getirilebilir?
A)
B11
C) II
B) IV
Diğer sayfaya geçin
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
r kapıyı gözlüyor. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? Akişileştirme 1) llahi bakış açısı e Oyküleme Dy Betimleme E Benzetme 22. (1) Hakikati kelimelerle açıklamak mümkün değildir ama yine de di- lime gelen sözcüklerle şunu söyleyebilirim: Hakikat dilsizdir, tektir, andadır; zihnimiz sustuğu vakit içimizde belirir ve bizden uzakta değildir. (II) Fakat biz hakikati hep dil ile aradığımızdan karşımıza laf kalabalığından örülmüş sayısız yanıt çıkmıştır. (III)-Birçok sis- tem hakikati açıklama adı altında insanın etrafına kalın duvarlar örmüştür ve hiçbiri insanı hakikate yaklaştırmamıştır aksine yeni ayrımlar yaratmıştır: Biz ve onlar. (IV) Halbuki o tek olan hakikate ulaşmak için insan sayısı kadar yol vardır ve her insan kendi içsel seyahatine çıkıp hakikati bu seyahatte aramalıdır. (V) Kendi ben- liğinin gösterdiği yoldan giderek ama başkalarını yok saymadan, ötekileştirmeden tamamlamalıdır yolculuğunu. Bu parçada numaranlamış cümlelerin hangisinden sonra Biz hakikati biliriz, onlar bilmezler diyerek çoğunluğun mutsuz ve bik- kın olduğu, kendi kendini tüketen bir dünyanın ortaya çıkmasına vesile olmuşlardır." cümlesi getirilebilir? A) B11 C) II B) IV Diğer sayfaya geçin
16. Çikolatanın geçmişi bundan tam 4000 yıl öncesine dayanıyor.
Tarihi kaynaklara göre çikolata ilk kez Meksika topraklarında içe-
cek şeklinde kullanılıyor. Çikolata üretimi Orta Amerika'nin tropikal
yağmur ormanlanna kakao tohumları ekilmesiyle ve daha sonra
fermente edilerek macun haline getirilmesiyle gerçekleşiyor. İlk
çikolata bugünün çikolatalarından çok farklı; sıvı hâlde acı bir içe-
cek. Olmek, Aztek ve Mayalar bu içeceğin enerji ve güç verdiğini,
kişiyi mutlu ettiğini düşünerek mistik bir özelliği olduğuna inanıyor-
lar. Mayalar ise kakaonun büyüsüne kapılarak kakao tanrısı oldu-
ğuna inanıyor, mutluluk ve huzur için ona tapıyorlar. Bu dönemde
çikolata çok değerli ve herkese sunulmayan bir içecek. Sadece
kutsal seremonilerde; krallar, askerler, din adamları ve soylular
tarafından içilebiliyor.
Bu parçada çikolatayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A Bugünkü hâline nasıl kavuştuğuna
İlk olarak nerede kullanıldığına
Ne gibi anlamlar yüklendiğine
DY Nasıl üretildiğine
Kimlerin tükettiğine
KONDISYON
YAYINLARI
A)
er
D
ET
18. M
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
16. Çikolatanın geçmişi bundan tam 4000 yıl öncesine dayanıyor. Tarihi kaynaklara göre çikolata ilk kez Meksika topraklarında içe- cek şeklinde kullanılıyor. Çikolata üretimi Orta Amerika'nin tropikal yağmur ormanlanna kakao tohumları ekilmesiyle ve daha sonra fermente edilerek macun haline getirilmesiyle gerçekleşiyor. İlk çikolata bugünün çikolatalarından çok farklı; sıvı hâlde acı bir içe- cek. Olmek, Aztek ve Mayalar bu içeceğin enerji ve güç verdiğini, kişiyi mutlu ettiğini düşünerek mistik bir özelliği olduğuna inanıyor- lar. Mayalar ise kakaonun büyüsüne kapılarak kakao tanrısı oldu- ğuna inanıyor, mutluluk ve huzur için ona tapıyorlar. Bu dönemde çikolata çok değerli ve herkese sunulmayan bir içecek. Sadece kutsal seremonilerde; krallar, askerler, din adamları ve soylular tarafından içilebiliyor. Bu parçada çikolatayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A Bugünkü hâline nasıl kavuştuğuna İlk olarak nerede kullanıldığına Ne gibi anlamlar yüklendiğine DY Nasıl üretildiğine Kimlerin tükettiğine KONDISYON YAYINLARI A) er D ET 18. M
ürel
da-
61
7. (1) Çocukluğumuz boyunca doku ve organlarımız büyüyüp
A gelişirken gen haritalarımız da değişim içindedir. (II) Ya-
pılan bir araştırmada, bizi biz yapan ve bir sonraki nesle
aktaracağımız gen haritalarımız çocukluk dönemlerin-
de uzuvlarımızın gelişmesiyle bağlantılıdır. (III) Stresten
olumsuz etkilendiği tespit edilen kişilerin hem kendisinde
hem de bir sonraki nesillerde nörolojik bozukluklara neden
olduğu öğrenildi. (IV) Stresin gen haritasını nasıl bozdu-
ğunun mekanizmasını keşfeden bilim ekibine göre gele-
cekte geliştirilecek koruyucu yöntemlerle bu etkinin önüne
geçilebilecek. (V) Örneğin çok erken yaşta başlayan ders
çalışma stresi, bu keşif sonrası tekrar gözden geçirilecek.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi
aynı düşünceyi aktarmaktadır?
A) I ve
QTV
B) II ve III
IV ve V
C) III ve IV -
-2
E) II ve IV
11
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ürel da- 61 7. (1) Çocukluğumuz boyunca doku ve organlarımız büyüyüp A gelişirken gen haritalarımız da değişim içindedir. (II) Ya- pılan bir araştırmada, bizi biz yapan ve bir sonraki nesle aktaracağımız gen haritalarımız çocukluk dönemlerin- de uzuvlarımızın gelişmesiyle bağlantılıdır. (III) Stresten olumsuz etkilendiği tespit edilen kişilerin hem kendisinde hem de bir sonraki nesillerde nörolojik bozukluklara neden olduğu öğrenildi. (IV) Stresin gen haritasını nasıl bozdu- ğunun mekanizmasını keşfeden bilim ekibine göre gele- cekte geliştirilecek koruyucu yöntemlerle bu etkinin önüne geçilebilecek. (V) Örneğin çok erken yaşta başlayan ders çalışma stresi, bu keşif sonrası tekrar gözden geçirilecek. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangi ikisi aynı düşünceyi aktarmaktadır? A) I ve QTV B) II ve III IV ve V C) III ve IV - -2 E) II ve IV 11
31. Franklin, ağlayan bir çocuğa bir elma verir. Çocuk
ağlamayı keser ve gülümser. Franklin çocuğa ikinci
bir elma verir, çocuk daha ışıltılı gözlerle gülmeye
devam eder. Üçüncü ve dördüncü elmada çocu-
ğun sevinci daha da artar. Ancak, dördünü birden
kucağında tutmakta zorlanan çocuk, avuçlarındaki
elmalardan birini yere düşürür ve yeniden ağlamaya
başlar.
Bu parçadan hareketle çocuklarla ilgili aşağıda-
kilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Mutsuz oldukları bir anda çok küçük şeylerle
mutlu olabilirler.
BY Sahip oldukları şeyin miktarından çok, bir anda
yitirdikleri şeyden mutsuz olurlar.
C) Aynı şeyden artan miktarda sahip olmak mutlu-
luklarını artırır.
D) Kendilerini mutlu ya da mutsuz eden her şeye
anında davranışsal karşılık verirler.
E Dışarıdan fark edilebilen hiçbir neden yokken
ağlamaya ya gülmeye başlayabilirler.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31. Franklin, ağlayan bir çocuğa bir elma verir. Çocuk ağlamayı keser ve gülümser. Franklin çocuğa ikinci bir elma verir, çocuk daha ışıltılı gözlerle gülmeye devam eder. Üçüncü ve dördüncü elmada çocu- ğun sevinci daha da artar. Ancak, dördünü birden kucağında tutmakta zorlanan çocuk, avuçlarındaki elmalardan birini yere düşürür ve yeniden ağlamaya başlar. Bu parçadan hareketle çocuklarla ilgili aşağıda- kilerin hangisine ulaşılamaz? A) Mutsuz oldukları bir anda çok küçük şeylerle mutlu olabilirler. BY Sahip oldukları şeyin miktarından çok, bir anda yitirdikleri şeyden mutsuz olurlar. C) Aynı şeyden artan miktarda sahip olmak mutlu- luklarını artırır. D) Kendilerini mutlu ya da mutsuz eden her şeye anında davranışsal karşılık verirler. E Dışarıdan fark edilebilen hiçbir neden yokken ağlamaya ya gülmeye başlayabilirler.
Modem resmi göze tanıdık gelen bütün nesnelerden,
konulardan, geleneksel düşüncelerden ve populer
simgelerden arındırmak gerekir. Ressam birden
gözlerinin önüne gelen ama hiçbir antami ve konusu
olmayan, hiçbir mantığa sığmayan bir görüntüye öyle
güçlü bir inançla sanılmalı ki bu duygu durumunun
yarattığı sevinç veya acı istemese bile resmini
yaptırmalı ona. Öyle ki bir insanın açken bir parça
ekmeği parçalayıp yemesine yol açan dürtüden daha
güçlü bir dürlü olmalıdır bu.
Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
a
B) Kendine inanan bir ressam, eskı söylemieni
yeniden yorumlayarak geleceğe taşıyabér
CY Ressam, alşilmişın peşinden ayrılıp kişisel
imgelerini tutkuyla takip edebilmelidir.
Ressam, anlik esinlenmelerin yolundan erlayip
geleneksel imgeleri dönüştürür
D) Aşina ciduğu objelere bagh kalan ressam
iç dünyasının dennlikienne ulaşabilir
E) Gündelik hayatın sembollen alışmış anlam
siniran nedeniyle geçmiş yeniden uretr
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Modem resmi göze tanıdık gelen bütün nesnelerden, konulardan, geleneksel düşüncelerden ve populer simgelerden arındırmak gerekir. Ressam birden gözlerinin önüne gelen ama hiçbir antami ve konusu olmayan, hiçbir mantığa sığmayan bir görüntüye öyle güçlü bir inançla sanılmalı ki bu duygu durumunun yarattığı sevinç veya acı istemese bile resmini yaptırmalı ona. Öyle ki bir insanın açken bir parça ekmeği parçalayıp yemesine yol açan dürtüden daha güçlü bir dürlü olmalıdır bu. Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? a B) Kendine inanan bir ressam, eskı söylemieni yeniden yorumlayarak geleceğe taşıyabér CY Ressam, alşilmişın peşinden ayrılıp kişisel imgelerini tutkuyla takip edebilmelidir. Ressam, anlik esinlenmelerin yolundan erlayip geleneksel imgeleri dönüştürür D) Aşina ciduğu objelere bagh kalan ressam iç dünyasının dennlikienne ulaşabilir E) Gündelik hayatın sembollen alışmış anlam siniran nedeniyle geçmiş yeniden uretr
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Edebiyatın felsefesi; "tip", "metafor", "imge" ve "tema"
kavramlarında ortaya çıkar. Edebî eserin yapısının oluşu-
munda bu ögelerin önemli bir yeri vardır. Aynı yapı, felsefi
yapıtlarda da karşımıza çıkar. Tip kavramı tekil bir ya-
şantıyı genel ve kapsayıcı bir kategoriye dönüştürürken
metafor kavramı; söyleyiş biçiminde sağlanan kolaylık,
esneklik, sanatsallık, anlam ve ifade gücü ile ilgilidir. İm-
gelem ve tema kavramlarında da aynı durum söz konu-
sudur. Dolayısıyla her edebiyat eserinde güçlü ya da zayıf
kavramsal bir yapı vardır. Bu yapı; değerli madenler gibi
kimisinde toprağın derinliklerinde, kimisinde yüzeyinde
bulunur. Her iki durum da ancak belirli bir inceleme ve
kazıyla ortaya çıkarılabilir. Bu durum; uygun bir yöntem
bulunduğu takdirde edebî dilin felsefi dile, felsefi dilin de
edebî dile dönüştürülebileceğini gösterir. Yalnız felsefeci,
ne anlattığına değil nasıl anlattığına odaklanmalıdır. Anlat-
tığını somutlamazsa kalıcılığı yakalayamayacağını çok iyi
bilmelidir. Karmaşık ve soyut anlatımdan mümkün oldu-
ğunca uzak durmaya çalışmalıdır.
36. Bu parçada yazarın felsefe konusunda savunduğu
düşünceyi desteklemek için aşağıdaki örneklerden
hangisi kullanılabilir?
William Lawrence Bragg, felsefede önemli olanın
"düşünmenin yeni yollarını keşfetmek değil, yeni ger-
çekler elde etmek" olduğunu söyler.
B) Adam Smith, "felsefenin, coşku ve batıl inanç zehri-
nin en büyük panzehri olduğunu" belirtir.
C) Sabri Esat Siyavuşgil'e göre felsefe; çekildiği fil dişi
kuleden inip, üslubu ete kemiğe büründüğünde in-
sanlığa hizmet etmeye başlayacaktır.
Samuel Smiles'a göre felsefe, "arzularının ve zaafla-
rının dışında kalan her şey"dir.
E) Bernard Shaw, felsefe hakkında konuşmaktan ziya-
de, felsefeyle ilgilenmenin daha doğru bir iş olduğunu
belirtir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Edebiyatın felsefesi; "tip", "metafor", "imge" ve "tema" kavramlarında ortaya çıkar. Edebî eserin yapısının oluşu- munda bu ögelerin önemli bir yeri vardır. Aynı yapı, felsefi yapıtlarda da karşımıza çıkar. Tip kavramı tekil bir ya- şantıyı genel ve kapsayıcı bir kategoriye dönüştürürken metafor kavramı; söyleyiş biçiminde sağlanan kolaylık, esneklik, sanatsallık, anlam ve ifade gücü ile ilgilidir. İm- gelem ve tema kavramlarında da aynı durum söz konu- sudur. Dolayısıyla her edebiyat eserinde güçlü ya da zayıf kavramsal bir yapı vardır. Bu yapı; değerli madenler gibi kimisinde toprağın derinliklerinde, kimisinde yüzeyinde bulunur. Her iki durum da ancak belirli bir inceleme ve kazıyla ortaya çıkarılabilir. Bu durum; uygun bir yöntem bulunduğu takdirde edebî dilin felsefi dile, felsefi dilin de edebî dile dönüştürülebileceğini gösterir. Yalnız felsefeci, ne anlattığına değil nasıl anlattığına odaklanmalıdır. Anlat- tığını somutlamazsa kalıcılığı yakalayamayacağını çok iyi bilmelidir. Karmaşık ve soyut anlatımdan mümkün oldu- ğunca uzak durmaya çalışmalıdır. 36. Bu parçada yazarın felsefe konusunda savunduğu düşünceyi desteklemek için aşağıdaki örneklerden hangisi kullanılabilir? William Lawrence Bragg, felsefede önemli olanın "düşünmenin yeni yollarını keşfetmek değil, yeni ger- çekler elde etmek" olduğunu söyler. B) Adam Smith, "felsefenin, coşku ve batıl inanç zehri- nin en büyük panzehri olduğunu" belirtir. C) Sabri Esat Siyavuşgil'e göre felsefe; çekildiği fil dişi kuleden inip, üslubu ete kemiğe büründüğünde in- sanlığa hizmet etmeye başlayacaktır. Samuel Smiles'a göre felsefe, "arzularının ve zaafla- rının dışında kalan her şey"dir. E) Bernard Shaw, felsefe hakkında konuşmaktan ziya- de, felsefeyle ilgilenmenin daha doğru bir iş olduğunu belirtir.
Harak yer alan
ni kullanmaya
sa sürede in-
alınmaya baş-
ndan itibaren
rin birbiriyle
una odaklan-
apsamı geniş-
Minik psikoloji
hangisi soy:
nısındadır.
eştiğini açık
iğini vurgu-
m dalından
ındırdığını
ardır. As-
acılığıyla
alınma-
eğişmesi
ttiğinde
olarak
min bize
ümünü
n han-
35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Cem Karaca, önce dünyadaki rock müzik akımının rüzgarına ka
pilmiş; sonrasında ise Anadolu rock müziğinin öncü isimlerin
den olmuştur. Yabancı müzik gruplarının taklidinin yapılmama-
si gerektiğini savunmuş, öykünerek yapılan müzik eserlerinin
Türk müziğinin büyülü özgünlüğünü bayağılaştıracağı kaygısını
hep dile getirmiştir. Cem Karaca; Karacaoğlan, Emrah gibi halk
şairlerinin şiirlerini almak suretiyle onların anlatmak istedikleri
manaya sadık kalarak beste yaptığını vurgulamıştır. O; enstrü-
man, stüdyo ve diğer teknik yönlerden Batı çizgisine ulaşmak
isteyenlerin halk ozanlarına ve halk müziği kaynaklarına baş-
vurmalarını önermiştir. Türk halk müziğinden ve ozanlık gele-
neğinden etkilenmiştir. Onun eserlerinde kadın, fakirlik, sevgi,
aşk gibi halk türkülerindeki konuların yanı sıra işçi, köylü ve
emekçiyle ilgili sınıfsal temelde sistem eleştirisi getiren konular
da yer almıştır.
35.
Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A Müziğin niteliğini artırma çalışmalarının basite indir-
genmesinden üzüntü duymak
B) Yerel müziğin kendine özgü seslerinin kaybolmasından
korkmak
C) Türk müziğindeki etkileyici orijinalliğin sıradanlaştırıl-
masından endişelenmek
D) Anadolu müziğinin orijinal tarzlarının hafife alınmasın-
dan yakınmak
E Anadolu ezgilerinin sıra dışılığını gölgeleyen zihniyet-
ten şikâyet etmek
36. Bu parçaya göre Cem Karaca ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
Müzik yaşamının bir bölümünde Batı tınılarının etkisi
altında kaldığı
B) İlgili olduğu müzik akımının öncülerinden olmayı ba-
şardığı t
Halk müziğinin mirasını evrensel seslerden yararlana-
rak aktarmayı tavsiye ettiği
D) Yerel ozanların sözlerindeki anlamsal bağlamı dönüş-
türerek bestelediği
Farklı toplumsal kesimlerin duygularına tercüman ol-
duğu
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Harak yer alan ni kullanmaya sa sürede in- alınmaya baş- ndan itibaren rin birbiriyle una odaklan- apsamı geniş- Minik psikoloji hangisi soy: nısındadır. eştiğini açık iğini vurgu- m dalından ındırdığını ardır. As- acılığıyla alınma- eğişmesi ttiğinde olarak min bize ümünü n han- 35-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Cem Karaca, önce dünyadaki rock müzik akımının rüzgarına ka pilmiş; sonrasında ise Anadolu rock müziğinin öncü isimlerin den olmuştur. Yabancı müzik gruplarının taklidinin yapılmama- si gerektiğini savunmuş, öykünerek yapılan müzik eserlerinin Türk müziğinin büyülü özgünlüğünü bayağılaştıracağı kaygısını hep dile getirmiştir. Cem Karaca; Karacaoğlan, Emrah gibi halk şairlerinin şiirlerini almak suretiyle onların anlatmak istedikleri manaya sadık kalarak beste yaptığını vurgulamıştır. O; enstrü- man, stüdyo ve diğer teknik yönlerden Batı çizgisine ulaşmak isteyenlerin halk ozanlarına ve halk müziği kaynaklarına baş- vurmalarını önermiştir. Türk halk müziğinden ve ozanlık gele- neğinden etkilenmiştir. Onun eserlerinde kadın, fakirlik, sevgi, aşk gibi halk türkülerindeki konuların yanı sıra işçi, köylü ve emekçiyle ilgili sınıfsal temelde sistem eleştirisi getiren konular da yer almıştır. 35. Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? A Müziğin niteliğini artırma çalışmalarının basite indir- genmesinden üzüntü duymak B) Yerel müziğin kendine özgü seslerinin kaybolmasından korkmak C) Türk müziğindeki etkileyici orijinalliğin sıradanlaştırıl- masından endişelenmek D) Anadolu müziğinin orijinal tarzlarının hafife alınmasın- dan yakınmak E Anadolu ezgilerinin sıra dışılığını gölgeleyen zihniyet- ten şikâyet etmek 36. Bu parçaya göre Cem Karaca ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Müzik yaşamının bir bölümünde Batı tınılarının etkisi altında kaldığı B) İlgili olduğu müzik akımının öncülerinden olmayı ba- şardığı t Halk müziğinin mirasını evrensel seslerden yararlana- rak aktarmayı tavsiye ettiği D) Yerel ozanların sözlerindeki anlamsal bağlamı dönüş- türerek bestelediği Farklı toplumsal kesimlerin duygularına tercüman ol- duğu
layınız.
oplumsal ve
k metaforu
kileme düş-
Ei dönemde
Saramago
iştir. Onları
Saramago,
ve sorum-
re, etrafin-
■o yönden
tulmuştur.
da şunları
ynı şekilde
Bu sayede
akilerden
e tutul-
arı
eri
39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Dışa dönük duyumsal tiplerin nesnel doğrulara karşı olan du-
yuları inanılmaz derecede gelişmiştir. Onlar için tecrübeler ve
bu tecrübelerin sağlayacağı katma değer önemlidir ve getirisi
olmayan bilgi veya herhangi şey zaman kaybıdır. Görünenin
ardında anlam aramak, soyut kavramlarla uğraşmak boş bir ça-
badır ve sonuca yoğunlaşmak en doğru harekettir. Dışa dönük
duyumsal tipler, objelerdeki detaylardan hoşlanır ve soyutla-
malara, değerlere veya anlamlara ayıracak pek fazla vakitleri
yoktur. Bu sebeple dışarıdan ruhsuz, yapay veya duygusuz ola-
rak görülebilirler. İyi yönetici, devlet adamı veya iş insanı olma-
ları muhtemeldir.
39. 1. Liderliğe yatkınlık +
II. Yararcı yaklaşım +
III. Yazınsal haz
IV. Yüzeysel bakış
Bu parçada dışa dönük duyumsal tiplerin yukarıdakiler-
den hangileriyle bağlantısından söz edilmiştir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
DHH ve TIT
E) III ve IV
C) ve II
40. Bu parçaya göre dışa dönük duyumsal tiplerle ilgili aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Objektif gerçekleri algılama yeteneklerinin güçlü oldu-
šu +
B) Sonuç ağırlıklı anlayışlarının bulunduğu
C) Nesnelerdeki ayrıntıların beğenilerine seslendiği
D) Dış görünüşlerinin yanılsamaya yol açabileceği
E) Nesnel doğrulara soyut değerlerle ulaştıkları
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
layınız. oplumsal ve k metaforu kileme düş- Ei dönemde Saramago iştir. Onları Saramago, ve sorum- re, etrafin- ■o yönden tulmuştur. da şunları ynı şekilde Bu sayede akilerden e tutul- arı eri 39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Dışa dönük duyumsal tiplerin nesnel doğrulara karşı olan du- yuları inanılmaz derecede gelişmiştir. Onlar için tecrübeler ve bu tecrübelerin sağlayacağı katma değer önemlidir ve getirisi olmayan bilgi veya herhangi şey zaman kaybıdır. Görünenin ardında anlam aramak, soyut kavramlarla uğraşmak boş bir ça- badır ve sonuca yoğunlaşmak en doğru harekettir. Dışa dönük duyumsal tipler, objelerdeki detaylardan hoşlanır ve soyutla- malara, değerlere veya anlamlara ayıracak pek fazla vakitleri yoktur. Bu sebeple dışarıdan ruhsuz, yapay veya duygusuz ola- rak görülebilirler. İyi yönetici, devlet adamı veya iş insanı olma- ları muhtemeldir. 39. 1. Liderliğe yatkınlık + II. Yararcı yaklaşım + III. Yazınsal haz IV. Yüzeysel bakış Bu parçada dışa dönük duyumsal tiplerin yukarıdakiler- den hangileriyle bağlantısından söz edilmiştir? A) Yalnız I B) Yalnız II DHH ve TIT E) III ve IV C) ve II 40. Bu parçaya göre dışa dönük duyumsal tiplerle ilgili aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? A) Objektif gerçekleri algılama yeteneklerinin güçlü oldu- šu + B) Sonuç ağırlıklı anlayışlarının bulunduğu C) Nesnelerdeki ayrıntıların beğenilerine seslendiği D) Dış görünüşlerinin yanılsamaya yol açabileceği E) Nesnel doğrulara soyut değerlerle ulaştıkları
31. Okumak, haz duymaya, zihnimizi süslemeye ve
yetkinliğimizi artırmaya yarar. Haz duyurmayla ilgili
faydası, insan bir köşeye çekilip tek başına kaldı-
ğı zaman kendini gösterir. Zihnimizi süslemesinin,
konuşurken; yetkinliğimizi artırmasının da bir iş
hakkında hüküm verirken, o işi başarırken fayda-
si dokunur. Tecrübeyle yetişmiş kimseler, tek tek
bazı işler yapar, onlar hakkında birer hüküm ve-
rebilirse de meseleyi her bakımdan göz önünde
tutan öğütler vermek, planlar yapmak, nizamlar
kurmak, bilhassa bilgi sahibi kimselerin elinden ge-
lir. Bununla birlikte okumaya fazla vakit harcamak,
uyuşukluktur. Okunan kitaplardan süs olsun diye
fazla faydalanmak gösteriş, bir hüküm verirken sa-
dece kitaptaki kaidelere uymak da ukalalıktır.
Bu parçadan hareketle okumayla ilgili olarak
1. Kitap okumanın birçok faydası vardır.
11. Kimileri kitapları gösteriş için okur.
I. Insanın ruhsal sıkıntılarının çözümüdür.
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
D) ve II
B) Yalnız II C) Yalnız III
E) Il ve III
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
31. Okumak, haz duymaya, zihnimizi süslemeye ve yetkinliğimizi artırmaya yarar. Haz duyurmayla ilgili faydası, insan bir köşeye çekilip tek başına kaldı- ğı zaman kendini gösterir. Zihnimizi süslemesinin, konuşurken; yetkinliğimizi artırmasının da bir iş hakkında hüküm verirken, o işi başarırken fayda- si dokunur. Tecrübeyle yetişmiş kimseler, tek tek bazı işler yapar, onlar hakkında birer hüküm ve- rebilirse de meseleyi her bakımdan göz önünde tutan öğütler vermek, planlar yapmak, nizamlar kurmak, bilhassa bilgi sahibi kimselerin elinden ge- lir. Bununla birlikte okumaya fazla vakit harcamak, uyuşukluktur. Okunan kitaplardan süs olsun diye fazla faydalanmak gösteriş, bir hüküm verirken sa- dece kitaptaki kaidelere uymak da ukalalıktır. Bu parçadan hareketle okumayla ilgili olarak 1. Kitap okumanın birçok faydası vardır. 11. Kimileri kitapları gösteriş için okur. I. Insanın ruhsal sıkıntılarının çözümüdür. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I D) ve II B) Yalnız II C) Yalnız III E) Il ve III
3.
Falih Rifki Atay bir yazısında şöyle der: "Düşündüğünü
ve duyduğunu yazılı olarak derli toplu anlatmak ne bir
meslek ne bir sanattır. Bu, her vatandaşın yapması ge-
reken ve yapabileceği bir şeydir." Bu söze katılıyorum.
Çünkü öykü yazmak bir sanattır. Ancak kişinin başından
geçen bir olayı anlatabilmesi sanat değildir. Bu neden-
le herkesin ana dilini doğru kullanması gerekir. Toplum
içerisindeki iletişim ancak dili iyi ve doğru kullanmakla
gerçekleşebilir. Alanında uzman bir doktor, hastasıyla
sağlıklı bir iletişim kuramazsa bilgi ve yeteneği çok üst
düzeyde olsa bile hastasına yardımcı olamayabilir. ----.
S...
Soru Tipi 1-Giriş Cümlesi
TEST 1
I.
Hatta bu tür yetileri daha geri plana atıp iletişimi ön
plana dahi çıkarabiliriz
II. Doğal olarak bir doktor, hastasını öncelikle sağlıklı
bir iletişim kurarak anlamalı ve uzmanlığını yansıt-
malıdır
III. Uzmanlık gerektiren mesleklerde ikili ilişkileri sağla-
mak zor gibi gözükebilir
Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yuka-
rıdakilerden hangileri getirilmelidir?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız II
E) I ve III
C) I ve II
sylb ua
holignari
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Falih Rifki Atay bir yazısında şöyle der: "Düşündüğünü ve duyduğunu yazılı olarak derli toplu anlatmak ne bir meslek ne bir sanattır. Bu, her vatandaşın yapması ge- reken ve yapabileceği bir şeydir." Bu söze katılıyorum. Çünkü öykü yazmak bir sanattır. Ancak kişinin başından geçen bir olayı anlatabilmesi sanat değildir. Bu neden- le herkesin ana dilini doğru kullanması gerekir. Toplum içerisindeki iletişim ancak dili iyi ve doğru kullanmakla gerçekleşebilir. Alanında uzman bir doktor, hastasıyla sağlıklı bir iletişim kuramazsa bilgi ve yeteneği çok üst düzeyde olsa bile hastasına yardımcı olamayabilir. ----. S... Soru Tipi 1-Giriş Cümlesi TEST 1 I. Hatta bu tür yetileri daha geri plana atıp iletişimi ön plana dahi çıkarabiliriz II. Doğal olarak bir doktor, hastasını öncelikle sağlıklı bir iletişim kurarak anlamalı ve uzmanlığını yansıt- malıdır III. Uzmanlık gerektiren mesleklerde ikili ilişkileri sağla- mak zor gibi gözükebilir Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre yuka- rıdakilerden hangileri getirilmelidir? A) Yalnız I D) II ve III B) Yalnız II E) I ve III C) I ve II sylb ua holignari