Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

35. Bir kitapla ilgili yargımı belirtirken okurumu belli bir kara- ra zorlamadım. Kitabın özelliklerini, niteliklerini sıraladım. Okura özgürlük alanı bıraktım. İzlenimlerin doğrultusun- da benim beğenmediğim bir kitabı; onların beğenebile- ceği düşüncesi beni rahatsız etmedi. Çünkü ben bu öl- çütler ve değerler içinde kendi yargımı verdim, okurun buna katılmama hakkını saklı bıraktım. Okurlarıma kendi edebî anlayışımı gösterdim. Kendi edebî kişiliğimi sergi- lerken onlara da bir edebî kişilik hakkı tanıdım. Bu parçanın yazarıyla ilgili olarak aşağıdaki yargılar- dan hangisi söylenemez? A) Kendi yargılarını belli ölçütlere bağlı olarak oluşturur. B) Okurun, kendisinden farklı düşünebileceğini kabul eder. ** eis Yayınlan C) Okurlarını, ortaya koyduğu düşünce doğrultusunda yönlendirmeyi amaçlamaz. D) Kitaplarla ilgili değerlendirmeler yaparken kişisel be- ğeniyi değil, nesnel ölçütleri dikkate alır. E) Değerlendirdiği kitapla ilgili okura belli bir fikir aşıla- mayı değil, kitabın özelliklerini belirtmeyi amaçlar.

B SIMULA Bir otomobilin yarım daire biçimindeki hız sayacında O nok- etrafında dönebilen bir ok bulunmaktadır 2 B B 27. Teknoloji çağındayız, dijital ürünlerle kuşatılmış bir dün- yada yaşıyoruz. Vazgeçemiyoruz bir türlü, yedisinden yetmişine ailece bilgisayar kullanıyor, akıllı telefonla- rımız ile iletişim kuruyor, televizyon izliyoruz. Yani gün boyunca bir ekrandan diğerine geziniyoruz, bunun sağ- lığımıza nasıl fatura edileceğini umursamadan. Televiz- yon izlerken sosyal medya hesaplarımızı kontrol ediyor, telefon ile konuşurken bilgisayar ekranından e-posta hesaplarını kontrol ediyoruz. Çoklu medya (media multitasking) olarak adlandırılan bu tür teknoloji kul- lanımı, özellikle gençler arasında akılalmaz boyutlar- da. Âdeta onlarla yaşıyorlar. Yatmadan önce sosyal medyada birkaç saat geçirmeyen nerdeyse yok. Keza bu yüzden sabahları dinç olarak kalkana da rastlamak mümkün değil. Bu parçanın yazarı aşağıdakilerin hangisinden şikâ- yet etmemiştir? A Genç bireylerin teknoloji kullanımında sınır tanıma- masmdan B) Teknolojik araçlarla araya belli bir mesafe kopulamá- masından C) Insan sağlığının tehdit altında olmasına aldırış edil- memesinden aldirig/adi. D) Teknolojinin insan hayatının hemen her alanında var. olmasından E) Aile bireyleri arasındaki yüz yüze iletişimi ortadan kaldırmasindan

34 Coğu insan, yaşamının belirli bir anını yakalamakta güçlük çekiyor. Olup biten şeyler, hayatın karmaşası ve hızı içinde unutulup gidiyor. Unutulmayan az sayıda şey ise bir bulutun arkasına gizlenmiş gibi belirli belirsiz. İşte günlük veya günce, bu bulutları ortadan kaldırmada ve hayatın belirli anlarını yakalamada devreye giriyor. Özellikle de uzun süreli ve ara vermeden tutulan günlükler, bu anlamda bize çok fazla veri sunuyor. Geçmişimize ait izlere, günlük yoluyla tekrar ulaşıyor; o anları tekrar tekrar yaşayabiliyor; hayatın yıpratıcı etkisini azaltabiliyoruz. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A Insan hayatı, yok olmaya mahkûm olan bir olgudur. B) Gunlüklerde anlalanlar öznel olduğu için tarihe kaynaklık ede- 30 mez. CGünlük tutanlarda modern olana bağlılık vardır. Dunlükler, hayatta olup bitenlerin unutulmasını engelleyip ha- atı kalıcı kılar. Hayatı kalıcı kılan insanlar, hayatı boyunca mutlu olur.

7- 2 0 0 A 19. 1916'da Romen asıllı İtalyan şair Tristan Tzara tarafından ortaya atılan Dadaizm (Kuralsızlık); edebiyat ve sanatta her türlü geleneğe, kurala karşı çıkan bir anlayışa sahiptir. Aslında kuralsızlığı kural edinen bir akımdır da diyebiliriz. Dil ve estetik kurallarını tanımayan, anlatımda başıboş bir yöntem benimseyen, kapalılığı amaçlayan sanat akımı; 1. Dünya Savaşı sırasında yüz binlerce insanın hayatını kay- betmesi üzerine yaşanılan rahatsızlığı ortaya koymak için akla, mantığa ve ahlaka dayalı olarak kurulduğunu ifade etmiştir. Kısacası TÜRKÇE TESTİ Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) insanları millî düşüncelere sevk eden bir akımdır B) dostane bir şekilde insanları uyaran bir akım niteli- ğindedir C) yitip giden canlardan dolayı bir başkaldırıdır, denebi- lir D) hayatını kaybedenlere karşı bir direniştir E) insanlığın en kutsal değerleriyle savaş hâlindedir 21. G le 1

22. Paskal, kendisiydi. Tiyatrosunun kapısından girip bohçasını açarak, hiç değişmeyen, beyaz külahını giydikten ve tekmil yüzünü unlara, kurbağa bakışlı siyah gözlerinin alt kısımlanını kırmızıya boyadıktan bir saat sonra idi ki-boş zihinterle gailesi gönüllerden çıkıp yükselen-kahkaha sedalan ve alkış avazeleri arasında oyununu sergiliyordu. Oyunda bir kadına aşıklık vazifesini icra eden Paskal'ın, ilan muhabbet için dilini çıkarması ve şükrane-i iltifat olmak üzere takla atması oradaki halkı çok güldürüyordu. Oyunculanın yanındaki locada, o masum, o tiflane (çocukça) gülüşleri alam-ı hayata (hayatın acılarına) teselliler veren genç kızlardan biri kemal-i neş'e ile kanatlarını sallayarak uçuşan kuşlar gibi, o küçücük pembe dudaklarının üzerinde nurani bir tebessüm olduğu hâlde, ellerini birbirine çırparak Paskal'ı alkışlıyordu. Eftalya ismindeki, yirmi yaşında, bu genç kız, ihtiyar validesiyle hemen her hafta bu locaya geliyordu. Validesi, "Kızım burada çok mu eğleniyorsun?" diye sorduğu vakit, kızı, Paskal'ı bundan evvel ölen sevgili köpeğine benzettiğini ve bazen de hâl ü tavrı, bir kere görüp de pek hoşuna giden bir maymunu andırdığını söylerdi!.." O gün ise beyaz ketenler, sihri tebessümler içinde bulunan bu genç kız, o gürültüler arasında locadan çiçek atıyordu. Attığı bu çiçekler, Paskal'ın yüzüne, göğsüne dokundukça eliyle kalbini tutarak en can alınacak yerinden vurulmuş bir yırtıcı hayvan gibi acı acı feryat ediyordu." Bir iki dakika sonra tiyatrosunun iç tarafındaki toprağın üzerine oturarak, hâlâ güldürdüğü adamların kahkahaları devam ederken içini çeke çeke ağlıyordu. Bu zavallı Paskal o güzel Eftalya'yı seviyordu; bu nakis vücut, o kemal-i hilkate (mükemmel yaratılışa) aşık olmuştu! 2 Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Zamanla ilgili unsurlar belirgin değildir. B) Öykü karakterinin psikolojik durumuna değinilmiştir. C) Cumhuriyet öncesi döneme ait dil özelliklerine sahiptir. D) Beklenmedik rastlantılara yer verilerek gerçekçilikten uzak bir anlatım benimsenmiştir. E) Aşk acısı çeken bir karakterin hikâyesi anlatılmaktadır. tonguç KAMPÜS

2. Düşünce üretmekte zorlanan toplumlarda hazır görüş ve yorumları sorgulamadan kabul etmek, çoğu insanın kolayına gelir. Görme, anlama, değerlendirme yeteneğine, belli bir birikime, seçme bilincine sahip olmayanlar bir odağa, yere, kişiye bağlanarak kimlik edinmeye, huzur bulmaya çalışırlar. Bu, onların suda batmamak üzere sarıldıkları bir tahta parçasıdır. Oysa yaygın ya da hazır kanıyı niteliğini iyi bilmeden benimsemek, insanı ancak belli bir süre su üstünde tutar. Kaçınılmaz son eninde sonunda gelecek, bu insanlar suyun dibini boylayacaktır. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdaki- lerden hangisidir? O A) insanların en önemli ihtiyaçlarından biri, bir gruba bağlı olmaktır. B) Düşünce üretmek hem zordur hem de birikim ve emek ister. C) Hazır kalıpları benimsemek, içselleştirmek in- sanın gelişmesini engeller. D) Sorgulanmadan benimsenip savunulan dü- şünceler insanı yıkıma götürür. E) Insanoğlu her zaman kolay olanı seçme eğili- mine yenik düşer. ANESE LL

i verilmemenc cağından 8 tkesilmektean. şana ödenen toplam ücret lışan kaç gün işe gitmemiş- A 02 Karekodu okut Hız Renk Video Co uygulamasını indir. OXO A Türkçe 17. (1) Akıllı evler, ev içindeki yaşantıyı kolaylaştırmasının yanı sıra insanoğlunun sahip olduğu eşyalara hük- metme arzusunu da besleyici nitelikte. (II) Ali Baba ve Kırk Haramilerdeki gibi "Açıl susam açıl.” deyince açı- lan mağara kapısı, çoğumuzun belleğinde yer etmiştir. (III) Çocukluğumuzun uzun ve unutulmaz kış gecelerin- de defalarca dinlediğimiz bu masalı nasıl unutabiliriz ki? (IV) Mağaralardan bu yana oldukça ilerlemiş ve uygarlık düzeyimizi artırmış olsak da doğamız gereği isteklerimiz pek değişmiyor. (V) Şimdilerde de bir düğmeye basma- mızla açılan kapılara, bir sözümüzle yanan ışıklara sa- hip evlerimiz olsun istiyoruz. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? eetrigid so A) I B) I C) III D) IV E) V irbirinden ayırma fikrini ilk or-

rek bile 5. Toplumsal yaşamı yansıtan bir ayna olarak görül- ları müştür yüzyıllarca edebiyat. Bu, önce kullandığı araçtan yani dilden kaynaklanır. Çünkü dil toplumsal bir kurumdur. Dili kullanarak edebiyat ürünü yaratan bir sanatçı da toplumun bir üyesidir. Yapıtlarını ken- disi için değil, toplumun öteki üyeleri için oluşturur. Aynı zamanda sanatçının konusunu seçmesinde, toplumsal konumunun da etkileri büyüktür. Örneğin Tanzimat Dönemi edebiyatının içeriğinde sanatçıların içinde yetiştiği ortamın etkisi görülür. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisi çıkarılabilir? er- ploji ski- ele re- A) Toplumsal yaşantı; dili, dolayısıyla da edebiyatı etkilemiştir. B) Tüm edebiyat ürünleri, sadece toplumsal yaşan- tılar ile açıklanabilir. C) Edebiyat, zamanla farklı türlere ayrılmıştır. D) Farklı sanat anlayışları ve toplum yaşantıları edebiyatı etkilemiştir. E) Edebiyat ürünlerinin oluşumunda sadece dile bağlılık söz konusudur.

en K 31. Katlanmayı öğrenmek güçtür. Onu erkeklerden daha sık olarak ve daha güzel biçimde kadınlarda görürsünüz, Kadınlardan öğrenin katlanmayı! Yaşamın sesi konuştuğu zaman kulak verip dinlemeyi öğrenin! Yazgının güneşi gölgelerinizle oynadığında ortadaki manzarayı seyretmeyi öğrenin! Katlanmaktan güç doğar, katlanmaktan sağlık doğar. Ansızın devrilen, ufak bir hava cereyanından hastalanarak ölüp giden hep sağlıklı insanlardır. Katlanmayı öğrenmemişlerdir bunlar. Katlanmak insanı dayanıklı kılar. Çocuklardır ki katlanacakları bir şey oldu mu hemen tabanları yağlamaya bakarlar. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Unutmayın ki insanlar, çocuklar sayesinde dünyanın katlanılabilir bir yer olduğunun bilincine varıyor. B) Çocuklar, sahte yüzlerle ve aslını örten maskelerle kendilerini saklamadıkları için saflığın simgesidirler. C) Hangimizin çocuklardan öğreneceği bir hayat dersi yoktur ki? D) Sorunlarla mücadele etmenin gerekliliğini daha çocukken öğrenmemiş olanlara yazık! EX Çocukları bu davranışları nedeniyle kınamamak gerek, ne de olsa bu da bir kendini savunma yolu. Paylaşım ayınları 33

19. Hz. Muhammed'in (s.a.v.) ilmiyle ön plana çıkaniner eşlerindendir. İlmî şahsiyetinin oluşmasında o günün B Arap toplumunda özellikle nesep ilmi gibi bazıyabina konularda bilgisine başvurulan âlim bir babanın evinde doğup büyümesinin, Hz. Muhammed'le (s.a.v.) beraber olmasının, şahsi kabiliyet ve zekâsının büyük rolü vardır. Maddi bakımdan varlıklı olması, çocuğunun olmayışı, uzun süre Medine'de ashabın öndedir. gelenlerinin bulunduğu ortamı paylaşması ve Cemel vakasından sonra siyasi olaylardan çekilip kendini tamamen ilim ve irşada vermesinin de ilmî gelişiminde önemli bir yeri olmuştur. 1 bu goT (A Bu parçada sözü edilen sahabe aşağıdakilerden sasy siriA (8 hangisidir? A) Hz. Hatice (r.a.) qof ibsmlo quB) Hz. Fatima (r.a.) D) Hz. Sevde (r.a.) Otz. C) Hz. Aişe (r.a.) E) Hz. Zeynep (r.a.) sasvlerA

E 22. Kemal Tahir'in en önemli özelliği, yapıtlarında insan ve sosyal yaşam olmak üzere her konuyu yerli bir bakış açısıyla yorumlamasıdır: tarihi, sosyolojiyi, dini... Bu topraklara ait gerçekleri vicdanının sesini dinleyerek, gözü pek bir şekilde, yerli düşünceler, kişisel düşünceler üreterek, münakaşa etmekten kaçınmadan, sanatından ödün vermeden dile getirmiştir. Stratejik bir düşünce adamı olmayı reddetmiş; resmî anlayışça, edebî çevrelerce dışlanmayı da göze alarak gerçek bir sanatçı portresi çizmiştir. Biçilmiş kalıplara tam sığmamış, eksik ya da fazla gelmiştir. Hesaplaşmayı düşüncesinin, sanatının merkezine yerleştirmiştir. Bu parçadan Kemal Tahir ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Sanatçı kişiliğinden taviz vemediği B) Düşüncelerini tartışmaktan çekinmediği C) Yazın yaşamına cesaretle devam ettiği D) Yapıtlarında insan ve toplum sorunlarına yer verdiği E) Yapıtlarında düşle gerçeği kaynaştırarak anlattığı

19 ve 20. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. GELENEKTEN GELECEGE KOPRU KURAN SANATÇI: BARIŞ MANÇO Modern Çağ Ozanı olarak adlandırılan Anadolu rock ve pop müziği şarkıcı ve bestecisi Barış Manço; 5 kitayı yöre yöre dolasarak unutulmaz TV programlarına imza attı, onlarca ödül aldı. 1943 1958 2 Ocak'ta istanbul'da dünyaya geldi. Kadıköy Gazi Mustafa Kemal Pasa ilkokulunda başlayan eğitim hayatı Galatasaray ve Şişli Terakki Lisesinde devam etti. Lise eğitimini 1967-1969 Sisli Terakki Lisesinde tamamladi. Ik grubu "Bars Manço ve Kafadarlar Galatasaray Lisesinde okurken kuran Manço, ilk konserini de lisenin konferans salonunda verdi. Ilk bestesi "Dream Girl"ü bu dönemde çıkardı. 1962 19 yaşındayken "Harmoniler grubuyla ilk 45'lik plağını yayımladı. Bu plakta Twist in USA ve "The Jet" isimli iki Ingilizce parçasına imza atti 1963 Belçika'daki ağabeyinin yanına gitti. Gece bekçiliğ ve garsonluk gibi isterde calismaya basladı, aynil zamanda Belçika Güzel Sanatlar Akademisine kaydoldu. Resim, grafik, desen ve iç mimarlik eğitimi ald 1964 TÜRKÇE 1970-1974 1975 1976 Biri Ingilizce ikisi Fransızca üc sarklı 45'ligi Fransa'da yayımlandı. "Kaygısızlar" grubuyla "Kol Düğmelerini yayımladı. "Aglama Değmez Hayat albümüyle "Altin Plak ödülünü kazandı. "Dağlar Dağlar" plağı ile "Platin Plak" ödülü kazandı. Plak, 700 bin sattı. Bir süre Moğollar la calişti, sonrasında "Kurtalan Ekspres" adlı müzik grubunu kurdu. Cumhuriyet'in 100. yılı anısına bestelediği sarkısı 2023'un bulunduğu ilk uzun çaları (LP) "2023"ü çıkardı. "Baba Bizi Eversene" filminin basrolünde yer aldı. "Baris Mancho" adlı ilk Ingilizce sözlü albümünü yayımladı. 1988-1998 TRT1, TGRT ATV y 10 y boyunca 777 Adam Verdic Olacak Türkiye 1999 1 Suat'ta Istanbul'da 56 yaşındayken hayatını kaybe Bazı Albümleri 1975 2023 1976 Baris Mancho 1979 Yeni Bir Gün 1980 20, Sanat Yılı Disco Manço 1981 Sözüm Meclisten Dişan 1983 Estağfurullah Ne Haddime 1985 24 Ayar 1988 Sahibinden Ihtiyaçtan 1986 Değmesin Yağlı Boya 1988 Ful Aksesuar 88 Manço 1989 Dansı Başımıza 1992 Mega Manço 1995 Müsadenizle Çoculdar 1996 Live in Japan 1999 Mançolaji 20. Bu metinde Barış Manço ile ilgili; I. eğitim durumu, II. ekonomik koşulları, III. kariyer hayatı, IV. aile hayatı konularından hangilerine değinilmemiştir? A) I ve II C) II ve IV B) II ve III D) III ve IV TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. T.C. İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK TESTİNE GEÇİNİZ.

A 24. Martin Mosebach ve Selim Özdoğan, 21. yüzyıl Alman edebiyatının önemli yazarlarındandır. Daha çok, romanlarıyla tanınıyorlar. Yapıtlarında genellikle kültürel ve toplumsal boyutlu Alman-Türk ilişkileri üzerine yoğunlaşmışlar. Her ne kadar her iki yazar da eserlerini Almanca kaleme alsa da kültürel donanımlarının aynı olmadığı anlaşılmaktadır. Özdoğan Türk kültürü alt yapısıyla eserlerini meydana getirirken Mosebach Alman kültürü donanımıyla eserlerini oluşturmaktadır. Yapıtlarının merkezine yerleşmiş olan bireyin kültür odaklı ötekileştirilmesi, farklı kültürel donanımlara sahip olsalar da her iki yazar için de ortak bir husus olarak göze çarpmaktadır. Bu parçaya göre Martin Mosebach ve Selim Özdoğan'ın ortak özelliği aşağıdakilerden hangisidir? A) Farklı açılardan aynı kavrama odaklanmaları B) Günümüz Alman edebiyatının en büyük yazarları olmaları C) Bütün yapıtlarında kültürel birlikteliğin önemini vurgulamaları D) Kültürel çatışmaların bireyler üzerindeki etkilerine odaklanmaları E) Alman toplumunu kucaklayan eserler kaleme almaları

KARAAĞAC 26. Bir eserin sanat eseri olabilmesi için anlatım yani sanatçının duygularını dile getirerek aktarabilmesi şarttır. Fakat sanat eseri ile değerli sanat eseri arasında bir ayrım yapmak gerekir çünkü her sanat eseri değerli değildir. Değerli olması için aktarılan duygunun büyük halk yığınlarına ulaşabilmesi lâzımdır. Ama bu da yetmez, bir şart daha var: Anlatılan duygunun yararlı türden bir duygu olması. Bu şartları yerine getiremediklerinden ötürü ünlü birçok eser değersizdir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? Gerçek sanat eserleri sanatçının duygu ve düşüncelerini en yalın şekliyle ifade eden eserlerdir. B) Başarılı sanat eserleri, insanlığa olumlu katkıda bulunan duyguları toplumun geneline ulaştırırlar. A) C) Sanatçının düş gücünden beslenen sanat eserlerinin, toplumsal bir faydayı gütmeleri önemlidir. D) Her sanat eserine değerli demek için halkın gelişmesi için yararlı duyguları en doğal şekliyle ele alıp almadığına bakmak gerekir. Eserin değerli olmasının ölçütlerinden biri de toplumun yararına olacak görüşleri yansıtmadaki hasarsıdır n E)

TYT 05 A A 32. Şiiri sokağa taşıyan Allan Andre, New York caddelerinde istek üzerine birbirinden güzel dizeler yazıyor. Tutkularının peşinden giden şair, sevdiği işi yaparak para kazanmanın yolunu bulmuş gibi görünüyor. İnsanların gösterdiği ilgiden gayet memnun olan Kanadalı genç adam, mesaiye canı hangi sokakta isterse orada başlıyor. Buna ek olarak, sürekli yeni insanlarla tanışıp yeni hayat hikâyeleri öğreniyor. İlham kaynağı olduğunu söylediği bu etkileşim sayesinde de kişiye özel siirler yaratıyor. Ve hayata tutunma azmiyle de saygı uyandırıyor. Bu parçada söz edilen kişinin şiir yazmasını sağlayan durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Değişik ülkelerde yaşama şansı bulmak B) Hayata tutunma gücünü kullanmak C) Başka iş yapma şansı bulamamak D) İnsanlardan çok yoğun ilgi görmek E) Farklı kişilerin yaşamlarını öğrenmek 3

mün sonunda olduğuna göre, bu çalışan kaç gün işe gitmemiş- D) 8 A E) 9 A Türkçe 33. Kronik memnuniyetsizler, çocukluk döneminde kimlik ve şahsiyet gelişimlerine ebeveynleri tarafından zarar veri- len kişilerdir. lyiyi ve güzeli fark etmeleri, takdir etmeleri oldukça zordur; aksine bu durum onları rahatsız eder. Yaşayamadıkları ve hissedemedikleri duyguya karşı za- manında veremedikleri olumsuz tepkileri vermeye baş- larlar. Her duruma muhalif olmak ve kusur aramak, iyiyi takdir edememek, yolunda giden şeyleri görmemek ya da iyiye tahammül edemeyip haksız biçimde eleştirmek ve nihayetinde hiçbir şeyi yansız değerlendiremez duru- ma gelmek en sık karşılaştığımız tepkilerdir. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerin hangisine ula- şılabilir? A) Düşüncelerini özgürce açıklayamayan çocuklar, ye- tişkinlikte pasifleşir. BY Bastırılan duygular zamanla daha sert ifade şekille- riyle ortaya çıkar. C) Çocuklukta kişiliği örselenmiş bireyler ileride şiddete meyilli olur. D) Memnuniyetsiz insanlar başkalarının da memnuni- yetsiz olmasını ister. E) Yaşadığı olumsuzluklardan ders çıkaran insanlar ha- yatı dolu dolu yaşar.