Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Sor PARAGRAF STRATEJİK ker Norbert Elias'a göre zaman, "anımsama ve sentez yapma gibi biyolojik verilerle ve becerilerle donanmış bir canlılar öbe- ğinin iki ya da daha fazla olay akışı ara- sında ilişki kurmasını ve bunlardan birini öteki olay ya da olaylar için kıyas, karşı- laştırma ölçüsü olarak standartlaştırma- sını temsil eden bir semboldür."Bu tür- den hareket akışlarına, metcezir, Güneş ile Ay'ın doğuşu ve batışı örnek verile- bilir. Çalışma ilişkileri de ilkin bu doğal doğuş ve batışlarla kurgulanmıştır. Çalış- manın dışında kalan zaman ise boş ya da serbest zaman olarak düşünülür. Bu anlamda boş zaman çalışma zamanının zıddıdır ve ondan bağımsız düşünüle- mez. Bütün tatiller ve ufak tefek seyahat- lerin gelişimi çalışmaya ayrılan zamanın karşıtı olan boş zamanın gelişmesine ve buna harcanacak zamanın zorluklarına bağlıdır. Bu şekilde yazmaya başlayan bir sanatçı kendinden önceki yazarların rüzgârını alıp kendinden sonraki yazarla- ri rüzgârına katabilir. Perça tomoni oku Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) İlgiler arasında anlamsal bir bağ taşıma B) Her zaman yazılabilme özelliği gösterdiği C) Biçem olarak birbirini devam ettir- mesi D) Aynı temayı dile getirmeleri E) Her dönemin sesine kulak vermeleri

AAA 22. Puşkin'in Rus şirinde yarattığı gerçekçilik etkisi 19. yüzyı lin son çeyreğinde önemini yitirmeye başladı. Dönemin Bati edebiyatı ve felsefesinden ilham alan bir grup şairin şiirlerinde işledikleri konular ve göstergesel teknikler, şiire değişik ifade biçimleri kazandırarak yeni bir akım meydana getirdi. Bu akım, idealizmi temel bir ilke olarak ele alan, somut olanın yalnız- ca özün yansımasından ibaret olduğu düşüncesine dayanan, dünyanın sembollerle dolu olduğuna kanaat getiren ve dolayi- sıyla da materyalizm temelli gerçekçiliğe karşı bir tepki olarak doğan sembolizmdi. Rus sembolizminin birinci kuşak şairleri; sembolizmin vatanından, yani Fransız edebiyatından, özellik- le de Les poètes maudits (Lanetli Şair) olarak tanımlanan C. Baudelaire, P. Verlaine, A. Rimbaud gibi şairlerden etkilendiler. Rus sembolistler; şiirde gerçeğin değil, gerçeğin insanda bi- raktığı etkilerin yazılmasını savundular. TYT Bu parçadan yola çıkarak "Rus sembolistler"le ilgili aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) İdealizmi benimseyip materyalist gerçekliğe karşı çıktıkla- rina By Gerçekçilik akımının tüm izlerini silerek sembolizm akımını meydana getirdiklerine C) Sembolizmi oluşum merkezi olan Fransa'daki sanatçılar- dan öğrendiklerine D) Gerçek olanın insan dünyasındaki yansımalarının şiire konu olması gerektiğini iddia ettiklerine E) Önceleri gerçekçilik akımından etkilenirken sonrasında buna tepki olan sembolizmden etkilendiklerine AAA 23. İşletmele faaliyetle dahil ol yakın ge mel son düşünc amacin kazan zorluk süren lüktec Bu p gisid AVS Y

21. Valery, Amerikalı bir yazarın şöyle bir hayalini anlatarak yazının önemini belirtir: Farz edelim ki öldürülmesine ve önüne geçilmesine imkân olmayan bir böcek, kâğıda musallat olsun ve sonsuz bir süratle üreyerek yeryüzün- deki bütün kâğıtları toza çevirsin. O zaman ne olacaktır? Kitaplar, paralar, senetler, evraklar ortadan kalkacak ve çok sağlam zannettiğimiz bir medeniyet, kısa zamanda bilgisini unutarak çökecektir. Başka bir tarzda, buna benzer hadiseler tarihte olmamış değildir. İstilalar, yan- gınlar, depremler medeniyet eserlerinin pek çoğunu yok etmiştir. - Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Yazının tamamen ortadan kalması bilim insanlarını farklı iletişim kaynaklarını içat etmeye yönlendirmiş- tir. B) Yazının icat edilmesiyle toplumlar hızlı bir gelişim göstermiş ve bugünkü modern hayata ulaşılmıştır. C) Arkeoloji ve tarih, kaybolmuş birçok medeniyeti meydana çıkarmıştır. D Yazılar vasıtasıyla bilgi ve birikimimizi gelecek ne- sillere aktarırız. E) Yazılı kaynakların çeşitli nedenlerle yok olması geç- mişte yaşayan medeniyetlerin bilgi ve tecrübelerinin yeni kuşaklara aktarılmasını da bir noktaya kadar engellemiştir.

39-40. soruları aşağıdaki parçaya göre cevapla- yınız. Toplumun gözü önündeki insanların hata yapma lüksü- nün olmadığına inananlardan değilim. Aksine "Sakinan göze çöp batar." misali belki de yanlış yapma hakkına en fazla sahip olduğumuzu düşünüyorum. Sıradan insan- lar gibi kalabalıkların arasında kaybolup gidemiyoruz. Yediklerimiz, giydiklerimiz, tatillerimiz, alışverişlerimiz vs. biz istemesek de herkesçe biliniyor. Mercek altında yaşamak bizim kaderimiz. Ben yanlışlarımla, tutarsızlık- larımla, eksikliklerimle geldim bugünkü konumuma. İyi ki de yapmışım, demiyorum; yanlışlarımı eksilte eksilte devam ettiğimi, yanlışlarımın ve iyi özelliklerimin bir top- lamı olduğumu anlatmak istiyorum. 39. Bu parçadaki altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerin hangisinde vardır? A) Başarılı futbolcunun gözlerden uzak, sade bir törenle evlenmesi herkesi şaşırtmıştı. B) Yönetici odasını ofistekilerin ne yaptıklarının her an gorülebileceği bir konuma yerleştirmişlerdi. C)Yeni mesai arkadaşımız; sözleriyle davranışları tu- tarlı, herkesle iy geçinen, temiz bir insandı. DYSanatçıların bu kadar el üstünde tutulmasının diğer mesleklerde çalışan insanlara haksızlık olduğunu düşünüyorum. EX Başandan başarıya koşmuş, el attığı her projeyi ödülle taçlandırmış bir sanatçı olmasına rağmen son derece mütevazı bir hayatı vardı. 40. Kendisini bu sözlerle tanımlayan bir sanatçıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yanlışlarından ders çıkaran BOz eleştiri yapabilen ✔ C) insanlara tepeden bakan D) Kendini olduğu gibi kabul eden E) Düşüncelerini dürüstçe söyleyebilen

(1) Kimyasal yapı taşlarına kolayca ayrıştırılabilen ve yüksek kaliteli ürünlere yeniden dönüştürülebilen yeni bir plastik türü keşfedildi. (II) Bu keşifle plastik atık miktarının azaltılabileceğine dair umutlar da arttı. Her yıl dünyada 300 milyon tondan fazla plastik üretiliyor ve yalnızca küçük bir kısmı, örneğin ABD'de yaklaşık %10'u, geri dönüştürülüyor. (III) Geri kalanı çöp alan- larında birikiyor, yakılıyor, su kaynaklarına ya da okya- nuslara karışıyor ve çevreye önemli zararlar veriyor. (IV) Plastiğin bu kadar düşük bir oranda geri dönüş- türülmesinin bir nedeni, parçalanmasının zor olması ve eski plastiği yeniden kalıplamak için kullanılan tipik işlemlerin plastiğin kimyasal yapısını zayıflatması. (V) Sonuç olarak geri dönüştürülmüş plastik, normalde yalnızca dış mekân bankları ve çöp kutuları gibi düşük değerli ürünler yapmak için kullanılıyor. 39. Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci parag- raf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) I B) II C) III D) IV E) V 40. Bu parçada plastikle ilgili aşağıdakilerden hangisi- ne değinilmemiştir? A) Niçin az bir kısmının geri dönüştürülebildiğine B) Plastik üretiminin yoğunluğuna C) Dönüştürülemeyen plastik atıkların ne olduğuna D) Yeni keşfedilen plastiğin hangi alanlarda kullanıla- cağına E) Dönüştürülen plastiğin hangi alanlarda kullanıldı- ğına TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.

kişiyle yap- elik sorular 5'inin “Gün- nu düşünü- arı İngilizce in "Sosyal maya özen eye dönüş- ediği tespit a uzman- bilir? eri kişiler mini kap- hun av. rkçenin riler bu- kelime- er ve. esçe masi 33. Son yirmi yıldır "mutluluk endüstrisi"nin değirmenine su taşıyan nice kitap basıldı, belki çok daha fazla kurslar düzenlendi. Te- rapi kültürünün bir zaferi. Özellikle Doğu düsüncesinden varava pansuman kabilinden ödünç alınan bilgelik, Batılı kişisel geli- şim kitaplarının ana mihveri hâline geldi. Mutluluk bu kitaplar ve kurslar yoluyla hem üretiliyor hem tüketiliyor, bir çeşit sermaye olarak değer kazanıyor. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Kitap ve terapi ile mutluluğa kavuşma gayreti sonuçsuz bir çabadır. B) Doğu kültüründeki bilgelik Batı kültüründeki kişisel gelişim çalışmalarından daha köklü ve zengindir. C) ilk olarak yirmi yıl önce tanıştığımız mutluluk kitapları ve kursları günümüzde büyük bir başarı elde etti. D Doğu bilgeliğ ile mayalanmış kişisel gelişim kitapları ve kursları ticari bir endüstriye dönüştü. E) Batı'da kişisel gelişim kitapları ve kursları aynı kitle tarafın- dan hem üretiliyor hem tüketiliyor.

TOKY Deneme 36. Kitap; ilk sayfalarından hatta satırlarından başlayarak papi- rüs, parşömen, tahta veya metal tabakalar üzerine yazılmış, rulo halinde ya da ciltlenmiş olsun iki yönüyle ele alınması gereken bir araç -bilgi taşıyıcısı- olmuştur. Kitap, yazılmış ya da basılmış yaprakların bir araya getirilmesinden oluşan ve bir konuyu belirli bir düzen içinde sunan yapıt olarak tanım- lanmaktadır. Kitabı oluşturan bu iki unsur, onun içeriği ve fiziksel yapısıdır. İçerik, anlatılmak istenen konuyu, temayı yani kitabın amacını ifade eder; bilgilendirici, öğretici, yol gösterici, eleştirici olanı aktarır. Bilinen en eski el yazması kitapların günümüzden yaklaşık 3000-3700 yıl öncesine ta- rihlenen ve Hinduizmin ilk kutsal metinlerinin yer aldığı Rig Veda'dan günümüzün elektronik kitaplarına kadar geçen süreç içerisinde her ne biçimde ve içerikte olursa olsun kitap kavramı zihinlerimizde yer etmiştir. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi dil ile söylenirse söylensin kitap her zaman aynı fiili ve formu ifade etmektedir. Bu parçada söz edilen kitabın gelişimi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Kitabın oluşumunda hangi malzemelerin kullanıldığına B) Nk kitapların yalnızca dinî kültürü yansıtmaya yönelik ol- duğuna C) Kitap Kavramının evrensel anlamının hiçbir yerde değiş- mediğine "Kitap nedir?" sorusunu açıkladığına E) Aktarılacak muhtevanın neyi hedeflediğine

5. TEST-7 SÖZCÜK ANLAM Yapılan bir araştırmada lise öğrencileri kitap okuma- ma gerekçelerini şöyle belirtiyorlar: "Kitapların paha- h oluşu, yorgunluk, derslerden ve üniversite hazırlık çalışmalarından vakit bulamamak, TV seyretmeyi yeg- lemek, arkadaşlarla söyleşinin daha keyifli olması..." Okul ders programlarının çok yoğun olması, kurslar, özel derslerin gencin zamanının önemli bir bölümünü alıp götürmesi ne yazık ki üzücü bir gerçek. Ayrıca okul- daki Türkçe ve edebiyat derslerinde yöntemin daha çok bilgi aktarmaya ve ezberlemeye dayalı olması, dil bilgisinin önemli yer tutması öğrenciyi edebiyat keyfin- den uzakta tutmakta; genç, bu dersleri not alınıp geçil- mesi gereken birer zorunluluk olarak görmektedir. Bu parçada yazar özellikle aşağıdaki sorunlardan han- gisini ele almak istemiştir? A) Günümüzde daha az kitap yazılması B) Kitap okumanın sıradan bir alışkanlık olarak algılan- ması C) Edebiyatın modern hayatın ihtiyaçlarını karşılaya- maması DY Kitapların gitgide eski önemini ve etkinliğini yitir- mesi E) Gençlerin edebiyata ve kitap okumaya ilgisiz olması 7. NOT TO 8. yo ol B d

2. Julio Cortazar "Roman, bir boks maçını hep sayıyla ka- zanır oysa öykünün bu maçı nakavtla alması gerekir." sözünü yazarlar dikkate almalıdır. Sanatçının, bu sözüyle anlatmak istediği aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Roman ve öykünün toplumdaki çatışmalı hâlleri anlatma üzerine temellendiği B) Romanda anlatılmak istenenler uzun bir zaman di Timine yayılırken öykünün bunları kısaca yansıttığı Edebiyat dünyasında öykünün daha vurucu ve et- kili bir anlatımda olması gerektiği D) Okurların romandan uzun sürede, öyküden ise oku- maya başlar başlamaz etkilendiği E) Romanda olaylar belli bir gelişim çizgisi takip eder- ken öyküde karışık bir kurgunun olduğu

1. 2. Edebiyat ve özellikle şiirle az çok ilgilenmiş olanlar, bü- tün zamanlarda ama özellikle son yüzyıldır, "anlamsız" görünen ya da anlamı belirsiz yapıtlar ortaya konuldu- ğunu ve bunlardan bazılarına zamanla yüksek değer- ler biçildiğini bilir. Türk şiirinde de bu ana başlık altın- da düşünülebilecek birbirinden çok farklı eğilimlerin yol aldığını görüyoruz. İşin içinde bir yanda deneysel- lik, diğer yanda şairanelik var. Şiirin binlerce yıllık tari- hi dikkate alındığında bu yeni şairane eğilimin güç ka- zanmaya devam ettiğini söyleyebiliriz. Bu parçanın bütününde şiirle ilgili olarak özellikle aşa- ğıdakilerin hangisi üzerinde durulmaktadır? A) Mesaj kaygısı taşımayan bir yazınsal tür olduğu B) Değişen sanatsal ortamdan etkilendiği Anlam bakımından kapalı olanların ön plana çıktığ D) Bir sanatsal birikimin ürünü olduğu E) Şairlerin sanat anlayışlarından izler taşıdığı Julio Cortazar "Roman, bir boks maçını hep savivla ka-

ÇAP / TYT 32. Çocuğun en yakın çevresi ailesidir. Okulda verilen eğitim, ailede de destek görmeli ve pekiştirilmelidir ki öğrenci yeteri kadar faydalanabilsin. Erken çocukluk yılları, hızlı büyüme ve gelişmenin olduğu, pek çok değişiklikler ve başarılarla dolu olan bir dönemdir. Aile katılımı, özellikle bu sürecin önemli bir parçası- dır. Araştırmalar, okul öncesi yılları sırasında beceri gelişimi ile daha sonraki akademik başarı arasında bir bağlantı olduğunu göstermektedir. 1. Eğitim konusunda bilinçlendirilmiş ailelerde okul öncesi eğitime gönderme daha yaygın- laşmıştır. Aile tarafından desteklenen bir eğitimin başa- rıya ulaşması daha olağandır. III. Erken yaşlarda kazandırılan bazı beceriler iler- leyen yaşlardaki başarı oranını artırmaktadır. Bu parçadan okul öncesi eğitim ile ilgili olarak yu- karıdakilerden hangileri çıkarılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II DT ve III C) Yalnız III E) II ve III CAP 33.

Fotoğraf, icat edildiğinden beri görüntünün gerçekliğini sunma konusunda diğer görsel sanatlara göre daima önde olmuştur. Fotoğrafın nesneleri tipa tip aktarabilmesi, çoğaltılabilmesi ve kolaylıkla paylaşılabilme özelliği onu daima popüler hâle getirmiştir. Ünlü yazar ve sanat eleştirmeni John Berger, bu konuda "Fotoğraf yalan söylemez." der. Ancak fotoğrafın, gerçeği olduğu gibi aktarma yani nesnel gerçekliği yansıtma özelliği modernizmle birlikte sorgulanmaya başlanmıştır. Burada fotoğrafçı, kendi öznel gerçekliğini yaratmaktadır. Yani fotoğrafçı konuyu kendisi belirler, bir çerçeve çizer, vurgulamak istedikleri bu çerçevenin içinde kalırken seçmediği ögeler ise çerçeve dışına itilmiş olur. Kendi öznel gerçekliğini yaratırken de içinde yaşadığı toplumun bilgi birikimi, olayları algılayış biçimi, inançları ve estetik değerleri önemli bir rol oynar. Bu parçadan hareketle 1. Fotoğraf tarihi boyunca fotoğrafın dünyayı nesnel bir şekilde ortaya koyduğu düşüncesi hep var olmuştur. II. Modernist yaklaşıma göre toplumun estetik değerlerini yok sayan fotoğrafçı, nesneleri kendi gerçek boyutlarıyla aktarmaktadır. in III. Modernist fotoğrafçılıkta fotoğrafçı, vurgulamak istediği konuları kendi zihinsel süzgecinden geçirerek izleyiciye sunmaktadır. yargılarından hangilerine ulaşılamaz? AYalnız I B) Yalnız II P₁ ) I ve III C) I ve II E) I, II ve III

büyük dünya niyani onuda e kar- amlar, arına şmiş uzluk tı'ya den ISI- 8 A Deneme - 4 22. Dört temel dil becerisinden biri olan yazma, insanın kendi- sini ve çevresini ifade etmesinde önemli bir rol üstlenmiştir. Insan, bu becerisini yazının icadından sonra geliştirmeye başlamıştır. Özellikle Doğu Akdeniz kıyılarında alfabenin, Çin'de kâğıdın icat edilmesi, insanlık tarihinde yazıyla ileti- şimi daha da kolaylaştırmıştır. Insanoğlu doğuştan getirdiği konuşma becerisinin yanı sıra binlerce yıldır, yazı denen bu sistemle iletişim kurmaya çalışmıştır. Yazılı anlatım becerisi, günlük hayatımızın hemen hemen her alanında karşımıza çıkmaktadır. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yorumlardan hangisi yapılamaz? A Yazı; sonradan öğrenilen, iletişim kurmak için kullanılan araçlardan biridir. er alanda karşımıza çıkan yazılı anlatım, insanların Birbirleriyle iletişiminde önemli rol oynamaktadır. Cicadından bu yana yazı, insanların iletişiminde en çok tercih edilen iletişim aracı olmuştur. D Yazının ortaya çıkmasıyla insan; kendini ve toplumu anlatmada daha yetenekli hâle gelmiştir. E insan çok uzun zaman önce konuşma becerisiyle kur- duğu iletişimi, yazma becerisiyle de kurmaya çalışmış- tır. 23. (1) Sinema günlük yaşamdan kaçmayı mümkün kılarak git- gide rüyalar üreten bir kaynağa dönüşüyor. (II) Dolayısıyla sinema, günümüzde çoğu zaman rüyalarla kıyaslanıyor, Hollywood bir "rüya fabrikası"na benzetiliyor () Üntoliu

ÇAP/TYT 34. Yok olan bir ormanla kaybettiklerimiz sadece ağaçla- rin odun değeri kadar değil. İşlevsel yararları da hesa- ba katıldığında çok daha büyük bir kayıpla karşı karşı- ya bulunduğumuz açıkça ortaya çıkıyor. O hâlde önce ormanların bize sağladıklarına bakalım: ● 1 ● ● Bir hektar ladin ormanı yılda 32 ton, bir hektar kayın ormanı yılda 68 ton ve bir hektar çam or- manı ise yılda 30-40 ton toz emer Ortalama büyüklükteki bir orman alanı trafik gürültüsünü 20-30 desibel azaltır. Ormanlar yaz sıcaklığını 5-8,5 °C azaltırken kış sıcaklığını 1,6-2,8 °C artırır dolayısıyla bir ISI tamponu görevi görerek sıcak ve soğuğu dengeler. Yaşamın en vazgeçilmez ögesi olan suyun oluşmasının ve depolanmasının garantisidir. Yapraklı ağaçlardan meydana gelen bir böl- gede 50 kuş cinsi yaşayabilir. Bu parçada ormanlarla ilgili verilen özelliklere göre ormanların sağladıkları arasında aşağıdaki- lerden hangisi yoktur? A Biyolojik dengeyi korunmak B) Doğal su kaynaklarını beslemek CHava kirliliğini önlemek D) Hava sıcaklığını dengelemek E) Gürültü kirliliğini önlemek 3

ÇAP/TYT 20. (1) Rafting, raft adı verilen botlarla yapılır. (II) Bu bot- lar, her türlü akarsuda hareket edebilecek yapısı ve yapıldığı sağlam malzeme nedeniyle akarsu taşıma- cılığında tercih edilmiş. (III) II. Dünya savaşı sırasında çıkartma amaçlı olarak kullanılan botlar diğer ülkele- rin de dikkatini çekiyor ve yaygın olarak kullanılmaya başlanıyor. (IV) Spor amaçlı kullanım da Amerika'da başlıyor. (V) Botların büyüklüğüne göre sporcu sa- yısı, rehberin yanında, 2'den 8'e kadar çıkabiliyor. VI) Keşif amaçlı akarsu yolculukları ve çeşitli etkinlik- ler yapmak üzere kurulan bir kulüp 1973 yılında "So- bek Expedition" adını alarak dünyanın çeşitli ülkelerin- de keşifler yapmaya başlıyor. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) II B) III C) IV D) V E) VI 3 21

bir BM:35D il- eri se ri 39 (18) F:14D Sy 2 -pin (18) B 978 K! (1) Bulmaca çözmek, hafıza ve zekâ oyunları gibi ak- tiviteler, beyni geliştirmek için son yıllarda popülerlik kazandı((II) Bilimsel çalışmalar gösterdi ki bunlara ek olarak bir müzik aleti çalmak da beyni geliştiren (aktiviteler arasında. (III) Bilim insanları, bir müzik ale- ti çalmanın beynin yapısı ve işlevi üzerinde olumlu etkiye sahip olduğunu bulguladı. (IV) Ayrıca müzik çalmanın, uzun süreli hafızayı geliştirebildiğini gör- dü. (V) Montreal Üniversitesinde yapılan çalışmaya göre müzik eğitimine genç yaşta başlamak, beyin ge- lişiminin daha iyi olmasını sağlayabilir. 78 209 1.1 D) III ve IV Yukarıdaki numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) I ve II B) II ve III C) II ve V E) III ve V nego yayudan