Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

emel- ellikle aber film, kro- an- et a en önemli motif- 11. Asaf Hâlet Çelebi'nin şiiri, dünya edebiyatının büyük kumaşına Türk şiiri tarafından işlenmiş lerden biridir. Çelebi'nin, bir dizesi ile Om Mani Padme Hum adlı şiir kitabına adını veren Sidharta başlıklı şii- rinde insan, psikolojik platformda, evrenle bütünleştiği bir an içerisinden mistik bir duyuşla resmedilirken şiirin farklı kültürlerin etkileşiminden doğan yoğun metaforik sefesinin kavramlarıyla yoğrulmuş olan edebî dil; sese yapısı dikkat çeker. Buda, Zen ve Islam tasavvuf fel- verilen önemle birleşerek incelip saflaşmıştır. Asaf Hâlet Çelebi'nin, ilk dizesinden son dizesine, fikri uyandıran bir ses hâlini almış olan Sidharta adlı şiiri Çelebi'nin yazdığı "kültür şiiri"nin başarılı örneklerinden biridir. Bu parçadan hareketle Asaf Hâlet Çelebi ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Farklı kültür unsurlarını bir arada kullandığına B) Siirinde psikoloji biliminden yararlandığına C) Şiirinde sesin önemli bir yere sahip olduğuna DDünyaca tanınan bir sanatçı olduğuna E Eserlerine yabancı isimler de koyduğuna G

9. Kırmızı et, sağlıklı bir şekilde kilo vermek isteyen kişi- lerin diyet listesinde ilk sırada yer alır. Bununla birlikte vücuttaki kas oranını artırmak isteyenler de et odaklı diyetlerden faydalanır. Ayrıca et, büyüme çağındaki çocuklar için de çok önemli bir protein kaynağıdır. Bağışıklık sistemini destekler ve yaraların, kırıkların, vücuttaki hasarların iyileşmesinde önemli rol oynar. Faydalı olması için eti kilolarca tüketmemize de gerek yok. Yaklaşık 100-150 gram yağsız veya az yağlı et tüketmek, günlük protein ihtiyacımızı karşılar. Aşağıdakilerden hangisi kırmızı etin bu parçada sözü edilen faydalarından biri değildir? LA Bağışıklık sistemini güçlendirme B) Kilo verme sürecini hızlandırma Le Vücut hasarlarını onarmaya yardımcı olma D) Günlük protein ihtiyacını karşılama E) Bünyedeki adale miktarını çoğaltma

10. Aşağıdakilerin hangisinde "ağır” sözcüğü nitel anlamda kul- lanılmamıştır? 1604 A) Yunanistan ağır bir ekonomik bunalımın pençesinde kıvra- niyor. B) Böyle ağır bir hakaret karşısında bile kibarlığını hiç bozmadı. Öğrencilerin böyle ağır çantalarla okula gelmeleri doğru de- ğil. DYaşadıklarından sonra ağır ruhsal sıkıntılar geçirdi. E) Yeni görevi ona gerçekten de ağır geliyor. Bayhid 11 (6

5. Yazar, Yere Düşen Dualar'da, lise mezunu, henüz okuma kültürü de olmayan adalı bir kütüphane memurunun ağ- zından öyle sözler söyletiyor ki yadırgamamanız elde de- ğil. Bu problem yalnızca bu romanında görülmüyor. Öy- külerinde de kahramanları idealize ederken ayaklarını yer- den kesiyor yazar. Bir öyküde bir seyyar satıcıdan felsefi nutuklar dinlerken diğer bir öyküde bir çiftçi Aristo edasiy- la yüksek perdeden konuşuyor. Bu durum Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıda verilenlerden hangisi getirilemez? A) anlattıklarının gerçek olmadığı izlenimini oluşturuyor B) bizde ele aldığı kişilerin "yapay" karakterler olduğu dü- şüncesini uyandırıyor C) okurun yapıtı ilgiyle okumasının önünde büyük bir en- gel olarak duruyor D) yazarın, bütün yapıtlarında karşılaştığımızdan bilinçli bir tercih olduğu anlaşılıyor E) okuru yaşadıklarını sorgulamaya ve anlatılanlardan ders almaya yöneltiyor 7. U d k A 1

yazdığı B) Hikâyelerinin sadece toplumsallık barındırmadığı Hikâyelerinin var olanla olması gereken arasındaki çatışmalardan doğduğu Hikâyelerinin düşünsel nitelikler taşıdığı Her yazarın iki dünyaya sahip olduğu yansıtmak için 30. Edebiyat eğlenceden, boş zaman aktivitesinden ibaret değildir. Okuduğumuz metinlerde yeni bir gerçekliğe, yeni bir hayat teklifiyle karşı karşıyayızdır. Hayatın bize verdiğini, eksik olan yanlarımızı, iyi olana karşı duyduğumuz açlığı, samimiyeti, heyecanı, deneyimi kurmaca metinlerde buluruz. Carlos Fuentes bir yazısında şöyle der: "Kurmacayı yalnızca tek bir hayatımız varken pek çok hayatı yaşayabilmek için yaratırız." Betimlemeye BY Örneklemeye Tartışmaya Karşılaştırmaya Açıklamaya LIMIT YAYINLARI Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisine başvurulmuştur? söyleme yetmiyo öyküler formül aramıy Hikay yazar bekle A)

A 310 39. Yetişkin bir adam, başka bir yetişkin adama vurduğunda araya giriyoruz. Ama yetişkin biri çocuğa vurduğunda ses- siz kalıyoruz. Hâlbuki kırılgan olan, kalıcı yaralar almaya açık olan, yetişkin değil, çocuk. Bir adam başka bir adama vurduğunda dayak yiyen kişi öylece dursa kendisini ko- Yorumaya yeltenmese ve bile isteye dayak yemeyi beklese mai bunu yadırgarız, değil mi? Ama çocuğun avucunu açıp cop öğretmeninin cetveline uzatmasını, sonra diğer avucunu açmasını yadırgamıyoruz. Çocukken benzeri bir sahneye şahit olan ve bu sahnedeki tuhaflığı görmeyen her insan, mutsuz bir çocukluk geçirmiştir. Çünkü bunu görmek ve abe olağan kabul etmek istismardır. Bunların normal olduğu qui bir dünyada doğup büyümek, size kimse bunların yanlış oli olduğunu göstermediği, söylemediği sürece istismardır. ab Burada cetvel yerine kötü bakma, azarlama, eleştirme abilo gibi şeyleri de koyabiliriz. utobana.rosy Bu paragraftan aşağıdakilerden hangisine ulaşılır? TYT/ Türkçe BUSQU HRCA) Şiddeti kanıksamış toplumlarda çocuklar da en az ye- metişkinler kadar tehlike altındadır. nek slusnul BŞiddete yaşa ve konuma göre tepki vermek, şiddeti olağan görmek bir çeşit istismardır. iki kişi kavga ederken üçüncü kişinin tepkisizliği eğitim- sizliğindendir. D) Şiddetin kime veya hangi yaş grubuna karşı gösterildiği toplum gözünde önemsiz bir ayrıntıdır. EXCocukken şiddete maruz kalan insanların olgunluk dö- neminde yaşadığı travmalar atlatılamaz olmaktadır. eliple Jayisy semlo nabigilibr lohert A y solo boies is relo scipib sv ( A toisator

36. Yazmadığı konu ve alan yok Ahmet Rasim'in. Roman, ha- tira, fıkra, tarih, ders kitabı, mektup... Geçim kaygısından dolayı savaş muhabirliği bile yapar. Balkan Savaşı'nda Edirne'ye, Birinci Dünya Savaşı'nda da Romanya ve Suriye'ye gider. Bir yanıyla ansiklopedisttir, bir diğer ya- nıyla ironist. Yaşadığı dönemin kamplaşmalarının dışında kalmak için özel bir çaba sarf eder. Çünkü halka hitap etmek zorundadır ve hocası Ahmet Mithat Efendi gibi bir yanıyla da "informatik" yazılar kaleme almalıdır. Doğrudan öğretme kaygısıyla pek çok ilmî yazı ve tercüme eser ve- rir bu sebeple. Kadınlarla ilgili konularda yazarken Leyla Feride müstearını kullanan Ahmet Rasim'in ders kitapları haricinde telif ve tercüme eserlerinin sayısı 140'a ulaşır. 37. Bu paragr 1. Tarihin larla o Üzerin rin, ta Bu parçada Ahmet Rasim ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenebilir? A) Belirli bir alandaki çalışmalarının takdir edildiği B) Farklı türdeki eserlerinde benzer konular üzerinde dur- duğu Halka hitap etme adına çağındaki gruplaşmalardan uzak kaldığı D) Gerçeğin ne kadar gerçek olduğu konusunu sorguladığı E) Romanlarında belirli bir karakterin maceralarını anlattığı NKR22231204-TYT Deneme Sınavı III. Anadi olan diğir değerle A) Yair 38. Bu ar 11 A E

A gelişmeler, akıllı kullanılmaya baş- in yaygınlaşması, te sensörlerin bir- llanımı gibi ezber benimsenip yay- olan toplumlar aklarını kullana- Dilmektedir. Tüm reylerin hem de ini ve iş model- erden hangisi acak görüşlere er aldığı diği lendirmelerde pılmış değer- li bir tekniğe ekonomik, tkileşimine Öncüllerini SHA pyutlarını psyolojik asarım ümle- erinin maz? ştir- en m- A 28 ve 29. soruyu aşağıda verilen parçaya göre cevaplayınız. son (1) Aytmatov anlatılarında ilk etapta dikkatleri çeken folklo nuorik unsurların temelini Kırgız-Kazak kültürü ile Kırgız sözlü no edebiyat geleneğinin en zengin ifade vasıtası olan Manas Destanı oluşturmaktadır. (Manas Destanı, Kırgızların milli hafızalarının temel metni olduğu kadar Aytmatov'un da eserlerine temel teşkil eden kültür mirasından biri, bel- ki en önemlisidir. (III)O, genç kahramanlarını Manas'a benzetir ve onun kahramanlığını değişik platformlarda da olsa genç nesillere aşılamaya çalışır; malum olduğu üzere yazılı Kırgız edebiyatının zengin sözlü edebiyatı ne kadar derin bir geçmişi yoktur ve yazılı süreç Sovyetler Birliği döneminde filizlenmeye başlamıştır. (IV) O güne dek bir sözlü edebiyat ürünü olarak varlığını sürdürmüş olan Manas Destanı ilk defa 19. yüzyılda "Radloff" tara- fından bilim dünyasına tanıtılmış ve kayıt altına alınmıştır, (V) Manas Destanı'nın gün yüzüne çıkarılması bakımın- dan hareketli ve parlak geçen bu dönem, bir yönüyle de Cengiz Aytmatov'un yazarlık hayatının başlangıç yıllarına tekabül etmiştir. 28. Cengiz Aytmatov'un anlatılarının temeline Manas Destani'ni alma nedeni bu paragraftaki numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir? A) I B) II D) IV Wiesliud chruins apolonic grindy E) V tovinebel 29. Bu paragraftan Manas Destanı ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz? in ito A) Kırgız sözlü edebiyat geleneğinin en zengin ifade aracı porNy olduğuna BKırgızların ulusal kimliklerinin temel metni olduğuna C) 19. yüzyılda "Radloff" tarafından yazılı edebiyat ürünü hâline getirildiğine D) Cengiz Aytmatov'un yazarlık hayatını başlatan eser olduğuna E) Kırgızların kültür miraslarının en önemlilerinden biri olduğuna n TYT / Türkçe 30. ni Maté Fre OF ist Ço ilk Ya m k exosit c Hampsys II. gunda nel E 1 Bir E bu n 1. K r engisine III. çıka 118 mu 16A) Ob C TAL lebi infos

A 18. Halk arasında kapalı alanda kalma korkusu olarak bilinen klostrofobi, aslında bir çeşit kaygı bozukluğudur. Klostrofo- verbisi olan kişiler asansör, uçak, kilitli ve penceresiz odalar, mağaralar, tren ve araba gibi kapalı alanlarda bulunmak- stan hoşlanmazlar. Genellikle, klostrofobinin iki önemli semptomu olan kısıtlama korkusu ve boğulma korkusu et üzerinde durulur. Klostrofobikler bir bölgeye kısıtlandığı zaman, boğulma korkusu yaşar ve sınırları içinde hava eksikliği olabileceğine inanırlar. Kişinin işlevselliğini sınırla- yan veya yaşam kalitesini düşüren herhangi bir anksiyete (kaygı) hâlinde mutlaka bir psikiyatri uzmanına başvurul- malıdır. Kapalı alan korkusunun panik ataklara ve sosyal fobiye dönüşmesi hâlinde zaman kaybedilmeden uzman yardımı alınmalıdır. Akabinde mutlaka alanında uzman bir psikoterapist ile çalışılmalıdır. TYT / Türkçe Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? JORDA Benzetmeden faydalanılmıştır. BAçıklayıcı anlatıma başvurulmuştur. C) Uyarı cümlelerine yer verilmiştir. V D) Yansız bir tutumla oluşturulmuştur. E) Tanımlama yapılmıştır. ✓ -lios med abo0 Jorale en olflabios ✓ sieni kes pobloy-eneen dihiled v (neo hebatnya! milo2 Dono velveIA od e libanev et id lev oborib naigriss my imos -on0X

en o- ar, li U 1 a 2 A A A 20. (1) Diziler, sinema filmleri gibi hem medya haberlerinin ko. besliyor. (II) Araştırmalar, sinemada daha çok gülmeyi nusu oluyor hem de akademik alanda bilimsel çalışmaları tercih eden popüler Türk filmi izleyicilerinin, diziler söz konusu olduğunda tercihlerini eski Yeşilçam geleneğindeki ağlamaktan yana kullandıklarını gösteriyor. (III) 2018'de yapılan bir araştırmada her iki diziden birinin türünün dram veya melodram olduğu belirlendi. (IV) Mart 2022'de ise tarihî nitelikli veya polisiye birkaç yapımı saymazsak yerli dizilerin neredeyse tamamının dram türünde olduğu söy- lenebilir. (V) Dram türünün toplumsal hayatla pek ilgili olmaması seyircinin de dikkatini çeken bir durum değildir. (VI) Biçimsel ve içerik özellikleri açısından diziler konu- sunda yapılacak ilk saptama, yıllar içindeki gelişimleri doğrultusunda giderek çeşitlendikleridir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi dü- şüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II C) III CE)V D) IV P TY 22

zelerinden hangilerini A) Yalnız I CADAM gunelenom ordu öğle güneşinde yazması ‒‒‒‒ D) I ve II 6) ve 11 beklenir? D) I ve III E) II ve III 23. Medeniyet ile teknolojinin aynı anlamda kullanılır hâle getirir. gelmesi, beraberinde yanlış ve tehlikeli bir düşünceyi de sek olarak tanımlanan toplumların, belki tamamının değil Nitekim tarih boyunca medeniyet düzeyi yük- ama çoğunun, aynı zamanda kendi dönemleri açısından gelişmiş teknolojik düzeylere ve hatta gelişmiş teknolojik donanımlı ordulara sahip olması herhâlde rastlantı değil- dir. Söz konusu çıkarsamanın doğal neticesi ise tahmin edileceği gibi yüksek medeniyet iddiasındaki bir toplumun diğer toplumlar üzerindeki üstünlük savi, teknolojilerin ya- rıştırılması ve milyonlarca ölümdür. Bu noktada Birleşik Krallığın Birinci Dünya Savaşı'ndaki sloganının hatırlanmalıdır. - olduğu aignan NKR22231204-TYT Deneme Sınavı C) Yalnız III Bu parçadaki boş bırakılan yerlere sırasıyla onu 1. Yüksek düzeyde bir teknolojiye sahip olmak, yüksek bir medeniyete sahip olmaktır. "Medeniyet için savaşıyoruz.” x II. Her yanlış ve tehlikeli düşünce de toplumu bir fela- kete sürükler. reed 207 "Teknoloji, insanlığın kurtuluşu demektir." upublo III. Medeniyet düzeyi yüksek ülkelerde refah seviye- sinin de yüksek olması bunun bir kanıtıdır. "Daha refah bir ülke içindir bu savaş." cümlelerinden hangileri getirilebilir? B) ve ll A) Yalnızl E) II ve IIL olo Yalnız 111 ya A 25. Xime Inthel COLE 7 -el fs

3 35.-36. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Eski Mezopotamya'da ilk yazı işaretleri; mal sayımı, tayın ve erzak dağıtımı gibi çok somut ihtiyaçlara ce- vap vermek üzere ortaya çıktı. Bütün yazı sistemle- rinde olduğu gibi, önce bir nesneyi veya bir eylemi temsil eden kalıplaşmış resimler biçimindeki harfler belirdi. Sümer uygarlığı, birkaç yüzyılda basit resim çizimlerinden bir fikrin ve bir sesin anlatımına geç- meyi başarmıştı. Mesela başlangıçta oku gösteren işaret ti'nin ses değerini ve soyut bir şey olan hayat anlamını alırken yazımı da üsluplaşıp genişleyerek ilk baştaki resimden iyice uzaklaşmış oldu. Sümer- ler böylece, MÖ 2600 yılına varıldığında 150'si he- ce ses değeri taşıyan, diğerleri ise ideogram veya lo- gogram işlevlerini koruyan yaklaşık 600 işaretten ya- rarlanmaktaydı. Mezopotamya'ya MÖ 2300'den iti- baren yerleşen Sami Akkadlar, bu yazıyı benimse- diler. Fakat Sümer yazısı, temelde tek heceli bir dile göre tasarlandığından ilk olarak Akkadlar, kendi dil- lerindeki sözcükleri her işaret bir heceyi gösterecek biçimde bölmek zorunda kaldılar. Ti işareti, hece de- Pğeri dışında hâlâ hayat demekti fakat bu soyut ger- çeklik artık ti yerine balatu olarak telaffuz ediliyordu. 35. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinil- miştir? A) Sümerlerin toplumsal yapısına B) Yazının ortaya çıkışına ve gelişimine C) Akkadların, Sümerlerden güçlü olduğuna D) Sümerlerin Mezopotamya'nın ilk yerleşimcileri olduğuna E) İlk yazı işaretlerinin işlevsiz olduğuna 36. Parçanın I. cümlesinden aşağıdakilerden hangi- sine ulaşılabilir? A) Yazının ilk önce Mezopotamya'da ortaya çıktığına B) Eski Mezopotamya'nın adil paylaşıma önem verdiğine C) İnsanların ihtiyaçlarının farklılıklar taşıdığına D) İhtiyaçların yeni buluşlara yol açtığına E) Yazının ilk olarak sembollere dayandığına Diğer sayfaya geçiniz.

28. Başka bir öykücüde öykünün değerini hiçe indirebi- len ve bir kusur olabilen konu yokluğu, ona özgün- lük sağlıyor. Her şeyi belli kalıp ve tipler açısından değerlendirmeye alışık okuyucular, bu konusu kit öyküleri belki yadırgarlar ama öyküde yalnız konu aramayıp olaylar ortasındaki insanı, olayların dışına çıkarak ruh durumları, düşünüş, hayret ve çoşkula- rıyla yakalamaktan hoşlananlar bu öyküleri beğene- ceklerdir. Bu parçada sözü edilen öykücüyü başarılı kılan özellik aşağıdakilerden hangisidir? A) Güçlü bir gözlemci olması B) Sıra dışı olayları öyküleştirmesi C) Olaydan çok insanlarla ilgili izlenimlerini aktar- masi D) Konusuz öyküler yazması E) Güncel olayların dışına çıkmayan öyküler yaz- ması BAŞAT TYT TÜRKÇE DENEME 2 11

26. Civanperçeminin bilimsel adı "Achillea millefolium" şeklindedir. "Asteraceae" familyasından çok yıllık ve dayanıklı bir bitkidir. Bitkinin "Achillea" cinsi, en bili- nen türdür. Bu türü, halk arasında ve geleneksel tip- ta çeşitli kullanımlarından dolayı popülerdir. Bitkinin bilimsel adı olan "Achillea", kendini ve askerlerini iyi- leştirmek için bu bitkiyi kullanan Eski Yunan kahra- manı Akhilleus'den (Aşil) gelmektedir. "Millefolium" ismi ise, bu bitkiyi karakterize eden çok sayıda ince tüylü yaprak için kullanılan bir referanstır. Kandilçi- çeği, binbir yaprakotu, şeytanın ısırgan otu, akbaş- li, barsamaotu, şövalye binyaprağı, marangozotu ve marsamaotu gibi adları da vardır. "Cerise kraliçesi" adlı türü pembe renklidir. İsimleri ya güzel çiçek ve yaprak yapısına ya da tibbi özelliklerine işaret eder. Askerlerin yaralarında kullanılmasından dolayı ta- rihte Latince "herba militaris" (asker otu) adıyla bilin- mektedir. Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya dâhil ol- mak üzere Kuzey Yarım Küre'nin ılıman bölgelerine özgü bir bitkidir. Özellikle Kuzey Amerika ve Avust- ralya gibi kıtalarda yayılmıştır. "Fern yapraklı civan- perçemi" olarak bilinen "Achillea filipendulina" cin- si Kafkasya, İran ve Afganistan'a özgü bir çeşittir. Dünya çapında birçok ülkede yetişebilir. dükkânı- Bu parçada civanperçemi ile ilgili olarak aşağı- dakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Bilimsel isminin kaynağına B) Nerelerde kullanıldığına C) Nerelerde yetiştirildiğine D) Farklı isimlerle bilindiğine E) Kanamayı durdurduğuna 27

e-1 rleşim ama- Okulu, kadar e has i'nde (IV) bir malle - bir plan Fyal dü- KPSS/GY 16. Kentler; insanın kendi için yarattığı ve zaman için- de insanın gelişimini destekleyen, insanın kültürel, doğal yaşam yerleridir; büyük grupların birbirine ka- rışıp etkileşimde bulunduğu, ekonomik mal ve hiz- metlerin yanında insani etkinliklerin ve yeteneklerin değiş tokuş edildiği yerlerdir. Kentsel gelişim, kent- sel nüfusun artması, kentlerin çoğalması ve bayındır duruma getirilmesi süreci şeklinde ifade edilirken; sürdürülebilirlik bir toplumun, bir ekosistemin ya da sürekliliği olan herhangi bir sistemin işleyişinin kesin- tisiz, bozulmadan, aşırı kullanımla tüketilmeden ya da ana kaynaklara aşırı yüklenilmeden sürdürülmesi olarak açıklanmaktadır. Dünya nüfusunun ve kentte yaşama oranlarının hızla artıyor olması sürdürülebi- lir kentsel gelişim süreçlerini tehdit etmekte ve kent merkezlerindeki yaşam koşullarını (fiziksel, ekolojik, sosyal ve ekonomik açıdan) her geçen gün zorlaştır- maktadır. WA HOVOC BENIM HOCAM minnel Bu parçadan hareketle kentler ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? 17. Nasıl ki insanlar d ölürlerse, milletler c büyürler, gelişirler tin, bir medeniyetin ne, kültürüne, ede değerlerine bağlı kelimelerle konus şüncelerini ifade varsa olaylara b o nispette deği- fertler, az olan çerçevede bal THUI A) Insan yaşamını her açıdan etkileyen ve insandan etkilenen bir kavramdır. md B) Toplumsal dayanışmanın gösterildiği en büyük yaşam alanıdır. hellaved X 1 C) Hızla artan nüfusu ve kirlilik oranı nedeniyle ya- şanmaz duruma gelmiş mekânlar olmuştur. w D) Gelişim süreçlerini tamamlamamış, yaşanılmaz birer kalabalık yığınlarıdır. E) Her türden insana ev sahipliği yapan ekonomik gelir sağlayan merkezlerdir. ORGT BENIM HOCAM meye çalışan güçler, bizi g kelimelerimiz kendi edebi getirirler. De mak istedič kılmak iste 10 Bu parça na göre 196 A) Her z ru ol neti kola hâl ce 2 B) To Z C) E

30. İnsanoğlu; düşüncesini oluşturmada, yaymada ve iletmede yazının bulunuşuna değin geçen binlerce yıl içinde hep şiire başvurmuştur. Yazının bulunu- şundan sonra da yüzyıllarca şiir, egemen bir anla- tim biçimi olmuştur. Bu egemenliğin XVIII. yüzyıldan sonra sarsıldığını görüyoruz. Çünkü bu yüzyılda bi- lim ve sanat alanında kimi değişmelerin varlığına ta- nık oluyoruz. Bir kez burjuva sınıfı kesin bir üstün- lük kazanır. Bu sınıfın yaşama biçimi doğrultusun- da yeni bir duyarlık gelişir. Bu duyarlık, başta roman türünde olmak üzere serpilip gelişir. Basımevleri ço- ğalır, yaygınlaşır. Okur kitlelerinin istem ve özlemleri değişir. Bunun doğal sonucu olarak da biçimsel ka- liplarla kendini sınırlandırmayan düzyazı anlatım bi- çimi, şiirsel anlatım biçiminin önüne geçer. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler- ouden hangisidir? A) Edebiyattaki biçimsel ya da içeriksel değişme- ler, toplumsal yaşamdaki gelişme ve değişmele- rin zorunlu bir sonucudur. B) Uzun yıllar egemen bir anlatım biçimi olan şiir bir süre sonra yerini başka edebî türlere bırakır. C) XVIII. yüzyılda burjuva sınıfının üstünlük kazan- masıyla yeni edebî türler ortaya çıkar ve yaygın- laşmaya başlar. D) XVIII. yüzyılla birlikte düzyazı egemen olsa da şiirsel anlatım her zaman güzelliğini ve etkinliği- ni korumuştur. E) Sanatçıların bireysel tutumları sanattaki deği- şimlerin ve gelişimlerin en büyük kaynağıdır. dükkânı 31