Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

12. Yaşananların olduğu gibi yansıtılması değildir ede- biyat. Öyle olsaydı edebi ürünler yaşamın kendi- si olurdu. Oysa yaşam, edebiyat değil, edebiyatı besleyen bir kaynaktır ancak. Sözgelimi yaşam gerçeğini değiştirmeden yansıtmak sanat olsaydı, yargılama tutanaklarının en iyi romanlar olması gerekirdi. eor Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakiler- den hangisidir? A) Edebi ürünler kendi çağından izler taşır. B) Sanatı sanat yapan, sanatçının ifade etmedeki başarısıdır. Sanatçı yaşamda algıladığı gerçekleri kendi dünyasında yeniden biçimlendirir. D) Romanların öteki sanat eserlerinden farkı ger- çekliğe yakın olmalarıdır. E) Yaşananları olduğu gibi yansıtmak sanatçıdan KVA ev sanatçıya değişen bir tercihtir. bunu mutlaka

8. Ortalık bir kar mavisiyle aydınlanırken evdeki tüm lambaları söndürdü. Çöp kovasını dışarı çıkardı. Çay demledi, ütüsüz ama temiz bir gömlek giydi. Kapıcının kapıya bıraktığı günlük gazetesini oku- maya başladı. İlk sayfada aradığı haberi bulamadı. Bu parçanın anlatım biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) Betimleyici C) Açıklayıcı B) Öyküleyici D) Tartışmacı E) Karşılaştırmacı

3. Rizeli, dinleyenlere bir bilmece sorar: agnoy Ağaçdadur, saridur, oter; nedur bilin bakalum? Dinleyenler, "kanarya, bülbül" gibi çeşitli cevaplar verirler. id Rizeli "Bilemedunuz." der ve cevabı kendisi söyler: - ogs Orada bulunanlar: - Hamsidur. lem Rizeli: nige- Astım oni ağaca. Orada bulunanlar: - 1. BÖLÜM: ANLATIM YÖNTEMLERİ Canım, hamsi ağaçta olur mu, derler. Tour Rizeli: dns Peki hamsi sarı olur mu? - nah Orada bulunanlar: Boyadım oni. Rizeli: Hamsi hiç öter mi? Orasi da şaşırtmacasidur daa... Bu parçanın anlatımında; 1. öyküleyici anlatım,blem (3 II. söyleşmeye bağlı anlatım, III. mizahi anlatım, V düşsel anlatım, V. açıklayıcı anlatım yöntemlerinin hangilerinden yararlanılmamıştır? A) I vell iner ablö nsino toyus -hav xeleg hid -85yi sivisigot - -B) Hve t 60. -D) Il ve IV pey u2 esM y'sbi 0A3C0346 sysleduis smil *** ★★ E) IV ve V emtesne3 (0 -G) Hve IV

eleri r ve herkes r. Bir yazar dir. Ancak benim için azacağım kitabımı zir hisset Jir. Önce yaşadığı n kendi ezerken küçük başıma ye gö- di dün- zarın Paragraf Denemeleri me Hiç hayırlı işin olmasa bile Bu dünyada senden iyisi yoktur Bu devirde zaten böyle olmalı Dürüstün karnı aç haksızın toktur Öksüzün, yetimin malına göz koy Devlet mali bitmez fırsat varken soy Yolunacak yağlı vatandaş boy boy Yolmazsan küsecek hemşerin çoktur Hayat bir savaştır, savaşsa çile Öyleyse mübahtır her türlü hile Zaten bu dünyada babana bile Güvenme sakın ha güvenmek yoktur Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisi söylenemez? S Sayıp dökmelerden yararlanılmıştır. B) Mecazlara başvurulmuştur. Üçüncü kişili anlatım tercih edilmiştir.\ D) Karşıt anlamlı sözcükler kullanılmıştır. E) Yinelemelere yer verilmiştir. Gençke Orhan C mün bü rum. Bu sirasina başka ken be - Pratik Hoca kadan kitabi Bu pe hang B) C) D

KAKA VA Çocukluk, şiirin toprağıdır. Bu cümlede glirin çocuklukla ilgili hang) yönü belirtil A) Duygusal yönünün ağır bastığı B) Düşle gerçeğin iç içeliği C) O dönemdeki yaşantılardan beslenerek üretildiği D Geçmişin değerinin yetişkinlikte anlaşıldığı E) Jhsan yaşamının en önemli dönemi olduğu (2012-ALS)

16. (1) Batılı şiir tarzına yönelişin yaygınlaşıp geçmişle bağların zayıfladığı bir dönemde, Asaf Halet Çelebi'nin eski değerlere dayalı şiirler yazması tuhaf karşılanır. (II) Şiirlerindeki anlamsal derinlik ve imgesel yoğunluk, bu garip karşılamayı kısa sürede takdire dönüştürür. (III) Şairin geleneksel ile modern olanı birleştirerek oluş- turduğu bu yenilik, onu kendinden öncekilerden ayırır. (IV) Bu yönüyle şair, geçmişi modern olanla birleştirerek özgünlüğünü ortaya koyar. (V) Eleştirmenler de onu "biçimce eskiye dönmeden şiirini yazabilen tek şair" olarak değerlendirirler. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Şair, yeniyi yıkmadan ve eskiyi inkâr etmeden de yeni olunabileceğini gösterir." cümlesi getirilebilir? A) I B) II D) IV E) V s O |||

Mevcut bilginin ivice zenginleştiği bu zenginleşen bilginin uygulamasının da RUNCU seneste üçüncü seviye... USAK 1 4. (1) Altın kartal, kışın yapraklarını döken geniş yapraklı ağaçların oluşturduğu ormanlarda yaşar. (II) Orman ta- banındaki her şey karla kaplı olduğundan en silik bir canlı izinin bile hemen ayırdına varır. (III) Karın üze- rindekilerle beslendikleri için karın üzerinde gezinenler yiyip içtikleriyle kendilerini ele verir. (IV) Dışkı, kan gibi maddelerden yayılan koku dalgalarını algılayıp bunla- rin sahiplerini hemen bulur. (V) Çok usta bir uçucu oldu- ğundan ağaç dallarının arasından hızlı bir şekilde geçip avlarını yakalar. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, niteleyici ögeler vardır. B) II. cümlede, karşılaştırma yapılmıştır. C) III. cümlede, amaç anlamı vardır. D) IV. cümlede, altın kartalının bir özelliği verilmiştir. (E) V. cümlede, neden - sonuç ilişkisi vardır. look " 7. (1) Cena biat, as işlediği miza. çok du de ço ölümü karşıt komp ir-i A Yuk han A) 8. (1 re k E

31. (1) Çocuklara yönelik ürünlerin ambalaj tasarımı tamamen çocukların dikkatini çekecek şekilde yapılıyor. (II) Seçilen renkler çocuğun duygu ve düşüncelerini etkileyerek alma isteğini harekete geçirecek şekilde belirleniyor. (III) Bu konuda özellikle yaş grupları göz önünde bulundurularak algı düzeylerine göre tasarım, renk ve içerik gibi unsurlar belirleniyor. (IV) Okul öncesi dönemdeki çocuklar parlak ve titreşen renklerden etkileniyor. (V) Araştırmalara göre, okul öncesi dönemdeki çocukların dikkatini, özellikle de gida ambalajlarında ana renkler çekiyor. c Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde çocuklara yönelik ürünlerin dikkat çekmesine yönelik yapılanlardan söz edilmektedir? A) I ve II B) II ve III D) II, MI ve IV C) I, II ve III E) III, IV ve V 33.

SORULAR 7.-8. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Kalp hastalığı, diyabet, bunama, felç, akciğer ve bağırsak kanseri, damar sertliği gibi hastalıklar günümüzde giderek yaygınlaşıyor ancak meyve ve sebzeyle beslenen kişilerde bu rahatsızlıklara daha seyrek rastlanıyor. (II) Elbette bu, dediğimiz taze meyve ve sebze yiyenler için geçerli; meyve ve sebzelerin çeşitli işlemlere tabi tutulup ekstre haline getirilmesi ya da hap haline getirilmesiyle umulan fayda, halk arasında sanıldığı kadar yüksek değil. (III) Ekstre håline getirilirken hastalıklara karşı koruyucu ve gençleştirici özelliği olan bu antiok- sidan maddeler diğerlerinden ayrıştırılmaktadır. (IV) Sağlığımıza sağlık katmak için rafları dolduran kızılcık kapsülleri, C vitamini, üzüm çekirdeği eks- tresi, yüksek yoğunlukta E vitamini gibi bu antioksi- dan maddelerin efsane olduğuna dair araştırmalar 8. iderek çoğalıyor. (V) Amerikan Kalp Demeği 15 bin doktorla kalp hastalıklarıyla multivitamin ilişkisini araştırdı ve 24 grupta toplanan doktorlar ABD çapında 350 bin kişiyi inceledi. (VI) Multivitamin ve mineral desteği almanın kalp krizini önlemede hiçbir etkisinin olmadığı anlaşıldı. (VII) Amerikan llaç Kurumu tarafından yapılan bir araştırmada ise tam 12 yıl boyunca multivitamin kullanan 6 bin kişi incelendi. (VIII) Araştırmada multivitaminlerin hastalıkları önlediğine dair bir bulguya ulaşılamadı. 7. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulan- maktadır? A) Bilimsel araştırmaların sağlık konusu üzerine yoğunlaştığı B) Birçok ülkede yapay vitaminlere sınırlama ge- tirildiği C) Taze sebze ve meyve tüketiminin hastalık risk- lerini azalttığı D) Meyve ve sebze tüketiminin ileri yaşlarda artı- rılması gerektiği E) Yapay olarak üretilen besin maddelerinin tehli- keleri olabileceği Bu parçadaki numaralı cümlelerin hangisi ken- dinden önceki cümlede anlatılanların nedenini belirtmektedir? A) II. B) III. C) V. D) VII. E) VIII. GLIDER

TEST? 1. 1. Bölüm Paragrafta Anlam Bencillik sanıldığının aksine kişinin dilediği gibi yaşaması değil, başkalarından kendi istediği gibi yaşamalarını talep etmektir. Bencil insanlar, bik- madan usanmadan kendi yaşam alanı içinde mutlak bir tip monotonluğu yaratmayı hedefler. Onlar aslında sürekli kendi doğruları, kabulleriyle kendileri için makul olan çıkarımlarla inşa ettikleri bir zindanda yaşarlar ve sizi de bir şekilde orada yaşamaya mecbur bırakmak isterler. Üstelik buna direnç gösterenleri yargılar, ötekileştirir ve onlara karşı olumsuz tutum geliştirirler. Daha da önem- lisi bencil insanlar var olabilmek ve benliklerini ta- mamlamak için diğer insanların benliklerini tüket- meyi maharet sayarlar. Bu yüzden bencilliğin en önemli aracı sürekli başka insanların hayatlarına ilişmek, her fırsatta onlara müdahale etmektir; doğ- rusu senin bildiğin gibi değil, benim istediğim gibi olmalı diyebilmek için.. Bu parçadan hareketle bencil insanlarla ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) İlişkilerinde diğer insanları gerçek kimliklerin- den uzaklaştırarak onların kendilerine yaklaş- masını sağlarlar. B) Tüm insanların aslında özünde bencil olduğu ve değişime direnç gösterebileceği fikrini savunurlar. C) Kendi çıkarlarını gerçekleştirmeye odaklandık- larından toplumun beklentilerini karşılamakta zorlanırlar. 2 D) Hayata kendi pencerelerinden baktıklarından başkalarının dünyasında olup bitenleri fark et- mezler. E) Mutlak doğrunun varlığına inanmadıklarından kendi fikirlerinin doğruluğu konusunda israr et- mezler. (2021-TYT) ARMA Insan, du edebilme Özellikle bir zayıf mun öne lerden renebili Üstelik inkar e diğimiz neden olan d ki çoc duygu demi diğim duyg sayr say edin Bu du bin A)

SİVRİ PARAGRAF-7 12. Göbeklitepe'de insanlar, belli bir zamanda ortak bir amaç doğrultusunda bir araya gelmiş; sosyalleşme ve toplumsallaşma yolunda önemli bir adım atarak yerleşik hayata geçişin temellerini oluşturmuşlardır. Avcı ve toplayıcı olarak bilinen toplum, henüz şehirler ve köyler ortada yokken günümüzden 12 bin yıl önce büyük ölçekli tapınaklar inşa etmişler. Henüz yerleşik hayata geçmemiş ve hayvanları evcilleştirmemiş insanlar, alet olarak sadece taşı kullandıkları bir dönemde 6 metre yüksekliğinde ve 30 ton ağırlığındaki taşları 1 km uzaktaki taş ocaklarından insan gücü ile tapınak alanına getirmişler. Göbeklitepe'de ortaya çıkan bu muhteşem yapılar, aslında mimarlığın, mühendisliğin, heykeltıraşlığın ve sanatın başlangıç noktasının Göbeklitepe olduğunu bize göstermektedir. Bu parçada Göbeklitepe ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Bazı meslek dallarının izlerinin görülmesine B) Yabani hayvan ve bitki çeşitliliği bakımından çok zengin olmasına C) Insan ve hayvan heykellerinden oluşan totemlerin var olmasına D) Tarihin yeniden yazılmasına neden olmasına E) Avcr ve toplayıcılığın bırakılıp şehir ve köy hayatına geçilmesine

E 111 14. MAESTRO Üstelik muz kabuğuyla pişirilen bu kurabiyelerde benzer Tezzetin yanında bol miktarda lif, magnezyum, potasyum, antioksidan bileşen ve kanserle savaşan besin de bulu- nuyor. II. Araştırmacılar deneydeki ürünlerle tadım testi yaptığın- da tüketiciler, muz kabuğuyla pişirilen kurabiyelerin diğer kurabiyeler kadar güzel olduğunu belirtmiş. It. Yakın zamanda, muz kabuğuyla yapılmış kek üzerinde yürütülen başka bir çalışmada, kabuğun, besin desteği- nin yanı sıra ürüne doğal bir renk de sağladığı belirlene- rek bu soruya cevap verilmiş. IV. Araştırmacılarca yürütülen bir çalışmaya göre muz ka- buklan karartılıp, kurutulup un hâline getirildiğinde buğ- day ile yapılanlar kadar lezzetli kurabiyelere dönüştürü- lebiliyor. V.Bu çalışmada yalnızca kurabiyelere muz kabuğu ekle- menin sonuçları incelense de bulgular; muz kabuğu unu- nun ekmeklerde, keklerde ve makarnalarda nasıl bir et- kisi olacağını akıllara getiriyor. Yukarıda numaralanmış cümleler anlamlı bir bütün oluş- turacak biçimde sıralandığında hangisi baştan üçüncü olur? B) II C) III D) IV E) V 15. (1) Goffman'a göre, kişinin hayattaki iki sahnesinden biri, day-

Calvino, klasikleri değişik açılardan tanımlayan ünlü denemesinde en önemli şeyin her zamana direnme ve arzulanma olduğunu söylemiştir. Ölçütler, kuşkusuz Zola'nın Germinal'i için de geçerli. Shakespeare'in, Dostoyevski'nin, hayatın ve insan ruhunun evrensel derinliklerini afallatıcı bir ustalıkla keşfedip edebiyatın simyasına döken pek çok yapıtı için de geçerli olduğu gibi. Evet, yüzyıllar önce kaleme alınmış klasiklerde günümüz hayatının, bugünün insanının ruh dolambaçlarının gizlerini bulmak bizi şaşırtır, o yapıtların yazarlarına karşı derin bir hayranlık uyandırır bizde. Ama şu da yok mu? Döneminin toplumsal hayatına gerçekçi bir gözle yaklaşan bir klasikte anlatılan olayların, bugün yaşadığımız toplumda nerdeyse hiç değişmeden sürdüğünü görmek, insanı isyan ettirmez mi? Bu parçada klasiklerle ilgili aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? AY Günümüze de hitap edebildiklerine BY Sosyal yaşamı realist şekilde yansıtabildiklerine C) Birçok yazarın eserinin klasik özelliklere sahip olduğuna 6) Birden fazla kişi tarafından farklı şekilde tanımlandığına Yazıldıkları zamandan günümüze kadar istenerek okunduklarına when de

Den G YAYINLARI osu 20. Yaşadığımız çağda sanatlar arasında iş birliği imkânları çoğaldı. Sanatları birbirine yaklaştırma, belirli bir etki sağlamak üzere bir araya getirme imkânları da öyle. Ancak bu gibi teknolojiden kaynaklanan imkânların; sanatı, sanatları, gitgide artan sayıda insanın "tüketim"ine sunmasını beklerken bunun tersinin olduğunu görüyorum. Sanat Tw soyutlaşıyor, eskilerin de söylediği gibi, "Anlamı şairin karnına saklıyor." Giderek "Ne demek istiyor?" sorusuna cevap vermek zorlaşıyor, çünkü cevap olacağından ya da bunu kendisi bulacağından umudunu kesenler çoğalıyor. Sanatçının "didaktik" olmaktan kaçınması, kendi sorunlarını cevap hâline getirme dürtüsüne karşı direnmesi, evet, gerekli. Ama sanatı bir sfenks bilmecesi hâline getirmek de doğru değil. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Sanatçının, yeteneğini halkı aydınlatma amacı doğrultusunda kullanması gerekir. wan B) Artan teknolojik imkânlar, umulduğu gibi sanatın daha çok insana ulaşmasını sağlamamıştır. C) Sanatta anlamın giderek daha çok gizlenmesi, insanların sanat yapıtıyla daha çok ilişki kurmasını engellemektedir. D) Anlam'ı sanatçının inisiyatifine terk ederken yapıtın anlaşılmazlığa düşmemesine dikkat etmek gerekir. E) Sanat yapıtının anlamının soyutlaşması beraberinde bazı tehlikeler taşımaktadır.

32. Ağrı kesici özellikteki bir ilacın vücutta ağrı olan yeri nasıl tespit ettiği birçok kişi tarafından merak edilmiştir. Ağrı ke- sici ilaçlar, kullanıldıktan hemen sonra midede parçalan- maya uğrar. Ardından da ince bağırsağa gider. İlaç içinde bulunan ibuprofen molekülleri, ince bağırsaktan emilip kana aktarılır. Ibuprofen molekülleri, kan dolaşımı ile vü- cuttaki tüm doku ve organlara ulaşır. Beynimize ağrı ileten noktayı da bu döngü ile bulur. O bölgede bulunan sinirler- deki sinyal iletimini durdurarak bölgesel olarak yaşanan ağrıyı keser. Bu parçada geçen ağrı kesicilerle ilgili; I. vücuttaki ağrıyı nasıl kestiği, II. içindeki kimyasalların özellikleri, III. insan vücudundaki yan etkileri durumlarından hangilerine değinilmemiştir? A) Yalnız I D) I ve II DopingHafıza B) Yalnız II C) Yalnız III E) II ve III

18. Yazdığım hikâye ve romanlara yeniden baktığımda kahraman seçiminde rotamdan hiç çıkmadığımı görüyorum. Benim yaşama bakışım nasılsa öyle bakan kahramanlar çıkarmışım. Yenilgiyi asla kabullenmeyen, hiçbir şeyin yıkamadığı babalar; somurtmayan, tebessüm yayan, ışıklı anneler yaşamış eserlerimde. Alın terinin kıymetini bilen, ağzını harama açmayan işçileri; makamın sorumluluğunu bir yük gibi her zaman sırtında taşıyan yöneticileri var etmişim. Bunların yanı sıra "Ben oldum." demeyen bilim insanım da olmuş, terazisinin ayarı bozulacak diye uykuları kaçan adalet dağıtıcım da. Hep özendiğim, etrafımda olmalarını istediğim insanlardı onlar. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki yazarın eserlerinde yer alan kahramanlardan biri olamaz? A) Ali Bey, arkadaşının söylediklerini düşündü. "İş çok kolay. Diğer evrakların arasına koyarsın, anlamaz bile ne imzaladığını." Bunu yapabilir miydi? Bunu yaparsa bakabilir miydi kızının yüzüne? B) Her sabah işe giderken rastlıyordum ona. Sokağın köşesinden döner dönmez karşılıyordu beni, sardunyalarla dolu penceresinde. "Günaydın evladım, hayırlı işler." diyerek uğurluyordu beni yeni bir güne. C) Bugün çok yorucu bir gündü. Arabaya bindi, evine gidiyordu. Eve gitmeden valide hanıma uğramak gerek, diye düşündü. Damla sakızlı muhallebi yemeden uyursa kötü rüyalar görebilir. D) Çalışma odasına girdi, verilen ödülü masanın yanındaki büfenin üzerinde duran diğer ödüllerin yanına koydu. Gururl masasına oturdu. "Buraya kadarmış, işte olmak istediğim yerdeyim." E) Kararı verdi, gerekçeyi kâtibe yazdırdı. Evet sorgu bitmiş, karar verilmişti ama asıl sorgu şimdi başlıyordu. Verdiği karar vicdanını da ikna edecek miydi acaba? MIL