Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

1. I. metin Bu defteri bugün satın aldım. Artık en yakın dostum Sevim olmadığına göre ve başka kimseyle konuşmak istemedi- ğime göre, bu defter dert ortağım olsun. "Kimseye söyle- yemeden, içimde kaldı, kayboldu." dediğim düşüncelerin, duyguların aynası olsun. II. metin Beni artık kimseler arayıp da bulmasın. Beyaz harmonilerin göklere açılan sofrasında aslı yokmuş dinlediklerimin, eski moda güneş sanrılarından bir şair cesedinden hiç farkı yok denizin. Yok ve yaz günleri beni hatırlamıyor, boğulmuş bir eyhüznü göstermiyor bana. Numaralandırılmış iki metin için aşağıdakilerden hangi- si söylenebilir? A. metinde öznellik, II.de nesnellik ön plandadır. B) Her iki metinde de öğreticilik amaçlanmıştır. X Her iki metinde de mecazlı bir anlatım vardır. D) Her iki metinde de gündelik yaşamın olaylarından söz edilmiştir. EX 1.de kurgusal gerçeklik, II.de somut gerçeklik söz ko- nusudur. X

1 TYT/ Türkçe 26. • İleri yaşlarda gözlere ve göz kapaklarına destek görevi gören yağ bezlerindeki gevşemeler sonucunda ciltte aşağı doğru bir sarkma oluşur ve bu sarkmalardaki boşluklara sıvıların birikmesiyle şişkinlikler kendini torba şeklinde gösterir. Bazen de yatar pozisyonda kan dolaşımının değişmesi ve yer çekiminin etkisiyle göz çevresinde sivi birikir. Sabahları göz altı torbaları bu nedenle daha belirgin hâle gelir. • Uzun süre ekrana bakmak, yorgunluk, stres, uykusuzluk gibi nedenler göz altı torbalarının oluşmasına neden olur. Stres nedeniyle kaslardaki kasılmalar artar ve keseciklere basınç yaparak fıtık gelişebilir. Bunun sonucunda da göz altı torbaları oluşabilir. Bazen beslenme şekli de göz altı torbalarının oluşmasına zemin hazırlar. Bu iki parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Farklı görüşlerin aslında birbirini desteklediğini göstermektedirler. B) İki farklı konuya ilişkin ortak bir görüş.olduğunu vurgulamaktadırlar. C) Farklı üsluplar kullansalar da Konuyu benzer nedenlerle açıklamaktadırlar. D) Aynı düşünceyi pekiştirmeye yönelik farklı örnekler sunmaktadırlar. E) Aynı olguyu farklı yönleriyle değerlendirip ele almaktadırlar. 28. E

A 14. Biz ozanlar dile bağımlıyız, dil bizim malzememiz; öyle bir malzeme ki onu hakkıyla kullanabilmek kimsenin harcı değildir. En azından ben kendi hesabıma şunu söyleyebilirim ki okula başladığımdan bu yana geçen yetmiş yılı aşkın süredir Türk dilini öğrenmek, bu dile vakıf olabilmek kadar inatla sarılıp peşinden koştuğum başka hiçbir şey olmadı. Öyleyken hâlâ bu konuda hayretten ağzı açık bir acemi gibi görüyorum kendimi. Bir büyülenmişlik içinde yarı ürkek, yarı mutlu, küçük bir harf yığınından sözcükler, cümleler, kitaplar, tüm evrene ilişkin yazılı görüntüler üretebilen alfabe labirentlerinin içinde dönüp dolanıyorum. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilenleri destekler niteliktedir? A) Başka dillere çevrilip de ödül alan pek çok sanatçı olsa da bir sanatçı hakkında asıl hükmü verecek olanlar, eser verdiği dili kullanan millettir. B) Sanatçıların duygu ve hayallerini yansıtmak için herkese dokunabilecek bir dil kullanmaları zorunludur, bunu göz ardı eden sanatçının ünü dar bir çevreyle sınırlı kalır. C) Sevgi, her sanat eserinde karşımıza çıkan ortak dildir; Yunus Emre de Karacaoğlan da aynı dili terennüm eder. D) Dilin büyüsüne, söyleyişin heyecanına kapılıp da nice manaları feda eden şairler görüyorum oysa dil, tümüyle iletinin emrinde olması gereken bir vasıtadan ibarettir. E) Yahya Kemal'i büyük şair yapan, Türkçeyi uçsuz bucaksız bir kaynak olarak görmesiydi; tek gayesi, Türkçedeki zenginlikleri keşfedip dizelere dökmekti.

na işaretleyiniz. 7- 3. (1) Divan edebiyatında konu çeşitliliğinden bahsetmek, pek mümkün değildir. (1) Bütün şairler, aynı konu etrafında gezi- nip durmuşlardır. (III) Tabii bunu bir kusur olarak kabul etmek ve divan edebiyatını bunun üzerinden eleştirmek de sağlık- li olmayabilir. (TV) Aynı konulan yazmalanna rağmen şairlerin görece birbirlerinden daha başanlı olmasının tek nedeni, söz sanatlarını ve mazmunlan ustalıkla kullanmalarına bağlıdır. (V) Bu dönemde birçok şair Leyla ile Mecnun mesnevisini yazmış olsa da bu eserin Fuzuli ile anılmasının sebebi de Fuzuli'nin dile hâkimiyetinin diğer yazarlardan daha üstün olmasından kaynaklanmaktadır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangileri, kendin- den önceki cümlede belirtilenleri destekler niteliktedir? A) II ve III B) II ve V C) III ve IV D) III ve V E) IV ve V

skora adece mi ya- ptira- çede Üşüp n far- e be- rden HOCALAR 8 24. Divan şiirinden modern şiire geçişi mükemmel bir biçimde başaran ve kendi gök kubbesinde yeni bir şiir evreni kuran Yahya Kemal, gerek kendi dönemi gerekse daha sonraki dönemleri etkilemis bir sairdir. Dil devriminden önce bile temiz halk Türkçesini "Bu dil, ağzımda annemin sütüdür." diye severek kullanan şair, çağdaşlarından önde olup ya- rim yüzyıl halkın diliyle milletimizin öz değerlerini şiirlerine yansıtmıştır. Yaşayan Türkçeye girmemiş hiçbir yabancı kelimeyi kullanmamış, giren kelimeleri ise Türkçe saymış ve Türkçe dil bilgisi kurallarına bağlı kalarak kullanmıştır. Kendisi büyük bir şair olmakla birlikte şiirleri kadar değerli çok sayıda yazıları da vardır. Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi Yahya Ke- mal'in özelliklerinden biri değildir? A) Farklı türde yapıtlar kaleme almast B) İleri görüşlü bir sanatçı olması C) Halkın değerlerini evrensel değerlerle birleştirmesi D) Yabancı sözcükleri Türkçenin kurallarına göre kullanması E) Klasik ve çağdaş şiir arasında bir köprü görevi üstlenmesi

27. Yazı, fotoğraf, çizim, grafik, resim vb. bir- çok ögeyi "görsel" olarak nitelendirebiliriz. Hafızada anahtar işlevi gören bu ögelere hayatımızın her anında rastlarız. Bunların an- laşılabilmesi için geliştirilen yaklaşımlar gör- sel okuryazarlık olarak değerlendirilir. Görsel okuryazarlık, görsel algıyla sürekli ilişki içinde olan bir anlamlandırma disiplinidir. Bu konuyla ilgili tartışmaların insanın kendini ifade etmeye çalışması ve kendi hikâyesini anlatmaya ça- balamasının tarihi ile paralel olduğunu söy- leyebiliriz. İnsan, günlük yaşamdaki deneyim ve duygularını belli bir anlatım çerçevesinde gerçekleştirmeye çalışır. İnsan kendini ifade etmeye ilişkin çabasını sürdürdükçe bu görsel ifadelerin karşılığı olan "anlamları" çözebilmek ve tartışabilmek de kendisi için önemli hâle gelmiştir. Bu parçadan "görsel okuryazarlık" ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? LA) Geniş yelpazede birçok görsel öge ve alanla ilgili bir disiplindir. B) Duygu ve deneyimlerin ifade edilmesi sü- recinde önem kazanmıştır. C) Görselden (anlam üretme kapasitesine sahip kişilerce geliştirilmiştir. D) Görsel ögelere ait içeriklerin anlaşılabilme sine yönelik bir kavramdır. of EXOluşumu ve gelişim süreci insanın tarihiyle beraber başlamıştır. 28. Kitar kitle ekle resr ve m kan rine tele turi leri ler sür olc bil he Te final dergisi ço dü VE B g A

7. İnsanoğlunun en iyi ifadesi olan sanat eseri de insan gibi karmaşık, derin, anlaşılması güç un- surlarla doludur. Edebî bir inceleme, bu zenginliği gösterebildiği ölçüde değerli sayılmaktadır. İncele- me sırasında kullanılan metotların eserin kıymetini teşhis etmede büyük rolü vardır. Mikropların varlığı nasıl ki mikroskop icat edildikten sonra keşfolun- muşsa yeni görüşler de bir edebi eserdeki şimdi- e kadar farkına varılmamış değerli yanları ortaya çıkarmaktadır. Bundan dolayı bugün artık eski metotlarla edebî esere yaklaşmak yerine estetik, sosyolojik, psikolojik gibi alanların bakış açılarıyla eserlere yaklaşılmaktadır. Böylelikle ye Müsait olduğunda soruya bakabilir misin Bu şına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? ==== A) bilindiği sanılan metinlerde yepyeni manalar ortaya çıkmaktadır B) şimdiye dek farkına varılmamış değerli eserler keşfedilmektedir C) edebî zenginliği ortaya koyan inceleme teknik- leri farklı bakış açılarıyla ele alınmaktadır D) bugüne kadar hemen hemen aynı kalan edebî inceleme yaklaşımları eserlerin kıymetini ortaya koyamamaktadır E) eserlerin zenginliklerini ortaya çıkaran metot- larda yeniliğe gitmek yerine eski metotları ve- rimli kullanmak gerekmektedir Jobilmek REK www.evrenseliletisim.com.tr

Makamanın suyunun alınması N E) Petrolden benzin üretilmesi 3. Kimyanın bilim olma süreci MÖ 3000 yıllarında başlayıp kökeni ilkel toplumlara ve uygarlıklara kadar uzanır. Mezopotamya, Çin, Hint dönemlerinde yapılan çalışmalar simyadan kimyaya doğru hareket edilmesini kolaylaştırmıştır. Mezopotamyalılar sağlığa önem vermiş, bitkilerin özellikle kök, sap, meyve yapraklarını ilaç olarak kullanmışlardır. İlaçların hazırlanmasında öğütme, kaynatma, çalkalama, yıkama, özütleme, çözme gibi fiziksel yöntemler kullanılmıştır. Çinli simyacılar damıtma tekniği ile bazı maddeleri üretmişlerdir. Hint uygarlığında çanak çömlek yapımı, bunların pişirilmesi, boyar maddelerin hazırlanması gibi çalışmalar yapılmıştır. Simya döneminde yapılan bu çalışmalar deneme -yanılma yöntemine dayalıdır. Bu dönemin en büyük özelliği sistematik bilgi birikimi sağlamamasıdır. Kimya bilimi ise, sistematik bilgi birikimi sağlar, bilimsel deneylerden elde edilen veriler ile sonuçlara ulaşır. Kimya bilimi ile maddenin genel yapısı anlaşılmış, birçok yeni madde sentezlenmiştir. Bu metne göre, 1. Simya ve kimya dönemlerinde yeni maddeler keşfedilmiştir. II. Mezopotamya, Çin ve Hint dönemindeki simya çalışmalarının temel hedefi insan sağlığına yöneliktir. Simya dönemindeki çalışmalar deneysel gelişmelere katkı sağlamıştır. ifadelerinden hangilerine ulaşılabilir? ? A) Yalnız I. B) Ive II. C) I ve III. D) II ve III. E) I, II ve III. MEB 2019-2020 Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü Affle

8. ve potasyumun bitki yapısına etkisini biyokimya inceler. III. Gübreleme programı anorganik kimyanın çalışma alanıdır. çıkarımlarından hangilerine ulaşabilir? B) I ve II. AYalnız I. AYYE A) Analitik Kimya C) I ve III. D) Fizikokimya D) II ve III. İslam dünyasında kimya biliminin temelini atan Cabir bin Hayyan, kurduğu laboratuvarda mad- deleri saflaştırarak elementleri elde etmeye çalışmış, araştırmalarını deney ve matematik temelleri üzerine yapmıştır. Bazı bitki ve minerallerden arsenik tozu, sitrik asit, asetik asit, sülfü- rik asit, nitrik asit ve hidrojen klorür gibi maddeleri keşfetmiştir. Daha sonraki çalışmalarında nitrik asit ile hidrojen klorür maddelerini 1/3 oranında kullanarak "kral suyu" adı verilen altın ve platin gibi soy metalleri çözen karışımı da elde etmiştir. Cabir bin Hayyan'ın bu çalışmaları kimyanın hangi alt disiplini ile daha çok ilgilidir? B) Anorganik Kimya C) Biyokimya ● E) III ve III. E) Organik Kimya MEB 2019-2020 Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü me

en han diğina hay- niş deri bot- şındaki ko- müzik kutu- bu küp şek- makları, ku- uyuduğunu sey yaptı, kü- sonra, geniş takarak ku- enlerden han- C) Görsel öge D) Doğayı devinim içinde yansıtma E) Doğa olaylarını kişileştirme 6. Amerikan bağımsız sinemasının en özgün yönetmenlerinden Wes Anderson, kariyeri boyunca hem seyirci hem de eleştirmenler tarafından beğenilen birçok filme imza attı. 90'lı yıllarda Bottle Rocket ve Rushmore gibi oldukça düşük bütçeli filmlerle başla diği kariyeri, The Royal Tenenbaums, Moonrise Kingdom ve The Grand Budapest Hotel gibi modern klasik mertebesine erişmiş o büyük prodüksiyonlarla devam etti. Buna diyeceğim bir şey yok; - v ---- Yukarıdaki parçanın son cümlesi tamamlanmış olsa bu cümle nin işlevi aşağıdakilerden hangisi olur? ARI A) Daha önceki görüşleri kanıtlama Yeni bir düşünceye geçme D) Anlatılanları nedenlere bağlama Önceki düşüncelere aykırı şeyler söyleme E) Düşünceleri örneklerle açıklama Test 18 8. Nasıl a Dalda Annem Bahçem Bir beya Bu dizele A) Nitele B Halk C C) Birbiri D) Kineler E) Karşıt a 9. O basit çerçe diyorum yarır sculuk için ban Üstelik köyder liyorum. Sanat ğil. İçindeki top har göğü çizili; valayan rüzgâr.. murlarla islanm lu yolda iki yolc giderken izler de venin arkasında Bu parçanın anla söylenemez? Kahraman bak B) Varlıklar devin Dilin alıcıyı hare D) Benzetme ve ki E) Eksiltili cümleler

7. Dionysos'a adanmış tapınağın içinde ve çevresinde çok sayıda sunu kabı ve amfora bulunmuş olup avludaki bir kutsal çukurda yer alan amfora ve sunu kaplarının Sisam, Khios ve Milet gibi diğer yerleşim yerlerinden tapınağa ev sahipliği yapan Menekşe Çatağı'na getirildiği biliniyor. Bu cümleden, 1. Sözü edilen tapınak, Menekşe Çatağı'nda inşa edil- miştir. DENEME-1 II. Bulunan eşyaların getirildiği yerler; Sisam, Khios ve Milet ile sınırlı değildir. III. Sözü edilen tapınak, bulunan en eski tapınaktır. IV. Tapınakların çokça bulunduğu bir bölge olan Menek- şe Çatağı, koruma altındadır. yargılarından hangileri kesin olarak çıkarılabilir? A) Yalnız I amız 1 B Yalnız II C)Yalnız III B DI ve II EXIl ve IV

13.-14. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. 13. İnsanların tarih boyunca bir şeyler satın almak için moda, popüler olma ve taklit etme gibi çeşitli moti- vasyon kaynakları olmuştur. Pazarlama ve reklam faaliyetleri de tüketimin sürekliliğine bağlı olduğun- dan bunlar için bireyler ancak tüketici olarak konum- landırıldıklarında değer taşımaktadır. Bu yüzden bi- reyler sürekli olarak tüketime yönlendirilmeye çalışıl- makta ve onlara tüketerek toplumdaki statülerini be- lirleyebilecekleri, sorunlarını ve sıkıntılarını hafifleti- lebilecekleri empoze edilmektedir. Ürün satın alma- nın yaşam için gerekli olanın çok ötesine geçtiği bir toplumda yaşıyoruz. Alışveriş birçok insan için popü- ler bir eğlence etkinliği haline gelmiştir artık. Sadece ihtiyaç duyulan şey değil, aynı zamanda alışveriş merkezinde bir gün geçirilerek her türlü istek ve ar- zu duygusal olarak karşılanmaktadır. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargıların han- gisine ulaşılabilir? A) Günümüz insanı, sorunlarını unutma ve gerçek- lerden kaçmanın bir yolu olarak görmektedir alış- verişi. B) Yapılan reklamlarla alışveriş yapma arzusu can- li tutulmaya çalışılmakta; insanlar, gereksiz tüke- time yönlendirilmektedir. C) Tüketim mallarını bir başarı sembolü ya da mut- luluğun anahtarı olarak görmek, bir psikolojik so- run olarak ele alınmalıdır. D) Teknolojideki gelişmeler, tüketim alışkanlıkların- da sürekli değişimlere sebep olmaktadır. E) Bireylerdeki alışveriş bağımlılığının bir hastalık olarak görülmemesi sorunun çözümünde bir en- gel oluşturmaktadır. 15.

22 L 2 T 3. Her insan kendini tanıma ve anlama güdüsüne sahiptir. IV Sadece biyolojik anlamda bir varlık kalır çünkü sahip olduğu her şeyini, kurmuş olduğu ve içinde varlığını sürdür- düğü bu ilişkiler ağına borçludur. Insanın bu ilişkiler ağı içinde kazandıklarını ondan çekip alsak ortada insan ve insanlıktan eser kalmaz. a) Numaralanmış cümlelerle ilgili verilen bilgiler doğruysa parantez içlerine "D", yanlışsa "Y" yazınız. 1. cümle, yapısına göre basit cümledir. (X.) birleşik ➜ II. cümle; birleşik, kurallı cümle ve fiil cümlesidir. (...) ● Bu güdüyle dünyaya gelen insan, olgunlaşma yönünde harekete geçerek varlığını sürdürür ve zenginleştirir. Bu süreç, biyolojik anlamda bir varlık olarak dünyaya gelen insanoğlunun kurduğu psikolojik ve sosyal ilişkiler içinde cereyan eder. . III. cümle, birleşik cümle ve isim cümlesidir. (..) IV. cümle, yapısına göre sıralı cümledir. (..) bağlı V. cümle; şartlı birleşik, kurallı ve olumsuz cümledir. (...) b) Numaralanmış cümleleri anlamlı bir bütün oluşturacak şekilde sıralayarak parçanın ana fikrini yazınız. 11-1- cymle

6. Polisiye romanlar, yazıldıkları döneme ve topluma ait izler taşır; içinden çıktığı toplumun yönetim düzeni, yaşam tarzı, ideolojik çözülmeleri, toplumsal olarak bastırılmış yapıların ortaya çıkarıl- ması gibi ayrıntılarıyla toplumun röntgenini çeker âdeta. Bu cümlede "polisiye romanlar" ile ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Farklı okumalara açık özellikte olduğu BY insan psikolojisine yönelik ayrıntılar içerdiği C) Okurda merak uyandıran bir içerik sunduğu D) Tüm toplumlarda ve zamanlarda ilgi gördüğü E) Sosyolojik çözümlemeler için kaynak niteliği taşıdığı

neler, zyılda en ve pluluk adiar anina umayı top klerini u ve hayat yunca Uzden üzene yaşa- ardır. sane- tir. Bu undan r. Bu Habil'i netle- an'da de de tirken aklan- prak- eneler kiler- eneler erinde yeler, des- top- ünce- olarak düze- mayı, Snem- 13. Tüketimi zahmetsiz, iletimi kolay bir anla. olmak üzere birçok sanat dalından bes tim aracı olan sinema, edebiyat başta lenerek hem görseli hem anlatıyı bir potada eritmektedir. Bu özellikleriyle diğer sanat dallarına oranla daha geniş kitlelere hitap eden sinema, muhatap- lanını olumlu olarak etkileyebildiği gibi olumsuz olarak da etkileme gücüne sahiptir. Kültür endüstrisinin bir parçası olan televizyon, radyo gibi araçlarla bir- likte elektronik kültür çağının oluşumları arasında yer alan sinemanın insanlığı tektipleştirmesi de olumsuz etkilerinin bir sonucudur. Özellikle de Hollywood film endüstrisinin toplumların kültürel nitelik- lerini yavaş yavaş yok ederek tüm insan- liği tektipleştirmesi ve bunu globalleşmek adıyla sunması, toplumlar için büyük bir her ulusun kendi kültürüne sahip çıkması ve onu yaşatmak için her alanda çabala- ması her şeyden önemlidir. Hollywood gibi büyük bir endüstrisinin karşısında ulusal sinema ancak doğru ve bilinçli bir şekilde kullanıldığında yereli ve geleneği koruyacak etkili bir araca dönüşebilir. Bu parçada boş bırakılan yere aşağı- dakilerden hangisi getirilmelidir? A) Bu gözdağını fark bile etmeden izle- diği hemen her şeye imrenerek kendi değerlerini küçümsemeye başlayan insanlar, ait olduğu toplumun içinde gülünç duruma düşerler. tehdit oluşturmaktadır. B) Nitekim sanatın her alanında insanı salt insani taraflarıyla ele alan yak- laşımlar, iletmek istediği mesajları kültürel farklılıkları göz ardı ederek evrensel bir düzlemde yollamalıdır. BENIM HOCAM MOUNTA Deneme-8 O Bu yüzden şılıklı ola düşünsel skisidir birey, o ya da d şim hali kuşatiin bu roll leri, or Bireyir tüm y ci içir Birey Etkiles Tehdit edildiğini görebilen insanların diğerlerini bu konuda uyarmasıyla da oluşabilecek millî birlik duygusuyla bu kaosun önüne geçebilmek müm- kündür. hare hiss ve kim D) Her ulus sadece kendine has norm- larla oluşturduğu, beslediği ve geliş- tirdiği kültürüne ulus olma bilinciyle sarıldığında kültürel bir birlik yarata- rak varlığını ölümsüzleştirebilir. E) Çünkü değerler karmaşası yaşaya- rak kendine ait etik kurallarını yok eden bireylerden oluşan yozlaşmış toplumlar, sosyal ve ekonomik yıkım- lar yaşayarak asimile olacaklardır. öğr du ge 0 n

radikal YAYINLAR 36. Çavdar Tarlasında Çocuklar, on beş on altı yaş- larındaki Holden Caulfield adlı çocuğun defalarca okuldan atılmasından sonra bir iki günlük hayat hikâyesini anlatmaktadır. Holden, kişiliği tam otur- mamış bir çocuktur. Kendi içinde çatışmalar yaşa- maktadır. Neredeyse tüm arkadaşlarının olumsuz bir tarafını takıntı hâline getirmiştir. Hiçbir şeyden mutlu olamamaktır. Bunları düzeltmek için çeşitli girişimlerde bulunur ama her defasında karşısına bir engel çıkar. En sonunda küçük kız kardeşini ev- lerinde ziyaret eder. Kardeşini görmek biraz olsun/ kendisini iyi hissettir. Hayattan zevk alamaması arkadaş ilişkileri, kendisinin pasif olması Holden' mutsuz eden durumlardır. Bu nedenle kendisini yal- nız hisseder. Bu parçada söz edilen yapıtın kahramanı ile il- gili olarak 1. Kendi içinde ve çevresiyle yaşadığı sıkıntılarına çözüm arayışındadır. Çocuklukta yaşadıklarının etkisini üzerinden bir türlü atamamıştır. Kendisine yapılan haksızlığı bir türlü kabullene- memektedir. IV Bir türlü mutlu olamaması onu bazı olumsuz olayların içine çekmiştir. yukarıdaki yargıların hangiler söylenebilir? A) Yalnız I B) I ve II D) II ve IV E) ve IV C) II ve III