Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

iş- da da- -in- ya bir da- ani bul bil- gi- 3. "XVII. yy.da Koçi Bey tarafından yazılan ve IV. Mu- rat'a sunulan risalede yeniçerilerin bozulması iki olaya bağlanmıştır. 1583'te Sultan III. Murat'ın oğlu Şehza- de Mehmet'in sünnet düğününde halkı eğlendirenlerin yeniçeri olarak kaydedilmesi bu olaylardan ilkidir. Di- ğeri ise Yeniçeri Ağası Mustafa Ağa'nın 1620'de ocak- tan faydalı askerleri uzaklaştırıp yerine işe yaramayan çok sayıda kişiyi almasıdır." Ders kitabındaki bu bilgiyi okuyan Alper Yeniçeri Ocağındaki bozulmalarla ilgili; I. Liyakata önem verilmemiştir. II. Avrupa'daki askerî sistem örnek alınmıştır. III. Devşirme usulü göz ardı edilmiştir. yargılarından hangilerine ulaşabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve III C) Yalnız III E) I, II ve III

ayna gibi ta- ir etmek için Bu nedenle çekte yaşan- ir. gi edebi akı- izm 10. SINIF romanı için iştir kça kullanıl- nmiştir. elemak" adlı III. ri, edebiya- angisi bilgi eymelik kō- 9. Test 46 9 ve 10. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-la- yınız. Raskolnikov evine vardığı zaman şakakları terden siril- sıklam olmuştu. Zor soluk alıp veriyordu. Merdivenlerden çıkıp odasına daldı. Kapıyı sürgüledi. Çılgın gibi duvar- daki deliğe atıldı. Elini sokup tüm deliği yokladı. Hiçbir şey bulunmadığını görünce ayağa kalkarak derin bir so- luk aldı. Biraz önce pansiyonun kapısındayken "Deliğin bir köşesinde, o zaman gözünden kaçmış herhangi bir şey, örneğin bir kordon, bir kol düğmesi ya da bunların. sarılı olduğu, yaşlı kadının el yazısıyla işaretlenmiş bir kâğıt parçası kalmışsa." diye düşündü. Böyle bir şey, onu ele verecek bir delil olabilirdi. Ama hiçbir şeyi unutma- mıştı. Bu parçaya bakılarak parçanın alındığı roman ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Romantizmden etkilenen yazar, konuya müdahale etmiştir. B) Doğa betimlemesine ağırlık verilmiştir. C) Kahraman bakış açısıyla yazılmıştır. D) Kahramanın ruh betimlemesi başarıyla yapılmıştır. E) Emredici anlatım kullanılmıştır. 10. Bu parçanın alındığı roman ve romanın yazarı aşağı- dakilerin hangisinde verilmiştir? A) Suç ve Ceza-Dostoyevski B) Savaş ve Barış-Tolstoy C) Parma Manastırı-Stendhal D) Faust-Goethe E) Goriot Baba-Balzac

k için ara sıra yler konuşma gösteren bir onuşurken bir- olabiliyordu... akış, duruşun- ra abartılarak ah bir şey bil- ardü ki ağzın- şey olmadi- ydi? Onların sum olduğu- imefendinin müyor, o za- urumda bu- i o acı dü- e ölüyordu. in yazarı 4. unut- lyi ama tam seksen yedi gün eli boş döndüğünü tun mu? Kısmetin yine açılır. Biz, üç haftadır her gün ko- caman kocaman balıklar tutuyoruz. - Biliyorum, diye söylendi yaşlı adam. Talihsizim diye yanımdan ayrılmadığını biliyorum. - Hep babamın yüzünden. Ne yapayım, daha küçü- ğüm, onun sözünü dinlemem gerek. Elbette öyle yapacaksın.. Onun pek ümidi yok. Ya, diye mırıldandi ihtiyar. Ama bizim var, değil mi? Elbette var, diye yanıtladı çocuk. Terasa uğrayıp sa- na bir şeyler ismarlayayım mı? Bunları sonra taşıyıveri- riz. Terasta bir masaya oturdular. Çevredeki balıkçılar, ihti- yarla alay etmeye başlamışlardı ama o hiç kızmıyor, aldı- riş etmiyordu. Ötekiler, daha yaşlıca olanlar, onun bu hâline bakıp üzülüyorlardı. Bu üzüntülerini belli etmeden akıntıdan, oltaların, paraketelerin durumundan, iyi hava- ların sürekliliğinden ve görüp geçirdiklerinden söz ediyor- lardı. O günün şanslı balıkçıları dönmeye başlamışlardı bile. Uzun kalaslar üzerine yatırdıkları büyük kılıç balıkla- rini Havana pazarına sevk edilmek üzere buzhaneye gö- türüyorlardı. Yazdığı ro ti." diyen sand maktır. Tanzima A) Gözlemlenen olaylar kurgulanmıştır. B) Psikolojik ögelere yer verilmiştir. C) Olaylar, oluş sırasına göre verilmiştir. D) Süslü ve sanatlı bir anlatım tercih edilmiştir. E) Amerikan edebiyatına ait bir romandan alınmıştır. Yaşlı Adam ve Deniz Ernest Hemingway Bu parça ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söy- lenemez? romanlarında lasan n Mellah, H bazılarıdır. 'an sanatçı a

A TÜRKÇE TEST 31. Bağırsak mikrobiyomu, çoğu faydalı olan yüz binlerce mikroorganizmadan meydana gelir. Bağışıklık sistemini düzenlemek, yiyeceklerin parçalanmasını sağlamak ve vitaminlerin sentezlenmesine yardımcı olmak gibi çeşitli işlevleri vardır. Özellikle çocukluk döneminde çok fazla yağ ve şeker tüketiminden sonra sağlıklı yiyecekler yen- se dahi hayat boyunca bağırsak mikrobiyomunu olumsuz olarak etkilenir. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiş- tir? A) Bağırsak mikrobiyomu, mikroorganizmaların oluştur- duğu vücut için yararlı bir organizmadır. B) Gereğinden fazla tüketilen yağ ve şeker, bağırsak mikrobiyomunu olumsuz yönde etkilemektedir. C) Şekerli yiyecekler, çocukluk döneminde ileriki yaşlara göre daha kolay sindirilmektedir. D) Çocukken tüketilen yiyecekler, ileriki yaşlarda da bedensel sağlığı etkilemektedir. E) Yiyeceklerin ve vitaminlerin sindirilmesi için bağırsak mikrobiyomuna ihtiyaç duyulmaktadır.

1, 2 ve 3. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap- layınız. Ahmet Cemil burada, hayalinin şu müdebdep levhasını yaşatırken "Ah! O ümit güneşi!" diyordu. Onu ne kadar senelerden beri bekliyordu. Henüz yirmi iki yaşında idi. Öyle bir yaşta, gençliğin öyle bir hassas bir devresindeki fikir, münevver bir semanın bårân-ı elması altında parlak hülya âlemlerinde kanatları kınılmış bir kuş gibi henüz topraklara düşmemiş, gözler ziyadar bir hayal ufkunun envarıyla dolu iken bir perde altında siyah bir köşenin açılmak üzere olduğunu henüz görmemiş, yalnız münev- ver, mübtehiç bir sabahın rüyasına dalmış, ümit güneşi- nin üzerine ta uzaklarda bir ufkun içinde hazırlanan bu- lutların dökülmeye müheyya olduğunu anlamamıştı. He- nüz yirmi iki yaşında, bütün maneviyatı bir ümidin tahak- kukuna muntazır... Şöhret bulmak, edip olmak, herkesçe tanınmak, bugün o kadar acılıklarına göğüs vermek için hayatını zehirlediği bu edebiyat âleminin bir gün yüksek zirvelerine çıkmak ve ismini o kadar yükseltmek ki... O tasavvur ettiği yüksek payeye bir had bulamıyor, sonra da bu derece itila emellerine kapılıyor olduğundan kendi kendine utanıyordu. Edip olmak, şöhret olmak, seneler- den beri bütün düşüncesi bu değil di? Halit Ziya Uşaklıgil'in "Mai ve Siyah" adlı romanından alınan yukarıdaki parça için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İlahi bakış açısı kullanılmıştır. B) Ümitsiz bir aşk anlatılmıştır. C) Ağır bir dil kullanılmıştır. D) Bir gencin hayal âlemi betimlenmiştir. E) Eksiltili cümlelere yer verilmiştir. Romanın kahramanı olan Ahmet Cemil'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) İyi bir yazar olmak istemektedir. B) Memleket meseleleri üzerinde kafa yormaktadır. C) Herkes tarafından tanınmak, şöhret olmak hayalleri arasındadır. D) Edebiyat âleminde henüz bir yer edinememiştir. E) Kendine kurduğu hayal dünyasında yaşamaktadır. Bu parçaya 1. Kahrama II. Yurt sor III. Konuşm IV. Yazar, tedir, V. Milliyet değerlend A) I 1. Dilt Bey onu ne pa (S II. La da la (5 III. E IV. V. Nu ler A)

N 21. Orhan Kemal'in roman ve öykülerinin başlangıç cümleleri, ardından gürül gürül bir anlatının gele- ceğinin habercisidir. Oğlu araştırmacı-yazar Işık L Öğütçü, Arkadaş Islıklarını oyuna uyarlarken şiir- A selliği ve akıcılığı güçlü bir cümle ile başlıyor: "Ah R şu islık sesleri ah! Sabırsız arkadaş ıslıkları. İnsanın iki ayağını bir pabuca sokan islıklar..." Orhan Ke- mal'in otobiyografik romanlarından biri olan eserde genç adamın adı yoktur. Öğütçü ise Orhan Kemal'in roman ve öykülerinde sık kullandığı bir ismi tercih eder: Necati. Bu parçadan Orhan Kemal'le ilgili olarak aşağı- daki bilgilerden hangisine varılamaz? A) Birden çok otobiyografik roman yazmıştır. B) Arkadaş Islıkları adlı romanını sonradan oyun olarak da düzenlemiştir. C) Daha ilk sözcüklerinden itibaren roman ve öykü- leri akıcı bir anlatımla kaleme alınmıştır. D) Olay kahramanına isim vermeden yazdığı en az bir romanı vardır. E) Kahramanlarının isimlerini belirlerken bir ismi pek çok kez kullanmıştır.

den bazı masil rini aya clü y- ✓) " FI B C) IV D) V EM 18. Homeros, Yunan edebiyatının ilk döneminde yaşan ve bu edebiyatın en önemli şairleri arasında yer alma tadır. Homeros'la ilgili kesin bir bilgi yok denecek kad azdır. ---- Homeros'un bugünkü İzmir çevresinde yaşad ği tahmin edilmektedir. Homeros, derlediği veya yazd düşünülen iki büyük destanla tanınmaktadır. On at be dizelik "İlyada" ve on iki bin dizelik "Odysseia", Yunan m tolojisi için hem ilk hem de en büyük yazılı kaynağı oluş turmaktadır. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilemez? A) Homeros'un Anadolu'da bulunduğu ile ilgili bilgiler ise mevcuttur B) Bundan dolayı Homeros'la ilgili birçok katiyet olduğu anlamına gelir C) Homeros'un yaşamının büyük bir dönemi, insanlık için karanlıktır D) Bu durum bazı düşünürlerde de vardır E) Bu dönem, Aydınlanma Çağı'nın ışıksız dönemidir

36. N Böğürtlen çayının sağlıklı zayıflama programlarına faydası olur mu? ● Böğürtlen çayının zararlı moleküllere karşı vücudun bekçisi olduğu söylenebilir mi? • Böğürtlen çayı nasıl hazırlanır? • Böğürtlen çayının besin özellikleri ve içeriği ile ilgili neler söylenebilir? Aşağıdaki tespitlerden hangisi, bu sorulardan herhangi biriyle ilişkili değildir? A) Güçlü bir antioksidan olan böğürtlen, vücudu birçok açıdan koruyan antioksidanı bol miktarda barındırır. Vücuda giren ve aktive olmaya çalışan moleküllere karşı savaşır. Bedeni, vücut için ölümcül sonuçlar doğurabilecek bir dizi hastalıktan korur. B) Böğürtlen, besleyici bileşenlerini çok iyi saklayan, besin değeri oldukça yüksek, lezzetli bir meyvedir. Vitamin bakımından oldukça zengin olan böğürtlen A, B1, B2, B3, B6 ve K vitamini içermektedir. C) Mineral açısından oldukça zengin olan böğürtlen kalsiyum, demir, magnezyum, fosfor, potasyum ve çinko içerir. Çok iyi bir amino asit kaynağı olması nedeniyle içerdiği temel diyet lifleri sayesinde zararlı kolesterol sıkıntısı yaşatmaz. D) Bir bardak kaynamış suya 2 çay kaşığı kurutulmuş böğürtlen konarak 10 dakika kadar demlenmesi beklenmelidir. Süzülerek ve belli aralıklarda içilerek tüketilmelidir. E) Böğürtleni ağustos ve eylül aylarında toplamak en doğru seçimdir. Böğürtlen bu aylarda tam olarak olgunlaşmaktadır. Bu aylardan sonra toplanan böğürtlenlerden yapılan çaylar pek sağlıklı değildir.

10. (1) İstanbul'da Yerebatan Sarnıcı'nın giriş kısmında bulunan Milyon Taşı, 4. yüzyılda Roma İmparatoru I. Konstantinus tarafından dikilmiştir. (II) Taş, İstanbul'a ulaşan Antik Roma yollarının başlangıç noktası ve dünyadaki diğer şehirlerin İstanbul'a olan uzaklıklarının hesaplanması için dikilmiştir. (III) Dört sütun, dört kapı ve bir kubbeden oluşan taşın, yapıldığı dönemde kubbesinde kabartmalar ve heykeller bulunsa da yüzyıllar içinde bir kısmı yıkılmıştır. (IV) 1884 yılına kadar sıfır meridyeninin Milyon Taşı'nın bulunduğu İstanbul'dan geçtiği kabul edildiğinden dünyada birçok ülke, saatlerini İstanbul'a göre ayarlar ve istikametler buraya göre bulunurdu. (V) 1884'te Washington'da düzenlenen Uluslararası Meridyen Kongresi'nde başlangıç meridyeninin İstanbul'dan Greenwich'e taşınmasıyla önemini büyük oranda yitirmiştir. "Milyon Taşı"ndan söz edilen bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerin hangisi yanlıştır? A) I. cümlede, tarihçesiyle ilgili kanıtlanabilir nitelikte bilgilere yer verilmiştir. B) II. cümlede, hangi amaçla dikildiğinden bahsedilmiştir. C) III. cümlede, orijinal yapısında zaman içinde kimi değişimler olduğu dile getirilmiştir. D) IV. cümlede, yerel saat hesaplamalarındaki ve yön tayinindeki önemi, gerekçesiyle belirtilmiştir. E) V. cümlede, kullanımında ortaya çıkan kimi sorunlardan söz edilmiştir.

2 Lalenin kesin olarak hangi tarihlerde Avrupa'ya gö- türüldüğü bilinmemekle birlikte Fransız büyükelçile- rinin memleketlerine götürdüğü bitkiler arasında lale soğanlarının da olduğu bilinmektedir. Busbecq, 1554 tarihli hatıratında laleyi ilk gördüğü yerin Edirne-İs- tanbul yolu kenarındaki tarlalar olduğunu belirtiyor. Avrupalılar, laleyi ilk önce bir çeşit zambak sanmış- lar ve öyle isimlendirmişlerdir (Lilium). 1546 yılında Yakın Doğu'ya bir araştırma gezisi yapan Fransız hekimi P. Belon, hatıratında laleyi "Lils rouges" (kır- mızı zambak) ismiyle anmakta ve birçok yabancının lalenin soğanları için gemilerle İstanbul'a geldiklerini kaydetmektedir. 2. 2 A Bu parçadan lalelerle ilgili aşağıdakilerden han- gisine ulaşılabilir? A) Ana vatanının Anadolu olduğuna BAvrupa genelinde yaygın bir tür hâline geldiğine C) Avrupalıların büyük ilgi gösterdiğine D) Zambaklarla aynı familyadan olduğuna E) Hakkında yoğun araştırmalar yapıldığına

6. (1) Türkiye, ortalama yükseltisi fazla olan dağlık bir ülkedir. (II) Doğuya doğru yükseltinin artmasına bağlı olarak sıcak- lık değerleri düşmektedir. (III) Bu durum, bölgeler arasında sıcaklık, yağış miktarı ve yağışın türünde farklılıklara yol aç- maktadır. (IV) Yüksek kesimlerde sıcaklık azalırken yağış artmakta, alçak alanlarda yağmur yağarken yüksek kesim- lere kar yağabilmektedir. (V) Ülkemizde kıyılar bol yağış- li ve ilimanken iç kesimlerde yağış az, sıcaklık düşük, yıllık sıcaklık farkı ise fazladır. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde si- fat tamlaması yoktur? A) I B) II C) III D) IV E) V

11. Bozuklukları çantanın gözüne koydu. Bu cümledeki "göz" sözcüğünün kazandığı anlam özelliği ile özdeş bir kullanım aşağıdakilerin hangi- sinde vardır? A) Gözlüklü adamın ardından biz de konuştuk. B) Öğrenciler, masanın başında toplandı. C) Çocuk, ağlayarak herkesi uyandırdı. D) Evin önündeki çiçekleri suladı. E) Annemle ablam güzel yemekler pişirdi.

ESTI an, Cum aki Anka- insan- başlar. artilerini Bu ro- görmek de an- ilgili TYT DENEME SINA 25. Tozlar, kuru hava ve gribal bir enfeksiyon sa hapşırmaya neden olur. Zararlı parçacıklardan k gumuzdan dolayı sağlık için kritik öneme sahiple v şirmayı durdurmaya çalışmak ise ağzimiza, bun gözümüze ve iç kulağa uygulanan basino 5 la 24 tirir. Güçlü bir happink geldiğinde happing durum çalışmak iç kulakta hasara yol açar ve bu y görebilir. Ayrıca beynimizdeki veya gözümüzdeki b kısımda yer alan damarlar çatlayabilir hatta y Bu parçadan hareketle asıl anlatılmak istenen dakilerden hangisidir? A) Hapşırmak doğal bir insani refleksti B) Hapşırmak her insanda farklı bir sonuç ver C) Her insanda hapşırmanın sebebi farklidir. D) Hapşırmayı durdurmaya çalışmak için bumu kap mak yeterlidir. E) Vücudumuz için doğru olan, hapşırmayı engelens mektir. 26. Insanların bazıları, kan verirken bayginlik yaşarlar. Be nimiz, kan ya da kanayan bir yara ile nik yapmay Dereliti

5. "... Kurtuluş saati gelir belki." demişti Oya. "Sen ondan farklı değilsin." demişti Feza. "Hayalcisiniz. Birinin elinde dinamit, öbürünün kalem, sonuç aynı. Saatler, ayarlı ve kurallı makinelerdir. Akşam zamanı şafağı vuran saat sadece yanlıştır. Sen aslında yanlış çalan saate inanmak istesen de batan günle doğan günün sırasını tersine çeviremezsin." "Hata yapıldı evet..." "Yapıldı, yapıldı ki buradayız..." "Demek aşağı yukarı hepimizin saati bozuk." "Çünkü aslında şafak vakti değil." Bir romandan alınan bu parça ---- örnek gösterilebilir. Bu cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? edebiyatın insan davranışlarını, durumlarını semboller üzerinden aktarabilmesine B) bireyin iç dünyasındaki çelişkilerin, edebî söylemlerle çıkmaza sürüklenmesine C) edebiyatta toplumsal çalkantıları kışkırtan bir içerik olmasına D) gelenekten beslenmenin edebî bir ürünü zenginleştirmesine E) edebî bir eserde yazarının yaşamından izler bulunmasına

A A A A ens 16. (I) Toprak örtüsünün dış güçler tarafından taşınmasını ifade eden erozyon, önemli sorunlardan biridir. (II) Eroz- yonun en önemli nedeni, bitki örtüsünün olmaması ya da cılız olmasıdır. (III) Arazi eğiminin fazla olması ve yağış rejiminin düzensiz olması da erozyonu arttıran doğal etmenlerdir. (IV) Bitki örtüsünün tahrip edilmesi, hayvan- ların meralarda aşırı otlatılması, tarlaların nadasa bira- kılması ve tarlaların eğim yönünde sürülmesi erozyonu arttıran beşerî etmenlerdir. (V) Türkiye arazisi çok şid- detli, şiddetli, orta şiddetli ve hafif şiddetli erozyon bölge- lerinden oluşmaktadır. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? BYTT C) III gl DY IV EW 17

1. Herhangi bir yüzyılda veya çağda, dünyanın her yerinde aynı siyasi, sosyal ve kültürel özelliklerin görülmesi bek- lenemez. Örneğin Mezopotomya'da İlk çağ'ın yaşandığı bir dönemde dünyanın başka bir yerinde Bakır ve Tunç Çağı yaşanabilmekteydi. Bu yüzden tarihi zamana göre sınıflandırma tarihsel bütünlüğün yansıması açısından yetersiz kalmaktadır. Bu sınıflamanın tek yararı tari- hin öğrenilmesinin ve araştırılmasının kolaylaşmasıdır. Oysa burada da "Tarihin bir bütün olduğu" ayrıntısını kaçırıyor ve bunun içindir ki - Tuğçe öğretmenin dersindeki bu ifadelerini aşağı- daki cümlelerden hangisi ile devam ettirilmesi daha doğru olur? A) hiçbir ulusun tarihi öteki ulusun tarihinden kopuk de- ğildir. B) toplumların hepsi aynı zaman diliminde aynı gelişmişlik seviyesindedir. tarihteki sınıflamalar devletleri birbirinden ayırır. D) kültür bütün toplumlar için aynı şeyi ifade eder. E) tarih araştırmalarında ortak noktalar üzerinde dur- malıyız. J