Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![4. Sümer şehir devletlerinin başında bulunan patesi veya ensi
adı verilen kralların ülkeyi, tanrı adına yönettikleri görülmüş-
tür.
Bu bilgilerden hareketle Sümerler ile ilgili;
I. siyasi birliğin kurulamadığı,
yöneticilerin egemenliklerini dinsel gücü kullanarak pekiş-
tirdiği,
III. çevre uygarlıklar üzerinde hakimiyet kurulduğu
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız II
E), II ve III
Difer so
CI ve Il](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311105504528310-4508295.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler4. Sümer şehir devletlerinin başında bulunan patesi veya ensi
adı verilen kralların ülkeyi, tanrı adına yönettikleri görülmüş-
tür.
Bu bilgilerden hareketle Sümerler ile ilgili;
I. siyasi birliğin kurulamadığı,
yöneticilerin egemenliklerini dinsel gücü kullanarak pekiş-
tirdiği,
III. çevre uygarlıklar üzerinde hakimiyet kurulduğu
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I
D) II ve III
B) Yalnız II
E), II ve III
Difer so
CI ve Il
![TEST 1
3. Editör:
(1) --
Sanatçı:
- Toplum elbette bir değişim, gelişim ve hatta
dönüşüm yaşıyor. Ben bu dönüşümün gerisinde
kalırsam zamanın da gerisinde kalırım. Dünün
yazarı olmayı istemem. Ben soluk alabilmek için,
çokça üretmek için kendimi yeniliyorum.
Editör:
Sanatçı:
- Üretkenliğimin birincil ögesi yaptığım işe, yazmaya
olan vazgeçilmez tutkum. Yazdıklarımla, çocuk
ve gençleri, yaşam sevinci, yaşam bilinci, umut
gibi konularda bilinçlendirmeye çalışıyorum. Bunu
yaparken didaktikliğin tuzağına düşmemeye özen
gösteriyorum.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere
aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (I) Toplumsal değişimin sizin üzerinizdeki
etkisinden söz eder misiniz?
(II) Kısa sürede bunca eser yazmanızı nasıl
açıklarsınız?
B) (1) Bir sanatçı hangi değişimi öncelerse yaşadığı
toplumun gerisinde kalmaz?
(II) Tutkularınızı bütün eserlerinize yansıtmak nasıl
bir duygudur sizin için?
C (1) Bir sanatçı toplumla çatışmalar yaşadığında
neler hisseder?
(II) Sanatçılar üretkenliklerini zamanla yitirebilir
mi?
D) (1) Bir sanatçı toplumun gerisinde kaldığını
anlamazsa nasıl bir sonuç ortaya çıkar?
(II) Eserlerinizde dikkat çeken yoğun didaktiklik
için neler dersiniz?
E) (1) Çokça üretmek bir sanatçıyı toplumla uyumlu
hâle getirir mi?
(II) Sanatçının yaşama sevinciyle dolu olmasının
okurlar üzerinde bir etkisi var mı?](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311111727316932-504381.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTEST 1
3. Editör:
(1) --
Sanatçı:
- Toplum elbette bir değişim, gelişim ve hatta
dönüşüm yaşıyor. Ben bu dönüşümün gerisinde
kalırsam zamanın da gerisinde kalırım. Dünün
yazarı olmayı istemem. Ben soluk alabilmek için,
çokça üretmek için kendimi yeniliyorum.
Editör:
Sanatçı:
- Üretkenliğimin birincil ögesi yaptığım işe, yazmaya
olan vazgeçilmez tutkum. Yazdıklarımla, çocuk
ve gençleri, yaşam sevinci, yaşam bilinci, umut
gibi konularda bilinçlendirmeye çalışıyorum. Bunu
yaparken didaktikliğin tuzağına düşmemeye özen
gösteriyorum.
Bu diyalogda boş bırakılan yerlere
aşağıdakilerden hangisi sırasıyla getirilmelidir?
A) (I) Toplumsal değişimin sizin üzerinizdeki
etkisinden söz eder misiniz?
(II) Kısa sürede bunca eser yazmanızı nasıl
açıklarsınız?
B) (1) Bir sanatçı hangi değişimi öncelerse yaşadığı
toplumun gerisinde kalmaz?
(II) Tutkularınızı bütün eserlerinize yansıtmak nasıl
bir duygudur sizin için?
C (1) Bir sanatçı toplumla çatışmalar yaşadığında
neler hisseder?
(II) Sanatçılar üretkenliklerini zamanla yitirebilir
mi?
D) (1) Bir sanatçı toplumun gerisinde kaldığını
anlamazsa nasıl bir sonuç ortaya çıkar?
(II) Eserlerinizde dikkat çeken yoğun didaktiklik
için neler dersiniz?
E) (1) Çokça üretmek bir sanatçıyı toplumla uyumlu
hâle getirir mi?
(II) Sanatçının yaşama sevinciyle dolu olmasının
okurlar üzerinde bir etkisi var mı?
![bi-
min
yin
na
den
aki
ve-
sel
dil
çin
ka-
le-
an-
de-
EV
ya-
şe-
dü-
api-
da.
yor.
sü-
ina
ve
ndi-
graf
E) VI
ve-
Paragrafta Anlam
1.
Bisküvi, çikolata, kâğıtlı şeker, zeytinyağı, sabun yapımev-
leriyle küçük tamir atölyelerinin yan yana odalarda bulun-
duğu, sefer tasına benzeyen hanlardan birinin genzi tıkayan
pis havası içinde ekmeğini küçücük pedalıyla kazanmaya
çalışan bir arkadaşı görmeye gitmiştim. Bulamadım. Döne-
cektim ki kapi yanında duran büyükçe bir tahta sandığın
içinde onu gördüm: Peynir ekmekle domates yiyordu. Kirli,
kıvır kıvır sarı saçlanı vardı. Makine yağıyla kararmış yüzü,
içlerinden aydınlanan harikulade yeşil gözleri...
Bu parçanın anlatımıyla ilgili,
I. Varlıklar ayırt edici özellikleriyle verilmiştir.
II. Anlatılanlar, örneklerle desteklenerek inandırıcı kılınmak
istenmiştir.
III. Kahraman anlatıcının bakış açısından yararlanılmıştır.
yargılarından hangileri söylenemez?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
E) I ve III
C) Yalnız III
3.
2. Sert elektronik devre elemanlarını küçük ölçekte üretmek
görece kolaydır. Çok sayıda çip ve diğer bileşenler, sayıları
elliye varan katmanın içine sıkıştırılabiliyor ve birbirlerine
bağlanabiliyor. Bu konuda çalışma yürüten bir araştırma eki-
unu cevi esnek
YAYINLARI
Çernobil N
sınırı ile D
26 Nisan
lan sistem
nasında a
lerek acil
la büyüy
tepkime
va arası
LİMİT
kirdek e
lece Pri
derece
yetler
üzerine
Bu pa
1. K
11. A
IV.
V.
ya
4.
A](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311110710344663-3640499.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerbi-
min
yin
na
den
aki
ve-
sel
dil
çin
ka-
le-
an-
de-
EV
ya-
şe-
dü-
api-
da.
yor.
sü-
ina
ve
ndi-
graf
E) VI
ve-
Paragrafta Anlam
1.
Bisküvi, çikolata, kâğıtlı şeker, zeytinyağı, sabun yapımev-
leriyle küçük tamir atölyelerinin yan yana odalarda bulun-
duğu, sefer tasına benzeyen hanlardan birinin genzi tıkayan
pis havası içinde ekmeğini küçücük pedalıyla kazanmaya
çalışan bir arkadaşı görmeye gitmiştim. Bulamadım. Döne-
cektim ki kapi yanında duran büyükçe bir tahta sandığın
içinde onu gördüm: Peynir ekmekle domates yiyordu. Kirli,
kıvır kıvır sarı saçlanı vardı. Makine yağıyla kararmış yüzü,
içlerinden aydınlanan harikulade yeşil gözleri...
Bu parçanın anlatımıyla ilgili,
I. Varlıklar ayırt edici özellikleriyle verilmiştir.
II. Anlatılanlar, örneklerle desteklenerek inandırıcı kılınmak
istenmiştir.
III. Kahraman anlatıcının bakış açısından yararlanılmıştır.
yargılarından hangileri söylenemez?
A) Yalnız I
D) I ve II
B) Yalnız II
E) I ve III
C) Yalnız III
3.
2. Sert elektronik devre elemanlarını küçük ölçekte üretmek
görece kolaydır. Çok sayıda çip ve diğer bileşenler, sayıları
elliye varan katmanın içine sıkıştırılabiliyor ve birbirlerine
bağlanabiliyor. Bu konuda çalışma yürüten bir araştırma eki-
unu cevi esnek
YAYINLARI
Çernobil N
sınırı ile D
26 Nisan
lan sistem
nasında a
lerek acil
la büyüy
tepkime
va arası
LİMİT
kirdek e
lece Pri
derece
yetler
üzerine
Bu pa
1. K
11. A
IV.
V.
ya
4.
A
![28. Sorunlu bir bağlanma biçimi olan fanatiklik; esasen hastalık-
li psikolojilerin, kişiliklerin işidir. Ancak zor zamanlarda fana-
tizmin tüm topluma yayılma özelliği de vardır. Doğadan kay-
naklanan güçlükler, kuraklık, açlık, ekonomik, siyasal ve top-
lumsal kaos, savaşlar, çatışmalar; toplumları içinden çıkıla-
maz, güvensiz bir ortama sürükleyebilir. Bu tür belirsizlikler
yüzünden endişe içinde yaşayanlar, kendi özelliklerini fana-
tikçe abartma yoluna giderken tüm suçları diğer toplumlara
ya da günah keçisi olarak seçtikleri bir topluluğa yükleyebi-
lirler. Nispeten istikrarlı zamanlarda ise fanatizm, hastalıklı
zihinlerin düştüğü bir kuyudur ve bu durumdan en çok, kay-
gi dolu aile ortamlarında geçen kötü çocukluk yaşantıları so-
rumludur.
Bu-parçada fanatiklik ile ilgili aşağıdakilerin hangisine
değinilmemiştir?
A) Sağlıklı ruhsal yapıya sahip olmayan bireylerde görüldü-
ğüne
B) Bazı sıkıntılı dönemlerde herkese bir şekilde bulaşabil-
diğine
S Kişiyi, problemin kaynağı olarak başkalarını suçlamaya
yönelttiğine
D) Aile içindeki yanlış eğitim ve yönlendirmeyle başlayıp ge-
liştiğine
E) Ortaya çıkışında sorunlu yaşanan çocukluğun etkisi ol-
duğuna](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311110112268280-430369.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler28. Sorunlu bir bağlanma biçimi olan fanatiklik; esasen hastalık-
li psikolojilerin, kişiliklerin işidir. Ancak zor zamanlarda fana-
tizmin tüm topluma yayılma özelliği de vardır. Doğadan kay-
naklanan güçlükler, kuraklık, açlık, ekonomik, siyasal ve top-
lumsal kaos, savaşlar, çatışmalar; toplumları içinden çıkıla-
maz, güvensiz bir ortama sürükleyebilir. Bu tür belirsizlikler
yüzünden endişe içinde yaşayanlar, kendi özelliklerini fana-
tikçe abartma yoluna giderken tüm suçları diğer toplumlara
ya da günah keçisi olarak seçtikleri bir topluluğa yükleyebi-
lirler. Nispeten istikrarlı zamanlarda ise fanatizm, hastalıklı
zihinlerin düştüğü bir kuyudur ve bu durumdan en çok, kay-
gi dolu aile ortamlarında geçen kötü çocukluk yaşantıları so-
rumludur.
Bu-parçada fanatiklik ile ilgili aşağıdakilerin hangisine
değinilmemiştir?
A) Sağlıklı ruhsal yapıya sahip olmayan bireylerde görüldü-
ğüne
B) Bazı sıkıntılı dönemlerde herkese bir şekilde bulaşabil-
diğine
S Kişiyi, problemin kaynağı olarak başkalarını suçlamaya
yönelttiğine
D) Aile içindeki yanlış eğitim ve yönlendirmeyle başlayıp ge-
liştiğine
E) Ortaya çıkışında sorunlu yaşanan çocukluğun etkisi ol-
duğuna
![Cengiz Aytmatov; milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal,
kültürel, ahlaki, edebî, askerî yani bütün maddi ve manevi
zenginliğini eserlerine yansıtmıştır. Yaşadığı coğrafyanın
insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahra-
manlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiştir.
Halkının içine düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel
şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göster-
miş, eserlerinde kendi ifadesi ile "tipik insan"ı ortaya koy-
maya çalışmıştır. Hikâyelerinde milletinin temel mülkü olan
milli hafızaya ait efsane, destan, masal ve türküleri, bunla-
rin meydana geldiği şartları, ardındaki hikâyeleri, insanları
kullanırken Kırgız Türk kültürünü, psikolojisiyle, duyuş ve
anlayış tarzıyla, maddi manevi zenginliğiyle o kültürü inşa
edenlerin evlatlarına hatırlatmıştır.
Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangi-
siyle nitelendirilemez?
A) Milli şuuru yansıtan türleri eserlerinde yansıtan
B) Kırgız halkının tarihini gençlere anlatan
S) Soyut ve somut değerleri bir arada ele alan
D) Hikayelerinde evrensel temaları işleyen
E) Halk yönlendirme ve eğitme amacı güden
1
1
1
I
1
1
1
1
1
I
1
1
1](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311102631195376-4726453.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerCengiz Aytmatov; milletinin tarih boyunca kazandığı sosyal,
kültürel, ahlaki, edebî, askerî yani bütün maddi ve manevi
zenginliğini eserlerine yansıtmıştır. Yaşadığı coğrafyanın
insanının tarih içinde kazandığı değerleri, acılarını, kahra-
manlıklarını, tecrübelerini yazıya döküp ölümsüzleştirmiştir.
Halkının içine düştüğü zor durumları eserlerinde en güzel
şekilde anlatmış, onların çözümlerine dair ipuçları göster-
miş, eserlerinde kendi ifadesi ile "tipik insan"ı ortaya koy-
maya çalışmıştır. Hikâyelerinde milletinin temel mülkü olan
milli hafızaya ait efsane, destan, masal ve türküleri, bunla-
rin meydana geldiği şartları, ardındaki hikâyeleri, insanları
kullanırken Kırgız Türk kültürünü, psikolojisiyle, duyuş ve
anlayış tarzıyla, maddi manevi zenginliğiyle o kültürü inşa
edenlerin evlatlarına hatırlatmıştır.
Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangi-
siyle nitelendirilemez?
A) Milli şuuru yansıtan türleri eserlerinde yansıtan
B) Kırgız halkının tarihini gençlere anlatan
S) Soyut ve somut değerleri bir arada ele alan
D) Hikayelerinde evrensel temaları işleyen
E) Halk yönlendirme ve eğitme amacı güden
1
1
1
I
1
1
1
1
1
I
1
1
1
![Türkçe
37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Abdallar, tarihî süreçte çok sayıda sanatçı yetiştirmiştir.
Bu isimler arasından Neşet Ertaş, 20. yüzyılda gelene-
ğin aktarımını sağlayan ve geleneksel Abdal müziğini
geniş kitlelerle buluşturan kilit isimdir. Babası ve ustası
olan Muharrem Ertaş'ın yanında yetişen sanatçı; sazı
ve sözüyle ustasını gölgede bırakarak bozlak türü başta
olmak üzere Abdal müziğini bambaşka bir noktaya ta-
şımıştır. Tüm büyük ozanlar gibi beslendiği geleneğin
özünden kopmadan, asli yapısını zedelemeden, onu
yenileyerek devam ettirmeyi başarmıştır. İcrası kendine
hastır, besteleri mükemmel formdadır ve güfteleri derin-
liğiyle türkü sözü olmanın sınırlarını hayli aşmıştır. Tüm
bu yönleriyle Neşet Ertaş, halk şiiri geleneğinin altın hal-
kalarından biridir.
37. Bu parçaya göre Neşet Ertaş'la ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Abual muziginin tanınmasında büyük rol oynadığına
B) Babasından daha yetenekli bir sanatçı olduğuna
CAbdallık geleneğinin son temsilcisi sayıldığına
D) Muzikle ilgili eğitimini babasından aldığına
E) Abdal müziğinin karakteristik özelliklerine sadık kal-
dığına
B
38. Bu parçada altı çizili sözle Neşet Ertaş'ın güfteleriyle
ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Samimi bir üslupla yazıldığı
BL Geniş kitlelerce beğenildiği
C) Süslü ve sanatlı olduğu
Zengin anlamlar barındırdığı
E) Turkü formunun dışına çıktığı
g
39-40. soru
layınız.
Filozoflar, ötede
muş, fikir üretm
mışlardır. Sokra
sizlik ürünü old
zamanda güze
hizmet eder. E
idelerin üstünd
bunu iyinin me
doğru, güzel v
gerçeğin de bi
her şeyin yöne
hâlinde olması
randıkça iyiye
ve sürekli olma
39. Bu parçada a
dakilerden ha
Uzerinde
mak
B) Belirli bir
mamak
Tutarlı ve
mak
Başkaları
lendireme
E) Ortak bir
memek
40. Bu parçada
1. Sokrates
reket ede
II. Eflatun'a
kaynağı
III. Aristo'ya
ramlardı
yargılarınd
A) Yalniz](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311105916674353-3705672.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTürkçe
37 - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevap-
layınız.
Abdallar, tarihî süreçte çok sayıda sanatçı yetiştirmiştir.
Bu isimler arasından Neşet Ertaş, 20. yüzyılda gelene-
ğin aktarımını sağlayan ve geleneksel Abdal müziğini
geniş kitlelerle buluşturan kilit isimdir. Babası ve ustası
olan Muharrem Ertaş'ın yanında yetişen sanatçı; sazı
ve sözüyle ustasını gölgede bırakarak bozlak türü başta
olmak üzere Abdal müziğini bambaşka bir noktaya ta-
şımıştır. Tüm büyük ozanlar gibi beslendiği geleneğin
özünden kopmadan, asli yapısını zedelemeden, onu
yenileyerek devam ettirmeyi başarmıştır. İcrası kendine
hastır, besteleri mükemmel formdadır ve güfteleri derin-
liğiyle türkü sözü olmanın sınırlarını hayli aşmıştır. Tüm
bu yönleriyle Neşet Ertaş, halk şiiri geleneğinin altın hal-
kalarından biridir.
37. Bu parçaya göre Neşet Ertaş'la ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Abual muziginin tanınmasında büyük rol oynadığına
B) Babasından daha yetenekli bir sanatçı olduğuna
CAbdallık geleneğinin son temsilcisi sayıldığına
D) Muzikle ilgili eğitimini babasından aldığına
E) Abdal müziğinin karakteristik özelliklerine sadık kal-
dığına
B
38. Bu parçada altı çizili sözle Neşet Ertaş'ın güfteleriyle
ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Samimi bir üslupla yazıldığı
BL Geniş kitlelerce beğenildiği
C) Süslü ve sanatlı olduğu
Zengin anlamlar barındırdığı
E) Turkü formunun dışına çıktığı
g
39-40. soru
layınız.
Filozoflar, ötede
muş, fikir üretm
mışlardır. Sokra
sizlik ürünü old
zamanda güze
hizmet eder. E
idelerin üstünd
bunu iyinin me
doğru, güzel v
gerçeğin de bi
her şeyin yöne
hâlinde olması
randıkça iyiye
ve sürekli olma
39. Bu parçada a
dakilerden ha
Uzerinde
mak
B) Belirli bir
mamak
Tutarlı ve
mak
Başkaları
lendireme
E) Ortak bir
memek
40. Bu parçada
1. Sokrates
reket ede
II. Eflatun'a
kaynağı
III. Aristo'ya
ramlardı
yargılarınd
A) Yalniz
![7.
Prosopagnozi veya yüz körlüğü, insanın kendi yüzü dahil olmak
üzere çevresindeki insanların yüzlerini ayırt etmekte zorlandığı
yüz algısıyla ilgili bir bilişsel bozukluktur. Yüz körlüğü hafıza za-
yıflığından farklı bir durum. Yüz hafızanız zayıf olsa da farklı yüz-
leri birbirinden ayırt etmekte hiç zorluk yaşamayabilirsiniz. An-
cak yüz körlüğü olan kişiler farklı yüzleri ayırt edemiyor. Evet,
hastalar yüzleri görebiliyor: Gözler, burun, dudak çene, alın,
kulaklar, yüzün biçimi... Bunları fark edebiliyorlar. Ancak bu par-
çaları bir araya getirip o yüzün kime ait olduğunu algılayamı-
yorlar. İşte biz nörobiyoloji uzmanları olarak böyle durumlarla
karşılaşan hastalara yardımcı olacak araçları geliştirmeyi amaç-
lıyoruz.
1. Yatırım yapmak isteyen kişilerin yaşadığı kararsızlığı ana-
liz eden çıkarımlar yapmak ve bu kişilere mantıklı ve tu-
tarlı bir yol haritası çıkarmak
kişilere
II. Farklı yaşta ve genetik öyküsü farklı olan kişilerde unutkanlı-
ğın ortaya çıkış nedenleriyle ilgili araştırmalar yapmak
III. Kişilerin meslekleriyle sosyokültürel yapıları arasındaki ilişkiyi
saptamak ve bu çıkarımı istatistiki verilere dönüştürmek
Yukarıdakilerden hangileri bu parçadaki bilgileri veren uz-
manın çalışma alanına girer?
A) Yalnız I
D) I ve III
B) I ve II
E) II ve III
C) Yalnız II](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311104304910370-4508295.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler7.
Prosopagnozi veya yüz körlüğü, insanın kendi yüzü dahil olmak
üzere çevresindeki insanların yüzlerini ayırt etmekte zorlandığı
yüz algısıyla ilgili bir bilişsel bozukluktur. Yüz körlüğü hafıza za-
yıflığından farklı bir durum. Yüz hafızanız zayıf olsa da farklı yüz-
leri birbirinden ayırt etmekte hiç zorluk yaşamayabilirsiniz. An-
cak yüz körlüğü olan kişiler farklı yüzleri ayırt edemiyor. Evet,
hastalar yüzleri görebiliyor: Gözler, burun, dudak çene, alın,
kulaklar, yüzün biçimi... Bunları fark edebiliyorlar. Ancak bu par-
çaları bir araya getirip o yüzün kime ait olduğunu algılayamı-
yorlar. İşte biz nörobiyoloji uzmanları olarak böyle durumlarla
karşılaşan hastalara yardımcı olacak araçları geliştirmeyi amaç-
lıyoruz.
1. Yatırım yapmak isteyen kişilerin yaşadığı kararsızlığı ana-
liz eden çıkarımlar yapmak ve bu kişilere mantıklı ve tu-
tarlı bir yol haritası çıkarmak
kişilere
II. Farklı yaşta ve genetik öyküsü farklı olan kişilerde unutkanlı-
ğın ortaya çıkış nedenleriyle ilgili araştırmalar yapmak
III. Kişilerin meslekleriyle sosyokültürel yapıları arasındaki ilişkiyi
saptamak ve bu çıkarımı istatistiki verilere dönüştürmek
Yukarıdakilerden hangileri bu parçadaki bilgileri veren uz-
manın çalışma alanına girer?
A) Yalnız I
D) I ve III
B) I ve II
E) II ve III
C) Yalnız II
![w
Yapay zekâ terimini son on yıldır sıkça duyuyoruz. Ne var ki bu
terim, bilim dünyası için yeni değil çünkü ilk olarak 1956'da orta-
ya çıktı. Yani bilim insanları yaklaşık 67 yıldır yapay zekâ üzerine
çalışıyor. İlk başlarda bu alanda ilerlemeler çok yavaş oldu. Dola-
yısıyla yapay zekâ, halk arasında uzun bir süre fantastik bir kav-
ram ve bilim kurgunun konusu olarak görüldü. Yalnızca bilim kur-
gu yapıtlarında değil de günlük yaşamımızda da yer alabileceği
düşüncesi, IBM'in Deep Blue adlı yapay zekâlı satranç bilgisaya-
rinin 1997'de dünya satranç şampiyonlarından Garry Kasparov'u
yenmesiyle doğdu. Son yirmi yılda bu alanda çok büyük ilerleme-
ler kaydedildi. Böylece yapay zekâ kavramı, biz farkında olmadan
gündemimizdeki yerini almaya başladı. Öyle anlaşılıyor ki onu be-
nimseyip benimsememize aldırmadan her geçen gün görünürlü-
ğünü artıracak.
MERASA PT
NOVOR
PASTY
37. Bu parçada yapay zekâ ile ilgili aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
ma
Bilim dünyasında ortaya çıktığı tarihe
B Toplum tarafından değerlendirilme sürecine
e Günlük hayatımızı ne zamandır etkilediğine
D) Onunla ilgili algının değişme nedenine
Varlığının zamanla daha çok hissedileceğine](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311105014174591-430369.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerw
Yapay zekâ terimini son on yıldır sıkça duyuyoruz. Ne var ki bu
terim, bilim dünyası için yeni değil çünkü ilk olarak 1956'da orta-
ya çıktı. Yani bilim insanları yaklaşık 67 yıldır yapay zekâ üzerine
çalışıyor. İlk başlarda bu alanda ilerlemeler çok yavaş oldu. Dola-
yısıyla yapay zekâ, halk arasında uzun bir süre fantastik bir kav-
ram ve bilim kurgunun konusu olarak görüldü. Yalnızca bilim kur-
gu yapıtlarında değil de günlük yaşamımızda da yer alabileceği
düşüncesi, IBM'in Deep Blue adlı yapay zekâlı satranç bilgisaya-
rinin 1997'de dünya satranç şampiyonlarından Garry Kasparov'u
yenmesiyle doğdu. Son yirmi yılda bu alanda çok büyük ilerleme-
ler kaydedildi. Böylece yapay zekâ kavramı, biz farkında olmadan
gündemimizdeki yerini almaya başladı. Öyle anlaşılıyor ki onu be-
nimseyip benimsememize aldırmadan her geçen gün görünürlü-
ğünü artıracak.
MERASA PT
NOVOR
PASTY
37. Bu parçada yapay zekâ ile ilgili aşağıdakilerin
hangisine değinilmemiştir?
ma
Bilim dünyasında ortaya çıktığı tarihe
B Toplum tarafından değerlendirilme sürecine
e Günlük hayatımızı ne zamandır etkilediğine
D) Onunla ilgili algının değişme nedenine
Varlığının zamanla daha çok hissedileceğine
![gini
a
arın
33. Geç öğrendiğim ama titizlikle üstüne gittiğim sözcük
ekonomisini uygulamakta zorluk çekerim bazen. Ekonomiyi
sağlamak için çalışırken zaman kaybediyor olmak da yer yer
yazma arzumu frenler. Bazen bir konuda söylemek istediğim
şeyin özünün tek bir cümle veya kısa bir paragraftan ibaret
olduğunu görürüm ama yazmam gereken, bir cümleden daha
fazlasıdır sanki. Bu cümleyi yazıya dönüştürürken bir
çerçevenin içine yerleştirmek, yan anlamlara da gitmek,
metnin alanını genişletmek, kaynaklara başvurmak gerekir
diye aklımdan geçer. İtiraf etmeliyim ki, bunları yapmak
gözümde büyür genellikle.
Bu parçada yazarın düştüğü ikilem aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ana düşünceyi somut bir cümle şeklinde vermekle
metnin dokusu içinde vermek kararsızlığı
B) Az sözcükle yazma isteği ile geniş bir anlam ağı kurma
düşüncesi arasında kalma
C) Kelimelerin anlamıyla cümle arasında somut bağlar
kurma ile kelimelerin çağrışım değerinden yararlanma
yöntemlerinin hangisini uygulayacağını belirleyememe
D) Gereksiz sözcükleri kullanmamayı hedefleme ile edebî
bir dil kullanma arzusunun yarattığı çatışma
E) Konuya ağırlık verme ile metnin üslubunu iyi oluşturmaya
önem verme arasında seçim yapamama](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311100930348190-5107900.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelergini
a
arın
33. Geç öğrendiğim ama titizlikle üstüne gittiğim sözcük
ekonomisini uygulamakta zorluk çekerim bazen. Ekonomiyi
sağlamak için çalışırken zaman kaybediyor olmak da yer yer
yazma arzumu frenler. Bazen bir konuda söylemek istediğim
şeyin özünün tek bir cümle veya kısa bir paragraftan ibaret
olduğunu görürüm ama yazmam gereken, bir cümleden daha
fazlasıdır sanki. Bu cümleyi yazıya dönüştürürken bir
çerçevenin içine yerleştirmek, yan anlamlara da gitmek,
metnin alanını genişletmek, kaynaklara başvurmak gerekir
diye aklımdan geçer. İtiraf etmeliyim ki, bunları yapmak
gözümde büyür genellikle.
Bu parçada yazarın düştüğü ikilem aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Ana düşünceyi somut bir cümle şeklinde vermekle
metnin dokusu içinde vermek kararsızlığı
B) Az sözcükle yazma isteği ile geniş bir anlam ağı kurma
düşüncesi arasında kalma
C) Kelimelerin anlamıyla cümle arasında somut bağlar
kurma ile kelimelerin çağrışım değerinden yararlanma
yöntemlerinin hangisini uygulayacağını belirleyememe
D) Gereksiz sözcükleri kullanmamayı hedefleme ile edebî
bir dil kullanma arzusunun yarattığı çatışma
E) Konuya ağırlık verme ile metnin üslubunu iyi oluşturmaya
önem verme arasında seçim yapamama
![iliğin sür-
an bir gün
werini iste-
alkamam!"
ini değiş-
ile tahmin
irmiyordu
gelmişti.
in zaferle
enç, eya-
son ver-
na göre
utmaya
- siyahi
Osa tu-
şekilde
-oturu-
wdana
azada
ar 17
3 bin
ga ve
klerini
ulun-
Cehirli
larını
man-
irile-
1x
Deneme-6
13-15. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Kemal Sunal'ın özellikle son dönem filmlerine baktığınızda derin
depresif bir hava görebilirsiniz. Hatta Kemal Sunal denince akla
gelen ilk şey gülmektir, tabusunu yıkmak için özellikle yapıldığı-
ni bile düşünebilirsiniz. Çünkü bunlar az komik, çok toplumsal,
bolca trajik, zaman zaman ise şaşkınlık verecek derecede ka-
ramsardır. Kemal Sunal, çoğu sanatçı (!) gibi bir kenara çekilip
felsefi (1) denemelere girişmemiş, sıradan insanın hålini filmlerin-
de yaşamış ve yaşatmıştır. Düttürü Dünya filminde küçük adamın
küçük dramına, yok oluşuna, hayallerinin batışına tanık ettirir iz-
leyeni Sunal. Boynu Bükük Küheylan filminde artık kalan komedi
kırıntılarını da bir kenara bırakmış, tamamen drama odaklanmış-
tır. Yoksulluk, geçim derdi, umutsuzluk ve kaybolan hayatlar son
filmlerinin ana temasıdır.
13. Bu parçada Kemal Sunal ile ilgili asıl anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
Filmlerinin aşamalı olarak komediden drama doğru ev-
rildiği
B) Sanatında daima toplumun beklentilerine uygun dav-
randığı
C) Etrafında olup bitenlerle ilgili olarak aydınlara mesaj
yolladığı
D) Sıradan bir insan olarak yaşadığı için filmlerde de böyle
olduğu
E) Halk tarafından bu kadar sevilmesinin hiç de nedensiz
olmadığı
14. Bu parçada "çoğu sanatçı" olarak söz edilen kişilere yö-
nelik eleştiri aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Nitelikli filmler yapmak yerine çok izlenen filmlere odak-
lanmaları
B) Toplumsal sorumluluk almadan düşünce ile uğraştıkla-
rini sanmaları
Kemal Sunal'in fimlerle yapmaya çalıştığını bir türlü
anlayamamalag
TYT
16-18
Dünya
pitlinga
sütür
gravy
bulur
getir
mala
süz
rine
süt
niy
dol
16](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311101317940514-697690.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceleriliğin sür-
an bir gün
werini iste-
alkamam!"
ini değiş-
ile tahmin
irmiyordu
gelmişti.
in zaferle
enç, eya-
son ver-
na göre
utmaya
- siyahi
Osa tu-
şekilde
-oturu-
wdana
azada
ar 17
3 bin
ga ve
klerini
ulun-
Cehirli
larını
man-
irile-
1x
Deneme-6
13-15. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.
Kemal Sunal'ın özellikle son dönem filmlerine baktığınızda derin
depresif bir hava görebilirsiniz. Hatta Kemal Sunal denince akla
gelen ilk şey gülmektir, tabusunu yıkmak için özellikle yapıldığı-
ni bile düşünebilirsiniz. Çünkü bunlar az komik, çok toplumsal,
bolca trajik, zaman zaman ise şaşkınlık verecek derecede ka-
ramsardır. Kemal Sunal, çoğu sanatçı (!) gibi bir kenara çekilip
felsefi (1) denemelere girişmemiş, sıradan insanın hålini filmlerin-
de yaşamış ve yaşatmıştır. Düttürü Dünya filminde küçük adamın
küçük dramına, yok oluşuna, hayallerinin batışına tanık ettirir iz-
leyeni Sunal. Boynu Bükük Küheylan filminde artık kalan komedi
kırıntılarını da bir kenara bırakmış, tamamen drama odaklanmış-
tır. Yoksulluk, geçim derdi, umutsuzluk ve kaybolan hayatlar son
filmlerinin ana temasıdır.
13. Bu parçada Kemal Sunal ile ilgili asıl anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
Filmlerinin aşamalı olarak komediden drama doğru ev-
rildiği
B) Sanatında daima toplumun beklentilerine uygun dav-
randığı
C) Etrafında olup bitenlerle ilgili olarak aydınlara mesaj
yolladığı
D) Sıradan bir insan olarak yaşadığı için filmlerde de böyle
olduğu
E) Halk tarafından bu kadar sevilmesinin hiç de nedensiz
olmadığı
14. Bu parçada "çoğu sanatçı" olarak söz edilen kişilere yö-
nelik eleştiri aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Nitelikli filmler yapmak yerine çok izlenen filmlere odak-
lanmaları
B) Toplumsal sorumluluk almadan düşünce ile uğraştıkla-
rini sanmaları
Kemal Sunal'in fimlerle yapmaya çalıştığını bir türlü
anlayamamalag
TYT
16-18
Dünya
pitlinga
sütür
gravy
bulur
getir
mala
süz
rine
süt
niy
dol
16
![TYT - Türkçe
21. Kâh uzun metrajlı filmlere benziyordu şiirleri kâh yağlı
boya tablolara. An geliyor sahne tozu yağıyordu şiirine
Nâzım'ın. Sinemayla, tiyatroyla ve resimle uğraşmış
olması, şiirini yansıtmada ona yeni imkânlar tanıyordu.
Mayakovski, büyük bir şairdi doğru fakat --I--. "Gençlik
şiirlerimi yazarken Rusça dahi bilmiyordum." diyerek
reddediyordu bu iddiaları. Şiirlerini zahmetli bir ön
hazırlıktan sonra yazdığını söyleyen Nâzım gerek içerik
gerek biçem olarak hafızasında yoğurmadan adım
atmadığını söylüyordu şiire. Türk şiir vadisinde --11-- ki
başka ülkelerin şairlerini taklit etsin. Her şair gibi dünya
şiirine kulak vermişti elbette. Türk, Fransız ve Rus
şiirlerinde neler olup bittiğinin farkındaydı. İşte bu
farkındalıktı onu özgün misralara taşıyan.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) 1. Nâzım da en az onun kadar iyi bir şair sayılırdı
II. birçok şair özgünlüğü bulamamış olmalı
B)
I. onun dümen suyunda bir şiir yazması söz
konusu değildi
II. kendi ülkesinin şairlerinin peşine takılmamıştı
C) I. onun şiir anlayışının farklı yönlerine ışık tutmuştu
II. daha çok modern şairlerin izinden gidiyordu
D) I. şiirlerini yazarken onun gibi farklı alanlardan
yararlanmıyordu
poen
çok başarılı ve özgün şairler vardı
E. izinden gidilebilecek nitelikte bir şair değildi
hiç de takip edebileceği ve örnek alabileceği
şairler yoktu
22. Kir
ele
bu
LIMIT YAYINLARI
ay
Sin
fo
bi
S
h
k
C
C](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311093224082253-2394115.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTYT - Türkçe
21. Kâh uzun metrajlı filmlere benziyordu şiirleri kâh yağlı
boya tablolara. An geliyor sahne tozu yağıyordu şiirine
Nâzım'ın. Sinemayla, tiyatroyla ve resimle uğraşmış
olması, şiirini yansıtmada ona yeni imkânlar tanıyordu.
Mayakovski, büyük bir şairdi doğru fakat --I--. "Gençlik
şiirlerimi yazarken Rusça dahi bilmiyordum." diyerek
reddediyordu bu iddiaları. Şiirlerini zahmetli bir ön
hazırlıktan sonra yazdığını söyleyen Nâzım gerek içerik
gerek biçem olarak hafızasında yoğurmadan adım
atmadığını söylüyordu şiire. Türk şiir vadisinde --11-- ki
başka ülkelerin şairlerini taklit etsin. Her şair gibi dünya
şiirine kulak vermişti elbette. Türk, Fransız ve Rus
şiirlerinde neler olup bittiğinin farkındaydı. İşte bu
farkındalıktı onu özgün misralara taşıyan.
Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden
hangisi getirilmelidir?
A) 1. Nâzım da en az onun kadar iyi bir şair sayılırdı
II. birçok şair özgünlüğü bulamamış olmalı
B)
I. onun dümen suyunda bir şiir yazması söz
konusu değildi
II. kendi ülkesinin şairlerinin peşine takılmamıştı
C) I. onun şiir anlayışının farklı yönlerine ışık tutmuştu
II. daha çok modern şairlerin izinden gidiyordu
D) I. şiirlerini yazarken onun gibi farklı alanlardan
yararlanmıyordu
poen
çok başarılı ve özgün şairler vardı
E. izinden gidilebilecek nitelikte bir şair değildi
hiç de takip edebileceği ve örnek alabileceği
şairler yoktu
22. Kir
ele
bu
LIMIT YAYINLARI
ay
Sin
fo
bi
S
h
k
C
C
![ayrı-
aşk
apta
kan
kimi
ar-
YINLARI
10
39
1.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Geleneksel konutların yoksul ama fedakâr insanların
tercihi olduğuna
B) Pahalı evlerle mahalle zihniyetiyle oluşturulan evle-
rin temel farkına
C) Geleneksel yaşam biçiminin filmlerde nasıl yansıtıl-
dığına
D) Basit görünüşteki yaşam alanlarının içindeki eşyala-
rın özelliklerine
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Geleneksel mahalle dokusundaki ahşap, iki katlı, cum-
balı evler; gecekondular veya apartmanların zemin
katları, geleneksel yaşam biçiminin ve fakirliğin filmlerde
aktarımında kullanılan mekânlardır. Bu evleri zengin
köşklerinden ayıran temel şey, pahalı objelerin ve
dekoratif unsurların azlığıdır. Bu mekânlardaki kalabalık
yoksul aileler; sevgi, fedakârlık ve dayanışmaya dayalı
bir dünya imgelemi çizerler. Basit bir görünüme sahip
konutların içinde basma perde, divan örtüsü gibi ucuz
ve el yapımı eşyalar, geleneksel mutfak malzemeleri,
koltuk, kanepe, büfe gibi "modern" mobilyalar yerine
divan, tel dolap gibi eşyalar yer alır. Sadece gerekli
eşyalar bulunan evlerde, mobilyalar gösterişten uzak
ve birbiriyle uyumsuzdur. Duvarlarda dini yazılar ya da
aile büyüklerinin tabloları bulunur. Bakımsız ve eski de
olsa mutlaka temiz ve derli toplu olan bu konutlar, "fakir
ama gururlu ve iyi birey" tipini ve geleneksel yapıda ön
planda olan manevi değerleri vurgular.
E,
E) Yalnızca ihtiyaç duyulan eşyaların bulunduğu evler-
deki mobilyaların özelliğine slib sh
lam
an ancak P
kavram olduğu
landığını bi
um
k bir
ynak-](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311095929455128-3361065.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerayrı-
aşk
apta
kan
kimi
ar-
YINLARI
10
39
1.
Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir?
A) Geleneksel konutların yoksul ama fedakâr insanların
tercihi olduğuna
B) Pahalı evlerle mahalle zihniyetiyle oluşturulan evle-
rin temel farkına
C) Geleneksel yaşam biçiminin filmlerde nasıl yansıtıl-
dığına
D) Basit görünüşteki yaşam alanlarının içindeki eşyala-
rın özelliklerine
39.-40. soruları aşağıdaki parçaya göre
cevaplayınız.
Geleneksel mahalle dokusundaki ahşap, iki katlı, cum-
balı evler; gecekondular veya apartmanların zemin
katları, geleneksel yaşam biçiminin ve fakirliğin filmlerde
aktarımında kullanılan mekânlardır. Bu evleri zengin
köşklerinden ayıran temel şey, pahalı objelerin ve
dekoratif unsurların azlığıdır. Bu mekânlardaki kalabalık
yoksul aileler; sevgi, fedakârlık ve dayanışmaya dayalı
bir dünya imgelemi çizerler. Basit bir görünüme sahip
konutların içinde basma perde, divan örtüsü gibi ucuz
ve el yapımı eşyalar, geleneksel mutfak malzemeleri,
koltuk, kanepe, büfe gibi "modern" mobilyalar yerine
divan, tel dolap gibi eşyalar yer alır. Sadece gerekli
eşyalar bulunan evlerde, mobilyalar gösterişten uzak
ve birbiriyle uyumsuzdur. Duvarlarda dini yazılar ya da
aile büyüklerinin tabloları bulunur. Bakımsız ve eski de
olsa mutlaka temiz ve derli toplu olan bu konutlar, "fakir
ama gururlu ve iyi birey" tipini ve geleneksel yapıda ön
planda olan manevi değerleri vurgular.
E,
E) Yalnızca ihtiyaç duyulan eşyaların bulunduğu evler-
deki mobilyaların özelliğine slib sh
lam
an ancak P
kavram olduğu
landığını bi
um
k bir
ynak-
![ne
ü
a
71
a
UZMAN
YAYINLARI
32. (1) Karadeniz'in bilinen en meşhur ve en lezzetli yemeklerinden biri
olan hamsili pilav, Rize'ye ait bir yemek olarak bilinir. (II) Pilavına
pirinç ile beraber dolma fıstığı ve kuş üzümü eklenerek yapılma-
Si diğer pilavlardan ayrılmasını sağlamaktadır. (III) Kabataslak bir
şekilde yapılışına bakarsak şu şekilde özetleyebiliriz: Pirinç piştik-
ten sonra bir tepsiye bir kat hamsi dizilir, tepsiye dizilen hamsilerin
üzerine pişirilen pilav yayılır. (IV) Pilavın üzerine bir kat daha hamsi
dizildikten sonra fırında pişirilir. (V) Hamsili pilav dışında Laz böre-
ği, mıhlama, karalahana sarması, Akçaabat köftesi bölgenin diğer
önemli yemekleridir.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşağıda verilen
açıklamalardan hangisi yanlıştır?
1. cümlede hamsili pilav hakkında karşılaştırma yapılmıştır.
B) II. cümlede hamsili pilavın farklı yönüne dikkat çekilmiştir.
er III. cümlede hamsili pilavın tarifi verilmiştir.
D) IV. cümlede hamsili pilavın pişirilme şekline değinilmiştir. X
EV. cümlede bölgede diğer yemeklerin en az hamsili pilav kadar
sevildiği vurgulanmıştır.
TYT
34
d
ra
r](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311094858912464-4332101.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerne
ü
a
71
a
UZMAN
YAYINLARI
32. (1) Karadeniz'in bilinen en meşhur ve en lezzetli yemeklerinden biri
olan hamsili pilav, Rize'ye ait bir yemek olarak bilinir. (II) Pilavına
pirinç ile beraber dolma fıstığı ve kuş üzümü eklenerek yapılma-
Si diğer pilavlardan ayrılmasını sağlamaktadır. (III) Kabataslak bir
şekilde yapılışına bakarsak şu şekilde özetleyebiliriz: Pirinç piştik-
ten sonra bir tepsiye bir kat hamsi dizilir, tepsiye dizilen hamsilerin
üzerine pişirilen pilav yayılır. (IV) Pilavın üzerine bir kat daha hamsi
dizildikten sonra fırında pişirilir. (V) Hamsili pilav dışında Laz böre-
ği, mıhlama, karalahana sarması, Akçaabat köftesi bölgenin diğer
önemli yemekleridir.
Bu parçada numaralandırılmış cümlelerle ilgili aşağıda verilen
açıklamalardan hangisi yanlıştır?
1. cümlede hamsili pilav hakkında karşılaştırma yapılmıştır.
B) II. cümlede hamsili pilavın farklı yönüne dikkat çekilmiştir.
er III. cümlede hamsili pilavın tarifi verilmiştir.
D) IV. cümlede hamsili pilavın pişirilme şekline değinilmiştir. X
EV. cümlede bölgede diğer yemeklerin en az hamsili pilav kadar
sevildiği vurgulanmıştır.
TYT
34
d
ra
r
![25. İçinde yaşadığı toplumun düşünce yapısı ve kültürüy-
le yoğrulan sanatçı tüm eserlerinde halkını ve halkının
bakış açısını yansıtmıştır. Kişisel görüşleriyle hayatın
gerçeklerini yoğurmuş, tadına doyulmaz üslubuyla
eserini oluşturmuştur. Eserlerindeki doku zenginliğiy-
le edebiyat dünyasına damga vurmuştur da diyebili-
riz. Yazdıklarıyla kimi zaman sanat çevrelerinden olum-
suz eleştiriler alsa da doğru bildiği yoldan hiç sapma-
mıştır.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Eserleri okurları bilgilendirme amacı taşımaktadır.
B) Eserleriyle özgünlüğü yakalamıştır.
Her zaman yazın çevresinin desteğini görmüştür.
D) Eleştiriye oldukça kapalı bir kişiliği vardır.
E) Yazdıklarıyla bir döneme ışık tutmuştur.
YSTEK Yayınla](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311092736338962-1878599.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler25. İçinde yaşadığı toplumun düşünce yapısı ve kültürüy-
le yoğrulan sanatçı tüm eserlerinde halkını ve halkının
bakış açısını yansıtmıştır. Kişisel görüşleriyle hayatın
gerçeklerini yoğurmuş, tadına doyulmaz üslubuyla
eserini oluşturmuştur. Eserlerindeki doku zenginliğiy-
le edebiyat dünyasına damga vurmuştur da diyebili-
riz. Yazdıklarıyla kimi zaman sanat çevrelerinden olum-
suz eleştiriler alsa da doğru bildiği yoldan hiç sapma-
mıştır.
Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine ulaşılabilir?
Eserleri okurları bilgilendirme amacı taşımaktadır.
B) Eserleriyle özgünlüğü yakalamıştır.
Her zaman yazın çevresinin desteğini görmüştür.
D) Eleştiriye oldukça kapalı bir kişiliği vardır.
E) Yazdıklarıyla bir döneme ışık tutmuştur.
YSTEK Yayınla
![3.
İnsan yaşlanınca hayat üzerine daha derin düşünüyor. Bu, ki-
tap isteklerimize de yansıyor. Artık popüler, tek anlamlı kitap-
lar okumak istemiyorum. Bana okuru serbest bırakan kitaplar
lazım. Diğerleri artık çok yavan geliyor
Bu parçadaki "okuru serbest bırakan kitaplar" sözüyle, sözü
edilen kitapların hangi yönü anlatılmak istenmiştir?
A) Fantastik dünyalardan söz etmek
B) Okurun düş gücünü sınırlandırmamak
C) Okuru şaşırtıcı ögeler içermek
D) Felsefi içeriklere yer vermek
E) Okuma heyecanını sürekli kılmak](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311081649877092-5397325.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler3.
İnsan yaşlanınca hayat üzerine daha derin düşünüyor. Bu, ki-
tap isteklerimize de yansıyor. Artık popüler, tek anlamlı kitap-
lar okumak istemiyorum. Bana okuru serbest bırakan kitaplar
lazım. Diğerleri artık çok yavan geliyor
Bu parçadaki "okuru serbest bırakan kitaplar" sözüyle, sözü
edilen kitapların hangi yönü anlatılmak istenmiştir?
A) Fantastik dünyalardan söz etmek
B) Okurun düş gücünü sınırlandırmamak
C) Okuru şaşırtıcı ögeler içermek
D) Felsefi içeriklere yer vermek
E) Okuma heyecanını sürekli kılmak
![2022-TYT/ Türkçe
22
21 ve 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayı-
nız.
Eğer pembe gözlükler takıyorsanız görsel deneyiminizin
her yönü renklenecektir. Onları takıyor olduğunuzu unuta-
bilirsiniz ama onlar hâlâ gördüklerinizi etkilemeye devam
eder. Immanuel Kant hepimizin dünyayı bunun gibi bir filt-
reden geçirerek anladığına ve böyle yaşadığına inanıyor-
du. Filtre, insan zihnidir. Her şeyi nasıl deneyimleyeceğimi-
zi belirler ve o deneyime belirli bir şekil yükler. Algıladığımız
her şey zaman ve mekân içinde gerçekleşir ve her değişi-
min bir nedeni vardır. Ancak Kant'a göre bunun sebebi,
gerçekliğin nihai hâlinin böyle olması değildir. Bu, zihinleri-
mizin bir katkısıdır. Dünyanın olduğu biçimine doğrudan
erişimimiz yoktur. Gözlükleri çıkartıp şeyleri gerçekte
oldukları gibi göremeyiz. Bu filtreye bağlıyız ve onsuz her-
hangi bir şey deneyimlemek tamamıyla olanaksızdır. Tek
yapabileceğimiz, onun orada olduğunun farkına varmak ve
deneyimlediğimiz şeyi nasıl etkilediğini ve renklendirdiğini
anlamaktır.
21. Bu parçadan Kant'la ilgili aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Insanın bireysel bakış açısının önemsizliğini vurgula-
mıştır.
B) Gerçekliği tam anlamıyla hayal etmenin imkânsızlığına
inanmaktadır.
C) Varlığın özünde yetersizliğin olduğunu belirtmektedir.
D Gerçekliğin zihin süzgecinden geçerken bireyselleştiği-
ni düşünmektedir.
E) Deneyimin bakış açısından önemli olduğunu ortaya
koymuştur.
Bu paradaki
23. Simy
ho'n
de c
Dog
küç
ginc
klas
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
Bu
ma
A
B
D
E](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230311090122026417-1277182.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler2022-TYT/ Türkçe
22
21 ve 22. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayı-
nız.
Eğer pembe gözlükler takıyorsanız görsel deneyiminizin
her yönü renklenecektir. Onları takıyor olduğunuzu unuta-
bilirsiniz ama onlar hâlâ gördüklerinizi etkilemeye devam
eder. Immanuel Kant hepimizin dünyayı bunun gibi bir filt-
reden geçirerek anladığına ve böyle yaşadığına inanıyor-
du. Filtre, insan zihnidir. Her şeyi nasıl deneyimleyeceğimi-
zi belirler ve o deneyime belirli bir şekil yükler. Algıladığımız
her şey zaman ve mekân içinde gerçekleşir ve her değişi-
min bir nedeni vardır. Ancak Kant'a göre bunun sebebi,
gerçekliğin nihai hâlinin böyle olması değildir. Bu, zihinleri-
mizin bir katkısıdır. Dünyanın olduğu biçimine doğrudan
erişimimiz yoktur. Gözlükleri çıkartıp şeyleri gerçekte
oldukları gibi göremeyiz. Bu filtreye bağlıyız ve onsuz her-
hangi bir şey deneyimlemek tamamıyla olanaksızdır. Tek
yapabileceğimiz, onun orada olduğunun farkına varmak ve
deneyimlediğimiz şeyi nasıl etkilediğini ve renklendirdiğini
anlamaktır.
21. Bu parçadan Kant'la ilgili aşağıdakilerden hangisine
ulaşılabilir?
A) Insanın bireysel bakış açısının önemsizliğini vurgula-
mıştır.
B) Gerçekliği tam anlamıyla hayal etmenin imkânsızlığına
inanmaktadır.
C) Varlığın özünde yetersizliğin olduğunu belirtmektedir.
D Gerçekliğin zihin süzgecinden geçerken bireyselleştiği-
ni düşünmektedir.
E) Deneyimin bakış açısından önemli olduğunu ortaya
koymuştur.
Bu paradaki
23. Simy
ho'n
de c
Dog
küç
ginc
klas
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
Bu
ma
A
B
D
E