Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

20 leri X sa tif" adi at" Maths - la- SFF de ca en ne gü SUPARA 19. Turgut Uyar şiirlerinde, umutla umutsuzluk daima bir arada- dir. Bu zıtlıklar, şairi besler. II. Yeni'nin diğer şairleri ya doğ- rudan II. Yeni üslubuyla eser verirler ya da II. Yeni'den önce farklı üsluplarla yazdıkları şiirleri yok sayıp şiire II. Yeni'den başlamak isterler. Turgut Uyar ise Garip tesi- rinde sayabileceğimiz Arz-ı Hâl ve Türkiyem'den sonra Dünyanın En Güzel Arabistanı ile II. Yeni'nin iskelet ve zihin yapısına bürünmüştür. ----. Bunun için şiirini hayat- tan ayrı düşünmez, hayatında olmayan bir şeyi de şiirine almaz. Yaşamını şiire göre değil de şiiri yaşamına göre biçimlendirmiştir. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Toplumu ve yeniliği asla görmezden gelmemiştir çün- kü onun için şiir, yaşamsal ögelerden/beslenen bir türdür Hayattan uzak duran şiirin, imge yönünden zayıf ka- Vacağı düşüncesiyle sürekli hüzünlenir Sürekli acıdan, ümitsizlikten söz ettiğinden okuyucu- ları için mutlu bir dünya kurmaktan uzak durur Yaşamıyla şiiri arasında sarsılmaz bir bağ oluştura- rak çağdaşlarından farklı bir şiir anlayışına yönelir E) Okurda estetik haz uyardırmayı yeğlese de neyi an- latması gerektiğinin bilincindedir Maths

TYT / TÜRKÇE 27.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) 19. yüzyılda bazı yazarların evrenin gizli sınırlarını zorla- dıkları, yeniyi bulmak ve bilinmeyene olan merakı gidermek için insanın sorunlarını aydınlatma tutkusu içinde oldukları görülür. (II) Bu ender sanatçılardan biri de sembolizmin ön- cüsü kabul edilen Baudlaire'dir. (III) Romantizm ile sembo- lizm arasında köprü kurmuş olan ve yapıtlarıyla çağdaşlarını aşarak doğrudan 20. yüzyıla seslenmiş olan şairin şiirlerinin oluşumunda temel yaratıcılık noktası zengin imgelem gücü- dür. (IV) İyiyle kötünün, düşle gerçeğin, cennetle cehenne- min savaşım verdiği bir dünyada Baudlaire, zengin imgelem gücü sayesinde aklın sınırlarını zorlayarak güzelliği hisset- tirecek yapıtlar sunar. (V) Onun yapıtları varoluşçuluğun iki- lemini yansıtır. 27. Bu parçada numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakiler- den hangisine ulaşılamaz? A). cümlede bazı yazarların evrenle ilgili merak ve tutum- larından bahsedilmiştir. BH. cümlede, I. cümlede söz edilen duruma örnek olarak Baudlaire verilmiştir. C) III. cümlede Baudlaire'in eserlerinde farklı eğilimlerin sentezlendiğine değinilmiştir. D) IV. cümlede Baudlaire'in şiirlerinde sembolik temaların nasıl verildiğinden söz edilmiştir. E) Y. cümlede Baudlaire'in varoluşçuluk akımının yetkin bir temsilcisi olduğu belirtilmiştir.

1. Herodotos'un tümünü ve Thukydides'in tüm kitaplarını okumuş biri varsa parmak kaldırsın! Ya Saint Simon'u? Ya da Retz Kardinali'ni? On dokuzuncu yüzyılın büyük roman dizilerinin bile okunduklarından çok daha büyük bir sıklıkla anıldıklarını söylemek yanlış olmayacaktır. Fransa'da Balzac'ı okulda okumaya başlarlar ve kitapla- rının baskı sayısına bakılacak olursa okul çağından çok sonraları da okumayı sürdürürler. Ama Balzac'ın Ital- ya'da ne kadar tutulduğu soruşturulsaydı sanırım sıra- lamanın en altlarında yer aldığı ortaya çıkardı. İtalya'da- ki Dickens tutkunları bir araya geldiklerinde Dickens'in romanlarındaki kişilerden ve serüvenlerden gerçek ha- yatta tanıdıkları kişiler ve kendi hayatlarında yaşadıkla- ri serüvenlermişçesine söz eden küçücük bir seçkinler takımıdır. Michel Butor, birkaç yıl önce ABD'de ders ver- diği sıralar, kendisine o güne kadar hiç okumadığı Émile Zola konusunda sorulan sorulardan o kadar bezmişti ki Zola'nın Rougon Macquart romanları dizisinin tümünü okumaya karar vermişti. Sonunda bu dizinin, kafasında canlandırdığından tümüyle farklı olduğunu keşfetmiş; olağanüstü denemelerinden birinde Zola'nın roman di- zisinin görkemli bir mitolojik ve kozmogonik soyağacı olduğunu yazmıştı. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Klasikler; insanların, hiçbir zaman "Okuyorum." de- medikleri, genellikle "Yeniden okuyorum." dedikleri kitaplardır. Herkesin adını bildiği klasiklerin okuyan sayısı aslına çok sınırlıdır ama klasikler bu unvanı gerçekten hak eden yapıtlarıdır. www.sorubankasi.net Klasikler, öyle kitaplardır ki, onları okumuş ve sevmiş olanlar için alabildiğine değerli bir deneyim oluşturur- lar. D) Klasik, okurlarına söyleyeceklerinin tümünü hiçbir zaman tüketmemiş olan kitaptır. E) Klasik, ilk kez okuduğumuz zaman bile, daha önce okuduğumuz bir şeyi yeniden okuduğumuz duygusu- nu veren kitaptır. 2.

werden r. idil- Jar e P 19. Değerler eğitiminin amacı, bütün insanlığın sahip olduğu evrensel değerlere vurgu yaparak iyi karakter örnekleri sergileyen, ahlaki değerlere sahip, sorumluluk duygusu içinde hareket eden vatandaşlar yetiştirmektir. Bu bakım- E dan değerler eğitimi bireylerde; saygı, sevgi, sorumluluk, erdem, cesaret, inanç, azim, adalet ve bireysel disiplin gibi çok önemli ahlaki ve medeni değerleri kazandırmayı amaç- lamaktadır. Diğer taraftan, değerler eğitiminin uzun vadeli amacı ise toplumda giderek daha büyük bir sorun hâline gelen konularda yardımcı olmak ve dünyamızın daha gü- venilir ve yaşanılır hâle gelmesine katkı sağlamaktır. 1. Bireylerin öz güvenlerinin güçlenmesini sağlama II. Topluma evrensel değerlere sahip bireyler kazandırma III. Toplumsal sorunların çözümüne katkı yapma Bu parçada değerler eğitiminin amaçları ile ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangilerine değinilmiştir? A) Yalnız I B) Yolu

TYT/TÜR 25, Turgut Uyar şiirlerinde, umutla umutsuzluk daima bir arada- dır. Bu zıtlıklar, şairi besler. II. Yeni'nin diğer şairleri ya doğ- rudan II. Yeni üslubuyla eser verirler ya da II. Yeniden önce farklı üsluplarla yazdıkları şiirleri yok sayıp şiire II. Yeni'den başlamak isterler. Turgut Uyar ise Garip tesi- rinde sayabileceğimiz Arz-ı Hál ve Türkiyem'den sonra Dünyanın En Güzel Arabistanı ile II. Yeni'nin iskelet ve Bunun için şiirini hayat- zihin yapısına bürünmüştür. tan ayrı düşünmez, hayatında olmayan bir şeyi de şiirine almaz. Yaşamını şiire göre değil de şiiri yaşamına göre biçimlendirmiştir. -, Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Toplumu ve yeniliği asla görmezden gelmemiştir çün- kü onun için şiir, yaşamsal ögelerden beslenen bir türdür B) Hayattan uzak duran şiirin, imge yönünden zayıf ka- lacağı düşüncesiyle sürekli hüzünlenir Sürekli acıdan, ümitsizlikten söz ettiğinden okuyucu- ları için mutlu bir dünya kurmaktan uzak durur O D) Yaşamıyla şiiri arasında sarsılmaz bir bağ oluştura- rak çağdaşlarından farklı bir şiir anlayışına yönelir Okurda estetik haz uyardırmayı yeğlese de neyi an- latması gerektiğinin bilincindedir 2

1. Profesyonellik sizi mesafe uçuşuna değil de akrobasiye mi yöneltiyor? II. Fethiye'deki Belcekız Plajı'na gidip tecrübeli pilotların kurduğu okullarda eğitim alabilir ve kısa sürede yamaç paraşütü pilotu olabilirsi- niż. III. Ölüdeniz'deki hâkim rüzgârlar yıl boyunca eğitim ve uçuşlar için uygun. IV. Yamaç paraşütü deneyimi yaşamak için yap- manız gerekense çok basit. W V. O zaman Ölüdeniz'e gidip hem her yıl yapı- lan dünya akrobasi şampiyonasına katılabilir hem de binlerce metre yüksekte taklalar atıp wingover gibi zorlu hareketleri yapabilirsiniz. A) I. ve II. B) L. ve IV. D) II. ve V. C) II. ve IV. E) IV. ve V

e ve nler, u 4. Çok sayıda baz istasyonunun kurulduğu İnönü Mahallesi sakinleri bu durumu bir araya gelerek protesto ettiler. Mahalle sakinleri bu istasyonlardan rahatsız olanlardan imza topladılar. İmzaları muhtarları aracılığıyla belediye yetkililerine ilettiler. Valiliğe başvurdular. Bu çalışmalar sonucunda belediye ve valilik yetkilileri ortak açıklama yaparak bu istasyonların mahalle içinden kaldırılmasına karar verdiklerini açıkladılar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisinin önemi vurgulanmıştır? A) Birlik olmanın B) Sabırlı olmanın C) Çok konuşmanın YD) Şikâyetçi olmanın E) Yardımlaşmanın

1. Aşağıdaki cümlelerden hangisi bir paragrafın başlangıç cümlesi olabilir? A) Oysa çocuklar tavan arasına hep büyülü bir evren gözüyle bakar. B) Tavan arası kimi gençler için ise karanlıkların içinden geçilen gizli bir zaman tünelidir. C) Anne babaların yasakları da tavan arasının gizemini pekiştirmektedir. D) Evin küçükleri, eski eşyalarla dolu tavan arasından ne- dense hep uzak tutulur. EX Böyle bir yasağın, çocukları veya gençleri tavan arasından uzak tutacağını sanmak faydasızdır.

mlar, - İlk Engi anlı gibi SI- en en ce A TÜRKÇE 25. Üzerinde herhangi bir ülkenin toprak egemenliği olmayan devasa kara parçası Antarktika, 12 ülke tarafından 1 Aralık 1959'da imza- lanan ve 1961'de yürürlüğe giren Antarktika Antlaşması ile özel bir statü kapsamında korunuyor. Bugüne kadar 54 ülkenin taraf olduğu Antarktika Antlaşması, kıtanın tüm insanlığın yararı için sonsuza kadar barışçıl amaçlarla kullanılmasını amaçlıyor. Bu antlaşmayla kıtada bilimin desteklenmesi dışındaki faaliyetler yasaklanırken bilimsel çalışmalar ve bunun sonucunda elde edilen verilerin paylaşılması destekleniyor. Kıtadaki doğal kaynakların bilimsel amaç dışında kita dışına çıkarılması mümkün değil. Antlaşma her yıl düzenlenen Antarktika Antlaşması Danışmanlar Toplantısı ile sürekli takip ediliyor. Bu toplantılarda kıtayı ilgilendiren yeni kararlar da alınıyor. n. ir ek n Bu parçada Antarktika ile ilgili aşağıdakilerden hangisine deği- nilmemiştir? A) Kıtada yürütülen bilimsel çalışmaların sonuçlarının paylaşılma- sının zorunlu olduğuna B) Kitada insanlık yararına olan bilimsel etkinliklerin serbestçe ya- pılabildiğine C) Kitayla ilgili antlaşmanın güncel tutulduğuna D) Herhangi bir devletin hâkimiyeti altında olmadığına E) Sahip olduğu doğal kaynakların ancak bilimsel amaçlarla kıta dışına çıkarılabileceğine

A A BİLGİ SARMAL -34), Coğrafya (35-40) alanlarına ait toplam 40 soru vardır. yal Bilimler-1 Testi için ayrılan kısmına işaretleyiniz. ATI-SOSYAL BİLİMLER-1 B 3. Bir sözcüğü nasıl dolduruyoruz, onunla nerede, hangi ölçü- lerle tanıştık? Bütün bunlar o sözcüğe yüklediğimiz anlamı da belirliyor. Bunu tek başımıza yapmıyoruz üstelik, okurla birlikte oluşturuyoruz. Okurun ne dediğimizi anlaması için kullandığımız sözcüklerle onun da tanışmış olması gerekir. Bir sözcükten (diyelim ki yalnızlık) dünyadaki insan sayı- 'yalnızlık" biçimi vardır. sinca vardır. Her insana göre Herkes bir sözcükle aynı şekilde tanışmaz. G i Bu parçada vurgulanmak istenen asıl düşünce aşağı- dakilerden hangisidir? SKITABI AY Yeryüzünde sözcüklerin türetilmesinde insanların kat- kısı yadsınamaz. B) Aynı kavramın farklı dillerde farklı anlamlar taşıması normaldir. Sözcüklerin anlam güçleri, dilde kullanım sıklıklarına göre artar. D) Bir kelimenin taşıdığı anlamlar, kullanıldığı metne göre değişebilir. E) Sözcüğün anlamı, her insanın ona yüklediği anlama göre değişir. L 4. Erendiz Atasü'nün son kitabı, yedi öyküyü bir araya getiren ve adını içindeki öykülerin birinden alan Hayatın En Mutlu An'ı, insanın zamanla kurduğu ilişki, zamanın insan hayatı- na etkileri, özellikle hayatın yaşlılık evresi üzerine düşünen ve düşündüren öykülerden oluşur. Bu öykülerde yazar, orta

20. (1) Çevre sorunları günümüzde dünyanın önemli sorunlarından biri- dir. (II) Sanayileşme ile birlikte üretim ve tüketimin hızla artması, hâliyle doğal kaynakların azalmasına neden olmaktadır. (III) Hava, su, toprak gibi doğal unsurların kirlenmesinden dünyadaki bütün insanlar zarar görmektedir. (IV) Bu nedenle çevre sorunları, dev- letlerin sınırlarını aşmış ve uluslararası nitelik kazanmıştır. (V) Bu sorunlar, bir iki devletin anlaşması sonucunda çözülebilecek bir sorun olmaktan çıkmış, ülkeler arası iş birliği kaçınılmaz olmuştur. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II TYT/01GNL-6 (A Serisi) C) III D) IV E) V 6

30. Bu yazıyı yalnız başkalarını yermek, başka- larına taş atmak için mi yazdım? Ben onlara benzemez olur muyum hiç? Bir toplumda bir kişi ötekilerden ayrı olur mu? Onlardaki ku- surlar, eksiklikler elbette bende de var. Ancak insan kendisini göremiyor da çevresindekileri daha iyi gördüğünü sanıyor. Komşumuzun kusurlarını söylemeye kalkıyoruz, iyice ba- karsak anlıyoruz ki kendimizinkini de birlikte söylemişiz. Bu sözleri söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? A) Gerçekçi bir tutum içinde bulunan B) Toplumsal aksaklıkları mesele edinen C) Kendini bir başkasının yerine koyabilen D) Başarısızlığından ötürü kendini suçlayan E) Kişisel noksanlıklarını rahatlıkla dile geti- ren

az DE TYT/Türkçe 33. Bir romansal diyalog ve bir romansal eylem olduğu gibi bir romansal düşünce de vardır. Tolstoy'un Savaş ve Barış romanındaki büyük yer kaplayan fikirler, romanın dışında, örneğin bir bilimsel dergide düşünülemez. Hiç kuşkusuz bu, kasıtlı olarak naifleşmiş karşılaştırmalar ve eğretilemelerle dolu olan roman dilinde kendine has bir nitelik olduğundandır. Sadece bunun için değil. Tarihten söz eden Tolstoy, bir tarihçinin yapabileceği gibi olayların doğru betimlenmesiyle, bunların toplumsal, siyasal, kültürel sonuçlarıyla, şunun ya da bunun rolünün gelişmesiyle ilgilenmediği için de bu mümkün değildir. Çünkü Tolstoy, tarihle yalnızca "insan varlığının yeni boyutu" olarak ilgilenmiştir. Bu parçaya göre aşağıdaki önermelerden hangisi Tolstoy'un roman anlayışıyla örtüşür? A) Romanın tarihî konulara yaklaşımı, kendine özgü ve insan odaklıdır. B) Roman, topluma ayna tutması yönüyle tarihten ayrılır. C) Roman, tarihe ve tarihsel araştırmalara kaynaklık eder. D) Roman, inandırıcılığını artırmak üzere geçmişi ve kültürel birikimi kullanır. E) Roman, tarihi bir fon olarak kullanmak istediğinde kendi dil ve anlatımından ödünler verir.

werden r. idil- Jar e P 19. Değerler eğitiminin amacı, bütün insanlığın sahip olduğu evrensel değerlere vurgu yaparak iyi karakter örnekleri sergileyen, ahlaki değerlere sahip, sorumluluk duygusu içinde hareket eden vatandaşlar yetiştirmektir. Bu bakım- E dan değerler eğitimi bireylerde; saygı, sevgi, sorumluluk, erdem, cesaret, inanç, azim, adalet ve bireysel disiplin gibi çok önemli ahlaki ve medeni değerleri kazandırmayı amaç- lamaktadır. Diğer taraftan, değerler eğitiminin uzun vadeli amacı ise toplumda giderek daha büyük bir sorun hâline gelen konularda yardımcı olmak ve dünyamızın daha gü- venilir ve yaşanılır hâle gelmesine katkı sağlamaktır. 1. Bireylerin öz güvenlerinin güçlenmesini sağlama II. Topluma evrensel değerlere sahip bireyler kazandırma III. Toplumsal sorunların çözümüne katkı yapma Bu parçada değerler eğitiminin amaçları ile ilgili olarak yukarıda verilenlerden hangilerine değinilmiştir? A) Yalnız I B) Yolu

6. Yahya Kemal'e şu gülünç sorunun yöneltil- diğine şahit oldum: "Ne zaman şair olduğu- nuza inandınız?" Bunun üzerine Yahya Kemal hiç tereddüt etmeden, "Türkçeyi hissettiğim zaman..." cevabını verdi. Bu parçayla ilgili olarak aşağıda verilenler- den hangisi yanlıştır? A) Doğrudan anlatıma başvurulmuştur. B) Anlatıcı, şairle aynı görüşte olduğunu be- lirtmiştir. C) Şiir ve ana dil arasındaki güçlü ilişki vurgu- lanmıştır. D) Şair kendisine yöneltilen soruyu olgun- lukla karşılamıştır. E) "Gülünç" sözcüğü güldürücü, tuhaf anla- minda kullanılmıştır.

'nu nin SI. in yik ici pit e, isi -r- r. n A TÜRKÇE 19. Yapay zekâ uygulamaları, hayatıin pek çok alanında insanların yap- tığı işleri ellerinden alırken bu yolun sonunda Terminator filminin gerçeğe dönüşebileceğine dair endişelenenlerin sayısı hızla artıyor. Aslında haksız da değiller. İnsana özgü düşünce sisteminden ve vicdandan yoksun otomasyona dayalı bir sistemin, günün birinde kendi varlığını sürdürmeyi öncelik olarak belirleyip bu yönde kararlara imza atmayacağını kim bilebilir? İşte bu yöndeki olası bir gelişme- yi engellemek için dünya teknoloji devleri, yapay zekâ gelişiminin etik değerlere uygunluğunu sağlamak üzere bir birlik kurduklarını duyurdu. Bu birlik; yapay zekâ alanında faaliyet gösteren pek çok şirketin, bu alanda araştırmalar yapan bilim insanlarının katkısıyla yapay zekânın etik, eşitlik, şeffaflık, uyumluluk gibi niteliklerini kontrol altında tutmayı hedefliyor. Aslında bu, gerçekten önemli bir çaba. Zira yapay zekâ dediğiniz kavram mevcut verilerin yanı sıra edindiği tecrübelerden beslenerek kendini geliştirdiği için bu süreçte yapay zekâyı denetim altında tutmanız ve neyin doğru, neyin yanlış oldu- ğunun sınırlarını net olarak çizmeniz büyük önem taşıyor. Örneğin bundan birkaç ay önce Microsoft'un Tay adını verdiği yapay zekâ temelli sohbet robotu, kullanıcılarla arasındaki sohbetlerden aldığı verileri yorumlarken fanatik söylemler benimsemeye başlamış ve deneme apar topar sonlandırılmıştı. Bu parçaya göre yapay zekâ ile ilgili asıl endişe uyandıran durum aşağıdakilerden hangisidir? A) İnsanların yaptığı işleri yapmasından dolayı gelecekte işsizliğin daha çok artması B) Büyük bilgisayar şirketleri tarafından programlanıp kontrol al- tında tutulması C) Kendini geliştirip insanın kontrolünden çıkarak tehlikeli bir bo- yuta ulaşması D) Fanatik bir tutum takınarak insanlar arasında uzlaşmaya daya- 11, uyumlu grupların oluşmasını sağlaması E) Sınırlarının net olarak çizilememesinin dünyanın sonunu hazır- łaması 20. Çin'in güneyindeki Guangxi Bölgesi'nde keşfedilen bir çökme çuku- runun tahanında kadim zamanlardan kalma bir orman bulundu. Jaundaki