Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

Piri Reis, ünlü bir Osmanlı denizcisidir. Çekirdekten
yetişme bir denizci olan Piri Reis, küçük yaşta amca-
Si Kemal Reis'in yanında denizlere açıldı. Akdeniz'de
birçok korsanlık olayına karıştı. Amcası Osmanlı Dev-
leti'nin hizmetine girince Piri Reis'e de kaptanlık veril-
di. 1499-1502 arasındaki Osmanlı-Venedik Savaşı'na
katılan Piri Reis, 1511'de amcası ölünce Gelibolu'ya
çekildi. Burada ünlü yapıtı Kitab-ı Bahriye üzerine
çalışmaya koyuldu. 1513'te bir dünya haritası çizdi.
Yavuz Sultan Selim'in çağrısı üzerine 1517'de Mısır'a
sefer yapan donanmada görev aldı. 1522'deki Rodos
Seferi'ne katıldı. 1521'de bitirdiği Kitab-ı Bahriye'yi
yeniden düzenleyerek 1525'te Kanuni Sultan Süley-
man'a sundu. 1528'de ikinci bir dünya haritası çizerek
bunu da padişaha armağan etti.
Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz?
A) Piri Reis'e kaptanlık verilmesinde amcasının isteği
etkili olmuştur.
B) Piri Reis, amcasının ölümü üzerine yer değişikliği
yapmıştır.
C) Yapıtı ve çizdiği dünya haritasını padişaha vermiş-
tir.
D) Piri Reis, Osmanlı Devleti'nde kaptanlık görevi de
yapmıştır.
E) Piri Reis'in denizciliği kısa sürede ve tesadüfen ge-
lişmemiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Piri Reis, ünlü bir Osmanlı denizcisidir. Çekirdekten yetişme bir denizci olan Piri Reis, küçük yaşta amca- Si Kemal Reis'in yanında denizlere açıldı. Akdeniz'de birçok korsanlık olayına karıştı. Amcası Osmanlı Dev- leti'nin hizmetine girince Piri Reis'e de kaptanlık veril- di. 1499-1502 arasındaki Osmanlı-Venedik Savaşı'na katılan Piri Reis, 1511'de amcası ölünce Gelibolu'ya çekildi. Burada ünlü yapıtı Kitab-ı Bahriye üzerine çalışmaya koyuldu. 1513'te bir dünya haritası çizdi. Yavuz Sultan Selim'in çağrısı üzerine 1517'de Mısır'a sefer yapan donanmada görev aldı. 1522'deki Rodos Seferi'ne katıldı. 1521'de bitirdiği Kitab-ı Bahriye'yi yeniden düzenleyerek 1525'te Kanuni Sultan Süley- man'a sundu. 1528'de ikinci bir dünya haritası çizerek bunu da padişaha armağan etti. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Piri Reis'e kaptanlık verilmesinde amcasının isteği etkili olmuştur. B) Piri Reis, amcasının ölümü üzerine yer değişikliği yapmıştır. C) Yapıtı ve çizdiği dünya haritasını padişaha vermiş- tir. D) Piri Reis, Osmanlı Devleti'nde kaptanlık görevi de yapmıştır. E) Piri Reis'in denizciliği kısa sürede ve tesadüfen ge- lişmemiştir.
3.
Pireler, küçük, koyu kahverengi ve kan emici böcek-
lerdir. Bir pire üç çift güçlü bacağının yardımıyla gövde
uzunluğunun 200 katı uzaklığa sıçrayabilir. Küçük ve
yuvarlak başında yer alan ağız parçalarıyla üzerinde
yaşadığı memelilerin ve kuşların derisini delip kanını
emer. Gövdesi yanlardan iyice yassılaşmıştır. Başının
gerisinde ve gövdesinde sıralar hâlinde dikensi çıkıntı-
lar bulunur. Gövdesinin biçimi sayesinde üzerinde ya-
şadığı hayvanın kılları ya da tüyleri arasında çok hızlı
hareket edebilir. Gövdesindeki arkaya yatık çıkıntılar
ise geriye doğru kaymasını engeller. Dişi pireler yu-
murtalarını üstünde yaşadıkları canlıların kılları arası-
na ya da yaşadıkları çevredeki pislik ve atıklarla dolu
korunaklı yarık çataklara bırakır. Böylece yumurtadan
çıkan larvalar besin sıkıntısı çekmez. Larvalar çok kü-
çük ve beyaz tırtıllara benzer.
Bu parçada pirelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi-
ne değinilmemiştir?
A) Pirelerin memelilerin derilerini delip kanlarını em-
diklerine
B) Üzerinde yaşadıkları hayvanların kıllarında ilerle-
melerinde ağız parçalarının rolü olduğuna
C) Pirelerin birçok özelliğinin olumsuzluklardan onu
koruduğuna
D) Kendi gövde uzunluğunun çok uzağına sıçrama-
sında bacaklarının etkili olduğuna
E) Pirelerin renklerinin diğer pireler için de aynı oldu-
ğuna
com.tr
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. Pireler, küçük, koyu kahverengi ve kan emici böcek- lerdir. Bir pire üç çift güçlü bacağının yardımıyla gövde uzunluğunun 200 katı uzaklığa sıçrayabilir. Küçük ve yuvarlak başında yer alan ağız parçalarıyla üzerinde yaşadığı memelilerin ve kuşların derisini delip kanını emer. Gövdesi yanlardan iyice yassılaşmıştır. Başının gerisinde ve gövdesinde sıralar hâlinde dikensi çıkıntı- lar bulunur. Gövdesinin biçimi sayesinde üzerinde ya- şadığı hayvanın kılları ya da tüyleri arasında çok hızlı hareket edebilir. Gövdesindeki arkaya yatık çıkıntılar ise geriye doğru kaymasını engeller. Dişi pireler yu- murtalarını üstünde yaşadıkları canlıların kılları arası- na ya da yaşadıkları çevredeki pislik ve atıklarla dolu korunaklı yarık çataklara bırakır. Böylece yumurtadan çıkan larvalar besin sıkıntısı çekmez. Larvalar çok kü- çük ve beyaz tırtıllara benzer. Bu parçada pirelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi- ne değinilmemiştir? A) Pirelerin memelilerin derilerini delip kanlarını em- diklerine B) Üzerinde yaşadıkları hayvanların kıllarında ilerle- melerinde ağız parçalarının rolü olduğuna C) Pirelerin birçok özelliğinin olumsuzluklardan onu koruduğuna D) Kendi gövde uzunluğunun çok uzağına sıçrama- sında bacaklarının etkili olduğuna E) Pirelerin renklerinin diğer pireler için de aynı oldu- ğuna com.tr
A
A
TYT
5.
34 yıllık kısa ömründe yazdığı metinlerle manevi
keşiflerin peşinde olan, sohbet havasındaki üslubuyla
dikkat çeken ve hikmetli tavrı işaret eden Simone Weil;
Türkiye'de Kişi ve Kutsal, Felsefe Dersleri, Allah Aşkı
Üzerine Düzensiz Düşünceler eserleriyle okurun
dikkatini çekti.
Bu cümlede, söz edilen yazarın aşağıdaki
özelliklerinden hangisine değinilmemiştir?
A
A) Ruhsal durumları bulmaya yoğunlaştığına
BY Senli benli bir anlatım benimsediğine V
C)) Didaktik bir anlayışla hareket ettiğine
Okuru düşsel bir gezintiye çıkardığına
E) Türk okurunun ilgisini toplamayı başardığına
6.
(1) Bütün sanat türlerinde tabiat ve iktidar kavramlarının
yanında atıf yapılan temel imgelerin sonuncusu olan
aşk, aynı zamanda
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A TYT 5. 34 yıllık kısa ömründe yazdığı metinlerle manevi keşiflerin peşinde olan, sohbet havasındaki üslubuyla dikkat çeken ve hikmetli tavrı işaret eden Simone Weil; Türkiye'de Kişi ve Kutsal, Felsefe Dersleri, Allah Aşkı Üzerine Düzensiz Düşünceler eserleriyle okurun dikkatini çekti. Bu cümlede, söz edilen yazarın aşağıdaki özelliklerinden hangisine değinilmemiştir? A A) Ruhsal durumları bulmaya yoğunlaştığına BY Senli benli bir anlatım benimsediğine V C)) Didaktik bir anlayışla hareket ettiğine Okuru düşsel bir gezintiye çıkardığına E) Türk okurunun ilgisini toplamayı başardığına 6. (1) Bütün sanat türlerinde tabiat ve iktidar kavramlarının yanında atıf yapılan temel imgelerin sonuncusu olan aşk, aynı zamanda
Doğal mıknatısa ya da mıknatıs taşına manyetit adı
verilir. Kimyasal bakımdan bu madde spineller aile-
sine ait bir demir oksididir. Manyetit, bazik kayalarda
bulunur ve yerküre yüzeyinde gerçek dağlar oluşturur.
Manyetit kristalleri, küp bakışımlı ve sekiz yüzlülerdir.
Manyetit; demiri, nikeli ve kobaltı çekme özelliği göste-
rir. Bir kristal içinde alınan çeşitli doğrultulara göre çok
belirgin bir manyetit anizotropisi vardır. Yoğunluğu 4
ile 5,2 arasında değişir. Manyetit, demir cevheri olarak
işletilir ve bu metalin en iyi nitelikte olan türüdür. Doğal
mıknatıslar, Yunanlarca bilinmekteydi ve ilk kez ikisine
de Magnesya adı verilen, Küçük Asya'nın bir kentinde
ve Makedonya'nın bir bölgesinde bulunmuşlardı. Son-
raları manyetik sözcüğü, mıknatıslarda gözlemlenen
olaylar için, manyetiklik sözcüğü de bu olayları incele-
yen fizik dalı için kullanılmaya başlandı.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Manyetitten daha iyi özellikler taşıyan bir metal türü
yoktur.
B) Manyetit, yer aldığı kaya türlerinde bir yarıma git-
mez.
C) Manyetitin yoğunluğu sabit bir değer gösterme-
mektedir.
D) Doğal mıknatıslara ilk kez Makedonya'da rastlanıl-
mıştır.
E) Manyetitin ilk kullanılmaya başlandığı sıralarda
manyetiklik kavramı kullanımda değildir.
M
6
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Doğal mıknatısa ya da mıknatıs taşına manyetit adı verilir. Kimyasal bakımdan bu madde spineller aile- sine ait bir demir oksididir. Manyetit, bazik kayalarda bulunur ve yerküre yüzeyinde gerçek dağlar oluşturur. Manyetit kristalleri, küp bakışımlı ve sekiz yüzlülerdir. Manyetit; demiri, nikeli ve kobaltı çekme özelliği göste- rir. Bir kristal içinde alınan çeşitli doğrultulara göre çok belirgin bir manyetit anizotropisi vardır. Yoğunluğu 4 ile 5,2 arasında değişir. Manyetit, demir cevheri olarak işletilir ve bu metalin en iyi nitelikte olan türüdür. Doğal mıknatıslar, Yunanlarca bilinmekteydi ve ilk kez ikisine de Magnesya adı verilen, Küçük Asya'nın bir kentinde ve Makedonya'nın bir bölgesinde bulunmuşlardı. Son- raları manyetik sözcüğü, mıknatıslarda gözlemlenen olaylar için, manyetiklik sözcüğü de bu olayları incele- yen fizik dalı için kullanılmaya başlandı. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Manyetitten daha iyi özellikler taşıyan bir metal türü yoktur. B) Manyetit, yer aldığı kaya türlerinde bir yarıma git- mez. C) Manyetitin yoğunluğu sabit bir değer gösterme- mektedir. D) Doğal mıknatıslara ilk kez Makedonya'da rastlanıl- mıştır. E) Manyetitin ilk kullanılmaya başlandığı sıralarda manyetiklik kavramı kullanımda değildir. M 6
10
Istanbul'un Fatih semtinde, Kültür ve Turizm Bakan-
lığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğüne bağlı kitaplık:
Millet Kütüphanesi. Binası 1700-1701 yıllarında Şey-
hülislam Feyzullah Efendi tarafından Feyziye Medre-
sesi olarak yaptırıldı. 17 Nisan 1916'da Diyarbakırlı Ali
Emiri Efendi'nin çabalarıyla Millet Kütüphanesi olarak
hizmete girdi. Ali Emiri Efendi, bu kitaplığa 15.000 cilt
yazma ve basma kitap bağışladı. 1924'e değin müdür-
lüğünü yaptı. 1962'den sonra kitaplık İstanbul İl Kü-
tüphanesi oldu. İstanbul'daki 105 halk kitaplığı buraya
bağlandı. 1981'de ilk halk kütüphanesi Beyazıt'taki
Simkeşhane binasına taşındı. Yalnızca 7 kütüphane
Millet Kütüphanesine bağlı kaldı. Kütüphanedeki yaz-
malar iki büyük koleksiyondan oluşur: Ali Emiri kitapla-
ri, Feyzullah Efendi kitapları. Eski harfli basma 14.960
kitap, yeni harfli 24.000 civarında kitap bulunmaktadır.
Kütüphanenin müzesinde Divan-ı Lügati't-Türk, Mu-
hibbi Divanı, Âşık Çelebi Tezkiresi gibi önemli eserler
yer almaktadır.
Bu parçada Millet Kütüphanesi ile ilgili olarak aşa-
ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
A) Millet Kütüphanesinin şimdiki adını almasında Ali
Emiri Efendi'nin katkısının olduğuna
B) Kütüphanenin yer değişikliği yaşamasının, bazı ki-
taplıkların ondan ayrılmasına neden olduğuna
www.pelikankitabevi.com.tr
C) Kütüphanenin kitaplıklarının yanı sıra bünyesinde
müze de barındırdığına
D) Medrese kökenli bu kütüphanenin iki şahıs etrafin-
da şekillendiğine
E) Millet Kütüphanesinin 1700-1701 yıllarında Feyzul-
lah Efendi tarafından hizmete açıldığına
D
ve
S
t
F
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
10 Istanbul'un Fatih semtinde, Kültür ve Turizm Bakan- lığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğüne bağlı kitaplık: Millet Kütüphanesi. Binası 1700-1701 yıllarında Şey- hülislam Feyzullah Efendi tarafından Feyziye Medre- sesi olarak yaptırıldı. 17 Nisan 1916'da Diyarbakırlı Ali Emiri Efendi'nin çabalarıyla Millet Kütüphanesi olarak hizmete girdi. Ali Emiri Efendi, bu kitaplığa 15.000 cilt yazma ve basma kitap bağışladı. 1924'e değin müdür- lüğünü yaptı. 1962'den sonra kitaplık İstanbul İl Kü- tüphanesi oldu. İstanbul'daki 105 halk kitaplığı buraya bağlandı. 1981'de ilk halk kütüphanesi Beyazıt'taki Simkeşhane binasına taşındı. Yalnızca 7 kütüphane Millet Kütüphanesine bağlı kaldı. Kütüphanedeki yaz- malar iki büyük koleksiyondan oluşur: Ali Emiri kitapla- ri, Feyzullah Efendi kitapları. Eski harfli basma 14.960 kitap, yeni harfli 24.000 civarında kitap bulunmaktadır. Kütüphanenin müzesinde Divan-ı Lügati't-Türk, Mu- hibbi Divanı, Âşık Çelebi Tezkiresi gibi önemli eserler yer almaktadır. Bu parçada Millet Kütüphanesi ile ilgili olarak aşa- ğıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Millet Kütüphanesinin şimdiki adını almasında Ali Emiri Efendi'nin katkısının olduğuna B) Kütüphanenin yer değişikliği yaşamasının, bazı ki- taplıkların ondan ayrılmasına neden olduğuna www.pelikankitabevi.com.tr C) Kütüphanenin kitaplıklarının yanı sıra bünyesinde müze de barındırdığına D) Medrese kökenli bu kütüphanenin iki şahıs etrafin- da şekillendiğine E) Millet Kütüphanesinin 1700-1701 yıllarında Feyzul- lah Efendi tarafından hizmete açıldığına D ve S t F
5.
1. Edebiyat; insanların birbirlerini daha iyi anlamalarının yolu,
türlerin birlikteliğinin vazgeçilmez köprüsüdür.
II.
Biz insanlar, zaman içinde edebiyatı icat ettik çünkü gerçek
dünya yeterince yaratıcı değildi.
III. Edebiyat denen şey, hayatı mümkün olduğu kadar gerçekçi
şekilde aktarmak için çaba sarf etmenin bir adıdır.
IV. Bozulmuş bir edebiyat, sağlıksız bir toplumun ürünüdür çünkü
her toplum bütünüyle edebiyatına yansır.
V. Edebiyat, hayatı taklit etmeden hayatın önünde gider; ona istediği
biçimi verir, bu yüzden ortaya çıkmıştır.
Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en
yakındır?
A) ve II
D) IN ve V
V
liyev
B) II
C) III ve IV
E) IV ve V
Diğer Sayfaya Geçiniz.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5. 1. Edebiyat; insanların birbirlerini daha iyi anlamalarının yolu, türlerin birlikteliğinin vazgeçilmez köprüsüdür. II. Biz insanlar, zaman içinde edebiyatı icat ettik çünkü gerçek dünya yeterince yaratıcı değildi. III. Edebiyat denen şey, hayatı mümkün olduğu kadar gerçekçi şekilde aktarmak için çaba sarf etmenin bir adıdır. IV. Bozulmuş bir edebiyat, sağlıksız bir toplumun ürünüdür çünkü her toplum bütünüyle edebiyatına yansır. V. Edebiyat, hayatı taklit etmeden hayatın önünde gider; ona istediği biçimi verir, bu yüzden ortaya çıkmıştır. Numaralanmış cümlelerden hangileri anlamca birbirine en yakındır? A) ve II D) IN ve V V liyev B) II C) III ve IV E) IV ve V Diğer Sayfaya Geçiniz.
23. (1) Bahar aylarında ülkemizin hemen her yeri farklı renklerle dona-
nıyor, eşsiz görünümlere kavuşuyor. (1) Bahar mevsiminde fotoğraf
çekmek çok keyifli çünkü ne yazın fazla ışığı ve aşırı sıcağı ne de kışın
şiddetli soğuğu ve loşluğu var baharda. (III) Yeni boy veren fidanlar,
patlayan bahar dalları, rengârenk açan çiçekler, yeşilin her tonuyla
boyanan ağaçlar ve araziler, yağmurun ardından gelen pırıl pırıl bir
güneş... (IV) Hepsi bu mu, elbette değil!.. (V) Karların erimeye yüz
tutup tazecik otların ve çiçeklerin boy verdiği dağların eteklerinden
tutun da yaşama renk katan kelebeklere, coşkun duygularımızın
yarattığı insan davranışlarına kadar birçok zenginlik var.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını
bozmaktadır?
A) I
B) II
TYT/01GNL-5 (A Serisi)
C) III
D) IV
E) V
E
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
23. (1) Bahar aylarında ülkemizin hemen her yeri farklı renklerle dona- nıyor, eşsiz görünümlere kavuşuyor. (1) Bahar mevsiminde fotoğraf çekmek çok keyifli çünkü ne yazın fazla ışığı ve aşırı sıcağı ne de kışın şiddetli soğuğu ve loşluğu var baharda. (III) Yeni boy veren fidanlar, patlayan bahar dalları, rengârenk açan çiçekler, yeşilin her tonuyla boyanan ağaçlar ve araziler, yağmurun ardından gelen pırıl pırıl bir güneş... (IV) Hepsi bu mu, elbette değil!.. (V) Karların erimeye yüz tutup tazecik otların ve çiçeklerin boy verdiği dağların eteklerinden tutun da yaşama renk katan kelebeklere, coşkun duygularımızın yarattığı insan davranışlarına kadar birçok zenginlik var. Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisi düşüncenin akışını bozmaktadır? A) I B) II TYT/01GNL-5 (A Serisi) C) III D) IV E) V E
Belçika'da bir il merkezi: Anvers. Batida Escaut, gü-
neyde Dyle ırmaklarıyla sınırı olan il, Campine'in pek
engebeli olmayan batı kesimini kaplar. Çevreden ko-
pukluğu ve topraklarının verimsizliği nedeniyle uzun
süre fundalıklar ve turbalıklarıyla örtülü olan il toprak-
ları, 18 ve 19. yüzyıllarda güzel ormanlarla kaplı ama
hayvancılığın ağır bastığı bir tarım bölgesi oldu. Yakın
dönemde güçlü ulaşım eksenleri oluşturulması saye-
sinde çevreden kopukluğundan kurtulan Campine'in,
bir yanda denize, öte yanda Liege ve Almanya ara-
sındaki konumu değerlendirilmeye başlandı. Kurulan
ilk sanayi tesisleri, cam fabrikaları, demirsiz metaller
metalürjisi ve nükleer sanayi oldu. Hafif sanayiler bir
yandan Turnhout çevresinde öte yandan Geel dolay-
larında toplandı. Ayrıca Anvers-Brüksel-Charleroi ek-
seninin kuzey kesiminde ve Nethe Irmağı vadisinde
başka etkinlikler yerleşti.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Ulaşım konusundaki gelişmeler Campine'in dış iliş-
kilerinde etkili olmuştur.
B) Çevreden kopukluk, birçok sanayi kuruluşunun ve
bazı etkinliklerin gelişimini de etkilemiştir.
C) Toprak verimsizliği belli bir dönemden sonra yerini
tarımsal faaliyetlere bırakmıştır.
D) Çevreyle bağlantı güçlenince ülke ile olan ilişkisi de
gelişmiştir.
E) Anvers, Campine'in engebeli olan bölgelerinde yer
alır.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Belçika'da bir il merkezi: Anvers. Batida Escaut, gü- neyde Dyle ırmaklarıyla sınırı olan il, Campine'in pek engebeli olmayan batı kesimini kaplar. Çevreden ko- pukluğu ve topraklarının verimsizliği nedeniyle uzun süre fundalıklar ve turbalıklarıyla örtülü olan il toprak- ları, 18 ve 19. yüzyıllarda güzel ormanlarla kaplı ama hayvancılığın ağır bastığı bir tarım bölgesi oldu. Yakın dönemde güçlü ulaşım eksenleri oluşturulması saye- sinde çevreden kopukluğundan kurtulan Campine'in, bir yanda denize, öte yanda Liege ve Almanya ara- sındaki konumu değerlendirilmeye başlandı. Kurulan ilk sanayi tesisleri, cam fabrikaları, demirsiz metaller metalürjisi ve nükleer sanayi oldu. Hafif sanayiler bir yandan Turnhout çevresinde öte yandan Geel dolay- larında toplandı. Ayrıca Anvers-Brüksel-Charleroi ek- seninin kuzey kesiminde ve Nethe Irmağı vadisinde başka etkinlikler yerleşti. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Ulaşım konusundaki gelişmeler Campine'in dış iliş- kilerinde etkili olmuştur. B) Çevreden kopukluk, birçok sanayi kuruluşunun ve bazı etkinliklerin gelişimini de etkilemiştir. C) Toprak verimsizliği belli bir dönemden sonra yerini tarımsal faaliyetlere bırakmıştır. D) Çevreyle bağlantı güçlenince ülke ile olan ilişkisi de gelişmiştir. E) Anvers, Campine'in engebeli olan bölgelerinde yer alır.
18. Gazale Alizade'nin 1990 yılında tamamladığı ölümsüz eseri İdrisîlerin
Evi'ni bir eleştirmen gözüyle incelemek bence çok kolaydır. Kolaydır
çünkü karşımızdaki son derece oturaklı ve tamam bir eserdir: Dil
yerinde ve ayrıntıcılık had safhada, üslup özgün, olay örgüsü orijl-
nal, kurgu sağlam, karakterler sahici, ince işçilik göz alıcı, vesaire.
Karşımızdaki tam anlamıyla bir kurmaca şaheseri; zevkle, daima,
eskimeden okunabilecek bir "büyük roman"dır. Üstelik gözden kaç-
mış bir "büyük roman", sadece edebiyat tutkunlarının keşfedebildiği.
Edebiyat tutkunları bilirler, böylesine zaman rastlanmaz. O yüz-
den böyle kitaplardan birine rastladığınızda günlerce, belki aylarca
sürecek bir mutluluğa kapılırsınız. Eser, hafızanızda ve gönlünüzde,
zaman zaman ziyaret edeceğiniz görkemli bir köşke ömürlük olarak
yerleşir ve her ziyaretinizde anlarsınız ki bu gerçekten büyük bir
romandır.
Bu parçadaki eleştirmene göre aşağıdakilerden hangisi büyük
romanda bulunması gereken özelliklerden biri değildir?
der
A) Olay örgüsü ve üslup bakımından özgün bir tarza sahip olması
B) Okuyucu tarafından her dönemde tekrar tekrar keyifle okuna-
bilmesi
C) Kurmaca olmasına rağmen karakterlerin gerçeğe çok yakın ol-
Bu
aş
A)
B
20
ması
D) Dil özellikleri bakımından özenli ve detaycı bir çalışmayı yansıt-
masi
E) Yazıldığı dönemde değerinin anlaşılmaması ancak zaman geç-
tikçe değer kazanması
TYT/01GNL-5 (A Serisi)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
18. Gazale Alizade'nin 1990 yılında tamamladığı ölümsüz eseri İdrisîlerin Evi'ni bir eleştirmen gözüyle incelemek bence çok kolaydır. Kolaydır çünkü karşımızdaki son derece oturaklı ve tamam bir eserdir: Dil yerinde ve ayrıntıcılık had safhada, üslup özgün, olay örgüsü orijl- nal, kurgu sağlam, karakterler sahici, ince işçilik göz alıcı, vesaire. Karşımızdaki tam anlamıyla bir kurmaca şaheseri; zevkle, daima, eskimeden okunabilecek bir "büyük roman"dır. Üstelik gözden kaç- mış bir "büyük roman", sadece edebiyat tutkunlarının keşfedebildiği. Edebiyat tutkunları bilirler, böylesine zaman rastlanmaz. O yüz- den böyle kitaplardan birine rastladığınızda günlerce, belki aylarca sürecek bir mutluluğa kapılırsınız. Eser, hafızanızda ve gönlünüzde, zaman zaman ziyaret edeceğiniz görkemli bir köşke ömürlük olarak yerleşir ve her ziyaretinizde anlarsınız ki bu gerçekten büyük bir romandır. Bu parçadaki eleştirmene göre aşağıdakilerden hangisi büyük romanda bulunması gereken özelliklerden biri değildir? der A) Olay örgüsü ve üslup bakımından özgün bir tarza sahip olması B) Okuyucu tarafından her dönemde tekrar tekrar keyifle okuna- bilmesi C) Kurmaca olmasına rağmen karakterlerin gerçeğe çok yakın ol- Bu aş A) B 20 ması D) Dil özellikleri bakımından özenli ve detaycı bir çalışmayı yansıt- masi E) Yazıldığı dönemde değerinin anlaşılmaması ancak zaman geç- tikçe değer kazanması TYT/01GNL-5 (A Serisi)
Yaşlılık, zamanından önce başlamışsa patolojik sayı-
lamaz. Fizyolojik olduğunda organların esas ögeleri-
nin yerini yavaş yavaş bir bağ dokusunun almasıyla
ve çeşitli işlevlerin yavaşlamasıyla kendini gösterir.
İnsanda yaşlılık ögesi olarak şunlar sayılabilir: Deride
kızarıklıklar, eklem esnekliğinin kaybolması, kemikler-
de kırılganlığın artması, ankilozlar, yaraların kapan-
masında ve kırıkların kaynamasında gecikme, görme,
işitme ve zihin yeteneklerinin zayıflaması vs. Bu olgu-
lar bireyden bireye son derece değişiktir ve çoğunlukla
biyolojik yaşla kronolojik yaş birbirine denk düşmez.
Benzer olgular hayvanlarda ve bitkilerde de görülür.
Yaşlılığın önlenmesi ya da en azından geciktirilmesi,
birçok etmene bağlıdır. Bu etmenleri inceleyen tip da-
lina gerontoloji denir. Yaşlılığın ayırt edici özelliği olan
ve her çeşit patolojik sürecin dışında kendini gösteren
zihinsel güçlerin zayıflaması, nöronların azalması so-
nucudur. Ancak bu azalma doğuştan itibaren başlar.
Oysa zihinsel güçler doğuştan sonra büyük bir geliş-
en me gösterir. Buradan anlaşılacağı üzere önemli olan
nöronların sayısı değil, nöronlar arasındaki sinaps
bağıntıları sayısıdır. Beynin yaşlanmasının ayırt edici
özelliği, sinapsların esnekliğinin kaybolması ve kulla-
nılabilir sinirsel aracılar sayısının azalmasıdır.
Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Patolojik denilebilecek bir yaşlılık evresi vücudun
işlevlerinin yavaşlamasıyla kendini göstermeyebilir.
B) Nöronların azalması olgusu, özellikle yaşlılık evre-
sinde kendini gösteren bir durumdur.
www.pelikankitabevi.com.tr
C) Yaşlılık belirtisi olarak sayılacak bir nokta, daha ön-
ceki dönemlerde başlamaktadır.
D) Kırıkların kaynamasında gecikme durumu, bireyler
arasında farklı zamanlarda gerçekleşebilir.
E) Sinaps bağıntılarının sayısı ve sinirsel aracıların
azalması beynin yaşlanmasında etkilidir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Yaşlılık, zamanından önce başlamışsa patolojik sayı- lamaz. Fizyolojik olduğunda organların esas ögeleri- nin yerini yavaş yavaş bir bağ dokusunun almasıyla ve çeşitli işlevlerin yavaşlamasıyla kendini gösterir. İnsanda yaşlılık ögesi olarak şunlar sayılabilir: Deride kızarıklıklar, eklem esnekliğinin kaybolması, kemikler- de kırılganlığın artması, ankilozlar, yaraların kapan- masında ve kırıkların kaynamasında gecikme, görme, işitme ve zihin yeteneklerinin zayıflaması vs. Bu olgu- lar bireyden bireye son derece değişiktir ve çoğunlukla biyolojik yaşla kronolojik yaş birbirine denk düşmez. Benzer olgular hayvanlarda ve bitkilerde de görülür. Yaşlılığın önlenmesi ya da en azından geciktirilmesi, birçok etmene bağlıdır. Bu etmenleri inceleyen tip da- lina gerontoloji denir. Yaşlılığın ayırt edici özelliği olan ve her çeşit patolojik sürecin dışında kendini gösteren zihinsel güçlerin zayıflaması, nöronların azalması so- nucudur. Ancak bu azalma doğuştan itibaren başlar. Oysa zihinsel güçler doğuştan sonra büyük bir geliş- en me gösterir. Buradan anlaşılacağı üzere önemli olan nöronların sayısı değil, nöronlar arasındaki sinaps bağıntıları sayısıdır. Beynin yaşlanmasının ayırt edici özelliği, sinapsların esnekliğinin kaybolması ve kulla- nılabilir sinirsel aracılar sayısının azalmasıdır. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Patolojik denilebilecek bir yaşlılık evresi vücudun işlevlerinin yavaşlamasıyla kendini göstermeyebilir. B) Nöronların azalması olgusu, özellikle yaşlılık evre- sinde kendini gösteren bir durumdur. www.pelikankitabevi.com.tr C) Yaşlılık belirtisi olarak sayılacak bir nokta, daha ön- ceki dönemlerde başlamaktadır. D) Kırıkların kaynamasında gecikme durumu, bireyler arasında farklı zamanlarda gerçekleşebilir. E) Sinaps bağıntılarının sayısı ve sinirsel aracıların azalması beynin yaşlanmasında etkilidir.
www.pelikankitabevi.com.tr
8.
uy-
madığında, motorun çalışması sırasında meydana
Yakıt karakteristikleri, motor karakteristiklerine
gelen olaya vuruntu denir. Gerek ateşleme düzeneği-
nin ayarsızlığından gerek biyel kolu başındaki ya da
ayağındaki aşırı boşluktan kaynaklanan ayırt edici bir
yakıtın
dizi boğuk gürültü olarak da tanımlanabilir. Bir
vuruntuya karşı gösterdiği direnci artırmak üzere ge-
rekli önlemleri almak gerekir. Bu direnç deneysel ola-
rak benzinin oktan derecesiyle ifade edilir. Patlamalı
motorların yakıtına konarak vuruntuya karşı direnci ar-
tiran katkı maddesi mevcuttur. Vuruntu, genellikle bü-
tün yüzeyi boyunca eşit biçimde soğutulmayan silindir
kafasındaki sıcak noktaların etkisiyle meydana gelen
bir erken ateşleme yüzünden gazların silindir içinde
düzensiz olarak yandığı durumlarda da ortaya çıkar.
Vuruntuya neden olan öteki nedenler şunlardır: Tam
olarak atılamayan yanmış gazların çok sıcak birikimler
oluşturarak daha sonraki emme zamanında yakıt karı-
şımına temas edip bu karışımı tutuşturması, ateşleme
avansının iyi ayarlanmaması vs.
Bu parçada vuruntu ile ilgili olarak aşağıdakiler-
den hangisine değinilmemiştir?
A) Belli bir düzenin uzağında yanan gazların bekle-
nenden önce ateşlenmesinin vuruntuyu oluşturabi-
leceğine
B) Birbirine orantısız olarak soğuyan silindir başındaki
noktaların vuruntu üzerinde etkili bir bölge olabile-
ceğine
C) Yakıt ve motor özelliklerinin birbirinden farklı olma-
sının ateşleme avansının iyi ayarlanamamasıyla
aynı etkiyi yaratacağına
D) Benzindeki oktan derecesinin, motordaki tam ola-
rak anlaşılamayan gürültünün giderilmesinde itici
güç olmayacağına
E) Vuruntunun çeşitli sebepleri bulunan, motorun ça-
lışması esnasında ortaya çıkan ve kulağa hitap
eden bir oluşum olduğuna
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
www.pelikankitabevi.com.tr 8. uy- madığında, motorun çalışması sırasında meydana Yakıt karakteristikleri, motor karakteristiklerine gelen olaya vuruntu denir. Gerek ateşleme düzeneği- nin ayarsızlığından gerek biyel kolu başındaki ya da ayağındaki aşırı boşluktan kaynaklanan ayırt edici bir yakıtın dizi boğuk gürültü olarak da tanımlanabilir. Bir vuruntuya karşı gösterdiği direnci artırmak üzere ge- rekli önlemleri almak gerekir. Bu direnç deneysel ola- rak benzinin oktan derecesiyle ifade edilir. Patlamalı motorların yakıtına konarak vuruntuya karşı direnci ar- tiran katkı maddesi mevcuttur. Vuruntu, genellikle bü- tün yüzeyi boyunca eşit biçimde soğutulmayan silindir kafasındaki sıcak noktaların etkisiyle meydana gelen bir erken ateşleme yüzünden gazların silindir içinde düzensiz olarak yandığı durumlarda da ortaya çıkar. Vuruntuya neden olan öteki nedenler şunlardır: Tam olarak atılamayan yanmış gazların çok sıcak birikimler oluşturarak daha sonraki emme zamanında yakıt karı- şımına temas edip bu karışımı tutuşturması, ateşleme avansının iyi ayarlanmaması vs. Bu parçada vuruntu ile ilgili olarak aşağıdakiler- den hangisine değinilmemiştir? A) Belli bir düzenin uzağında yanan gazların bekle- nenden önce ateşlenmesinin vuruntuyu oluşturabi- leceğine B) Birbirine orantısız olarak soğuyan silindir başındaki noktaların vuruntu üzerinde etkili bir bölge olabile- ceğine C) Yakıt ve motor özelliklerinin birbirinden farklı olma- sının ateşleme avansının iyi ayarlanamamasıyla aynı etkiyi yaratacağına D) Benzindeki oktan derecesinin, motordaki tam ola- rak anlaşılamayan gürültünün giderilmesinde itici güç olmayacağına E) Vuruntunun çeşitli sebepleri bulunan, motorun ça- lışması esnasında ortaya çıkan ve kulağa hitap eden bir oluşum olduğuna C
Şiir ve hikâyelerim arasında, yazmış olmaktan uta-
nacağım kadar kötüleri olduğunu biliyorum. Bunla-
rin bir kısmının çocuk denecek bir yaşta yazılmış
olmaları bence bir mazeret değildir çünkü bu çeşit
bir yazıyı bugün bu çeşit bir yazıyı herhangi bir
imzanın üstünde görsem, sahibini ıslah olmaz bir
zevksizlikle suçlamakta tereddüt etmem. Bunların,
benim sanat hayatımın gelişmesini göstermesi ba-
kımından, sadece benim için önemi vardır ki, bu da
onları başkalarına okutmak için bir sebep olamaz.
Bu sözleri söyleyen bir yazar;
özeleştiri yapabilen,
II. mütevazı,
I. tecrübesiz
sözlerinden hangileri ile nitelendirilebilir?
A) Yalnız I
C) I ve II
E) II ve III
B) Yalnız II
D) II ve III
TYT Türkçe Soru Destekli Özet Ders Notları
35
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Şiir ve hikâyelerim arasında, yazmış olmaktan uta- nacağım kadar kötüleri olduğunu biliyorum. Bunla- rin bir kısmının çocuk denecek bir yaşta yazılmış olmaları bence bir mazeret değildir çünkü bu çeşit bir yazıyı bugün bu çeşit bir yazıyı herhangi bir imzanın üstünde görsem, sahibini ıslah olmaz bir zevksizlikle suçlamakta tereddüt etmem. Bunların, benim sanat hayatımın gelişmesini göstermesi ba- kımından, sadece benim için önemi vardır ki, bu da onları başkalarına okutmak için bir sebep olamaz. Bu sözleri söyleyen bir yazar; özeleştiri yapabilen, II. mütevazı, I. tecrübesiz sözlerinden hangileri ile nitelendirilebilir? A) Yalnız I C) I ve II E) II ve III B) Yalnız II D) II ve III TYT Türkçe Soru Destekli Özet Ders Notları 35
Dönem Tekrarı
7. Bu, pek kolay olmuyor elbette ki. Ama kültür alt-
yapım hazır olduğu için birçok içeriği zihin ve
gönül süzgecimden geçirip sentezleyerek yeni
yeni yaratilar elde ediyorum. Bu sürede bazen pek
güvendiğim kültür altyapım yetersiz kalabiliyor. O
zaman da uzmanlara danışıyor, yazılı ve görsel
kaynakları araştırmaya yöneliyorum. Rastlantı so-
nucu içerik seçmiyorum açıkçası.
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş
bir cevap olabilir?
A) Kitabınızı yazmaya başlarken kurguyu önceden
mi belirlersiniz?
B) Konu seçimi tesadüfi mi oluyor yoksa hayatta
karşılaştığınız bazı olaylardan mı etkilenirsiniz?
C) Kültürel altyapınızı eserlerinize yansıtırken zor-
luk çekiyor musunuz?
D) Bazı konularda eser yazmak sizi zihnen yoruyor
mu?
E) Yazdığınız her eserde kültürel değerleri de önem-
semeniz sizi zorlamıyor mu?
8. Biyolojik çeşitlilik bakımından dünyanın hızla i
10. Aşağ
lerde
LARI
A) B
B) E
C)
9
11. A
t
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Dönem Tekrarı 7. Bu, pek kolay olmuyor elbette ki. Ama kültür alt- yapım hazır olduğu için birçok içeriği zihin ve gönül süzgecimden geçirip sentezleyerek yeni yeni yaratilar elde ediyorum. Bu sürede bazen pek güvendiğim kültür altyapım yetersiz kalabiliyor. O zaman da uzmanlara danışıyor, yazılı ve görsel kaynakları araştırmaya yöneliyorum. Rastlantı so- nucu içerik seçmiyorum açıkçası. Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisine verilmiş bir cevap olabilir? A) Kitabınızı yazmaya başlarken kurguyu önceden mi belirlersiniz? B) Konu seçimi tesadüfi mi oluyor yoksa hayatta karşılaştığınız bazı olaylardan mı etkilenirsiniz? C) Kültürel altyapınızı eserlerinize yansıtırken zor- luk çekiyor musunuz? D) Bazı konularda eser yazmak sizi zihnen yoruyor mu? E) Yazdığınız her eserde kültürel değerleri de önem- semeniz sizi zorlamıyor mu? 8. Biyolojik çeşitlilik bakımından dünyanın hızla i 10. Aşağ lerde LARI A) B B) E C) 9 11. A t
olgesins
nun
-
#r,
nim için gerçek ve kurgusal dünya t
Kurmaca, gerçek olandan ve c
üzerine
a kurgula
ünerek doğar. Ve gerçek, os
daha şaşırtıcıdır; bunu fark etmek için etrafa
dikkatli bakmak, taşların altına ya da köşelerin
ardina göz atmak yeterlidir. Bununla birlikte, romanın
sindan sıyrılmadan önce içine girip soluklanacağı bir
son sayfalarını, okurun Adelmo Farandola'nın gittikçe
dennleşerek gerçekten uzaklaşan düşünce dünya-
pasit basınç odası gibi tasarladım.
cok d
gaigekderte bybe gove p
Aşağıdakilerden hangisini söyleyen bir kişi bu par-
çadakı duşunceye uygun davranmamış olur?
Kurgular, gerçeklerin üzerine kurulur.
B) Kurguya
a malzeme olacak gerçeklik, çeşitlidir.
C) Çevrenin gizi romana ilham verir.
(D) Gerçekleri görebilmek için çaba gerekir.
E Kurguyla gerçek çok keskin çizgilerle
ayrılmalıdır.
Paragrafin Şifresi
D) Tank Budra bugünkü g
okunan önemli pazara
Buğra tarihin tozu rad
yasadida dönemin gen
getirebilmiş bir yazar
239
E Bir romancı unutul
bulundurmasi ger
Sahit olduğu ve t
olayların izdivace
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
olgesins nun - #r, nim için gerçek ve kurgusal dünya t Kurmaca, gerçek olandan ve c üzerine a kurgula ünerek doğar. Ve gerçek, os daha şaşırtıcıdır; bunu fark etmek için etrafa dikkatli bakmak, taşların altına ya da köşelerin ardina göz atmak yeterlidir. Bununla birlikte, romanın sindan sıyrılmadan önce içine girip soluklanacağı bir son sayfalarını, okurun Adelmo Farandola'nın gittikçe dennleşerek gerçekten uzaklaşan düşünce dünya- pasit basınç odası gibi tasarladım. cok d gaigekderte bybe gove p Aşağıdakilerden hangisini söyleyen bir kişi bu par- çadakı duşunceye uygun davranmamış olur? Kurgular, gerçeklerin üzerine kurulur. B) Kurguya a malzeme olacak gerçeklik, çeşitlidir. C) Çevrenin gizi romana ilham verir. (D) Gerçekleri görebilmek için çaba gerekir. E Kurguyla gerçek çok keskin çizgilerle ayrılmalıdır. Paragrafin Şifresi D) Tank Budra bugünkü g okunan önemli pazara Buğra tarihin tozu rad yasadida dönemin gen getirebilmiş bir yazar 239 E Bir romancı unutul bulundurmasi ger Sahit olduğu ve t olayların izdivace
day-
SIZI
ak-
mid-
sle-
diye
par-
erin
ebili-
ünlü-
örneği
AYDIN YAYINLARI
5.
Sun
bak
Hiç kuşkusuz, bu raporu hazırlayanlar Türk dili-
nin bütün kollarını, yani dil ve lehçelerini, bir bü-
tün olarak kabul ederek bu sonuca ulaşmışlar-
di.
II. Yaklaşık 70 milyon kişinin konuştuğu Türkiye
Türkçesi, sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları
içerisinde değil, diğer bölgelerde de konuşulan
ve yazılan dillerdendir.
III. 1980'lerin ortalarında UNESCO hazırladığı bir
raporda Türkçenin konuşucu bakımından dün-
yanın beşinci büyük dili olduğunu açıklamıştı.
TV. Türkçe, bugün Türk dil ailesinin en fazla konu-
şucuya sahip kollarından biridir.
V Kesin nüfus sayımı sonuçlarına dayanmasa da,
günümüzde, Türk dilinin çeşitli kollarını konu-
şan 200 milyonu aşkın insan bulunduğu sanıl-
maktadır.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf
oluşturmak için doğru sıralama nasıl yapılmalı-
dir?
A) V-V-|-+
C) N-III-11-1-V
E) IL-VH-T=V
tos
B)-1-V-IV
-D)-IV-11-111-T-v
253
LIFE THAT CHINA
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
day- SIZI ak- mid- sle- diye par- erin ebili- ünlü- örneği AYDIN YAYINLARI 5. Sun bak Hiç kuşkusuz, bu raporu hazırlayanlar Türk dili- nin bütün kollarını, yani dil ve lehçelerini, bir bü- tün olarak kabul ederek bu sonuca ulaşmışlar- di. II. Yaklaşık 70 milyon kişinin konuştuğu Türkiye Türkçesi, sadece Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde değil, diğer bölgelerde de konuşulan ve yazılan dillerdendir. III. 1980'lerin ortalarında UNESCO hazırladığı bir raporda Türkçenin konuşucu bakımından dün- yanın beşinci büyük dili olduğunu açıklamıştı. TV. Türkçe, bugün Türk dil ailesinin en fazla konu- şucuya sahip kollarından biridir. V Kesin nüfus sayımı sonuçlarına dayanmasa da, günümüzde, Türk dilinin çeşitli kollarını konu- şan 200 milyonu aşkın insan bulunduğu sanıl- maktadır. Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir paragraf oluşturmak için doğru sıralama nasıl yapılmalı- dir? A) V-V-|-+ C) N-III-11-1-V E) IL-VH-T=V tos B)-1-V-IV -D)-IV-11-111-T-v 253 LIFE THAT CHINA
27. Piyasa ekonomisine bağlı bir işletme, ürettiği mal veya hiz-
memeti ihtiyacı olan tüketicilere uygun miktar, zaman ve fiyatta
en sunarken tüm bu olaylardan tüketiciyi haberdar edip onun
- satın almasını sağlamaya çalışır. Tüketicilerin haberdar edil-
demeleri, satın almaya isteklendirilmeleri ve inandırılmalarına
yönelik çalışmalar pazarlamada "satış çabaları" olarak ad-
udlandırılır. "Satış çabaları"nın en yalın şeklini "yüz yüze satış"
de oluşturur. Günümüzde üretici ve tüketicinin bir araya gele-
hub cek yakınlıkta olamamaları, tüketici sayısının fazlalığı bu sa-
tış tarzını zorlaştırmakta hatta imkânsız kılmaktadır. Bundan
dolayı ilişkinin başka amaçlarla takviye edilmesi zorunlulu-
ğu ortaya çıkar. Sözü edilen araçlar ise kitle iletişim araçla-
ridir. Bu noktadan sonra kitle iletişim araçları, yüz yüze sa-
tış faaliyetleri yapan satıcının yerini alır.
Bu parçaya göre
ROPPED
1. Piyasadaki rekabetin acımasızlığı
H. Üreticinin tüketiciye ulaşmasındaki fiziksel uzaklık
III. Kullanıcının aradığı kalitede üretimin yapılamaması
IV. Hitap edilen tüketici sayısının fazlalığı
45
yargılarından hangileri, iletişim araçlarının yüz yüze sa-
tış faaliyetlerinin yerini almasının nedenleri arasında
sayılamaz?
GR
bisbipses oftex
A) We'll serop new
Well Betop righ
lax abredhep olm
D) ve IV
B)
II sinbəmi
B) Yalnız II sinăximi dinto Give III
Yalnız
gib
E) Yalnız IV
leg obey
waim
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
27. Piyasa ekonomisine bağlı bir işletme, ürettiği mal veya hiz- memeti ihtiyacı olan tüketicilere uygun miktar, zaman ve fiyatta en sunarken tüm bu olaylardan tüketiciyi haberdar edip onun - satın almasını sağlamaya çalışır. Tüketicilerin haberdar edil- demeleri, satın almaya isteklendirilmeleri ve inandırılmalarına yönelik çalışmalar pazarlamada "satış çabaları" olarak ad- udlandırılır. "Satış çabaları"nın en yalın şeklini "yüz yüze satış" de oluşturur. Günümüzde üretici ve tüketicinin bir araya gele- hub cek yakınlıkta olamamaları, tüketici sayısının fazlalığı bu sa- tış tarzını zorlaştırmakta hatta imkânsız kılmaktadır. Bundan dolayı ilişkinin başka amaçlarla takviye edilmesi zorunlulu- ğu ortaya çıkar. Sözü edilen araçlar ise kitle iletişim araçla- ridir. Bu noktadan sonra kitle iletişim araçları, yüz yüze sa- tış faaliyetleri yapan satıcının yerini alır. Bu parçaya göre ROPPED 1. Piyasadaki rekabetin acımasızlığı H. Üreticinin tüketiciye ulaşmasındaki fiziksel uzaklık III. Kullanıcının aradığı kalitede üretimin yapılamaması IV. Hitap edilen tüketici sayısının fazlalığı 45 yargılarından hangileri, iletişim araçlarının yüz yüze sa- tış faaliyetlerinin yerini almasının nedenleri arasında sayılamaz? GR bisbipses oftex A) We'll serop new Well Betop righ lax abredhep olm D) ve IV B) II sinbəmi B) Yalnız II sinăximi dinto Give III Yalnız gib E) Yalnız IV leg obey waim