Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

in li- ve pir ci- a 28. Satın aldığımız her ürün ve hizmette aslında "güvence" satın alırız. Bilinçaltımız bizi, sürekli güvenliğimizi temin edecek seçimler yapmaya; güvenliğimizi tehdit eden şey- lerden de uzaklaşmaya yönlendirir. Kendi vücudumuzun, kendi evimizin, kendi ailemizin etrafına kurduğumuz "gü- venlik zırhı" bizi rahatlatır. Bu görünmez zırhı delecek, tehdit edecek her gelişmeye karşı çıkarız. İnsanları ikna etmek için, yapılan önerinin önce onların güvenlik alanını tehdit etmediğini garanti etmek gerekir. CA Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisi- ne ulaşılabilir? A) Bilinçaltımız ürün ya da hizmet satın alırken bizi bazen şüpheye düşürür. B) Her insan öncelikle ailesinin güvenliğini düşünerek ha- reket eder. C) İnsanlar, güvenliklerinin zedelemeyeceğini anlarlarsa ikna olmanın kapılarını açarlar. D) Satın alınan ürünlerin güvenli olup olmadığını kontrol etmemiz gerekir. E) Kendimize ve çevremize zarar verecek insanlardan uzak durmamız yerinde olacaktır.

TYT/ 11 Bir yerde otururken, bilgisayar karşısındayken, toplan- ti esnasında, istirahat etmek için uzanmışken sürek- li bacağını sallayan veya titreten insanları görebiliriz. Bireylerin, bu hareket ettirme isteğini bilinçli bir şekilde yaptıkları söylenemez. Huzursuz bacak sendromu de- nen bu tepkisel davranış, sık görülen bir sinir sistemi hastalığıdır. Genellikle ayak ve bacak bölgesinde ka- sılmayla birlikte yanma ve karıncalanma semptomla- rıyla karakterize edilir. Stres, yorgunluk, gebelik, demir eksikliği anemisi, dopamin dengesinde bozukluk, aşırı karbonhidratlı beslenme ve düzensiz uyku, huzursuz bacak sendromunu artıran faktörlerdir. Huzursuz bacak sendromu, davranışsal yöntemlerle veya doğrudan ilaç tedavisiyle ortadan kaldırılabilmektedir. Bu parçadan hareketle huzursuz bacak sendromu ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Cinsiyet ya da yaş ayrımı gözetmeden herkeste gö- rülebilmektedir. B) Genellikle uzun süreli hareketsizlik hâlinde tetiklen- mektedir. CHem ruhsal hem de fizyolojik nedenlerden kaynakla- nabilmektedir. D) Kontrol edilemeyen bir dürtü biçiminde ortaya çık- maktadır. S E) Hastalığın bireylerde oluşturduğu his değişkenlik göstermektedir.

A Türkçe 28. Bir taraftan hızla gelişen dünyanın değişen koşullarına paralel olarak su kaynaklarının çesitli amaçlar için kullanımına yönelik talepler artarken diğer taraftan dünya kamuoyu doğal çevrenin temel unsurlarından biri olan suyla ilgili sorunlara daha duyarlı davranmaya başlamıştır. Bu duyarlılık, su kaynaklarının gelişimiyle doğrudan ve dolaylı olarak ilintili tüm faaliyetlerin sistematik bir şekilde yeniden gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesine yönelik çabaların ve yaklaşımların son yıllarda büyük önem kazanmasını sağlamıştır. Bugün pek çok ülke ve bölgede yaşanan su kıtlığının nedeni doğal hidrolojik (tarımsal) koşullardan kaynaklanmakla beraber, temel neden su kullanımlarının artması, çeşitlenmesi ve suyun kirlenmesidir) Karasal iklim karakteri gösteren ülkemizde ise düzensiz bir akış rejimine sahip olan nehirlerimizde inşa edilecek depolama tesislerinde suyun ne düzenlenerek yaz aylarında sulamada kullanılması, tarımsal üretimin artırılması bakımından büyük önem taşımaktadır. Bu parçada aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Hidroelektriğin su kıtlığı üzerinde etkili olduğuna Bhsanların daha duyarlı davranmaya başladığına CGünümüzde dünyanın pek çok yerinde su kıtlığı yaşandığına D) Bu kıtlığının temel nedeni çeşitli sebeplerle suyun kirlenmesi olduğuna A PALME YAYINEVİ Ülkemizdeki nehirlerin akış rejiminin düzensiz olduğuna 30. Ha Ko PALME YAYINEVI gi O b in K V g a a y k W b H E

çok 1 jik, n anda esi A PALME emli YAYINEVI A TYT/PLM/002/23 27. İçinde yaşadığımız evren bir döngü içinde işleyen unsurlarla birlikte varlığını sürdürmektedir. Her bir unsur kendi içinde kendi düzeni ile işler, çevre de bu unsurların başında gelir. Insan yaşadığı çevrenin düzenini bilmeli ve bu düzene uygun şekilde hareket etmelidir. ---- Insanların kendi yaşadığı doğaya verdiği her türlü zararın çevre kirliliğini oluşturmasının nedeni işte bu kurala uymamamızdır. Fabrikalardan salinan atıklardan kişisel bakımda kullandığımız basit deodorantlara, uçak veya arabalardan çıkan gazlardan küçük plastik poşetlere kadar birçok şey çevre kirliliği oluşturmaktadır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir? A) Cevre kirliliğinin önüne geçilmesi için sert tedbirler alınması kaçınılmazdır B) Ne yazık ki bu basit kurala biz insanlar çoğu zaman - uymayı başaramıyoruz Istob slayou C) Doğa kendini toparlayabilecek dinamik değerlerini kaybedeli epey bir zaman oldu D) Düzene ayak uydurmanın gereği ise insanın çevresine gerçekten değer vermesidir E) Insan faktörü hem her şeyin nedeni hem de tüm olumsuzlukların çözümünde tek çıkış kapısıdır end moi 28

Test 8 1. Eskişehir Uluslararası Film Festivali, 22-30 Eylül tarihleri ara- sında Ticaret Odasının sponsorluğunda gerçekleştirildi. Fes- tival boyunca 103 seansta filmlerin oyuncu, yönetmen ya da yapımcısı tarafından sunumları yapıldı; filmlerden sonra si- nema yazarlarıyla soru-cevap bölümleri düzenlendi. Film gösterimlerinin yanı sıra dokuz sinema dersi ve söyleşi, "Şe- hirde Buluşmalar" adıyla 4 atölye ve 7 panel gerçekleştirildi. Eskişehir Uluslararası Film Festivali'ni izlemek için yurt dı- şından gelen 300'ün üzerinde konuğun arasında uluslara- rası film festivallerinin temsilcileri ve 27 farklı ülkeden basın temsilcileri de vardı. Festivalin film gösterimleri, dokuz günde %95 doluluk oranına ulaşarak kendi rekorunu kırdı. Bu parçada Eskişehir Uluslararası Film Festivali ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Festivalin birden çok kez düzenlendiğine NB) Festivale katılımın yüksek olduğuna C) Festivalde düzenlenen etkinliklere D) Filmlere emek verenlerin festivale kattıklarına E) Festivalin kaç yıldır yapıldığına 3. Şi til L

hem insanın yaratıcı yönünü biçimlendiren hem de onun Yaratıcı yazarlık dersinde öğretmen, öğrencilerine "Sanat toplumsal varlığının bir parçasını oluşturan kurallar diz- gesidir." dedikten sonra aşağıdaki tavsiyeleri sıralamıştır: Şunu asla unutmayın; sanatta aslolan, döneminin ötesine seslenebilmektir! Bunun şartı, ayaklarını ken- di toprağına sıkı sıkı basmak ve köklerini yurdunun derinlerine ulaştırmaktır. Başarılı olmak için çıktığınız yolda bir gözünüz başka- larının ne yaptığıyla ilgilenirse hedefinize ulaşmak için kullanabileceğiniz tek gözünüz kalır. Güçlü bir kalem olmak için, ayın parladığını doğrudan söylemeden kırık bir cam parçası üzerindeki ışıltısını okura gösterebilmeli ya da satır aralarından hissettire- bilmelisiniz. ● ● • Kendinizden önce yapılan yolculukları hesaba katma- dan, onlardan kendinize ilhamlar almadan yola çıkma yanlışına düşmemelisiniz. Bu parçada ders öğretmeninin öğrencilere verdiği öğütlere göre, bir yazarın başarı için sahip olması ge- reken özellikler arasında aşağıdakilerin hangisi yok- tur? A) Üretken olmak B) Gücü yerellikten almak C) Kendi işine odaklanmak D) Sezdirme yoluyla anlatmak E) Başka verimlerden beslenmek E LOS

n 11 T- 5- + a 3. 6- Z- 7- www.netlerikatla.com gi- 28. Kahramanlar, rüyalarımızı yaşadıkları ölçüde enteresandırlar. İç ve dış dünyamıza ışık serpmeyen kitaptan bize ne? O aynada görmek istediğimiz kendimiziz. Imkân olarak, ümit olarak, korku olarak kendimiz. Sartre, sıkmıyor insanı. Karanlıkta bırakmıyor. İçimizden geçenleri anlamış gibi konuşuyor. Bir alevlenen, bir küllenen bir sevgi. Bazen bir yara sızısı. Bir vicdan azabı. Bir diş ağrısı. Bir yük. Sartre bu dalgalanışları yaşatıyor, insana. Se- beplerini söylemiyor. Ukalalık yapmıyor. Kahramanlarla birlikte yaşıyoruz. 8 Aşağıdakilerden hangisi bu parçadaki düşünceyi destekler niteliktedir? A) Yazarı anlamak; kendini anlamak, duymak ve ifade etmek- ten geçer. B) Sanatçı, toplumla hemhal olduğu ölçüde sevilir ve başarılı olur. C) Okurun eserle bağ kurabilmesi, yazarın okurla bağ kurabil- mesine ve okurunun dünyasına girebilmesine bağlıdır. D) Eserle yazar arasına mesafe koyabilen kişiler, eserin özünü kavrayabilme ve yazarın dünya görüşünden etkilenmeme kabiliyeti geliştirir. E) Yazarın yakın çevresinden seçtiği kişileri yansıtma gücü, okuyucuyu cezbeden etkenlerin başında gelir. Diğer sayfaya geçiniz

r- V www.netlerikatla.com 5 B), II. cümlede, Dünya'daki ortalama sıcaklığın en fazla son yüz- yılda arttığı dile getirilmiştir. e) III. cümlede, Dünya'nın ortalama sıcaklığındaki artış, çeşitli gözlemlerle örneklendirilmiştir. D) IV. cümlede, 1880-2011 yılları arasındaki en sıcak yılların hangi aralıkta yoğunlaştığına değinilmiştir. EV. cümlede, iklim değişikliğinin yol açabileceği olumsuzluk- lardan söz edilmiştir. 14. Sanatçıyı özel ve biricik kılacak ve onu geleceğe taşıyacak olan tek şey, kendisi olabilmesidir; aksi takdirde ağaç gölgesinde bü- yüyen mantarlar kendini ağaç sanmaya başlar. Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Tekrara düşen sanatçıların geleceğe kalması mümkün de- ğildir. B) Başkalarından takdir görmek için ortaya konulan bir eserin sanatsal bir nitelik kazanması ve geleceğe kalması imkân- sızdır. C) Geçmişin birikimlerinden yararlanmayan bir sanatçıdan ni- telikli bir eser meydana getirmesi beklenemez. D) Sanatçının özgünlüğü yakalayabilmesi, onu değerli kılacak ve geleceğe taşıyacak yegâne unsurdur. + E) Başka bir sanatçıya öykünmek olumsuz bir tutum değil aksine sanatçıyı yücelten bir tutumdur. Diğer sayfaya geçiniz

EME-6/B T lan kle no- 1 mi HV 23. Ortalık yavaş yavaş ağarıyor, Hançerli Efe bütün görkemiyle or- taya çıkıyordu. Çok iri, geniş göğüslü, uzun boylu bir kişiydi. İlk bakışta onun çapraz atılmış, bir koşar da beline bağlanmış fi- şeklikleri, sırmalı cepkeni, kırmızı, mavi Bursa işi ipekli mintani göze çarpıyordu. Elmacık kemikleri çıkık, öküz gözleri kadar bü- yük hüzünlü kara gözleri, geniş alnı, kalın kaşları, palabıyıkları, kartal burnu onun görkemine daha bir heybet getiriyor; göreni korkutuyordu. Bacaklarının üstüne uzattığı tüfeğinin kundağı se- def işlemeliydi. Başındaki binbir çiçekten örülmüş, mor fesinin üstüne özenle bağlanmış yemenisi göz alıcıydı. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yarar- lanılmıştır? A) Öyküleme D) Tartışma B) Açıklama C) Betimleme E) Tanımlama

, bu azımı EXV nu gi ve k ve- örev- kleri- ayan rlaya sunuz stere- bıra- imini an ot- ama- sonra kiler- karşı- dür. flen- tür. ni sa- kişi- ir. coplu- e ya- mez. www.netlerikatla.com 7 Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yarar- lanılmıştır? A) Öyküleme D) Tartışma B) Açıklama C) Betimleme E) Tanımlama 24. Kendi yaşam alanımızı genişlettikçe başka başka felaketlere de kapı açıyoruz. Kendi yaşam alanımızı genişletmek demek, baş- kalarının yaşam alanlarını da ellerinden almak anlamına gelmi- yor mu? Bir ağaca kıymak bir cana kıymak değil midir? Ağacı kesip kuşlara, börtü böceğe "Burada sana yer yok!" diyoruz. Göl- leri kurutup susuzluktan, toprağın çoraklaşmasından dert yanı- yoruz. Ağaçları kesip hava kirliliğinden, küresel ısınmadan dem vuruyoruz. Kelebekleri, geyikleri, rengarenk kuşları, çiçekleri se- viyoruz ama yaşam alanlarını ellerinden almak için dur durak bil- miyoruz. Koca koca binalar dikip beton duvarlarına ağaç, çiçek, kelebek resimleri çiziyoruz. Dünyadaki her şeyin sadece bize ait olduğunu düşünüyoruz ve bu gözü dönmüşlükle önümüze ge- len her şeyi yakıp yıkıyoruz. Ama şunu unutuyoruz "Kurt kışı ge- çirir ama yediği ayazı unutmaz!" Bu depremler, seller, fırtınalar, heyelanlar boşuna çıkmıyor. Tabiat bir şekilde bizden intikamı- ni alıyor ve belki gün gelecek bunu daha acı bir şekilde bize ya- şatacak. Yeniden bir çiçeğin açması için, bir kuşun özgürce uçup bir kaplumbağanın huzur içinde seyahat edebilmesi için tabiat bizden intikam almak zorunda. Varlığını devam ettirebilmesi bu- na bağlı. Yaşadığımız bu olaylar birer felåket değil, bunlar tabi- atın ayakta kalma mücadelesi. Tabiat yaratmak için yıkmak zo- runda! Bu parçada yazarın vurgulamak istediği aşağıdakilerden hangisidir? A) Felâket olarak adlandırılan doğa olaylarına insanların sebep olduğu ve bunların tabiatın yaşama mücadelesini yansıttığı B) Deprem, sel, yangın gibi olayların tabiata zarar verdiği C) Insanların tabiatla barışık yaşaması ve yaşam alanlarını ta- biata göre dizayn etmesi gerektiği D) Tarih boyunca tabiatın çeşitli felaketlerle insandan intikam aldığı EX İnsanların doğal yaşam alanlarını genişletmesi gerektiği ve doğal afetlere karşı yeni mücadele yöntemleri geliştirmesi- nin zorunlu olduğu Diğer sayfaya geçiniz

tarihi için de sürekli, Sını birlikte başlar. la beraber bir ilçesi olan ığı en Haydarpaşa bu seferi 'nun Dresinden Manço'nun klar", "Bugün da grubun ile ilgili iştir? bir döneme nedenden _nin şarkılarla ğına YAYINLARI LİMİT DENEME 10 30. Sosyal ağların dumansız ve üretimsiz fabrikaları, insanlığı hayat karşısında söyleyecek sözü kalmamış; ufkunu, hayallerini, umutlarını kaybetmiş yığınlara dönüştürürken aynı zamanda hazır klişeler sunuyor bireylere. Kendi inisiyatifine göre bu sosyal ağ dediğimiz akıl daha önce paylaşılan fotoğraflardan kolajlar oluşturuyor, eski paylaşımlarınızdan birini anı diye getirip paylaşmak ister misiniz diye şimdilik en azından soruyor, sizin için bugünü veya yanını planlamaya çalışıyor. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Sosyal ağların alabildiğine yaygınlaştığı B) Teknolojinin insana yaşamsal bir konfor sunduğu C) Sosyal ağların, insanı birçok yönden pasif duruma düşürdüğü D) İnsanların teknolojinin sunduklarıyla hesaplaşması gerektiği E) Sosyal ağlarda bilinçsizce hareket edildiği

NEME-6/B ur? e eye I u. iğer- EV www.netlerikatla.com 13. (1)Yapılan ölçümler ve geçmişe dönük çalışmalar, Dünya'nın or- talama sıcaklığının artma eğiliminde olduğunu gösteriyor; küre- sel ısınma ya da iklim değişikliği olarak adlandırılan bu süreç canlıların yaşamını pek çok bakımdan tehdit ediyor. (II) Dün- ya'nın ortalama sıcaklığının 1906-2005 yılları arasında yaklaşık 0,74°C arttığı görülüyor, üstelik sıcaklık artışı giderek hızlanıyor. (III) Deniz seviyelerinin yükselmesi, buzulların giderek erimesi, okyanusların sıcaklığındaki artış gibi pek çok gözlemsel olgu da Dünya'nın ortalama sıcaklığının artmakta olduğunu gösteriyor. (IV) 1880-2011 yılları arasındaki en sıcak 13 yılın 11'i 2001-2011 arasında yaşandı. (V) Iklim değişikliği çok önemli sonuçlara yol açabilir, örneğin ortalama sıcaklığın artması; denizlerin yüksel- mesine, çöllerin büyümesine, zirai üretim azalmasına ve sel, fir- tina gibi doğal afetlerin artmasına neden olabilir. Bu parçada yer alan numaralanmış cümlelerle ilgili aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A 1. cümlede, küresel ısınmanın canlı yaşamını tehdit ettiği be- lirtilmiştir B) II. cümlede, Dünya'daki ortalama sıcaklığın en fazla son yüz- yılda arttığı dile getirilmiştir. III. cümlede, Dünya'nın ortalama sıcaklığındaki artış, çeşitli gözlemlerle örneklendirilmiştir. D) IV. cümlede, 1880-2011 yılları arasındaki en sıcak yılların hangi aralıkta yoğunlaştığına değinilmiştir. + EV. cümlede, iklim değişikliğinin yol açabileceği olumsuzluk- lardan söz edilmiştir. 14. Sanatçıyı özel ve biricik kılacak ve onu geleceğe taşıyacak olan

da gösteriyor. (II) Türk aydını ne Tanzimat Du vetifünun Dönemi'nde Anadolu köylüsüne ilgi duymuştur! (III) Milli Edebiyat Dönemi'ne kadar hatta Cumhuriyet Dönemi'ne ka- dar Türk yazarlarının Anadolu köylüsüne dair sadece Karabibik'i ve birkaç öyküyü vermiş olması bunun en büyük delilidir. (IV) Refik Halit'in Memleket Hikâyelerinden sonra Anadolu edebiya- timizda kendine yer bulmaya başlıyor. (V) Refik Halit'in gerçek- çi tasvirleri, yerel söyleyişleri kullanmadaki ustalığı, renkli ve can- li kişi yaratımları diğer yazarların da Anadolu köylüsüne ilgisini cezbetmeye başlıyor. 7. Numaralanmış cümlelerin hangisinde yazarın üslubuna de- ğinilmiştir? A) I B) II C) III D) IV (1) Bitkilerin çiçekleri çoğunlukla güzel kokular yayar; çiçekli bit- kilerdeki kokulu maddeler, kolayca buharlaşabilen kimyasal bi- leşiklerdir. () Bitkiler bu maddeleri çoğunlukla polen taşıyan canlıları kendilerine çekmek amacıyla salgılar. (III) Çiçekli bitki- lerce salgılanan kokuların polen taşıyan canlıları cezbetmesiy- le çiçekli bitkilerin yumurta hücrelerinde tozlaşma meydana ge- lir. (IV) Bitkiler ayrıca hastalıklardan korunmak ve kendilerine za- rarveren canlıları uzaklaştırmak amacıyla da koku yayabilir. Bir çiçeğin kokusu farklı kimyasal bileşiklerden kaynaklanabilir, örneğin bazı orkide ve gül türlerinde farklı 100 koku veren kim- yasal bileşik bulunur. amaç Sonu Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde sebep-so- nuç ilgisi kurulmuştur? A) I B) II C) III EV D) IV E) V www.netlerikalia.com Özne Y (Donmuş ırmağın iki yakası kavak ağaçlarıyla kaplıydi. (11) Rüzgâr, dalların üzerindeki kar örtüsünü az önce süpürmüştü. (H) Gitgide silinen gün işığının altında ağaçlar, korkunç karaltı- ları hâlinde birbirinin üzerine abanıyormuş gibi görünüyordu. (IV) Cansız, kımıltısız acı bile duyulamayacak kadar ıssız ve soğuk olan bu yabani ülke üzerine ağır bir sessizlik çökmüştü. (V) Aci- masız, uçsuz bucaksız bir sonsuzluktu, tabiatın iliklerimize ka- dar hissettirdiği bu tablo. 9. alr ba lik me ka de mi la lis ZI B le A B E

vere edir. im- lar nı, ni i- a hi B 30 Deneme -5 13. Sanat eserinin estetik macerasını yaşamak, sanatçının an- latmak istediği şeyle anlattığı şeyin birbirine uyup uymadığını araştırmakla başlar. Romanci ne istiyordu, ne yapabildi? Bu parçada anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisi- missement chables gege dir? A) Sanatçı, toplumsal yapıyı iyi tanımıyorsa anlattığı şey ilgi çekicilikten uzak olacaktır. B) Sanatçının ortaya koyduğu eserde öz-biçim uyumu yoksa amaca ulaşılamamış demektir. C) Sanat eserinin gerçek yolculuğu sanatçının eser üzerine düşünmesiyle başlar. D) Eserde anlatılanla anlatılmak istenen arasındaki uyum sanat eserinin yolculuğudur. E) Biçim ve öz kavramlarının önemini algılayamamış bir sa- natçının sanat yolculuğunda tökezlemesi kaçınılmazdır.

3. Bütün bunların üstüne Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli Adın kurtuluştur ama söylememeliyim Can kuşum, umudum, canım sevgilim. Bu dizelerde aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Tamlayanı belgisiz zamir olan isim tamlaması B) İşaret zamiriyle kurulmuş belirtili isim tamlaması C) Tamlayanı soyut isim olan belirtisiz isim tamlaması D) Fiilimsiyle kurulmuş isim tamlaması E) İyelik eki almış sıfatla kurulmuş sifat tamlaması 1004

duğu in de ildiği ya- an- da ak n- 7- t 3 En Yayınları akrabanın şizofren olması kişinin bu hastalığa yakalanma oranının diğer insanlara göre da- ha yüksek olduğu anlamına gelir. 12. Şiiri diğer edebi türlerden ayıran en önemli fark, söylenmek isteneni imgelerle anlatması, okuyanda güçlü bir etki ve çağ- rışım yaratmasıdır. Attila İlhan'ın "Adını mıh gibi aklımda tutu- yorum" dizesinin yanında "Adını unutamıyorum" söyleminin oldukça cılız ve yavan kalması, herkeste aynı algıyı yaratan "Güneş batıyor" ifadesi yerine "Gün kuşlar gibi göçebeydi ufukta" dizesinin insanda daha farklı bir etki yaratması, Ah- met Haşim'in "Akşam, yine akşam, yine akşam / Göllerde bu dem bir kamış olsam" dizelerinin, akşamın çekiciliğine farklı bir boyut kazandırmasıyla okuyucuyu daha içten, da- ha sıkı kucakladığı açıktır. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmaktadır? A) Sairlerin doğaya ve insana yaklaşımı BY Şiirde imgenin duyumsatma gücü C) Şairlerin, ortak bir tutum izlemeyişi D) Şiire özgü ilkelerin belirgin olmayışı E) Şiirin doğayla ilişkisi