Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

wa göre cevap- gittikçe uzaklag- gibi son yıllarda almıyor. Dahası "Boş konuşmal e hemen yapış- k boş konuşulan Bebiyat, okumak, yat, kişinin duy- mesi ve kendini şte edebiyattan yatını en fazla nme becerisin- elimeyi bir ara- mn, daha doğru- ni ifade ettiğini eği zayıf ne- akilerin han- ştirmek adına ve gereksiz olan edebi- me ettirebil- klarının ka- ğıdakiler- gin kelime Günebilme n yoksun ey olabil- anlam ile "ark var- amayan Sn Deneme Sinavi-01 30-40. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevap layınız. Bir gün bisikletle Winchestere giderken yolumu kay bettim, ilk kasabada bir dükkana girip "Winchestere giden en kısa yolu bana söyleyebilir misiniz?" dedim. Karşımdaki, dükkanın arkasında benim göremediğim bir başkasına seslendi: "Bir bay, Winchester'e en kısa yolu soruyor." dedi. Ses, cevap verdi -Winchester mi? -Eeevet. Eeeevet. -En kısa yol mu? -Eeevet -Bilmiyorum. Hiçbir karşılık alamadan yoluma devam etmek zorunda kaldim. İşte, Oxford'da salik verilen felsefe budur. 39. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisi Oxford'un felsefeye yaklaşımını tanımlar? A) Düşünme eylemini henüz tamamlanmamış bir arayış saymak B) Insan gerçeğine günlük hayatın içinden bakmak Bir karşılık beklemeden sorular sormaya devam etmek D) Hiçbir şey bilmediğini baştan kabul etmek. E) Vereceği cevabı bir yana bırakarak soruyu enine bo- yuna anlamak 40. Bu parçada yazar, düşüncesini dile getirirken aşağı- daki yöntemlerin hangisinden yararlanmıştır? A) Somutlama - İlişki kurma B) Tartışma - Sorularla düşündürme G) Kişileştirme - Benzetme D Örneklendirme - Tanımlama EX Tanık gösterme - Karşıtlıklardan yararlanma

4. A Kurgusal metinlerin güçlü inandırıcılığının özünde anlatıcının edil- genliği yatmaktadır. Anlatıcı, yazarın elinden ne kadar uzaksa karakterlere o kadar yakındır. Kurgulanan şeyin değeri, yaza- rin tavrıyla da özdeştir. Müdahaleci metinlerin, akışkan olmadı- ğı, sanki kurmacaya sonradan iliştirildiği, belli işaretlerle okuyu- cuyu rahatsız ettiği gözlemlenebilir. Bu tarz metinler her daim okuyucunun zihninde doğrulanma ihtiyacı barındırır, inancı ra- fa kaldırma yaklaşımı, yerini kuşkulu bir okumaya bırakır. Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir? A) Bir metni okur için gerçekçi kılan özellik nedir? B) Edebî metinlerde anlatıcı nasıl bir rol üstlenir? C) Bir eserin kişileri, o eserin inandırıcılığına katkı sağlar mı? D) Yazar kurmacayı oluştururken gerçekçi olmayı amaçlar mı? E) Anlatıcının roman kişilerine yaklaşımı nasıl olmalıdır?

Çağımızda hayatın hızlı akışına yetişme çabası, pek çok alanda değişimi zorunlu kılmıştır. Üretim ve tüketim ağ- ları, iş yaşamı, sağlık ve eğitim başta olmak üzere, her alanda köklü bir dönüşüm sürecine girilmiş; bu alanların başaktörleri ve paydaşlarından beklentiler değişmiştir. Ekonomiler küresel bir bağımlılıkla, bugüne kadar hiç olmadığı kadar birbirlerinden etkilenmeye başlamıştır. Ekonomik değerlerin ve üretimin amaç ve araçları de- ğişmiştir. Küresel ekonominin odak noktasını inovasyon oluşturduğu için çalışanların farklı beceri kombinasyon- larına sahip olması gerekmektedir. Çalışanların doğal olarak sahip olması beklenen okuryazarlık, aritmetik gibi temel becerilerin yanı sıra iş birliği, iletişim, eleştirel düşünme, analiz ve sentez yapabilme, yaratıcılık, payla- şımcılık, problem çözme gibi beceriler çağımızda ön pla- na çıkmaktadır. Bunların yanında sebat, merak, inisiyatif alma gibi karakter özellikleri de günümüz iş yaşamında olması beklenen ve önem verilen niteliklerdir. 35. Aşağıdakilerden hangisi iş dünyasında çalışanlardan beklentilerin değişme sebeplerinden biri değildir? A) Çağımız ekonomik değerlerinin değişiklik göstermesi B) Hayatın hızlı temposuna uyum sağlama gereksinimi CYÜretim sektörünün kullandığı araçların değişmesi DKüresel ekonominin yenileşmeyi merkezine alması E) Çalışanların yeterli becerilere sahip olmaması 36. Bu parçaya göre aşağıdaki çalışan davranışlarından hangisi çağımız beklentilerine uygun değildir? A) Başladığı projeyi tamamlamak için iş arkadaşların- dan destek almaktan çekinmeyen Fatih Bey'in proje sonunda başarının tüm ekibe ait olduğunu söylemesi B) Ofis çalışanı Ayşe Hanım'ın, iş yerindeki bir problemi çözmek için elindeki kaynakları kullanma konusunda karar vermek yerine üstlerinden bir emir gelmesini beklemesi C) işe yeni başlayan Ahmet'in iş alanı hakkında yapı- lan çalışmaları incelemesi ve kendini geliştirmek için farklı kaynakları araştırması D) Bilge Hanım'ın sorun oluşturan meseleleri en iyi şe- kilde çözebilmek için eldeki verileri ayrıştırması ve bu verileri değerlendirerek bir sonuca ulaşması E) İş ortamında kullanılmak üzere işleri kolaylaştıran, yeni ve benzeri olmayan tablolar oluşturan Osman Bey'in bu tabloları iş arkadaşları ile paylaşması Diňou parfaya geçiniz.

13 ABD'de bu hafta düzenlenen bir toplantıda sunulan yeni görüntüler, NASA'nın Apollo 15 uzay görevinin iniş yaptığı yer ile Ay'ın güneyindeki yükseltili bölgelerinden biri olan Tycho Krateri'ni tüm detaylarıyla gösteriyor. ABD Ulusal Radyo Gözlemevi Radar Bölümü Başkanı Patrick Taylor, araştırmacıların bu görüntüleri dünyanın en büyük hareket- li radyo teleskobu olan 100 metre çapındaki Green Bank Teleskobu (GBT) ile aldıklarını aktardı. Bilim insanları, özel tasarlanan bu teleskobun çanağını gökyüzünün fark- li kısımlarına yöneltebiliyor, Güneş sistemi dışında ve ışık saçan bir cisim olmadığı müddetçe görüntü alabiliyorlar. GBT, Ay'ın yüzeyini aydınlatan radyo dalgaları gönderiyor. Bu dalgaların Ay yüzeyinden Dünya'ya dönen yankıları ise Hawaii'de konuşlu 25 metre genişliğindeki dört teleskopla yakalanıyor. Görüntüler yakalandığı sırada GBT'de bulu- nan radar cihazı, birkaç ampulün kullandığı elektriğe denk miktarda bir enerji, yani sadece 700 Watt enerji kullanmış. Taylor'a göre bu kadar düşük enerjiyle bile Ay yüzeyinde 1,5 metreye kadar ufak özellikleri saptayabilmiş. 39. Bu parçadan Green Bank Teleskobu (GBT) ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Ay yüzeyinde Apollo 15 uzay görevinin iniş alanını in- celemek ve detayları halkla paylaşmak için üretilmiş bir radyo teleskobudur. B) Hareketli parçaları sayesinde Hawaii bölgesindeki 25 metre çapındaki dört teleskoptan daha fazla detay alabilen bir yapıya sahiptir. C) Yalnızca Ay'ın güney bölgelerini görüntülemeye mü- sait bir yapıdaki radyo dalgaları ile çalışan, dünyanın en büyük teleskobudur. D) Düşük enerji kullanımıyla gök cisimlerine dair detaylı görüntüleri alabilecek hassasiyette, hareketli bir rad- yo teleskobudur. E) Düşük enerji kullandığından dolayı görüntü alabil- mek için başka teleskoplardan destek almaya ihtiya- ci olan Amerika merkezli bir görüntüleme cihazıdır. 40. Bu parçadaki bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisi Green Bank Teleskobu'nun (GBT) görüntü- leyebileceği unsurlardan biri olamaz? A) Ay yüzeyindeki kraterler B) Mars'ta yer alan geniş düzlükler C) Güneş yüzeyindeki lekeler D) Dünya'ya yaklaşmakta olan bir meteor E) Jüpiter'in yörüngesindeki bir uydu TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.

A 32. WhatsApp grupları ortak noktaları olan toplulukların mesajlaşmasını sağlayan iletişim gruplarıdır. İletişim ko- nusunda birçok faydası olan WhatsApp gruplarında sık karşılaşılan en önemli risklerden biri yanlış anlama ve algılamalardır. Gruptaki bir kişinin yaşanan bir durum ile ilgili herhangi bir kişisel görüş ve yorumu gruptaki diğer kişilerin bir kısmı tarafından özellikle de aşırı hassasiyet gösterenler tarafından yanlış anlaşılabilmektedir. So- nuçta, WhatsApp üzerinden sürdürülen ilişkilerde genel olarak beden dilinden gelen ifadeler ve bilgiler olmadığı için iletişim yarım yamalak olur. Bunun kaçınılmaz sonu- cu genellikle iletişim kazalarıdır. Özellikle aşırı kaygılı ve takıntılı bireylerin abartılı hassasiyetleri, bu tür platform- larda daha da coşkulu hâle gelip abartılabilmektedir. Bu parçadan hareketle WhatsApp grupları ile ilgili aşağıdakilerin hangisi söylenemez? A) Aynı anda birçok kişiye mesaj, fotoğraf, bilgi ve dos- ya gönderimi sağlaması WhatsApp gruplarının tercih edilmesini sağlamaktadır. B) Grup içindeki yanlış anlaşılmalara daha çok aşırı hassasiyetleri bulunan bireyler sebep olmaktadır. C) Yüz yüze olmayan grup iletişimlerinde yanlış anla- manın oluşma nedenlerinden biri de beden dilinin görülememesidir. D) İletişim kazası sayılabilecek yanlış anlaşılmaların sıkça yaşandığı bir ortam olarak kabul edilmektedir. E) Belirli konularda ortak çizgide buluşan bireylerin bir- birleriyle haberleşmelerini sağlamaktadır.

31. Geçmiş yüzyıllarda eğitimin en önemli amacı, yeni yeti- şen kuşaklara mevcut bilgileri yüklemekti. Abartısız her an, her saniye yeni bilgilerin üretildiği, eski bilgilerin ge- çerliliğini yitirdiği günümüz dünyasında, yeni kuşakların hangi bilgileri öğrenmesini isteyeceğiz? Bu bilgileri hangi yöntemlerle, neye göre seçeceğiz? Kaldı ki bir şekilde "uygun" bularak bu bilgileri seçmiş olsak bile seçtiğimiz bilgiler kısa sürede geçerliliğini yitirirse bu sorunu nasıl çözeceğiz? Bu sorular ve bunların cevapları eğitimdeki değerler dizisi değişiminin de yönünü gösteriyor. Tarih boyunca eğitimi dönüştürme çabaları çoğu zaman "Nasıl bir eğitim yapalım?" sorusuna verilen cevaplar yönünde olmuştur. Ancak günümüzde "Ne öğretelim?" sorusunun odağında bir dönüşüm yaşanmaktadır. 32. Wh me nu ka Bu parçaya göre eğitimdeki değerler dizisindeki de- ğişimin temel sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Öğrencilere öğretilmesi düşünülen konularda fikir bir- liğine varılamaması B) Mevcut bilgilerin tümünü öğrencilere vermenin im- kânsız olması C) Bilgi üretiminin çok hızlı olması ve eski bilgilerin ge- çerliliğini kısa sürede yitirmesi D) Eğitimin nasıl yürütülmesi konusunda net cevaplar verilememesi E) Eğitimi dönüştürme çabalarının toplumdan çok fazla destek görmemesi a

28. Ergenlik dönemi, insanın hayatı boyunca risklere en açık olduğu dönemdir. Aslında bir çocuk neyin doğru, neyin yanlış olduğunu bilir. Buna rağmen çoğu zaman dürtüleri baskın çıkar. Bu da ergeni risklere açık hâle getirir. Be- yin haz odaklıdır ve ergenlik döneminde hazza yönelik davranışlarda artma olur. Çünkü ergenler gelecekteki kazanımları düşünerek kontrollü hareket etmek yerine, şimdiki hazlara odaklanarak anın keyfini çıkarmaya ça- lışır. Eğer ergenlik süresince sigara, alkol, uyuşturucu, internet bağımlılığı vb. riskler kontrol altında tutulabilirse daha sonraki yıllarda kötü alışkanlıklara kapılma olasılı- ğı çok düşüktür. Bu nedenle, ergenlik döneminin çok iyi algılanması ve yönetilmesi gerekir. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Ergen bireylerin hayatlarına yöne verecek kararları alırken tercihlerinin merkezinde daha önceden edin- dikleri bazıları kötü alışkanlıkların etkisi büyüktür. B) Yetişkinlik döneminde kötü alışkanlıklardan korun- mak için haz odaklı düşünce biçiminin hâkim olduğu ergenlik döneminde olası riskler kontrol altına alın- malıdır. C) Sosyal hayatta risklerle karşılaşma olasılığı kıyas- landığında ergen bireylerin yetişkinlerden çok daha korunaklı bir ortamda bulunduğu görülmektedir. D) Gelecek kazanımları edinmek için ergen bireylere daha sağlam temelleri olan bireysel destek program- ları hazırlanması gerekir. E) Yetişkin bireylerin sahip olduğu kötü alışkanlıklardan kurtulmak için atmaları gereken ilk adım ergenlik dö- nemlerinde aldıkları haz merkezli kararlardan vaz- geçmek olmalıdır.

JIN 12. Kimi kaynaklarda 1996 yılından itibaren gösterilse de Z kuşağı aslında 2000 yılından günümüze uzanan bir nesli anlatıyor. Teknolojinin kucağına doğan Z kuşağı onun verdiği imkânlara dayanarak hızlı ve analitik düşünme yetisini bünyelerinde barındırır. Ancak bu yetilerini kullanma becerileri bencilcedir. Z kuşağının özgürlük konusunda hayli keskin çizgileri vardır. Öz güvenleri o kadar yüksek seviyededir ki başaramayacakları bir şey olduğuna inanmazlar. Toplumsallaşma onlara göre değildir. Kuralların onlar için bir bağlayıcılığı olduğu söylenemez. Çaba harcamak, özverili olmak, emek vermek gibi kavramlara önem vermezler. Bilgiye çok çabuk ulaşmaya alışık olduklarından hızlı yaşamaya da aşinalardır. Farklı sosyolojik gruplarla ilişki kurma konusunda başarılıdırlar, aynı zamanda haklarını arama konusunda da oldukça etkindirler. C) Toplumsal çatışmaları çözüme kavuşturma konusunda aktif olmak isterler. LOTO LD) Daha çok bireysel olmayı öncelerler. WAD Bu parçadan "Z kuşağı" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Bilgiye erişim hızını ve onu kullanmayı önemserler. B) Kendileri için imkânsız diye bir şey olmadığını düşünürler. J E) Bağımsızlıklarının kısıtlanmasından ve konfor alanlarına müdahaleden hoşlanmazlar. SP ÖZDE YAYINI

4. Semtin sırtlarında bir yerdeyim. Rüzgârın sesini, saatin tik taklarını, bir sineğin uçuşunu duyabiliyorum gün orta- sında bile, öyle sessiz. Evden çıkıp yürüyerek aşağıya, sahile indiğimde canlı bir İstanbul köyündeyim. Tepedeki kalabalık yerleşim bölgesinin ötelerine doğru yürüdüğüm- de ise kuş sesleriyle dolu bir ormana varıyorum. Zümrüt vadilerin göz alabildiğine uzandığı, selvilerin, söğütlerin arasından uzak, kırmızı çatıların göründüğü henüz yağ- maya uğramamış topraklara. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A Farklı duyulardan yararlanılmıştır. B) Niteleyici sözler kullanılmıştır. Deyime yer verilmiştir. D) Benzetme yapılmıştır. E Duyular arası aktarma yapılmıştır. h

TYT/Türkçe 29. İnsanın ontolojik varlık oluşu dile bağlıdır. Dil olmadan varlığın varlığını onayamayız. Dil varlığın onaylanma, var kılınma alanıdır. Her dilin dünyadaki varlığı onay- laması, o varlığı algılamasına bağlı olarak gerçekleşir. Nesnelerin varlıkları belirgin, herkesçe görülür ve ortada olmasına rağmen onun her dilde başka bir adla varlığı- nın onaylanması işte bu algıyla doğrudan ilişkilidir. Bu bakımdan her dil bir dünyadır ya da ne kadar dil varsa o kadar dünya var demektir çünkü her dil dünyayı (varlıklar alanını) kendisine göre tanımlar. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağıda- kilerden hangisidir? - A) Adlandırma dil ile yapıldığından dil, varlığın var olu- şunun ön koşuludur. B) Toplumlar varlıklara dilleri sayesinde farklı anlamlar yükleyebilmektedir. Cinsanoğlu dil ve o dili kullanabilmesi sayesinde diğer canlılardan ayrılır. DY Yeryüzünde var olan tüm diller, aynı kaynaktan bes- lenmektedir. E) İnsanların farklı kavimlere ayrılması dil sayesinde gerçekleşmiştir. 30

(1) İnsan doğasının yetersizliği yüzünden hiçbir şeyi duru ve yalın hâlde tutamıyoruz. (II) Kullandığımız her şeyin öz bozulmuştur, madenlerin bile. (III) Altını işimize yarar håle getirmek için başka bir madde ile karıştırıp bozmak zorun. da kalıyoruz. (IV) Ne hayatın amacı olan erdem ne de yaşamsal zevkimizin zirvesi olan haz katıksız olarak elde edilebilir. (V) Kavuşabildiğimiz zevk ve nimetlerin hepsi mutlaka dertlerle, üzüntülerle karışıktır. Bu parçada yazarın asıl anlatmak istediği numaralan. mış cümlelerin hangisinde verilmiştir? A) I B) II C) III D) IV E) V

B i L 6 1 S A R M A L 12. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Zamanın yok edicili- ğine karşı gelebilmek ve varlığını ileriye taşıyabilmek için bir çare var midir?" sorusuna cevap vermektedir? A A) Zaman, korkunç bir yok edicidir; zaman öyle bir "azman" ki karşısında duracak güç yok. Zamana ye- terince zaman verirsen seni de çürütecektir. Ona yal- nizca onu unutarak, onu takıntı olmaktan çıkarıp akıntı olarak görenler yenebilmişlerdir. Kendilerini üretmeye, ölümsüz olan ruhundan ürettiklerine üflemeye vermiş- lerdir. Yunus'un çağları delen sesinin sırrı buradadır; Dostoyevski'nin, Shakespeare'in yüzyıllara köprü oluşu da bununla ilgilidir. B) Ilerici, yaratıcı hiçbir sabat eseri çağının modalarına kapılıp gitmeyi tercih edenlerce oluşturulmamıştır. Onlar, yolunu kaybedenlerin ürünleridir. Öyledir: Yo- lunu kaybetmeyi göze almayan, yeni yollar keşfe- demez. Mevcut yollarda yürümeyi tercih edenler ise sadece başkalar vardığı yere varabilir. C) Zaman, elbette göreceli bir kavramdır. Sabah doğup akşam ölen bir kurtçuk için bir sebeple öğleyin ölmek, kısa yaşamak anlamına gelirken akşama kadar ya- şamak, uzun yaşamak anlamına gelir. Biz insanlar için keyifli yaşanan zamanlar, çok hızlı geçer ve za- manın sofrasından doymamış bir davetli gibi kalkarız. Ama can sıkıcı zamanlar -kısacık da olsa- olduğun- dan çok uzunmuş gibi hissedilir. Bir acı lokmayı ge- veleyip dururuz. D) Zaman, zamana benzemez. Bir zaman beğendiğini bir zaman gelir ve beğenmemeye başlarsın. Her geçen gün zenginleşen bir zevke ulaşırsın. Belki de boş geçmeyen zamanın en güzel yanı incelen bir zevkin kaynağı olmasıdır. İnce zevk, ince fikir, ince bir işçilik; bir kişiden binlerce kişiye sanat ve estetik. yoluyla ulaşır. Bu da dünyayı daha yaşanılır kılar. E) Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste romanında "Asıl dava derin bir şekilde yaşamak ve kendi ken- disini gerçekleştirmek, ölümlü hayata şahsi bir çeşni vermekti." der ve kahramanı olan Behçet Bey'e za- manın ve mutluluğun ne olduğunu anlatır: Sevdiğin bir insanla güzellikleri paylaşıyorsan birlikte tüken- mek de bir mutluluktur.

26. Yaşamınız boyunca şimdi olduğunuz gibi olmanın uygulamasını yaptınız. Bunu da öylesine iyi yapmaktasınız ki ne olduğunuza inanmışsanız onu ustaca gerçekleştiriyorsunuz. Kişiliğinizi, inançlarınızı, her bir eyleminizi, tepkilerinizin her birini ustaca yontuyor; ortaya çıkarıyorsunuz. Yıllar ve yıllar boyunca çalışıyor ve ustalığınızı, olduğunuza inandığınız şeyi gerçekleştirecek dereceye ulaştırıyorsunuz. Hepimizin birer usta olduğunu kavradığımızda bunun nasıl bir ustalık olduğunu da görebiliriz. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) İnsan, olmadığı gibi olmaya kalkıştı mı kendini başarısızlığa mahkûm eder. B) İnsanın kişiliğini belirleyen, içine doğduğu ve içinde büyüdüğü toplumsal değerlerdir. C) İnsanların karşılaştığı birçok sorunun temelinde zihinsel yaklaşımların rolü vardır. D) Kişinin içindeki yargıç; yaptığı yapmadığı, hissettiği hissetmediği her şeyden ötürü onu durmadan yargılar. E) Kişinin kendi gerçekliğinin bütünü; yaşamı boyunca attığı adımların, davranış ve tutumlarının eseridir.

3085 30. Osmanlı Devleti'nde ortaya çıkan bazı iç sorunlar zamanla bir dış soruna dönüşerek Avrupalıların mü- dahale etmelerine neden olmuştur. hangisi bu duruma kanıt olarak Aşağıdakilerden gösterilebilir? A) Tepedelenli Ali Paşa İsyanı B) Kavalalı Mehmet Ali Paşa İsyanı C) Edirne Olayı D) 31 Mart Olayı E) Çırağan Olayı Diğer sayfaya geçiniz.

alı 5. 5 ve 6. "Erzurum'un, Karayazı İlçesinin Kızmusa adlı köyünde 1 vaktiyle bir adam yaşarmış. Bu adam veliymiş fakat kızı kendisinin sözünü dinlemezmiş. Aynı köyden Musa adın- da bir genç varmış. Musa bu kızı seviyormuş. Kızla gizli gizli buluşurlarmış. Gençler bir gün aralarında anlaşırlar ve kaçarlar. Kızın babası kaçtıklarını anlayınca peşlerinden gitmemiş. Köylüler gelip "Müsade et, biz gidelim Musa'yı öldürüp kızını getirelim." demişler. Kızın babası istememiş. "Siz gelin oturun, onlar kaçamaz." demiş. Sabah olunca köylüler, köyün dışında iki kişi görürler, yanlarına yaklaşın- ca delikanlıyla kızı taşlaşmış olarak görmüşler. O günden IV sonra bu köyün adı "Kızmusa" olarak kalmış. Hala köyün V girişinde bu taşlaşmış iki insan şeklini görmek mümkün- dür." Yukarıdaki parçada, Olağanüstülüklere yer verme II. Halk inanışına dayanma CHH Dinî inanışlara yer verme Ortal Ortak motiflere yer verme ||| özelliklerinden hangisi veya hangileri görülür? zbl Cozumnáslo shater A) I, II, III D) I, I, IV B) I, ILV CHIV E) I, II, III ve IV Sifa Sa

TEST 2A PARAGRAFTA 15. Geçmişi düşünür çünkü geçmişte iyi günleri vardır, iyi anılanı vardır, onlardan kopamaz. Bir türlü geçmişin gelecekte her şey iyi olacaktır, elde edemediklerine özleminden kendini kurtaramaz. Geleceği düşünür çünkü ulaşacaktır, daha iyi, daha güzel günlere kavuşacaktır. ---, Aşağıdaki cümlelerden hangisi, bu parçanın hem başına hem de sonuna getirilebilir? A) Insan, geleceği hiç düşünmemeli çünkü o hemen geliyor B) Insan ne geçmişi ne de geleceği düşünmeden yaşayabilir C) Bugünü kendi hâline bırakır, geçmiş ve gelecek düşlerine dalarsak hayal âleminden çıkamayız D) Insanoğlu, geçmişi ancak geçmiş bir zaman olarak jeçmiş bellemelidir E) Geçmişte sahip olamadıklarımızı elde etmek umuduyla geleceğe bakarız 17.