Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

19. Yazınsal yaratı, edebî eser demektir ve her yazınsal yaratı, sözcükler savaşının bir ürünüdür. Bu savaştan söz eden ya- zar, Rus romancı Konstantin Paustovsky şöyle diyor: "Söz- cükleri bir türlü mat edemiyorum. Dediklerini anlıyorum, tadına varıyorum, bütün özelliklerini tanıyorum, gelgelelim onları dile- diğim gibi kullanamıyorum. Her birinin çok ve ayrıntılı anlamı var. İşte güçlük de burada, bir sözcüğü öbürünün yanına öyle bir getireceksin ki yazınsal yaratı okuyucunun yüreğini titret- sin." Bu parçanın anlatımı için aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? Tanık göstermeden yararlanılmıştır. Tanımlamaya yer verilmiştir. Sayıp dökmelere başvurulmuştur. D Deyimler kullanılmıştır. E) Karşıtlıklara ağırlık verilmiştir. Bir konu hakkında dusu² Sıralamak.

Biliyorsunuz, süper kahramanlar sıradan insanların asla başaramayacağı şeyleri şıp diye yapıverirler. Süpermen, sonsuza kadar iki defa saymış. Dedikle- rine göre pi sayısının son basamağını da biliyor- muş. Zaten olağanüstü zekâsı buradan geliyormuş. Süpermen, sayıları sıfıra bölebiliyormuş. Hatta, √-1 sanal bir sayı değilmiş, Süpermen'den korktuğun- dan kendisini gizliyormuş. Süpermen, dairenin alanına eşit kare çizebiliyor, pergel cetvelle bir açıyı üçe bölebiliyor, bir küpün hacminin iki katına eşit hacimde küp çizebiliyormuş. E tabii... Durup durur- ken süper kahraman olunmuyor. 1. Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak için aşağı- dakilerden hangisi söylenemez? A) Koşul belirtilmiştir. B) Neden belirtilmiştir. ✓ Örnekleme yapılmıştır. V C) D) Öngörüde bulunulmuştur. E Kişileştirme yapılmıştır. Dünyar yüzyılın doğru önemi yolu g bugün günü teda yor. birço oldu 5. Bu gis A)

4. eserinin bulunmayışını gösteriyor.. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? Çocuk kitaplarının yetişkinler tarafından da okunduğu B) Çocuk edebiyatının son zamanlarda önemsendiği Harry Potter serisinin çocuklar için yazıldığı D) Bazy kitapları kategorize edilirken zorlanıldığı + E) Harry Potter filminin gençler ve çocuklar tarafından zlendiği Ancak bugünün deryasına cesurca dalabilen, geleceğin sırlarını ustaca yakalayabilen, onu hünerin şafak rengi örsünden geçirerek kâhincesine mesajlaştıran bir sanat abideleşebilir; zamanın kemiriciliğine uzun süre dayanabilir. Buna göre sanatın zamanın kemiriciliğine dayanabilmesi, aşağıdakilerden hangisine bağlı olamaz? A) Çağının sorunlarını konularını korkusuzca ele alabilmesi B) Çarpıcı bir söyleyişi yakalayabilmesi C) Geleceğe ait gizleri başarıyla sezebilmesi D) Geleceğin bilinmezlerini işleyebilmesi E) Geleceğe dair gizleri ileti hâline getirebilmesi KRONOMETRE PARAGRAF SORU BANKASI UVU SESTRY

6. Yozgat'ta, bir köyde doğdum. Kırlarda dolanmayı severdim, bahçelerde olmayı. Yemlikler, çiğdemler topladım. Peygamber çiçeklerinden bileklikler yaptım. Hayvanları otlattım. Okulumu, arkadaşlarımı, Osman dayımın Almanya'dan getirdiği kurşun kalemleri, kimin verdiğini hatırlayamadığım tahta çantamı çok sevdim. Buğday tarlalarının arasında yürüdüm, ılık rüzgârlar yüzümü yaladı. Serçeler, tarla kuşları yoldaşım oldu. Otları, iğde çiçeklerini andıran kurumuş hardal çiçeklerini inceledim; sütleğenleri, deve dikenlerini, çıtlıkları... Güneş çok öptü beni, uçurumları takip ettim. Şiirlerimde bunlar var. Bunları anlatabilmeye mecbur oldum. Onlar benim, ben onlarım. Geçmişim benim kaderimse şiir de kaderimdir. { Böyle konuşan sanatçı şiirle ilgili; 1. Bir yazgı, bir nasip işidir. II. Kendimi ifade etme sebebimdir. III. Edebiyatı taçlandıran türdür. yargılarından hangisini anlatmak istemiştir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I've III C) I ve II E) I, II ve III

HR 39. Kinalk, uzunluk, zayıflık, şişmanlık, güzellik, gin bedensel özelliklere göre çevrenin gösterdigi ligi, te saç göz, ten rengi, yürüyüş, oturuş, mimik, jest g ilişki kurma isteği farklılıklar göstermektedir. Insanların b yapılarının oluşması gündeme gelmektedir. Buna iyi bir tepkilere verdikleri cevaplar sonucunda da değişik ki ömek olarak doberman köpökleri gösterilebilir. Dober manlar kendileriyle aynı sınıfa girdikleri kurt köpekleriy görünüşlerinden dolayı, bu köpeklerle sahiplerinin dişin aynı davranış kalıplarına sahip bulunmaktadırlar. Ancak onlardan genellikle korkulmaktadır. Böylece doberman da yakın ilişki içine girilmemekte, sevgi gösterilmemekte lar, kurt köpeklerinde olmayacak derecede bir saldırgan lik göstermektedir. Bu parçadaki altı çizili sözle aşağıdakilerin hangisine gönderme yapılmıştır? Alletinin gönderilmesinde çevresel etkenlerin yanında bireysel etkenlerin de dikkate alınması gerektiğine B) Fiziksel özelliklere bağlı olarak şekillenen çevre tep- kisinin kişilik özelliklerini belirlediğine İletişim tipinin, biyolojik özellikler çerçevesinde farklı biçimlerde ortaya çıktığına D) Bir insanın diğerlerinden farklı olarak algılanmasının kişilik kavramını geçerli kıldığına EBireye özgü duygu, düşünce ve davranışların örgü lenip bütünleştiğine

i B 9 A M A L An 10. Bahçemde islak toprağın, odamda eski kokusu, aklımdaysa hüznü var gözlerinin, e Açık kalan penceremden içeriye dolduruyor Garip bir serinlik içinde yüzüyor dışarıda serinliği. Bir kahve çekiyor canım şöyle bol kojas. birlikte hatıran da karışıyor. Son gülleri suluyorum şeker misali katıyorum hatıranı üzerine. Kahve ekmek veriyorum güvercinlere. Mademki eylül mademki dökülüyor yapraklar, dökülüyor gözya da senden kalan satırların üzerine. Bir kuş pencere me konuyor, bir kadın kaldırım taşına çöküp c yor, bir ilkokul geçiyor kaldırımdan civil civil. Radyo da Aşiyan yollarından ses veriyor Zeki Müren. Oge uykusundan uyanmış bir çocuğun o tatlı serseml içinde sen; şarkım, şiirim ve ruhum oluyorsun di de. Ve saklanıyor sesim sokak satıcılarının g süne. nemez? Kahe OT Anla E) Dla Hasta gıkır içinde Yürü çekti Yay yan tas Bu parçayla ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle A) Anlatıcı, duygusal dünyasıyla yansıtılmıştır. B) Iç konuşma tekniğinden yararlanılmıştır. C) Gerçekçi tabiat tasvirlerine yer verilmiştir. D) Anlatmaya bağlı edebî bir metinden alınmıştır. E) Mecazlı anlatım ağır basmaktadır. La C r

Et ve ete denk düşebilecek proteine sahip gıdalar, madde- lerin değişimi için vücudumuzun ihtiyaç duyduğu en önemli unsurları içerirler. İnsanın bu yüzden bitkisel gıdalar kadar et ve et ürünlerine de yönelmesi onun bedensel ve beyin- sel gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Gelişmiş gıda tü- ketimi, en önemli etkisini beyin üzerinde gerçekleştirir. Et yemeklerinin tüketimi, iki önemli gelişmeyi de beraberinde getirmiştir: Ateşin kullanılması ve hayvanların evcilleştiril- mesi. Ayrıca insanın yenebilen her tür yiyecek maddesini kullanabilir olması, ona farklı iklimlerde yaşama şansı tanı- mıştır. Böylece insan, dünyanın egemeni olmuştur. 5. Bu parçaya göre, insanı dünyanın egemeni hâline geti- ren etkenler arasında; I. Hayvansal besinleri tüketebilmek için ateşi bulması, II. Değişik iklimlerde yaşayabilir duruma gelmesi, + III. Bitkisel gıdalar yerine et ürünlerini tercih etmesi, IV. Fiziksel gücünü etkili biçimde kullanabilmesi yargılarından hangileri yoktur? A 1. ve II. D) I. ve IV B) I. ve III. C) III. ve IV. al 5 II. ve IV.

22231306 Bu parçada numaralanmış sözcüklerden hangisinin anlamı, ayraç içinde verilenle uyuşmamaktadır? AYT B) II qur D) IV 2. (1) Dijital Darwinizm; dijital dönüşümdeki kademeli değişimin yeterli olmadığını söyleyen, sizi "uyanmaya" davet eden bir kitap. (II) Yıkıcı teknolojiler, değişimin emsalsiz hızı ve dijital alanda gelişen süper şirketlerin yükselişi ile işletmeniz geride kalacak; eyleme geçmedikçe de yok olacak. (III) Bu kitap, dijital dönüşümde en iyi olmak ve bu çalkantılı dönemde hayatta kalmak isteyen kişilere ilham vermek için yıkıcı düşünceye dair keyifli bir bakış açısı sunuyor. (IV) Kademeli değişim yetmiyor, işinizin çevresine teknoloji eklemek işe yaramıyor. (V) Kuruluşunuzun dijital sonrası çağda başarılı olmasını istiyorsanız Dijital Darwinizm ile aydınlanmalısınız. Bu parçada numaralanmış cümlelerde söz edilen sbpay idig deqi.seved kitapla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? holnit 068 A) I. cümlede, temel fikri hakkında bilgi verilmiştir. B) II. cümlede; bir öngörü, nedeniyle birlikte verilmiştir. C) III. cümlede, hazırlık süreciyle ilgili yorum yapılmıştır. D) IV. cümlede, başarıya yetmeyen durumlar belirtilmiştir. E) V. cümlede hem koşul hem de öneri dile getirilmiştir. VA (A (8 (0 E) V

) V " 8 CI tal stir. 4. İngiliz hekimlerin, hastalıkları mıknatıs etkisi ile tedavi etmesinden esinlenen Anton Mesmer; likit demir içeren bir sıvıyı hastalarına içirdikten sonra bedenlerinin değişik yerlerine mıknatıslar bağlayarak onları tedavi etti. Hastalar, içlerinde bir şeylerin akıp gittiğini dile getirirken Mesmer onların subjektif şikâyetlerinin azaldığını gözlemliyordu. Mesmer, bu etkinin sadece kendi uyguladığı fiziksel mıknatıs etkisinden olens) kaynaklanmadığı ve insan vücudunda bir başka gizemli enerjinin var olduğu sonucunu çıkardı ve bu gizemli enerjiye "hayvansal mıknatıs güç" adını verdi. Ona göre bu güç tüm evreni kaplıyor, yıldızların ve gezegenlerin insan üzerindeki etkisinde rol oynuyordu. Mesmer, hastaların karşısına geçip onların bedenlerine hilep dokunuyor ve içlerindeki enerjiyi harekete geçirmeye çalışıyordu. Bu durumda meydana gelen krizler, altta yatan hastalığın teşhisi için önemli ipuçları goebse oluşturuyordu. Mesmer'i psikoloji tarihi açısından önemli kılan, tedaviyi uygulayan doktor ile hasta arasında kurulan ilişki tarzına getirdiği yenilikti. Bu parçaya göre Mesmer'in tedavi yöntemiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yoğun bir hasta-doktor ilişkisine dayandığı A B) Kısa sürede olumlu sonuçlar alındığı C) Her türden hastalığa ve hastaya iyi geldiği D) Hastalığın nüks etmesini önlediği E) Hastalığı zihinsel yaklaşımlarla giderdiği

erini oyun- miş ar, lara eta- rda a- lu- ÖZDEBİR YAYINLARI tür vin ri 30. Ölümünden beş yıl önce 1822'de, Beethoven Viya- na'daki müzik çevrelerinden tamamen uzaklaştığını hissetmiştir. Kendisinin modasının geçtiğini düşünür ol- muştur. Leipzig'deki bir müzik dergisinin editörü kendisi- ni ziyarete geldiğinde Beethoven, ona şöyle demiştir: "Çalabilen yok, dinlemek isteyen de yok. Senfonilerimi dinlemeye zamanları yok. Konçertolarımla ilgilenmi- yorlar. Herkes, kendi yazdığını dinletmek istiyor. Solo eserlerimin modası çoktan geçti ve günümüzde moda, her şeydir." Gerçekten de 1830-1840 yıllarında Beet- hoven neredeyse unutulmuş, genç çağdaşları arasında Schubert'ten başka onu izleyen kalmamıştır. Yine de günümüzde çoğunluk tarafından gelmiş geçmiş en büyük besteci olarak görülür Beethoven. Bu parçadan Beethoven'la ilgili aşağıdakilerin han- gisine ulaşılamaz? A) Onunla aynı dönemde yaşayan sanatçıların hiçbiri tarafından örnek alınmamıştır. B) Senfonilerinin, konçertolarının ilgi çekmediğini düşünmüştür. C) Hayatının belli bir döneminde insanlar tarafından unutulduğunu hissetmiştir. D) Günümüzde, gelmiş geçmiş en büyük bestecilerden biri olarak sayılır. E) 1800'lü yılların bir bölümünde kendini müzik camia- sindan soyutlamıştır.

WIT B nde was tú ler en ast 30-40. sorulan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Mitler, dünyanın var oluşundan bu yana toplumlann hayatında yer alan, insanın bugüne gelmesine kadar olup biten bütün önemli olaylan içeren ve olağanüstülükler banndiran anlatılardır. Tarihin yazılı belgeler ile takip edilemeyen çok eski dönemlerini bizlere aktaran mitler, söz konusu dönemlerin toplumsal, sosyal, siyasal ve kültürel bilincini yansıtan ve bu bilinci geleceğe aktaran imgelere ve bu imgeleri temsil eden doğaüstü kahramanlara sahiptir. Geçmiş dönem insanlarının bakış açısını yansıtan mitler, gücünü toplumsal bellekten alır. Uygarlığın temelini içinde banndiran miller, yüzlerce yıldır diğer sanatlar gibi edebiyata da yansımıştır. Belli değerleri sembolize eden kişilerin yer aldığı mitler, insanlığın ortak kültür hazinesi olarak edebiyat eserlerine zenginlik ve derinlik katmaktadır. Yalnız olaya dayalı türlerde değil, pek çok türde karşımıza çıkan mitler, aynı zamanda edebi metinlere çok katmanlı bir anlatım imkânı sunmaktadır. 39. Bu parçadan "mitler"le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? Ainsanlığın geçmişiyle ve yaşama bakış açısıyla ilgili onemli bir bilgi kaynağı olduğuna B) Temelinin dinsel inanışlara dayandığına C) Topluma özgü değerleri gelecek kuşaklara aktardığına DAnlatılanların gerçek dışı yönleri bulunduğuna E) Belli değer yargılarını ya da kavramları temsil ettiklerine 40. Bu parçadan "mitler"le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A Dilden dile aktarılırken biçim ve içerik olarak ciddi bir değişime uğramıştır. Yazının bulunmasına kadar tarihsel bir belge olma işlevini sürdürmüştür. C) Edebi eserlerin düşünsel ve anlamsal olarak yoğunlaştırılmasında rol oynamaktadır. DXFarklı sanat dallarının birbiriyle ilişkisinde köprü işlevi görmüştür. E) Tek tek uluslan değil, tüm insanlığı ilgilendiren kavram ve olguları yansıtmıştır. TÜRKÇE TESTİ BİTTİ. SOSYAL BİLİMLER TESTİNE GEÇİNİZ.

7. Doğrudan mutluluğu aramak ya da amaçlamak ters etki yapmakta; mutluluk peşine düşmenin ta kendisi mutluluğu erişilmez kılmaktadır. Umutsuz ev kadınları devamlı acı çe- ker. Bunun sebebi mutluluğu aramalarıdır. Bunu yapacak- larına, kendilerini tanımaya çalışıp nelerin kendilerini rahat- latıp huzura kavuşturduğunu, nelerin huzursuz ve mutsuz ettiğini bulsalar işleri daha kolaylaşacaktır. Bunu yapma- yanların bu paradokstan çıkmaları imkânsızdır. Bu parçada sözü edilen "paradoks" aşağıdakilerden hangisidir? A Bizi neyi mutlu edeceğini bilmememiz B) Mutluluğa ulaşacağımıza inanmamamız Mutluluğu ulaşılacak bir hedef olarak görmemiz Mutluluğu yakaladığımızda onu nasıl koruyacağımızı bi- lemememiz. Elimizdekilerle yetinmeyi bilmememiz.

k le sir. Z... 34. Son on yıldır toprağın kontrolsüz ve suyun aşırı kullanımının yanı sıra hızla artan sanayileşme sebebiyle Söke Ovası'nda binlerce yıldır devam eden tarımın geleceği tehlikeye girmiştir. Bu cümleden kesin olarak çıkarılabilecek yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Son on yılda verimliliği arttırmak amacıyla ke Ovası'nda su ve toprak aşırı kullanılmaya başlanmıştır. B) Söke Ovası'nda tarım faaliyetlerinde on yıl içinde farklılıklar meydana gelmesi beklenmektedir. Söke Ovası'nda tarımın geleceğini sanayileşmeden ziyade suyun kontrolsüz kullanımı tehlikeye sokmaktadır. DOn yıl içinde değişen tüketim alışkanlıkları Söke Ovası'nda tarımın geleceğini tehdit etmiştir. E) Sanayileşme ve kaynakların plansız kullanımı Söke Ovası'nda tarımın yarınlarını olumsuz etkilemektedir. 36. 8

i; diyle, ne ran ade kış 8 YAYINLARI LİMİT 30. Sosyal medyanın günlük yaşantımıza dâhil oluş biçimi, birçok alanda dönüşümler yaratmış durumdadır. Geleneksel medyanın radyo-televizyon yayıncılığı, sinema, baskı ve yayıncılık endüstrileri; sosyal medya ile birlikte ortak bir eğilim göstererek yön değişmiş ve böylece yeni iş modelleri ve stratejilerin geliştirilmesine olanak sağlanmıştır. Üçüncü nesil mobil cihazların kullanımının yaygınlaşması ve bant genişliğinin artmasıyla geleneksel medyanın standartlaşmış izleyici-dinleyici-okuyucu özneleri, sosyal medya ile birlikte "kullanıcı" adıyla üreten bir konuma da geçmiştir. Sosyal ağlar üzerinde aktif olan kullanıcılar, her türlü içeriğe ilişkin geri bildirimde bulunabilmekte ve bireysel/kamusal kullanıcılarla etkileşime girebilmektedir. İlgili olanaklar, televizyon yayıncılığına farklı bir boyut kazandırmış durumdadır. Bir programın üretim ve yayın stratejisi oluşturulurken sosyal ağ uygulamaları da göz önünde bulundurulmaktadır. Bu doğrultuda ikinci ekran olarak adlandırılan uygulamaların önem kazandığı söylenebilir. Televizyon yayıncılığı stratejisi SEORANG II. İletişim sektörü ekonomisi ASTRO Il Bireyin ekonomik gücü IV. Toplumsal iletişim kültürü w Bu parçada sosyal medyanın, numaralanmış unsurlardan hangileri üzerindeki etkisinden söz edilmemiştir? A) Yalnız III D) Il ve IV B) Yalnız IV E) Il ve IV C) I ve III Diğer savfava geçiniz. 32

TYT - Türkçe 31. Yazar, Cervantes'in ünlü eserinin parodisini yaptığı Don Kişot İstanbul'da adlı öyküsüyle mensubu olduğu toplumcu gerçekçi kuşağın algısına ortak olur. Bu doğrultuda İstanbul'a getirdiği Orta Çağ şövalyesini, gücün, zenginliğin ve gösterişin karşısına yalın bir tavırla çıkarır. Hedef metinde romanslara ve onların temsil ettiği değerlere savaş açan şövalye kahramanı, yazar tarafından tekrar karikatürize edilerek 20. yüzyılın İstanbul'unda lüks otomobillerin, otel ve eğlence mekânlarının arasında dolaştırılır. Ahlaksızlıklara ve haksızlıklara karşı koymaya çalışsa da Don Kişot'un mücadeleci kimliğinin, modern çağa egemen olan sermayeyle baş edemeyeceği, siyasal bir bakış açısıyla alaycı bir dille sunulur. T Aşağıdakilerden hangisi bu parçada söz edilen romanın bir özelliği değildir? A) Devrin sorunlarına çözüm üretme B Belli bir akımın görüşlerini yansıtma Masche C) Karşıt yaşamları bir arada verme S DBaşka bir eserdeki kahramana yer verme E) Alay içeren ögeleri barındırma 33. Za bi b YAYINLARI ^JU E H

A 28. Edebiyatta üretkenlik, netameli bir konudur çünkü hemen ardından nitelik-nicelik tartışmasını da beraberinde getirir. Elbette edebiyatımızda üretkenlikleriyle göz kamaştıran ustalar var. Ama onlara usta denmesinin nedeni nicelik değil, çıtayı çıkardıkları yerde çok az kalem gezinebiliyor olmasıdır. Yusuf Atılgan'ı düşünün. Hacim olarak küçük ama taşıdıklarıyla büyüklüğünü her geçen gün yeniden kanıtlayan eserleriyle edebiyatımızda bıraktığı iz ne kadar da derindir! Bundan daha büyük bir üretkenlik olabilir mi? Kaleminden çıkmış her eseri okumak istiyor insan. Yazdıklarını her şeyiyle istediği çıtaya ulaşana kadar yayımlamadığı için bu düzeye erişmiştir o. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? Nitelikten ödün vermeyen yazarların üretken olamadığından B) Edebiyatta üretkenliğin ölçüsünün sayı değil, nitelik olduğundan CNitelikli yapıtlar vermenin yolunun çok sayıda yapıt vermekten geçtiğinden DYSanatçıların ustalaştıkça nicelikten çok, niteliği önemsemeye başladığından E) Cok sayıda yapıt vermek yerine az ama hacimli yapıtlar vermenin daha doğru olduğundan 29. Bugünün en çok konuşulan, üzerine düşünülüp tartışılan, dahası satış listelerinde en üstteki yer hep kendisinin olan edebiyat türü: hic süphesiz romandır.