Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

5
ÖĞRENME TESTI C
Paragrafta Yardımcı Düş
Red Kit'in özgün adı Lucky Luke'tur. Belçikalı karikatürist Morris
(1923-2001) tarafından çizilmiş çizgi romandır. Çizgi romanın ma-
ceralarından bazıları Fransız René Goscinny (1926-1977) tara-
fından yazılmıştır. Morris'in ölümünden sonra bazı maceralar Fran-
sız Achdé tarafından çizilmiştir. 7 Aralık 1946 tarihinde Spirou
dergisinde yayımlanmaya başladığı günden bu yana dünyada en
çok yayımlanan ve okunan çizgi roman kitapları arasına girmiştir.
1954-56 yılları arasında ülkemizde yayımlanmaya başlar. Türki-
ye'de çeşitli yayınevleri tarafında değişik formlarda basılır. Türki-
ye'de bugüne kadar tüm Red Kit serisi yayımlanmamıştır. Sahafta,
kitabevinde, TV'de her yerde yanı başımızdadır yalnız kahrama-
nımız. Çocuklar için özel yazılmış, çizilmiş "Red Kit Morris'in İzinde"
başlığıyla yayımlanan kitaplar, bildiğimiz Red Kit kitaplarından
farklı olarak maceralar sosyal mesajlar içermektedir.
5.
Bu parçada "Red Kit" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
sine değinilmemiştir?
A) Hem çocuklara hem yetişkinlere seslendiğine >>
B) Türkiye'de farklı boyutlarda basıldığına
C) Değişik kişiler tarafından çizildiğine
D) Dünyaca bilinen bir yaygınlık kazandığına
LE) Farklı biçimde yorumlanan örneklerinin olduğuna
7. Bir sö
iten r
onu
may
anla
mar
oyu
diğ
bas
ne
Bu
ha
A
Doğru.
değil mi?
8.
E
C
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
5 ÖĞRENME TESTI C Paragrafta Yardımcı Düş Red Kit'in özgün adı Lucky Luke'tur. Belçikalı karikatürist Morris (1923-2001) tarafından çizilmiş çizgi romandır. Çizgi romanın ma- ceralarından bazıları Fransız René Goscinny (1926-1977) tara- fından yazılmıştır. Morris'in ölümünden sonra bazı maceralar Fran- sız Achdé tarafından çizilmiştir. 7 Aralık 1946 tarihinde Spirou dergisinde yayımlanmaya başladığı günden bu yana dünyada en çok yayımlanan ve okunan çizgi roman kitapları arasına girmiştir. 1954-56 yılları arasında ülkemizde yayımlanmaya başlar. Türki- ye'de çeşitli yayınevleri tarafında değişik formlarda basılır. Türki- ye'de bugüne kadar tüm Red Kit serisi yayımlanmamıştır. Sahafta, kitabevinde, TV'de her yerde yanı başımızdadır yalnız kahrama- nımız. Çocuklar için özel yazılmış, çizilmiş "Red Kit Morris'in İzinde" başlığıyla yayımlanan kitaplar, bildiğimiz Red Kit kitaplarından farklı olarak maceralar sosyal mesajlar içermektedir. 5. Bu parçada "Red Kit" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangi- sine değinilmemiştir? A) Hem çocuklara hem yetişkinlere seslendiğine >> B) Türkiye'de farklı boyutlarda basıldığına C) Değişik kişiler tarafından çizildiğine D) Dünyaca bilinen bir yaygınlık kazandığına LE) Farklı biçimde yorumlanan örneklerinin olduğuna 7. Bir sö iten r onu may anla mar oyu diğ bas ne Bu ha A Doğru. değil mi? 8. E C
şkimiz çok
P, onun da
an toprağı,
eliyor, yok
zla, haya-
zen seldir,
-. (V) Oysa
Dilincindey-
at uyandığı
ürürlermiş.
bir kadının
ngisinden
daha zen-
ara ve tüm
sanoğlun-
se anlam
V
memiş-
na
37 ve 38. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
DENEME-12
Uzun yaşamı sağlayacak bir ilaç bulma umudu söy-
lencelerden, kitaplardan, filmlerden bilimsel araştırma
merkezlerine taşınalı çok oldu. Çalışmalar, uzun yaşamın
hálá bir ütopya olduğunu, ancak yaşlanmanın yavaş-
latılabileceğini gösteriyor. Şu anda dünyadaki detaylı
araştırmayla yaşlanmayı yavaşlatacak mekanizmalar
ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Yaşlanmak, moleküler ve
hücresel zararların artmasıyla doğal olarak canlılık işlev-
lerinin zayıflaması, yavaşlaması demek. Moleküler ve
hücresel düzeyde araştırmalar, yaşlanmayı yavaşlatacak
ilaçların ufukta göründüğünü gösteriyor. Çünkü, düşük
kalorili, besin gruplarının iyi dengelendiği sağlıklı bir bes-
lenme tarzıyla yaşlanmanın yavaşlatılabileceği konusun-
daki bulgular, yabana atılır sayıda değil. Uzmanlar, "kalori
kısıtlaması denen uygulamayla, yaşlanmaya karşı bir
adım öne geçtiklerini düşünüyorlar.
37. Bu parçadan,
L Yaşlanmanın geciktirilmesi için çok kapsamlı
çalışmalar yapılmaktadır.
Uzmanlar, yaşlanmayı yavaşlatacak ilaçlar üzerin-
de çalışmaktadır.
III. Yaşlanmanın beslenmeyle yakından ilgisi vardır
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) I ve Il
B) II ve III
C) I, II ve III
D) Yalnız II
E) Yalnız III
38. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağı-
dakilerden hangisidir?
A Yaşlığının yavaşlatılması için hazırlanan diyet prog-
ramları yakında ortaya çıkacaktır.
B) Bilimsel araştırma merkezlerinde yapılan yaşlılık kar-
şıtı çalışmalar başarıya ulaşamayacaktır.
C) Yaşlanmayı geciktirmek isteyen insanlar, küçük yaş-
lardan itibaren beslenmesine özen göstermelidir.
D) İnsanın yaşlanmasını yavaşlatacak çözümler üzerin-
de çok yönlü ve ciddi çalışmalar yapılmaktadır.
E) Uzun yaşamanın sımını çözmeye çalışan bilim insan-
lan bir ilaç yapmak üzeredir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
şkimiz çok P, onun da an toprağı, eliyor, yok zla, haya- zen seldir, -. (V) Oysa Dilincindey- at uyandığı ürürlermiş. bir kadının ngisinden daha zen- ara ve tüm sanoğlun- se anlam V memiş- na 37 ve 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. DENEME-12 Uzun yaşamı sağlayacak bir ilaç bulma umudu söy- lencelerden, kitaplardan, filmlerden bilimsel araştırma merkezlerine taşınalı çok oldu. Çalışmalar, uzun yaşamın hálá bir ütopya olduğunu, ancak yaşlanmanın yavaş- latılabileceğini gösteriyor. Şu anda dünyadaki detaylı araştırmayla yaşlanmayı yavaşlatacak mekanizmalar ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Yaşlanmak, moleküler ve hücresel zararların artmasıyla doğal olarak canlılık işlev- lerinin zayıflaması, yavaşlaması demek. Moleküler ve hücresel düzeyde araştırmalar, yaşlanmayı yavaşlatacak ilaçların ufukta göründüğünü gösteriyor. Çünkü, düşük kalorili, besin gruplarının iyi dengelendiği sağlıklı bir bes- lenme tarzıyla yaşlanmanın yavaşlatılabileceği konusun- daki bulgular, yabana atılır sayıda değil. Uzmanlar, "kalori kısıtlaması denen uygulamayla, yaşlanmaya karşı bir adım öne geçtiklerini düşünüyorlar. 37. Bu parçadan, L Yaşlanmanın geciktirilmesi için çok kapsamlı çalışmalar yapılmaktadır. Uzmanlar, yaşlanmayı yavaşlatacak ilaçlar üzerin- de çalışmaktadır. III. Yaşlanmanın beslenmeyle yakından ilgisi vardır yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) I ve Il B) II ve III C) I, II ve III D) Yalnız II E) Yalnız III 38. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağı- dakilerden hangisidir? A Yaşlığının yavaşlatılması için hazırlanan diyet prog- ramları yakında ortaya çıkacaktır. B) Bilimsel araştırma merkezlerinde yapılan yaşlılık kar- şıtı çalışmalar başarıya ulaşamayacaktır. C) Yaşlanmayı geciktirmek isteyen insanlar, küçük yaş- lardan itibaren beslenmesine özen göstermelidir. D) İnsanın yaşlanmasını yavaşlatacak çözümler üzerin- de çok yönlü ve ciddi çalışmalar yapılmaktadır. E) Uzun yaşamanın sımını çözmeye çalışan bilim insan- lan bir ilaç yapmak üzeredir.
Yazmak, faniliğin saldırısına karşı bazı yetenekli
insanların gösterdiği reflekstir. Refleks ne kadar güçlü
olursa refleks sahibi o kadar uzun yaşar. Bu, şu anlama
geliyor: Edebiyatçılar, genellikle ömürlerini uzatmak için
yazarlar. Mesela Mehmet Âkif Ersoy, hâlâ yaşıyor;
yaşamaya da devam edecek. Yunus Emre veya Şeyh
Gâlip de öyle. Fakat bu insanların arkadaşlarını,
yaşıtlarını kim biliyor? Kimse... Biraz dikkat edince
ayakta kalan, ömrü uzayan isimlerin, edebiyata meslek
olarak değil de mesele olarak baktıklarını görüyoruz.
Yine, ayakta kalan edebiyatçıların edebiyatı tutunacak
dal olarak değil; dikilecek fidan olarak gördüklerini
biliyorum. Malum, tutunduğumuz dal kırılırsa uçuruma
yuvarlanırız fakat diktiğimiz fidan kurursa yenisini
dikeriz.
36. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Sanatçılar, toplumsal bellekte varlığını sürdürmek
için eser üretirler.
B) Kalıcı eserler, yazarların unutulmamasını sağlar.
C) Eserlerini yararlı olma ilkesiyle yazanlar, yarına
kalırlar.
Qa
Yazma eylemi, sanıldığından fazla yetenek isteyen
bir iştir.
E) Sadece edebiyat kaygısıyla eser kaleme almak, bir
yazar için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
37. Bu parçadaki "edebiyata mesele olarak bakmak"
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A Edebiyatı bir sorun olarak görmek
B) Edebiyatı kendi ölçüleriyle tartmak
C) Edebiyata kendisinin dışında bir işlev yüklememek
D) Edebiyatı bir sorunun çözümü, iletinin aracı olarak
görmek
E) Edebiyatı güç bir iş olarak değerlendirmek
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Yazmak, faniliğin saldırısına karşı bazı yetenekli insanların gösterdiği reflekstir. Refleks ne kadar güçlü olursa refleks sahibi o kadar uzun yaşar. Bu, şu anlama geliyor: Edebiyatçılar, genellikle ömürlerini uzatmak için yazarlar. Mesela Mehmet Âkif Ersoy, hâlâ yaşıyor; yaşamaya da devam edecek. Yunus Emre veya Şeyh Gâlip de öyle. Fakat bu insanların arkadaşlarını, yaşıtlarını kim biliyor? Kimse... Biraz dikkat edince ayakta kalan, ömrü uzayan isimlerin, edebiyata meslek olarak değil de mesele olarak baktıklarını görüyoruz. Yine, ayakta kalan edebiyatçıların edebiyatı tutunacak dal olarak değil; dikilecek fidan olarak gördüklerini biliyorum. Malum, tutunduğumuz dal kırılırsa uçuruma yuvarlanırız fakat diktiğimiz fidan kurursa yenisini dikeriz. 36. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Sanatçılar, toplumsal bellekte varlığını sürdürmek için eser üretirler. B) Kalıcı eserler, yazarların unutulmamasını sağlar. C) Eserlerini yararlı olma ilkesiyle yazanlar, yarına kalırlar. Qa Yazma eylemi, sanıldığından fazla yetenek isteyen bir iştir. E) Sadece edebiyat kaygısıyla eser kaleme almak, bir yazar için olumsuz sonuçlar doğurabilir. 37. Bu parçadaki "edebiyata mesele olarak bakmak" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A Edebiyatı bir sorun olarak görmek B) Edebiyatı kendi ölçüleriyle tartmak C) Edebiyata kendisinin dışında bir işlev yüklememek D) Edebiyatı bir sorunun çözümü, iletinin aracı olarak görmek E) Edebiyatı güç bir iş olarak değerlendirmek
MASE
3. (1) Küresel ısınma, sadece bilim insanlarının üzerinde
araştırmalar yaptığı bir olgu değil; günlük hayatta bu du-
rumun ortaya çıkardığı sonuçları her geçen gün daha
belirgin görüyoruz. (II) Artık, sıcak hava dalgaları ve sel-
ler daha sık ve şiddetli gerçekleşiyor, kuraklıklar artıyor,
orman yangınları daha geniş alanları etkiliyor, deniz se-
viyeleri yükseliyor ve buzulların kapladığı alan azalıyor.
(III) Küresel ölçekte bu değişimlerin temel nedeni ise
insan kaynaklı etkinlikler sonucu açığa çıkan karbondi-
oksitin atmosferdeki oranının özellikle son 60 yılda çok
yükselmesi. (IV) Karbondioksit salınımının azaltılması
veya ortaya çıkan karbondioksitin yakalanıp yer altın-
daki jeolojik yapılarda depolanması gibi çözümlerin ive-
dilikle ele alınması gerekiyor. (V) Benzinle çalışan mil-
yonlarca taşıtın, yerini elektrikli olanlara bırakmasının
zorluğu ve depolanan karbondioksitin tekrar yer üstüne
sızma riski, bu sorunun çözümünün sanıldığından çok
daha karmaşık olduğunu gösteriyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerde küresel ısın-
ma ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, etkisinin Herkesin hissettiği bir boyuta
ulaştığı belirtilmiştir.
B) II. cümlede, yol açtığı olumsuzluklara somut örnekler
verilmiştir.
C) III. cümlede, insan faktörünün söz konusu durumdaki
payına değinilmiştir.
D) V. cümlede, önüne geçmek için farklı çözümlerin
hayata geçirildiği dile getirilmiştir.
E) V. cümlede, önleme çalışmalarında ortaya çıkabile-
cek olası zorluklar ifade edilmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
MASE 3. (1) Küresel ısınma, sadece bilim insanlarının üzerinde araştırmalar yaptığı bir olgu değil; günlük hayatta bu du- rumun ortaya çıkardığı sonuçları her geçen gün daha belirgin görüyoruz. (II) Artık, sıcak hava dalgaları ve sel- ler daha sık ve şiddetli gerçekleşiyor, kuraklıklar artıyor, orman yangınları daha geniş alanları etkiliyor, deniz se- viyeleri yükseliyor ve buzulların kapladığı alan azalıyor. (III) Küresel ölçekte bu değişimlerin temel nedeni ise insan kaynaklı etkinlikler sonucu açığa çıkan karbondi- oksitin atmosferdeki oranının özellikle son 60 yılda çok yükselmesi. (IV) Karbondioksit salınımının azaltılması veya ortaya çıkan karbondioksitin yakalanıp yer altın- daki jeolojik yapılarda depolanması gibi çözümlerin ive- dilikle ele alınması gerekiyor. (V) Benzinle çalışan mil- yonlarca taşıtın, yerini elektrikli olanlara bırakmasının zorluğu ve depolanan karbondioksitin tekrar yer üstüne sızma riski, bu sorunun çözümünün sanıldığından çok daha karmaşık olduğunu gösteriyor. Bu parçada numaralanmış cümlelerde küresel ısın- ma ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) I. cümlede, etkisinin Herkesin hissettiği bir boyuta ulaştığı belirtilmiştir. B) II. cümlede, yol açtığı olumsuzluklara somut örnekler verilmiştir. C) III. cümlede, insan faktörünün söz konusu durumdaki payına değinilmiştir. D) V. cümlede, önüne geçmek için farklı çözümlerin hayata geçirildiği dile getirilmiştir. E) V. cümlede, önleme çalışmalarında ortaya çıkabile- cek olası zorluklar ifade edilmiştir.
21.
Danışanlar, sözsüz davranışların sağladığı ipuçlarına
bakarak terapistin kendilerine karşı tavrını kestirmeye
çalışırlar. Dikkatli bir tavır onları terapiste güven
duymaya, açılmaya ve kendi problemli durumlarının
önemli boyutlarını keşfetmeye teşvik eder. İsteksiz bir
tavır ise güvensizlik doğurgostermelerine yol
danışanların da
kendilerini açmada isteksizlik g
açabilir. -. Söz gelimi sessiz kalmak, terapiste göre,
danışana düşünmek için zaman tanımak anlamına
gelirken danışan bundan ötürü mahcubiyet duyabilir.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
AY
B)
D)
E) V
C)
D)
E)
Terapist danışanla iyi bir ilişki kuramadığında danışan
yetersizlik hisseder
Danışanlar terapistin sözsüz davranışlarını bazen
yanlış yorumlar
Etkili bir terapist, sessizlik ve konuşma dengesini
kurmakta ustadır
Terapistin sözsüz davranışları çoğu zaman
söylediklerinden önemlidir
Danışanlar terapistin tedirginliğini onun sözsüz
davranışlarından anlar
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
21. Danışanlar, sözsüz davranışların sağladığı ipuçlarına bakarak terapistin kendilerine karşı tavrını kestirmeye çalışırlar. Dikkatli bir tavır onları terapiste güven duymaya, açılmaya ve kendi problemli durumlarının önemli boyutlarını keşfetmeye teşvik eder. İsteksiz bir tavır ise güvensizlik doğurgostermelerine yol danışanların da kendilerini açmada isteksizlik g açabilir. -. Söz gelimi sessiz kalmak, terapiste göre, danışana düşünmek için zaman tanımak anlamına gelirken danışan bundan ötürü mahcubiyet duyabilir. Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? AY B) D) E) V C) D) E) Terapist danışanla iyi bir ilişki kuramadığında danışan yetersizlik hisseder Danışanlar terapistin sözsüz davranışlarını bazen yanlış yorumlar Etkili bir terapist, sessizlik ve konuşma dengesini kurmakta ustadır Terapistin sözsüz davranışları çoğu zaman söylediklerinden önemlidir Danışanlar terapistin tedirginliğini onun sözsüz davranışlarından anlar
30. Bir kar kristalinin oluşumu, bir bulutun içinde bulunan su
buharının küçük bir toz parçacığına tutunmasıyla baş-
lar. Hava sıcaklığı sıfır derecenin altına düştüğünde toz
parçacığının üzerindeki su buharı donarak buz kristaline
dönüşür. Buz kristali başlangıçta altıgen bir prizma biçi-
mindedir. Üzerine daha çok su buharı tutundukça priz-
ma dallanarak büyümeye başlar. Bir yandan da havada
yükselir. Yükseldikçe daha soğuk bölgelerden geçer.
Bu sırada büyümeye devam eder. Kar kristali havada
duramayacak kadar ağırlaştığında da yeryüzüne doğru
düşmeye başlar.
Buna göre kar kristalinin oluşumundan yere düş-
mesine kadarki aşamalar aşağıdakilerin hangisinde
doğru verilmiştir?
A) Toz parçacığı - su buharı - geometrik şekil - donma
B) Su buharı - kristalleşme - geometrik şekil - ağır-
laşma
parcia
C) Su buhar- toz parçacığına tutunma - kristalleşme -
ağırlaşma
D) Su buharı - kristalleşme - donma - ağırlaşarak yer-
yüzüne düşme
E) Kristalleşme - yükselme - geometrik şekil - donma
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
30. Bir kar kristalinin oluşumu, bir bulutun içinde bulunan su buharının küçük bir toz parçacığına tutunmasıyla baş- lar. Hava sıcaklığı sıfır derecenin altına düştüğünde toz parçacığının üzerindeki su buharı donarak buz kristaline dönüşür. Buz kristali başlangıçta altıgen bir prizma biçi- mindedir. Üzerine daha çok su buharı tutundukça priz- ma dallanarak büyümeye başlar. Bir yandan da havada yükselir. Yükseldikçe daha soğuk bölgelerden geçer. Bu sırada büyümeye devam eder. Kar kristali havada duramayacak kadar ağırlaştığında da yeryüzüne doğru düşmeye başlar. Buna göre kar kristalinin oluşumundan yere düş- mesine kadarki aşamalar aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir? A) Toz parçacığı - su buharı - geometrik şekil - donma B) Su buharı - kristalleşme - geometrik şekil - ağır- laşma parcia C) Su buhar- toz parçacığına tutunma - kristalleşme - ağırlaşma D) Su buharı - kristalleşme - donma - ağırlaşarak yer- yüzüne düşme E) Kristalleşme - yükselme - geometrik şekil - donma
3.
TEMA Vakfının varoluş nedeni topraktır. Türkiye,
her sene milyonlarca ton toprağını kaybetmektedir.
Birçok şeyi borçlu olduğumuz toprağı kaybetmek-
se büyük bir sorundur. Bu nedenle TEMA'nın ça-
lışmaları, başta toprak üzerinedir. Türkiye toprak-
larının karşı karşıya olduğu erozyon tehdidine ve
çölleşmeye dikkat çekmek ve bir adım daha ileri
giderek yürütülen mücadelenin devlet politikası
hâline gelmesine yardımcı olmak, ağaçlandırma
çalışmaları ile vatandaşlara ağaç sevgisi aşılamak
ve aynı zamanda da yeni ormanlar oluşturmak,
çayır ve mera gibi yerlerin korunması konusunda
insanları bilinçlendirmek ve bu konularda devlet
politikası oluşması için çabalamak, TEMA Vakfının
amaçları arasındadır.
Bu parçaya göre TEMA Vakfının amaçları ara-
sında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A Türkiye'deki yeşil alan planlamasını ve mimari-
yi düzenlemek
B) Türkiye'nin çölleşmesinin önüne geçebilmek
C) İnsanlara ağaçlandırma hususunun önemini
benimsetmek
D) Tüm doğal varlıkların korunması gerektiğini
göstermek
E) Toprak için yapılan mücadeleyi devlet politika-
larının arasına sokmak V
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
3. TEMA Vakfının varoluş nedeni topraktır. Türkiye, her sene milyonlarca ton toprağını kaybetmektedir. Birçok şeyi borçlu olduğumuz toprağı kaybetmek- se büyük bir sorundur. Bu nedenle TEMA'nın ça- lışmaları, başta toprak üzerinedir. Türkiye toprak- larının karşı karşıya olduğu erozyon tehdidine ve çölleşmeye dikkat çekmek ve bir adım daha ileri giderek yürütülen mücadelenin devlet politikası hâline gelmesine yardımcı olmak, ağaçlandırma çalışmaları ile vatandaşlara ağaç sevgisi aşılamak ve aynı zamanda da yeni ormanlar oluşturmak, çayır ve mera gibi yerlerin korunması konusunda insanları bilinçlendirmek ve bu konularda devlet politikası oluşması için çabalamak, TEMA Vakfının amaçları arasındadır. Bu parçaya göre TEMA Vakfının amaçları ara- sında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A Türkiye'deki yeşil alan planlamasını ve mimari- yi düzenlemek B) Türkiye'nin çölleşmesinin önüne geçebilmek C) İnsanlara ağaçlandırma hususunun önemini benimsetmek D) Tüm doğal varlıkların korunması gerektiğini göstermek E) Toprak için yapılan mücadeleyi devlet politika- larının arasına sokmak V
TYT / TÜRKÇE
34. (1) Bobby'nin yeni taşındığı mahallede, iç içe geçen komşu-
luk ilişkileri çerçevesinde yaşadığı dedektiflik hikâyesi, İngi-
liz gazeteci-yazar Jo Simmons'ın neşeli anlatımıyla samimi
bir tat bırakıyor okurda. (II) Serinin ilk romanında, kırsaldan
taşınan bir özlemle kent yaşamını resimleyen mahalle hayatı,
kurgu içinde gerçekte olduğundan daha sıcak ve idealize edil-
miş biçimde anlatılmış. (III) Çocukların büyümesinde etkisi
olan 'çevre' faktörü, dikkat çekici komşu karakterlerle örnek-
lendirilmiş. (IV) Kitabı ilginç kılan şeyse günümüzde sadece
yaşıtlarıyla kesişen, oyun alanlarıyla izole olan çocukla-
rin ailesi dışından yetişkinlerle olan ilişkilerine değinmesi.
(V) Çocuklar komşularıyla nasıl bir diyalog içerisinde, bir
yetişkinle tanıştığında neler gözlemliyor, türünden soruların
cevabı yer alıyor.
Bir romanın ele alındığı bu parçadaki numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlış-
tır?
A I. cümlede, okurda içten bir etki bıraktığından söz edili-
yor.
BII. cümlede, köyden kente göçen insanların sorunlarının
gerçekçi biçimde yansıtıldığı belirtiliyor.
C) Ul. cümlede, ilginç kişiler kullanıldığından söz ediliyor.
D) IV. cümlede, dikkat çekici yönünün ne olduğu söyleniyor.
E) V. cümlede, çeşitli soruların yanıtlarını bulmanın müm-
kün olduğu söyleniyor.
35.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
TYT / TÜRKÇE 34. (1) Bobby'nin yeni taşındığı mahallede, iç içe geçen komşu- luk ilişkileri çerçevesinde yaşadığı dedektiflik hikâyesi, İngi- liz gazeteci-yazar Jo Simmons'ın neşeli anlatımıyla samimi bir tat bırakıyor okurda. (II) Serinin ilk romanında, kırsaldan taşınan bir özlemle kent yaşamını resimleyen mahalle hayatı, kurgu içinde gerçekte olduğundan daha sıcak ve idealize edil- miş biçimde anlatılmış. (III) Çocukların büyümesinde etkisi olan 'çevre' faktörü, dikkat çekici komşu karakterlerle örnek- lendirilmiş. (IV) Kitabı ilginç kılan şeyse günümüzde sadece yaşıtlarıyla kesişen, oyun alanlarıyla izole olan çocukla- rin ailesi dışından yetişkinlerle olan ilişkilerine değinmesi. (V) Çocuklar komşularıyla nasıl bir diyalog içerisinde, bir yetişkinle tanıştığında neler gözlemliyor, türünden soruların cevabı yer alıyor. Bir romanın ele alındığı bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlış- tır? A I. cümlede, okurda içten bir etki bıraktığından söz edili- yor. BII. cümlede, köyden kente göçen insanların sorunlarının gerçekçi biçimde yansıtıldığı belirtiliyor. C) Ul. cümlede, ilginç kişiler kullanıldığından söz ediliyor. D) IV. cümlede, dikkat çekici yönünün ne olduğu söyleniyor. E) V. cümlede, çeşitli soruların yanıtlarını bulmanın müm- kün olduğu söyleniyor. 35.
ko-
ta-
or-
er
Zor
1
24. Özellikle gençler arasında daha sık karşılaşılan
cep telefonundan mahrum kalma korkusu, yani in-
gilizce "no mobile phobia" kelimelerinden türeti-
len nomofobi günden güne artıyor. Bu korku, hem
sosyal yaşamdan uzaklaştırıyor hem de psikolojik
sorunlara davetiye çıkartıyor. Nomofobi, zihinde
aşırı uğraş oluşturup beyindeki ödül-ceza sistemi-
ni bozuyor. Nomofobi, özellikle ergenlik çağında-
ki çocuklarda akıllı cihazlar ve internette daha çok
zaman geçirmek için okulu reddetme gibi eğilimle-
ri ortaya çıkarıyor. Nomofobinin tedavi yöntemi ise
şöyle: Beynin kimyası bozulduğu için 2-3 haftalık
bir ilaç tedavisi uygulanır. Yani kişiyi hastaneye ya-
tırılır. İlaçla beraber birey akıllı cihazlardan ve inter-
netten yoksun bırakılır. Sonrasında ise bireysel ve
grup terapileri ile bireyde tehlikeli ve zararlı kulla-
nim algısı oluşturulur.
Aşağıdakilerden hangisi nomofobi olduğunu
düşünen birinin sağlık kuruluşuna başvurdu-
ğunda soracağı sorulardan biri olamaz?
A) Nomofobi sendromundan kurtulabilmemin yol-
ları nedir?
B) Ailemin koymuş olduğu kurallara, olumsuz ola-
rak tepki verirken kendi seçtiğim sonuçları ka-
bullenmekteyim bunun altında yatan neden ne
olabilir?
e) Son günlerde bilgi edinme konusunda bir istek-
sizlik duymamın temelinde yatan şey nedir?
D) Kullandığım akıllı cihazlardan mahrum kaldı-
ğımda endişe duyuyor olmamın tibbi anlamda
bir açıklaması var mı?
E) Giderek ailemle ve arkadaşlarımla vakit geçirme
isteğimin azalmasını neye bağlarsınız?
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
ko- ta- or- er Zor 1 24. Özellikle gençler arasında daha sık karşılaşılan cep telefonundan mahrum kalma korkusu, yani in- gilizce "no mobile phobia" kelimelerinden türeti- len nomofobi günden güne artıyor. Bu korku, hem sosyal yaşamdan uzaklaştırıyor hem de psikolojik sorunlara davetiye çıkartıyor. Nomofobi, zihinde aşırı uğraş oluşturup beyindeki ödül-ceza sistemi- ni bozuyor. Nomofobi, özellikle ergenlik çağında- ki çocuklarda akıllı cihazlar ve internette daha çok zaman geçirmek için okulu reddetme gibi eğilimle- ri ortaya çıkarıyor. Nomofobinin tedavi yöntemi ise şöyle: Beynin kimyası bozulduğu için 2-3 haftalık bir ilaç tedavisi uygulanır. Yani kişiyi hastaneye ya- tırılır. İlaçla beraber birey akıllı cihazlardan ve inter- netten yoksun bırakılır. Sonrasında ise bireysel ve grup terapileri ile bireyde tehlikeli ve zararlı kulla- nim algısı oluşturulur. Aşağıdakilerden hangisi nomofobi olduğunu düşünen birinin sağlık kuruluşuna başvurdu- ğunda soracağı sorulardan biri olamaz? A) Nomofobi sendromundan kurtulabilmemin yol- ları nedir? B) Ailemin koymuş olduğu kurallara, olumsuz ola- rak tepki verirken kendi seçtiğim sonuçları ka- bullenmekteyim bunun altında yatan neden ne olabilir? e) Son günlerde bilgi edinme konusunda bir istek- sizlik duymamın temelinde yatan şey nedir? D) Kullandığım akıllı cihazlardan mahrum kaldı- ğımda endişe duyuyor olmamın tibbi anlamda bir açıklaması var mı? E) Giderek ailemle ve arkadaşlarımla vakit geçirme isteğimin azalmasını neye bağlarsınız?
si
22. 1. Bu amaçla dünyanın ve insanın yaradılışını ko-
nu alan bir "Hermes"; dünya coğrafyasını ve ta-
rihini kapsayan bir "Amerique" yazmak istiyor-
du.
Zor
II. Tüm bunlar 32 yıllık bir ömre sığabilir miydi?
III. Şiirle bilimi birleştirmek gibi bir düşüncesini her
zaman dile getirmeye çalıştı.
IV. Chenier bilimle şiiri birleştirmek istiyordu.
V. Tiyatro sevdalısıydı, Yunan tiyatrosuyla Sha-
kespeare tiyatrosunu bütünleyecek bir traged-
ya, Aristophanes geleneğine uygun bir komed-
ya yaratmak düşlerinin bir parçasıydı.
Bu cümlelerle bir paragraf oluşturulmak iste-
nirse, numaralanmış cümlelerin hangisi dışta
kalır?
A) I B) II
C) III
D) IN E) V
}
24.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
si 22. 1. Bu amaçla dünyanın ve insanın yaradılışını ko- nu alan bir "Hermes"; dünya coğrafyasını ve ta- rihini kapsayan bir "Amerique" yazmak istiyor- du. Zor II. Tüm bunlar 32 yıllık bir ömre sığabilir miydi? III. Şiirle bilimi birleştirmek gibi bir düşüncesini her zaman dile getirmeye çalıştı. IV. Chenier bilimle şiiri birleştirmek istiyordu. V. Tiyatro sevdalısıydı, Yunan tiyatrosuyla Sha- kespeare tiyatrosunu bütünleyecek bir traged- ya, Aristophanes geleneğine uygun bir komed- ya yaratmak düşlerinin bir parçasıydı. Bu cümlelerle bir paragraf oluşturulmak iste- nirse, numaralanmış cümlelerin hangisi dışta kalır? A) I B) II C) III D) IN E) V } 24.
piyasaları
k risk duru-
eler arasın-
luşan ban-
olmaktadır.
Ci yatırım-
ken, finan-
ve düzen-
mlerde da-
yasalarda
ari tersine
ve böyle-
hangisi-
en, buna
aynı şe-
eşen ye-
krizlerin
aktadır.
er ara-
mesine
k sek-
er, diş
adır.
Zor
28. "Her yazdığım besteyi önden bir hikâye, bir kur-
gu olarak kafamda toparlarım." diyen Manço, şar-
kılarını, gündelik bilgiler yerine uzun uğraşlar so-
nucu elde edilen konsantre bir bilgelikle yoğurmuş
ve ürünlerini dinleyiciye sunmuştur. Geleneksel
halk edebiyatında da görülen bu bilgeliğe benzer
şekilde, geleneksel üsluptaki şarkılarını çağın di-
liyle söylemiştir. Nitekim Manço, halk edebiyatının
bir uzantısı olarak kimi şarkılarının son kısımların-
da "Barış der", "Barış'a sorar isen", "Barış'tır adım"
gibi ifadelerle halk şiirindeki eski bir geleneği sür-
dürmüş, güftelerinde ismini tapşırarak şarkılarında
Türk milletinin kabul ve değerlerini aktaran atasö-
zü, deyim ve halk deyişlerini kullanmıştır.
Bu parçada söz edilen müzik adamı ile ilgili asıl
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Manço, şarkılarında aktüaliteyi kullanmak yerine
deneyimlerinden damıttıklarını dinleyiciye sun-
muştur.
B) Manço, kendi sanatını âşık tarzının belli biçim,
içerik ve ezgi özellikleriyle donatarak oluştur-
muş ve kendine özgü müzik türünü yaratmıştır.
C) Manço, millî kültür birikimimizin önemli bir kıs-
mini teşkil eden edebiyat geleneğinin de bir de-
vamı olan âşık tarzının temsilcisidir.
D) Manço, herhangi bir gücün yanında yer almak-
tansa müziğinde birleştirici bir unsur bulmaya,
sevgi ve bağlılık tohumları serpmeye çalışmıştır.
E) Söz ve müziği ayrılmaz bir bütün olarak gören
sanatçı, geleneksel halk müziğini ve halk şiiri-
ni iyi etüt ederek müziğiyle onlara seslenmiştir.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
piyasaları k risk duru- eler arasın- luşan ban- olmaktadır. Ci yatırım- ken, finan- ve düzen- mlerde da- yasalarda ari tersine ve böyle- hangisi- en, buna aynı şe- eşen ye- krizlerin aktadır. er ara- mesine k sek- er, diş adır. Zor 28. "Her yazdığım besteyi önden bir hikâye, bir kur- gu olarak kafamda toparlarım." diyen Manço, şar- kılarını, gündelik bilgiler yerine uzun uğraşlar so- nucu elde edilen konsantre bir bilgelikle yoğurmuş ve ürünlerini dinleyiciye sunmuştur. Geleneksel halk edebiyatında da görülen bu bilgeliğe benzer şekilde, geleneksel üsluptaki şarkılarını çağın di- liyle söylemiştir. Nitekim Manço, halk edebiyatının bir uzantısı olarak kimi şarkılarının son kısımların- da "Barış der", "Barış'a sorar isen", "Barış'tır adım" gibi ifadelerle halk şiirindeki eski bir geleneği sür- dürmüş, güftelerinde ismini tapşırarak şarkılarında Türk milletinin kabul ve değerlerini aktaran atasö- zü, deyim ve halk deyişlerini kullanmıştır. Bu parçada söz edilen müzik adamı ile ilgili asıl anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Manço, şarkılarında aktüaliteyi kullanmak yerine deneyimlerinden damıttıklarını dinleyiciye sun- muştur. B) Manço, kendi sanatını âşık tarzının belli biçim, içerik ve ezgi özellikleriyle donatarak oluştur- muş ve kendine özgü müzik türünü yaratmıştır. C) Manço, millî kültür birikimimizin önemli bir kıs- mini teşkil eden edebiyat geleneğinin de bir de- vamı olan âşık tarzının temsilcisidir. D) Manço, herhangi bir gücün yanında yer almak- tansa müziğinde birleştirici bir unsur bulmaya, sevgi ve bağlılık tohumları serpmeye çalışmıştır. E) Söz ve müziği ayrılmaz bir bütün olarak gören sanatçı, geleneksel halk müziğini ve halk şiiri- ni iyi etüt ederek müziğiyle onlara seslenmiştir.
eis
13. Yaşlı kadın İstiklal Caddesi boyunca yürüdü, içinde
geçmiş... Sonunda onu bulmuştu, bir türlü erişeme-
diği geçmişi... Cadde boyunca uzanan yaşlı ve güzel
yapılarla onu ayıran dış sınır artık çözülmüştü. Yaşlı
kadın; varlığının ne kadarı geçmişin düşü, ne kadarı
şimdiye ait gerçeklik bilemiyordu. Çöküverdiği inşaat
çukurunun yanından kalktı. Derin bir uykudan uyanır
gibi bedenini saran yorgunluktan silkelenmeye ça-
liştı. Gözlerini ovuşturarak çevresine baktı. Her yanı
toza bulanmıştı. Her sey ne kadar gürültülü ve çir-
kindi. Korna sesleri, egzoz kokusu, itişen kalabalıklar,
ağaçsız kaldırımlar... İçinde şasılası bir huzur vardı.
Tüm Beyoğlu ona armağan edilmiş gibi hissediyor-
du Geçmişin ve geleceğin asıl sahibi oydu. Koşuştu-
ran insanların çoğu, onu görmüyor; görenler de üstü
başı toz içindeki kadına garip garip bakıyordu.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
Anlatıcının yaşananlar karşısındaki duyguları
metne yansıtılmıştır.
-
Mekâna yönelik tasvir, farklı duyulara ait ayrıntılar-
Ja desteklenmiştir.
C) Bireyin iç dünyasına odaklanan bir anlayışla ya-
zilmiştir.
DY Hâkim (tanrısal) anlatıcı bakış açısı kullanılmıştır.
E ç çözümleme yönteminden yararlanılarak kahra-
manın ruhsal durumu okura hissettirilmiştir.
14.
eis
T
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
eis 13. Yaşlı kadın İstiklal Caddesi boyunca yürüdü, içinde geçmiş... Sonunda onu bulmuştu, bir türlü erişeme- diği geçmişi... Cadde boyunca uzanan yaşlı ve güzel yapılarla onu ayıran dış sınır artık çözülmüştü. Yaşlı kadın; varlığının ne kadarı geçmişin düşü, ne kadarı şimdiye ait gerçeklik bilemiyordu. Çöküverdiği inşaat çukurunun yanından kalktı. Derin bir uykudan uyanır gibi bedenini saran yorgunluktan silkelenmeye ça- liştı. Gözlerini ovuşturarak çevresine baktı. Her yanı toza bulanmıştı. Her sey ne kadar gürültülü ve çir- kindi. Korna sesleri, egzoz kokusu, itişen kalabalıklar, ağaçsız kaldırımlar... İçinde şasılası bir huzur vardı. Tüm Beyoğlu ona armağan edilmiş gibi hissediyor- du Geçmişin ve geleceğin asıl sahibi oydu. Koşuştu- ran insanların çoğu, onu görmüyor; görenler de üstü başı toz içindeki kadına garip garip bakıyordu. Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Anlatıcının yaşananlar karşısındaki duyguları metne yansıtılmıştır. - Mekâna yönelik tasvir, farklı duyulara ait ayrıntılar- Ja desteklenmiştir. C) Bireyin iç dünyasına odaklanan bir anlayışla ya- zilmiştir. DY Hâkim (tanrısal) anlatıcı bakış açısı kullanılmıştır. E ç çözümleme yönteminden yararlanılarak kahra- manın ruhsal durumu okura hissettirilmiştir. 14. eis T
B
BBB
TÜRKÇE
23. Kök, gövde, sürgün, yaprak, çiçek, meyve ve tohumlar gibi
çeşitli yerlerinden gida olarak faydalanılan bazı bitkilere
sebze; bu bitkilerin yetiştirilmesi faaliyetine de sebzecilik
denir. Sebze üretimi ve sebzecilik ülkemizin her bölgesine
yayılmış olmakla birlikte, bölgelerin özelliklerine göre üre-
tim içindeki oranlan değişkenlik gösterir. Ancak ticari an-
lamda yapılan sebze üretimi Ege, Akdeniz ve Marmara baş
ta olmak üzere bazı bölgelerde daha yoğun yapılmaktadır.
Akdeniz ve Ege sahil şeridi örtü altı sebze yetiştiriciliği, Ege
ve Marmara ise açıkta sebze yetiştiriciliği açısından önemli
bir konuma sahiptir. Toplam üretimdeki payı %50 civarında
olan örtü altı sebze yetis riciliğinde, kış aylarındaki uygun
sıcaklık dolayısıyla Akdeniz iklimi görülen yerlerimiz çok
şanslıdır. Hem ürünlerin kış aylarında donma riski bulun-
mamakta hem de yine kış ayında herhangi bir sıcak ortam
oluşturmaya gerek kalmamaktadır.
A
Bu parçada sebzecilikle ilgili aşağıdakilerden hangisi-
ne değinilmiştir?
A) Ülkemizde her yerde yapılmakla birlikte maddi getirisi
çok olan bölgelerde daha fazla görüldüğüne
B) Yetiştirilmesinin uzun zaman aldığı ve zor olduğuna
Or
C) Türkiye'nin dünya üzerinde üretimin yaklaşık yarısını
yaptığına
D) Üretimin toplam tüketimi karşılamada yetersiz kaldığına
E) Sıcak olan yerlerde üretimin daha erken souç verdiğine
Juollorina bacaklarına demir halkalar tal
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
B BBB TÜRKÇE 23. Kök, gövde, sürgün, yaprak, çiçek, meyve ve tohumlar gibi çeşitli yerlerinden gida olarak faydalanılan bazı bitkilere sebze; bu bitkilerin yetiştirilmesi faaliyetine de sebzecilik denir. Sebze üretimi ve sebzecilik ülkemizin her bölgesine yayılmış olmakla birlikte, bölgelerin özelliklerine göre üre- tim içindeki oranlan değişkenlik gösterir. Ancak ticari an- lamda yapılan sebze üretimi Ege, Akdeniz ve Marmara baş ta olmak üzere bazı bölgelerde daha yoğun yapılmaktadır. Akdeniz ve Ege sahil şeridi örtü altı sebze yetiştiriciliği, Ege ve Marmara ise açıkta sebze yetiştiriciliği açısından önemli bir konuma sahiptir. Toplam üretimdeki payı %50 civarında olan örtü altı sebze yetis riciliğinde, kış aylarındaki uygun sıcaklık dolayısıyla Akdeniz iklimi görülen yerlerimiz çok şanslıdır. Hem ürünlerin kış aylarında donma riski bulun- mamakta hem de yine kış ayında herhangi bir sıcak ortam oluşturmaya gerek kalmamaktadır. A Bu parçada sebzecilikle ilgili aşağıdakilerden hangisi- ne değinilmiştir? A) Ülkemizde her yerde yapılmakla birlikte maddi getirisi çok olan bölgelerde daha fazla görüldüğüne B) Yetiştirilmesinin uzun zaman aldığı ve zor olduğuna Or C) Türkiye'nin dünya üzerinde üretimin yaklaşık yarısını yaptığına D) Üretimin toplam tüketimi karşılamada yetersiz kaldığına E) Sıcak olan yerlerde üretimin daha erken souç verdiğine Juollorina bacaklarına demir halkalar tal
U
1-
ir
6. Okura dönük eleştiri anlayışını benimseyen yön-
temlerden biridir. Sanatın işlevini okura verdiği
zevkte, onda uyandırdığı estetik yaşantıda bulur.
Bir yapıt, her okuru aynı biçimde etkilemez. Eleş-
tirmen, yapıtın kendisinde uyandırdığı duyguları,
izlenimleri dile getirir. Bu nedenle de aslında o,
yapıtı değil, kendisini anlatır.
Bu parçada aşağıdaki eleştiri anlayışlarından
hangisi açıklanmıştır?
A) Yapısalcı eleştiri
C) Sosyolojik eleştiri
B) İzlenimci eleştiri
D) Tarihsel eleştiri
E) Ruhbilimsel eleştiri
63
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
U 1- ir 6. Okura dönük eleştiri anlayışını benimseyen yön- temlerden biridir. Sanatın işlevini okura verdiği zevkte, onda uyandırdığı estetik yaşantıda bulur. Bir yapıt, her okuru aynı biçimde etkilemez. Eleş- tirmen, yapıtın kendisinde uyandırdığı duyguları, izlenimleri dile getirir. Bu nedenle de aslında o, yapıtı değil, kendisini anlatır. Bu parçada aşağıdaki eleştiri anlayışlarından hangisi açıklanmıştır? A) Yapısalcı eleştiri C) Sosyolojik eleştiri B) İzlenimci eleştiri D) Tarihsel eleştiri E) Ruhbilimsel eleştiri 63
A
A
TYT-2 HR
23. Walter Benjamin'in bakış açısına göre fotoğraf, kamera,
ses kaydı gibi teknik aygıtlar aracılığıyla bir tablonun, bir
tiyatro eserinin ya da bir konserin çoğaltılması sırasında
oluşan kopyası, asla orijinalinin sahip olduğu biricikliği
taşımayacaktır. Çünkü uzam ve mekânla bağı koparılmış
bu yeni kopya, aslının üzerinde taşıdığı auradan yoksun
bir yeniden üretimdir. Ancak bu yeniden üretim, orijinal
eserden farklı olarak bazı özelliklere sahip olmaktadır.
Yeniden üretilen sanat yapıtı, büyütme ve ağır çekim gibi
birçok teknikle, eserin ayrıntılarının da anlamlandığı
başka türlü bir bakış açısı yaratmaktadır. Walter
Benjamin'in dikkat çektiği sanatın, teknolojinin etkisi ile
aurasını ve biricikliğini kaybetmesi olgusunun ise günü-
müzde daha belirgin hale geldiğini söylemek mümkün-
dür.
Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçada savunulan-
ları destekler niteliktedir?
A) Toplamsal desteği arkasına alan edebî bir yapıt, orta-
ya koyan kişinin biricikliğini zedelemez.
Sanatçının kendi yaratıcılığıyla şekillendirdiği söz-
cüklerden oluşmuş bir yapıt, her koşulda orijinalliğini
muhafaza etmektedir.
C) Teknik aygıtlarla yapılan üretim sonucu ortaya çıkan
yeni ürün, kesinkes orijinal biricikliğini kaybetmiştir.
D) ister kimliği belli bir kişi isterse pek çok kişi tarafından
üretilmiş olsun, biriciklik ancak yapıtın kendisindedir.
Bireysel yapıtlardaki estetik doku, teknolojinin etkisiy-
le biricikliğin kaybolmasına izin vermez.
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
A A TYT-2 HR 23. Walter Benjamin'in bakış açısına göre fotoğraf, kamera, ses kaydı gibi teknik aygıtlar aracılığıyla bir tablonun, bir tiyatro eserinin ya da bir konserin çoğaltılması sırasında oluşan kopyası, asla orijinalinin sahip olduğu biricikliği taşımayacaktır. Çünkü uzam ve mekânla bağı koparılmış bu yeni kopya, aslının üzerinde taşıdığı auradan yoksun bir yeniden üretimdir. Ancak bu yeniden üretim, orijinal eserden farklı olarak bazı özelliklere sahip olmaktadır. Yeniden üretilen sanat yapıtı, büyütme ve ağır çekim gibi birçok teknikle, eserin ayrıntılarının da anlamlandığı başka türlü bir bakış açısı yaratmaktadır. Walter Benjamin'in dikkat çektiği sanatın, teknolojinin etkisi ile aurasını ve biricikliğini kaybetmesi olgusunun ise günü- müzde daha belirgin hale geldiğini söylemek mümkün- dür. Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçada savunulan- ları destekler niteliktedir? A) Toplamsal desteği arkasına alan edebî bir yapıt, orta- ya koyan kişinin biricikliğini zedelemez. Sanatçının kendi yaratıcılığıyla şekillendirdiği söz- cüklerden oluşmuş bir yapıt, her koşulda orijinalliğini muhafaza etmektedir. C) Teknik aygıtlarla yapılan üretim sonucu ortaya çıkan yeni ürün, kesinkes orijinal biricikliğini kaybetmiştir. D) ister kimliği belli bir kişi isterse pek çok kişi tarafından üretilmiş olsun, biriciklik ancak yapıtın kendisindedir. Bireysel yapıtlardaki estetik doku, teknolojinin etkisiy- le biricikliğin kaybolmasına izin vermez.
Fransa'da küçük bir kasabada dünyanın ilk
güneş paneli yolu açıldı. Fransa Ekoloji Bakanı
tarafından dün resmi açılışı yapılan ve 1 km.
uzunluğundaki bu yol, 5 yılı bulan bir sürede
hayata geçirildi. Kurulumu yapılan bu yol, iki yıl
boyunca test edilecek ve 3.400 kişinin yaşadığı
kasabanın sokak lambalarını aydınlatmaya yete-
cek kadar elektrik üretip üretemeyeceğine bakı-
lacak. Güneş panellerinin maliyetinden ötürü
proje şu an deneysel bir aşamada. Eğer maliyet-
ler anlamlı şekilde aşağı çekilebilirse Fransa'nın
1000 km'lik bir güneş paneli yolu kurma vizyonu
var.
Bu parçada sözü edilen güneş yolu projesi
ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
9.
A) Kasabada açılan yol daha kapsamlı bir pro-
jenin modelidir.
Proje daha önce hiçbir yerde hayata geçiril-
memiştir.
C) Projenin ürettiği enerji şu an için istenilen
verimlilikte değildir.
D) Projenin kurulum maliyetlerinin düşürülmesi-
ne çalışılmaktadır.
Projenin bir üst aşamaya ulaşması için yapıl-
ması gereken unsurlar bulunmaktadır.
10
3548
1
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler
Fransa'da küçük bir kasabada dünyanın ilk güneş paneli yolu açıldı. Fransa Ekoloji Bakanı tarafından dün resmi açılışı yapılan ve 1 km. uzunluğundaki bu yol, 5 yılı bulan bir sürede hayata geçirildi. Kurulumu yapılan bu yol, iki yıl boyunca test edilecek ve 3.400 kişinin yaşadığı kasabanın sokak lambalarını aydınlatmaya yete- cek kadar elektrik üretip üretemeyeceğine bakı- lacak. Güneş panellerinin maliyetinden ötürü proje şu an deneysel bir aşamada. Eğer maliyet- ler anlamlı şekilde aşağı çekilebilirse Fransa'nın 1000 km'lik bir güneş paneli yolu kurma vizyonu var. Bu parçada sözü edilen güneş yolu projesi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? 9. A) Kasabada açılan yol daha kapsamlı bir pro- jenin modelidir. Proje daha önce hiçbir yerde hayata geçiril- memiştir. C) Projenin ürettiği enerji şu an için istenilen verimlilikte değildir. D) Projenin kurulum maliyetlerinin düşürülmesi- ne çalışılmaktadır. Projenin bir üst aşamaya ulaşması için yapıl- ması gereken unsurlar bulunmaktadır. 10 3548 1