Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları
![5
ÖĞRENME TESTI C
Paragrafta Yardımcı Düş
Red Kit'in özgün adı Lucky Luke'tur. Belçikalı karikatürist Morris
(1923-2001) tarafından çizilmiş çizgi romandır. Çizgi romanın ma-
ceralarından bazıları Fransız René Goscinny (1926-1977) tara-
fından yazılmıştır. Morris'in ölümünden sonra bazı maceralar Fran-
sız Achdé tarafından çizilmiştir. 7 Aralık 1946 tarihinde Spirou
dergisinde yayımlanmaya başladığı günden bu yana dünyada en
çok yayımlanan ve okunan çizgi roman kitapları arasına girmiştir.
1954-56 yılları arasında ülkemizde yayımlanmaya başlar. Türki-
ye'de çeşitli yayınevleri tarafında değişik formlarda basılır. Türki-
ye'de bugüne kadar tüm Red Kit serisi yayımlanmamıştır. Sahafta,
kitabevinde, TV'de her yerde yanı başımızdadır yalnız kahrama-
nımız. Çocuklar için özel yazılmış, çizilmiş "Red Kit Morris'in İzinde"
başlığıyla yayımlanan kitaplar, bildiğimiz Red Kit kitaplarından
farklı olarak maceralar sosyal mesajlar içermektedir.
5.
Bu parçada "Red Kit" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
sine değinilmemiştir?
A) Hem çocuklara hem yetişkinlere seslendiğine >>
B) Türkiye'de farklı boyutlarda basıldığına
C) Değişik kişiler tarafından çizildiğine
D) Dünyaca bilinen bir yaygınlık kazandığına
LE) Farklı biçimde yorumlanan örneklerinin olduğuna
7. Bir sö
iten r
onu
may
anla
mar
oyu
diğ
bas
ne
Bu
ha
A
Doğru.
değil mi?
8.
E
C](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329191006815511-5096612.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler5
ÖĞRENME TESTI C
Paragrafta Yardımcı Düş
Red Kit'in özgün adı Lucky Luke'tur. Belçikalı karikatürist Morris
(1923-2001) tarafından çizilmiş çizgi romandır. Çizgi romanın ma-
ceralarından bazıları Fransız René Goscinny (1926-1977) tara-
fından yazılmıştır. Morris'in ölümünden sonra bazı maceralar Fran-
sız Achdé tarafından çizilmiştir. 7 Aralık 1946 tarihinde Spirou
dergisinde yayımlanmaya başladığı günden bu yana dünyada en
çok yayımlanan ve okunan çizgi roman kitapları arasına girmiştir.
1954-56 yılları arasında ülkemizde yayımlanmaya başlar. Türki-
ye'de çeşitli yayınevleri tarafında değişik formlarda basılır. Türki-
ye'de bugüne kadar tüm Red Kit serisi yayımlanmamıştır. Sahafta,
kitabevinde, TV'de her yerde yanı başımızdadır yalnız kahrama-
nımız. Çocuklar için özel yazılmış, çizilmiş "Red Kit Morris'in İzinde"
başlığıyla yayımlanan kitaplar, bildiğimiz Red Kit kitaplarından
farklı olarak maceralar sosyal mesajlar içermektedir.
5.
Bu parçada "Red Kit" ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangi-
sine değinilmemiştir?
A) Hem çocuklara hem yetişkinlere seslendiğine >>
B) Türkiye'de farklı boyutlarda basıldığına
C) Değişik kişiler tarafından çizildiğine
D) Dünyaca bilinen bir yaygınlık kazandığına
LE) Farklı biçimde yorumlanan örneklerinin olduğuna
7. Bir sö
iten r
onu
may
anla
mar
oyu
diğ
bas
ne
Bu
ha
A
Doğru.
değil mi?
8.
E
C
![şkimiz çok
P, onun da
an toprağı,
eliyor, yok
zla, haya-
zen seldir,
-. (V) Oysa
Dilincindey-
at uyandığı
ürürlermiş.
bir kadının
ngisinden
daha zen-
ara ve tüm
sanoğlun-
se anlam
V
memiş-
na
37 ve 38. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
DENEME-12
Uzun yaşamı sağlayacak bir ilaç bulma umudu söy-
lencelerden, kitaplardan, filmlerden bilimsel araştırma
merkezlerine taşınalı çok oldu. Çalışmalar, uzun yaşamın
hálá bir ütopya olduğunu, ancak yaşlanmanın yavaş-
latılabileceğini gösteriyor. Şu anda dünyadaki detaylı
araştırmayla yaşlanmayı yavaşlatacak mekanizmalar
ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Yaşlanmak, moleküler ve
hücresel zararların artmasıyla doğal olarak canlılık işlev-
lerinin zayıflaması, yavaşlaması demek. Moleküler ve
hücresel düzeyde araştırmalar, yaşlanmayı yavaşlatacak
ilaçların ufukta göründüğünü gösteriyor. Çünkü, düşük
kalorili, besin gruplarının iyi dengelendiği sağlıklı bir bes-
lenme tarzıyla yaşlanmanın yavaşlatılabileceği konusun-
daki bulgular, yabana atılır sayıda değil. Uzmanlar, "kalori
kısıtlaması denen uygulamayla, yaşlanmaya karşı bir
adım öne geçtiklerini düşünüyorlar.
37. Bu parçadan,
L Yaşlanmanın geciktirilmesi için çok kapsamlı
çalışmalar yapılmaktadır.
Uzmanlar, yaşlanmayı yavaşlatacak ilaçlar üzerin-
de çalışmaktadır.
III. Yaşlanmanın beslenmeyle yakından ilgisi vardır
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) I ve Il
B) II ve III
C) I, II ve III
D) Yalnız II
E) Yalnız III
38. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağı-
dakilerden hangisidir?
A Yaşlığının yavaşlatılması için hazırlanan diyet prog-
ramları yakında ortaya çıkacaktır.
B) Bilimsel araştırma merkezlerinde yapılan yaşlılık kar-
şıtı çalışmalar başarıya ulaşamayacaktır.
C) Yaşlanmayı geciktirmek isteyen insanlar, küçük yaş-
lardan itibaren beslenmesine özen göstermelidir.
D) İnsanın yaşlanmasını yavaşlatacak çözümler üzerin-
de çok yönlü ve ciddi çalışmalar yapılmaktadır.
E) Uzun yaşamanın sımını çözmeye çalışan bilim insan-
lan bir ilaç yapmak üzeredir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329175342852602-4447103.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerşkimiz çok
P, onun da
an toprağı,
eliyor, yok
zla, haya-
zen seldir,
-. (V) Oysa
Dilincindey-
at uyandığı
ürürlermiş.
bir kadının
ngisinden
daha zen-
ara ve tüm
sanoğlun-
se anlam
V
memiş-
na
37 ve 38. soruları aşağıdaki
parçaya göre cevaplayınız.
DENEME-12
Uzun yaşamı sağlayacak bir ilaç bulma umudu söy-
lencelerden, kitaplardan, filmlerden bilimsel araştırma
merkezlerine taşınalı çok oldu. Çalışmalar, uzun yaşamın
hálá bir ütopya olduğunu, ancak yaşlanmanın yavaş-
latılabileceğini gösteriyor. Şu anda dünyadaki detaylı
araştırmayla yaşlanmayı yavaşlatacak mekanizmalar
ortaya çıkarılmaya çalışılıyor. Yaşlanmak, moleküler ve
hücresel zararların artmasıyla doğal olarak canlılık işlev-
lerinin zayıflaması, yavaşlaması demek. Moleküler ve
hücresel düzeyde araştırmalar, yaşlanmayı yavaşlatacak
ilaçların ufukta göründüğünü gösteriyor. Çünkü, düşük
kalorili, besin gruplarının iyi dengelendiği sağlıklı bir bes-
lenme tarzıyla yaşlanmanın yavaşlatılabileceği konusun-
daki bulgular, yabana atılır sayıda değil. Uzmanlar, "kalori
kısıtlaması denen uygulamayla, yaşlanmaya karşı bir
adım öne geçtiklerini düşünüyorlar.
37. Bu parçadan,
L Yaşlanmanın geciktirilmesi için çok kapsamlı
çalışmalar yapılmaktadır.
Uzmanlar, yaşlanmayı yavaşlatacak ilaçlar üzerin-
de çalışmaktadır.
III. Yaşlanmanın beslenmeyle yakından ilgisi vardır
yargılarından hangilerine ulaşılabilir?
A) I ve Il
B) II ve III
C) I, II ve III
D) Yalnız II
E) Yalnız III
38. Bu parçadan çıkarılabilecek en kapsamlı yargı aşağı-
dakilerden hangisidir?
A Yaşlığının yavaşlatılması için hazırlanan diyet prog-
ramları yakında ortaya çıkacaktır.
B) Bilimsel araştırma merkezlerinde yapılan yaşlılık kar-
şıtı çalışmalar başarıya ulaşamayacaktır.
C) Yaşlanmayı geciktirmek isteyen insanlar, küçük yaş-
lardan itibaren beslenmesine özen göstermelidir.
D) İnsanın yaşlanmasını yavaşlatacak çözümler üzerin-
de çok yönlü ve ciddi çalışmalar yapılmaktadır.
E) Uzun yaşamanın sımını çözmeye çalışan bilim insan-
lan bir ilaç yapmak üzeredir.
![Yazmak, faniliğin saldırısına karşı bazı yetenekli
insanların gösterdiği reflekstir. Refleks ne kadar güçlü
olursa refleks sahibi o kadar uzun yaşar. Bu, şu anlama
geliyor: Edebiyatçılar, genellikle ömürlerini uzatmak için
yazarlar. Mesela Mehmet Âkif Ersoy, hâlâ yaşıyor;
yaşamaya da devam edecek. Yunus Emre veya Şeyh
Gâlip de öyle. Fakat bu insanların arkadaşlarını,
yaşıtlarını kim biliyor? Kimse... Biraz dikkat edince
ayakta kalan, ömrü uzayan isimlerin, edebiyata meslek
olarak değil de mesele olarak baktıklarını görüyoruz.
Yine, ayakta kalan edebiyatçıların edebiyatı tutunacak
dal olarak değil; dikilecek fidan olarak gördüklerini
biliyorum. Malum, tutunduğumuz dal kırılırsa uçuruma
yuvarlanırız fakat diktiğimiz fidan kurursa yenisini
dikeriz.
36. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Sanatçılar, toplumsal bellekte varlığını sürdürmek
için eser üretirler.
B) Kalıcı eserler, yazarların unutulmamasını sağlar.
C) Eserlerini yararlı olma ilkesiyle yazanlar, yarına
kalırlar.
Qa
Yazma eylemi, sanıldığından fazla yetenek isteyen
bir iştir.
E) Sadece edebiyat kaygısıyla eser kaleme almak, bir
yazar için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
37. Bu parçadaki "edebiyata mesele olarak bakmak"
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A Edebiyatı bir sorun olarak görmek
B) Edebiyatı kendi ölçüleriyle tartmak
C) Edebiyata kendisinin dışında bir işlev yüklememek
D) Edebiyatı bir sorunun çözümü, iletinin aracı olarak
görmek
E) Edebiyatı güç bir iş olarak değerlendirmek](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329150444954590-917236.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerYazmak, faniliğin saldırısına karşı bazı yetenekli
insanların gösterdiği reflekstir. Refleks ne kadar güçlü
olursa refleks sahibi o kadar uzun yaşar. Bu, şu anlama
geliyor: Edebiyatçılar, genellikle ömürlerini uzatmak için
yazarlar. Mesela Mehmet Âkif Ersoy, hâlâ yaşıyor;
yaşamaya da devam edecek. Yunus Emre veya Şeyh
Gâlip de öyle. Fakat bu insanların arkadaşlarını,
yaşıtlarını kim biliyor? Kimse... Biraz dikkat edince
ayakta kalan, ömrü uzayan isimlerin, edebiyata meslek
olarak değil de mesele olarak baktıklarını görüyoruz.
Yine, ayakta kalan edebiyatçıların edebiyatı tutunacak
dal olarak değil; dikilecek fidan olarak gördüklerini
biliyorum. Malum, tutunduğumuz dal kırılırsa uçuruma
yuvarlanırız fakat diktiğimiz fidan kurursa yenisini
dikeriz.
36. Bu parçadan hareketle aşağıdakilerden hangisine
ulaşılamaz?
A) Sanatçılar, toplumsal bellekte varlığını sürdürmek
için eser üretirler.
B) Kalıcı eserler, yazarların unutulmamasını sağlar.
C) Eserlerini yararlı olma ilkesiyle yazanlar, yarına
kalırlar.
Qa
Yazma eylemi, sanıldığından fazla yetenek isteyen
bir iştir.
E) Sadece edebiyat kaygısıyla eser kaleme almak, bir
yazar için olumsuz sonuçlar doğurabilir.
37. Bu parçadaki "edebiyata mesele olarak bakmak"
sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden
hangisidir?
A Edebiyatı bir sorun olarak görmek
B) Edebiyatı kendi ölçüleriyle tartmak
C) Edebiyata kendisinin dışında bir işlev yüklememek
D) Edebiyatı bir sorunun çözümü, iletinin aracı olarak
görmek
E) Edebiyatı güç bir iş olarak değerlendirmek
![MASE
3. (1) Küresel ısınma, sadece bilim insanlarının üzerinde
araştırmalar yaptığı bir olgu değil; günlük hayatta bu du-
rumun ortaya çıkardığı sonuçları her geçen gün daha
belirgin görüyoruz. (II) Artık, sıcak hava dalgaları ve sel-
ler daha sık ve şiddetli gerçekleşiyor, kuraklıklar artıyor,
orman yangınları daha geniş alanları etkiliyor, deniz se-
viyeleri yükseliyor ve buzulların kapladığı alan azalıyor.
(III) Küresel ölçekte bu değişimlerin temel nedeni ise
insan kaynaklı etkinlikler sonucu açığa çıkan karbondi-
oksitin atmosferdeki oranının özellikle son 60 yılda çok
yükselmesi. (IV) Karbondioksit salınımının azaltılması
veya ortaya çıkan karbondioksitin yakalanıp yer altın-
daki jeolojik yapılarda depolanması gibi çözümlerin ive-
dilikle ele alınması gerekiyor. (V) Benzinle çalışan mil-
yonlarca taşıtın, yerini elektrikli olanlara bırakmasının
zorluğu ve depolanan karbondioksitin tekrar yer üstüne
sızma riski, bu sorunun çözümünün sanıldığından çok
daha karmaşık olduğunu gösteriyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerde küresel ısın-
ma ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, etkisinin Herkesin hissettiği bir boyuta
ulaştığı belirtilmiştir.
B) II. cümlede, yol açtığı olumsuzluklara somut örnekler
verilmiştir.
C) III. cümlede, insan faktörünün söz konusu durumdaki
payına değinilmiştir.
D) V. cümlede, önüne geçmek için farklı çözümlerin
hayata geçirildiği dile getirilmiştir.
E) V. cümlede, önleme çalışmalarında ortaya çıkabile-
cek olası zorluklar ifade edilmiştir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329161846780002-3781615.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerMASE
3. (1) Küresel ısınma, sadece bilim insanlarının üzerinde
araştırmalar yaptığı bir olgu değil; günlük hayatta bu du-
rumun ortaya çıkardığı sonuçları her geçen gün daha
belirgin görüyoruz. (II) Artık, sıcak hava dalgaları ve sel-
ler daha sık ve şiddetli gerçekleşiyor, kuraklıklar artıyor,
orman yangınları daha geniş alanları etkiliyor, deniz se-
viyeleri yükseliyor ve buzulların kapladığı alan azalıyor.
(III) Küresel ölçekte bu değişimlerin temel nedeni ise
insan kaynaklı etkinlikler sonucu açığa çıkan karbondi-
oksitin atmosferdeki oranının özellikle son 60 yılda çok
yükselmesi. (IV) Karbondioksit salınımının azaltılması
veya ortaya çıkan karbondioksitin yakalanıp yer altın-
daki jeolojik yapılarda depolanması gibi çözümlerin ive-
dilikle ele alınması gerekiyor. (V) Benzinle çalışan mil-
yonlarca taşıtın, yerini elektrikli olanlara bırakmasının
zorluğu ve depolanan karbondioksitin tekrar yer üstüne
sızma riski, bu sorunun çözümünün sanıldığından çok
daha karmaşık olduğunu gösteriyor.
Bu parçada numaralanmış cümlelerde küresel ısın-
ma ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I. cümlede, etkisinin Herkesin hissettiği bir boyuta
ulaştığı belirtilmiştir.
B) II. cümlede, yol açtığı olumsuzluklara somut örnekler
verilmiştir.
C) III. cümlede, insan faktörünün söz konusu durumdaki
payına değinilmiştir.
D) V. cümlede, önüne geçmek için farklı çözümlerin
hayata geçirildiği dile getirilmiştir.
E) V. cümlede, önleme çalışmalarında ortaya çıkabile-
cek olası zorluklar ifade edilmiştir.
![21.
Danışanlar, sözsüz davranışların sağladığı ipuçlarına
bakarak terapistin kendilerine karşı tavrını kestirmeye
çalışırlar. Dikkatli bir tavır onları terapiste güven
duymaya, açılmaya ve kendi problemli durumlarının
önemli boyutlarını keşfetmeye teşvik eder. İsteksiz bir
tavır ise güvensizlik doğurgostermelerine yol
danışanların da
kendilerini açmada isteksizlik g
açabilir. -. Söz gelimi sessiz kalmak, terapiste göre,
danışana düşünmek için zaman tanımak anlamına
gelirken danışan bundan ötürü mahcubiyet duyabilir.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
AY
B)
D)
E) V
C)
D)
E)
Terapist danışanla iyi bir ilişki kuramadığında danışan
yetersizlik hisseder
Danışanlar terapistin sözsüz davranışlarını bazen
yanlış yorumlar
Etkili bir terapist, sessizlik ve konuşma dengesini
kurmakta ustadır
Terapistin sözsüz davranışları çoğu zaman
söylediklerinden önemlidir
Danışanlar terapistin tedirginliğini onun sözsüz
davranışlarından anlar](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329161340942872-3100172.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler21.
Danışanlar, sözsüz davranışların sağladığı ipuçlarına
bakarak terapistin kendilerine karşı tavrını kestirmeye
çalışırlar. Dikkatli bir tavır onları terapiste güven
duymaya, açılmaya ve kendi problemli durumlarının
önemli boyutlarını keşfetmeye teşvik eder. İsteksiz bir
tavır ise güvensizlik doğurgostermelerine yol
danışanların da
kendilerini açmada isteksizlik g
açabilir. -. Söz gelimi sessiz kalmak, terapiste göre,
danışana düşünmek için zaman tanımak anlamına
gelirken danışan bundan ötürü mahcubiyet duyabilir.
Bu parçada boş bırakılan yere, düşüncenin akışına
göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
AY
B)
D)
E) V
C)
D)
E)
Terapist danışanla iyi bir ilişki kuramadığında danışan
yetersizlik hisseder
Danışanlar terapistin sözsüz davranışlarını bazen
yanlış yorumlar
Etkili bir terapist, sessizlik ve konuşma dengesini
kurmakta ustadır
Terapistin sözsüz davranışları çoğu zaman
söylediklerinden önemlidir
Danışanlar terapistin tedirginliğini onun sözsüz
davranışlarından anlar
![30. Bir kar kristalinin oluşumu, bir bulutun içinde bulunan su
buharının küçük bir toz parçacığına tutunmasıyla baş-
lar. Hava sıcaklığı sıfır derecenin altına düştüğünde toz
parçacığının üzerindeki su buharı donarak buz kristaline
dönüşür. Buz kristali başlangıçta altıgen bir prizma biçi-
mindedir. Üzerine daha çok su buharı tutundukça priz-
ma dallanarak büyümeye başlar. Bir yandan da havada
yükselir. Yükseldikçe daha soğuk bölgelerden geçer.
Bu sırada büyümeye devam eder. Kar kristali havada
duramayacak kadar ağırlaştığında da yeryüzüne doğru
düşmeye başlar.
Buna göre kar kristalinin oluşumundan yere düş-
mesine kadarki aşamalar aşağıdakilerin hangisinde
doğru verilmiştir?
A) Toz parçacığı - su buharı - geometrik şekil - donma
B) Su buharı - kristalleşme - geometrik şekil - ağır-
laşma
parcia
C) Su buhar- toz parçacığına tutunma - kristalleşme -
ağırlaşma
D) Su buharı - kristalleşme - donma - ağırlaşarak yer-
yüzüne düşme
E) Kristalleşme - yükselme - geometrik şekil - donma](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329150228172226-4399885.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler30. Bir kar kristalinin oluşumu, bir bulutun içinde bulunan su
buharının küçük bir toz parçacığına tutunmasıyla baş-
lar. Hava sıcaklığı sıfır derecenin altına düştüğünde toz
parçacığının üzerindeki su buharı donarak buz kristaline
dönüşür. Buz kristali başlangıçta altıgen bir prizma biçi-
mindedir. Üzerine daha çok su buharı tutundukça priz-
ma dallanarak büyümeye başlar. Bir yandan da havada
yükselir. Yükseldikçe daha soğuk bölgelerden geçer.
Bu sırada büyümeye devam eder. Kar kristali havada
duramayacak kadar ağırlaştığında da yeryüzüne doğru
düşmeye başlar.
Buna göre kar kristalinin oluşumundan yere düş-
mesine kadarki aşamalar aşağıdakilerin hangisinde
doğru verilmiştir?
A) Toz parçacığı - su buharı - geometrik şekil - donma
B) Su buharı - kristalleşme - geometrik şekil - ağır-
laşma
parcia
C) Su buhar- toz parçacığına tutunma - kristalleşme -
ağırlaşma
D) Su buharı - kristalleşme - donma - ağırlaşarak yer-
yüzüne düşme
E) Kristalleşme - yükselme - geometrik şekil - donma
![3.
TEMA Vakfının varoluş nedeni topraktır. Türkiye,
her sene milyonlarca ton toprağını kaybetmektedir.
Birçok şeyi borçlu olduğumuz toprağı kaybetmek-
se büyük bir sorundur. Bu nedenle TEMA'nın ça-
lışmaları, başta toprak üzerinedir. Türkiye toprak-
larının karşı karşıya olduğu erozyon tehdidine ve
çölleşmeye dikkat çekmek ve bir adım daha ileri
giderek yürütülen mücadelenin devlet politikası
hâline gelmesine yardımcı olmak, ağaçlandırma
çalışmaları ile vatandaşlara ağaç sevgisi aşılamak
ve aynı zamanda da yeni ormanlar oluşturmak,
çayır ve mera gibi yerlerin korunması konusunda
insanları bilinçlendirmek ve bu konularda devlet
politikası oluşması için çabalamak, TEMA Vakfının
amaçları arasındadır.
Bu parçaya göre TEMA Vakfının amaçları ara-
sında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A Türkiye'deki yeşil alan planlamasını ve mimari-
yi düzenlemek
B) Türkiye'nin çölleşmesinin önüne geçebilmek
C) İnsanlara ağaçlandırma hususunun önemini
benimsetmek
D) Tüm doğal varlıkların korunması gerektiğini
göstermek
E) Toprak için yapılan mücadeleyi devlet politika-
larının arasına sokmak V](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329133942491184-3662717.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler3.
TEMA Vakfının varoluş nedeni topraktır. Türkiye,
her sene milyonlarca ton toprağını kaybetmektedir.
Birçok şeyi borçlu olduğumuz toprağı kaybetmek-
se büyük bir sorundur. Bu nedenle TEMA'nın ça-
lışmaları, başta toprak üzerinedir. Türkiye toprak-
larının karşı karşıya olduğu erozyon tehdidine ve
çölleşmeye dikkat çekmek ve bir adım daha ileri
giderek yürütülen mücadelenin devlet politikası
hâline gelmesine yardımcı olmak, ağaçlandırma
çalışmaları ile vatandaşlara ağaç sevgisi aşılamak
ve aynı zamanda da yeni ormanlar oluşturmak,
çayır ve mera gibi yerlerin korunması konusunda
insanları bilinçlendirmek ve bu konularda devlet
politikası oluşması için çabalamak, TEMA Vakfının
amaçları arasındadır.
Bu parçaya göre TEMA Vakfının amaçları ara-
sında aşağıdakilerden hangisi yoktur?
A Türkiye'deki yeşil alan planlamasını ve mimari-
yi düzenlemek
B) Türkiye'nin çölleşmesinin önüne geçebilmek
C) İnsanlara ağaçlandırma hususunun önemini
benimsetmek
D) Tüm doğal varlıkların korunması gerektiğini
göstermek
E) Toprak için yapılan mücadeleyi devlet politika-
larının arasına sokmak V
![TYT / TÜRKÇE
34. (1) Bobby'nin yeni taşındığı mahallede, iç içe geçen komşu-
luk ilişkileri çerçevesinde yaşadığı dedektiflik hikâyesi, İngi-
liz gazeteci-yazar Jo Simmons'ın neşeli anlatımıyla samimi
bir tat bırakıyor okurda. (II) Serinin ilk romanında, kırsaldan
taşınan bir özlemle kent yaşamını resimleyen mahalle hayatı,
kurgu içinde gerçekte olduğundan daha sıcak ve idealize edil-
miş biçimde anlatılmış. (III) Çocukların büyümesinde etkisi
olan 'çevre' faktörü, dikkat çekici komşu karakterlerle örnek-
lendirilmiş. (IV) Kitabı ilginç kılan şeyse günümüzde sadece
yaşıtlarıyla kesişen, oyun alanlarıyla izole olan çocukla-
rin ailesi dışından yetişkinlerle olan ilişkilerine değinmesi.
(V) Çocuklar komşularıyla nasıl bir diyalog içerisinde, bir
yetişkinle tanıştığında neler gözlemliyor, türünden soruların
cevabı yer alıyor.
Bir romanın ele alındığı bu parçadaki numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlış-
tır?
A I. cümlede, okurda içten bir etki bıraktığından söz edili-
yor.
BII. cümlede, köyden kente göçen insanların sorunlarının
gerçekçi biçimde yansıtıldığı belirtiliyor.
C) Ul. cümlede, ilginç kişiler kullanıldığından söz ediliyor.
D) IV. cümlede, dikkat çekici yönünün ne olduğu söyleniyor.
E) V. cümlede, çeşitli soruların yanıtlarını bulmanın müm-
kün olduğu söyleniyor.
35.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329142656740800-3437783.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerTYT / TÜRKÇE
34. (1) Bobby'nin yeni taşındığı mahallede, iç içe geçen komşu-
luk ilişkileri çerçevesinde yaşadığı dedektiflik hikâyesi, İngi-
liz gazeteci-yazar Jo Simmons'ın neşeli anlatımıyla samimi
bir tat bırakıyor okurda. (II) Serinin ilk romanında, kırsaldan
taşınan bir özlemle kent yaşamını resimleyen mahalle hayatı,
kurgu içinde gerçekte olduğundan daha sıcak ve idealize edil-
miş biçimde anlatılmış. (III) Çocukların büyümesinde etkisi
olan 'çevre' faktörü, dikkat çekici komşu karakterlerle örnek-
lendirilmiş. (IV) Kitabı ilginç kılan şeyse günümüzde sadece
yaşıtlarıyla kesişen, oyun alanlarıyla izole olan çocukla-
rin ailesi dışından yetişkinlerle olan ilişkilerine değinmesi.
(V) Çocuklar komşularıyla nasıl bir diyalog içerisinde, bir
yetişkinle tanıştığında neler gözlemliyor, türünden soruların
cevabı yer alıyor.
Bir romanın ele alındığı bu parçadaki numaralanmış
cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlış-
tır?
A I. cümlede, okurda içten bir etki bıraktığından söz edili-
yor.
BII. cümlede, köyden kente göçen insanların sorunlarının
gerçekçi biçimde yansıtıldığı belirtiliyor.
C) Ul. cümlede, ilginç kişiler kullanıldığından söz ediliyor.
D) IV. cümlede, dikkat çekici yönünün ne olduğu söyleniyor.
E) V. cümlede, çeşitli soruların yanıtlarını bulmanın müm-
kün olduğu söyleniyor.
35.
![ko-
ta-
or-
er
Zor
1
24. Özellikle gençler arasında daha sık karşılaşılan
cep telefonundan mahrum kalma korkusu, yani in-
gilizce "no mobile phobia" kelimelerinden türeti-
len nomofobi günden güne artıyor. Bu korku, hem
sosyal yaşamdan uzaklaştırıyor hem de psikolojik
sorunlara davetiye çıkartıyor. Nomofobi, zihinde
aşırı uğraş oluşturup beyindeki ödül-ceza sistemi-
ni bozuyor. Nomofobi, özellikle ergenlik çağında-
ki çocuklarda akıllı cihazlar ve internette daha çok
zaman geçirmek için okulu reddetme gibi eğilimle-
ri ortaya çıkarıyor. Nomofobinin tedavi yöntemi ise
şöyle: Beynin kimyası bozulduğu için 2-3 haftalık
bir ilaç tedavisi uygulanır. Yani kişiyi hastaneye ya-
tırılır. İlaçla beraber birey akıllı cihazlardan ve inter-
netten yoksun bırakılır. Sonrasında ise bireysel ve
grup terapileri ile bireyde tehlikeli ve zararlı kulla-
nim algısı oluşturulur.
Aşağıdakilerden hangisi nomofobi olduğunu
düşünen birinin sağlık kuruluşuna başvurdu-
ğunda soracağı sorulardan biri olamaz?
A) Nomofobi sendromundan kurtulabilmemin yol-
ları nedir?
B) Ailemin koymuş olduğu kurallara, olumsuz ola-
rak tepki verirken kendi seçtiğim sonuçları ka-
bullenmekteyim bunun altında yatan neden ne
olabilir?
e) Son günlerde bilgi edinme konusunda bir istek-
sizlik duymamın temelinde yatan şey nedir?
D) Kullandığım akıllı cihazlardan mahrum kaldı-
ğımda endişe duyuyor olmamın tibbi anlamda
bir açıklaması var mı?
E) Giderek ailemle ve arkadaşlarımla vakit geçirme
isteğimin azalmasını neye bağlarsınız?](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329023610678302-5452004.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerko-
ta-
or-
er
Zor
1
24. Özellikle gençler arasında daha sık karşılaşılan
cep telefonundan mahrum kalma korkusu, yani in-
gilizce "no mobile phobia" kelimelerinden türeti-
len nomofobi günden güne artıyor. Bu korku, hem
sosyal yaşamdan uzaklaştırıyor hem de psikolojik
sorunlara davetiye çıkartıyor. Nomofobi, zihinde
aşırı uğraş oluşturup beyindeki ödül-ceza sistemi-
ni bozuyor. Nomofobi, özellikle ergenlik çağında-
ki çocuklarda akıllı cihazlar ve internette daha çok
zaman geçirmek için okulu reddetme gibi eğilimle-
ri ortaya çıkarıyor. Nomofobinin tedavi yöntemi ise
şöyle: Beynin kimyası bozulduğu için 2-3 haftalık
bir ilaç tedavisi uygulanır. Yani kişiyi hastaneye ya-
tırılır. İlaçla beraber birey akıllı cihazlardan ve inter-
netten yoksun bırakılır. Sonrasında ise bireysel ve
grup terapileri ile bireyde tehlikeli ve zararlı kulla-
nim algısı oluşturulur.
Aşağıdakilerden hangisi nomofobi olduğunu
düşünen birinin sağlık kuruluşuna başvurdu-
ğunda soracağı sorulardan biri olamaz?
A) Nomofobi sendromundan kurtulabilmemin yol-
ları nedir?
B) Ailemin koymuş olduğu kurallara, olumsuz ola-
rak tepki verirken kendi seçtiğim sonuçları ka-
bullenmekteyim bunun altında yatan neden ne
olabilir?
e) Son günlerde bilgi edinme konusunda bir istek-
sizlik duymamın temelinde yatan şey nedir?
D) Kullandığım akıllı cihazlardan mahrum kaldı-
ğımda endişe duyuyor olmamın tibbi anlamda
bir açıklaması var mı?
E) Giderek ailemle ve arkadaşlarımla vakit geçirme
isteğimin azalmasını neye bağlarsınız?
![si
22. 1. Bu amaçla dünyanın ve insanın yaradılışını ko-
nu alan bir "Hermes"; dünya coğrafyasını ve ta-
rihini kapsayan bir "Amerique" yazmak istiyor-
du.
Zor
II. Tüm bunlar 32 yıllık bir ömre sığabilir miydi?
III. Şiirle bilimi birleştirmek gibi bir düşüncesini her
zaman dile getirmeye çalıştı.
IV. Chenier bilimle şiiri birleştirmek istiyordu.
V. Tiyatro sevdalısıydı, Yunan tiyatrosuyla Sha-
kespeare tiyatrosunu bütünleyecek bir traged-
ya, Aristophanes geleneğine uygun bir komed-
ya yaratmak düşlerinin bir parçasıydı.
Bu cümlelerle bir paragraf oluşturulmak iste-
nirse, numaralanmış cümlelerin hangisi dışta
kalır?
A) I B) II
C) III
D) IN E) V
}
24.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329023542257078-5452004.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelersi
22. 1. Bu amaçla dünyanın ve insanın yaradılışını ko-
nu alan bir "Hermes"; dünya coğrafyasını ve ta-
rihini kapsayan bir "Amerique" yazmak istiyor-
du.
Zor
II. Tüm bunlar 32 yıllık bir ömre sığabilir miydi?
III. Şiirle bilimi birleştirmek gibi bir düşüncesini her
zaman dile getirmeye çalıştı.
IV. Chenier bilimle şiiri birleştirmek istiyordu.
V. Tiyatro sevdalısıydı, Yunan tiyatrosuyla Sha-
kespeare tiyatrosunu bütünleyecek bir traged-
ya, Aristophanes geleneğine uygun bir komed-
ya yaratmak düşlerinin bir parçasıydı.
Bu cümlelerle bir paragraf oluşturulmak iste-
nirse, numaralanmış cümlelerin hangisi dışta
kalır?
A) I B) II
C) III
D) IN E) V
}
24.
![piyasaları
k risk duru-
eler arasın-
luşan ban-
olmaktadır.
Ci yatırım-
ken, finan-
ve düzen-
mlerde da-
yasalarda
ari tersine
ve böyle-
hangisi-
en, buna
aynı şe-
eşen ye-
krizlerin
aktadır.
er ara-
mesine
k sek-
er, diş
adır.
Zor
28. "Her yazdığım besteyi önden bir hikâye, bir kur-
gu olarak kafamda toparlarım." diyen Manço, şar-
kılarını, gündelik bilgiler yerine uzun uğraşlar so-
nucu elde edilen konsantre bir bilgelikle yoğurmuş
ve ürünlerini dinleyiciye sunmuştur. Geleneksel
halk edebiyatında da görülen bu bilgeliğe benzer
şekilde, geleneksel üsluptaki şarkılarını çağın di-
liyle söylemiştir. Nitekim Manço, halk edebiyatının
bir uzantısı olarak kimi şarkılarının son kısımların-
da "Barış der", "Barış'a sorar isen", "Barış'tır adım"
gibi ifadelerle halk şiirindeki eski bir geleneği sür-
dürmüş, güftelerinde ismini tapşırarak şarkılarında
Türk milletinin kabul ve değerlerini aktaran atasö-
zü, deyim ve halk deyişlerini kullanmıştır.
Bu parçada söz edilen müzik adamı ile ilgili asıl
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Manço, şarkılarında aktüaliteyi kullanmak yerine
deneyimlerinden damıttıklarını dinleyiciye sun-
muştur.
B) Manço, kendi sanatını âşık tarzının belli biçim,
içerik ve ezgi özellikleriyle donatarak oluştur-
muş ve kendine özgü müzik türünü yaratmıştır.
C) Manço, millî kültür birikimimizin önemli bir kıs-
mini teşkil eden edebiyat geleneğinin de bir de-
vamı olan âşık tarzının temsilcisidir.
D) Manço, herhangi bir gücün yanında yer almak-
tansa müziğinde birleştirici bir unsur bulmaya,
sevgi ve bağlılık tohumları serpmeye çalışmıştır.
E) Söz ve müziği ayrılmaz bir bütün olarak gören
sanatçı, geleneksel halk müziğini ve halk şiiri-
ni iyi etüt ederek müziğiyle onlara seslenmiştir.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329023651040261-5452004.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelerpiyasaları
k risk duru-
eler arasın-
luşan ban-
olmaktadır.
Ci yatırım-
ken, finan-
ve düzen-
mlerde da-
yasalarda
ari tersine
ve böyle-
hangisi-
en, buna
aynı şe-
eşen ye-
krizlerin
aktadır.
er ara-
mesine
k sek-
er, diş
adır.
Zor
28. "Her yazdığım besteyi önden bir hikâye, bir kur-
gu olarak kafamda toparlarım." diyen Manço, şar-
kılarını, gündelik bilgiler yerine uzun uğraşlar so-
nucu elde edilen konsantre bir bilgelikle yoğurmuş
ve ürünlerini dinleyiciye sunmuştur. Geleneksel
halk edebiyatında da görülen bu bilgeliğe benzer
şekilde, geleneksel üsluptaki şarkılarını çağın di-
liyle söylemiştir. Nitekim Manço, halk edebiyatının
bir uzantısı olarak kimi şarkılarının son kısımların-
da "Barış der", "Barış'a sorar isen", "Barış'tır adım"
gibi ifadelerle halk şiirindeki eski bir geleneği sür-
dürmüş, güftelerinde ismini tapşırarak şarkılarında
Türk milletinin kabul ve değerlerini aktaran atasö-
zü, deyim ve halk deyişlerini kullanmıştır.
Bu parçada söz edilen müzik adamı ile ilgili asıl
anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Manço, şarkılarında aktüaliteyi kullanmak yerine
deneyimlerinden damıttıklarını dinleyiciye sun-
muştur.
B) Manço, kendi sanatını âşık tarzının belli biçim,
içerik ve ezgi özellikleriyle donatarak oluştur-
muş ve kendine özgü müzik türünü yaratmıştır.
C) Manço, millî kültür birikimimizin önemli bir kıs-
mini teşkil eden edebiyat geleneğinin de bir de-
vamı olan âşık tarzının temsilcisidir.
D) Manço, herhangi bir gücün yanında yer almak-
tansa müziğinde birleştirici bir unsur bulmaya,
sevgi ve bağlılık tohumları serpmeye çalışmıştır.
E) Söz ve müziği ayrılmaz bir bütün olarak gören
sanatçı, geleneksel halk müziğini ve halk şiiri-
ni iyi etüt ederek müziğiyle onlara seslenmiştir.
![eis
13. Yaşlı kadın İstiklal Caddesi boyunca yürüdü, içinde
geçmiş... Sonunda onu bulmuştu, bir türlü erişeme-
diği geçmişi... Cadde boyunca uzanan yaşlı ve güzel
yapılarla onu ayıran dış sınır artık çözülmüştü. Yaşlı
kadın; varlığının ne kadarı geçmişin düşü, ne kadarı
şimdiye ait gerçeklik bilemiyordu. Çöküverdiği inşaat
çukurunun yanından kalktı. Derin bir uykudan uyanır
gibi bedenini saran yorgunluktan silkelenmeye ça-
liştı. Gözlerini ovuşturarak çevresine baktı. Her yanı
toza bulanmıştı. Her sey ne kadar gürültülü ve çir-
kindi. Korna sesleri, egzoz kokusu, itişen kalabalıklar,
ağaçsız kaldırımlar... İçinde şasılası bir huzur vardı.
Tüm Beyoğlu ona armağan edilmiş gibi hissediyor-
du Geçmişin ve geleceğin asıl sahibi oydu. Koşuştu-
ran insanların çoğu, onu görmüyor; görenler de üstü
başı toz içindeki kadına garip garip bakıyordu.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
Anlatıcının yaşananlar karşısındaki duyguları
metne yansıtılmıştır.
-
Mekâna yönelik tasvir, farklı duyulara ait ayrıntılar-
Ja desteklenmiştir.
C) Bireyin iç dünyasına odaklanan bir anlayışla ya-
zilmiştir.
DY Hâkim (tanrısal) anlatıcı bakış açısı kullanılmıştır.
E ç çözümleme yönteminden yararlanılarak kahra-
manın ruhsal durumu okura hissettirilmiştir.
14.
eis
T](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329141030951648-834727.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşüncelereis
13. Yaşlı kadın İstiklal Caddesi boyunca yürüdü, içinde
geçmiş... Sonunda onu bulmuştu, bir türlü erişeme-
diği geçmişi... Cadde boyunca uzanan yaşlı ve güzel
yapılarla onu ayıran dış sınır artık çözülmüştü. Yaşlı
kadın; varlığının ne kadarı geçmişin düşü, ne kadarı
şimdiye ait gerçeklik bilemiyordu. Çöküverdiği inşaat
çukurunun yanından kalktı. Derin bir uykudan uyanır
gibi bedenini saran yorgunluktan silkelenmeye ça-
liştı. Gözlerini ovuşturarak çevresine baktı. Her yanı
toza bulanmıştı. Her sey ne kadar gürültülü ve çir-
kindi. Korna sesleri, egzoz kokusu, itişen kalabalıklar,
ağaçsız kaldırımlar... İçinde şasılası bir huzur vardı.
Tüm Beyoğlu ona armağan edilmiş gibi hissediyor-
du Geçmişin ve geleceğin asıl sahibi oydu. Koşuştu-
ran insanların çoğu, onu görmüyor; görenler de üstü
başı toz içindeki kadına garip garip bakıyordu.
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenemez?
Anlatıcının yaşananlar karşısındaki duyguları
metne yansıtılmıştır.
-
Mekâna yönelik tasvir, farklı duyulara ait ayrıntılar-
Ja desteklenmiştir.
C) Bireyin iç dünyasına odaklanan bir anlayışla ya-
zilmiştir.
DY Hâkim (tanrısal) anlatıcı bakış açısı kullanılmıştır.
E ç çözümleme yönteminden yararlanılarak kahra-
manın ruhsal durumu okura hissettirilmiştir.
14.
eis
T
![B
BBB
TÜRKÇE
23. Kök, gövde, sürgün, yaprak, çiçek, meyve ve tohumlar gibi
çeşitli yerlerinden gida olarak faydalanılan bazı bitkilere
sebze; bu bitkilerin yetiştirilmesi faaliyetine de sebzecilik
denir. Sebze üretimi ve sebzecilik ülkemizin her bölgesine
yayılmış olmakla birlikte, bölgelerin özelliklerine göre üre-
tim içindeki oranlan değişkenlik gösterir. Ancak ticari an-
lamda yapılan sebze üretimi Ege, Akdeniz ve Marmara baş
ta olmak üzere bazı bölgelerde daha yoğun yapılmaktadır.
Akdeniz ve Ege sahil şeridi örtü altı sebze yetiştiriciliği, Ege
ve Marmara ise açıkta sebze yetiştiriciliği açısından önemli
bir konuma sahiptir. Toplam üretimdeki payı %50 civarında
olan örtü altı sebze yetis riciliğinde, kış aylarındaki uygun
sıcaklık dolayısıyla Akdeniz iklimi görülen yerlerimiz çok
şanslıdır. Hem ürünlerin kış aylarında donma riski bulun-
mamakta hem de yine kış ayında herhangi bir sıcak ortam
oluşturmaya gerek kalmamaktadır.
A
Bu parçada sebzecilikle ilgili aşağıdakilerden hangisi-
ne değinilmiştir?
A) Ülkemizde her yerde yapılmakla birlikte maddi getirisi
çok olan bölgelerde daha fazla görüldüğüne
B) Yetiştirilmesinin uzun zaman aldığı ve zor olduğuna
Or
C) Türkiye'nin dünya üzerinde üretimin yaklaşık yarısını
yaptığına
D) Üretimin toplam tüketimi karşılamada yetersiz kaldığına
E) Sıcak olan yerlerde üretimin daha erken souç verdiğine
Juollorina bacaklarına demir halkalar tal](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329140058959118-541319.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerB
BBB
TÜRKÇE
23. Kök, gövde, sürgün, yaprak, çiçek, meyve ve tohumlar gibi
çeşitli yerlerinden gida olarak faydalanılan bazı bitkilere
sebze; bu bitkilerin yetiştirilmesi faaliyetine de sebzecilik
denir. Sebze üretimi ve sebzecilik ülkemizin her bölgesine
yayılmış olmakla birlikte, bölgelerin özelliklerine göre üre-
tim içindeki oranlan değişkenlik gösterir. Ancak ticari an-
lamda yapılan sebze üretimi Ege, Akdeniz ve Marmara baş
ta olmak üzere bazı bölgelerde daha yoğun yapılmaktadır.
Akdeniz ve Ege sahil şeridi örtü altı sebze yetiştiriciliği, Ege
ve Marmara ise açıkta sebze yetiştiriciliği açısından önemli
bir konuma sahiptir. Toplam üretimdeki payı %50 civarında
olan örtü altı sebze yetis riciliğinde, kış aylarındaki uygun
sıcaklık dolayısıyla Akdeniz iklimi görülen yerlerimiz çok
şanslıdır. Hem ürünlerin kış aylarında donma riski bulun-
mamakta hem de yine kış ayında herhangi bir sıcak ortam
oluşturmaya gerek kalmamaktadır.
A
Bu parçada sebzecilikle ilgili aşağıdakilerden hangisi-
ne değinilmiştir?
A) Ülkemizde her yerde yapılmakla birlikte maddi getirisi
çok olan bölgelerde daha fazla görüldüğüne
B) Yetiştirilmesinin uzun zaman aldığı ve zor olduğuna
Or
C) Türkiye'nin dünya üzerinde üretimin yaklaşık yarısını
yaptığına
D) Üretimin toplam tüketimi karşılamada yetersiz kaldığına
E) Sıcak olan yerlerde üretimin daha erken souç verdiğine
Juollorina bacaklarına demir halkalar tal
![U
1-
ir
6. Okura dönük eleştiri anlayışını benimseyen yön-
temlerden biridir. Sanatın işlevini okura verdiği
zevkte, onda uyandırdığı estetik yaşantıda bulur.
Bir yapıt, her okuru aynı biçimde etkilemez. Eleş-
tirmen, yapıtın kendisinde uyandırdığı duyguları,
izlenimleri dile getirir. Bu nedenle de aslında o,
yapıtı değil, kendisini anlatır.
Bu parçada aşağıdaki eleştiri anlayışlarından
hangisi açıklanmıştır?
A) Yapısalcı eleştiri
C) Sosyolojik eleştiri
B) İzlenimci eleştiri
D) Tarihsel eleştiri
E) Ruhbilimsel eleştiri
63](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329134130586128-2529530.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerU
1-
ir
6. Okura dönük eleştiri anlayışını benimseyen yön-
temlerden biridir. Sanatın işlevini okura verdiği
zevkte, onda uyandırdığı estetik yaşantıda bulur.
Bir yapıt, her okuru aynı biçimde etkilemez. Eleş-
tirmen, yapıtın kendisinde uyandırdığı duyguları,
izlenimleri dile getirir. Bu nedenle de aslında o,
yapıtı değil, kendisini anlatır.
Bu parçada aşağıdaki eleştiri anlayışlarından
hangisi açıklanmıştır?
A) Yapısalcı eleştiri
C) Sosyolojik eleştiri
B) İzlenimci eleştiri
D) Tarihsel eleştiri
E) Ruhbilimsel eleştiri
63
![A
A
TYT-2 HR
23. Walter Benjamin'in bakış açısına göre fotoğraf, kamera,
ses kaydı gibi teknik aygıtlar aracılığıyla bir tablonun, bir
tiyatro eserinin ya da bir konserin çoğaltılması sırasında
oluşan kopyası, asla orijinalinin sahip olduğu biricikliği
taşımayacaktır. Çünkü uzam ve mekânla bağı koparılmış
bu yeni kopya, aslının üzerinde taşıdığı auradan yoksun
bir yeniden üretimdir. Ancak bu yeniden üretim, orijinal
eserden farklı olarak bazı özelliklere sahip olmaktadır.
Yeniden üretilen sanat yapıtı, büyütme ve ağır çekim gibi
birçok teknikle, eserin ayrıntılarının da anlamlandığı
başka türlü bir bakış açısı yaratmaktadır. Walter
Benjamin'in dikkat çektiği sanatın, teknolojinin etkisi ile
aurasını ve biricikliğini kaybetmesi olgusunun ise günü-
müzde daha belirgin hale geldiğini söylemek mümkün-
dür.
Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçada savunulan-
ları destekler niteliktedir?
A) Toplamsal desteği arkasına alan edebî bir yapıt, orta-
ya koyan kişinin biricikliğini zedelemez.
Sanatçının kendi yaratıcılığıyla şekillendirdiği söz-
cüklerden oluşmuş bir yapıt, her koşulda orijinalliğini
muhafaza etmektedir.
C) Teknik aygıtlarla yapılan üretim sonucu ortaya çıkan
yeni ürün, kesinkes orijinal biricikliğini kaybetmiştir.
D) ister kimliği belli bir kişi isterse pek çok kişi tarafından
üretilmiş olsun, biriciklik ancak yapıtın kendisindedir.
Bireysel yapıtlardaki estetik doku, teknolojinin etkisiy-
le biricikliğin kaybolmasına izin vermez.](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329131455580983-802568.jpeg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerA
A
TYT-2 HR
23. Walter Benjamin'in bakış açısına göre fotoğraf, kamera,
ses kaydı gibi teknik aygıtlar aracılığıyla bir tablonun, bir
tiyatro eserinin ya da bir konserin çoğaltılması sırasında
oluşan kopyası, asla orijinalinin sahip olduğu biricikliği
taşımayacaktır. Çünkü uzam ve mekânla bağı koparılmış
bu yeni kopya, aslının üzerinde taşıdığı auradan yoksun
bir yeniden üretimdir. Ancak bu yeniden üretim, orijinal
eserden farklı olarak bazı özelliklere sahip olmaktadır.
Yeniden üretilen sanat yapıtı, büyütme ve ağır çekim gibi
birçok teknikle, eserin ayrıntılarının da anlamlandığı
başka türlü bir bakış açısı yaratmaktadır. Walter
Benjamin'in dikkat çektiği sanatın, teknolojinin etkisi ile
aurasını ve biricikliğini kaybetmesi olgusunun ise günü-
müzde daha belirgin hale geldiğini söylemek mümkün-
dür.
Aşağıdaki yargılardan hangisi bu parçada savunulan-
ları destekler niteliktedir?
A) Toplamsal desteği arkasına alan edebî bir yapıt, orta-
ya koyan kişinin biricikliğini zedelemez.
Sanatçının kendi yaratıcılığıyla şekillendirdiği söz-
cüklerden oluşmuş bir yapıt, her koşulda orijinalliğini
muhafaza etmektedir.
C) Teknik aygıtlarla yapılan üretim sonucu ortaya çıkan
yeni ürün, kesinkes orijinal biricikliğini kaybetmiştir.
D) ister kimliği belli bir kişi isterse pek çok kişi tarafından
üretilmiş olsun, biriciklik ancak yapıtın kendisindedir.
Bireysel yapıtlardaki estetik doku, teknolojinin etkisiy-
le biricikliğin kaybolmasına izin vermez.
![Fransa'da küçük bir kasabada dünyanın ilk
güneş paneli yolu açıldı. Fransa Ekoloji Bakanı
tarafından dün resmi açılışı yapılan ve 1 km.
uzunluğundaki bu yol, 5 yılı bulan bir sürede
hayata geçirildi. Kurulumu yapılan bu yol, iki yıl
boyunca test edilecek ve 3.400 kişinin yaşadığı
kasabanın sokak lambalarını aydınlatmaya yete-
cek kadar elektrik üretip üretemeyeceğine bakı-
lacak. Güneş panellerinin maliyetinden ötürü
proje şu an deneysel bir aşamada. Eğer maliyet-
ler anlamlı şekilde aşağı çekilebilirse Fransa'nın
1000 km'lik bir güneş paneli yolu kurma vizyonu
var.
Bu parçada sözü edilen güneş yolu projesi
ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
9.
A) Kasabada açılan yol daha kapsamlı bir pro-
jenin modelidir.
Proje daha önce hiçbir yerde hayata geçiril-
memiştir.
C) Projenin ürettiği enerji şu an için istenilen
verimlilikte değildir.
D) Projenin kurulum maliyetlerinin düşürülmesi-
ne çalışılmaktadır.
Projenin bir üst aşamaya ulaşması için yapıl-
ması gereken unsurlar bulunmaktadır.
10
3548
1](https://media.kunduz.com/media/question/seo/raw/20230329070841084694-1926598.jpg?w=256)
Lise Türkçe
Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı DüşüncelerFransa'da küçük bir kasabada dünyanın ilk
güneş paneli yolu açıldı. Fransa Ekoloji Bakanı
tarafından dün resmi açılışı yapılan ve 1 km.
uzunluğundaki bu yol, 5 yılı bulan bir sürede
hayata geçirildi. Kurulumu yapılan bu yol, iki yıl
boyunca test edilecek ve 3.400 kişinin yaşadığı
kasabanın sokak lambalarını aydınlatmaya yete-
cek kadar elektrik üretip üretemeyeceğine bakı-
lacak. Güneş panellerinin maliyetinden ötürü
proje şu an deneysel bir aşamada. Eğer maliyet-
ler anlamlı şekilde aşağı çekilebilirse Fransa'nın
1000 km'lik bir güneş paneli yolu kurma vizyonu
var.
Bu parçada sözü edilen güneş yolu projesi
ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
9.
A) Kasabada açılan yol daha kapsamlı bir pro-
jenin modelidir.
Proje daha önce hiçbir yerde hayata geçiril-
memiştir.
C) Projenin ürettiği enerji şu an için istenilen
verimlilikte değildir.
D) Projenin kurulum maliyetlerinin düşürülmesi-
ne çalışılmaktadır.
Projenin bir üst aşamaya ulaşması için yapıl-
ması gereken unsurlar bulunmaktadır.
10
3548
1