Paragrafta Konu, Ana Düşünce ve Yardımcı Düşünceler Soruları

1. 1. Insanların en sadık dostu içindeki iyilik tohumları, en büyük düşmanı ise yine kendi içindeki kötülük tohumlarıdır. II. İnsanı kendisine bağlar, dolayısıyla başkalarını da hayata bağlar. Bunlardan birincisi bütün iyiliklerin anasıdır. indekskitap IV. Kötü tarafları ise kötülüklere yol açabi- lir. 3 V. Kendini kötü olarak tanıyan ya da kötü biri olduğuna inandırılan birinin dünya- da yapmayacağı hiçbir kötülük yoktur. B) T. ile III. e) II. ile V A) I. ile V. D) III. ile IV. E) III. ile V.

20. Ister düzyazıda olsun ister şiirde simge, anlatımı zen- ginleştiren ögelerden biridir. Bu ögeden çağlar boyu yararlanmıştır insanoğlu. Dilin çeşitli olanaklarıyla bir- likte simgelemeyi de denemiştir. Deyişine bir dennik bir zenginlik kazandırmaya çalışmıştır. Atasözlennde ağıtlarda, türkülerde, masallarda, efsanelerde bu yole başvurulmuştur sık sık. Bunun için canli gerçeklerden, somut olgulardan yola çıkarak nice simgeler oluştur muştur. Şu atasözümüzde açıkça görebiliriz buny Ke- çinin meşeye ettiğini, külü derisinden gikartir Keg te "meşe", "kul" ile "den" arasındaki ilişkiyimi belirliyor bu söz? Değil elbette Bakış açımıza, yorumlama gib müze göre çok değişik anlamlar çıkarabiliz bu sözden Bu parçanın anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden han gisi söylenemez? A) Genellemeye yer verilmiştir. B)Birinci kişili anlatım kullanılmıştır. Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. D) Niteleyici sözcüklere yer verilmiştir ETOmeklemeye başvurulmuştur. rad 31

5. Modern anlatılar için vazgeçilmez bir yöntem olan gösterme tekniğinin ortaya çıkışı, anlatma tekniğindeki aksaklıkları ve eksiklikleri büyük ölçüde gidermiştir. Gösterme tekniği, edebiyat literatüründe "sahneleme yöntemi" ya da "dramatik yöntem" olarak da adlandırılır. Gösterme tekniği sayesinde anlatıcının olaylar üzerindeki egemenliği büyük ölçüde kırılır. Okur, olayların doğal akışı içinde gerçekleştiği hissine kapılarak dikkatini olaylar ve kişiler üzerinde yoğunlaştırır; pasiflikten çıkıp aktif hâle gelir. Bu parçada gösterme tekniği ile ilgili aşağıdakilerin hangisine değinilmemiştir? A) Okuru edilgen duruma düşürdüğüne B) Anlatıcının hakimiyetine son verdiğine C) Başka isimlerle de anıldığına D) Okurun ilgisini olaylar ve kişiler üzerine çektiğine E) Çağdaş anlatılar için olmazsa olmaz bir teknik olduğuna

3. Kitapların dünyasına adım atmadan önce pusulasını kaybeden bir kayık gibiydim. Kelimelerin aslında sıkıcı olmadığını, yalnızca o güne kadar benimle konuşacak- kitabı bulamadığımı anladığımda yirmilerimdeydim. Bir sabah sıkıntıdan ne yapacağımı şaşırmışken nereden ya da kimden geldiğini bilmediğim bir kitap -Simyacı- buldum evde: Franz Kafka, bir kitap içinizdeki donmuş denize inen bir balyoz gibi olmalı, der. Benim için bu balyoz, Simyacı oldu. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Benzetme C) Tanık gösterme E) Örnekleme B) Kişileştirme D) Mecazlı söyleyiş

mkit te- de a n Si Fix 29. Michael 's Hospital tarafından yapılan bir araştırmala yağlı sut icen çocukların obez olma riskinin you azaltılmış süt tüketen çocuklardan %40 oranında az olduğunu ortaya çıkardı. The American Jour Clinical Nutrition da yayınlanan bir araştırma, 7 yürütülen 28 farklı çalışmayı analiz ediyor. Bu ara manın hedefi ise inek sütü tüketen çocukların obez da riskini tespit etmekti. 1 ve 18 yaşları arasında de lik gösteren 21 000 çocuk katılımcının yer aldığı 28 lışmanın hiçbirinde yag oranı azaltılmış süt tüketmeni obeziteyi engellediğine dair bir kanıt bulunamadı. B tüketen çocukların obez olma riskinin daha az oldu ek olarak yürütülen 28 çalışmanın 18'inde tam yas tespit edildi Düşüncenin akışına göre bu parça, -Elde ettiğimiz veriler, önceden verilen tavsiyelere uyarak 2 yaşından itibaren yag oranı azaltılmış süt tüketen çocukların tam yağlı sut tüketen çocuklardan daha zayıf olmadığına işaret ediyor. Il-Tam yağlı sütlerin obeziteyi engelleyip engellemedi -Kesin değil fakat tam yağlı sütlerin obeziteye yol açan bazı faktörlen büyük bir ölçude ortadan kaldır. dığı gözlendi. Il-Kanadalı uzmanların tavsiyesi, obeziteyi engelle- mek için 2 yaşından itibaren çocuklara yağ oranı düşük sütler verilmesi gerektiği yönünde. hangileriyle sürdürülemez? A) I ile II. B) I. ile III. D) Yalnız I. C) Yalnız II. E) Yalnız III. TYT 30. Edebiyat Tanhois ste ve eserieri üzerinde daha çok tanhi one alır Edebiyat sana kitaplarla ilgilenir. maya ve tanıtmaya Bu parçaya göre tirmeni Tle ligill a 1. Kaynakları orta! arasında belirg Sanat ve edeb genel çıkarım Il Üzerinde çal meyi amaçla yargılarından A) Yalnız I 4 D)1 31. Asıl adı Kor arasında isti olsun veya atamama d likle sosyal Tik, aynı za duygusal, Uzmanlar yararlı ya atılmamas olması ha Bu parça ğıdakiler

24. Tektonik yapıdaki Eğirdir Gölü ülkemizin ikinci büyük ginliklerinden biri. Deniz seviyesinden 917 m yükseklik- tatlı su gölü ve Göller Bölgesi'nin en büyük doğal zen- te bulunan gölün derinliği ortalama 14 m'dir. Ilk bakış uzunluğu 50 km'ye ulaşıyor. Camgöbeği göl suları bazı ta engin bir denizden farksız olan gölün kuzey-güney gün ve saatlerde değişik renklere büründüğü için halk arasında "yedi renkli göl" olarak da anılıyor. Eğirdir Gölü gerek geniş yüzey alanı gerekse yaklaşık 150 km'lik kıyı çizgisi ile Türkiye'nin olduğu kadar Avrupa'nın da önem- li göllerinden biri. Derinliğin az, görüş mesafesinin ise net oluşundan dolayı göl, dalış için ideal hâle geliyor. Ancak burası henüz su altı tutkunlarının dalış rotaların- da yerini almamış, keşfedilmemiş bir bölge. Bu parçada söz edilen Eğirdir Gölü ile ilgili aşağıda- kilerden hangisine ulaşılamaz? A) Nasıl oluştuğuna BEn derin noktasının kaç metre olduğuna CFarklı adlarla anıldığına 26. G k D) Popülerliği henüz yakalayamadığına E Çok sayıda önemli özelliği bünyesinde barındırdığı- na

illar arasında yaşanan döne- denilir. Bu dönemde Hazar evilik dinleri yayılma imkânı daki topraklarda huzuru maları, stlik getirilmesi, maları kisinin olduğu söy- C) Yalnız III I ve III 12. Köktürk Devleti'nin yıkılması ile kendi devletlerini kuran Bulgarlar, Kubrat'ın ölümünden sonra Hazarlar tara dağılmışlardır. Bunlardan Tuna Bulgarları Hristiyanlığı kabul edip Slavlar arasında eri- mişler, İtil (Volga) Bulgarları ise İslamiyet'i kabul etmiş, fından yıkılmış ve Türk kimliklerini korumuşlardır. Bu bilgilere göre, 1. İslamiyet Türk kültürüne uygun bir dindir. II. Türk boyları birbirleri ile mücadele etmiştir. III. Günümüz Bulgarlarının tümü etnik açıdan Türk'tür. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız II D) I ve II C) Yalnız III E) I, II ve III E) TUR 3. yıkılmasınd • Hem Asya'da hem de Slavları ve Rusları o mesi alanlarında etk Balkanların Slavlas Bu özellikler aşağıda aittir? A) Macarlar D) Bulgarlar

K Kara Kutu Mağara ressamlığının en ünlü örneği Güney Fransa'daki Lascaux mağarasında yer almaktadır. Lascaux'nun duvar. larını süsleyen ellerin Magdalenion ressamlarına ait oldu. ğu düşünülmektedir. Bu ressamlar, sanatta ve alet yapı- minda günümüzden binlerce yıl öncesinin zirvesini temsil ediyordu. Mağara ressamları, olabilecek en basit malze- melerle çalışıyorlar; taş aletler, çakmak taşları, kemikler ve yosundan yaptıkları fırçaları kullanıyorlardı. Paletlerinde ise fazla renk seçeneği yoktu ve resimleri için siyah, kır- mızı ve sarıdan yararlanıyorlardı. Bugüne ulaşabilen bazı mineral kökenli renk pigmentleri; topraktaki demir oksit, manganez ve kömürden/elde edilmişti. Resimlerde öne çıkan temalar ise hayvanlar, insanlar ve soyut semboller- di. Ayrıca mağaranın fiziksel özelliğinden dolayı resimlerin hareket halindeymiş hissi vermesi, ressamların eserlerini daha da ilginç kılıyordu. Ünlü İspanyol ressam Pablo Pi- casso, Lascaux'yu gezdikten sonra "Son on bin yılda biz ressamlar yeni hiçbir şey öğrenememişiz." demişti. 35. Bu parçadan hareketle Magdalenion ressamları ile ilgi- li aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Eserleri döneminin OME de takdir görmüştür. Canlı kalıntrarını araç gereç olarak kullanmışlardır. Kullandıkları renklerin bazılarını doğadan elde lerdir. etmjś- Besim sanatında yeni tekniklerin öncüsü olmuşlardır. ELEbecerisi gerektiren uğraşlarda ustalaşmışlardır. 36. Bu parçadaki altı çizili cümleyle anlatılmak istenen aşa- ğıdakilerden hangisidir? Modern ressamların soyut semboller üzerine yoğunlaş- madiği BY Resim sanatında uzun süre herhangi bir önemli geliş- menin yaşanmadığı Doğayı yansıtmada ilkel ve modern resimlerin yıllarca es değer sayıldığı D) Resim sanatına bakışın dönemsel farklılıklar göster- medigi Pi EX Günümüz ressamlarının mağara resim sanatından et- kilendiği

B B 34-35. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Batılının ruh dünyasındaki "savaş sonrası" kavramını bir Türk'ün anlaması hayli zor. Bizde sabanını bıra- kan silaha sarılır; harp bitince de silahını duvara asıp işine döner. Gazi olanlar övünür ve övülür; şehitler, Allah katında en makbul mertebeye yükselmiş kullar olarak gıpta ile anılır. Eski muharipler ise, uykuların- dan kan-ter içinde haykırarak uyanmaz; işini, eşini terk edip serseri bir hayat sürmez. Tevekkül, bütün yaraları çabucak sarar ve geride şerefle hatırlanan sahneler kalır. İşte şehitlik kutsal bir mertebedir biz- de. A) Karşılaştırma C) Deyim B 34. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? + 8) Benzetme D) Tanımlama + E) Mecazlı söyleyiş 35. Bu parçada asıl anlatılmak istenen aşağıdakiler den hangisidir?

Sanatçılık, toprak altında bir tohum bulunuyor olmasını gerektirse de bu tohumun yeşermesi için uygun koşulla- rın oluşması şarttır. Bu cümlede anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Uygun koşullar sağlandığında bir sanatla uğraşama- yacak insan yoktur. B) Bir insanda sanata yetenek varsa bu bir şekilde ken- dini belli edecektir. C) Sanat yeteneğinin desteklenmesi, geliştirilmesi sa- natçıyı başarılı kılar. D) Doğru şekilde değerlendirilemeyen sanat yeteneği önce yerinde sayar, sonra da zamanla körelir. E) Sanatçı olmak için, sahip olunan sanat yeteneğinin desteklenmesi gerekir. un yok olma tehlikesiyle karşı

Aunquja akan plasengy 8. Sanat Güneşi Akaretler'de Parlıyor Akaretler'de düzenlenen Artweeks sanat fuarı, sonbaharın bu en güzel günlerinin tadını çıkarmak için kendini şehrin caddelerine atanları davet ediyor. İstanbul, eylül ayının başından bu yana çok hızlı bir kültür ve sanat sezonu yaşadı. Sonbahar biterken Istanbul'un en havalı caddesi Akaretler'de gerçekleştirilen Artweeks ise sezonu bam- başka bir boyuta taşıdı. Şehrin en havalı caddesi boyunca sağlı sollu sıraevlerdeki galerilerde çağdaş sanat eserleri, tanışmak için atölyelerine gitmeniz gereken sanatçılar sizi bekliyor. Bu güzel havalarda, çocuğunuzla ferah ferah, caddede dilediğiniz galeriye girip saatler geçirebilirsiniz. nshipice un nounter Bu köşe yazısıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söy- abolenebilir? 160 B A) Kanıtlanamayan varsayımlar üzerinde yorum yapılmak- tadır. INVA B) Kendi içerisinde tutarsızlıkları ve yanlılıkları bulunmak- ng tadır. sad inged eles nepis nBX J statistiki verilerin gerçeği yansıtmadığı ortaya koyul- maktadır. d Ins STUD) Güncel bir konunun yazar üzerindeki etkisine değinil- mektedir. 7- Toplumun farklı kesimlerinin bakış açıları karşılaştırıl- maktadır. w opien Diğer sayfaya geçiniz.

Th₁ B B 11 ve 12. soruyu aşağıda verilen parçaya göre cevaplayınız. B (1) Aytmatov anlatılarında ilk etapta dikkatleri çeken folklo- rik unsurların temelini Kırgız-Kazak kültürü ile Kırgız sözlü edebiyat geleneğinin en zengin ifade vasıtası olan Manas Destanı oluşturmaktadır. (II) Manas Destanı, Kırgızların milli hafızalarının temel metni olduğu kadar Aytmatov'un da eserlerine temel teşkil eden kültür mirasından biri, bel- ki en önemlisidir. (III) O, genç kahramanlarını Manas'a benzetir ve onun kahramanlığını değişik platformlarda da olsa genç nesillere aşılamaya çalışır; malum olduğu üzere yazılı Kırgız edebiyatının zengin sözlü edebiyatı kadar derin bir geçmişi yoktur ve yazılı süreç Sovyetler Birliği döneminde filizlenmeye başlamıştır. (IV) O güne dek bir sözlü edebiyat ürünü olarak varlığını sürdürmüş olan Manas Destanı ilk defa 19. yüzyılda "Radloff" tara- fından bilim dünyasına tanıtılmış ve kayıt altına alınmıştır. (V) Manas Destani'nin gün yüzüne çıkarılması bakımın- dan hareketli ve parlak geçen bu dönem, bir yönüyle de Cengiz Aytmatov'un yazarlık hayatının başlangıç yıllarına tekabül etmiştir. 11. Cengiz Aytmatov'un anlatılarının temeline Manas Destani'ni alma nedeni bu paragraftaki numaralanmış cümlelerin hangisinde verilmiştir? A) I B) II C) III lipil shege nellbe üsão sinala Debio yalo av DVV 118 nul 1

MSÜ/Türkçe 37. - 38. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. (1) Yakın bir zaman önce Asabiyeci adıyla yayımlanan kısa romanı sayesinde bir kez daha andığımız Machado de Assis, Latin Amerika edebiyatının öncü ve büyük yazar- larından biridir. (II) Yoksul bir ailenin çocuğu olarak 1839 yılında Rio'da doğan Assis, iyi bir eğitim alamaz ama hem okumaya meraklıdır hem de dil konusunda yeteneklidir. fırıncıdan öğrenen sanatçı, bir kitapçıda çalışmaya başlar (III) Latinceyi bir din adamından, Fransızcayı göçmen bir ve ilk şiirini 15 yaşındayken yayımlar. (IV) Gazetelerde diz- gicilik ve düzeltmenlik yaparken bir süre sonra gazetelerin yazar kadrosuna girmeyi başarır. (V) Okuyup yazdığı diller hanesine Ingilizceyi de eklemesi onun kariyerinin dönüm noktası olur. (VI) Gerçekten de Shakespeare, Lord Byron ve Jonathan Swift gibi İngiliz yazarların Assis'in tarzını oluşturup tanınmasında ciddi bir etkisi vardır. (VII) Yine bir dostunun yardımıyla öğrendiği Almanca, onu Alman felse- fesiyle ve romantiklerle tanıştırır. A 37. Bu parçadan Machado de Assis'le ilgili aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Edebî kişiliğinin oluşmasında farklı kişilerin etkisinin olduğuna B) Yazı hayatı boyunca az sayıda edebî eser kaleme al- dığına Geçimini, aynı dönemde çeşitli işlerde çalışarak sür- dürdüğüne Kara Kutu YAYIN INFORMAL YAYINLARI D) İngilizceyi öğrenmeden önceki eserlerinin daha yalın bulunduğuna E) Kendinden sonraki şair ve yazarlar üzerinde etkisi ol- duğuna D) III ve VI 38. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangileri ken- disinden hemen önceki cümleyi destekler niteliktedir? A) II ve IV B) II ve V C) III ve V E) IV ve VII

6. (1) Şiir ve hikâye; anı, gezi, günlük gibi pek çok ortak özellik barındıran türler tarih boyunca daima etkileşim içinde olmuşlardır. (II) Bunlar içinde birbirine en çok karışan veya birbirinden en fazla etkilenen iki tür olarak çoğunlukla şiir ve hikâye gösterilir. (III) Gerçekten de bu türlerin insanoğlunun duygularını, hayallerini veya yaşantılarını en yaygın "anlatma" aracı olarak kullanıldığı düşünülebilir. (IV) Nitekim dünya edebiyatında, her milletin ilk edebî ürünleri arasında yer alan epik anlatıların hem nesir hem de nazım örneklerine rastlanılması zamanla "şiir-hikâye" veya "manzum-hikâye" gibi karışık türlerin oluşmasının da yolunu açmıştır, denebilir. (V) Hem bilinen en eski şiirlerde yer alan hikâye öğeleri hem de ilk hikâye, destan, masal ve efsanelerdeki şiirsel öğeler bu iki türün birbirine yaklaşması, karışması ile neticelenmiş görünmektedir. Numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) 1. cümlede, ortak özellikleri bulunan edebî türlerin birbirini sürekli etkilediğinden bahsedilmiştir. BI. cümlede, diğer türlere göre şiir ve hikâyenin birbiriyle daha çok etkileşim içinde olduğu vurgulanmıştır. Al II. cümlede, bir önceki cümlenin gerekçesine yer verilerek vurgulanan düşünce desteklenmiştir. DIV. cümlede, şiir ve hikâyenin ara bir form oluşturmasının nedenlerine değinilmiştir. V. cümlede, diğer edebî türlerin oluşmasında şiir ve hikâyenin önemi ve etkisi belirtilmiştir. PARAGRAFYA - PARAGRAF DENEMELERİ

Dene G nsod DENEME 4 27.-28. soruları aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız. Doğada en fazla 30 yıl yaşayan boz ayılar, yaklaşık beş 1 yaşında üreme olgunluğuna ulaşırlar. Mayıs-haziran aylarında gerçekleşen çiftleşmeden yaklaşık sekiz ay || sonra, ocak ya da şubat civarı, genellikle ikiz yavru dünyaya getirirler. Doğum, inlerinde gerçekleşir. Ayıların gebelik süreci doğada çok az canlıda görülen bir özelliğe ||| sahiptir. Bu, gecikmeli gebelik olarak tanımlanır. Gerçek gebelik süreleri 60 günken, yavruların inden çıkışını yiyeceğin en bol olduğu bahar aylarına denk getirmek için A bu süreyi altı ay daha uzatırlar. Yavrular doğada yaşamalarına yetecek tüm verilere sahip olarak doğarlar. IV Kardeşler genellikle annelerinden ayrıldıktan sonra bir iki sene daha birlikteliklerini devam ettirirler. Genç erkekler annelerinden ayrıldıktan sonra 100 kilometreden daha uzağa açılabilir, dişi yavrularsa annelerinin bölgesine daha yakın kalır. Boz ayılar yavrularını asla yalnız bırakmaz, V o nedenle doğada yalnız bir yavru ayı görüldüğünde ona yaklaşılmamalıdır. 27. Bu parçada aşağıdakilerin hangisinden söz edilmemiştir? A) Ayıların ortalama yaşam süresinden B) Ayıların, yavruları daha uygun iklim koşullarında dünyaya gelsin diye normal dışı bir gebelik biçimi oluşturduklarından C) Ayı yavrularının kimi davranışlarında cinsiyet farklılığının etkili olduğundan D) Yavru bir ayıya yaklaşmanın neden tehlikeli olabileceğinden E) Avıların hangi iklim koşullarında hayatlarını sürdürebildiğinden 28. Bu parçada altı çizili cümlelerin hangisinde kesinlik vardır? CUL D) IV 29.-30. son Türlerin çevre büyüklüğünür ediniyoruz. bedenli forml bedensel kü büyük formla tükendi. Biz Çağı'nda bi düşmanı ola olsaydı bell 29. Bu parcac olarak sö E) V A) Buzul olmus B) Çevr olabi Buzi şan Buz me E) Bir bu 30. Bu pa aşağ A) E B) D) E

10. Tabiatın güzelliğini tamamlayan topraktır. Topraktan başka hiçbir şey, tabiata bu kadar yakışmazdı. Toprağın tabiatın güzelliğini tamamlayan süsü olmanın yanında, daha büyük bir görevi de vardır. Yeryüzündeki can- lıların yaşaması için gereken ortamı sağlamak. Her canlının yaşamına her şeyden çok katkı sunar. Toprağın olmadığı bir yerde ne yaşam olur ne de yaşamın anlamı. Toprak, bir anadır şefkatini veren. Toprak bir babadır rahmetini veren. Toprak, tüm canlılar için bir yaşamdır. Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangisidir? A) Toprağın yapısı B) Toprak ve tabiat düzeni C) Toprağın özellikleri D) Toprağın yaşama katkıs OM G